Siyahın Gizemi 1.1 Esma sultan gizemliydi, kimselere benzemiyordu ve koskoca bir imparatorlukta öncü olmuştu. Gece gibi saçları geceye düşerdi. İmparatorlukta yaşayan tüm kadınlar ona öykünürdü. Bembeyaz inciler üzerinde yürürken, imparatorluğu da etkilierdi. Siyah saçlarına bakan ahali ona iç geçirirdi. Güçlü, soylu ve ulaşılmazdı.
Esma Sultan Esma Sultan 1778 yılında, I. Abdülhamit in kızı olarak dünyaya gelir. Bir yıl sonra, kardeşi Mustafa doğar. Abdülhamit 1789 yılında öldüğünde şehzade Mustafa 10 yaşında olduğu için tahta amcasının oğlu III. Selim geçer. Esma Sultan henüz 14 yaşındayken, Kaptan-ı derya Küçük Hüseyin Paşa yla evlendirilir. Hem bir prenses oluşu hem de kocasının nüfuzu sayesinde önemli bir güce sahip olur. Esma Sultan ın muazzam servetinden bugün bile şaşkınlıkla söz edilir. Sultanın kendine ait bir sarayı, Çamlıca, Maçka ve Eyüp te köşkleri, Kuruçeşme de bir yalısı bulunmaktadır. Esma Sultan, henüz 25 yaşındayken eşini kaybeder ve bir daha hiç evlenmez. 29 Mayıs 1807 tarihinde III. Selim, Kabakçı Mustafa isyanı sonucu tahttan indirilince yerine Esma Sultan ın kardeşi IV. Mustafa geçer. Ancak Mustafa tahtta bir yıl tutunabilmiştir. Sultanın bir başka kardeşi olan II. Mahmut un saltanatı böylece başlar. Esma Sultan önceleri hem ana hem de baba tarafından kardeşi olan IV. Mustafa yı desteklemiştir. Hatta IV. Mustafa yı tekrar tahta geçirmek amacıyla başlatılan ayaklanmada önemli bir rol oynadığı ileri sürülmüştür. Yeniçerilerin büyük kısmı ıslahatlarıyla bilinen II. Mahmut un tahtan indirilmesi konusunda o kadar isteklidir ki, Esma Sultan ın padişah yapılması fikri bile gündeme getirilir. Ancak Mahmut Han tahtta kalmayı başarır. Esma Sultan ise, zamanla onun güveninin kazanıp padişahın en sevdiği kız kardeşi olarak döneme damgasını vurur. Sultanın döneminde, giyimi ve tarzıyla pek çok İstanbul kadınına örnek olduğu bilinir. Pek çok tarihçi, güzel sultanın bir hayli çapkın olduğu konusunda hemfikir olmuştur. Esma Sultan renkli kişiliğiyle olduğu kadar, son derece başarılı besteleriyle de adından söz ettirmiştir. Ey afitab-ı bezm-i nur sözleriyle başlayan bestesi günümüzde de bilinmektedir.
Isık Saçan Dalgalar 4,0 Mihrimah, Hürrem ve Süleyman ın biricik kızı Babası başını okşarken huzur buluyordu. Sonra kocası; onun gölgesinde güçlenen adam Tutkuyla okşuyordu ışıl ışıl yanan kahverengi saçları. Mihrimah, büyüyorken, imparatorluk da en geniş sınırlarına ulaşıyordu
Mihrimah Sultan 1522 yılı Osmanlı ülkesi ve sarayına ay yüzlü bir prenses armağan eder. Bu güzel sultan, Mihrimah ismiyle taçlandırılır. Kanuni ve Hürrem in yegâne kızları olan Mihrimah, hem annesi hem de babası tarafından el üstünde tutulur. Çok iyi yetiştirilip dönemin olanaklarının ötesinde bir eğitim görür. Pek çok tarihçi Mihrimah Sultan ın kendi dünyasında yaşadığını ve asla imparatorluk meselelerine karışmadığını dile getirir. Oysa bu ifadeler gerçeğin yanından bile geçmez. Mihrimah Sultan mutlak surette edebiyat ve sanatla uğraşır. Hatta ebru sanatına fazlasıyla düşkün olduğu bilinir. Ne var ki tüm bunlar devlet işlerinden elini eteğini çekmesine mani olmamıştır. Osmanlı sarayında yaşamak, kesinlikle ve şüphe götürmeyecek bir şekilde siyasete bulaşmak anlamı taşımaktadır. Mihrimih ın annesi Hürrem Sultan, devlet yönetiminde dilediği etkin rolü oynamak için bir takım yöneticilere ihtiyaç duymaktadır. Bunlardan birisi de Diyarbakır Valisi Rüstem Paşa dır. Paşa, Mihrimah la evlendirilecek ve bir sadrazam olarak yolu açılacaktır. Elbette, Rüstem Paşa nın sadaret mührünü koynuna sokmasını istemeyenler de vardır. Bir cüzam masalı uydurulur. Bir cüzamlı mı padişah kızıyla evlenecek? İddianın gerçek olmadığını saray hekimi tarafından anlaşılacaktır. Rüstem Paşa nın hamamda çıkardığı giysileri arasında bir bite rastlayan hekim, kesin yargısını dile getirir; Rüstem paşada bit var. Cüzamlıya bit gelmez! İşte bu yargı paşaya ikbal kapılarının sonuna kadar açar. Olacak bir kişinin bahtı kavi, talihi yar biti dahi mahallinde onun işe yarar!" Rüstem Paşa nın bahtına gazeller yazılmaktan başka, Mihrimah Sultan la evliliği de gerçekleşir. Kocasının iki dönem sadrazamlığı sırasında devlet işlerinde rol olan Mihrimah ın etki alanının bir hayli geniş olduğu bilinir. Babası Kanuni Sultan Süleyman ı Malta seferine ikna etmek için kendi parasıyla 400 gemi yaptırmak için söz verdiği söylenir. Yine annesi Hürrem Sultan gibi Lehistan kralı II. Zygmunt la yazışmalar yaptığı bilinir. Annesi, 1558 yılında ölünce babasına, onun yerine danışmanlık yapmaya başlar. Kanuni ni öldüğünde ise, onun yerine tahta geçen II. Selim in saltanatı boyunca da bu danışmanlık görevini sürdürür. Mihrimah Sultan, kendi adına iki büyük külliye yaptırır. Her ikisi de Mimar Sinan tarafından inşa edilen bu külliyelerin biri Edirnekapı diğeri ise, Üsküdar semtindedir.
Dogal Bir Güç 6,32 Büyülü bir duruşu vardı, karşı konulmaz bir asaleti Doğal bir sıradışılıktı onunki! Pürüzsüz teni, tüm kadifeleri özendiriyordu. Belki de saçlarıydı karşı konulması zor olan. Sedef kakmalı, kemik bir tarakla uzun bir güne tarıyordu doğal kahverengi saçlarını Ve belki de bir silah gibi kullandığı bu saçlarıyla imparatorluk yönetiyordu
Kösem Sultan Bir fidan gibi uzun, bir kuğu kadar narindir İncecik beli, vücudunun yuvarlak hatlarının daha belirgin bir şekilde ortaya çıkmasına olanak vermektedir. Kestane rengi, dalgalı saçları büyüleyicidir. Anastasia, Bosnalı bir papazın kızı olarak dünyaya gelir. Ancak Bosna Beylerbeyi tarafından Osmanlı Haremine gönderilince, hayat çizgisi başka bir yöne doğru kırılır. 15 yaşındayken Sultan I. Ahmet e haseki olur. Keskin zekâsıyla padişahı çok kısa bir süre sonra avucunun içine alır ve gücünü bütün sarayda sergilemeye başlar. Kocası öldüğünde de devlet işlerinden elini eteğini çekmez. Önce I. Ahmet in kardeşi Mustafa ardından da yine onun başka bir kadından olan oğlu II. Osman zamanında gücü artar. Fakat nam-ı diğer Genç Osman, Kösem Sultan ın devlet işlerine bu denli karışmasından rahatsız olur. Annesi Mahfiruz Hatice Sultan ın da etkisiyle onu gözyaşı mabedi olarak bilinen eski saraya yollar. Ancak Kösem Sultan pes edecek kadın değildir. Umudunu kesmeden gününü bekleyip iktidarın yeniden kendisini taçlandırması için fırsat kollar. Sonunda beklediği olur. Genç yaşına rağmen, devlet yönetiminde bazı ıslahatlar yapmayı kafasına koyan Genç Osman, hem askeri hem de devlet ileri gelenlerini rahatsız eder. Bir yeniçeri darbesiyle tahttan indirilip Yedikule Zindanları nda ortadan kaldırılır. Onun yerine tekrar tahta geçirilen I. Mustafa nın da saltanatı uzun sürmez. Böylece Kösem Sultan a yeniden gün doğar. Henüz 11 yaşındaki oğlu IV. Murat tahta çıktığında, imparatorluğu tamamen kontrolü altına alır. Ne var ki yıllar içerisinde hiç beklemediği bir durumla karşılaşır. Sultan Murat, yaşı ilerledikçe devlet otoritesini eline alır, annesinin faaliyetlerini engellemeye başlar. Kösem Sultan, sadece gücünden değil yaşamından da olmak üzeredir. Ancak yazgısı, bir kez daha her şeyin önüne duvar örer. Kösem Sultan, VI. Murat genç yaşta ölünce, o duvarın önünde, sonsuz kudretiyle gülümser. Diğer oğlu İbrahim tahta çıktığında nüfuzu yeni baştan artar. Şüphesiz bir dönemin en güçlü en karşı konulmaz en çekici kadını o dur
I htiras ve Huzur 6,52 Kimi zaman sakin, kimi zaman şefkatli kimi zaman tutkulu ve güçlü Zamana ateşten bir renk düştü. Bedeni gül suyuyla ovuluyor, ateş kahvesi saçları kimi zaman huzuru kimi zaman ihtirası çağrıştırıyordu. Nurbanu, ihtiraslı zamanı, akrebi durmuş bir saat gibi koynunda taşıdı.
Nurbanu Sultan Henüz küçük bir çocukken Osmanlı korsanları tarafından kaçırılan Venedikli Cecillia Venier-Baffo, İstanbul a getirilir. Bir saray görevlisi tarafından satın alınan Celillia nın öyküsü, Osmanlı sarayının hareminde devam eder. Haremde kendisi gibi kızlarla birlikte eğitimden geçer. Sultan Süleyman ın eşi, Hürrem Sultan ın bu çelimsiz fakat ışığı parlak kızı fark etmesi uzun zaman almaz. Zekâsıyla kendisini etkileyen bu kızı koruması altına alır. Onun geleceğe damgasını vuracağından emin olmuştur. Kendisini, daha iyi ve daha özel bir eğitim alması için Manisa sancağına yollar. Hürrem Sultan, birkaç yıl sonra Manisa yı ziyareti sırasında, sarayın bahçesinde bir kıza rastlar. Kızın güzelliği karşısında büyülenen Haseki sultan, çok geçmeden onun İstanbul dan eğitimi için gönderdiği kız olduğunu anlar. Düşüncesinde yanılmamıştır. Eski çelimsiz çocuk, olağanüstü güzelliğe sahip bir genç kız olmuştur. Bu karşılaşmanın ardından Hürrem in tek bir düşüncesi kalmıştır; onu mutlaka oğullarından biriyle evlendirecektir. Kızın ismini bizzat kendisi değiştirir. Cecillia, böylece Tanrının ışığını saçan kraliçe anlamına gelen Nurbanu olur. Çok geçmeden Hürrem Sultan ın öngörüsü gerçekleşir ve Nurbanu Sultan, oğlu Şehzade Selim ile evlenir. Şehzade daha ilk karşılaştıkları anda Nurbanu ya büyük bir aşkla bağlanır. Selim Han ın Nurbanu için yazdığı şiirler divan edebiyatının en seçkin örnekleri arasında gösterilir. Oğlu III. Murat tahta çıktığında, valide sultan olan Nurbanu, Hürrem den sonra uzun yıllar Osmanlı İmparatorluğu nun kapı arkasından yönetir
Kızıl Zamanların I htirası 4.6 Hürrem sultan, nam-ı diğer Roxelan Osmanlı İmparatorluğu nda alev rengi bir iz bıraktı. İz öylesine büyüktü ki, ihtirası, gücü ve tutkuyu içine aldı. Güçlü zamanların tam ortasında duran bir kadındı o. Yaşarken asla yalnız olmadı ama herkes gibi yalnız öldü
Hürrem Sultan Mektuplar kaçıp gelse şenlikli İstanbul dan Gün ağarırken zülfünün güzel kokusunu alırım Bağdat tan gül yüzünden uzak kalalı nice canlar verdim Geceleri sabahlara kadar feryat ederim Koskoca bir cihan hükümdarına kos helva tadında, özlem dolu şiirler yazdıran kadının adı; ihtiras, aşk ve gücün çevrelediği bir üçgenin tam ortasında durur. 16. yüzyıl Osmanlı tarihine damgasını vuran Hürrem Sultan, ihtiras, tutku ve güçle şekillenen bir dönemin başrol oyuncusudur. Güzelliği ve cazibesi nedeniyle Kırım Hanı tarafından Osmanlı Sarayı nın haremine satılan Roxelan, zekâsı, cazibesi ve etkileyici tarzıyla ön plana çıkar. Osmanlı haremine girdikten sonra belli bir plan dâhilinde çalışan Hürrem Sultan ın pratiğe dönüştürdüğü son derece açık bir teorisi bulunmaktadır! Neredeyse tüm dünyaya hükmeden bir adama hükmetmeyi başararak, koskoca imparatorluğu avucunun içine alır. İşte sır da buradadır! Aşkı bir silah gibi kullanarak, son derece kararlı ve net bir şekilde ilerler. Bir cariyeyken haseki sultana dönüşür. Ancak bununla da yetinmez. Osmanlı geleneklerine tamamen aykırı olmasına rağmen, dünyayı titreten ve bu nedenle Büyük Türk olarak anılan Kanuni Sultan Süleyman a telli duvaklı gelin olarak, ilk nikâhlı padişah karısı olarak tarihe adını yazdırır. Sonrasında önde gelen Osmanlı erkânına istediğini yaptırmayı başarır. Pek çok devletle, kendi gönlünün dilediğince anlaşmalar yapılmasını sağlar. Ama bu ihtiras oyunları ona yetmez. Esas amacı, valide sultan olarak anılmaktır
Günesi Kıskandıran Sarı 9,0 Büyüleyici güzelliğinin üzerine gerili perde aralanınca ihtiras ve güç mutlak bir biçimde gözler önüne seriliyordu. Sert bir rüzgâr esiyordu imparatorluk üzerinden. Safiye Sultan, güneşi özendiren sarı saçlarıyla tutuyordu o rüzgârı. Yine yanan o saçlarla yönetiyordu, imparatorluğu yöneten adamı!
Safiye Sultan Nam-ı diğer Venedikli Sofia Baffo Büyüleyici güzelliğinin üzerine gerili perde aralınca ihtiras ve güç mutlak bir biçimde gözler önüne serilir. Safiye Sultan, adını, Kanuni Sultan Süleyman ın torunu ve Sarı Selim in oğlu III. Murat la yaşadığı fırtınalı aşk sayesinde duyurur. Venedikli zengin bir ailenin tek çocuğu olarak dünyaya gelen, Sofia dönem koşullarına göre çok iyi bir eğitim alır. Henüz 14 yaşındayken bir Akdeniz seyahati sırasında Osmanlı korsanları tarafından kaçırılıp İstanbul a getirilir. Bu sırada, Manisa sancağındaki genç veliaht III. Murat ın devlet işlerinden elini eteğini çekip işret ve afyonla kendinden geçercesine meşgul olması, Osmanlı ailesini yaralamaktadır. Kanuni Sultan Süleyman torununu defalarca uyarır. Şehzadenin annesi Nurbanu da bu durum karşısında üzüntü duymakta ve bir çıkış yolu aramaktadır. Sonunda aradığı ışık bulunur. Nurbanu, Sofia yı görür görmez onun oğlunu bulunduğu bataklıktan çıkaracak efsuna sahip olduğunu anlamıştır. Kızı, bir servet karşılığında satın alarak, Osmanlı Sarayı na getirir. İki yıl süreyle haremde eğitim gören Sofiya'nın adı Safiye olarak değiştirilir ve 17 yaşına geldiğinde III. Murat a sunulur. Nurbanu düşüncelerinde yanılmamıştır. Safiye, beline kadar uzanan sarı saçları, masmavi gözleri, uzun boyu ve zarafetiyle şehzadeyi derinden etkiler. Sofia nın büyüleyici ışığı ve büyük yaşam enerjisi, şehzadenin ruhunu da aydınlatır. Murat, Safiye sayesinde toparlanıp geleceğin Osmanlı sultanı olarak yerinin sağlamlaştırır. Safiye Sultan, Murat tahta çıktığında baş kadın olur. Özellikle kayınvalidesi Nurbanu nun ölümünün ardından, Osmanlı Devleti ni kapalı kapılar ardından yönetip her dilediği kararı aldırır. Venedik le olumlu ilişkilerin sürdürülmesini sağlayıp İngiltere Kraliçesi Elizabeth başta olmak üzere birçok yabancı liderle haberleştiği bilinir