TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMUNA Mali Hizmetler Kurum Başkan Yardımcılığı) İlgi : 16/08/2016 tarih ve 1814 sayılı yazı. Kurumunuza bağlı Kamu Hastaneleri Birlikleri ve bağlı sağlık tesislerinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümleri çerçevesinde faaliyet gösteren alt işveren işyerleri için 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu nun 8 inci madddesi ve bu madde uyarınca Maliye Bakanlığınca hazırlanarak 22/01/2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımlarında Toplu İş Sözleşmesinden Kaynaklanan Fiyat Farkının Ödenmesine Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca yüklenicilerin hak ediş ödemeleri yapılırken varsa işçilerin toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fiyat farklarının da işçi ücretlerine yansıtılmak üzere ödendiği, ancak Kocaeli ili Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğinde faaliyet gösteren alt işveren işyerleri için Yüksek Hakem Kurulu tarafından bağıtlanan toplu iş sözleşmeleri uyarınca; imza tarihinde sendikaya üye olduğu için yürürlük tarihi itibariyle toplu iş sözleşmesinden yararlandırılan bir işçiden hangi tarihin esas alınarak sendika aidatı kesileceği, yürürlük süresi 15/09/2015-31/12/2016 tarihleri arasında olan bir toplu iş sözleşmesine göre işçilere verilecek olan çocuk yardımı ve yakacak yardımının tamamının mı, kıst olarak mı ödeneceği, Ulusal Bayram, genel tatil günlerinde çalıştırılan işçilere kaç yevmiye ödeneceği, aynı kurumda çalışan karı-koca işçilerin her ikisinin de toplu iş sözleşmesinden kaynaklı çocuk yardımı, doğum yardımı, ölüm yardımı gibi mali haklardan yararlanıp yararlanamayacakları, işcçilerin doğum izninde veya raporlu oldukları dönemlerde toplu iş sözleşmesinden kaynaklı mali haklardan yararlanıp yararlanamayacakları hususlarında tereddüte düşüldüğü belirtilerek Bakanlığımız görüşünün bildirilmesi istenen ilgi yazınız değerlendirilmiştir. (1) Bakanlığımız kayıtlarının incelenmesinde; Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmelerinin Toplu İş Sözleşmesinden Yararlanma Koşulları başlıklı maddesinde Kanun hükümleri uygulanır. şeklinde düzenleme yapıldığı anlaşılmıştır. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 39 uncu maddesinde de; toplu iş sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyelerinin yararlanacağı, sözleşmenin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanların yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanların ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanacakları, toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye olmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye olup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmelerinin, toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlı olduğu, bunun için işçi sendikasının onayının aranmayacağı, dayanışma aidatı ödemek suretiyle ( 312) 296 63 13 Faks No: 1/4
toplu iş sözleşmesinden yararlanmanın, talep tarihinden geçerli olduğu, imza tarihinden önceki taleplerin imza tarihi itibarıyla hüküm doğuracağı öngörülmüştür. İlgili yasa maddesi uyarınca, toplu iş sözleşmesinden yararlanma sendika üyeliği şartına bağlı olduğundan hem yürürlük tarihinde hem de imza tarihinde taraf sendikaya üye olanlar ancak yürürlük tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanabilirler. Yürürlük başlangıç tarihinde üye olmayıp da imza tarihinde üye olanlar ise üye oldukları tarihten itibaren ancak toplu iş sözleşmesinden yararlanabilirler, dolayısıyla sendika üyelik aidatının da sendika üyelik tarihinin esas alınarak kesilmesi gerekmektedir. (2) Toplu iş sözleşmelerinde; yakacak yardımına ilişkin Sendika üyesi işçilere her ay, 30.- (otuz) TL yakacak yardımı ödenir. Çocuk yardımına ilişkin olarak da Sendika üyesi işçilere, üç çocukla sınırlı olmak üzere her ay 25.-(yirmibeş) TL. çocuk yardımı yapılır. şeklinde düzenleme yapılmıştır. Söz konusu maddelerde; bu yardımların işçilere çalıştıkları günlerin dikkate alınarak değil aylık olarak ödeneceği hükme bağlandığından, söz konusu yardımların tamamının ödenmesi gerekmektedir. (3) 4857 sayılı İş Kanunu nun 44 üncü maddesinde; Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleri ile kararlaştırılır. Sözleşmelerde hüküm bulunmaması halinde söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı gereklidir. Bu günlere ait ücretler 47 nci maddeye göre ödenir. 47 nci maddesinde de; Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilere, kanunlarda ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa, bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenir denilmektedir. İlgili yasa maddesine göre işçinin tatil gününde çalışması durumunda, bir iş karşılığı olmaksızın yasa gereği kazandığı bir günlük ücretine ek olarak o güne ait çalışmasının karşılığı olarak bir yevmiye daha olmak üzere toplam olarak iki günlük ücrete hak kazanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununda işçilerin asgari çalışma şartları belirlenmiştir. Ancak, bireysel iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile çalışma koşullarında işçi lehine düzenleme yapılması halinde ise bu düzenlemeler geçerli olmaktadır. Bu nedenle, toplu iş sözleşmesinde de; Ulusal bayram, genel tatil günlerinde çalıştırılan işçilere çalıştıkları her bir gün için toplam 3 (üç) yevmiye ödenir şeklinde düzenleme yapılmış olduğundan, toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fiyat farklarının ödenmesinde bu hüküm kapsamında ödeme yapılması gerekmektedir. (4) Toplu iş sözleşmesinde; işçilere ödenmesi gereken çocuk yardımı ve öğrenim yardımına ilişkin olarak, her iki eşin de aynı işyerinde çalışması ve taraf sendikaya üye olması halinde bu yardımların eşlerden yalnızca birisine ödeneceğine ilişkin herhangi bir düzenlemenin bulunmaması nedeniyle, söz konusu yardımların her iki eşe de ödenmesinin gerektiği değerlendirilmektedir. (5) 4857 sayılı İş Kanununun 48 inci maddesinde; işçilere geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi gerektiği zamanlarda geçici iş göremezlik süresine rastlayan ulusal bayram, genel tatil ve hafta tatillerinin, ödeme yapılan kurum veya sandıklar tarafından geçici iş göremezlik ölçüsü üzerinden ödeneceği, hastalık nedeni ile çalışılmayan günlerde Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından ödenen ( 312) 296 63 13 Faks No: 2/4
geçici iş göremezlik ödeneğinin aylık ücretli işçilerin ücretlerinden mahsup edileceği hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 49 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında yer verilen; Hasta, izinli veya sair sebeplerle mazereti olduğu hallerde dahi aylığı tam olarak ödenen aylık ücretli işçilere 46, 47 ve 48 inci maddenin birinci fıkrası hükümleri uygulanmaz şeklindeki düzenleme ile de hastalık halinde işçiye aylık ücretinin tam olarak ödeneceği ifade edilmektedir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici iş göremezlik ödeneği başlıklı 18 inci maddesinde de; Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla, hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hastalık sebebiyle iş göremezliğe uğraması halinde, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla geçici iş göremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verileceği öngörülmüştür. Bu durumda ilgili yasa maddeleri birlikte değerlendirildiğinde; işçinin istirahatli olduğu dönemlerde Sosyal Güvenlik Kurumunca geçici işgöremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verilmekte, ancak ilk iki gün için herhangi bir ödeme yapılmamakta, işçilerin iş sözleşmesinde veya toplu iş sözleşmesinde Sosyal Güvenlik Kurumunca ödenmeyen iki günlük yevmiyenin işverence ödeneceğine ilişkin bir düzenleme bulunmaması halinde işverence de bu iki gün için ücret ödeme zorunluluğu bulunmadığı, ancak işçilerin ücreti aylık (maktu) olarak belirlenmişse söz konusu iki gün için de işverenin işçiye ücret ödemesinin gerektiği anlaşılmaktadır. Toplu iş sözleşmelerinde de; hastalık yardımına ilişkin olarak; hastalık nedeni ile iş göremezliğe uğrayan işçilerin 3 (üç) gün ve daha fazla istirahatli olmaları halinde, Sosyal Güvenlik Kurumunca ödeme yapılmayan günlere ait ücretlerin tamamının ve eksik ödeme yapılan günlere ait ücretlerin bakiyesinin işverence ödeneceği şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu nedenle, işçilerin ücretlerinin ve ödenen sosyal yardımların aylık olarak belirlenmiş olması, ayrıca toplu iş sözleşmesinde de işçilerin istirahatli oldukları dönemde Sosyal Güvenlik Kurumunca ödenmeyen ücretlerinin bakiyesinin işverence ödeneceğine ilişkin düzenleme bulunması nedeniyle geçici iş göremezlik halinde Sosyal Güvenlik Kurumunca yapılan ödemelerin toplu iş sözleşmesinden kaynaklı mali haklarından düşük olması durumunda aradaki farkın işveren tarafından ödenmesinin gerektiği düşünülmektedir. Diğer taraftan, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 53 üncü maddesi uyarınca; uygulanmakta olan bir toplu iş sözleşmesinin yorumundan doğan uyuşmazlıklarda sözleşmenin taraflarının yoruma ilişkin tespit davası açabilme hakları bulunmaktadır. Bilgilerinizi rica ederim. Nurcan ÖNDER Bakan a. ( 312) 296 63 13 Faks No: 3/4
Genel Müdür ( 312) 296 63 13 Faks No: 4/4
TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMUNA Mali Hizmetler Kurum Başkan Yardımcılığı) İlgi : 16/08/2016 tarih ve 1814 sayılı yazı. Kurumunuza bağlı Kamu Hastaneleri Birlikleri ve bağlı sağlık tesislerinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümleri çerçevesinde faaliyet gösteren alt işveren işyerleri için 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu nun 8 inci madddesi ve bu madde uyarınca Maliye Bakanlığınca hazırlanarak 22/01/2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımlarında Toplu İş Sözleşmesinden Kaynaklanan Fiyat Farkının Ödenmesine Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca yüklenicilerin hak ediş ödemeleri yapılırken varsa işçilerin toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fiyat farklarının da işçi ücretlerine yansıtılmak üzere ödendiği, ancak Kocaeli ili Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğinde faaliyet gösteren alt işveren işyerleri için Yüksek Hakem Kurulu tarafından bağıtlanan toplu iş sözleşmeleri uyarınca; imza tarihinde sendikaya üye olduğu için yürürlük tarihi itibariyle toplu iş sözleşmesinden yararlandırılan bir işçiden hangi tarihin esas alınarak sendika aidatı kesileceği, yürürlük süresi 15/09/2015-31/12/2016 tarihleri arasında olan bir toplu iş sözleşmesine göre işçilere verilecek olan çocuk yardımı ve yakacak yardımının tamamının mı, kıst olarak mı ödeneceği, Ulusal Bayram, genel tatil günlerinde çalıştırılan işçilere kaç yevmiye ödeneceği, aynı kurumda çalışan karı-koca işçilerin her ikisinin de toplu iş sözleşmesinden kaynaklı çocuk yardımı, doğum yardımı, ölüm yardımı gibi mali haklardan yararlanıp yararlanamayacakları, işcçilerin doğum izninde veya raporlu oldukları dönemlerde toplu iş sözleşmesinden kaynaklı mali haklardan yararlanıp yararlanamayacakları hususlarında tereddüte düşüldüğü belirtilerek Bakanlığımız görüşünün bildirilmesi istenen ilgi yazınız değerlendirilmiştir. (1) Bakanlığımız kayıtlarının incelenmesinde; Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmelerinin Toplu İş Sözleşmesinden Yararlanma Koşulları başlıklı maddesinde Kanun hükümleri uygulanır. şeklinde düzenleme yapıldığı anlaşılmıştır. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 39 uncu maddesinde de; toplu iş sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyelerinin yararlanacağı, sözleşmenin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanların yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanların ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanacakları, toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye olmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye olup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmelerinin, toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlı olduğu, bunun için işçi sendikasının onayının aranmayacağı, dayanışma aidatı ödemek suretiyle ( 312) 296 63 13 Faks No: 1/4
toplu iş sözleşmesinden yararlanmanın, talep tarihinden geçerli olduğu, imza tarihinden önceki taleplerin imza tarihi itibarıyla hüküm doğuracağı öngörülmüştür. İlgili yasa maddesi uyarınca, toplu iş sözleşmesinden yararlanma sendika üyeliği şartına bağlı olduğundan hem yürürlük tarihinde hem de imza tarihinde taraf sendikaya üye olanlar ancak yürürlük tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanabilirler. Yürürlük başlangıç tarihinde üye olmayıp da imza tarihinde üye olanlar ise üye oldukları tarihten itibaren ancak toplu iş sözleşmesinden yararlanabilirler, dolayısıyla sendika üyelik aidatının da sendika üyelik tarihinin esas alınarak kesilmesi gerekmektedir. (2) Toplu iş sözleşmelerinde; yakacak yardımına ilişkin Sendika üyesi işçilere her ay, 30.- (otuz) TL yakacak yardımı ödenir. Çocuk yardımına ilişkin olarak da Sendika üyesi işçilere, üç çocukla sınırlı olmak üzere her ay 25.-(yirmibeş) TL. çocuk yardımı yapılır. şeklinde düzenleme yapılmıştır. Söz konusu maddelerde; bu yardımların işçilere çalıştıkları günlerin dikkate alınarak değil aylık olarak ödeneceği hükme bağlandığından, söz konusu yardımların tamamının ödenmesi gerekmektedir. (3) 4857 sayılı İş Kanunu nun 44 üncü maddesinde; Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleri ile kararlaştırılır. Sözleşmelerde hüküm bulunmaması halinde söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı gereklidir. Bu günlere ait ücretler 47 nci maddeye göre ödenir. 47 nci maddesinde de; Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilere, kanunlarda ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa, bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenir denilmektedir. İlgili yasa maddesine göre işçinin tatil gününde çalışması durumunda, bir iş karşılığı olmaksızın yasa gereği kazandığı bir günlük ücretine ek olarak o güne ait çalışmasının karşılığı olarak bir yevmiye daha olmak üzere toplam olarak iki günlük ücrete hak kazanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununda işçilerin asgari çalışma şartları belirlenmiştir. Ancak, bireysel iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile çalışma koşullarında işçi lehine düzenleme yapılması halinde ise bu düzenlemeler geçerli olmaktadır. Bu nedenle, toplu iş sözleşmesinde de; Ulusal bayram, genel tatil günlerinde çalıştırılan işçilere çalıştıkları her bir gün için toplam 3 (üç) yevmiye ödenir şeklinde düzenleme yapılmış olduğundan, toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fiyat farklarının ödenmesinde bu hüküm kapsamında ödeme yapılması gerekmektedir. (4) Toplu iş sözleşmesinde; işçilere ödenmesi gereken çocuk yardımı ve öğrenim yardımına ilişkin olarak, her iki eşin de aynı işyerinde çalışması ve taraf sendikaya üye olması halinde bu yardımların eşlerden yalnızca birisine ödeneceğine ilişkin herhangi bir düzenlemenin bulunmaması nedeniyle, söz konusu yardımların her iki eşe de ödenmesinin gerektiği değerlendirilmektedir. (5) 4857 sayılı İş Kanununun 48 inci maddesinde; işçilere geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi gerektiği zamanlarda geçici iş göremezlik süresine rastlayan ulusal bayram, genel tatil ve hafta tatillerinin, ödeme yapılan kurum veya sandıklar tarafından geçici iş göremezlik ölçüsü üzerinden ödeneceği, hastalık nedeni ile çalışılmayan günlerde Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından ödenen ( 312) 296 63 13 Faks No: 2/4
geçici iş göremezlik ödeneğinin aylık ücretli işçilerin ücretlerinden mahsup edileceği hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 49 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında yer verilen; Hasta, izinli veya sair sebeplerle mazereti olduğu hallerde dahi aylığı tam olarak ödenen aylık ücretli işçilere 46, 47 ve 48 inci maddenin birinci fıkrası hükümleri uygulanmaz şeklindeki düzenleme ile de hastalık halinde işçiye aylık ücretinin tam olarak ödeneceği ifade edilmektedir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici iş göremezlik ödeneği başlıklı 18 inci maddesinde de; Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla, hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hastalık sebebiyle iş göremezliğe uğraması halinde, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla geçici iş göremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verileceği öngörülmüştür. Bu durumda ilgili yasa maddeleri birlikte değerlendirildiğinde; işçinin istirahatli olduğu dönemlerde Sosyal Güvenlik Kurumunca geçici işgöremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verilmekte, ancak ilk iki gün için herhangi bir ödeme yapılmamakta, işçilerin iş sözleşmesinde veya toplu iş sözleşmesinde Sosyal Güvenlik Kurumunca ödenmeyen iki günlük yevmiyenin işverence ödeneceğine ilişkin bir düzenleme bulunmaması halinde işverence de bu iki gün için ücret ödeme zorunluluğu bulunmadığı, ancak işçilerin ücreti aylık (maktu) olarak belirlenmişse söz konusu iki gün için de işverenin işçiye ücret ödemesinin gerektiği anlaşılmaktadır. Toplu iş sözleşmelerinde de; hastalık yardımına ilişkin olarak; hastalık nedeni ile iş göremezliğe uğrayan işçilerin 3 (üç) gün ve daha fazla istirahatli olmaları halinde, Sosyal Güvenlik Kurumunca ödeme yapılmayan günlere ait ücretlerin tamamının ve eksik ödeme yapılan günlere ait ücretlerin bakiyesinin işverence ödeneceği şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu nedenle, işçilerin ücretlerinin ve ödenen sosyal yardımların aylık olarak belirlenmiş olması, ayrıca toplu iş sözleşmesinde de işçilerin istirahatli oldukları dönemde Sosyal Güvenlik Kurumunca ödenmeyen ücretlerinin bakiyesinin işverence ödeneceğine ilişkin düzenleme bulunması nedeniyle geçici iş göremezlik halinde Sosyal Güvenlik Kurumunca yapılan ödemelerin toplu iş sözleşmesinden kaynaklı mali haklarından düşük olması durumunda aradaki farkın işveren tarafından ödenmesinin gerektiği düşünülmektedir. Diğer taraftan, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 53 üncü maddesi uyarınca; uygulanmakta olan bir toplu iş sözleşmesinin yorumundan doğan uyuşmazlıklarda sözleşmenin taraflarının yoruma ilişkin tespit davası açabilme hakları bulunmaktadır. Bilgilerinizi rica ederim. Nurcan ÖNDER Bakan a. ( 312) 296 63 13 Faks No: 3/4
: Nazlı Nevin EKİNCİ Daire Başkanı : Hüseyin SEYREKOĞLU Genel Müdür Yardımcısı V. : Deniz ERSÖZ Genel Müdür ( 312) 296 63 13 Faks No: 4/4