* Sorun çıkmaması durumunda yılda bir kez kontrol edilmesi kafidir.

Benzer belgeler
Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon

Çizelge 2.6. Farklı ph ve su sıcaklığı değerlerinde amonyak düzeyi (toplam amonyağın yüzdesi olarak) (Boyd 2008a)

İÇ SU BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ

Şekil 2.6. Toplam karbondioksit fraksiyonlarının ph ile ilişkisi (Wetzel 1983)

İyi kalitedeki yem seçimi ve yönetimi, Yoğun yetiştiricilik yapılan karides havuzlarında mekanik havalandırma yapılması, Mümkün olabildiğince su

Balık Üretiminde Su Kalitesi. Prof. Dr. Serap Pulatsü

Akvaryum suyunda ph yı düşürmek ve bikarbonatları ortamdan uzaklaştırmak için filtre ortamında torf ve tampon tuzlarının kullanımı tavsiye edilir.

TEKRAR DOLAŞIMLI ÜRETİM SİSTEMLERİNDE SU KALİTESİ ve YÖNETİMİ

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I

DENİZ BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ

Plankton ve sucul bitki yönetimi

Şekil Su ürünleri yetiştiriciliği yapılan havuzlarda fosfor döngüsü (Boyd and Tucker 1998)

Ayxmaz/biyoloji. Azot döngüsü. Azot kaynakları 1. Atmosfer 2. Su 3. Kara 4. Canlılar. Azot döngüsü

2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi

ÇEVRE KORUMA SU KİRLİLİĞİ. Öğr.Gör.Halil YAMAK

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

ÇEVRE OLÇUM VE ANALİZLERİ ON YETERLİK BELGESİ

SU KALİTE ÖZELLİKLERİ

ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ

CANLI ALABALIKLARIN NAKLİ *Yüksel DURMAZ Uzman Veteriner Hekim

BAHÇE HAVUZLARININ VEGÖLETLERİN EKOLOJİK DENGELERİNİ NASIL KORUYABİLİRİZ?

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE-1/7

KÜLTÜR BALIKÇILIĞINDA SU KALİTESİNİN ÖNEMİ Yüksel DURMAZ Uzman Veteriner Hekim

8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/5) Akreditasyon Kapsamı

ADIM ADIM YGS LYS Adım EKOLOJİ 7 MADDE DÖNGÜLERİ (Su, Karbon ve Azot Döngüsü)

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/12) Akreditasyon Kapsamı

YUMURTA TAVUĞU YETİŞTİRİCİLİĞİ

Gübre Kullanımının Etkisi

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE 1 / 11

KANALİZASYONLARDA HİDROJEN SÜLFÜR GAZI OLUŞUMU SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM)

Ekosistem ve Özellikleri

AKREDİTE ANALİZ LİSTESİ SU VE ATIK SU

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2014 YILI ANALİZ LABORATUVARI FİYAT LİSTESİ

Stres Koşulları ve Bitkilerin Tepkisi

Çevre Biyolojisi

- Çok genel olmayan sağ taraf abomasum yer değiştirmelerinde gözlenen semptomlar biraz daha farklıdır.

Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem. Prof.Dr.Mitat KOZ

Ötrifikasyon. Ötrifikasyonun Nedenleri

MADDE DÖNGÜLERİ SU, KARBON VE AZOT DÖNGÜSÜ SELİN HOCA

SU BİTKİLERİ 3. Prof. Dr. Nilsun DEMİR

I.6. METEOROLOJİ VE HAVA KİRLİLİĞİ

10. Bölüm: TOPRAK REAKSİYONU (ph)

DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ

Hastanelerde Su Kullanımı. M.Ali SÜNGÜ Amerikan Hastanesi Bakım ve Onarım Müdürü

MESKİ MERKEZ SU ANALİZ LABORATUVARI KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ

CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ

EK 1 TABLO 1 ZEHİRLİLİK SEYRELME FAKTÖRÜ (ZSF) TAYİNİ

BALIK HASTALIKLARININ KONTROLÜ

ÇEV 219 Biyoçeşitlilik. Ötrofikasyon. Ötrofikasyon

Mikroorganizmalara giriş. Yrd.Doç.Dr. Sema CAMCI ÇETİN

-Kloroplast ve mitokondri bulunmaz fakat bu organellerde bulunan aynı bulunur.

ENERJİ YÖNETİMİ VE POLİTİKALARI

Hazır Kit(HACH)-DPD pp. Metot /Spektrofotometrik.

EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot adı Metot Numarası CO Elektrokimyasal Hücre Metodu TS ISO 12039

Gübre Kullanımının Etkisi

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot Adı Metot Numarası ph Elektrometrik metot TS EN ISO 10523

AYRIŞMA (KAYA VE TOPRAK KAVRAMI)

9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Su Şartlandırma Ürünleri

ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ

ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ. 1 ph 14,00. 2 Elektriksel İletkenlik 14,00

1- Aşağıdakilerden hangisi Aşındırıcı sembolüdür? a. b. c. d. CEVAP: D. 2- Aşağıdakilerden hangisi Yanıcı sembolüdür? a. b. c. d.

Toprak ve Su Kirlenmesi;

Türk Tarımı nda verimi ve kaliteyi arttırmak için Yerli organik kaynaklardan üretilen Organomineral gübre Hexaferm in kullanımı

1.1 Su Kirliliği Su Kirliliğinin Kaynakları 1.2 Atıksu Türleri 1.3 Atıksu Karakteristikleri 1.4 Atıksu Arıtımı Arıtma Seviyeleri

1. DOĞAL ÜZERİNDEKİ ETKİLER. PDF created with pdffactory trial version

Su degerlerini ˇ ölçmenin önemi

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE-1/6

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot Adı Metot Numarası

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE 1 / 5

Sığır yetiştiriciliğinde Sıcaklık Stresi ve Alınabilecek Önlemler. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Gübreleme Zeytin ağacında gübreleme ağacın dikimi ile başlar bunu izleyen yıllarda devam eder. Zeytin ağaçlarının gereksinimi olan gübre miktarını

Ca ++ +2HCO 3 CaCO 3(s) +CO 2 +H 2 O 2 CEV3352

TEHLİKELİ MADDE SINIFLANDIRMALARINDA TEHLİKE İŞARET VE LEVHALARININ ÖZELLİKLERİ

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI

AĞ KAFESLERDE BALIK YETİŞTİRİCİLİĞİNİN SU

DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006

12. SINIF KONU ANLATIMI 24 STOMA VE TERLEME (TRANSPİRASYON)

YGS ANAHTAR SORULAR #3

Buğday ve Arpa Gübrelemesi

BETONDA KARBONATLAŞMA. Çimento Araştırma ve Uygulama Merkezi

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE 1 / 14

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

Yemlerde Amino asitler ve B Grubu Vitaminlerinin Önemi ve Test Metotları. Süreyya ÖZCAN

Biyogaz Temel Eğitimi

ANALİZ LİSTESİ EKOSFER LABORATUVAR VE ARAŞTIRMA HİZMETLERİ SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. SU ANALİZLERİ. Toplam Çözünmüş Mineral Madde (TDS) Tayini

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme

I.10. KARBONDİOKSİT VE İKLİM Esas bileşimi CO2 olan fosil yakıtların kullanılması nedeniyle atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonu artmaktadır.

Transkript:

Kültür Balıkçılığında Faydalanılan Su Kaynakları Yeraltı Suları Yüzey Suları (Dere, nehir, göl, bent, deniz ve Okyanus suları) Çeşme Suyu (İçme suyu) kullanılabilir. Yeraltı Suları Avantajları; * Kültür balıkçılığı için iyi bir kaynak olarak değerlendirilmektedir. * Bu sularda genellikle hastalık yapan organizmalar bulunmamaktadır. * Sıcaklık derecesi oldukça sabittir ve kolay değişikliğe uğramaz. * Zamana bağlı olarak yapısı fazla değişikliğe uğramaz ve çok sık analiz yapılmasına gerek yoktur. * Sorun çıkmaması durumunda yılda bir kez kontrol edilmesi kafidir. Dezavantajları; * Bölgesel toprak yapısına bağlı olarak bazı maddeleri çok yüksek oranlarda ihtiva edebilir. * Çözünmüş oksijen konsantrasyonu çok düşüktür, kullanım öncesi havalandırılması gereklidir.

Yüzey Suları Avantajı; * Kolay elde edilebilir ve ekonomiktir. Dezavantajları; * Kontaminasyon ve kirliliğe açıktır. * Kalitesi zamana bağlı olarak değişebilir. * Yabani balık hastalıkları sebepli problemler oluşabilir. * Su kaynaklı yağmacı, parazit ve zararlı organizmalara açıktır. Çeşme Suyu Avantajları; * Zararlı organizmalar ihtiva etmez. * Kolay elde edilebilir. Dezavantajları; * Maliyeti yüksektir. Bu yüzden kapalı sistemler için daha uygun olabilir. * Zararlı etkenlerin yok edilmesi amacıyla kullanılan klor gibi maddelerin kullanımdan önce uzaklaştırılması gereklidir.

Balık Yetiştiriciliğinde Kullanılan Sistemler Akar su sistemi Suyun sirkülasyon yaptığı kapalı sistemler Göl ve göletler Kafes sistemi Akar su sistemi; * Akar su sistemlerinde su yetiştiriciliği yapılan balık türünün tüm gelişim safhalarında kullanılmaktadır. * Genellikle fazla miktarda suya ihtiyaç duyulan kuluçka sistemlerinde kullanılır. * Suyun kalitesi kaynak suyuna bağlıdır. Kaynak suyunda istenmeyen maddeler varsa kullanımdan önce uzaklaştırılmalıdır. * Suyun kalitesi yetiştiriciliği yapılan tüm gelişim safhalarının gereksinimlerini karşılayacak özellikte olmalıdır. * Bu sistemde oluşan metabolik atıklar dilüsyon yolu ile uzaklaştırılır.

Suyun sirkülasyon yaptığı kapalı sistemler: (Akvaryum ve büyük kapalı havuzlar) * Pahalı sistemlerdir. * Böyle sistemlerde partiküllü maddelerin uzaklaştırılması için mekanik, metabolik artıkların uzaklaştırılması için biyolojik filtrelere ihtiyaç duyulur. * Sürekli bir su kaynağına ihtiyaç duyulmaz. Buharlaşma gibi su kayıpları olduğunda ilaveler yapılır. Göl ve göletler: * Doğal olarak meydana gelen kapalı sirküle sistemlerdir. * Böyle suların kalitesi doğal ve çevre koşullarından çok çabuk etkilenir. (Hava sıcaklığı, yemleme ve gübreleme, dipteki çamurun reaksiyona girmesi)

Kafes sistemi: Göl, bent veya muhafazalı deniz sularına yerleştirilir. Ekonomik olarak fazla masraf gerektirmeyen sistemlerdir. * Yüzeye yakın olarak kurulan sistemler olmaları sebebi ile su kalitesi zamana bağlı olarak büyük değişikliğe uğrayabilir. *Bu sebeple kafeslerin yerleştirilmesinden önce su kriterlerinin uzun süreli periyodik aralıklarla toplanması gereklidir. *Suyun belediyeler, zirai ve endüstriyel atıklarla kirletilmemesi gereklidir. *Bölgede toksik planktonlar bulunmamalıdır.

Su Kalite Kriterlerinin Önemi Su kalitesi, suyun en iyi şekilde kullanılmasını etkileyen fiziksel, kimyasal ve biyolojik faktörleri içine alan bir ifadedir. Su ürünleri bakımından suyun kalitesini değiştiren çeşitli faktörlerin belirlenmesi önemlidir. Balıklar doğal seleksiyona bağlı olarak, optimal değerlerin sağlandığı çevresel ortamlarda gelişmektedir. Balıklar bu değerlerin dışındaki durumlara maruz bırakıldıklarında strese girmektedir. Stres balığın adaptasyonuna yardımcı olmak için geliştirdiği bir seri fizyolojik ve davranış reaksiyonlarıdır. Stres şiddetli ve uzun olursa balığın uyum sağlama süresi de artmaktadır. Sonuç olarak; büyümede gerilik, üreme performansının azalması, bağışıklık fonksiyonlarının bozulması veya ölüm şeklinde olabilmektedir.

Çeşitli kaynaklardan sağlanan sularda balık yetiştiriciliğinin yapılabilmesi için önemli sayılabilecek kriterler şunlardır; Sıcaklık Balıklar, su sıcaklığına bağlı olarak Soğuk su balıkları: 15 C ve altında su sıcaklığına ihtiyaç duyanlar, Ilık su balıkları: 15-24 C arasında yaşayanlar, Sıcak su balıkları: 25 C nin üzerinde yaşayanlar şeklinde sınıflandırılabilir. * Su ısısındaki 10 C lik artış kimyasal ve biyolojik reaksiyonlarda iki misli artışa sebep olur. 30 C de suda yaşayan su ürünleri 20 C de yaşayanlardan yaklaşık iki kat daha fazla O 2 ye ihtiyaç duyarlar. Isı düşüklüğü immunsistemi baskılamaktadır. * Balıklar kademeli olarak artırılıp azaltılan su sıcaklığına uyum sağlayabilirler. 25 C lik sudan 32 C ye konan balıkların ölmelerine karşı tedrici olarak 32 C ye artırılan sularda balık ölümleri olmamaktadır (soğuktan sıcağa geçiş daha öldürücüdür). Balıklar günlük olarak 10 C lik ısı farklılığına dayanamazlar. Bir saatte suyun ısısının 1 C den fazla değişmesi tehlikelidir. * Soğuk su balıkları 4-15 C, ılık su balıkları 4-25 C, sıcak su balıkları 20-35 C arasındaki sulara tolerans gösterebilirler. Fakat sıcaklık değişimi ani olursa ölmektedirler. (Nakil ve stoklama sularında sıcaklık farkı 25 C nin üzerinde olmamalıdır). * Alabalıklarda 15 C lik sularda 1 yılda Pazar ağırlığına ulaşılırken, 7 C de 2-3 yılda aynı ağırlığa ulaşılabilmektedir.

Balıklarda Hipotermi - Hipertemi * Genellikle Akvaryumlarda ısıtıcı ve termostat bozuklukları sonucu şekillenir. Pencere kenarı ve hava cereyanında kalan akvaryumlarda görülebilir. * Poikilotermik (Soğukkanlı) olan balıklar su ısısına bağlı olarak vücut ısılarını ayarlar. * Su ısısı düşüklüğü balıklarda immunsistemin baskılanmasına ve hastalıklara karşı direncin düşmesine yol açar. Bu yüzden özellikle göl ve havuzlarda sonbahar ve ilkbahar mevsimlerinde ısı farklılığına bağlı olarak hastalanma oranı artmaktadır. * Deniz balıkları ısı farklılığına tatlı su balıklarına göre çok daha hassastır. * Özellikle balıklarda uzun mesafe taşıma sırasında stresi azaltmak için, su ısısının düşürülmesi gerekmektedir. Isı 20 dak. 5 C düşürülebilir. * Su ısı değişikliklerine sürekli aynı sıcaklıkta tutulan balıklar daha dayanıksızdır. * Su ısı arttıkça O 2 çözünürlüğü azalmakta ve dolayısı ile balıklar hipoksi sonucu ölmektedir. Ayrıca sıcaklık artışı, stres hormonlarının da artmasına sebep olmaktadır.

Derin Sularda Termik Katman Oluşumu * 1.5 metreden daha derin göllerde bu durum tehlike olabilmektedir. Sıcak yaz günlerinde durgun sularda, yüzey suları aşırı ısınırken dipler serin kalmaktadır. Rüzgar olmadığı için suların karışması mümkün olmamaktadır. * Böyle durumda sıcak su soğuk suya göre daha hafif olması sebebiyle yukarıda katman oluşturur ve böylece iki katmanlı bir yapı oluşmaktadır. Bu aynı zamanda fiziksel bir bariyerde oluşturmaktadır. * Oluşan fiziksel bariyerin alt kısmında oksijen yetersizliği ile hidrojen sülfit ve metan gibi toksik maddelerin birikimi meydana gelmektedir. * Bu durum ne kadar uzun sürerse tehlike o oranda artmaktadır. Bu iki tabaka rüzgar veya yağmur ile birbirine karıştığında suyun yapısı hızla değişerek yüzey kısımda toplanan balıklar bir anda ağır toksin ve oksijen yetersizliğiyle karşılaşacaktır. * Yapılan ölçümler neticesinde katmanlaşma oluşumu görüldüğünde suların havalandırılmasıyla bu durumun önlenmesine çalışılmalıdır.

Oksijen * Su kalitesini en çok etkileyen faktörlerden biri sulardaki çözünmüş O2 miktarıdır. * Sular için en büyük O2 kaynağı olan atmosferik O 2 nin suda çözünebilirliği suyun sıcaklığına, tuzluluğuna ve atmosfer basıncına (derinliğe) göre değişir. Doğal şartlarda 760 mm hg basıncında nemli hava ile temas halinde olan suyun oksijen konsantrasyonu 6-15 mg/l arasında değişmektedir. * Yükseklik, sıcaklık ve tuzluluk arttıkça, O2 miktarı azalmaktadır. * Suyun süzülmesi sırasında oksijenin katmanlar arasında kalması sebebi ile yer altı suları çok az veya hiç çözünmüş oksijen ihtiva etmez. * Havuzlarda organizmalar tarafından tüketilen O2 den fazla O2 gelmez veya fitoplanktonlar tarafından üretilmez ise, O2 yetersizliği ortaya çıkar. En yüksek O2 oranı gün batımında, en düşük ise gün doğarken görülmektedir. * O2 yetersizliğinden ölen balıklarda ağız açık ve solungaçlar yaygındır. * O2 sağlayan sistemler tüm gölde bunu sağlayamaz, aynı zamanda suyun sirkülasyonu da gerekir.

* Havuzlarda çözünmüş O 2 miktarı günün 24 saatlik döneminde değişme gösterir. Sabah güneş doğduğunda en az olan O 2 miktarı öğleden sonra en fazla olup, tedricen sabaha kadar azalır. * Bir balık düşük düzeydeki O 2 ye bir kaç saat tolerans gösterir. Bir kaç gün tutulursa ölür. * Oksijen çözünürlüğü Winkler iodometrik yöntemi ile veya membran elektrot ölçerler kullanılarak yapılabilir.

Balıklarda Oksijen Yetersizliği (Hipoksi) Nedenleri: Yoğun olarak balık yetiştiriciliği yapılan havuz ve göllerde yeterli su akışının sağlanamaması, Sudaki alg ve yosun miktarının artması, Havuz ve göl üzerinde bulutlu ve kapalı hava durumunun birkaç gün süreyle devam etmesi Havalandırma veya suyun havuza girişini sağlayan sistemlerde meydana gelen hasarlar Bakır sülfat, potasyum permanganat, formalin gibi balık hastalıkları tedavisinde kullanılan kimyasalların algleri öldürmesi, Kış aylarında suda yüzen buz parçaları O 2 difüzyonunu azaltmaktadır.

Semptomlar: Akut hipokside; Balıklarda uyuşukluk görülür ve oksijenin fazla olduğu yerlerde toplanırlar. Çoğunlukla iştah kesilmiştir. Ölü balıklarda ağız açık ve solungaçlar genişlemiş olarak görülür. Kronik hipoksiide; Normal olarak balıkların 6 mg/l çözünmüş O 2 ihtiyacı vardır. Bu uzun zaman aralığında 2-3 mg/l düştüğünde balıklar için çok stresli bir durum söz konusudur. 1mg/l düştüğünde büyük kısım ölür. Özellikle tropikal balıklar düşük O 2 seviyesine belirli bir süre dayansalar da soğuksu balıkları bu duruma tahammül edemez.

Nitrit, Nitrat ve Amonyak Seviyesi Sudaki azotlu birleşikler suda yaşayan canlılar tarafından idrarla dışarı atılan proteinlerin parçalanma ürünü olarak sürekli suya karışmaktadır. Gerekli önlemler alınmadığı takdirde, sürekli olarak sularda birikmektedir. Ayrıca çürüyen yem, bitki ve hayvan artıkları da sürekli olarak azotlu bileşiklerin oluşumuna yol açmaktadır. Sudaki amonyak normal olarak Nitrosomonas grubu bakteriler tarafından Nitrit şekline dönüştürülür. Nitrit, Nitrobacter ve nitrospira grubu bakteriler tarafından Nitrata dönüştürülür. Bu bakteriler oksijenli ortamda yaşar ve görev yaparlar. Normal olarak yeni bir akvaryumda yeterli sayıya ulaşmaları için 2-3 haftaya ihtiyaç duyulur. Nitrat, amonyak ve nitrit kadar zehirli olmasa da su değişiminin uzun süre yapılmadığı bitkiden yoksun sularda zaman içerisinde zehirlenmeye yol açmaktadır. Normalde nitrat bitkiler tarafından beslenme amacıyla kullanılmaktadır. Azotlu bileşiklerin sudaki artışındaki nedenler: Balık sayısının artması; Biyolojik filtre ve kum ve çakılların temizlenmesine bağlı olarak nitrosomonas benzeri bakterilerin ölümü, Yeni kurulan akvaryumlarda bakteri populasyonunun bulunmaması, Biyolojik filtrenin aşırı kirliliği ya da bozulması,

Alglerin hızlıca azalması ve dolayısı ile nitratın sürekli artışı. Yüksek ph, yüksek ısı ve düşük tuzluluğun iyonize amonyak seviyesini yükseltmesi. Bakır sülfat, Erytromisin, Metilen mavisi, Neomisin in akvaryumda uzun süreli kullanımı sonucu biyolojik filtredeki yararlı bakteriler ölmektedir. Önlenmesi: Suyun %20-50 günlük veya haftalık olarak değiştirilmesi. Normalde önerilen akvaryumlarda haftalık %5 oranındadır. Zeolit 20gr/lt ilavesi amonyum ve sodyum iyonlarının yer değişimini sağlar (24 saatte %75-85). Tuzluluğu artırır buna dikkat edilmelidir. ph düşürülür 1 ph düşüşü 10 kat amonyak oranının düşmesini sağlar. Fakat hızlı ph düşüşlerinin balıklarda öldürücü olduğu unutulmamalıdır. Ticari olarak nitrosomonas grubu bakteriler alınıp filtreye ilave edilebilir. Başka akvaryumdan alınırsa hastalık etkenlerinin de geleceği dikkate alınmalıdır.

Zehirlenme Amonyak seviyesi 0.05 (yavrular için ise 0.006) mg/lt den fazlaysa mümkün olduğunca çabuk azaltılmalıdır. Seviye 1-2 mg/lt ulaşması ile 1-4 gün içerisinde amonyağın kana geçmesi ve oksijen transferini engellemesi sonucu ölüm görülür. Nitrit oranı balık türlerine göre değişmekle birlikte 0.10 mg/lt değerini Nitrat oranı da 5-6 mg/lt değerini geçirilmemelidir. Belirtileri *Amonyak zehirlenmesinde çok tipik bir belirtisi olmasa da akut zehirlenmelerde balıklarda anormal davranışlar görülür. Balıklar yem yemeyi keserler. Kronik zehirlenmelerde, solungaçlarda hiperplazi ve hiperatrofi gelişir. * Yüksek amanyok seviyesi kandaki amonyak miktarını yükseltir ve buna bağlı olarak kan ph sı yükselir. Dolayısı ile oksijenin dokulara geçmesi büyük oranda azalır.

Uzun süreli süren kronik zehirlenmelerde, büyüme geriliği ve sekonder enfeksiyonlara karşı direnç azalması şekillenmektedir. Nitrit zehirlenmesinde, kanda methemoglobin oluşumuna bağlı olarak kanın rengi kırmızıdan kahverengiye dönebilmekte veya nitritin alyuvarların yıkımına sebep olması dolayısıyla pembe kan rengi ve solungaç rengiyle de kendini gösterebilmektedir. Nitrat zehirlenmesi daha çok küçük ve tatlı su balıklarında görülmektedir. Nitratın solungaçlardan emilimi amonyak ve nitrite göre nispeten daha az olması sebebiyle zehirleme etkisi daha azdır.

ph Seviyesi * Bir suyun ph sı suda erimiş olarak bulunan karbonat, bikarbonat ve serbest CO 2 konsantrasyonuna bağlıdır. * Yüzey sularında fotosenteze bağlı olarak CO 2 konsantrasyonu etkilenir ve ph değeri 4-12 arasında değişebilir, derinlik arttıkça değer 6-9 arasında olmaktadır. CO 2 oranı yükseldikçe ph düşer. * Yüksek ph lı (9 ) sular genellikle sodyum karbonatça zengin toprakların bulunduğu kıraç bölgelerde, düşük ph lı (4 ) sular genelde kömür madeni veya volkanik bölgelerdeki dere ve göllerde görülmektedir. * Alüminyum, bakır ve çinko gibi maddeler asidik sularda kolay bir şekilde çözünerek zehirlenmelere sebep olabilir. * ph değişiklikleri ile zayıf asit ve bazlar ayrışabilir. Örneğin siyanürün ph düştüğü zaman balığa zehirliliği artar. Hidrojen sülfür de aynı etkiyi göstermektedir.

* Balık üretiminde sabah ph değeri 6.5-9 olan tatlı sular, 7.8-8.4 lan tuzlu sular uygun olarak kabul edilir. Balıkların çoğu 5-9 arasında ph değerine tolerans gösterebilmektedir. * ph daki düşüş metabolizmanın azalmasına, artış metabolizmanın artmasına yol açmaktadır. *Günlük ph değişiminin en fazla 0.2-0.5 ph arasında olan sular yetiştiricilikte ideal sular olarak kabul edilse de, balıklar çok yüksek oranda değişime tolerans gösterebilir. *Suyun ph sının artması amonyağın balıklar için zehirliliğini arttırmaktadır.

Sularda ph Değerinin düşme ve yükselme nedenleri * ph değeri çürüyen besin ve bitkilerin meydana getirdiği organik asite bağlı olarak düşebilmektedir. * Genellikle CO 2 miktarı fitoplankton ile sudaki diğer bitkiler fotosentez sırasında sudaki CO2 i kullanmaları sebebi ile ph değeri gündüzleri yükselir, geceleri düşer. Düşük alkali sularda ph değeri sabah 6-7.5 iken planktonun fazla olduğu havuzlarda öğleden sonra 10 ve daha fazla olabilir. * Balık yetiştiriciliği yapılan göl ve gölet bölgelerine yağan asit yağmurları ani ph düşüşlerine yol açabilmektedir. *Akvaryum dolgu maddesi olarak uygun olmayan silikon malzemeden suya asetik asit salınımı. *Düşük alkali sularda karbonat bikarbonat seviyesinin düşük olması sebebiyle meydana gelen asitliğin tamponlanamaması sebebiyle balıklar ani ph düşüşüne maruz kalabilmektedir.

Yüksek ve Düşük ph da Hastalık Belirtileri ve Önlenmesi * Düşük ph titremeyle seyreden akut ölümlere yol açar. Hayvanlarda hiperaktivite ve strese neden olur. Solunum yetmezliği oluşur. * Eğer amonyak seviyesi normalse suya karbonat ve bikarbonat ilavesi yapılabilir veya akvaryumlarda su değişimi yapılır. * Yüksek ph da deri ve solungaçlar soluk bir renk alır. Yüzgeç ve deri hücrelerinde hipertrofi şekillenir. Kornea dejenerasyonu oluşur. * Alkali sularda yumurtadan larva çıkış oranı da düşmektedir. * Suyun kömür filtrelerden geçirilmesi ph sını ve sertliğini düşürmektedir. * Suların ph sı kolorimetrik olarak veya ph metrelerle ölçülebilir.

Karbondioksit Balıklar, genellikle yüksek düzeylerdeki CO 2 ye tolerans gösterebilirse de balık yetiştiriciliğinde sularda CO 2 nin 5 mg/l den fazla olması istenmez. Sudaki CO 2 fazlalığı kandaki CO 2 konsantrasyonunu artırır, ph değeri düşer ve suda yeterli oksijen olsa da oksijen için hemoglobin istekliliği ve kanın oksijeni tutma kapasitesi düşer. Genellikle 20 ppm ve üzerindeki CO 2 miktarı kirlenmiş sularda görülür. 50-110 ppm arasındaki CO 2 de balıklar rahatsızlanır, normal gelişimleri durur. Sularda karbondioksit miktarı nomograph veya titrimetrik metodla hesaplanabilir.

Tuzluluk * Tuzluluk, 1L suda çözünmüş iyonların toplam derişiminin bir ifadesidir. 1/1000 değeriyle (ppt) ifade edilir. Doğal sularda tuzluluk oranı genel olarak, 0 ile 40 ppt arasında değişmektedir. * Tatlı sularda tuzluluk oranı genellikle 0.5 ppt den daha azdır. Deniz sularında ise 33-37 arasında değişir. * Tatlı su balık türlerinin çoğunda optimum tuzluluk oranı 0.01-1 ppt arasında buna karşın, bir çok tür bunun üzerindeki tuzluluğa dayanabilmektedir (Salmonidler 1-35 ppt arsına dayanabilir). * Geniş bir tuzluluk oranı aralığında yaşasalar da balıklar ani değişimlere dayanamazlar. * Tuzluluk oranı direkt olarak ölçülmez. Klorluluk, iletkenlik, kırıcı indeks, yoğunluk gibi bazı değerlerin belirlenmesinden sonra hesaplanır. Günümüzde en geçerli yöntem iletkenlik ölçülerek yapılandır.

Yetiştiriciliği yapılan bazı balıkların tuzluluğa azami toleransları Türler Tuzluluk ppt Çayır sazanı 12 Sazan 9 Gümüş sazan 8 Kanal yayını 11 Kefal 14 Bulanıklık Sularda bulanıklılığa suda çözünmemiş halde bulunan 0.45 μ dan büyük askıda katı maddeler sebep olur. Toprak partiküllerinden, Organik kaynaklı Planktonik bulanıklık olarak üç tip bulanıklık görülür.

Toprak partiküllerinden ileri gelen bulanıklık: * Filamentli algler ve su bitkilerinin gelişmesini önlemesi bakımından faydalı, fitoplanktonların gelişmesini önlemesi, balık yumurta ve besinlerinin üzerini örtmesi bakımından zararlıdır. * Bulanıklık suyun 30 cm den aşağısının görülmesini engelliyorsa plankton gelişimi yavaşlar. Sazan ve kanal yayını 20 000 mg/l bulanıklıkta rahatsız olmazlar. Alabalık hariç balıklar 100 000 mg/l bulanıklığa bir hafta dayanabilirler. Organik kaynaklı bulanıklık * Su bitkileri, ölmüş hayvanlar, arıtılmamış atık sulardan gelen fekal maddeler ve biyoendüstri atıklarından oluşur. * Bunlar doğal kökenli olduklarından çözünmüş bileşikler veya onların son ürünleri haline dönüşürler. * Bu işlem için O 2 ye ihtiyaç vardır. Atmosferden O 2 difüzyonu yeterli olmazsa sularda anaerobik ortam oluşur. Bunun sonucu olarak, balık besinlerinden fitoplankton ve zooplankton stokları süratle azalmaktadır.

Planktonik bulanıklık: İstenen bir bulanıklıktır. Bu durumda suyun rengi koyulaşarak bulanık bir görünüm arz eder. Fitoplanktonlar kendi besinlerini üretmek için inorganik tuzlar, karbondioksit ve güneş ışığını kullanırlar. Bunlar da balıklara yem olurlar. Planktonik bulanıklık balıkların tüketebileceğinden fazla olduğunda geceleri suyun O 2 nin büyük kısmını tüketeceklerinden O 2 yetersizliğine ve balık etinde yosun kokusunun oluşmasına sebep olabilir. Fosfor havuzlarda fitoplankton gelişimini düzenleyen elementlerden biridir. Suya verilmesi plankton üretimini ve buna bağlı balık üretimini artırır. Işık geçirgenliğinin 30-60 cm arasında olması plankton gelişiminin yeterli olduğunu, 30 cm den az olması oksijen yetersizliğinin olduğunu, 60 cm den fazla olması ise su bitkilerinin gelişiminin hızlanacağını göstermektedir.

Toplam Alkalilik Sulardaki bazların toplam konsantrasyonu, kalsiyum karbonat değeri olarak (mg/l) toplam alkaliliği ifade eder. Sularda bikarbonat ve karbonat varlığını gösterir. Alkalilik doğal sularda 0.2 ile 10 mg/l arasında değişmektedir. Düşük alkali ( 0.2) sular tamponca fakirdir ve az miktarda asit ve baz ilavesi olduğunda ph dalgalanmaları çok yüksek olmaktadır. Yüksek alkalilik gösteren sularda metallerin toksik etkisi azalır. Fitoplanktonların gelişmesinde etkili olan CO 2 nin alkalilik ile yakın ilişkisi vardır. Toplam alkalitesi 15-20 mg/l den daha düşük olan sulardan genellikle daha az yararlanılır. Toplam alkalitesi 20-150 mg/l arasındaki sular fitoplankton gelişmesine yeterli, yaralanabilir CO 2 ihtiva eder.

Toplam sertlik * Suyun 1 litresinde bulunan iyonların miligram cinsinden kalsiyum karbonat şeklinde ifadesidir. Genellikle sularda bulunan kalsiyum ve magnezyum iyonları sertlik kaynağıdır. * Doğal sularda 0 ile 10 000 mg/l arasında değişiklik gösterebilmektedir. Tatlı sular 200 mg/l den daha az sertliğe sahipken, deniz suları 6500 mg/l civarındadır. * Çoğu tatlı su balığı geniş bir sertlik derecesi aralığında yaşamını sürdürebilmektedir * Tatlı su balık yetiştiriciliğinde toplam alkalilik ve toplam sertlik değerlerinin 20-300 mg/l arasında olması ve her iki değerin birbirine eşit veya yakın olması arzu edilir. * Amonyağın, alkali tuzların, toprak alkali metallerin ve ağır metallerin toksik etkilerinin sert suda ve deniz suyunda azaldığı bildirilmektedir. * Toplam alkalilik ve toplam sertlik çeşitli titrimetrik metodlarla hesaplanmaktadır.