MÜSLÜMANLARA KARŞI KÂFİRLERİ DESTEKLEMEK

Benzer belgeler
NEVÂKIDU L-İSLÂM METNİ VE TERCÜMESİ

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, - Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Terceme : Muhammed Şahin

EZİYETİN HÜKMÜ VE CEZÂSI

BESMELENİN TEFSÎRİ. Besmelenin başındaki ب be harf olup, istiâne (yardım isteme), musâhabe (birlikte bulunma) ve mulâbese anlamlarına gelmektedir.

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum gününün müslümanlar için önemi

Her elini uzatana (isteyene) zekât verilir mi?

MUSKA VE NAZARLIK TAKMANIN HÜKMÜ

şeyh Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

Ö zürsüz oruç tutmayan kimseye kaza gerekir mi? Muhammed b. Salih el-useymîn

İNSANLARA İLİM ÖĞRETMENİN VE ONLARI İYİLİĞE DÂVET ETMENİN FAZÎLETİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Kâfirleri, bayramlarında kutlamanın hükmü تهني ة نلصارى ف أعيادهم. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Bayramları münâsebetiyle kâfirleri kutlamanın hükmü

ON EMİR الوصايا لعرش

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid

...

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

Kabirleri ziyaret etmenin, Fatiha sûresi okumanın ve kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin hükmü

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

Şiddetli soğuk günlerde cünüplükten arınmak için teyemmüm almanın hükmü. Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

تقلقه الوساوس اخلطرات و ر د أن شع ف صلاته. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

ABDULLAH MUHAYSİNİ'NİN KÜFÜR AKİDESİ. Hamd alemlerin Rabbi Allah subhanehu ve tealayadır. Salat ve selam ise Onun Rasulünedir.

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

Namazlardan sonra yapılan duâ ve zikirleri, sünneti edâ ettikten sonraya ertelemenin hükmü

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

ARAPÇA DİLBİLGİSİ BELİRLİLİK TAKISI, ŞEMSÎ VE KAMERÎ HARFLER. Abdullâh Saîd el-müderris

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)

Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi?

Fatiha Suresi'nin Tefsiri ve Faydaları

Hâmile kadın için haccın hükmü

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.

األصل الجامع لعبادة هللا وحده

İNSANLARIN RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMELERİ GEREKİR Mİ?

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn

KÂFİRLERİN BAYRAMLARINA KATILMANIN HÜKMÜ

Yeni yılını kutladıkları zaman kâfirlere cevap vermeli midir?

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü

أخوف آية ف القرآن العظيم. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

# א ذ و ه و و ه א ن, - א ه! " א א $ % ت א' )! " و א % رو +! " א.. ن % + % و ي د א1, ! " و 2 4 " א... " % ) ر و ه 6 $ א " ن % + % و כ +.

şeyh Muhammed b. Salih el-useymin

DİLİN TEHLİKESİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Terceme : Muhammed Şahin. Mevlid-i Nebevî'yi kutlamayı müstehap olarak görenlere reddiye. Muhammed Salih el-muneccid. Tetkik : Ali Rıza Şahin

BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV)

Ramazan'ın gündüzünde oruç tutmayanlara ve kâfirlere yemek satmanın hükmü

هل الا نبياء متساوون. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

MÜSLÜMANLAR İÇİN. Muhammed Salih el-muneccid. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil

كيفية الوقاية من الع. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

تلقني أصول العقيدة العامة

EĞER NEBİ MUHAMMED, BENDEN YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEMİ İSTESE; YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEM, MUHAMMED'İ İNKAR EDERİM

GIDA DEPOSUNDA ÇALIŞAN VE DOMUZ ETİNİ TIRLARA TAŞIMASI İSTENEBİLEN KİMSENİN HÜKMÜ

مقاومة الغر زة جلنسية

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Îman, Küfür ve Tekfir 2

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

Kadir gecesi, her yıl belirli bir gece ile sâbit midir?

MEZHEPLERDEN BİRİNE UYMANIN ÖLÇÜSÜ NEDİR?

İki secde arasında otururken ellerin durumu nasıl olmalıdır?

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din

Adak Hakkında Bilinmesi Gerekenler

DUHÂ SÛRESİ. Duhâ Sûresi Tefsîri 3

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü

Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz.

هل ي ص ي ب الرجل بالع زوجته جلميلة. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

ŞABAN'IN 30. GECESİ HİLAL GÖRÜLMEDİĞİ ZAMAN (NE YAPILIR?)

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır

Ehl-i Sünnet ve l-cemaat in akîde ve diğer dîni konulardaki esasları

Tuvâlet ihtiyacını giderirken önünü veya arkasını kıbleye dönmenin hükmü nedir?

وجوب معرفة العقيدة الا سلامية

İSLAM HUKUKUNDA CEZA CEZALAR

Kadının abdestte başörtüsünün üzerini mesh etmesinin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn

Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI

حديث توسل آدم نليب وتفس : {وابتغوا يله الوسيلة} şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Mekke-i Mükerreme'nin bir Küfür Beldesi Olup Olmadığı Hususunda Bir Münazara

İHLAS VE NİYET. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان

ASR SÛRESİ. Rahmân ve Rahîm olan Allah ın ismiyle

Abdestte başı mesh etmenin şekli

DÖRT KAİDE القواعد األربعة DÖRT KAİDE. Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a)

Transkript:

o MÜSLÜMANLARA KARŞI KÂFİRLERİ DESTEKLEMEK i Tevhîd-î Dâvet

# <Žlş^òflŽéÿ <łàžúÿæ<ş^ßžš ËłÞş_< æł Ł<łàŽÚ<Ž^Že<ŁƒçŁÃÿÞÿæ<ŁåŁ ŽËłÇÿjłŠÿÞÿæ<ŁäŁßéŽÃÿjłŠÿÞÿæ<ŁåŁ ÿûłvÿþ<žä ŽÖ<ÿ łûÿvğö]<ćá c <ş <Łåÿ łuÿæ< ]< c<ÿäşö c<ş <łáş_<ł ÿãłş_ÿæ<łäşö<ÿëžş^â<şøşê<łøž ł Łè<łàÿÚÿæ<ŁäşÖ<ĆØŽ ŁÚ<şøşÊ< ]<ŽåŽ łãÿè<łàÿú<hş^ßžö^ÿûłâş_ <ŁäşÖ<ĆØŽ ŁÚ<şøşÊ< ]<ŽåŽ łãÿè<łàÿú<hş^ßžö^ÿûłâş_ VŁ łãÿe<^ćúş_<jjjłä ÖçŁ ÿ ÿæ<łåł łfÿâ<] ĆÛÿvŁÚ<Ćáş_<Ł ÿãłş_ÿæ<hłäşö<şôè ÿ Łä ÖçŁ ÿ ÿæ<łåł łfÿâ<] ĆÛÿvŁÚ<Ćáş_<Ł ÿãłş_ÿæ<hłäşö<şôè ÿ

MÜSLÜMANLARA KARŞI KÂFİRLERİ DESTEKLEMEK Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, -âlemlerin Rabbi olan- Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve amellerimizin kötülüğünden O na sığınırız. O nun hidâyete erdirdiğini hiç kimse saptıramaz, saptırdığını ise hiç kimse hidâyete erdiremez. Şehâdet ederim ki, Allâh tan başka ibâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Ve yine şehâdet ederim ki, Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem O nun kulu ve Rasûlüdür Bundan sonra: Bil ki! Müslümanlara karşı kâfirleri desteklemek Kur ân, Sünnet ve icmâ ile sabit olduğu üzere kişiyi dînden çıkaran büyük küfürdür. Bunun el ve dil kullanılarak; mal ve can harcanarak olması arasında hiçbir fark yoktur. Bu noktada İslâm a karşı küfrün; Müslümanlara karşı kâfirlerin safında olan, onların bekâsı ve düzenlerinin kuvvetlenmesi adına görev alan herkes İslâm ile bağını koparıp atmıştır. Böyle kimselerin Müslüman olduklarını söylemeleri, namaz ve oruç gibi farzları yerine getirmeleri; faiz ve zina gibi haramlardan kaçınmaları içinde bulundukları küfür gerçeğini değiştirmemektedir. Bu hükmün dayandığı birçok şer î delîl bu-

âââ!! uu rr ööö ååýý ÎÎ tt!! uu rr $$ öö øø $$ ### tt ôô tt $$ uu ååuu øø $$ $$ ÎÎ ((( ää ööö åå ÎÎ ((( ööö ãã tt ää uu Ïi ii $$ uu tt tt ppšš rr tt uu <<< tt 4 Abdullâh Saîd el-müderris lunmaktadır. Nitekim Şeyh Muhammed bin Süleymân et-temimî rahîmehullâh, şöyle demişti: İster şirk koşsun, isterse koşmasın muvahhîdlere karşı müşriklerle beraber olan sâlih Müslüman ı (muvahhîdlere karşı müşriklerle beraber olduğu için) tekfîr eden Kur ân-ı Kerîm den, Sünnet ten ve âlimlerin sözlerinden çokça delîller vardır. 1 Bu delillerden bazıları şöyledir: Allâh Subhânehu ve Teâlâ, şöyle buyurmaktadır: â!!$u ušï Ï9 ρr r& öνå åκý ÝÕ èt t/ uu u! u!$u u Ï Ï9 ρr r& # t t Á Ζ9$ $#u uρ yy yšθå y åκu uø ø9$ $# (#ρä ä Ï Ï Gs s? tt t Ï t ÏϑÎ Î= à9$ $# tt tπö t öθs s)ø ø9$ $# Ï Ï ô ôγt tƒ ŸŸŸ Ÿω!$ $# βî Î) 33 3 öνå åκ ]Ï ÏΒ ç çç ŸŸŸ Ÿω (#θã ãψt tβ#u u tt t Ï t Ï%!$ $# $p pκš š r r' t tƒ çµ ΡÎ Î*s sù öνä ä3ζï iβ Νç çç çλ ;u uθt tgt tƒ t tt tβu uρ 44 4 <Ù èt t/ (سورة الماي دة: ٥١) ٥/ Ey îmân edenler Yahûdi ve Hıristiyanları velîler edinmeyin! Onlar birbirlerinin velîleridirler. Sizden kim onları velî edinirse, muhakkak o da onlardandır. Şüphesiz Allâh, zalimler topluluğuna hidâyet vermez. (Mâide: 5/51) Allâh u Teâlâ nın Sizden kim onları velî edinirse buyruğundaki velî edinmek, Ehl-i Kitâb olan ya da olmayan tüm kâfirlerin dînlerini ve bâtıl yollarını güzel görmek ya da râzı olmak, küfürlerinden şüphe etmek, onları hükmedici kanun ve yasalar koyucu konumuna getirmek ve Müslümanlara karşı onlara dil ile mal ile ve can ile yardım etmektir. Böyle yapanların hükmü hakkında Sizden kim onları velî edinirse, muhakkak o 1 ed-dureru s-seniye: 10/8.

Müslümanlara Karşı Kâfirleri Desteklemek 5 da onlardandır buyrularak, kâfirleri velî edinenlerin, kâfirlerden olacağını açıkça bildirmektedir. Âyet-i kerîmenin tefsîrinde İmâm İbn Cerir et-taberî rahîmehullâh şöyle demiştir: Her kim mü minleri bırakıp Yahûdi ve Hıristiyanları dost edinirse o kimse onlardan olur. Kim mü minlere karşı Hıristiyan ve Yahûdilere (ve de diğer kâfirlere) yardımcı ve dost olursa artık bu kişi Yahûdi ve Hıristiyanların dînlerine ve milletlerine tâbî olmuştur. Çünkü bir kişinin bir kişiye dost olması ve ona yardım etmesi; ona, dînine ve içinde bulunduğu duruma râzı olduğunu gösterir ki böylece ona muhâlif olan dîne düşman olmuştur. Bu kimsenin hükmü bundan böyle dost olduğu kişinin hükmü gibidir. 2 İmâm Nesefî el-hanefî rahîmehullâh, şöyle demiştir: Onlara (kâfirlere) yardım ederek, onlardan yardım isteyerek onları kendinize kardeş edinmeyin! Mü minlerle haşır neşir olduğunuz gibi onlarla haşır neşir olmayın, onlara dostluk göstermeyin! Allâh u Teâlâ bu yasağın sebebini bildirerek şöyle buyurdu: Onlar birbirlerinin velîleridirler. (Maide: 5/51) Yani onlar birbirlerinin dostudurlar ve hepsi mü minlere düşmandırlar. Bu ayet küfrün tek millet olduğuna bir delîldir. Allâh u Teâlâ âyetin devamında şöyle buyuruyor: Sizden kim onları velî edinirse, muhakkak o da onlardandır. (Maide: 5/51) Yani (onları velî edinenler) onların (kâfirlerin) milletinden 2 Taberî, Câmiu l-beyân fî Te vîli l-kur ân: 10/400.

ÈÈÈ ÎÎ yy èè ãã ((( ãã xx xx xx ÇÇÇ $$ uu øø $$ «««$$ øø xx ÈÈÈ ÎÎ yy ÎÎ ÇÇÇ øø èè $$ ãã!! uu ((( ãã tt rr ((( þþ èè uu $$ Ï ää $$ 6 Abdullâh Saîd el-müderris (dîninden) olur ve onların hükmünü (gibi kâfir hükmünü) alır. 3 Şeyh Süleymân bin Abdullâh rahîmehullâh ise âyetin tefsîri akkında şöyle demiştir: Allâh u Teâlâ, Yahûdi ve Hıristiyanları dost edinmelerini mü minlere yasaklamış ve mü minlerden onları dost edinen kimsenin onlardan sayılacağını bildirmiştir. Bu ise; Mecûsileri, putperestleri ve diğer kâfirleri dost edinen bir kimsenin hükmünün, dost edindiği kâfirlerin hükmü gibi olduğunu ve o kimsenin onlardan sayıldığını göstermektedir. 4 Allâh Subhânehu ve Teâlâ, başka bir âyet-i kerîmede şöyle buyurmaktadır: È Î Î6y y Î ÎÎ Îû ttt tβθè è=ï ÏG s s)ã ム(#ρã ãx x x x. tt t Ï t Ï%!$ $#u uρ (( ( «!$ $# È Î Î6y y Î ÎÎ Îû ttt tβθè è=ï ÏG s s)ã ム(#θã ãψt tβ#u u tt t Ï t Ï%!$ $# Ïè ŠÏ $ (سورة Ê tt tβ%x t x. Ç s süø ø ±9$ $# yy y ø y øšx x. βî Î) (( ( Ç s süø ø ±9$ $# uu u! u!$u u Ï Ï9 ρr r& (#þ þθè è=ï ÏG s s)s sù ÏNθä äó Ü9$ $# النساء: ٧٦/٤) Îmân edenler Allâh yolunda savaşırlar; kâfirler ise tâğût yolunda savaşırlar. Öyleyse şeytânın dostlarıyla savaşın. Hiç şüphesiz, şeytânın hilesi pek zayıftır. (Nisa: 4/76) Fahruddîn er-râzî rahîmehullâh, bu âyetin tefsîrinde şöyle demiştir: Bil ki! Allâh u Teâlâ, cihâdın farz olduğunu beyân edince, dikkat edilecek şeyin cihâdın şekli değil, bilakis niyet ve maksad olduğunu bildirmiştir. 3 Nesefi, Medâriku t-tenzîl: 1/453. 4 ed-düreru s-seniyye: 8/127.

ööö yy øø tt uu ßß øø $$ ÈÈÈ ßß!! uu rr ÍÍ >>> øø $$ óó xx ãã ßß «««$$ øø $$ ššš ÉÉÉ tt āāā øø nn ššš Müslümanlara Karşı Kâfirleri Desteklemek 7 Bu itibarla mü minler, Allâh ın dînini kuvvetlendirmek ve O nun kelimesini yüceltmek maksadıyla savaşırlar. Kâfirler ise, tâğûtun yolunda (onun sistemini yüceltmek maksadıyla) savaşırlar. 5 Şeyh Abdurrahmân bin Hasen rahîmehullâh, şöyle demiştir: Tevhîdi bozan mes elelerin en büyüğü üç tanedir Bunlardan üçüncüsü: Müşriklere karşı dostluk göstermek, onlara meyletmek, onlara elle, dille veya malla yardımcı olmaktır. 6 Allâh Subhânehu ve Teâlâ, başka bir âyet-i kerîmesinde şöyle buyurmaktadır: ö y yèø ø t tƒ t tt tβu uρ (( ( ttt t Ï ÏΖÏ ÏΒ σß ßϑø ø9$ $# Èβρß ßŠ Ï ÏΒ uu u! u!$u ušï Ï9 ρr r& tt t Í t ÍÏ Ï s s3ø ø9$ $# tt tβθã t ãζï ÏΒ σß ßϑø ø9$ $# É Ï Ï Gt tƒ āω x«> ó ó x (سورة آل عمران: (٢٨/٣ Î ÎÎ Îû «!$ $# š Ï ÏΒ }} } ø } øšn n=s sù šï Ï9 s sœ Mü minler, mü minleri bırakıp da kâfirleri velîler edinmesinler. Kim böyle yaparsa, Allâh tan hiçbir şey (yardım-bağlantı) yoktur. (Ali İmran: 3/28) İmâm İbn Cerir et-taberî rahîmehullâh âyetin tefsîri hakkında şöyle demiştir: Bu âyetin mânâsı şöyledir: Ey mü minler! Kâfirlere dînleri (ve sistemleri) konusunda yardımcı olmayın. Mü minleri bırakıp da Müslümanlara karşı kâfirlere destek olmayın, mü minlerin gizli hallerini onlara anlat- 5 er-râzî, Mefatihul-Gayb: 10/147. 6 el-mevrid el-adebu z-zulal: 237-238.

8 Abdullâh Saîd el-müderris mayın! Sizden her kim böyle yapacak olursa Allâh u Teâlâ dan bekleyeceği hiçbir şey yoktur. Çünkü o Allâh u Teâlâ dan, Allâh u Teâlâ da ondan beri olmuştur. Böylece dîninden irtidat etmiş ve küfre girmiştir. 7 Şeyh Hamid bin Atik rahîmehullâh şöyle demiştir: Müslümanlara karşı müşriklere yardım etmek, Müslümanların gizli hallerini onlara söylemek veya müşrikleri dille savunmak ya da bulundukları duruma rıza göstermek küfür olan amellerdendir. Müslümanlardan kim ikrâh durumu olmadığı halde kâfirlere buğzetse ve Müslümanları sevse bile bunlardan herhangi birisini yaparsa mürted olur. 8 Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır: م ن ج ام ع الم شر ك و س ك ن م ع ه ف ا ن ه م ث ل ه - [(حديث صحيح :) رواه أبو داود (۲۷۸۷) و الطبراين (۷۰۲۳) [ Kim müşrik bir kimse beraber (haşır neşir) olur ve (müşrik( diyarında) onunla beraber ikâmet ederse, o da müşrik gibidir. [(SAHÎH HADÎS): Ebû Dâvud (2787); Taberânî (el-kebîr: 7023) ] İmâm el-münâvî rahîmehullâh, hadîste geçen O da müşrik gibidir cümlesini şöyle açıklamıştır: Allâh u Teâlâ nın düşmanıyla haşır neşir olmak, onunla dost olmak Allâh u Teâlâ dan yüz çevirmeyi gerektirir. Her kim Allâh u Teâlâ dan yüz çevirirse şeytân onun dostu olur ve onu küfre götürür. Zemahşeri şöyle demiştir: Bu akla uygun bir açıklamadır. Çünkü 7 Taberî, Camiu l-beyân: 6/313. 8 ed-difâ an Ehli s-sünne ve l-etbâ: 31.

Müslümanlara Karşı Kâfirleri Desteklemek 9 hem bir zatla hem de onun düşmanıyla dostluk kurmak birbirine zıttır ve aynı anda bir kişide bulunması mümkün değildir. 9 Şeyh Muhammed bin Abdullatif rahîmehullâh hadîsi zikrettikten sonra şöyle demiştir: Bu hadîsi okuyan Müslüman bir kimse, kâfirlerle her haşır neşir olması veya onlarla her oturması durumunda kâfir olacağını anlamamalıdır. Zîrâ bu hadîsin mânâsı şöyledir: Müşriklerin arasından uzaklaşma imkânı olmadığı için kâfirlerin zoruyla Müslümanlara karşı onlarla beraber savaşa çıkan (ikrah ile savaş yolculuğuna çıkan) kimse öldürülmesi ve malının alınması bakımından aynen kâfirler gibidir. Fakat bu, küfür konusunda onlar gibidir demek değildir. Böyle bir kimse şâyet kâfirlerle beraber Müslümanlara karşı isteyerek savaşa çıkar veya Müslümanlara karşı ister bedeniyle, isterse malıyla kâfirlere yardımcı olursa, böyle bir durumda bu kimsenin küfür konusundaki hükmü şüphesiz aynen onların hükmü gibidir. 10 Nitekim Şeyhu l-islâm İbn Teymiyye rahîmehullâh zamanında İslâm düşmanlığı yapan kâfir Tatarlar a yardım edenler hakkında şöyle demiştir: Asker emirlerinden veya bunlardan başka her kim tatarların safına geçerse işte o kimse tıpkı onların hükmünü alır. Onlar İslâm şeriatından her ne kadar uzaklaşıp irtidat etmişlerse o kimse de aynen onlar gibi irtidat etmiştir. Sahabeler zamanında namaz kılan, oruç tutan ve Müslüman cemaate savaş açmayan bir topluluğa sırf zekât vermemeleri sebebiyle saha- 9 Münâvî, Feydu l-kadir: 6/144 10 ed-dureru s-seniye: 8/456.

10 Abdullâh Saîd el-müderris beler mürted hükmü vermişlerdir. Buna göre Allâh u Teâlâ ve Rasûlü sallallâhu aleyhi ve sellem in düşmanlarıyla beraber Müslümanlara karşı çarpışan ve Müslümanları öldüren kimselere nasıl davranırlardı acaba? 11 Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem başka bir hadîsi şerîflerinde şöyle buyurmuştur: أ ن ا ب ر يء م ن ك ل م س ل م ي ق يم ب ني أ ظ ه ر ال م شر ك ني ن ار اه ام -[(حديث صحيح :) رواه أبو داود (٢٦٤٥) والترمذى (١٦٠٤) ] لا ت ر اء ى Ben, müşrikler arasında ikamet eden her Müslümandan beriyim. (Onların) Ateşleri birbirini görmesin. [(SAHÎH HADÎS): Ebû Dâvud (2645); Tirmizî (1604) ] Şah Velîyullah ed-dehlevî rahîmehullâh, hadîsi şerifi zikrettikten sonra şöyle demiştir: Bunun (Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem in Ben, müşrikler arasında ikamet eden her Müslümandan beriyim buyurmasının) sebebi şudur: Müslümanların onlarla birlikte oturması ve onların kalabalık gözükmesine katkıda bulunması, onlar için yapılacak iki yardımdan biridir (ki Müslüman bunu asla yapamaz). Sonra Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem, kâfir beldesiyle olan uzaklığı, onların ikâmet ettikleri mevkiin ya da mahallenin en yüksek yerinde bir ateş yakılması halinde di- 11 Mecmûu l-fetâvâ: 28/530.

Müslümanlara Karşı Kâfirleri Desteklemek 11 ğerlerine gözükmeyecek kadar uzaklıkta olması şeklinde beyân etmiştir. 12 İmâm Kurtubî rahîmehullâh ise şöyle demiştir: Kim Müslümanlara karşı kâfirleri (el, dil, mal ve can ile) desteklerse hükmü onların hükmü gibidir, yani mürdet olmuştur. 13 Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem diğer bir hadîsi şerîflerinde ise şöyle buyurmuştur: إ ذ ا أ ن ز ل الله ب ق و م ع ذ اب ا أ ص اب ال ع ذ اب م ن ك ان ف يه م ث م ب ع ث وا ع لى أ ع ام ل ه م - [(حديث صحيح :) رواه البخارى (۷۱۰۸) و أحمد (٦٢٠٧) ] Allâh bir kavme azab indirdiğinde, inde, o kavim içinde bulunan her ferde azab iner. Sonra herkes ameline göre diriltili lir. [(SAHÎH HADÎS): Buhârî (7108); Ahmed (6207) ] İmâm İbn Hacer rahîmehullâh, hadîsi şerîf hakkında şöyle demiştir: Bu hadîsten şöyle bir hüküm çıkar: Kâfirlerin ve zalimlerin bulunduğu yerden uzaklaşmak gerekir. Zîrâ onların arasında ikamet etmek nefsi tehlikeye atmak demektir. Tabi ki bu, onlara yardım edilmediği ve onların amellerine rıza gösterilmediği takdirde böyledir. Onlara yardım edildiği veya amellerine rıza gösterildiği takdirde onlardan ( yani kâfirlerden) olunur. 14 Şeyh Abdullâh bin Hâmid rahîmehullâh ise şöyle demiştir: Kendi- 12 ed-dehlevî, Huccetullâhi l-bâliğa: 2/256. 13 Kurtubî, el-câmiu li Ahkâmi l-kur ân: 6/217. 14 İbn Hacer, Fethu l-bari: 13/61.

12 Abdullâh Saîd el-müderris sine iyilik yapmak isteyen ve zarar vermekten kaçınan her Müslüman ın, âlimlerin tevelli ile muvalat arasındaki belirlediği farkı mutlaka bilmesi gerekir. Âlimler, Allâh u Teâlâ onlara rahmet etsin bu konuda şöyle dediler: Muvalat: Kâfirlere yumuşak sözler söylemek, onların yüzüne gülümsemek, (küfür olmayan) yazı yazmaları için mürekkep vermek gibi basit şeylerdir. Bununla beraber kişinin onlardan, dînlerinden ve bulundukları durumdan beri olduğunu onlara göstermesi ve bildirmesi gerekir. Ancak bu durumda kişi kâfir olmaz fakat büyük günah işlemiştir ve tehlike içindedir. Fakat tevelli ise; onlara ikrâm etmek, onları yüceltmek, onlara saygı göstermek, onları övmek, Müslümanlara karşı onlara yardımcı olmak, zahiren onlardan beri olmamak ve onlarla haşır neşir olmak gibi amellerdir. Bu amelleri yapan kimse mürted olur ve irtidat hükümlerini ona uygulamak farzdır. İşte bu hüküm Kur ân, Sünnet ve muteber âlimlerin icmâsı ile sabittir. 15 Yukarıda zikredilen Kur ân ve Sünnet nalarından ve de bu naları açıklayan Ehl-i Sünnet imâmlarının beyânlarından anlaşıldığı üzere, Müslümanlara karşı kâfirlerin tarafında yer alan, destek veren, bilgi ve mühimmat sağlayan, yazı yazan, vaaz veren, kolluk kuvvetliği ve gözcülük yapan, yayın ve propaganda araçlarını kullanarak onları haklı göstermeye; çıkar ve belge sağlamaya çalışan kısacası İslâm ın karşısında küfür cephesine yer alarak hizmet eden kimselerin hükmü, destek verdikleri 15 ed-dureru s-seniye: 10/479.

Müslümanlara Karşı Kâfirleri Desteklemek 13 kimselerin hükmüyle aynıdır. JÿÜ ÿ ÿæ ÿü ÿ ÿæ<žäžfłvÿ ÿæ ŽäŽfłvÿ ÿæ<žäžöa ŽäŽÖa<îş ÿâÿæ îş ÿâÿæ<ž ĆÛÿvŁÚ ž ĆÛÿvŁÚ<ŽäŽÏĞ ÿ}< łéÿ} ŽäŽÏĞ ÿ}< łéÿ}<îş ÿâ îş ÿâ<łä Ö] Łä Ö]<î ÿ ÿæ Hÿ ŽÛşÖ^ÿÃĞÖ] ÿ ŽÛşÖ^ÿÃĞÖ]<ñhÿ ñhÿ <Žä Ö Žä Ö<Ł łûÿvğö]ÿæ Hamd âlemlerin rabbi olan Allâh a mahsustur. Salât ve selâm yaratılmışların en hayırlısı Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem in, âlinin ve ashabının üzerine olsun. Abdullâh Saîd el-müderris 1433 h./2012 m.

KAYNAKLAR Kur ân-ı Kerîm. ed-dehlevî, Ahmed bin Abdurrahman bin Şehîd (v. 1176h.), Huccetullâhi l-bâliğa, Dâru l-celîl, Beyrut, 1426. ed-dureru s-seniyye fi l-fetâvâ Necdiyye, (Thk: Abdur-rahmân bin Muhammed bin Kasım), 1417. Fahruddîn er-râzî, Muhammed bin Ömer bin Hasen bin bin Hüseyn et-temimî (v. 606h.), Mefâtihu l-gayb (et-tefsîru l-kebir) Dâru İhyai t-turâsi l-arabî, Beyrut, 1420. İbn Hacer, Ahmed bin Alî Ebu l-fadl el-askalânî (v. 852h.), Fethul- Bârî Şerhu Sahîhu l-buhârî, Dâru l-mearif, Beyrut, 1379. İbn Teymiyye, Takıyyuddîn Ahmed bin Abdulhalim bin Abduelâm bin Teymiyye el-harrânî (v.728h.), Mecmûu l-fetâvâ, (Cem -Tertib: Abdurrahmân bin Muhammed bin Kâsım) Dâru l-vefâ, Cidde, 1426. Kurtubî, Ebû Abdillah Muhammed bin Ahmed bin Ebi Bekr bin Ferh el-ensârî el-hazrecî el-kurtubî (v. 671h.), el-câmiu li Ahkâmi l-kur ân, Dâru l-kutubi l-mısriyye, Kâhire, 1384. Münâvî, Muhammed Abdurraûf (v. 1032h.), Feyzu l-kadîr Şerhu Câmii s-sağir, el-mektebetu t-ticâriyye, Mısır, 1356. Nesefî, Ebû l-berekât Abdullâh bin Ahmed bin Mahmud (v. 710h.), Medâriku t-tenzîl ve Hakâiku t-te vîl, Dâru l-kelimetu t-tayyîb, Beyrût, 1419. Taberî, Ebû Ca fer Muhammed bin Cerir et-taberî (v. 310h.), Câmiu l-beyân fî Te vîli l-kur ân, Mueetu r-risâle, Beyrut, 1420.

K

16 Abdullâh Saîd el-müderris