İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

Benzer belgeler
İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

DAVA: Davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857S.İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21,25

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /24

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş K/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK/25

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4847 S. İşK/22

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /18-21 DAVACI YARARINA KAZANILMIŞ HAK

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. / S. STSK/25 SENDİKAL FESİH İDDİASI SIK RAPOR ALMA GEÇERLİ FESİH

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S.STSK/25

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

İŞ GÜVENCESİ İŞVEREN VEKİLİ SIFATI

İŞÇİ TEMİNİ HİZMET ALIM ADI ALTINDA YAPILAN SÖZLEŞMELERİN İŞÇİ TEMİNİ NİTELİĞİNDE OLDUĞU MUVAZAA GEÇERSİZ FESİH

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /112

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /29

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 854 S. DİşK/1

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2, 18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S.İşK/14

T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E. 2013/1450 K. 2013/9838 T

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /2,17-18

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2

Hukuk GREVE KATILAMAYACAK İŞÇİ KADROSUNDA YER ALAN İŞÇİNİN ÇALIŞMAYI REDDETMESİ NEDENİYLE YAPILAN FESHE KARŞI İŞE İADE TALEBİ.

Hukuk BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİNDE CEZAİ ŞART VE BORÇLAR KANUNU 325 UYGULAMASI. Karar İncelemesi

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/17, 18-21, 24

İlgili Kanun / Madde 4857.S. İşK/ 2,18-21 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/21049 Karar No. 2013/19112 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /2, 18-21

İŞÇİNİN BAŞKA BİR İŞYERİNDE ÇALIŞTIRILMASI DÜRÜSTLÜK KURALI

İlgili Kanun / Madde 4857.S. İşK/32, 41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

HUKUK YARGITAY KARARLARI YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ ESAS NO: 2009/10473 KARAR NO: 2009/17999 KARAR TARİHİ:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

ÜCRET GERÇEK ÜCRETİN TESPİTİ FAZLA ÇALIŞMA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/ S. İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /2

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/2

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/17

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/53,57

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/17, S. İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2009/12918 Karar No. 2011/12793 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /2

İŞ GÜVENCESİNİN KAPSAMI OTUZ İŞÇİ ÖLÇÜTÜNÜN HESABINDA DİKKATE ALINACAK ÇALIŞANLAR

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/46 HAFTA TATİLİ

İlgili Kanun / Madde 6098 S. TBK/ S. İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /2,18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/53,54,57

İŞ KAZASINA MARUZ KALAN İŞÇİ ( Maluliyet Oranı %0 Olsa Dahi Kusur Durumu Saptanarak Sonuca Göre Manevi Tazminata Karar Verilebileceği )

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/2,18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 İŞLETMESEL NEDENLERLE FESİH

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

İlgili Kanun / Madde 1475 S. İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2

Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2014/1. İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 6, S. İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/21 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2015/27404 Karar No. 2015/32415 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2,6

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41, 54,59

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /17-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/2,17-28

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2015/9515 Karar No. 2017/8394 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/25 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2016/18155 Karar No. 2016/12923 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 6762 S. TTK. /4

İlgili Kanun / Madde 6098 S. TBK/396

İlgili Kanun / Madde 1475.S.İşK/ S.İşK/57 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2009/17310 Karar No. 2011/19792 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 1475.S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

Transkript:

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2016/8373 Karar No. 2017/6004 Tarihi: 06.04.2017 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2018/1 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 İŞÇİNİN DAVRANIŞLARINDAN KAYNAK- LANAN FESHİN ÖNCELİKLE İŞ SÖZLEŞMESİNİ İŞÇİNİN İHLAL ETMİŞ OLMASINI GEREK- TİRDİĞİ İŞÇİNİN İŞ SÖZLEŞMESİNDEN DOĞAN YÜKÜMLÜKLERİNİN İHLAL EDİP ETME- DİĞİNİN BELİRLENMESİNDE ÖZEN BORCU VE DÜRÜSTLÜK KURALLARINA GÖRE YAN EDİMLERİNİN DE DİKKATE ALINACAĞI ÖZETİ: İşçinin davranışlarına dayanan fesih, her şeyden önce, iş sözleşmesinin işçi tarafından ihlal edilmesini şart koşmaktadır. Bu itibarla, önce işçiye somut olarak hangi sözleşmesel yükümlülüğün yüklendiği belirlendiği, daha sonra işçinin, hangi davranışı ile somut sözleşme yükümlülüğünü ihlal ettiğinin eksiksiz olarak tespit edilmesi gerekir. Şüphesiz, işçinin iş sözleşmesinin ihlali işverene derhal feshetme hakkını verecek ağırlıkta olmadığı da bu bağlamda incelenmelidir. Daha sonra ise, işçinin isteseydi yükümlülüğünü somut olarak ihlal etmekten kaçınabilip kaçınamayacağının belirlenmesi gerekir. İşçinin somut olarak tespit edilmiş sözleşme ihlali nedeniyle işverenin işletmesel menfaatlerinin zarar görmüş olması şarttır İşçinin iş sözleşmesini ihlal edip etmediğinin tespitinde, sadece asli edim yükümlülükleri değil; kanundan veya dürüstlük kuralından doğan yan edim yükümlülükleri ile yan yükümlerin de dikkate alınması 323

324 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2018/1 gerekir. Sadakat yükümü, sözleşmenin taraflarına sözleşme ilişkisinden doğan borçların ifasında, karşı tarafın şahsına, mülkiyetine ve hukuken korunan diğer varlıklarına zarar vermeme, keza sözleşme ilişkisinin kapsamı dışında sözleşme ile güdülen amacı tehlikeye sokacak özellikle karşılıklı duyulan güveni sarsacak her türlü davranıştan kaçınma yükümlülüğünü yüklemektedir İşçinin iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini kusurlu olarak ihlal ettiğini işveren ispat etmekle yükümlüdür. Yan yükümlere itaat borcu, günümüzde dürüstlük kuralından çıkarılmaktadır. Buna göre, iş görme edimi dürüstlük kuralının gerektirdiği şekilde ifa edilmelidir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesih sebebi, işçinin kusurlu bir davranışını şart koşar. DAVA: Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili müvekkilinin davalı işyerinde 15/12/2003 tarihinde çalışmaya başladığını, 2008 yılının Eylül ayında kıdem tazminatının ödenerek işten çıkartıldığını, hemen ertesi gün tekrar çağrılarak işe başlatıldığını, son olarak 22/02/2014 tarihinde haksız ve mesnetsiz olarak işten çıkartıldığını, davalı şirketin yabancı menşeili olduğunu, %75 Amerikalı hakim ortak, %25'inin ise Türk ortaklardan oluştuğunu, şirketin Türkiye'de üretim yapıp, dünya ile ticaret yaptığını, tüm işlemlerin yabancı hakim ortağın denetim ve gözetim altında olduğunu, tüm şirket çalışanlarının faaliyetlerini raporlama şeklinde bildirmek zorunda olduklarını, müvekkilinin şirkette yurt içi ve yurt dışı tüm işlemlerin kontrollerini yapma işini ifa ettiğini, görevinin şirkette meydana gelen olumsuzlukları, aksaklıkları şirketin Avrupa'daki operasyon merkezine bildirmek olduğunu, görevini yaptığı için şirketin Türk ortakları ve Genel Müdür ile üst düzey yöneticilerin müvekkiline tavır aldıklarını, müvekkilinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı bir davranışının olmadığını, görevini yaptığını, bunun şirketin aleyhine değil, bilakis lehine bir durum olduğunu, müvekkiline bu şekilde davranma nedeninin kendisi açısından da bir sorumluluk doğmasına meydan vermemek olduğunu, tehdit ve hakaret saikiyle hareket etmediğini, böyle bir durumunda söz konusu olmadığını, Türkiye'deki Genel Müdürün işten çıkarma yetkisinin bulunmadığını, ayrıca müvekkilinin

16/06/2014 tarihinde yaptığı ileri sürülen eylemine karşı mevzuat uyarınca 6 gün fesih hakkının kullanılmadığını, iş akdinin bu şekilde feshinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkilinin eylemlerinin yasal sınırları içerisinde olduğunu, görevini yaptığını, eylemlerinin tamamının hukuka uygun olduğunu iddia ederek işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili; davacının 16/06/2014 tarihinde şirketin Batı Avrupa grubu finans müdürlüğüne İngilizce olarak gönderdiği yazı ile bir kısım yolsuzluk iddiaları ve ithamlarında bulunduğunu, bunun üzerine iki müfettiş görevlendirilerek iddialar hakkında inceleme başlatıldığını, yapılan teftiş sonucunda iddiaların asılsız olduğunun belirlendiğini, denetçilerin buna ilişkin raporlarını hazırlamalarından sonra davacının bir kısım hakaret ve tehdit içeren mailler gönderdiğini, davacının bu şekilde bir kısım çalışma arkadaşları ve genel müdürü hakkındaki asılsız iddiaları ve ithamları ile şirket iç denetçilerine yönelttiği suçlamalar hakaretler ve tehditler nedeniyle iş akdinin 4857 sayılı İş Kanunun 25/II. maddesi uyarınca ahlak ve iyi niyet kullarına aykırılık nedeniyle haklı nedenle sonlandırıldığı, açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu belirterek açılan davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece davacının düzenlediği bu tür raporlarda hakkında rapor düzenlenen yetkililerin genel olarak hoşnutsuzluk duymalarının normal oluşu, aksi takdirde davacının işini düzgün bir şekilde yapmasının mümkün olmayışı, davacının çalışma süresinin uzunluğu, öncesinde bir sıkıntı yaşanmış olmasına dair herhangi bir konunun dosyaya yansıtılmamış olması, tercüme edilen bahse konu metnin son paragrafından davacının esasında gönderi içeriğini davalılardan da saklama niyetiyle hareket etmediği, görevini ifa saikiyle hareket etmekte olduğu kanısı uyandırması, bilirkişinin raporunda ayrıntılı bir şekilde temas ettiği hususlar ile bu sürecin davacının yurt dışına bahse konu yaptığı bildirimle başlaması, atılan maillerin ise nezaket sınırlarını zorlasa da hakaret veya tehdit boyutlarına varmadığı kanısına varılmış olması, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği ileri sürülmüş olmasına karşın, bu işlemin Kanunda belirtilen 6 iş günü süresi içerisinde yapılmamış olması hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde bu konuda ispat yükü kendisinde olan davalının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 4857 sayılı İş Kanunu nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması rizikosundan kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin 325

feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez. İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir. İşçinin davranışlarına dayanan fesih, herşeyden önce, iş sözleşmesinin işçi tarafından ihlal edilmesini şart koşmaktadır. Bu itibarla, önce işçiye somut olarak hangi sözleşmesel yükümlülüğün yüklendiği belirlendiği, daha sonra işçinin, hangi davranışı ile somut sözleşme yükümlülüğünü ihlal ettiğinin eksiksiz olarak tespit edilmesi gerekir. Şüphesiz, işçinin iş sözleşmesinin ihlali işverene derhal feshetme hakkını verecek ağırlıkta olmadığı da bu bağlamda incelenmelidir. Daha sonra ise, işçinin isteseydi yükümlülüğünü somut olarak ihlal etmekten kaçınabilip kaçınamayacağının belirlenmesi gerekir. İşçinin somut olarak tespit edilmiş sözleşme ihlali nedeniyle işverenin işletmesel menfaatlerinin zarar görmüş olması şarttır. İşçinin yükümlülüklerinin kapsamı bireysel ve toplu iş sözleşmesi ile yasal düzenlemelerde belirlenmiştir. İşçinin kusurlu olarak (kasden veya ihmalle) sebebiyet verdiği sözleşme ihlalleri, sözleşmenin feshi açısından önem kazanır. Geçerli fesih sebebinden bahsedilebilmesi için, işçinin sözleşmesel yükümlülüklerini mutlaka kasıtlı ihlal etmesi şart değildir. Göstermesi gereken özen yükümlülüğünün ihlal edilerek ihmali davranış ile ihlali yeterlidir. Buna karşılık, işçinin kusuruna dayanmayan davranışları, kural olarak işverene işçinin davranışlarına dayanarak sözleşmeyi feshetme hakkı vermez. Kusurun derecesi, iş sözleşmesinin feshinden sonra iş ilişkisinin arzedebileceği olumsuzluklara ilişkin yapılan tahminî teşhislerde ve menfaatlerin tartılıp dengelenmesinde rol oynayacaktır. İşçinin iş sözleşmesini ihlal edip etmediğinin tespitinde, sadece asli edim yükümlülükleri değil; kanundan veya dürüstlük kuralından doğan yan edim yükümlülükleri ile yan yükümlerin de dikkate alınması gerekir. Sadakat yükümü, sözleşmenin taraflarına sözleşme ilişkisinden doğan borçların ifasında, karşı tarafın şahsına, mülkiyetine ve hukuken korunan diğer varlıklarına zarar vermeme, keza sözleşme ilişkisinin kapsamı dışında sözleşme ile güdülen amacı tehlikeye sokacak özellikle karşılıklı duyulan güveni sarsacak her türlü davranıştan kaçınma yükümlülüğünü yüklemektedir. 326

İşçinin iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini kusurlu olarak ihlal ettiğini işveren ispat etmekle yükümlüdür. Yan yükümlere itaat borcu, günümüzde dürüstlük kuralından çıkarılmaktadır. Buna göre, iş görme edimi dürüstlük kuralının gerektirdiği şekilde ifa edilmelidir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesih sebebi, işçinin kusurlu bir davranışını şart koşar. İş Kanunu nun 25 inci maddesinin II nci bendinin (b) fıkrasına göre, işçinin işverene, ailesine veya işverenin diğer bir işçisine karşı şeref ve namusuna dokunacak sözler söylemesi veya davranışlarda bulunması ya da işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması veya işçinin işverene, aile üyelerinden birine veya diğer bir işçisine sataşması haklı fesih nedeni olarak sayılmıştır. Böyle durumlarda işçi, anayasanın 25 ve 26 ncı maddesi ile güvence altına alınmış düşünceyi açıklama özgürlüğüne dayanamaz. Buna karşılık işçinin bu ağırlıkta olmayan işveren aleyhine sarfettiği sözler çalışma düzenini bozacak nitelikte ise geçerli fesih nedeni sayılmalıdır. Sadece işverene karşı değil, işveren temsilcisine karşı yöneltilen ve haklı feshi gerektirecek ağırlıkta olmayan aleyhe sözler geçerli fesih nedeni sayılmalıdır. Bunun gibi, işçinin, işveren veya aile üyelerinden olmamakla birlikte, işverenin yakını olan veya işverenin yakın ilişkide bulunduğu veya başka bir işte ortağı olan kişilere hakaret ve sövgüde bulunması, bu kişilere asılsız bildirim ve isnatlar yapması özellikle işverenin şahsının önemli olduğu küçük işletmeler bakımından bu durum iş sözleşmesinin feshi için geçerli neden oluşturacaktır. İşçinin, işverenin başka bir işçisine sataşması 25/II, d hükmü uyarınca haklı fesih nedeni sayılmıştır. Sataşma niteliğinde olmadığı sürece, diğer işçilerle devamlı ve gereksiz tartışmaya girişmek, iş arkadaşları ile ciddi geçimsizlik göstermek geçerli fesih nedenidir(dairemizin 26.05.2008 gün ve 2007/37481 Esas, 2008/12505 Karar sayılı ilamı). İş Kanunu nun 25 inci maddesi kapsamında değerlendirilecek ağır sözleri, işçi, işverenin veya vekilinin tahrikleri sonucu söylemesi, geçerli fesih nedeni sayılmalıdır. Yapıcı ve objektif ölçüler içerisinde belirli bir uzmanlık alanı ile ilgili eleştiri ya da işletmedeki bozukluk ya da uygunsuzluklara ilişkin eleştiri söz konusu olduğunda geçerli fesihten bahsedilemez. Dosya içeriğine göre, davacı işçinin davalı şirkette yapıldığının düşündüğü bazı yolsuzlukları yapanları şirketin yurtdışı ortağına bildirdiği konunun araştırılması için iki denetçi görevlendirildiği denetçilerin davacının iddialarının asılsız olduğu yönünde rapor verdikleri ardından davacının aynı zamanda grup şirket çalışanı olan denetçilerden birine elektronik postalar gönderdiği, söz konusu elektronik posta yazışmalarının içeriğinde davacının denetçiye sürekli beddua ettiği, ne uydurucu şeyler yazdın rapora, adam sandığım birisi söylediği bazı şeyler için bana bakma anında dansöz gibi kıvırtırım diyordu o neyse de senin azıcıkta olsa delikanlı olduğunu sanırdım şeklinde kişiyi rencide edici nitelikte sözler söylediği, denetçinin durumu işverene rapor ettiği, bunun üzerine davacının iş sözleşmesinin 327

feshedildiği, elektronik posta içerikleri değerlendirildiğinde davacının davranışlarının işyerinde olumsuzluğa yol açtığı açık olup feshin haklı fesih ağırlığında olmamakla birlikte geçerli nedene dayandığı anlaşıldığından davanın reddi yerine mahkemece bilirkişiye başvurulmamasına rağmen gerekçede bilirkişi raporu olduğu belirtilerek davacı tarafından sunulan avukat tarafından düzenlenen hukuki görüş içeren rapora itibar edilerek karar verilmesi bozma nedenidir. 4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRIL- MASINA, 2. Davanın REDDİNE, 3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 4.Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 770.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, 5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 1.980.00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, Kesin olarak 06/04/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi. 328