MALVARLIĞI DEVRİ İLE TİCARİ İŞLETME DEVRİ

Benzer belgeler
TASARRUFUN İPTALİ DAVALARI

KEREM ÇELİKBOYA İstanbul Bilgi Üniversitesi Ticaret Hukuku Araştırma Görevlisi TİCARİ İŞLETMENİN DEVRİ

ALACAKLILARA ZARAR VERME KASTIYLA YAPILAN TASARRUFLARIN İPTALİ

Dr. Hediye BAHAR SAYIN. Pay Sahibi Haklarının Korunması Kapsamında Anonim Şirket Yönetim Kurulu Kararlarının Butlanı

İCRA VE İFLAS HUKUKU AÇISINDAN MALVARLIĞI VEYA TİCARİ İŞLETMENİN DEVRİ

Yeni TTK na Göre Şirket Birleşmeleri ve Bölünmeleri. Mustafa TAN E. Gelirler Başkontrolörü YMM

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

TASARRUFUN İPTALİ DAVALARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

İŞÇİ DEVRİNİN TÜRLERİ, UNSURLARI VE ARALARINDAKİ FARKLAR

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S. İşK. /14

ADİ VE TİCARİ İŞLERDE FAİZE İLİŞKİN YENİLİKLER

İCRA KEFALETİ VE ŞEKLİ UNSURLARI ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

KEFALET SÖZLEŞMESİNDE GEÇERLİLİK ŞARTLARI. Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

Tİ CARET HUKUKU SORU TAHMİ NLERİ

M. FATİH CENGİL TİCARİ İŞLETMENİN DEVRİ

İlgili Kanun / Madde 6356 STSK. /5, 41, 43

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /8

ELEKTRİK DAĞITIM ŞİRKETLERİNİN LİSANSSIZ ELEKTRİK ÜRETİMİ BAŞVURULARI KAPSAMINDAKİ İŞLEMLERİNE KARŞI AÇILACAK DAVALARDA GÖREVLİ YARGI MERCİİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8

Bölünme kısmi bölünme ve tam bölünme olmak üzere iki şekilde yapılır.

Dr. Aslı MAKARACI BAŞAK Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Yardımcı Doçenti. Taşınır Rehni Sözleşmesi

6098 Sayılı (Yeni) Türk Borçlar Kanunun Kira Hukuku Açısından Getirdiği Yenilik ve Değişiklikler (2 Alt Kira ve Kullanım Hakkının Devri)

BİRLEŞME, BÖLÜNME VE TÜR DEĞİŞTİRME İŞLEMLERİNİN TİCARET SİCİLİ AÇISINDAN DURUMU

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ NİN

AKTİFE KAYITLI TAŞINMAZLARIN BAŞKA ŞİRKETLERE AYNİ SERMAYE OLARAK KONULMASINDA KDV

KISMİ BÖLÜNME PLANI MADDE 1: KISMİ BÖLÜNMEYE KONU OLAN İŞTİRAK HİSSELERİNE AİT AÇIKLAMALAR:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /2

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGSK. /53

TİCARET HUKUKU (HUK208U)

Bölünme kısmi bölünme ve tam bölünme olmak üzere iki şekilde yapılır.

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /2,6

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6

1- Aşağıda verilenlerden hangisi ticaret şirketlerine uygulanacak mevzuat hükümlerinden

Yapılan bu açıklamalar ve yasal düzenlemeler ışığında somut olaya gelince;

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/62

Yargıtay Kararları. İlgili Kanun / Madde 4857.S.İşK/ S.İşK/14

BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ VE GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI. DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11.HD. Üyesi

T.C. Yargıtay. 7. Hukuk Dairesi E: 2015/40820 K: 2016/13362 K.T.:

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM 14-99

İ Ç İ N D E K İ L E R ÖNSÖZ5

İlgili Kanun / Madde 506.S. SSK/ 79

2013 TEMMUZ VE ÖNCESİ TARİH BASKILI KONUT YAPI KOOPERATİFÇİLİĞİ DERS KİTABINA İLİŞKİN DÜZELTME CETVELİ

EŞYA HUKUKU. Cilt II REHİN HUKUKU. Prof. Dr. Haluk Nami NOMER. Doç. Dr. Mehmet Serkan ERGÜNE

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S. İTÖHK/1

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S.TBK/420

İlgili Kanun / Madde 4847 S. İşK/22

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/2

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/53,54,57

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/21

İçindekiler. Önsöz III BİRİNCİ KISIM. Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM. Borç İlişkisinin Kaynakları BİRİNCİ AYIRIM. Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri

Ticari İşletme Devirlerinin Muvazaa Nedeniyle İptali

Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

İlgili Kanun / Madde 1475.S.İşK/14

TEBLİĞ. MADDE 3 (1) Bu Tebliğ, 6102 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Kiralananın Devri ve Sınırlı Ayni Hakka Konu Olması

İlgili Kanun / Madde 5393 S.ZTFK/5

ALT İŞVERENLERİN DEĞİŞMESİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2012/1536 Karar No. 2014/469. Tarihi:

ESER SÖZLEŞMESİNDE ERKEN DÖNME

ELEKTRİK PİYASASI LİSANS YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK YAYINLANDI

İİK. NUN 280. MADDESİ UYARINCA İPTALE TABİ KİMİ TASARRUFLAR*

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6, 57

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/22, S. STSK/36

BANKA ALACAKLARININ İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİBİ

İlgili Kanun / Madde 4857.S.İşK/2

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /17, S. TBK/420

Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2014/1. İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 6, S. İşK/14

EŞYA HUKUKU ZİLYETLİK VE TAPU SİCİLİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/2

MAKALE 6098 SAYILI BORÇLAR KANUNU VE YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA İŞ HUKUKUNDA İBRA SÖZLEŞMESİ

Dr. Gülşah YILMAZ PAY SAHİPLERİ SÖZLEŞMESİNDEN DOĞAN BİRLİKTE SATMA HAKKI VE BİRLİKTE SATIŞA ZORLAMA HAKKI (TAG ALONG & DRAG ALONG RIGHTS)

Kefilin Sorumluluğunun Sona Ermesi

- 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanununda sayılan sebeplerle münfesih olan veya sayılan anonim ve limited şirketler;

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.İşK/14

1. KONU: 2. KONUYLA İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELER: 2.1. Vergi Mevzuatında Yer Alan Düzenlemeler:

Arzu GENÇ ARIDEMİR. Mirasın Açılmasından Sonra Yapılan Miras Payının Devri Sözleşmesi

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ BORÇLAR HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER DERSİ KİRA SÖZLEŞMELERİ DERS NOTLARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/2, 6

EŞYA HUKUKU ZİLYETLİK VE TAPU SİCİLİ

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3

Sorumluluğu sınırlı olmayan ortaklara komandite, sorumluluğu sınırlı olanlara komanditer denir.

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2

İlgili Kanun / Madde 6098 S. TBK/ S. İşK/14

1. Tüketici kredileri ve tüketicilerin korunması Tüketici kredisi sözleşmesinin tarafları ve konusu Kredi sözleşmelerinin yazılı biçimde

Transkript:

MALVARLIĞI DEVRİ İLE TİCARİ İŞLETME DEVRİ Ticari işletmenin tanımı 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu nun ( TTK ) 11. maddesinde yapılmıştır. Burada, ticari işletmenin hangi unsurlarının devre konu olacağı ve devir sözleşmesinin kapsamı ile şekline ilişkin bazı şartlar düzenlenmiştir. Ticari işletme devrine ilişkin olarak yapılan bu düzenlemenin, yine aynı tarihte yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu nun ( TBK ) Malvarlığının veya işletmenin devralınması başlıklı 202. maddesi de dikkate alınarak bir bütün halinde yorumlanması son derece önemlidir. Nitekim malvarlığı ve ticari işletme devri arasındaki farklar açıkça ortaya konmamıştır ve bu sebeple somut olayın irdelenerek ele alınması gerekecektir. Malvarlığı Devri ile İşletme Devri Arasındaki Farklar Nelerdir? sorusuna yanıt aramak gerektiğinde ise, aşağıdaki konuların değerlendirilmesi önemli hale gelecektir: Devir Kapsamı Malvarlığı devrinin işin esaslı bir kısmının devrini oluşturması halinde söz konusu malvarlığı devri ticari işletme devri olarak kabul edilir. Doktrin tarafından dikkate alınan üç esaslılık unsurunun var olduğu söylenebilir. Bunlar: a) devre konu varlıkların yalnız başına bir iş kolu olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, b) devre konu varlıkların bir işletmenin faaliyetlerinin devamını sağlamaya yeterli/elverişli olup olmadığı, c) devir sonrasında devredenin bahsi geçen iş kolundaki faaliyetlerini yerine getirme kapasitesinin önemli ölçüde azalıp azalmadığıdır. Yargıtay ın bu konudaki uygulamasına ilişkin bazı örneklerden aşağıdaki şekilde bahsedebiliriz: 1) BK nun 179. Maddesi (TBK m. 202) gereğince işyeri devri için bir işletmenin veya mal varlığının tümünün devredilmesi şart değildir. İşletmenin önemli bir malvarlığının devri de işyeri devri niteliğindedir. Borçlu tarafından borcun doğumundan sonra şantiye sahasında bulunan 700.000 TL bedelli tünel kalıp malzemelerine ilişkin mal satışı, işletmenin önemli kısmının devri niteliğinde olduğundan malları devir alan 3. kişi, BK nun 179. maddesi gereğince devir aldığı işletmenin borçlarından sorumlu olacağından bu devir, alacaklının haklarını etkilemeyecektir. (Yargıtay 8. HD. E. 2013/16270 K. 2014/14177 T. 04.07.2014) 1

2) Dava, üçüncü kişinin istihkak iddiasına ilişkindir. Davalı üçüncü kişi ve borçlular maden sahasının rödövans sözleşmesi ile üçüncü kişinin işletilmesine bırakıldığını daha sonra faturalarla demirbaş ve ekipmanların üçüncü kişiye satıldığını belirtmişlerdir. Borcun doğumundan sonra yapılan bu satış işlemleri işyeri devri niteliğinde olup, işyeri devrinin İ.İ.K nun 44. maddesi koşullarına uygun yapıldığı iddia ve ispat edilmediği gibi 818 Sayılı B.K. nun 179. maddesine göre işyerini devir alan üçüncü kişinin devir aldığı işletmenin borçlarından sorumlu olacağından alacaklının haklarını etkilemeyecektir. (Yargıtay 17. HD. E. 2012/11113 K. 2014/2087 T. 18.02.2014) 3) Davaya konu edilen tasarruf, borçlu şirkete ait bulunan bağımsız bölümlerin diğer davalı şirkete satışı işlemidir. Borçlu şirket satıştan sonraki süreçte tasfiyeye gitmiş ve tasfiye memuru da talimat ile isticvap edilmiştir. Tasfiye memurunun beyanlarından ise borçlu şirketin davacıya olan borcunu ödemediği gibi şirket adına kayıtlı dava konusu bağımsız bölümleri diğer davalı şirkete herhangi bir ilan yapmadan sattığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece bozmada işaret edilen ticari işletme devri koşullarının araştırılması için borçlu şirketin satış tarihindeki aktif ve pasifleri belirlenmeli, davaya konu edilen taşınmazların o dönemde şirketin malvarlığının ne kadarı teşkil ettiği, ödenmiş sermayesinin ne kadar olduğu dolayısıyla bu taşınmazların 280 /son anlamında ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını teşkil edip etmediği belirlenmeli ve sonucuna göre bir verilmelidir. (Yargıtay 17. HD. E. 2010/5030 K. 2011/594 T. 31.01.2011) Yukarıdakilerin ışığında, Yargıtay ın devredilen varlıkları değerlendirirken işin esaslı bir kısmını oluşturup oluşturmadığına baktığı anlaşılmakla beraber, gerektiğinde devredilen malvarlığının tüm mallara oranına da baktığı sonucuna ulaşılmaktadır. Şekil Şartı TTK nın 11. maddesinde ticari işletme devir sözleşmesinin ve de ticari işletmeyi bir bütün hâlinde konu alan diğer sözleşmelerin yazılı olarak yapılacağı ve ticaret sicilinde tescil ve ilan olacağı belirtilmiştir. Ticaret Sicili Yönetmeliği nin ( TSY ) 133. Maddesinde ise ticari işletmenin devrinin devir sözleşmesinin tümünün tescili ile hüküm ifade edeceğine hükmedilmiştir. Bu maddeler uyarınca, sicile yapılacak olan tescilin kurucu nitelik taşıdığı söylenebilir. Malvarlığının devri sözleşmesi herhangi bir şekle tabi değildir. Fakat malvarlığının devri konusunda tarafların anlaşması kural olarak malvarlığındaki tüm hakların bu sözleşme ile geçmesini sağlamaz. Ancak her hak kategorisi için hakkın devrine ilişkin tasarruf işleminin gerçekleştirilmesi gereklidir. Yani 2

taşınır mallara ilişkin ayni haklarda zilyetliğin devrinin, taşınmazlara ilişkin ayni haklarda tapu siciline tescilin, alacaklarda alacağın devrinin gerçekleştirilmesi zorunludur. TTK nın 11/3. maddesinde ise; ticari işletmenin, içerdiği malvarlığı unsurlarının devri için zorunlu tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek olmaksızın bir bütün hâlinde devredilebileceği düzenlenmiştir. Böylece devir için tek bir sözleşmenin yapılması yeterli görülmüş, malvarlığının devri için genel hükümlerin gerektirdiği tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek bulunmadığı belirtilmiştir. Dolayısıyla TTK da yer alan bu düzenlemeye göre; örneğin ticari işletme kapsamında yer alan taşınmazların, yazılı bir sözleşme ve bu sözleşmenin ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi ile tapuya tescil edilmeden kazanılması mümkün hale gelecektir. Borçlardan Sorumluluk Türk hukukunda, borçlardan sorumluluk çerçevesinde işletme ve malvarlığı devri kavramları arasında bir farklılaşmaya gidilmemiştir. TBK nın 202/1. maddesi uyarınca, bir malvarlığını veya bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile birlikte devralan, bunu alacaklılara bildirdiği veya ticari işletmeler için Ticaret Sicili Gazetesi nde, diğerleri için Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde yayımlanacak ilanla duyurduğu tarihten başlayarak, onlara karşı malvarlığındaki veya işletmedeki borçlardan sorumlu olur. Devralanın işletme borçlarından sorumluluğu bir kanun hükmüne dayandığından, devralan varlığını bilmediği borçlardan da sorumludur. Malvarlığı veya işletmenin devri niteliğindeki devir ve temliklerin alacaklılara karşı geçerli olabilmesi için TBK madde 202 de öngörülen şekilde devrin devralan tarafından alacaklılara ihbar edilmesi veya gazetelerle ilan edilmesi gerekir. Alacaklılara bildirim bir geçerlilik şekline ve ayrıca TTK m.18/3'te öngörülen şekillere tabi değildir. Ancak bildirimin yazılı şekilde yapılması ispat kolaylığı açısından yararlıdır. TBK nın 202/2. maddesi uyarınca, işletmenin borçlarından dolayı devreden, devralanla birlikte iki yıl süreyle müteselsil borçlu olarak sorumlu kalır. Bu süre, muaccel borçlar için, bildirme veya duyuru tarihinden; daha sonra muaccel olacak borçlar için ise, muacceliyet tarihinden işlemeye başlar. İki yıllık süre, bildirme veya ilanla duyurma yükümlülüğü devralan tarafından yerine getirilmedikçe başlamaz. Yargıtay da, ilgili kararlarında daha çok işletmede çalışan işçileri ve işletmenin alacaklılarından mal kaçırma eğilimine karşı bahsedilen düzenlemenin emredici olduğunu kabul etmiş ve de devralanı işletmenin borçlarından sorumlu tutmuştur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu nun E. 2014/19 K. 2015/1743 sayılı ve 24.06.2015 tarihli kararında ise; Mülga Borçlar Kanunu'nun 179-180.madde hükümleri (TBK m.202-203) buyurucu nitelikte olduğundan, sorumluluk kaydı, sözleşme, devir statüsü veya idari bir tasarrufla hiçbir şekilde etkisiz ve 3

uygulama dışı bırakılamaz. Bunun tamamen etkisiz bırakılması veya sınırlandırılması, ancak bir kanunla mümkündür. şeklinde hükme varılmıştır. Bu çerçevede, devredenin sorumluluğunun devir ile birlikte sona ereceğine dair yapılacak olan anlaşmalar hükümsüz olacaktır. Tasarrufun İptali Davaları Malvarlığı devrinin işin esaslı bir kısmını oluşturması ve devrin bu sebeple ticari işletme devri olarak kabul edilmesi halinde, ticari işletme devrine ilişkin şekli şartlara uyulmazsa söz konusu malvarlığı devri kesin hükümsüz olacaktır. Bu durum hukuki yararı bulunan herkes tarafından ileri sürülebilir. Butlanın tespiti uygulamada genellikle tasarrufun iptali davaları ile talep edilmektedir. Tasarrufun iptali davası açan alacaklının ispat etmesi gereken, borçlu şirketin alacaklıyı zarara uğratmak niyetiyle hareket ettiği hususudur. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu nun Zarar verme kastından dolayı iptal başlıklı 280. maddesi uyarınca bir ticari işletmenin veya varlıklarının esaslı bir kısmının devredilmesi ve devredenin devir işleminin akabinde alacaklılara olan borçlarını ödeyememesi halinde, devralanın devreden borçlunun ekonomik durumunu ve alacaklıları ızrar kastını bildiği karine olarak kabul edilir. Bu karine alacaklılara kolaylık sağlar ve borçlu ancak, iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya terk tarihinden en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğini veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiyle; bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilan olunduğunu ispatla çürütülebilir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E. 2010/2098 K. 2010/5632 sayılı ve 17.06.2010 tarihli kararında da Dava, tasarrufun iptali talebine ilişkindir. Malvarlığı borçlarını karşılamaya yetmeyen borçlunun alacaklılarını zarara uğratmak maksadıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu durumun ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebilir. Ticari işletmenin tamamı veya mühim kısmını devir ve iktisap eden kimsenin borçlunun alacaklıları ızrar kastını bildiği ve borçlunun da ızrar kastı ile hareket ettiği kabul edilir. Bu yasal karinenin aksi ancak alacaklıya devir tarihinden en az üç ay önce keyfiyetin yazılı olarak bildirildiği veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhalara asmakla beraber uygun vasıtalarla ilan yapıldığını ispatlamak suretiyle çürütülebilir. denilmek suretiyle bu husus ortaya konmuştur. 4

Sonuç Neticede, malvarlığı devri ve işletme devri arasında keskin bir ayrım bulunmamaktadır. Bu sebeple, doktrinde kabul edilen esaslılık unsurlarına dikkat edilmelidir. Ayrıca, malvarlığı devri mi işletme devri mi olduğu hususunun netleştirilerek, şekil şartına da uygun hareket edilmesi önem teşkil edecektir. Aksi takdirde, malvarlığı devri işin esaslı bir kısmını oluşturarak işletme devri olarak kabul edilirse ve işletme devrinin şekil şartlarına uyulmamış olması halinde malvarlığı devri kesin hükümsüz olarak kabul edilecektir. Son olarak, alacaklıyı zarara uğratma kastı ile hareket edilmemesinin önem arz ettiği vurgulanmalıdır. Zira tasarrufun iptali davası söz konusu olabilecektir. LBF Partners olarak bu konuda Nasıl Yardımcı Olabiliriz? LBF Partners olarak; - Malvarlığı veya işletme devri anlamında hukuki değerlendirme/analiz çalışması yapılması, - Söz konusu devir için hukuki due diligence çalışması yürütülmesi ve neticesinde gerekli devir sözleşmesinin hazırlanması ve bu kapsamda destek olunması, - Gerekmesi halinde konuyla ilgili iş hukuku bağlamında danışmanlık verilmesi, - Rekabet hukuku uyarınca değerlendirme yapılması ve gerekmesi halinde başvurunun gerçekleştirilmesi, - Ve bu konuyla ilgili olabilecek tüm konularda kapsamlı hukuki danışmanlık hizmeti sunulması konularında hizmet vermekteyiz. Destek için info@lbfpartners.com adresinden bizimle iletişime geçebilirsiniz. *** 5