Özel Selçuklu Hastanesi Bültenidir Ücretsizdir Bülten 15 Mayıs-Haziran-Temmuz 2015 selcuklu.com.tr karamanselcuklu.com ama yanınızda biz varız
2 İÇİNDEKİLER 04 05 06 07 08 09 10 12 13 14 16 KURUMSAL HABERLER 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutladık KURUMSAL HABERLER 2015 Konya Tarım Fuarına katıldık KURUMSAL HABERLER Sağlık yönetimi öğrencileriyle buluştuk KURUMSAL HABERLER Karaman hastanemiz sektörüne öncülük ediyor HASTALARIMIZIN KALEMİNDEN Teşekkür metinleri SELÇUKLU'DA DOĞANLAR Hastanemizde dünyaya gelen çocuklarımızın fotoğrafları UZM. DR. FADİME ÖCAL Yenidoğan bebeklerde takıp ve bakımın önemi OP. DR. OSMAN TUFAN Sünnet operasyonlarında çocuk sağlığı ve psikolojisi UZM. DR. SAİT ÖNAL Bahar yorgunluğu işi sosyal hayatı etkiliyor DİYETİSYEN AYŞE DURAN Başarılı bir diyet için 10 önemli tavsiye UZM. DR. YUNUS YILMAZ Tip 2 diyabette yaşam tarzı değişimi ve başarılı vaka örnekleri Özel Selçuklu Konya Hastanesi Hekim Kadrosu BAŞHEKİM Dr. Ahmet BİLGİN GASTROENTEROLOJİ Uzm. Dr. Ahmet HAMAMCI KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM Op. Dr. Güler ALTINTEPE Op. Dr. Rengin KARATAYLI Op. Dr. Hikmet KARABACAK KLİNİK MİKROBİYOLOJİ Uzm. Dr. Emine ORAN GENEL CERRAHİ Op. Dr. Eralp GENÇAL KBB HASTALIKLARI Op. Dr. Halis PINARCI GÖZ HASTALIKLARI Op. Dr. Hasan Hüseyin UYSAL Op. Dr. Himmet TEKİN İÇ HASTALIKLARI Uzm. Dr. Hasan Tahir CANBAZ Uzm. Dr. Sait ÖNAL ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI Uzm. Dr. Münir CANTİMUR Uzm. Dr. Murat ŞAHİN Uzm. Dr. Münire Çakır EVİN NÖROLOJİ Uzm. Dr. Gökhan YILDIRIM KARDİYOLOJİ Uzm. Dr. Ali ERYAVUZ Doç. Dr. Tevfik Fikret İLGENLİ ÜROLOJİ Op. Dr. Osman TUFAN ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ Op. Dr. Önder AKKUŞ ANESTEZİ VE REANİMASYON Uzm. Dr. Ayşe ERGEN BİYOKİMYA Uzm. Dr. Tahsin YILDIZ RADYOLOJİ Uzm. Dr. Ahmet ANGI Uzm. Dr. Mustafa SELÇUKLU DİŞ SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI Dt. Ayşe KARAKAŞ ACİL SERVİS Dr. Hatice Hadiye ŞANLI Dr. İlhan YAPICI Dr. Mehmet Ali KAÇAR Dr. Enes Malik Mehmet GÜMÜŞ DİYET VE BESLENME Dyt. Ayşe DURAN 18 20 21 22 YARD. DOÇ. DR. RENGİN KARATAYLI Sezaryen mi? Normal Doğum mu? DOÇ. DR. DEVRİM BEKTAŞ Alerjik Burun Hastalığı (Alerjik Rinit) OP. DR. HALİS PINARCI Bahar ve yaz aylarında sıklaşan burun kanaması vakaları OP. DR. FADİME PINAR ÖCAL Vajinitten Korunmak için faydalı öneriler Özel Selçuklu Karaman Hastanesi Hekim Kadrosu BAŞHEKİM Uzm. Dr. Yunus YILMAZ GENEL CERRAHİ Op. Dr. Zihni KOCAERKEK KBB HASTALIKLARI Doç. Dr. Devrim BEKTAŞ KARDİYOLOJİ Uzm. Dr. İsa COŞKUN Doç. Dr. Tevfik Fikret İLGENLİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI Uzm. Dr. Abdullah CANBAL Uzm. Dr. Fadime ÖCAL 24 25 26 OP. DR. HASAN HÜSEYİN UYSAL Güneş gözlüğü kullanımında dikkat edilmesi gerekenler OP. DR. ÖNDER AKKUŞ Omuz ekleminde artroskopi UZM. DR. MÜNİRE ÇAKIR EVİN Bebek beslenmesi hakkında öneriler Önemli Not: Bu yayında yer alan yazılar bilgilendirme amaçlıdır. İlaç önerisi ve tedaviler için lütfen doktorunuza başvurunuz. GÖZ HASTALIKLARI Op. Dr. H. Reşit ÇELEBİOĞLU Op. Dr. Metin BİLGİN KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM Op. Dr. M. Sedat YİĞİT Op. Dr. Fadime Pınar ATEŞ Op. Dr. Gültekin AKKÜÇÜK İÇ HASTALIKLARI Uzm. Dr. Burcu GÜNEŞ Uzm. Dr. Yunus YILMAZ Uzm. Dr. Fahri ARI ÜROLOJİ Op. Dr. Osman TÜKEL FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON Uzm. Dr. Nermin ATCI ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ Prof. Dr. Tunç Cevat ÖĞÜN Op. Dr. Ergül MAVİ Op. Dr. Ümit YAR ANESTEZİ VE REANİMASYON Uzm. Dr. Mesut ÖZ BİYOKİMYA Uzm. Dr. Aysel Hür TÜKEL RADYOLOJİ Uzm. Dr. İbrahim MERAL ACİL SERVİS Dr. Güney Mehmet KESMEZ Dr. Mustafa AYAZ Dr. İbrahim DİŞÇİ Dr. Enes Malik Mehmet GÜMÜŞ DİYET VE BESLENME Dyt. Esra ARSLAN
3 Editör Baharın tüm güzellikleriyle merhaba, Merhaba Sağlıcakla Okuyucuları, yeni bir sayımızla daha karşınızdayız. Bir önceki sayımızdan bu yana günler hayatın meşgalesiyle çok hızlı geçti. Bu 3-4 aylık dönemde de çok çeşitli çalışmalara, girişimlere, adaylıklara, fikirlere kafa yorduk, emek harcadık. Bu çalışmalarımızın en önemli ayağını tabii ki asli işimiz olan hekimlik, hastanecilik ve girişimcilik ayağı oluşturdu. Konya ve Karaman Özel Selçuklu Hastaneleri olarak geçtiğimiz 3-4 ay içerisinde kurumumuzda gerçekleşen etkinliklerden bazılarını, verdiğimiz hizmetleri ve çok değerli uzman hekimlerimizin sizler için hazırladığı sağlıklı yaşam konulu bilgilendirme yazılarını Sağlıcakla Bültenimizde sizlerle paylaşmak istedik. Ayrıca, hastanelerimizde hizmet alan değerli hastalarımızın kaleminden hastane yöneticilerimiz, hekimlerimiz ve çalışanlarımız için yazılan iltifat metinlerini ve hastanelerimizde dünyaya gelmiş çocuklarımızın fotoğraflarına da bültenimizde yer verdik. Umarım beğenerek ve zevkle okursunuz. Dr. Seyit KARACA Özel Selçuklu Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tabii ki bu dönemde çalışan sadece biz değildik, halkımızın, devletimizin, sivil toplum kuruluşlarımızın çalışmalarına da şahit olduk ve elimizden geldiğince destek verdik, katıldık. Mart ayı sağlık çalışanları için ayrı bir önem taşır. Çünkü tıp bayramı olarak idrak edilen 14 Mart ı içerisinde barındırır. 14 Mart tıp bayramı bu yıl Sağlık Bakanlığımız tarafından çok farklı bir muhteva ile kutlandı. Çanakkale Savaşları'nın 100.yılını idrâk ettiğimiz bu yıl 1915 Sıhhiyeliler teması ile savaşlarda şehit olan ve gâzi kalan sağlık çalışanları yâd edildi. Bu toprakların kolay kazanılmadığı ve gelecek nesiller tarafından iyi sahip çıkılması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, artan sağlık hizmeti sunumu ile gündemimize gelen sağlık çalışanlarına şiddet konusunda şifâ veren ele vefâ projesi ile kendilerini tedâvi eden hekimleri ziyaretle onore etmeyi hedefleyen proje de güzel düşünülmüş bir projeydi. Kapsamı tüm sağlık çalışanları için genişletilmelidir. Bu güzel projeler için Sağlık Bakanlığımıza teşekkür ediyorum. Karaman Hastanemiz doktorlarından Harun Çelebioğlu nun babasının vefatı nedeniyle aileye başsağlığı diliyorum. Allah merhuma rahmet eylesin. Harun beye ve ailesine sabırlar diliyorum. Önümüzdeki günlerde üç aylar başlıyor. Ayrı bir Rahmet mevsimine giriyoruz. Kandil geceleri ihyâ edeceğiz. Hepimize mübarek olsun. Şimdiden Ramazan ayı ve Bayramınız da mübarek olsun. Sağlıcakla Kalın. Bülten 15 Genel Yayın Editörü Dr. Seyit KARACA Yayın Türü: Yerel Süreli Yayındır. 3 ayda bir yayınlanır. Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Uğur SAYAR Yayın Kurulu Dr. Ahmet BİLGİN Dr. Hasan Tahir CANBAZ Dr. Eralp GENÇAL Selçuklu Sağlık Hizmetleri A.Ş. Adına Sahibi Ahmet YENİAY Yönetim Kurulu Başkanı Dizgi ve Tasarım Basın ve Halkla İlişkiler Birimi Baskı Tarihi Nisan 2015 Matbaa Poçan Ofset Matbaacılık Fevzi Çakmak Mh. Hacı Bayram Cd. Yeni Matbaacılar Sit. No:42 Karatay/KONYA Tel: 0 332 342 72 42 Fax: 0 332 342 72 52 İdare Yeri Hastane Cad. No:28 Selçuklu/Konya Tel: 444 50 42 Fax: 0 332 238 98 55 halklailiskiler@selcuklu.com.tr Dağıtım Ekin Kurye Aracılık Hizmetleri
Kurumsal 4 14 Mart Tıp Bayramını kutladık Konya Özel Selçuklu Hastanesi hekimleri, çalışanları ve idarecileri 14 Mart Tıp Bayramı Haftası boyunca düzenlenen çeşitli etkinliklerde bir araya geldi. Hekimlerimiz Taka Restaurant çıkışında toplu fotoğraf çektirdi. Etkinliklerimize destek veren Yönetim Kurulu Başkanımız Ahmet Yeniay Bey'e ve tüm yönetim kurulu üyelerimize teşekkür ederiz. selcuklutupbebek.com yayında 2003 yılından beri deneyimli kadrosu, modern altyapısı ve sürekli gelişen hizmetleriyle binlerce aileyi çocuk sahibi olma mutluluğuna eriştiren Konya Özel Selçuklu Hastanesi Tüp Bebek Merkezi, bebek özlemi çeken çiftlere umut olmaya devam ediyor. Hizmetlerini yeni teknolojiler ve trendler doğrultusunda geliştiren tüp bebek merkezimiz, internet ortamında da hizmetleri hakkında bilgi edinmek isteyenler için www.selcuklutupbebek.com isimli internet sitesini yayına başlattı. Başarısı bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış ve 30 yılı aşkın süredir Tüm Dünya da aktif olarak kullanılan en etkin kısırlık tedavisi olan Tüp Bebek Tedavisini, Konya da uygulayan ilk özel sağlık kuruluşu; Konya Özel Selçuklu Hastanesi Tüp Bebek Merkezi, tecrübesiyle, hizmetleriyle ve hizmet anlayışıyla hastalarına her zaman ilkleri yaşatıyor. Merkezimizde üremeye yardımcı tedavi tekniklerinin; klinik, embriyolojik, ürolojik, genetik ve sperm tanılama-hazırlama basamaklarının tümü günümüzün en ileri teknolojik donanımıyla tek çatı altında sunuluyor. Uzman kadın doğum hastalıkları hekimlerimiz, ürologumuz, embriyologuz, biyologumuz, hemşirelerimiz, hizmetlilerimiz ve danışmanlarımız tedaviniz süresince size yardımcı oluyor ve sizi yönlendiriyor.
5 Kurumsal Tüyap Tarım Fuarında boy gösterdik Özel Selçuklu Hastaneleri Konya Tüyap 2015 Tarım Fuarında stant açtı. Fuar standımızda katılımcılara hastanemizin hizmetleri ve genel sağlık konuları hakkında bilgiler verildi. Ayrıca, ücretsiz kan şekeri, tansiyon ölçümü hizmetimizle, dağıttığımız promosyon ürünlerimiz büyük ilgi gördü. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcımız Dr. Seyit Karaca'da fuarda görev yapan görevli arkadaşlarımızı ziyaret etti. Muhasebe çalışanlarımızı unutmadık Konya Özel Selçuklu Hastanesi 1 Mart Muhasebeciler gününde muhasebe ve finans çalışanlarını unutmadı. Hastanemiz Başhekimi Dr. Ahmet Bilgin, finans birimimizin yöneticileri ve çalışanlarını 1 Mart Muhasebeciler Gününde ziyaret etti. Finans Müdürümüz Hasan Yeniay ile sohbet eden başhekimimiz muhasebe ve finans çalışanlarımızla tek tek selamlaştı. Mali Muşavirimiz Ahmet Ünlü Bey'le de gündem ve mesleki tecrübeleri üzerine hasbihal etti. KONTV Hanımeli Programı tüm hızıyla devam ediyor Özel Selçuklu Hastanaleri hekimlerinin her hafta Çarşamba günleri saat 10:00'da katıldığı KONTV Hanımeli programı tüm hızıyla yayına devam ediyor. Konya Özel Selçuklu Hastanesi Ortopedi Uzmanı Op. Dr. Önder Akkuş, Hanımeli programında Simge Akoğul'un konuğu olarak mozaik plasti tedavisi hakkında bilgi verdi. Simge Akoğul'un sunduğu sabah kuşağında yer alan programa katılan hekimlerimiz uzmanlık alanlarıyla ilgili önemli sağlık konularında bilgilendirici yayınlar hazırlıyor. Türkiye ve Yurtdışından ilgiyle izlenen ve genellikle canlı olarak yayınlanan programda, hekimlerimize danışmak isteyen izleyiciler telefon veya maille soru gönderebiliyorlar. Sağlık alanındaki toplumsal bilinçlendirmenin artırılması amacıyla sürdürdüğümüz programlarımızı izlemenizi ve takip etmenizi tavsiye ederiz.
Kurumsal 6 Sağlık Yönetimi öğrencileri ile buluştuk, hasbihal ettik Özel Selçuklu Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yeniay ve Konya Özel Selçuklu Hastanesi Başhekimi Dr. Ahmet Bilgin, Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sağlık Yönetimi 3. sınıf öğrencileriyle buluştu. Sağlık yönetimi öğrencilerinin gelecekteki meslekleriyle ilgili bilgi edinmeleri amacıyla sektör profesyonelleri ile buluşmasını hedefleyen okul yönetimi ve öğretim görevlileri sürdürdükleri eğitim programına konuk olarak Özel Selçuklu Hastanesi Yöneticilerini de davet etti. Davete icabet eden yöneticilerimiz öğrenciler ile meslek hayatları boyunca edindikleri tecrübeler ve mesleğin geleceği hakkında hasbihal etti. Yöneticilerimize eşlik eden Öğretim Görevlisi Mehmet Yorulmaz, sağlık sektöründeki istihdamın yüzde 20'sini karşılayan ve her geçen gün daha da büyüyen özel sağlık kuruluşlarını yöneten insanların fakültenin eğitim programı, hizmetleri ve öğrenci kadrosunu tanımasının kendileri için çok önemli olduğunu vurguladı. Öğrencilerin de bu ziyaretlerden en üst seviyede yararlandığını belirten Yorulmaz, yönetim kurulu üyelerimize teşekkür etti. Her gün daha da karmaşıklaşan ve eğitimli yönetici kadrolarına ihtiyacın arttığı sağlık sektörüne nitelikli mezunlar yetiştirme amacı güttüklerini belirten Yorulmaz, " Bu bağlamda, ülkemiz sağlığına katkı yapmak amacıyla alanında uzman öğretim elemanları tarafından yetiştirilen mezunlarımız sağlık yönetimi alanında verilecek her görev için, özel sağlık sektöründen gelecek teklifleri sabırsızlıkla beklemektedirler." sözlerini kullandı. Hastane Müdüremiz Nurcihan Gümüş'e yeni görev Konya Özel Selçuklu Hastanesi'nin 16 yıllık çalışanı, hastane müdüremiz Nurcihan Gümüş, hastanemiz ortaklarının da iştirakçısı olduğu yeni açılacak olan Konya Medova Hastanesinde görevlendirilmek üzere kurumumuzdan ayrıldı. 12 yıl boyunca hastanemizin tüm yönetimsel faaliyetlerinde yer alan Nurcihan Gümüş'ü yeni görevine uğurlarken hastane başhekimimiz, yönetim kadromuz ve hekimlerimizin katıldığı bir yemek tertip edildi. Yönetim Kurulu Başkanımız Ahmet Yeniay da katıldığı yemekli toplantıda Nurcihan Gümüş'e başarılı hizmetlerinin anısına tablo hediye etti.
7 Kurumsal Karaman hastanemiz güçlü kadrosu ve donanımıyla sektörüne öncülük ediyor Karaman ın ilk özel hastanesi olarak her geçen gün hem hekim kadromuzu, hem de tıbbi donanımızı arttırarak büyüyoruz. Kaliteli ve güvenilir sağlık hizmetini en iyi ve en doğru şekilde vermek ana hedefimizdir. Bu amaçla bu yıl içinde ilk olarak çocuklarımızın sağlığı için Uzm. Dr. Fadime Öcal hanımefendi aramıza katıldı. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanımız Dr. Abdullah Canbal ile birlikte çocuk polikliniğimizin gücünü ve enerjisini artırmış oldu. Daha sonra Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Fadime Pınar Ateş hanımefendiyi kadrolarımıza dahil ettik ve Dr. M. Sedat Yiğit bey ile birlikte hizmet veriyorlar. Böylelikle Kadın Doğum ve Çocuk alanında Karaman da ciddi bir açığı giderdik ve hasta memnuniyetini arttırdık. Mevlüt YENİAY Karaman Özel Selçuklu Hastanesi Genel Müdürü Kardiyoloji branşında ise Doç Dr. Tevfik Fikret İlgenli Beyefendi aramıza katıldı ve Uzm. Dr. İsa Coşkun ile birlikte çalışmakta. Hastanemizdeki diğer doçentimiz Doç. Dr. Devrim Bektaş ise Kulak Burun Boğaz hekimi olarak hizmet vermekte ve bu alanda başarılı cerrahi operasyonlar gerçekleştirmekte. En son olarak Ortopedi ve Travmatoloji uzmanları Prof. Dr. Tunç Cevat Öğün ve Op. Dr. Ümit Yar aramıza katıldı. Başarılı ortopedik cerrahi girişimleriyle tanınan hekimlerimizle birlikte kadromuzu daha da güçlendirdik. Bu arada yoğun bakım ünitelerimdeki yatak sayımızı da arttırdık. Ayrıca Karaman da hastane bünyesindeki ilk Lazer Epilasyon ve Güzellik Merkezini açtık ve Sağlık Müdürlüğünden ruhsatlandırdık. Böylelikle güzellik ve estetik adına kaliteli, hijyenik ve güvenilir bir ortam yarattık. Bizler Karaman ve çevre halkına hak ettikleri kaliteli ve güvenilir sağlık hizmetini sunmaya devam ediyoruz. Hizmetlerimize halkımızın yoğun ilgisi ve takdir mesajları da inancımızı ve şevkimizi arttırmakta. Bu nedenle Karaman halkına sonsuz teşekkür ediyor ve sağlıklı günler diliyorum. Karaman Hastanemiz kalite denetimden başarıyla çıktı Özel Karaman Selçuklu Hastanesi, Türkiye genelinde Sağlık Bakanlığı tarafından her yıl periyodik olarak sürdürülen Sağlıkta kalite standartlarına uygunluk denetiminin 2014 yılı uygulaması sonucunda Karaman daki en yüksek puanı alan özel hastane oldu. Hastane yönetiminin, kalite biriminin ve tüm çalışanların ortak özverisi ve katkısıyla denetimlere hazırlanan hastanemiz, müşteri anketlerinde yüzde 95 in üzerinde çıkan memnuniyet oranını kalite denetiminde aldığı yüksek puanla da kanıtlamış oldu. Konuyla ilgili yapılan çalışmalarla ilgili bilgi veren Karaman Özel Selçuklu Hastanesi Kalite Yönetim Direktörü Nesli Ülkümen, Hasta ve yakınlarınızın memnuniyetini amaçlayan, kolay ulaşılabilir, güvenilir, kalite standartlarına ve mevzuatlara uygun sağlık hizmeti sunmayı kalite politikamız olarak belirledik. Hizmet kalitesini devamlı artırmayı amaçlayan hastanemiz sürekli kalite geliştirme yöntemini benimsemiştir ve bu yönetim anlayışı kurum felsefesi olarak hizmet sunulan tüm alanlarda kendini göstermektedir. Kalite yönetim sisteminin faydaları ise; zamandan tasarruf, sağlıklı bilgi akışı, daha az hasta şikâyeti, kaliteli hasta bakımı, sürekli iyileştirmeyi sağlamak gibi çalışmalarının sürekliliğinin sağlanmasıdır. Sözlerini kullandı.
8 Kurumsal HASTALARIMIZIN KALEMİNDEN Konya ve Karaman Özel Selçuklu Hastanesinde tedavi gören hastalarımızın hastanelerimizin web siteleri üzerindeki 'bize ulaşın' linklerine ve hastane içerisindeki iletişim kutularına bıraktıkları teşekkür mesajlarını Sağlıcakla okuyucuları ile paylaşıyoruz. Büyük özveri, sabır ve titizlik isteyen sağlık sektöründe hizmet üreten Özel Selçuklu Hastaneleri çalışanları olarak hastalarımızın bize ilettikleri bu takdir mesajlarıyla gü kazanıyor, işimize daha sıkı sarılıyoruz. Mesajlarını ileten hastalarımıza teşekkür ederiz. Ali Rıza TARHAN Kayınvalidem Müslüme Çevik i Konya hastanenize getirdik. Acil servis doktoru İlhan Bey in gerek bizim hastamıza gerekse diğer hastalara gösterdiği ilgi, bir Konyalı olarak bizleri ziyadesiyle memnun etti. Hastaneniz her şeyiyle mükemmel, herkese tavsiye ediyoruz. Ayrıca hemşireleriniz İlkay Maden ve Melike Aytekin Abdülbaki ARSLAN Sağ dizime başarılı bir şekilde atroskopi ameliyatı gerçekleştirerek kısa sürede sağlığıma kavuşmama vesile olan Konya Hastaneniz Ortopedi Doktoru Önder Akkuş'a ve ameliyathane personeline, ameliyat sonrası bakım personeline, ilgili birimlerinizdeki her emeği geçen personele can-ı gönülden minnettarlıkla teşekkür eder; saygılar sunarım. Özlem YILDIRIM Konya Hastanesinde görev yapan Diş hekiminiz Ayşe Karakaş Hanım ın mesleki becerisi ve hastaya yaklaşımı dolayısıyla hastanenize ve şahsına teşekkür ederim. Aycan KARTAL Acil Hekimi Dr. Enes Malik Mehmet Gümüş Bey e teşekkür ediyorum. Hem kendim hem de çocuklarım için. Acile her geldiğimizde doğru teşhis, ilaç ve tedavi ile istediğimiz sonuca çabucak ulaşmamızı sağladığı için. Bir aile hekimi gibi davrandığı için. İçten Teşekkürlerimle. Veli-Fatma ARSLAN Konya Hastanenize geldiğimizden itibaren Sayın Rengin Karataylı Hocamızdan gördüğümüz ilgi ve alakadan çok memnun olduğumuzu böyle güler yüzlü hastalarıyla gönülden ilgilenen çaba gösteren mesleğinde başarılı mükemmel bir doktor olduğu için kendisine ve hastanenize çok teşekkür ediyoruz. Bayram UYSAL Karaman Hastanesinden KBB Uzmanı Dr. Devrim Bektaş Beyin teşhisi; hasta ile ilgilenmesi çok iyi.tecrübeli ve bilgili bir Doktor. Kendisine çok teşekkür ederim. İlkay BÜYÜKKAYNAK Konya Hastanesinde Dyt. Ayşe Duran'ın tavsiyelerine uyarak diyet yaptım. Mutluluğumu herkesle paylaşmak istedim. 2. kontrolümdü ve 2 haftada 4.5 kilo vermişim. 3.8'i yağdan gerisi ödemden gitti. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Çok çok mutluyum. Hem doyuyorum hem zayıflıyorum hayret edilecek bir durum. Kendisi çok tatlı birisi. Allah ondan razı olsun. Mustafa SOYYİĞİTOĞLU Özel Karaman Selçuklu Hastanesi ne, doktorumuz Abdullah Canbal a, Çocuk Servisi hemşireleri ve personellerine yaptıkları hizmetlerden dolayı teşekkür eder, minnetlerimi sunarım. Hizmette özverili çalışmalarınızın devamını ve başarılar dilerim. Alibeke BİLGİSEVEN Rahatsızlığım nedeniyle Özel Karaman Selçuklu Hastanesi Fizik Tedavi bölümünde 1 aydır tedavi görmekteyim, bu zaman içinde fizik tedavi çalışanlarına ilgi ve kibar davranışlarından dolayı teşekkürü borç bilirim. Kürşat DUMAN Karaman Selçuklu Hastanesinden Doktorum İsa Coşkun, başarılı koroner bay-pass ameliyatı ile ikinci defa hayata dönmemi sağlamıştır.tedavi öncesi ve sonrasında göstermiş olduğu samimi yaklaşımından oldukça memnun herkese tavsiye eder.iş hayatından başarılarının devamının dilerim. Teşekkür ederiz. Mahir TOPBAŞOĞLU Hastanenizin Dahiliye Servisinde yatan anneme özellikle doktorumuzdan, hasta bakıcı ve hemşire arkadaşlardan gördüğümüz ilgi ve alakadan ötürü teşekkürlerimi sunarım. Özen ve itina ile bakılan annem inşallah şifasını bulacak, Allah hepinizden razı olsun. Özel Karaman Selçuklu Hastanesi ne başarılarının devamını dilerim Fatma BÜYÜKBOYACI Hastanenizin personeli Kemal Sezgin ve bütün çalışanlarınızdan verdiği hizmet ve güzel davranışlarından dolayı çok memnun kaldık. Özel Karaman Selçuklu Hastanesi ne teşekkür ederiz.
9 Kurumsal SELÇUKLU'DA DOĞANLAR H ayata Özel Selçuklu Hastanelerinde gözlerini açan çocuklarımızın küçük yüzlerindeki kocaman gülümsemeleri bugünümüzü ve yarınımızı aydınlatıyor. Hastanelerimizde doğan çocuklarımız için ayırdığımız sayfamızla onların gelişimini ve mutluluğunu takip ediyoruz. S iz de Özel Selçuklu Hastanelerinde dünyaya gelen çocuklarınızın resimlerini Sağlıcakla Dergisinde yayınlatmak isterterseniz halklailiskiler@selcuklu.com.tr adresine bir adet fotoğraf, doğum tarihi, anne ve baba adıyla birlikte gönderebilirsiniz. Aylin Ece Demir Beyza Karagedik Elif Nisa Yaşar Berra Karagedik doğum Tarihi: 08.11..2014 Anne-Baba Adı: Halime - Şahin Yılmaz Değirmenci doğum Tarihi: 03.04.2015 Anne-Baba Adı: Aysun - Adnan Nuriye - Halil Ahmet (Elif Nisa Yaşar) Yağmur Değirmenci Doğum Tarihi: 01.01.2011 Büşra CAN Anne-Baba Adı: Sevda - Yavuz doğum Tarihi: 08.08.2014 doğum Tarihi: 16.02.2015 Anne-Baba Adı: Esra - Şükrü Anne-Baba Adı: Ümmü - Mehmet Ali Mustafa Said GÖKSU Şeyma CAN doğum Tarihi: 24.04.2009 doğum Tarihi: 16.02.2015 Anne-Baba Adı: Zübeyde - Abdurrahman Anne-Baba Adı: Ümmü - Mehmet Ali Mete ESİN Hüseyin ARI doğum Tarihi: 05.08.2014 Anne-Baba Adı: Merve - Hasip Gökçe Gökmenoğlu doğum Tarihi: 19.09.2014 Halil Kaymak doğum Tarihi: 22.10.2014 Anne-Baba Adı: Süda - Mustafa İrem Kaymak Doğum Tarihi: 11.06.2009 Anne-Baba Adı: Keziban - Murat Ravza TARHAN doğum Tarihi: 24.06..2014 Anne-Baba Adı: Necibe - İzzet Eslem Şirin BAKTEMUR doğum Tarihi: 02.03.2013 Anne-Baba Adı: Zulfiye - Muhammed
ÇOCUK SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ YENİDOĞAN BEBEKlerde TAKİp VE BAKIMIn önemi Uzm. Dr. Fadime ÖCAL Karaman Özel Selçuklu Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Fadime Öcal, sağlıklı büyüme ve gelişmenin sağlanması için düzenli doktor takibinin büyük önem taşıdığını vurgulayarak. Anne ve babalara 'sağlam çocuk izlemi' olarak adlandırılan süreçle ilgili detaylı bilgiler verdi. Sevgili Anne ve Babalar insanoğluna bağışlanmış en mucizevî deneyimlerden birini yaşıyorsunuz. Uzun süren özenli bir bekleyişin ardından yavrunuza kavuştunuz. Artık bebeğinizin en büyük ihtiyacı sizin sevginiz ve bakımında göstereceğiniz hassasiyettir. Olabildiğince sık bebeğinizi kucağınıza alıp konuşun, ona dokunun ve onun çevresinde olduğunuzu fark ettirin. Bebeğiniz sevildiğini ve emniyette olduğunu hissetmelidir. Bebeğinizi ilk gördüğünüz anda duygularınız biraz karışık olabilir, kaygılanmayın; onunla konuşmak, emzirmek, gülmek ve ona dokunmak sizinle bebeğiniz arasındaki özel bağın kurulmasını en kısa sürede sağlayacaktır. Dünyaya gelen bebeğinizle birlikte çocuk doktoru da adeta ailenizin bir parçası haline gelmektedir. Bebeklerin özellikle ilk 1 yaş içinde, herhangi bir sorun olmasa da sağlıklı çocuk izlemi için çocuk doktoru tarafından belli aralıklarla görülüp değerlendirilmeleri gerekmektedir. İlk 1 yaş insan yaşamının çok özel bir dönemidir, bebeğiniz hızla büyüyüp gelişmekte, günden güne değişmektedir. Bu süreçte, çocuk doktorunuz en büyük yardımcınız olacak, rutin kontrollerle her şeyin yolunda gidip gitmediğini denetleyecektir. Sorun çıkmadan önce önlem almak, her zaman tercih edilen yaklaşımdır. Rutin kontroller, ileride çıkabilecek sorunları önlemeye, önceden tedbir almaya yarar. Rutin kontroller hangi zamanlarda ne sıklıkla yapılmalı derseniz; Çocuk doktorunun bebekle ilk karşılaşması, doğar doğmaz, hastaneden taburcu edilmeden önce olmalıdır. İlk 5-7. gün ve 15. günde yeniden kontrol yapılır. İlk 1 ay-1 yaş arasında, bebek her ay doktora gitmelidir. 1-2 yaş arasındaki bebeğin kontrolü, 3 ayda bir olmalıdır. 2-6 yaş arasındaki ideal kontrol aralığı 6 aydır. Rutin kontroller sırasında, bebekle ilgili aklınıza takılan, dikkatinizi çeken noktaları doktorunuza danışabilirsiniz. Hiç kimse bebeğinizi sizin kadar iyi tanıyamaz, dikkatinizi çeken konuların aydınlatılması gerekir. (Görüşme sırasında unutmamak için, kafanıza takılanları not almanız sizin ve doktorunuzun işini kolaylaştıracaktır.)
11 Sağlık İLK KONTROL ÇOK ÖNEMLİ Bebeğinizin ilk rutin kontrolü, genellikle doğumdan sonraki 1-2 hafta içindedir. Bu, sizinle ve bebeğinizle tanışma olacağı için doktorunuz size uzun zaman ayıracaktır. Soracağı sorularla bebekle birbirinize uyum sağlayıp sağlayamadığınızı görecektir. Bebeğin beslenmesi, uykusu, ağlaması, hareketleri hakkında sorular soracak, sizin sorularınızı yanıtlayacaktır. Bebeği nasıl giydirmeniz gerektiği, nasıl yatıracağınız, gazını nasıl çıkaracağınız size anlatılacaktır. Başarılı bir emzirmenin başlayıp sürdürülebilmesi için bilmeniz gerekenler açıklanacaktır. Ailenizdeki kalıtımsal hastalıklar, hamileliğiniz ve doğum sürecinde yaşananlar hakkında bilgiler, eğitim durumunuz gibi sosyal veriler kayda geçirilir. Gerekli aşılamaları yapılır ve ileriki dönemde yapılacak aşılamalar için takvim çıkartılır. Gerekiyorsa ihtiyaç duyulan vitamin destekleri belirlenir. İlk muayenenin en önemli test ve tetkiklerini ise; zeka geriliğine yol açabilen fenilketönüri ve hipotroid taramaları, işitme testi, doğumsal kalça çıkıklığı, inmemiş testis, yarık damak-dudak, doğumsal kalp hastalığı, doğuştan gözyaşı kanalı darlığı, gözde enfeksiyon ve göbekte granulom kontrolü oluşturuyor. Elle yapılan kalça muayenesinin ardından, birinci ayda kalça ultrasonu da yapılıyor. DİĞER KONTROLLERDE NELERE BAKILIR? Her muayenede boy ve tartı ölçümü yapılır, çocuğun persentil eğrisindeki yeri belirlenir. İlk 18 ay içinde baş çevresi ölçülür. Bu sayede bebeğin büyüme ve gelişmesi izlenir. İlk yılda aylık kontrollerde aşı uygulamasının yanı sıra, çocuğun büyüme ve gelişmesi nörolojik, psikolojik ve fiziksel olarak değerlendirilir. Yaşına uygun tepkiler verip vermediği ölçülür. Hamilelik ve doğumdan sonra sizin için yeni bir hayat başlıyor, bu zor ama bir o kadar da mutluluk verici dönemde özenle dikkat etmenizi tavsiye ettiğim öneriler şu şekilde; Doğumdan hemen sonra bebeğinizi ilk yarım-bir saat içerisinde emzirin. Bebeğinizden Fenilketonüri, Hipotiroidi ve Biyotidinaz Eksikliği taraması için topuk kanı aldırın. İşitme testi (ilk 15 gün içerisinde) yaptırmayı unutmayın Bebeğiniz 1 aylık olduğunda kalça ultrasonunu yaptırın. Bebeğinize ilk 6 Ay sadece Anne Sütü verin. Altı aydan itibaren tamamlayıcı besinlerle 2 yaşına kadar emzirin. Sizin ve bebeğinizin sağlığı için doğumların arasının en az 2 yıl olmasına dikkat edin. Doktorunuzun önereceği D vitamini (doğumun 15.gününde) ve Demir Damlasından (4.aydan itibaren) faydalandırın.
Sağlık 12 sünnet OPERASYONLARINDA ÇOCUK SAĞLIĞI VE PSİKOLOJİSİ Op. Dr. Osman Tufan, sünnetin dinimizde ve sosyal hayatımızda önemli yeri olan ciddi bir operasyon olduğunu belirterek, sünnete sadece tıbbi yönüyle değil sosyal, dini ve psikolojik yönleriyle de bakmak gerektiğini vurguladı. Op. Dr. Osman TUFAN Konya Özel Selçuklu Hastanesi Üroloji Uzmanı ÜROLOJİ POLİKLİNİĞİ Sünnet operasyonu öncesi çocuğun kesinlikle ailesi tarafından sünnete hazırlanması gerektiğini belirten Dr. Tufan, Bahar aylarıyla birlikte artan sünnet operasyonları ve düğünleri, aileleri sevince, sünnet olacak çocukları ise bazen heyecan ve kaygıya itiyor. Sağlığa yararı tüm Dünya da kabul edilen ve dinimizde de yeri olan sünnet operasyonlarında, çocuğun ailesi tarafından sünnet olmaya razı edilmesi hem tıbbın hem de dinimizin gereklerindendir. Sünnet operasyonu toplumumuzda erkekliğe ilk adım olarak kabul edilmesinin yanı sıra, dini bir gelenek olması sebebiyle de çocuğun dini yaşantısıyla da ilgilidir. Sünnet olacak çocuğun operasyon öncesi sünneti kabul etmesi hem cinsiyetinin farkına varmasını hem de dini vecibelerini kabullenmesini sağlar. Rızası alınmadan sünnet ettirilen çocuklarda ise yaşanan travma sonucu ailesine, sosyal çevresine, dinine ve cinsiyetine karşı olumsuz düşünceler oluşabilir. Ayrıca unutulmamalıdır ki sünnet ibadettir ve ibadet rızayla yapıldığında kabul görür. Diye konuştu. Korku ve travmaların önüne geçin! Bu olumsuz düşüncelerin ve travmaların önüne geçebilmek için öncelikle göz önünde bulundurulacak en önemli hususun sünnet ettirilecek çocuğun 2 yaştan küçük ya da 6 yaştan büyük olmasına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Tufan, 2 yaştan küçük çocuklarda sünnet uygundur. Fakat, 2-6 yaş arası bilincini kazanan ve çevresini yeni yeni anlamlandırmaya başlayan çocuklarda sünnet ciddi travmalara ve farklı düşünce yapılarının oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle 2-6 yaş arası sünnet operasyonlarını doğru bulmuyoruz. Sözlerini kulandı. Yanlış bilgilerden ve abartılı anlatımlardan uzak durun! Bunun yanı sıra diğer bir önemli faktörün de çocuğun sünnet operasyonu hakkında doğru bilgilendirilmesi olduğunu belirten Dr. Tufan, Ne yazık ki toplumumuzda kulaktan dolma bilgilerle ve abartılı sözlerle çocuklar sünnete karşı olumsuz düşüncelerle dolduruluyor. Pipini kestireceğiz, Ucundan azıcık kesilecek, Baltayla yapacağız, Erkek adam acıya dayanacak tabii şeklindeki espri amaçlı yapılan sözler bile çocukta çok fazla korkuya sebep olabilir. Bunun yanı sıra çocuğa sünnet olacağını gerçeğini saklayarak hiçbirşey olmayacak, sadece baktıracağız, sadece kan alınacak gibi sözlerle çocuğu kandırmakta çocukta güven eksikliği oluşmasına ve travmalara sebebiyet verebilir. Bu yüzden çocuk sünnet olacağını bilmeli ve bu işlemi yapacak hekim veya sağlık memuruyla sünnet öncesinde konuşmalı, tanışmalıdır. İyi bir anlatımla çocuğa tıbbi ve dini gerekçelerle ilgili bilgiler verilmeli ve çocuğun onayı alınarak sünnet yapılmalıdır. Bu şekilde hazırlanan bilinçli çocuklarda sorunsuz bir sünnet olacaktır. Küçük çocuklar ise zaten olayı daha sonra hatırlamazlar. Diye konuştu. Sünnet operasyonu tıbba uygun yapılmalıdır Dr. Tufan, sünnetin cerrahi bir operasyon olduğunu hatırlatarak, Sünnet kişinin vücut bütünlüğünün bozulduğu cerrahi bir işlemdir ve tüm temel riskleri taşımaktadır. Bu nedenle işlem uzman kişiler tarafından steril ortamlarda yapılmalıdır. Bu konuda kesinlikle hastane ortamında sünnet yapılmasına, hijyen koşullarının sağlanmasına dikkat edilmelidir. Toplu sünnet programları hijyenin sağlanması açısından ve aceleci tavırlar oluşabileceğinden çok doğru değildir. Sünnet kesisinin düzgün atılması ve enfeksiyonlara karşı düzgün korunması çocuğun geleceği için önemlidir. Eğer, çocuk çok tedirgin ise lokal anestezi yerine genel anestezi uygulanmalıdır. Uyarılarında bulundu.
13 Sağlık bahar yorgunluğu İŞİ VE SOSYAL HAYATI ETKİLİYOR Uzman Dr. Sait Önal, mevsim geçişlerinde sıkça görülen bahar yorgunluğu hastalığının kişilerin psikolojik durumuna ve çalışma verimine zarar verebileceği uyarısında bulundu. Uzm. Dr. Sait ÖNAL Konya Özel Selçuklu Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı iç HASTALIKLARI POLİKLİNİĞİ Dr. Sait Önal halk arasında bahar yorgunluğu diye bilinen hastalığın Sonbahar ve ilkbahar mevsimlerinde havadaki elektrik yükünün artması ve insan metabolizmasının ısı değişimine hızlı tepki verememesi nedeniyle ortaya çıkan genel bitkinlik, güçsüzlük, enerji noksanlığı, isteksizlik, uykusuzluk, vücutta karıncalanma gibi belirtilerle seyreden rahatsızlık hali olduğunu söyledi. Bahar yorgunluğu yaşayan kişilerin ruh hallerinin özel ve iş hayatlarına yansıyabileceğini ifade eden Dr. Sait Önal bu durumun başta isteksizlik, halsizlik, sıkılganlık, sinirlilik, durgunluk, duygusallık gibi belirtilerle ortaya çıkabileceğini ve özellikle çalışan insanların konsantre olma konusunda sıkıntı yaşamalarına sebep olabileceğini ifade etti. Bu psikolojiye bağlı olarak eklem ağrıları, baş ağrıları, algı problemleri gibi durumların da ortaya çıkacağına dikkat çeken Dahiliye Uzmanı Dr. Sait Önal özellikle bu aylarda rahatsızlığın hissedilir nitelikte artabildiğini vurguladı ve yeme sorunları, tembel bir yaşam biçimi, troid bezi düzensizliklerinin görülebileceğini söyledi. etkilendiği ortaya çıkmıştır. Ayrıca bayanlar vücutlarında sürekli cereyan eden hormonal değişikliklerden dolayı erkeklere göre hava değişimlerinden daha fazla etkilenmektedirler. Mevsim değişimlerinden uzak kalma gibi bir durumumuz olamayacağına göre yapılabilecek en doğru yaklaşım vücudumuzu sürekli sağlıklı tutmaya özen göstermek olacaktır. Vücudun sağlıklı olması ve hava değişimlerine hazır bulunabilmesi için başta sebze ve meyvelerde bulunan B ve C vitaminlerine ihtiyacı vardır. Ayrıca kemiklerin sağlığı ve dayanıklılığını arttırabilmek bu şekilde eklem ağrılarının önüne geçebilmek için D vitamini ve potasyum yönünden besleyiciliği yüksek olan gıdaları tüketmeliyiz. Vücudumuzun sıvı ihtiyacını karşılamak için günlük minimum 2,5lt. su tüketmeli ve çay, kahve, sigara tüketimini en az seviyeye çekmeliyiz. Yaşadığımız ortamların, evimiz ya da iş yerlerimizin havalandırmasına özen göstermeliyiz. Kalitesiz yani uzun süre solunulmuş hava dikkat dağınıklığı, baş ağrısı ve yorgunluğa sebep olabilir. Çok sıcak veya çok soğuk ortamlar vücudumuzda ekstra bir stres yaratır. Yorgunlukla baş edebilmek için öncelikle enerjinin doğru kullanılmasının öğrenilmesi gereklidir. Çalışma ve dinlenme periyotlarımızı ayarlamalıyız. Kısa ve sık dinlenme aralıkları yorgunluğun ortaya çıkmasını önleyebilir. Çalışırken vücut mekaniklerini doğru kullanarak kas ağrılarını engelleyebiliriz. Dr. Sait Önal Bahar Yorgunluğuna karşı kişilerin alabilecekleri önlemleri şöyle sıraladı; Yapılan araştırmalarda büyük şehirlerde yaşayan, yoğun tempoda çalışan insanların, tansiyon, diyabet, astım, alerji gibi kronik rahatsızlığı bulunan kişilerin hava değişimlerinden daha fazla Dr. Önal bu durumun bir uzman yardımıyla atlatılabileceğini ancak hastanın bireysel çabasının da son derece önemli olacağının altını çizdi. Dr. Sait Önal son olarak bazı hastalıkların bahar yorgunluğuyla karıştırılmaması gerektiği uyarısında da bulunarak uzun süreli devam eden rahatsızlıklar için sağlık kuruluşlarına başvurulması gerektiğini söyledi.
DİYET POLİKLİNİĞİ BAŞARILI BİR DİYET İÇİN 10 ÖNEMLİ TAVSİYE Dyt. Ayşe DURAN Konya Özel Selçuklu Hastanesi Diyet ve Beslenme Uzmanı Diyetisyen Ayşe Duran, tüm yaşamları boyunca hem fazla kilolardan hem de hastalıklardan korunmak isteyenler için hayatlarında sürekli olarak uygulamaları gereken 10 önemli öneriyi Sağlıcakla okuyucuları için kaleme aldı. 1. Adım: Önce İnan Her zaman olduğu gibi yapacağınız her işe inanarak başlayın ki sonucunda başarıyı yakalayın. Yıllarca diyet kelimesi farklı şekillerde empoze edildi. Başından beri gerek yazılarımda, gerek televizyon programlarımda, gerek danışanlarıma diyet algısını değiştirmeye çalışıyorum. Diyet kesinlikle aç kalmak ya da ot, çöp yemek değildir. Bu inanıştan vazgeçin. Eğer bu inanıştan vazgeçemezseniz vermek istediğiniz kilolardan da kurtulamazsınız. Unutma başarmak için önce inan. 2. Adım: Güven Duy Kilo vermek diyetisyen eşliğinde doktor ve yerine göre psikolog ile de beraber yürütülen meşakkatli bir süreçtir. Özellikle gittiğiniz diyetisyeninize güven duymalısınız. Çünkü diyetisyen danışan ilişkisi, hasta hekim ilişkisinden daha farklıdır. Diyetisyene kilo vermek için gelen, hele ki daha önce ki yıllarda kilo vermek için defalarca denemiş birisiyse O kişi öncelikle diyetisyene güven duymalı. Diyetisyen ve danışan arasında ki o güven duygusu yakalanamazsa sonuç pek başarılı olmayacaktır. 3. Adım: İstikrarlı Ol Başladığınız bir işin sonunu getirmeden yarım bırakırsanız hem o işte aklınız kalır hem de başarısız olursunuz. Düzenli kontrollerde daima başarı daha çabuk yakalanır. İdeal kilonuza ulaşmadan kesinlikle tedavinizi yarım bırakmayın. 4. Adım: Yeterli ve Dengeli Beslen Her kişinin günlük alması gereken kalori miktarı farklıdır. Eğer günlük almanız gereken kalorinin üstünde beslenirseniz kilo almaya devam edersiniz. Her kişinin günlük gereksinimi de farklıdır. Çünkü her insanın çalışma koşulları, günlük aktivitesi, boy ve kilosu, yaşı farklı olduğu için diyet kesinlikle kişiye özgüdür. 5. Adım: Az Ye, Sık Beslen Güne mutlu ve zinde başlamak için mutlaka kahvaltınızı yapın. Güne kahvaltıyla başlamazsanız bir sonra ki öğünlerde iştah kontrolünü sağlamak çok güç olacaktır. Sağlıklı bir kahvaltıyla gün daha güzel başlar. Aynı şekilde öğle ve akşam yemeklerine de dikkat edin. Ana yemek porsiyonlarınızı küçültün, salatanın tüm öğünlerde olmasına dikkat edin. Liften oldukça zengin olan salatalar size iştah kontrolünü sağlamanıza yardımcı olacaktır. 6.Adım: Ara Öğün Yap Günde 2 ya da 4 kere minik atıştırmalıklar yapın. Ara öğünler ortalama 150 kaloriyi aşmamalıdır.
15 Sağlık Minik bir ara öğünden kaçarken bir sonra ki ana öğününüzdeki kalori tüketimi 3 katına çıkabilir. Unutmayın size iştah kontrolü sağlayan ve kilo denetimine esas yardımcı olan ara öğünlerdir. 7. Adım: Renkli Beslen Menülerinizin rengârenk olması çok önemli. Sofranızda mutlaka çeşitli renkleri bulundurun. Tek tip beslenmeyin. Menülerinizi yeşillik, havuç gibi sebzelerle renklendirmek daha kolaydır. 8. Adım: Su İç Cilt sağlığınız ve metabolizmanız için günde mutlaka en az 8 bardak su tüketin. Yemeklerle birlikte, yemekten hemen önce, yemekten hemen sonra su tüketmeyin. Suyunuzu yemeklerden 30 dk önce veya daha önce, yemeklerden 30 dk sonra veya daha sonra tüketmeye özen gösterin. 9. Adım: Hareket Et Özellikle kış aylarında fiziksel aktivite azaldığı için kilo almaya daha meyilli bireyler haline geliriz. Bunun için aktiviteyi asla es geçmemek lazım. Günde 45 dk tempolu yürüyüş ya da plates hareketleri yapılabilir. Evin içerisinde bile 2 saatten uzun süre oturmayın mutlaka hareket edin. 10. Adım: Harekete Geç Tüm maddelerin farkına varabildiğimize göre beklemek için daha fazla vakit kaybetmeyelim ne dersiniz? Mutlaka yediklerinizin günlüğünü tutun. Otokontrol için size çok faydası olacaktır. Aslında herkes kendinin doktorudur. Önce ruhunuzu dinleyin sonra onu en iyi şekilde besleyin. Mutlu yıllar. bizimle başarıya ulaşanlar Hastanemiz Diyet Polikliniğine Dyt. Ayşe Duran'a danışarak etkili ve sağlıklı bir şekilde kilo vermeyi başaran azimli ve kararlı bireylerin başarı öykülerini sizlerle paylaşıyoruz. Zehra Hanım 12.6 kilogramı hiç aç kalmadan, mutlulukla verdi. Ümran Hanım 1,5 ayda 19.1 kg zayıflayarak yeni bir görünüme kavuştu. Zahide Hanım 10 kilogram vererek güzelliğini ortaya çıkardı. Zehra Hanımla (27 yaşında) 21.02.2015 tarihinde 72.4 kg ile başladığımız sağlıklı beslenme programımıza, önce sağlıklı beslenme bilincini aşılayarak bir yolculuğa çıktık. Sağlıklı beslenerek ve hiç aç kalmayarak 1.5 ayda 12.6 kg verdik. 10.04.2015 tarihinde sonucumuz 59.8'i gösterdi. Mutluyuz ve sağlıklı beslenmeye devam ediyoruz. Ümran hanımla (25 yaşında) 30.10.2014 tarihinde tanıştık. Başlangıç kilomuz 97.1 kilo idi. Önce ki ve sonra ki fotoğrafımızdan da anlaşılacağı gibi yepyeni bir beden yepyeni bir ruha büründü... En son görüşmemizi 23.03.2015 tarihinde gerçekleştirdik ve kilomuz 78.00 kilo... Giden 19.1 kiloya bir daha geri gelmek üzere elveda dedik. En tatlı danışanlarımdan birisi olan Zahide Erdem ile (19 yaşında) 29.11.2014 tarihinde 65.4 kg ile başladığımız hikayemize, 10.04.2015 tarihinde 55.3 kg ile koruma programımıza başladık. 4.5 ayda 10.1 kg verdik. Önce ki ve sonra ki fotoğraftan da anlaşılacağı gibi biz verdiğimiz kiloların kalıcı olabilmesi için hepsini yağdan verdik.
DAHİLİYE POLİKLİNİĞİ TİP 2 DİYABETTE YAŞAM TARZI DEĞİŞİMİ VE VAKA ÖRNEKLERİ Uzm. Dr. Yunus YILMAZ Karaman Özel Selçuklu Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Yunus Yılmaz, tüm dünyada tanı konulan diyabet vakalarının yüzde 90 nından fazlasını oluşturan Tip 2 diyabet hastalığı hakkında detaylı bilgiler verdi. Diyabetin önemle takip edilmesi gereken ciddi bir hastalık olduğunu vurgulayan Dr. Yılmaz, ancak uygun beslenme tedavisi, medikal tedavi, düzenli egzersiz ve diyabet eğitimi ile sağlıklı ve bir yaşam sürdürebilmenin mümkün olduğunu vurguladı. Tip 2 Diyabet Nedir? Gecmişte "insuline bağımlı olmayan diyabet", "erişkin diyabet" veya "tip II diyabet" olarak da isimlendirilen hastalık, en yaygın görülen diyabet formudur. Tüm dünyada tanı konulan diyabet vakalarının %90'dan fazlasını tip 2 diyabet oluşturmaktadır. Tip 2 diyabet genetik zeminde genellikle obezite ve fiziksel inaktiviteye bağlı olarak görülmektedir. Hastalığın temelinde genetik olarak yatkın kişilerde yaşam tarzı ile tetiklenen insulin direnci ve zamanla azalan insulin sekresyon azalması söz konusudur. Gelişmiş ülkelerde toplumun %5-10'u tip 2 diyabetlidir. Tip 2 diyabetlilerin yakınmaları tip 1 diyabetlilere benzemekle birlikte daha hafiftir. Bu sebeple hastalık gerçek başlangıcından yıllar sonra (ortalama 5 yıl sonra) fark edilir, hatta bazen komplikasyonlar geliştikten sonra tanı konabilir. Tip 2 diyabet genellikle 40 yaşından sonra ortaya çıkar ve yaşlanma ile sıklığı artar. Bununla beraber, son yıllarda obezitenin çocukluk çağında da artması ile birlikte çocuk ve adölesan çağda da tip 2 diyabet görülmeye başlamıştır. Gelişmiş ülkelerde 15 yaş altında görülen diyabet vakalarının yarısına yakınının tip 2 diyabetli olduğu bildirilmektedir. Buradan dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri bir bireyde tip 2 diyabet ne kadar ilerleyen yaşlarda ortaya çıkarsa o kadar yan etkiler az görülür. Yani tip 2 diyabeti önleyemesek bile, ortaya çıkışını geçiktirmek de yararlıdır. Tip 2 Diyabet Riski Kimlerde Daha Fazladır? Herkeste, her yerde, her yaşta diyabet teşhis edilebilir. Fakat aşağıdaki öykülere sahip kişilerde tip 2 diyabetin ortaya çıkması daha sık görülür. Ailesinde diyabetli olanlar, Karbonhidrat içeriği yüksek olan gıdaların fazla tüketilmesi. (Unlu mamuller, tatlılar v.b.) Şişman kişiler, 4 kg dan daha ağır bebek doğuran kadınlar, Stres altında yaşayan kişilerde diyabetin görülme riski daha yüksektir. Efor sarfiyatı göstermeyen insanlar Uzun süreli kortizon ve hormonal ilaçların kullanımı Ayrıca pankreasın kronik iltihabı, pankreas tümörleri ve ameliyatları ile hipertiroidi, akromegali gibi bazı hormon hastalıkları Tip 2 diyabete yol açabilir. Tip 2 Diyabetin Belirtileri Nelerdir? Tip 2 diyabeti olan ve kan şekeri yüksek olan
17 Sağlık kişilerde; Kilo kaybı, Sık idrara çıkma, Ağız kuruluğu, Çok su içme, Açlık hissi, Cilt yaralarının geç iyileşmesi, Kuru ve kaşıntılı bir cilt, Sık sık infeksiyon gelişmesi, Ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma görülür. Ancak unutulmamalıdır ki bu belirtiler zaman içinde yavaş yavaş ortaya çıkar ve hepsi aynı anda oluşmaz. Tip 2 Diyabet Tedavisinin Esasları Nelerdir? Birinci basamak tedavi planında beslenme tedavisi yani beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi, yaşam tarzının değiştirilmesi, egzersiz programlarının uygulamaya koyulması yer almaktadır. Eğer, bu tedavi planına uyulmasına rağmen kan şekeri normal sınırlar içinde tutulamazsa ağızdan hap olarak alınan şeker düşürücü ilaçlar tedaviye eklenir. Ancak bazı Tip 2 diyabetliler kan şekeri düzeyini normal sınırlar içinde tutabilmek için insüline ihtiyaç duyulabilir. Bu durumlarda uygun dozda yapılan insülin enjeksiyonları ile tedavi desteklenir. Ağızdan şeker düşürücü hap veya insülin tedavisi alan Tip 2 diyabetlilerin haftanın belirli günlerinde kan şekerini ölçmeleri son derece önemlidir. DOĞRU TEDAVİYLE SAĞLIĞINA KAVUŞAN BAŞARILI VAKA ÖRNEKLERİMİZ 1. Gereksiz insulin kullanan yaşlı hastamız doğru tedaviyle 1 ayda rahatladı 65 yaşında bayan hastamız. Kilo 112 boy 1,55 mt. BMI 46. 20 yıllık diyabetik ve hipertansif;, 6 yıldır dörtlü insülin tedavisi alıyor. 2 adet tansiyon ilacı alıyor. Başlangıç dozları günlük toplam 30 ünite iken, şeker düzeyleri yüksek seyrettikçe doz arttırılarak 130 üniteye kadar çıkar. HbA1c=10,5 kan şekeri ortalama 200-300 civarında seyrediyor. Hastanın 6 yıl önceki kilosu 80 iken, insülin doz arttışı ile 112 kilograma kadar çıkmış. Ayrıca dizlerinde de aşırı kilo artışı ile ileri derecede osteoarttit geliştiğinden yürüme zorluk yaşıyor. Diyabetik nöropati geliştiği için verilen ilaçlar ağrılarını biraz hafifletmekle birlikte kilo artışını da hızlandırmıştır. İleri obezite kalp performansını azaltıyor. Ayrıca yürüme zorluğu nedeniyle efor yapamadığı için kilo artışını kontrol edemiyor. Hastamızın içerisine düştüğü bu OBEZİTE KISIR DÖNGÜSÜNÜ aşağıdaki tabloya bakarak daha iyi anlayabilirsiniz; Hastamıza içinde bulunduğu çıkmazın önemi anlatılarak ciddi bir sınav için karar aşamasında olduğu ifade edildi. İyi bir beslenme eğitimi ve yapabileceği ölçüde spor egzersiz faydası belirtildi. Vücudun muhtelif yerlerinde insülin yapımına bağlı distrofiler gelişen hastamızda insülin tedavisine ara verildi. Gliklazid 80 mg 2x1, metformin 1000 mg 20x1, akargoz 100 mg 2x1 başlandı; aylık sıkı kan şekeri, tansiyon ve kilo takipleri programlandı. 1 ayda 10 kilo vermesi hedefi kondu. Tam kararlı görülen hastamızın 1 ay sonraki kontrolde sağlıklı ve mutlu göründüğü 10 kilogram hedefine ulaştığı, açlık kan şekerinin 100-150, tokluk kan şekerinin 140-200 arasında seyrettiği; tansiyonlarının normal gitmesi nedeniyle de hapları almadığını söyledi. İlk 1 aylık kontrol sonrası 2 aylık programa geçildi. Amacımız ömür boyu hastanın insülin ihtiyacını an aza indirecek bir yaşam tarzını benimsemesi; İdeal kilo olmasa bile hastayı belirgin bir rahatlığa ulaştıracak şekilde kilo vermesi ayrıca gün içinde farklı zaman dilimlerinde 15-20 dk. küçük egzersiz programalarını ömür boyu devam ettirmesin sağlamak. Kontrollerimizde HbA1c, hepatik renal fonsiyonlar, açıklık ve tokluk kan şekerleri, kolesterol ve trigiliserid değerlerine bakılıyor. Tansiyon ve kilo takipleri de günlük devam ediyor. 2. Yanlış tedavi uygulanmış genç hastamız hızla kilo verdi, sağlığına kavuştu Diğer vakamız 18 yaşında erkek hasta, kilosu 96, boy 175, Hba1c değeri 12,5, açlık kan şekeri 300, tokluk kan şekeri 450, hasta toplam 130 ünite 5'li insülin tedavisi alıyor. Hastaya TİP-1 diyabet olduğu söylenmiş. Hastaya sağlıklı yaşam tarzı hakkında eğitim verildi, diyabetle yaşam konusunda bilgilendirme yapıldı. Gliklazit 80mg 2x1, Metformin 1000mg 2x1 ve Akarboz 50mg 2x1 başlandı. Çok kısa etki süreli İnsülin dozu günde 2 defa 10 ünite olarak planlandı. Hastanın ilk 1 haftada şekerleri düştü ve İnsülin tamamen kesildi. Hastanın insülin kesilmesine rağmen şeker düşüşleri devam etti. Gliklazit önce yarıma inildi ve sonra tamamen kesildi. 1 aylık dönemde hastamız 8 kilo verdi. Kendisini çok iyi hissettiğini söylüyor. Sadece Metformin 1000mg 2x1 ve Akarbox 100mg 2x1 ile kan şekerleri 90-110 arasında seyrediyor. Tokluk kan şekerleride 130-150 arasında seyrediyor. Hastamızın kilo hedefi 80. Yaşam tarzı değişikliği ile hayatının çok anlamlı bir şekilde değiştiğini farketmiş oldu.
KADIN DOĞUM POLİKLİNİĞİ sezaryen mi? normal doğum mu? Yar. Doç. Dr. Rengin Karataylı Konya Özel Selçuklu Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Rengin Karataylı, hamile kadınların birçoğunu kaygılandıran ve düşündüren normal doğum mu, sezaryen mi? sorusunun cevabı hakkında bilgi verdi. Normal doğum ve sezaryenin avantajları ve dezavantajlarını anlattı. Normal doğumun hasta sağlığı açısından daha konforlu ve sağlıklı bir seçenek olduğunu ancak bazı hastalarda gerekli koşulların uygun olmaması nedeniyle dezavantajları olabileceğini hatırlatan Dr. Karataylı, hangi doğum tekniğinin uygulanacağına gebenin ve bebeğin sağlık durumuna göre hekimin karar vermesinin en doğrusu olduğunu vurguladı. Doğumun ilk haftalarında bu kararın verilmesinin zor olduğunu belirten Dr. Karataylı, Özellikle ilk doğumunu gerçekleştirecek olan hamile kadınlarımızın birçoğunun normal doğuma karşı aşırı kaygılandığını gözlemliyoruz ve bu nedenle sezaryen yaptırmak isteyen hastalarla karşılaşıyoruz. Bir hekim olarak eğer bir sağlık problemi oluşturacak durum yok ise hastalarıma epidural anestezi ile normal doğum önermekteyim. Fakat, birçok nedenden dolayı sezaryen operasyonlarına ihtiyaç duyduğumuz durumlar oluşmaktadır. Genellikle 35. 36. haftadan sonra ortaya çıkan bu sağlık sorunları arasında bebeğin anne karnındaki pozisyonu, özellikle makat geliş durumu, kordonun bebeğin başına dolanması, amnion sıvısının ileri derecede azalması, plasentanın erken ayrılması, annenin kemik yapısının dar olması, bel fıtığı, gebenin kronik rahatsızlıkları gibi hepsini sayamayacağımız onlarca farklı neden vardır. şeklinde konuştu. Normal doğum nedir, hangi hallerde sezaryen e ihtiyaç duyulur? Gebeliğin, başından sonuna kadar uzman hekimlerce takip edilmesi gereken uzun ve zorlu bir süreç olduğunu belirten Dr. Karataylı, Normal doğum bebeğin vajinal yolla doğrulmasıdır, doğal bir olay ve fizyolojik süreçtir. Anne doğum sonrası birkaç saat sonra bebeği emzirmeye başlayıp normal günlük aktivitelerini gerçekleştirebilir. Kasılmayı sağlayan oksitosin hormonu anne sütünün gelmesini uyarmaktadır. Hastanede kalma süresi 24 saattir. Normal doğum bebek açısından da avantajlıdır. Anne ve bebek arasındaki duygusal bağ kısa sürede oluşmaktadır. Normal doğumda da bazı riskler mevcuttur. Doğum eyleminin nasıl olacağı daha önceden tespit edilemediği için başlangıçta her şey normal gözükse bile aniden problem gerçekleşebilir ve doğum duraklayabilir, yavaşlayabilir, doğum süresi uzayabilir. Doğum sırasında bebek sıkıntıya girebilir, kalp atımları yavaşlayabilir bu nedenlerden dolayı her zaman acil sezaryen şartları hazır olmalıdır. Ikınmanın az olması ve bebeğin kalp atımlarının yavaş olması gibi durumlarda vakum gibi yardımcı müdahale yöntemleri gerekebilir. Özellikle ilk doğumlarda kontrolsüz yırtıkların oluşmasını
19 Sağlık önlemek için epizyotomi ismi verilen kesi yöntemi uygulanmaktadır. Doğum sonrası atılan dikiş bölgesine özel bakım gerekmektedir. sözlerini kullandı. Sezaryen nedir? Sezaryen, kesi ile anne karın boşluğuna girilerek, rahmin açılması ve bebeğin bu şekilde doğurtulmasıdır. Bu doğum yöntemine en sık başvurulma nedeni ise bebeğin normal doğuma oranla daha hızlı bir şekilde doğabilmesidir. Geçici solunum problemleri dışında genellikle bebek için risk taşımamasına rağmen, anne için bir ameliyat olması nedeniyle getirdiği bazı riskler bulunmaktadır. Sezaryen ile doğum yapacak anne adaylarını bekleyen riskler! Sezaryenle doğumun anne adayları için taşıdığı riskleri şunlardır; -Anesteziyle ve cerrahiyle ilgili komplikasyonlar -Enfeksiyon -Doğum sonrası kanama - Amnion sıvı embolisi ve tromboemboli - Annenin ameliyat sonrası kendine gelmesinin, dolayısıyla bebeğini emzirmesinin gecikmesi, - Annenin ağızdan beslenmeye ve ayağa kalkıp dolaşmaya başlamasının ortalama 8 saat sonra olması, - Genelde ameliyat sonrası hastanede 2-3 gün yatmasının gerekmesi ve normal doğuma göre daha ağrılı ve daha bağımlı bir lohusalık yaşayabilmesi, gebelik öncesi yaşamına dönmesi daha uzun zaman alması sezaryenin önemli diğer dezavantajlarındandır. - Ayrıca yine ameliyattan sonra kişinin en az 1.5-2 ay ağır işlerden kaçınması uygun olur. Uzun dönemde ise dikiş yerlerinde zaman zaman ağrılar olması ve karın içinde ameliyata bağlı yapışıklıklar sezaryenin diğer komplikasyonlarıdır. Epidural anestezi ile ağrısız doğum Epidural anestezi ile normal doğum artık ağrısız bir şekilde gerçekleştirilebiliyor. Uygulama şöyle yapılıyor: Doğumun başında bel bölgesine kateter yerleştiriliyor. Ağrı kesici ilaç verilmesi için rahim ağzı 4 cm açılıncaya kadar bekleniyor. Epidural anestezi uygulanmış olan hastalar doğum anında ıkınma hissi duymayabilirler. Fakat doğuma yardımcı olan kişiler ağrıları elle veya monitörden gözleyerek ıkınma zamanını anneye söyleyebiliyorlar.
Sağlık 20 ALERJİK BURUN HASTALIĞI Doç. Dr. Devrim Bektaş, özellikle bahar aylarında alerjisi bulunanlar için birçok can sıkıcı şikayete sebebiyet veren alerjik burun hastalığının (alerjik rinit), oluşum sebepleri, tanısı ve tedavisi konusunda bilgilendirici bir yazı hazırladı. Doç. Dr. Devrim BEKTAŞ Karaman Özel Selçuklu Hastanesi KBB Uzmanı KBB POLİKLİNİĞİ Allerjik burun hastalığı (Allerjik rinit) Tanı Çoğu hasta şikayetlerinden dolayı allerjik rinit Allerjik rinit toplumda sıklığı giderek artan, burun tanısını kendi koyar. Bu hastaların burun polibi kaşıntısı ve tıkanıklığı aksırık ve hapşırma ile ve diğer burun anomalileri gelişip gelişmediğinin seyreden ve hastalarda hayat kalitesini düşüren öğrenmeleri için KBB doktoruna gitmeleri gerekir. Şikâyetlerin fazla olması durumunda bazen bir hastalıktır. Birkaç şekilde seyredebilir hastanın neye alerjisi olduğunun anlaşılması için deri veya kan testi yapılması gerekebilir. Ancak Mevsimsel allerjik rinit Eğer şikâyetleriniz yılın bazı dönemlerinde gelip şunun unutulmaması gereklidir. Bir insanın gidiyorsa mevsimsel allerjik rinitiniz vardır. solunum alerjisi geliştirebileceği binlerce madde Baharda olanlar sıklıklı ağaç polenlerine, yazın olduğu ve bunların sadece en sık olanlarına karşı olanlar ot ve çayır polenlerine yazın sonu ve test yapılabildiği için hastaların yarıya yakınında sonbaharda da tine bazı yaban otları ve saman neye alerji geliştirdikleri bulunamaz alerjisi düşünülür. Tedavi Planları 1) Allerjenlerden kaçınma Yılboyu süren Mevsimsel Allerjik Rinit için şikâyetleri fazla (Mevsimsel olmayan allerjik rinit) olduğu zamanlarda önlem alınır: Eğer şikâyetleriniz yıl boyu sürüyorsa Mevsimsel Eve polenlerin girmesini engellemek için olmayan allerjik rinit düşünülür. Bu hastaların pencerelerin açılması yerine klima kullanımı çoğunda toz, küf veya hayvanlara karşı(hayvan polenlerin yaşanılan ortama girmesini azaltır. tüyü, dışkısı vb) alerji olduğu düşünülür. Özellikle dışarıda tarla bahçede vs çalışırken maske kullanımı alerjen maruziyetini azaltır. Allerjik olmayan rinit Evin içerisinde ve dışarıda alerjiye sebebiyet Eğer şikâyetleriniz sadece ilaç kullanımı, soğuk verebilecek hayvan ve bitkilerden uzak durmak hava maruziyeti, kuvvetli koku ve dumanlarla, gerekir. yemeyle ve egzersizle oluşuyorsa muhtemelen allerjik değil nonallerjik rinitiniz mevcuttur. 2) İlaç Kullanımı Allerjide kullanılan birkaç grup ilaç vardır. Bunların bazıları sadece aksırık, kaşıntı ve Tıkalı akan bir burun hapşırma şikâyetlerine etkili olup burun Aksırma tıkanıklıkları konusunda etkili olmaz, bazıları Öksürüğü tetikleyebilen bir geniz akıntısı ise tüm şikayetlere karşı etkilidir. Bazı ilaçların Kaşınan ve sık sık özellikle sabahları ağrıyan bir ise etkisi geç başlar ve düzenli kullanılmaları boğaz gereklidir. Hastanın şikayetlerine ve şiddetine Kaşıntılı, yanan, sulu ve kanlı gözler. göreve eşlik eden şikayetleri, nin türüne göre uygun tedaviler hap veya sprey olarak verilir. En çok görülen şikayetler 3) İmmünoterapi (aşı tedavisi) Şikâyetleri şiddetli olup ilaç tedavisine cevap vermeyen hastalarda aşı tedavisi önerilebilir. 4) Cerrahi tedavi Şikâyetleri için sürekli ilaç kullanmak kullanmayan hastalarda kullanılan bir yöntemdir. Lokal anestezi altında hastanın burun etleri uyuşturularak burun örtüsü zarar görmeyecek şekilde yakılır. Bu sayede hastanın alerjisi devam etmesine rağmen başta burun tıkanıklığı olmak üzere şikâyetleri çok azalır.