MÜHENDİSLİK EĞİTİMİNDE YENİ YAKLAŞIMLAR Türkay BARAN 1 Serap KAHRAMAN 1 ÖZET ABET (The Accreditation Board for Engineering and Technology) tarafından mühendislik, matematik ve fizik bilimlerinin, çalışma, deneyim ve uygulama ile kazanılan mühendislik mantığının kullanılarak, doğal kaynakların ve gücün ekonomik olarak insanlığın yararına sunulması; mühendislik eğitiminin temel ölçüsü ise, üretken bir mühendislik kariyerini sürdürmeye yönelik, profesyonel gelişmeye açık mezunlar yetiştirmeye yönelik olmak olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla, üniversite eğitiminin teknolojik gelişme açısından ağırlık merkezi olan mühendislik: Değişkenlerinin tümü bilinmeyen veya ölçülemeyen, çok seçenekli durumda optimal çözüme ulaşma, İnsanların yararına, insanları örgütleme, yönetme, doğadaki malzeme ve gücü kontrol etme sanatı olarak tanımlanabilir. Günümüzde, nüfus patlaması ve şehirleşme sonucu değişen toplum yapısının artan biçimde ortaya koyduğu baskı, mühendisin bilgi ve görüşünü gelenekselin ötesine çıkarmasını zorunlu kılmaktadır. Kıt olan doğal ve ekonomik kaynakların kullanımı, bilgi ya da veri eksikliğinin oluşturduğu güçlükler, sınır şartlarını oldukça karmaşık hale getirdiğinden, çeşitli unsurların birarada değerlendirilerek aralarındaki ilişkilerin hedefler açısından belirlenmesi gerekmektedir. Bu gereklilik, mühendislik projelerinde disiplinler arası sorun ve yöntemlerin ağırlık kazanması sonucunu doğurmaktadır. Günümüz mühendislik projeleri teknik, ekonomik, iletişimsel, çevresel sorunlara etkin yanıtlar ortaya koymayı gerektirmekte; toplum yaşamsal sorunların çözümünü mühendisten beklemektedir. 1 Doç. Dr.,DEÜ Mühendislik Fakültesi, İnş. Müh. Böl., Tınaztepe kampusü, Buca 35160 İzmir
Mühendislik eğitiminde ana hedef, toplumun bugünkü ve yarın oluşacak gereksinimlerine çözüm oluşturabilecek niteliklere sahip elemanlar yetiştirmektir. Sözü edilen eğitim sürecinin de uygulamaya paralel olması gerekmektedir. Modern mühendislik eğitiminde, öğrenciye dar açıdan bir teknik bilgi kazandırmanın yeterli olmadığı kabul edilmektedir. Günümüz teknoloji toplumunun eğitim felsefesi; yalnızca teknik sorunları çözme yeteneğine sahip mühendisler yetiştirmek yerine, sorunu bütün olarak kavrayabilen mühendisler yetiştirmeye yönelmektedir. Mühendislik eğitimi, öğrencinin ufkunu genişletmeli ve temel sorunların ortaya konabilmesine yardımcı olmalıdır. Dolayısıyla, modern mühendislik eğitiminin ana amacı mühendislik esaslarını ve öğrenmeyi öğretmek olarak tanımlanabilmektedir. 1. GİRİŞ Küreselleşmenin getirdiği birçok sorundan biri de uluslararası rekabet olarak tanımlanabilir. Rekabetten üniversitelerin payına düşen, mezunlarının uluslar arası arenada kabul görmesi olmaktadır. Bu nedenle, son yıllarda ABET kriterleri ve akreditasyon üzerinde sıkça konuşulan kavramlar halini almıştır. ABET tarafından hazırlanan ve sürekli güncellenen Mühendislik Kriterleri 2003-2004, mühendislik eğitimi veren programların geliştirmesi gerekli özellikleri aşağıdaki biçimde tanımlamaktadır: a) Matematik, temel bilimler ve mühendislik bilgilerini uygulama yeteneği, b) Deney tasarımı, deney yapma, veri analizi ve veri yorumlama yeteneği, c) İstenen özelliklere sahip bir sistemi, bileşenlerini veya çözüm yöntemlerini tasarlama yeteneği, d) Disiplinler arası bir grup içinde çalışabilme yeteneği, e) Mühendislik problemlerini tanımlama, modelleme, çözme yeteneği, f) Profesyonel ve etik sorumlulukların farkında olma, g) Etkin biçimde iletişim kurabilme yeteneği, h) Mühendislik çözümlerinin evrensel ve toplumsal bağlamda etkisini kavrayabilecek geniş bakış açısı oluşturabilme, i) Gereksinimleri tanımlama; yaşam boyu öğrenmeye çalışma yeteneği, j) Yürürlükte olan yönetmelikler ile ilgili bilgi sahibi olma, k) Mühendislik uygulamaları için gerekli modern mühendislik araçlarını, becerilerini ve tekniğini kullanma yeteneği.
Doğal olarak, sözkonusu eğitim programları, yeterli fiziksel olanaklar derslikler, öğretim elemanlarının odaları, sosyal tesisler-; kütüphaneler teknik ve teknik olmayan kitap ve dergiler, referans kitapları-; bilgisayar olanakları ve laboratuvarlar ile desteklenmelidir. Sunulan çalışmada, mühendislik eğitiminde bu kriterlerin farklı eğitim modelleriyle yakalanabilirliği, Dokuz Eylül Üniversitesi nde uygulanmaya başlanan Aktif Eğitim modelinin İnşaat Mühendisliği eğitiminde uygulanabilirliğinin tartışılması amaçlanmaktadır. 2. AKTİF EĞİTİM Eğitimdeki değişim içerisinde hiç bir unsur PBL-Problem Based Learning-probleme dayalı eğitim kadar günümüz eğitim etkinliklerine damgasını vurmamıştır. Probleme dayalı öğrenme, çağın küreselleşme süreci ile dönüştürülmeye çalışılan acımasız yanı ile buna bir ölçüde karşı koymaya çalışan eğitim biliminin bir çelişme noktasıdır. Bilginin yayılması ve hızla edinilmesi adına savunulan öğrenmede problem kullanma yaklaşımı günümüzde evrilerek sorunları belirleme, sorunun nedenlerini arama, sorunun nedenleri hakkında hipotez kurma, bu hipotezleri kanıtlamaya çalışma, bu çaba içinde bilgi sınırına varıldığında öğrenme hedefleri çıkarma, bu bilgiler ile sorunu giderme yeteneği kazanma ve bu fırsatla edinilen bir bilginin farklı bir yerde kullanabilmesi gibi çok yönlü yararlılıkları olan bir yöntem haline gelmiştir. Yaşamın, bilinmezlerin açıklanması, karşılaşılan sorunların çözülmesi ile geçirileceği düşünüldüğünde eğitimin bu yönde bir beceri kazandırmaya odaklanması çok da mantıklı bir yaklaşımdır. Eğitim bilimin fark ederek öğrenme yöntemleri ve eğitime soktuğu bir başka kavram da bilginin bütünlüğüdür. Hızla çoğalan bilgi ve belirli bir alanda derinleşme gereksinimi çağımızda sayısız alanda uzmanlaşmayı beraberinde getirmiştir. Bir yanda kaçınılmaz gibi görünen uzmanlaşma, o alanda yoğunlaşanları bir savunma refleksine yöneltmiş, bilginin bütünü yerine uzmanlık alanının en önemli olduğu duygusu yaratılmıştır. Her uzmanlık alanında edinilen bilginin tüme varım yöntemiyle bütünleştirilebileceği bu süreçte ortaya çıkan bir anlayış olmuştur. Oysa bilgi bütünsellik içinde tam bir anlam kazanır. Gerçek yaşamda bilgi karşımıza bu bütünselliği ile çıkar. Onu bu bütünlüğü ile görürüz, Bilgiyi oluşturan parçaların ya da değişkenlerinin bilincinde olursak onu kullanabilir ve farklı bilgiler üretebiliriz. Bu nedenle eğitimde ve öğrenmede bu bütünlüğü korumak gerekmektedir. Günümüzde öğrenme ile ilgili süreçler tartışılırken, öğrenenin kendi belirleyeceği alanlarda, derinlemesine bilgi edinmesi fırsatlarının verilmesi üzerinde durulmaktadır. Bu
yaklaşım, kalıplar halinde dayatılan ve tercihe olanak vermeyen klasik eğitim müfredatlarının tersine, öğrenene inisiyatif sağlayan ve eğitimde içsel motivasyona değer veren bir tutumu temsil etmektedir. Seçmeli öğrenme fırsatları, bir çok örnekte görülmeye başlandığı gibi eğitim süreçlerinin yarı zamanına kadar yer verilen çok önemli bir bileşen haline gelmiştir. Günümüzde eğitim alanındaki en önemli kabullerden biri de eğitimin rastlantısal ya da çıraklık yöntemiyle değil sistematik bir şekilde yapılması gerektiğidir. Eğitim genel olarak bilgi, beceri ve tutum değişikliği yaratmaktır şeklinde tanımlandığından, öğrenmenin her üç alanda olması ve sistematik yöntemlerle yapılması gerekmektedir. Bu durum özellikle tıp alanında beceri ve tutum edinme aşamasında yerini bulmuş ve başarı kazanmıştır Çığ gibi büyüyen ve büyük bir hızla yenilenen bilgiyi tümüyle edinmek ve bunu belirli öğrenim süreleri içine sığdırmak olanaksızdır. Bu sorun her şeyi öğretmeye çalışmak yerine öğrenmeyi öğretmek yoluyla çözüme çalışılmıştır. Öğrenmeyi öğrenen kişi, karşısına çıkan bir sorunu ve gereksinim duyduğu çözüm bilgisini bu becerisini kullanarak çok kısa sürede tanımlayıp çözebilecek donanımı kazanmış demektir. Bu sayede müfredat programları ayıklanabilmiş ve çekirdek müfredat oluşturma önem kazanmıştır. Öğrenmeyi öğrenme içinde yer alan bir başka unsur da çağdaş insanın bilgi kaynaklarını kullanma becerisine sahip olmasıdır. Eğitim bu kaynakları kullanmayı öğreten ve sürekli kullandıran bir yöntemle yürütülmelidir. 3. BULGULAR Çağdaş eğitimin hedeflerinden biri de kişilere ekip halinde çalışma, üretme ve değerlendirme becerisi vermektir. Ekip çalışması eğitim sırasında kişilerin özgüveninin, sorumluluk duygularının, gözlem becerilerinin, görüş aktarma, dinleme ve tartışma yetilerinin geliştiği bir ortam olarak işlev görmekle birlikte, gerçek yaşamın da bir parçasıdır. Günümüzde hemen her alanda hizmetin ekiplerle verildiği, bilginin ekip çalışmaları ile üretildiği tartışmasız bir gerçektir. Ancak öğrenme eylemi esas olarak ekip çalışması ile değil bağımsız öğrenme yoluyla, yani bireysel bir eylem olmalıdır. Bağımsız öğrenme, sürecin en önemli bölümüdür ve bu süreç için eğitimde uygun zaman ve ortam hazırlanmalıdır. Çağdaş eğitimin bireylerden beklediği bir başka özellik de lider kişiliğidir. Liderlik, bilgiyi yayma ve bilgi aracılığı ile çevresini, dolayısı ile toplumu değiştirme özelliği demektir. Bir diğer unsur, ilgili alandaki mesleksel değerler ve etiğin öğrenilmesi ve eğitimin bütünlüğü içinde yer almasıdır. Bu değerler ve meslek etiği öğrenilebilir kavramlardır ve çağdaş müfredatların ayrılmaz bir parçası olmalıdır.
Eğitim bilim bu alandaki gelişimini durmadan sürdürecektir. Bugünün gereksinmelerine en uygun olduğu görülen PBL yöntemi günümüzde tanımlanmış ancak henüz yaygınlık kazanmamış experimental learning, task based learning, portfoilo based learning gibi yeni yöntemlerle zenginleşmeye adaydır. Önemli olanın değişime hazırlıklı olmak ve sürekli gelişim için değişime açık olmaktır. Böylelikle eğitim toplumun dönüşmesine katkıda bulunabilir ve gerçek işlevini yerine getirmiş sayılır. KAYNAKLAR ABET (2003): Criteria for Accrediting Programs, hhtp:// http://www.abet.org/ criteria_eac.html, 28 p. ANSAL, A.M. (1993): Sertifikalı Mühendislik ve Inşaat Mühendisliği Eğitimi. Ankara, Türkiye Mühendislik Haberleri, Ekim 1993, Sayı 368, s. 52-55. BARAN, T.; KAHRAMAN, S.; URKUN, H.(1997): Mühendislik Eğitimi ve Sertifikalı Mühendislik. İzmir, TMMOB, İnşaat Mühendisleri Odası, Türkiye İnşaat Mühendisliği 14. Teknik Kongresi, 23-25 Ekim 1997, Bildiriler Kitabı, s. 55-70. BARAN, T.; KAHRAMAN, S. (1999): Yetkin Mühendislik ve Eğitim. İstanbul, TMMOB Makine Mühendisleri Odası, Mühendislik Mimarlık Eğitimi Sempozyumu, Bildiriler Kitabı, MMO Yayın No 232, ISBN 975-395-339-9, s. 239 249. BAUM, E. (1999): Engineering Education in the third millenium. İstanbul, 28th Engineering Education Symposium. BLOOM, B.S. (Çev.: D.A. ÖZÇELİK) (1971): İnsan Nitelikleri ve Okulda Öğrenme. Ankara, Milli Eğitim Basımevi. DİCLE, O. (2003): Değişen Tıp Eğitimi ve Probleme Dayalı Öğrenme Yönteminin Temel Felsefesi. İzmir, DEÜ Tıp Fakültesi, Aktif Eğitim Özel Sayısı, s. 25-29. GÖKÇE, B. (1990): Türkiye Koşullarında Yeni Bir Üniversite Nasıl Kurulmalı?. İstanbul, Üniversite Öğretim Üyeleri Dernegi ve Cem Yayınevi, Yükseköğretimde Sorunlar ve Çözümler, s. 91-108. GÜNDÜZ, A. (1993): Üniversite Sonrası Inşaat Mühendisliği Eğitimi Üzerine. Ankara, Türkiye Mühendislik Haberleri, Ekim 1993, Sayı 368, s. 47-48. HENSHAW, R. (1991): Desirable Attributes for Professional Engineers. Adelaide, Proc. Australian Association for Engineering Education :3 rd Annual Convention and Conference (Eds.: J.B.Agnew and C.Cresswell). İPŞİROĞLU, Z. (1997): Düşünmeyi Öğrenme ve Öğretme. İstanbul, Afa Yayınları no:71, ISBN 975-414-009-X, 99 s. JASPERS, K.; ROSMANN, K. (1961): Die Idee der Universitat. Berlin, Springer Verlag. KAHRAMAN, S.; BARAN, T.; URKUN, H.(1997): Yapı Denetimi. İzmir, TMMOB, İnşaat Mühendisleri Odası, Türkiye İnşaat Mühendisliği 14. Teknik Kongresi, 23-25 Ekim 1997, Bildiriler Kitabı, s. 351 366. KONGAR, E. (1984): Kültür Üzerine. İstanbul, Çağdaş Yayınları, 237 s. NEWPORT, C.L.; ELMS, D.G. (1997): Effective Engineers.Great Britain, International Journal of Engineering Education, Vol. 13, No:5-1997, pp. 14 23. SORGUÇ, D. (1993): Inşaat Mühendisliği Eğitiminin Temel İlkeleri. Ankara, Türkiye Mühendislik Haberleri, Ekim 1993, Sayı 368, s. 17-26.
SORGUÇ, D. (1997): İnşaat Mühendisliği Eğitiminin Temel İlkeleri ve Gelişmeler. İzmir, TMMOB, İnşaat Mühendisleri Odası, Türkiye İnşaat Mühendisliği 14. Teknik Kongresi, 23-25 Ekim 1997, Bildiriler Kitabı, s. 17-30. TEZCAN, S. S.; YARAR, R.; BODUROĞLU, H. (1995): Yapıda Denetim ve Sertifikalı Mühendis. İzmir, İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Haber Bülteni, Kasım 1995, Sayı 62, s. 20-25. TMMOB, İMO (1993) : Panel: Mühendislikte Sertifika. Ankara, TMMOB, İMO Ankara Şubesi Haber Bülteni, Mayıs-Haziran 1993, s. 7-33. URKUN, H. (1996): Yapı Denetimi. İzmir, Dokuz Eylül Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Yapı Anabilim Dalı Bitirme Projesi, No:95-96/B-10 (Yön.:S.Kahraman ve T.Baran), 58 s. YETKİNER, M. (1994): Yapıda Denetim-Sorumluluk-Sigorta Üçgeni ve Türkiye İçin Öneriler. İstanbul, Yapılarda Can ve Mal Güvenliğinin Sağlanması Açısından Tarafsız Denetimin Önemi ve Yapı Sigortası Sempozyumu, 29 Kasım 1994, Bildiriler Kitabı, s. 9-37.