MODERN TÜRK HEYKEL SANATININ DOĞUŞU Özet



Benzer belgeler
T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TÜRKİYE KÜLTÜR PORTALI PROJESİ SANAT TARİHİ TÜRK HEYKEL SANATI HEYKEL SANATINDA GERÇEKÇİ YORUMLAR

GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ SANAT VE TASARIM FAKÜLTESİ MİMARLIK VE TASARIM FAKÜLTESİ GÜZEL SANATLAR TASARIM VE MİMARLIK FAKÜLTESİ

OLUŞUM SÜRECİ İÇİNDE TÜRK HEYKEL SANATINA İLİŞKİN KISA BİR DEĞERLENDİRME

2. SINIF GÜZ DÖNEMİ Zorunlu Dersler ve Ders Programı. HYK TEMEL HEYKEL III(GB) BASIC SCULPTURE III a1 12 HYK203a2

Konu : Atatürk Heykelleri, anıtlar ve bunları yapan heykeltıraşlar.

Sergi açılış kokteylini onurlandırmanızı dileriz.

T.C. KASTAMONU VALİLİĞİ MİMAR VEDAT TEK KÜLTÜR ve SANAT MERKEZi

Batılılaşma Döneminden Günümüze Türk Sanatı. Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Çağdaş Sanatımızda Son Osmanlı OSMAN HAMDİ KAYA ÖZSEZGİN

Derya UZUN AYDIN 1 NÜ HEYKELİN TÜRK SANATINDAKİ YERİNE BİR BAKIŞ

MUSTAFA ASLIER ĠN SANATI VE ÖZGÜN BASKIRESME KATKILARI Gülşah Dokuzlar Canpolat Yüksek Lisans Tezi

Prof. Tamer Başoğlu Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi / Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü tamer.basoglu@isikun.edu.tr

DERS AŞAMASI ÖĞRETİM PLANI 1. Sınıf Güz Dönemi Seçmeli Ders Havuzu

TEKNİK GEZİ RAPORU. Ders: MİM 121 MİMARİ TASARIM I. Tarih: Gezi alanı: Antrepo 3 & 5

Bitkilerle Alan Oluşturma -1

ÖZGEÇMİŞ ÖĞRENIM DURUMU: LİSANS: PLASTİK SANATLAR BÖLÜMÜ, V. T. ÜNİVERSİTESİ, GÜZEL Y. LİSANS: PLASTİK SANATLAR BÖLÜMÜ, V. T. ÜNİVERSİTESİ, GÜZEL

Atatürk ve Yurt İçi Anıtları

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

6.12 Örnekler PROBLEMLER

CUMHURİYET ORTAOKULU 8. SINIF GÖRSEL SANATLAR GÜNLÜK DERS PLANI

Devrim Erbil Ressam, Profesör, Devlet Sanatçısı

amaca yönelik olarak ve belli bir form verilmiş malzeme aracılığıyle mekan içinde bir nesnenin temsili veya telkinidir.

Modelaj ve Maket (SGT 222) Ders Detayları

HAKKI ATAMULU HEYKELLERİ VE BU BAĞLAMDA UYGULAMALAR. Nuray ÇETİN YÜKSEK LİSANS TEZİ BİLEŞİK SANATLAR ANASANAT DALI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İLKOKULU 1/. SINIFI GÖRSEL SANATLAR YILLIK PLANI

Desen II (GRT 104) Ders Detayları

06-26 EKiM 2016 YER: BARIŞ MAH. EĞİTİM VADİSİ BULV. ZABITA MD. HİZMET BİNASI YANI. Sandra Lopez. Ayla Turan Bahadır Çolak Kadriye İnal SelçukYılmaz

AKADEMİK HEYKEL EĞİTİMİ GELENEĞİ BAKIMINDAN HÜSEYİN GEZER ATÖLYESİ HUSEYIN GEZER ATELIER WITH A VIEW OF TRADITIONAL ACADEMIC SCULPTURE EDUCATION

Prof.Dr.Hatice BENGİSU

Ders Kodu: FIZ 234 Ders Adı: Klasik Mekanik Dersin Dönemi: Bahar Dönemi Dersi Veren Öğretim Üyesi: Yrd. Doç. Dr.

10. HAFTA ASMA TAVANLAR VE GİYDİRME CEPHELER

Ders Kodu: FIZ 306 Ders Adı: Katıhal Fiziği-İntibak Dersin Dönemi: Güz Dönemi Dersi Veren Öğretim Üyesi: Yrd. Doç. Dr.

HYK LİSANSÜSTÜ ÖĞRETİM PLANI

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)

5 (%) 1 Bu ders ile ilgili temel kavramları, yasaları ve bunlar arasındaki ilişkileri

Devrim Erbil: Ritmin Resmi

Form İnşa (GRT114 ) Ders Detayları

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI MİMARLIK BİLGİSİ CUMHURİYET DÖNEMİ I.ULUSAL MİMARLIK II.ULUSAL MİMARLIK

RESİM İŞ EĞİTİMİ haftalık ders sayısı 1, yıllık toplam 37 ders saati

Fotoğrafta kompozisyon fotoğraf çerçevesinin içine yerleştireceğimiz nesneleri düzenleme anlamına gelir.

"Gerçek tasarımcı elinde firca ile doğar" iç mimar Anna Malyakina'yı tam anlamıyla tanımlayan bir ifade. Anna çizim yapmaya konuşmayı öğrenmeden

Eğitim Durumu Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü

1979 Nihat Sümeralp ile birlikte Koleksiyon Sanat Galerisi ni kurdu, 1989 a kadar yönetti.

ĐSTANBUL DOLMABAHÇE SARAYI, SAAT KULESĐ VE CAMĐĐ TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

PANEL YAPI PANEL YAPI

40. HOCA A Lİ RIZA İmzalı, karakalem kayalar, ağaç, deniz ve yelkenli konulu peyzaj x 9 cm.

BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU

TEMEL GRAFİK TASARIM AÇIK-KOYU, IŞIK-GÖLGE

Güz Dönemi Fizik Bölümü Titreşim ve Dalgalar Dersi Çıktılarının Gerçekleşme Derecesi

MMR 101 MİMARLIKTA TEMEL TASARIM I. Güz Dönemi Atılım Üniversitesi GSTMF Mimarlık Bölümü Lisans Programı 1.Yıl

Rönesans Heykel Sanatı

MUSTAFA BULAT ULUSAL ULUSLARARASI KARMA SERGİSİ

AÇIK - KOYU. Amaç: Açık-koyu karakalem tekniği ile objeleri hacimlendirmek

1. Adı Soyadı : MEHMET ÖZET 2. Doğum tarihi : Unvanı : Prof.Dr 4. Öğrenim Durumu: Üniversite Derece Alan Üniversite Yıl

Grafik Tasarımında Desen I (GRT111 ) Ders Detayları

KARŞILAŞMA. Sergi Kataloğu. Peker Sanat Yayını 16 Ankara, Haziran Sanat Danışmanı İbrahim Karaoğlu. Fotoğraflar Sanatçıların arşivinden

NESLİHAN AYDINLIOĞLU EŞİN BİRİKİMLERİM VE BİRİKTİRDİKLERİM

OSMAN HAMDİ BEY ŞEKER AHMET PAŞA HAZIRLAYAN: MEHMET KURTBOĞAN

: Öğrenci üç boyutlu biçimlere ve bunların hareketlerine ilgi duyar. Üç boyutlu çalışma tekniklerini açıklar.

çocukların çok ilgisini çekti. Turdan sonra çocuklar müzedeki atölyede

Benim en büyük şansım Adnan Turani gibi hem iyi bir sanatçı hem de iyi bir eğitimci atölye hocamın olmasıydı.

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI. Sanat ve Tasarım Yüksek Lisans Programı (Tezli)

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

GÖRSEL SANATLAR DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI NIN GENEL AMAÇLARI

Ekolojik Tasarımlar ve Sanat

EĞİTİM SÜRESİ: Alan Programının Eğitim Süresi, 9. Sınıftan sonra 3 Öğretim Yılı ile, Toplam 4 Yıldır.

GAZBETONLU. HAFİF ÇELiK YAPI. SiSTEMLERİ

Resim-İş Öğretmenliği -Grafik A.S.D. Anadolu Üniversitesi, Eğitim Fakültesi,

Mimarlık ve Sanat Tarihi III (ICM 321) Ders Detayları

Yrd. Doç. Dr. Dilek TÜTÜNCÜ OĞUZOĞLU Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf ve Video Bölümü Fotoğraf ve Video Ana Sanat Dalı ndan EMEKLİ

T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU MİMARİ RESTORASYON PROGRAMI ÖN LİSANS DERS BİLGİ FORMU

Bahar Dönemi Fizik Bölümü Fizik II Dersi Çıktılarının Gerçekleşme Derecesi Program Çıktılarının Ders Kazanımlarına Katkısı Anketi

Teknik Resim ve Perspektif (GRT113 ) Ders Detayları

Mustafa Tunçalp Seramikler Sergisi 21 Ekim 10 Kasım tarihlerinde Rezan Has Müzesi nde ziyaret edilebilir.

Dersin Amaçları. Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜK MÜZESİ

ATILIM ÜNİVERSİTESİ GSTMF l MİMARLIK BÖLÜMÜ. MMR401 MİMARİ TASARIM V Yürütücüler: Emel Akın, Mete Öz

PORTFOLYO ŞENAY ULUSOY ORHAN.

Ders Kodu: FIZ 131 Ders Adı: FİZİK I Dersin Dönemi: Güz Dönemi

1.Bu ders ili ilgili temel kavramları ve bunlar arasındaki ilişkileri anladım.

CUMHURİYET ORTAOKULU 7. SINIF GÖRSEL SANATLAR GÜNLÜK DERS PLANI

Temel Tasarim. Isil Kaymaz. Your text here

NOKTA VE ÇİZGİNİN RESİMSEL ANLATIMDA KULLANIMI Semih KAPLAN SANATTA YETERLİK TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. Leyla VARLIK ŞENTÜRK Eylül 2009

2018 YGS Konuları. Türkçe Konuları

Savaş ve Barış: "Kurtuluş Savaşından Cumhuriyet'in ilk Yıllarına Türk Resminden Kesitler"

Fotoğraf Ders Notları Mustafa Eyriboyun ZKÜ

İç Mimariye Giriş (ICM 121) Ders Detayları

Modelaj-Maket (GTM 024) Ders Detayları

Prof. Şazi SİREL / 6

Güz Dönemi Fizik Bölümü Maddenin Manyetik ve Dielektrik Özellikleri Dersi Çıktılarının Gerçekleşme Derecesi

Mekân Analizi (GTM 060) Ders Detayları

Türk Sanat Tarihi (ICM 376) Ders Detayları

Muhlis Türkmen Mimarlığını okumak Aziz Rıdvan Kutlutan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Bölümü

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ

Müze eğitiminin amaçları nelerdir?

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ SERAMİK BÖLÜMÜ

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

Çevre Estetiği (ICM 374) Ders Detayları

Transkript:

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 2, Sayı: 2/2, Haziran 2014, s. 363-374 MODERN TÜRK HEYKEL SANATININ DOĞUŞU Özet Mustafa BULAT 1 Serap BULAT 2 Önder YAĞMUR 3 Barış AYDIN 4 Batılı anlamda heykel eğitimi veren ve ülkenin ilk güzel sanatlar okulu, Mekteb-i Sanayi-i Nefise-i Şahane nin kuruluşu, 1883 yılında, Paris teki Ecole Nationale des Beaux Arts model alınarak gerçekleştirilmiş ve neo-klasik bir eğitim anlayışıyla sanat eğitimine başlamıştır. Okul 1923 yılında, Türkiye Cumhuriyeti nin ilan edilmesiyle, bu dönemde her alanda yapılan yenilikler, modernleşme, çağdaşlaşma, kalkınma ve reform hareketleri sanat alanında da köklü açılımlara yol açmıştır. Yetenekli kişiler devlet tarafından yurtdışına gönderilerek, güzel sanatlar alanlarının gelişimine öncülük etmeleri sağlanmış ve heykel alanındaki eğitim sürecinin güçlenmesi bu dönemlerde başlamıştır. Bu yurt dışına gönderilen sanatçılar, eğitimlerini alarak ülkeye dönmeleriyle, Türk heykel sanatının gelişiminde ve atılım yapmasında önemli yere sahip olmuştur. Dünyaca tanınan heykel sanatçısı Rudolf Belling, bu tarihte Güzel Sanatlar Akademisi nde, heykel eğitiminin başına getirilmiş, bu sanatçının Akademi deki etkinliği, Türk heykeli için önemli bir aşama oluşturmuştur. Belling'in, uygulamış olduğu heykel eğitimi programında, modern sanat akım uygulamalarına yer vermemekle birlikte, akademizme de kapılmayan, çağın gelişmelerine açık tavrıyla, Türk heykel sanatında yeni bir dönemin kapısını aralamış, kendi uygulamalarıyla da kendinden sonrakiler için örnek oluşturarak, pek çok öğrenci yetiştirmiş, bu yetiştirdiği öğrenciler, ikinci kuşak heykeltıraşlar grubunu; Hüseyin 1 Prof. Dr. Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, mustafabulat64@gmail.com 2 Araş. Gör. Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, serapbulat69@gmail.com 3 Yrd. Doç. Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, oyagmur@atauni.edu.tr 4 Ek. Öğr. Gör. Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, barisaydin62@gmail.com

Mustafa Bulat Serap Bulat Önder Yağmur Barış Aydın 364 Anka Özkan, Hakkı Atamulu, Yavuz Görey, İlhan Koman, Zerrin Bölükbaşı, Hüseyin Gezer, Turgut Pura, Şadi Çalık oluşturmaktadır Cumhuriyet sonrası, ilk çağdaş Türk heykeltıraşlar ve Türk heykel sanatı tarihinin temellerini atan sanatçılar arasında; Ali Hadi Bara, Zühtü Müridoğlu, Şadi Çalık, İlhan Koman, Kuzgun Acar olduğu görülür. Cumhuriyet in ikinci kuşak çağdaş sanatçılar arasında ise; Ali Teoman Germaner, Saim Bugay, Tamer Başoğlu, Mehmet Aksoy, Seyhun Topuz, Meriç Hızal, Remzi Savaş, Ferit Özşen, Koray Ariş, Osman Dinç, Azade Köker ve Rahmi aksungur gibi isimler yer alır. Anahtar kelimeler: Heykel Sanatı, Cumhuriyet Dönemim Sanat, Modern Heykel. THE BİRTH OF MODERN TURKİSH SCULPTURE ART Abstract Mekteb-i Sanayi-i Nefise-i Şahane (Academy of Fine Arts), which was the first school of fine arts of the country and which delivered sculpture education in a Western sense, was set up in 1883 by taking Ecole Nationale des Beaux Arts in Paris as a model, and the school started its art education with a neo-classical understanding of education (Germaner,A.T.199:60-65). After the Turkish Republic was founded in 1923, the innovations and the modernization, development and reform movements were launched in every field in this period, and they lead to radical expansions in the field of art as well. The talented students were sent abroad by the state, and this paved the way for those students to become pioneers in improving the fields of fine arts, and the empowerment of education process in the field of sculpture started in this period as well. When the artists that were sent abroad came back to the country after completing their education, they played a significant role in the development and advancement of the Turkish sculpture art. The world famous sculpture artist Rudolf Belling was assigned as the head of the sculpture education at that time in the Academy of Fine Arts, and the activities of this artist in the Academy constituted an important stage for the Turkish sculpture. While the sculpture education program applied by Belling did not include modern art movement practices, it was not carried away with academism; its open attitude towards the developments of the era cracked the door open towards a new period in the Turkish sculpture art. This program set an example for the subsequent programs with its applications and trained many students. Those students formed the second generation of sculptors that included Hüseyin Anka Özkan, Hakkı Atamulu, Yavuz Görey, İlhan Koman, Zerrin Bölükbaşı, Hüseyin Gezer, Turgut Pura and Şadi Çalık. In the post-republican era, the first modern Turkish sculptors and the artists that laid the foundations of the Turkish sculpture art included Ali Hadi Bara, Zühtü Müridoğlu, Şadi Çalık, İlhan Koman and Kuzgun Acar.

365 Modern Türk Heykel Sanatının Doğuşu The second generation of modern artists of the Republican Era included figures such as Ali Teoman Germaner, Saim Bugay, Tamer Başoğlu, Mehmet Aksoy, Seyhun Topuz, Meriç Hızal, Remzi Savaş, Ferit Özşen, Koray Ariş, Osman Dinç, Azade Köker and Rahmi Aksungur. Keywords: Sculpture Art, Republican Period Art, Modern Sculpture Giriş 1983 yılında Mekteb-i Sanayi-i Nefise-i Şahane kurulmasına kadarki süreçten önce, Güzel sanatlar heykel eğitimi verilmediği için, Türk heykel sanatçıları yetiştirilememiştir(savaş, R.1986: 99-103). Akademinin kurulmasıyla heykel bölümü hocalığına, Yervat Osgan Efendi getirilmiş, onun ilk öğrencileri, İhsan Özsoy, İsa Behzat, Mehmet Mahir Tomruk, Ali Nijat Sirel, Mesrur İzzet, Mehmet Bahri ve Basri olmuştur (Çoker,A.1983;47-Gezer, H.1984:15). Heykel eğitimini Cumhuriyet öncesi yıllarda almış olan bu kuşağın yapıtları ve eğitim anlayışları, natüralist olarak değerlendirilmektedir. Heykel bölümünde önemli atılımlar, Cumhuriyet in ilanından sonra yapılmaya başlamıştır. Cumhuriyet in ilanından sonra, heykel sanatı, Cumhuriyet ideolojisini destekleyebilecek alanlardan biri olarak görülmeye başlanmış ve heykel bölümü başarılı mezunları arasından sınavla yeterlilikleri belirlenenler heykeltıraş adayları, eğitim almak üzere Avrupa ya gönderilmeye başlanmıştır (Akyürek,1999: 48-59). Devletin bu ilk uygulaması 1924 yılında gerçekleştirilmiş, heykel alanında yurtdışına gönderilen ilk kuşak sanatçılardan, Ratip Aşir 1925 te, Ali Hadi Bara 1927 de, Paris e gönderilmiştir. Takip eden yıllarda Zühtü Müridoğlu, Nusret Suman ve İlhan koman, Şadi Çalık, Kuzgun Acar gibi sanatçılarımız, aynı yolla yurt dışına gönderilerek, Paris te eğitimlerini sürdürmüşler, 1930 lardan itibaren, yurda dönmüşler ve modern heykel sanat eğitimimizin temelini atan sanatçılar arasında yer almışlardır. Akademinin Heykel bölümünde, yabancı uyruklu sanat eğitimcisi olarak çalışan ( 1937-19559 Rudolf Belling, 1937 yılında Güzel Sanatlar Akademisi Heykel bölümünün başına getirilmiş ve Türk heykel sanatının gelişimine çok önemli bir katkı sağlamıştır (Demirbaş, O.M. 1986: 45-49). R. Belling göreve başladığı tarihten itibaren heykel sanat eğitiminde yaptığı düzenlemelerle, bölümün duruma gelmesinde, çağdaş eğitimin temellerini oluşturarak, çağının gelişmelerine açık bir sanat eğitimi sistemini oturtmuştur. Avrupa da modern heykel anlayışının en güçlü rüzgârlarının estiği yıllarda Belling, avand-gard bir sanatçı olarak değerlendirilmektedir. R. Bellig'in doğanın plastik yorumuna öncelik veren eğitim anlayışını, hemen hemen bütün öğrencilerine yansıtmış, böylece akademideki heykel eğitiminde, daha tutarlı bir anlayışa gidilmiştir.1939 yılında Bellig in üzerinde durduğu eğitim anlayışının hatlarını; hacım- mekan, boşlukla doluluk arasındaki ilişkiler mantığı oluşturmaktadır. Avrupa da ortaya çıkan yeni eğilimler ve anlayışlar ile yakınlaşan, İlhan koman, Şadi Çalık, Kuzgun Acar gibi diğer heykel sanatçılarımız kendi anlatım dillerine özgü çağdaş biçimlemelere yönelerek, uluslararası düzeyde başarılı çalışmalar ortaya koymuşlardır. Türk heykelinin ve anıt heykelciliğin önemli sanatçıları arasında yer alan; Hüseyin Anka Özkan, Yavuz Görey, Hakkı Atamulu, Rahmi Artemiz, İsmail Gökçe, Şadi Çalık, Hüseyin Gezer, Zerrin Bölükbaşı, İlhan Koman, Turgut Pura ve Kuzgun Acar gibi isimlerden

Mustafa Bulat Serap Bulat Önder Yağmur Barış Aydın 366 oluşan bu kuşak sanatçılar, dünyaca ün kazaanmış olan Rudolf Belling in öğrencileri olmuşlardır (Yaman, Z.Y. 2002:155-171). Belling in akademiden ayrılmasından sonra, Bara ve Müritoğlu, atölye hocaları olarak,1950 yılından itibaren heykel bölümü eğitim anlayışında önemli bir değişim sürecini başlatmışlardır. Bara ve Müritoğlu nun sanat eğitimine yaklaşımları, çağdaş eğilimlere açık bir çizgi üzerinde yer alır. Akademide Bara ve Müritoğlu döneminde sanat eğitimi alan sanatçı adaylarının, soyut anlatımlara yönelmesi, figüratif-soyut sanat tartışmalarının soyut sanattan yana ağırlık kazanmıştır (Fotograf 1-2 ). Fotoğraf 2. Hadi BARA, Heykel Sergisi, (2006) Fotoğraf 1. Hadi BARA, soyut mekansal kompozisyon, 100x91x67 cm, Bronz, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Üniversitesi, Resim ve Heykel Müzesi Koleksiyonu, (1972) Modern Türk heykel sanatının öncü sanatçılardan, Bara, Müritoğlu sanatçı ekibine, 1955 yılından itibaren İ. Koman, 1959 yılında da Ş. Çalık gibi atılımcı avangard anlayışların katılımıyla, heykel sanatımız büyük ivme kazanmıştır. Heykel ve malzeme ilişkisi açısından yeni yaklaşımların gündeme gelmesiyle yeni arayışlar başlamış, o güne kadar etkin biçimde çalışan ve tek atölye olan kil atölyesinin yanında uygulama atölyelerine canlılık kazandırılarak; taş, metal, ahşap gibi geleneksel malzemelerle, çağdaş heykel yapılmaya başlanmıştır (Fotoğraf 3).

367 Modern Türk Heykel Sanatının Doğuşu Fotoğraf 3. Hadi BARA, soyut kompozisyon, 113x57x52 cm, Demir, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi. Resim ve Heykel Müzesi Koleksiyonu (1965) Türk heykel sanatı içinde önemli bir yere sahip olan ilk iki sanatçımız, Ali Hadi Bara ve Zühtü Müridoğlu dur. Cumhuriyet Dönemi ilk kuşak heykeltıraşları olarak adlandırılan bu sanatçılardan A. H. Bara, 1923 yılında Güzel Sanatlar Akademisi ne girmiş, başarıyla eğitimini tamamladıktan sonra Paris te, Academie Julian da da eğitimine devam etmiştir (Germaner, A.T.199: 60-65). H. Bara, 1950 yılından sonra Soyut anlayışı benimsemiş, 28. ve 29. Venedik Bienali ne, 1957 de ise Sao Paulo Bienali ne metal levhalarla oluşturduğu soyut çalışmalarla katılmıştır. Soyut Mekânsal Kompozisyon adlı yapıt, ayrıntılardan bütünüyle arınmış, kütlenin iç mekânıyla dış mekânı arasındaki boşluk-doluluk oranlarının irdelendiği bronza dökülmüş bir çalışmadır. Sanatçı, kesintisiz bir çizginin kendi içerisinde geometrik köşeler oluşturarak burkulması ve kıvrılması yöntemiyle elde ettiği kompozisyonda, devingen bir hareketlilik içerisinde sürekli olarak iç mekânını dışarıya, dışarısını da içeriye çekmeye çalışır. Bu sayede kütlenin uzayda kapladığı alanın ağırlığı hafifletilerek klasik heykeldeki yüzey volümlenmeleri ile elde edilen hareketliliğinin soyut heykele karşılık gelen şekli ortaya konulmaya çalışılmıştır (Çalıkoğlu 2006: 52). Bara nın soyut demir heykelleri bir yandan boşluğu yutmakta diğer yandan da uzay içerisinde farklı geometrik düzlemler oluşturmaktadır. Genel olarak ilk yapıtlarından son yapıtlarına kadar heykel sanatının kütle-mekân-uzay-boşluk ve doluluk gibi kavramlarına öncelik vererek, formun üzerine giydirilen kıyafetle veya gereksiz gösterişlerle uğraşmamış, onun yerine üç boyutlu bir nesnenin yeryüzünde kapladığı alan ve varlık nedeni üzerine kafa yormuştur (Çalıkoğlu 2006: 39-53). Genel anlamda Bara nın sanatıyla ilgili bir değerlendirme yapılacak olursa, Yaman(2002: 169) ın yorumuyla Bara, klasik heykelin yapısal kurgusuyla soyut biçimler oluşturarak, heykeli tek başına, bağımsız bir alan olarak görmek yerine resim ve mimarinin de birlikte olduğu bir sentez olarak algılamış, böylelikle onun için heykel çizgi, yüzey, oylum ve yapının bir arada olduğu bir bireşim sanatı olmuştur.

Mustafa Bulat Serap Bulat Önder Yağmur Barış Aydın 368 Fotoğraf 4. Zühtü Müritoğlu, Işık Küp, Alçı, Kompozisyon, Fotoğraf 5. Zühtü Müritoğlu, 65x57x52 cm, Mimar Sinan Üniversitesi. Ahşap,165x100x152 cm, Mimar Sinan Resim ve Heykel Müzesi Koleksiyonu, (1952) Resim ve Heykel Müzesi Koleksiyonu, (1972) 1924 yılında Sanayi-i Nefise Mekteb-i Âlisi Resim Bölümü ne giren Z. Müridoğlu, heykel bölümü hocası İhsan Özsoy un yüreklendirmesiyle heykel bölümüne geçiş yapmış, mezun olduktan sonra, 1928 de açılan Avrupa sınavını kazanarak Fransa ya gitmiştir. 1929-1932 yılları arasında Paris Özel Colorassi Akademisinde Marcel Gimond un atölyesinde eğitimini tamamlayarak yurda dönen Müritoğlu akademi de heykel bölümüne hoca olarak atanmasıyla, Türk heykel sanatının gelişimine önemli katkılarda bulunmuş önemli bir sanatçılarımızdan birisi olmuştur. Z. Müridoğlu, Paris ten ülkemize döndükten sonra, 12 Eylül 1932 yılında, Alay Köşkü nde Türkiye de ilk kez kişisel bir heykel sergisi gerçekleştiren sanatçı olmuş ve 1933yılındada D Grubu nun kurucuları arasına yer almıştır (Yasa Yaman, 2002: 167), (Fotograf 4-5). Müridoğlu kendi sanatıyla ilgili olarak düşüncelerine ; Beş bin yıldır uygulanan kimi kuralları yinelemek bir yapıta klasik nitelik bağışlamaz kanısındayım sözleriyle açıklık getirir (Anonim, 2006: 58). Erken dönem çalışmalarında, ağaç dallarını ve köklerini ayıklayıp, cilalayarak, ya da onları ince bakır levha ile kaplayarak yaptığı ve bir bakıma doğa arıtması diyebileceğimiz çalışmalarını, ileriki aşamada kendi şekillendirdiği elemanlarla düzenlediği kompozisyonları izledi. Bu çalışmalarda sanatçının gözde malzemesi ahşap olmuştur. Bu ahşaptan yaptığı çalışmalarla, Müridoğlu nun sanatında önemli bir değişme başlamış, figürlü heykellerinde, Fransız sanatçılardan, Despiau ve Gimond dan etkilenen yumuşak, sentezci ve duygulu modlenin yapıtlarına kazandırdığı sıcak hava, artık yerini malzemenin nispeten kuru etkisine bırakmış, ağaç artık bunlarda, figürlü heykellerdeki kadar yaşayan malzeme değildir. Biçim ve düzenlemede duygunun yerini, akıl ve ölçü almıştır. (Gezer, 1984:109). Genel olarak sanatında vardığı noktayı anlatırken de soyut yapıtlarında dış dünya koşullarından bir etkilenmenin olabileceğini, ama onu ilgilendiren şeyin yalnızca biçimlerin düzeni, oranları ve uyumu olduğunu ortaya koyar (Anonim, 2006: 57-61) (Şekil 10). Müridoğlu ve Bara, 1950 lerden sonra yöneldikleri soyut heykel anlayışını, akademi ye taşımalarıyla, heykel tarihimizde Cumhuriyet in ilk kuşak heykelcileri olarak önemli bir yer tutarlar. Bu birliktelik birbirlerinin biçemlerini ve sanat anlayışlarını da etkilemiştir (Yasa Yaman, 2002:169). 1937 yılı, Türk heykel sanatının gelişimi açısından önemli ve verimli yıl olmuştur. Bu dönem önemli

369 Modern Türk Heykel Sanatının Doğuşu sanatçılarımızdan bir diğer isim, Şadi Çalık tır. Klasik plastik öğeleri, plan, kompozisyon, denge ilkelerini derinine içselleştirmiş bir sanatçıdır. Çizgileri ya da formları, çoğu kez neoklasik desenle başlar, giderek incelir ya da karmaşıklaşır, kendi iç dinamiğine ulaşır (Fotoğraf 6-7). Fotoğraf 6-7. Şadi ÇALIK, *(Soldaki), Minimum, Demir, 200x1.6 cm, 1957, *(Sağdaki), Uzun Soyut Heykel, Demir, Paslanmaz Çelik, Bakır, 253x27, 5x27, 5 cm, Aile Koleksiyon (2004) Sanatçının geleneksel form ve kompozisyondaki gücü eşsizdir. Detaylarla oyalanmaz, çünkü o yapıtında önce yalın bir kompozisyon ve denge belirler. Onun yapıtlarında detay, ustalığın kendiliğinden yalın ve tek bir formla ortaya çıkışıdır. Sanki bir tek el hareketidir. Parmağın ya da bileğin belli bir açıyla hareketinden çıkar, bakarsınız sanatçı heykele hayatiyet kazandırmıştır (Çalık, 2006). Yenilikçidir, ama biçimci değildir, fizikçi dir. Çalık sanatıyla ilgili olarak, Bizim anladığımız sanat metafizik değil, fizik sanat yani rasyonel sanattır. Gereçlerin olanaklarını zorlayarak, deneyerek yapılan sanattır ifadelerine yer verir (Çalık, 2006:70). Sanatçının, batıda otuzlu yıllarda moda olan, gittikçe kalıplaşan maniyerist kübist anlamda tek bir eser ortaya koymadığı görülür. Çalık bu akımın, daha batı dan doğu ya gelmeden savaş öncesi açıldığını sanki sezmiştir, bir zamanlar yapılan kübist senteze saygısı vardır. Ancak, şematik biçim dilini denemek sanatçının içinden gelmemiştir. Çalık daha da ileri gitmek, formun kendisini keşfetmek, formun kurallarını bulmak ister (Şekil12) (Çalık, 2006:73). Üçlü ve üçgen form, Çalık ın tüm yapıtlarında temel unsurdur. Üç elemanın dengesi en doğru ve yeterli kompozisyonu kurmayı sağlar. Sanatçının içselleştirdiği bu fiziki gerçek, onun sanatsal duyuşunun, mantık ve beğenisinin, kısacası estetik duygusunun temelidir. Yapıtları ya bu ilkeden yola çıkar ya da başka kompozisyonlar denese bile özümlemeye döner. Biçim bolluğunu sonunda yalınlaştırır, artırır ve bir bakarız ya planda ya statikte ya da biçimsel

Mustafa Bulat Serap Bulat Önder Yağmur Barış Aydın 370 elemanlarda yine üçe, üçgene ya da üçlü dengeye varmıştır. Çalık için, üçlü dengenin alternatifi, tek olandır, ya üç, ya tek. 1957 yılında, kendi deyimiyle bir tek çizginin mekandaki değerini gösteren heykelini, MİNİMUM u sergiler. Sanatçı çalışmanın adını soranlara, MİNİMUMİZM der. Bu yapı yalnız bir heykel değil, mekanla bir ilişki türü olduğunu gösteren bir işarettir (Şekil13). 1963 yılından sonra özellikle ABD de ortaya çıkan Minimal Sanat akımı konuşulur ve yaşanır. İstanbul da ancak 1970 yıllarında, Çalık ın 1957 yılında ne söylemek istediği anlaşılır ve kavramsal sanat üstüne düşünülmeye başlanır (Çalık, 2006:73-76). Şadi Çalık ile aynı kuşağın temsilcileri arasında yer alan önemli bir diğer sanatçı temsilcimiz İlhan Koman ise, matematiksel bazı olguları heykelle bütünleştirerek kendine özgü bir kimlik yaratmış ve ününü ülke sınırlarının ötesine taşımıştır (Fotoğraf 8-9 - 10). Fotoğraf 8-9-10. İlhan KOMAN, *(Soldaki Çalışma); İsimsiz, Esnek Polyhedron Tover, Alüminyum Folyo, Tel, İp, Değişken Boyutlar, Aile Koleksiyon, 1970-75 ** (Ortadaki Çalışma), Brancusiye Gönderme, Ahşap, 100x19x19 cm, Koman Aile Koleksiyon, 1980-86 Yanıt *** (Sağda Ki Çalışma); Sonsuz Sütun, 1975, Beş Ahşap Yay, Zincir, İp, 200x40x3 cm, Koman Aile Koleksiyon, 1980-86 Koman, Türkiye de doğup yetişmiş ve daha sonra yaşamını Stockholm de sürdürmüş, 1960 yılından itibaren Stockholm Uygulamalı Sanatlar Akademisinde heykel atölye hocalığı yapmıştır. Heykellerini embriyonsal (embryonic) olarak tanımlar, çünkü her parça yeni

371 Modern Türk Heykel Sanatının Doğuşu fikirler üretmeyi ve aynı türün daha gelişmiş örneklerini üretmede kullanılabilecek farklı bilgilere duyulan ihtiyacı içerir. Sanatçı, sıradanlığa özellikle de değiştirilemez ya da tartışılamaz gibi görülen kuramlara meydan okur (Şekil 14). Koman; İster demir olsun ister ahşap, hatta plastik her maddenin kendine has özelliklerinden kaynaklanan avantajları sonuna kadar kullanmaya çalışırım, demire yeterince hor davrandım, şimdi de ahşaba iyi davranıyorum ifadelerini kullanır (Koman, 2006: 92). Brancusi ye Yanıt adlı çalışması heykel sanatında ahşabı farklı kullanışına örnek bir çalışma ve Brancusi nin o anıtsal sütunlarına verdiği bir yanıttır. Koman oluşturduğu bu çalışmayla, bir meydan okumayı amaçlamadığını tam tersi, Braincusi ye bir hayranlığı ortaya koyduğunu ileri sürer. Bu çalışmayı anlatırken de ; ahşabın esnekliğini kullandım, ağaç çıtalarını büküp dalga şekline soktum, sonuçta ortaya sonsuzluğa doğru uzanan bir dalga simgesi çıktı, ifadesini kullanmıştır (Koman, 2006: 93). 1970 yılında, yürümeyi andıran bir biçimde hareket edebilen heykeller üzerinde çalışmış, bu çalışmalar, kare kesitli uzun tahta parçalardan inşa edilmiştir. Bu heykellerin görünüşü bir süpürgeye benzetilebilir. Süpürgenin kılları ise koni şeklindeki ayakları oluşturur. Bu çalışma hafif bir itme sonucunda hareket etmeye başlar (Şekil 17). Konuyla ilgili olarak Koman, bu tarz çalışmalar beni birçok değişik bilim cephesine doğru yönlendirdi. Yapılacak bir iş ile karşılaştığımda kendi kendime değişik bir şekilde gerçekleştirilebilir miydi? diye kendi kendimi sorgularım, mümkün olan tüm alternatif çözümler beni çok etkiler ifadesine yer verir (Koman, 2006: 91-92). Teknik çizimler ve krokiler ya da taslaklar bazen estetik güzellikleri nedeniyle büyük beğeni toplarlar, mesela Leonardo nunkiler Benim ilgimi çeken asıl şeyler çok işlevli araçlardan yola çıkarak oluşturulan sanatsal yapıtlardır. Çünkü mekanik objeler çok ilgimi çekiyor, ifadesini kullanır. Koman, hiperform adını verdiği çok boyutlu şekiller üzerine de çalışmıştır. Silindirin çok boyutlu ortamdaki karşılığı olarak da adlandırılabilecek olan bu çalışmalar, kristal bilimdeki yer değiştirme kuramıyla benzerlikler gösterir. Bir hiperform, çevresi yüksekliğinden 4 kat daha büyük olan ve bükülerek kenardaki p noktasına 360 derecelik bir dönüş yaptırılan bir silindirdir. Bir başka deyişle, sanatçının oluşturduğu bu formlar, kendine özgü matematiksel formüllerin somutlanmış halleridir. Bu çalışmalar, diğerlerinde de olduğu gibi bazı matematiksel ifadeleri yansıtmaktadır (Koman 2006: 91-101). Türk heykel sanatı tarihinin daha sonraki kuşaklarını oluşturan sanatçılarımızdan Kuzgun Acar, daha öğrenciliğinin son yıllarında soyut figürsüz çalışmalara yönelmiştir. Önceleri kafes tel kullanarak Gabo yu anımsatan yarı saydam formların ördüğü kompozisyonlar düzenlemiş, sonradan tel ve çivi kullanarak değişik biçimde uygulamalara yönelmiştir (Fotoğraf 11).

Mustafa Bulat Serap Bulat Önder Yağmur Barış Aydın 372 Fotoğraf 12 13.Kuzgun Acar, *(Soldaki Çalışma); Soyut Kompozisyon, (Paris Bienali'nde Gençlik II. International 1 Birincilik Ödülü), Demir, Çağdaş Sanat Koleksiyonu Paris Müzesi Şehir 1961.*(Sağdaki Çalışma); İsimsiz, Demir, 78x62x46 cm,? İzmir Resim Ve Heykel Müzesi Koleksiyonu (1962). 1961 yılında bu çalışmalarından biriyle Paris Genç Sanatçılar Bienali nde birincilik ödülü almış ve buradan kazandığı bursla Paris e gitmiştir (Şekil 20). Paris te bir yıl süre ile yaptığı çalışmalarını 1962 yılında Musee d arts Modernes de sergilemiştir(gezer 1984:207) Kuzgun Acar ın, sanatını temellendirdiği önemli konuların başında yararlılık gelmektedir. Onun düşüncesine göre, sanatın yaşamla bütünleşmesi, yaşama nüfuz etmesi, hayatla güçlü bir bağ kurması çok önemlidir. Eğer böyle olursa heykelin hayatta bir işe yarayacağını savunmaktadır. Bununla ilgili olarak; heykel öyle de yapsan olur böyle de. Taştan, mermerden oyarsın, çividen demirden dökersin, çanak çömlekten bükersin. Hepsi de olur Tepe noktaya bir yere koyarsın, süs olur; fırlatır atarsın çöp olur Ama bir işe yaradı mı o zaman öpülesiye, okşanasıya güzel olur, doğru olur, ifadesine yer vermiştir (Çalıkoğlu, 2006: 113-127). Gülhane Parkı ndaki heykeli, bu işe yararlığın bir öngörüsüdür. Tasarladığı çalışma ile parka gelen insanın eşyasını asabileceği, hamağının ucunu bağlayabileceği bir nesne olarak ilişki kurmasını ve onu benimsemesini, sonra da onun bir heykel olduğunu anlamasını amaçlamaktadır (Çalıkoğlu, 2006:116-118). Cumhuriyet sonrası dönemde, yapıdan bağımsız olarak gerçekleştirilen anıt uygulamaları ile varlık göstermeye başlamış, ilk sanatçı kuşağının figüratif anlatımlardan soyut-inşacı anlayışa doğru bir yöneliş göstermesi ile bir değişim sürecine girmiştir. Heykel sanatının ülke kültüründe yer almasıyla birlikte heykelin kütle-mekân ve form sanatı olarak görüleceği bir üretim alanına geçiş gerçekleşmiş, tasarım düşüncesinin önem kazandığı, düzenlemelerin öne çıktığı, yeni anlatım biçimlerine ve dillerine olanak tanıyan yapıtlarla kendine özgü bir alan oluşturduğu görülmüştür (Fotoğraf 14).

373 Modern Türk Heykel Sanatının Doğuşu Fotograf 14. Mustafa-Serap BULAT, Çift Başlı Kartal-Tırmanma Duvarı, Çelik + Polyester, Atatürk Üniversitesi Koleksiyon (2008) Sonuç olarak, bu süreç günümüze kadar uzanan çizgide sürmekte, günümüzde sosyal kültürel ve ekonomik koşulların imkanları içerisinde bazı deneysel çalışmalar yapan sanatçılarımız bulunmaktadır (Fotoğraf 15 ). Fotoğraf 15-16. *(Soldaki), Mustafa-Serap BULAT, Çift Başlı Kartal, Traverten, 550x150x150 cm, *(Sağdaki), Serap BULAT, Erzurum Yedi Kapılar, Traverten, 300x300x300 cm, Atatürk Üniversitesi Koleksiyonu, (2005) Ülkemizin her alanında olduğu gibi heykel sanatında da çağının çizgisine varma çabaları umut vericidir. Bununla birlikte çağımızın genel ölçüleri içerisinde ülkemiz Türk

Mustafa Bulat Serap Bulat Önder Yağmur Barış Aydın 374 heykelinin yerel bir yeni biçem gereksinmelerine yönelmiş olduğunu gösteren bir aşamada bulunmadığını söylemek doğru bir tanımlama olacaktır. Türkiye de heykel sanatı miras alınan geleneksel yapıdan bağımsız olarak Cumhuriyet döneminde gerçekleştirilen anıt uygulamaları ile varlık göstermeye başlamış, ilk sanatçı kuşağının figüratif anlatımlardan soyut-inşacı anlayışa doğru bir yöneliş göstermesi ile bir değişim sürecine girmiştir. Heykel sanatının ülke kültüründe yer almasıyla birlikte heykelin kütle-mekân ve form sanatı olarak görüleceği bir üretim alanına geçiş gerçekleşmiş, tasarım düşüncesinin önem kazandığı, düzenlemelerin öne çıktığı, yeni anlatım biçimlerine ve dillerine olanak tanıyan yapıtlarla kendine özgü bir alan oluşturduğu görülmüştür. KAYNAKLAR Anonim, (2006). Güçlü Yontu Sağlam Yapı,Bellek Ve Ölçek Modern Türk Heykelinin 15 Sanatçısı, Ed. Cem İleri, S.57-61 CEZAR, M., (1986). XIX. Yüzyıl Türkiye sinde Heykel Plastiği Sorunu, Hürriyet Gösteri Dergisi, Sayı:66, S.83-85 ÇALIK, S., (2006) Şadi Çalık ın Heykelleri,Bellek Ve Ölçek Modern Türk Heykelinin 15 Sanatçısı, Ed. Cem İleri, S.67-81 ÇALIKOĞLU, L., (2006) Boşluğu Yutmaya Çalışan Heykeltraş: Ali Hadi Bara, Bellek Ve Ölçek Modern Türk Heykelinin 15 Sanatçısı, Ed. Cem İleri, S.39-53 ÇALIKOĞLU, L., (2006) Boşluğu Kanatan Formlar,Bellek Ve Ölçek Modern Türk Heykelinin 15 Sanatçısı, Ed. Cem İleri, S.113-127 GEZER, H., (1984) Cumhuriyet Dönemi Türk Heykeli, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, S.109 KOMAN, İ. Ve Ribeyrolles, F., (2006) Non-Figüratif, Statik Ve Kinetik Heykel Üretimine Bakışım, Bellek Ve Ölçek Modern Türk Heykelinin 15 Sanatçısı, Ed. Cem İleri, S.91-81 RENDA, G., (2002), Osmanlılarda Heykel,Sanat Dünyamız, Kış 2002, Sayı:82, S.139-145 RONA, Z., (2006), Seyhun Topuz un Heykellerinde Geometrik-Soyutun Evrimi,Bellek Ve Ölçek Modern Türk Heykelinin 15 Sanatçısı, Ed. Cem İleri, S.197-202 TANSUĞ, S., (1986), Türklerin Tarihinde Heykel,Hürriyet Gösteri Dergisi, Sayı:66, S.81-82 ÜLKÜ, V., (Dir.), (2000), Anadolu Uygarlıkları Görsel Anadolu Tarihi Ansiklopedisi, Cilt: 5, S.939-942 YASA, Yaman, Z., (2002), Cumhuriyet in İdeolojik Anlatımı Olarak Anıt Ve Heykel (1923-1950), Sana Dünyamız, Kış 2002, Sayı:82, S.155-171, 146