Bilim Felsefesi ve Yükseköğretim Nedim Çakır Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim dalı
Hiçbir problem, o problemi yaratan bir yaklaşımla çözülemez. Dünyaya yeni gözlerle bakmayı öğrenmeliyiz Albert Einstein
Bir sürecin performansını iki temel parametre belirler: Sistem İnsan Juran %85 %15 Deming %98 %2
Yükseköğretim nedir? Yükseköğretim tanımı İlköğretim ve Ortaöğretimden ne farkları vardır? Bilim ve bilim göstergeleri
Yükseköğretim nedir?
Yükseköğretim kurumları ve üst kuruluşları 1. Yükseköğretim kurumları MADDE 130. Çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı 1. Ortaöğretim üstü Eğitim, ile; ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, 2. Bilimsel araştırma yayın ve ve danışmanlık yayın, yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzelkişiliğine 3. Ülkeye ve ve insanlığa bilimsel özerkliğe hizmet sahip etmek üniversiteler Devlet tarafından kanunla kurulur.
2547 Sayılı yasanın 12. maddesi toplumun ihtiyaçları ve kalkınma planları ilke ve hedeflerine uygun eğitim - öğretim, bilimsel araştırma, yayım ve danışmanlık yapmak, ülkenin ihtiyacı olan dallarda ve sayıda insangücü yetiştirmek, bilim verilerini söz, yazı ve diğer araçlarla yaymak, toplumun özellikle sanayileşme ve tarımda modernleşme alanlarında eğitilmesini sağlamak, Ülkenin bilimsel, kültürel, sosyal ve ekonomik yönlerden ilerlemesini ve gelişmesini ilgilendiren sorunlarını, öğretim ve araştırma konusu yapmak, sonuçlarını toplumun yararına sunmak ve kamu kuruluşlarınca istenecek inceleme ve araştırmaları sonuçlandırarak düşüncelerini ve önerilerini bildirmek,
KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ YÜKSEKÖĞRETİM YASASI İÇDÜZENİ Sayı: 214 Tarih: 13 Aralık 2005
İKİNCİ KISIM 5. Yükseköğretimin Amaç ve İlkeleri Yükseköğretimin Amaçları (1) Öğrencilerini;.. yurttaşlar olarak yetiştirmek Yüksek düzeyde bilimsel çalışma ve araştırma yapmak, Bilgi ve teknoloji üretmek, Bilim verilerini yaymak, Yurt içi ve yurt dışı kurumlarla işbirliği yapmak suretiyle bilim dünyasının seçkin birer üyesi haline gelmek, Evrensel ve çağdaş gelişmeye katkıda bulunmak
Yükseköğretimde hedef dolanımı Eğitim çıktıları Eğitim Araştırma Hizmet Eğitim talepleri
BİLİM FELSEFESİ ÜZERİNE BİRKAÇ SÖZ
Bilim ve felsefe İlk çağlarda bilim ve felsefe birlikte yürüdü Sonra bilim felsefeden ayrıldı daha sonra bilim alt dallara ayrıldı Sonra da bilim iki temel dala ayrıldı Doğa bilimleri Sosyal bilimler
Bilim tanımı Olguları açıklamaya çalışan zihinsel etkinlik Eylemsel veya Salt zihinsel olabilir Olguları açıklama: Bir neden bildiren tanımlama işi
Bilimin aracı: Bilimsel yöntem Olguları gözlemleme, Olgular hakkında hipotezler oluşturma Ölçme, sayma ve sınama işlemi Tanımlamalar yapma Doğrulama Yanlışlama
Bilim: Olgusaldır Mantıksaldır Nesnel(Objektif)dir Eleştireldir (Yeni kuramlarla değişebilir) Genelleyicidir (tek tek olgularla ilgilenmez) Realisttir Rasyonalisttir(*) Nedenselcidir Niceldir (Her şey ölçülebilir, Acı biber lezzeti bile. Scoville acı ölçeği)
Bilimde nedenselcilik ve rasyonalizm Nedenselcilik: Doğada her şeyin bir nedeni vardır ve nedenler daima sonuçlarla ilişkilidir) Rasyonalizm: Bu dünya anlaşılabilir ve akla uygun bir dünyadır Olguların akla uygun ve belirli bir düzeni vardır
Bilimsel tanım yapma-1 Klasik tanım kavramı Özne ile yüklemi eşdeğer kılma: Üçgen üç kenarlı bir şekildir Hiçbir yeni bilgi üretmez. Mevcut bilgiyi tekrarlar Özne ile yüklemin tamamen bağımsızlığı (veya hiç özdeşlik içermemesi) : İnsan akıllı bir canlıdır Öznenin bütününü değil sadece bir kısmını tanımlar Özne hakkında fikir vermez. SONUÇ: Klasik tanım kavramı bilimde yetersizdir Modern tanım kavramı
Bilimsel tanım yapma-2 Modern tanım kavramı 1. Sınıflandırıcı kavramlar Özneleri demetlere, gruplara sokma Mikroorganizma taksonomisi yapma 2. Karşılaştırıcı kavramlar Öznel kıyaslamalardır MSSA MRSA ya oranla daha az tehlikelidir 3. Niceliksel (ölçülebilir) kavramlar tehlikeli yerine mortalitesi kavramını getirir
Bilim evreni açıklama, anlama yolunda çok önemli bir araçtır Sanat evreni anlamanın bilim dışı bir yolunu oluşturur Din de evreni açıklama amacı güder Dinin de mantıksal bir kurgusu vardır Ancak din evreni olguya değil, olgunun ardında görünmeyen bir güce dayandırır Dine göre bu gücün varlığına iç sezgiyle inanılmalıdır Dinin aracı olgusal-mantıksal değil, mistik mantıksaldır
Din herkesin kayıtsız şartsız inanması istenen dogmalar sistemidir Bilim ise eleştiriyi ve yanılabilirliği esas kabul eder Bu nedenle dogmalar sistemiyle ters düşer
Bilimi üretmenin yöntemi GÖZLEMLER HİPOTEZ-a DENEY HİPOTEZ-b TUTARLI KURAM (TEORİ) TAHMİNLER
Bilimsel bilgi akışı Tasvir edilmesi (betimleme: description), Tarif edilmesi (tanımlama: definition), Ölçülmesi (measurement) Tasnif edilmesi (sınıflama: classification)
Parsimony (Postülattan tasarruf) "iki kabul edilebilir izah varsa, en basit olanı en doğrusudur" Güçlü yanı: Gereksiz ve fuzuli araştırmaları ve ayrıntıda boğulmayı önlemesi, Zayıf yanı: Komorbiditeyi gözardı etmesi
İmre lakatos (1922-1974) Pozitivist Bilim İdealine Eleştiriler Bilimde nihai doğrulama ve nihai yanlışlama yoktur. Bilim yanılabilir, hataya düşebilir. Bilimde hakikati garanti edecek, doğruluğu teminat altına alacak, genel-geçer, evrensel ve rasyonel yöntemler yoktur. Bundan dolayı, bilimin kesin ve değişmez bir yöntemi olamaz.
pozitivizm Felsefede olgularla desteklenen ya da olgularla ilgili verilere dayanan bilginin tek sağlam bilgi türü olduğu görüşü Olguculuk: deney konusu edilebilecek olgularla ilgili, yani en geniş anlamıyla bilimsel bilginin sağlam bilgi olduğunu vurgular. Comte: pozitivizm niçin lerle uğraşmaz ama nasıl ları iyi bilir ilkesi
Pozitivizm, 19. yüzyılın son çeyreğinden itibaren önermeleriyle hem bilimsel bir pratiği temellendiriyor, hem de felsefenin sorunlarını yanıtlıyordu
Bizzat pozitivizm denilen bilim düşüncesinin aşırı derecede felsefe içerdiği ortaya konuldu. Bilimin ya da bilimsel yöntemin ilkeleri sayılan bir düzine kural durmadan değişime uğradı ve yerine yenileri önerildi. Nedensellik ilkesi Belirsizlik ilkesiyle savaşır durumda buldu kendisini. Kuantum fiziği gibi bilimsel gelişmelerin yol açtığı kuramsal sorunlarla bilim felsefesi özellikle 1960 lı yıllardan itibaren belirleyici bir güncellik kazanmıştır. Bilime duyulan güvenin sarsıldığı bir dönemde, bilim felsefesi öne çıkmaya başlar. Bunda Karl Popper, Thomas Kuhn, Imre Lakatos, Paul Feyerabend gibi ünlü ve çok etkili bilim felsefecilerinin özgün çalışmaları da belirleyici bir rol oynamıştır.
Karl Popper (1902 1994) Yanlışlanabilirlik ilkesi: Popper in bilim kuramının temelidir. Popper e göre, tümevarım ilkesinin geçersizliği nedeniyle, kuramlar hiçbir zaman deneysel olarak doğrulanamaz. Ama yanlışlanabilir. O halde, bir teorinin bilimsel olabilmesi için yanlışlanabilir olması gereklidir "En doğrusu, halen en doğru bildiğimizi yanlışlayacak yeni varsayımlar yaratmaktır". Sir Karl Popper
KISA TARİHÇE 23 Temmuz 1846 İstanbul Darülfünunu nun kuruluşu 1933 Atatürk ün Darülfünun reformu 155 öğretim üyesinden 96 sının ayak uyduramayışı Ankara ve Erzurum da Üniversite açma çabaları 13 Haziran 1946 tarihli 4936 sayılı, 27 Ekim 1960 tarihli 115 sayılı 20 Eylül 1971 tarihli 1488 sayılı 20 Mayıs 1973 tarihli 1750 sayılı 6 Eylül 1982 tarih ve 2547 sayılı yasalar
Türkiye kaynaklı bilimsel yayın sayıları 40.000 35.000 30.000 25.000 20.000 15.000 10.000 5.000 0 1990 1991 Bilimsel Yayın Sayısı 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 Tubitak.gov.tr 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 375 350 325 300 275 250 225 200 175 150 125 100 Milyon Kişi Başına Düşen Bilimsel Yayın Sayısı* 75 50 25 0
ABD Japonya Çin Halk Kanada İspanya Avustralya Hindistan Brezilya İsveç Polonya Belçika Danimarka Finlandiya Yunanistan Norveç Çek Cumhuriyeti Portekiz Arjantin Güney Afrika İran Şili Tayland Slovenya Hırvatistan Venezuella ÜLKELERİN TOPLAM MAKALE SAYILARI NEDİM ÇAKIR (2004) YAPIMI 350000 300000 250000 200000 150000 100000 20. TÜRKİYE 12229 MAKALE 50000 0
İsviçre İsveç Finlandiya Norveç İngiltere Singapur Kanada ABD Slovenya Fransa Yunanistan Tayvan Çek Cumhuriyeti Güney Kore Avusturya Hırvatistan Bulgaristan Rusya Federasyonu Arjantin Güney Afrika Brezilya Meksika İran Venezuella Tayland MAKALE SAYISI MİLYON KİŞİ BAŞINA MAKALE SAYISI 2500 2000 34.TÜRKİYE 180 MAKALE 1500 1000 500 0 ÜLKE
ORAN (%) AR-GE HARCAMALARININ GAYRİSAFİ YURTİÇİ HASILAYA ORANLARI 1 0,9 0,8 0,7 0,6 0,5 0,4 0,5 0,63 0,64 0,47 0,48 0,72 0,67 0,61 0,54 0,53 0,48 0,67 0,52 0,79 0,76 0,59 0,6 0,72 0,73 0,85 0,3 0,37 0,2 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 YILLAR
MİLYON TL GAYRİSAFİ YURTİÇİ HASILA (GYİH) VE BUNUN AR-GE YE ORANI ORAN 11000 MİLYAR TL 1100 10000 978 1000 1000 951 9000 8492 900 8000 845 810 6873 7093 800 7000 690 700 6000 632 602 556 545 551 4786 5103 600 5000 502 500 4000 3578 3000 2062 2550 2886 2701 2900 3051 400 2000 300 1000 200 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 YILLAR
BLİMSEL ARAŞTIRMALARI KİM FİNANSE EDİYOR ÖZEL SEKTÖR KAMU SEKTÖRÜ YÜKSEKÖĞRETİM DİĞER ULUSAL KAYNAKLAR YURTDIŞI 50 45 40 35,5 38,7 41,5 44,3 46,2 47,3 41 % 35 30 25 20 15 34,3 23,4 36,2 20 34,5 17,9 34,6 15,7 31,9 17,5 31,6 16,2 34 20,3 10 5 0 5,2 4,8 5,4 4,8 4 3,6 3,7 1 0 0 0 0 0 0 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009
Total expenditure on R&D by Expenditure Category, 2011 http://www.gov.scot/publications/2013/11/2439/8
Business Expenditure on R&D (BERD) as a percentage of GDP across OECD countries, 2001 and 2011 http://www.gov.scot/publications/2013/11/2439/8
Sağlık Araştırmalarına ayrılan Kaynaklar
R&D expenditure in the pharmaceutical industry as a percentage of GDP and BERD, 2006 As a percentage of GDP (%) As a percentage of BERD (%) As a percentage of GDP As a percentage of BERD 0,5 50 0,4 40 0,3 30 0,2 20 0,1 10 0,0 0 BERD: Business Sector R&D GDP: Gross Domestic Products OECD Science, Technology and Industry Scoreboard 2009
PATENT SAYISI TÜRKİYE PATENT ENSTİTÜSÜNE YAPILAN PATENT BAŞVURULARI YERLİ YABANCI TOPLAM 8000 7000 6000 5000 4000 3000 2000 1000 0 1690 1520 170 1995 1996 902 1531 713 189 203 1997 2483 3020 2744 3433 3156 3214 2877 1874 1328 1276 1460 207 277 276 337 414 1998 1999 2000 2001 2002 YILLAR 1152 2262 2003 2004 3461 1577 5165 2526 6189 662 490685 935 1090 2005 2006 2007 7137 4075 4351 1838 2268 7241 2008 2009 4869 4653 2588
KABUL EDİLEN PATENT SAYISI TÜRKİYE PATENT ENSTİTÜSÜNCE KABUL EDİLEN PATENT SAYILARI YERLİ YABANCI TOPLAM 8000 7000 6000 5000 4000 3172 4305 4790 4869 4273 4472 4531 5610 5154 3000 2000 1000 0 1136 2109 1936 3077 1784 774 763 1125 450 2051 1711 1180 1868 601 1113 1087 318 338 456 705 554 743 1097 95 443 68 122 58 47 7 31 28 23 58 73 93 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 YILLAR
Ulusal Bilim ve Teknoloji Göstergeleri Milyon Kişi Başına Triadik Patent Sayısı 2,5 1000 Çalışan Kişi Başına Bilim İnsanı Sayısı Japonya 2 1,5 1 0,5 Almanya Milyon Kişi Başına Makale Sayısı 0 ABD EU-15 AR-GE Harcamalarının GSYİH'ya Oranı EU-15 Değerleri (2000-2001): Milyon Kişi Başına Triadic Patent Sayısı:36 Milyon Kişi Başına Makale Sayısı:822 Kişibaşına AR-GE Harcamaları Kişi Başına ARGE Harcamaları:467. 6 (PPP $) ARGE Harcamalarının GSYİHya Oranı:1,89 1000 Çalışan Kişi Başına Bilim İnsanı Sayısı: 10.4
Ulusal Bilim ve Teknoloji Göstergeleri (2) Milyon Kişi Başına Triadik Patent Sayısı 1 EU-15 1000 Çalışan Kişi Başına Bilim İnsanı Sayısı Macaristan 0,5 İspanya Milyon Kişi Başına Makale Sayısı ARGE Harcamalarının GSYİH'ya Oranı Türkiye Kişi Başına AR-GE Harcamaları EU-15 Değerleri (2000-2001): Milyon Kişi Başına Triadic Patent Sayısı:36 Milyon Kişi Başına Makale Sayısı:822 Kişi Başına ARGE Harcamaları:467. 6 (PPP $) ARGE Harcamalarının GSYİHya Oranı:1,89 1000 Çalışan Kişi Başına Bilim İnsanı Sayısı: 10.4
Ar-Ge Harcamaları Ulusal Rekabet Gücünü etkiler mi?
Ulusal Rekabet Gücü AR-GE Harcamaları/GSYİH (%) 1 0 0,5 1 1,5 2 2,5 3 3,5 Almanya ABD 10 20 30 Yunanistan İspanya Macaristan Kore Japonya 2000 2004 40 50 Tr Rusya 60
Bilim adamı sayısı Ulusal Rekabet Gücünü etkiler mi?
Ulusal Rekabet Gücü 1000 Çalışan Kişi Başına Düşen Tam Zaman Eşdeğer Bilim İnsanı Sayısı 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 1 10 Almanya 20 30 Macaristan İspanya Kore Japonya 2002 Yunanistan 40 50 Tr Arjantin Rusya 60
ORTAK MÜFREDAT GELİŞTİRME Türkiye Genelinde 5 Milyon İşsiz varken, 4.5 Milyon İş Açığı var Uyumsuzluğunu Ortaya Koyuyor. Bologna Süreci Bu Alanda Paydaşların Sisteme Dahil Edilmesini Öngörüyor.
Akademik özgürlükler yükseköğretimde özerklik Lima Bildirgesi
Yükseköğretimde Akademik özgürlük orijinal fikri, Nantes te 1984 yılında Akademik Dayanışma ve İşbirliği isimli Dünya Üniversite Servisi çalıştayında ortaya çıkmıştır. Eylül 1986 da Madrid te taslak çalışması başlatıldı Eylül 1988 de taslak Lima da, Dünya Üniversite Servisi Uluslar arası Genel Toplantısında tarihinde onaylandı
Temel Prensip Akademik özgürlük, yükseköğretim kurumlarının, onların gerçek fonksiyonlarını yerine getirmelerini sağlayıcı özel öneme sahip bir insan hakkıdır. Onlar, devlet ve iş çıkarlarından kaynaklanan anlamsız baskılardan korunmalıdır.
"Akademik özgürlük", akademik bir çevre üyelerinin tek tek ya da toplu halde bilgiyi araştırma, inceleme, tartışma, belgeleme, üretme, yaratma, öğretme, anlatma veya yazma yoluyla edinmelerinde, geliştirmelerinde ve iletmelerindeki özgürlükleri anlamına gelir.
Akademik çevre", bir yüksek öğretim kurumunda öğretim, araştırma, inceleme yapan ve çalışan herkesi kapsar;
"Özerklik" yüksek öğretim kurumlarının iç işleyişlerine, mali işlerine ve yönetimlerine ilişkin kararlar almada ve eğitim, araştırma, dışa yönelik çatışmalar ve diğer ilgili faaliyetlerde kendi politikalarını oluşturmada devlet ve toplumun tüm diğer güçleri karşısındaki bağımsızlıkları anlamına gelir
"Yüksek öğretim kurumları" üniversitelerden, orta öğretim sonrası eğitim veren diğer kuruluşlardan ve bunlarla ilgili araştırma ve kültür merkezlerinden oluşur.
Akademik özgürlük, üniversitelerin ve diğer yüksek öğretim kurumlarının üstlendikleri eğitim, araştırma, yönetim ve hizmet işlevleri için vazgeçilmez bir ön koşuldur. Akademik çevrenin tüm üyeleri herhangi bir ayrım yapılmaksızın ve devletten ya da herhangi bir başka kaynaktan gelebilecek müdahale veya baskı endişesini taşımadan işlevlerini yerine getirme hakkına sahiptir.
Devletler akademik çevrenin tüm üyeleri için İnsan Hakları Konusunda Birleşmiş Milletler Anlaşmalarında tanınan temel, politik, ekonomik, sosyal ve kültürel hakları sağlamak ve bunlara saygı göstermekle yükümlüdür. Akademik çevrenin her üyesi, başta düşünce vicdan, din, ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlükleri olmak üzere kişinin özgürlüğü ve dokunulmazlığı ile seyahat özgürlüğünden yararlanır.
Akademik çevreye girme olanağı toplumun tüm üyeleri için hiç bir engelleme olmaksızın eşit olacaktır
http://yogm.meb.gov.tr/limabildirg esi.htm
EKLER