TÜRKİYE DE İZLENEN KIRSAL KALKINMA STRATEJİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Benzer belgeler
DOĞU ANADOLU BÖLGESİ KIRSAL KESİMİNİN KALKINMASINDA KIRSAL SANAYİNİN ROLU VE ÖNEMİ. Yrd.Doç.Dr. İbrahim YILDIRIM *

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI. Dr. Osman Orkan Özer

ÇEVRESEL TARIM POLİTİKASI

Tarımsal Gelir Politikası/Amaç

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL

BÜTÜNLEŞİK SU YÖNETİMİ İÇİN YEREL ÇERÇEVENİN PLANLANMASI PAYDAŞLAR ÇALIŞTAYI. GAP Tarımsal Sorunlar, Çözüm Önerileri ve GAP TEYAP

8.0 PLANLAMA UYGULAMA ARAÇLARI

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ

BÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU. Doç.Dr.Tufan BAL

YATIRIM TEŞVİKLERİNDEN İZMİR YETERİNCE PAY ALAMIYOR

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

T.C. Kalkınma Bakanlığı

Türkiye de Kırsal Kalkınma Politikaları ve Geleceği

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

KIRSAL KALKINM A PROJELERİNDE TEKNİK ELEMAN VE ÇİFTÇİ EĞ İTİM İ

ADANA İLİ TARIM TOPRAKLARININ AMAÇ DIŞI KULLANIM DURUMU

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

Türkiye de Son Dönem Bölgesel Gelişme Politikalarının Değerlendirilmesi ve Gelecek Gündemi. Bölgesel Gelişme ve Yapısal uyum Genel Müdürlüğü

KALKINMA BAKANLIĞI DESTEKLERİ DOĞU KARADENİZ KALKINMA AJANSI

ALAN ARAŞTIRMASI II. Oda Raporu

Tarımın Anayasası Çıktı

Dünya Bankası nın Kırsal Kalkınma Yaklaşımı ve Türkiye Deneyimleri. Halil AGAH Ankara, 2012

DOÇ. DR. MEHMET BOZOĞLU DOÇ.DR. KÜRŞAT DEMİRYÜREK ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ 18 EYLÜL 2012 MERZİFON

Partilerin 1 Kasım 2015 Seçim Beyannamelerinde Mahalli İdareler: Adalet ve Kalkınma Partisi

KAMU KURUMLARI VE BELEDİYELER İLE YÜRÜTÜLEBİLECEK ÇALIŞMA VE PROJELER

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

Müjgan Şan. Bilişim Enstitüleri, Ulusal Girişimler ve Proje Finansman Araçları

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

TÜRKİYE TARIMI, GELİŞMELER ve GENÇ TARIMCILAR

TR 61 DÜZEY 2 BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (ANTALYA-ISPARTA-BURDUR)

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar;

Tarımda Yenilikler, Türkiye nin Tarım Vizyonu ve Geleceği

İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2

BİRİNCİ BÖLÜM: KALKINMA VE AZGELİŞMİŞLİK...

Doç. Dr. Birgül GÜLER 1. DÜNYA BANKASI ve TARIM SEKTÖRÜ KREDİLERİ

KIRSAL YERLEŞİM TEKNİĞİ DERSİ

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası YENİ TEŞVİK MEVZUATI DESTEKLERİ İÇİN NİHAİ ÖNERİLERİMİZ RAPORU 2012

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) TARIM VE KIRSAL KALKINMAYI DESTEKLEME KURUMU (TKDK) DESTEKLERİ

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN

Yerel yönetimler, Kamu ve Sivil toplum kurum/kuruluşları, İşletmeler, Üniversiteler, Kooperatifler, birlikler

DOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE TARIMSAL YAPIDAN KAYNAKLANAN BAŞLICA SORUNLAR VE BAZI ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

KIRSAL KALKINMA PROGRAMI IPARD ( )

BÖLGENİN YENİ İTİCİ GÜCÜ: KOP BÖLGE KALKINMA İDARESİ BAŞKANLIĞI Makbule TERZݹ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

T.C. KIRIKKALE VALİLİĞİ İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ ARALIK 2013 KIRSAL KALKINMA YATIRIMLARININ DESTEKLENMESİ PROGRAMI

KIRSAL YERLEŞİM TEKNİĞİ DOÇ.DR. HAVVA EYLEM POLAT 8. HAFTA

Havza Rehabilitasyon Projeleri Planlaması, Uygulaması ve Çıkarımlar. Halil AGAH Kırsal Kalkınma Uzmanı Şanlıurfa, 2013

TÜRKİYE VE TRAKYA BÖLGESİ İÇİN BÖLGE PLANLAMANIN ÖNEMİ

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

ULUSLAR ARASI TARIMSAL İLİŞKİLER. Prof.Dr.Emine Olhan

4. Bölgesel Kalkınma ve Yönetişim Sempozyumu, Kasım 2009, Ankara

PANEL SONUÇ BİLDİRGESİ

BELGESİ. YÜKSEK PLANLAMA KURULU KARARI Tarih: Sayı: 2009/21

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR STRATEJİK PLANI

2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR

PROF. DR. TURGUT ÖZDEMİR BİLİMSEL ÇALIŞMA VE YAYIN LİSTESİ. 1- Kırsal Planlama ve Kırsal Planlamada Ulaşım Ağı Optimizasyonu

TÜRKİYE'DE KIRSAL SANAYİNİN ÖNEMİ VE GELİŞİMİ

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

AB Kırsal Kalkınma Hibe Programı IPARD Açıldı

SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ TÜRK EKONOMİSİNİN NERESİNDE

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı)

KARS ŞEKER FABRİKASI RAPORU

AB IPARD FONLARININ KULLANILABİLMESİ İÇİN TEMEL GEREKLİLİKLER,

2000 Sonrasında Tarım Kanunu ve Getirdikleri

TARIM EKONOMİSİ ve İŞLETMECİLİĞİ. Dr. Osman Orkan Özer

KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ

Aksaray Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü

21- BÖLGESEL POLİTİKA VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU

TR 61 DÜZEY 2 BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (ANTALYA-ISPARTA-BURDUR)

GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE TARIMA DAYALI SANAYİLERİN GELİŞTİRİLMESİNİN ÖNEMİ

TÜRKİYE DE MAHALLİ İDARELERİN MALİ YAPISI

AB Destekli Bölgesel Kalkınma Programları

1844 te kimlik belgesi vermek amacıyla sayım yapılmıştır. Bu dönemde Anadolu da nüfus yaklaşık 10 milyondur.

TKDK DESTEKLERİ AKSARAY YATIRIM DESTEK OFİSİ

2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR?

Türkiye nin Tarım Vizyonu ve Geleceği

AĞAKÖY KÖY MONOGRAFİSİ

Bursa Yakın Çevresi Deprem Tehlikesi ve Kentsel Dönüşüm

GIDA GÜVENLİĞİ VE YENİ TARIM POLİTİKASINA İLİŞKİN ÖNERİLER

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar

GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI EĞİTİM YAYIM VE YAYINLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI Kırsal Kesimde Kadın Kooperatifleri

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş )

Kümelenme ve Uluslararasılaşma. Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı

Nüfus ve Kalkınma İlişkisi: Türkiye (TÜİK'in Yeni Nüfus Projeksiyonları Işığında)

KIRSAL KALKINMA YATIRIMLARININ DESTEKLENMESİ PROGRAMI. Mart 2011 ANTALYA

ÇORLU TİCARET VE SANAYİ ODASI DIŞ PAYDAŞ ANKET ANALİZ RAPORU

Özet. Gelişen küresel ekonomide uluslararası yatırım politikaları. G-20 OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu 2015

BÖLGE PLANI. Hazırlayan : Murat DOĞAN

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı

2011 YILI FAALİYETLERİ GANTT ÇİZELGESİ

Transkript:

Türkiye 2. Tarım Ekonomisi Kongresi, Eyliil 1996 - Adana Cilt: 2 Sayfa: 224 * TÜRKİYE DE İZLENEN KIRSAL KALKINMA STRATEJİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Yrd. Doç. Dr. İbrahim YILMAZ1 l.giriş Geçtiğimiz 10-15 yıllık dönemde dünyada yaşanan değişimler ve oluşan yeni dengeler, kendisini en fazla politik ve ekonomik alanlarda hissettirmiştir Uluslararası arenada yaşanan bu gelişmelerin sonucunda, ülkeler uzun yıllardır uyguladıkları politikalarını gözden geçirmek zorunda kalmışlardır. Bu olgu, diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye nin de kalkınma stratejilerini yeniden gözden geçirmesi ve kalkınma politikalarını düzenlemesi gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Uzun yıllar Türkiye de, sanayileşme ekonomik ve kırsal kalkınmanın çözümü olarak görülmüş ve kırsal alanları temel almayan bir sanayileşme politikası yürütülmüştür. Sanayileşme kalkınmanın sihirli anahtarı olarak görülünce kırsal kesimin temel faaliyeti olan tarım ve bu kesimin gereksinimleri ihmal edilmiştir. Sonuç olarak bir anlamda kırsal kalkınmayı ihmal eden bir kentsel kalkınma yaklaşımı izlenmiştir. Sektörler arasında denge kurulamamış ve uygulanan bu politikalar çarpık kentleşmeden, gelir dağılımının bozukluğuna kadar birçok sonucu beraberinde getirmiştir. Kırsal kalkınma sadece tarımsal kalkınma olmayıp,diğer sektörleri de kapsamına alan çok yönlü bir yaklaşımı gerektirmektedir. Bu nedenle kırsal kalkınma yaklaşımlarının ve kırsal kalkınma ilkelerinin tartışılması yararlı olacaktır. Ayrıca, izlenen politika ve programlar makro düzeyde olmuştur Halbuki, her bölgenin kendine has dinamikleri bulunmaktadır. Bu dinamiklerin dikkate alındığı bölgesel bazlı projelerin ülkemizde yaygın olarak uygulandığını söylemek mümkün değildir. Bu bakımdan dengeli bir kalkınmanın gereği olan kırsal kalkınma stratejilerinin yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu çalışmada, Türkiye de kalkınma süreci boyunca uygulanan kırsal kalkınma stratejileri genel olarak incelenmeye ve ayrıca, uygulanan çeşitli bölgesel kalkınma projeleri kapsam, yaklaşım ve etkileri açısından değerlendirilmeye çalışılmıştır 1 Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Ekonom isi Bölüm ü, A D A N A.

Türkiye2. Tarım Ekonomisi Kongresi, Eylül 1996 - Adana Cifi: 2 Sayfa:225 2.KIRSAL KALKINM A Türkiye de kırsal kalkınma uzun yıllar daha çok tarımsal kalkınma olarak anlaşılıp ele alınmıştır. Bununla birlikte son yıllarda diğer sektörleri de içine alan bir anlayış yaygınlaşmaktadır. Kırsal kalkınma stratejileri başlıca iki grupta sınıflandırılmaktadır. Bunlardan birincisi, üretim yönlü stratejiler, diğeri de sosyal seferberlik stratejileridir. Bunlardan ilki üretimle ilgili alınan önemleri kapsamaktadır. Diğeri ise insan kaynaklarının geliştirilmesi ile ilgili önlemler üzerinde durmaktadır (Akbay ve Çıkın 1994). Kalkınma çalışmalarından istenen başarının elde edilebilmesi alınan önlemlerin bir bütün halinde uygulanmasını gerektirmektedir Sadece üretim önlemleriyle veya sadece altyapı önlemleriyle istenen başarının elde edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle ilgili sektörlerde sosyal ve fiziksel çevreyle ilgili önlemlerin eş zamanlı olarak ve uyum içerisinde uygulanması zorunludur. Bu nedenledir ki, son zamanlarda kırsal kalkınmada diğer sektörleri de kapsamına alan entegre kırsal kalkınma stratejisi olarak ifade edilen bir yaklaşım ortaya çıkmıştır. Bu strateji üç temele dayanmaktadır. Bunlardan ilki, kırsal kalkınmanın anahtarının tarımsal kalkınma olduğudur. İkincisi, tarımsal kalkınmanın eş zamanlı olarak beraberinde diğer sektörlerin gelişmesini gerektirmesidir Üçüncüsü ise, sosyal faktörlerin tarımsal kalkınmada önemli bir rol oynadığıdır. Sosyal faktörlerle bağlantılı olarak tarımsal üretim ve kararların çok sayıda bireysel üretici tarafından gerçekleştirilmesi nedeniyle, herhangi bir değişim proğramına katılım için üreticilerin gönüllülük ve yetenekleri son derece önemlidir (Weitz, 1979). 2.1. Kırsal Kalkınmada Tarımsal Kalkınmanın Önemi Tarım, kalkınma ekonomisi ile ilgili çalışmaların başladığı 1950 lerden beri ekonomistleri yakından ilgilendirmiştir. Bununla birlikte, tarımın ekonomik ve dolayısıyla kırsal kalkınmadaki yeri ve önemi zaman içinde değişik şekillerde yorumlanmıştır. 1950 lerde kalkınma modelleri ve planları tarıma oldukça pasif rol atfetmişler ve tarım sadece geliştirilmesine öncelik verilen sanayi sektörüne kaynak aktaracak bir sektör olarak görülmüştür. Ancak, 1960 larda kaynak aktarımının o kadar kolay olmadığı, tarım ve sanayi arasındaki vazgeçilmez bağlılık anlaşılmıştır. Böylece ekonomik ve kırsal kalkınmanın sağlanabilmesi için tarıma özel bir önem verilmeye başlanmıştır (Öğüt 1993).

Türkiye 2. Tarım Ekonomisi Kongresi, 1996 - Adana ( 'ili:2 Sayfa:226 Gelişmekte olan ülkelerde kırsal kalkınmanın sağlanabilmesi için, tarım sektörünün işgücü kapasitesini artırması ve aynı zamanda tarım dışındaki diğer sektörlerde de, tarım sektörünün toplam işgücündeki payının azalınası için yeterli ölçüde istihdam olanağının yaratılması gerekmektedir Gelişmemiş bir tarım sektörü, her türlü ekonomik gelişme için ciddi bir darboğaz oluşturacaktır 2.2. Türkiye'de Entegre Kırsal Kalkınma Yaklaşımını Zorunlu Kılan Nedenler I. Yeterli Ekonomik ( re! ismettin Sağlanam am ası Toprak Üzerindeki Aşırı Niifııs Baskısı Entegre kırsal kalkınma uygulamalarını zorunlu kılan nedenlerin başında, tarım dışı sektörlerdeki gelişmenin yetersiz oluşu gelmektedir. Türkiye de Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana uygulanan sanayi öncelikli kalkınma stratejilerine rağmen, tarım sektöründe toprak insan dengesini bozan tarımsal nüfusun, tarım dışı sektörlere aktarımını sağlayacak yeterli bir gelişme sağlanamamıştır. Türkiye de gerek kalkınma plan ve programlarında gerekse de hükümet programlarında nüfus planlamasından sıkça bahsedilmesine rağmen, bu konuda, yeterli ve cesaretli önlemlerin alındığını söylemek mümkün değildir Bunun sonucu olarak, Türkiye nüfusu hala hızlı bir şekilde artmaktadır Gerçekte, Türkiye de istenen gelişme düzeyine ulaşılmasını engelleyen temel faktör hızlı nüfus artışıdır. Nüfus artış hızının kırsal kesimde daha yüksek olduğu bilinen bir gerçektir Kırsal kesimdeki bu nüfus artışı toprak ve insan arasındaki dengenin bozulmasına neden olmuştur. Mevcut toprakların, son yıllarda yaklaşık 11 milyonda sabitleşmiş görülen tarımsal aktif nüfusa yeter gelir sağlaması mümkün görülmemektedir Bu durum, toprak üzerindeki nüfus baskısının bir göstergesi olup, tarımsal gelişmenin önündeki en büyük engel olarak görülmektedir Aşırı nüfus baskısı, tarımdaki köklü yapısal gelişmeyi engellemekte, hatta yapının giderek bozulmasına neden olmaktadır Bugünkü koşullarda, mevcut tarımsal nüfus düzeyi ile tarımda yapısal önlemlerin makro politikalarla etkili bir şekilde sağlanması oldukça güçtür 2. Bölgesel ve Sektöre d gelir dağılımındaki Bölgeler itibariyle elde edilen gelirlerde önemli farklar bulunmaktadır Bölgelere göre yaratılan gayrisafı hasılanın toplam gayrisafı yurt içi hasıla içindeki payı dikkate alındığında Doğu ve Güneydoğu Anadolunun payı %9,63 ile endüşüktür Bu bölgemizi Karadeniz (% 12.24), Akdeniz (%14,12). İç Anadolu (% 19,63) izlemektedir. En yüksek pay ise %44,38 ile Ege ve

.Türkiye 2. Tarım Ekonomisi Kongresi, 4-6 Eylül 1996 - Adana Cilt: 2 Say Marmara nındır (Özötün, 1988). Bu bölgelerimiz içinde de iller arasında önemli farklılıkların olduğu dikkate alındığında bölgeler arası gelir farklılığının boyutu ortaya çıkmaktadır. Diğer taraftan sektörler itibariyle de gelir dağılımı oldukça dengesizdir. Nitekim, tarımda çalışan başına gelir, tarım dışında çalışan başına gelirin 1987 de %22,75 idir (Baray ve Ergun, 1990) 3. Toprak D ağılım ındaki D engesizlik Ülkemizde çeşitli tarihlerde yapılan tarım sayımları, tarım işletmelerinin büyüklük itibariyle durumlarını ve zaman içindeki değişme ve gelişmeleri ortaya koymaktadır Son olarak 1991 yılında yapılan tarım sayımı sonuçlarına göre ülkemizde 4.1 milyondan fazla tarım işletmesi bulunmaktadır Bu işletmelerden %35 i 20 dekardan, %67 si 50 dekardan daha küçüktür ve bu %67 lik bölüm, işlenen toprakların %22 sini işlemektedir. 100 dekardan küçük işletmeler %85 oranındadır. İşletmelerin %0,9 unu oluşturan 500 dekardan büyük işletmeler işlenen arazinin %17 sini işlemektedir (Yıldırak ve Ark., 1995). Bu göstergeler Türkiye de toprak dağılımının ne denli dengesiz olduğunu göstermektedir. 4. Tarım İşletm elerinin Küçüklüğü Türkiye tarımım, küçük ve hatta marjinal işletmeler karakterize etmektedir. Bu yapı zaman içinde düzelmek bir yana giderek bozulmaktadır. Nitekim, toplam tarım işletmesi sayısı 1952 yılında 2,5 milyon dolayında iken, bu miktar 1963 de 3,1 milyona yükselmiş, 1970 yılında yaklaşık aynı düzeyde kalmış, 1980 de dikkati çekici bir artışla 3,5 milyonu aşmış ve 1991 de yaklaşık 4.1 milyona ulaşmıştır. 1952 de 77 dekar olan ortalama işletme genişliği ise, 1980 yılında 64 dekara, 1991 yılında yaklaşık 57 dekara düşmüştür (Talim, 1991; Yıldırak ve Ark., 1995). Tarım işletmelerinin küçük olması tarım sektörünün makro politikalarla yönlendirilmesini oldukça güçleştirmektedir. Tarıma fiyat politikası ve girdi sübvansiyonu ile yapılan ödemelerden daha çok büyük işletmeler yararlanmaktadır Tanın sektöründe işletmelerin elde edecekleri gelir büyük ölçüde sahip oldukları arazi miktarına bağlıdır İşletmelerimizin küçük olması, işletmelerin tüketim ve yatırım için yeterli gelir elde etmelerini engellemektedir. Bu ise üretimde verimliliği önemli ölçüde etkileyen sermaye birikiminin yetersizliğine neden olmaktadır. Bu aşamada işletmelerin kredi olanakları ile desteklenmesi gereği ortaya çıkmaktadır. Ancak, kredi kullanımında teminat olarak arazinin istenmesi, gerçekte krediye daha çok gereksinme duyan

Türkiye 2 Tonm Ekonomisi Kongresi. Eylül 1996 ( 'Ut:2 - Adana Sayfa W, küçük tarım işletmelerinin mevcut kredi olanaklarından yeterince yararlanamaması sonucunu doğurmaktadır 6. Kum m sıil Vcif ulanma Ülkemizde dağınık ve çok sayıda kurum ve kuruluş tarafından kırsal kesime hizmet götürülmektedir Ancak, bu hizmetler arasında bir bütünlük ve aralarında koordinasvon olduğu söylenemez Bu kurum ve kuruluşların merkeziyetçi bir şekilde örgütlenmeleri götürülen hizmetlerin etkinliğim azaltmakta ve kaynak kaybına neden olmaktadır Bu nedenle, aynı yöreye çeşitli kurumlarca götürülecek hizmetlerin belli bir program çerçevesinde düzenlenmesi gerekmektedir Buraya kadar belirtilenlerin dışında, tarımda teknoloji kullanım düzeyinin düşüklüğü, işletmelerin sermaye yapıları, arazi tasarruf durumu, sosyal adaletin sağlanması, siyasal istikrara katkıda bulunulması vb daha bir çok faktörü entegre kırsal kalkınma yaklaşımını zorunlu kılan nedenler arasında ifade etmek mümkündür 3. TÜRK İYE DE UYGULANAN KALK INM A STRATEJİLERİ Genel ekonomik gelişme ile kırsal ve tarımsal kalkınma birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdır Genel ekonomide izlenen strateji ve politikalar önemf ölçüde kırsal ve tarımsal kalkınmayı etkilemektedir Bu nedenle, Türkiye de genel ekonomide izlenen stratejiler de kabaca ele alınmıştır. Kalkınma stratejilerini genel olarak dışa dönük ve içe dönük olarak sınıflandırmak mümkündür (World Bank, 1982). Türkiye de temel olarak ekonomide her iki farklı kalkınma stratejisinin de izlendiği görülmektedir Bunlardan ilki, kuruluş yıllarından itibaren 1980 yılına kadar izlenen ve nisbeten tarımın ihmal edildiği, ikinci planda kaldığı, içe dönük ithal ikamesine dayanan sanayileşme politikalarının uygulandığı kalkınma stratejisidir. İkincisi ise, dışa açık, ekonomik ilişkilerin yarışmacı pazar koşullarında oluşmasını öngören ve daha önceki dönemlere göre tarımın daha fazla ihmal edildiği bir kalkınma stratejisidir. Her iki kalkınma stratejisi kırsal ve tarımsal kalkınma açısından incelendiğinde her ikisinde de sanayileşmenin esas olduğu, önceliğin sanayileşmeye verildiği buna karşın, ağırlığı dönem dönem değişmekle birlikte tarımın desteklenmesine çalışıldığı söylenebilir Özellikle başlangıç yıllarında tanm sektörü ekonominin temel sektörü olmasına rağmen ihmal edilmiştir Halbuki, ekonomisi tarıma dayanan bir ülkede ekonomik kalkınmanın dengeli olabilmesi için entegre kırsal kalkınma yaklaşımı çerçevesinde tarım sektörüne öncelik verilmesi gerekirdi

Tilrkive 2. Tarım Ekonomisi Kongresi, Eylül 1996 - Adana Cilt: 2 Sayfa229 Planlı dönemlerde kırsal kalkınma, ulusal kalkınma planları ve programlan bazında ele alınmıştır. Hemen her kalkınma planında kırsal kalkınma ile ilgili önlemler yer almaktaysa da, özellikle üçüncü ve dördüncü BYKP lerinden itibaren konunun daha ayrıntılı olarak ele alındığı görülmektedir. Entegre kırsal kalkınma projeleri kavramı ise, ilk kez dördüncü BYKP de kullanılmıştır. Kırsal alan planlama yaklaşımı ise beşinci BYKP de benimsenmiştir. Kırsal kalkınma açısından uygulanan stratejiler değerlendirildiğinde, üretim ile ilgili önlemlerin ağırlıkla uygulandığı görülmektedir. Tarım kesimine yönelik uygulanan politikalar, tarımsal yapının iyileştirilmesine yönelik olmayıp, daha çok günün ekonomik ve siyasal koşullarının ön planda tutulduğu bir takım ürünlerin desteklenmesi şeklinde sürdürülmüştür. İzlenen politikalar seçici olamamış, bölgesel ve entegre bir anlayışla sürdürülememiştir. 4.TURKIYE DE UYGULANAN PROJELERİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ KIRSAL KALKINMA 4.1.Kalkınmada Öncelikli Yörelerde Uygulanan Projeler Türkiye de kırsal kesimde yaşayanların hayat standardının yükseltilebilmesi amacıyla, bölgesel kırsal kalkınma projeleri (KKP) uygulanmaktadır. Kalkınmada öncelikli yörelerde kırsal kalkınma projeleri uygulaması Çorum-Çankırı Kırsal Kalkınma Projesi (1976-1981) ile başlamıştır. Bu projeyi Erzurum Kırsal Kalkınma Projesi (1982-1989), Bingöl-Muş Kırsal Kalkınma Projesi (1990-1998), Yozgat Kırsal Kalkınma Projesi (1991-1999) ve Ordu-Giresun Kırsal Kalkınma Projesi (1996-2004) izlemiştir Bu projeler Dünya Bankası ve IFAD (Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu) gibi uluslararası örgütler tarafından desteklenmektedir. Bu projelerin ortak yanı, tarım sektörüne öncelik veren ve tarımsal yayım ağırlıklı projeler olmalarıdır. Bunun yanısıra altyapı ile ilgili bir takım önlemlerin alınması ve öncelikle yayım ve kredilendirme suretiyle tarımsal üretimin artırılması hedeflenmektedir Bir anlamda bu projeler, kırsal kesime götürülecek kamu hizmetlerinin programlanması niteliğindedir. Ayrıca, tarım kesiminde yaşayanlara ek gelir getirecek halı, kilim dokumacılığı, arıcılık, ipekböcekçiliği vb. faaliyetlerin geliştirilmesi de öngörülmektedir Kuşkusuz yukarıda ifade edilen faaliyetlerin gerçekleştirilebilmesi,'ilgili bölgelerin gelişmesine katkıda bulanacaktır Ancak, bu katkı düzeyi istenilenin çok altında kalabilecektir. Çünkü, projelerde tarım sektörünün

Türkiye 2. Tarım Ekonomisi Kongresi, Eyliil 1996 - Adana ( 'ili:2 Say gelişmesinin diğer sektörlerin geliştirilmesini gerektirdiği gözardı edilmektedir. Entegre kırsal kalkınma anlayışına tam olarak uyulmamaktadır Bu kapsamda, özellikle projelerde kırsal sanayi ile ilgili önlemlerin çok yetersiz olduğu ifade edilebilir Nitekim, Erzurum KKP de kredi kullanımı incelendiğinde, proje çerçevesinde kullanılan toplam kredi miktarının %89 unun gübre,tohum,ilaç ve yem kredilerinin olduğu görülmektedir İlave olarak geri kalan miktarın büyük bölümü de tarımsal makine ve ekipman ile ahır tadilatı kredileridir(onul ve Ark,1987). Halbuki, kırsal sanayinin geliştirilebilmesi için sözkonusu özel proje alanlarında hangi tür faaliyetlerin geliştirilebileceğine ilişkin çalışmaların yapılması ve bununla ilgili önlemlerin neler olabileceğinin ayrıntılı olarak ortaya konması gerekmektedir Bu amaçla. Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi nden yararlanılabilir Ele alınan projelerde bölgesel planlama yapılmamıştır Bu nedenle, projelerin net başarısını ölçmek mümkün olamamaktadır Bölgesel planlama, projeler ile makro planlar arasındaki uyumun sağlanmasını ve mevcut yapının daha iyi değerlendirilmesini sağlayabilecektir. Bu aşamada DPT ile işbirliği önem kazanmaktadır. Projelerde genel olarak tarımsal faaliyetin üretim yönü hedef alınmakta, ürün pazarlaması ve değerlendirmesi ile ilgili önlemler yer almamaktadır Bu nedenle, bütünlük kaybolmakta ve artan üretimden daha çok aracılar yararlanmaktadır Bu durum, bir anlamda projelerde üretici örgütlenmesi üzerinde fazlaca durulmaması ve üretici örgütlenmelerinde başarılı olunamamasının bir sonucudur Diğer taraftan projelerde tepeden tabana, diğer bir ifade ile üreticilerin katılımcı değil edilgen kılındığı bir yaklaşım izlenmiştir. Üreticilerin veya temsilcilerinin katıldığı bir yönetim yapısı kurulamamıştır Böyle olunca projelere üretici katılımının arzu edilen düzeyde gerçekleştiğini söylemek mümkün olamamaktadır. Halbuki istenen başarının elde edilebilmesi ve gelişim sürecinin devamlılığı açısından katılımın sağlanması zorunludur. Diğer taraftan kırsal kesime götürülen hizmetlerin yoğunluğunda proje süresi sınırlayıcı bir faktör olmamalıdır. Proje süresi bittikten sonra da kalkınmanın bir süreç olduğu dikkate alınarak süreklilik sağlanmalıdır Projelerde ele alınmayan, ancak kırsal kalkınmanın önemli bir başka boyutu da fiziki planlamadır. Kırsal kalkınma bir anlamda kırın topyekün kalkınması olduğuna göre, yerleşim alanlarının da planlanması gerekmektedir Bu bağlamda kırdan kente göçün düzenlenmesi açısından merkez köylerin belirlenip bu yerleşim alanlarının bir cazibe merkezi haline getirilmeleri

Türkiye 2. Tarım Ekonomisi Kongresi, Eylül 1 9 9 6-Adana Cilt: 2 Sayfa:2 2 1 gerekmektedir. Kıra götürülen hizmetlerin belirli merkezlerde toplanmasının toplam etkisinin, hizmetler dağıtıldığındaki etkisinden daha fazla olacağı göz önüne alınmalıdır. Gerçekleştirilen çalışmaların önemli bir eksiği de sosyal faktörlere yeterince önem verilmemesidir Örneğin, projelerde sağlık, aile planlaması ve diğer sosyal faktörler ile ilgili önlemler bulunmamaktadır Ayrıca, daha çok erkeklere yönelik eğitim faaliyetlerinde bulunulmuş kadınlar ihmal edilmiştir(onul ve Ark., 1987) Uygulanan projelerin en güzel işleyen yönü yurtdışı eğitim faaliyetleri ve danışmanlık hizmetleri olmuştur Ancak, danışmanlık hizmetleri için yurt içinde yeterince yetişmiş eleman bulunmasına rağmen bu elemanlardan etkin bir şekilde yararlanıldığı söylenemez. 4.2. İki Cırcıp Entegre Sulama Projesi Şanlıurfa İli Ceylanpmar İlçesin de topraklandırma, sulama, yeniden yerleştirme, altyapının ve tarımın geliştirilmesine dayalı bir projedir Projenin uygulanmasına 1968 yılında başlanılmış olup, 1975 yılında öngörülen yeraltı suyu ile yağmurlama sulama projesi tamamlanmıştır. Bu projenin ayrıca OECD bünyesindeki kırsal kalkınma grubu çalışma ve yayınlarına Türkiye nin Ulusal Kırsal Kalkınma projesi olarak sunulduğu bildirilmektedir (Doğanay,1993). 4.3. Malkara Köylere Hizmet Götürme Birliği Tekirdağ İli Malkara İlçesine Bağlı 73 köyü kapsayan il idaresi ve Köy kanunu gereğince kurulmuş olan hizmet birliğinin temel altyapı tesisleri, ürünlerin değerlendirilmesi, yerel kaynakların harekete geçirilerek hizmete dönüştürülmesi gibi amaçları vardır. Demokratik bir mahalli idare kuruluşu olan birliğin en yetkili organı, ilçe kaymakamı başkanlığında köy muhtarlarından oluşan Birlik Meclisi dir. Birlik 1987 yılında kurulduktan sonra bölgenin en önemli sorunu olan süt pazarlaması ile ilgilenmiş, sütün ihale organizasyonunu üstlenmiş, piyasaya göre en yüksek fiyat ile süt satışını ve üreticinin zamanında parasını almasını sağlamıştır. 1990 yılında birlik süt alım, fıltrasyon, soğutma ve tankerlere yükleme merkezi kurmuştur 1992 yılında da tamamen birliğin kaynak ve imkanları ile yem fabrikası hizmete açılmıştır Bu çalışmalar sonucu hayvancılıkta önemli gelişmeler olmuştur 1986-1991 döneminde ilçede üretilen yıllık süt miktarı 13870 tondan 3 kat artarak 41975 tona ulaşmıştır Ayrıca, birliğin köylere sağlık evi, köy konağı, cami, çocuk parkı, okul yapımı, ağaç dikimi gibi altyapı hizmetlerinin de

Türkiye 2. Tarım Ekonomisi Kongresi, Eylül 1996 - Adana C ilt: 2 Sa karşılanmasında önemli katkıları olmaktadır. Kuruluşta 35 milyon TL. olan bütçesi 1992 yılında 41 milyar T L. ye ulaşmıştır(eren, 1993). Bu örnek organizasyon, katılımın ne denli önemli olduğunu ve kırsal kalkınmadaki fonksiyonunu ortaya koymaktadır Köylere hizmet götürme birlikleri, Malkara ilçesinde uygulanan şekliyle, entegre kırsal kalkınma yaklaşımının ve Tükiye de kırsal kalkınmanın örnek bir modelini oluşturmaktadır 5. SONUÇ VE ÖNERİLER Türkiye de kalkınma süreci boyunca tarım, sanayi ve hizmet sektörleri ile bölgeler arasında gerekli denge ve bütünlük sağlanamamıştır Bu nedenle, uygulanan kalkınma stratejilerinin yeniden gözden geçirilmesi ve bu amaçla bölgesel entegre kırsal kalkınma yaklaşımını esas alan program veya projelerin uygulanması gerekmektedir. Bu amaçla uygulanacak olan ve halen uygulanmakta bulunulan kırsal kalkınma programlarında dikkate alınması gereken bazı noktalar aşağıda belirtilmiştir. Programlar bölgesel bazda hazırlanıp uygulanmalıdır. Çok geniş bir alanın seçimi programın başarısını olumsuz yönde etkileyebilecektir. Ayrıca, hedef alan kendi içinde homojen yapı gösteren çeşitli alt bölgelere ayrılarak her alt bölgenin avantaj ve dezavantajlı olduğu yönler dikkate alınmalıdır. Programlara çiftçinin gönüllü katılımı sağlanmalı ve üreticilerin gönüllülüğü ve istekliliği ön planda olmalıdır. Adı her ne olursa olsun üretici örgütlenmeleri mutlaka teşvik edilmelidir. Yayım çalışmalarının başarısı, bir kırsal kalkınma programının başarısını önemli ölçüde belirlemektedir. Bu nedenle yayım faaliyetinde görev alacak personelin teknik ve fiziki donanımı ile sürekli programda çalışması sağlanmalıdır Tarımsal araştırma ve yayım çalışmalarının etkinliğini artırma bakımından, çiftçilik sistemleri araştırmaları yaklaşımından yararlanılabilir Kırsal kalkınma tüm sektörlerin eş zamanlı bir şekilde ele alınmasını gerektirmektedir. Bu nedenle, kırsal sanayinin de geliştirilmesi ile ilgili önlemler uygulanmalıdır. Proğram yerinden yönetim ilkesine göre düzenlenmeli ve mümkün olduğunca geniş katılım ile gerçekleştirilmelidir. Bu çerçevede, hedef alanla ilgili tüm kuruluşlar arasında koordinasyonun sağlanması zorunludur. Proğramda, işletme düzeyinde uygulanabilir örnek projelere yer verilmelidir. Bu tür projelerin finansmanında özel yöntemler kullanılmalı.

Türkiye 2. Tarım Ekonomisi Kongresi, Eylül 1996 - Adana Cih: 2 Say 233 büyük miktarlarda yatırımı gerektiren projelerden kaçınılmalıdır. Küçük çiftçilere yönelik kredilerde, müşterek sorumluluğun esas olduğu 3-5 kişilik küçük çiftçi gruplarından yararlanılmalı ve kredi mümkün olduğnca ayni olarak kullandırılmalıdır. Her götürülen hizmetin karşılığı sembolik bir miktar da olsa üreticilerden talep edilmelidir. KAYNAKLAR ABAY, C, ve A ÇIKIN, 1996 Kırsal Kalkınmaya İlişkin Çeşitli Yaklaşımlar İçinde Rehovot Yaklaşımı ve Başarı koşulları. Türkiye I. Tarım Ekonomisi Kongresi 8-9 Eylül 1994 İzmir. BARAY, A.İ. ve T. ERGUN, 1990. 1980 Sonrası Dönemde Türkiye nin Tarımsal Yapısında Ortaya Çıkan Değişmeler. Freiedrich Ebert Vakfı Araştırma Sonuçları, İstanbul. DOĞANAY, F., 1993. Kırsal Kalkınma. DPT Sosyal Planlama Genel Müdürlüğü Planlama Dairesi Başkanlığı, Ankara. EREN, T, 1993. Malkara İlçesi Köylere Hizmet Götürme Birliği. Media Print Ofset Baskı Tesisleri, İstanbul ONUL, T. ; İ.ERGİN; H. AGAH, 1987. Erzurum Kırsal Kalkınma Projesinin Değerlendirilmesi. Kırsal Kalkınma Projeleri Uygulamalarına Ait Tecrübeler, Erzurum Kırsal Kalkınma Projesinin Değerlendirilmesi Sempozyumu, Erzurum ÖĞÜT, S., 1993. Evolution of Agricultural development Strategies Ç.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 4, Sayı 1, Adana ÖZÖTÜN, E., 1980 Türkiye Gayri Safı Yurt İçi Hasılası (İller İtibariyle). DİE Yayın no: 907, Ankara. TALİM, M., 1991. Tarımda Yapısal Değişim. 1980-1990 Türkiye Tarımı Sempozyumu, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yayınları: 1991/2, Ankara. WEİTZ, R., 1979. Integrated Rural Development, The Rebouot Approach, Settlement Study Centre, Publications on Problems of Regional Development 28, Rehovot, Israel. WORLD BANK, 1982. Development Strategies in Semi-Industrial Economies. Bela Balassa and Associates, World Bank Research Publication. USA. YILDIRAK,N ; B.GÜLÇUBUK;S.GÜN, 1995. Tarımsal Nüfus ve Yapısal Dönüşüm. Türkiye Ziraat Mühendisliği Teknik Kongresi 9-13 Ocak 1995, Ankara.