Hazar Denizi Anlaşması ve Değişen Jeopolitik Dengeler

Benzer belgeler
Putin in Orta Doğu da Mekik Diplomasisi

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

Büyük Sekizliye Dönüşen Şanghay İşbirliği Örgütü

Title of Presentation. Hazar Havzası nda Enerji Mücadelesi Dr. Azime TELLİ 2015 ISTANBUL

Rusya nın Batı-2017 Askeri Tatbikatı ve Batının Endişesi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

Engin Erkiner: Orta Asya ve Kafkasya daki doğal gazı Avrupa ülkelerine taşıması beklenen Nabucco boru hattı projesiyle ilgili imzalar törenle atıldı.

Enerji Güvenliğinde Gürcistan ın Jeopolitik Önemi ve Rusya

Orta Asya daki satranç hamleleri

AZERBAYCAN MİLLİ GÜVENLİK STRATEJİSİ BELGESİ

PETROL BORU HATLARININ ÇUKUROVA'YA KATKILARI VE ÇEVRESEL ETKİLERİ

Bağımsızlık Sonrası Dönemde Azerbaycan

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

Duygusal birliktelikten stratejik ortaklığa Türkiye Azerbaycan ilişkileri

T.C. DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

İKİLİ İLİŞKİLER VE PROTOKOL DAİRESİ BAŞKANLIĞI

ÜÇÜNCÜ TÜRK KENEŞİ İŞ FORUMU. (24 Ekim 2014, Nahçıvan) TÜRK KENEŞİ GENEL SEKRETERİ RAMİL HASANOV UN İŞ ADAMLARINA HİTABI

Orta Asya da Çin ve Rusya Enerji Rekabeti

AVRUPA ENERJİ BORU HATLARI

Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları

ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

AVRUPA BİRLİĞİ VE DIŞ İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Merkez Strateji Enstitüsü. Türkiye-Rusya İlişkileri Mevcut Durumu ve Geleceği

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

Suriye de Ateşkes Anlaşması: Beklentiler ve Gerçekler

RUSYA DIŞ VE GÜVENLİK POLİTİKALARININ KÜRESEL AMAÇLARI VE BÖLGESEL YANSIMALARI

Türkiye-Rusya ilişkilerinin son 16 yılı

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

(1. Görsel materyalleri ve verileri kullanarak dünyada nüfus ve ekonomik faaliyetlerin dağılışının nedenleri hakkında çıkarımlarda bulunur.

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI GÜVENLİK VE TERÖRİZM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

TOPLANTI VE SUNU TEKNİKLERİ

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

NAZİLLİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ(TÜRKÇE) 2016/2017 EĞİTİM-ÖĞRETİM PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

TÜRK DİLİ KONUŞAN ÜLKELER İŞBİRLİĞİ KONSEYİ ÜÇÜNCÜ ZİRVE BİLDİRİSİ Gebele, Azerbaycan

Cenevre de Suriye Krizinin Geleceği ve Rusya

KIYIDAŞ DEVLETLERİN TALEPLERİ ÇERÇEVESİNDE HAZAR IN HUKUKİ STATÜSÜ VE PAYLAŞILMASI SORUNU

EYLÜL 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

TÜRKİYE NİN ENERJİ SATRANCI EKİM 2007

KÜRESEL PİYASALARDA RİSK ALGISI

YALOVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI TEZSİZ YÜKSEK LİSANS MÜFREDATI

TEMMUZ 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

ŞANGAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ VE TÜRK DIŞ POLİTİKASI

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

EKİM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Rusya-Batı Krizi Çerçevesinde Rusya nın Yeni Askeri Doktrini

TÜRKİYE - GANA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

Тurkic Weekly (61) (6 12 Mart)

KAYSERİ SANAYİ ODASI AFGANİSTAN ÜLKE RAPORU 07 MART 2018

KAYSERİ SANAYİ ODASI GÜNEY KORE ÜLKE RAPORU

Lozan Çerçeve Antlaşması Sonrasında İran-Rusya İlişkilerinin Geleceği

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA GÜÇ KULLANMA SEÇENEĞİ ( )

EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI Hacı Dede Hakan KARAGÖZ

Dr. Zerrin Ayşe Bakan

Ermenistan daki Rus Askeri Üsleri: Bölgesel Güvenliğe Tehdit

SIRA SAYISI: 643 TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝ

NKP

Yaşar ONAY* Rusya nın Orta Doğu Politikasını Şekillendiren Parametreler

Rusya AB İlişkilerinde Yeni Enerji Sorunu: Kuzey Akım-2 Projesi Sayfa 1

PINAR ÖZDEN CANKARA. İLETİŞİM BİLGİLERİ: Doğum Tarihi: E-Posta: EĞİTİM BİLGİLERİ: Doktora/PhD

Siber Savaş ve Terörizm Dr. Muhammet Baykara

JEOPOLĠTĠK ANALĠZ KURULUġU STRATFOR KOORDĠNASYONUNDA KÜRESEL ENERJĠ STRATEJĠLERĠ SĠMÜLASYONU: TÜRKĠYE NĠN GELECEK ON YILI

Türkiye nin Enerji Politikasında Tanap ve Türk Akımı

Kafkasya da Etnik Grupların Boru Hatları Üzerindeki Etkisi

Berkalp Kaya KASIM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

"Türkiye, Gürcistan'a ilham kaynağı olabilir"

KGAÖ NÜN KOLEKTİF GÜVENLİK SİSTEMİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU

KAYSERİ SANAYİ ODASI. AZERBAYCAN ÜLKE RAPORU 17 Ağustos 2017

1. ABD Silahlı Kuvvetleri dünyanın en güçlü ordusu

Тurkic Weekly (18) (7-13 Mart)

ÖZETLER VE ANAHTAR KELİMELER

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

YALOVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS MÜFREDATI

KAYSERİ SANAYİ ODASI. SLOVAKYA ÜLKE RAPORU 27 Kasım 2018

KAYSERİ SANAYİ ODASI. AZERBAYCAN ÜLKE RAPORU 20 Kasım 2018

Тurkic Weekly (12) (25-31 Ocak)

Amerika n n Olmad Deniz: Karadeniz

European Gas Conference 2015 Viyana

Enerji Politikalar aç s ndan Karadeniz Bölgesi

Türk araçlarının taşıma yaptığı ülkelere göre yoğunlukları gösterilmektedir. Siyah: ilk 15 ülke

Dış Ticaret Verileri Bülteni

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

GÜMÜŞHANE TİCARET VE SANAYİ ODASI

Doğudan Batıya...Batıdan Doğuya...İPEK YOLU 2 İPEK YOLU

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE İRAN İSLAM CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA ÇEVRE ALANINDA MUTABAKAT ZAPTI

Ekonomik Gündem. ABugün piyasalardaki en önemli veri olan ADP Ulusal Tarım Dışı İst

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Transkript:

Hazar Denizi Anlaşması ve Değişen Jeopolitik Dengeler Sayfa 1 Hazar Denizi Anlaşması ve Değişen Jeopolitik Dengeler Dr. Elnur İSMAYIL Kazakistan ın Aktau kenti, Sovyetler Birliği nin yıkılmasından sonraki dönemde kıyıdaş devletler tarafından çözümü bir türlü bulunamayan Hazar Denizi nin hukuki statüsünün belirlenmesi için toplantıya ev sahipliği yaptı. 20 yılı aşkın bir sürede taraf devletlerin üst düzey yetkililerinin katılımlarıyla farklı formatlarda denizin statüsünün belirlenmesi için görüşmeler gerçekleştirilmiş; fakat statünün belirsizliğinde teknik detaydan daha fazla, uluslararası ilişkilerdeki bölgesel ve küresel güçler arasındaki rekabetten etkilenen sorunlar önemli etken olmuştur. Ayrıca, bölge devletleri arasında da zaman-zaman yaşanan sorunlar denizin statüsünün belirlenme sürecini zora sokmuştur. Stratejik öneme sahip Hazar denizi üzerinde güç mücadelesi, tarihsel olarak değerlendirildiğinde Rusya nın I Petro döneminde genişlenme politikaları ile başlamıştır. Safevi İmparatorluğu nun zayıflaması sonucu Rusya ile imzaladığı Türkmençay Anlaşması yla (1828) Rus İmparatorluğu nun deniz üzerindeki egemenliği tartışılmaz hal almıştır. Çar Rusya sının yıkılmasıyla Sovyetler Birliği ve İran arasında paylaşılan denizin hukuki statüsü 1921 ve 1940 senelerinde imzalanmış anlaşmalarla belirlenmekteydi. Sovyetler Birliği nin yıkılmasıyla Hazar Denizi kıyısında beş bağımsız devlet oluştu ki, denizin paylaşımı ile ilgili önceki dönemlerdeki şartların yeniden gözden geçirilmesi gerektiği talebi ortaya çıkmıştır. Sorunun çözüme kavuşması ile ilgili 1992 yılından itibaren devam eden görüşmeler sonucunda Aktau Anlaşması imzalandı ve tüm mevcut sorunları çözmese de Hazar Denizi nin statüsü belirlendi. Bu analizde Hazar Denizi ile ilgili imzalanmış anlaşmanın ne anlama geldiği; jeopolitik dengeyi, bölgesel güvenliği ve enerji projelerini nasıl etkileyeceği, aynı zamanda kıyıdaş devletlerin bu anlaşmayla kazanımları anlatılmaktadır. Aktau Zirve Toplantısına Nasıl Gelindi? Günümüzde uluslararası sistemde devletler arasındaki sorunlar kolay-kolay çözüme kavuşmuyor. 12 Ağustos 2018 tarihinde Kazakistan ın Aktau kentinde Hazar kıyısında bulunan beş devletin- Azerbaycan, Rusya, İran, Kazakistan ve Türkmenistan cumhurbaşkanları bir araya gelerek yıllardır üzerinde tartışılan belgeyi imzaladılar ve Hazar Denizi nin hukuki statüsünün

Hazar Denizi Anlaşması ve Değişen Jeopolitik Dengeler Sayfa 2 belirlenmesi ile ilgili sorunu çözüme kavuşturdular. Bu bakımdan Aktau toplantısı tarihi bir olay olarak kabul edilmelidir. Statü sorunu ilk olarak Hazar Denizi nin bir deniz olarak mı yoksa göl olarak mı kabullenilmesindeki belirsizlikten kaynaklanmaktaydı. Kendi özgün yapısıyla ve dünya okyanusuyla direk bağlantısı olmaması nedeniyle Hazar Denizi ne farklı yaklaşımlar ortaya çıkmaktaydı. Buradaki sorun da, Hazar ın deniz olarak kabul göreceği takdirde BM Deniz Hukuku Sözleşmesi ne (1982) göre; göl olarak kabul edilirse denize kıyıdaş beş devletin ortak kararına göre statüsünün belirlenmesinden doğan endişelerdi. Göl olarak kabul edildiğinde eşit olarak ulusal sektörlere ve devletlerin ortak kullanımına bölünmesi gerekecekti. Aslında Sovyetler Birliği nin yıkılması sonrasında statünün belirlenmesine en büyük engellerden biri, Tahran yönetiminin Hazar Denizi nde egemenlik alanını %14 ten %20 ye çıkarma isteği olmuştur. Sovyetler Birliği döneminde Sovyetler denizin %86 lık alanı üzerinde egemenken, yeni dönemde 5 bağımsız devlet arasında eşit olarak %20 lik paylarla paylaşma talebini Tahran gündeme getirmişti. Böyle bir talebin kabul edilmesi kıyıdaş devletlerin deniz sınırlarının yeniden çizilmesi anlamına gelecekti ki, Tahran dışında hiç bir devlet bundan memnun değildi. Tahran ı böyle bir talebe iten etken, Azerbaycan la o dönem soğuk ilişkilerin olması ve Azerbaycan ın zengin enerji kaynaklarına olan kıskançlığıydı. En ilginç tarafı, bu yaklaşımın Yeltsin dönemi Rusya sında da kısa bir dönem desteklenmesi olmuştu. Hazar Denizi ne BM Deniz Hukuku Sözleşmesi (1982) kuralları uygulansaydı, kıyıdaş devletler dışındaki güçlerin de etkin olabileceği ihtimali yüksekti. Bu da Rusya nın o dönem Hazar ı deniz gibi görmesini engelleyen en büyük nedendi. Sovyetler Birliği ve İran arasındaki anlaşmalarda olduğu gibi Moskova ve Tahran kıyıdaş olmayan devletlerin gemilerinin Hazar a girişlerinin yasaklanmasından yana idiler. Putin in Rusya da iktidara gelmesinden sonra Rusya nın denizin statüsünün belirlenmesine ilişkin yaklaşımı değişiklik göstererek, Kazakistan ve Azerbaycan la ortak görüşte olduğunu beyan etti. Sonraki süreçte statünün belirlenememiş olması, uzun süren görüşmelerde tarafları ikili ve üçlü anlaşmalarla Hazar daki faaliyetlerini sürdürme zorunda bıraksa da, devletler arasındaki (Azerbaycan-Türkmenistan ve Azerbaycan-İran) sorunlar biran önce nihai çözüm gerektirmekteydi. Hazar Denizi ile ilgili tarihi 5. Aktau zirve toplantısında imzalanmış belgeye hazırlıklar 1996 yılında denize kıyıdaş devletlerin dışişleri bakan yardımcılarının görüşmeleriyle başlamıştır. 2002 yılında ise kıyıdaş devletlerin cumhurbaşkanları da sorunun çözümünde aktif iştirak etmek için zirve toplantıları gerçekleştirmişlerdir. Aktau zirve toplantısından önce, sırasıyla 2002 de Aşkabat, 2007 de Tahran, 2010 da Bakü ve nihayetinde en son 2014 yılında Rusya nın Astrahan kentinde beş ülkenin Kazakistan, Azerbaycan, Rusya, İran ve Türkmenistan cumhurbaşkanları görüşme gerçekleştirmişlerdir. 2017 yılının Aralık ayında Moskova da beş devletin dışişleri bakanları Hazar ın hukuki statüsünün belirlenmesi konusunda mutabık kalmışlar ve Aktau toplantısında anlaşma imzalayacaklarına karar vermişlerdir. Fakat mutabakat belgesine giden yol da çok kolay olmamıştır.

Hazar Denizi Anlaşması ve Değişen Jeopolitik Dengeler Sayfa 3 2002 yılında Türkmenistan başkentinde gerçekleşmiş ilk zirve toplantısında o dönem Azerbaycan ve Türkmenistan arasında enerji yataklarının paylaşımından kaynaklanan sorunlar nedeniyle bir çözüm bulunamamıştır. Sorunların devam ettiği bir süreçte, Azerbaycan, Kazakistan ve Rusya 2003 yılında karşılıklı olarak bugünkü Aktau anlaşmasında da belirtilen kurallarla aynı çerçevede olan denizin kendi sınırlarında geçerli egemenlik haklarını kabul ettiler. 2007 senesinde Tahran da gerçekleşmiş 2.zirve toplantısı ortak bildiri metninin kabul edilmesiyle sonuçlandı. Ortak bildiride Hazar coğrafyasındaki jeopolitik değişikliklerin ve kıyıdaş ülkeler arasındaki uzlaşmaların dikkate alındığı ifade edilmişti. Bildiri metninde yer alan bir başka maddede Hazar denizinin dibinden yararlanılması amacıyla denizin dibinin paylaşılması konusunda tarafların egemenlik haklarına ve birbirilerinin çıkarlarına saygı gösterileceği belirtilmekteydi. 1 Bu madde, Hazar Denizi nin paylaşımı konusunda imzalanmış ikili anlaşmaları diğer kıyıdaş devletlerin de olumlu karşılayarak kabul ettiği anlamına gelmekteydi. Bu aynı zamanda Trans Hazar enerji projelerinin önündeki o dönem mevcut olan politik içerikli engelleri ortadan kaldırabilecek bir gelişme olarak da yorumlanabilir. 2010 tarihinde Bakü de gerçekleşmiş 3. Zirve toplantısında, Aktau da anlaşma kararları olarak belirtilen bir çok madde üzerinde mutabakat sağlandı. Her kıyıdaş devletin denizin sahilinden 15 deniz mili mesafeye kadar bölgeler üzerinde egemen olduğu hakkı konusunda taraflar uzlaştılar. 1 Caspian Sea Leaders Sign Declaration, Tehran Times Aktau Kararları Aktau da alınan kararlar aşağıdakilerdir: -Her kıyıdaş devlet, Hazar Denizi sahilinden 15 deniz mili mesafeye kadar olan bölgeler üzerinde egemen olacak. -Her kıyıdaş devlet, belirtilen 15 deniz mili mesafeye 10 mil daha ekleyerek balıkçılık faaliyeti yapabilecek. -Bunun dışındaki deniz mekanı ise devletlerin ortak kullanımına açık olarak, tarafsız bölge olarak kabul edilecektir. -Hazar Denizi nin dibindeki egemenlik hakları, karşı-karşıya ve yan-yana olan kıyıdaş devletler arasında daha sonra belirlenebilecek. Hazar Denizi nin hukuki statüsüne ilişkin anlaşmanın imzalanması jeopolitik olarak öncelikle Rusya nın ve İran ın başarısı olarak değerlendirilebilir. Yıllardır Hazar da bölge devletleri dışındaki güçlerin askeri üs kurma girişimlerinin olabileceği endişesi hem Tahran hem de Moskova da net olarak ifade edilmekteydi. Anlaşmaya göre Hazar kıyısındaki devletler dışında üçüncü tarafların Hazar Denizi nde askeri kuvvet bulundurma izni bulunmamaktadır. Bu yaklaşım 2007 tarihli Tahran toplantısındaki ortak bildiri metninde de yer almaktaydı. Hem İran hem de Rusya, ABD ve AB nin Azerbaycan merkezli Hazar Denizi ndeki enerji projelerine politik-ekonomik destek vermesini kendi güvenliklerini tehdit eden bir gelişme olarak değerlendirerek, uzun vadede ABD nin veya NATO nun olası bir üs kurma girişimlerinin olabileceğini ifade ederek diğer kıyıdaş devletlere baskı olarak kullanmaktaydılar. Fakat Aktau da kabul edilmiş karar böyle bir endişeye gerek olmadığını da göstermiş oldu.

Hazar Denizi Anlaşması ve Değişen Jeopolitik Dengeler Sayfa 4 en derin ve tuzlu kısmı İran ın egemenliği altındadır. Rusya Deniz Kuvvetlerinin bölge devletleri içinde en güçlü filoya sahip olduğu bir gerçektir. Rusya nın bu anlaşmayla ekonomik çıkarlarını jeopolitik çıkarlara değiştiği gibi iddialar da mevcuttur. Özellikle, Rusya yı devre dışı bırakacak ve Türk Akımı projesine rakip olan Trans Hazar projesinin Aktau anlaşmasından sonra gerçekleşmesine Kremlin in yeşil ışık yakması ile ilgilidir. Ayrıca, Hazar a kıyısı bulunan devletlerin denizdeki alanlarından başka bir devlete askeri saldırıya izin verilmemesi de anlaşmada yer almaktadır. Bu madde özellikle Tahran rejiminin kendisine yönelik Azerbaycan sularından bir saldırı girişimi gerçekleştirilebileceği endişesini de ortadan kaldırmaktadır. Buna rağmen, İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Aktau da anlaşma imzalandıktan sonra yaptığı açıklamasında bu anlaşmayla, ABD ve NATO nun Hazar kıyısında askeri üs kurma girişimleri olduğunu ve bunun engellendiğini beyan etti. İran da Ruhani hükümetini eleştiri konusu da jeopolitik çıkarları için denizdeki topraklarından tavız verdiğidir. Her ne kadar Ruhani hükümeti tarafından bu yalanlansa da, anlaşmadan ekonomik olarak en kaybedeni İran dır. Denizin Enerji Projeleri Nasıl Etkilenir? Yeltsin döneminde Rusya nın Hazar Denizi statüsüne ilişkin farklı yaklaşımına neden olan bir başka etken de, denizin Azerbaycan a ait bölgelerinden Batılı devletlerin desteğiyle Rusya yı

Hazar Denizi Anlaşması ve Değişen Jeopolitik Dengeler Sayfa 5 devre dışı bırakacak enerji boru hatları projelerinin gündeme gelmesi ve bunun engellenmesi çabaları idi. Yukarıda da belirtildiği üzere, denizin hukuki statüsü bölgedeki enerji kaynaklarının ve enerji boru hatları projeleri konusundaki Batı-Rusya anlaşmazlıklarını yeni bir boyuta taşıyabilir. Aktau da varılmış mutabakatın denizin altıyla çekilmesi planlanan boru hatları projelerinin sadece ilgili devletlerin onayını gerektirdiği belirtilmektedir (14.madde). Özellikle, dünyanın petrol kaynaklarının yaklaşık %4 ünü; doğal gaz kaynaklarının yaklaşık %6 sına sahip olan Hazar Denizi nin Azerbaycan kısmından çıkarılan enerji kaynaklarının taşınılmasında bugün sorun olmasa da; Trans Hazar projesinin bir parçası olması ihtimal edilen Türkmenistan dan doğal gaz boru hattının çekilmesi denizin statüsünün belirlenmesine rağmen yapay olarak yeniden Rusya ve İran engeline takılabilir. Özellikle, denizde gerçekleşecek projelerde çevre ve ekoloji sorunların olduğu kanıtlanırsa (24.madde), bu tür projenin gerçekleşmesi engellenebilecek. Bu da bir çok projenin gerçekleşmesini yapay yollarla ortaya çıkacak sorunlarla engelleme girişimi gibi değerlendirilebilir. Bunun yanı sıra, Aktau da şimdiye kadar mevcut sorunların hepsi çözüme kavuşmadı. Özellikle, enerji zengini bölgelerde tarafların paylaşamadığı petrol ve doğal gaz yatakları sonraki görüşmelerde dikkate alınacak. Bu da ilk olarak Azerbaycan, Türkmenistan ve İran ın deniz sınırlarında bulunan bölgeleri kapsamaktadır ki, çözümü kolay gözükmemektedir. Batı-Rusya ilişkilerinde yaşanan sorunlar, Rusya nın Avrupa enerji piyasalarından tedrici olarak çıkarılma veya Avrupa devletlerinin alternatif kaynaklar hesabına Rusya ya bağımlılıklarını azaltma girişimleri Kremlin i de farklı hamleler zorunda bırakmaktadır. Rusya nın bugün Hazar ın Azerbaycan a ait bölgesinden Avrupa ya çıkarılan projeleri engelleme girişimleri inandırıcı gözükmemektedir. Bunu gerçekleştireceği takdirde, bugün de tamamlanması imkânsız olması gibi tartışma konusu olan Rusya nın Kuzey Akım-2 projesine engel çıkarılacağı ihtimal edilmektedir. Sonuç Uzun bir süredir çözüme kavuşamayan bir sorunun bölgedeki tüm devletler tarafından kabullenilmesi ve çözüm çabaları olumlu sonuç verdi. Fakat çetrefilli uluslararası sistemde ortaya çıkabilecek herhangi bir belirsizlik yine Hazar bölgesindeki sorunların ortaya çıkmasına neden olabilecektir. İran Cumhurbaşkanı Ruhani de yaptığı açıklamasında taraf devletler arasında sorunların tam çözümlenmediği mesajını verdi. Bölgesel rekabet ve bölge dışındaki küresel güçlerin Hazar ın enerji kaynaklarına her geçen zaman diliminde ilgisinin artması Hazar Denizi nin güvenli bir bölgeden güvensiz bir bölgeye dönüşmesine neden olacaktır. Aktau anlaşmasıyla tüm Hazar kıyısı devletlerinin kazandığı gözlemlenmektedir. Azerbaycan ın enerji projeleri tam hızıyla devam etmektedir. Trans Hazar projesinde Türkmenistan ın karşılaştığı sorunlar Aktau anlaşmasıyla ortadan kalkmış gibi gözükmektedir. Tahran ve Moskova nın Hazar da yabancı askeri güç ortaya çıkabilir endişesi artık yoktur. Fakat, ABD-Rusya rekabeti, ABD nin yeniden Tahran rejimine yönelik baskılarının artması,

Hazar Denizi Anlaşması ve Değişen Jeopolitik Dengeler Sayfa 6 gelecekte Batılı devletlerin Rusya enerji bağımlılığından kurtulması için destekledikleri enerji projelerinin güvenliğini de olumsuz etkileyecektir. Ayrıca, bölgede Azerbaycan-Ermenistan arasındaki sorunun çözülmemiş olması; Rusya ve Gürcistan arasındaki sorunların farklı boyutlarda ortaya çıkması Hazar Havzası güvenliğini olumsuz etkileyecek gelişmeler sayılabilir. Hazar Havzasında gerçek güvenlik için belirtilen tüm sorunların çözümlenmesi ve bölgesel güçlerin de diğer kıyıdaş devletlere baskı politikası uygulamaması gerekmektedir. BİLGESAM Hakkında BİLGESAM, Türkiye nin önde gelen düşünce kuruluşlarından biri olarak 2008 yılında kurulmuştur. Kar amacı gütmeyen bağımsız bir sivil toplum kuruluşu olarak BİLGESAM; Türkiye deki saygın akademisyenler, emekli generaller ve diplomatların katkıları ile çalışmalarını yürütmektedir. Ulusal ve uluslararası gündemi yakından takip eden BİLGESAM, araştırmalarını Türkiye nin milli problemleri, dış politika ve güvenlik stratejileri, komşu ülkelerle ilişkiler ve gelişmeler üzerine yoğunlaştırmaktadır. BİLGESAM, Türkiye de kamuoyuna ve karar alıcılara yerel, bölgesel ve küresel düzeydeki gelişmelere ilişkin siyasal seçenek ve tavsiyeler sunmaktadır. Yazar Hakkında 2001 yılında Azerbaycan da Bakü Devlet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Uluslararası Hukuk bölümünde lisans eğitimini tamamladı. 2007-2009 yıllarında Otto von Guericke Üniversitesi nde (Magdeburg/Almanya) Savaş ve Barış Araştırmaları bölümünde yüksek lisans eğitimini almıştır. Doktorasını Post-Sovyet Güney Kafkasya ve Orta Asya da ABD ve Rusya nın çatışan Neo- Emperyalist Dış Politikaları konusu üzerine Westfalya Wilhelm Üniversitesi nde (Münster, Almanya) yapmıştır. Rusya ve ABD nin post-sovyet ülkelerine yönelik dış politikaları; Güney Kafkasya ve Orta Asya da etnik çatışmalar; AB nin post-sovyet ülkelerinde insan hakları ve demokrasi politikası alanlarında uzmanlaşmıştır. İsmayıl, BİLGESAM da Rusya, Kafkasya ve Orta Asya uzmanı olarak çalışmalarına devam etmektedir.