NASI IZRAR SUÇU. Hüseyin TURAN Gülyalı Hâkimi



Benzer belgeler
5237 SAYILI TCK MADDELERİNDE YER ALAN MALA ZARAR VERME SUÇLARI 1

Ali Kemal Yıldız Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi

HAYATA KARŞI SUÇLAR. Madde 81- (1) Bir insanı kasten öldüren kişi, MÜEBBET HAPİS CEZASI ile cezalandırılır.

TEMEL YASALAR /DÜZENLEMELER

CEZA HUKUKU (FĐNAL SINAVI) 1- TCK ye göre, aşağıdakilerden hangisi davayı düşüren nedenlerden biri değildir?

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO

Kabul Tarihi :

İçindekiler İKİNCİ BAB HÜRRİYET ALEYHİNDE İŞLENEN CÜRÜMLER. Birinci Fasıl Siyasi Hürriyet Aleyhinde Cürümler

Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Kanun No Kabul Tarihi :

Haklara Tecavüz Halinde Hukuki Ve Cezai Prosedür

TÜRK CEZA KANUNU İLGİLİ MADDELERİ KANUN NO: Taksir. (1) Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hallerde. cezalandırılır.

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI KASIM 2013 ŞANLIURFA

başkasına zarar vermeme suç olgusu hırsızlık

SOSYAL HAYATI DÜZENLEYEN KURALLAR. Objektif Ahlak Kuralları. Günah Sevap

I. Genel Bilgiler Ülkeler arasındaki hayat standartlarının farklılığı, bazı ülkelerde yaşanan ekonomik sorunlar, uygulanan baskıcı rejimler, yaşanan

Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi 23 Mart Dr. K. Ahmet Sevimli Yardımcı Doçent Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Cinsel taciz suçu TCK. nun 105 inci maddesinde düzenlenmiştir. Burada;

İÇİNDEKİLER GİRİŞ KONUYLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR.1) KONUNUN TAKDİMİ, ÖNEMİ

İŞ KAZALARINDA DOĞAN HUKUKİ VE CEZAİ SORUMLULUKLAR

SİRKÜLER. Vergi Usul Kanunu'na "Teminat uygulaması" başlıklı 153/A Maddesi Eklenmiştir.

TÜRK VATANDAŞLARI HAKKINDA YABANCI ÜLKE MAHKEMELERİNDEN VE YABANCILAR HAKKINDA TÜRK MAHKEMELERİNDEN VERİLEN CEZA MAHKUMİYETLERiNİN İNFAZINA DAİR KANUN

İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN. Kanun No Kabul Tarihi :

HIRSIZLIK SUÇU VE YENİ TÜRK CEZA KANUNU

Yasal Çerçeve (Bilgi Edinme Kanunu ve Diğer Gelişmeler) KAY 465 Ders 1(2) 22 Haziran 2007

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

TRAFİK KAZASINDAN DOĞAN TAZMİNAT TALEPLERİNDE ZAMANAŞIMI

ADLİ PARA CEZASI KISA SÜRELİ HAPİS CEZASINA SEÇENEK YAPTIRIMLAR KİŞİLERİN HUZUR VE SÜKUNUNU BOZMA

Türk Ceza Kanunu nda Düzenlenen ve Sık Rastlanan Sulh Ceza Davaları

AĞIR CEZA MAHKEMESİNİN GÖREVİNE GİREN SUÇLAR 1- SOYKIRIM 23 I. GENEL OLARAK 25 II. KORUNAN HUKUKİ DEĞER 27 III. SUÇUN KONUSU 27 IV.

I. Korunan hukuki değer:

Yard. Doç. Dr. Ali Hakan EVİK TÜRK CEZA HUKUKU NDA HİLELİ VE TAKSİRLİ İFLAS SUÇLARI

3984 sayılı kanunda şeref ve haysiyet

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ORTAÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETMELİĞİ. Disiplin cezasını gerektiren davranış ve fiiller

CEZA HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER


CİNSEL SALDIRILAR ACİL HEKİMİNİN SORUMLULUKLARI. Dr. Serhat KOYUNCU Gaziosmanpaşa Üniversitesi Acil tıp A.D

PHA210 PREHİSTORİK ARKEOLOJİ METOTLARI KONU 4: 2863 SAYILI KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KANUNU

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

Adresini tespit edemedim. ARZ EDİLEN MAKAM : DÜZCE NÖBETÇİ CUMHURİYET SAVCILIĞI

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

Sirküler 2013/16 Sahte Ve Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenleyenler, Kullananlar Ve Bunlara İştirak

İdari Yargının Geleceği

UZLAŞTIRMA KAPSAMINDAKİ SUÇLAR YETİŞKİNLER -SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUKLAR BAKIMINDAN UZLAŞTIRMA KAPSAMINDA KALAN SUÇLARA İLİŞKİN TABLO

Basında Sorumluluk Rejimi. Medya Ve İletişim Ön Lisans Programı İLETİŞİM HUKUKU. Yrd. Doç. Dr. Nurhayat YOLOĞLU

İsmail GÜROCAK* Av., Antalya Barosu, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku ABD tezli yüksek lisans öğrencisi.

MÜKERRİR HÜKÜMLÜLERİN İNFAZINDA MÜDDETNAME HESAPLAMALARI:

TÜRK HUKUK DÜZENİNDE MEVCUT YAPTIRIM TÜRLERİ. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Tefecilik, Ekonomi Sanayi ve Ticarete İlişkin Suçlar

USBD Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi IJSS International Journal of Social Sciences ISSN

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

SPKn İDARİ PARA CEZALARI

YENİ VAKIFLAR KANUNUNA VE VAKIFLAR YÖNETMELİĞİNE SİVİL DEĞERLENDİRME

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

Harf üzerine ÎÇDEM. Numara

Orman Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (5192 sayılı, numaralı, nolu yasası)

TÜRK CEZA KANUNU İLE GETİRİLEN ÇEVRE SUÇLARI. Emekli Yargıtay Hakimi / Avukat Zafer ERGÜN Tel:

TÜRK CEZA KANUNU NDA MALA ZARAR VERME VE ĠBADETHANELERE VE MEZARLIKLARA ZARAR VERME SUÇLARI ÖZET

ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

VERGİ USUL KANUNU NA EKLENEN 153/A MADDESİ İLE GETİRİLEN TEMİNAT UYGULAMASI

İhaleye Fesat Karıştırma ve Edimin İfasına Fesat Karıştırma Suçları

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2013/76

SİRKÜLER NO: POZ-2009 / 52 İST, MALİYE; VADELİ ÇEKLERDE REEKONTU KABUL ETMİYOR

HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUN

Vergi Kanunlarındaki Muafiyet, İstisna ve İndirim Sınırının Aşılması Sorunu. E-Yaklaşım Dergisinin 2017/Mart dönemi 291 inci sayısında yayımlanmıştır.

tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayınlanan 478 sıra no lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ni kapsamaktadır.

Prof. Dr. Çetin ARSLAN Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı

adli psikiyatride epilepsi

6698 SAYILI KANUN DA YER ALAN KURUMSAL TERİMLER

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

3091 Sayılı Yasa Uyarınca Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin İdari Yoldan Önlenmesi. Av. Merve Sofu

Beraat Eden Sanıklar Müdafiinin Vek âlet Ücreti

Sirküler Rapor / NO LU KURUMLAR VERGİSİ KANUNU SİRKÜLERİ YAYIMLANDI

Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle diğer kanunlarda aşağıda belirtilen fiiller için idari para cezası öngörülmüş olsa dahi ayrıca bu Kanunun;

ULUSLARARASI SUÇLAR. İçindekiler. 1. GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI SUÇU (TCK m. 79) İNSAN TİCARETİ SUÇU (TCK m. 80) Onuncu Baskı için Önsöz...

5237 TCK DEĞĠġĠKLĠK TASARISI Cinsel Suçlarla Ġlgili Bölüm. Önerilen DeğiĢiklik Cinsel saldırı (Tasarı Madde 42)

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2007

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XVII GİRİŞ...1

5237 SAYILI TCK MADDELERİNDE YER ALAN ÇEVREYE KARŞI SUÇLAR 1

Milletlerarası Ceza Hukuku (Özgenç)

SAĞLIK HİZMETİNDEN KAYNAKLANAN SUÇLARDA YARGI SÜRECİ. Hasan Tahsin Gökcan. Yargıtay Üyesi

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA

Av. Ece KAVAKLI Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü Hukuk Birimi

İFLASLA KAPANMAYAN DEFTERLER: HİLELİ VE TAKSİRLİ İFLAS SUÇLARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ

3. SUÇ POLİTİKASININ TEMEL İLKELERİ I. HUKUK DEVLETİ İLKESİ II. KUSUR İLKESİ III. HÜMANİZM İLKESİ

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI. Denizli KASIM 2013

MADDE 3 (1) Bu Yönetmelik, 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 68 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

ÖZEL CEZA HUKUKU Cilt IV Malvarlığına Karşı Suçlar (TCK m )

Hırsızlık Suçları. Prof. Dr. Ersan ŞEN* * İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi.

BANKA VEYA KREDİ KARTLARININ KÖTÜYE KULLANILMASI

SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNCA KESİLECEK İDARİ PARA CEZALARI (2016)

KUR FARKLARININ KDV SİNDE SON DURUM 14 AĞUSTOS 2018

BİLİRKİŞİ GÖRÜŞÜNE BAŞVURULMASINA VE BİLİRKİŞİLERİN GÖREVLERİNİ YERİNE GETİRMELERİNE İLİŞKİN ESAS, USUL VE İLKELER

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. HBYS Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

Transkript:

NASI IZRAR SUÇU Hüseyin TURAN Gülyalı Hâkimi Giriş Izrar, bir kimsenin her ne şekilde olursa olsun diğer bir kimsenin taşınır veya taşınmaz malını yıkması, yok etmesi, bozması ya da bunlara zarar vermesidir. Tanımdan da anlaşılacağı üzere ızrar suçunun meydana gelebilmesi için başkasına ait bir mal üzerinde zarar meydana gelmesi gerekmektedir. Bu, ızrar suçunun ön şartını oluşturur. Failin amacı da buna yönelik olmalıdır. Genel kastla işlen bu suç failin başka amaçlar gütmesi hâlinde örneğin faydalanmak, kendi hakkını almak, malını muhafaza etmek gibi hâllerde kanununda düzenlenen başka suçlar oluşur ya da bir suç meydana gelmez. Ceza Kanununun mal aleyhine işlenen cürümler babında 516 ncı maddenin birinci fıkrasında, nası ızrar suçunun basit hâli düzenlenmiş, genel olarak ızrar suçu tarif edilmiş ve şikâyete bağlı bir suç olarak kabul edilmiştir. Devam eden 516/2 ve 517 nci maddelerde nası ızrar suçunun ağırlaştırılmış hâli yeni Ceza Kanunu Öntasarısındaki deyimiyle nitelikli ızrar açıklanmış ve bunlar resen takibe tabî tutulmuştur. Nitelikli ızrar, kanunda sınırlı olarak sayılmıştır ve bunlar istisnaî olarak kabul edilmiştir. 516/2 ve 517 nci maddeler dışında kalan bütün ızrar fiilleri Kanunun başka maddelerinde özel olarak düzenlenmemiş ise basit ızrar olarak kabul edilecektir. Yeni Ceza Kanunu Öntasarısında 516/2 ve 517 nci maddeler birleştirilerek tek madde olarak 205 inci maddede düzenlenmiştir. Bu maddede 517 nci maddedeki birinci cümle çıkartılmış, beş kişi ise iki kişiye indirilmiştir. 516/2 deki bentler değiştirilmiş bir kısmı ise maddeden çıkarılmıştır. Yeni bir bent olarak 6 ncı bentte düzenlenen;...grev veya lokavt hâllerinde işverenlerin veya işçilerin veya işveren veya işçi sendika veya konfederasyonlarının, siyasî partilerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve üst kuruluşlarının mallarına karşı işlenmesi hükmü getirilmiştir. Bu çalışmada uygulamada çok karşılaşılan Türk Ceza Kanununun mal aleyhine işlenen suçlar kısmının 7 nci faslında 516 ncı ve 517 nci maddelerde düzenlenen nası ızrar suçunun basit ve ağırlaştırılmış hâli incelenmiştir. A-Nası ızrar suçunun tanımı, özelliği ve konusu 1. Tanım TCK nın 516 ncı maddesinin l inci fıkrasında nası ızrar; Bir kimse, her ne şekilde olursa olsun diğer bir kimsenin taşınır veya taşınmaz malını yıkar veya yok eder veya bozar ya da bunlara zarar verirse zarar görenin şikâyeti üzerine... cezalandırılır şeklinde tarif edilmiştir. 1 2 Bu tanımda aynı zamanda suçun maddî unsurları da sayılmıştır. Buna göre nası ızrar suçunun unsurları ise şunlardır; a. Ortada ızrar fiilini işleyenden başkasına ait menkul veya gayrimenkul bir mal bulunması, b. Bu malın her ne şekilde olursa olsun tahrip veya imhası yahut bozulması ya da zarar görmesi, c. Failin mal sahibinin malını yıkmak veya yok etmek veya bozmak ya da zarar vermek kastıyla hareket etmesi gerekmektedir. 2 1 Türk Ceza Kanunu Öntasarısında ise Basit Nası Izrar 205. maddede düzenlenmiş ve Başkasının taşınabilir veya taşınmaz malını yıkan veya tahrip eden veya yok eden veya bozan veya tamamen kullanılamaz hale getiren veya mala her ne suretle olursa olsun başkaca zarar vermek... olarak tanımlanmıştır. 2 FINDIKGİL, Yunus: Başkasına Zarar Vermek ve Hırsızlık Cürümleri. Adalet Dergisi. Cilt: 18. Sayı: 6. Yıl: 1945. s. 551.

2. Suçun özelliği Nası ızrar, mal aleyhine işlenen suçlardandır. Fakat bununla kastedilen başkasına ait bir mala zarar vermektir. 3 Çünkü, nas Arapça olup insan, halk, herkes demektir. Bu durumda nası ızrar adının başkasına yani bir kimseye zarar verme anlamında kullanıldığı anlaşılmaktadır. Izrar kelimesi ise, zarara uğratma ve zarara sokmak demektir. Böyle olunca mala karşı işlenen suçlardan ziyade başkalarına ait bir mala zarar verme suçları söz konusudur. 4 Nası ızrar suçunun özelliği başkasına ait bir mala zarar vermektir. Diğer mal varlığına karşı suçlar gibi bir mal varlığı değerinin mağdurdan faile geçmesine ilişkin bir suç olmayıp, mağdurun mal varlığının azalmasına ilişkin bir suçtur. Suçun ön şartı malın başkasına ait olmasıdır. Bu suçun oluşabilmesi için suç mağdurunun zarar görmüş olması gerekmektedir. Eğer ortada bir zarar yoksa suç da yoktur. 5 6 Bir malın önceki görünüşü değiştirilmiş olsa bile sonuçta zarar husule gelmedikçe nası ızrar da oluşmaz. Suç bir malın değerine ve kullanışına değil de güzel görünmesine zarar vermiş ve bu durum basit bir temizleme ile eski haline getirilmesi mümkün kılınmış ise yine bu durumda da nası ızrar suçu oluşmaz. 6 Diğer mal aleyhine işlenen cürümlerden farklı olarak nası ızrar gayrimenkul mallar hakkında da işlenebilir. Bu özellik, nası ızrar ile hırsızlık arasındaki farklardan biridir. 7 Nası ızrarı cezalandıran hüküm genel bir hükümdür. Kanun koyucu özel hükümler arasında bir eşyanın tahribine ilişkin başka suçlar da koymuş olabilir. 8 Bu suçlarda da tahribat-zarar verme suçun unsurudur. Bu gibi durumlarda özel hükmün tercihi kaidesi gereğince o suçlara ait hükümler uygulanacaktır. 9 3. Suçun konusu Kanunda nası ızrar suçu tarif edilirken diğer bir kimsenin taşınır veya taşınmaz malı... şeklinde suçun konusu belirtilmiştir. Kanun menkul ile gayrimenkul mal arasında bir fark gözetmemiştir. Bununla birlikte suçun konusu mal olmak durumundadır. Maldan kastedilen ise, dış alemde maddî bir bünyeye sahip, kişilerce elde edilip üzerinde egemenlik kurulmuş olan şeydir. Mal, yer işgal eden ve bir ekonomik değer taşıyan maddedir. Değeri hiç olan maddeler için bu suç işlenemez. Bununla birlikte manevi değeri olan eşyalar da bu suça konu olabilir. 10 Bu tarife göre haklar ve davalar bu suça konu olmazlar. 11 Yine hayvanlar da bu suçun konusu olamaz. Zira hayvanlar başka hükme tâbidir (TCK m. 521). Malın sıvı veya katı olması arasında bir fark yoktur. Bu açıdan enerji ve gazlar taşınabilir mal sayılmaları nedeniyle hırsızlığa konu olduklarına göre bunların dağılması, boşa sarf edilmesi, örneğin enerji nakil hattının toprağa verilmesi gibi hallerde de nası ızrar suçu oluşabilmektedir. 12 Hayatta olan insan vücuduna yapılan müdahaleler nası ızrar suçuna konu olmaz; buna karşı müdahaleler müessir fiil gibi suçlan oluşturur. Çünkü hayatta olan insan hukukî konu değil, bir hukuk sujesidir. İnsan cesedi de bu suça konu olmaz. Fakat, bilimsel çalışmalar amacıyla insan uzuvları örneğin kemikler, kafatası ve müzede bulunan insan iskeleti nası ızrar 3 ÖNER. Hamdi; Türk Ceza Kanunu ile Özel Kanunlardaki Izrar Suçları Üzerine Bir İnceleme. Adalct Dergisi, Cilt: 20. Sayı: 7. Yıl: 1946. s. 668. 4 GÖZÜBÜYÜK, A. Pulat; Türk Ceza Kanun Gözübüyük Şerhi. (Hususî Kısım-Cürüm- ler). Genişletilmiş Beşinci Bası. Kazancı Hukuk Yayınları, İstanbul: s. 815. 5 DÖNMEZER, Sulhi; Kişilere ve Mala Karşı Cürümler. 14. Bası. Beta Bası. İstanbul: Ocak 1995. s. 453. 6 EREM, Faruk; Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler. Cilt 4. Üçüncü Baskı. Seçkin Kitabeyi. Ankara: 1985. s. 628. 7 FINDIKGİL, a.g.e., s. 551. 8 Askerî tesislerin tahribi (T.C.K. m. 131), Devlet güvenliğine ilişkin belge ve dokümanların tahribi (m. 132), yangın vs. felaketler (m. 369-380). 9 SOYASLAN, Doğan; Ceza Hukuku Özel Hükümler. Genişletilmiş 3. Baskı. Savaş Yayınları, Haziran 1999. s. 279. 10 ÖNDER, Ayhan; Şahıslara ve Mala Karşı Cürümler ve Bilişim Alanında Suçlar. Filiz Ki- tabevi. İstanbul: 1994. s. 462.. TAŞDEMİR. Kubilay-ÖZKEPİR. Ramazan; Uygulamada- Öğretide Belgelerde Sahtecilik Mala Karşı Suçlar ve Bilişim Alanında Suçlar. Adil Yayınevi, Ekim: 1999. s. 981. 11 Doğacak menfaat ve hakların, ceza hukuku bakımından mamelek sayılabileceği ve bunların da ızrar suçuna konu olabilecekleri hakkında bkz. ÖNDER, a.g.e., s. 670. 12 EREM, a.g.e., s. 629.

suçuna konu olabilmektedir. 13 Malın ekonomik değerinin olup olmamasına gelince nası ızrar suçunun oluşabilmesi için eylemden zarar görenin şikâyette bulunması arandığına göre eşyanın kişi bakımından bir değerinin olması ve zarara girdiğinin söz konusu olabilmesi gerekir. 14 Buna göre değerin varlığı yeterlidir, ekonomik olması şart değildir. Bu nedenle, ekonomik değeri olmamakla birlikte kişinin hukukî alanına saldırı niteliği taşıyan değersiz görülen bir şey de nası ızrar suçuna konu olabilmektedir. Yargıtay'da bir borcu ifade eden ticarî bir senedin ekonomik değeri olan mal niteliği taşıdığına karar vermiştir. 15 Buna göre önemli olan zarar verilen eşyanın maddî bünyesi değil, gördüğü fonksiyon göz önünde bulundurulacaktır. Nası ızrar suçu aharın yani bir başka kimsenin malı üzerinde işlenebileceğinden kişinin kendi malı üzerinde maddede belirtilen zarar verici eylemleri -başka birisine zarar vermek amacı dışında yapmış olsa dahi nası ızrar suçu oluşmaz. Mal müşterek mülkiyet halinde ise, müşterek malik kendisine ait olan kısım dışında bu suçun faili olabilmektedir. Çünkü, fail bakımından kendisine ait olamayan kısım diğer maliklerindir. 16 Bir kimseye emaneten teslim edilmiş mal üzerinde zarar verme eylemi de bu suçu oluşturmayacaktır. Bu durumda TCK nın 508 inci maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçu oluşur. 17 Sahipsiz mallar (MK m. 691) bir başka kimsenin malı olmadığı için bunlar hakkında nası ızrar suçu oluşmaz. Kaybedilmiş olan eşyalar bu suça konu olmaktadır. Zira bu tür eşyanın zilyetliği kaybedilmiş olmakla beraber aharın malı olmak özelliği devam eder. 18 B- Nası ızrar suçunun Türk Ceza Kanunundaki yeri Nası ızrar suçu, 10 uncu babın 7 nci faslında mal aleyhine işlenen suçlar faslında düzenlenmiştir. 7 nci fasılda nası ızrar (m. 516, 517), başkasının arazisine hayvan sokmak (m. 518, 519), başkasının kapalı arazisine girmek (m. 520), başkasına ait hayvanı öldürmek veya yaralamak (m. 521) suçları vardır. Tüm mal varlığı aleyhine işlenen suçlarda uygulanmak üzere konulmuş müşterek cezayı azaltan ve artıran sebepler ise TCK nın 522,523 ve 524 üncü maddelerinde düzenlenmiştir. Şöyle bir soru akla gelebilir. Nası ızrarın mal aleyhine işlenen suçlar bölümünde incelenmiş olması yerinde midir? Çünkü ilerde anlatılacağı gibi nası ızrar suçu ile diğer mal aleyhine işlenen suçlar arasında önemli farklar vardır. Bunların en başında diğer mal aleyhine işlenen suçlarda failin amacı eşyaya zarar vermek değil, bu maldan faydalanmaktır. Böyle olunca mal üzerinde zarar vermek cebir ve şiddet uygulamak onun cebrin kullanıldığı suçlar gurubunda düzenlenmesini akla getirebilmektedir. Bu düşünce şekli Türk Ceza Kanununun suç tiplerini failin sübjektif durumuna göre düzenlemiş olsaydı doğru olabilirdi. Oysa günümüzde ve çağdaş ceza kanunlarında suçlar failin sübjektif durumuna göre değil, bunun yerine korunan hukukî yararın niteliğine" yani neticeye göre düzenlenmektedir. 19 Durum böyle olunca fail, mal üzerinde cebir kullanarak mağdurun mal varlığında bir eksilme, bozulma veya malikin malı yararlanamayacağı hale getirerek sonuçta malikin mal varlığında bir zarar meydana getirmektedir. Nası ızrar suçu, 1997 tarihli Türk Ceza Kanunu Öntasarısında Kanunun 8 inci bölümünde yine mal varlığına karşı suçlar adı altında 205 inci ve 206 ncı maddelerinde düzenlenmiştir ve iki şekilde ele alınmıştır. 205 inci madde basit ızrarı, 206 ncı madde ise 13 ÖNDER, a.g.e., s. 462. 14 Ceza Hukukunda mal kavramı para ile ölçülebilen geniş anlamda ekonomik değer taşıyan şeydir. Buna göre sadece ekonomik bakımdan değil, kişinin değer verdiği herşey ceza hukukunda mal kavramına dahildir. Bu bakımdan ceza hukukundaki mal kavramı Medeni Kanundaki mal kavramından daha geniş bir kapsamı içermektedir. Mal" kavramı için bkz. ÖNDER, a.g.e. s. 285. 15 6. C. D. 15.2.1984.909/940. 16 EREM, a.g.e.. 630. 17 Yargıtay, sanığın cezaevince kendisine teslim olunan battaniyeyi keserek kuşak yapma eylemi. ızrar suçunu değil, inancı kötüye kullanma suçunu oluşturacağına karar vermiştir. GÖRGÜN. Mehmet; Asliye Ceza Davaları. Adalet Yayınevi, s. 911 18 GÖZÜBÜYÜK, a.g.e., s. 817. 19 ÖNDER.,a.g.e.,s.461

nitelikli ızrarı düzenlemiştir. C- Diğer mal aleyhine işlenen suçlardan farkı Nası ızrar suçu, TCK da mal aleyhine işlenen suçlar faslında düzenlenmiştir. Bu fasılda nası ızrar suçu ile birlikte hırsızlık, yağma ve yol kesmek, dolandırıcılık, emniyeti suistimal gibi suçlar yer almaktadır. Nası ızrar suçunun mal aleyhine işlenen diğer suçlardan Türk Ceza Kanunu bakımından farklarına değinmeden önce genellikle mal aleyhine işlenen suçlara egemen olan genel ve ortak özelliklere bakılırsa şunlar söylenebilir. 20 1. Mal aleyhine işlenen bütün suçlar mağdurun mal varlığına tesir eder. Bu tür fiiller mağdurun mamelekinde bir azalma, değer kaybı ya da malvarlığının yok olmasına sebebiyet verir. Bunun kapsamına Türk Ceza Hukuku bakımından zilyetlik de dahildir. 2. Bu azalma-değer kaybının İktisadî ve medenî işlemlerin sonucu olmaması ve hiçbir hukukî nedene dayanmaması gerekir. Zira fiil, kendiliğinden ihkakı hak teşkil eder ve ayrı bir suç oluşur veya özel olarak hukukî müeyyidelerin uygulanmasını gerektirir. 3. Diğer bir ortak özellik, fiilin konusunu oluşturan malın bir şahsın -bu şahıs hükmî veya hakikî şahıs olabilir- ya da devletin mülkiyetinde bulunmasıdır. Mülkiyete tâbi olmayan sahipsiz mallar mal aleyhine işlenen suçlara konu olmazlar. 4. Son bir ortak özellik ise, suça konu olacak eşya temellüke müsait bulunan bir eşya olması lazımdır. Bu genel ve ortak özelliklerden sonra nası ızrar suçunun diğer mal aleyhine işlenen suçlardan ayırt edici özellikleri ise şunlardır: 21 1. Diğer mal aleyhine işlenen suçlarda fail, mağdur aleyhine malî-ekonomik bir menfaat sağlamayı amaç edinir. Örneğin hırsızlık suçunda faydalanmak kastı vardır. Menfaat amacı, fiilde ızrar mahiyetini kaldırır. Bunun için hırsızlık fiilinin tamamlanmasından sonra ızrar suçu oluşmaz. Fakat fiil hem ızrar hem de hırsızlık suçlarını ihtiva ettiği takdirde TCK m.79 a göre en ağır cezayı gerektiren madde ile hüküm kurulmalıdır. 22 Halbuki ızrarda fail, bir başka kimsenin mal varlığını azaltmak, yıkmak, yok etmek ya da bozmak suretiyle mağdura zarar vermek amacıyla hareket eder. 2. Mal aleyhine işlenen diğer suçlar genellikle cürüm mahiyetindedirler. 516 ncı ve 517 nci maddeler cürüm oldukları halde 518'inci madde ile 521 inci maddedeki ızrar suçları kabahat türündedirler. 3. Izrarda tahrip ve bozma unsuru vardır. Bu unsur bir malın İktisadî bir kıymet olmadan değerinin azalmasını ihtiva eder. Kuyu suyunun kirletilmesi, meyvelerin koparılıp atılması, tarlada çukur açılması ya da temizlenmesi külfete bağlı bir takım şeylerin üzerine yığılması bu özelliktedirler. 23 Nası ızrar suçu ile hırsızlık suçu karşılaştırıldığında ise şu farklılıklar ortaya çıkar. Öncelikle hırsızlıkta suça esas malın taşınabilir mal olması arandığı halde, ızrarda menkul mal yanında gayrimenkul mal da olabilir. Fakat gayrimenkul bir malın ayrılarak taşınabilir bir hale getirilebildiği durumlarda çalınması mümkün olabileceğinden cihetle Yargıtayca hırsızlık suçuna konu olabileceği belirtilmiştir. 24 Diğer bir fark ise, hırsızlıkta malın sahibinin rızası olmaksızın bulunduğu yerden alınması esas olduğu halde ızrarda bu malın her ne şekilde olursa olsun tahrip veya yok edilmesi veya bozulması ya da mala zarar verilmesi amacı mevcuttur. Hırsızlık suçu ile ızrar suçu manevî unsur bakımından da ayrılır. Şöyle ki hırsızlıkta failin amacı maldan faydalanmaktır. Kastı buna yöneliktir. Oysa ızrar suçunda failin amacı 20 ÖNER, a.g.e., s. 670-671. 21 ESİN, Kemal; Devlet ve Şahıs Mallarına Karşı İşlenen Suçlar. Yetkin Yayınları. Ankara: 1987. s. 611. 22 Bu konudaki Yargıtay kararı için bkz. EREM, a.g.e.,s.628 23 ÖNER, a.g.e., s.-671. 24 FINDIKGİL. a.g.e., s. 562.

diğer bir kimsenin malına zarar vermektir. Failin kastı mala zarar vermeye yöneliktir. 25 Hırsızlık suçu, zilyetliğe karşı bir saldırı olduğu halde, mala zarar verme suçu mülkiyete karşı işlenen bir suçtur. Bu nedenle bir malın üzerinde mülkiyet kalktıktan sonra mal tahrip edilecek olursa ızrar suçu oluşmayacaktır. 26 Hırsızlık suçunda hırsızın yaptığı şey, ulaşmak istediği amaç elde edilen mal üzerinde tasarrufta bulunmaktır. Dolayısıyla bu suçun oluşmuş sayılması için mutlaka zilyedinden alınmış olması gerekir. Oysa ızrar suçu mülkiyeti faile ait olmamakla birlikte zilyetliği kendisine verilmiş bulunan bir mal üzerinde de işlenebilir. 27 Yukarıda da izah ettiğimiz gibi mal aleyhine işlenen suçlarda mağdurun mal varlığında bir azalma, eksilme söz konusudur. Hırsızlık fiilinde de mağdurun malının çalınması ile mal varlığında bir eksilme dolayısıyla zarar meydana gelmektedir. Oysa nası ızrar suçunda zarar, bir malın sahibine karşı ızrar kastıyla verilmiş olan zarardır. 28 D-Suçun unsurları 1. Maddî unsur 5I6 ncı maddede suçun maddî unsurları başkasının malını yıkmak, yok etmek, bozmak ve mala zarar vermek şeklinde sayılmıştır. Suçun maddî unsuruna ilişkin olarak belirtilen bütün bu fiillerdeki ortak özellik, bunların bütününün mala zarar verme niteliğini taşımalarıdır. Bu zarar verme şekli, mal üzerinde hak sahibi olan kimsenin kendi malını kullanamamasını veya zor kullanmasını sonuçlayacak ya da malın değerini azaltacak surette mal üzerinde tasarruf edilmesi ile gerçekleşmiş olmalıdır. 29 Şimdi bu unsurları kısaca inceleyelim: a. Yıkmak ve yok etmek: Yıkmak, bir malın fonksiyonunu yerine getiremez hale koymak, eşyanın değerinin azalmasına sebebiyet vermektir. Malın eski halini kaybetmiş olması yıkmaktır. Örneğin bir resmin baş kısmının koparılması, evin bir duvarının yıkılması, penceresinin kırılması gibi. Yıkmada eşyanın tamamen yıkılması ve yok olması şart değildir. 30 Yok etmek ise, yıkmaya oranla mal üzerinde daha yoğun bir zarar meydana getirmektir. Eşyanın kullanılamaz hale getirilmesi yok etmektir. Sözlük anlamı ise imhadır. Bir tabloyu tamamen parçalamak, bir kimsenin malını trenden atmak, bir kuş kafesini açmak, bir evi tamamen yıkmak 31 örnek olarak gösterilebilir. Yıkmak ve yok etmek için tahrip ve imha kelimeleri anlamdaş olarak kullanılmaktadır. Zira 2245 sayılı Yasa değişikliğinden önce fıkrada tahrip ve imha terimleri kullanılmıştır. 32 b. Bozmak: Bir malın gerektirdiği gibi kullanılmasını zorlaştıracak ya da ortadan kaldıracak şekilde onun üzerinde tasarrufta bulunulmasıdır. Bozmak, bir şeyin gördüğü fonksiyonun tamamen bertaraf edilmesidir. Bozmaktan kastedilen bir mal üzerinde değişiklik yapmaktır. Buna örnek olarak da bir resim tablosunun karalanması, bir saatin parçalarının birbirinden ayrılması gösterilebilir. 33 c. Zarar vermek: Bir malın değerini bozacak şekilde üzerinde maddî tasarruflarda bulunmaktır. Bir mala zarar vermek için, mutlaka o malın tamamıyla tahrip edilmiş olmasına gerek yoktur. Zira bir malın maddî bünyesinde herhangi bir değişiklik meydana getirmeden de o şeyin kıymetinde azalma meydana getirebilmektedir. 34 Bir saatin su veya yağ içine atılması 25 FINDIKGİL, a.g.e., s. 562. 26 DÖNMEZER, a.g.e., s. 453. 27 DÖNMEZER, a.g.e., s. 454. 28 FINDIKGİL,a.g.e.,s.564 29 DÖNMEZER, a.g.e., s. 454. 30 GÖRGÜN, a.g.e.. s. 911. 31 EREM, a.g.e., s. 631, ÖNDER, a.g.e.. s. 466. 32 Bkz. GÖZÜBÜYÜK. a.g.e., s. 818. 33 ÖNDER, a.g.e., s. 466.

gibi. 2. Manevî unsur Nası ızrar suçunun oluşabilmesi için failde cürmü kast bulunmalıdır. Bu suçta manevî unsur genel kasttır. Failin mağduru elem ve ızdıraba sokmak gibi bir saik içinde eylemi gerçekleştirmesi gerekmez. 35 Failin haksız olduğunu bilerek, başkasına ait bir malı yıkma, yok etme, bozma ve zarar verme hareketlerine yönelik irade taşıması halinde failde suç işleme kastı var sayılır. 36 Fail, maddî öğe olarak sayılan eylemler ve sonuçları kast etmiş olmalıdır. Zira kastın değişik olması durumunda eylem başka suçların oluşmasına yol açacaktır. Nası ızrar suçunu diğer mal aleyhine işlenen suçlardan ayıran bir özellik faildeki manevî unsurdur. Hırsızlık suçunda failin amacı, faydalanmak kastıyla başkasına ait menkul bir malı onun rızası olmaksızın bulunduğu yerden almaktır. Izrar suçu, zarar vermek amacıyla işlenmesi dışında özel kast bulunduğu zaman çoğu kez başka suçlara yol açar ya da başka suçun unsuru olur. Bir kimsenin başka birisinde bulunan bir hakkının iade edilmemesi sonucunda mahkemeye başvurmadan almak amacıyla onun mal varlığına zarar vermesi bir hakka dayanması münasebetiyle fiil nası ızrar değil, TCK m.308/l deki ihkakı hak suçunu, komşusunun arazisine sahiplenmek amacıyla onun sınırını bozmak, sınır bozmak suçunu oluşturur (TCK m. 513/1). Izrar suçunun gayrımuayyen kastla da işlenebileceği öğretide savunulmaktadır. 37 Şöyle ki, adam öldürmek isteyen fail öldürülmek istenen kişinin bir camın arkasında olduğunu görmüş olsa ve de camın kırılacağını bildiği halde bunu göze alarak tabanca ile ateş etse ve cam kırıldıktan sonra da mağdur ölse bu durumda hem adam öldürme hem de ızrar cürmü işlenmiş olur. Ortada iki sonuç dolayısıyla iki ayrı eylem vardır. Fakat Yargıtay, nası ızrar suçunun gayrımuayyen kastla işleneceğini yeterli bulmamaktadır. 38 Yargıtay, nası ızrar suçunun teşekkülü için failde açık olarak bir ızrar kastı aramaktadır. Buna ilişkin şu kararlar gösterilebilir. Kendi mahsulünü gölgeden kurtarmak maksadıyla komşusunun ağacının dalını kesen şahsın eyleminde ızrar kastı yoktur. 39 Sanık kulübe yapmak için mağdura ait dut ağaçlarından birisini kesip diğerini bilâhare kurumasını gerektirecek şekilde boğması hareketinde ise suç kastı mevcuttur. 40 Izrar suçunun oluşması için, bir başkasının malına kasten ve isteyerek zarar verilmiş bulunmalıdır. Zarar verme, bir hakkın elde edilmesine yönelik ise, ızrar suçundan söz edilemez. Medenî Kanununun 894 üncü maddesi gereğince zilyedin kendi taşınmazına yapılan haksız tecavüzü önlemek ve defetmek hakkına haizdir. Bu itibarla sanığın eylemi hukukî niteliktedir. 41 Çünkü bir hukuka uygunluk sebebi vardır. Mağdurun zarara rızası olması durumunda da 516/ l deki nası ızrar suçu oluşmayacaktır. Görüleceği üzere, failin başkasına ait bir malı yıkma, yok etme, zarar verme ve bozma eylemlerinin ızrar suçunu oluşturabilmesi için bu eylemleri yaparken haklı bir nedene dayanmaması gerekmektedir. Izrar suçu, kasıtlı suçlardandır. Bu nedenle, failin taksirli bir hareketi sonucunda başkasına ait bir malı tahrip etmiş, bozmuş ise ızrar suçu oluşmayacaktır. Zira bu suç taksirle işlenemez. Bu durumda fail ile mağdur arasında özel hukuk ilişkisi meydana gelir. Borçlar Kanununun 41 inci vd. maddelerine göre zarar gören için tazminat hakkı doğacaktır. F-Suçla ilgili diğer problemler 35 ÖNDER, a.g.e., s. 467. EREM. a.g.e., s. 632. Bkz. Aksi fikirde, ÖNER, a.g.e., s. 668. ÖNER, Izrarda suçun saikinin kin ve ihtiras olduğunu ve failin amacının malı tahrip etmek suretiyle maliki tazip etmek amacını taşıdığını ifade etmektedir. 36 SELÇUK, Sami: Izrar ve Tehdit Cürümlerinde Kast. Yargıtay Dergisi. Cilt: II. Sayı: 3. Temmuz 1985. s. 219. SELÇUK, aynı eserde kast kavramının bilinç ve iradeden oluştuğunu bunun içinde ızrar suçunun işlenmesi için genel kastın yeterli olduğunu, çoğu kez uygulamada görülen zarar amacı nın fiilde aranmasına gerek olmadığını belirtmektedir, s. 217-220. 37 ÖNDER, a.g.e., s. 466., SELÇUK, a.g.e., s. 222. 38 "Kavgada atılan yumrukla hem davacının yaralandığı hem de gözlüğünün kırıldığı anlaşılmasına göre, sanığın ızrar kastı ile hareket ettiği kesin delilleri gösterilmeden hüküm kurulması isabetsizdir." 6. C.D. 6.3.1984. 9498/1696 39 4. C.D. 29.4.1950. E.480I. K.5585. 40 6. C.D. 20.10.1959. E.717. K.778. 41 Y.C.G.K., 3.2.1992.354/6.

Kovuşturma, fail, mağdur, suçun oluşma anı, teşebbüs, iştirak Nası ızrar suçunun basit şekli olan 516/1 deki hâli şikâyete tâbi bir suçtur. Kovuşturmada Devletin bir yararının olmadığı ve resen yapılacak bir kovuşturmanın adliyenin işlerini fazla artıracağı ve fail ile mağdurun anlaşmalarının imkan dahilinde olması 42 ve suçun birinci derecede mağduru fert olduğundan toplum düzeninin ihlâli ikinci plânda kalması 43 nedeniyle basit ızrar durumunda suçun kovuşturulabilmesi için şikâyet şartı aranmaktadır. Şikâyette bulunmaya yetkili olan kimseler mağdurdur. Suçtan zarar görenin şikâyeti denildiğine göre zarar gören malın sahibidir. Bununla beraber mal sahibinin yanında malı kullanan kişi de mağdurdur. Malı kullanan ona zilyet olan örneğin, kiracı da şikâyet hakkına sahiptir. Ortak mallarda her bir ortak; mal, bir topluluğun yararına sunulmuş ise, hem asıl sahibi veya maliki hem de kullanarak ona zilyet olanlar; özel veya kamu tüzel kişilerinin temsilcileri, bir ailede ortaklaşa yararlanılan mal için aile reisi veya yokluğunda onun gibi hareket edebilen aile fertleri şikâyet haklarına sahiptir. 44 Buna mukabil, 516 ncı maddenin 2 nci fıkrasında ve 517 nci maddede, belirtilen nitelikli ızrar suçları kamu düzenini birinci derecede ilgilendirmesi nedeniyle kovuşturulması resen yapılır. Kanun bir kimse dediğine göre bu suçun faili herkes olabilir. Eylem, doğrudan fail tarafından gerçekleştirilebileceği gibi, onun teşviki ile üçüncü şahıslara da yaptırılabilir. Bu suça iştirak kuralları tümü ile uygulanabilir. 45 Suç, kanunî unsurların gerçekleşmesi ile tamam olur. Zarar verme maddî bir suçtur. Zararın meydana gelmesi ile suç tamam olur. Anî bir suç olması nedeniyle tahrip veya bozmanın yapıldığı yerde suç gerçekleşmiş olur. Böyle olunca suçun oluşması için mağdurun bir zarar görmüş olması şarttır. Oluşan zararın maddî olması şart olmayıp, manevî olması halinde de suç oluşur. Fiil ihmal suretiyle işlendiği takdirde ise mütemadi suç niteliğinde olur. 46 Nası ızrar suçu teşebbüse müsait bir suç şeklidir. Fakat bu suç seçenekli unsurlu bir suçtur. Failin bu seçeneklerden birini veya eşya üzerinde en hafif etkiyi yapan hareketi gerçekleştirmesi ile suç tamam olur. Fail, eşyayı yok etmek istemekle beraber sadece zarar vermekle kaldığı durumda nası ızrar suçu yine tamamlanmış olur. 47 Mal aleyhinde işlenen suçlarda akrabalık ilişkisi ve bu sebeple ortaya çıkan kişisel cezasızlık veya cezayı hafifleten haller bu suçta da uygulama yeri bulur. Şöyle ki, kardeşin kardeşe, karının kocasına, babanın öz oğluna karşı gerçekleştirdiği nası ızrar eylemlerinde faile ceza verilemeyecektir. Diğer yakınlar arasında işlenen nası ızrar suçlarının kovuşturulması ise zarar görenin şikâyetine bağlı tutulmuştur (TCK m. 524/1 ve 2). G-Suça etki eden ağırlaştırıcı sebepler 48 Izrar suçunun basit şekli 516 ncı maddenin birinci fıkrasında gösterilmiş ve mal aleyhine işlenen suçlar için öngörülen müşterek ağırlaştırıcı sebepler dışında nası ızrar suçu içinde ağırlaştırıcı sebepler 516 ncı maddenin 2 nci fıkrasında ve 517 nci maddede gösterilmiştir. Eğer birfiil, hem basit ızrarı (m.516/1), hem de ağırlaştırılmış ızrarı oluşturursa fikrî içtima kuralları tatbik olunarak faile daha ağır olan cezadan hüküm kurulması gerekmektedir. 49 1. TCK 516/2 de gösterilen ağırlaştırıcı sebepler 516 ncı maddenin ikinci fıkrasında gösterilen ağırlaştırıcı sebepler yedi bent halinde 42 ÖNDER, a.g.e.. s. 468. 43 ÖNER,a.g.e.,s. 668 44 MALKOÇ, İsmail; Sahtecilik Suçları ve Mala Karşı Suçlar. Seçkin Yayınevi. Ankara: 1990. s. 743. 45 ÖNDER, a.g.e., s. 467. 46 DÖNMEZER, a.g.e., s. 459. 47 ÖNDER, a.g.e., s. 467. 48 1997 tarihli yeni Ceza Kanunu Öntasarısında 516/2 ve 517. maddeleri kapsayan 205. madde düzenlenmiş ve nitelikli ızrar olarak değerlendirilmiştir. 49 EREM, a.g.e., s. 634.

gösterilmiştir. Bu sebepler şunlardır. Nası ızrarın görevinden dolayı öç almak amacıyla bir memurun zararına işlenmesi. 50 Kanun metninden de anlaşılacağı üzere bu ağırlaştırıcı sebebin uygulanabilmesi için iki şartın gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunlardan ilki, mağdurun Devlet memuru (TCK m. 279) olması, İkincisi ise, fiilin memurun görevinden dolayı ve öç almak amacı ile işlenmesidir. Milletvekillerinin buraya dahil olmadıkları, bunlara karşı işlenmesi halinde TCK m. 273 ile uygulama yapılacağı belirtilmektedir. 51 Suçun bir devlet memuruna karşı işlenmiş olması yeterli değildir. Suçun, memura karşı görevi gereği yaptığı birfiil veya muamelenin tepkisi olarak işlenmiş olması zorunludur. Bu halde kanun failde özel bir kast aramaktadır. 52 Genel olarak memurlara karşı duyulan husumet dolayısıyla fiilin işlenmesi halinde ve memurun görevini kötüye kullanarak failde öç almak maksadını oluşturmuş ise bu bent uygulanmaz. Üzerinde durulması gereken bir husus ise zarar gören eşyanın görevini yerine getiren memura ait olup olamayacağıdır. Öç almak için işlenen nası ızrar suçunun oluşması için meydana gelen zararın öç alınmak istenen kişiye ait olması gerekmektedir. Mahkemede aleyhine rapor veren bilirkişinin evinin camını kırmak gibi. Fakat kanunun amacı memurdan öç almak saiki ile hareket edilmiş bulunmasını ağırlaştırıcı sebep kabul ettiğinden memurun bizzat kendisine ait olmayan örneğin, yakınlarına veya karısına ait evin veya eşyanın tahribinde de bu fıkra uygulanmalıdır. 53 Yargıtay okul camının öç almak için kırılmasında zarar gören eşyanın öç alınmak istenen kişiye ait olmadığı gerekçesi ile bu fıkranın uygulanamayacağına karar vermiştir. 54 Izrarın kişilere karşı şiddet kullanılarak veya 493 üncü maddenin 1 ve 2 nci fıkralarında belirtilen araçlardan biriyle işlenmesi, 55 Nası ızrar suçu işlenirken şahıslara karşı şiddet (maddî cebir) kullanılması ağırlaştırıcı sebep olarak kabul edilmiştir. Şiddetin kişiye karşı kullanılması gerekir. Eşya üzerinde kullanılan şiddet nası ızrar suçunun unsuru olduğundan şiddet telâkki edilmemiş, sadece bazı durumlarda suçun konusu olan eşyanın özelliğinden dolayı ağırlaştırıcı sebep olarak kabul edilmiştir. Maddede tehdide (manevî cebir) yer verilmemiş olmasına karşılık öğretide şiddet kapsamı içerisinde değerlendirilmektedir. Hatta ızrar teşkil eden fiillerin korkutularak bizzat malın sahibine yaptırılması hallerinde de bu bendin uygulanabilmesi gerekir. 56 Bu bende göre ağırlaştırıcı sebep olarak kabul edilen diğer hâl nası ızrarın malların muhafaza vasıtalarının kırılması (493/1) veya anahtar uydurmak suretiyle (493/2) işlenmiş olmasıdır. Bu duruma göre hem muhafaza vasıtalarının tahribi hem de bunun içerisinde bulunan mallara zarar verilmesi cezalandırılmaktadır. Eğer failin amacı muhafaza mallarının tahribi ise, nası ızrar suçunun sadece basit şekli oluşur. Sadece kapıyı kırmak suretiyle ızrarda bulunulmuş olması bu duruma örnektir. Evin içinde bulunan eşyalara zarar vermek için kapı, duvar kırılmış ve evdeki eşyada da tahribat yapılmış ise bu durumda ceza artırılacaktır. 57 Doğaldır ki 493 üncü madde için aranan sağlamlık ve muhkemlik bu bendin uygulanmasında da aranacaktır. - Izrarın kamuya ait veya kamu hizmetine veya bir din mezhebin ibadetine ayrılmış yapılara veya bunların eklentilerine veya taşınır nitelikteki eşya veya parçalarına ya da askeri yapılar, depolar, tersaneler, fabrikalar, gemiler ya da anıtlar veya heykeller veya eski yapılar 50 Tasarıda "Sona ermiş olsa bile, görevinden ötürü öç almak amacıyla bir memurun zararına işlenmesi... şeklinde düzenlenmiştir. 51 EREM, a.g.e., s. 634. 52 DÖNMEZER, a.g.e., s. 459. 53 EREM,a.g.e.,s.635 54 6. C.D. 11.3.1983. 10768/1976. 55 Tasanda Şahıslara karşı cebir ve şiddet veya tehdit kullanılmak suretiyle geçmektedir. 56 ÖNDER, a.g.c., s. 470. DÖNMEZER,a.g.e., s. 460., Aksi fikirde bkz. GÖZÜBÜYÜK. a.g.e., s. 819. 57 EREM. a.g.e., s.636.

veya mezarlık ve eklentilerine karşı işlenmiş olması. 58 a. Kamuya ait veya kamu hizmetine tahsis edilmiş binalara veya bunların eklentilerine veya taşınır nitelikteki eşya ve parçalarına zarar verilmiş olması halinde bu bent uygulanacaktır. Binanın Devlete ait olması şart değildir, kira ile tutulmuş olması yeterlidir. Bina kamu hizmetine tahsis edilmiş fakat fiilen böylece kullanılmamış olması durumunda da 59 bu bent hükmü uygulanacaktır. 60 Zarar binaya veya eklentilerine verilmiş olmalıdır. Yargıtay, belediyeye ait sokak lambalarının kırılmasını bu bent içinde değerlendirmiştir. Gerekçe olarak da belediyenin kamu hizmeti gören bir kuruluş olduğunu, sokak lambalarının kamu hizmetine ayrılmış yapıların eklentileri, taşınır nitelikteki eşya ve parçalarını oluşturduğunu ifade etmiştir. 61 Eylem, bu nitelikteki binaların tamamı veya bir kısmına yönelik yapılmış olmakla ızrarın bu hâli gerçekleşmiş olur. b. Bir din ve mezhebin ibadetine ayrılmış yapılarına, bunların eklentilerine veya bunların taşınır nitelikteki eşya ve parçalarında ızrarın gerçekleştirilmesi. Failin burada amacı zarar vermeye yönelik olmalıdır. Eğer failde dini tahkir amacı varsa ve bu maksatla zarar verilmiş ise bu durumda TCK nın 177 nci maddesi uygulanacaktır. 62 Bu bendin ihlâl edilmiş sayılması için binanın daimi surette ibadete tahsis edilmiş bulunması gerekmektedir. 63 c. Fiilin askerî yapılara veya depolar, tersaneler, fabrikalar, gemilere karşı işlenmesi. Askerî yapılar, askerî ihtiyaçlara tahsis edilmiş bulunan her türlü binalar, eklentiler ve tesislerdir. Depolar, tersaneler, fabrikalar ve gemilerin askerî nitelikte olup olmaması önemli değildir. Özel veya tüzel kişilere de ait olabilir. d. Fiilin anıtlar ve heykellere karşı işlenmesi. Bu bendin uygulanabilmesi için eylemin anıt veya heykelin üzerinde ve zarar verecek şekilde gerçekleştirilmiş olması ve bunun kamuya ait bir heykel veya anıt olması şarttır. Zira özel mülkiyette olan bir heykelin tahrip edilmesi halinde 516/1 deki hüküm uygulanacaktır. Atatürk ün heykel ve büstlerine karşı yapılacak tahrip eylemleri özel bir düzenleme içeren 25.07.1951 ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun hükümlerine tâbi olacaktır. Yine eski eserler için işlenen nası ızrar suçları bu bendin dışında kalmaktadır. Çünkü, 1984 tarihinde yürürlüğe giren 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanunu bu tür fiilleri özel bir kanun olarak cezalandırmaktadır. 64 e. Mezarlık ve eklentileri. Mezar, parmaklık, duvar gibi şeylere veyahut buradaki ağaçlara zarar vermek amacıyla hareket edilmiş olması gerekmektedir. Eylem dini tahkir amacıyla işlenmiş olması durumunda TCK nın 177 nci maddesi göz önünde bulundurulmalıdır. f. Izrarın setlere, felaketlere karşı kamunun korunması amacıyla yapılmış koruma araçları ve diğer yapı ya da kamu hizmetine ayrılan gereçler ve işaretlere karşı gerçekleştirilmiş olması. 65 Barajlar, toprak kaymasına karşı yapılmış setler bent hükmü içinde değerlendirilir. Bu yapıların insan emeği ile sun î olarak yapılmış olması ve kamu hizmetine tahsis edilmiş olması lazımdır. 66 Bentte işaret edilen araçların bozulması veya tahribi halinde kanun ayrıca müstakil bir suç örneğin, TCK nın 385-393 üncü maddeleri gibi koymuş olması halinde bu hükümlerin uygulanması gerekecektir. 58 Tasarıda Kamu kurum ve kuruluşları ile buralarda bulunan veya bu gibi kurumlara ait olan her türlü eşya hakkında ve kamu hizmetine tahsis edilmiş veya kamunun faydalanmasına ayrılmış yer ve eşya hakkında işlenmesi şeklinde düzenlenmiştir. 59 DÖNMEZER, a.g.e.,s.460. 60 Aksi fikirde bkz. ÖNDER, a.g.e., s.470. Madde hükmünün uygulanabilmesi için kamu hizmetine tahsis edilen binanın fiilen kamu hizmeti içinde kullanılmasını şart görmektedir. 61 C.G.K.K., 5.7.1982. 247/328. 62 ÖNDER, a.g.e., s.471. 63 DÖNMEZER, a.g.e., s.46l. 64 DÖNMEZER,a.g.e.,s.462 65 Tasarıda Sulamaya veya afetlerden korumaya yarayan tesisler hakkında" geçmektedir. 66 ÖNDER, a.g.e., s.47l.

Suçun kamu hizmetine ayrılan gereçler ve işaretlere karşı işlenmesi, örneğin, vinçler, yol işaretleri gibi şeyler üzerinde gerçekleştirilmesi halinde bu bent uygulanacaktır. Kamunun yararına tahsis edilmiş her türlü menkullerin zarara uğratılması, örneğin, parklarda bulunan sıraların tahribi halinde bu bent hükmü uygulanmaz. 67 Buna karşılık telefon idaresine ait telefon cihazını kırarak zarar verilmesi halinde ise TCK nın 391 inci maddesindeki özel suç oluşur. 68 g. Izrarın kanal veya sulamaya ait her türlü doğal ve sun î su yatakları ve bu tür diğer yapılara karşı işlenmesi. Kanal, hangi maksatla inşa edilmiş olursa olsun -sulama, elektrik üretimi vs.- bu bendin kapsamı içinde olduğu halde her türlü doğal ve sun î su yatakları ve bu tür diğer yapıtların sulamaya hasredilmiş olması gerekmektedir. Yapıtların sulama amacını fiilen gerçekleştirmesi lazımdır. Bunun için henüz tamamlanmamış yapıtlar bu bendin dışında kalmaktadır. Yargıtay kararlarında su yolları, değirmen arkı, elektrik üretimi için su yolları gibi sulama amacı dışında ihtiyaçlar için yapılmış tesislere vaki zararların bu bendin dışında kaldığı belirtilmiştir. 69 h. Izrarın dikilmiş bağ çubukları veya meyveli ağaç ve fidanlarla gezi yerlerindeki veya alanlardaki ağaçlar aleyhine işlenmesi. 70 Dikilmiş ve köklenmiş olması şartıyla başka bir şart aranmaksızın bağ çubuklarına karşı ızrar suçunun işlenmesi halinde bu bent uygulanacaktır. Dikilmemiş olan bağ çubuklarına zarar verilmesi halinde maddenin ilk fıkrası uygulanır. Meyveli ağaç ve fidanları, tohum ve ürünler veren bitkilerdir. 71 Meyveli ağaçlan sadece insan gıdası veren meyvelerle sınırlandırmamak gerekmektedir. Tıbbî veya sınaî itiyaçlara mahsus mahsul veren ağaçlar da bu kavrama dahil edilmek gerekir. 72 Yargıtay tütün, kavak, söğüt ağacını meyveli ağaç olarak kabul etmemektedir. Buna karşılık kestane ağacının, ıhlamur çiçeğinin tedavide kullanılan bir mal ve dolayısıyla ağacın meyvesi olması nedeniyle meyveli, ağaç olduğuna ve koza beslemek için dikilen dutların yapraklarının meyve niteliğinde olduğuna karar vermiştir. 73 Ağacın meyveli olması için kesildiği sırada meyve verir durumda olması lazımdır. Gezi yerleri ve alanlardaki ağaçlar gerek meyveli olsun gerekse meyvesiz olsun bunların kamuya faydalı olması nedeniyle bu tür yerlerdeki ağaçlara karşı yapılan ızrar eylemlerinde bu bent hükmü uygulanacaktır. 74 Yargıtay, meyveli ağacın tamamen kesilmesi ile dallarının koparılması arasında bendin uygulanması açısından bir fark görmemektedir. Meyve verme yeteneğini kaybetmiş ve kurumuş olan meyveli ağaçlara yapılan ızrar eylemleri maddenin ilk fıkrasına girer. 1. Yakıcı veya patlayıcı maddeler kullanılarak motorlu taşıt araçları üzerinde ızrar suçunun işlenmesi. Dinamit, gazyağı, benzin gibi maddelerle kamyon, otomobil, otobüs, minibüs vs. gibi motorlu taşıtlar üzerinde meydana getirilen nası ızrar durumlarında bu bent uygulama yeri bulur. Yukarıda saydığımız bentlerde gösterilen eşyalar üzerinde nası ızrar suçunun işlenmesi durumunda ceza, eylemin özelliği, meydana gelen tehlikenin veya zararın ağırlığı, zarar verilen şeyin önemi veya değerine göre artırılacaktır. 75 2. TCK nın 517 nci maddesinde gösterilen ağırlaştırıcı sebepler Cezanın daha fazla artırılmasını gerektiren sebepler 517 nci maddede iki şekilde gösterilmiştir. 516/1 ve 2 nci maddede belirtilen eylemler hükümete karşı şiddet veya karşı gelme amacı ya da beş ve daha çok kişinin birleşmesiyle işlenmesi halinde, eyleme katılanlar 67 DÖNMEZER. a.g.e.. s.463. 68 10. C. D.. 02.03.1993. E.92/14787, K.93/2505. 69 ÖNDER, a.g.e., s.472. 70 Tasarıda Nerede olursa olsun her türlü dikili ağaç, fidan ve bağ çubukları hakkında şeklinde düzenlenmiştir. 71 DÖNMEZER, a.g.e., s.464. 72 ÖNDER, a.g.e., s.472, EREM. a.g.e., s.638., Aksi fikirde DÖNMEZER, a.g.e., s.464. 73 DÖNMEZER, a.g.e.. s.464. 74 ÖNDER, a.g.e.. s.473. 75 EREM, a.g.e., s.638.

hakkında verilen ceza artırılacaktır. 1. Hükümete karşı şiddet veya karşı gelme amacıyla nası ızrar suçunun işlenmiş olması. 76 Fiilin, hükümete karşı şiddet veya karşı gelme ile işlenmesi ile hükümete karşı şiddet veya karşı gelme esnasında işlenmesi arasında bir fark yoktur. Bu gaye ya da bu sırada işlenen fiil ferden işlenmiş olsa bile bu bent uygulanır. 77 Hükümete karşı şiddet ve mukavemet hareketlerine katılmış olsun veya olmasın fail bu şiddet ve mukavemet hareketlerinden bilerek faydalanmak suretiyle ızrarda bulunmuş ise bu bent uygulanmalıdır. 78 Eğer fail hükümete karşı şiddet ya da mukavemet hareketlerine de iştirak etmiş ve bu esnada nası ızrar suçunu da işlemiş ise içtima (TCK m.78) hükümleri uygulanmalıdır. 79 2. Nası ızrar suçunun beş ve daha çok kişilerin birleşmesiyle işlenmesi. 80 Beş kişinin birleşmesinden amaç suça katılanların en az beş kişi veya daha fazla olmasıdır. Birleşmeden maksat ise bu kişilerin zarar vermek amacıyla birlikte fiilî işlemeleridir. Beş veya daha fazla olan kişilerin aslî veya fer î fail olmaları arasında bir fark yoktur ve hepsi hakkında aynı ceza verilir. 81 Sonuç Nası ızrar suçu mal aleyhine işlenen suçlardandır. Onu diğer mal aleyhine işlenen suçlardan ayıran yönü, manevî unsurdur. Yani faildeki suç işleme kastıdır. Nası ızrar suçunda failin amacı, her ne şekilde olursa olsun başkasına ait bir mala zarar vermektir. Bu zarar verme; yıkma, yok etme ve bozma eylemleri ile gerçekleşmektedir. Failin amacının mala zarar verme eylemi dışında farklı amaçlar olması halinde eylem, ya başka bir suç veya Türk Ceza Kanununda özel olarak düzenlenmiş bir başka suç, ya da hiçbir suç meydana gelmez, sadece özel hukuk ilişkisini oluşturabilir. Bu nedenle; ortada mal aleyhine işlenen bir suç özellikle bir ızrar suçu söz konusu olduğunda failin amacının tespit edilmesi gerekmektedir. Buna göre eylemin; hırsızlık veya ihkakı hak veya güveni kötüye kullanma ya da bu konuda özel olarak düzenlenmiş bir suçu oluşturup oluşturmadığı tespit edilir. 76 Yeni tasarıda bu kısım maddeden çıkartılmıştır. 77 EREM, a.g.e., s.639. 78 Bkz. Aksi fikirde, DÖNMEZER, a.g.e., s.466. 79 ÖNDER, a.g.e., s.474. 80 Tasarıda ikiden fazla kişi tarafından işlenmesi şeklinde düzenlenmiştir. 81 DÖNMEZER, a.g.e., s.466.

KAYNAKLAR DÖNMEZER, Sulhi: Kişilere ve Mala Karşı Cürümler 14 üncü Bası. Beta Bası. İstanbul, Ocak 1995. EREM, Faruk: Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler. Cilt 4. Üçüncü Baskı. Seçkin Kitabevi. Ankara: 1985. ESİN, Kemal: Devlet ve Şahıs Mallarına Karşı İşlenen Suçlar. Yetkin Yayınları. Ankara: 1987. FINDIKGİL, Yunus: Başkasına Zarar Vermek ve Hırsızlık Cürümleri. Adalet Dergisi. Cilt: 18. Yıl: 1945. Sayı: 6. GÖRGÜN, Mehmet: Asliye Ceza Davaları. Adalet Yayınevi. Ankara GÖZÜBÜYÜK, A.Pulat: Türk Ceza Kanunu Gözübüyük Şerhi. (Hususî Kısım-Cürümler). Genişletilmiş Beşinci Bası. Kazancı Hukuk Yayınları, İstanbul. İÇEL, Kayhan - YENİSEY, Feridun: Ceza Kanunları TCK.CİK. CMUK. 8. Bası. İstanbul-1997. MALKOÇ, İsmail: Sahtecilik Suçları ve Mala Karşı Suçlar. Seçkin Yayınevi. Ankara: 1990. ÖNER, Hamdi: Türk Ceza Kanunu ile Özel Kanunlardaki Izrar Suçları Üzerine Bir İnceleme. Adalet Dergisi. Cilt:20. Yıl: 1946 Sayı: 7. ÖNDER, Ayhan: Şahıslara ve Mala Karşı Cürümler ve Bilişim Alanında Suçlar. Filiz Kitabevi. İstanbul: 1994 SELÇUK, Sami: Izrar ve Tehdit Cürümlerinde Kast. Yargıtay Dergisi. Cilt: 11. Sayı: 3. Temmuz-1985. SOYASLAN, Doğan: Ceza Hukuku Özel Hükümler. Genişletilmiş 3 üncü Baskı. Savaş Yayınları, Haziran, 1999. TAŞDEMİR, Kubilay: Uygulamada-Öğretide Belgede Sahtecilik. ÖZKEPİR, Ramazan: Mala Karşı Suçlar ve Bilişim Alanında Suçlar. Adil Yayınevi. Ekim 1999.