Hitit Çanak Çömleğinde Hayvan Tasvirleri

Benzer belgeler
Dr. Gülin KARABAĞ * Çatlaklar ve motiflerle kaplı bir vazo olduğunuzu düşünün. Size garip gelebilir ama, deneyin.

Hüseyindede Kabartmalı Vazosunda Betimlenen Dans Eden Bir Hititli

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL SSSjournal (ISSN: )

Th. Bossert, B. Alkım ve H. Çambel tarafından yapılan yüzey araştırmaları sırasında tespit edilmiştir.

ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ. Burcu Aslı ÖZKAN

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 3, Sayı: 10, Mart 2015, s


ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö

Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi, Arkeoloji Bölümü, Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU KONU 1 TUNÇ ÇAĞINDA EGE KÜLTÜRLERİ

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

ANADOLU DA ANA TANRIÇA KÜLTÜ

TARĠH TÜRKLERDEN ÖNCE ANADOLU

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

Th. Bossert, B. Alkım ve H. Çambel tarafından yapılan yüzey araştırmaları sırasında tespit edilmiştir.

Doğu Akdeniz de Tarım ve Şehirleşme Süreci. Elif Ünlü Boğaziçi Üniversitesi - Tarih Bölümü

tahmin edilmektedir. Ancak organik malzemeler kolayca yok olabildiği için günümüze ulaşan örnek sayısı yok denecek kadar azdır.

Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI

Simetrik biçimde, merkezi kompozisyon düzeninde,

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

YAZILIKAYA B ODASI GĠRĠġĠNDEKĠ ASLAN DEMONLARININ ĠKONOGRAFĠK VE ĠKONOLOJĠK DEĞERLENDĠRMESĠ

RESULOĞLU YERLEŞİMİ VE MEZARLIK ALANI 2013 YILI KAZI RAPORU

The Byzantine-Era Daily Use Pottery Found in the Thermal Spring in Allianoi

BASIN METNİ BEYLİKDÜZÜ MİGROS ALIŞVERİŞ MERKEZİ ÇOCUK KÜLTÜR SANAT FESTİVALİ. Thema Anadolica!

TAYFUN YILDIRIM PROFESÖR

Hüseyindede Tepesi'nde Bulunan İkinci Kabartmalı Vazoya Ait Yeni Bir Müzisyen

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

Bu dönem hakkında en önemli bilgileri Uruk kentinden alıyoruz. Bu kentin bugünkü adı Warka'dır. Bağdat-Basra demiryolu üzerinde Hıdır istasyonu

Ahlat Arkeoloji Kazı. Çini Örnekleri ve EL SANATLARI KATALOĞU

PROTOHİSTORYA VE ÖNASYA ARKEOLOJİSİ ANABİLİM DALI LİSANS EĞİTİM PROGRAMI

ÖNSÖZ. İsmail COŞKUN Hatay-2007

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

ABSTRACT ANAHTAR SÖZCÜKLER / KEY WORDS

YAKIN DOĞU ARKEOLOJİSİ / GEÇ-HİTİT KRALLIĞI

İnsanların var oluşundan yazının icadına kadar olan döneme denir. Tarih öncesi devirlerin birbirinden

Hitit Medeniyeti müzik kültürünün analizinde arkeolojik verilerin rolü

İktisat Tarihi II. IV. Hafta

Hattice Vigo, Matteo. Published in: Aktuel Arkeoloji Dergizi. Publication date: Document Version Pre-print (ofte en tidlig version)

PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu

PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ. Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Prehistorik Dönem Yapı Kültürü

Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ)

Latmos Dağları / Beşparmak Dağları Benzersiz bir doğal/kültür alanı kaybolmanın eşiğinde

Prof.Dr. ENGİN AKDENİZ

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU DERS 11 HELLEN SERAMİK SANATI

Konu 6: Çanak Çömlekli Neolitik

2006 YILI ALACA HÖYÜK KAZISI

Urla / Klazomenai Kazıları

SANAT TARİHİ TERMİNOLOJİSİ II. Yrd.Doç.Dr. SERAP YÜZGÜLLER

KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ POSEİDON

I. KÜLTEPE'DE BULUNAN HAYVAN FİGÜRLERİ

ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ KESİNLEŞMİŞ HAFTALIK DERS PROGRAMI GÜN SAAT

HASSUNA YERLEŞİMİNİN KONUMU

URARTULAR. topografik özelliklerinden dolayı federasyon üyelerinin birbirleriyle bağları gevşekti.

YÜKSEK LİSANS TEZİ T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ANADOLU DA NEOLİTİK ÇAĞ DAN DEMİR ÇAĞI SONUNA KADAR AYAKKABI BİÇİMLİ RİTONLAR

Anadolu eski çağlardan beri insanların dikkatini çekmiş, önemli bir yerleşim ve uygarlık merkezi olmuştur.

ÖZGEÇMİŞ Kasım, 2017

GOBUSTAN KAYALIKLARI VE İLK SANATÇILAR

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS İÇERİKLERİ

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Ebru ORAL 1 FRİG KAYA ANTLARINDA MOTİF VE BEZEME ANLAYIŞI

Tarih Öncesi Çağlar - PREHĠSTORĠK DEVĠRLER

Aynı Duvarda Düzlenmiş ve Düzlenmemiş Yüzeyler

UŞAK İLİ NDE BULUNAN NEOLİTİK VE KALKOLİTİK BİR YERLEŞİM: ALTINTAŞ HÖYÜK

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI

Asur Ticaret Kolonileri Çağı

Hattuşa'nın Kısa Tarihçesi

İmparatorluk Mirası. Anadolu Kültürel Mirası Erken Dönem. Elif Ünlü Boğaziçi Üniversitesi - Tarih Bölümü

MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: ).

bu şehirle, yani Hattuşa ile çok yakından ilgilidir. Yüzyıllarca Hititler e başkentlik yapacak olmasının yanı sıra Hitit siyasal ve kültürel tarihi

MÜZİK ALETLERİ 40 BİN YIL ÖNCESİNE DAYANIR

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Figür 1. Ny Carlsberg Glyptotek Müzesi ndeki XIII numaralı plaka Katalog 23

A D I Y A M A N Ü N İ V E R S İ T E S İ

KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ APOLLON

ŞANLIURFA İLİ MERKEZ İLÇESİ NEOLİTİK ÇAĞ VE ÖNCESİ 2015 YILI YÜZEY ARAŞTIRMASI RAPORU

UYGARLIKLAR TARİHİ-I AYDAN DEMİRKUŞ. 1. Tüm öğrencilere Çalışma Kâğıdı dağıtılır.

Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi (ASEAD) Eurasian Journal of Researches in Social and Economics (EJRSE) ISSN:

ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ II. TASLAK HAFTALIK DERS PROGRAMI GÜN SAAT

En eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir.

Dünya Miras Listesinde Bir Neolitik Kent. Çatalhöyük

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TÜRKİYE KÜLTÜR PORTALI PROJESİ ARKEOLOJİ VE SANAT TARİHİ ESKİ ANADOLU UYGARLIKLARI TUNÇ ÇAĞLARI

ÖZGEÇMİŞ Temmuz 2018


ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-III 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Eski BATI Ege ve Yunan Tarihi(GİRİT ve MİKEN)

TARİH 1.

ARKEOLOJİ IŞIĞINDA ÖZGÜN BİR SİNEMA DENEYİMİ: İDRİMİ; UNUTULMUŞ KRALLIĞI ARARKEN

ANKARA KECİSİNİN TANIMLAYICI ÖZELLİKLERİ. Prof. Dr. Okan ERTUĞRUL Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Genetik Anabilim Dalı


ilahiyat FAKÜLTES-İ. DERGiSi

YERYÜZÜNDE YAŞAM ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI

Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations

T. C. İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ GRAFİK TASARIMI ANA SANAT DALI

PANAZTEPE- MENEMEN KAZISI

TOPRAĞIN BİNLERCE YILLIK MACERASI THOUSANDS OF YEARS ADVENTURE OF CLAY

X. BÖLÜM KEMİĞİN FARKLI KULLANIMLARI. Mızraklarda ve oklarda yaygın olduğunu bildiğimiz sap kullanımı bununla sınırlı

Girit Minos Uygarlığı

Transkript:

Hitit Çanak Çömleğinde Hayvan Tasvirleri Ebru Oral Yrd. Doç. Dr., Batman Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü. ebruorl@hotmail.com ANIMAL DEPICTIONS IN HITTITE POTTERY Abstract It is possible to come across animal depictions on various works with depictions in different centres and periods in Anatolia. It is seen that the spiritual and mythological dimensions of the animal depictions depicted on the artefacts found in Anatolia. It is possible to see similar art mentality or style of animal depictions witnessed on various depicted artefacts since the prehistorical periods in Anatolia in Hittite, Phrygia in Anatolia; and in Persia, Egypt, Mesopotamia, Iskit, Hun, and Gokturks out of Anatolia in terms of cultural continuity. It is quite possible to see various animal depictions depicted as Wall pictures in Çatalhöyük in Neolithic period in Anatolia on relief containers of late Neolithic and Chalcolithic, Early Bronze and Mid Bronze ages. In Anatolia, especially the embossed containers dated back Old Hittite Period attract attention with rich depiction scenes. Vases and Hittitian names such as Bitik, İnandık and Eskiyapar, which are thought to have been used in rituals and for cult aims dating back to Old Hittite Period, have been found in centres that are not known for certain yet. The scenes depicted on the embossed containers dating back to Old Hittite Period in Anatolia consist of cult ceremonies, human processions, preys and animal sceneries. It is understood that cult ceremonies, one of the most crucial characteristics of Hittite culture from the angle of religion, had connection with God of Storm. Though it has been known that bull depictions depicted on Bitik and Inandıktepe vases were in connection with God of Storm, it has been thought that Inandıktepe was the cult city of God of Storm. It is seen that artefacts with animal motives out of Anatolia came forefront in step cultures especially belonging to Iskit, Hun, and Gokturks. It is understood that animal motives took up an important place in step cultures in connection with religious beliefs the same as in Hittite and Post-Hittite societies. In step cultures, animal depictions depicted intensively on various artefacts are interpreted as the result of religious believes enhancing in accordance with geographical conditions. Key Words: Hittite, Animal Motifs, Cult, Religious, Relief. Öz Anadolu da farklı dönemlerde ve merkezlerde çeşitli tasvirli eserler üzerinde hayvan tasvirlerine rastlamak mümkündür. Anadolu da ele geçen tasvirli eserler üzerinde betimlenen hayvan tasvirlerinin dinsel ve mitolojik boyutunun ön plana çıktığı görülmektedir. Anadolu da prehistorik dönemlerden itibaren çeşitli tasvirli eserler üzerinde görülmeye başlayan hayvan tasvirlerinin benzer sanat anlayışının ya da üslubunun kültürel süreklilik açısından devamını Anadolu da Hitit, Frig; Anadolu dışında Pers, Mısır, Mezopotamya, İskit, Hun ve Göktürklerde görmek mümkündür. Anadolu da Neolitik dönemde Çatalhöyük te duvar resimleri üzerinde betimlenen çeşitli hayvan tasvirlerini, Geç Neolitik, Kalkolitik, Erken Tunç ve Orta Tunç Çağı nda kabartmalı kaplar üzerinde görmek mümkündür. Anadolu da özellikle Eski Hitit Dönemi ne tarihlendirilen rölyefli kaplar zengin tasvir sahneleri ile dikkat çekmektedir. Eski Hitit Dönemi ne tarihlendirilen ritüel ya da kült amaçlı kullanılmış olabileceği düşünülen vazolar, Bitik, İnandık ve Eskiyapar gibi Hititçe isimleri henüz net olarak bilinmeyen merkezlerden ele geçmiştir. Anadolu da Eski Hitit Dönemi ne tarihlendirilen kabartmalı kaplar üzerinde betimlenen sahneler, kült törenleri, insan alayları, av ve hayvan sahnelerinden oluşmaktadır. Hitit kültürünün dinsel açıdan en önemli özelliklerinden birisi olan kült törenlerinin, Fırtına Tanrısı ile ilişkili olduğu anlaşılmaktadır. Bitik ve İnandıktepe vazolarında betimlenen boğa tasvirlerinin Fırtına Tanrısı ile ilişkili olduğu bilinmekle birlikte, İnandıktepe nin ise Fırtına Tanrısı nın kült şehri olduğu düşünülmektedir. Anadolu dışında hayvan motifli eserlerin özellikle İskit, Hun ve Göktürklere ait bozkır kültürlerinde de ön plana çıktığı görülmektedir. Hitit ve Hitit sonrası toplumlarda olduğu gibi hayvan motiflerinin dinsel inanışlarla ilgili olarak bozkır kültürlerinde de önemli bir yeri olduğu anlaşılmaktadır. Bozkır kültürlerinde çeşitli tasvirli eserler üzerinde yoğun olarak betimlenen hayvan tasvirleri, coğrafi koşullara uygun olarak gelişen dinsel inanışların bir sonucu olarak yorumlanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Hitit, Hayvan Motifleri, Kült, Dinsel, Rölyef. 27 ARKEOLOJİ VE SANAT 149: MAYIS-AĞUSTOS 2015

28 Anadolu coğrafyası, tarihin en erken dönemlerinden itibaren çok farklı kültürlere ve uygarlıklara ev sahipliği yapmıştır. Anadolu da ele geçen farklı dönemlere ait zengin arkeolojik ve filolojik buluntular, toplumların sosyo-kültürel yapısı, dinsel inanışları ve sanat anlayışları hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlamıştır. Anadolu nun sahip olduğu zengin tarihsel ve kültürel birikim, uzun yıllardan beri sürdürülen kazı çalışmaları ile gün yüzüne çıkarılmaktadır. Avrupa ve Anadolu da tarihin en erken dönemlerine tarihlendirilen çeşitli tasvirli eserler üzerinde hayvan tasvirlerine rastlamak mümkündür. Nitekim Avrupa da Prehistorik dönemlere tarihlendirilen duvar resimleri üzerindeki av sahnelerinde sıklıkla boğa, geyik ve yabani at tasvirlerinin işlendiği görülmektedir. Diğer taraftan Anadolu da Prehistorik dönemlere tarihlendirilen Hakkari yakınlarındaki Gevaruk Vadisinde de kayalar üzerinde çizilerek işlenmiş dağ keçisi tasvirleri dikkat çekmektedir. Anadolu da Prehistorik dönemlerden sonraki kültürel ve tarihsel süreç içerisinde de farklı eserler üzerinde hayvan tasvirlerine rastlanmaktadır. Anadolu da Eski Tunç Çağı II Dönemine tarihlendirilen pitoslar üzerinde çizilerek yapılmış olan hayvan tasvirleri arasında keçiler gelmektedir. Nitekim Anadolu dışında M.Ö. III. bin sonu ile II. bin başına tarihlendirilen Kıbrıs ta Girne yakınlarındaki Vonus mezarlığında ele geçen ve dinsel amaçlı olduğu düşünülen kaplar üzerinde de kabartma olarak betimlenmiş boğa, geyik, yılan ve keçi tasvirlerine rastlanmaktadır. Anadolu dışında Mezopotamya ve İran kültürlerinde seramik buluntular üzerinde çeşitli hayvan tasvirlerine rastlamak mümkündür. Mezopotamya da sitilize olarak işlenmiş keçi tasvirlerine Samarra ve El-Ubeyd renkli seramikleri üzerinde ve İran da Tepe Sialk III, Tepe Hisar I ve Bakun renkli seramikleri üzerinde rastlanmaktadır ( Silistreli 1989:369). Prehistorik dönemlerden itibaren Anadolu da görülmeye başlayan hayvan tasvirli eserlerin, daha sonraki tarihsel ve kültürel süreçte yerini sanatsal açıdan daha zengin eserlere bıraktığı görülmektedir. Nitekim Anadolu da Geç Neolitik, Kalkolitik ve Eski Tunç Çağları nda doğaya sadık olarak işlenen kabartmalı vazoların benzerlerinin daha sonraki dönemlerde Kültepe de ortaya çıktığı görülmektedir. Kültepe de Asur Ticaret Kolonileri Çağı olarak tanımlanan dönemde üzerinde kabartma olarak işlenmiş hayvan tasvirlerinin olduğu kaplar ele geçmiştir. Kültepe de Asur Ticaret Kolonileri Çağı na tarihlendirilen hayvan kabartmalı vazoların Eski Hitit ve Hitit Dönemi kabartmalı vazolarının öncüleri olduğu düşünülmektedir. Kültepe de ele geçen vazolardan birisi kabartma boğalarla ve bir diğeri de boğa başları ile betimlenmiştir. Sözkonusu merkezde ele geçen bir banyo kabının üzerinde ise kabartma geyik figürüne ait bir tasvir dikkat çekmektedir. Diğer taraftan Kültepe II. katta ele geçen çift kaplardan birisinin alt kısmının kabartma boğa ve domuz başı şeklinde betimlendiği anlaşılmaktadır. Kültepe de ele geçen kabartma boğa tasvirlerinin Köşkhöyük te ele geçen boğa tasvirleri ile benzer şekilde betimlenmiş olması, üslup ve sanat anlayışının devamlılığını göstermesi açısından önem taşımaktadır (Silistreli 1989:372-373). Köşkhöyük te ele geçen vazolar üzerinde betimlenen kabartma hayvan figürlerinin doğaya sadık bir biçimde işlemiş olduğu görülmektedir. Sözkonusu merkezde ele geçen vazolar üzerinde betimlenen hayvanlar arasında; başta boğa olmak üzere inek, geyik ve dağ keçisi gelmektedir. Köşkhöyük te ele geçen vazolar üzerinde betimlenen boğa figürlerinin başlarının cepheden, gövdelerinin ise profilden işlendiği anlaşılmaktadır (Silistreli 1989:365). Hitit döneminin sanatsal, dinsel ve kültürel açıdan önemli buluntuları arasında yer alan rölyefli kaplar, zengin kap repertuarları, zengin tasvir sahneleri ve kompo-

zisyon şemaları ile dikkat çekmektedir. Hitit tasvir sanatının önemli buluntuları arasında yer alan rölyefli kaplar, Hitit sanatçılarının sanat anlayışlarını göstermesi bakımından önem taşımaktadır. Teknik ve biçim yönünden Eski Hitit Krallık Dönemi nin özgün tiplerini temsil eden rölyefli kaplar, zengin kap repertuarları ile dikkat çekmektedir (Darga 1992:53). Hitit rölyefli kapları üzerindeki bazı sahnelerde müzik ve dans ile ilgili sahnelere de rastlanmaktadır. Hitit kültüründe önemli bir yeri olduğu anlaşılan müzik, şarkı ve dans, çeşitli tanrılar için düzenlenen kült törenlerinde ön plana çıkmaktadır. Ancak, Hitit çivi yazılı belgelerinde kült törenlerinde yapılan danslarla ilgili veriler ele geçmesine rağmen tasvirli sanat eserlerinde dansla ilgili tasvirlerin az olduğu görülmektedir (Yıldırım 2001:1). Hititlerin bazı bayramlarında sembolik dövüşler, yarışlar ve çeşitli gösterilerin yapıldığı bilinmektedir. Hitit bayramlarında performans sergileyenler arasında müzisyenler, dansçılar ve akrobatlar dışında hokkabaz ya da kılıç yutan adamların da varlığı bilinmektedir (Dinçol 1999:4-5). Anadolu nun önemli kült buluntuları arasında yer alan ve üzerinde betimlenen tasvirleri ile dikkat çeken bir diğer merkez ise Hüseyindede Tepesi mevkidir. Sözkonusu merkezde ele geçen iki kabartmalı kült vazosundan biri üzerinde bir boğanın sırtında canbazlık yapan figürler dikkat çekmektedir. Anadolu dışında Girit te ele geçen tasvirli eserler üzerinde akrobat motifi tasvirleri görülmektedir. Diğer taraftan Kuzey Suriye de Alalah ( Tel Açana ) kazılarında M.Ö. 17. yy a tarihlendirilen silindir mühür baskısında ise koşarken betimlenmiş olan bir boğanın sırtında amuda kalkmış durumda iki akrobat tasvir edilmiştir. Hitit İmparatorluk Dönemi Alacahöyük kabartmaları üzerinde betimlenen kült sahnelerinde de kılıç tutarken betimlenen hokkabazlar ve akrobatlar dikkat çekmektedir (Dinçol 1999:5). Hitit rölyefli kapları zengin kompozisyon şeması bakımından da önem arz etmektedir. Hitit tasvir sanatında başyapıt özelliği taşıyan kült vazolarının, Hitit başkenti Hattuşa dan ziyade Hititçe isimleri net olarak bilinmeyen Bitik, İnandık ve Eskiyapar gibi merkezlerde ele geçmiş olması ilginçtir. Bitik Höyük te ele geçen rölyefli kabın kabın boyun ve gövdesi üzerinde çeşitli tasvirler dikkat çekmektedir. Bitik Höyük te ele geçen vazo toprak renginde olup, kabartmalarda krem rengi ve siyah kullanılmıştır. Üç frize ayrılan kap gövdesi üzerinde, geometrik bezekli ağ Res. 1 29

motifli bantlar betimlenmiştir. Bitik vazosu üzerinde betimlenen figürler arasında; kadın ve erkek tasvirleri dikkat çekmektedir. Bitik kült vazosunun en alt frizinde karşı karşıya betimlenmiş olan iki erkek başı ve ellerinde mızrak olduğu düşünülen nesneler görülmektedir (Darga 1992:56) ( Levha 1 ). Bitik vazosunun orta frizinde beş erkek figürünün betimlendiği kült töreni tasviri görülmektedir. Tasvir alanının sol tarafında hediye veya kurban taşırken betimlenen iki erkek tasviri dikkat çekmektedir. Bu erkek figürlerinin içki ya da yiyecek taşıdıkları anlaşılmaktadır. Vazonun en sağında betimlenen erkek figürünün çok telli harp taşıyan bir müzisyen olduğu anlaşılmaktadır. Vazonun dikey kulbu üzerinde ise tapma sahnesi tasvir edilmiştir. Bitik vazosunun en üstünde betimlenen frizde tapınağa ait olduğu düşünülen bir yapı kompleksine ait tasvir dikkat çekmektedir. Yapının kerpiç özelliği açıklı ve koyu bezeli yassı yatay birimlerle betimlenmiştir. Tapınak olduğu düşünülen yapının altında alçak bir iskemlede otururken betimlenmiş bir erkek ve bir kadına ait tasvir dikkat çekmektedir. Bitik vazosunda betimlenen kadının iskemlesinin arkalıksız ve kübik formda olduğu anlaşılmaktadır. Uzun elbiseli olarak betimlenen erkek tasvirinin sol elinde bir içki kupası tasviri görülmektedir. Erkek figürü sağ eli ile ise uzun örtülü olarak betimlenmiş olan kadının yüzünü açarken tasvir edilmiştir. Bitik vazosu üzerinde betimlenen bu sahne Hieros Gamos/ Kutsal Evlenme sahnesi olarak yorumlanmıştır (Darga 1992:56). Eski Hitit Dönemi kült anforaları içinde önemli bir yer teşkil eden diğer bir önemli buluntu ise Çankırı yakınlarındaki İnandıktepe de ele geçmiştir (Levha 2 ). Şehrin tapınağına ait bir odada ele geçen rölyefli kült anforası dört dikey kupludur. Yüzeyi toprak kırmızı renkte ve açkılı olan kabın yuvarlatılmış alt kısmından itibaren dört friz dikkat çekmektedir. İnandıktepe vazosu üzerinde kırmızı zemin üzerinde betimlenen figürlerin kabartma olarak işlendiği anlaşılmaktadır. Vazo üzerinde frizleri ayıran yatay bantlar, Bitik vazosunda olduğu gibi soluk siyah boya ile betimlenmiştir. İnandık vazosunda öyküsel biçimde Hieros Gamos-Kutsal Evlenme törenine ait birtakım ritüel sahnelerin betimlendiği görülmektedir. Vazonun en üstündeki frizde evlenen çift çevresi, rahipler, rahibeler ve müzisyenlere ait tasvirler dikkat çekmektedir. Vazo üzerinde betimlenen müzisyenlerin taşıdığı müzik aletleri arasında; küçük ve büyük harpler gelmektedir (Darga 1992:62). Res. 2 30

İnandık vazosu üzerinde betimlenen sunaklar, Eski Hitit dönemi mühürleri üzerinde de karşımıza çıkmaktadır. Bir kült bayramının betimlendiği vazo üzerindeki kurban törenine ait sahnede sızı kurban akıtılmakta ve boğa kesilmektedir. Bitik vazosunda olduğu gibi İnandık vazosunun boyun üzerindeki frizinde küçük bir tapınağa ait tasvir dikkat çekmektedir. Vazonun krem renkli düz damı üzerinde üç şahısa ait tasvir dikkat çekmektedir. Eski Hitit dönemine tarihlendirilen diğer rölyefli kaplar, Bitik, İnandık dışında Alişar, Alacahöyük ve Karahöyük ten ele geçmiştir. Eskiyapar da ve Boğazköy kazılarında ele geçen rölyefli vazolar Hitit dönemi sanatsal eserlerinin en güzel örneklerini teşkil etmektedir (Darga 1992:62). Bitik ve İnandıktepe de ele geçen vazoların çoğunda Fırtına Tanrısı nın kutsal hayvanı olan boğanın ayakta dururken ya da yatmış durumda betimlendiği anlaşılmaktadır. Eskiyapar da ele geçen kabartmalı vazo parçaları ritüellerde kullanıldıkları düşünülen çıplak kadın heykelcikleri ile, kabartmalarla, boğa başları ile süslü kapların yanında keşfedilmesi bakımından önem taşımaktadır. Eskiyapar da ele geçen kabartmalı seramik parçalarının altı ayrı vazoya ait olduğu anlaşılmaktadır. Sözkonusu merkezde ele geçen vazoya ait kabartmalı seramik parçalarının hamurlarında ince kum tanelerine rastlanmıştır. Vazolardan üçü kırmızı astarlı ve parlak perdahlıdır. Seramik hamurlarının renkleri boz olmakla birlikte iç kısımlarda yer yer çark izleri dikkat çekmektedir. Eskiyapar vazosunda betimlenen figürlerin yüzleri ve elleri kırmızı astarlıdır. Eskiyapar vazosunda betimlenen figürlerin üslup bakımından Bitik-İnandıktepe tipi vazolara benzediği anlaşılmaktadır (Özgüç 1988:51). Eskiyapar kült kabının dışarı taşkın olan geniş ağız kenarı üzerindeki açıklıktan sıvı doldurulduğu anlaşılmaktadır. Kabın omzu üzerinde doğal olarak işlenmiş dört boğa kabartması ve arkasında da dört dikey kulp görülmektedir. Kap üzerinde betimlenen boğa rölyeflerinin arasındaki boş alan noktalardan oluşan rozetlerle bezenmiştir (Darga 1992:63). Eskiyapar kült kabı üzerinde betimlenen nokta bezekler boğaların başlarında, kuyruklarında ve çömeldikleri kabartma şeridin üzerinde betimlenmiştir. Eskiyapar kült kabında kulpların arasındaki karın üzerinde signe royal işareti betimlenmiştir. Bitik ve İnandık kapları üzerinde işlenen konuların daha çok dinsel-mitolojik içerikli olduğu anlaşılmaktadır. Hitit sanatı içinde önemli bir yer teşkil eden rölyefli kaplar arasında yer alan Eskiyapar vazosunda boğaların vücutlarının kabartma olarak başlarının ise plastik olarak betimlendiği anlaşılmaktadır. Anadolu tasvir sanatında plastik figürlerle bezeli kaplar, Kaniş Karum II döneminden itibaren bilinmektedir. Hitit rölyefli kaplarında betimlenen çeşitli sahnelerin Eski Hitit Krallık Dönemi saray yapılarının iç duvar bezemelerinde de betimlenmiş olabileceği düşünülmektedir. Mezopotamya da görkemli bezemeleri ile bilinen Mari ve Alalah sarayları Hititler tarafından da bilinmektedir. Nitekim, Büyükkale kazılarında G yapısı çevresinde ve Yukarı Şehir tapınak kazılarında ele geçen ve Büyük Hitit Krallık Dönemi ne tarihlendirilen boyalı fresk kalıntıları bu görüşü desteklemesi açısından önem taşımaktadır (Darga 1992:67). Anadolu tasvir sanatında Hitit döneminde İnandıktepe ve Boğazköy de ele geçen kabartmalı vazolar dışında Çorum da Sungurlu İlçesine bağlı Yörüklü/Hüseyindede Tepesi nde kabartmalı vazosunda da müzik eşliğinde dans eden çeşitli figürlerden oluşan tasvirler dikkat çekmektedir. Hüseyindede Tepesi nde ele geçen kabartmalı vazo üzerinde tek frizli alanda boğa dansı ve folklorik dans hareketleri sunan kadın dansçı tasvirleri görülmektedir. Hüseyindede Tepesi nde ele geçen diğer bir kabartmalı vazonun en üst frizinin ağız kenarında boğa başları ve gövde üzerinde 31

ise dört kabartma tasvir alanından oluşan friz dikkat çekmektedir (Yıldırım 2001:2-3). Anadolu da Neolitik Dönem in önemli yerleşimlerinden biri olan Çatalhöyük te ele geçen duvar resimleri erken dönem dinsel uygulamalarında dansın önemli bir etkinlik olduğunu göstermesi açısından önem taşımaktadır. Nitekim, Çatalhöyük te ele geçen duvar resimlerinde bir geyik veya boğa etrafında betimlenmiş koşan figürlerin avcılıkla ilgili bir işlevi olduğu düşünülmektedir. Anadolu da Hitit tasvir sanatında betimlenen av dansı sahnelerinin kökeni S. De Martino tarafından Çatalhöyük e bağlanmaktadır (Yıldırm 2001:5). Anadolu dışında Girit te ele geçen tasvirli eserler üzerinde akrobat motifi tasvirleri görülmektedir. Diğer taraftan Kuzey Suriye de Alalah (Tel Açana ) kazılarında M.Ö. 17. yy a tarihlendirilen silindir mühür baskısında ise koşarken betimlenmiş olan bir boğanın sırtında amuda kalkmış durumda iki akrobat tasvir edilmiştir. Hitit İmparatorluk Dönemi Alacahöyük kabartmaları üzerinde betimlenen kült sahnelerinde de kılıç tutarken betimlenen hokkabazlar ve akrobatlar dikkat çekmektedir (Dinçol,1999:5). Anadolu da M.Ö. III. binde zoomorf din anlayışının hakim olduğu anlaşılmaktadır. Bu dinsel anlayış içerisinde insanların hayvan biçimli tanrılara taptığı görülmektedir. Alacahöyük kral mezarlarında ele geçen eserler arasında geyik ve boğa tasvirlerinin önemli bir yer teşkil ettiği görülmektedir. Anadolu dinsel inanışı içerisinde önemli bir yeri olan boğa aynı zamanda çeşitli tasvirli eserler üzerinde tanrının kutsal hayvanı olarak yerini almıştır. Anadolu ya M.Ö. II. Binin ilk yarısından itibaren Mezopotamya aracılığı ile giren silindir mühür ve silindir mühür bakılarında betimlenen boğa tasvirlerinin Fırtına Tanrısı ile ilişkili olduğu anlaşılmaktadır (Erkanal 1993:138). Hitit Çağına tarihlendirilen geyik ve boğa ritonu dinsel törenlerde tanrılara içki sunumu yapılan kaplar olarak değerlendirilmektedir. Norbert Schimmel Koleksiyonunda yer alan gümüşten geyik ritonu üzerindeki kabartmalarda geyik üzerinde dururken betimlenmiş olan Kırların Koruyucu Tanrısı D LAMMA tasviri görülmektedir (Alp 2002:10). Norbert Schimmel Koleksiyonunda yer alan ve M.Ö. 14. yy a tarihlendirilen gümüş geyik ritonunun ağız kenarındaki frizde sunu sahnesine ait bir tasvir dikkat çekmektedir. Kral olduğu düşünülen bir figürün önünde sunak tasviri görülmektedir. Kral capraz ayaklı bir tabureye oturmus, bir elinde sunu kabı diğer elinde ise bir kus tutarken betimlenmiştir. Sunağın diğer tarafında geyik üzerinde kısa giysili, bir elinde ucu kıvrık asa, diğerinde bir kus tutan figürün karşısında ise üç figüre ait tasvir görülmektedir. Bu üç figürden en önde olan ve geyiğe doğru yönelmiş Res. 4 Res. 3 32

olarak betimlenmiş olan figürün libasyon yaparken tasvir edildiği anlaşılmaktadır. Diğer figürlerden biri ekmek taşırken diğeri ise içinde kutsal sıvı bulunan kabı sunağa doğru uzatırken tasvir edilmiştir (Alp 2002:10). Anadolu tasvir sanatında geyik üzerinde betimlenen Kırların Koruyucu tanrısı tasvirlerine Çorum Yeniköy de bulunan bir kabartmada da rastlanmaktadır. Plaka üzerinde betimlenen kabartmada Kırların Koruyucu Tanrısı D LAMMA geyik ritonu üzerindeki tasvirde olduğu gibi bir elinde ucu kıvrık asa diğer elinde ise kuş tutarken tasvir edilmiştir. Anadolu kültürünün önemli simgelerinden birisi olan boğa ve boğa kültü ile ilgili sahnelere Alacahöyük te ele geçen bir ortostat üzerindeki kabartmada rastlanmaktadır. Kabartma üzerinde Hitit kralı ve kraliçesinin boğanın huzurunda tapma sahnesi görülmektedir. Hitit kralının boğanın önünde sol elini dua jestinde kaldırmış olarak betimlendiği anlaşılmaktadır. Hitit ritüellerinde boğanın tanrılara kurban edildiği de bilinmektedir. Diğer taraftan İnandık kült vazosu üzerinde üstten üçüncü sıradaki sahnede boğa altarı önünde boğa kurbanı sahnesine ait tasvir dikkat çekmektedir (Alp 2002:13). Eskiyapar da ele geçen kabartmalı bir vazo üzerinde de geyik üzerinde duran Koruyucu Hitit Tanrısı tasviri görülmektedir. Anadolu tasvir sanatında Kırların Koruyucu Tanrısının en eski tasvirlerine Kaniş Karum II. kata ait yerli üslupta işlenmiş olan silindir mühür baskılarında rastlanmaktadır (Özgüç 1988:53). Hitit Dönemi nin önemli merkezlerinden Alacahöyük ün yakınlarında Selimli de bulunmuş olan kabartmalı dört kap parçası üzerinde geyik avı sahnesi dikkat çekmektedir ( Levha 3 ). Selimli, Boğazköy ( Levha 4 ), Yazılıkaya, Alişar, Alaca Höyük, Bitik, Karahöyük, Kabaklı, Kültepe, Karahöyük ve İnandıktepe gibi Hitit dönemi eserleri içeren önemli merkezlerden birisidir. Hitit dönemine tarihlendirilen ve günümüze kadar ele geçen kabartmalı vazoların ortak özelliği, kapların parçalarına ait olmalarından ileri gelmektedir. Hitit Dönemi ne tarihlendirilen kabartmalı kaplar üzerinde genellikle kült törenleri, insan alayları, hayvan, av ve kültle ilgili sahnelerin betimlenmiş olduğu görülmektedir (Muscarella 1974:132). Anadolu da M.Ö. II. Bin boyunca hayvan biçimli içki kaplarının kullanıldığı bilinmektedir. Özellikle Orta Anadolu da yaygın olarak kullanıldığı anlaşılan içki kaplarında betimlenen hayvanlar arasında; kedi, boğa, kartal, aslan, tavşan ve domuz tasvirlerine rastlanmaktadır. Orta Anadolu nun karakteristik hayvan biçimli kapları arasında boğa başı biçiminde olanların geniş yer tuttuğu anlaşılmaktadır. Hitit heykel tasviri metinlerine göre kıymetli madenlerden yapılan ve üç gruba ayrılan hayvan biçimli içki kaplarının dinsel törenlerde kullanıldığı bilinmektedir. Hitit dinsel törenlerinde kullanılan içki kapları dışında nispeten daha basit olan boğa başı biçimindeki bardaklar, halkın gündelik hayatında kendi evlerinde Fırtına Tanrısı için sakladıkları ya da kullandıkları bir sembol olarak düşünülmektedir (Özgüç 1982:38). Anadolu da M.Ö. II. Binde Hititlerin önemli yerleşmelerinden birisi olarak bilinen Tokat yakınlarındaki Maşathöyük, Boğazköy ün kuzeydoğusunda yeralmaktadır. Maşathöyük te pişmiş topraktan yapılmış hayvan biçimli içki kapları az miktarda ele geçmiştir. Maşathöyük ün II. katında ele geçen kulpsuz bardak boğa başı şeklindedir. Maşathöyük te ele geçen kulpsuz bardak kırmızımsı kahverengi astarlı ve parlak perdahlıdır. Kap üzerinde betimlenen boğanın göz bebeklerinin yuvarlak tasvir edildiği anlaşılmaktadır. Boğa tasvirinin alnında dışta kabartma olarak betimlenmiş iç içe iki üçgen ve içte ise çizilerek işlenmiş iç içe üçgen tasvirleri görülmektedir. Boğanın ağzının ve çenesinin altının derin bir yivle betimlendiği görülmektedir (Özgüç 1982:38). 33

Maşathöyük te saray sahiplerinin masa takımlarına ait olduğu düşünülen ya da mabette tanrılarına içki sundukları kutsal hayvanların bibrularına ait olduğu tahmin edilen boğa protomlarına ait parçalar ele geçmiştir. Maşathöyük te ele geçen boğa protomuna ait parça gri astarlı ve perdahlı olup, boğanın ön bacaklarının çenesinin altında betimlendiği görülmektedir. Boğa protomunun gövdesinin bazı bölümlerinin derin üçgenlerle süslü olduğu anlaşılmaktadır. Maşathöyük te sarayın arşivine ait tabletlerde saraydaki kıymetli eşyalar dışında 13 gümüş bibru nun varlığından da bahsedilmektedir. Maşathöyük te II. yapı katındaki sunaklı binanın batısında aslan biçimli bir içki kabının baş ve boyun kısmına ait parçalar ele geçmiştir. Kırmızı astarlı ve parlak perdahlı olan aslan biçimli kabın kulaklarının dik olarak betimlendiği görülmektedir. Aslanın kaşlarının derin yivler halinde betimlendiği, gözlerinin badem şeklinde ve alnının ise küçük olarak tasvir edildiği anlaşılmaktadır. Maşathöyük te M.Ö. 13.yy a ait olduğu düşünülen diğer hayvan başı biçimli içki kabı ise Doğu terasının II. yapı katında ele geçmiştir. Açık kahverengi astarlı ve perdahlı olan kabın üzerinde birbirine birleştirilmiş iki hayvanın başına ait tasvir dikkat çekmektedir (Özgüç 1982:39). Eski Hitit Dönemi nden sonraki kültürel süreçte, Hitit tasvir sanatı ile ilgili birtakım özelliklerin Geç Hitit Beylikleri Dönemi nde de devam ettiği anlaşılmaktadır. Sözkonusu dönemde ortostatlar üzerindeki kabartmalarda Eski Hitit Dönemi rölyefli kaplarında betimlenen müzik eşliğinde ziyafet sahnelerinin, dinsel içerikli törenlerin tasvir edildiği sahnelerin ve gündelik hayatla ilgili çeşitli törenleri yansıtan sahnelerin betimlendiği anlaşılmaktadır (Dinçol 1989:7). Hitit tasvir sanatı içerisinde önemli ve geniş bir yer tutan rölyefli kaplar üzerinde betimlenen çeşitli hayvan tasvirlerinin, genellikle kült ve dinsel içerikli sahnelerde betimlenmiş olması, Neolitik dönemlerden itibaren başlayan kültürel sürekliliğe ışık tutmaktadır. Nitekim, sözkonusu kapların Hitit merkezleri dışında kalan alanlarda ele geçmesi sözkonusu yerleşimlerin dinsel ve kutsal fonksiyonlarını akla getirmektedir. Hitit dinsel yaşamında önemli yer tutan ve çeşitli tanrı/tanrıçalarla ilişkili olarak betimlenen hayvan tasvirleri, dinsel ve mitolojik özellikleri ile dikkat çekmektedir. Hitit rölyefli kapları üzerinde özellikle Hitit toplumlarının sosyo-kültürel ve dinsel yapısını ortaya koyan, müzik eşliğinde kutsal evlilik töreni sahneleri, ziyafet sahneleri, kült sahneleri, dinsel ya da kutsal bayram törenlerine ait sahneler, sözkonusu kapların önemini ve seçkinliğini ortaya koyması bakımından dikkate değer bir özellik taşımaktadır. 34 KAYNAKÇA Alp, S.1999. Hititlerde Şarkı, Müzik ve Dans, Hitit Çağı nda Anadolu da Üzüm ve Şarap, Kavaklıdere Kültür Yayınları, Ankara. Alp, S. 2002. Hitit Güneşi, Tübitak Popüler Bilim Kitapları, Ankara. Darga, M. 1992. Hitit Sanatı, Akbank Kültür ve Sanat Kitapları, İstanbul. Özgüç, T. 1957. The Bitik Vase, Anatolia II:57-78. Özgüç, T. 1982. Maşathöyük II, Boğazköy ün Kuzeydoğusunda Bir Hitit Merkezi, A Hittite Center Northeast Of Boğazköy, Türk Tarih Kurumu Yayınları. Özgüç, T. 1988. İnandıktepe, Eski Hitit Çağı nda Önemli Bir Kült Merkezi, An Important Cult Center In The Old Hittite Period, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara. Silistreli, U.1989. Köşkhöyük te Bulunan Kabartma İnsan Ve Hayvan Figürleriyle Bezeli Vazolar, Belleten:LIII:206:361-374. Yıldırım, T. 2001. Hüseyindede Kabartmalı Vazosunda Betimlenen Dans Eden Bir Hititli, Ankara Üniversitesi Dil Ve Tarih Coğrafya Fakültesi Dergisi: 41:1-2:1-7.