Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve H ac ı. Araştırma Merkezi. Araşt!rma Dergisi. Research Quarterly

Benzer belgeler
ARNAVUTLUK DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MÜDÜRÜ PROF. DR. SHABAN SİNANİ İLE MÜLÂKAT

MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri,

Gezi, 4 gece konaklama 5 gündüz şeklinde olacak. Gidiş: Havayolu ile İstanbul - Bosna, Dönüş; Üsküp - İstanbul olacak. 5 Ülke 12 vilayet gezilecek.

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

İŞTİP GOTSE DELÇEV ÜNİVERSİTESİ FİLOLOJİ FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜNÜN TARİHÇESİ. 1. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünün Kuruluşu

TÜRK KÜLTÜRÜ VE HACI BEKTAŞ VELİ ARAŞTIRMA MERKEZİNİN 2003 YILI FAALİYETLERİ

(TÜRKÇE-İNGİLİZCE) Gazi Üniversitesi, Hacı Bektaş Araştırma Merkezi ( )

ÖZGEÇMİŞ. Yrd. Doç. Dr. Hacı YILMAZ

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa.

Arnavutça (DİL-2) Boşnakça (DİL-2)

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ...

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

[TÜRK KÜLTÜRÜ VE HACI BEKTAŞ VELİ ARAŞTIRMA MERKEZİ] [GAZİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜK KAMPÜSÜ ESKİ MİSAFİRHANE TEKNİKOKULLAR-ANKARA]

Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Avrupa da Yerelleşen İslam

KARAMAN ERMENEK BALKUSAN KÖYÜ

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda.

NEVŞEHİR MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ. Nevşehir de Göçmen Eğitimi Uygulamaları ve Sorunları

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

ANTAKYA SAMANDAĞ GEZİSİ I 25 HAZİRAN 2012 MUSA DAĞI SİMON DAĞI

EDEBİYAT. Edebiyat okumak bakmak ve görmek arasındaki hassas çizgiyi anlamayı sağlayan bir yolculuğa çıkmaktır. (By Oleg Shuplyak)

Vizesiz gidilebilecek 10 popüler ülke

İBRAHİM ŞİNASİ

Yaz l Bas n n Gelece i

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

TÜRK TURİSTİN İLGİSİNİ ÇEKEN OSMANLI MİRASINA SAHİBİZ

Ekim Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz? Nerelerde çalıştınız bugüne kadar?

TARİH BÖLÜMÜ ÖĞRETİM YILI DERS PROGRAMI

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

TÜRK TURİSTİN İLGİSİNİ ÇEKEN OSMANLI MİRASINA SAHİBİZ

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

2015/2016 yabancidiller.ksu.edu.tr. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu

Dinlerin Buluşma Noktası. Antakya

BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM

KONTES ADA LOVELACE: İLK KADIN BİLGİSAYARCI

Uluslararası Sempozyum Duyurusu KADIN ESERLERİ KÜTÜPHANESİ VE BİLGİ MERKEZİ VAKFI VE YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TARİH BÖLÜMÜ

Dil Öğrenme ve yazım dili öğrenme

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

ÖĞRETİM YILI DERS İNTİBAKLARI. I.YY ARY 105 Tarih Araştırma Yöntemleri 2+0 4,5 Z I.YY ARY 105 Tarih Araştırma Yöntemleri MS

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ. Staj Bilgilendirme Toplantısı

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

DEĞERLER EĞİTİMİ FARKLILIKLARA SAYGI

Doç. Dr. Ahmet Özcan Çerkeş-ÇANKIRI da doğdu. İlkokulu Elazığ, ortaokulu Kars, lise öğrenimini Antakya da tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve

Arnavutluk devletinin Milli Arşivindeki Osmanlı el yazması belgeler, Arnavutluk ve Türkiye nin tarihine şahitlik yapan önemli belgelerdir.

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI GÜZ YARIYILI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖRGÜN ÖĞRETİM ARA SINAV PROGRAMI (SEÇMELİ)

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

Ece Ayhan. Kardeşim Akif. Akif Kurtuluş'a Mektuplar. Hazırlayan Eren Barış. "dipnot

11. HAFTA 2.ARAŞTIRMA İNCELEME YAZILARI

TÜRKİYE DE AVRUPA- ŞÜPHECİLİĞİ KARŞILAŞTIRMALI BULGULAR

KADIN-ERKEK, OKUR-YAZAR, ZENGİN-FAKİR SINIFLANDIRMASI

3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (8 Eylül Ekim 2014 )

Orhan benim için şarkı yazardı

Đsmail Hilmi Adıgüzel

Aslında bugün İbrahim in Mihrac Ural ın kıçındaki ihanet kılıçları yazısının ikinci bölümü sitede yer alacaktı, ama ne yapayım!

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO Κρατύλος

3. Hangi ülkenin vatandaşlığını taşıyorsunuz? Alman vatandaşlığı: evet Başka bir ülkenin vatandaşlığını taşıyorum:...

Dünya üzümden sadece şarap yaparken, biz ise üzümden sadece şarap değil, başka neler yapacağımızı göstermeye devam edeceğiz.

3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ. (11 Mayıs -19 Haziran 2015 )

Başkan Kocadon basına yemek verdi; tarafsızlığınızdan taviz vermeyin

TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK ARAŞTIRMA KURUMU BİLİM İNSANI DESTEKLEME DAİRE BAŞKANLIĞI HİZMET STANDARTLARI

İŞARET DİLİNİN GELİŞİMİ KURUMLARARASI İŞBİRLİĞİNE BAĞLIDIR - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Sakıp Sabancı Müzesi Sakıp Sabancı Cad. No:42 Emirgan İstanbul

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Sultan Abdulhamit in hayali gerçek oldu BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU B İ L G İ. NOTU BALKANLAR 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

Eğitimde Bilişim Teknolojilerinin Yeri Ve Önemi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Bilimsel Araştırma Yöntemleri. Doç. Dr. Recep KARA

Leonardo'nun Çizimleri Ne Kadar Gerçekçi?

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

İngilizce: 63 (YDS) ÖZGEÇMİŞ. Yrd. Doç. Dr. Hacı YILMAZ

Yapılan araştırmalar ve kazılardan anladığımız kadarıyla kütüphanelerin geçmişi M Ö 2400 e kadar uzanıyor.

UNESCO GENEL KONFERANSLARI TARAFINDAN İLAN EDİLEN ANMA VE KUTLAMA YILDÖNÜMLERİ

Tarih:. Yer:. Katılımcı numarası:... Sosyolinguistik Görüşme 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum tarihiniz:.. Yaşınız:.. Milliyetiniz:.

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ. Staj Bilgilendirme Toplantısı

Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği

Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri

Sık Sorulan Sorular. TANDEM KÜLTÜR YÖNETİCİLERİ DEĞİŞİMİ Türkiye Avrupa Birliği (AB) Soru listesi:

ÖZEL OKAN İLKOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

Sırplar ve Karadağlılar. Ders birimi % Ders birimi % Balkan yarımadası 2+1 4, , , , ,55

Üç Soru Üç Cevap - Tunç Fındık'la Yeni Kitabı Üzerine

Sosyolinguistik Görüşme. 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum Tarihiniz:.. Yaşınız:. Milliyetiniz:.

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İlahiyat Atatürk Üniversitesi 1979 Y. Lisans Tarih Atatürk Üniversitesi 1981 Doktora Tarih Atatürk Üniversitesi 1985

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Senenin Son Yenilikleri

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV.

15 günlük kısa dönem Avrupa gönüllü hizmeti projemi bitirdikten sonra Türkiye ye döndüm ve sizinle oradaki anılarımı bir raporda paylaşmak istedim.

Mutluluk nedir? Kenan Kolday

Transkript:

Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve H ac ı B ektaş Veli Araştırma Merkezi Araşt!rma Dergisi Research Quarterly

ARNAVUTLUK DEVLET ARSİVLERİ GEN EL MÜDÜRÜ PROF. DR. SHABAN S İNAN I lle MÜLAKAT Anila POLAT '1"arih Sayesinde Birleşenleri, Arşivler Sayesinde Daha Da Yakınlaştırmalı" ÖZET Arnavutluk Devlet Afşivi Genel Müdürü Shaban Sinani ile yapılan bu mülakatta son yıllarda yaptığı çalışmalar ve gerçekleştirdiği uluslararası projelerle ön plana çıkan Genel Müdürlüğün elinde bulunan Arnavutluk arşi.vlerinin dünya arşiv çalışmaları açısından önemi hakkında bilgiler bulunmaktadır. Ayrıca Sayın Sinani'nin elinde bulunan arşiv belgelerinin Osmanlı tari~i açısından önemi konusundaki düşünceleri de yer almaktadır. Öte yandan mülakatta yine söz konusu arşivlerde yer alan belgelerin dünya Bektaşiliği açısından önemi ve bu konuda merkezimizle girilen işbirliği hakkında bilgiler de yer almaktadır. İki ülke devlet arşivleri ile ilgili kurumların işbirliği ile ilgili bilgi almaktadır. ABSTRACT This inteniew which has been done with the General Director of Albanian Archieves, Prof. Dr. Shaban Siinani, involves the information about the Albanian Archieves which belong to General Directing and which gains importance witlı tlıe sudies and international projects that they had completed fort he /ast years. Also, his ideas about the importance of archieves that he has had fort he Ottoman History take place in this interview. Moreover, The information about the importance of archieves fart he World of Bektashian and the information about the collaboration with our center take p/ace here. in addition ta this, The information about the col/aboration of two countries for the archieves take place here. Anahtar Kelimeler: Arnavutluk Devlet Arşivleri, Shaban Sinani, Osmanlı Devleti. Key Words: Albanian Archieves, Shaban Sinani,Otoman Empire. Hacı Bektas Veli/ 2005-33 - - --- --- --------------- 187

Anila Polat--------------- ------ - ---- Soru: Arnavutluk Devlet Arşivlerinin dünya arşiv çalışmalanndaki yeri ve önemi nedir? Cevap: Mesleki' terimlerde arşiv kelimesinin iki anlamı var. Birinci anlam; belge zenginliği, diğer anlam ise belgeleri saklayan kurum. Bu yüzden de cevabımda her iki anlam hakkında konuşmak istiyorum. Arnavutluk Arşivleri bünyesinde inanılmaz sayıda orijinal belge bulunmaktadır ve bu belgelerin tarihi 6. yy.a kadar dayanmaktadır. Bir asır öncesine' kadar Arnavutluk'ta daha da eski orijinal belgeler bulunuyordu. Belçikalı bir araştırmacı olan Pierre BATIFFOL, 1868 yılında Berat'ta 4. yy.a ait bir belge buldu. Onun söylediğine göre; bu şehirde kaldığı sürece Gjirokastra şehrinde, biri 4. yy.a diğeri ise 1. yy.a ait olan çok eski iki belge bulunduğuna dair bilgi almıştı. Antik çağ tarihinin babası olarak bilinen Origjen de Gjirokastra'daki bu el yazmasından bahsetmektedir. 1904 yılına kadar bu belge, Arnavutların elinde idi. Maalesef en eski el yazmalarından bazıları yok olmuştur, bazıları da Arnavutluk'ta bulunmamaktadır. Ama, elimizde 6. yy.dan kalan ve tüm dünya için önemli olan belgeler var. Arnavutluk'ta bulunan en eski belgelerin Hristiyan dini ile ilgili bilgi içerdiğini söylemeyi enteresan buluyorum. Bu el yazmaları kiliselere ve manastırlara ait idi. Arnavutluk, Osmanlı yönetimi altında iken, yani Balkanların diğer halkları ve Anadolu halklarıyla aynı çatı altında yaşadığı beş asır boyunca bu belgelere hiç kimse zarar vermedi. Bu İmparatorluğun başka bir resmi dini olduğu halde yetkililer diğer din ve kültüre ait olan kütüphanelere zarar vermedi. Daha sonra gelen ateist ve komünist yönetim, dini faaliyetleri ve herhangi bir dine inanmayı kanunlarla yasaklamasına rağmen bu belgeleri ve diğer dillere ait olan başka el yazmalarını yok etmedi. Bazen medya tarafından yazılan haberlere bakmayın. Arnavutluk'ta el yazması belgeler ve kitaplar hiçbir zaman yakılmadı. Yaklaşık 15 yıl boyunca devam eden bu eski zenginlik, Balkanlarda ve geniş bir bölgede Arnavutluk Devlet Arşivleri'nin en önemli arşivlerden biri olmasını sağlıyor. Bizim bulunduğumuz bölgede bu kadar eski zamanlara ait orijinal belge ve el yazması saklanan başka arşiv bulunmamaktadır. Bu da Arnavut dünyasında belga saklama kültürünün var olduğunu gösteriyor; buna rağmen Batı medyasında tam tersini yazıyorlar. Saklama, kültür ve uygarlığın göstergesidir. Değerler için uygun ortamlar oluştuğunda belgeler saklanabiliyor. Arnavutluk'ta bu uygun ortam her zaman vardı ve bu ortam daima korundu. Bu ülkenin tarihi kaderinde binlerce yıl boyunca değişik imparatorlukların parçası olmak yazılmıştır ama; her zaman bu yerin kendi eliti var olmuştur. Bu elit tabaka devamlı, hiç ara vermeden yazılı izler bıraktı. Arnavutluk imajında yazının tarihi parlak bir sayfa bıraktı. Arnavutluk arşivlerinde E~ki Yunanca, Latince, Osmanlıca, Farsça, Arapça, İtalyanca 188- ------------ - ------ Hacı Bektaş Veli/ 2005-33

----------- --- -- ArnavuC/uk Uevlet Arşivleri Genel Müdürü... ve Fransızca yazılan belgeler bulunmaktadır. Sayı bakımından oryantal dillerindeki belgeler, Arnavutça belgelerden sonra ikinci sırada geliyor. Arnavutluk Arşivlerinde saklanan bu zengin arşiv gösteriyor ki Arnavut kültürü hoşgörülü bir kültürdür. Diğer kültürlere ait değerleri kabul etmesine rağmen kendi etnik özelliklerini korumayı başarmış ama hiçbir zaman izole edilmiş bir kültür haline ge l memiştir. Osmanlı ve Türk uygarlığından gelen birçok kültürel değer bizim yazılı ve sözlü kültürümüzde hala saklanmaktad ı r. Arşiv kelimesinin ikinci anlamına gelince başka bir gerçekle karşılıyoruz. Arnavutluk Devlet Arşivi, 'kurum olarak 1949 yılında kuruldu. Yani, bu kurum genç sayılır. Arşivlerin zenginliği geçmişe dayanarak toplanmıştır. Arnavutluk arşivleri şeklen yönetimsel arşivler değildir; miras arşivleridir. Evet, Arnavutluk arşivleri bir t kurum olarak 55 sene önce kuruldu ama bu; Arnavutluk'ta arşiv tarihinin 55 sene önce başladığı anlamına gelmiyor. Orta Çağ'dan beri, yani 14. yy.dan beri Arnavutluk'un önemli ailelerinin kendilerine ait mühürleri, logoları, bayrakları, yazışmaları, bürola rı, sekreterleri ve posta hizmetleri vardı. Arnavutluk Devlet Arşivlerinde Arnavut şehirlerinin sicil defterleri saklanmaktadır. Sadece Berat Şeriye Sicil Defteri, 211 ciltten oluşmaktadır ve dört asırdan daha uzun bir zamanın bütün devlet işlevleri kaydedilmiştir. Bu sicil defterinin Arnavutluk'un en kapsamlı sicil defterleri olduğunu düşünülüyordu ama; uzmanlar İşkodra Sicil Defterlerinin sayı ve zaman dilimi açısından çok daha büyük olduğunu düşünüyorlar. Sicil defterlerinde Osmanlı Devleti'nin bütün işlemleri ve yazışmaları kopyalanılıyordu. Bu defterlerde tespit edilen ferman sayısı 60ci'den fazladır. Bunların yanı sıra büyük sayıda; Berat, Buyullurdi, Hücet, Hatt-i Humayyun, resmi emirler, kararlar ve resmi ilanlar bulunmaktadır. Soru: Kurumurıuz başarılı arşiv çalışmalarıyla bütün Balkanlarda dikkat ve ilgi çekmektedir. Son üç yıl içerisinde hangi çalışmaları yaptmız ve ileriye yönelik ne gibi çaltşmalar plan!tyorsunuz? Cevap: Düşünceleriniz için teşekkür ederim. Gerçekten de son zamanlarda Arnavutluk Arşivleri, Balkanların ve Avrupa'nın dikkatini çekmeye başladı. Bu da arşivlerimizde saklanan ve sadece Arnavut ha l kı ile sınırl ı kalmayan (insanlığın kültürüyle ilgili olan) belgelerin değerinden kaynaklanıyor. Bu değerler her zaman burada idiler ama; uzun bir süre için Arnavutluk Arşiv l eri kapalı bir şekilde hizmet ediyordu ve hemen hemen hiç kimse hurada bulunan belgelerin neler olduğunu bilmiyordu. Bu senelerde yaptığımız aslında çok basit bir şeydir. Yeni değerler icat etmedik; çünkü arşivler kendi kendilerine belge yaratmazlar, sadece var olanları duyurduk; hatta kabul etmeliyiz ki bu belgelerin çok küçük bir kısmını duyurduk. o Ha cı Bektaş Vefi/ 2005-33 --- - - --- --- - - --- - - -- 189

Anila Polat-------------------------- En eski el yazmalarıyla başladı~ ve onlardan iki tanesi UNESCO'nun Memorie du Monde (Dünyanın Hafızası) programında kaydedildi. Dünyadaki insanların manevi miraslarını koruyan bu proje, bu uluslar arası örgütün en önemli projesidir. Bahsettiğim bu iki el yazmasında belirtildiğine göre: Arnavutluk'tan geçen bütün orduların malları (Fransız büyük Karl'ın ordusu (13. yy), Sırbistan'ın Car Stefan Urosh'un ordusu (yıf 1356), Avusturya - Macaristan ordusu (yıl 1914), Faşist ordu (yıl 1944) Arnavutlar tarafından gasp edilmek isteniliyor. Ama; Osmanlı orduları nın mallarını gasp etmek ya da bu orduları tehlikeye atmak için herhangi bir istek olmamıştır! Bu bilginin de saygıyı hak ettiğini düşünüyorum ve bu düşüncemin açıklaması şudur. Bizim çalışmalarımızın bir amacı da büyük kültürlerin ilgisini uyandırmaktı. Komşu ülkeler-in ve Batılı ülkelerin, özellikle de Arnavutlarla olan irtibatları uzun bir süre boyunca devam eden tarihi etkileyen olayları olan ülkelerin, devlet kuruluşlarının ilgisini çekmeyi başardık. Şu anda yüzden fazla yabancı (İtalyan, Türk, Fransız, Avusturyalı, İngiliz, Amerikalı, Malezyalı, Hırvat ve Japon) araştırmacı kendi ülkelerindeki doktora tezlerini savunabilmek için ya da monografik yayınları için Arnavutluk Devlet Arşivlerinde bulunan belgelerden faydala~ıyor. Bu araştırmacıların bir kısmı Osmanlıca uzmanı ve Türkologlar. Bu insanlar ilk önce Osmanlı İmparatorluğu'nun çok değişik etnik grup, dil, alfabe, din ve kültürlerden of.uşan bir devlet olarak nasıl işlediğini bilmek istiyorlar. Bu araştırmacılar sadece merak ettikleri için Osmanlı tarihi ile ilgilenmiyorlar. Onlar, bugünkü Avrupa Birliği'nin (Çok millet, dil, din ve kültürlerden oluşan bir birliktir.) işleyişini daha kolay ve iyi yapabilmesi için bu tarihi inceliyorlar. Arnavutluk Devlet Arşivlerinin diğer devletlerin arşivleriyle, üniversitelerle, kurun:ılarla, kütüphanelerle, müzelerle, organizasyonlar ve uluslararası projelerle irtibatı var. Arşivdeki belgelerin hizmete sunulmasıyla yurt dışında yaşayan araştırmacıların buraya gelmeleri ve arşivlerden hizmet almaları sağlandı. En belirgin örnek de İtalyan kurumlarının durumudur. Bu kurumlar, çok ünlü bir İtalyan şarkıcının(enrico Caruso) en eski plağının Arnavutluk'ta saklandığını bilmiyorlardı. Onlar, il. Dünya Savaşı'nda Arna ~ütluk'ta görevlendirilen askerlerin sansür edilmiş mektuplarının sayısının üç bine ulaştığını bilmiyorlardı! Arnavutluk arşivlerinde ülkelerinin ünlü mimarlarının, mühendislerinin ve yapımcılarının projelerinin saklandığını bilmiyorlardı. Bu belgelerin varlığını geniş halk kitlelerine anlattıktan sonra hemen hemen bütün (Palermo' dan Milano'ya kadar yayınlayan) İtalyan Üniversiteleri bu belgelerle ilgilenmeye başladı. Türkiye' de bulunan kurumlarla da başarılı bir işbirliği ve çalışma yaptık. Bildiğiniz gibi, Gazi Üniversitesinde eğitim veren Prof. Dr. Alemdar YALÇIN ve Yard. 190----.,..----------------~ Hacı Bektaş \le/i / 2005-33

---------------- Arnavutluk Devlet Arşivleri (jenel Müdürü... Doç. Dr. Gıyasettin AYTAŞ'ın (Onlar aynı zamanda Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacıbektaş Veli Araştırma Merkezinin yöneticileridirler.) mükemmel çalışmaları ve Gazi Üniversitesi rektörünün ilgisi sayesinde, üç dilde (Türkçe, Arnavutça ve İngilizce) hazırlanan bir katalog yayımlamayı başardık. Bu katalog, Arnavutluk Arşivlerinde saklanan ve yayımlamayan çoğu Osmanlıca yaklaşık 500 el yazmasını içermektedir. Bahsettiğim araştırmacıların notlarına göre bu kitaplardan 38'i oryantal kaynaklı bibliyografyalar tarafından tanınmıyor. Dolayısıyla bu görüş,. o. el yazmalarının orijinal eserler olduğu anlamına geliyor. Bu katalogda yer alan en eski eser 1403 yılına'"aittir. Şu anda kataloğun ilk baskısı tükendi ve daha analitik yeni bir baskı yayımlanırsa iyi olacaktır. Bu kataloğun yayımlaması diğer kurumlarda bunlara benzeyen çok sayıda eser olduğunu öğrenmemiz açısından bir vesile oldu. Tiran'daki Milli Kütüphanemizde oryantal dilerde Y.azılan yaklaşık 800 el yazması eser var. Priştina Kütüphanesinde çok daha fazla eser bulunmaktadır. Kosova Arşivinde ise yaklaşık 165 eser var. Elbasanlı bir koleksiyoncunun el yazması bir eseri vardı; yaklaşık bir sene önce bu eseri kamerayla çekmeyi başardım ve İstanbul'da IRCICA'nın tanınmış uzmanlarıyla yaptığım bir görüşmede el yazması belgenin Kur'an-ı Kerim'den öce kullanılan Arapça ile yazılmış olduğunu öğrendim. Eğer bu tespit doğruysa dünyaca değerli bir el yazması eser olduğu anlamına geliyor. Türkiye'nin arşivleri ile başarılı bir işbirliğimiz oldu. Yoğun uğraşlar sonucunda Arnavutluk'taki Sultan Fermanları ve Arnavutlar adlı bir sergi açtık, bu sergi Kosova'da ve ülkenin birkaç şehrinde yenideiı açıldı ve büyük bir ilgiyle karşılandı. Türk Arşivlerinden 1 S. yy.da Osmanlı yetkililerince tutulan bir kadastro ve demografik bir defter ve 1750'ye kadar Arnavutluk için yazılan önemli belgelerin bir defterini aldık. Türkiye Arşivlerinin imkanlarını göz önünde bulundurarak düşünüyorum ki daha fazla şeyler yapabiliriz. iş birliği ile gerçekleşmeyi bekleyen projelerden birkaçı: Doktor İbrahim Temô ve Beraberlik-Gelişme Harekatı (belge değerlendirmesi); Berat Şehrinin Sici/at Defterleri (veri ansiklopedisi) vs. 2005 yılı boyunca özellikle Ocak ayının ikinci yarısından sonra Tiran'daki TİKA yetkilileri tarafından Arnavutluk arşivlerine b~yük bir ilgi gösterilmektedir. Biz şu anda ortak bir proje planlamaktayız ve çok yakında Arnavutluk'taki Sultan Fermanları ve Arnavut/ar adlı bir katalog yayımlayacağız. Bu yayında Arna_vutluk Arşivlerinde bljlunan bütün fermanlara yer verilecektir. Fermanların sayısı yaklaşık 600'dür; 80 orijinal feqnanın fotoğraflarına; Türkçe, İngilizce, Arnavutça çevirilerine eserde yer verilecek. Bu fırsatla bir de Osmanfl Yonetiminde Hoşgörü adlı ulu~lararası bir konferans yapılacak. Kuwetle ümit ediyorum ki bu etkinliklere Gazi Üniversitesi Hacı Bektaş Veli/ 2005-33 -------------------- 191

Anila Polat---------------- ----- ----- ve Türk Kültürü ve Hacıbektaş Veli Araştırma Merkezi de katılacaklar. Fransız kurumlarıyla da karşılıklı işbirliğimiz var. Bu çalışmalar doğrultusunda iki ay önce burada, Tiran' da Belgelerle Arnavutluk'taki Fransa Varlığı adlı bir sergi düzenledik. Bu sergide 15. yy sonlarına ait.orijinal belgeler sergilendiğinde Fransız tarafı inanılmaz derecede şaşırdı! Hırvatistan tarafı ile de çok ciddi ortak çalışmalarımız var, sorumluluklar üstleniyorlar ve görevlerini eksiksiz tamamlıyorlar. Bir ay önce 9 ciltten oluşan Jl/yricum Sacrum adlı kitabı yayımladık. Bu eserde M.Ö. 1269 yılından M. 5.1750 yılına kadar devam eden kaynaklar, Balkan ve Antik Türk şehi r leri (Smirna- bugünkü İzmir, Sinop vs.) hakkında bilgi içermektedir. Bu kitap Balkan ve Türk uzmanları için çok önemli olacaktır. Onlar antik kültürü yani Hitit kültüründen başlayıp Osmanlı Devleti'nin kuruluşuna kadarki kültür bilgilerini ilginç bulmayabilirler ama; Osmanlı hatta modern Türkiye ~e bu kültürden ve aynı coğrafya bölgesinde oluştu. Gelecekte yapmak istediğimiz çok projelerimiz var ama;.. bana göre Arnavutluk Devlet Arşivlerinde saklanan ve bahsettiğim katalogda yer alan Osmanlıca el yazması belgelerin yayımlanması en önemli projemizdir. Bu yayının yaklaşık 20 ciltten oluşabileceği tahmin edilmektedir. Bu projenin fikri Ankara'da çalışan meslektaşlarımız Prof. Dr. Alemdar Yalçın ve Yrd. Doç. Dr. Gıyasettin Aytaş'tan geldi. Onlar, bu projeyi entelektüel anlamda gerçekleştirmek, organize etmek ve çok pahalı olan bu proje için gereken kaynakları bulmak amacıyla inanılmaz çabalar göstermekteler. Ama; bu çalışmanın sonunda dünya literatürüne çok önemli bir eser eklenecektir ve bu kitaplarda dünya Bektaşiliği için çok önemli bilgiler yayımlanacaktır. Üstelik bu kitaplarda oryantal literatüründe yer almayan tam 38 el yazması eser yer alacaktır. Dolayısıyla bu alanda araştırma yapan kişilerin literatürleri daha da zengin olacaktır. Bir gün bu projenin gerçekleşebileceğini düşündüğümde çok heyecanlanıyorum. Bu da projenin gerçek l eşeceğ i ne daha çok inanmama yol açıyor. Sonı : Arnavutluk Devlet Arşivlerinin Osmanlt tarihi açısından ne gibi önemi bulunmaktadır, neden? Cevap: Ben, Türkiye' deki meslektaşlarıma söylüyorum ki Arnavutluk Devlet Arş ivini küçük bir Osmanlı arşivi olarak algı lamalıf ardır; çünkü, sakladığımız belgelerin ikinci dili Osmanlıca'dır. Bir gerçeği söylememe izin verin: Arnavutluk Devlet Arşivinde saklanan en eski Osmanlıca belgesi Türkiye arşivlerinde saklanan en eski Osmanlıca belgesinden daha da eskidir. Tabi ki Türkiye' de bu belgelerden daha da eski belgeler vardır (Süleymaniye Kütüphanesi ve diğer kurumlar), ama sadece arşivleri karşılaştırırsak verdiğim bilgi gerçektir. Arnavutluk arşivlerinde Osmanlı tarihinin bir bölümü bulunmaktadır, daha doğrusu bizim ortak tarihimizin 192 -------------------~ Hacı Bektaş Veli/ 2005-33

- --------------- Arnavutluk Devlet Arşivleri Genel Müdürü... bir bölümü. Osmanlı yönetimi bulunduğu her yerde belgelerle iz bıraktı. Arnavut bölgeleri dört vilayette bölünüyordu ve bunlardan ikisinde bütün Rumeli ile iletişim kuruluyordu çünkü; bu iki vilayet Avrupa'nın Türkiye' si olarak değerlendiriliyordu. Tiran'da saklanan belgelerde Osmanlı İmparatorluğu'nun kanunfarı yazmaktadır. Ama aynı zamanda yerli halkın karakterine, yerli örf ve adetlerine saygı gösteriliyordu. Osmanlı Devleti'nin yönetimi yerli halklara karşı ilgisiz değildi ama; bazen bunun tam tersini yazıyorlar hatta birkaç ar:aştırmada bunu ispatlamaya bile çalışmışlar. Bu yönetimin yetkilerini kullandığı durumlar hakkında belgeler var. Bu belgelerde görülüyor ki İmparatorluğun merkezindeki bütün kanunlar, kurallar, emirler ve kararlar yerli halkın kimliği ve gelenekleri ile uyumlu bir şekildeler. Bu gelenekler araştırılıyordu ve emirler buna göre veriliyordu böylece yapay çatışmalar ve anlaşmazlıklara karşı önlem alınabiliyordu. işkodra şehri aynı zamanda kuzeydeki dağlık bölgenin merkezidir. Bu bölgede Leka Oukagjini'n Kanun/an (töreler) çok etkili idi ve yerli halkın hukuk düzenlemeleri bu töreler sayesinde yapılıyordu. Osman lı yetkilileri i şkodra'da Ojibal diye adlandırılan bir kurum kurdular ve bunun görevi yerli töreleri araştırmak ve bu bölgede kanunları törelere uygun bir şekilde uyarlamaktı. Osmanlı hukukunun Arnavutluk'un birkaç yöresinde (güneyde Hirnara ve kuzeyde Mirdita yöreleri) var olan bu törelerle uyum içinde olması yüzyıllar boyunca sürdü. Osmanlı Devleti'nin diğer bölgelerinde de buna benzeyen durumlar olmuş olmalı; örneğin Yunanistan'ın kuzeyinde bulunan Suli bölgesinde. Özellikle diğerlerinin din ve inançlarına (bu durumda Hristiyanlığa) karşı Osmanlı Devleti'nin düşünce ve tutumlarını belirten belgeler önemlidir. Fermanlardan başlayıp emirnameler ya da ilanlara kadar onlarca Osmanlı belgesi var. Bu belgelerde Osmanlı Devleti'nin takip e.ttiği siyaset, Hristiyanların ibadet yerleri ve mal ve mülklerinin korunması hakkında bilgiler var. Kural olarak, bir Papaz, Fener'den (Patrikhane'den) tayin edildiğinde, Sultan, resmi bir yazıyla yerli yönetime ve halka bu değişikliği bildiriyordu. Başka belgelerde ise Osmanlı protokolünde papazların yerinin nerede olduğu hakkında bilgi veriyor. Bu da Osmanlı'da Hıristiyan halklarına yabancı gözüyle bakılmadığını göst.ermektedir. 18 yy. başında Arnavutluk'ta Osmanlı alfabesiyle yazıla~ Arnavutça ile edebiyat gelişmeye başladı ve Berat şehrinde şair Nesim Frakulla ünlü oldu. Şair olarak onun en güçlü rakibi şehrin valisi idi. Ama; bu ş iir yarışması şehir halkının Nesim'in tarafları ve valinin tarafları olarak iki gruba ayrılmasına neden oldu. Sultan'ın bir fermanı hakkında konuşmak ilginç olacaktır. Bu fermanda Sultan, valiye seçim yapması gerektiğini söylüyor. O, görevinden vazgeçip şiir yarış~asına devam edebilir ya da eğer görevine devam etmek istiyorsa şiir yazmayı bırakarak bu Hacı Bektaş Veli/ 2005-33 -------------------- 193

Anila Polat - - ---- --- ----------- --- --- konudaki şehir ha l kının çatışmasına son verebilir. Aslında vali görevini bırakıp edebiyatı seçti. Bil indiği gibi Osmanlı kayıtlarında ve pasaportlarda vatandaşlık aynıdır. Uyruk yazılmıyordu ve herkes istediği dini yazmakta serbest idi. Özet olarak belirtmeliyim ki Arnavutluk'taki Osmanlı belgelerinin özellikle, yerli halkın töreleri ile Osmanlı kanunları arasındaki ilginin nasıl olduğunu anlamak için önemi çok büyüktür. Bu, bir süper-devletin tarihinin bir parçasıdır. Toplumların arasındaki değişiklikleri dikkate alarak (bu toplumlar etnik, kültürel dini ve geleneksel bakımdan sıkça birbirinden büyük farklılıklar gösteriyordu) asırlarca bir arada yaşatmayı başardı ve ancak dünyada meydana gelen büyük krizler ve savaşlar parçalanmalarına neden oldu. Ama; belirttiğim gibi bu raporların araştırılmasının tarihi, sosyal ve siyasi değeri var.' Bugünkü süper-devletlerin bundan etkilenerek, en iyi çözümleri örnek alması ve Osmanlı yönetiminde yapılan hataları tekrarlamaması için bu belgeler çok önemlidir. Tarihin birleştiği insanları arşivler daha d.a yakınlaştırılmalıdır. Sonı: Arnavut Bektaşiliği açısından önemli olan kaynak kitapların Arnavutluk Bektaşiliğine nasj/ daha yararlı hale getirileceği konusunda düşünceleriniz nelerdir? Cevap: Bence Bektaşilikle ilgili belgeler en önemlilerindendir. Belirtmeliyim ki Bektaşiliğin Dede Babası Sali Niyazi Dede Arnavutluk'a geldiği ve Tiran' da yerleş- tiği zaman bu belgelerin bir kısmı da geldi. Ama; görünüşe bakılırsa birçok el yazması, bu bölgenin spesifik özeliklerini taşıyor. Gazi Üniversitesi'nin öğretim görevlilerinin de belirttiği gibi Bektaşi el yazmalarının bazıları Arnavut yazarlar tarafından yazılmıştır (İşkodralı Hamdi, Dıraçlı Nazif, ve Elbsan Gjrokasra ve Avonya'dan birkaç yazar daha). Bir kısmı da Arnavutlar tarafından kopyalanan ünlü eserlerden oluşmakta. Arnavutluk'ta Bektaşi yazılarının bir geleneği vardı, yazmaları kopyalar ve yazarlardı. Başka bölgelerde yazılan el yazmaları da var. Özelikle Türkiye'de yazılan belgeler var ama; kader onları Arnavutluk'a getirmiş. Bu da 'gösteriyor ki Arnavutluk'ta her zaman Osmanlı metropollerinin manevi zevklerini benimseyen kültürel bir elit tabaka vardı. Bana göre Bektaşilik ile ilgi belgelerin arasında Erkanname olarak adlandırılan belgelerin ayrı bir önemi var. Bu el yazmalarında Bektaşi gurupların kuralları yazılmaktadır. Biliniyor ki erkannameler dünyadaki bütün Bektaşiler için aynıdır ve değişmez. Ama; araştırmacılar bunlarda da bir takım farkf ılıklar görmekteler. Dolayısıyla bu belgeler, dinin kuralarının uygulandığı toplumun kültürüne ve yapısına nasıl uyarlandığını incelemek açısından büyük bir önem taşıyorlar. Bence Arnavutluk ibadet yerlerinde daha sonra da arşivlerde saklanan bu erkannameler bütün insanlığa ait bir zenginliktir. Aynı 194-- ------------------ Hacı Bektaş Veli/ 2005-33

---------------- Arnavutluk Devlet Arşivleri Genel MOdÜrü... zamanda düşünüyorum ki Bektaşilik edebiyatı için özellikle nefeslerin bulunduğu el yazmalarının ayrı bir değeri var. Bu nefeslerde de yerli gelenekler ve dini gelenekler arasında bir uyum var. Bildiniz gibi Arnavutluk'taki Bektaşiliğin en onemli ibadet yerlerinden biri Kroye dağındaki Sarı Saltuk'un türbesidir. Orta Çağ'ın başında bu türbenin mağarası San-Spiridon (Hristiyan inancına göre hu kutsal kişi denizde yolculuk yapan insanları koruyordu.) anısına yapılan bir manastır idi. Bu manastırın izlerini bugün de görebiliyoruz. Daha sonra fkinci katta Sarı Saltuk'un tekkesi yapıldı. Artık bu ibadet yerine hem Hristiyanlar hem de Müslümanlar dua etmeye gidiyorlar. Bu ibadet yeri bir Palimestri'ye benzemektedir yani her bölüm alt bölümlere ayrılmaktadır. Arnavut Bektaşilerinin Sarı Saltuk için söyledikleri şarkı da aynı özeliğe sahiptir. O şarkı Sarı Saltuk için söyleniyor ama birden San-Spiridon'u hatırlatan satırlarla karşılaşıyoruz. Bu nefeste, denizde bulunan insanları sudan gelen felaketlerden korumak için Sarı Saltuk'a dua ediliyor. Düşünüyorum ki arşivde saklanan Bektaşi edebiyatı ürünlerinin dünyanın kültür ve düşüncelerinin bir parçası olabilmesi için ilk önce bugünkü alfabeye çevrilmesi gerekiyor. (Osmanlıca ya da Arnavutça olsun.) Sonra okur için gereken açıklamaları yapıp en azından Türkçe ve Arnavutça basılmalıdır. İngilizce'ye çevirme imkanları olursa ve bu dilde de basılırsa çok iyi olacaktır. Bundan sonra Prof. Dr. Alen:ıdar Yalçın ve Yrd. Doç. Dr. Gıyasettin Aytaş'ın önerdikleri son adımı atmaya hazır oluruz: Bütün bu belgelerin orijinal fotoğrafları ve çevirilerinin birçok cilt halinde yayınlanması. Biz bu işe başladık ve hızlı adımlar atmaktayız ama çok iyi biliyoruz ki yaptığımız çok zor bir iştir. Önemli olan bu " işi başarıyla tamamlamak için kararlı olmamızdır. Soriı:Türkiye Cumhuriyeti Devlet Arşivlerinin Arnavutluk aç1s1ndan önemi nedir? Arnavutluk tarihine katkıda bulunmak için Türkiye Cumhuriyeti Arşivleri neler yapmalı? Cevap: Türk arşivleri, özellikle 1970-1980 yıllarında Arnavutluk arşiv kaynaklarına yardımcı olabilmek için çok çaba gösterdiler. O zamanlar Osmanlı arşivlerinden Kosova vilayetine ait demografik (nüfus ve mal-mülklerin kayıt edildiği defterler) kayıtları yapılan defterler alındı. Arnavut bilim adamları bu defterlere dayanarak insanların yaşadıkları bölgeleri ve bu yerlerin adlarını inceleyerek Kosova ha l k ın ın başka bölgelerden göç eden bir ~alk o l madığ ı n ı ; hatta 16. yy.dan beri yerli bir halk olduğunu ispatladılar. Bazı Sırp bilim adamları ise bu bölgelerde yaşayan halkın Osmanlı Devletince Kosova ovasına yerleşmek ve Balkan halklarına karşı savaşmak için para aldıklarını iddia ediyorlar. Arnavutluk halkının otantik özellikleri ile ilgili olan benzer problemler bulunmaktadır; Arnavutluk sınırları Hacı Bektaş Veli/ 2005-33 ------------------- - 195

Anila Polat-------- - - --- - --------- --- içinde ya da dışında, yani Arnavutların bulunduğu bütün bölgelerde Arnavut tarihi ve coğrafyasıyfa ilgilenen bilim adamları bu durumlara da müdahale etmeliler. Balkan bilim adamlarından birkaçı, Arnavutlar, Osmanlı yönetiminde daha serbest oldukları ve bu yönetimce korundukları için diğerlerinin bölgelerine yerleştiklerini söylemektedirler. Ama; Orta Çağ'ın sonlarına doğru küçük göçler olmasına rağmen Arnavutlar her zaman bu bölgelerdeydi ve Osmanlı kayıt defterleri sayesinde bölge halklarının -tarihteki demografik, demo-etnik ve demo-dinl araştı rma l arı yapılabiliyor. Yani bu defterler Balkanlardaki bazı bilim adamlarının ilginç tezlerini silahsız bırakmaya yardımcı oluyor. Osmanlı arşivleri aynı zamanda Arnavutluk tarihinin birçok önemli kişilerinin (Onlar hayatlarının büyük bir kısmını Osmanlı devletinin başkentinde yani lstanbul'da geçirdiler ve önemli görevleri vardı.) yaptıkları çalışmalarını keşfedebilmek için yardımcı olabilirler. Öriıeğin 19. yy.daki Arnavutluk'un en büyük şairi Naim Frasheri (Ona, milli şair sıfatı verildi. Türkiye için Yunus Emre gibi.), 1892-1896 yılarında Osmanlı Devleti'nin Eğitim ve Kültür Bakanlığında yabancı dildeki yayınların müdürü idi. Onun eline binlerce el yazması geçti ve onların yayımlanmasını onaylayıp. onaylamadığını resmi yazılarla bildiriyordu. Aslında Naim Frasheri'nin bu yönü hakkında bilgimiz yok. Aynı şey ondan önce yaşayan insanlar için de söylenebilir. Buna İskender Bey de dahildir. Daha önce de söylediğim gibi Osmanlı dönemindeki Arnavut-Türk ilişkilerine tarafsız bakılmalı. Şu anda Arnavutluk hükümeti, Arnavutluk'ta kullanılan tarihi eğitim kitaplarını önyargılardan ve düşmanlık hislerinden temizlemek için Yunan hükümeti ile ortak bir çalışma yapmaktadı r. Bana göre Arnavutluk tarihinin en çok önyargıyla bakılan kısımları Arnavutluk-Türkiye tarihinin anlatıldığı bölümdür. Tarih kitaplarının birçok bölümünde düşmanın adı Türk'tür, işgalcilerin adı Türk'tür, kötülük yapanların adı Türk'tür, barbarların adı Türk'tür, hüküm edenin adı Türk'tür, geri kalma nedeni Türklerdir vb. ibareler bulunmaktadır. Kısacası Arnavutça bir deyimde söylendiği gibi: "Türk, Türk kafalı oluyor!" Bence, tarihteki bu geleneksel önyargıyı değiştirmek için taraflar yeni, birinci derece kaynaklar ortaya atmalılar. Aslında Arnavutluk halkı, Türklere karşı herhangi bir kin ya da nefret beslemiyor ama; tarihten çok masal gibi yazılan bu bilgileri değiştirmek hiç kimsenin aklına gelmediği için tarih kitaplarında hala önyargı var. Bu tür sıfatların korkusundan kurtulmak ve hoşgörüye yönelik birkaç adım atmak için bu sene çok iyi bir fırsattır. Çünkü 2005 yılında İskender Bey'in doğumunun 600'ncü yılı kutlanacak. Bu fırsatla Türk arşivleri, İskender Bey'in Sultanın hizmetinde olduğu zamanlar, Sultan adına savaşlar yönettiği zaman ya da yeniçeri okullarında eğitim aldığı zamanlar hakkındaki belgeleri ortaya çıkarabilirler. Bu, gelişim için önemli bir 196 -------------------~ Hacı Bektaş Veli/ 2005-33

------ ----- ----- Arnavutluk Devlet Arşivleri Genel Müdürü... adım olurdu ve diğer taraftan bu durumda Arnavutluk' un başka adımlar atması için bir neden olurdu. Soru... Türk ve dünya kamuoyunun sizi daha iyi tanıyabilmesi için özel yaşamınız ve hobilerinizden bahsedebilir misiniz? Cevap: Ben Tiran Üniversitesi Filoloji bölümünü bitirdim. Diploma savunmamı Arnavutluk' un en büyük dilbilimcilerinden olan Shaban Demiraj'ın kontrolü al-.. o tında yaptım. Uç-dört sene boyunca gazeteci olarak çalıştım ve daha sonra yedi yıl boyunca devlet başkanı yanında kültür danışmanlığı yaptım. Bu görev sayesinde Cumhurbaşkanı T~rgut Özal ve yazar Aziz Nesin dahil olmak üzere Türkiye'nin siyasi ve kültür hayatının önemli kişileriyle, tanışma fırsatı buldum. 1990'lı-.yıllarda Bilim Akademisinde çalıştım ve aynı zamanda Etnoloji alanında doktoramı savundum. Basılan dokuz kitabın yazarıyım. Bu kitapların çogunun bütün etnolojiye bağlı olan monografik karakterleri var ama; bazıları araştırma özetleridir. Yurt dışında (İtalya, Türkiye, Fransa, Almanya, İsveç, Slovenya, Hırvatistan, Kara Dağ ve Yunanistan'da) birçok makale ve araştırmam yayımladı. Beş yıldan beri Arnavutluk Devlet Arşivlerinin genel müdürlüğünü yapmaktayım. Bu süreçte akademik ve pedagojik çalışmalara ara vermedim. İki sene önce Doç Dr. unvanı istemek için hak kazandım ama; Bilim Akademisi aynı zamanda iki basamak birden tanımasına karar verdi ve Profesör unvanı verdiler. En azından 15-20 sene için bilimsel araştırma projelerim var. Ben bunu bilimsel ideal olarak adlandırıyorum. Ailem, çok yardımcı oluyor ve çalışmalarım için h~r zaman boş zaman bırakıyorlar. Eşim ve iki kızım bazen beni outsider olarak değerlendiriyorlar. Aslında, ailemin bana verdiği bu özgürlüğü haksız yere de kullanıyorum. Kapalı bir hayat yaşıyorum, kalabalik yerlerde ve tanımadığım insanlar arasında olmak, lokantalarda ve özellikle diskolar ve barlarda bulunmak hoşuma gitmiyor. Bir bakıma geleneksel bir kişi sayılabilirim. Devlet tarafından bana verilen görevi tamamlamak için düzenli olarak ofiste 8 saat çalışıyorum ve bundan sonra kendi projelerim için 5-6 s~at daha çalışıyorum. Haberleri akşam yemeğimi yerken yani günde bir defa televizyondan izliyorum. Bu durum sıkça uykusuz kalmama neden oluyor. Yemekler konusunda pek naz yapmıyorum, tek sorun eti pek sevmememdir. Benim için günün en büyük lüks okumaktır. Okumaya günde 1-2 saat zaman ayırıyorum. Çocuklarımla ve eşim le ilgi lendiğimde daha çok oynuyorum ve yapabildiğim kadarıyla espriler yapıyorum. Her yerde ve şartlar nasıl olursa olsun (gürültüde, sakin yerlerde bir ilçe otelinde ya da çok lüks ortamlarda) çalışabilirim. Çalışmak, benim için bir tür tedavi ve kendini tanımak demektir. Çalışmalarım etnoloji, antropoloji, birinci derece kaynaklar, edebiyat ve oryantalizm ile ilgilidirler. Buna rağmen işkolik Hacı Beklaş Veli/ 2005-33 -------------------- 197

,-\ni/j rol.ıı - - - --- - - --- - -------- - --- - - sayılmam çünkü;. tatil yapmaya karar verdiğimde gerçek anlam ı yla tatil yapıyorum. Arkadaşlarımla ya da dostlarımla beraber olduğumda kendimi tamamen onlara veriyorum. Dışadönük bir insan olduğumu düşünüyorum böylece insanlar benim hakkında kolayca fikir yürütebilirler. Gerçek dostlarımla kendimi rahat hissediyorum, şaka yapıyorum ve konuşurken herhangi bir sıralama yapmıyorum. Bu durumlarda insanları mutlu ettiğimi fark ettiğimde iki kat daha mutlu oluyorum. Tabi ki hatalar da yapıyorum; çünkü, melek ya da ruh değilim. Af difediğimde bunu bütün kalbi mi e yapıyorum ve asla gösteri amaçlı değildir. Aksi takdirde özür kelimeleri ağzımdan çok zor çıkar. Bazı sınırlarım da var, mesela çalışmalarıma değer vermiyorum. Basılan kitaplarımdan bazıları yabancı dillere de çevrildi ama yazar haklarımı aramadım, arkadaşlarıma dağıtmak için birkaç kopyalarını af makfa yetindim. Özet olarak kişiliğim için çalışmak, tapınmaktır; bilim, iyilik ve inanç idealdir. Her canlıyı seviyorum. Özel hayatımda biraz tutucuyum ve kamuoyu önünde kendimi gösterişli bir şekilde göstermekten kaçınıyorum. Oluşturduğunuz okuyucu kitlesi ve beni daha iyi tanımak amacıyla yaptığınız bu röportaj için teşekkürler. iletmek istiyorum. Bu fırsat l a onlara en samimi selam ve. hürmetlerimi ı:to ----- - - --- - - -------- Hacı Bektaş Veli/ 2005-33