REHBERLİK VE İLETİŞİM 1 Yrd. Doç Dr. M. İsmail Bağdatlı mismailbagdatli@yahoo.com
HİDAYET
Hidâyet kelimesi türevleriyle birlikte 316 âyet- i kerimede yer almaktadır.
Arap dilinde "hedâ" kökünden gelir. "Hedâ" ise doğru yolu bulmak, yola girmek, yol göstermek, doğruyu, iyiyi, güzeli farketme, bunlara giden yolda yürümek anlamlarını ihtiva etmektedir. Yumuşaklıkla rehberlik etmek şeklinde de tanımlanmıştır.
Hedâ" kelimesinin ism- i faili olan "el- Hâdî" ise Allah (c.c)'ın isimlerinden olup, kullarına kurtuluş yolunu gösteren ve açıklayan anlamına gelmektedir.
ه ذ ا ب ي ان ل لن اس و ه د ى و م و ع ظ ة ل ل م ت ق ين Bu (Kur'an), bütün insanlığa bir açıklamadır; takvâ sahipleri için de bir hidayet ve bir öğüttür. (Al- I İmran, 138)
ا ن ا و ل ب ي ت و ض ع ل لن اس ل ل ذ ى ب ب ك ة م ب ار ك ا و ه د ى ل ل ع ال م ين Şüphesiz, âlemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev (mâbet), Mekke'deki (Kâbe)dir. (Al- I İmran, 96)
و ق ف ي ن ا ع ل ى ا ث ار ه م ب ع يس ى اب ن م ر ي م م ص د ق ا ل م ا ب ي ن ي د ي ه م ن الت و ر ية و ا ت ي ن اه ال ا ن ح يل ف يه ه د ى و ن ور و م ص د ق ا ل م ا ب ي ن ي د ي ه م ن الت و ر ية و ه د ى و م و ع ظ ة ل ل م ت ق ين Kendinden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı olarak peygamberlerin izleri üzerine, Meryem oğlu İsa'yı arkalarından gönderdik. Ve ona, içinde doğruya rehberlik ve nûr bulunmak, önündeki Tevrat'ı tasdik etmek, sakınanlara bir hidayet ve öğüt olmak üzere İncil'i verdik. (Maide, 46)
ذ ل ك ه د ى الل ه ي ه د ى ب ه م ن ي ش اء م ن ع ب اد ه و ل و ا ش ر ك وا ل ح ب ط ع ن ه م م ا ك ان وا ي ع م ل ون İşte bu, Allah'ın hidayetidir, kullarından dilediğini ona iletir. Eğer onlar da Allah'a ortak koşsalardı yapmakta oldukları amelleri elbette boşa giderdi. (En am, 88)
ا ول ي ك ال ذ ين ه د ى الل ه ف ب ه د يه م اق ت د ه ق ل ل ا ا س ي ل ك م ع ل ي ه ا ج ر ا ا ن ه و ا ل ا ذ ك ر ى ل ل ع ال م ين İşte o peygamberler Allah'ın hidayet ettiği kimselerdir. Sen de onların yoluna uy. De ki: Ben buna (peygamberlik görevime) karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Bu (Kur'an) âlemler için ancak bir öğüttür. (En am, 90)
و ا ن ك ان ك ب ر ع ل ي ك ا ع ر اض ه م ف ا ن اس ت ط ع ت ا ن ت ب ت غ ى ن ف ق ا ف ى ال ا ر ض ا و س ل م ا ف ى الس م اء ف ت ا ت ي ه م ب ا ي ة و ل و ش اء الل ه ل ح م ع ه م ع ل ى ال ه د ى ف ل ا ت ك ون ن م ن ال ح اه ل ين Eğer onların yüz çevirmesi sana ağır geldi ise, yapabilirsen yerin içine inebileceğin bir tünel ya da göğe çıkabileceğin bir merdiven ara ki onlara bir mucize getiresin! Allah dileseydi, elbette onları hidayet üzerinde toplayıp birleştirirdi, o halde sakın cahillerden olma! (En am, 35)
ه و ال ذ ى ا ر س ل ر س ول ه ب ال ه د ى و د ين ال ح ق ل ي ظ ه ر ه ع ل ى الد ين ك ل ه و ل و ك ر ه ال م ش ر ك ون (Allah), müşrikler hoşlanmasalar da (kendi) dinini bütün dinlere üstün kılmak için Resûlünü hidayet ve Hak Din ile gönderendir. (Tevbe, 33)
م ن ي ه د الل ه ف ه و ال م ه ت د ى و م ن ي ض ل ل ف ا ول ي ك ه م ال خ اس ر ون Allah kimi hidayete erdirirse, doğru yolu bulan odur. Kimi de şaşırtırsa, işte asıl ziyana uğrayanlar onlardır. (A raf, 178)
ق ال اه ب ط ا م ن ه ا ج م يع ا ب ع ض ك م ل ب ع ض ع د و ف ا م ا ي ا ت ي ن ك م م ن ى ه د ى ف م ن ات ب ع ه د اى ف ل ا ي ض ل و ل ا ي ش ق ى Dedi ki: Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan (cennetten) inin! Artık benden size hidayet geldiğinde, kim benim hidayetime uyarsa o sapmaz ve bedbaht olmaz. (Taha, 123)
ا ن ر ب ك ه و ا ع ل م ب م ن ض ل ع ن س ب يل ه و ه و ا ع ل م ب ال م ه ت د ين Doğrusu Rabbin, kendi yolundan sapan kişiyi en iyi bilendir, hidayete erenleri de en iyi bilen O'dur. (Kalem, 7)
Rasulullah (sav) sancağı Ali (ra) a verdi. Ali (ra): Ya Rasulallah! Onlar da bizim gibi oluncaya kadar mı savaşacağım? dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: Tâ Hayberlilerin sahasına ininceye kadar hey etin üzere sükunetle yürü! Sonra onları, İslam a girmeye davet et! Ve onlara, İslam da üzerlerine vacib olacak Allah ın haklarını haber ver! Allah a yemin ederim ki, senin sayende Allah ın bir tek kişiye hidayet vermesi senin için, kırmızı develerin olmasından daha hayırlıdır. Buhari 7/3468, Müslim 2406/34
Ya rabbi, bizi hidayetten sonra, başkalarının hidayetine vesile olanlardan eyle. (Buhari)
Bir insanın hidayetine sebep olan muhakkak Cennete girer. (Buhari)
Kim, hidayete davet ederse, o yola girenlerin bütün sevapları ona da yazılır, diğerlerinin ecrinden bir şey eksilmez. Kim de, sapıklığa davet ederse, o yola girenlerin günahları, ona da verilir, o kötü yolda gidenlerin günahından da hiçbir şey eksilmez. (Tirmizi)
Hayrın yolunu gösteren onu işleyen gibidir. (Ebu Davud, Tirmizi)
Kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin. (Buhârî)
Yemen in Devs kabilesine mensup Tufeyl b. Amr, Mekke ye gelerek İslâm ı kabul etmişti. Mekke ye ikinci kez geldiğinde, kavminden gördüğü eziyetlerden dolayı Nebî (s.a.s.) a şikayetçi olmuş ve onlar hakkında beddua etmesini istemişti. Resûl- i Ekrem dua için ellerini kaldırmış, bu esnada orada bulunanlar: Devsliler yandı. demişlerdi. Nebî (sav): Allahım, Sen Devs e hidayet nasip et ve onları İslâm ile müşerref kıl! diye hidayet için dua etmiş ve Tufeyl e (r.a.) de: Sen yumuşak bir üslupla tebliğine devam et. talimatını vermişti. (Buhârî, Meğâzî 77)
REHBERLİK NEDİR?
Rehberlik, seçimler ve uyum yapmada, problem çözmede bir kişinin ötekine verdiği yardımdır.
Rehberlik, problem çözebilmesi, bağımsız hale gelebilmesi ve içinde yaşadığı toplumun sorumlu bir üyesi olabilmesi için bireye verilen yardım sürecidir.
Rehberlik, demokratik ortam içinde bireyin kapasite ve yeteneklerini en uygun biçimde geliştirmeyi amaçlayan ve uzman kişilerce verilen ve tüm eğitim programının bir parçası olarak sunulan hizmetlerdir.
Rehberlik, kendini anlaması ev okul ve topluma en iyi uyum yaparken kendi kendini yönetebilmesi için, bireylere yardım etme sürecidir. Rehberlik, kendini ve kendi dünyasını anlaması için bireye yardım etme sürecidir.
En geniş anlamda rehberlik, bir insanın başka bir insana ya da gruba, o insanın ya da grubun en iyi bir biçimde yaşamasına, insanların kendilerini gerçekleştirmelerine en elverişli yolları bulabilmeleri için yapılan yardımlardır.
Buraya kadar yapılan açıklamalarda rehberliği şöyle tanımlayabiliriz: Rehberlik, bireye kendini anlaması, çevredeki olanakları tanıması ve doğru tercikler yaparak kendini gerçekleştirebilmesi için yapılan sistematik ve profesyonel bir yardım sürecidir. Yardım kavramı ile kastedilen tavsiye vermek, akıl öğretmek, bireyi doğru olduğu varsayılan bir hareket tarzı benimsemeye ve uygulamaya zorlamak olmayıp, onun çeşitli seçenekleri tanımada ve en uygun olanı seçmesi için gerekli değerlendirmeyi yapabilecek hale gelmesine çalışmaktır.
Rehberliğin başarısı iyi iletişim yeteneklerine sahip olmakla mümkündür...
Teşekkür ederim Yrd. Doç Dr. M. İsmail Bağdatlı mismailbagdatli@yahoo.com