İZMİT TE ÇİNİLİ YAPILAR Şennur KAYA* Giriş Anadolu Türk-İslam mimarisi bezemesinde önemli yeri olan çini yalnız Selçuklu ve Osmanlı mimarlığı değil, Cumhuriyet dönemi mimarisinin belli evrelerinde de önem kazanmış ve yaygın biçimde kullanılmıştır. Şüphesiz, bu uzun süreç boyunca, Osmanlı daki çini ve seramik üretiminde önemli yenilik ve değişimler de meydana gelmiştir. Mesela, üretim merkezi bağlamında, klasik dönem sonuna kadar Osmanlı İmparatorluğu nun en önemli çini ve seramik üretim merkezi olan İznik ten sonra bu alanda Kütahya ön plana geçmiştir. Bu makalede, XVI. yüzyılın sonlarına ait bilinen tek İznik çinisi örneği olan Alaca Mescid in çini kitabesi dışında, 1950 lerden sonra mimaride çini kullanımının tekrar geçerlilik kazanması sonucu Kütahya da üretilen çinilerin İzmit kent merkezinde tespit edilen önemli örnekleri tanıtılacaktır. 1 XVI. Yüzyıl İznik Çinileri İzmit te klasik dönemde inşa edilen yapılarda İznik çinisinin kullanıldığını bildiğimiz tek örnek, yukarıda da ifade edildiği gibi 1598-1599 tarihinde inşa edilen Alaca Mescid dir. Günümüzde İzmit Arkeoloji ve Etnografya Müzesi nde bulunan ve yapının inşa tarihi ve banisinin adını veren çini kitabede Bena haza l-mescide taleben li-rıza l-lahi Te ala vebtigae li-rahmeti Rabbihi l-ala El-Hac Mustafa Bin Muhammed eş-şehir bi-gümüşlüzade Tarih fi sene Seb a ve elf h.1007(1598-1599) 2 yazılıdır. Bu kitabe, Osmanlı çini sanatında XVI. Yüzyılın ortalarında ilk kez kullanılan beyaz hamurlu, şeffaf sır altına siyah konturlarla oluşturulan desenlerin mercan kırmızı, yeşil, firuze ve kobalt mavisi ile renklendirildiği, literature Rodos işi olarak geçen teknikte dekorlu, İznik çinisidir. Kitabede üç satırdan oluşan yazı kuşağı, yatay kartuşlar içerisinde yeralmaktadır. Kırmızı konturla belirlenen bu kartuşların ilk iki sırası yalnızca beyaz zemin üzerine lacivert sülüs hatla oluşturulmuştur. Son satırdaki sülüs yazı ise kartuşun ortasında düz çizgilerle belirlenen ikinci bir kartuş içine alınmış, dış kartuşla yazı arasında kalan alan da beyaz zemin üzerine kırmızı, lacivert ve yeşille oluşturulmuş rumi ve hatayilerden dağılan yaprak motifleriyle kurgulanmış stilize desenle doldurulmuştur. Tamamı kırmızı bantlarla çevrili olduğu anlaşılan bu * Okutman, İ.Ü. Güzel Sanatlar Bölümü 1 Bu bildiri kapsamında ele alınan yapılardan bazıları, iki ayrı sempozyumda bildiri olarak sunulmuştur. Ş. Kaya, İzmit Çarşı Bölgesi nde Bir Ticaret Yapısının Düşündürdükleri, I. Uluslararası Kocaeli Sempozyumu, (20-22 Nisan 2006 Kocaeli); Ş. Kaya, İzmit te 1960-1970 Yılları Arasında İnşa Edilen Yapılarda Karşılaşılan Kütahya Üretimi Çini Uygulamaları, Geleneksel Türk Sanatları Sempozyumu, (4-6 Haziran 2009, Erzurum). 2 http://www.kocaeli.bel.tr/icerik/alaca-mescid-camii/2703/26717 (Erişim: Nisan 2017). 2087
Şennur KAYA Çini kitabede, kartuşların çevresinde oluşan kenar boşluklarına firuze zemin üzerine beyaz bırakılmış yarım tepelikler uygulanmıştır (Şekil 1). Bu kitabenin renk, desen ve sır özellikleri bakımından İznik çinilerinin kaliteli bir örneği olduğunu söylemek mümkündür. Şekil 1: Alaca Mescit Kitabesi ( Engin Ürkmez, s. 243 den) Cumhuriyet Dönemi Kütahya Çinileri İznik le birlikte Anadolu nun önemli çini ve seramik üretim merkezi olan Kütahya da çini üretiminin başlangıcı XIV. yüzyıla kadar indirilmektedir. Ancak Osmanlı başkentine ve saray çevresine olan uzaklığı nedeniyle daha çok halkın ihtiyaçlarına yönelik üretim yapan Kütahya daki çini atölyeleri, İznik te çiniciliğinin gerilemesiyle XVIII. yüzyıldan sonra sarayın çini ihtiyacını da karşılamaya başlamıştır. Osmanlı dan Cumhuriyet e uzanan süreçte ise I. Ulusal Mimari (Türk Neoklasik) Üslubu içerisinde mimaride çini kullanımının gündeme gelmesi, Kütahya çiniciliğini de canlandırmıştır. 1920 li yıllarda yaşanan kısa süreli durgunluktan sonra, II. Dünya Savaşı yıllarında yerli malzeme kullanımına bağlı olarak Kütahya çini ve seramikleri tekrar ilgi görmeye başlamıştır. Bu ilgi, 1950 li yıllarda ithalatın yeniden canlanmasına karşılık, Kütahya da çini seramik üreten atölyelerin sayısında önceki yıllara göre artış göstermesinden de anlaşılacağı üzere, sonraki yıllarda da devam etmiştir. Bunun başlıca nedeni olarak, Kütahya da camilerinin mihraplarının çinilerle dekore edilmesinin etkisiyle diğer illerde de onarılan veya yeni yapılan camilerde çini dekorasyonun tercih edilmesi gösterilmektedir. 3 Geleneksel çini sanatının 20. yüzyılın ikinci yarısında devamını sağlayan Kütahya daki önemli atölyelerden biri de Azizm Çini dir. Azim Çini, Kütahya çiniciliğini XX. yüzyıla taşıyan önemli isimlerden Mehmet Çini tarafından ilk olarak 1924 yılında Azim ve Sebat adıyla kurulmuştur. Kurulduğu ilk yıllarda Türk çiniciliğini ulusal ve uluslararası pek çok alanda temsil eden atölyeye 1920 li yılların sonunda Hakkı Çinicioğlu ortak olmuş, bu ortaklık 1942 yılına kadar devam etmiştir. Hakkı Çinicioğlu nun ortaklığından sonra Azim Çini adını alan atölyede II. Dünya Savaşı yıllarında kullanım eşyası üretimine ağırlık verilmiştir. 1950 li yıllardan sonra ise çok sayıdaki cami için çini üretimi yapılmış, bunun yanı sıra kullanım ve süs eşyası imalatı da sürdürülmüştür. Azim Çini Atölyesi nde yalnızca üretime değil yeni çini ve seramik kompozisyonların geliştirilmesine de ağırlık verilerek aralarında Güzel Sanatlar Akademisi hocalarının da olduğu Rıkkat Kunt, Feyzullah Dayıgil, Mahmut Akok ve Hasan Özkurt gibi değerli isimlerle çalışılmıştır. Zamanla çinicilik mesleğinin öğretilmesi yanında küçük bir akademi niteliğindeki 3 Bkz: Faruk Şahin, Kütahya da Çinili Eserler, Atatürk ün Doğumunun 100. Yılına Armağan Kütahya, İstanbul 1981-1982, 111-170; Faruk Şahin, Cumhuriyet Döneninde Kütahya Çiniciliği, Sanat Tarihi Yıllığı XIII, İstanbul 1988, 131 151. 2088
İzmit te Çinili Yapılar desen - tahrir kısmı ile bir çini okuluna dönüşen atölyede yetişen birçok isim, daha sonra kendi atölyelerini açarak Kütahya çiniciliğinin devamını sağlamışlardır. Tüm bu gelişmeler, atölyenin 1966 yılında geçirdiği yangınla kesintiye uğramıştır. Yangından kısa süre sonra üretime yeniden devam edilmişse de çok değerli çini koleksiyonu ile birlikte çini desenleri bu yangında yanmıştır. 1977 yılında Kütahya daki üretimine son verilen, başta Anadolu nun çeşitli il ve ilçelerindeki camiler olmak üzere Kahire, Bağdat, Kuveyt Kraliyet Sarayları ve Washington Camii çinilerini de üreten atölye, 68 yıl sürdürdüğü kesintisiz üretimiyle geleneksel çini ve seramik sanatın devamlığında haklı bir yer edinmiştir. 4 Anadolu da Azim Çini Atölyesi nde üretilen çinilerle bezeli camilerden biri İzmit teki Akça Camii dir. İlk inşa tarihi kesin bilinmeyen, XVII. Yüzyılda onarım gören cami, 1966 1967 yıllarında minaresi dışında yeniden inşa edilmiştir. 5 Caminin çinilerinin Azim Çini imalatı olduğu, son cemaat yerinden ana mekana girilen kapı üzerindeki levhanın alt köşesinde Azim Çini Fb. Kütahya ibaresiyle belirtilmiştir (Şekil 2). Burada kullanılan çiniler, atölyenin 1966 yılında geçirdiği yangınından sonra imal edilmiş olmalıdır. Camide çini bezemeye son cemaat yerinde güney duvarının tamamı ile doğu duvarının üst kısmında yer verilmişken, ana mekânda mihrap da dâhil olmak üzere duvarların yarıya yakını çini ile kaplanmıştır. (Şekil 3-4). Şekil 2: Akça Camii, Son Cemaat Yerinden Ana Mekâna Girilen Kapının Üstündeki Levhanın Köşesinde Bulunan Azim Çini Fab. İbaresi. Caminin son cemaat yerinde ve ana mekânında aynı ulama çiniler kullanılmıştır. Beyaz zemin üzerine lacivert, firuze, kırmızı ve yeşille renklendirilen ve dairesel düzende kıvrık saplarla birbirine bağlı dört hatayinin ortasına helezonik yerleştirilmiş hançeri yaprakların sonsuz düzende tekrarlandığı bu ulama kompozisyonda, dört karonun birleştiği köşe boşlukları rozetle hareketlendirilmiştir. Bunları çevreleyen kobalt mavisi zeminli bordür çinilerinde desen kurgusu, dalgalı sap üzerinde gelişen dişli yapraklar ve hatayilerin alternatifli sırlanmasıyla oluşturulmuştur. Yalnızca ana mekanın güney duvarında görülen karo süpürgelik çinilerinde ise dilimli niş içine alınmış vazoda çiçek motifi uygulanmıştır. (Şekil 5). 4 Bu konuda ayrıntılı bilgi için Bknz: Rıfat Çini, Ateşin Yarattığı Sanat Kütahya Çiniciliği, İstanbul 2002; Ara ALTUN, Kütahya Çiniciliğinde Mehmet Çini ve Azim Çini (1892 1972), Ateşin Yarattığı Sanat Kütahya Çiniciliği, İstanbul 2002, 58 60. 5 Edilmiştir ibaresinine şu dip notu verebilirmiyiz. EnginÜrkmez, İzmit tetürk Eserleri, Kocaeli 2007, 121 2089
Şennur KAYA Şekil 3: Akça Camii, Son Cemaat Yeri Çinileri Şekil 4: Akça Camii, Ana Mekanın Duvarlarını Kaplayan Çinilerden Bir Bölüm. Şekil 5: Akça Camii, Ulama, Bordür ve Süpürgelik Çinilerinden Detay 2090
İzmit te Çinili Yapılar Başta da vurgulandığı gibi, XX. yüzyıl başlarından itibaren Kütahya üretilen çiniler, desen açısından Selçuklu ve klasik Osmanlı çini desenlerine bağlı bir gelişim sergilemiştir. Mesela, Mesela Akça Camii nde kullanılan ulama çini kompozisyonunun benzeri ile XVII. yüzyıl ortalarında inşası tamamlanan İstanbul Yeni Cami çinileri arasında da karşılaşılmaktadır. (Şekil 6). Şekil 6: İstanbul Yeni Camii Çinilerinden Detay Ulama çiniler yanında caminin son cemaat yerinin kuzeyindeki kapının yan duvarları ile ana mekanın güney duvarı, ara boşluklara beyaz üçgen çinilerin yerleştirildiği firuze altıgen çinilerle kaplanmıştır. Özellikle son cemaat yerinde üstte ve altta firuze renkli dikdörtgen çinilerle çerçeve içerisine alınan altıgen çini kaplamalar, ana mekanın kuzey duvarında ulama çinileri çevreleyen bordür içerisinde de karşımıza çıkmaktadır. Buna karşılık, ana mekanda kullanılan ulama çinilerin bazı alanlarda firuze sırlı çinilerle çevrelendiği de görülür. Caminin mihrap kısmı da çini bezemesiyle dikkat çekmektedir. Mihrap duvarından hafif öne çekilerek vurgulanan mihrap aksının yan duvarları, bordür içerisine alınmış ulama çinilerle kaplı olup, bu düzenlemenin üzerine dilimli tepelikli levha yerleştirilmiştir. Merkezi yükseltilerek vurgulanan dilimli tepelikte, lacivert bantla çevrelenmiş her bir dilimin ortası, beyaz zemin üzerine firuze, kırmızı, lacivert renklerle oluşturulmuş kıvrımlı rumilerle bezenmiştir. Bunun alt kısmında bordür çinileriyle çevrili levhada, köşelerde kırmızı zemin üzerine mavi ve beyaz renkli kıvrımlı rumilerle oluşturulan dilimli kartuşun içerisinde, beyaz zemin üzerine sülüs hatla Ali İmran Suresi, 37. Ayette belirtilen Türkçesi Her Zaman Zekeriya Mihraba Girer yazısı bulunmaktadır. Mihrap nişinin köşe dolgularında ise desen, lacivert zemin üzerinde dağılan detayları kırmızı ile renklendirilmiş kıvrımlı rumilerle oluşturulmuştur. Mihrap nişinin kavsarası da merkezdeki bismillahirrahmanirahim yazılı çokgen çiniden dağılarak gelişen çini şeritlerle kaplanmıştır. Dikey yönlü bitkisel bezemeyle dekorlanan her bir bölüm, kavsara bitiminde bordür çinileriyle ayrılarak niş içerisinde zemine kadar devam ettirilmiştir. (Şekil 7). Şekil 7: Mihrap Detayı 2091
Şennur KAYA 2011 yılında kapanan Fethiye Caddesi ndeki ünlü Çinili Fırın da yer alan çini panoda kullanılan çini kompozisyonu da Akça Camii deki ulama çinilerle aynıdır. Dolayısıyla ilk bakışta bunların camiden arta kalan çiniler olabileceği ihtimali akla gelmektedir. Ancak iki yapıdaki çiniler karşılaştırıldığında, bunların aynı kompozisyonun farklı renklendirildiği çiniler oldukları anlaşılmaktadır. Bu iki uygulamanın renklendirilmesindeki farklılık, en bariz bordürde görülmektedir. Çinili fırındaki bordür, Akça Camii nin son cemaat yerinden ana mekana girilen kapının üzerindeki levhayı çevreleyen bordürle aynıdır (Şekil 2). Fakat burada lacivertle renklendirilen dilimli tepelikler, Çinili Fırın da kırmızı ile renklendirilmiştir. (Şekil 8). Ayrıca, Çinili Fırın daki panoda dört karonun kesiştiği alandaki desen de Akça Camii ndeki ulama çinilerden farkıdır (Şekil 5-8). Tüm bunlardan, Çinili Fırın da kullanılan çinilerin burası özel üretilmiş oldukları anlaşılır. Ancak bunların da Akça Camii çinileri ile desen ve kalite açısından benzerliğinden ötürü Azim Çini üretimi olduklarını söylemek mümkündür. Şekil 8: Çini Fırın da Bulunan Çini Pano Detayı Çinileriyle dikkat çeken bir diğer örnek, İzmit in tarihi çarşılarından Kapanönü nde bulunmaktadır. Bu yapının günümüzde cephesi yenilen bitişiğindeki yapıyla eş zamanlı olarak 1960 lı yıllarda inşa edildiği ifade edilmektedir. Ancak 1981 tarihli bir fotoğrafta diğer binada çini kullanılmadığı görülmektedir (Şekil 9-10). Söz konusu yapıda çini, batı ve güney cephede pencere üzerlerinde ve bu cephelerin birleştiği köşelerde kullanılmıştır.(şekil 10). Cephelerdeki birbirinin eşi çini panolar, üstte düz, altta içbükey düzenlenerek lacivert ve firuze renkli bantlarla çerçevelenmişlerdir. Krem rengi zeminli panolarda ana kompozisyonu, lacivert ve kahverengiye dönük kırmızı ile renklendirilmiş kıvrımlı rumiler oluşturmaktadır. Üst köşelerde tepelikle sonlanan kompozisyon, kıvrık dallar üzerinde gelişen, yeşil, firuze, mor, lacivert ve sarı ile renklendirilmiş hatayi, gonca, rozet ve yaprak motifleriyle zenginleştirilmiştir. 2092
İzmit te Çinili Yapılar Şekil 9: Yapının 1981 Yılındaki Durumunu Gösteren Fotoğraf (İlker Kumral Arşivi nden) Şekil 10: Yapının Genel Görünümü Şekil 11: Yapının Çinili Cepheleri 2093
Şennur KAYA Yapıda bu iki cephenin birleştiği köşenin her iki yüzüne dört parça çiniyle tamamlanan yuvarlak madalyonlar yerleştirilmiştir. Firuze zemin üzerine içleri kırmızı ile renklendirilmiş rumilerin dolandığı madalyonların, ortalarındaki lacivert renkli bantlarla çevrelenen boşluklarda ise muhtemelen kabaralar bulunmaktaydı. Ancak gerek çini panolarda gerekse madalyonlarda renk akmaları ve bozulmalarının açıkça fark edilmesi bunların diğerleri kadar iyi kaliteli olmadıklarını göstermektedir. Söz konusu yapı, geniş saçağı, köşe dolgularını anımsatan çini panoları ve madalyonları ile ilk bakışta I. Ulusal Mimari Üslubu nun cephe tasarımlarını da anımsatmaktadır. Hatta burada karşılaştığımız çinilerin form ve desen bakımından uygulamada daha başarılı olan birçok benzerine, bu üslup içerisindeki başka yapılarda da rastlamak mümkündür (Şekil 12). Bu da eski mimarlık ve sanat geleneklerin Anadolu da hangi yıllara kadar uzanabildiğini örneklemesi bakımından önemlidir. Şekil 12: I. Ulusal Mimari Üslubu nda İnşa Edilen Haydarpaşa İskele Binası nın Çinilerinden Detay. Şüphesiz bu yapılar dışında İzmit te başka yapılarda da Kütahya çinileriyle karşılaşmak mümkündür. Mesela, bunlardan biri İzmit İmam Hatip Lisesi nin çini kitabesidir. Öte yandan, 1970 lı yıllarda mimaride çini dışında seramik kullanımının yaygın olduğu da burada belirtilmelidir. Eski dönemlerden beri uygulanan ve İtalyanca Baçini olarak adlandırılan, 6 sıva içine seramik yerleştirme tekniğinin Kütahya işi seramik kullanılan örneklerinden biri, İzmit te İstiklal Caddesi üzerindeki bugün mevcut olmayan bir apartmanın cephesinde bulunuyordu. Ortalarında beyaz zemin üzerine Bismillahirrahmanirrahim yazısının istiflendiği geometrik desenli bu tabakların benzerleri ile Azim Çini Atölyesi nde üretilen seramik tabaklar arasında da karşılaşmak mümkündür. Ancak bu benzerliklerden yola çıkarak İzmit te bir yapının cephesinde tespit edilen bu tabakların Azim Çini üretimi olduklarını iddia etmek güçtür. Şekil 13 a-b: a. İzmit te Bir Apartmanın Cephesinde Kullanılan Kütahya İşi Tabak b. Azim Çini Üretimi Tabak ( Rıfat Çini, s. 276-77 den). 6 Yıldız Demiriz; Mimari Süslemede Renk Unsuru Olarak Kullanılan Keramik Çanaklar, Sanat Tarihi Yıllığı, V, İstanbul 1973, 1973, 175. 2094
İzmit te Çinili Yapılar Sonuç Sonuç olarak, İzmit kent merkezi ölçeğinde Alaca Mescid kitabesi dışında Klasik Osmanlı dönemine ait başka çinili eser bulunmamaktadır. Karşılaşılan daha geç tarihli yapılardaki çiniler ise XX. yüzyılın ikinci yarısında Kütahya çiniciliğinin kazandığı popülariteyle ilişkilidir. Burada ele aldığımız çini örnekleri arasında, geleneksel Türk çini sanatının XX. yüzyıldaki devamında önemli katkıları bulunan Azim Çini atölyesinde üretilmiş çinilerin bulunması ise ayrıca önem taşımaktadır. Buna karşılık, geç tarihli olmaları nedeniyle bu yapıların henüz kültür mirası kapsamına girmedikleri de gerçektir. Ancak bunların yalnızca tespitlerinin çoğaltılması bile XX. yüzyılın ikinci yarısında Kütahya daki üretim yoğunluğu, desen ve uygulama çeşitliği hakkında daha somut verilere ulaşılmasına da katkı sağlayacaktır. Kaynakça Altun, Ara (Ed.), Osmanlıda Çini Seramik Öyküsü, İstanbul 1997. Altun, Ara, Kütahya Çiniciliğinde Mehmet Çini ve Azim Çini (1892 1972), Ateşin Yarattığı Sanat Kütahya Çiniciliği, İstanbul 2002, 58 60. Arlı, Hakan, Kütahyalı Mehmed Emin Usta ve Eserlerinin Üslubu, (İ.Ü. Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul 1989. Çini, Rıfat, Ateşin Yarattığı Sanat Kütahya Çiniciliği, İstanbul 2002. Demiriz, Yıldız, Mimari Süslemede Renk Unsuru Olarak Kullanılan Keramik Çanaklar, Sanat Tarihi Yıllığı, V, İstanbul 1973, 175-208. Demirsar-Arlı, V. Belgin, Kütahya Çini ve Seramikleri, Osmanlıda Çini Seramik Öyküsü, Ara Altun (Ed.), İstanbul 1997, 237 255. Demirsar-Arlı, V. Belgin, Osmanlı Döneminde Kütahya Çiniciliği, Ateşin Yarattığı Sanat Kütahya Çiniciliği, İstanbul 2002, 28 32. Öztüre, Avni, Nicomedia Yöresinde Yeni Bulgularla İzmit Tarihi, İstanbul 1981. Şahin, Faruk Kütahya da Çinili Eserler, Atatürk ün Doğumunun 100. Yılına Armağan Kütahya, İstanbul 1981-1982, 111-170 Şahin, Faruk, Cumhuriyet Döneninde Kütahya Çiniciliği, Sanat Tarihi Yıllığı XIII, İstanbul 1988, 131 151. Ürkmez, Engin, İzmit te Türk Eserleri, Kocaeli 2007. Yetkin, Şerare, Kütahya Dışındaki Kütahya Çinileri ile Süslü Eserler, Atatürk ün Doğumunun 100. Yılına Armağan Kütahya, İstanbul 1981 1982, 83 95. 2095