MOÏRA MIKOLAJCZAK ISABELLE ROSKAM Ebeveynlerde Tükenmişlik

Benzer belgeler
WILHELM SCHMID Arkadaşlıktaki Saadete Dair

İletişim Yayınları 2472 Çağdaş Türkçe Edebiyat 426 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A. Ş. 1. BASKI 2017, İstanbul

CHRISTOPHE ANDRÉ - FRANÇOIS LELORD Kendine Saygı

KEREM ASLAN Her Şey Dahil

İletişim Yayınları 2462 Çağdaş Türkçe Edebiyat 423 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A. Ş. 1. BASKI 2017, İstanbul

TÜLİN KOZİKOĞLU - UĞUR ALTUN Mıstık, seni anlamıyoruz! Noktalama İşaretlerinin Öyküsü

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO Κρατύλος

ECE ERDOĞUŞ Tuhaf Hikâyeleri Sever misiniz?

HAKAN BIÇAKCI Otel Paranoya

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Sarmaşık

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO

MELİKE UZUN Soğuk ve Temiz

BURCU ŞENTÜRK Bu Çamuru Beraber Çiğnedik

OĞUZHAN TAŞ Gazetecilik Etiğinin Mesleki Sınırları

JEANNE SIAUD-FACCHIN Üstün Zekâlı Çocuğa Yardım

FRANCESCA SIMON FELAKET HENRY İLE SPOR

Derleyen AYŞE BUĞRA Sınıftan Sınıfa

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO

HAMZA AKTAN Kürt Vatandaş

BARIŞ BIÇAKÇI Baharda Yine Geliriz

PELİN BUZLUK Deli Bal ve Kanatları Ölü Açıklığında

MENEKŞE TOPRAK Temmuz Çocukları

Arne Bellstorf. ALMAN SEVGİLİ Astrid Kirchherr ve Stuart Sutcliffe in Hikâyesi. Çeviren: Tanıl Bora

DİLŞA DENİZ Yol/Rê: Dersim İnanç Sembolizmi

BARIŞ BIÇAKÇI Seyrek Yağmur

MATBAACILIK OYUNCAĞI

ALİ ARTUN Sanatın İktidarı

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Eski Dostum Kertenkele

AXEL HONNETH Sosyalizm Fikri

Delal Arya HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Mert Tugen YEDİ DENİZLERDE 2. 2 Basım İSKELET SAHİLİ NDEKİ SIR

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Kirpiklerimin Gölgesi

AYALA MALACH PINES Çiftlerde Tükenmişlik

FRANCESCA SIMON FELAKET HENRY NİN KÂBUSU

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Tanşıl Kılıç. Roman ŞEKERLİ SİNEK. 12. basım. Resimleyen: Vaqar Aqaei

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO

bilimsellik, gönüllülük ve sürdürebilirlik ücretsiz PSİART Eğitim Koordinatörlüğü

NİMET OKAN Canların Cinsiyeti

JOHN BERGER Leylak ve Bayrak

İletişim Yayınları 2738 Çağdaş Türkçe Edebiyat 475 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A.Ş. / 1. BASIM 1. Baskı 2019, İstanbul

MURAT ÖZBAY SERİSİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ

Derleyenler FERYAL SAYGILIGİL - BEYHAN UYGUN AYTEMİZ Gülebilir miyiz Dersin?

Derleyenler YASEMİN İNCEOĞLU SAVAŞ ÇOBAN Haber Okumaları

PELİN BUZLUK En Eski Yüz

WILHELM SCHMID Anne Baba ve Büyükanne Büyükbaba Olmanın Sevinçleri Üzerine

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

ÜMİT KARDAŞ Demokrasi ve Hukuk Krizi

UĞUR BİRYOL Kaçkarlar da Bulut Olsam

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Pinokyo nun Serüvenleri

ENGİN SARI Mardin de Kültürlerarasılık

Tanşıl Kılıç ŞEKERLİ SİNEK. Resimleyen: Vaghar Aghaei

ISBN :

BARIŞ BIÇAKÇI Sinek Isırıklarının Müellifi

BURSA ÖZEL BİREY OKULLARI OKULA UYUM SÜRECİ BAHAR İLHAN REHBER ÖĞRETMEN

Köpeğinize annelik değil liderlik yapın

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ;

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut GÜNAYDIN! GÜNAYDIN! Resimleyen: Burcu Yılmaz

MICHEL ELTCHANINOFF Putin in Aklında Ne Var?

DESTANLAR VE MASALLAR. Samed Behrengi KÜÇÜK KARA BALIK. Masal. Çeviren: Haşim Hüsrevşahi resimleyen: Mehmet Sönmez

PETER L. BERGER Sosyolojiye Çağrı

M. Sinan Adalı. İllustrasyonlar: Sevgi İçigen. yayın no: 114 NASIL MÜSLÜMAN OLDULAR? / 2

Cem Akaş BUMBA İLE BİBU. Resimleyen: Reha Barış

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK

EKİM AYI BÜLTENİ YARATICI DÜŞÜNME ATÖLYESİ (3 YAŞ) 2-6 EKİM

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Rehberlik bir süreçtir. Bir anda olup biten bir iş değildir. Etkili sonuçlar alabilmek için belli bir süre gereklidir.

ISBN

İş yerinde anne ve babalık: Dünya da hukuk ve uygulamadaki yansımaları 1

MARC NICHANIAN Edebiyat ve Felaket


ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ REHBERLİK POSTASI 5

ÖZEL ÜSKÜDAR SEV İLKÖĞRETİM OKULU

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Bülten GELİŞİM DÖNEMLERİ. Rehberlik. Mutlu Bir Gelecek Için. Onur Kolejleri Rehberlik ve Psikolojik Danışma Aylık Ücretsiz Bülten

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

İlköğretim 6.Sınıf Viyola Eğitiminde Birinci Yıl

Başarının Yöntem i İLKOKUL KOLEJİ.

peygamberin (aleyhissalâtu vesselam) bir günü METİN KARABAŞOĞLU

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

AHMET KARCILILAR Mavinin Reddi

Tarihsel Süreç İçinde Baba Olma Kavramı

SERVET-İ FÜNÛN EDEBİYATI (ŞİİR ROMAN)

02/17 Jelinek, Hauschildt, Moritz, Okyay, & Taş HOŞGELDİNİZ. Depresyon Tedavisinde Metakognisyon Eğitimi (D-MCT)

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER

WILHELM SCHMID Düşmanlığın Faydaları

KEMAL VAROL Sahiden Hikâye

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

Keep. calm. and. press. Ctrl C V

Merhaba, (PSİART bilimsellik, gönüllülük ve sürdürebilirlik ücretsiz PSİART Eğitim Koordinatörlüğü

BETÜL FATİME GÜNDAY Adın Perihan Olsun

ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR HÂLÂ HARİKA

MINDFULNESS NEDİR? Özel bir şekilde dikkat etmek: şimdiki zamana istemli, kasıtlı ve yargısız bir

Royal Visio Görme bozukluğu olanlar ve körler için uzmanlık merkezi

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu TATİLDE ÇOCUKLA BİRLİKTE OLMAK

İLETİŞİM BECERİLERİ. Doç. Dr. Bahar Baştuğ

Transkript:

MOÏRA MIKOLAJCZAK ISABELLE ROSKAM Ebeveynlerde Tükenmişlik

MOÏRA MIKOLAJCZAK Louvain Katolik Üniversitesi nden psikoloji doktorasını aldıktan sonra Londra ve California üniversitelerinde duygular üzerine çalıştı. Halen Louvain Katolik ve Paris Descartes üniversitelerinde profesör unvanıyla psikolojiye giriş, duygular psikolojisi ve sağlık psikolojisi dersleri veriyor. Duygular ve duygusal beceri konularında yayımlanmış çok sayıda makalesi ve üç kitabı bulunuyor. ISABELLE ROSKAM Louvain Katolik Üniversitesi Bilimsel Araştırma Merkezi nde profesör olarak çalışıyor ve klinik psikoloji, gelişim psikolojisi ve eğitim pskolojisi alanlarında araştırmalar yapıyor. Halen ekibiyle birlikte ebeveynlik, çocuk gelişimi, ebeveynlerde tükenmişlik ve dışlayıcı davranışlar üzerine çalışmalar yürütüyor ve çocuklar yararına çalışan pek çok kuruma danışmanlık yapıyor. Le burn-out parental. L'éviter et s'en sortir 2017 Odile Jacob İletişim Yayınları 2721 Psykhe 30 ISBN-13: 978-975-05-2630-5 2019 İletişim Yayıncılık A.Ş. / 1. BASIM 1. Baskı 2019, İstanbul DİZİ EDİTÖRÜ Bahar Siber KAPAK Suat Aysu UYGULAMA Hüsnü Abbas DÜZELTİ Bahri Özcan BASKI Sena Ofset SERTİFİKA NO. 12064 Litros Yolu, 2. Matbaacılar Sitesi, B Blok, 6. Kat, No: 4NB 7-9-11 Topkapı, 34010, İstanbul, Tel: 212.613 38 46 CİLT Güven Mücellit SERTİFİKA NO. 11935 Mahmutbey Mahallesi, Devekaldırımı Caddesi, Gelincik Sokak, Güven İş Merkezi, No: 6, Bağcılar, İstanbul, Tel: 212.445 00 04 İletişim Yayınları SERTİFİKA NO. 10721 Binbirdirek Meydanı Sokak, İletişim Han 3, Fatih 34122 İstanbul Tel: 212.516 22 60-61-62 Faks: 212.516 12 58 e-mail: iletisim@iletisim.com.tr web: www.iletisim.com.tr

MOÏRA MIKOLAJCZAK ISABELLE ROSKAM Ebeveynlerde Tükenmişlik Kaçınmanın ve Kurtulmanın Yolları Le burn-out parental L éviter et s en sortir ÇEVİREN Can Belge

Annelerimize, eşlerimize ve çocuklarımıza. Gün gelip tükenen bütün olağanüstü anne ve babalara.

İÇİNDEKİLER TEŞEKKÜR... 9 GİRİŞ...11 BİRİNCİ KISIM EBEVEYNLERDE TÜKENMİŞLİK SENDROMUNU ANLAMAK...13 BİRİNCİ BÖLÜM 21. YÜZYILDA EBEVEYN OLMAK...15 İKİNCİ BÖLÜM ANNE BABA OLMANIN SEVİNCİ VE NEŞESİ...27 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM EBEVEYNLERDE TÜKENMİŞLİK SENDROMU NEDİR?...37 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM RİSK ALTINDA MIYIM?...55 BEŞİNCİ BÖLÜM TÜKENMİŞLİK SENDROMUNA NASIL YAKALANILIR?...63 ALTINCI BÖLÜM TÜKENMİŞLİK SENDROMUNA NEDEN YAKALANILIR?...77 YEDİNCİ BÖLÜM NEDEN BEN (DEĞİL)?...99

İKİNCİ KISIM EBEVEYNLERDE TÜKENMİŞLİK SENDROMUNDAN KURTULMAK...105 SEKİZİNCİ BÖLÜM DURUM SAPTAMASI...107 DOKUZUNCU BÖLÜM KENDİ KENDİNE YARDIM...133 ONUNCU BÖLÜM İKİ KİŞİ MÜCADELE ETMEK...153 ON BİRİNCİ BÖLÜM ÇOCUKLA İLİŞKİYİ İYİLEŞTİRMEK...167 SONUÇ ÜMİDİNİ KORUMAK......197

TEŞEKKÜR İ lk teşekkürümüz, bize tanıklıklarını anlatmayı ya da çalışmamıza katılmayı kabul eden anne babalara. Onlar olmasaydı, bu kitap da olmazdı. Bu proje karşısında duyduğu heyecan için editörümüz Caroline Rolland a, aynı zamanda değerli okumaları için Cécile Husquet, Martin Husquet ve Marianne Bourguignon a teşekkür ediyoruz. Son olarak, ailelerimize de teşekkür etmemek olmaz: Hem anne babalarımıza bu çalışma ebeveynlerin işinin ne kadar güç olduğunu gösteriyor hem de sevgileri ve hiç bitmeyen sabırları için eşlerimize ve çocuklarımıza teşekkür ederiz... 9

GİRİŞ B ir zamanlar... iki anne varmış. Bu annelerin biri, 1 le 15 yaş arası beş çocuk; diğeri ise, 2 yaşında bir kız çocuk annesi. Bu kitabın sayfaları boyunca özelliklerini keşfedeceğiniz aile yaşamlarının yanı sıra, her iki anne de Louvin Katolik Üniversitesi nde profesörler ve aynı psikoloji fakültesinde birlikte çalışıyorlar. Isabelle, ebeveynlik ve zor denilen çocukların sorumluluğunu alma uzmanı; Moïra ise, duygusal beceriler ve stres yönetiminde uzman. Ebeveynlerin tükenmişlik sendromuna ortak ilgileri, fakültedeki bir etkinlik sırasında yaptıkları gayri resmî bir sohbet esnasında doğdu. Bu konunun basında gitgide daha fazla yazıya konu olmasına karşın hakkında yapılan bilimsel çalışmaların bir elin parmaklarını geçmediğini fark ettiler. Bunun üzerine tükenmiş... ve hâlâ direnmekte olan ebeveynlerle bir araya gelerek bu boşluğu doldurmaya karar verdiler. Altı çalışma ve ardından görüşülen 3.000 kişi, iki kadında bu araştırma ve buluşmalar yoluyla öğrendiklerini paylaşma arzusunu doğurdu. Bu konuyu, kişisel yaşantılarımızla araştırma hedeflerimizin kesiştiği yerde ele almak, iki tuzağa düşmekten kurtardı 11

bizi: 1) sizleri, tükenmeyi önlemek için ne yapmak ya da ne yapmamak gerektiğine örnek teşkil etsin diye ne yeterince temsilî, ne de gereği kadar ilgi çekici olan kendi annelik yaşantılarımıza boğmak, 2) sizleri, somut kaygılarınızdan çok uzak, tümüyle akademik bir söyleme boğmak. Bu iki kayalığa çarpmamayı becermek için şu iki kıyı arasında yol aldık: Kendi deneyimimizi yüce hakikat olarak görmedik ve çalışmalarımızı etten kemikten azade soğuk bir üslûpla kâğıda aktarmadık. Size sunduğumuz kitap, aynı anda hem tükenmenin özünde ne olduğunu ve nasıl ilerlediğini daha iyi anlamanıza yardım edecek bazı teorik açıklamaları, hem de kendi kişisel durumunuzun ne olduğunu tespit etmenize yardım edecek bazı pratik testleri ve tükenmişlik sendromunu engelleyecek ya da ondan kurtulmayı sağlayacak birtakım önerileri içeriyor. Bu kitap, ebeveynlerde tükenmişlik sendromunun ne olduğunu, buna ne kadar yakın (ya da uzak) olduklarını, oraya nasıl geldiklerini, bunun başlarına neden geldiğini, bundan nasıl çıkılacağını ve/veya tekrar etmesinin nasıl engelleneceğini daha iyi anlamak isteyen bütün tükenmiş anne babalar için yazıldı. 12

BİRİNCİ KISIM EBEVEYNLERDE TÜKENMİŞLİK SENDROMUNU ANLAMAK

BİRİNCİ BÖLÜM 21. YÜZYILDA EBEVEYN OLMAK K üçük oğlumun öfkesine verdiğim tepkiyi gören bü yükan nem beni bakışlarıyla delip geçerek iç çekiyor... Ben orada yavrucağımın bağırtılarını nasıl keserim diye uğraşırken o bana Benim zamanımda böyle yapılmazdı! diyor. Bu beni sinir ediyor. Şu içinde bulunduğum duruma bakınca, doğrusu, ihtiyacım olan şey bu nasihat değil. Oğlumun öfkesi aile ortamımızı berbat etmesin diye susuyorum. Ama bu küçük hikâye de dikkatimden kaçmıyor. Büyükannem haklı: Bugün, yani 21. yüzyılda, anne baba olmanın gerçekten farklı bir yanı var. Onun, çocuğunun öfkesini dert etmek için benim kaybettiğim kadar zaman kaybetmeyeceği gün gibi ortada. Bense sebeplerini aradım, duyguları kelimelere dökerek iyi bir anne olmaya çalıştım, bütün dikkatimi çocuğuma verdim ve huzura kavuşsun diye çözümler bulmasına yardım ettim. Aslında pek sıradan olan bu hikâyenin sonunda ise, tükendim. Hele bir de babaya bakınca, derin bir iç çektim. Bu durum çok sık tekrarlanıyorsa, bundan ebeveynlerde tükenmişlik sendromuna yakalanma riski taşıyorum anlamını mı çıkartmalıydım? 15

O gün bana her halükârda çok kesin görünen şey, büyükannemin asla kendine böyle bir soru sormamış olduğuydu... Peki neden? Doğrusu, onun, ebeveynliği hakkında kendisine hiçbir zaman gerçekten soru sormadığını düşünüyorum! Onun anne olduğu 1940 lı yıllarda, bu bir muhasebe ya da muhabbet konusu değildi; bu kadar basit. Gazete ve dergiler ancak 1980 lerden sonra ebeveynlik üzerine yazılar yayımlamaya başladılar: anne babaların çocuklarıyla ne yaptıkları, ne yapmaları, ne yapmamaları gerektiği. Araştırmacılar da aynı şekilde, ancak 1990 lardan sonra bu sorular üzerine gerçekten çalışmaya başladılar. Ondan sonra bu konudaki yazı ve makalelerde gerçek bir patlama yaşandı. Bunlar, çok satan dergilerde, özel olarak ailelere adanmış gazetelerde ve yüksek itibarlı bilim dergilerinde karşımıza çıkıyorlar. Bugün artık herkes anne babalığa, iyi bir ebeveyn olmak ve çocuklarını mutlu etmek için yapılması gerekenlere kafa yoruyor. Gördüğünüz gibi çocuklarını mutlu etmek için dedim, mutlu bir baba ya da anne olmak için demedim. Çünkü gerçekte, dünyayı ilgilendiren anne baba değil, çocukları. Derdimiz tasamız çocuklar. Ve artık anne babalarını çöpe atmıyorsak, yavrularının sağlıklı ya da sağlıksız gelişimi üzerinde nasıl bir etkileri olduğunu ölçüyor olmamızdandır. 16 BURAYA NASIL GELDİK? Antikçağ, Ortaçağ... Çocuklar bu dönemlerde sırf soyun devamı için bir hayat sigortası teşkil ettikleri için ilgiye değer addedilirler. Bunun dışında kimseyi ilgilendirmezler. Anne babaları tarafından şiddet, hatta kötü muamele görürler, kimse de onları korumaya kalkışmaz. İtaat etsinler diye ya da zaten günahkâr oldukları için bu şiddet normaldir. Ya-

hut da, kötü bir süreç ya da kendi içinde faydasız bir dönem sayılan çocukluğun geçmesi beklenir. Çocukların lehine ilk dönüm noktası için 19. yüzyılı beklemek gerekir: Çalıştırılmaları yasaklanır ve zorunlu eğitim gündeme getirilir. Ama gerçek anlamda, ancak 20. yüzyıldan itibaren bir gelişme kaydedilir. Çocukların korunabilecek olduklarına dair bir fikir yavaş yavaş yol almaya başlar. Ve bu yol, 1989 da, Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi ne çıkar; tarihin dönüm noktası burasıdır! Metin, tek ve aynı mesele etrafında dolanan 54 madde içerir: çocuğun yüksek yararı. Yüzlerce yıllık kayıtsızlıktan sonra, bütün dünya dikkatini çocuğa odaklar: sosyal ve entelektüel gelişimi, zihinsel ve bedensel sağlığı, yaşam kalitesi ve refahı. Ama bu sözleşme bu kadarıyla yetinmez! Çocuklarının gelişiminden, sağlığından ve mutluluğundan da anne babalarının sorumlu olduğunu tespit eder. Görev listesi de upuzun, karmakarışık, yoğun... sonsuzdur. Anne baba özellikle, çocuğun kişiliğinin oluşumuna ve potansiyelinin tamamını gerçekleştirebileceği ölçüde hem yeteneklerinin hem de zihinsel ve bedensel becerilerinin gelişmesine destek olmalı [...] çocuğa anne baba, kimlik, dil ve kültürel değerlere saygıyı aşılamalı [...] çocuğu yaşamıyla ilgili sorumluluk almaya hazırlamalı [...] doğal hayata saygılı olmayı kafasına sokmalı dır. (Sözleşme de taraf devlet diye anılan) toplum, bebekler için doğumhaneler kurarak, eğitim yardımı yaparak ve örneğin doğum ya da aile ödenekleri vererek anne babaya yardım etmelidir. Peki, bütün bu yardımlara karşın görevlerini (yeterince) iyi yapmazlarsa? O zaman toplum onlara daha iyi bir uzman desteği vermelidir: Örneğin profesyoneller tarafından muayene edilmelerini önerebilir ve/veya dayatabilir. Bu da yeterli olmazsa, toplum, çocuğu, çocuğun yararına uygun davranmayan anne babasından uzaklaştırma- 17

ya kadar götürebilir işi. Çocuğun, kötü muamele ettiği düşünülen ya da diyelim sosyoekonomik, 1 sağlıkla ya da yakın zamanda İtalya da, bebeklerine bakamayacak kadar yaşlı olduklarına hükmedilen anne babalarda olduğu gibi yaşla ilgili güçlükler nedeniyle çocuğun gelişim ve eğitimini sağlamakta yetersiz kaldığına hükmedilen ebeveynlerinin himayesinden alınması işte bu şekilde gerçekleşir. Ben anne olduğumda, tabii ki bu sözleşmeyi okumamıştım! Bunu hiçbir arkadaşım yapmadı. Yine de bu baskıyı hissediyoruz... Çünkü dört bir yanımız bunlarla çevrili: bebek için daha sağlıklı diye süt vermeyi yücelten kampanyalar, bebeklerinin altını değiştirirken bile gözleri ışıldayan anne babaları gördüğümüz reklamlar, çocukları almaya gelmekte geciktiğimiz zaman mutlaka bizi biraz yargılayan okullar ve hatta bu işi bizden daha iyi beceren diğer anne babalar... 21. yüzyılın ebeveynleri, daha önce hiç olmadığı kadar, çocuklarına karşı sorumluluklarının ne denli büyük olduğunun farkındalar. Hiç olmadığı kadar değerlendirmeye tâbi tutulduklarını... ve devamlı sorgulandıklarını hissediyorlar. Onun için de durmadan aynı soruyu soruyorlar kendilerine: İyi anne baba olabiliyorlar mı? Çocukları mutlu mu? Bunun için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar mı? Doğru kararları alıyorlar mı? Doğru tepkileri veriyorlar mı? Şurası çok kesin, büyükannem asla kafasını böyle sorularla meşgul etmedi. Biz psikologların da bu hikâyede sorumluluk payımız var... 20. yüzyıl boyunca anneyle çocukları arasındaki duygusal bağlılık üzerine binlerce sayfa yazdık. Dengeli bir hayat sürmek, arkadaş edinmek, okulda başarılı olmak ve normal bir erişkin hayatı yaşamak için bu bağın ne kadar önemli olduğunun altını çizdik. Kurulamayan bir duygusal bağın çocukların gelişimi ve sağlığı için bir tehlike teşkil edeceğini söyledik. Ve bir çocuğun bağlanabileceği bir ebe- 1 Ken Loach un Minik Kuş (1994) adlı filmi mükemmel bir örnektir. 18