TDV - İSTANBUL MÜFTÜLÜĞÜ DERGİSİ SAYI: 3 YIL: 2007 ISSN: 1308-9595
İSTANBULMÜFTÜLÜĞÜ Dr. Ömer MENEKŞE Diyanet İşleri Başkanlığı Derleme ve Yayın Şubesi Müdürü ARAFAT TAN MARİFETE MEŞ ARDEN ŞUURA Yöneliş H ac, yöneliş Allah a ve O nun gösterdiği hedeflere yürüyüş. Yıllardır özlem duyulan mukaddes mekanlara varış, maddî ve manevî kirlerden arınış. Hz. Adem den itibaren kutlu peygamberlerin, Hz. İbrahim in hatırasını benliğimizde yaşama. İlâhî vahyin beşiğini, Hz. Peygamber in tebliğini ve tevhîd mücadelesini yakından tanıma, tarihle bütünleşme, 1,5 milyarlık İslâm dünyasından bu topraklara davet edilen sınırlı sayıdaki temsilciden biri olmanın hazzını ve sorumluluğunu omuzlarımızda hissetme. Hac; dilleri, kültürleri, renkleri, ırkları, ülkeleri, sosyal ve ekonomik durumları farklı ancak hedefleri bir, duyguları ve gayeleri aynı milyonlarca müslümanın ilâhî aşkla bir araya gelmesi, birlikte Allah a yönelmesi, benliği aşıp kulluğa, çokluğu yırtıp birliğe (vahdet) kavuşması. Yakınlık Heyecanı Vuslat gerçekleşmiştir. Yüreğinde sevdayı taşıyanlar, her gün yöneldikleri kıbleye, Kâbe ye doğru adım adım yaklaşmaktadır. Üzerinde renksiz, dikişsiz, rozetsiz, bayraksız bir elbise, İslâm ın insanları bir tarağın dişleri gibi eşit gören temel yaklaşımını temsili olarak gösteren iki parçalık beyaz bir havlu (ihram) vardır. Dudaklarda ise Lebbeyk Allahumme lebbeyk! sedası. Sonra, bütün sembollerin merkezinde yer alan ve fizikî yapısı sade, ama manevî de- 18 Kasım 07
ğeri çok yüce; insanlık tarihi kadar eski; tevhîd merkezi Kâbe. Allah ın evi. Beytullah, Ona doğru koşma. Allah ın evini tavaf. Kâbe yi sola alarak; kalbi ona yakın kılarak, kalbi ona vererek tavaf. Safa ile Merve arasında sa y. Hac Arafattır Bugün arife. Kâbe den uzaklaşıp onun sahibine yakın olma günü. Hem ayrılık hem de vuslat günü. Bir duruş, bin duruluş ve diriliş günü. Yaratıcıyla muarefe günü. Cebel-i Rahme nin eteğinde Hz. Adem ve Hz. Havva nın çocukları, Hz. İbrahim in davetlisi olarak Arafat ta bulunma. Hac, Arafat (ta olmak)tır. 1. Arafat, i tiraftır. Günahları itiraf etme, günahlardan sıyrılıp gözyaşlarıyla dolabilmedir. Rabbimize verdiğimiz sözü hatırlama, bu tanımaya ve söze uygun davranma taahhüdüdür. Arafat, tearuftur. Ayrılıkları ve gayrılıkları kalpten silip tanışmak, kaynaşmak ve bilmek (bilişmek)tir, gönül köprüsü kurmaktır. Arafat, eşitlik ve kardeşlik günüdür. Arafat, âdeta mahşerin provası, kimsenin kimseye faydasının olmadığı mahşer ve mizanı hatırlama günü. Arafat, Allah Resulünün, on dört asır önce yüz yirmi bini aşkın sahabeye hitap ettiği ve Vedâ Hutbesi nin verildiği yer. Kıyamete kadar insanlığa ışık tutacak evrensel ilkeleri içeren Hac, aslında Arafat ta duruştan ibarettir. Bu duruşun süresi, bir anlık bir süreden, bir güne kadar uzayabilir. Burada, bütün mesele, işte o tek ânı yakalayabilmek ve o ânı ebedileştirebilmektir. Şüphesiz davete icabet eden, oraya niçin geldiğinin ve orada niçin durmakta olduğunun bilincindedir. Orası, kendini oraya davet edenin, yani Davet Sahibi nin meydanı, O nun sofrası. Arafat, ârif olmaktır; hakikati bilmek, tanımak, anlamaktır, marufa, marifete, Marifetullah a ermektir. Hayatın nihai anlamını kavramak, sıradan bir canlı olmaktan kurtulup eşref-i mahlukat oluşu ispatlamaktır. Arafat, yüce Yaratanı tanımak, marifete ererek yükselmek, dirilişi, mahşeri, mahkeme-i kübra öncesi bekleyişi, ölmeden önce ölmeyi, hesaba çekilmeden önce muhasebe yapmayı bilmektir. Arafat, irfan meydanıdır. Arafat ı idrak eden, hacı olur, Arafat ı kavrayan marifeti bulur. Arafat, ârif olma, marifeti yakalama yeridir. Arafat önce kendini bilme, kendini bulma deneyimidir. Ve Kendini bilen, Rabbini de bilir hükmünce, önce kendini tanıma, ardından da Rabbi tanımadır. temel insan hakları bildirgesinin seslendirildiği mekân. Arafat, zamanların en bereketlisi olan Arefe günü, mekanların en mübareği olan Arafat ta, Hz. Muhammed gibi yüzünü Kâbe ye çevirip, sırtını Cebeli Rahme nin (Rahmet Dağı nın) eteklerine vererek, Yüce Allah ın af ve rahmetine nail olabilme günü. Peygamber Efendimiz, Hac edenler ve umre yapanlar Rahman ın misafirleridir. Allah a dua eder ve bağışlanma dilerlerse Allah onların dualarını kabul eder ve onları bağışlar. buyuruyor. 2 Hac, aslında Arafat ta duruştan ibarettir. Bu duruşun süresi, bir anlık bir süreden, bir güne kadar uzayabilir. Burada, bütün mesele, işte o tek ânı yakalayabilmek ve o ânı ebedileştire- Kasım 07 19
Dr. Ömer MENEKŞE / Arafat tan Marifete Meş arden Şuura bilmektir. Şüphesiz davete icabet eden, oraya niçin geldiğinin ve orada niçin durmakta olduğunun bilincindedir. Orası, kendini oraya davet edenin, yani Davet Sahibi nin meydanı, O nun sofrası. Orada hacı, Allah ın misafiridir. Gören ve görünen, işiten ve işitilen, böyle bir idrak içinde bir leşir. Orada Allah ı bilme, tanıma ve her yerde ve her cihette yalnız O nu görme ve bilme vardır. Arafat, duaların taçlandığı mekân, yalvarış ve yakarış günü, kulluk sorumluluğunu tam bir yükleniş ve bu konuda Rabb e kesin bir söz veriş anı. Arafat, gönlü her türlü dünyevî düşüncelerden arındırarak, bütün samimiyetle Allah a yönelme, annemiz, babamız için, ailemiz ve çocuklarımız için, milletimiz ve bütün insanlık için dua günü. Meş âr-i Harama Varış Arafat tan ayrılıp akın ettiğinizde Meş âr-i Haram da Allah ı zikredin ve O nu size gösterdiği şekilde anın 3 Meş âr-i Haram, Mekke de, Arafat ile Mina arasında, Müzdelife nin sonunda Kuzah tepesinin civarına verilen isim. Arafat vakfesini yerine getirmenin sevinci ile coşkulu bir tarzda Lebbeyk Allahumme lebbeyk! diyerek beyaz güvercinler misali Meş âr-i Haram a doğru yol alma. Ulvî bir çağlayandan aşağı doğru akmak üzere basamak basamak yükselme. Müzdelife. Harem sınırları içinde Arafat ile Mina arasında kalan bir bölgenin adı. Şeytana ve taraftarlarına karşı ertesi gün yapılacak sembolik protestoda atılacak küçük taşların genellikle toplandığı mekân. Burada ikinci kez vakfeye durulmakta. Allah ın huzurunda yeniden bilişme ve bilinçleşme. Arafat tan Müzdelife ye gelindiği andan itibaren başlayan bir zikir süreci. Zaman, zikir zamanı. Sabah namazı sonrasına kadar devam etmekte. 20 Kasım 07
Arafat ta gündüz yapılan vakfe, burada gece veya sabahın alaca karanlığında yapılmakta. Arafat taki marifet ve bilme vakfesi, gündüzün aydınlığına; Meş ar daki Allah ı anarak bilinçleşme ise gecenin karanlığına ayrılmış. Arafat da gün boyu yaşanan muarefeye mukabil, gece boyu içe dönük engin bir şuurlanma, aydınlanma yaşama. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Arafat tan ayrılınca, akşamla yatsı namazını birleştirip burada kılmıştır. Geceyi istirahatla geçirdikten sonra, sabah namazının peşinden buradaki vakfesini yapmıştır. Kâbe de kalbini vesveselerden temizleyen, Zemzem le midesini yıkayan, Arafat ta ârif olup marifetullah ı bulan hacı, Meş âr da şuura erecek, Mina da temenni-temennaya, yani aşka varacaktır. Dolayısıyla, Kâbe de imana, Zemzem de takvaya, Arafat ta bilgiye, Meş âr da bilince ve Mina da sevgiye ulaşacaktır. Mina Müzdelife den ayrıldıktan sonra, Muhassir Vadisi sağa alınarak Mina ya geçilir. Muhassir bölgesi, filleriyle Kâbe yi yıkmak üzere gelen Ebrehe ordusunun, sürü sürü kuşlar tarafından atılan taşlarla hüsrana uğratıldığı yerdir. Fil Suresi nde anlatıldığı gibi, küçücük taşlar, güçlü Ebrehe ordusunun planını nasıl boşa çıkarmışsa, Cemerât ta atılacak taşlar da, şeytanın ve taraftarlarının bize karşı kurduğu tuzakları boşa çıkarması düşüncesi ve duasıyla atılır. Mina da cemerât var. Mina da şeytan taşlama var. Mina, Hz. İbrahim ile oğlu İsmail in, Allah a olan teslimiyetlerinin test edildiğini bildiğimiz, Hz. İbrahim, biricik oğlunu Allah için kurban etmek; İsmail ise teslim olmak konusunda imtihandan geçirildikleri yer. Hz. İbrahim, oğlu İsmail i Allah yolunda kurban etmek üzere tutmuş Mina yolunu. Allah a olan sadakatini ispatlamak üzere düşmüş yola. Bu esnada şeytan onu vazgeçirmek için çıkmış karşısına. Hz. İbrahim, bugün taşlamanın yapıldığı yerlerde defalarca taşlamış şeytanı. Mina aşırı istek, arzu demek. Mina, malmülk, makam-mevki, can-canan ve bütün fanî sevgilerin aşıldığı, Allah sevgisinin zirveye ulaştığı mekân. Mina, nefsin kötülüklerinden, dünyanın gelip geçiciliğinden, esaret zincirlerinden kurtulmak için şeytanı taşlama yeri. hayatın şeytanî dürtülerine karşı bir kararlılık, fiilî bir dua göstergesi, böyle anlayış ve eğilimlere karşı tavır alışın sembolik merkezi. Mina bayram sabahıdır, kurtuluş günüdür. Arafat ta Rabbi ile tanışanların, Müzdelife de kendisi ile hesaplaşanların, Mina da eli ile işlediği şerleri şeytanın yüzüne savuranların, hatırına bayramdır bugün. Mina kurban günüdür. Kurban kurbiyettir. Kurban, Allah ın emrine boyun eğme ve kulluk bilincini tazeleme. Hz. İbrahim ile oğlu Hz. İsmail in Yüce Allah ın buyruğuna itaat konusunda verdikleri başarılı imtihanı yâd etme. Kurban, Allah sevgisini bütün sevgilerin üstünde tutmanın ifadesi, hak yolunda fedakârlığın göstergesi. Böyle bir yola çıkanlar, yolda olduğunu zaten gösteriyor demektir. Böylece hac, yeniden dirilişin bir provasıdır. Allah katında makbul haccın karşılığı, ancak cennettir. 4 Dipnotlar 1) Ebû Dâvûd, Menasik,68; İbn Mâce, Menasik, 57. 2) İbn Mâce, Menasik,5. 3) Bakara, 2/198. 4) Buhârî, Umre, 1; Müslim, Hacc, 437. Kasım 07 21