HALKA AÇILMANIN DAYANILMAZ ÇEKİCİLİĞİ: VERGİSEL AVANTAJLAR



Benzer belgeler
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

Kurumlar Vergisi Genel Tebliği, Tevkifat Uygulamalarına İlişkin (Seri, Sıra Numarası, No : 81 Sayılı)

EMİSYON PRİMİNİN VERGİLENDİRİLMESİ VE ORTAKLARA DAĞITIMI

NO: 2012/96. Limited şirketlerde kar payı avansına ilişkin 509 uncu maddenin üçüncü fıkrasının uygulanacağı

SİRKÜLER 2012/50. : Kâr Payı Avansı Dağıtımı Hakkında Tebliğ Yayımlandı.

İŞLETMECİLİĞİNDEN DOĞAN VE KURUMLAR VERGİSİNDEN İSTİSNA EDİLEN KAZANÇLARI GERÇEK KİŞİ HİSSEDARLARA DAĞITILMASI HALİNDE GELİR VERGİSİ STOPAJINA TABİ

2009/ Konu: 15 ve 30 ncu Maddedeki Tevkifat Oranlarıyla İlgili Düzenlemeleri Açıklayan Kurumlar Vergisi Sirküleri

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

SİRKÜLER NO: POZ-2004 / 33 İST, 17/02/2004

SERMAYE AZALTIMI VE VERGİSEL AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Arkan & Ergin Uluslararası Denetim ve Y.M.M. A.Ş.

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2018/179 Ref: 4/179. Konu: KÂR PAYI AVANSI DAĞITIMI HAKKINDA TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK YAPILMIŞTIR

RASYO YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK LTD.ŞTİ.

VERGİ HUKUKU BAKIMINDAN ANONİM ŞİRKETLERDE KÂR PAYI DAĞITIMI

2003 YILINDA YARARLANILAN YATIRIM İNDİRİMİ İSTİSNASI ÜZERİNDEN GVK. NUN GEÇİCİ 61. MADDESİ GEREĞİNCE YAPILAN TEVKİFATIN ÖDEME ZAMANINDA BİR SORUN

Kâr Payı Avansı Dağıtım ve Vergilendirilmesi

YURTDIŞI İŞTİRAKTEN ELDE EDİLEN KAR PAYLARININ VERGİSEL DURUMU

YENİ TÜRK TİCARET KANUNU VE VERGİ MEVZUATI KAPSAMINDA ŞİRKETLERDE AVANS KÂR DAĞITIMI NASIL YAPILACAKTIR?

KÂR DAĞITIMI VE KÂR DAĞITIMINA BAĞLI STOPAJ VERGİLENDİRİLMELERİNE YÖNELİK ÖRNEK BİR ÇALIŞMA

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU NDA YER ALAN 5/1-H İSTİSNASI

TAM MÜKELLEF KURUMLARA YAPILAN ÖDEMELERDE VERGİ KESİNTİSİ

Sirküler no: 013 İstanbul, 3 Şubat 2009

12/1/2009 TARİHLİ VE 2009/14580 SAYILI KARARNAMENİN EKİ KARAR

T.C. D A N I Ş T A Y VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU Esas No : 2017/626 Karar No : 2018/51 Temyiz Edenler : Karşı Taraf : Vekili :

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2009/24 TARİH: Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanuna İlişkin 2 Seri Numaralı Genel Tebliğ

içinde işletmenin tasfiyesi halinde de bu hükmün uygulanacağı ifade edilmektedir.

SĐRKÜLER Đstanbul, Sayı: 2009/32 Ref: 4/32

KÂR PAYI AVANSI DAĞITIMI HAKKINDA TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK YAPILDI

YURT DIŞI İŞTİRAK VE ŞUBE KAZANÇLARINA TANINAN İSTİSNA SONRASINDA YURT DIŞI İŞTİRAK VE ŞUBE ZARARLARININ DURUMU

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

YANIT SORU - YANIT??? SORU

2010/926 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı yazı ekinde olup, eskiye göre değişen hususları şu şekilde özetleyebiliriz:

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Gelir İdaresi Başkanlığı 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Sirküleri /

Konu : Bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları ile şahıs sigorta primleri

13/11/2008 tarihli ve sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 27/10/2008 tarihli ve 2008/14272 sayılı kararnamenin eki Karar aşağıda yer almaktadır.

denetim güç katar Yeminli Mali Müşavirlik & Denetim & Danışmanlık

6111 SAYILI YASA KAPSAMINDA OLUŞAN TİCARİ ZARARLARIN GEÇMİŞ YIL KARLARINDAN MAHSUBU

%5 ORANINDA 1. TEMETTÜ DAĞITMAK ZORUNLU HALE GELDİ Mİ?

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

ANONİM ŞİRKETLERDE NAKDİ SERMAYE ARTIŞININ YANI SIRA İÇ VE DIŞ KAYNAKLARDAN SERMAYE ARTIŞI İŞLEMLERİNDE İZLENMESİ VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1) nde Değişiklik Tebliğ Adı. Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 14)

15 NO LU 5520 SAYILI KURUMLAR VERGĐSĐ KANUNU SĐRKÜLERĐ YAYIMLANDI

mali açıklamalar YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş.

Arkan & Ergin Uluslararası Denetim ve Y.M.M. A.Ş.

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2012/96

SERMAYE PİYASASI KURULU KÂR PAYI REHBERİ

GERÇEK KİŞİLERCE BEYAN EDİLMESİ GEREKEN KONTROL EDİLEN YABANCI KURUM KAZANCI

ŞİRKET ORTAKLARI VE KANUNİ TEMSİLCİLERİN VERGİSEL YÜKÜMLÜLÜKLERİ NİHAT CEYLAN YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR

(269 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği)

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

YURT DIŞINDA ÖDENEN VERGİLERİN MAHSUBU

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2014/142 Ref: 4/142

İştirak Kazançları İstisnası Kontrol Edilen Yabancı Şirket

Özelge: Şirket hissedarlarına ait arsanın kiralanarak arsa üzerine yapılacak binanın inşaasına ilişkin harcamaların GV ve KDV karşısındaki durumu.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

SİRKÜLER NO : 2003/20 FİRMA YÖNETİCİLERİ VE MUHASEBE BİRİMLERİNİN DİKKATLERİNE,

SİRKÜLER İstanbul,

KAR PAYI AVANS DAĞITIMI

VARLIK BARIŞI OLARAK ADLANDIRILAN KANUNİ DÜZENLEME RESMİ GAZETEDE YAYINLANMIŞTIR

TAM MÜKELLEF ANONİM ŞİRKETLERİN YURT DIŞI İŞTİRAK HİSSELERİNİ ELDEN ÇIKARMALARINA İLİŞKİN KURUMLAR VERGİSİ İSTİSNASININ ŞARTLARI

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı : 2014/203 6 Tarih : Ö Z E L B Ü L T E N KAR PAYI AVANSI DAĞITIMI

VERGİYE UYUMLU MÜKELLEFLERE SAĞLANAN VERGİ İNDİRİMİ TEŞVİKİ

SİRKÜLER 2009 / 5. 03/02/2009 tarihli ve Sayılı Resmi Gazete de aşağıda yer alan vergi tevkif oranları yayımlanmıştır.

BÜTÜN YÖNLERİYLE SERMAYE ŞİRKETLERİNDE KÂR DAĞITIMI UYGULAMASI VE MUHASEBESİ

GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIKLARI VE VERGİLEME

şeklinde sınıflandırmak mümkündür. A. Uyumlu Mükellefe İndirimli Gelir/Kurumlar Vergisi Uygulaması

GVK nun Geçici 67. Maddesi Kapsamında Elde Edilen Gelirlere İlişkin GVK Genel Tebliği Yayımlandı DUYURU NO:2007/12 İstanbul,

YATIRIM İNDİRİMİ İLE İLGİLİ GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ YAYIMLANDI

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2012/36 Ref: 4/36

TRANSFER FİYATLANDIRMASINDA HAZİNE ZARARI. Ramazan BİÇER. I. Giriş

SİRKÜLER RAPOR

İrfan VURAL Gelirler Kontrolörü I- GİRİŞ :

SİRKÜLER RAPOR ( )

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

KONU: Kar Payı Tebliği (Seri II No:19.1)

SİRKÜLER RAPOR 2 SERİ NO LU KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ. Sirküler Tarihi: Sirküler No: 2008/53

4325 sayılı, numaralı, nolu, kanun, yasa OLAĞANÜSTÜ HAL BÖLGESİNDE VE KALKINMADA ÖNCELİKLİ YÖRELERDE İSTİHDAM YARATILMASI VE YATIRIMLARIN

Muharrem İLDİR Boğaziçi Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş Vergi Bölüm Başkanı E.Vergi Dairesi Müdürü

2010 yılında elde edilen kâr paylarının beyanı ve vergilendirilmesi

Kontrol Edilen Yabancı Şirket ve Yurtdışında Ödenen Vergilerin Mahsubu*

Sayı: İstanbul, Konu: Bazı Vergi Kanunlarında değişiklikler içeren Yasa Tasarısı nın Kurumlar Vergisi Kanunu ile ilgili düzenlemeleri.

HİSSE SENEDİ SATIŞLARINDAN DOĞAN KAZANÇLARIN VERGİLENDİRİLMESİ

Varlık Barışında Süre Uzatımı

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununda yer alan istisna

Sat Geri Kirala İşlemi ile Sağlanan Vergisel Avantajlar. Sat Geri Kirala İşlemi ile Sağlanan Vergisel Avantajlar

2018/ Sayılı Kanun Kapsamında "Varlık Barışı" Uygulamasıyla İlgili Tebliğ Yayımlandı

KATMA DEĞER VERGĠSĠ GENEL UYGULAMA TEBLĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ (SERĠ NO:8)

Sirküler no: 056 İstanbul, 11 Mayıs 2012

GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIKLARINA SAĞLANAN VERGİSEL TEŞVİKLER

2018 YILI MENKUL KIYMET GELİRLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ (KURUM)

GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ SERİ NO: 269 (6 Aralık 2008 tarih ve sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır)

GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (Seri No:266)

GİDERLERLE İLGİLİ ÖZEL DOSYALAR

2012 KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİ ÜZERİNDEN HE- SAPLANAN VERGİDEN DÖNEM İÇİNDE ÖDENEN VERGİLERİN MAHSUBU

Kabul Tarihi: 31/12/2004 Resmi Gazete Tarihi : 31/12/2004

SİRKÜLER NO: POZ-2008 / 61 İST,

HİSSE SENEDİ ALIM SATIM KAZANCI TAM MÜKELLEF KURUM TAM MÜKELLEF GERÇEK KİŞİ DAR MÜKELLEF KURUM (1) DAR MÜKELLEF GERÇEK KİŞİ

278 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği Yayımlandı DUYURU NO:2011/08

Transkript:

VERGİ DÜNYASI, SAYI : 231 HALKA AÇILMANIN DAYANILMAZ ÇEKİCİLİĞİ: VERGİSEL AVANTAJLAR ZİHNİ KARTAL Hesap Uzmanı GİRİŞ Vergi Mevzuatında halka açık şirket deyimi üç maddede geçmektedir: Kurumlar Vergisi Kanunu nun 2 nci maddesi, geçici 24 üncü maddesi ve Gelir Vergisi Kanunu nun 94 üncü maddesi. Kurumlar Vergisi Kanunu nun geçici 24 üncü maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu nun 94 üncü maddesinde, halka açık şirketlere, vergi oranı bakımından avantaj sağlanmış, Kurumlar Vergisi Kanunu nun 2 nci maddesinde ise halka açık şirket tarif edilmiştir. Anılan kanunun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu na göre Sermaye Piyasası Kurulunca halka açık anonim şirket olduğu kabul edilen şirketler, bu kanun ve Gelir Vergisi Kanunu uygulaması bakımından da halka açık anonim şirket sayılır hükmü yer almaktadır. Sermaye Piyasası Kanunu, hisse senetlerinin halka arz edilmesi veya ortak sayısının 250 yi aşması (hisse senetlerinin halka arz edilmiş sayılması) durumlarında şirketi halka açık kabul etmektedir. Bunun dışında başka bir koşul öngörülmemiştir. 4369 sayılı yasadan önce Kurumlar Vergisi Kanunu nun 2 nci maddesinde halka arz edilen hisse senetlerinin şirketin nominal sermayesine oranının en az %15 olması şeklinde bir koşul daha mevcuttu. Bu koşul uygulamada yarattığı sorunlar ve güçlükler nedeniyle 27.8.1998 tarihinde yayımlanan 4369 sayılı yasa ile yürürlükten kaldırılmıştır. Halihazırdaki Vergi Mevzuatına göre, bir şirket Sermaye Piyasası Kurulu nca halka açık olarak kabul edilmiş ise vergi yasaları yönünden de halka açık şirket sayılır. Geçmişte halka açıklık sıfatının hangi tarihte kazanıldığı takdirde, düşük vergi kesintisi oranından yararlanılabileceği tereddütlere yol açmış; Maliye Bakanlığı yayımladığı 47 seri numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde, kanunda belirtilen nominal sermayenin en az %15 inin hisse senetleri yoluyla halka arz edilmesi şartı, hesap döneminin tamamı süresince aranacaktır. Hesap dönemi içinde bu şartı kaybeden veya kazanan kurumlar bu vergilendirme dönemi için halka açık anonim şirket niteliğinde sayılmayacaktır. diyerek halka açıklık koşulunun vergilendirme döneminin tamamı için aranması gerektiğini belirtmiştir. Bakanlık daha sonra yayınladığı 57 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde, görüşünü değiştirerek, söz konusu şartın dönemin son günü itibariyle gerçekleşmiş olmasını yeterli bulmuştur. Bir an bu iki tebliğdeki düzenlemelerin, halka arz edilen hisse senetlerinin şirketin nominal sermayesine oranının en az %15 olması şartına ilişkin olduğu iddia edilebileceği akla gelse de, temelde amaçlanan, bir şirketin halka açık şirket sıfatını elde etmesinin koşullarını belirlemektir. Bu nedenle, bir şirketin vergi yasaları yönünden halka açık şirket olduğunun kabul edilebilmesi için ilgili vergilendirme döneminin en geç son günü itibariyle, Sermaye Piyasası Kurulu nca halka açık olduğunun kabul edilmesi gerekir. (1) Zira vergilendirme o döneme ilişkin olarak yapılmaktadır. Daha sonraki bir tarihte halka açık şirket sıfatını kazanan bir şirketin geçmiş yıla ait gelirlerini, halka açık şirket gibi vergilendirmeyi sağlayacak bir düzenleme mevcut değildir. Kaldı ki bir vergilendirme dönemi diğerinden bağımsızdır. Örneğin 2000 yılında halka açık olmayan bir şirketin 2001 yılı Mart ayında kârını dağıtması ve aynı dönemde halka açılması durumunda, dağıtılan kâr üzerinden yapılacak gelir vergisi kesintisi 2000 yılı vergilendirme döneminin son günü itibariyle sabit olan halka açık olmayan şirket sıfatı dikkate alınarak yapılmalıdır. Vergileme, dağıtılan kara yönelik olduğuna göre, dağıtılan karın ait olduğu vergilendirme döneminde halka açıklık sıfatının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmalıdır. Öte yandan, 50 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğe göre, halka açıklık şartlarını taşıyan şirketlerin, kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihe kadar Sermaye Piyasası Kurulu ndan alacaklar bir yazı ile bu özellikleri taşıdıklarını belgelemek zorundadırlar.

I DÜŞÜK ORANLI VERGİ AVANTAJI Vergi Mevzuatında iki maddede vergi oranı düşürülerek halka açık şirketlerin vergi yükü hafifletilmiştir. Bu maddeler, halka açılmayı özendirmek amacını taşımaktadır. Bu amaç doğrultusunda, dağıtılan kar payları üzerinden halka açık şirketler için Gelir Vergisi Kanunu nun 94 üncü maddesi uyarınca yapılacak vergi kesintisi oranı % 5, Kurumlar Vergisi Kanunu nun geçici 24 üncü maddesi uyarınca yurt dışı inşaat, onarım, montaj ve teknik hizmetlere ilişkin istisna kazançlar üzerinden yapılacak vergi kesintisi oranı en fazla %5 olarak belirlenmiştir. A KAR PAYI DAĞITIMINDA YAPILACAK VERGİ KESİNTİSİ Gelir Vergisi Kanunu nun, 4369 sayılı Kanunla değişik 94/6-bi maddesi uyarınca, kurumlar vergisinden istisna kazançlara isabet eden kısım düşüldükten sonra, 75 inci maddelerin ikinci fıkrasının 1, 2 ve 3 numaralı bentlerinde yazılı kar payları üzerinden, gelir vergisi kesintisi yapılacaktır. Vergi kesintisi oranı, 99/13230 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenmiş olup, halka açık anonim şirketlerde %5, diğerlerinde %15 tir. Kesinti, kar payı dağıtımına karar verilip istihkak sahiplerine nakten veya hesaben ödeme yapılması sırasında yapılacaktır. Yukarıdaki belirtilen bu hüküm, 01.01.1999 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu nedenle, dağıtılan karın hangi vergilendirme dönemine ait olduğu önem taşımaktadır. 1998 ve daha önceki yıllara ait karların dağıtılması durumunda bu maddeye göre dağıtılan kar payı üzerinden vergi kesintisi yapılamaz. Zira bu kazançlar ilgili dönemlerde, 01.01.1999 tarihinden önceki mevzuata göre vergilenmiştir. (2) Aynı düşüncenin bir başka ürünü olarak, kar payının dağıtıldığı dönem değil, kar payının ait olduğu dönemdeki durum dikkate alınmalı; şirketin halka açık olup olmadığı hususunda kar payının ait olduğu vergilendirme dönemi esas olmalıdır. Öte yandan, vergi kesintisi yapmak, kar payı dağıtımına karar verilip nakten veya mahsuben ödeme yapma koşuluna bağlandığından, bu koşulun gerçekleştiği dönemdeki vergi oranı uygulanmalıdır. Örneğin 1999 yılı karı 2004 yılında dağıtılmışsa 2004 yılı için belirlenmiş vergi oranı esas alınmalıdır. Zira dağıtım 2004 yılında yapılmaktadır, gelir vergisi kesintisi için vergiyi doğuran olay bu yılda gerçekleşmektedir. B YURT DIŞI İNŞAAT, ONARIM, MONTAJ VE TEKNİK HİZMETLERDEN ELDE EDİLEN KAZANÇLARA İLİŞKİN İSTİSNA ÜZERİNDEN YAPILACAK VERGİ KESİNTİSİ Halka açık şirketlerin düşük vergi oranı uygulama hakkı bulunan bir diğer alan da yurt dışı inşaat, onarım, montaj ve teknik hizmetlerden sağlanan kazançlar üzerinden yapılacak gelir vergisi kesintisidir. Gelir Vergisi Kanunu nun 94/6-bii maddesine göre, dağıtılsın dağıtılmasın kurumlar vergisine tabi kurumların, iştirak kazançları dışında kalan kurumlar vergisinden müstesna kazançları üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılır. Kurumlar Vergisi Kanunu nun geçici 24 üncü maddesi uyarınca, yurt dışında yapılan inşaat, onarım ve montaj işleri ve teknik hizmetlerden sağlanan ve 1.1.1994-31.12.2003 tarihleri arasında Türkiye de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen kazançlar, bu işlerle ilgili hasılatın en az %15 inin kambiyo mevzuatı gereğince Türkiye ye döviz olarak getirildiğinin tevsik edilmesi koşuluyla kurumlar vergisinden istisnadır. Demek ki maddede sayılan koşulların varlığı halinde söz konusu kazançlar kurumlar vergisinden istisna olacaktır. Bu durumda, anılan kazançlar, Gelir Vergisi Kanunu nun 94/6-bii maddesinde belirtilen vergi kesintisinin konusuna girmektedir. Söz konusu istisna kazançlara ilişkin gelir vergisi kesintisi oranı, Gelir Vergisi Kanunu nun 94 üncü maddesi yerine, Kurumlar Vergisi Kanunu nun geçici 24 üncü maddesi ile belirlenmiştir. Madde hükmüne göre, anılan istisna kazançlar üzerinden yapılacak gelir vergisi kesintisi oranı, halka açık anonim şirketler için %5, diğerleri için %10 dur. Yurt dışında elde edilen bu kazançlara mahallinde uygulanan vergilerin oranının %30 un üzerinden olması durumumda, bu oranın üzerinde uygulanan her bir puan için %0,70 oranında indirim yapılır. Yurt dışında uygulanan vergi oranının halka açık şirketlerde %33,5, diğerlerinde %37 oranında olması durumunda kesinti oranları 0 sıfır olarak uygulanır. Ancak, 51 no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği uyarınca, indirimli vergi kesintisi oranından yararlanabilmek için yabancı ülkelerde inşaat, onarma, montaj ve teknik hizmetlerden elde edilen kazançlara uygulanan vergi oranının o ülkenin yetkili makamlarından alınan ve mahallindeki Türk elçilik ve konsoloslukları, yoksa mahalinde Türk menfaatlerini koruyan ülkenin ayni mahiyetteki temsilcileri tarafından tasdik olunan belgelerin aslı ile yapılan işe ilişkin sözleşmenin bir örneğinin Türkiye de bağlı bulunulan vergi dairesine yıllık beyanname verme süresi içinde ibraz edilmesi gerekmektedir. Söz konusu tebliğin V/C bölümünde ise aşağıda yer alan açıklama yapılmıştır:

Ancak ilgili yılda, yurt dışında bu işlerle ilgili olarak beyan edilen kazanç ve matrah ile bu tür kazançlar için geçerli olan vergiler ve oranlar yurt dışında bağlı bulunulan vergi dairesinden alınacak belge ile kanıtlanacaktır. Söz konusu belgelerin yeminli tercüme bürolarına Türkçeye tercüme ettirilmesi gerekmektedir. Bu belgelerin vergi tevkifatına ilişkin muhtasar beyanname ekinde ibraz edilmemesi halinde mükellefler hakkında indirimleri vergi tevkifatı uygulanmayacaktır. Yukarıda yer alan tebliğ açıklamalarından birincisi yıllık beyanname, ikincisi muhtasar beyanname ile ilgilidir. Açıklamalar doğrultusunda, hem istisnadan hem de indirimli vergi kesintisi oranından yararlanabilmek için yıllık beyanname ve muhtasar beyanname ekinde ayrı ayrı olmak üzere belge ibrazı gerekmektedir. Belgelerin zamanında ibraz edilmemesi halinde genel düzenlemelere göre vergileme yapılacak, belgelerin süresinden sonra ibraz edilmesi halinde, kazancın elde edildiği yılı izleyen yılın başından itibaren bey yıl içinde (düzeltme zamanaşımı süresi içinde) gerekli düzeltme işlemleri yapılacaktır. Görüldüğü üzere, yurt dışında inşaat, onarım ve montaj işleri ile teknik hizmetlerden elde edilen kazançlara ilişkin istisna üzerinden vergi kesintisi yapılırken halka açık şirketlere büyük avantaj sağlanmıştır. Halka açık bir şirket, aynı faaliyette bulunan ve aynı kazancı elde eden halka açık olmayan bir kurumun ödemekle yükümlü olduğu gelir vergisi kesintisinin yarısı kadar vergi yükü taşımaktadır. Yurt dışı inşaat, onarım ve montaj işleri ile teknik hizmetlerden elde edilen kazançlar için kurumlar vergisi istisnası uygulama ve gelir vergisi kesintisi yapma konusunda esas alınacak vergilendirme dönemi, bu kazançların Türkiye deki sonuç hesaplarına intikal ettirildiği dönem olmalıdır. Anılan kanunun geçici 24 üncü maddesi, vergileme bakımından vergiyi doğuran olayın meydana geldiği yıl olarak yurt dışı kazançların Türkiye de sonuç hesaplarına intikal ettirildiği yılı kabul etmiştir. Öyleyse, gerek vergi oranı bakımından, gerekse halka açıklık durumu bakımından, kazancın Türkiye de sonuç hesaplarına intikal ettirildiği yılın dikkate alınması gerekir. Buna göre yurt dışında 1998 yılında elde edilen inşaat kazancı, Türkiye ye getirilip sonuç hesaplarına 2003 yılında intikal ettirilirse, bu gelir 2003 yılının geliri sayılacaktır. Dolayısıyla istisna uygulamasında ve gelir vergisi kesintisinde de 2003 yılı için geçerli yasal düzenlemeler esas alınacaktır. II VERGİ İSTİSNASI Halka arzda kullanılacak yöntemlerden biri de sermayeyi artırıp eski ortakların rüçhan haklarını kısıtlamak suretiyle arttırılan sermayeye isabet eden hisse senetlerini halka satmaktır. (3) Bu hisse senetlerinin satış fiyatlarının itibari değerlerinin üzerinde olması halinde aradaki farka emisyon primi denilmektedir. Emisyon priminin vergilenebilecek bir gelir olup olmadığı uzun yıllar tartışılmış, sonuçta kurumlar vergisine tabi bir tür gelir olduğu kabul edilmiştir (4). Ancak Kurumlar Vergisi Kanunu nun 8 inci maddesinin 5 inci bendinde, anonim şirketlerin sermayelerini arttırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetlerinin itibari değerlerinin üzerinde elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar şeklinde tarif edilen emisyon primleri kurumlar vergisinden istisna edilmiştir (5). Görüldüğü üzere, hisse senetlerini halka arz eden bir şirket, sermayesini artırıp eski ortakların rüchan hakkını kısıtlayarak arttırılan sermayeye isabet eden hisse senetlerini satmışsa kurumlar vergisi yönünden de avantaj sağlamaktadır. Hisse senetlerinin satış fiyatı ile itibari değerleri arasındaki farktan oluşan kazançlar (emisyon primleri) kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Demek ki bu kazançlar kurumlar vergisi yükü taşımamaktadır. Emisyon primleri, Tek Düzen Hesap Planı na göre, 520-Hisse Senedi İhraç Primleri Hesabı na alacak kaydedilmek suretiyle takip edilir. Bu hesap bir bilanço hesabıdır. Bu hesapta görünen tutarlar gelir tablosuna aktarılmaz. Ancak, Vergi Mevzuatına göre gelir kabul edilen emisyon primi tutarlarının vergiye tabi bir kazanç olduğunun görülebilmesi için, kurumlar vergisi beyannamesinde bilanço karına eklenip, istisna olarak indirilmesi gerekir (6). Türk Ticaret Kanunu nun 466 ncı maddesi uyarınca, hisse senetlerinin çıkarılmasında, çıkarma giderleri indirildikten sonra, itibari değerden fazla olarak elde edilen hasılatın itfalara veya yardım ve hayır işlerine sarfedilmeyen kısmı, I. tertip yedek akçe kanuni haddini aşsa dahi, yedek akçe olarak ayrılmak zorundadır. Görüldüğü üzere, Türk Ticaret Kanunu emisyon primini gelir olarak değil, yedek akçe olarak kabul etmektedir. Türk Ticaret Kanunu, emisyon primlerinin gelir olarak kabul etmemekle, kullanım alanını kısıtlamış olmaktadır. Buna karşın, Maliye Bakanlığı ve Sermaye Piyasası Kurulu emisyon primlerinin sermayeye eklenmesini kabul etmektedir. Bu şekilde yapılacak sermaye arttırımından bedelsiz hisse seneti alan kurumlarda ise K.V.K. nun geçici 28/a maddesi hükmünde belirtildiği gibi işlem yapılacağı anlaşılmaktadır (7). Uygulama da bu şekilde yürütülmektedir.

Öte yandan, emisyon primleri gelir vergisi kesintisinden de istisna edilmiştir. Şöyle ki, Kurumlar Vergisi Kanunu nun 01.01.1999-31.12.2003 tarihleri arasında geçerli geçici 28 inci maddesinde, anonim şirketlerin sermayelerini arttırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetlerinin itibari değerlerinin üzerinde elden çıkarılmasından sağlanan kazançların, Gelir Vergis i Kanunu nun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin ikinci fıkrasının bii alt bendine (8) göre gelir vergisi kesintisine tabi tutulamayacağı belirtilmiştir. Buna göre, emisyon primlerine ilişkin istisna tutarı üzerinden 31.12.2003 tarihine kadar gelir vergisi kesintisi yapılmayacaktır. Emisyon primi olarak adlandırılan kazançların, yedek akçe niteliğinde olması nedeniyle, ortaklara kar payı olarak dağıtılması fiilen mümkün olmadığına göre (9) üzerinden, Gelir Vergisi Kanunu nun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin ikinci fıkrasının bi alt bendi (10) uyarınca gelir vergisi kesintisi yapılması olanaksızdır. Dolayısıyla emisyon primleri, bu olasılıkta da vergi yüküne maruz kalmamaktadır. Gelir Vergisi Kanunu nun 94/6. maddesine göre karın sermayeye eklenmesi kar dağıtımı sayılmaz. Bu hüküm gereğince emisyon primi olarak adlandırılan kazançların, sermayeye eklenerek ortaklara bedelsiz hisse senedi verilmesi halinde, ortaklara kar dağıtılmadığı kabul edilecektir. Bedelsiz hisse senedi verilmesinin, kar dağıtımı sayılmaması nedeniyle verilen hisse senedi tutarları üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılmayacaktır. Dolayısıyla emisyon primleri bu işlem sonucunda da vergi yüküyle karşılaşmamaktadır. Yukarıdaki açıklamalar, emisyon primlerinin hiç bir vergi yükü taşımadığını ortaya koymaktadır. Buna göre, emisyon primi olarak anılan kazançların hiç bir vergi maliyeti bulunmamaktadır. 15 Eylül 2000 tarihi itibariyle 2000 yılında 30 şirket halka açılmış ve hisse senetleri borsada işlem görmeye başlamıştır. Bu 30 şirketten 5 i ortakların hisse senetlerinin satmak, 6 sı hem ortakların hisse senetlerini satmak hem de sermaye arttırmak, 19 u da sermaye arttırımı yoluyla halka açılmışıtır. 30 şirket, halka açılma sonucunda ortakların hisse senetlerinin satılması yoluyla 1.295.127.579.000.000.-TL, sermaye arttırarak arttırılan hisse senetlerinin halka satılması yoluyla 350.601.620.000.000.-TL olmak üzere, toplam 1.645.729.199.000.000.-TL hasılat elde etmiştir. Halka arz tarihleri itibariyle ABD Doları cinsinden ifade etmek gerekirse, elde edilen toplam hasılat 2.688.772.203 ABD Doları olup, bunun 2.112.579.110 ABD Dolarlık kısmı ortakların hisse senetlerinin satılması, 582.543.360 ABD Dolarlık kısmı ise sermaye arttırarak arttırılan hisse senetlerinin halka satılmasından sağlanmıştır. Bunun dışında 2000 yılında 15 Eylül 2000 tarihi itibariyle 11 adet ikincil halka arz gerçekleşmiş, sonuçta 948.182.380.000.000.-TL hasılat elde edilmiştir, bu ise halka arz tarihleri itibariyle 1.603.278.791 ABD Dolarına karşılık gelmektedir. Bu tutarın 150.202.515 ABD Dolarlık kısmı sermaye arttırarak arttırılan hisse senetlerinin halka satılmasından, 1.453.076.277 ABD Dolarlık kısmı ise ortakların hisse senetlerinin satılmasından elde edilmiştir (11). Elde edilen hasılatın tamamı kazancı göstermese de önceki makalemizde de belirttiğimiz gibi, halka arzda maliyet son derece düşüktür. Öte yandan, hisse senetleri itibari değerinin 10-50 katı arasında satılmaktadır, dolayısıyla satış hasılatının %90 ından fazlasının emisyon primi olarak adlandırılan kazanca karşılık geldiğini söylemek zor değildir. Bu kadar önemli tutarlara ulaşan emisyon primi kazançlarının hiç bir vergi yükü taşımıyor olmaları ilgi çekicidir. Kurumlar vergisinden istisna edilmesi belki anlaşılabilir ancak, gelir vergisi kesintisinden de istisna tutulmasına anlam vermek kolay değildir. Halka arzı gerçekleştirilerek primli satılan hisse senetlerinden elde edilen kazancın sermayeye eklenmek suretiyle ortaklara yeni hisse senedi verilmesi işleminde vergi kesintisi yapmamak, kanımızca gerekçesi zayıf bir uygulamadır. Gözden geçirme ihtiyacı vardır. Bir görüşe göre, emisyon primleri, ortaklar tarafından şirkete hibe edilmiş kazanç niteliğindedir. Ortakların rüchan haklarını kullanarak aldıkları hisse senetlerini satmak suretiyle elde ettikleri kazançları şirkete hibe etmeleri durumunda da aşağı yukarı aynı sonuç elde edilir. Emisyon primi oluşması, şirketin öz varlıklarına bağlıdır. Şirketin öz varlığının büyüklüğü, satış fiyatını belirleyen bir etkendir. Bunun yanında, şirketin yönetim tarzı, içinde bulunduğu sektör, kullandığı teknoloji, uğraşı konusu ve bulunduğu sektörün ülke ve dünya ekonomisindeki konumu gibi özelliklere göre belirlenebilen geleceğe yönelik olumlu niteliklerin varlığı da hisse senetlerinin prim yapmasını sağlar. Dolayısıyla emisyon primi, öz varlık ile nominal sermaye arasındaki fark ile şirketin gelecek vaad etmesinden kaynaklanan primlerin toplamından oluşur. Bu nedenle, emisyon primi gerçek bir kazanç değildir. Bu niteliği sebebiyle vergi dışı bırakılması gerekir (12).

Bu görüşe bazı açılardan katılmak zordur. Şöyle ki; ortakların rüçhan haklarını kullanarak aldıkları hisse senetlerini kendi çabalarıyla satmaya kalkışmaları halinde, büyük olasılıkla bu hisse senetlerine alıcı bulamayacaklar ya da nispeten düşük fiyattan satacaklardır. Ortakların kendi gayretleri, şirketin elde edeceğinin çok çok altında sonuç verecektir. Ortakların çabaları, şirketin niteliklerini alıcılara anlatabilme, gerekli reklamları yapabilme, satışa aracılık edecek kişi ve kuruluşlara bunu kabul ettirebilme gibi konularda yeterli olamayacaktır. Zira ortakların gücü, şirketin gücüyle kıyaslanamayacak kadar zayıftır. Bu nedenlerle, söz konusu yol tercih edilebilecek bir yol değildir. Zaten bu yolu tercih eden şirket de bulunmamaktadır. Bu nedenle, emisyon primlerinin vergi dışı tutulmasında yukarıdaki gerekçenin, bel bağlanabilecek bir gerekçe olmadığını düşünüyoruz. III SONUÇ: Gelir Vergisi Kanunu nun 94/6-bi maddesi uyarınca, kurumlar vergisinden istisna kazançlara isabet eden kısım düşüldükten sonra, 75 inci maddelerin ikinci fıkrasının 1, 2 ve 3 numaralı bentlerinde yazılı kar payları üzerinden, yapılacak gelir vergisi kesintisinin oranı 99/13230 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile, diğer şirketlerde %15, halka açık anonim şirketlerde %5 olarak belirlenmiştir. Yurt dışı inşaat, onarım, montaj ve teknik hizmetlerden sağlanan kazançlara ilişkin istisna tutarı üzerinden Gelir Vergisi Kanunu nun 94/6-bii maddesine göre yapılacak gelir vergisi kesintisi oranı, diğer şirketler için %10 iken halka açık şirketler için %5 tir. Sermayeyi artırarak arttırılan sermayeye isabet eden hisse senetlerini halka satılmasında, hisse senetlerinin itibari değerlerinin üzerinde satılmasından elde edilen kazançlar kurumlar vergisi ve gelir vergisi kesintisinden istisnadır. Emisyon primi olarak adlandırılan bu kazançlar, hiç bir vergi yükü taşımamaktadır. Halka açılmayı teşvik etmek için söz konusu kazançların kurumlar vergisinden istisna tutulması isabetli olabilir, ancak gerek istisna tutarının gerekse dağıtılan bedelsiz hisse senetlerinin gelir vergisine tabi tutulmasının uygun olacağı kanısındayız. Dipnotlar (1) Halka açıklık sıfatının G.V.K. nun 94 üncü maddesi uyarınca yapılan gelir vergisi kesintisi için, karın dağıtıldığı tarih itibariyle aranmasını öne süren görüş için bknz. ERDEM Haluk, Halka Açık A.Ş. Tanımı ve Vergisel Özellikler, Vergi Dünyası, Sayı 226, Sf.40. (2) 01.01.1999 öncesinde dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın, kurumların indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kazançlarından hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısım üzerinden G.V.K.nun 94/6-b-ii maddesi uyarınca gelir vergisi kesintisi yapılmaktaydı. (3) Ayrıntılı bilgi için bknz. KARTAL Zihni, Halka Açılmanın Dayanılmaz Çekiciliği, Vergi Dünyası Sayı: 229 Sf. 85 (4Bknz. M.B.Hesap Uzmanları Kurulu Danışma Komisyonu nun 128 no.lu kararı. 5 Emisyon primlerinin, K.V.K. nun 8 inci maddesinde istisnalar içinde sayılması kanun koyucunun da vergiye tabi olduğunu kabul ettiği anlamına gelmektedir. (6) Aksi görüş için bknz. MAÇ Mehmet, Kurumlar Vergisi, İstanbul, 1996, Sf. 8, 22. (7) Bknz. ÖZBALCI Yılmaz, Kurumlar Vergisi Kanunu Yorum ve Açıklamaları, Ankara, 1997, sf.667. (8) Bent kurumlar vergisinden istisna kazançlar üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılmasını öngörmektedir. (9) Aynı yöndeki görüş ve yasal dayanakları konusunda bknz. KOYUNCU Mesut, Vergi Dünyası Sayı:226, Sf.51 (10) Bent, kurumların dağıttıkları kar paylarının istisna kazançların dışındaki kazançlara isabet eden kısmı üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılmasını hükme bağlamaktadır. (11) www. imkb.gov.tr isimli web sitesinden derlenmiştir. (12) Ayrıntılı bilgi için bknz. ÖRMECİ Musa, Kurumlar Vergisi Kanunu Uygulama Esasları, İstanbul, 1995, Sf. 326 Zihni KARTAL Baş Hesap Uzmanı Focus Denetim Sağlıklı çözümlere ODAKlanır