Keman. Çılgın. Crazy Violin. 13 Aralık December, 2014. Stefan Sanderling şef I conductor Alexander Markov keman I violin

Benzer belgeler
NEYZEN ERCAN IRMAK yılında Eskişehir de doğdu. He was born in 1956, in Eskişehir.

Bilkent Müzik Günleri III Bilkent Music Days III

Bilkent Müzik Günleri III Bilkent Music Days III

4 Mart March, 2015 PİYANOLU. Piano BİLKENT DÖRTLÜ BİLKENT. Quartet. Çarşamba Wednesday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall

Bilkent Oda Müziği Günleri

KEMAN RESİTALİ VIOLIN RECITAL. 29 Ekim October, 2014 TAYLAN ERGÜL KEMAN VIOLIN. Çarşamba Wednesday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall

TRANSCENDENTAL. 4 Şubat February, Çarşamba Wednesday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall BAŞAR CAN KIVRAK CEM BABACAN PİYANO PIANO

KALEIDOSCOPES N.1. Solo Piano. Mehmet Okonşar

Bilkent Oda Müziği Günleri

Gümüşlük te Festival sahnesinde Keman Piyano düeti

Bilkent Oda Müziği Günleri

Bahar Konseri. Murat Göktaş şef Tülay Uyar soprano. 5 Mayıs 2018 Cumartesi, Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi. Konzertmeister Irina Nikotina

Gümüşlük Klasik Müzik Festivali Antik Tiyatro da başladı

( ) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR

Midori Özgür A ydın Midori Özgür Aydın

Fazıl Say, 14 Ocak 1970 Ankara doğumlu dünyaca ünlü besteci ve klasik müzik piyanisti.

1996 Şubatında Kudüs te düzenlenen Kudüs Dinî Müzikler Festivali ne Necdet Yaşar, Sadreddin Özçimi ve Derya Türkan la birlikte katıldı.

BSO Yaylı Çalgılar Topluluğu BSO String Ensemble. Irina Nikotina konzertmeister Özberk Miraç Sarıgül gitar guitar

Oda Şarkıları. Chamber Songs. Resital Serisi. 1 Ekim October, Umut Kosman. Recital Series Tosti. Bariton Baritone Hande Uçar.

Bedri Baykam. Atatürk Caddesi 386/A, Alsancak 35220, Izmir Tel/Fax: *

BERLİN FİLARMONİ SOLİSTLERİ BERLINER PHILHARMONIKER SOLOISTS ÖZGÜR AYDIN ALESSANDRO CAPPONE KEMAN VIOLIN NAOKO SHIMIZU VİYOLA VIOLA

ALANYA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ BAĞIMSIZ YAŞAM İÇİN YENİ YAKLAŞIMLAR ADLI GRUNDTVIG PROJEMİZ İN DÖNEM SONU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

Yeni Yıl. New Year s. Yeşim Gökalp. 14 Ocak January, Çarşamba Wednesday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall

Bilkent Oda Müziği Günleri

MUSTAFA ASLIER ĠN SANATI VE ÖZGÜN BASKIRESME KATKILARI Gülşah Dokuzlar Canpolat Yüksek Lisans Tezi

Gypsy. New York. All Stars

NEYZEN ALİ ORTAPINAR

İPEK ÜNİVERSİTESİ KONSERVATUVARI. Müzik Bölümü. Lisans Ders Programı

MISSION VISION STRENGTHS

Film Müzikleri Senfoni Orkestrası FİLMSO

OLTEN YAYLI ÇALGILAR DÖRTLÜSÜ OLTEN STRING QUARTET

Sokak Hayvanları yararına olan bu takvim, Ara Güler tarafından bağışlanan fotoğraflardan oluşmaktadır. Ara Güler

Bilkent. Senfoni Orkestrası. Barış Demirezer şef Özgür Deniz Kaya viyolonsel Çağla Turhan trombon

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9

BİLKENT GENÇLİK SENFONİ ORKESTRASI BİLKENT YOUTH SYMPHONY ORCHESTRA

Bilkent Müzik Günleri III Bilkent Music Days III

IN MEMORY OF İHSAN DOĞRAMACI ANISINA

a, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü

Lesson 23: How. Ders 23: Nasıl

MÜZİĞİN RESİM SANATINDA TARİHSEL SÜRECİ 20.yy SANATINA ETKİSİ VE YANSIMASI. Emin GÜLÖREN YÜKSEK LİSANS TEZİ. Resim Anasanat Dalı

UNIT 1 HELLO! Quiz I'm from Greece. I'm. Where are you from? Boşluğa uygun olan hangisidir? A) German. B) Greek I'm from. C) Turkish D) English

Programın Adı ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BOLU) Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Spor Yöneticiliği Eğitim Fakültesi Müzik

HIGH SCHOOL BASKETBALL

TARİHLİ EĞİTİM KOMİSYONU KARARLARI

Konforun Üç Bilinmeyenli Denklemi 2016

KABUL VE KAYIT KOŞULLARI

Bilkent Oda Müziği Günleri

AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ -

İDİL BELGİN KÜÇÜKDOĞAN

MOZAİK SANATI ANTAKYA VE ZEUGMA MOZAİKLERİNİN RESİM ANALİZLERİ MEHMET ŞAHİN. YÜKSEK LİSANS TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç.

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ANKARA DEVLET KONSERVATUVARI

Kontenjan Quota ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BOLU) ABANT İZZET BAYSAL UNIVERSITY (BOLU)

Gülsin Onay. Piyano Resitali. Piano Recital. 9 Ocak January 2015 Cuma Friday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall

Piano Duos. Arzu & Gamze Kırtıl. 26 Kasım November, Piyano İkilisi Piano Duo. Çarşamba Wednesday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall

Argumentative Essay Nasıl Yazılır?

19-20 Aralık December, Cuma-Cumartesi Friday-Saturday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall

Fatih Merter Saklı Senfoni / Hidden Symphony. Fatih Merter Saklı Senfoni / Hidden Symphony

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ

FIRST BALLET SCHOOL-1661

Fazıl Say. Composer and Pianist. 29 Aralık December Pazartesi Monday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall. Stefan Sanderling.

The person called HAKAN and was kut (had the blood of god) had the political power in Turkish countries before Islam.

VİYANA DA BAHAR SPRING IN VIENNA

Lesson 24: Prepositions of Time. (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları. Zaman Edatlarını Kullanmak

1979 He established Koleksiyon Art Gallery together with Nihat Sümeralp, directed it until 1989

Batuhan Civelek obua Ömer Berk Taraklı klarnet Barış Demirezer şef

Exercise 2 Dialogue(Diyalog)

MEKSİKA GÜNÜ MEXICO DAY

Children s Holiday Concert

İdil Biret. İyi ki Doğdun Happy Birthday. Rengim Gökmen şef ǀ conductor

HÜRRİYET GAZETESİ: DÖNEMİNİN YAYIN POLİTİKASI

Klasikten. Romantiğe

Türkiye deki senfoni orkestralarının konser programlarında klasik gitarın yer alma durumunun çeşitli değişkenler açısından incelenmesi

BODRUM ODA ORKESTRASI. 24 Ocak 2019 Saat: 20:00 AHMED ADNAN SAYGUN SANAT MERKEZİ / BÜYÜK SALON

Beethoven Dvorak& 6 Aralık December, Müziğin Sihirbazları: Music Alchemists: Cumartesi Saturday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DEVLET KONSERVATUVARI MÜZİK BÖLÜMÜ PROGRAMLARI ÖZEL YETENEK GİRİŞ SINAVI YÖNERGESİ

Kapanış Konseri / Closing Concert

WEEK 11 CME323 NUMERIC ANALYSIS. Lect. Yasin ORTAKCI.

Macarlardan Klasikler The Classics from the Hungarians

YÜKSEK BASKI TEKNİĞİ VE TÜRK BASKIRESMİNE YANSIMALARI. Gökçe Aysun KILIÇ

HÜZÜNLÜ VE NEŞELİ EZGİLER

HEARTS PROJESİ YAYGINLAŞTIRMA RAPORU

First Stage of an Automated Content-Based Citation Analysis Study: Detection of Citation Sentences

16 Mayıs May, Cumartesi Saturday, Bilkent Konser Salonu Concert Halll

NOKTA VE ÇİZGİNİN RESİMSEL ANLATIMDA KULLANIMI Semih KAPLAN SANATTA YETERLİK TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. Leyla VARLIK ŞENTÜRK Eylül 2009

Doktora, Uludağ Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü 2014

Sergisi. Exhibition. pina. pina BAUSCH BAUSCH. 2 Eylül - 5 Ekim September 2 nd - October 5 th 2010

Yüz Tanımaya Dayalı Uygulamalar. (Özet)

EFSANE BİLKENT TE LEGEND AT BİLKENT CHRISTIAN ZACHARIAS ŞEF CONDUCTOR & PIANO

Hayallerinizin Ötesinde...

Newborn Upfront Payment & Newborn Supplement

28 KASIM 2018 ÇARŞAMBA 19:30 BRAHMS COŞKUSU BOZOK QUARTET

İtalyan Film Müzikleri Konseri Italian Film Music Concert

D-MARİN DE, 3 TENOR U 3 BİN KİŞİ İZLEDİ

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl

Şef: CEM MANSUR 2011 FAALİYET RAPORU

Siz Gençler Gibi Biz de Farklıyız

DEÜ GÜZEL SANATLAR ENSTİTÜSÜ MÜZİK ANASANAT DALI YÜKSEK LİSANS GİRİŞ SINAVLARI İÇİN İSTENEN ESERLER LİSTESİ

U.D.E.K. Üniversite Düzeyinde Etkisi. M Hëna e Plotë Bedër Universitesi. ÖZET

Children s Holiday Concert

İRONİ KAVRAMININ POSTMODERN DÖNÜŞÜMÜ VE POSTMODERN SERAMİK ESERLERDE İRONİ

Transkript:

Stefan Sanderling şef I conductor Alexander Markov keman I violin Çılgın Keman Crazy Violin M. Cetiz N. Paganini J. Sibelius Gölgenin Düşleri Dreams of Shadow Keman Konçertosu No.2, Si minör, Op.7 La Campanella Concerto for Violin No.2 in B minor, Op.7 La Campanella Senfoni No.1, Mi minör, Op.39 Symphony No.1 in E minor, Op.39 13 Aralık December, 2014 Cumartesi Saturday, 20.00 Bilkent Konser Salonu Concert Hall

Değerli Dinleyicilerimiz, Gittikçe artan sayılarla yeni dinleyicilerimizin aramıza katılmasından mutluluk ve gurur duyuyoruz. İzleyicilerimizin beğenilerini içten alkışlarıyla sergilemeleri, bizler için paha biçilmez bir destek. Konserlerimizde ses ve görüntü kaydı yapılmaktadır. Seslendirilen eserlerin bazıları birkaç bölümden oluşmaktadır. Eserin tümü bittikten sonra alkışlamanız bizlere kolaylık sağlayacaktır. Aynı nedenle konser esnasında cep telefonlarınızı tamamen kapatmanızı ve flaşla fotoğraf çekmemenizi rica ederiz. Dear Listeners, We are happy and proud to perform to a growing audience. The applause we receive from the audience is an invaluable expression of appreciation. All our concerts are audio-visually recorded. Some of the works performed by the artists are composed of several parts. It would be highly convenient if the listeners hold their applause until the end of the work. For the same reason, we kindly ask our listeners to turn off their cell phones and not to take any photographs with flash during the concert. Program M. Cetiz Gölgenin Düşleri Dreams of Shadow N. Paganini Keman Konçertosu No.2, Si minör, Op.7 La Campanella Concerto for Violin No.2 in B minor, Op.7 La Campanella I. Allegro maestoso II. Adagio III. Rondo La Campanella (La Clochette) ara interval J. Sibelius Senfoni No.1, Mi minör, Op.39 Symphony No.1 in E minor, Op.39 I. Andante ma non troppo, Allegro energico II. Andante ma non troppo lento III. Scherzo: Allegro IV. Finale: Quasi una fantasia Zorunlu durumlarda program değişikliği yapılabilir. Programs may be subject to changes due to reasons beyond our control.

Stefan Sanderling, şef conductor Bruckner in eserlerine yaptığı katkılar nedeniyle Nisan 2012 de Amerika Bruckner Topluluğu nun Yönetim Kurulu tarafından Kilenyi Onur Madalyası na (Bruckner Madalyası) layık görülen Stefan Sanderling, kuşağının önde gelen uluslararası şeflerinden biridir. 2003 yılından beri, Toledo Senfoni Orkestrası nın birinci şefi ve sanat danışmanı olarak görev yapmaktadır. Bu bağlamda, Sanderling, Spring for Music serisinde Carnegie Hall de son derece başarılı ilk performansında Previn in Every Good Boy Deserves Favour yapıtını ve Shostakovich in 6. Senfoni sini yönetmiştir. Sanderling aynı zamanda Florida Orkestrası nın onursal şefi ve sanat danışmanıdır. Sanderling 1989 da, Almanya da Brandenburgische Filarmoni ve Potsdam Opera da birinci şefliğe yükselen en genç orkestra şeflerinden biri olmuştur. Beş yıl sonra sanatçı, Mainz de Filarmoni Orkestrası ve Staatstheater in müzik direktörlüğünü üstlenmiş ve 2001 e kadar bu görevde kalmıştır. Ayrıca Fransa da Bretagne Orkestrası nın müzik direktörü olan Sanderling, ardından 2012 yılına kadar Florida Orkestrası nın müzik direktörü olarak çalışmıştır. Sanderling, 2006-11 yıllarında Chautauqua Senfoni Orkestrası nda müzik direktörlüğü yapmıştır. Efsanevi orkestra şefi, merhum Kurt Sanderling in oğlu olan Stefan Sanderling, 1964 de Doğu Berlin de doğmuştur. Halle Üniversitesi nde müzikoloji okumuş, Leipzig deki konservatuvarda Kurt Masur ile orkestra şefliği çalışmıştır. Ardından Doğu Almanya dan ayrılan sanatçı, çalışmalarını Los Angeles teki Güney Kaliforniya Üniversitesi nde sürdürmüştür. Stefan Sanderling ABD de ilk kez Tanglewood Müzik Festivali nde sahneye çıkmış, ardından Baltimore, Detroit, Kolorado, Houston, İndianapolis, Montreal, Ottawa, Saint Louis, Salt Lake City, San Francisco, Toronto, Vancouver Senfoni Orkestralarını yönetmiştir. Konuk şef olarak Bamberg Senfoni, Berliner Senfoni Orkestrası, Berliner Staatskapelle, Bournemouth Senfoni, Liechtenstein Senfoni Orkestrası, Londra Filarmoni, Londra Senfoni, Salzburg Mozarteum Orkestrası, Hamburg NDR Senfoni Orkestrası, Viyana NTO, Filarmoni Orkestrası Londra, Prag Senfoni, Rotterdam Filarmoni, St. Petersburg Filarmoni, Staatskapelle Dresden, Viyana Radyo Senfoni, Sidney Senfoni, Yomiuri Nippon

Senfoni Orkestralarıyla konserler vermiştir. Ayrıca Deutsche Oper ve Komische Oper ile çalışmıştır. Sanderling in Sony Classics ve Naxos etiketiyle yayınlanan CD leri bulunmaktadır. Bretagne Orkestrası nın müzik direktörlüğünü yaptığı dönemde, toplam 14 albüm kaydetmiştir. Awarded the Kilenyi Medal of Honor (Bruckner Medal) by the Board of Directors of the Bruckner Society of America for his contribution to the works of Bruckner in April 2012, Stefan Sanderling is a leading international conductor of his generation. He has held the position of Principal Conductor and Artistic Advisor of the Toledo Symphony Orchestra since 2003, a post which led to his hugely successful debut at Carnegie Hall as part of the Spring for Music series conducting Previn s Every Good Boy Deserves Favour and the powerful Shostakovich Symphony No. 6. Sanderling also holds the position of Conductor Emeritus and Artistic Advisor of the Florida Orchestra. In 1989, Sanderling became one of Germany s youngest conductors to take the position of Chief Conductor at the Brandenburgische Philharmonie and the Potsdam Opera. After five years, he went on to become the Music Director of the Philharmonic Orchestra and Staatstheater in Mainz until 2001. He also served as Music Director of the Orchestre de Bretagne in France, before leaving to take up his post as the Music Director of The Florida Orchestra, a position he held until 2012. He has also held the position of the Music Director of Chautauqua Symphony Orchestra between 2006 and 2011. Born in East Berlin in 1964, the son of the late legendary conductor Kurt Sanderling, Stefan Sanderling studied musicology at the University of Halle and conducting at the conservatory in Leipzig with Kurt Masur, before leaving East Germany to continue his studies in Los Angeles at the University of Southern California. Stefan Sanderling made his U.S. debut at the Tanglewood Music Festival. Since then he has led such prestigious North American Orchestras as the Baltimore Symphony, Colorado Symphony, Detroit Symphony, Houston Symphony, Indianapolis Symphony, Los Angeles Philharmonic, Montreal Symphony, Ottawa Symphony, Saint Louis Symphony, Salt Lake City Symphony, San Francisco Symphony, Toronto Symphony, Vancouver Symphony, and the Saint Paul Chamber Orchestra, to name a few. His worldwide guest conducting appearances include the Bamberg Symphony, Berliner Sinfonie Orchester, Berliner Staatskapelle, Bournemouth Symphony, Liechtenstein Symphony Orchestra, London Philharmonic, London Symphony

Orchestra, Mozarteum Orchestra (Salzburg), NDR Symphony Orchestra Hamburg, NTO (Vienna), Philharmonia Orchestra London, Prague Symphony, Rotterdam Philharmonic, Royal Philharmonic London, Scottish Chamber Orchestra, St. Petersburg Philharmonic, Staatskapelle Dresden, and the Vienna Radio Symphony. Stefan Sanderling has also guest conducted at both the Deutsche Oper and Komische Oper in Berlin. He made debuts in Australia with the Sydney Symphony Orchestra and in Japan with the Yomiuri Nippon Symphony Orchestra. His highly successful debut with the NHK Symphony of Tokyo has resulted in regular appearances with that orchestra and several other orchestras in Tokyo and throughout Japan. Also an active recording artist, Stefan Sanderling made his first recording on the Sony Classics label with the London Symphony Orchestra, quickly followed by three CDs with the Royal Philharmonic Orchestra, featuring symphonies by Haydn and Mendelssohn. For Naxos, he has recorded the complete Tchaikovsky Orchestral Suites with the RTE National Orchestra of Ireland and Stravinsky s ballet Pulcinella with the Bournemouth Symphony Orchestra. During his time as Music Director of the Orchestre de Bretagne he recorded and released 14 CDs in all, some featuring early French music. In early 2012 he recorded works by Frederick Delius with the Florida Orchestra, which will be released later this year. Alexander Markov, keman violin Ünü tüm dünyaya yayılmış bir keman sanatçısı olan Alexander Markov, dünyanın en büyüleyici ve çok yönlü müzisyenlerinden biri olarak tanınmaktadır. İster dünya çapında büyük konser salonlarında saygın orkestralarla solo performans sergiliyor olsun, ister bir NBA maçında 25.000 insanın önünde altın elektronik kemanını çalıyor olsun, Markov dinleyici kitlelerini hemen kendine bağlamayı başarır. Lord Yehudi Menuhin, Markov için O kuşkusuz en parlak ve en müzikal kemancılardan biri. Alexander Markov un gerek tüm dünyadaki müzikseverlerin kalbinde gerekse keman virtüozları tarihinde unutulmaz bir yer edineceğine eminim diye yazmıştır. 1987 yılında aldığı saygın Avery Fisher Kariyer Ödülü nün ardından, 1983 te New York ta ilk kez sahneye çıktığı Carnegie Hall da bir resital vermiştir.

Paganini Uluslararası Keman Yarışması nda altın madalya kazanan sanatçı, Philadelphia Orkestrası, BBC Filarmoni, Paris Orkestrası, Montreal Senfoni, Budapeşte Festival Orkestrası ve Mostly Mozart Festival Orkestrası gibi dünyanın en ünlü orkestralarıyla solo performanslar sergilemiştir. Markov, Lorin Maazel, Charles Dutoit, Christoph Eschenbach, Franz Welser- Möst ve Ivan Fischer gibi şeflerle çalışmış, Martha Argerich gibi ünlü sanatçılarla aynı sahneyi paylaşmıştır. Önümüzdeki sezonda Markov, Shattered Glass Ensemble ile Carnegie Hall da Barok tan Paganini ye programında sahneye çıkacak; Meksika, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa da orkestralarla konserlere katılacaktır. Alexander Markov, 19. yüzyıl romantik virtüoz repertuarında rakipsiz olarak ünlenmiştir. Dünyada Paganini nin 24 Kapris inin tamamını tek bir resitalde eksiksiz çalabilen az sayıda kemancıdan biri olan Markov, efsanevi yönetmen Bruno Monsaingeon un yönettiği ve büyük kemancıları konu alan The Art of Violin (Keman Sanatı) filminde yer almıştır. Paganini nin 24 Kapris CD si ve videosu, Warner Classics International tarafından tüm dünyada piyasaya çıkarılmış ve en çok satılan CD ler listesine girmiştir. Alexander Markov un müzik yolculuğu solo klasik keman sanatçısı olmanın çok ötesine geçer. Markov lisedeyken rock müziğe âşık olmuştur. Sanatçının rock müzik aşkı, klasik müzikle birleşince, James V. Remington ile birlikte Rock Konçerto sunu bestelemiştir. Remington, 6 telli altın elektrikli kemanını Markov için özel olarak tasarlamıştır. Bu yeni ve patentli keman, tüm dünyada türünün tek örneğidir ve yumuşak, tatlı seslerle en güçlü ve dramatik sesler arasında belirgin kontrastları yaratabilen eşsiz bir sese sahiptir. Projenin vizyonu, rock müzik dinleyicileriyle klasik müzik dinleyicilerini birbirine yakınlaştırmak ve aksi halde bir kez olsun bir senfoni dinlemeye gitmeyecek gençler için klasik müziği çekici hale getirmektir. Rock Konçerto ilk kez New York ta Carnegie Hall da seslendirilmiş ve konçertonun biletleri haftalar öncesinden tükenmiştir. Alexander Markov, Moskova da doğmuş ve konser kemancısı olan babası Albert Markov dan keman dersleri almıştır. Henüz sekiz yaşındayken solo konserler vermiş ve babasıyla ikili konçertolarda çalmıştır. Baba oğul, hâlâ dünya çapında konser salonlarında ikili program yapmaktadır. Markov anne babasıyla ABD ye göç etmiş, 1982 de Amerikan vatandaşı olmuştur. Internationally celebrated violinist Alexander Markov has been hailed as one of the world s most captivating and versatile

musicians. Whether performing as a soloist with prestigious orchestras at major concert halls around the world or playing at sports arenas in front of 25.000 people at the NBA game on his gold electric violin, Alexander Markov always makes an instant connection with his audiences. Lord Yehudi Menuhin has written, He is without doubt one of the most brilliant and musical of violinists Alexander Markov will certainly leave his mark on the music lovers of the world and in the annals of the violin virtuosi of our day. Awarded a prestigious Avery Fisher Career Grant in 1987, Markov made his New York debut recital at Carnegie Hall in 1983. A Gold Medal winner at the Paganini International Violin Competition, he has appeared as a soloist with some of the world s most celebrated orchestras including the Philadelphia Orchestra, the BBC Philharmonic, Orchestre de Paris, the Montreal Symphony, Budapest Festival Orchestra and the Mostly Mozart Festival Orchestra. Markov has performed with such conductors as Lorin Maazel, Charles Dutoit, Christoph Eschenbach, Franz Welser-Möst and Ivan Fischer, and has been sharing stages with Martha Argerich and other luminaries. Upcoming highlights include a headlining performance at Carnegie Hall in a program From Baroque To Paganini with Shattered Glass Ensemble, as well as concerts with orchestras of Mexico, the USA, and Europe. Alexander Markov has established a second-to-none reputation in the 19th-century romantic virtuoso repertoire. One of the few violinists in the world who performs the entire set of the 24 Paganini Caprices in a single recital, he is featured in the internationally acclaimed film about great violinists, The Art of Violin, directed by the legendary film director Bruno Monsaingeon. His CD release and the video of the 24 Paganini Caprices, distributed world-wide by Warner Classics International, caused a sensation and became a best-seller. Alexander Markov s musical journey goes far beyond his work as a classical violin soloist. While attending high school he discovered and fell in love with rock music a love affair that merged with his first love, classical music, when he composed The Rock Concerto in collaboration with James V. Remington, who also custom-designed Markov s gold, 6-string electric violin. The new, patented electric violin is one-of-a-kind in the world and has a unique sound capable of creating the most extreme contrasts from the soft and sweet to the most powerful and dramatic. The vision of the project is to bridge a gap between rock and classical audiences closer together and to attract young people who otherwise never go to a

symphony. The New York debut of The Rock Concerto was held at Carnegie Hall and sold out weeks in advance. Alexander Markov was born in Moscow and studied violin with his father, concert violinist Albert Markov. By the time he was eight years old, he was already appearing as a soloist with orchestras and in double concertos with his father. The father and son team still perform together in duo-program repertoire in concert halls worldwide. Markov emigrated to the U.S. with his parents and received his United States citizenship in 1982. Program Notları Program Notes Mahir CETİZ Mahir Cetiz, ilk müzik çalışmalarına babası, piyanist Tulga Cetiz ile başladı. Ankara Devlet Konservatuvarı nda viyolonsel, piyano, kompozisyon ve orkestra şefliği dallarında eğitim gören Cetiz, izleyen yıllarda Memphis Üniversitesi ve Royal Northern College of Music de lisans sonrası öğrenimini sürdürdü. Aynı zamanda şef ve piyanist olarak yurt içi ve yurt dışında konserler vermeye devam etti, çağdaş müzik analizi ve estetiği üzerine akademik çalışmalarını yoğunlaştırdı. 2003-06 yıllarında Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi nde kompozisyon, teori ve analiz dersleri verdi. 2006 da Columbia Üniversitesi nden aldığı burs ile doktora düzeyinde çalışmalarını sürdürmek üzere New York a gitti. Eserleri BBC Philharmonic, BBC Symphony Orchestra, Ensemble Intercontemporain, New York Philharmonic, International Contemporary Ensemble, Zurich-Tonhalle Orchestra, ve Argento Chamber Ensemble gibi topluluklar tarafından seslendirildi; British Council Yılın Genç Müzisyeni, Écoles d art americaines de Fontainebleau Prix de composition de Naida Boulanger ve Humprey Dayas Composition Prize gibi ödüllere layık görüldü. Cetiz, halen New York ta yaşamakta ve Columbia Üniversitesi nde dersler vermektedir. Mahir Cetiz started his musical studies with his father, pianist Tulga Cetiz. He studied cello, piano, composition and conducting at Ankara State Conservatory. He continued his studies at the University of Memphis and Royal Northern College of Music, with an emphasis on the aesthetics and analysis of contemporary music. During this time, he continued to perform as a pianist and conductor in Turkey and abroad. Between 2003 and 2006, Cetiz served as a member of the music faculty at Bilkent University and taught composition, analysis and music theory. In 2006, he

received a scholarship from Columbia University to pursue his doctorate degree in musical composition. His works are performed by BBC Philharmonic, BBC Symphony Orchestra, Ensemble Intercontemporain, New York Philharmonic, International Contemporary Ensemble, Zurich-Tonhalle Orchestra, and Argento Chamber Ensemble, among others. He is the recipient of the first prize in the young musician of the year competition by British Council, as well as Écoles d art americaines de Fontainebleau - Prix de composition de Naida Boulanger and Humprey Dayas Composition Prize of RNCM. He currently lives in New York City and continues to teach at Columbia University. Gölgenin Düşleri Dreams of Shadow Jung psikolojisinde Gölge, insan ruhunun üç ana arketipinden biridir; ruhun içgüdüsel ve irrasyonel yönüdür. Jung a göre ruhun karanlık olan ve tam olarak anlaşılamayan yüzü ve belki de bundan dolayı da yaratıcılığın merkezidir. Gölge ögesi kendisini hayallerimizde ve rüyalarımızda daha net olarak gösterir; hayatımızın önemli bir alanını kaplayan rüyaları anlamak ise bize kendimiz ile ilgili pek çok şey öğretebilir. Fakat, rüyalarımız konusunda bir ortak deneyimimiz varsa o da şudur: rüyalarımız bizim isteklerimizden bağımsız olarak biçim alır ve genellikle nereye gideceğini kestiremediğimiz bir dönüşüm izler. Onların biçimlenmesinde etkili olan bu dönüşüm kavramı, Gölgenin Düşleri isimli eserin de yapısal prensibini oluşturmaktadır. Bu eser her ne kadar tek bir bölüm olsa da, kendi içinde birkaç kısımdan oluşur. Bu kısımlar birbirinden farklı atmosferleri vareden odacıklar olarak düşünülebilir. Eser boyunca duyulan melodiler, akorlar ve orkestral renkler birbirinin habercisi veya anımsatıcısı olarak devamlı bir dönüşüm içinde varolurlar. Jung doktrinindeki gölge nin bir başka anlamı ise ruhumuzun yıkıcı doğası ile ilgilidir. Ve ne yazık ki, biz gölgemiz ile barışmadıkça ve onu anlamadıkça, bu karanlık yan kendisini bizden bağımsız olarak varetmeye devam etmekte ve bizi bilinmez bir geleceğe doğru sürüklemektedir Dolayısıyla, Gölgenin Düşleri belki de henüz yaşamadığımız zamanların anıları ve bu anıların tarihimizdeki trajedilerin izleriyle hatırlanmasıdır. Bu eser, Brandenburg Staatsorchester ve Musikkollegium Wintherthur un siparişi olarak, 2010 yılında tamamlanmıştır. In Jungian psychology, Shadow is one of the three main archetypes: it is an aspect of the psyche which is instinctive and irrational. In his terms, it is the reservoir for human

darkness and perhaps because of this it is the seat of creativity The shadow aspect can manifest itself in dreams and visions in rather clear forms; understanding our dreams, which are substantial experiences in our lives, can teach us about ourselves. However, if there is one common experience that we all share about dreams that would be the uncontrollable and unpredictability of them. Dreams are usually in constant flux, where things transform mostly out of our control. This type of transformation is used as the construction principle of Dreams of Shadow. This one movement work consists of multiple sections, which encapsulate different sonic atmospheres. Musical material (melodies, chords, orchestral colors, etc.) heard throughout the piece could be perceived as each other s memories and/or anticipations. In this way, they relate to each other, transform to one another, and at places, they coexist in dialogue with each other. Another meaning of shadow in Jung s doctrine corresponds to the destructive nature of our psyche. This destructiveness can be observed in the behavior of an individual as well as in the collective behavior in society. In that respect, Dreams of Shadow may also be taken as the remembrance of a time to come, with the wounds of past. This work was commissioned by Brandenburg Staatsorchester and Musikkollegium Wintertur, and was completed in 2010. Mahir Cetiz Niccolo PAGANINI (1782-1840) Keman Konçertosu No.2, Si minör, Op.7 La Campanella Concerto for Violin No.2 in B minor, Op.7 La Campanella Avrupa müziğinde 18. yüzyılda köklü değişiklikler meydana gelmiştir. Siyasi ve ekonomik gücün aristokrasiden burjuvaziye geçmesi sürecinde yaşanan sosyokültürel dönüşümlere paralel olarak, müzik yaşantısı aristokratların salonlarından çıkarak daha geniş kitlelerle buluştuğu ortamlara yönelmeye başlamıştır. Böylelikle konser ve orkestra gibi kavramlar gündeme gelmiş; çalgılar daha yüksek sesli ve daha kolay çalınabilir olma yönünde değişmiş bu değişimlere ayak uyduramayanlar giderek unutularak müzik dünyasından çekilmiştir. 19. yüzyılda konser yaşantısının giderek bir endüstri haline gelmesi çalgı yapılarının standardize edilmelerini gerektirmiştir. Bu durumun bir sonucu olarak besteciler

çalgılar üzerine sistematik düşünmeye başlamışlar, çalım imkanlarının araştırılması ve sınırların zorlanması konusu üzerinde çalışmışlardır. Sonuç olarak virtüozite kavramı bu dönemde önem kazanmıştır. Virtüoziteyi Avrupa müziğinin gündemine taşıyan en önemli bestecilerden biri İtalyan kemancı Nicolo Paganini dir. Beethoven in çağdaşı olan bu besteci, küçük yaşlarda babasından aldığı mandolin ve keman dersleriyle müziğe başlamış, 19. yüzyılın başından itibaren İtalya nın önemli merkezlerinde verdiği konserlerle dikkat çekerek şöhret kazanmıştır. Paganini parlak bir kemancı olarak keman çalım tekniklerine pek çok yenilik getirmiş, bu yenilikleri ortaya koyan eserler yazarak bu yönde bir edebiyat oluşmasını sağlamıştır. Orkestra, oda müziği ve solo keman için konçertolar, sonatlar, çeşitlemeler, yaylı dörtlüleri, kaprisler yazmıştır. Paganini nin müziğe farklı bir açı ortaya koyan bu katkıları özellikle dönemin öncü bestecisi Franz Liszt üzerinde etkili olmuştur. Liszt, 1848 de Weimar Grandük ünün sarayında çalışmaya başladığı döneme kadar piyano edebiyatına Paganini ile aynı doğrultuda eserler vermiştir. Paganini ye şöhreti getiren iki İtalya turnesinden ilki 1810-24 yılları arasında gerçekleşmiştir. İtalya 1815 yılına kadar Fransız işgali altındadır. Paganini keman ve orkestra için yazdığı ilk eseri Napolyon a adamış, Fransız yönetimi ile uyum içinde olmuştur. 1815 sonrasında fikirlerini değiştirmiş, filizlenmeye başlayan ulusalcı, bağımsızlık yandaşı düşüncelere yakın durmuştur. İkinci keman konçertosunu ikinci turnenin ikinci yılında (1826) yazmıştır. Bu konçertonun ilk dikkat çekici yönü daha önceki orkestra eserlerinde yoğunluklu olarak verdiği (o dönemlerde Türk stili olarak bilinen) gürültülü zil ve bas davul kullanımından uzak durmasıdır. Virtüozitenin yanı sıra melodilerin çekiciliğine, yapısal derinliğe de önem vermiştir. Eserin en bilinen bölümü La campanella (küçük zil) ismini taşıyan finaldir. Neşeli, parlak bir rondo olan bu bölümün ana temasında üçgen zil dikkat çekici bir biçimde kullanılır, kemanda kullanılan flajole seslerle zil sesi söyleşir. Bu tınısal buluş döneminde büyük ilgi uyandırmış, bu rondo üzerine çeşitlemeler yazılmıştır. Bunlardan en ünlüsü Franz Liszt in La campanella başlıklı etüdüdür. European music underwent profound changes in the 18th century. In line with the socio-cultural transformation resulting from the transfer of political and economic power from aristocracy to bourgeoisie, musical experience was no longer exclusive to aristocrats in their courts, but could be enjoyed by wider audiences. Accordingly, the concepts

of concert and orchestra came to the fore; instruments were changed to produce louder sounds and be more easily playable; and those who failed to keep pace with these changes started to fade into oblivion. The increasing industrialization of the concert experience in the 19th century made it necessary to standardize the structures of instruments. Consequently, the composers began to think systematically about musical instruments and worked on extending the boundaries of instrumental performances. Thus, it is in this period that the concept of virtuosity assumed particular significance. One of the leading composers who added virtuosity to the European music agenda is the Italian violinist Nicolo Paganini. This contemporary of Beethoven (1782-1840) took mandolin and violin lessons from his father starting at an early age. The concerts he gave in prestigious venues in Italy as of early 19th century brought him considerable fame. As a brilliant violinist, besides introducing a number of innovative violin techniques, Paganini also wrote works developing these innovations and contributed to the compilation of literature in this field. He composed concertos for chamber music and solo violin, as well as sonatas, variations, string quartet pieces, and caprices. These contributions of Paganini which brought a new perspective to music influenced the leading composer of the time Franz Liszt, who, until starting to work in the court of the Grand Duke of Weimar in 1848, produced similar works for piano. The first Italy tour which brought fame to Paganini took place between 1810 and 1824. Italy was under the invasion of France until 1815. Paganini who attributed the first work he wrote for violin and orchestra to Napoleon was on amicable terms with the French government. However, he had a change of heart after 1815 and stood closer to the nationalist and pro-independence movement which was just flourishing. Paganini wrote his violin concerto no. 2 in the second year of his second Italy tour (1826). The major feature of this work is the composer s avoidance of the use of loud cymbal and bass drums (known as the Turkish style back then) which he had employed extensively in his earlier orchestral works. The work is also marked with the appeal of its melodies and structural depth, alongside its virtuosity. The best known movement of the work is the final movement called La campanella (little bell). The main theme of the movement, which is a joyful and charming rondo, makes wide use of the cymbal, the sound of which seems to converse with the flageolet sounds of the violin. As this innovative timbre attracted considerable

interest at the time, several variations of this rondo were written. Among these variations, the most celebrated one is Franz Liszt s étude La campanella. Yrd.Doç.Dr. Onur Türkmen Jean SIBELIUS (1865-1957) Senfoni No.1, Mi minör, Op.39 Symphony No.1 in E minor, Op.39 Finlandiya 19. yüzyılın sonunda hala bağımsızlık mücadelesini sürdürmekteydi. Uzun yıllar İsveç in egemenliğinde kaldıktan sonra, Rusya bazı bölgeleri işgal etmiş, 1809 da Rus Çarı Aleksander İsveç i yenip Finlandiya yı tümüyle ele geçirmiş, Büyük Dükalık olarak yönetmeye başlamıştı. Finliler Rusya ya karşı ancak Çar II. Nikola (1894-1917) döneminde açıkça savaşmaya giriştiler. Sibelius bu savaşımın içinde doğdu, büyüdü ve Fin halkını yücelten eserleriyle ulusal kahraman oldu. Böylece bu dramatik dönemde 1899 da tamamlanan 1. Senfoni ye de özgürlük mücadelesinden, barış özleminden renkler yansıdı. Eleştirmenlerin biraz Slav havasında, Tchaikovsky i anımsatan atmosferde aşırı duygusal buldukları, eserin birinci bölümü davulun hafif tremolosu eşliğinde hüzünlü bir klarnet solosuyla başlar. Bu ezgi yakınarak sona ererken birinci kemanlar diğer yaylılar eşliğinde birinci temayı sunar. İkinci tema flütte duyurulur. Gelişimde bir crescendo ile doruğa ulaşıldıktan sonra, müzik keman ve viyolalarla yine sakinleşir. İlk tema flütle, ikinci tema tahta üfleme çalgılarla işlenir. Çabuk ve enerjik bölmesi (Allegro energico) bir kahramanlık baladı gibidir. Temalar güçlü ve buruk olmasına karşın yine de hafif bir özlem hissedilir; doruklarda bile bu duygu kaybolmaz. İkinci bölüm keman ve viyolonsellerin monoton ezgisiyle başlar. İlk bölümün yakınan havası daha da belirginleşmiştir. Tahta üflemeler eşliğinde fagotun fugatosu bu temaya kontrast oluşturur. Yaylılar temayı daha da hüzünlü şekle sokar. Ana temanın huzur veren tekrarıyla bölüm sona erer. Üçüncü bölüm heyecanlı, sert bir scherzodur. Trio bölmesinde biraz yumuşar, enerjisini kaybeder gibi olur. Scherzonun tüm gücü ve fiziksel heyecanı dördüncü mezürde timpaninin vurguladığı ritmik motif üzerine dikkatlice kurulmuş ve işlenmiştir. Dördüncü bölüm bir fantezi gibi başlığını taşır (Quasi una Fantasia). Bu fantezi, kuzeyin karanlık ormanlarının, buzlu göllerinin hüznünü ve melankolisini yansıtmakta kullanılan klarnetin birinci bölümde de yer alan özlemli çağrısı üzerine kurulmuş tema ile başlar; bunu davulun tremolosu eşliğindeki tahta üflemelerin sunduğu tema izler.

Doruğa yükselen müzik bir zafer havasını yansıtsa da, buruk anlam ve hüzün kaybolmaz; senfoni pizzicato akorlarla sona erer. By the end of the 19th century, Finland was still fighting for its independence. After being ruled by Sweden for years, some of its territory had been invaded by Russia. When Russian Tsar Alexander defeated Sweden, Finland became a Grand Duchy of Russia. The Finnish were able to wage war against Russia only during the reign of Tsar Nikolai II (1894-1917). As Sibelius was born into and grew up in this war, he wrote works exalting the Finnish people, and thus, became a national hero. The first movement of the work, which some critiques found over-sentimental due to its Slavic tone reminiscent of Tchaikovsky, starts with a sad clarinet solo accompanied by the light tremolo of the drums. As this melody comes to a woeful end, first violins introduce the first theme together with the other strings. The second theme is presented by the flutes. Following the crescendo in the development, the music is smoothed again by the violins and violas. The first theme develops through the flute and the second through wooden strings. Although the themes are strong and bittersweet, there is still a feeling of yearning which is never lost even during the crescendos. The second movement begins with the monotonous melody of the violins violoncellos. The woeful mood of the first movement becomes more evident. The fughetta of the faggot accompanied by the wooden strings provides a contrast to this theme. The strings make the theme even more sorrowful. The movement culminates in the peaceful repetitions of the main theme. The third movement is an exciting and strong scherzo. In its trio, it seems to soften and lose its energy. The full strength and the physical excitement of the scherzo is built on and developed through the rhythmic motive emphasized by the timpani in the fourth measure. The fourth movement is titled Quasi una Fantasia (Like A Fantasy). This fantasy starts with the theme built upon the wistful call of the clarinet which was used in the first movement to reflect the sorrow and the melancholia of the dark forests and frozen lakes of the north; this is followed by the theme introduced by the wooden strings in the accompaniment of the tremolo of the drums. Although the music rising toward the peak reflects a victory, the bittersweet feeling and sorrow remain, while the symphony ends in pizzicato chords. İrkin Aktüze, Müziği Okumak

Bilkent Senfoni Orkestrası Bilkent Symphony Orchestra I. Keman 1 st Violin Irina Nikotina, konzertmeister yard. asst. Suzanna Bezhani Bahar Kutay Refik Zamanalioğlu Adilhoca Aziz Vseslava Kudinova Süreyya Defne Eda Delikçi Davut Aliyev Elena Postnova Arif Möhsünoğlu Ceyla Ganiyeva II. Keman 2 nd Violin Feruza Abdullayeva, grup şefi principal Rasim Bağırov Elena Rihsi Marina Görmüşoğlu Adelya Ateşoğlu Nil Cetiz İskender Okeev Ferhat Gülmehmet Seyran Ahundzade Viyola Viola Cavid Cafer, grup şefi principal Elena Gnezdilova Sema Hakioğlu Uluğbek Rihsi Ece Akyol Svetlana Simolin Elif Onay Barış Simolin İrşad Mehmet Viyolonsel Violoncello Hayreddin Hoca, grup şefi principal Serdar Rasul Artur Rahmatulla Adil Babacan Yiğit Ülgen Verda Çavuşoğlu Salim Gayıblı Flüt Flute Albena Sezer, grup şefi principal Ebru Aykal Obua Oboe Selçuk Akyol, grup şefi principal Violetta Lupu Klarnet Clarinet Nusret İspir, grup şefi principal Selen Akçora Fagot Bassoon Ozan Evruk, grup şefi principal Ezgi Tandoğan Korno Horn Laszlo Gyarmati, grup şefi principal Güloya Altay Tayfun Avcıoğlu * Gökay Yıldız * Trompet Trumpet Julian Lupu, grup şefi principal Krassimir Koniarov Renato Lupu * Trombon Trombone Cem Güngör, grup şefi principal Peter Körner Aleksey Medvedev Tuba Noriyoshi Murakami Vurmalı Çalgılar Percussion Aydın Mecid, grup şefi principal Atalay Altınok * Ali Can Öztan * Arp Harp Beste Toparlak * * Misafir Sanatçı Guest Artist Kontrbas Double Bass Sergey Margulis, grup şefi principal Dritan Gani Zurab Tsitsuachvili Burak Noyan Şalva Gagua

Bilet ve Ulaşım Bilgileri Ticket and Transportation Information Bilkent Konser Salonu Bilkent Concert Hall 06800 Bilkent - Ankara Gişe - Ticket Office : (312) 290 1775 mybilet.com Ücretsiz Servis Free Transportation Tunus Caddesi ve Milli Kütüphane den, konserden bir saat önce ve konser sonrasında From and to Tunus Street via National Library one hour prior to concert time and after the concert. BSO konserlerini Radyo Bilkent Klasik Müzik Kuşağı nda dinleyebilirsiniz. You may listen BSO concerts on Radio Bilkent Classical Music Hours. Pazartesi Monday 22.00-24.00 www.bso.bilkent.edu.tr Bilkent Üniversitesi kültür ve sanat faaliyetidir. Cultural and artistic activity of Bilkent University.