MÜSİAD Antalya Dostlar Meclisi 24.Ekim.2015 Sayın Bakanım, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanım, Değerli MÜSİAD Üyeleri ve MÜSİAD Dostları, Değerli Basın Mensupları, MÜSİAD Antalya Şubemizin düzenlediği Dostlar Meclisi toplantımızda, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Elmalılı Hamdi Yazır der ki; "Zulüm, bir şeyi konumunun dışına koymaktır." Bu sözden hareketle, diyoruz ki, bu cennet vatanın istikrarını bozmak için, bir zulüm planı devreye alındı. Muharrem Ayı nda Hazreti Hüseyin i şehit eden zihniyet, bugün yine kendine alan açma çabasında. Gencecik çocukları, okul sıralarında, üniversite kampüslerinde görmek yerine, bir terör saldırısında görüyorsak, en yalın tanımıyla, o gençlere karşı büyük bir zulüm işlenmektedir. MÜSİAD olarak, çeyrek yüzyıldır, samimiyetle çalışmaya devam ederek, ülkemize ve dünyaya barış ve esenlik gelmesi için çalışıyoruz. Çarşamba akşamı, Karabük MÜSİAD'ta Sayın Mehmet Ali Şahin Bakanımız ile programımız vardı. Perşembe sabahı 06:45'te mutad Yönetim Kurulu toplantımız, ben Viyana'ya doğru havaalanına giderken, bir kısım arkadaşlarımız, Genel Merkezimizde, Sayın Nurettin Nebati'nin de konuşmacı olduğu panelimize ev sahipliği yapıyordu. Bir başka grup arkadaşımız ise, 21 Ankara üyemizin ortak olduğu 85 Milyon 'luk İş Merkezinin açılışı için Ankara'ya uçuyordu. Viyana'da 2 özel etkinliğe katıldık.
İlki, hüzünlü ama aynı zamanda anlamlı bir törendi. 40 yıl önce dün, ilk Büyükelçi Şehidimizi verdiğimiz Viyana'da, Türk ve Avusturya Dışişleri Bakanlarıyla, bir anmaya katıldık. Bu vesileyle, Viyana'da şehit edilen 3 diplomatımızı ve Diplomasi Şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Sonra, Avusturya MÜSİAD'ın, kendisine yakışan Yeni Ofisinde buluştuk ve Olağan Genel Kuruluna katıldık. Dün sabah, İstanbul aktarmasıyla Denizli'ye geldim, Denizli Şubemizin düzenlediği Türkiye ve dünya ekonomisindeki son gelişmeler programımızı Sayın Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekçi nin katılımı ile gerçekleştirdik. Bugün, sizinleyiz. Bu programdan sonra DEİK Başkanlık Divanı toplantısına katılmak üzere İstanbul'a uçacağım. DEİK İş Konseylerinin seçimleri başladı. Sayın Ekonomi Bakanımızın liderliğinde yürüttüğümüz çalışmalarda, son değerlendirmelerimizi yapacağız. Sayın Bakanım, Değerli Misafirler, Tüm çalışmalarımızı, büyük özveri ve samimiyetle yapıyoruz. Ancak Ülkemiz, özellikle bu günlerde, zor bir sınav veriyor. Paha biçilmesi mümkün olmayan canlar kaybediliyor. Terör, yine korkunç yüzüyle sahnede. Maalesef Kirli senaryolar, yine etrafımızda. Sosyal, Ekonomik ve Siyasal anlamda, bir istikrarsızlık dalgası oluşturulmaya çalışılıyor. Böylesi bir ortamda, öncelikle, hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza, rahmet diliyorum. Yaralılara acil şifalar, yakınlarına sabırlar diliyorum. Terörün, iyisi, kötüsü, haklısı, haksızı, ideolojisi, milleti, dini, mazereti olamaz. Kimden geldiği, kime karşı yapıldığı da önemli değildir. Hayatını
kaybedenlerin kimliği değil, insan olmaları önemlidir. Terör, terördür, tümüne, net bir şekilde karşıyız. Millet olarak, 12.Eylül öncesinde, bundan daha ağır, kanlı bilançolarla baş etmesini bildik. Daha ağır siyasal krizleri atlatmasını bildik. 28.Şubat döneminde, daha ağır sosyal travmaların altından kalkmayı başardık. 5.Nisan.1994 ve 21.Şubat.2001'de, bugünlerden çok ağır Döviz maliyetlerini ödeyerek masadan kalkmayı da becerdik. Jivkov döneminin Bulgaristan'ından kaçan soydaşlarımızı, Saddam döneminin zulmünden kaçan Iraklı komşularımızı misafir ettiğimizi unutmadık. Elbette, bugünlerdeki bilançonun ağırlığı da bizi üzüyor ama, şundan eminim ki, geçmişteki fırtınaları nasıl atlattıysak, bu günleri de atlatacağız. Sayın Bakanım, Değerli Misafirler, Son 2 yılda, 4. defa seçime gitmemize rağmen, son 1 aydır, bir seçim hükümetiyle yönetilmenin getirdiği belirsizliklere rağmen, ekonomimiz, küçük hasarların dışında, hala sağlam. Büyümeye devam ediyoruz, devam da edeceğiz. Ekonomi, iktisadi, sanayi faaliyetleri esas alan, koordine de eden, bir disiplinler zinciridir. Ama, Ekonomi, aynı zamanda, bir Beklenti Yönetimidir. Son zamanlarda, siyasi alanının yanında, Ekonomi alanında, birileri, bir umutsuzluk, bir tükenmişlik havası oluşturmak için azami gayret içindeler. İçinde yaşamasak, sadece yansıtılan havayla değerlendirsek, neredeyse, siyasal sistemi çökmüş, üretimi durmuş, ekonomik iflasın eşiğinde bir ülkede yaşadığımıza, bizi de inandıracaklar.
Evet, ülkemizde her şey güllük gülistanlık değil ama, hangi ülkenin ekonomisi güller saçıyor da, dikeni sadece bize kalmış? Reel Kesim Beklenti anketi yayınlanıyor, bakıyoruz, kötümser bir tablo var, beklentiler kötü. 3 gün sonra, Sanayi Üretimi açıklanıyor, hayret, rakamlar artmış. Birisi, Beklenti Anketi, yani spekülatif olmaya müsait. Diğeri, gerçekleşme, yani, fiili sonuç. Bundan da, anlıyoruz, birileri, bulanık suda balık avlama derdinde. O zaman bize düşen de, zaten ortada olan gerçekleri, yüksek sesle ve her ortamda dile getirmek. Beklenti Yönetimini, doğru yönlendirmek. Son bir noktayı ifade edip, sözlerimi tamamlayacağım. Geçen hafta sonu, ismini hepinizin çok iyi bildiği, Uluslararası bir Finans Kurumun temsilcileri Genel Merkezimizde bizi ziyaret ettiler. Zaman zaman gelirler. Nedense, bu defa, ziyaretlerini Basına açıklamamızı istememişler, giderlerken, onun için, kurum ismi vermeyeceğim. Ama, tahmin edebilirsiniz. Bize, direk olarak sordukları şuydu, dikkat edin, dolaylı olarak sormadılar, direk olarak sordular: "Yılbaşından beri, $ bazında %23 devalüasyon yaşadınız. 4-5 aydan beri hükümet belirsizliği yaşıyorsunuz. Son zamanlarda Terör derdiniz de arttı. Zaten kuzeyde Rusya-Ukrayna gerginliği, güneyde Irak ve Suriye iç Savaşları'nın derdi sizi yoruyor. AB, 20-30.000 göçmen kabulünün zorluklarını tartışıp, o kadarını bile göze alamazken, siz 2-2,5 Milyon Suriyeli Göçmen barındırıyorsunuz. Peki, bütün bunlarla nasıl baş ediyorsunuz? Ekonominiz nasıl hala ayakta? Firmalarınız, Bankalarınız niçin batmıyor? Üstelik bu ortamda bir
de 3. Havaalanı ve 3. Köprü gibi Mega projeler yapmaya devam ediyorsunuz" Utanmasa, "bu kadar uğraştık, sizi hala niye batıramadık" diyecek. İşin özü, bu sorunun altında yatıyor, değerli misafirler. Bizim, bunu iyi anlamamız ve ona göre hareket etmemiz lazım. Piyasaların ve ekonomik aktörlerin ihtiyacı olan başlıca unsur, güven ortamıdır. Güveni sağlayacak olan en büyük etken de, siyasi istikrardır. Son yıllardaki siyasi istikrarın doğurduğu güven ortamının etkisiyle, Türkiye nin makroekonomik dengeleri, sağlam bir zemin üzerinde. İş adamları olarak, 1.Kasım seçimlerini önemsiyoruz. Elbette, Seçim sonunda milletimizin tercihi esastır. Temennim, Huzur, Güven ve Pozitif İstikrar ortamının yeniden tesis edilmesidir. Bu duygularla, Programı düzenleyen Antalya Şube Başkan'ımız Resul Lekesiz ve Yönetimine, Teşkilatlanmadan sorumlu YK üyemiz Bekir Sami Nalbantoğlu'na, Dışişleri eski Bakanımız Sn. Mevlüt Çavuşoğlu ve Büyükşehir Belediye Başkan'ımız Menderes Türel ve siz değerli Dostlar Meclisi katılımcılarına teşekkür ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. Nail Olpak Genel Başkan MÜSİAD