KIBRIS TA BARIŞI HAYAL ET KONFERANSI KKTC İŞ VE İNCELEME GEZİSİ 28-30 Kasım 2011 Odamız Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Başkan Yardımcıları Akın Kazançoğlu ve Jak Eskinazi, Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Necmi Çalışkan, Yönetim Kurulu Üyeleri Vahdet Sarıkaya ve Hüseyin Payzin ile birlikte 28-30 Kasım 2011 tarihleri arasında KKTC ye bir ziyaret gerçekleştirdi. Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler (CTP-BG) tarafından organize edilen Kıbrıs ta Barış ı Hayal Et konferansına katılan Odamız heyeti, KKTC de resmi temaslarda bulundu. Odamız heyeti 28 Kasım akşamı CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancılar tarafından verilen yemeğe katıldı. Yemeğe CTP Lefkoşa Milletvekilleri Dr. Sibel Siber ve eşi Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Hastanesi Başhekimi Dr. Rıfat Siber, CTP Girne Milletvekili ve Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Salih İzbul ve eşi ile diğer parti yetkilileri katıldı. Odamız heyeti 29 Kasım tarihinde KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu nu ziyaret etti. 1 Görüşmede söz alan Demirtaş, Kıbrıs ta ticaretin geliştirilmesi için engellerin kaldırılması gerektiğini söyledi. Kıbrıs ın Akdeniz in Singapur u olacak potansiyele sahip olduğunu söyleyen Demirtaş, Akdeniz deki ticaretin 9 Trilyon Dolar olduğunu belirtti. İyi bir vizyon ile Kıbrıs ın Akdeniz in ticaret merkezi haline gelebileceğini kaydeden Demirtaş, bunun gerçekleşebilmesi için barışın gerekli olduğunu ifade etti. 1992 den bu yana Türk-Yunan ilişkilerinin gelişimi için çalıştığını, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 4 milyar dolarlara çıktığını, ticaret artarken iki ülke arasında 20 yıl önce de var olan Kıbrıs, Ege, Azınlıklar ve Ruhban Okulu sorunların hala var olduğunu söyledi. KKTC ye uygulanan ambargo ve izolasyonların adanın her iki tarafına da zarar verdiğini belirten Demirtaş, Kıbrıs ın bulunduğu coğrafyadaki ülkelere, özellikle de 74 milyonluk Türk pazarına sırt dönmesinin doğru olmadığını belirtti. Ticaretin milliyeti olmadığını belirten Demirtaş, siyasilerin Kıbrıs sorununu çözmek için görüşmelere devam etmesini, işadamlarının ise siyasi sorunların uzağında ticaret ve ekonomik işbirlikleri için çalışması gerektiğini söyledi. Ambargonun kimseye faydası olmadığını söyleyen Demirtaş, Kıbrıslı Türk işadamlarının güneydeki işadamlarıyla rekabet edebilmek üzere teşvik ve cesarete ihtiyacı olduğunu belirtti. Ocak 2012 de yapılacak Kıbrıs görüşmelerine Kıbrıslı Türk, Kıbrıslı Rum, Türk ve Yunan işadamlarının ve dört taraftan ticaret Odalarının da katılımıyla siyasi görüşmelere paralel olarak
ekonomik görüşmelerin gerçekleştirilebileceğini belirten Demirtaş, BM Genel Sekreterine siyasi görüşmelerin yanı sıra ekonomik ve ticari konuların ele alınacağı ek bir oturum koymasının önerilebileceğini söyledi. Kıbrıslı Türk işadamlarının morallerini yüksek tutması gerektiğini çünkü kuzeyin yanı başında 74 milyonluk Türkiye gibi bir avantaja sahip olduğunu söyledi. KKTC için kalkınma ajansı kurulmasını öneren Demirtaşi böylelikle turizm, ticaret ve diğer sektörlerdeki şirketlerin altyapılarının güçlendirilmesi için fonlarının sağlanabileceğini belirtti. Altyapıların gelişmesiyle kuzeydeki şirketlerin güneydeki şirketlerle rekabet edebilecek konuma geleceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ise müzakere sürecine değinerek, 43 yıldan beri müzakerelerin devam ettiğini ve bugüne kadar çıkmış anlaşma metinlerinin Rum tarafınca reddedildiğini anımsattı. Müzakerelerin bir sonu olması gerektiğini belirten Eroğlu karşı tarafın da aynı niyette olması gerektiğinin altını çizdi. Eroğlu, Görüşmelerin başladığı günden itibaren Türk tarafı masadadır. Buna rağmen Rumlar, 1960 Cumhuriyete sahip çıkma ve AB üyesi olmanın avantajını kullanarak müzakere masasında anlaşmaya daha uzak duruyor. Bizler kalıcı ancak Türk halkının da bu topraklarda huzur ve güven içerisinde bir anlaşmaya varmak istiyoruz. Türk tarafı olarak müzakere masasına iyi niyetle oturuyoruz dedi. Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilere de değinen Eroğlu, kavgayla bir yere varmanın mümkün olmadığını, toplumların ancak diyalog ve anlaşmayla huzur bulabileceklerini kaydetti. 2
Eroğlu, Türkiye nin komşu ülkelerle iyi ilişkiler içinde olmasın müzakerelere de yansır. Türkiye nin gelişmişliği müzakere masasında olan bizleri de etkiliyor. Türkiye yetkililerinin söyleyeceği bir cümle bize moral açısından hem de karşı tarafa alternatifinin azaldığı mesajını verme açısından önemlidir dedi. Türkiye de ticaretin gelişmesinin Türk Halkını da onurlandırdığını belirten Eroğlu, Yunanistan a yapılan ihracatın 4 milyarı bulmasının ve komşu ülkelerin birbiriyle alışveriş yapmasının güzel bir şey olduğunu söyledi. Odamız heyeti daha sonra Kıbrıs Türk Ticaret Odası nı ziyaret etti. Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Günay Çerkez, Ekrem Demirtaş başkanlığındaki Odmaız ile görüşürken, Kıbrıs ta olası bir çözüm öncesi Türkiyeli ve Kıbrıs Türk iş insanının birlikte yatırım ve ortak iş yapmaları yönündeki çağrısını yineledi. Çerkez, olası işbirliğinin KKTC ekonomisini ve masada Cumhurbaşkanının elini güçlendireceğini kaydetti. Oda Başkan vekili Ramazan Gündoğdu, Yönetim Kurulu üyeleri Seda Yavaş, Çelen Özlaynak ve Salahi Serakıncı nın katıldığı görüşmede konuşan oda başkanı Günay Çerkez, AB tüzükleri hakkında konuklara bilgi verdi. Görüşmede konuşan Demirtaş, ticari ilişkilerde görülen engellerin kaldırılması ve bir kalkınma ajansı kurulması gerektiğini söyledi. Demirtaş, Kıbrıs ta kalıcı bir barış için ekonominin gerekleri ne ise onun yapılması gerektiğini ambargo ve izolasyonlarla bir yere varılamayacağını söyledi. Kuzey ve Güney Kıbrıs a yaptığı ziyaretlerde liderleri çözüm yanlısı olarak gördükleri temennisinin bu yönde atılan adımların sonuç vermesi olduğunu söyleyen Demirtaş, Yunanistan a yaptığı ziyaretlerden de örnekler vererek, bu ziyaretlerinde ticareti konuştuklarını söyledi. Türkiye-Yunanistan arasında yıllar önce var olan siyasi sorunların hala var olduğunu ancak iki ülke arasındaki ticaret hacminin arttığını kaydeden Demirtaş, ticaretin iş insanlarına siyasetin politikacılara bırakılması gerektiğinin altını çizdi. Demirtaş Ada ekonomisinin sadece Ada nın tamamında yaşayan nüfusa göre değil, içinde bulunduğu coğrafya ölçeğinde dizayn edilmesi gerektiğini belirtti. Demirtaş daha sonra adanın en büyük gazetelerinden Yenidüzen i ziyaret ederek yazı işleri müdürü Cenk Mutluyakalı ile kısa bir sohbet gerçekleştirdi. Devamında ise adada yayın yapan SIMTV deki canlı yayına katıldı. Aysu Basri Akter tarafından hazırlanan Günün Getirdikleri programına katılan Demirtaş, Kıbrıs ın bulunduğu coğrafyada İran, Suriye gibi doymamış pazarlar olduğunu, bütün bölgeyi düşünerek hareket etmek gerektiğini söyledi. 3
Güney Kıbrıs ın petrol arama çalışmalarına değinen Demirtaş, bugün her petrolü ve doğalgazı olan ülkenin refah içinde huzurla yaşadığına inanmadığını söyleyerek, Venezuella yı örnek gösterdi. 70 milyonluk bir pazara sırtını dönen Kıbrıs ne yaparsa yapsın gelişemeyeceğini söyledi. Demirtaş daha sonra Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler (CTP-BG) tarafından organize edilen Kıbrıs ta Barışı Hayal Et konferansına katılarak bir konuşma yaptı. Konferansa Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Günay Çerkez ve Kıbrıs Rum Ticaret Odası Eski Başkanı Manthos Mavromattis de katılarak birer konuşma yaptılar. 4 Son 20 yılda Türk Yunan ilişkilerinin gelişimi için büyük çaba harcadıklarını belirten ve bu konudaki yaptıkları çalışmaları aktaran Demirtaş, büyük engeller ile karşılaşsalar da geri adım atmadıklarını söyledi. Demirtaş, Sonuçlarını da alıyoruz. Ticaretimiz 4 milyar doları aştı. Krize rağmen Yunanistan ile son derece hızla ilerleyen ilişkimiz var. Siga siga dönemi bitti. Entegre bir ekonomiye yol alıyoruz. İnanıyoruz ki Yunanistan krizden bizimle çıkacak. Dostluğumuz artık çok daha güçlü ve kalıcı dedi. Buna karşın 20 yıl öncesinde var olan Kıbrıs, Ege, Azınlıklar ve Batı Trakya ile Ruhban Okulu sorunlarının aynen devam ettiğini belirten Demirtaş, Hatta, 1961 yılında İstanbul da lisedeyken okuldan kaçıp, Taksim de Kıbrıs Mitingi ne katıldığım günden bugüne ne çözüldü? İtiraf etmeliyiz ki 50 yıldır devam eden siyasi diyalogun çözüm üretemediğini gördük. Siyasiler görüşmesin demiyorum. Onlar bu görüşmeleri sürdürürken, iş aleminin önündeki engelleri kaldırsınlar diye konuştu. Hem KKTC de hem de Rum Kesimi nde en üst düzeyde temaslarda bulunduğunu ve iki tarafın siyasetçilerinin çözüm için çalıştığını gördüğünü belirten Demirtaş, şöyle konuştu: Akdeniz in bu önemli adasında asıl olan barış içinde ticaret. Barış olursa, turizm gelişir. Emlak ve arazi para eder, inşaat sektörü canlanır. Yatlar, kurvaziyerler gelir. Yıl, 12 ay turizm olur. Hemen Kıbrıs ı ikiye bölen bu paslı varilleri, dikenli telleri artık törenle birlikte kaldıralım. İzolasyon ve ambargoyu kaldıralım. O zaman ne kriz kalır ne de ekonomik sorun. Özetle önerim, Türkiye ile Yunanistan arasında izlediğimiz yol ile siyaseti siyasetçilere bırakarak, engelsiz ticaretin önünü açalım. Kıbrıs ta iç ve dış ticaret, ulaşım, serbest dolaşımın önü açılsın. Bu KKTC yi tanımak anlamına da gelmez. Sorunların unutulduğu anlamına da gelmez. Yine müzakereler devam eder. Aksini düşünmek bile istemiyorum. Bölünmüş bir Kıbrıs, giderek ekonomik sorunlarla boğuşur. KKTC için sorun yok. Türkiye var oldukça, biz hep KKTC nin yanındayız. Kafamızı değiştirelim. Bu iki toplumu ayıranlara odaklanmak yerine, birleştiren ve birleştireceklerin üzerinde duralım. Konferansı izleyen Avusturya nın Güney Kıbrıs Büyükelçisinin sorusu üzerine Demirtaş, dünyanın 2. Dünya savaşından bu yana en büyük ekonomik krizi yaşadığını, herkesin kendini kurtarmak
zorunda olduğunu, Kıbrıs ın kurtuluşunun ticaretin önündeki engellerin kaldırılması olduğunu, Ocak ta siyasilerle birlikte işadamlarının da New York a giderek sorununun çözümü için siyasilere baskı uygulamasını istedi. Mavromatis, adadaki her iki toplum için de ekonomik verilerin pek parlak olmadığını, sağlıklı büyüme oranlarının yakalanması için adadaki siyasi sorununun çözülmesi gerektiğini, çözümden sonra önemli yatırım olanaklarının ortaya çıkacağını, turizm, emlak ve diğer sektörlerin gelişme göstereceğini, Rum tarafının ve Kıbrıs ın bütün olarak bölgede Türkiye gibi büyük pazarlarla ilişki kurmama lüksüne sahip olmadığını söyledi. Günay Çerkez ise Rumların buldukları gaz ve petrol nimetini tehdit değil fırsat olarak gördüklerini, bunun sadece adadaki sorunları çözmeyeceğini, aynı zamanda bütün bölgeye refah sağlayacağını söyledi. 5