İMAM-HATİP LİSELERİ FIKIH DERS KİTABI. YAZARLAR Ahmet EKŞİ Ali Sacit TÜRKER Ahmet MEYDAN Ramazan ŞAHAN Kadir ADIYAMAN Dr.



Benzer belgeler
1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

ÖĞRETİM YILI. MÜFTÜLÜĞÜ KUR AN KURSLARI İBADET DERSİ DÖNEM DÜZEYE GÖRE DERS PLÂNI

Editör Reyhan KAYA. Dil Uzmaný Rabia Eda ÖZDEMÝR. Görsel Tasarýmcý Özlem KAYMAZ. Program Geliþtirme Uzmaný Nihal AHÝOÐLU

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

Ck MTP61 AYRINTILAR. 5. Sınıf Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi. Konu Tarama No. 01 Allah İnancı - I. Allah inancı. 03 Allah İnancı - III

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

İÇİNDEKİLER İTİKAD ÜNİTESİ. Sorular

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

Gençlik Eğitim Programları 7. SINIF SİYER-İ NEBİ

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

İçindekiler. Günlük namazlar. Cemaatle namaz. Cuma namazı. Bayram namazı. Cenaze namazı. Teravih namazı. Namazın insana kazandırdıkları

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

5. Peygamberimizin Medine'ye hicret ettikten sonra yaptırdığı caminin adı nedir? 1. Aşağıdakilerden hangisi dinin faydalarından biri değildir?

BEP Plan Hazırla T.C Osmangazi Kaymakamlığı HAMİTLER TOKİ MTAL Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ TESTİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

ÖĞRETİM YILI YERKÖY İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ KUR AN KURSU DİNİ BİLGİLER (EK ÖĞRETİM) PROĞRAMINA GÖRE DERS PLANI

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

dinkulturuahlakbilgisi.com

Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu. Namaz Kitabım. Bilal Yorulmaz

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

NAMAZ. 2 Namaz kimlere farzdır? Ergenlik çağına gelmiş, akıllı ve Müslüman olan herkese farzdır.

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

EDİRNE İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 MERKEZ 4. DÖNEM VAAZ (EKİM, KASIM, ARALIK) VE İRŞAT PROGRAMI

İÇİNDEKİLER. Takdim... 9 İTİKAD ÜNİTESİ. I. BÖLÜM Din Din Ne Demektir? Dinin Çeşitleri İslâm Dini nin Bazı Özellikleri...

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI

HAC YÜCE ALLAH IN (c.c) EMRİDİR.

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

İÇİNDEKİLER. Mütercimin Önsözü 15 Yayıncının Önsözü 17 Şeyh Seyyid Ebu l-hasen Alî el-hasenî en-nedvî nin Takdimi 19 Müellifin Önsözü 23

LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Deneme Sınavı

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Abdest Gusül Teyemmüm

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı ORTAÖĞRETİM TEMEL DİNÎ BİLGİLER DERSİ (İSLAM, I-II) ÖĞRETİM PROGRAMI

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH


FIKIH DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

1.KUR (İTİKAT) KONULAR

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

İÇİNDEKİLER. Sayfa.

HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

Sadece Peygamberlerin sözleri ve onlarla gönderilmiş, tahrif edilmemiş, bozulmamış kutsal metinlerde olan bilgilerdir.

Ü N İ T E L E N D İ R İ L M İ Ş Y I L L I K D E R S P L A N I

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

VERGİ ADRESİ FATİH VD. VERGİ NUMARASI BİNA KONTENJANI 114

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran :17


KIRŞEHİR MÜFTÜLÜĞÜ 2018 YILI RAMAZAN AYI ÖZEL VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI

T.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK (MAZERET) SINAVI 14 ARALIK 2013 Saat: 11.20

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

6. SINIF DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÜNİTE:1 KONU: DEĞERLENDİRME SORU VE CEVAPLARI

TARİHTE İSLAM BİLİM GELENEĞİ

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

Fakat bazı şeyleri yeyip içmek, insanlara zararlı, hikmet ve ihtiyaca aykırı olduğu için İslam dininde haramdır.

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN IKUMA VE TECVİD II İLH

Transkript:

İMAM-HATİP LİSELERİ FIKIH DERS KİTABI YAZARLAR Ahmet EKŞİ Ali Sacit TÜRKER Ahmet MEYDAN Ramazan ŞAHAN Kadir ADIYAMAN Dr. Hasan ÖZKET DEVLET KİTAPLARI DÖRDÜNCÜ BASKI..., 2013

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI YAYINLARI...: 4837 DERS KİTAPLARI DİZİSİ...: 1428 13.?.Y.0002.3979 Her hakkı saklıdır ve Millî Eğitim Bakanlığına aittir. Kitabın metin, soru ve şekilleri kısmen de olsa hiçbir surette alınıp yayımlanamaz. EDİTÖR Eyüp KOÇ DİL UZMANI Muharrem OKUMUŞ GÖRSEL TASARIM Ertuğrul ÇAKIR Dilek ANDER Emre ANDER REHBERLİK UZMANI Erdal USLUER PROGRAM GELİŞTİRME UZMANI Dr. Yalçın BAY EĞİTİM TEKNOLOJİSİ UZMANI Ahmet KOPMAZ Veysel KUBAT ISBN 978-975-11-3368-7 Millî Eğitim Bakanlığı, Talim ve Terbiye Kurulunun 18.12.2009 gün ve 288 sayılı kararı ile ders kitabı olarak kabul edilmiş, Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 03.04.2013 gün ve 439650 sayılı yazısı ile dördüncü defa 240.500 adet basılmıştır.

ATATÜRK'ÜN GENÇL E H TABES Ey Türk gençli i! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en k ymetli hazinendir. stikbalde dahi, seni, bu hazineden, mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî, bedhahlar n olacakt r. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düflersen, vazifeye at lmak için, içinde bulunaca n vaziyetin imkân ve fleraitini düflünmeyeceksin! Bu imkân ve flerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. stiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düflmanlar, bütün dünyada emsali görülmemifl bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatan n, bütün kaleleri zapt edilmifl, bütün tersanelerine girilmifl, bütün ordular da t lm fl ve memleketin her köflesi bilfiil iflgal edilmifl olabilir. Bütün bu fleraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ h yanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri flahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr u zaruret içinde harap ve bîtap düflmüfl olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâd! flte, bu ahval ve flerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmakt r! Muhtaç oldu un kudret, damarlar ndaki asîl kanda, mevcuttur!

.. MUSTAFA KEMAL ATATURK

İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE: FIKIH İLMİ 1. Fıkıh İlminin Tanımı, Amacı ve Önemi... 12 2. Fıkıh İlminin Konusu ve Kapsamı... 13 3. Fıkıh-Fıkıh Usulü İlişkisi... 14 4. Fıkıh İlminin Diğer İlimlerle İlişkisi... 15 5. Fıkıh İlminin Temel İlke ve Amaçları... 17 5. 1. Mükellefiyette Kolaylık... 17 5. 2. Helallerde Genişlik-Haramlarda Sınırlılık... 18 5. 3. Hükümlerde Tedrîcilik... 19 5. 4. Kamu Yararının Gözetilmesi... 21 5. 5. Adaletin Gerçekleşmesi... 22 2. ÜNİTE: FIKIH İLMİNİN DOĞUŞU VE GELİŞMESİ 1. Mezhepler Öncesi Dönem... 25 1.1. Hz. Peygamber Dönemi... 25 1.2. Sahabiler Dönemi... 27 1.3. Tabiiler Dönemi...29 2. Mezheplerin Oluşum Dönemi... 30 2.1. Fıkıh Mezheplerinin Doğuşunu Hazırlayan Sebepler... 30 2.2. Hanefi Mezhebi... 32 2.3. Maliki Mezhebi...33 2.4. Şafii Mezhebi... 34 2.5. Hanbeli Mezhebi... 34 2.6. Caferi Mezhebi...35 2.7. Mensubu Kalmayan Fıkıh Mezhepleri... 36 3. Fıkıh İlminde Sonraki Gelişmeler... 36 3.1. Taklit Dönemi... 36 3.2. Fıkhın Kanunlaştırılması... 37 3.3. Fıkıh İlminde Yeni Gelişmeler... 38 3. ÜNİTE: FIKHİ HÜKÜMLER VE KAYNAKLARI 1. Mükellefiyet: Yükümlülük... 43 1.1. Mükellefiyetin Temel Şartları... 43 1.2. Mükellefiyeti Ortadan Kaldıran Durumlar... 44 2. Hükmün Çeşitleri: Ef al-i Mükellefin... 45 3. Fıkhi Hükümlerin Kaynakları... 51 3.1. Kitap... 52 3.2. Sünnet... 53 3.3. İcma...55 3.4. Kıyas... 56 3.5. Diğer Kaynaklar... 57 VII

4. ÜNİTE: İÇTİHAT 1. İçtihat Kavramı... 66 2. Hz. Muhammed in İçtihada Verdiği Önem... 68 3. Sahabe ve Tâbiin İçtihatlarından Örnekler... 69 4. İçtihadın Şartları... 72 5. Sosyal Değişme ve İçtihadın Gerekliliği... 73 6. İçtihadın Taklit ve Taassubu Önlemedeki Rolü... 74 5. ÜNİTE: TEMİZLİK VE NAMAZ 1. Temizlik ve Önemi... 80 2. Temizliğin Çeşitleri... 81 2.1. Beden Temizliği... 81 2.2. Çevre Temizliği... 82 3. İbadetle İlgili Temizlik... 84 3.1. Gusül... 84 3.2. Abdest... 84 3.3. Teyemmüm...87 4. Namaz İbadeti... 88 4.1. Namazın İslam daki Yeri ve Önemi... 88 4.2. Namazın Farzları... 90 4.3. Namazın Vacipleri ve Sünnetleri... 92 4.4. Namazı Bozan Haller... 94 4.5. Namazla İlgili Diğer Hususlar... 94 4.5.1. Sehiv ve Tilavet Secdesi... 94 4.5.2. İmamet ve Cemaatle Namaz... 95 4.5.3. Dua...97 4.6. Namaz Çeşitleri ve Kılınışları... 98 4.6.1. Vakit Namazları... 99 4.6.2. Cuma Namazı... 100 4.6.3. Bayram Namazı... 101 4.6.4. Cenaze Namazı... 102 4.6.5. Teravih Namazı... 104 4.6.6. Özel Durumlarda Namaz... 104 6. ÜNİTE: ORUÇ VE ZEKÂT 1. Oruç İbadeti... 109 1.1. Orucun İslam daki Yeri ve Önemi... 109 1.2. Oruçla İlgili Kavramlar... 111 1.3. Oruç Çeşitleri... 113 1.3.1. Ramazan Orucu... 113 1.3.2. Diğer Oruçlar... 113 VIII

1.4. Oruçla İlgili Hükümler... 114 1.4.1. Orucu Bozan Durumlar... 114 1.4.2. Orucu Bozmayan Durumlar... 114 1.4.3. Orucun Kazası ve Kefareti... 115 1.4.4. Özürlülük Hallerinde Oruç... 115 1.4.5. Oruç Tutarken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar... 117 2. Zekât İbadeti... 118 2.1. Zekâtın İslam daki Yeri ve Önemi... 119 2.2. Zekâtla İlgili Kavramlar... 120 2.3. Zekâtı Kimler Verir?... 121 2.4. Zekât Kimlere Verilir?... 121 2.5. Zekât Nelerden Verilir?... 121 3. Sadaka... 122 3.1. Sadakanın Dindeki Yeri ve Önemi... 123 3.2. Sadaka Çeşitleri... 124 4. Zekât ve Sadakanın Birey ve Toplum Hayatındaki Önemi... 125 7. ÜNİTE: HAC VE KURBAN 1. Hac İbadeti... 131 1.1. Haccın İslam daki Yeri ve Önemi... 132 1.2. Hac İle İlgili Kavramlar... 133 1.3. Haccın Çeşitleri ve Yapılışı... 136 1.4. Umre ve Yapılışı... 138 2. Kurban İbadeti... 140 2.1. Kurbanın İslam daki Yeri ve Önemi... 141 2.2. Kurban Çeşitleri... 144 8. ÜNİTE: FIKIH VE SOSYAL HAYAT 1. Temel Hak ve Hürriyetler... 149 1.1. Yaşama Hakkı... 150 1.2. İnanç ve İbadet Hürriyeti... 152 1.3. Düşünce Hürriyeti... 153 1.4. Neslin Korunması... 155 1.5. Mülkiyet Hakkı... 156 2. Kamu Haklarının Gözetilmesi... 157 2.1. Kamu Mallarının Korunması... 157 2.2. Ülke Zenginliklerinin Korunması... 158 2.3. Ehliyet ve Liyakat... 159 2.4. Vazifelerin Hakkıyla Yerine Getirilmesi... 160 3. Evlilik ve Aile Hayatı... 161 4. Beslenme ve Sağlık... 164 5. Çevre ve Hayvan Hakları... 165 6. Vatan Savunması: Şehitlik ve Gazilik... 168 SÖZLÜK... 172 KAYNAKÇA... 175 IX

FIKIH 1. Ünite FIKIH İLMİ ÜNİTEMİZE HAZIRLANALIM 1. 2. 3. 4. Fıkıh, helal, haram ve adalet kavramlarının anlamlarını araştırınız. İnsanlar, günlük hayatında fayda ve zararlarına olan şeyleri nasıl öğrenebilirler? Düşününüz. Bildiğiniz temel İslami ilimlerin adlarını söyleyiniz. Bir fıkıh kitabının içindekiler bölümünü inceleyerek fıkıh ilminin başlıca konularının neler olduğunu ögreniniz. 11

1. Ünite: Fıkıh İlmi 1. Fıkıh İlminin Tanımı, Amacı ve Önemi Fıkıh, sözlükte bir şeyi derinlemesine Allah, kimin hakkında hayır dilerse bilmek ve kavramak anlamına gelir. Terim onu dinde anlayış sahibi (fakih) kılar. olarak kişinin günlük hayatında faydasına ve Buharî, İlim, 10. zararına olan şeyleri bilmesidir. Yukarıdaki hadisi yorumlayınız. Fıkıh kelimesi, Peygamber (s.a.v.) 1 in vefatından sonra zamanla özel bir anlam kazanmaya başlamış ve bir ilim dalının adı olmuştur. Bu süreçte kazandığı ilk anlamı bir bütün olarak dinin doğru biçimde anlaşılması dır. Fıkıh ilmi ile uğraşan, Kur an ve sünnet gibi delillerden dinî hüküm ortaya koyabilme yeteneğine sahip kimseye fakih denir. Buna göre, fıkıh ile içtihat, fakih ile müçtehit aynı anlamda kullanılmıştır. Fıkıh ilmi, insanın dünya ve ahiret mutluluğuna ulaşmasını amaçlar. İnsanın yaratıcısına, kendisine ve diğer insanlara karşı hak ve sorumluluklarını öğretir. Adaletli, huzurlu ve istikrarlı bir toplum oluşmasına katkı sağlar. İnsanlar arası ilişkileri yaratılışta eşitlik ve inançta kardeşlik esasına dayandırır. Fıkıh ilmi sayesinde insanlar, Allah a karşı kulluk görevlerini bilinçli bir şekilde yerine getirirler. İbadetlerini doğru ve eksiksiz yaparlar. Örneğin, namazın farzlarını, vaciplerini ve namazı bozan durumları fıkıh sayesinde öğrenirler. Fıkıh ilmi, insan haklarının neler olduğunu açıklar ve bunların korunmasına dair ilkeler koyar. İnsanlar arası ilişkilerin olumlu yönde ilerlemesine katkıda bulunur. Örneğin, alışverişte aldatmanın yasaklandığını ve haksız kazanç sağlamanın haram olduğunu belirtir. Ayrıca fıkıh ilmi, hayatı kolaylaştırıcı kuralları öğrenmemizi sağlar. Yolculuk esnasında oruç tutup tutmama konusunda insanın serbest bırakılması buna örnektir. DEĞERLENDİRELİM و Müminlerin hepsinin toptan sefere çıkmaları doğru değildir. Onların her kesiminde bir grup dinde (dinî ilimlerde) geniş bilgi elde etmek ve kavimleri (savaştan) döndüklerinde onları ikaz etmek için geride kalmalıdır. Umulur ki sakınırlar. Yukarıdaki ayeti fıkhın önemi bakımından değerlendiriniz. Tevbe suresi, 122. ayet. 1 Sallallahu aleyhi ve sellem: Allah ın rahmet ve bereketi üzerine olsun. 12

FIKIH 2. Fıkıh İlminin Konusu ve Kapsamı FIKIH İLMİNİN KONULARI İBADETLER MÜNAKEHAT (AİLE HUKUKU) MUAMELAT (SOSYAL İLİŞKİLER) UKUBAT (CEZALAR) FERAİZ Namaz Oruç Hac Zekât Evlenme ve Boşanma Günlük hayatla ilgili her türlü akitler Suçlar ve Cezaları Miras ve Vasiyet Fıkıh, insanın bütün söz, fiil ve davranışlarını konu edinir. Bunların dindeki yerini belirlemeye çalışır. Örneğin insanın namaz kılması, zekât vermesi, alışveriş yapması gibi konularla ilgilenir. Ayrıca bir insanın ortaya koymuş olduğu fiilin veya söylemiş olduğu sözlerin geçerliliği ya da geçersizliği de fıkhın konuları arasında yer alır. Fıkıh ilk olarak ibadet konularını ele alır. Temizlik, bazı ibadetlerin ön şartı olduğu için fıkıh kitaplarında ibadet konuları temizlik ile başlar. Abdest, boy abdesti ve teyemmüm gibi temizlikle ilgili konular işlenir. İbadetlerden sonra aile kurumuna yer verilir. Evlenme, evliliğin sona erdirilmesi, aile fertlerinin hak ve sorumlulukları gibi konular işlenir. Fıkıh, gündelik yaşantımızda diğer insanlarla sürdürdüğümüz ilişkilerimizi ele alır ve bu konularda genel kurallar koyar. Muamelat adı verilen bu bölümde alışveriş, kira gibi günlük hayatta sosyal ilişkilerle ilgili konulara yer verilir. Bir kimsenin, başka birinin malına ve canına karşı işlemiş olduğu suçlar ise ukubat (cezalar) adı altında işlenir. BİLGİ KUTUSU İnsan ve toplum hayatının hiçbir aşaması fıkhın dışında değildir. Çünkü birey her an; * Yaratıcısıyla, * Diğer insanlarla, * Toplumla ilişki içindedir. İnsanın ölümü ve geride bıraktığı mal varlığı ile ilgili konular da fıkıhta vasiyet ve miras başlıkları altında işlenir. 13

1. Ünite: Fıkıh İlmi 3. Fıkıh-Fıkıh Usulü İlişkisi Müçtehit, kaynaklardan hükümler çıkarmak için belli kurallara ihtiyaç duyar. Bu kurallar Kur an-ı Kerim ve sünnet gibi kaynakların içerdiği bilgiler ile bunlardan hüküm çıkarılmasında yardımcı olacak genel prensiplerdir. Böylece, fıkhın dayandığı delilleri bilme (kaynakları) anlamında fıkıh usulü ilmi ortaya çıkmıştır. Usul kelimesinin içerdiği anlamlardan dolayı fıkıh usulü, üç anlama gelmektedir. Birinci anlamıyla fıkıh usulü, bizi fıkha ulaştıracak yol ve yöntemdir. Usul, kaynaklardan, hükümlerin nasıl çıkarılacağı, hangi yöntemle doğru bir sonuca varılacağı konularını ele alır. Bu işleviyle fıkıh usulü, bir metodolojiden ibarettir. İkinci anlamıyla fıkıh usulü, fıkhın kaynakları demektir. Bu durumda, Herhangi bir fıkhi hüküm hangi kaynaklardan alınır? sorusunun cevabı ile uğraşır. Fıkıh usulü üçüncü anlamıyla fıkhın temellerini oluşturan ilke ve esaslardır. Bu anlamda, fıkıh usulü, fıkhın bir parçasını oluşturur ve ondan ayrı düşünülemez. Örneğin, sosyal ilişkilerde adaletin gözetilmesi ve kolaylık fıkhın temel ilkelerindendir. Bu anlamıyla fıkıh usulü fıkıh ilminin bir dalıdır. BULALIM *İmam Şafii, er-risâle *Zekiyyüddin Şaban, İslam Hukuk İlminin Esasları *Fahrettin Atar, Fıkıh Usulü Siz de fıkıh usulüne dair yazılmış eserlerden üç tanesinin ismini bulunuz. Fıkıh usulü genelde, fıkhi hükümlerin delilleri, bu delillerden hüküm çıkarma ilke ve metotla- rından bahseder. Fıkıh ilmi ise fıkıh usulüyle elde edilen hükümleri konu edinir. BİLGİ KUTUSU İnsanlık tarihinde, dünyanın her yerinde hukukun izlerine rastlanır. Babil kralı Hammurabi nin kanunları ve Yahudilerin Tevrat ı eski bir hukuk metni olarak bilinmektedir. Eski Yunanlıların On İki Levha kanunlarından ayrı, Romalılarda da On İki Levha kanunları meşhurdur. İslamiyetten önceki döneme ait olan bütün bu örnekler, gerçekten kıymetli bir konuma sahip eserlerdir. Bunlar, Müslüman hukukçuların da dediği gibi furua yani kanun metinlerine ait hukuki kaidelerden ibarettir. Müslüman hukukçulara göre bunlar, hukuk ağacının dalları olup hukuk ilmi sayılamazlar. Bunlar usul de değillerdir. Sırf hukuk ilminden söz eden bir eser ne doğuda ne de batıda hiçbir toplumda meydana getirilmiş değildir. Bu konuda ilk eser hicretin 150. (M 767) yılında doğan İmam Şafii nin telif ettiği er-risâle adlı eserdir. Muhammed Hamidullah, İslam Hukuku Etütleri, s. 49-50. (Sadeleştirilerek alınmıştır.) 14

FIKIH Fakih; kitap, sünnet ve diğer delilleri inceler. Bu delillerin emir, nehiy gibi hangi hükümlere delalet ettiğine bakar. Bunların hükmünü açıklayan genel kurallar koyar. Örneğin, emir kipinin zorunluluk ifade ettiğini belirler ve Emir farza delalet eder. prensibini ortaya koyar. Aynı şekilde yasak ifade eden metinleri de inceler. Yasakların haram olduğu sonucuna varır ve Yasak haram kılmaya delalet eder. genel kuralını koyar. Fakih bir olayın hükmünü tespit etmek istediğinde, usulcülerin ortaya koyduğu kuralları alarak konusuna uygular. Böylece o delilden hangi hükmün ortaya çıkacağını anlar. Örneğin, fakih namazla ilgili hükmü tespit etmek istediğinde delil olarak... Namazı kılın 1 ayetini bulur. Namaz kılmanın emredildiğini görür. Emir farza delalet eder. kuralına dayalı olarak Namaz farzdır. hükmüne varır. ÖRNEKLER BULALIM Fıkıh Usulü Fıkıh Delil İlke Hüküm Namazı kılın, zekâtı hakkıyla verin, rükû edenlerle beraber rükû edin. Bakara suresi, 43. ayet. Emirler vücup (zorunluluk) ifade eder. Siz de yukarıdaki örneğe benzer örnekler bulunuz. Namaz farzdır. Zekât farzdır. 4. Fıkıh İlminin Diğer İlimlerle İlişkisi Fıkhın, diğer ilimlerle yakın ilişkisi vardır. Bunların başlıcaları; tefsir, hadis, siyer ve kelam gibi ilimlerdir. 15 Kur an-ı Kerim in ayetlerini geniş bir şekilde açıklayan ilme tefsir denir. Tefsir ilmi, Kur an ayetlerini belirli usul ve kurallar dâhilinde inceler. Ayetlerin nüzul sebeplerini ortaya koyar. Bu şekilde, ayetlerin ihtiva ettikleri anlamları geniş bir biçimde açıklar. Bu inceleme ve açıklamalarda verilen bilgiler ve ayetler üzerinde yapılan yorumlar, fıkhi hükümlerin tespiti açısından önemlidir. Ana kaynağı Kur an olan fıkıh, hükümlerini ortaya koyarken başta ahkâm tefsirleri olmak üzere tefsirlerden yararlanır. Hz. Peygamberden aktarılan söz, fiil ve takrirlerinin tümüne sünnet veya hadis denir. 2 Hadis usulü ise hadis rivayetlerinin derecelerini, niteliklerini tespit edip ortaya koyar. Fıkıh da hüküm çı- 1 Bakara suresi, 43. ayet. 2 Talat Koçyiğit, Hadis Usulü, s. 15.

1. Ünite: Fıkıh İlmi karacağı zaman hadis ve hadis usulü ilminden faydalanır. Özellikle Kur an ın uygulama ile ilgili ayetlerinin Hz. Peygamber tarafından nasıl hayata aktarıldığını hadis ilminin verilerinden elde eder. Bu yönüyle sünnet, fıkhın ikinci ana kaynağıdır. Fıkıh ilminin ilişkili olduğu diğer bir ilim dalı da siyerdir. Siyer, Hz. Peygamberin hayatını, ahlakını, davranışlarını, devlet idaresini, yaptığı savaşları ve olay lar karşısındaki değerlendirmelerini anlatan ilim dalıdır. Fıkıh, sünnetten hüküm çıkaraca ğı zaman siyer ilminin verilerinden de istifade eder. Kelam, İslam dininin inanç esaslarını konu edinen ilim dalıdır. Kelam ilmi, mükelleflerin özgür iradesi ile yapabileceği fiillerin bulunduğunu ispata çalışır. Fıkıh bu fiillerin hükümlerini açıklar. Fıkhın ortaya koyduğu bütün hükümler, ahlaki esaslara uygundur. Fıkıh ilmi, ahlakın iyi ve güzel kabul ettiği adalet, fazilet, iyilik, doğruluk, dürüstlük, kul hakkına saygı gibi tutum ve davranışların korunmasına özen gösterir. İnsanlar arasında sevgi, saygı, güven, yardımlaşma ve dayanışmanın meydana gelmesini, haksızlıkların önlenmesini gaye edinir. Fıkhın ibadet, muamelat ve ukubatla ilgili bütün hükümleri, bu ahlaki değerleri koruyacak ve hedefleri gerçekleştirecek niteliktedir. Fıkıh ilmi, temel İslam bilimlerinin yanı sıra matematik, coğrafya, astronomi, sosyoloji gibi pozitif ve sosyal ilimlerden de faydalanır. Örneğin, namaz vakitlerinin tayiniyle oruç ve hac aylarının hesaplanmasında, namazda kıble yönünün tespitiyle mirasın taksiminde matematik ve coğrafyadan faydalanır. Fıkıh ilminin; felsefe, mantık ve sosyoloji ilmi ile Mekanik saat / İslam Eserleri Müzesi de ilgisi bulunmaktadır. Fıkıh, ortaya koyduğu hükümlerin doğruluğunu ispatlamak, dayanaklarını belirtmek ve gerekçelerini izah etmek için açıklamalarda bulunur. Fıkhi hükümlerin insan ve toplum yönünden yararlarını ortaya koyar. Bunu yaparken akli ve naklî ilimlerin yöntemlerinden yararlanır. ÖRNEKLER BULALIM Fıkıh ilminin diğer ilimlerle olan ilişkisine örnekler bulalım. Fıkhın matematikle ilgisi mirasın paylaştırılmasında. Fıkhın hadisle ilgisi namazların rekât sayılarını bilmede. Fıkhın coğrafya ile Fıkhın tefsirle 16

FIKIH 5. Fıkıh İlminin Temel İlke ve Amaçları Fıkhi hükümlerin kaynağı Kur an ve sünnettir. Bu nedenle onların ayrıntılı bir şekilde açıklanması gerekir. Bu tür açıklamalar için fıkıh ilminde belirgin olarak öne çıkan bazı ilkeler vardır. Bunlar; mükellefiyette kolaylık, helallerde genişlik, haramlarda sınırlılık, hükümlerde tedricilik, kamu yararının gözetilmesi ve adaletin gerçekleşmesidir. Adalet Kamu Yararının Gözetilmesi Mükellefiyette Kolaylık Fıkıh İlminin Temel İlkeleri Hükümlerde Tedricilik Helallerde Genişlik Haramlarda Sınırlılık 5. 1. Mükellefiyette Kolaylık Allah (c.c.) 1, kullarına karşı son derece merhametlidir. Bu nedenle insanlara güçleri oranında sorumluluk yüklemiştir. Onların güç yetiremeyeceği emir ve yasaklar koymamıştır. Bu durum Bakara suresinin 286. ayetinde şöyle ifade edilmiştir: Allah, kimseye gücünün ötesinde bir teklifte bulunmaz Kur an-ı Kerim de insan gücünü ve doğasını zorlayıcı yükümlülüklere rastlamak mümkün değildir. Yüce Allah bu konuyu, Din hususunda sizin üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi 2 ayetiyle ifade etmiştir. Hz. Peygamber de her şeyin en hayırlısının orta yol ve denge hâli olduğunu bildirmiş ve aşırılıklardan kaçınmayı öğütlemiştir. 3 NOT EDELİM Meşakkat kolaylığı getirir. (Mecelle, madde: 17) Bir iş zorlaşınca kolaylık gösterilir. (Mecelle, madde: 18) 1 Celle Celaluhu: Şanı yüce. 2 Hac suresi, 78. ayet. 3 İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte, C 9, s. 205. 17

1. Ünite: Fıkıh İlmi İslam, insanlara üstesinden gelemeyecekleri sorumlulukları yüklememiştir. Sorumlu tuttuğu emirlerin yerine getirilebilmesi için birçok kolaylaştırıcı hükümler koymuştur. Örneğin, suyun bulunmadığı durumlarda abdest yerine teyemmüm yapılır. Ayakta duramayanlar namazlarını oturarak kılarlar. Ramazan ayında yolculuk yapanlar, yolculukları süresince oruç tutmayabilirler. Zengin olup da hacca gidemeyecek kadar hasta olanlar başka birini kendi yerine gönderebilirler. İbadetlerde bunlara benzer daha birçok kolaylık vardır. Yüce Allah, Kur an-ı Kerim de kolaylık ilkesini şöyle dile getirmiştir:...... Allah sizin için kolaylık ister zorluk istemez 1 Peygamberimiz de, Kolaylaştırınız zorlaştırmayınız, sevdiriniz nefret ettirmeyiniz. 2 hadisiyle dinin özünde hiçbir zorluğun olmadığını bildirmiştir. ÖRNEKLER BULALIM Dinimiz ibadetler konusunda pek çok kolaylık sağlamıştır. Bu kolaylıklara örnekler bulunuz. Suyu kullanma imkânının olmadığı durumlarda teyemmüm yapılır....... 5. 2. Helallerde Genişlik-Haramlarda Sınırlılık Allah, kâinatta yarattığı nimetleri insanın hizmetine sunmuştur. Bu konuda bir ayette, Ey insanlar, Eşyada asıl olan mübahlıktır. İbn Nüceym yeryüzünde bulunanların helal ve temiz olanlarından yiyin 3 buyrulmuştur. Allah, bu nimetlerden el-eşbah ve n-nezair, s. 73. faydalanmayı helal kılmıştır. Ancak Allah merhametinden dolayı kişiye ve topluma zararlı olan bazı şeyleri ise haram kılmıştır. Örneğin, içki ve kumar, insanın kendisine, ailesine ve çevresine zarar verdiği için yasaklamıştır. Dinimizde haramlar sınırlı olduğu için belirtilmiş, helaller ise çok olduğundan sayılmamıştır. Dinin haram kıldığı bazı şeyler zaruret durumunda geçici olarak mübah sayılmıştır. Örneğin, açlıktan ölmek üzere olan bir kimsenin, murdar olan hayvanın etini ölmeyecek kadar yemesi haram değildir. Bununla ilgili Kur an-ı Kerim de şöyle buyrulmaktadır: 1 Bakara suresi, 185. ayet. 2 Buharî, İman, 12. 3 Bakara suresi, 168. ayet. 18

FIKIH Allah size ancak ölüyü (leşi), kanı, domuz etini ve Allah tan başkası adına kesileni haram kıldı. Her kim bunlardan yemeye mecbur kalırsa başkasının hakkına saldırmadan ve haddi aşmadan bir miktar yemesinde günah yoktur. Şüphe yok ki Allah çokça bağışlayan ve çokça esirgeyendir. 1 Allah, insana akıl ve irade vermiş ve yaptıklarından sorumlu tutmuştur. Helallerin yanı sıra bazı şeyleri haram kılarak insanın tercihini helallerden yana kullanmasını istemiştir. Haramlardan sakınanları ise ödüllendireceğini bildirmiştir. Bu nedenle sorumluluk bilincine sahip olanlar haram ve helallerin imtihan vesilesi olduğunu bilirler ve ona göre hareket ederler. KONUŞALIM Leş, kan, domuz eti, Allah tan başkası adına boğazlanan, boğulmuş, (taş, ağaç vb. ile) vurulup öldürülmüş, yukarıdan yuvarlanıp ölmüş, boynuzlanıp ölmüş (hayvanlar ile) yırtıcı hayvanların yediği hayvanlar -ölmeden yetişip kestikleriniz müstesna- dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanmış hayvanlar ve fal okları ile kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar yoldan çıkmaktır. Bugün kâfirler, sizin dininizden (onu yok etmekten) ümit kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam ı beğendim. Kim, gönülden günaha yönelmiş olmamak üzere açlık hâlinde dara düşerse (haram etlerden yiyebilir). Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir. Mâide suresi, 3. ayet. Yukarıdaki ayette geçen haramları listeleyerek helal ve haramın kapsamı hakkında konuşunuz. 5. 3. Hükümlerde Tedricîlik Kur an ın indirilişi yirmi üç yılda tamamlanmıştır. Bu sürecin önemli bir kısmı Mekke de geçmiştir. Mekke döneminde gelen ayetler daha çok iman ve ahlaki altyapının oluşturulmasına yöneliktir. Medine döneminde gelen ayetler ise daha çok ibadet ve sosyal hayatla ilgilidir. Örneğin, namaz hariç diğer ibadetler Medine de inen ayetlerle farz kılınmıştır. 1 Bakara suresi, 173. ayet. 19

1. Ünite: Fıkıh İlmi İbadetler ve sosyal hayatı düzenleyen hükümler, aşama aşama ve toplumun ihtiyacına bağlı olarak konulmuştur. Bu durum, hükümlerin anlaşılmasını ve uygulanmasını kolaylaştırmıştır. Örneğin, zekâtın miktarı önce sınırlandırılmamış, herkesin istek ve gücüne bırakılmıştır. Sonra zekâtın miktarları Peygamber Efendimiz tarafından belirlenmiştir. 1 Hükümlerin Allah tarafından bir anda topluca indirilmeyip hayata paralel ve zaman içinde peyderpey konulmasına tedricîlik denir. Fıkhın da temel özelliklerinden biri olan tedricîlik, İslam a davetin yapılmasında her zaman geçerlidir. Bu nedenle İslam ile yeni tanışan insanlar dinî hükümleri zamanla öğrenerek yaparlar. ÖĞRENELİM Aşağıdaki ayetlerde içkinin haram kılınışının aşamaları anlatılmıştır. Ayetleri inceleyerek hükümlerde tedricîliğin nasıl gerçekleştiğini öğreniniz. Ey Muhammed! Sana şarap ve kumardan soruyorlar. De ki: Bu ikisinde büyük bir günah, bir de insanlar için bazı menfaatler vardır. Fakat günahları, menfaatlerinden daha büyüktür. Bakara suresi, 219. ayet. Yukarıdaki ayette içki günah kavramının kapsamına alınmış ve bazı faydalarının yanı sıra zararının daha büyük olduğuna dikkat çekilmiştir. Ey iman edenler! Siz sarhoş iken -ne söylediğinizi bilinceye kadar- (cünüp iken de) -yolcu olan müstesna- gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın... Nisâ suresi, 43. ayet. Yukarıdaki ayette içki içmenin doğal sonucu olan sarhoşluğun namaz kılmaya engel olduğuna dikkat çekilmiştir. Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar (putlar) ve fal okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumarla sizin aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçtiniz değil mi? Mâide suresi, 90-91. ayetler. Yukarıdaki ayetlerde içki kesin bir tarzda yasaklanmıştır. 1 Hayrettin Karaman, İslam Hukuk Tarihi, s. 57. 20

FIKIH 5. 4. Kamu Yararının Gözetilmesi Dinin bütün hükümleri insan içindir. İnsanın hem dünyada hem de ahirette mutlu edilmesi dinin en büyük amacıdır. Dolayısıyla kamusal kurum ve kuruluşlar da insan içindir. Kamu yararı denildiği zaman, toplum yararı anlaşılır. Bazı durumlarda toplumun menfaati ile kişilere ait çıkarlar çatışabilir. Bu durumda kamuya ait çıkarlar tercih edilir. Toplumun menfaatine dokunacak bir zarar ile özel mülkiyete dokunan zararlardan birinin tercih edilmesi zorunlu olduğunda öncelikle kamunun yararı tercih edilir. Ancak bu tercih yapılırken özel mülkiyetin korunması ve verilecek zararın telafi edilmesi gerekir. Böylece kamusal haklarla kişisel haklar arasında bir denge kurulur. Örneğin, duyulan ihtiyaç sebebiyle şehir merkezinde hastane, okul, cami gibi yararı kamuya ait olan bir binanın yapılabilmesi için, bir şahsın özel mülkü kamulaştırılabilir. Ancak bu durumda o kişinin mülkünün bedeli ödenmelidir. Böylece o kişinin hakkı da korunmuş olur. Kamu yararı, bazen kamuya dokunacak zararların giderilmesi bazen de onların çıkarı olan şeylerin elde edilmesi şeklinde olur. Zarar ile yarar çatıştığında öncelikli olarak zararın giderilmesi amaçlanır. Örneğin kurulacak bir fabrika çevreye zarar verecekse ondan elde edilecek yarardan vazgeçilir. ÖRNEKLER BULALIM Kamu yararının gözetilmesi ile ilgili örnekler bulunuz. İnsanların yararlanabileceği bir yol yapılırken o yolun yapımını engelleyen özel mülkiyetler bedeli ödenmek şartıyla kamulaştırılabilir.......... 21

FIKIH ÜNİTEMİZİ DEĞERLENDİRELİM A. Aşağıdaki açık uçlu soruları cevaplayınız. 1. Fıkıh ne demektir? Açıklayınız. 2. Fıkıh ilminin konusu nedir? Belirtiniz. 3. Fıkıhla fıkıh usulü arasında nasıl bir ilişki vardır? Açıklayınız. 4. Fıkhın yararlandığı ilimler nelerdir? Yazınız. 5. Fıkıh ilminin amacı nedir? Anlatınız. B. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruların doğru cevaplarını işaretleyiniz. 1. Aşağıdakilerden hangisi fıkıh ilminin temel özelliklerinden değildir? A) Kolaylık B) Tedricîlik C) Taklit D) Adalet E) Kamu yararı 2. Aşağıdakilerden hangisi fıkhın konularındandır? I. Ukubat II. Muamelat III. Ahlak IV. İbadetler V. Münakehat A) I-II-III B) II-III-IV C) III-IV-V D) I-III-IV-V E) I-II-IV-V C. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle doldurunuz. (inanç, tedricîlik, hukuk, ukubat, münakehat) 1. İnsanlar, aralarındaki ilişkileri düzenlemek için.... kurallarına ihtiyaç duyarlar. 2. Hükümlerin bir anda topluca indirilmeyip hayata paralel bir şekilde zaman içinde peyderpey konulmasına.... denir. 3. Bir kimsenin, başka birinin malına ve canına karşı işlemiş olduğu suçlar fıkıhta.... adı altında ele alınır. 4. Fıkhın konuları arasında.... konuları yer almaz. 23

FIKIH 2. Ünite FIKIH İLMİNİN DOĞUŞU VE GELİŞMESİ ÜNİTEMİZE HAZIRLANALIM 1. 2. 3. 4. Mezhep, taklit, rey ve fetva kavramlarının anlamlarını öğreniniz. Bildiğiniz mezhep isimlerini söyleyiniz. Günümüzde yazılan fıkıh kitaplarından bildiklerinizin isimlerini defterinize yazınız. Mezheplerin ortaya çıkmasında etkili olan faktörleri araştırınız. 24

FIKIH 1. Mezhepler Öncesi Dönem Fıkıh ilminde mezhepler öncesi dönem üç ana başlık altında ele alınır. Bunlar; Hz. Peygamber, Sahabe ve Tabiîn dönemidir. Hz. Peygamber (s.a.v.) e gelen ayetlerin birçoğunda, Sana soruyorlar., Senden fetva istiyorlar. gibi ifadeler yer almaktadır. 1 Hz. Peygamberin bu ve benzeri sorulara verdiği cevaplar fıkhın ilk örneklerini oluşturmuştur. Ayrıca kaynağa dayanarak hüküm çıkarma işi Hz. Peygamber ile başlamıştır. Peygamber Efendimizin vefatından sonra sahabe yeni çıkan sorunlara, Kitap ve sünnete dayalı olarak çözüm üretmeye çalışmışlardır. Tabiîn döneminde ise Peygamberimiz ve sahabenin uygulamaları geliştirilerek sistemleştirilmiştir. Bu durum mezheplerin oluşmasına zemin hazırlamıştır. 1.1. Hz. Peygamber Dönemi Hz. Peygamber dönemi fıkhın oluşmasında en önemli dönemdir. Bu dönemin on üç yılı Mekke, on yılı da Medine de geçmiştir. Sana, kendilerine neyin helal... kılındığını soruyorlar. De ki: Size temiz olanlar helal kılındı... Mekke döneminde Hz. Peygamberin tebliği daha çok inanç ve ahlaka yöneliktir. İnanç ve ahlakla ilgili ilkeler ibadetlerin ve sosyal ilişkilerin Mâide suresi, 4. ayet. temelini oluşturmuştur. Mekke döneminde fıkhi hükümler azdır ve genel kural niteliğindedir. Medine dönemi, fıkıh tarihi açısından önemlidir. Bu dönemde toplumsal yapı oluşmaya başlamıştır. Buna bağlı olarak bireysel alanda olduğu gibi toplumsal alanda da önemli düzenlemeler yapılmıştır. Müslümanlar arasında yapılan kardeşlik anlaşması ile diğer dinî gruplarla yapılan Medine Sözleşmesi buna örnek verilebilir. NOT EDELİM Hz. Peygamber döneminin fıkhi özellikleri: Teşri (yeni hüküm koyma) Hükümlerde tedricîlik Hükümlerde kolaylık Nesih (hükmün kaldırılması) Medine döneminin en belirgin özelliği fıkhi hükümlerin tedricî olarak konulmasıdır. Yani, toplumun henüz hazır olmadığı bazı konularda, hükümler zaman içinde aşamalı bir şekilde konulmuştur. Örneğin, içki üç aşamada yasaklanmıştır. Hz. Peygamber, gelen vahyi açıklamış, uygulamalarda bulunmuş ve sahabenin bazı davranışlarını onaylamıştır. Böylece fıkhi hükümlerin ilk örnekleri oluşmuştur. 1 M. Fuad Abdulbaki, el-mu cemu l-müfehres li Elfazi l-kur ani l-kerîm, Seele ve Fetâ maddeleri. 25

2. Ünite: Fıkıh İlminin Doğuşu ve Gelişmesi Hz. Peygamber, kimi zaman sahabeye danışarak bazen de bilgi ve tecrübelerine, içinde yaşadığı çevre şartlarına göre kendi rey ve içtihadı ile de hükümler vermiştir. Bu hükümler isabetli değilse vahiy tarafından düzeltilmiştir. Örneğin, Hz. Peygamber Bedir Savaşı nda Müslümanların eline geçen esirler hakkında nasıl bir uygulamanın yapılacağı konusunda sahabenin ileri gelenleriyle istişare etmiştir. Hz. Ebu Bekir savaş esirlerinin fidye karşılığı serbest bırakılmalarını önermiş, Hz. Ömer ise cezalandırılmalarını istemiştir. Peygamberimiz, Hz. Ebu Bekir in görüşünü benimseyerek bedel karşılığında esirleri serbest bırakmıştır. Bunun üzerine gelen ayet Hz. Ömer in görüşünün daha doğru olduğunu şöyle ifade etmiştir: Bir peygamberin, yeryüzünde üstünlüğünü perçinlemedikçe esirler edinip onları fidye karşılığında serbest bırakması uygun düşmez. Siz dünyanın geçici menfaatini istiyorsunuz. Allah ise ahireti kazanmanızı istiyor. Allah azizdir, hakimdir. 1 Hz. Peygamber döneminde bazı sahabiler Hicaz Bölgesi nin dışındaki şehirlere gönderilmiştir. Örneğin, Yemen e gönderilen Muaz b. Cebel, Hz. Peygamberin, Gittiğin yerde ne ile hükmedeceksin? sorusuna, önce Allah (c.c.) ın kitabı, sonra Hz. Peygamberin sünneti ile cevabını vermiştir. Bu ikisinde çözümünü bulamadığı konular için de kendi rey ve içtihadı ile hükmedeceğini söylemiş ve Hz. Peygamberin takdirini kazanmıştır. 2 Bu olay gösteriyor ki Hz. Peygamberin zamanında rey ve, içtihat fıkhın kaynakları arasında vardı. Çünkü herkesin, her zaman sorunlarını Hz. Peygambere iletme ve ondan anında cevap alma imkânı yoktu. Bu durumda sahabenin ileri gelenleri açık bir nas bulunmayan konularda içtihat ederek çözüm üretirlerdi. Elde edilen sonuçlar Hz. Peygambere sunulurdu. Bunlar yanlışsa Hz. Peygamber düzeltir, doğru ise onaylardı. Sahabenin onaylanan bu içtihatları takriri sünneti meydana getirmiştir. Fıkhi hükümlerin özünü oluşturan kolaylık ilkesi bu dönemin en belirgin özelliklerinden biridir. Örneğin, İslam hakkında bilgi almak isteyen birisine Hz. Peygamber; günde beş vakit namaz, ramazanda oruç ve zekât ibadetlerini yerine getirmesi gerektiğini söylediğinde adam, Bunları ne artırırım ne de azaltırım. dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, Şayet sözünde doğru ise kurtulmuştur. 3 buyurdu. Ayrıca bu dönemde var olan bazı uygulamaların vahiyle nesh edildiği (değiştirildiği) bilinmektedir. Örneğin, İslam ın ilk dönemlerinde Mescid-i Aksa ya doğru namaz kılınırdı. Bakara suresinin 149 ve 150. ayetleri ile kıble değişmiş ve Mescid-i Haram (Kâbe) yeni kıble olmuştur. DEĞERLENDİRELİM Medine Sözleşmesi ni bularak maddelerini sınıfta okuyunuz ve fıkha katkıları açısından değerlendiriniz. 1 Enfâl suresi, 67. ayet. 2 Ebu Davud, Akdiye, 11. 3 Buharî, Zekât, 5. 26

FIKIH 1.2. Sahabiler Dönemi Ashabım, yıldızlar gibidirler. Sahabiler dönemi Hz. Peygamberin vefatı ile Hangisine uyarsanız doğru yolu bulursunuz. başlayıp hicri ikinci asrın başına kadar olan zamanı kapsar. Hz. Peygamberin vefatından sonra İslam Münavî, Feyzu l-kadir, C 4, s. 76. beldelerinin sınırları hızla genişledi. Müslümanlar, yapılan fetihlerle doğuda Hindistan a, batıda Atlas Okyanusu na ulaştılar. İslam, bu geniş coğrafyada yaşayan insanlar arasında yayıldı. Sade bir hayat yaşayan Müslümanlar, başka topluluklarla ve onların oluşturduğu uygarlıklarla karşılaştılar. Bunun tabii sonucu olarak çözülmesi gereken birçok problem ortaya çıktı. Bazı sahabiler ilim, anlayış ve vahiyden istifade etme imkânı açısından diğerlerinden farklıydılar. Bunlar Peygamberimizin vefatından sonra meydana gelen problemlere ondan öğrendikleri istişare ve içtihat metoduyla anında çözüm üretebiliyorlardı. Örneğin, sahabiler Hz. Peygamberin vefat etmesiyle ortaya çıkan yönetim boşluğuyla ilgili sorunu hemen fark ederek çözüme kavuşturdular. Yapılan istişare sonucunda Hz. Ebu Bekir halife seçildi. Hz. Ebu Bekir iki yıl bu görevde kaldı. Onun döneminde dinden dönenlerin (irtidat) ve zekât vermek istemeyenlerin çıkardıkları isyan en önemli sorunların başında gelmekteydi. Müslümanlar uzun süre bu isyanları bastırmak ve toplumun birlik ve beraberliğini sağlamak için çalıştılar. Hz. Ebu Bekir, karşılaştığı sorunları ileri gelen sahabilerle istişare ederek çözmeye çalışmıştır. Örneğin, Hz. Peygamber, müellefe-i kuluba zekâttan bir fon ayırırdı. Bu şekilde onların verecekleri zararları önlemeye, desteklerini elde etmeye ve kalplerini kazanmaya çalışırdı. Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer le yaptığı istişare sonucunda, desteklerine ihtiyaç kalmadığı gerekçesiyle onlara pay ayırmadı. 1 Ayrıca bu dönemde birçok problem uzun tartışmalardan sonra bir karara bağlanmıştır. Topluca alınan bu karara ve yapılan içtihada şûra içtihadı denilmiştir. Örneğin, Kur an ın toplanıp kitap (mushaf) hâline getirilmesi şûra içtihadı neticesinde olmuştur. Hz. Ebu Bekir in vefatından sonra Hz. Ömer halife seçildi. Onun on iki yıl süren halifelik dönemi, fıkıh tarihinde önemli bir yere sahiptir. Müslümanlar yabancı kültürlerle karşılaşmaya başlamış, Mekke ve Medine nin dışında Kûfe (Irak), Fustat (Mısır) gibi yeni yerleşim merkezleri kurulmuştur. Ayrıca fethedilen diğer şehirlerde halkın bir kısmı Müslüman olmuş, bir kısmı da önceki inançlarını terk etmeyip Müslümanlarla iç içe yaşamışlardır. Hz. Ömer, fıkhi konularda istişare etmek için bazı müçtehit sahabilere Medine den çıkma yasağı koymuştu. 2 O, Kur an ve sünnette hükmü bulunmayan bir olayla karşılaştığında, sahabileri toplar, konuyu onlara açardı. Böylece onların görüşlerini alır ve müzakere sonucunda varılan kararı uygulardı. Bu uygulama icmanın oluşmasına ve fıkhın temel kaynaklarından biri olarak kabul edilmesine de zemin hazırlamıştır. 1 Hayrettin Karaman, İslam Hukuk Tarihi, s. 117. 2 Hayrettin Karaman, İslam Hukuk Tarihi, s. 116. 27

2. Ünite: Fıkıh İlminin Doğuşu ve Gelişmesi Hz. Ömer, zamanın şartlarını dikkate alarak bazen kendinden önceki uygulamalardan farklı hükümler ortaya koymuştur. Örneğin, savaşta elde edilen taşınmazların mülkiyeti, Peygamberimiz döneminde savaşa katılan askerler arasında paylaştırılırdı. Hz. Ömer, bu tür arazilerin mülkiyetlerini vergi almak üzere esas sahiplerine bırakarak yeni bir toprak hukuku sistemini başlattı. Bu uygulama kendisinden sonraki dönemler için örnek teşkil etti. Ayrıca kıtlık yıllarında hırsızlık suçunun cezasını uygulamadı. Hz. Ömer, herkese belli ölçüde ihtiyaçları dikkate alarak hazine (Beytü l-mal)den yardım yapmaya başlamış ve maaş bağlamıştır. Hz. Ömer in vefatından sonra sahabiler İslam ı öğretmek için fethedilen ve yeni kurulan şehirlere gönderilmişlerdir. Örneğin yeni kurulan ve Irak ın merkezi olan Kûfe şehrine yönetici olarak Ammar b. Yasir, kadı ve öğretmen olarak İbn Mesud gönderilmişti. Dördüncü halife Hz. Ali, hilafet merkezini de buraya taşımıştı. Birçok sahabi çeşitli nedenlerle buraya uğramış ya da burada ikamet etmişti. Diğer şehirlerin durumu da Kûfe gibiydi. Bu durum Medine nin yanı sıra başka ilim merkezlerinin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Örneğin, İbn Abbas Mekke ye, Ebu Musa el-eş arî Basra ya, Abdullah b. Amr Mısır a, Muaz b. Cebel Şam a gönderilerek ilim halkaları oluşturmuşlardır. Sahabiler gittikleri şehirlerde Kur an NOT EDELİM ve sünnete göre hüküm veriyorlardı. Bunlarda Sahabe döneminde pek çok fakih yetişmiştir. Hz. Ömer, Hz. Ali, Hz. Abdulrüş (rey) ve içtihatlarıyla çözüm üretiyorlardı. hükmünü bulamadıkları konularda kendi gölah b. Mesud, Hz. Abdullah b. Abbas, Örneğin, Kûfe de ilmî faaliyetlerini sürdüren Hz. Ayşe, Hz. Zeyd b. Sabit, Hz. Abdullah b. Ömer önde gelen fakihlerdendir. İbn Mesud, o çevrenin özel şartlarını da göz önünde bulundurarak hüküm veriyordu. Çünkü sosyal ve kültürel çevre, ihtiyaçlar ve problemler farklıydı. Bu nedenle Kur an ve sünnetten hareketle içtihatta bulunmuş, kendi görüş ve yorumlarıyla çözümler getirmiştir. Bu konuda son derece başarılı olan İbn Mesud, Irak ta rey ağırlıklı fıkıh ekolünün temellerini atmıştır. Burada birçok talebe yetiştirmiş ve rey (Kûfe) ekolünün kurucusu kabul edilmiştir. DEĞERLENDİRELİM Hz. Ömer, Şam valisi Hz. Ebu Musa el-eş arî ye yazdığı mektupta yargılama ile ilgili takip edilecek bazı hususları şöyle belirtmiştir: Davanın tarafları dikkatle dinlenmelidir. Huzura girip oturmalarında, sözlerini dinlemede eşit davran. İddia eden ispatlamalı, inkâr eden de yemin etmelidir. İddia makamı delil için zaman talep ederse ona zaman ver. Delil getirip ispat ederse hükmünü ona göre verirsin. Hükmü Kitap ve sünnete dayanmayan konunun hakikatini anlamaya çalış. Benzerlerine kıyas ederek en çok benzeyenini bulmaya çalış. Davaya bakarken öfke ve şiddetten kaçın. Sakin ol. Bıkkınlık gösterme, söz kesme, sabır göster. İbn Kayyim el-cevziye, İ lamu l-muvakkı în, C 1, s. 85-86. (Kısaltılarak alınmıştır.) Yukarıdaki metni Hz. Ömer in fıkıh anlayışı açısından değerlendiriniz. 28

FIKIH Kûfe de gelişen rey ekolüyle eş zamanlı olarak Medine merkezli Hicaz bölgesinde ise Hz. Peygamberin hadisleri ile sahabe fetvalarından oluşan eser ağırlıklı Hicaz ekolünün temeli atılmıştır. Hicaz ekolünün geliştiği ortamda, Hz. Peygamber döneminde yaşanan sorunlar büyük ölçüde benzer şekilde tekrarlanıyordu. O dönemde verilen cevaplar, o günün sorunlarına da cevap teşkil edebilecek karakterdeydi. Bu nedenle reye fazla ihtiyaç duyulmamıştı. Zeyd b. Sabit ve Abdullah b. Ömer bu ekolün öncülerindendi. LİSTELEYELİM Sahabe döneminin fıkıh bakımından özelliklerini listeleyiniz. Fıkhi hükümler çoğunlukla şûra içtihadı ile verilirdi....... 1.3. Tabiiler Dönemi Sahabiler gittikleri yerlerde dini öğretiyor, talebe yetiştiriyor ve örnek oluyorlardı. Onların yetiştirdikleri talebeler tabiin neslinin âlimleri olmuşlardı. Örneğin, tabiin fakihlerinden Alkame ve İbrahim en-nehai Kûfe de bulunan Hz. Ali ve Hz. Abdullah b. Mesud gibi önde gelen sahabilerden ders almışlardır. Kûfe Ekolü (Rey) Abdullah b. Mesud Alkame b. Kays, İbrahim en-nehaî ve Hammad b.ebî Süleyman Fıkhi Ekoller Hicaz Ekolü (Hadis) Abdullah b. Ömer Nafi Mevla İbnü Ömer Hz. Peygamberin vefatından bir buçuk asır sonra yetişmiş çok sayıda âlimin ilmî faaliyetleri sonucunda büyük bir fıkıh mirasının oluştuğu görülmektedir. Bu dönemde birçok fıkıh âlimi yetişmiş, bunlardan Ebu Hanife ve İmam Malik gibi isimler öne çıkmıştır. Bunlar kendi dönemlerinde ortaya çıkan yeni sorunları çözmek için bir takım usul ve kaideler belirlemişler ve bu doğrultuda yeni durumlar için çözümler üretmişlerdir. Onların kendilerine has metot ve prensiplerinin olması, isimlerinin öne çıkmasında etkili olmuştur. İmam Malik, İmam İmam-ı Azam Ebu Şafii ve Ahmed b. Kûfe ve Hicaz için anlatılanlar, benzer şekilde diğer önemli İslam merkezleri için de geçerliydi. Hanife Hanbel Örneğin, İmam Malik in oluşturduğu fıkhi hükümler, başta Medine olmak üzere, Mısır, Kuzey Afrika ve daha sonra Endülüs te meydana gelen problemlere fıkhi çözümler getirmiş ve toplumun ihtiyaçları giderilmeye çalışılmıştır. 29

2. Ünite: Fıkıh İlminin Doğuşu ve Gelişmesi LİSTELEYELİM Tabiiler dönemi fıkhının özelliklerini listeleyiniz. Fıkıhta rey ve hadis olmak üzere iki büyük ekol gelişme göstermiştir....... Tabiin âlimlerinin birçoğu Kitap ve sünnete göre içtihat edip hüküm çıkarmışlardır. Asıl kaynaklarda hükmünü bulamadıkları pek çok konuda kendi içtihatlarıyla hüküm vermişlerdir. Böylece bunlar rey ekolünü geliştirmiştir. Fıkhın alanı genişlemiş ve gerek hoca gerekse bölge farklılığından dolayı farklı içtihatlar meydana gelmiştir. Fıkıhla ilgili yazılı metinler bu dönemde ortaya çıkmaya başlamıştır. 1 Ayrıca hadisler de ilk defa bu dönemde fıkıh konularına göre düzenlenmiş ve bu eserlere de musannef türü eserler denmiştir. 2. Mezheplerin Oluşum Dönemi Mezheplerin oluşumu tabiin dönemine rastlar. İslam devletinin sınırlarının genişlemesine paralel olarak fıkhın alanı da genişlemiştir. Ortaya çıkan yeni problemlere üretilen çözümler farklı düşüncelerin oluşmasına zemin hazırlamıştır. Bu dönemde bir taraftan içtihat faaliyetleri devam ederken bir taraftan da fıkıh ve fıkıh usulü kitapları yazılmaya başlanmıştır. İmam-ı Azam Ebu Hanife, İmam Malik, İmam Şafii, İmam Ahmed b. Hanbel ve İmam Cafer-i Sadık gibi ilim adamları kullandıkları metotlarla yaptıkları yorumlar neticesinde bölgelerinin fıkıh imamları olmuşlardır. Bu âlimlerin etrafında zamanla mezhepler oluşmaya başlamıştır. Başlangıçta şehirler bazında gerçekleşen fıkhi oluşumlar, giderek daha geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. GRUP ÇALIŞMASI Sınıftaki arkadaşlarınızla gruplar oluşturunuz. Her grup bir mezhep imamının hayatını araştırıp sunu hazırlasın. Hazırladığınız sunuları sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız. 2.1. Fıkıh Mezheplerinin Doğuşunu Hazırlayan Sebepler İnsanların anlayışları, yetenekleri, değer yargıları ve diğer kişilik özellikleri bakımından sayısız farklılıkları vardır. Bunlara ilaveten insanların yetiştiği ortam, geçmiş yaşantıları, görgüleri, tecrübeleri, bilgi ve becerileri de birbirinden farklıdır. Bu kadar farklılığın, beraberinde yorum farklılıklarını getirmesi kaçınılmazdır. 1 Hayrettin Karaman, İslam Hukuk Tarihi, s. 160-161. 30

FIKIH Fertler, şahsi yeteneklerinin yanında, sosyal çevre ve sahip oldukları imkânlar bakımından da farklılıklar gösterirler. Çünkü yorum yapan her fert, içinde bulunduğu zaman ve sosyal çevreden etkilenir. Örf ve âdetlere dayalı hükümler, zaman ve çevrenin değişmesiyle değişir. Peygamberimizden sonra ortaya çıkan siyasi gelişmeler ve ilmî tartışmalar görüş ayrılıklarını da beraberinde getirmiştir. Ayrıca âlimlerin yetiştiği ortam, fıkhi hükümleri çıkarmada kullandıkları kaynaklar ve metotlar gibi nedenler farklı görüşlerin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Bu görüşler belirli usuller etrafında sistemleştirilmiştir. Fıkıh, kaynak bakımından Kur an-ı Kerim ve Hz. Peygamberin sünnetine dayanmaktadır. Bu kaynaklarda geçen ifadelerin, farklı şekillerde anlaşılması ve yorumlanması da mezheplerin ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Örneğin,... Ey İnananlar! Namaza kalktığınızda yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi yıkayın, başlarınızı mesh edip, topuklara kadar ayaklarınızı da yıkayın 1 ayetinde ayaklarınızı kelimesini yıkama ya atfedip üstün okuyanlar ayakların yıkanacağına, mesh e atfedip esre okuyanlar ise mesh edileceğine hükmetmişlerdir. Aynı konu ile ilgili ayet ve hadislerin farklı şekillerde değerlendirilmesi de değişik yorumlara neden olmuştur. Ayrıca kullanılan deliller ile bunları değerlendirmede dikkate alınan usul kaidelerindeki farklılıklar da hükümlerin farklı olmasına yol açmıştır. Daha önceki müçtehitler kendi dönemlerinde karşılaştıkları fıkhi sorunların çözümü ile ilgili içtihat yapmışlardı. Mezhep imamları dönemindeki müçtehitler ise kendilerine has içtihat metotları ile meydana gelen ve olması muhtemel pek çok konuda fıkhi hüküm üretmişlerdir. Hüküm çıkarmada kullandıkları usulleri ve çıkardıkları hükümleri belli başlıklar altında kitaplarda toplamışlardır. Mezhep imamlarının kitaplarında edindikleri bilgi ve metotları benimseyenlerin oluşturduğu bu yeni fıkhi ekollere mezhep denilmiş ve bu mezhepler ilgili müçtehitlerin adıyla anılmıştır. TARTIŞALIM Sizce mezhepler nasıl ortaya çıkmış olabilir? Tartışınız. 1 Mâide suresi, 6. ayet. 31

FIKIH BELİRTELİM Ebu Hanife, Allah ın kitabındakini alır kabul ederim. Onda bulamazsam Hz. Peygamberin güvenilir âlimlerce bilinen ve meşhur olan sünnetiyle amel ederim. Onda da bulamazsam sahabeden dilediğim kimsenin reyini alırım. Fakat iş İbrahim, Şa bî, el-hasan, Atâ gibi âlimlere gelince bir ilim adamı olarak ben de onlar gibi içtihat ederim. derdi. Hayrettin Karaman, İslam Hukukunda İçtihat, s.135. Yukarıdaki sözü değerlendirerek Ebu Hanife nin hüküm vermedeki kaynak anlayışı ve usulünü belirtiniz. Ebu Hanife, görüşlerinin kesin doğru olmadığına, her konunun eleştirel bir şekilde ele alınmasının gereğine inanırdı. Nereden söylediğimizi ve delillerimizi bilmeden bizim görüşümüzle fetva vermek hiçbir kimse için helal değildir. diyerek körü körüne taklit edilmesini hoş karşılamazdı. Ayrıca Ebu Hanife, kendi görüşleri için, Bu benim elde edebildiğim en güzel sonuçtur. Kim bundan daha güzelini bulursa onu kabul ederiz. diyerek sorunlar üzerinde düşünmeyi teşvik ederdi. Ebu Hanife nin, inanç esaslarını anlatan el-fıkhu l-ekber adlı eseri vardır. Onun fıkha dair görüşlerini ise öğrencilerinden Muhammed b. el-hasan eş-şeybanî, Zâhirü r-rivaye adlı kitapta derlemiştir. Bu kitap Serahsî tarafından el-mebsût adıyla otuz cilt hâlinde şerh edilmiştir. Hanefi mezhebi daha çok Türkiye, Suriye, Irak, Pakistan, Kafkaslar ve Balkanlarda yaygınlık kazanmıştır. 2.3. Maliki Mezhebi Malik b. Enes, Medine de doğmuş, hayatını orada geçirmiş ve orada vefat etmiştir. İmam Malik in hocaları arasında Zührî, Nâfi ve Rabiatu r-rey gibi fıkıh ve hadis bilginleri vardır. İmam Malik, fıkhi hükümler çıkarmada Kitap, sünnet, icma ve kıyas delillerine başvurmuştur. Ayrıca Medine halkının uygulamasını (amel-i ehl-i Medine) ve mesalih-i mürseleyi (toplum menfaatini) dikkate alması, onun fıkhının karakteristik özelliklerini oluşturur. İmam Malik in meşhur eseri el-muvatta dır. Dönemin halifesi Mansur onun bu eserini kanunlaştırmak istemişse de o, tek bir fıkıh kitabının esas alınması içtihat hürriyetine ve her bölgenin kendi fıkhını oluşturmasına engel olur düşüncesiyle bu teklifi kabul etmemiştir. İmam Malik ten Abdurrahman b. Kasım, Abdurrahman el-kurtubî ve Asbağ b. Ferec gibi bazı âlimler ders almıştır. Bunlardan Abdurrahman b. Kasım, İmam Malik in görüşlerinin yer aldığı el- Müdevvene adlı eseri gözden geçirip tashih eden kişidir. 33

2. Ünite: Fıkıh İlminin Doğuşu ve Gelişmesi İmam Malik, Kuzey Afrika dan Medine ye gelen pek çok talebeye ders verdiğinden görüşleri, önce Kuzey Afrika da benimsenmiş, oradan da Endülüs e yayılmıştır. 2.4. Şafii Mezhebi Muhammed b. İdris eş-şafii, Gazze de doğmuş Mısır da vefat etmiştir. Irak ta Ebu Hanife nin talebesi olan İmam Muhammed den, Medine de İmam Malik ten ders almıştır. Ömrünün sonlarına doğru Mısır a yerleşmiştir. Bu nedenle onun görüşleri daha çok Mısır da yayılmıştır. Ayrıca Güney Arabistan, Endonezya, Malezya ve Türkiye de de Şafiilik yaygındır. İmam Şafii nin, er-risale adlı eseri fıkıh usulüne dair yazılan ilk eserdir. Fıkha dair en önemli eseri ise el-ümm adlı kitabıdır. İmam Şafii den Ahmed b. Hanbel, Yusuf b. Yahya el-buveyti, İsmail b. Yahya el-müzeni ve Rabi b. Süleyman gibi bazı âlimler ders almışlardır. İmam Şafii nin mezarı (Kahire - Mısır) Şafii, fıkhi hüküm çıkarmada öncelikle Kitap ve sünneti esas almıştır. Daha sonra da icma, sahabe kavli ve kıyası delil olarak kullanmıştır. Fıkhi hükümlerde daha çok tümdengelim metodunu kullanmıştır. İmam Şafii diğer imamlardan farklı olarak istishab deliline daha fazla yer vermiştir. 2.5. Hanbeli Mezhebi İmam Ahmed b. Hanbel, Bağdat ta doğmuş ve orada vefat etmiştir. Kûfe, Basra, Mekke, Medine, Şam ve Yemen gibi şehirlerde eğitim görmüştür. Uzun süre İmam Şafii den ders almıştır. Aynı zamanda büyük bir hadis bilginidir. Ahmed b. Hanbel e göre esas alınması gereken kaynaklar arasında Kitap ve sünnet ilk sırayı alır. Sahabe kavlini de delil sayar. Kıyasa ancak zaruret hâlinde başvurur. Bununla birlikte istishab delilini çokça kullanır. Ahmed b. Hanbel in fıkıh ilmini talebeleri olan büyük oğlu Salih ve küçük oğlu Abdullah yaymışlardır. Bunların dışında Ebu Bekir el-mervezi ve İbrahim b. İshak gibi bazı talebeleri vardır. 34

FIKIH Ahmed b. Hanbel in en önemli eseri el-müsned adlı hadis kitabıdır. Fıkıhla ilgili görüşleri ise Hırakî nin el-muhtasar adlı eserinde derlenmiştir. Bu eser de İbn Kudame tarafından el-muğnî adıyla şerh edilmiştir. İbn Teymiyye ve talebesi olan İbn Kayyım bu mezhebin önemli bilginlerindendir. Hanbeli mezhebi daha çok Arabistan Yarımadası nda yaygınlaşarak günümüze kadar varlığını sürdürmüştür. 2.6. Caferi Mezhebi Şiiliğin en büyük kolu, fıkıhta İmam Cafer-i Sadık ın görüşlerini esas alan Caferiliktir. Cafer-i Sadık, Medine de hicri 80 (miladi 699) tarihinde doğmuş ve aynı yerde hicri 148 (miladi 765) yılında vefat etmiştir. Saygın kişiliği ile Sünni kaynaklarda da övgü ile anılan bir imamdır. Kendisinden İmam Ebu Hanife, imam Malik ve Süfyan-ı Sevri gibi bazı âlimler ders almıştır. Ayrıca bir diğer talebesi olan Tarsuslu Cabir b. Hayyan onun eserlerini yazmıştır. Caferi mezhebi daha çok İran, Pakistan ve Irak gibi ülkelerde yaygındır. Caferiler, fıkhi konularda Hanefi mezhebine yakındır. Dinin iman esaslarında, temel ibadetlerinde ve yasaklarında diğer mezheplerin çoğunluğu ile ittifak hâlindedirler. Ayrıldıkları konulardan bazıları şunlardır: Abdestte çıplak ayak üzerine mesh edilmesi, ehl-i kitap kadınlarla evliliğin caiz olmaması, ezan ve kamette, Eşhedü enne aliyyen veliyyullah cümlesinin ilave edilmesi, öğle ve ikindi namazlarının birleştirilerek öğle vaktinde, akşam ile yatsı namazlarının birleştirilerek akşam vaktinde (cem-i takdim şeklinde) kılınması. YAZALIM Aşağıda boş bırakılan yerleri doldurunuz. Kaynak Yöntem Hz. Peygamber Dönemi KİTAP SÜNNET Vahiy geliyor, Hz. Peygamber açıklıyor. Sahabiler Dönemi... Tabiiler Dönemi Kitap Sünnet Kıyas Sahabe İcmaı Mezheplerin Oluşum Dönemi............ Etkin şahsiyet... Âlim Sahabiler...... Sonraki devre bıraktığı eserler......... Fıkıh ve Usul Kitapları tedvin edilmiştir. 35