EDWARD W. SAID Filistinli Hıristiyan bir ailenin çocuğu olarak 1935 te Kudüs te doğan Said, Kudüs ve Kahire de eğitim gördü. On beş yaşında ailesiyle



Benzer belgeler
BERNARD SUITS Çekirge: Oyun, Yaşam ve Ütopya kitabıyla bütün dünyanın tanıdığı Prof. Bernard Suits, Kanada da Waterloo Üniversitesi nde Felsefe

SİBEL A. ARKONAÇ 1980 yılında İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü nden mezun oldu ve aynı bölümde Gecekondulu ve İstanbullu Kimliği üzerine

RICHARD SENNETT 1943 te Chicago da doğdu te Chicago Üniversitesi nden mezun oldu da Harvard Üniversitesi nde doktorasını verdi.

GEORGE RITZER 1940 ta New York ta doğan George Ritzer, 1958 de Bronx High School of Science ı bitirip City College of New York ta yüksek öğrenim

JEREMY GILBERT University of East London da Kültür Araştırmaları bölümü öğretim üyesidir. Ewan Pearson la birlikte Discographies: Dance Music,

RAYMOND GEUSS University of Cambridge de felsefe profesörü olan Raymond Geuss, ABD ve Almanya daki çeşitli üniversitelerde de ders vermiştir.

JOEL SPRING 1940 larda San Diego da doğan ve Kızılderili bir aileden gelen Joel Spring, Cleveland, Case Western Reserve Üniversitesi nde pedagoji

BARRY SANDERS Barry Sanders, Öküzün A sı-elektronik Çağda Yazılı Kültürün Çöküşü ve Şiddetin Yükselişi nin yanı sıra Ivan Illich le birlikte yazdığı

1995 by Otto F. Kernberg

Ayrıntı: 797 İnceleme Dizisi: 259 Vahşi Hukuk Bir Yeryüzü Adaleti Bildirgesi. Cormac Cullinan Kitabın Özgün Adı Wild Law A Manifesto for Earth Justice

ERBATUR ÇAVUŞOĞLU 1974 yılında Konya da doğdu yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü nden mezun oldu,

ZÜLKÜF KARA 1976 yılında Van da doğan yazar, 1998 yılında Yüzüncü

RICHARD SENNETT 1943 te Chicago da doğdu te Chicago Üniversitesi nden mezun oldu da Harvard Üniversitesi nde doktorasını verdi.

RICHARD SENNETT 1943 te Chicago da doğdu te Chicago Üniversitesi nden mezun oldu da Harvard Üniversitesi nde doktorasını verdi.

RICHARD SENNETT 1943 te Chicago da doğdu te Chicago Üniversitesi nden mezun oldu da Harvard Üniversitesi nde doktorasını verdi.

RICHARD SENNETT 1943 te Chicago da doğdu te Chicago Üniversitesi nden mezun oldu da Harvard Üniversitesi nde doktorasını verdi.

JOHN TOMLINSON 1985 yılında Bradford Üniversitesi nde Eleştirel Teori alanında doktora yaptı. John Tomlinson şu anda Nottingham Trent Üniversitesi

KATHI WEEKS Duke University de Kadın Çalışmaları Bölümü nde öğretim görevlisidir. Politika alanında doktorasını University of Washington da

KATHRIN HARTMANN 1972 Ulm doğumlu Kathrin Hartmann, Frankfurt ta Sanat Tarihi, Felsefe ve İskandinavya Filolojisi okudu. Yüksek öğrenimi sırasında

Ayrıntı: 128 İnceleme Dizisi: 66. Sağlığın Gaspı Medical Nemesis Ivan Illich

ZYGMUNT BAUMAN 1920 de Polonya da doğan Bauman sırasıyla faşizmi, sosyalizmi ve kapitalizmi eleştirel bir mesafeyi koruyarak yaşamış ve hiçbir zaman

KEVIN ROBINS Londra Üniversitesi, Goldsmith Koleji nde iletişim profesörüdür. Geografia dei Media (Basherville, 1994) ve bu kitabın yanı sıra David

CAROL J. ADAMS 1951 yılında doğan Carol Adams, 1970 yılı başlarında University of Rochester da kadın çalışmaları üzerine eğitim görmüş, Vietnam

GUY DEBORD 20. yüzyılın ikinci yarısının en önemli düşünürlerinden. Filozof, yazar, sinemacı de yıkıcı bir sanat akımı olarak ortaya çıkmış

ALAIN FINKIELKRAUT 30 Haziran 1949 da Paris te doğdu. Modern edebiyat doçenti. Ecole Polytechnique de, İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü nde öğretmen.

CATHERINE BAKER ZORUNLU EĞİTİME HAYIR!

BRIAN FAY Connecticut Wesleyan Üniversitesi nde felsefe profesörüdür. Yayımlanmış kitapları Social Theory and Political Practice (1976); Critical

COLIN CREMIN Londra da doğan Colin Cremin, Leeds Üniversitesi nde lisans, yüksek lisans ve doktora öğrenimini tamamladıktan sonra Britanya da çeşitli

ISBN Sertifika No.: 16061

MICHAEL HARDT: Duke Üniversitesi nde edebiyat profesörüdür. Kendi yazdığı Gilles Deleuze: An Apprenticeship in Philosophy (1993) [Gilles Deleuze:

PAUL KARL FEYERABEND 13 Ocak 1924 te Viyana da doğdu. Avusturya asıllı ABD li filozof. Bilimsel gelişmenin ancak yeni kuramların eskilerini

Nuri Bilge Ceylan ın arşivinden. Kapak Düzeni Gökçe Alper

Kapak Düzeni Gökçe Alper. ISBN Sertifika No.: 10704

ANTHONY GIDDENS Uzun yıllar Cambridge Üniversitesi nde sosyoloji profesörlüğü görevinde bulunan Anthony Giddens, daha sonra bir dönem London School

ANTHONY GIDDENS Uzun yıllar Cambridge Üniversitesi nde sosyoloji profesörlüğü görevinde bulunan Anthony Giddens, daha sonra bir dönem London School

SANDRA MICHELLE LYNCH Sandra Lynch, 1950 yılında Avustralya nın küçük bir kasabasında doğdu. Sydney de eğitim görerek ilkokul öğretmeni oldu.

Ayrıntı: 128 İnceleme Dizisi: 66. Sağlığın Gaspı Medical Nemesis Ivan Illich

ZYGMUNT BAUMAN 1920 de Polonya da doğan Bauman sırasıyla faşizmi, sosyalizmi ve kapitalizmi eleştirel bir mesafeyi koruyarak yaşamış ve hiçbir zaman

Ayrıntı: 794 İnceleme Dizisi: 258. Benlik Yanılsaması: Sosyal Beyin, Kimliği Nasıl Oluşturur? Bruce Hood. Kitabın Özgün Adı The Self Illusion

Roger Stahl Georgia Üniversitesi Sözlü İletişim Bölümü nde Yardımcı Doçent tir. Çalışmaları, Rhetoric and Public Affairs, The Quarterly Journal of

ANDRÉ GORZ Avusturya asıllı bir Yahudi olan Fransız gazeteci/yazar André Gorz, 1924 yılında Viyana da doğmuştur. Gorz, Les Temps Modernes dergisinde,

TERRY EAGLETON 1943 te Salford da doğdu. Yoğun bir Katolik eğitimi aldıktan sonra, Raymond Williams tan da dersler alacağı Cambridge Üniversitesi ne

MICHEL FOUCAULT Michel Foucault 1926 da Poitiers de doğmuştur da Fransa nın en önemli eğitim kurumlarından École Normale Supérieure e kabul

MICHEL FOUCAULT Michel Foucault 1926 da Poitiers de doğmuştur da Fransa nın en önemli eğitim kurumlarından École Normale Supérieure e kabul

IVAN ILLICH 1926 da Viyana da doğdu. Salzburg ve Roma da tarih ve dinbilim konularında eğitim gördükten sonra papaz oldu. Beş yıl New York ta Puerto

twitter.com/ayrintiyayinevi facebook.com/ayrinti.yayinlari instagram.com/ayrintiyayinlari

RICHARD SENNETT 1943 te Chicago da doğdu te Chicago Üniversitesi nden mezun oldu da Harvard Üniversitesi nde doktorasını verdi.

IAIN CHAMBERS Iain Chambers, Napoli deki Istituto Universitario Orientale de edebiyat ve felsefe dersleri vermektedir. Kültürel çalışmalar alanının

SAUL NEWMAN Saul Newman, University of London, Goldsmiths College da Siyaset Teorisi bölümünde öğretim görevlisidir. İlgi alanları çağdaş ve

JAMES C. SCOTT Scott 1936 da New Jersey de doğdu. Siyaset Bilimi ve Antropoloji profesörü olduğu Yale Üniversitesi nde Güneydoğu Asya Siyaseti, Köylü

MIKE FEATHERSTONE Halen Teesside Polytechnic Üniversitesi nde öğretim görevlisi olan Featherstone Anglosakson akademi dünyasında son dönemlerin en

ZYGMUNT BAUMAN: 1920 de Polonya da doğan Bauman sırasıyla faşizmi, sosyalizmi ve kapitalizmi eleştirel bir mesafeyi koruyarak yaşamış ve hiçbir zaman

EMMANUEL LÉVINAS 1906 yılında Litvanya nın Kaunas kentinde dünyaya geldi. Anne ve babası Yahudiydi ve gençliğinde Kutsal Kitap ı İbranice olarak

GÜLAY ER PASİN 1975 yılında Bursa da doğdu. Bursa Anadolu Lisesi nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Latin Dili ve

ZYGMUNT BAUMAN 1920 de Polonya da doğan Bauman sırasıyla faşizmi, sosyalizmi ve kapitalizmi yaşamış ancak hepsine eleştirel bir mesafede durmuş ve

JEAN BAUDRILLARD Çağımızın önde gelen entelektüel figürlerinden, Fransız felsefeci ve toplumbilimci, postmodern yönelimleriyle dikkat çeken toplum ve

MICHEL FOUCAULT Michel Foucault 1926 da Poitiers de doğmuştur da Fransa nın en önemli eğitim kurumlarından École Normale Supérieure e kabul

ANNEMARIE PIEPER 1941 de Düsseldorf ta doğdu ve liseyi burada bitirdi yılları arasında Saarland Üniversitesi nde felsefe öğrenimi görerek

PAUL KARL FEYERABEND 13 Ocak 1924 te Viyana da doğdu. Avusturya asıllı ABD li filozof. Bilimsel gelişmenin ancak yeni kuramların eskilerini

ZYGMUNT BAUMAN 1920 de Polonya da doğan Bauman sırasıyla faşizmi, sosyalizmi ve kapitalizmi eleştirel bir mesafeyi koruyarak yaşamış ve hiçbir zaman

JACQUES DERRIDA 1930 yılında Cezayir in El-Biar kasabasında doğmuş, on dokuz yaşında, Althusser, Foucault gibi dönemin belli başlı aydınlarını

JOHN KEANE Doğumu Londra da yaşamaktadır. Monash Üniversitesi nde, Toronto Üniversitesi nde, Berlin deki Freie Universitæt te ve Cambridge

ERIC J. HOBSBAWM 9 Haziran 1917'de M s r n skenderiye kentinde do an Hobsbawm Viyana, Berlin, Londra ve Cambridge Üniversitelerinde ö renim görür.

GIORGIO AGAMBEN Verona Üniversitesi Felsefe Bölümü nde öğretim üyesidir. Yayımlanmış çalışmalarından bazıları şunlardır: Language and Death: The

KAY REDFIELD JAMISON Kay Redfield Jamison, Johns Hopkins Üniversitesi T p Fakültesi nde psikiyatri profesörü ve skoçya daki St. Andrews Üniversitesi

WILLIAM E. CONNOLLY Amerika nın son dönemdeki en önemli siyaset bilimcilerinden olan ve postyapısalcı düşüncenin önde gelen düşünürlerinin (Foucault,

ENTELEKTÜEL. sürgün, marjinal, yabancı E D W A R D SAID

ROBIN HAHNEL Robin Hahnel, yirmi y l aflk n bir süredir Washington daki Amerikan Üniversitesi nde siyasal iktisat dersleri veriyor.

RAY BILLINGTON University of the West of England da öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. East of Existentialism; The Tao of the West ve

Ian Craib, 1994 ISBN

PHILIP GOODCHILD Philip Goodchild, Lancaster University de Chaos and Eternity: Gilles Deleuze and the Question of Philosophy [ Kaos ve Sonsuzluk:

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

OĞUZHAN TAŞ Gazetecilik Etiğinin Mesleki Sınırları

Derleyen: Hüseyin KÖSE (Doç. Dr.) 8 Mart 1970 te Gaziantep te doğdu yılında Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü nden mezun

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

PETER WAGNER Akademik kariyerini bir süre Berlin de Wissenschaftszentrum Berlin für Sozialforschung da yürüten Wagner, 1996 senesinden beri ngiltere

HUKUKSAL ETİK (LEGAL ETHICS) DERS NOTLARI

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Kitap A dı Yayınevi. Wilhelm von Humbold Batı Düşüncesi İSAM Yayınları Husserl Say Yayınları Yayın Yılı Ahmet Cevizci

Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi

GÜZ YARIYILI YÜKSEK LİSANS DERSLERİ

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE TEORİK TARTIŞMALAR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

FRANK FUREDI ngiltere nin Kent flehrindeki Canterbury Üniversitesi nin sosyoloji bölümünde ö retim üyesidir. Frank Furedi, özellikle risk, toplumsal

Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Saygının Hakim Olduğu Bir Çalışma Ortamı İlkesi

Standart Eurobarometer 76. AVRUPA BİRLİĞİ NDE KAMUOYU Sonbahar 2011 ULUSAL RAPOR TÜRKİYE

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

BURCU ŞENTÜRK Bu Çamuru Beraber Çiğnedik

GERÇEK YAŞAM* Gençliği Yoldan Çıkarmaya Yönelik Bir Çağrı

I. BÖLÜM I. DİL. xiii

Türkiye-Avrupa Birliği İlişkilerine Siyasal Partilerin Bakışı. Son 10 Yılda Ne Değişti

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

SOSYAL HAKLAR (Kısa ve Eleştirel Bir Bakış) Yard. Doç. Dr. Umut Omay

Teşekkür. Futbol yolculuklarında başkalarının birşeyler öğrenmesine sebep olan aşağıda adını yazdığım oyunculara teşekkürlerimi sunarım:

Transkript:

EDWARD W. SAID Filistinli Hıristiyan bir ailenin çocuğu olarak 1935 te Kudüs te doğan Said, Kudüs ve Kahire de eğitim gördü. On beş yaşında ailesiyle birlikte ABD ye göç etti. Princeton Üniversitesi nden mezun olduktan sonra Harvard da master ve doktorasını tamamladı. Columbia Üniversitesi nde Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü nün doktora programında dersler verdi. Yale, Harvard ve Johns Hopkins üniversitelerinde konuk profesör olarak görev yapan Said uzun yıllar sürgündeki Filistin Ulusal Konseyi nin üyesi olarak kaldı. Batı da Filistin in kendi kaderini tayin hakkını savunan hareketin sözcülüğünü yaptı ve FKÖ yü terörizmle özdeşleştiren Batı basınını yazdığı birçok makale ve kitapla eleştirdi. Filistin sorunuyla ilgili kitapları şunlardır: The Question of Palestine (1979) [Filistin Sorunu, Çev.: A. Alatlı, Pınar Yay., 1985], After The Last Sky: Palestinian Lives (1986); Jean Mohr un fotoğraflarıyla birlikte), Blaming the Victims: Spurious Scholarship and the Palestinian Question (1988) ve The Politics of Dispossession: The Struggle for Palestinian Self-Determination 1969-1994. Said edebiyat eleştirisi ve kuramı konusunda da önemli kitaplar yazmasına rağmen, daha çok Orientalism (1978) [Şarkiyatçılık, Çev. Berna Ülner, Metis Yay., 1999] kitabının yazarı olarak ünlendi. Said bu kitapta özcü bir anlayış olarak gördüğü Doğu-Batı karşıtlığına karşı çıkıyor, Foucault ve Gramsci den yola çıkarak Doğu hakkında bilgi edinme sürecinin Doğu üzerinde iktidar kurma sürecine nasıl eklemlendiğini gösteriyor ve Oryantalizmin ipliğini pazara çıkarıyordu. İslam toplumlarının karmaşık tarihlerinin salt bazı metinlerin (Kuran gibi) yorumlanmasıyla kavranmaya çalışılmasının masum bir metodolojik hata olmadığını gösteriyordu. Daha sonra yazdığı Covering Islam (1981); [Haberlerin Ağında İslam, Çev. A. Alatlı, Pınar Yay., 1984] kitabında ise Batı medyasının İslam konusunda takındığı önyargılı ve ikiyüzlü bakışı örnekleriyle eleştirir. Culture and Imperialism de (1994) [Kültür ve Emperyalizm, Çev. Necmiye Alpay, Hil Yay., 1998] bu kanal genişletilerek ağır bir emperyalizm eleştirisi yapılır. Joseph Conrad and the Fiction of Autobiography (1966); Beginnings: Intention and Method (1975); Literature and Society (1980) ve The World, The Text and The Critic (1984) Said in edebiyat eleştirisinin seçkin örneklerini verdiği yapıtlarıdır. Ayrıca çeşitli derlemelere de yazılarıyla katkıda bulunan Said in çok önemli iki yazısı da Türkçe ye çevrilmiştir: Yeats ve Sömürgesizleşme, Milliyetçilik, Sömürgecilik ve Yazın içinde, der. S. Deane, çev.: Ş. Kaya, Kabalcı Yay., 1993 ve Muhalifler, Okurlar, Taraftarlar ve Toplum, çev.: E. Akın, Edebiyat Eleştiri 2/3. DİĞER YAPITLARI: The Pen and the Sword (1994); Reflections on Exile (2000), Girl from the Golden Horn (2001); Freud and the Non-European (2003); Out of Place [Yersiz Yurtsuz, Çev.: Aylin Ülçer, İletişim Yay., 2003] Auerbach, Spitzer ve Curtius un temsil ettiği hümanist filoloji geleneği, İtalyan tarihçi Vico nun, Gramsci nin ve Lukacs ın tarihselciliği, Foucault nun arkeolojisi, Fanon un antiemperyalizmi, Marx ın radikalizmi, Jonathan Swift in hırçın polemikçiliği ve Yeni Eleştiri Okulu nun aykırı ismi R.P. Blackmur un eleştirel keskinliği birleşerek Said in tüm yapıtlarına damgasını vuran özgün ve gerilimli bir doku oluşturur. Said, sadece metin üzerinde odaklanan eleştiri anlayışlarını ve Derrida kökenli yapıçözümcülüğü, uzmanlaşmış profesyonel kültürün bu alandaki yansımaları, dinsel çağrışımları olan bir hermetizm olarak görüp reddeder. Laik ve dünyevi eleştiri adını verdiği bir anlayışı savunur. Ona göre metinler kendi içlerine kapalı birer mikrokozmos değil; toplumsal ve kültürel dünya, yani bu dünya içinde gerçekleşen ve ona müdahale eden olaylardır. Bu dünyanın somut güç ilişkilerini kaale almadan bir metni anlamak mümkün değildir. Said bu güç ilişkilerine karşı sol radikal bir tavır alır. Etkili bir sosyalist partinin veya hareketin olmadığı ABD de kendine Marksist adını takanların politik değil; akademik bir bağlılık beyan ettiklerini, bunun net sonucunun da hiçbir etkisi olmayan bir marjinalliğe sürüklenmek olduğunu düşünür. Amatör bir müzisyen olan ve 1986 dan beri The Nation dergisinde müzik hakkında düzenli olarak yazan Said in bu konudaki yazıları, Musical Elaborations (1991) adlı kitabında toplanmıştır. Edward W. Said, 25 Aralık 2003 te, 67 yaşında, New York da öldü.

Ayrıntı: 119 İnceleme Dizisi: 62 Entelektüel Sürgün, Marjinal, Yabancı Edward W. Said Kitabın Özgün Adı Representations of The Intellectual The 1993 Reith Lectures İngilizce den Çeviren Tuncay Birkan Yayıma Hazırlayan Aslı Biçen Düzelti Mustafa Çolak 1994, Edward W. Said Bu Kitabın Türkçe Yayım Hakları Ayrıntı Yayınları na Aittir. Kapak İllüstrasyonu Sevinç Altan Kapak Tasarımı Arslan Kahraman Kapak Düzeni Gökçe Alper Baskı ve Cilt Kayhan Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Davutpaşa Cad. Güven San. Sit. C Blok No.:244 Topkapı/İstanbul Tel.: (0212) 612 31 85 Sertifika No.: 12156 Birinci Basım...1995 Beşinci Basım...2013 Baskı Adedi 2000 ISBN 978-975-539-094-9 Sertifika No.: 10704 AYRINTI YAYINLARI BASIM DAĞITIM SAN. TİC. ve LTD. ŞTİ. Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No.: 3 Cağaloğlu İstanbul Tel.: (0212) 512 15 00 Faks: (0212) 512 15 11 www.ayrintiyayinlari.com.tr & info@ayrintiyayinlari.com.tr

Edward W. Said Entelektüel Sürgün Marjinal Yabancı

İNCELEME DİZİSİ ÖPÜŞME, GIDIKLANMA VE SIKILMA ÜZERİNE/A. Phillips Ë İMKÂNSIZIN POLİTİKASI/J.M. Besnier Ë GENÇLER İÇİN HAYAT BİLGİSİ EL KİTABI/R. Vaneigem Ë EKOLOJİK BİR TOPLUMA DOĞRU/M. Bookchin Ë İDEOLOJİ/T. Eagleton Ë DÜZEN VE KALKINMA KISKACINDA TÜRKİYE/A. İnsel Ë AMERİKA/J. Baudrillard Ë POSTMODERNİZM VE TÜKETİM KÜLTÜRÜ/M. Featherstone Ë ERKEK AKIL/G. Lloyd Ë BARBARLIK/M. Henry Ë KAMUSAL İNSANIN ÇÖKÜŞÜ/R. Sennett Ë POPÜLER KÜLTÜRLER/D. Rowe Ë BELLEĞİNİ YİTİREN TOPLUM/R.Jacoby Ë GÜLME/H. Bergson Ë ÖLÜME KARŞI HAYAT/N. O. Brown Ë SİVİL İTAATSİZLİK/Der.: Y. Coşar Ë AHLAK ÜZERİNE TARTIŞMALAR/J. Nuttall Ë TÜKETİM TOPLUMU/J. Baudrillard Ë EDEBİYAT VE KÖTÜLÜK/G. Bataille Ë ÖLÜMCÜL HASTALIK UMUTSUZLUK/S. Kierkegaard Ë ORTAK BİR ŞEYLERİ OLMAYANLARIN ORTAKLIĞI/A. Lingis Ë VAKİT ÖLDÜRMEK/P. Feyerabend Ë VATAN AŞKI/M. Viroli Ë KİMLİK MEKÂNLARI/D. Morley-K. Robins Ë DOSTLUK ÜZERİNE/S. Lynch Ë KİŞİSEL İLİŞKİLER/H. LaFollette Ë KADINLAR NEDEN YAZDIKLARI HER MEKTUBU GÖNDERMEZLER?/D. Leader Ë DOKUNMA/G. Josipovici Ë İTİRAF EDİLEMEYEN CEMAAT/M. Blanchot Ë FLÖRT ÜZERİNE/A. Phillips Ë FELSEFEYİ YAŞAMAK/R. Billington Ë POLİTİK KAMERA/M. Ryan-D. Kellner Ë CUMHURİYETÇİLİK/P. Pettit Ë POST- MODERN TEORİ/S. Best-D. Kellner Ë MARKSİZM VE AHLÂK/S. Lukes Ë VAHŞETİ KAVRAMAK/J.P. Reemtsma Ë SOSYOLOJİK DÜŞÜNMEK/Z. Bauman Ë POSTMODERN ETİK/Z. Bauman Ë TOPLUMSAL CİNSİYET VE İKTİDAR/R.W. Connell Ë ÇOKKÜLTÜRLÜ YURTTAŞLIK/W. Kymlicka Ë KARŞIDEVRİM VE İSYAN/H. Marcuse Ë KUSURSUZ CİNAYET/J. Baudrillard Ë TOPLUMUN McDONALDLAŞTIRILMASI/G. Ritzer Ë KUSUR- SUZ NİHİLİST/K.A. Pearson Ë HOŞGÖRÜ ÜZERİNE/M. Walzer Ë 21. YÜZYIL ANARŞİZMİ/Der.: J. Purkis & J. Bowen Ë MARX IN ÖZGÜRLÜK ETİĞİ/G. G. Brenkert Ë MEDYA VE GAZETECİLİKTE ETİK SORUNLAR/ Der.: A. Belsey & R. Chadwick Ë HAYATIN DEĞERİ/J. Harris Ë POSTMODERNİZMİN YANILSAMALARI/T. Eagleton Ë DÜNYAYI DEĞİŞTİRMEK ÜZERİNE/M. Löwy Ë ÖKÜZÜN A SI/B. Sanders Ë TAHAYYÜL GÜCÜNÜ YENİDEN DÜŞÜNMEK/Der.: G. Robinson & J. Rundell Ë TUTKULU SOSYOLOJİ/A. Game & A. Netcalfe Ë EDEPSİZLİK, ANARŞİ VE GERÇEKLİK/G. Sartwell Ë KENTSİZ KENTLEŞME/M. Bookchin Ë YÖNTEME KARŞI/P. Feyerabend Ë HAKİKAT OYUNLARI/J. Forrester Ë TOPLUMLAR NASIL ANIMSAR?/P. Connerton Ë ÖLME HAKKI/S. İnceoğlu Ë ANARŞİZMİN BUGÜNÜ/Der.: Hans-Jürgen Degen Ë MELANKOLİ KADINDIR/D. Binkert Ë SİYAH AN LAR I-II/J. Baudrillard Ë MODERNİZM, EVRENSELLİK VE BİREY/Ş. Benhabib Ë KÜL- TÜREL EMPERYALİZM/J. Tomlinson Ë GÖZÜN VİCDANI/R. Sennett Ë KÜRESELLEŞME/Z. Bauman Ë ETİĞE GİRİŞ/A. Pieper Ë DUYGUÖTESİ TOPLUM/S. Mestroviç Ë EDEBİYAT OLARAK HAYAT/A. Nehamas Ë İMAJ/K. Robins Ë MEKÂNLARI TÜKETMEK/J. Urry Ë YAŞAMA SANATI/G. Sartwell Ë ARZU ÇAĞI/J. Kovel Ë KOLONYALİZM POSTKOLONYALİZM/A. Loomba Ë KREŞTEKİ YABANİ/A. Phillips Ë ZAMAN ÜZERİNE/N. Elias Ë TARİHİN YAPISÖKÜMÜ/A. Munslow Ë FREUD SAVAŞLARI/J. Forrester Ë ÖTEYE ADIM/M. Blanchot Ë POSTYAPISALCI ANARŞİZMİN SİYASET FELSEFESİ/T. May Ë ATEİZM/R. Le Poidevin ËAŞK İLİŞKİLERİ/O.F. Kernberg Ë POSTMODERNLİK VE HOŞNUTSUZLUKLARI/Z. Bauman Ë ÖLÜMLÜLÜK, ÖLÜMSÜZLÜK VE DİĞER HAYAT STRATEJİLERİ/Z. Bauman Ë TOPLUM VE BİLİNÇDIŞI/K. Leledakis Ë BÜYÜSÜ BOZULMUŞ DÜNYAYI BÜYÜLEMEK/G. Ritzer Ë KAHKAHANIN ZAFERİ/B. Sanders ËEDEBİYATIN YARATILIŞI/F. Dupont Ë PARÇALANMIŞ HAYAT/Z. Bauman Ë KÜLTÜREL BELLEK/J. Assmann Ë MARKSİZM VE DİL FELSEFESİ/V. N. Voloşinov Ë MARX IN HAYALETLERİ/J. Derrida Ë ERDEM PEŞİNDE/A.MacIntyre Ë DEVLETİN YENİDEN ÜRETİMİ/J. Stevens Ë ÇAĞDAŞ SOSYAL BİLİMLER FELSEFESİ/B. Fay Ë KARNAVALDAN ROMANA/M. Bakhtin Ë PİYASA/J. O Neill Ë ANNE: MELEK Mİ, YOSMA MI?/E.V. Welldon Ë KUTSAL İNSAN/G. Agamben Ë BİLİNÇALTINDA DEVLET/R. LourauË YAŞADIĞIMIZ SEFALET/A. Gorz Ë YAŞAMA SANATI FELSEFESİ/A. Nehamas Ë KORKU KÜLTÜRÜ/F. Furedi Ë EĞİTİMDE ETİK/F. Haynes Ë DUYGUSAL YAŞANTI/D. Lupton Ë ELEŞTİREL TEORİ/R. Geuss Ë AKTİVİSTİN EL KİTABI/R. Shaw Ë KARAKTER AŞINMASI/R. Sennett Ë MODERNLİK VE MÜPHEMLİK/Z. Bauman Ë NIETZSCHE: BİR AHLÂK KARŞITININ ETİĞİ/P. Berkowitz Ë KÜLTÜR, KİMLİK VE SİYASET/Nafiz Tok Ë AYDINLANMIŞ ANARŞİ/M. Kaufmann Ë MODA VE GÜNDEMLERİ/D. Crane Ë BİLİM ETİĞİ/D. Resnik Ë CEHENNEMİN TARİHİ/A.K. Turner Ë ÖZGÜRLÜKLE KALKINMA/A. Sen Ë KÜRESELLEŞME VE KÜLTÜR/J. Tomlinson Ë SİYASAL İKTİSADIN ABC si/r. Hahnel Ë ERKEN ÇÖKEN KARANLIK/K.R. Jamison Ë MARX VE MAHDUMLARI/J. Derrida Ë ADALET TUTKUSU/R.C. Solomon Ë HACKER ETİĞİ/P. Himanen Ë KÜLTÜR YORUMLARI/Terry Eagleton Ë HAYVAN ÖZGÜRLEŞMESİ/P. Singer Ë MODERNLİĞİN SOSYOLOJİSİ/P. Wagner Ë DOĞRUYU SÖYLEMEK/M. Foucault Ë SAYGI/R. Sennett Ë KURBANSAL SUNU/M. Başaran Ë FOUCAULT NUN ÖZGÜRLÜK SERÜVENİ/J. W. Bernauer Ë DELEUZE & GUATTARI/P. Goodchild Ë İKTİDARIN PSİŞİK YAŞAMI/J. Butler Ë ÇİKOLATANIN GERÇEK TARİHİ/S.D. Coe & M.D. Coe Ë DEVRİMİN ZAMANI/A. Negri Ë GEZEGENGESEL ÜTOPYA TARİHİ/A. Mattelart Ë GÖÇ, KÜL- TÜR, KİMLİK/I. Chambers Ë ATEŞ VE SÖZ/G.M. Ramírez Ë MİLLETLER VE MİLLİYETÇİLİK/E.J. Hobsbawm Ë HOMO LUDENS/J. Huizinga Ë MODERN DÜŞÜNCEDE KÖTÜLÜK/S. Neiman Ë ÖLÜM VE ZAMAN/E. Lévinas Ë GÖRÜNÜR DÜNYANIN EŞİĞİ/K. Silverman Ë BAKUNIN DEN LACAN A/S. Newman Ë ORTAÇAĞDA ENTELEKTÜELLER/J. Le Goff Ë HAYAL KIRIKLIĞI/Ian Craib Ë HAKİKAT VE HAKİKATLİLİK/B. Williams Ë RUHUN YENİ HASTALIKLARI/J. Kristeva Ë ŞİRKET/J. Bakan Ë ALTKÜLTÜR/C. Jenks Ë BİR AİLE CİNAYETİ/M. Foucault Ë YENİ KAPİTALİZMİN KÜLTÜRÜ/Richard Sennett Ë DİNİN GELECEĞİ/Santiago Zabala Ë ZANAATKÂR/Richard Sennett Ë MELEZLİĞE ÖVGÜ/Michel Bourse Ë SERMAYE VE DİL/Christian Marazzi Ë SAVAŞ OYUNLARI/Roger Stahl Ë BİR İDEA OLARAK KOMÜNİZM/Alain Badiou & Slavoj Žižek Ë NİHİLİZM/Bülent Diken Ë MADDESİZ/André Gorz Ë BİLGİNİN ARKEOLOJİSİ/M. Foucault Ë TÜKETİM TOPLUMU, NEVROTİK KÜLTÜR ve DÖVÜŞ KULÜBÜ/H. Övünç Ongur Ë ANTİKAPİTALİZM/Jeremy Gilbert Ë ÇALIŞMAK SAĞLIĞA ZARARLIDIR/Annie Thébaud-Mony Ë BERABER/Richard Sennett Ë HAYATIN ANLAMI/ Terry Eagleton Ë DUYURU/Michael Hardt-Antonio Negri Ë KÜRESELLEŞMENİN SONU MU?/Arif DirlikË İSYAN PAZARLANIYOR/ Joseph Heath&Andrew Potter Ë VAMPİRİN KÜLTÜR TARİHİ/ Gülay Er Pasin Ë TUHAF ALAN / Burcu Canar Ë ÜTOPYA / Nilnur Tandaçgüneş Ë AKIL HASTALIĞI VE PSİKOLOJİ / Michel Foucault Ë İŞLETME HASTALIĞINA TUTULMUŞ TOPLUM / Vincent de Gaulejac Ë ETİN CİNSEL POLİTİKASI / Carol J. Adams Ë TOPLUMLA YÜZLEŞME / Zülküf Kara

Ben Sonnenberg için

İçindekiler Sunuş... 9 1993 Reith Konferansları I. Entelektüelin Temsil Ettikleri... 21 II. Milletlere ve Geleneklere Pes Etmemek... 37 III. Entelektüel Sürgün: Göçmenler ve Marjinaller... 53 IV. Profesyoneller ve Amatörler... 69 V. İktidara Hakikati Söylemek... 85 VI. Tanrılar Hep İflas Eder... 99 Dizin... 115

Sunuş Bu yüzden BBC den Anne Winder 1993 Reith Konferansları nı benim vermemi teklif edince büyük bir onur duydum. Zamanlama konusunda çıkan bazı sorunlar yüzünden konferansları âdet olduğu üzre Ocak ayında değil de Haziran ayının sonlarında vermeme karar verildi. BBC 1992 nin sonlarında neredeyse konferansların duyurusunu yapmaya başlar başlamaz, kurum çalışanları öncelikle beni davet ettikleri için tek tük de olsa ısrarlı eleştirilere maruz kaldılar. Daha çok Filistin in bağımsızlık savaşında aktif olarak yer almakla suçlanıyordum, bu nedenle de ciddi ve saygın bir platformda söz almamın uygun düşmeyeceği söyleniyordu. İleri sürülen düpedüz antientelektüel ve antirasyonel bir dizi argümanın ilkiydi bu; işin 9

Entelektüel ilginç tarafı bütün bu argümanların, entelektüelin bir yabancı, bir amatör, statükoyu rahatsız eden biri olarak oynadığı kamusal rolü konu edinen konferanslarımda dile getirdiğim tezi desteklemeleriydi. Aslında bu eleştiriler Britanyalıların entelektüele karşı takındıkları tutumlar hakkında birçok şeyi gözler önüne seriyor. Şüphesiz Britanya halkına gazetecilerin atfettiği tutumlar bunlar, ama sık sık tekrar edilmeleri bu anlayışların toplumda halihazırda belli bir karşılığı olduğunu gösteriyor. Vereceğim Reith Konferansları nın teması -Entelektüelin Temsil Ettikleri- duyurulduğunda, bana sempatiyle bakan bir gazeteci, bunun son derece gayri İngiliz bir konu olduğunu belirtti. Entelektüel sözcüğü akla hemen fildişi kule, burnubüyüklük gibi çağrışımlar getiriyordu. Raymond Williams da son kitaplarından Keywords te bu içkapatıcı düşünceyi vurgular. Yirminci yüzyılın ortalarına kadar entelektüel, entelektüalizm ve entelijansiya gibi sözcükler der, İngilizcede büyük ölçüde olumsuz tınlamalarla kullanılmıştır; bu olumsuz tutumun hâlâ sürmekte olduğu da açıktır. 1 Entelektüelin bir görevi de insan düşüncesini ve insanlar arası iletişimi kıskacı altına alan klişeleri ve indirgeyici kategorileri kırmaktır. Konferansları vermeden önce karşıma çıkabilecek sınırlar konusunda hiçbir fikrim yoktu. İtirazcı gazeteci ve yorumcular sık sık benim Filistinli olduğumu, bunun da herkesin bildiği gibi şiddet, fanatizm ve Yahudilerin öldürülmesi demek olduğunu söylüyorlardı. Yazmış, söylemiş olduğum hiçbir şeyden bahsedilmiyor, her nasılsa bunun cümleâlemin malumu olduğu varsayılıyordu. The Sunday Telegraph gazetesi de o tumturaklı üslubuyla beni Batı karşıtı diye tanımlayıp yazdıklarımda dünyanın, özellikle de Üçüncü Dünya nın maruz kaldığı bütün kötülüklerden Batı yı sorumlu tuttuğumu yazdı. Görünen oydu ki Orientalism [Şarkiyatçılık] * ve Culture and Imperialism [Kültür ve Emperyalizm] ** dahil bir dizi kitapta gerçekte yazmış olduğum hiçbir şeye dikkat edilmemişti. (Kültür ve 1. Raymond Williams, Keywords: A Vocabulary of Culture and Society (Londra: Fontana, 1988) * Şarkiyatçılık, çev.: Berna Ülner, Metis Yay., 1999. ** Kültür ve Emperyalizm, çev.: Necmiye Alpay, Hil Yay., 1998. 10

Emperyalizm de affedilmez bir günah işleyip Jane Austen ın Mansfield Park adlı romanının -aslında tüm yapıtları gibi bunu da beğenirimbir yönüyle de kölelikle ve İngilizlerin Antigua daki şekerkamışı çiftlikleriyle ilgili olduğunu ileri sürmüştüm; halbuki Jane Austen ın kendisi de bunlardan özellikle bahsetmişti. Şunu demek istiyordum: nasıl Austen Britanya da ve Britanya nın denizaşırı topraklarında olup bitenlerden söz ediyorsa, uzun süredir birincisi üzerinde odaklanıp ikincisini tamamen göz ardı etmiş olan yirminci yüzyıldaki okurları ve eleştirmenleri de bunlardan bahsetmelidir.) Ben kitaplarımda Doğu ve Batı gibi hayali yapılar, hele hele ikincil ırklar, Şarklılar, Ari Irk, Zenciler vs. türü ırkçı özler kurulmasıyla mücadele etmeye çalıştım. Sömürgeciliğin tekrar tekrar yağmaladığı ülkelerin aslında masum olup mağdur edildiklerini filan iddia etmek şöyle dursun, bu tür mitik soyutlamaların da bunlardan kaynaklanan suçlama edebiyatının da yalan olduğunu altını çizerek belirttim; kültürler cerrahi müdahalelerle Şark ve Garp gibi geniş ve çoğunlukla ideolojik karşıtlıklar halinde ayrılamayacak kadar iç içe geçmişlerdir, içerikleri ve tarihleri birbirine bağımlı ve melez bir nitelik sergiler. Verdiğim Reith Konferansları nı iyi niyetle eleştirenler -ne dediğimden gerçekten haberdar gibi görünen yorumcular- bile, toplumda entelektüelin rolü hakkındaki iddialarımın örtük olarak otobiyografik bir mesaj içerdiğini düşündüler. Wyndham Lewis ya da William Buckley gibi sağcı entelektüelleri nereye koyuyordum? Neden bütün entelektüellerin ille de solcu olması gerektiğini düşünüyordum? Konferanslarda (belki de paradoksal denebilecek ölçüde) sık sık zikrettiğim Julien Benda nın basbayağı sağcı olduğu fark edilmemişti. Aslında bu konferanslarda entelektüellerden tam da, kamusal alanda belli bir reçeteye, slogana, ortodoks parti çizgisine ya da katı bir dogmaya uygun bir biçimde davranmaya zorlanamayan, davranışları hakkında öngörüde bulunulamayan kişiler olarak bahsedilmeye çalışılıyor. Entelektüel bireyin hangi partiye yakınlık duyarsa duysun, hangi ülkeden gelirse gelsin ve kendini aslen neye bağlı hissederse hissetsin, insanların çektiği acılar ve yaşadığı baskılar konusunda belli doğruluk standartlarından şaşmaması gerektiğini söylemeye çalıştım. Nabza göre şerbet vermek, konuşulması gere- 11 Edward W. Said

Entelektüel ken yerde susmak, şovenist kabadayılıklara, tantanalı döneklik ve günah çıkarma törenlerine rağbet etmek bir entelektüelin kamusal rolüne en çok gölge düşüren tavırlardır. Evrensel, tek bir standarda bağlı kalmak bir tema olarak entelektüellerle ilgili tespitlerimde çok önemli bir rol oynuyor. Daha doğrusu evrensellik ile bölgesel, öznel olan, burada ve şimdi olan arasındaki etkileşim. John Carey nin ilginç kitabı The Intellectuals and the Masses: Pride and Prejudice Among the Literary Intelligentsia 1880-1939 [Entelektüeller ve Kitleler: l880-l939 Arasında Edebiyat Entelijansiyasında Gurur ve Önyargı] 2 Amerika da, ben konferansları yazdıktan sonra yayımlandı, ama kitaptaki genelde içkapatıcı bulguların benimkileri tamamladığını düşünüyorum. Carey e göre Gissing, Wells ve Wyndham Lewis gibi Britanyalı entelektüeller modern kitle toplumunun doğuşuna tiksintiyle bakıyor, ortalama insan, varoşlar, orta-sınıf beğenisi gibi şeyleri hor görüyorlardı; bunların yerine doğal bir aristokrasiyi, daha iyi olduğunu düşündükleri eski günleri, üst sınıf kültürünü övüyorlardı. Oysa bence entelektüel mümkün olduğunca geniş bir halk kesimine seslenir (onları küçümsemez), bu kesim onun doğal muhatabıdır. Carey nin dediği gibi, bir bütün olarak kitle toplumu değildir entelektüelin meselesi; kamuoyunu (bu yüzyılın başlarında allame Walter Lippman ın tarif ettiği şekillerde) biçimlendiren, onu konformistleştiren, iktidardaki bir avuç çok bilmişe güvenmeye teşvik eden uzmanlar, eş dost grupları, profesyoneller, düzen adamlarıdır. Düzenin adamları belli çıkarları gözetirler, oysa entelektüeller şovenist milliyetçiliği, şirketleşmiş düşünce müsvettelerini ve sınıf, ırk ve toplumsal cinsiyet imtiyazlarını sorgulayan kişiler olmalıdırlar. Yetiştiğimiz ortamın, sahip olduğumuz dilin ve milliyetin sağladığı, çoğunlukla da başkalarının gerçekliğini görmemizi engelleyen birer perde işlevi gören, ucuz kesinliklerin ötesine geçebilme riskini göze alabilmek demektir evrensellik. Aynı zamanda dış politika, toplumsal politika gibi meseleler söz konusu olduğunda insan dav- 2. John Carey, The Intellectuals and the Masses: Pride and Prejudice Among the Literary Intelligentsia 1880-1939 (Londra: Faber and Faber, 1992) 12

Edward W. Said ranışları için tek bir standart arama ve buna uyma çabası demektir. Sözgelimi bir düşmanın durup dururken bir saldırıya girişmesini kınıyorsak, hükümetimiz kendisinden daha zayıf bir ülkeyi işgal ettiğinde de aynı şeyi yapabilmeliyiz. Entelektüellerin ne söylemeleri ya da ne yapmaları gerektiğini belirleyen hiçbir kural yoktur; gerçekten laik bir entelektüel için tapılacak ve yanılmaz kılavuzluğuna güvenilecek herhangi bir tanrı da yoktur. Böylesi bir ortamda toplumsal alan büyük bir çeşitlilik sergilediği gibi, hakkında hüküm vermek de iyice güçleşir. Mesela Ernest Gellner, Benda nın eleştirellikten uzak platonizmini yerdiği La trahison de la trahison des clercs adlı yazısında bizi tam bir boşlukta, Benda nınkinden daha belirsiz, eleştirdiği Sartre ınkinden daha az cüretkâr, katı bir dogmayı izleyenlerinki kadar bile yararı olmayan bir yerde bırakıyor: Benim söylediğim şu: entelektüelin işi konusundaki ürkütücü ölçüde basit modellerin bizi inandırmaya çalıştığından çok, çok daha güç bir görevdir bağlanmamak (la trahison des clercs). 3 Tıpkı Paul Johnson ın bütün entelektüellere yönelttiği ümitsiz denecek ölçüde kinik, kabasaba saldırısı gibi ( Sokakta rasgele on-on beş kişiyi çevirip ahlâki ve siyasi meseleler hakkındaki görüşlerini soracak olsanız en az ortalama bir entelektüel kadar makul şeyler söyleyeceklerdir. 4 ) Gellner in içi boş uyarısı da entelektüelin görevi diye bir şey yoktur ve bu da hayırlı bir şeydir sonucuna çıkartır bizi. Katılmıyorum, hem de sadece bu görev tutarlı bir biçimde tanımlanabileceği için değil, aynı zamanda dünya daha önce hiçbir zaman olmadığı kadar profesyonellerle, uzmanlarla, danışmanlarla -asıl rolleri otoriteye emekleriyle hizmet etmek olan, bunun karşılığında da ceplerini dolduran entelektüellerle- dolu olduğu için. Entelektüelin önünde bir dizi somut seçenek var, konferanslarda bunları belirtiyorum. En başta, bütün entelektüellerin izleyicileri için, dolayısıyla kendileri için de bir şeyleri temsil ettikleri fikri geliyor kuşkusuz. İster bir akademisyen olun, ister bohem bir denemeci 3. The Political Responsibility of Intellectuals içinde, der. Ian Maclean, Alan Montefiore ve Peter Winch (Cambridge: Cambridge University Press, 1990), s. 27. 4. Paul Johnson, Intellectuals (Londra: Weidenfeld and Nicolson, 1988), s. 342. 13

Entelektüel ya da Savunma Bakanlığı danışmanı; ne yaparsanız kafanızda, o işi yapan kendinize ilişkin bir fikir ya da tasarım geliştirerek, o fikre ya da tasarıma göre yaparsınız: Ücret karşılığı nesnel tavsiyeler verdiğinizi mi düşünüyorsunuz, yoksa öğrencilere öğrettiklerinizin doğruluk değeri olduğuna mı inanıyorsunuz, ya da kendinizi egzantrik ama tutarlı bir perspektifi savunan biri olarak mı görüyorsunuz? Hepimiz bir toplumda yaşıyoruz; kendi dili, geleneği ve tarihi olan bir milliyetin mensuplarıyız. Entelektüeller bu fiili durumların ne ölçüde kölesi, ne ölçüde düşmanıdırlar? Aynı şey entelektüellerin kurumlarla (akademi, kilise, mesleki örgüt) ve zamanımızda entelijansiyayı olağanüstü ölçüde kendi saflarına katan dünyevi iktidarlarla olan ilişkisi için de geçerlidir. Sonuç, Wilfred Owen ın belirttiği gibi mürekkep yalamışların tüm halkı bir kenara itip/devlete biat etmeleri olmuştur. Nitekim entelektüelin asli görevi bence bu tür baskılar karşısında görece bağımsızlığını koruma arayışına girmektir. Entelektüeli sürgün ve marjinal olarak, amatör olarak, iktidara karşı hakikati söylemeye çalışan bir dilin müellifi olarak nitelememin nedeni de budur. Reith Konferansları nı verirken otuz dakikalık (altı hafta boyunca haftada bir konferans) yayın formatının katılığıyla sınırlanıyor olmak insana belli güçlükler çıkarıyorsa da aslında iyi bir şey. Muazzam bir dinleyici kitlesine, entelektüellerle akademisyenlerin normalde karşılarında görmeye alıştıklarından çok daha fazla insana doğrudan sesleniyorsunuz. Ele aldığım konunun karmaşıklığı ve neredeyse bitimsizliği de düşünüldüğünde, bütün bunlar net ve anlaşılır bir dil kullanmak ve mümkün olduğunca lâfı uzatmaktan kaçınmak için özel bir dikkat sarfetmeme yol açtı. Konferansları yayıma hazırlarken ufak tefek bir iki atıf ya da örnek eklemek dışında büyük ölçüde oldukları gibi bıraktım; böylece orijinal metinlerin dolaysızlığını ve az ama öz anlatma gayretini korumaya, temelde söylemek istediklerimi karıştırıp sulandırmaktan ya da uzun uzun açıklamaktan kaçınmaya çabaladım. Özetle burada ileri sürülen düşünceleri değiştirecek bir şey eklemesem de bu sunuşun konuya biraz daha geniş bir bağlam kazandırmasını istiyorum. Entelektüelin yabancılığını vurgularken, bir 14

şeyleri değiştirme imkânlarına set çeken olağanüstü güçlü toplumsal otoritelerin -medya, hükümetler, büyük şirketler vs.- oluşturduğu ağ karşısında kişinin kendisini genellikle ne denli güçsüz hissettiğini belirtmek istiyordum. Bu otoritelere bilerek, kasten ait olmamak çoğu kez, dolaysız bir değişim yaratamamak, hatta ne acıdır ki bazen kimsenin farkında olmadığı bir dehşete şahadet eden bir tanık rolüne mahkûm olmak anlamına geliyor. Peter Dailey nin yetenekli Afro- Amerikalı denemeci ve romancı James Baldwin hakkındaki, geçenlerde yayımlanan çok etkileyici bir yazısı, bütün dokunaklılığına ve biraz muğlak belagatine rağmen bu tanık olma durumunu son derece güzel anlatıyor. 5 Fakat Baldwin ve Malcolm X gibi kişilerin entelektüelin bilinci konusundaki tasarımlarımı en çok etkileyen çalışma tarzını örneklediklerine şüphe yok. Birilerinin suyuna gitmeye değil muhalefete adanan bu ruh beni etkiliyor; seslerini duyuramayan, hiçbir imtiyazları olmayan gruplar adına yürütülen mücadele giderek çetinleşirken entelektüel hayatın romansı da, ilgi çekiciliği de, meydan okuyuşu da ancak muhalefet etmekte bulunabiliyor çünkü. Filistin siyasetiyle uzun yıllar aktif olarak ilgilenmiş olmam bu duyguyu daha da yoğunlaştırıyor. Batı da da Arap dünyasında da sahip olanlarla olmayanlar arasındaki uçurum gün geçtikçe derinleşiyor; bu da iktidar konumundaki entelektüeller arasında gerçekten ürkütücü boyutlara varan tuzukuru bir umursamazlık yaratıyor. Son birkaç yıldır pek rağbet gören Fukuyama nın tarihin sonu tezi ya da Lyotard ın büyük anlatıların ortadan kalktığı iddiası kadar doğruluktan ve çekicilikten uzak ne olabilir? Aynı şey Yeni Dünya Düzeni ya da uygarlıkların çatışması gibi akıl almaz kurgular uyduran kalın kafalı pragmatistler ve sözüm ona gerçekçiler için de söylenebilir. Yanlış anlaşılmasın. Entelektüellerin gülme özürlü, sürekli şikâyet halinde insanlar olması falan gerekmiyor. Noam Chomsky ya da Gore Vidal gibi ünlü ve enerjik muhalifleri düşünmek bunun ne kadar yanlış olduğunu göstermeye yeter. Kişinin değiştirme gücüne sahip olmadığı üzücü bir duruma tanıklık etmesi hiç de monoton, renksiz bir faaliyet değildir. Foucault nun deyimiyle amansız bir 5. Peter Dailey, Jimmy, The American Scholar (Kış 1994), 102-110. 15 Edward W. Said

Entelektüel vukuf u, alternatif kaynakları taramayı, gömülmüş belgeleri gün ışığına çıkarmayı, unutulmuş (ya da terk edilmiş) tarihleri diriltmeyi gerektirir tanıklık etmek. Dramatiklikten ve isyankârlıktan nasibini almış olmayı, çok nadir ele geçen konuşma fırsatlarını çok iyi kullanıp dinleyicinin dikkatini çekebilmeyi, hasımlarından daha iyi espriler yapıp daha iyi tartışmayı içerir. Ne koruyacak makamları ne de başında nöbet tutup gücüne güç katacakları toprakları olan entelektüellerde bazılarını çok rahatsız eden bir şeyler vardır; kendini beğenenleri de yok değildir ama daha çok kendileriyle dalga geçerler mesela, lafı eveleyip gevelemektense dobra dobra konuşurlar. Ama şu gerçekten kaçış yoktur: kendilerini böyle gören entelektüellerin ne yüksek mevkilerde eş dostları, ne de resmi makamlarda itibarları olur. İnsan yalnız kalır, doğru; ama her zaman sürüye uyup mevcut duruma hoşgörü göstermekten iyidir yalnızlık. BBC den Anne Winder la asistanı Sarah Ferguson a çok şey borçluyum. Bu konferanslardan sorumlu yapımcı olan Bayan Winder zekice önerileriyle bana kılavuzluk etti. Ama geride hata kalmışsa sorumluluk tamamen bana aittir elbette. Frances Coady manüskriyi büyük bir incelikle yayıma hazırladı. Kendisine şükran borçluyum. New York taki Pantheon yayınevinden Shelley Wanger a da editörlük işini başarıyla yürüttüğü için çok teşekkür ediyorum. Bu konferanslarla ilgilenip kimi parçalarını yayımlama inceliğini gösterdikleri için de sevgili dostlarım, Raritan Review un editörü Richard Poirier la Grand Street in editörü Jean Stein a minnettarım. Birçok gerçek entelektüel ve dost da varlıklarıyla bu sayfalarda anlatılan şeyleri sahici kıldılar; burada adlarını tek tek saymam onları mahcup edebilir, ayrıca kimilerinin adlarını anmayı unutup hatırlarını kırmak istemem. Zaten konferanslarda bazılarının adları geçiyor. Onları selamlıyor, gösterdikleri dayanışma ve bana öğrettikleri şeyler için hepsine teşekkür ediyorum. Dr. Zaineb Istrabadi bu konferansları hazırlama işinin bütün aşamalarında bana yardımcı oldu. Bu yetenekli asistanıma çok teşekkür ediyorum. Edward W. Said New York, Şubat l994 16