SUBAKROMİYAL SIKIŞMA SENDROMUNDA DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER Demographic Characteristics in Subacromial Impingement Syndrome



Benzer belgeler
Subakromiyal sıkışma sendromunun konservatif tedavisine subakromiyal steroid enjeksiyonunun katkısı

ORTOPEDİK VE SPORDA REHABİLİTASYON. Uygulama. Dersin Adı Kodu Yarıyıl Teori AKTS. (saat/hafta) (saat/hafta) (saat/hafta) FTR

Subakromiyal sıkışma sendromunun konservatif tedavisinde kesikli ultrasonun yeri

SUBAKROMÝYAL SIKIÞMA SENDROMLU HASTALARDA FÝZÝK TEDAVÝ PROGRAMI ÝLE STEROÝD ENJEKSÝYONUN ETKÝNLÝÐÝNÝN KARÞILAÞTIRILMASI

RILARI OMUZ AĞRILARIA. Dr.Kenan AKGÜN. Rehabilitasyon Anabilim Dalı

Doç.Dr., Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ortopedi Kliniği, Isparta, Türkiye

Table 1. Demographic and clinical characteristics of the patients

Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde

OMUZ AĞRISI. Klaviküla (Köprücük Kemiği)

SUBAKROMİAL SIKIŞMA SENDROMU TEDAVİSİNDE ULTRASONUN ETKİNLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI

OMUZ AĞRISI OMUZ AĞRISI. Omuz ağrısının diğer nedenleri. Omuz ağrısının diğer nedenleri. Omuz ağrısının diğer nedenleri.

Giriş ÖZGÜN ARAŞTIRMA / ORIGINAL ARTICLE. Hakan BAŞAR, Betül BAŞAR, Mustafa Erkan İNANMAZ, Tolga KAPLAN, Onur BAŞCI

Çalışma - Araştırma / Original Article

ROTATOR CUFF (DÖNDÜRÜCÜ MANŞET) YIRTIKLARI ve ARTROPATİSİ

Cukurova Medical Journal

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

Artroskopik Subakromiyal Dekompresyonun Fonksiyonel Sonuçlar ve Enjeksiyon Testiyle İlişkisi

OFİS ERGONOMİSİ. Prof.Dr.Elif Akalın Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi FTR Anabilim Dalı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hacettepe Üniversitesi 2006

Acromion tipleri ve morfometrik değerlendirmesi

Omuz Ağrısı olan Hastaya Yaklaşım. Anatomi. Anatomi. Dr.Erkan Göksu Acil Tıp A.D. Omuz kompleksi:

Ders Yılı Dönem-V Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Staj Programı

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

YUMUŞAK DOKU ROMATİZMALARI

İliotibial Bant Sendromu

HATHA YOGANIN VE KALiSTENiK EGZERSiZLERiN STATiK DE GE ÜZERiNDEKi ETKiLERi

VOLEVBOLCULARıNMANŞET PASLARıNIN. KiNEMATiK ANALizi

Yatan Hasta Memnuniyeti. Patient Satisfaction in Clinic Deparments

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker****

Dr. Duru Mıstanoğlu Özatağ DPÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Subakromiyal sıkışma sendromu ile birlikte rotator manşet yırtığının, kısmi akromiyoplasti ile sınırlı açık rotator manşet tamiri sonuçları

ADEZİV KAPSÜLİT FZT NAZMİ ŞEKERCİ

DERECE ALAN ÜNİVERSİTE YIL

Sağlık Bakanlığı, Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Kliniği, Ankara, Türkiye 3

AYNI YÖREDE BULUNAN 242 BİREYİN PROTETİK MUAYENE BULGULARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

Günümüzde Rotator Manşet Yırtığının Eşlik Ettiği Subakromiyal Sıkışma Sendromunda Açık Cerrahi Tedavilerin Yeri

SAĞLIK YÖNETİMİ HASTANE YÖNETİMİ

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

OMUZ VE DİRSEK BÖLGESİ YARALANMALARI

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

Sporcularda Omuz Yaralanmaları Dr. Haluk Öztekin

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD.

AYAK AĞRISI VE PEDOBAROMETRİK DEĞERLENDİRME

S.D.Ü TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI DERS YILI DÖNEM V TEORİK VE PRATİK DERS PROGRAMI

GİRİŞ-AMAÇ YÖNTEM-GEREÇLER

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ *

Yrd. Doç. Dr : Tanju ÇELİK MKÜ. Tıp Fak.

S u b a k r omiyal s k flma sendromunda steroid enjeksiyonunun do ru flekilde uygulanmas ile omuz a r s ve fonksiyonu aras ndaki iliflki

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Kolumdaki yırtık nasıl oluştu?

ARAŞTIRMA (Research Report)

ARAŞTIRMA. 3 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon A.B

T.C. İÜ/ İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI TIP FAK. 5. SINIF PRATİK ve TEORİK DERS PROGRAMI

BOYUN AĞRILARI

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin Beş Yıllık ( ) Kansere Bağlı Ölüm Kayıtlarının Değerlendirilmesi

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Fizik Tedavi ve İstanbul Üniversitesi 1996

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1

Subakromial sıkışma sendromları ve cerrahi tedavisi

BEDEN EGITIMI ÖGRETMENI ADAYLARıNIN SINIF ORGANIZASYONU VE DERS ZAMANI KULLANIMI DAVRANıŞLARlNIN ANALIzI

Spor yaralanmaları sportif aktivite sırasında meydana gelen yaralanmaların genel adıdır. Normal yaşamda yaralanmalar sıklıkla dış etkilerle

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2015;7 (2):

Artroskopik anterior omuz instabilite cerrahisi sonrası kontralateral tarafta kas atrofisinde rehabilitasyon: vaka raporu

T.C. İÜ/ İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI TIP FAK. 5. SINIF PRATİK ve TEORİK DERS PROGRAMI

Subakromiyal sıkışma sendromunda iki farklı egzersiz programının ağrı üzerine etkilerinin karşılaştırılması

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

BEL AĞRISI. Dahili Servisler

Geleceği şimdiden planlayın.. SEÇİME DOĞRU. efgarastirma.com EfG.Arastirma EfG_Arastirma EfG.Arastirma

T.M.E. FONKSİYON BOZUKLUĞU AĞRI SENDROMUNA DİŞHEK. FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİ ARASINDA RASTLANMA SIKLIĞI* Cihan AKÇABOY** Sevda SUCA** Nezihi BAYIK***

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 19, OCAK , S İSTANBUL ISSN: Copyright

HOŞGELDİNİZ. Diaverum

14 Aralık 2012, Antalya

MERSİN ÖRTÜ ALTI ÜRETİM ÇALIŞANLARI ARAŞTIRMASI: İŞLE İLİŞKİLİ CİLT, SOLUNUM SİSTEMİ VE KAS-İSKELET SİSTEMİ HASTALIKLARI

AYAK BİLEĞİ LATERAL LİGAMENT YARALANMALARI TEDAVİSİ VE KLİNİK DENEYİMLERİMİZ

Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Dokuz Eylül Üniversitesi 1998

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

1. Adı Soyadı : Durmuş DÜNDAR 2. Doğum Tarihi : Ünvanı : Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu : Doktora. 5. Akademik Unvanlar

TABABET UZMANLIK TÜZÜĞÜNE GÖRE İHTİSAS YAPANLARIN EĞİTİM BİRİMLERİNE GÖRE SAYILARI

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

S.D.Ü TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI DERS YILI DÖNEM V TEORİK VE PRATİK DERS PROGRAMI

Diyabetik Ayak Ülserleri Yara Bakımı ve Hemşirelik Yaklaşımı İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD Endokrinoloji,Diyabet ve Metabolizma

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

Hem. Songül GÜNEŞ Akdeniz Üniversitesi Hastanesi

T.C. İÜ/ İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI TIP FAK. 5. SINIF PRATİK ve TEORİK DERS PROGRAMI

Mezo-akromiyon hareketinin artroskopik olarak de erlendirilmesi

SUBAKROMİYAL SIKIŞMA SENDROMU NDA LASER İN ETKİNLİĞİ ve LOKAL STEROİD ENJEKSİYONU İLE KARŞILAŞTIRILMASI

T.C. İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ

KARACİĞER METASTAZLARINDA ROBOTİK STEREOTAKTİK BEDEN RADYOTERAPİSİ

TFF Sağlık Eğitim Programı Bilgi Yenileme Kursu Aralık 2010 The Green Park Hotel Pendik

T.C. İÜ/ İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI TIP FAK. 5. SINIF PRATİK ve TEORİK DERS PROGRAMI

1. Adı Soyadı: Yıldız Erdoğanoğlu. 2. Doğum Tarihi: 27/07/ Unvanı: Yrd. Doç. Dr. 4. Öğrenim Durumu:

WiNGATE ANAEROBiK PERFORMANS PROFiLi VE CiNSiYET FARKLıLıKLARı

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon STAJ TANITIM REHBERİ

Transkript:

ARAŞTIRMA (Research Report) Berberoğlu N, Çalış M SUBAKROMİYAL SIKIŞMA SENDROMUNDA DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER Demographic Characteristics in Subacromial Impingement Syndrome Nurullah BERBEROĞLU 1, Mustafa ÇALIŞ 2 Özet : Subakromiyal sıkışma sendromu, omuz ağrısının en önemli nedenlerindendir. Bu çalışmada subakromiyal sıkışma sendromunda demografik özelliklerin değerlendirilmesi amaçlandı. Ekim 2006-Haziran 2007 tarihleri arasında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Polikliniğine başvuran 35 kadın, 17 erkek toplam 52 subakromiyal sıkışma sendromlu hasta üzerinde yapıldı. Tüm olgularda yaş, cinsiyet, meslek, kullanılan dominant el ve hastalık süresi sorgulandı. Çalışmaya alınan olgularda yaş ortalaması 49,21±12,64 yıl idi. Hastaların çoğunluğunu % 53, 8 ile ev hanımları oluşturuyordu. Bunu sırası ile % 19,2 ile işçiler, % 15,4 ile memurlar, % 11,5 ile emekliler izlemekte idi. Hastaların %36, 5 i ilkokul, % 7,7 si ortaokul, %23, 1 i lise, %5, 8 i üniversite mezunu iken, % 26, 9 unun okuma yazması yoktu. Hastaların yakınma süresi ortancası üç aydı. Dominant eli sağ olan 49, sol olan 3 hasta vardı. Hastaların 32 sinin sağ omzunda, diğer 20 hastanın sol omzunda subakromiyal sıkışma sendromu vardı. Bu çalışma, Subakromiyal sıkışma sendromunun en fazla ev hanımlarında ve işçilerde görüldüğünü göstermektedir. Anahtar kelimeler: Subakromiyal sıkışma sendromu, demografik özellik, omuz ağrısı Toplumda omuz ağrısı, bel ağrısından sonra ikinci sıklıkta görülmektedir. Omuz ağrısının en sık nedeni, subakromiyal sıkışma sendromu olup; supraspinatus tendonu, subakromiyal bursa ve 1 Bilim Uz.Erc.Ün.Sağ.Bil.Ens.Fiz.Tıp ve Reh. AD, Kayseri 2 Doç.Dr.Erc.Ün.Tıp Fak.Fiziksel Tıp ve Reh. AD, Kayseri Geliş Tarihi : 26.07.2007 Kabul Tarihi : 05.11.2007 Summary : Subacromial impingement syndrome is the leading cause of shoulder pain. The aim is this study is to evaluate demographical data in patients with subacromial impingement syndrome. This study was carried out on 35 female, 17 male a total of 52 patients They were reported between 2006 October - 2007 June at Erciyes University Medical Faculty Department of Physical Medicine and Rehabilitation. Age gender, job, dominant hand, duration of the disease of all patients were asked about. The mean age of the patients was 49,21±12,64 years. The patients were commonly housewives, workers, officials, and retirees 53.8%, 19.2%, 15.4% and 11.5% respectively. While 36.5% of the patients had primary by, 7.7% secondary, 23.1% had hig school and 5.8% had university education, %26,9 were illiterate. The median of duration of the disease was three months in this study. There were 49 patients with right dominant hand and three patients with left dominant hand. 32 patients had impingement syndrome in their right shoulders and 20 patients had it in their left shoulders. This study has shown that for subacromial impingement syndrome most commonly occur in housewives and workers. Key words:subacromial impingement syndrome, demographic characteristics, shoulder pain bisipital tendonun humerus ile korakoakromiyal ark arasında sıkışması sonucu oluşur. Rotator manşet yırtıklarının %95 nedeninin impingemente bağlı olduğu bilinmektedir (1). Subakromiyal sıkışma sendromunun gelişmesinde birçok faktör etkili olmaktadır. Bu faktörler; akromiyonun morfolojisi, zayıf rotator manşet veya skapular kasların anormal kinematik paterni, kapsüler anomaliler, zayıf postür ve kolun 90 dere- 159

12-16 Subakromiyal yaş grubu sıkışma çocuklarda sendromunda atletik demografik performansın özellikler belirlenmesinde fiziki ve kardiyorespiratuar özelliklerin etkisi ce üzerinde elevasyonunda tekrarlayıcı yük ve devamlı kullanıma sekonder aşırı kullanımdır (2). Patofizyolojisinde birbirinin tamamlayıcısı olan vasküler ve mekanik faktörler rol oynar (3). En yaygın olduğu yaş grubu 50 li yaşlardır (4). Neer (1) hastalığı 3 evreye ayırmıştır; Evre1:Ödem ve hemoraji. Evre2:Fibrozis ve tendinit. Evre3:Kemik değişiklikleri ve tendon rüptürleri ile karakterizedir. Literatürde subakromiyal sıkışma sendromunun konservatif tedavisinde çeşitli fizik tedavi ajanlarının tek başına, kombine, plasebo veya karşılaştırmalı olarak kullanıldığı birçok çalışma mevcuttur (2-4). Fakat bu hastalıkta demografik özelliklerin başlı başına verilip tartışıldığı çalışma çok bulunmamaktadır. Bu nedenle bu çalışmada subakromiyal sıkışma sendromu olan hastaların demografik özelliklerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM Bu çalışma Ekim 2006 ile Haziran 2007 tarihleri arasında Erciyes Üniversitesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı polikliniğine başvuran ve evre 2 subakromiyal sıkışma sendromu tanısı alan 35 kadın 17 erkek, toplam 52 hasta ile gerçekleştirilmiştir. Omuz ağrısı ile gelen hastalara klinik muayene ve gerekli laboratuar testler yapılıp omuz ağrısına neden olabilecek eklem dışı patolojiler dışlanarak evre 2 subakromiyal sıkışma sendromu teşhisi konulan hastalar fizik tedavi ve rehabilitasyon ünitesine yönlendirilmiştir. Çalışmaya sistemik, inflamatuar, romatizmal ve malign hastalığı olanlar, omuz ve boyuna yönelik cerrahi girişim geçirenler, akut şiddetli bir travmaya bağlı rotator manşet yırtığı veya dislokasyonu olanlar, servikal radikülopatisi olanlar ve ileri astımı olanlar dahil edilmemiştir. Hastaların yaş, cinsiyet, yakınma süresi, meslek grubu, eğitim durumu, rahatsız olan omuz tutulumu, kullandığı dominant el gibi özellikleri belirlenerek kaydedildi. Elde edilen sonuçların değerlendirilmesinde SPSS 11.0 paket programı kullanıldı. Ortalamalar ve standart sapmalar belirlendi. Parametrik varsayımları yerine getirmeyen verilerde ortalama yerine medyan kullanıldı. BULGULAR Araştırmamızda 52 olgu yer aldı. Bunların çeşitli özellikleri belirlenerek kaydedildi. Çalışmaya aldığımız olguların 35 i kadın (% 67, 3), 17 si erkek (% 32, 7) idi. Olguların yaş özellikleri olarak 18 ile 64 yaş grubu arasında dağıldığı gözlendi. Hastaların yaş ortalaması 49, 21 ± 12, 64 idi. Hastalarda yakınma süresi ise bir ay ile 24 ay arasında değişiklik göstermekte idi. Hastaların yakınma süresi ortancası üç aydı. Hastaların meslek gruplarına göre dağılımı Tablo І de verilmiştir. Hastaların çoğunluğunu 28 olgu (% 53, 8) ile ev hanımları oluşturuyordu. Bunu sırası ile 10 olgu (% 19, 2) ile işçiler, 8 olgu (% 15, 4) ile memurlar, 6 olgu (% 11, 5) ile emekliler izlemekte idi. Olguların eğitim durumlarına göre dağılımı Tablo ІІ de verilmiştir. Tüm olgulara bakıldığında ilkokul mezunları 19 olgu ile (% 36, 5) ile ilk sırada gelmekte idi. Bunu sırası ile 14 olgu (% 26, 9) ile okula gitmemiş olanlar, 12 olgu (% 23, 1) ile lise mezunları, 4 olgu (% 7, 7) ile ortaokul mezunları ve 3 olgu (% 5, 8) ile üniversite mezunları izlemekte idi. Tablo ІІІ de görüldüğü gibi araştırmaya alınan olgular arasında etkilenen omuz tutulumu sağ tarafta 32 olgu ile daha fazla idi. Sol tarafta tutulum 20 olgu ile daha azdı. Hastalar arasında dominant el kullanımı 49 olgu ile sağ tarafta daha fazla iken, sadece 3 olgunun sol eli dominant idi. 160

Berberoğlu N, Çalış M Tablo І. Hastaların mesleklerine göre dağılımı n % Ev hanımı 28 53, 8 İşçi 10 19, 2 Emekli 6 11, 5 Memur 8 15, 4 Toplam 52 100 Tablo ІІ. Hastaların eğitim durumuna göre dağılımı n % Okula gitmemiş 14 26, 9 İlkokul 19 36, 5 Ortaokul 4 7, 7 Lise 12 23, 1 Üniversite 3 5, 8 Toplam 52 100 Tablo ІІІ. Hastaların etkilenen omuz ve dominant el durumuna göre dağılımı Etkilenen omuz (n) Etkilenen omuz(%) Dominant el (n) Dominant el (%) Sağ 32 61, 5 49 94, 2 Sol 20 38, 5 3 5, 8 Toplam 52 100 52 100 161

12-16 Subakromiyal yaş grubu sıkışma çocuklarda sendromunda atletik demografik performansın özellikler belirlenmesinde fiziki ve kardiyorespiratuar özelliklerin etkisi TARTIŞMA Subakromiyal sıkışma sendromu omuz ağrısının en yaygın nedenidir ve rotator manşetin akromiyon, korakoakromiyal ligaman, korakoid çıkıntı ve akromiyoklavikuler eklem arasında sıkışması ile oluşur (5-7). Buna rağmen bugün kabul edilen görüşe göre rotator manşet parsiyel yırtıkları subakromiyal sıkışma sendromu içinde yer almaktadır (8-10). Subakromiyal sıkışma sendromunda demografik özellikleri ortaya koyduğumuz çalışmada hastaların yaş ortalaması 49, 21±12, 64 idi. Blair ın (10), subakromiyal sıkışma sendromunda kortikosteroid enjeksiyonunun etkinliğini araştırdığı çalışmasında yaş ortalaması kortikosteroid uygulanan grupta 56 yıl, kontrol grubunda 57 yıl idi. Yapılan bir çalışmada, üç aydır rotator manşet patolojisine sahip hastaların yaşlarının 18 ile 66 yıl arasında değiştiği belirtilmiştir (11). Yapılan bir başka çalışmada, subakromiyal sıkışma sendromunun tedavisinde lazer ve ultrasonun etkinliği araştırılmış, 50 subakromiyal sıkışma sendromlu hastanın yaş ortalaması 48, 8 yıl olarak bulunmuştur (12). Çalış ın (13), subakromiyal sıkışma sendromunda klinik tanı testlerinin tanısal değerini araştıran çalışmasında, subakromiyal sıkışma sendromu olan hastalardaki yaş ortalaması 52,58±14,8 idi. Subakromiyal sıkışma sendromunda ultrason tedavisinin etkinliğini araştırıldığı bir çalışmada ultrason grubunun yaş ortalaması 47,7±10,62, plasebo ultrason grubunun yaş ortalaması ise 44,3±10,32 idi (14). Literatürdeki çalışmalar göz önüne alındığında, yapılan çalışmadaki yaş ortalaması literatür ile uygunluk göstermektedir. Ayrıca subakromiyal sıkışma sendromu olan hastaların yaşlarının daha çok 45 ile 60 yaş arasında toplandığı görülmüştür. 18 yaşın altındaki hastalarda subakromiyal sıkışma sendromuna rastlanmamıştır. Bizim çalışmamızda hastaların yaş ortalaması 49,21±12,64 idi. Çalışmadaki cinsiyet dağılımına bakılacak olursa toplam 52 olan hasta sayısının 35 inin kadın (% 67,3), 17 sinin erkek (%32,7) olduğu görülmektedir. Subakromiyal sıkışma sendromunda konservatif tedavinin değerlendirildiği bir çalışmada, kadın hasta sayısı 54, erkek hasta sayısı 14 idi (7). Meslek grupları incelendiğinde 28 hasta ile (% 53,8) ev hanımlarının en çok etkilendiği görülmüştür. Bu durum; yaptığımız çalışmada kadın sayısının fazla olması ve subakromiyal sıkışma sendromuna yol açan ve omuz seviyesinin üzerinde elevasyon gerektiren aktivitelerin (cam silme, mutfak aktiviteleri ve diğer ev aktiviteleri gibi) ev hanımlarında fazla olması ile açıklanabilir. İkinci sıklıkta karşılaştığımız meslek grubu işçilerdi (10 hasta, % 19,2). Özellikle özel sektörde ve endüstriyel alanda çalışan işçilerde subakromiyal sıkışma sendromu sık görülmekte ve bu meslek grubu risk altında bulunmaktadır (15). Bunun sebebinin kolun omuz seviyesinin üzerinde fazla kullanılmasının olabileceği, ayrıca bu meslek gruplarında ağır yük kaldırmanın, sık olarak mikrotravmalara maruz kalmanın ve dinlenme aralığı vermeden çalışmaya devam edilmesinin hastalığın görülme oranını yükseltmiş olabileceği düşünüldü. Çalışmaya alınan olgulara bakıldığında üçüncü sıklıkta karşılaştığımız meslek grubu 8 hasta ile (%15,4) memurlardı. Bu hasta grubunda hastalığın görülmesinin başlıca nedeni mikrotravmalara maruziyet ve kolun baş üzerindeki aktivitelerde fazla kullanılması olabilir. Son olarak çalışmada 6 hasta ile (%11,5) emekliler en az gözlenen meslek grubu idi. Bu hasta grubunda hastalığın görülme nedenini yaşa bağlayabiliriz. Ayrıca yaşla birlikte denge kaybı ve görme yetilerindeki azalma da travmaya maruziyeti artırmakta ve sonuçta omuz bölgesine gelen stresler artmaktadır. Çalışmadaki 47 hastanın (% 90,38) dominant eli sağ taraf idi. Dominant taraf tutulumu ise 33 hasta (% 63,46) idi. 19 hastanın (% 36,54) dominant olmayan ekstremitesi tutulmuştu. Bu durum dominant tarafın günlük yaşam aktivitelerinde daha çok risk altında olduğunu gösterse bile, dominant olmayan tarafın da büyük bir oranda tutulabileceğini göstermektedir. Dominant ekstremite tutulumunu, daha çok kullanıma bağlı olmak üzere mikrotravmaya maruziyetin artmasına bağlayabiliriz. Dominant olmayan ekstremite tutulumunu ise daha çok travma ile açıklayabiliriz. Morrison (8), subakromiyal sıkışma sendromunda konservatif tedavinin etkinliği- 162

Berberoğlu N, Çalış M ni araştırdığı çalışmasında, dominant omuz tutulumunu %66, dominant olmayan omuz tutulumunu %31 ve bilateral tutulumu %3 olarak belirtmiştir. Yapılan bu çalışmaya göre; dominant tarafta subakromiyal sıkışma sendromu gelişme riski fazladır. Ev hanımı veya işçi gibi meslek grubunda olan hastalar subakromiyal sıkışma sendromu gelişme riski açısından yüksek riskli grubu oluşturmaktadır. Ayrıca bayanlarda subakromiyal sıkışma sendromu gelişme riski daha fazladır. Bu sonuç; ev hanımlarının bu hastalığın oluşmasında önemli etyolojik faktörlerden biri olan omuzun aşırı kullanımına maruz kalmasına bağlanabilir. Sonuç olarak elde edilen bu verilerden koruyucu hekimlik ve rehabilirasyon hekimliğinin faydalanacağı düşüncesindeyiz. Hastalığın görülme oranı yüksek olan yaş, cinsiyet, meslek grubu gibi demografik özellikler dikkate alınarak ilgili gruplara bilgilendirici hasta eğitimi programları ve muhtemel risk faktörleri anlatılarak eğitim yapılabilir, ayrıca hastalığın görülme riskinin yüksek olduğu meslek gruplarında işyeri koşulları riski azaltacak yönde düzenlenebilir. KAYNAKLAR 1. Akgün K. Omuz ağrıları. Tüzün F. (yazar) Hareket Sistemi Hastalıkları. Nobel Tıp Kitabevi İstanbul 1997,ss: 193-210 2. McClure PW, Bialker J, Neff N, Williams G, Karduna A. Shoulder function and 3 - Dimensional Kinematics in People With Shoulder İmpingement Syndrome Before and After a Six - Week Exercise Program. Physical Therapy 2004,84:832-48. 3. Ben-Yishay AB, Zuckerman JD, Gallagher M. Pain inhibition of shoulder strength in patients with impingement syndrome. Orthopedics. 1994,17:685-8.. 4. Butters KP, Rockwood CA. Office Evaluation and Management of the Shoulder İmpingement Syndrome. Orthopedic Clinics of North America 1988,19:755-65. 5. Matsen F. A., Arntz C. T.: Subacromial impingement. In: Rockwood C. A., Matsen F. A. (Ed), The Shoulder Company Philadelphia, 1990. Volume 2, Chap. 15 6. Oğuz H. Omuz ağrıları. Oğuz H, Romatizmal Ağrılar. Atlas Tıp Kitabevi, Konya 1992, ss 73-103. 7. Akman Ş, Demirhan M. Subakromiyal sıkışma sendromunda konservatif tedavi metodu ve sonuçlarımız. Acta Orthop. Traumatol. Turc 1993,27: 239 42. 8. Morrison DS, Frogameni AD. Non-operative treatment of subacromial impingement syndrome. J. Bone and Joint Surg. 1997,79: 732-737, 9. Frieman BG, Albert T. Rotator cuff disease: A review of diagnosis, pathophysiology and current trends in treatment. Arch. Phys. Med. Rehabil. 1994,75: 604 9. 10. Blair B, Rokito AS. Efficacy of injections corticosteroids for subacromial impingement syndrome. J. Bone and Joint Surg. 1996,78:1685-89. 11. Brox JI, Staff PH. Arthroscopic surgery compared with supervised exercises in patients with rotator cuff disease (stage II impingement syndrome). BMJ 1993 307:899 903. 12. Karabulut İÇ. Subakromiyal Sıkışma Sendromunun Tedavisinde Lazer ve Ultrason. Uzmanlık Tezi. İstanbul 1999. 13. Çalış M. Subakromiyal sıkışma sendromunda klinik tanı testlerinin tanısal değeri. Uzmanlık Tezi, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 1998. 14. Akgün K. Kronik subakromiyal sıkışma sendromunun konservatif tedavisinde ultrasonun etkinliği. Uzmanlık Tezi. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi FTR AD 1993. 15. Ianotti JP. Rotator cuff disorders - Evaluation and treatment. American Academy of Orthopaedic Surgeons Monograph Series. 1991. 163