Türkiye'de Yeni Bir Enfeksiyon: Kýrým Kongo Kanamalý Ateþi An Emerging Infection in Turkey: Crimean Congo Hemorrhagic Fever



Benzer belgeler
KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ (KKKA) Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Komitesi 2015

DÜNYADA VE TÜRKİYEDE KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ EPİDEMİYOLOJİSİ

Aliye Baştuğ Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Ekmud VHA Kursu

Kırım Kongo hemorajik ateşi

İklim ve vektör bağımlı güncel viral enfeksiyonlar

Kırım Kongo kanamalı ateşinin intrauterin ve postnatal dönem etkileri

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ HASTALIĞI (KKKA) VE KARADENİZ BÖLGESİ NDEKİ DURUMU

ANKARA BÖLGESİNDE KENE TEMASI ÖYKÜSÜ OLMAYAN İKİ KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ OLGUSU

2008 YILI KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ OLGULARININ LABORATUVAR TANISINDA PCR VE ELISA-IgM SONUÇLARININ İRDELENMESİ

Özel Hasta Gruplarında Yoğun Bakım. Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi

K r m-kongo Kanamal Ate i (KKKA), viral

Yumurta, Larva, Nimf ve Erişkin kene

Kastamonu İli Aile Hekimlerinin Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

Otuz üç günlük bir bebekte Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi: olgu sunumu

The Journal of Current Pediatrics

KIRIM-KONGO HEMORAJ K ATE ÖZET SUMMARY. Crimean-Congo Hemorrhagic Fever

KIRIM-KONGO HEMORAJİK ATEŞİ CRIMEAN-CONGO HEMORRHAGIC FEVER. Turabi GÜNEŞ*

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi

KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ. Sevin KIRDAR, M. Bülent ERTUĞRUL

Hürrem BODUR 1 ÖZET SUMMARY. Crimean-Congo Haemorrhagic Fever

Orta Doğu Solunum Sendromu Coronavirüs (MERS-CoV) İnfeksiyonu

Ortadoğu Solunum Sendromu Koronavirüsü (MERS-CoV)

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Virusu

Besin intoksikasyonu şüphesiyle başvuran üç Kırım Kongo Kanamalı Ateşi: Olgu sunumu

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşinde Aferez İşe Yarar mı?

KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ

K r m-kongo Hemorajik Atefli Epidemiyolojisi

VİRAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA. Yrd. Doç. Dr. Banu KAŞKATEPE

Arboviruslar. Prof.Dr.Ali Ağaçfidan İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ: KORUNMA VE KONTROL

TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu

DÜZCE TIP DERGİSİ DÜZCE MEDICAL JOURNAL

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 2 Ağustos 2018 Perşembe

DERLEME. Anahtar kelimeler: Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, Kırım Kongo Kanamalı Ateş Virüsü, kene.

Bilimsel Araştırma Serüveni. Kendim için Dersler

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ EPİDEMİYOLOJİSİ

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi. Dr. Hilal Tıpırdamaz Sipahi E.Ü.T.F. Halk Sağlığı A.D

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ

GİRİŞ. Kan dolaşımı enfeksiyonları (KDE) önemli morbidite ve mortalite sebebi. ABD de yılda KDE, mortalite % 35-60

Journal of Experimental and Clinical Medicine Deneysel ve Klinik Tıp Dergisi

Vektör kaynaklı Viral Enfeksiyonlar. Koray Ergünay

Viral Kanamalı Grup Etkenleri ve MERS Yeni Bir Afet mi? Uzm. Dr. Murat ONGAR Ankara EAH Acil Tıp Kliniği

Saðlýk Ocaðýna Baþvuran Eriþkinlerin Kýrým Kongo Kanamalý Ateþi Konusunda Bilgi ve Tutumlarý

ATEŞİŞ. E. Ediz TÜTÜNCÜ

KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞ TE TEDAVİ VE KORUNMA. Dr. Mustafa Kemal ÇELEN Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları AD.

Kırım Kongo Kanamalı Ateş hastalarında ağırlık ve ölüm riskinin tahmininde plazma cell-free DNA düzeyinin önemi

KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Ayırıcı Tanısı: Altı Olgu. Differential Diagnosis of Crimean-Congo Hemorrhagic Fever: Six Cases ÖZET

Viral Kanamalı Ateşler. Dr. Önder Ergönül Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi

Ebola virüsü İstanbul'a geldi!

Sağlık Çalışanları ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi

ARAŞTIRMA. F.Ü.Sağ.Bil.Vet.Derg. 2010: 24 (3): Akın KIRBAŞ 1 Haydar ÖZDEMİR 2 Alper AKSÖZEK 3

VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ

17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A²

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

Hantavirus İnfeksiyonları

Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit B Reaktivasyonu Ayrımı. Dr. Şafak Kaya SBÜ Gazi Yaşargil SUAM Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ LABORATUVAR TANISI

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi İçin Yeni Bir Endemik İl: Aydın

1. Nüfusun Yaþ Gruplarýna Daðýlýmý

VİRAL GASTROENTERİTLER. Dr. Fatma SIRMATEL

K r m-kongo Hemorajik Ateşi

Kocaeli de Uzun İnkübasyon Süreli Sporadik Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Olgusu

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ

Kırım-Kongo Kanamalı Ateş hastalarında tip I (α, β) interferon ve viral yük düzeyleri ile klinik seyir arasındaki ilişkinin araştırılması

Dünya da ve Türkiye de. İnfluenza Salgınları. Dr. Alpay Azap Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hst AD

Türkiye de yeni ortaya çıkan bir hastalık; Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi 1 Ekim 2016

Tokat Merkez ve İlçelerinde İnsan ve Sığırlarda Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Virüsü (KKKA) Prevalansının ELİSA Yöntemiyle Belirlenmesi Önem YÜCE Yüksek

Tatarcık Ateşi Doç. Dr. Üner Kayabaş İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Malatya

Kırım Kongo Kanamalı Ateşte Hasta Yöne3mi. İlkay Bozkurt Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları AD

ETKEN ÖZELLİKLERİ SARS KUŞKULU KULU VE DAMLACIK AN ENFEKSİYONLARDA DAS. Etkeni SARS-CoV olan, bulaşıcı ve ağır seyirli atipik bir pnömoni türüdür.

İstanbul daki El Ayak Ağız Hastalığı Vakalarında Coxsackievirus A6 ve Coxsackievirus A16 nın Saptanması

GATA Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi'ne yýllarý arasýnda viral hepatit nedenli yatýþlarýn sýklýðý ve daðýlýmý

Resim1A: Kırım Kongo Hemorajik hastalığının görüldüğü coğrafya

KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ BİLİMSEL DEĞERLENDİRME RAPORU

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Virusunun Tüm Vücut Sıvılarında Saçılım Süresinin ve Serumda Antikor yanıtının moleküler ve serolojik olarak takibi

KKKAH ve Aşı Çalışmaları. Prof. Dr. AYKUT ÖZDARENDELİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ AŞI ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME MERKEZİ

Doripenem: Klinik Uygulamadaki Yeri

Viral Hepatitler. Hepatit A Virus. Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış. Hepatit Tipleri. Hepatit A Klinik Özellikler

Özgün Araştırma / Original Article 133

TEMÝZLÝK ÝÞÝNDE ÇALIÞAN KÝÞÝLERÝN TEMÝZLÝK VE SAÐLIK DAVRANIÞLARININ DEÐERLENDÝRÝLMESÝ

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ve DAS Yönetimi

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ

Sunum İçeriği Dünyada Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Epidemiyolojisi Türkiye Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü (THSGM) Çalışmaları KKKA Türkiye verileri

Knowledge of and attitudes towards Crimean-Congo hemorrhagic fever in patients presenting to family health centers in Kahramanmaraş, Turkey

Ensefalitlerde Akılcı Antiviral Kullanımı

HEPATİT DELTA Klinik Özellikler, Tanı ve Tedavi. Prof. Dr. Mustafa Kemal ÇELEN Diyarbakır

Çocuk acil servisinde kene tutunması: asemptomatik olgularda laboratuvar gerekli mi?

Kırım-Kongo Kanamalı Ateş. Prof. Dr. Şahin ASLAN Atatürk üüniversitesi, Acil Tıp AD 2014-Trabzon

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ. Dr. Nuriye TAŞDELEN FIŞGIN ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ İNFEKSİYON HASTALIKLARI AD

Tokat ili Erbaa Devlet Hastanesine başvuran kene tutunması olgularının değerlendirilmesi

Dahiliye Konsültasyonu için Altın Öneriler: En Sık Görülen On Olgu Örneği Asıl Deniz alt Güney başlık Duman stilini düzenlemek için tıklatın Marmara

Transkript:

Türkiye'de Yeni Bir Enfeksiyon: Kýrým Kongo Kanamalý Ateþi An Emerging Infection in Turkey: Crimean Congo Hemorrhagic Fever Dr. Önder Ergönül* Öz Bugüne kadar yaklaþýk 30 ülkeden bildirilen Kýrým Kongo Kanamalý Ateþi (KKKA), öldürücü bir hastalýktýr. Ýnsanlar çoðunlukla kenelerin ýsýrmasýyla, hastalýðýn akut safhasýnda hasta ile temas ya da viremik hayvanlarýn kan ve dokularýna temas yoluyla enfekte olurlar. KKKA hastalýðýnýn görüldüðü yerler Hyalomma türü kenelerin dünyadaki daðýlýmýna benzerlik gösterir. Yeni filogenetik analiz çalýþmalarý birbirinden uzak suþlar arasýndaki iliþkilere dair ilginç veriler sunmaktadýr. Hastalýðýn klinik bulgularý, kanama, miyalji ve ateþ ile seyreden dramatik bir seyir izler. Karaciðer enzimleri, kreatinin fosfokinaz, laktat dehidrogenaz düzeyleri yüksektir, kanama testleri uzundur. Patogenezde endotel enfeksiyonu ana roldedir. Endotelin doðrudan enfeksiyonunun yanýsýra, doðrudan ya da virusün etkisiyle oluþan konakçý yanýtlarýyla endotel aktivasyonu ve hasarý olabilir. Tanýda, enzim baðlý immunoassay (ELÝSA) ve gerçek zamanlý ters transkripsiyon-polimer zincir reaksiyonu (RT-PZR) kullanýlýr. Erken taný ve destekleyici tedavi önemlidir. Ribavirin bazý çalýþmalarda yararlý bulunmuþtur. Endemik bölgede kene ýsýrmasýna maruz kalanlar ve saðlýk çalýþanlarýndan özellikle aðýz, diþeti, burun, vajina ve enjeksiyon yerlerinden kanayan hastalarýn bakýmýný yapanlar enfeksiyon açýsýndan risk altýndadýrlar. Basit bariyer önlemleri genellikle korunmak için yeterlidir. Anahtar Sözcükler: Kýrým Kongo Hemorajik Ateþi, birinci basamakta saðlýk hizmeti, kene, Türkiye. Giriþ Kýrým Kongo Kanamalý Ateþi (KKKA) Bunyaviridae ailesinden Nairovirus türü içinde tanýmlanan virüsün etken olduðu, %3-30 mortalite ile seyreden ciddi bir hastalýktýr (2, 3). Kene yoluyla bulaþan virüslerden týbbi açýdan önemi olanlar arasýnda en yaygýn coðrafi daðýlýma sahiptir. Ýnsanlar, kenelerin ýsýrmasý, hastalýðýn akut safhasýnda olan bir hasta ya da viremik hayvanlarýn doku ya da kanýna temas sonucu enfeksiyonu alýrlar (4). Bunyaviridae ailesinden Rift Vadisi ateþi, KKKA ve hanta virüs biyoterörizm ajanlarý arasýnda sayýlmaktadýr (5). Klinik bulgular arasýnda kanamalar, miyaljiler ve ateþ ön plandadýr. Ribavirin kullanýmý her ülkede henüz onaylanmamýþ olsa da, yararlý olduðunu bildiren raporlar vardýr. Yaygýn coðrafi Abstract Crimean Congo Hemorrhagic Fever (CCHF), which has been described in about 30 countries until today, is a fatal disease. Humans usually get infected by bites of ticks, contact with a patient in the acute phase of the disease or contact with the blood or tissues of viremic livestock. The occurrence of CCHF closely approximates the known world distribution of ticks of the Hyalomma species. The novel studies of phylogenetic analyses reveal interesting data about relations between distant strains. The clinical features exhibit a dramatic progress characterized by hemorrhage, myalgia and fever. The levels of liver enzymes, creatinine phosphokinase and lactate dehydrogenase are elevated; bleeding tests are prolonged. In the pathogenesis, infection of the endothelium plays a major role. Besides the direct infection of the endothelium, endothelial activation and damage can also occur by host factors formed due to the effect of the virus. In diagnosis, enzyme-linked immuno-sorbant assay (ELISA) and real-time reverse transcription polymerase chain reaction (RT- PCR) are used. Early diagnosis and supportive treatment are important. Ribavirin was found to be beneficial in some studies. In endemic areas, people exposed to tick bites and health care workers are under risk, especially those caring for patients with bleeding from the mouth, gums, nose, vagina or injection sites. Simple barrier precautions are usually adequate for protection. Key Words: Crimean Congo Hemorrhagic Fever, primary health care, diagnosis, treatment, ticks, Turkey. daðýlýmý, yüksek mortalite ile seyretmesi ve etkenin biyoterorizm ajaný olarak kullanýlabilme özelliði (6), KKKA virüs (KKKAV) enfeksiyonunu önemli bir sorun olarak karþýmýza çýkarmaktadýr. Ayrýca, vektörle bulaþan enfeksiyonlarýn ekolojik zenginliði, tedavideki tartýþmalar ve insandan insana enfeksiyon geçiþi olan bir zoonoz olmasý bu alanda araþtýrma merakýný artýrmaktadýr. Son beþ yýl içinde KKKAV bildirimlerinde ciddi bir artýþ gözlenmektedir. Hastalýk, komþu ülkelerde yýllar önce bildirilmiþ olsa da, Türkiye'de ilk kez 2002 yýlýnda görüldü (3, 7, 8), 2002 ve 2005 yýlllarý arasýnda 500 olgu bildirildi ve bu olgularýn 25'i (%5) kaybedildi (9). Bu derlemede, ülkemiz için yeni bir halk *Doç.; Marmara Ü. Týp Fak. Enfeksiyon Hastalýklarý ve Klinik Mikrobiyoloji AD. Ýstanbul 2006 cilt 15 sayý 6 98

saðlýðý sorunu olan enfeksiyon gözden geçirilecektir. Kýsa tarihçe Onikinci yüzyýlda, Orta Asya'da þimdiki Tacikistan'da kanama ile seyreden, idrarda, dýþkýda, diþetlerinde, balgam, kusmuk ve karýn boþluðunda kanama ile karakterize bir sendrom tanýmlanmýþtý (1). Hastalýða neden olan artropodun küçük, sert, kene ya da bit gibi olduðu ve siyah bir kuþu paralize ettiði bildirilmiþti. Modern dönemde ise, KKKA klinik olarak ilk kez 1944-1945 yýllarýnda, Kýrým'da Nazi iþgalinden yeni kurtulan köylülere yardým eden 200 Sovyet askerinde görüldü (1, 2). Virüs 1967 yýlýnda yenidoðan farelerden izole edildi (1, 2). Kýrým Kanamalý Ateþi (KKA) ile enfekte hastalardan alýnan kanýn farelere intraserebral inokülasyonu sonucunda "Kýrým Kanamalý Ateþi" virüsu izole edildi (2). KKA virüsu, 1956 yýlýnda Belçika Kongo'sunda (Zaire) ateþli bir hastadan izole edilen Kongo virüsünden antijenik olarak ayýrt edilmedi (10). Böylece, Avrasya (11), Asya (12) ve Afrika (8, 13, 14) suþlarýnýn ortak antijenik yapýsý Kýrým Kanamalý Ateþi-Kongo (15), ve daha sonra Kýrým Kongo Kanamalý Ateþi adýný aldý (1). Epidemiyoloji Kene ile bulaþan virüsler içinde en yaygýn coðrafi daðýlýmý gösterir ve týbbi önemi olan Arboviruslar içinde deng ateþi virüsüden sonra en yaygýn olarak görülen virüstur (2) (Þekil 1). Bugüne kadar bildirilen salgýnlar Tablo 1'de gösterilmiþtir. 1970'lerden önce olgularýn çoðunluðu Sovyetler Birliði (Kýrým, Astrahan, Rostov, Özbekistan, Kazakistan, Tajikistan), Þekil 1. KKKA nýn dünyadaki daðýlýmý Bulgaristan (1, 2), ve çok daha fazla olmak üzere Zaire (Congo) ve Uganda dan (10, 13) bildirilmiþtir. Çin'de 1965 yýlýnda %80 mortalite ile seyreden bir salgýn bildirilmiþ, ancak ayrýntýlý bilgi sunulmamýþtýr (16). 1975 ve 2000 yýllarý arasýnda Güney Afrika Cumhuriyeti (17-27), Kongo (26), Moritanya (28), Burkina Faso (29), Tanzanya (26), Senegal' den (30) ayrýntýlý çalýþmalar sunulmuþ, Orta Doðu ülkelerinden Irak (31,32), Pakistan (33), Birleþik Arap Emirlikleri (34, 35, 36), Suudi Arabistan (37), Umman Sultanlýðý (38) ve Çin'den (39) önemli sayýda olgu bildirilmiþtir. 2000 yýlý itibariyle Pakistan (40-42), Ýran (43), Senegal (44), Arnavutluk (45), Yugoslavya (46, 47), Bulgaristan (48), Türkiye (3, 7, 8), Kenya (49) ve Moritanya'dan (50) yeni salgýnlar bildirilmiþtir. Yunanistan (51), Hindistan (52), Mýsýr (53), Portekiz (54), Macaristan (55), Fransa (1) ve Benin'den (1) serolojik bulgular bildirilmiþse de olgu rapor edilmemiþtir. KKKAV, Balkan Yarýmadasý nda Romanya ve Yunanistan dýþýnda endemiktir. Olgular, aktif çalýþma yaþýnda olan ve bu nedenle kene popülasyonuna daha çok maruz kalan, tarým ve hayvancýlýkla uðraþanlar arasýnda yoðunlaþmaktadýr. Ülkemizdeki salgýnda olgularýn %90'ý çiftçidir (3, 7, 8). Saðlýk çalýþanlarý en çok etkilenen ikinci grubu oluþturmaktadýr. Mezbaha ve çiftlik çalýþanlarý da enfeksiyondan etkilenmektedirler. Ülkeler arasýnda, kadýnlarýn tarýmsal çalýþmalara katýlma oranýna baðlý olarak kadýn ve erkek oraný farklýlýk gösterebilir. Türkiye'de bu oran hemen hemen eþittir. Virüsün yaþam döngüsü ve mikrobiyolojik özellikleri KKKAV, Bunyaviridae ailesinin Nairovirus türündendir. Bu aile içinde yer alan diðer türler, Orthobunyavirus, Hantavirus, Phlebovirus ve Tospovirus'lardýr. Nairovirus grubu 34 farklý virüs ve yedi farklý serogrubu kapsamaktadýr (56). Bunyaviruslar, zarflý ve negatif polaritesi olan tek iplikçikli RNA parçacýðýndan oluþmaktadýrlar (57). Viral replikasyon hakkýnda yeni veriler, yeni ilaçlarýn geliþtirilmesinde önemli bir potansiyel oluþturmaktadýrlar. Viral glikoproteinler, duyarlý hücreler üzerindeki reseptörlerin tanýnmasýndan sorumludurlar. Filogenetik çalýþmalar Virüs 1970 yýlýnda KKKA olarak 2006 cilt 15 sayý 6 99

Tablo 1. 1945 yýlýndan bugüne bildirilen KKKA salgýnlarý Coðrafi bölge Yýllar Olgu sayýsý Olgu ölüm oraný (%) Meslekler Güneydoðu Avrupa Kýrým 1944-45 1 200 10 Askerler Astrahan 1953-63 1 104 17 Tarým ve saðlýk çalýþanlarý Rostov 1963-69 1 323 15 Tarým çalýþanlarý Bulgaristan 1953-74 2 1105 17 Tarým ve saðlýk çalýþanlarý 1975-96 47 279 11 Tarým çalýþanlarý 1997-03 47 138 21 Tarým çalýþanlarý Arnavutluk 2001 44 7 Hayatta kaldý Tarým ve saðlýk çalýþanlarý Kosova 2001 46 18 33 Tarým çalýþanlarý Türkiye 2002-04 9 399 5 Tarým çalýþanlarý Asya Çin 1965-94 39 260 21 Tarým çalýþanlarý 1997 39 26 24 Tarým çalýþanlarý Kazakistan 1948-68 1 75 50 Tarým çalýþanlarý Tacikistan 1943-70 1 97 23 Tarým ve laborat. çalýþanlarý Pakistan 1976 33 14 29 Çoban, saðlýk çalýþanlarý 1994 41 3 Bilinmiyor Saðlýk çalýþanlarý 2000 42 9 55 Tarým ve saðlýk çalýþanlarý Orta Doðu Birleþik Arap E. 1979 34, 35 6 50 Saðlýk çalýþanlarý 1994-95 36 11 73 Tarým çalýþanlarý Irak 1979-80 31,32 55 64 Tarým çalýþanlarý Suudi Arabistan 1990 37 7 Tarým çalýþanlarý Umman Emirliði 1995-96 38 4 Bilinmiyor Tarým çalýþanlarý Ýran 2003 43 81 18 Tarým çalýþanlarý Afrika Zaire (Kongo) 1956 1 2 Hayatta kaldý Hekim Uganda 1958-77 1 12 8 Laboratuvar çalýþanlarý Moritanya 1983 2, 28 1 Hayatta kaldý Deve sahibi 2004 50 38 29 Tarým ve saðlýk çalýþanlarý Burkina Faso 1983 2 1 Hayatta kaldý Bilinmiyor Güney Afrika C. 1981-86 2 32 31 Çiftçiler, saðlýk çalýþanlarý Tanzanya 1986 2 1 Hayatta kaldý Öðrenci Güneybatý Afrika 1986 2 1 Hayatta kaldý Bilinmiyor Kenya 2000 49 1 Öldü Tarým çalýþanlarý adlandýrýldýðýnda (15), farklý coðrafyalarda saptanan virüsün antjenik yapýlarýnýn farklý olmadýðý bildirilmiþti. Ancak, nükleik asit sekans analizi tekniklerinin geliþmesiyle genetik çeþitlilikler ortaya çýktý. Bu çalýþmalara göre sekiz farklý genetik grup bulunmaktadýr (48). Türkiye'den izole edilen KKKAV izolatlarý Güneydoðu Rusya ve Kosova suþlarýna yakýndýr ve Ýran'da 2002'de görülen salgýndaki suþlardan farklýdýr (7). Ekoloji Vertebralý rezervuar konakçýlar KKKAV doðada kene-vertebralý-kene döngüsü içinde dolaþýr. Ýnsanlar, hayvanlar ile temas sonrasý KKKA virüsü ile enfekte olsalar da (1, 2, 20, 26), virüsün hayvanlarda hastalýk yaptýðýna iliþkin veri bulunmamaktadýr. Endemik bölgelerde hayvanlar arasýnda yapýlan antikor saptanmasý çalýþmalarýnda sýðýrlar ve koyunlarda prevalans yüksektir (2). KKKAV enfeksiyonu, kirpiler ve tavþanlar gibi kenelerin immatur formlarýna da konaklýk yapan daha küçük hayvanlarda da gösterilmiþtir (1, 2). Diðer yandan, KKKAV'ye karþý antikorlar, Avrupa, Asya ve Afrika'nýn çeþitli bölgelerinde atlar, eþekler, keçiler ve domuzlarýn serumlarýnda gösterilmiþtir (2). Güney Afrika'da devekuþu eti endüstrisinde (21) ve mezbahasýnda çalýþan iþçilerin (58), kan temasý ya da deri yüzerken kenelere temas sonucu enfekte olduklarý bildirilmiþtir. Salgýn sýrasýnda kuþlarda antikor saptanmamýþsa da (59, 60), devekuþlarý deneysel olarak enfekte edilmiþ ve enfeksiyondan sonra 1-4 gün boyunca viremi gözlenmiþtir (58). Bu çalýþma sonucunda halk saðlýðýný yakýndan ilgilendiren bir sonuca ulaþýlmýþ ve kuþlarýn kenelerden temizlendikten sonra, kesilinceye kadar 14 gün beklenmesi önerilmiþtir. Vektör olarak keneler KKKAV, Hyalomma genusundan kenelerle, özellikle de H. marginatum marginatum 2006 cilt 15 sayý 6 100

tarafýndan taþýnmaktadýrlar. KKKAV ilk olarak 1960'larda Hyalomma genusunun yetiþkin formlarýndan izole edilmiþtir (1, 2). Viral izolatlar, sahadan toplanmýþ yumurtalar ve immatür H. marginatum kenelerinden de izole edilmiþ ve böylece transovaryal (enfekte anneden yumurtalara) ve transstadiyal (larvadan nimf ve yetiþken forma) geçiþ gösterilmiþtir (2). Avrupa, Asya ve Afrika'da KKKA'nýn görüldüðü yerler Hyalomma genusundan kenelerin daðýlýmý ile benzerlikler göstemektedir (1, 2). H. marginatum marginatum ayný zamanda Akdeniz Hyalomma'sý olarak bilinmektedir ve Avrupa'daki KKKAV'nin ana vektörüdür. Ýklim deðiþikliði Ýklim deðiþikliði, kene popülasyonunun çoðalmasýný kolaylaþtýran ve buna baðlý olarak kene ile bulaþan hastalýklarýn görülmesini artýran etkenlerden biridir (61, 62). Kuzey yarýkürede Hyalomma marginatum marginatum genellikle bahar aylarýndan Nisan ve Mayýs'ta sýcaklýðýn artmasýyla aktive olur ve Mayýs ve Eylül aylarý arasýnda immatür hali aktif olarak bulunur (63). Ülkemizde Nisan ayýnda 5 C'yi geçen gün sayýsýnýn ve Nisan ayýndaki ortalama sýcaklýðýn salgýnýn görülmesinden önceki yýllarda giderek arttýðý saptandý (64). Ancak, iklim deðiþikliðinin son 20 yýldýr Avrupa'da kene ile bulaþan hastalýklardaki artýþý açýklayamayacaðý ileri sürülmüþtür (65). Ýklim deðiþikliðinin ötesinde KKKA salgýnlarý, çeþitli evrelerdeki Hyalomma türü kenelerin yaþayabileceði uygun iklimsel koþullar temelinde bir dizi çevresel etmenlerin etkisinde geliþebilmektedir (1). Bu çevresel deðiþiklikler, savaþ nedeniyle tarým alanlarýnýn boþaltýlmasý, boþaltýlan bölgelere askeri personelin ya da yeni gruplarýn yerleþtirilmesi, büyük ölçekli kolektivizasyon, doðal dokunun deðiþmesi, sel alanlarýnýn tarým alanýna dönüþtürülmesi ve sel kontrolüdür (1). Ýkinci Dünya Savaþý sýrasýnda, Kýrým'ýn Naziler tarafýndan iþgali sýrasýnda (1941-1944), normal tarýmsal faaliyetler durdurulmuþ ve tavþan avlama yasaðý getirilmiþtir. Sovyet birlikleri 1944 yýlýnda daðlýk Kýrým steplerini ele geçirdiðinde, tavþanlarýn sayýsýnýn çok fazla olduðu görülmüþ ve modern dönemde bilinen ilk salgýn ortaya çýkmýþtýr (1). Ýlginç olarak, bu senaryoya benzer bir açýklama Türkiye için de geçerli olabilir (64), 2002 salgýný öncesinde, 1995 ve 2001 yýlllarý arasýnda terör nedeniyle bazý bölgelerde avlanma ve tarým yasaðý uygulanmýþ ve daha sonra bu bölgelerde keneleri taþýma potansiyeli yüksek olan tavþan ve yaban domuzu popülasyonunun çoðaldýðý gözlenmiþtir. Göçmen kuþlarýn keneleri taþýmadaki potansiyel rolleri araþtýrýlmýþtýr (66, 67), ancak henüz anlamlý bir sonuç elde edilememiþtir. Klinik seyir Ýnsanlar, bugüne kadar hastalýðýn tanýmlandýðý tek konakçýlardýr (2, 4). Enfekte olanlarýn hasta olma olasýlýklarý 0.215'tir, diðer bir ifadeyle, enfekte olan her beþ kiþiden birinde hastalýk geliþmektedir (68). KKKA enfeksiyonunun tipik seyri dört ana bölümde tanýmlanýr; inkübasyon, prehemorajik, hemorajik ve konvalesan dönemler (1). Ýnkübasyon dönemi, kenenin ýsýrmasý ile hastalýk geliþmesi arasýndaki süredir ve kesin bir rakam vermek güç olsa da 3-7 gün olarak bildirilmiþtir (1, 27). Hastalarýn %50-60'ýnda kene ýsýrma öyküsü vardýr (3, 7, 8). Ýnkübasyon süresi, viral yük ve enfeksiyon yoluna baðlý olarak deðiþebilir, örneðin kan yoluyla geçiþlerde daha kýsadýr. Hastaneye baþvurmadan önce geçen ortalama gün sayýsý Türkiye'de 5.5 gün (2) ve Birleþik Arap Emirlikleri'nde 3.5 gün olarak bildirilmiþtir (36). Prehemorajik dönem, ani ateþ yükselmesi (39-41 ºC), baþaðrýsý, miyalji, baþ dönmesi (1-4, 7, 8, 27 ve 36) ile karakterizedir. Ateþ ortalama 4-5 gün sürer (2). Ek belirtiler, ishal, bulantý ve kusmadýr (2, 27, 36). Yüz, boyun ve göðüste hiperemi, konjonktivit bu dönemde görülür. Bu dönem 1-7 gün sürer. Hemorajik dönem, kýsadýr, hýzlý geliþir ve genellikle hastalýðýn 3 ve 5. günlerinde baþlar. Kanama, hastalarýn büyük çoðunluðunda hastalýðýn baþlamasýndan sonra 5-7 gün içinde ve hastanede yattýklarý sýrada geliþir (2). Ateþ yüksekliði ile kanamanýn baþlamasý arasýnda iliþki yoktur (1). Kanama bulgularý peteþi, mukoz membranlar ve derideki büyük hematomlar arasýnda deðiþir (Þekil 2 ve 3). Vajina, diþeti ve beyin kanamalarý bildirilmiþtir (26). En sýk görülen kanamalar burun, gastrointestinal sistem (hematemez, melena ve intraabdominal), genital (vajinal), üriner sistem (hematüri) ve solunum yollarý (hemoptizi) kanamalarýdýr (2, 69). Ayrýca atipik kanamalar da görülebilir. Kliniðimizde izlediðimiz bir hastada ani ve þiddetli aðrý nedeniyle akut apandisit düþünülmüþ, ancak opere edildiðinde apandisitte patoloji görülmemiþ, buna karþýn iç ve dýþ oblik kaslar 2006 cilt 15 sayý 6 101

Þekil 2 Þekil 3 ve çekumda kanama saptanmýþtýr (70). Hastalarýn üçte birinde karaciðer ve dalak büyüklüðü bildirilmiþtir (1). Konvelesan dönem hastalýðýn görülmesinden 10-20 gün sonra baþlar. Hastanede kalma süresi yaklaþýk 9-10 gündür (2, 36). Konvelesan dönemde deðiþken nabýz, taþikardi, geçici saç dökülmesi, polinörit, solunum güçlüðü, kserostomi, zayýf görme, iþitme ve hafýza kaybý bildirilmiþtir (1), ancak bu bulgularýn hiçbiri Türkiye'deki salgýnda Ankara Numune Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi 1. Enfeksiyon Hastalýklarý ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniði Arþivi Trombosit sayýsý (x1000/ml) 550 400 350 300 250 200 150 100 50 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Yatýþ sonrasý günler Þekil 4. KKKA nýn dünyadaki daðýlýmý Hafif olgular Ciddi olgular Ölen olgular görülmemiþtir. Bradikardi ve kan basýncý düþüklüðü gibi kardiyovasküler deðiþiklikler 1979 yýlýnda bildirilmiþse de (1), son zamanlarda rapor edilmemiþtir (2, 7, 8, 36). Hepatorenal yetmezlik Güney Afrika'dan bildirilmiþ (27), ancak Türkiye'den bildirilmemiþtir. Hastalýðýn relapsý yoktur. Biyokimyasal testler Trombositopeni enfeksiyonun deðiþmez bulgusudur (2, 27, 36). Hastalarda lökopeni, aspartat transferaz (AST), alanin transferaz (ALT), laktik dehidrogenaz (LDH), ve kreatinin fosfokinaz (CPK) yükseklikleri vardýr. Hemostaz testlerinden protrombin zamaný, aktive parsiyel tromboplastin zamaný uzamýþtýr. Fibrinojen düzeyi düþebilir, fibrin yýkým ürünleri artabilir. Tam kan sayýmý ve biyokimya testleri dahil olmak üzere laboratuvar testleri sað kalan hastalarda yaklaþýk 5-9 günde normal sýnýrlara döner (69) (Þekil 2). Mortalitenin kestirimi Mortalite (%90) kriterleri, 1989 yýlýnda Swanepoel ve arkadaþlarý tarafýndan tanýmlandý (27). Buna göre hastalýðýn ilk beþ gününde, lökosit sayýsý >10.000/mm 3, ya da trombosit sayýsý <20.000/mm 3, ya da AST > 200 U/L, ya da ALT >150 U/L, ya da aktive parsiyel tromboplastin zamaný (aptt) >60 saniye, ya da fibrinojen < 110 mg/dl bulunan hastalar ciddi seyirli olarak tanýmlanýþtýr. Hematemez, melena ve uykuya meyil, ölen hastalar arasýnda daha çok saptanan bulgulardýr (8, 69). Ciddi seyirli hastalarda AST, ALT, LDH, düzeyleri daha yüksektir (2, 69). Ölen hastalarda, Uluslararasý Tromboz ve Hemostaz Derneði'nin tanýmladýðý yaygýn damariçi pýhtýlaþma {dissemine intravasküler koagulasyon (DÝK)} kriterlerine göre DÝK skorlarý daha yüksek bulunmuþtur (71, 72). Ölen hastalarda antikor yanýtý çok düþüktür (22, 71). Patogenez Hastalýðýn patogenezi tam olarak aydýnlatýlamamýþtýr. Viral hemorajik ateþlerin (VHA) ortak özelliði antiviral yanýtý baþlatan hücrelere saldýrýlmasý ve konaðýn immun yanýtýnýn bozulmasýdýr (73). Hasar, virüsün replikasyonu ile birlikte immun ve vasküler sistemin zarar görmesi ile birlikte gerçekleþir (74). Patogenezde endotel enfeksiyonu en önemli basamaktýr. Endotel iki biçimde hedeflenir: 2006 cilt 15 sayý 6 102

1- Dolaylý olarak viral ya da virüsün yönlendirdiði konak kökenli etmenlerin endotel aktivasyona ve disfonksiyona yol açmasý ve/ya da 2- Doðrudan virüsün enfeksiyonu ve endotel hücreleri içinde çoðalmasý (75). Endotel hasarý trombosit agregasyonu ve degranülasyonunun stimulasyonuyla intrinsik koagülasyon kaskadýný aktive ederek hemostatik yetmezliðe katkýda bulunur. Gerçekten de, ölen olgularda hastalýðýn erken evrelerinden baþlayarak koagülasyon bozukluðunun göstergeleri vardýr ve DÝK hastalýðýn erken bulgularýndan biridir. Ölen hastalarda anlamlý olarak daha belirgin DÝK saptanmýþtýr (71). Türkiye'den bildirilen olgular arasýnda, 14 hastanýn yedisinde (%50) reaktif hemofagositoz saptanmýþ ve KKKA enfeksiyonunda sitopeni görülmesinde hemofagositozun önemli bir rol oynayabileceði ileri sürülmüþtür (7). Ankara Numune Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi'nde yapýlan bir çalýþmada, ölen hastalarda IL-1, IL- 6 ve TNF- düzeylerinin sað kalan hastalara göre daha fazla olduðu saptanmýþtýr (71). Ayný çalýþmada, proenflamatuar sitokinler ile DÝK skoru arasýnda pozitif korelasyon olduðu gözlenmiþtir. Taný Erken taný hastalara müdahale ve nozokomiyal enfeksiyonun önlenmesi açýsýndan çok önemlidir. Kuþkulanýlan olgular, hematolojik destek ve ribavirin açýsýndan deðerlendirilmelidirler (Tablo 2). Ayýrýcý taný listesi coðrafi bölgeye göre deðiþmekle birlikte bakteriler, virüsler ve enfeksiyon dýþý etkenleri kapsar (Tablo 3). Pulmoner tutulum, ensefalit benzeri klinik tablolar ön planda deðildir. Ayrýca, ateþ ve hastalýk geliþimi akut seyirli olduðundan öyküsü 2-3 haftayý bulan hastalarda tanýdan uzaklaþýlýr. Örnek olarak, KKKA, nedeni bilinmeyen ateþlerin klasik tanýmý içinde yer almaz. Seroloji Hastalýðýn baþlamasýndan yedi gün sonra ELISA ve IFA testleriyle IgM ve IgG antikorlarý saptanabilir (76). Spesifik IgM düzeyi enfeksiyondan dört ay sonra saptanamayacak kadar azalýr, ama IgG düzeyleri beþ yýl boyunca saptanabilir. Yeni bir enfeksiyon, çift örnekli serumda dört kat titre artýþý ya da tek bir örnekte IgM antikorlarýnýn saptanmasý ile tanýmlanýr (77). Tablo 2. Olgulara yaklaþým için algoritma Kuþkulu olgunun deðerlendirilmesi Klinik belirtiler (Ateþ, miyalji, kanamalar) Öykü i. Endemik bölgeden gelmiþ olmak ii. Endemik bölgelerde aktiviteler (piknik, gezi gibi) iii. Kene ýsýrmasý iv. Endemik bölgede hayvancýlýk ile uðraþma Laboratuvar testleri (Düþük trombosit ve lökosit, yüksek AST, ALT, LDH, CPK) Koruyucu önlemler a. Hastanýn izolasyonu b. Saðlýk çalýþanlarýnýn bilgilendirilmesi ve eðitimi c. Bariyer önlemlerinin kullanýlmasý Tanýnýn kesinleþtirilmesi PZR ve ELISA için serum a. IgM ya da PZR pozitifliði tanýyý kesinleþtirir. b. Ayýrýcý taný için serum Tedavi kararlarý 1. Ciddiyet kriterlerinin tanýmlanmasý ve ribavirin verilip verilmeyeceðine karar verilmesi. 2. Taný kesinleþtirilmemiþse diðer olasý etkenlerin gözden geçirilmesi gerekir. Doksisiklin ya da eþdeðeri ilaç baþlanmalýdýr. 3. Hematolojik destek a. Hemostazýn iyileþtirilmesi için taze donmuþ plazma b. Trombosit solüsyonlarý 4. Solunum desteði Ýzlem 1. Hastalýðýn relapsý yoktur. Bu nedenle hastalýðý geçirmiþ kiþilerin özel olarak takibi gerek mez. 2. Viruse maruz kaldýðýndan kuþkulanýlan saðlýk çalýþanlarý, tam kan sayýmý ve biyokimyasal testlerle 14 gün boyunca izlenmelidirler. 2006 cilt 15 sayý 6 103

Tablo 3. Ayýrýcý taný Hastalýk Ayýrýcý taný Enfeksiyonlar Bruselloz Pansitopeni, Wright aglütinasyonu Q ateþi Seroloji (ELISA ya da IFAT) Riketsiya Weil-felix testi Erlihiyoz Seroloji (ELISA) Hanta Pulmoner ya da renal tutulum, seroloji, PZR Diðer kanamalý ateþler Ebola Coðrafi bölge Marburg Coðrafi bölge Leptospira Aglutinasyon Salmonella Widal testi Enfeksiyon dýþý nedenler Vitamin B12 eksikliði Pansitopeni ve serumda vitamin B12 düzeyi Febril nötropeni Altta yatan hastalýk - Ýlaç yan etkileri Metamizole Öykü Virüsun izolasyonu Virüs izolasyonu biyogüvenlik -4 standartlarý olan laboratuvarlarda yapýlmalýdýr. Hücre kültüründe virüsün izolasyonu, örneklerin yenidoðan farelere intrakraniyal ya da intraperitoneal inokulasyonuna göre daha basit ve hýzlýdýr, ancak daha az duyarlýdýr (78). Virüs izolasyonu 2-5 günde baþarýlýr, ancak hücre kültürlerinin duyarlýlýðý azdýr ve genellikle hastalýðýn ilk beþ gününde olanaklýdýr. Moleküler yöntemler Ters transkriptaz-polimeraz zincir reaksiyonu (RT-PCR) yöntemi, KKKAV enfeksiyonun hýzlý tanýsýnda tercih edilmesi gereken yöntemdir. Yöntem son derece özgün, duyarlý ve hýzlýdýr (79). Tedavi Hastalarýn tedavisinde destekleyici tedavi esastýr. Destekleyici tedavi, trombosit, taze donmuþ plazma ve eritrosit solüsyonlarýnýn verilmesi ile gerçekleþir. Bu tedaviler günde bir ya da iki kez tam kan sayýmý ile izlenmelidir. Hastalarýn olabilecek kanama odaklarý izlenmeli ve peptik ülser hastalarý için histamin reseptör blokörleri gibi koruyucu önlemler alýnmalýdýr. Sývý ve elektrolit dengesi dikkatlice izlenmelidir. Ribavirin, etki mekanizmasý tam olarak bilinmese de kullanýlabilecek tek antiviral ilaçtýr. Ýn vitro bir çalýþmada, ribavirinin viral aktiviteyi inhibe ettiði ve bazý KKKAV suþlarýnýn diðerlerine göre daha duyarlý olduðu gösterilmiþtir (80). Farelerde yapýlan deneysel bir çalýþmada, ribavirin tedavisinin mortaliteyi anlamlý olarak azalttýðý ve yaþam süresini uzattýðý gösterilmiþtir (81). Bununla birlikte ribavirin kullanýmý hala tartýþmalýdýr. Etik kýsýtlardan dolayý randomize klinik çalýþmalar yapýlmasý olanaðý bulunmadýðý için, ribavirin etkisi ancak gözlemsel çalýþmalarla tanýmlanmýþtýr (2, 41, 82). Hafif seyirli olgularýn tedavisi gerekli deðildir (2). Hastalar deðerlendirildikten sonra ciddi olgular tanýmlanmalý ve tedavi edilmelidirler. Ýlacýn oral ve intravenöz formlarý pek çok ülkede bulunmaktadýr ancak intravenöz formu ülkemizde yoktur. Toplam tedavi süresi 10 gündür (baþlangýçta 30 mg/kg ve sonra dört gün boyunca her 6 saatte bir 15 mg/kg ve altý gün boyunca 8 saatte bir 7.5 mg/kg (82). KKKA'lý hastalar arasýnda yapýlan çalýþmalarda ribavirine baðlý yan etki bildirilmemiþtir. Ýlacýn gebelerde kullanýmý kontrendikedir. Hastalýðý geçirenlerden elde edilen konvelesan plazmanýn pasif immunoterapi olarak uygulanmasý yararlý bulunmuþtur (83). Ancak bu çalýþmada kontrol grubu yoktur ve yalnýzca yedi hasta ile sýnýrlýdýr. Risk Gruplarý ve Korunma Kene ýsýrmasýna maruz kalan insanlar ana risk grubunu oluþturmaktadýr. Endemik bölgelerde yaþayan insanlar, kenelerin yoðun olduðu bölgelerden uzak durmak, sýk sýk kene ýsýrýklarýný kontrol etmek, vücudun açýk yerlerini kapatmak gibi kiþisel korunma önlemlerine dikkat etmelidirler (84). Veterinerler, mezbaha iþçileri, dýþ ortamlarda çalýþanlar ve hayvancýlýkla uðraþanlar risk altýndadýrlar. Hayvan kesimi yapan iþçiler hastalýða yakalanabilirler (20, 37, 49). Hayvan kesimi sýrasýnda kenelere maruz kalmanýn asýl riski oluþturduðu bazý olgularda ileri sürülmüþtür (21, 85). Hayvancýlýkla uðraþanlar eldiven ve uzun önlükler kullanmalý, enfekte doku ve kan ile temas etmemelidirler. Ayrýca deri koruyucu kimyasallar da kullanýlabilir (84). Endemik bölgelerde hastanede çalýþan saðlýk çalýþanlarý, özellikle aðýz, burun, diþeti, vajina ve enjeksiyon yerinden kanamasý olan hastalarýn izlemi sýrasýnda ciddi risk altýndadýrlar. Saðlýk çalýþanlarýna KKKA enfeksiyonu bulaþý ve ölümler, toplumdaki salgýnlarla paralel olarak bildirilmektedir. Bulgaristan'da 1953 ve 1965 yýllarý arasýndaki salgýndan sonra %52 ölüm oranýyla 42 nozokomiyal olgu saptanmýþtýr (2). Pakistan'da 1976 yýlýnda biri cerrah olmak üzere üçü ölen 2006 cilt 15 sayý 6 104

11 saðlýk çalýþanýnda hastalýk saptanmýþtýr (33). Dubai'de 1979 yýlýnda bir salgýnda beþ saðlýk çalýþaný hastalanmýþ ve ikisi ölmüþtür (35). Irak'ta 1979 yýlýnda hastalanan iki saðlýk çalýþanýndan ikisi de ölmüþ (31), 1984'te Güney Afrika'da hastalanan sekiz saðlýk çalýþanýndan ikisi ölmüþ (21), Pakistan'da 1994 yýlýnda üç saðlýk çalýþaný enfekte olmuþ (41) ve 2002 yýlýnda enfekte olan iki saðlýk çalýþanýndan biri ölmüþ (40), 2002 yýlýnda Arnavutluk'ta bir (45), 2003 yýlýnda Moritanya'da (44) 15 saðlýk çalýþanýnýn enfekte olduðu bildirilmiþtir. Ankara Numune Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi'nde 2005 yazýnda iki saðlýk çalýþaný enfeksiyon nedeniyle izlenmiþ ve þifa ile taburcu edilmiþlerdir. Enfekte kana maruz kalan saðlýk çalýþanlarýnýn %8.7'sinde ve iðne yaralanmasý olanlarýn %33'ünde hastalýk geliþmektedir (24). Perkütan yaralanma en yüksek bulaþtýrýcýlýk oranýna neden olur (11, 20, 21, 24). Hastalýðýn bulaþmasýnda diðer önemli risk faktörleri, gastrointestinal kanamanýn önlenmeye çalýþýlmasý ve tanýsý konulmamýþ hastalarýn acil serviste ameliyata alýnmasýdýr (25). Enfeksiyonun hava yoluyla bulaþý Rusya'da bazý olgularda kuþkulanýlmýþ olsa da, dökümante edilmemiþtir (1, 2). Bir anneden çocuða geçiþ bildirilmiþtir (86). Ankara Numune Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi'nde, 2005 yýlýnda enfekte anneden fetusa geçiþ olan iki gebe olgu saptanmýþtýr. Eldiven, uzun önlük, maske ve gözlük kullanma gibi bariyer önlemleri kesinlikle kullanýlmalýdýr. Basit bariyer önlemlerinin etkili olduðu bildirilmiþtir (87). Türkiye'deki salgýndan sonra risk altýnda bulunan saðlýk çalýþanlarý serolojik olarak taranmýþ ve saðlýk çalýþanlarýnda enfeksiyon saptanmamýþtýr (88). Bu durum, bariyer önlemlerine uyumun yüksek olmasýyla iliþkili bulunmuþtur. Bir çalýþmada iðne yaralanmasý olan bir saðlýk çalýþanýna koruyucu olarak ribavirin verilmiþtir (42). Ancak, saðlýk çalýþanlarýnýn tam kan sayýmý ve biyokimyasal testleriyle en az 14 gün boyunca izlenmesinin yeterli olacaðý ve profilaktik ribavirine gerek olmadýðý da ileri sürülmektedir. Yaklaþýk 30 yýl önce, enfeksiyonun endemik olduðu bir bölgede saðlýk çalýþanlarý ve ordu personeli arasýnda bir aþýlama programý uygulanmýþ, bu uygulama sonucunda olgularýn ve ölüm oranýnýn azaldýðý bildirilmiþ (47) olmakla birlikte, deneyim belirli bir dönem ve bir ülke ile sýnýrlýdýr. Ýletiþim: Dr. Önder Ergönül E-posta:onderergonul@yahoo.com Kaynaklar 1- Ergonul O. Crimean-Congo haemorrhagic fever. Lancet Infect Dis 2006; 6: 203-14 2- Watts D.M., Ksiasek T.G., Linthicum K.J. and Hoogstraal H. Crimean- Congo Hemorrhagic fever. In T.P. Monath, ed. The arboviruses: epidemiology and ecology, vol.2. CRC, Boca Raton, FL,USA, 1988 177-260. 3. Ergonul O, Celikbas A, Dokuzoguz B, Eren S, Baykam N, Esener H. The characteristics of Crimean-Congo Hemorrhagic Fever in a recent outbreak in Turkey and the impact of oral ribavirin therapy. Clin Infect Dis 2004; 39: 285-89. 4.Whitehouse CA. Crimean-Congo Hemorrhagic Fever. Antivir Res 2004; 64: 145-160. 5.Sidwell RW, Smee DF. Viruses of the Bunya- and Togaviridae families:potential as bioterrorism agents and means of control. Antiviral Res 2003; 57: 101-11. 6. http://www.bt.cdc.gov/agent/agentlist.asp, 01 June 2005. 7. Karti SS, Odabasi Z, Korten V, et al. Crimean-Congo Hemorrhagic Fever in Turkey. Emerg Infect Dis 2004; 19: 1379-1384. 8.Bakir M, Ugurlu M, Dokuzoguz B, Bodur H, Tasyaran MA, Vahaboglu H. Crimean-Congo haemorrhagic fever outbreak in Middle Anatolia: a multicentre study of clinical features and outcome measures. J Med Microbiol 2005; 54: 385-9. 9. The Ministry of Health of Turkey, The reports of Communicable Diseases Department [Turkish], Ankara, 2005. 10.Simpson DIH, Knight EM, Courtois G, Williams MC, Weinbern MP, Kibukamusoke JW. Congo virus: a hitherto undescribed virus occuring in A frica. Human isolations-clinical notes. East Afr Med J 1967; 44: 87. 11.Casals J. Antigenic similarity between the virus causing Crimean hemorrhagic fever and Congo virus. Proc Soc Exp Biol Med 1969; 131: 233-6. 12. Begum F, Wisseman CL Jr, Casals J. Tick-borne viruses of West Pakistan. IV. Viruses similar to or identical with, Crimean hemorrhagic fever (Congo- Semunya), Wad Medani and Pak Argas 461 isolated from ticks of the Changa Manga Forest, Lahore District, and of Hunza, Gilgit Agency, W. Pakistan. Am J Epidemiol 1970; 92: 197-202. 13. Woodall JP, Williams MC, Simpson DI. Congo virus: a hitherto undescribed virus occurring in Africa. II. Identification studies. East Afr Med J 1967; 44: 93-8. 14.Causey OR, Kemp GE, Madbouly MH, David-West TS. Congo virus from domestic livestock, African hedgehog, and arthropods in Nigeria. Am J Trop Med Hyg 1970; 19: 846-50. 15.Casals J, Henderson BE, Hoogstraal H, Johnson KM, Shelokov A. A review of Soviet viral hemorrhagic fevers, 1969 J Infect Dis 1970;122: 437-53. 16.Yen YC, Kong LX, Lee L, Zhang YQ, Li F, Cai BJ, Gao SY.Characteristics of Crimean-Congo hemorrhagic fever virus (Xinjiang strain) in China. Am J Trop Med Hyg 1985; 34: 1179-82. 17. Gear JH, Thomson PD, Hopp M, Andronikou S, Cohn RJ, Ledger J,Berkowitz FE. Congo-Crimean haemorrhagic fever in South Africa. Report of a fatal case in the Transvaal. S Afr Med J 1982; 62: 576-80. 18. Swanepoel R, Struthers JK, Shepherd AJ, McGillivray GM, Nel MJ, Jupp PG. Crimean-congo hemorrhagic fever in South Africa. Am J Trop Med Hyg 1983; 32: 1407-17. 19. Swanepoel R, Shepherd AJ, Leman PA, Shepherd SP. Investigations following initial recognition of Crimean-Congo haemorrhagic fever in South Africa and the diagnosis of 2 further cases. S Afr Med J 1985; 68: 638-41. 20.Swanepoel R, Shepherd AJ, Leman PA, Shepherd SP, Miller GB. A commonsource outbreak of Crimean-Congo haemorrhagic fever on a dairy farm. S Afr Med J 1985; 68: 635-7. 21.van Eeden PJ, Joubert JR, van de Wal BW, King JB, de Kock A,Groenewald JH. A nosocomial outbreak of Crimean-Congo haemorrhagic fever at Tygerberg Hospital. Part I. Clinical features. S Afr Med J 1985; 68: 711-7. 22. van Eeden PJ, van Eeden SF, Joubert JR, King JB, van de Wal BW, Michell WL. A nosocomial outbreak of Crimean-Congo haemorrhagic fever at Tygerberg Hospital. Part II. Management of patients. S Afr Med J 1985; 68: 718-21. 23.Joubert JR, King JB, Rossouw DJ, Cooper R. A nosocomial outbreak of Crimean-Congo haemorrhagic fever at Tygerberg Hospital. Part III. Clinical pathology and pathogenesis. S Afr Med J 1985; 68: 722-8. 24.van de Wal BW, Joubert JR, van Eeden PJ, King JB. A nosocomial outbreak of Crimean-Congo haemorrhagic fever at Tygerberg Hospital. Part IV. Preventive and prophylactic measures. S Afr Med J 1985; 68: 729-32. 25.Shepherd AJ, Swanepoel R, Shepherd SP, Leman PA, Blackburn NK, Hallet AF. A nosocomial outbreak of Crimean-Congo haemorrhagic fever at Tygerberg Hospital. Part V. Virological and serological observations. S Afr Med J 1985; 68: 733-736. 26.Swanepoel, R., et al., Epidemiologic and clinical features of Crimean- Congo hemorrhagic fever in southern Africa. Am J Trop Med Hyg 1987; 36: 120-32. 27.Swanepoel R, Gill DE, Shepherd AJ, et al. The clinical pathology of Crimean-Congo hemorrhagic fever. Rev Infect Dis 1989; 11: 794-800. 28. Saluzzo JF, Aubry P, McCormick J, Digoutte JP. Haemorrhagic fever caused by Crimean Congo haemorrhagic fever virus in Mauritania. Trans R Soc Trop Med Hyg 1985; 79: 268. 29. Saluzzo JF, Digoutte JP, Cornet M, Baudon D, Roux J, Robert V. Isolation of Crimean-Congo haemorrhagic fever and Rift Valley fever viruses in Upper Volta. Lancet 1984; 1: 1179. 30. Chapman LE, Wilson ML, Hall DB, LeGuenno B, Dykstra EA, Ba K, Fisher- Hoch SP. Risk factors for Crimean-Congo hemorrhagic fever in rural northern Senegal. J Infect Dis 1991; 164: 686-92. 2006 cilt 15 sayý 6 105

31. Al-Tikriti SK, Al-Ani F, Jurji FJ, Tantawi H, Al-Moslih M, Al-Janabi N, Mahmud MI, Al-Bana A, Habib H, Al-Munthri H, Al-Janabi S, AL-Jawahry K, Yonan M, Hassan F, Simpson DI. Congo/Crimean haemorrhagic fever in Iraq. Bull World Health Organ 1981; 59: 85-90. 32.Tantawi HH, Al-Moslih MI, Al-Janabi NY, Al-Bana AS, Mahmud MI, Jurji F, Yonan MS, Al-Ani F, Al-Tikriti SK. Crimean-Congo haemorrhagic fever virus in Iraq: isolation, identification and electron microscopy. Acta Virol 1980; 24: 464-7. 33.Burney MI, Ghafoor A, Saleen M, Webb PA, Casals J. Nosocomial outbreak of viral hemorrhagic fever caused by Crimean Hemorrhagic fever-congo virus in Pakistan, January 1976. Am J Trop Med Hyg 1980; 29: 941-7. 34. Baskerville A, Satti A, Murphy FA, Simpson DI.Congo-Crimean haemorrhagic fever in Dubai: histopathological studies. J Clin Pathol 1981; 34: 871-4. 35. Suleiman MN, Muscat-Baron JM, Harries JR, Satti AG, Platt GS, Bowen ET, Simpson DI. Congo/Crimean haemorrhagic fever in Dubai. An outbreak at the Rashid Hospital. Lancet 1980; 2: 939-41. 36. Schwarz TF, Nsanze H, Ameen AM. Clinical features of Crimean-Congo haemorrhagic fever in the United Arab Emirates. Infection 1997; 25: 364-7. 37. El-Azazy OM, Scrimgeour EM.Crimean-Congo haemorrhagic fever virus infection in the western province of Saudi Arabia. Trans R Soc Trop Med Hyg 1997; 91: 275-8. 38. Williams RJ, Al-Busaidy S, Mehta FR, Maupin GO, Wagoner KD, Al- Awaidy S, Suleiman AJ, Khan AS, Peters CJ, Ksiazek TG. Crimean-congo haemorrhagic fever: a seroepidemiological and tick survey in the Sultanate of Oman. Trop Med Int Health 2000; 5: 99-106. 39. Papa A, Ma B, Kouidou S, Tang Q, Hang C, Antoniadis A. Genetic characterization of the M RNA segment of Crimean Congo hemorrhagic fever virus strains, China. Emerg Infect Dis2002;8:50-3. 40.Athar MN, Baqai HZ, Ahmad M, Khalid MA, Bashir N, Ahmad AM, Balouch AH, Bashir K. Short report: Crimean-Congo hemorrhagic fever outbreak in Rawalpindi, Pakistan, February 2002. Am J Trop Med Hyg 2003; 69: 284-7. 41.Sheikh AS, Sheikh AA, Sheikh NS, Rafi-U-Shan, Asif M, Afridi F, Malik MT. Biannual surge of Crimean-Congo haemorrhagic fever(cchf): a five-year experience. Int J Infect Dis 2005; 9: 37-42. 42. Smego RA, Sarwari AR, Siddiqui AR. Crimean-congo hemorrhagic fever: Prevention and control limitations in a resource poor country. Clin Infect Dis 2004; 38: 1731-5. 43. Mardani M, Jahromi MK, Naieni KH, Zeinali M.The efficacy of oral ribavirin in the treatment of crimean-congo hemorrhagic fever in Iran. Clin Infect Dis 2003; 36: 1613-8. 44.Nabeth P, Thior M, Faye O, Simon F. Human Crimean-Congo hemorrhagic fever, Senegal. Emerg Infect Dis 2004; 10: 1881-2. 45.Papa A, Bino S, Llagami A, Brahimaj B, Papadimitriou E, Pavlidou V, Velo E, Cahani G, Hajdini M, Pilaca A, Harxhi A, Antoniadis A. Crimean- Congo hemorrhagic fever in Albania, 2001. Eur J Clin Microbiol Infect Dis 2002; 21: 603-6. 46.Drosten C, Minnak D, Emmerich P, Schmitz H, Reinicke T. Crimean-Congo hemorrhagic fever in Kosovo. JClin Microbiol2002;40:1122-3. 47.Papa A, Bozovic B, Pavlidou V, Papadimitriou E, Pelemis M, Antoniadis A. Genetic detection and isolation of Crimean-Congo hemorrhagic fever virus, Kosovo, Yugoslavia. Emerg Infect Dis 2002; 8: 852-4. 48.Papa A, Christova I, Papadimitriou E, Antoniadis A. Crimean-Congo hemorrhagic fever in Bulgaria. Emerg Infect Dis 2004; 10: 1465-7. 49. Dunster L, Dunster M, Ofula V, Beti D, Kazooba-Voskamp F, Burt F, Swanepoel R, DeCock KM. First documentation of human Crimean- Congo hemorrhagic fever, Kenya. Emerg Infect Dis 2002; 8: 1005-6. 50.Nabeth P, Cheikh DO, Lo B, Faye O, Vall IO, Niang M, Wague B, Diop D, Diallo M, Diallo B, Diop OM, Simon F. Crimean-Congo hemorrhagic fever, Mauritania. Emerg Infect Dis 2004; 10: 2143-9. 51.Antoniadis A, Casals J. Serological evidence of human infection with Congo- Crimean hemorrhagic fever virus in Greece. Am J Trop Med Hyg. 1982; 31: 1066-7. 52.Shanmugam J, Smirnova SE, Chumakov MP.Presence of antibody to arboviruses of the Crimean Haemorrhagic Fever-Congo (CHF-Congo) group in human beings and domestic animals in India. Indian J Med Res. 1976 Oct;64(10):1403-13. 53.Darwish MA, Imam IZ, Omar FM, Hoogstraal H. Results of a preliminary seroepidemiological survey for Crimean-Congo hemorrhagic fever virus in Egypt. Acta Virol 1978; 22: 77. 54.Filipe AR, Calisher CH, Lazuick J. Antibodies to Congo-Crimean haemorrhagic fever, Dhori, Thogoto and Bhanja viruses in southern Portugal. Acta Virol 1985; 29: 324-8. 55.Horvath LB. Precipitating antibodies to Crimean haemorrhagic fever virus in human sera collected in Hungary. Acta Microbiol Acad Sci Hung 1976; 23: 331-5. 56. van Regenmortel MHV, Fauquet CM, Bishop DML, Carstens EB, Estes MK, Lemon SM, Maniloff J, Mago MA, McGeoch DJ, Pringle CR, Wicknen RB: 7th report of the International Committee of Taxonomy of Viruses. Virus Taxonomy 2000, 599-621. 57. Elliott RM, Schmaljohn CS, Collett MS. Bunyaviridae genome structure and gene expression. Curr Top Microbiol Immunol 1991; 169: 91-141 58. Swanepoel R, Leman PA, Burt FJ, Jardine J, Verwoerd DJ, Capua I, Bruckner GK, Burger WP. Experimental infection of ostriches with Crimean- Congo haemorrhagic fever virus. Epidemiol Infect 1998; 121: 427-32. 59.Shepherd AJ, Swanepoel R, Leman PA, Shepherd SP. Field and laboratory investigation of Crimean-Congo haemorrhagic fever virus (Nairovirus, family Bunyaviridae) infection in birds. Trans R Soc Trop Med Hyg 1987; 81:1004-7. 60. Shepherd AJ, Swanepoel R, Shepherd SP, McGillivray GM, Searle LA. Antibody to Crimean-Congo hemorrhagic fever virus in wild mammals from southern Africa. Am J TropMed Hyg 1987;36:133-42. 61. Gubler DJ, Reiter P, Ebi KL, Yap W, Nasci R, Patz JA. Climate Variability and Change in the United States: Potential Impacts on Vector- and Rodent-Borne Diseases. Environ Health Perspect 2001;109: 223-233. 62. Estrada-Pena A. Forecasting habitat suitability for ticks and prevention of tick-born diseases. Vet Parasitol 2001; 98: 111-132. 63.Walker RA, Bouttaour A, Camicas JL, et al. Tick of Domestic Animals in Africa. A Guide to Identification of Species, The University of Edinburgh, UK, 2003: 114. 64. Ergonul O, Akgunduz S, Kocaman I, Vatansever Z, Korten V. Changes in temperature and the Crimean Congo Hemorrhagic Fever outbreak in Turkey. 15th European Congress of Clinical Microbiology and Infectious Diseases, April 2-5, 2005, Copenhagen. Clin Microbiol Infect 2005; 11 (S2): 360. 65. Randolph SE. Evidence that climate change has caused 'emergence' of tickborne diseases in Europe? Int J Med Microbiol. 2004; 293 (S37): 5-15. 66. 8.Khan AS, Maupin GO, Rollin PE, et al. An outbreak of Crimean-Congo hemorrhagic fever in the United Arab Emirates, 1994-1995. Am J Trop Med Hyg 1997; 57: 519-25. 67.Rodriguez, L. L., G. O. Maupin, T. G. Ksiazek, O. E. Rollin, A. S. Khan, T. F. Schwarz, R. S. Lofts, J. F. Smith, A. M. Noor, C. J. Peters, and S. T. Nichol. Molecular investigation of a multisource outbreak of Crimean-Congo hemorrhagic fever in the United Arab Emirates. Am J Trop Med Hyg 1997; 57: 512-518. 68. Goldfarb LG, Chumakov MP, Myskin AA, Kondratenko VF, Reznikov OY. An epidemiological model of Crimean Hemorrhagic Fever. Am J Trop Med Hyg 1980; 29: 260. 69.Celikbas A, Ergonul O, Baykam N, Eren S, Esener H, Dokuzoguz B. Analysis of the mortality among the patients with Crimean Congo Hemorrhagic Fever virus infection. 15th European Congress of Clinical Microbiology and Infectious Diseases, April 2-5, 2005, Copenhagen. Clin Microbiol Infect 2005; 11 (S2): 19. 70.Celikbas A, Ergonul O, Dokuzoguz B, Eren S, Baykam N, Polat-Duzgun A. Crimean Congo hemorrhagic fever infection simulating acute appendicitis. J Infect 2005; 50: 363-5. 71.Ergonul O, Tuncbilek S, Baykam N, Celikbas A, Dokuzoguz B. Evaluation of serum levels of IL-6, IL-10, and TNF-alpha in patients with Crimean-Congo hemorrhagic fever. J Infect Dis (baskýda). 72.Bakhtiari K, Meijers JC, de Jonge E, Levi M. Prospective validation of the International Society of Thrombosis and Haemostasis scoring system for disseminated intravascular coagulation. Crit Care Med 2004; 32: 2416-21. 73.Geisbert TW, Jahrling PB. Exotic emerging viral diseases: progress and challenges. Nat Med. 2004; 10: S110-21. 74.Schnittler HJ, Feldman H. Viral hemorrhagic fever- a vascular disease? Thromb Haemost 2003; 89: 967-972. 75. Peters CJ, Zaki SR. Role of the endothelium in viral hemorrhagic fevers. Crit Care Med 2002; 30: S268-73. 76. Shepherd AJ, Swanepoel R, Leman PA. Antibody response in Crimean- Congo hemorrhagic fever. Rev Infect Dis 1989;11: S801-6. 77.Charrel RN, Attoui H, Butenko AM, Clegg JC, Deubel V, Frolova TV, Gould EA, Gritsun TS, Heinz FX, Labuda M, Lashkevich VA, Loktev V, A, Lvov DV, Mandl CW, Niedrig M, Papa A, Petrov VS, Plyusnin A, Randolph S, Suss J, Zlobin VI, de Lamballerie X. Tick-borne virus diseases of human interest in Europe. Clin Microbiol Infect 2004; 10: 1040-55. 78. Burt FJ, Leman PA, Abbott JC, Swanepoel R. Serodiagnosis of Crimean Congo haemorrhagic fever. Epidemiol Infect 1994; 113: 551-62. 79.Drosten C, Kummerer BM, Schmitz H, Gunther S. Molecular diagnostics of viral hemorrhagic fevers. Antiviral Res2003; 57: 61-87. yellow fever virus by real-time reverse transcription-pcr. J Clin Microbiol 2002; 40: 2323-30. 80.Watts DM, Ussery MA, Nash D, Peters CJ. Inhibition of Crimean-Congo hemorrhagic fever viral infectivity yields in vitro by ribavirin.am J Trop Med Hyg 1989; 41: 581-5. 81. Tignor GH, Hanham CA. Ribavirin efficacy in an in vivo model of Crimean- Congo hemorrhagic fever virus (CCHF) infection. Antiviral Res 1993; 22: 309-25. 82.Fisher-Hoch SP, Khan JA, Rehman S, Mirza S, Khurshid, Mc CormickJB. Crimean Congo-Haemorrhagic Fever treated with oral ribavirin. Lancet 1995; 396: 472-475. 83. Vassilenko SM, Vassilev TL, Bozadjiev LG, Bineva IL, Kazarov GZ. Specific intravenous immunoglobulin for Crimean-Congo haemorrhagic fever. Lancet 1990; 31: 791-2. 84. http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs208/en/, 01 June 2005. 85. Fisher-Hoch SP, McCormick JB, Swanepoel R, Van Middlekoop A, Harvey S, Kustner HG. Risk of human infections with Crimean-Congo hemorrhagic fever virus in a South African rural community. Am J Trop Med Hyg 1992; 47: 337-45. 86.Saijo M, Tang Q, Shimayi B, Han L, Zhang Y, Asiguma M, Tianshu D, Maeda A, Kurane I, Morikawa S. Possible horizontal transmission of crimeancongo hemorrhagic Fever virus from a mother to her child. Jpn J Infect Dis 2004; 57: 55-7. 87. Athar MN, Khalid MA, Ahmad AM, Bashir N, Baqai HZ, Ahmad M, Balouch AH, Bashir K. Crimean-Congo hemorrhagic fever outbreak in Rawalpindi, Pakistan, February 2002: contact tracing and risk assessment. Am J Trop Med Hyg 2005; 72: 471-3. 88. Ergonul O, Zeller H, Celikbas A, Dokuzoguz B. The risk of Crimean-Congo Hemorrhagic Fever virus infection among Health Care Workers. Int J Infect Dis (baskýda). 2006 cilt 15 sayý 6 106