Ö z e t B ü l t e n Tarih : 26.12.2017 Sayı : 2017/71 Değerli Müşterimiz; Son günlerde mevzuatımızda meydana gelen gelişmeleri özetle bilgilerinize sunuyoruz. 1. Yılbaşı, Bayram, Ramazan ve Yıldönümlerinde Verilen Hediye ve Eşantiyonlar Bedel alınmadan yapılan hediye ve eşantiyonların; KDV sinin indirilip indirilemeyeceği, gider ve belgelendirme durumu aşağıda açıklanmıştır. 1.1.KDV ve gider kaydı yönünden Firmaların belirli zamanlarda, özellikle dini bayramlarda ve yılbaşlarında kendi tanıtımlarını yapmak amacıyla herhangi bir bedel almaksızın kalem, anahtarlık, ajanda, takvim ve benzeri eşya dağıtmaları geleneksel hale gelmiştir. Ticari hayatta eşantiyon olarak adlandırılan bu ürünler her ne kadar işletmede tüketilmemekte ise de, aynî pazarlama gideri niteliğinde olduğundan, bu ürünlerin müşterilere ayrıca bir bedel alınmaksızın teslimi katma değer vergisi hesaplanmasını gerektirmemektedir.(kdv GT. I/B-10.2.) Eşantiyonların verilebileceği kişiler müşterilerle sınırlı değildir. Firmanın ilişkide bulunduğu tüm kişiler ve personel bu kapsamdadır. Hediyeler örf ve adetlere uygun olmalıdır. Dağıtılan eşantiyon ve hediyelerin üzerinde firmanın logo veya benzer işaretinin olması, gider kaydı ve KDV indirimi açısından ispatlama aracı olmaktadır. Eşantiyonların gider kaydı açısından, dönem içinde dağıtımları esastır. Dönem sonunda dağıtılmayan eşantiyonlar ve hediyeler, aktifte reklam malzemesi stok hesabında izlenmelidir. Bu duruma göre önce eşantiyonun KDV si indirim konusu yapılmalıdır. Daha sonra dağıtımı yapılan malzemeler, genel yönetim gideri veya pazarlama gideri hesabına kaydedilmelidir. 1.2.Firmanın kendi ürettiği ürünü, eşantiyon ve hediye olarak dağıtması durumunda Firmalar kendi ürettiği ürünleri, tanıtım ve reklam amacıyla eşantiyon ve hediye olarak verebilirler. Ürünlerin bu şekilde dağıtımı, numune özelliğini ön plana çıkarır. Numune dağıtımlarda eşantiyon dağıtımına benzer uygulamalar yapılır. Firma kendi ürettiği malı stok hesaplarından, reklam malzemesi stok hesaplarına aktarmalıdır. 1
Dağıtım gerçekleştiğinde gider hesabına aktarılarak, reklam malzemesi stok hesabı kapatılmalıdır. 1.3.Hediye çekleri yönünden Firmalar ticari amaca dayalı olarak belirledikleri kişilere, satın alınmış hediyeler yerine belli mağazaların hediye çeklerini verebilirler. Hediye çeklerinin personele verilmesi durumunda, bu eşantiyon ve hediyenin önem arz etmeyecek değerde olması ve hediye özelliğini taşıması gerekmektedir. Bu durumda KDV sinin indirim konusu yapılması ve gider kaydedilmesi mümkündür. Ancak personele verilen eşantiyon veya hediyenin, çalışanın maaş düzeyine göre önem arz etmesi ve değer taşıması durumunda, KDV indirim konusu yapılmayarak KDV dahil hediye değeri net ücret kabul edilmelidir. Buna göre netten brüte gidilerek bedel ücrete dahil edilmeli ve stopaja tabi tutulmalıdır. Personele verilen ayni bedel için SGK primi hesaplanmamalıdır. 2. Serbest Meslek Erbabı, İşletme Hesabı Esasına Göre Defter Tutanlar ve Basit Usule Tabi Mükelleflerin; Defter-Beyan Sistemi Aracılığıyla Kayıtlarının Elektronik Ortamda Tutulması, Vergi Beyannamesi Bildirim ve Dilekçelerin Elektronik Ortamda Verilmesi Zorunluluğu ve Elektronik Ortamda Belge Düzenleme İmkanı Getirilmiştir. (VUK Genel Tebliği 486) -Serbest meslek erbabının, -İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin, -Basit usule tabi olan mükelleflerin, -Defter - Beyan Sistemi (Sistem) aracılığıyla, -Kayıtlarının elektronik ortamda tutulması, -Bu mükelleflerden defter tutmak zorunda olanların defterlerinin bu kayıtlardan hareketle elektronik ortamda oluşturulması ve saklanması, -Vergi beyannamesi, bildirim ve dilekçelerin elektronik ortamda verilebilmesi, -Elektronik ortamda belge düzenlenebilmesi, uygulaması getirilmiştir. Ancak gelirleri sadece ücret, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlardan veya bunların birkaçından veyahut tamamından oluşan gelir vergisi mükellefleri bu sistemi kullanamayacaktır. Sistem, mevcut e-defter ve e-fatura uygulamalarından farklı olarak, www.defterbeyan.gov.tr web adresi üzerinden yürütülecektir. 2
-Serbest meslek erbapları ile basit usule tabi mükellefler (noterler ile noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar hariç) 01.01.2018, -Diğer mükellefler ise 01.01.2019, tarihinden itibaren sistemi kullanmaya başlamak zorundadır. Sistem vasıtasıyla elektronik ortamda tutulan defterlerin açılış onayı; ilk defa veya yeniden işe başlama ile sınıf değiştirme hallerinde kullanmaya başlamadan önce, izleyen faaliyet dönemlerindeki açılış onayları ise defterlerin kullanılacağı faaliyet döneminin ilk gününde Başkanlık tarafından elektronik olarak yapılır. Açılış onayı Vergi Usul Kanunun da öngörülen tasdik hükmündedir. Defterlere ait oldukları takvim yılının son ayını takip eden dördüncü ayın sonuna kadar Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından elektronik ortamda kapanış onayı yapılır. 3. Sporculardan Yapılan Tevkifatın Nihai Vergileme Sayılmasına İlişkin Düzenleme 2 Yıl Daha Uzatılmıştır. Gelir Vergisi Kanunu gereğince sporculara yapılan ücret ve ücret sayılan ödemelere belli oranlarda tevkifat uygulanmaktadır. Bu tevkifat sporcunun nihai vergisi olmaktadır. Bu düzenleme 31.12. 2017 tarihine kadar geçerli bulunmaktadır. (Geçici md:72) Ancak 7063 sayılı Kanunla uygulama süresi 31.12.2017 tarihinden 31.12.2019 tarihine alınarak, sporcularda tevkifatın nihai vergileme olması esası iki yıl daha uzatılmıştır. Buna göre 31.12.2019 tarihine kadar sporculara yapılacak ücret ve benzeri (prim, transfer vb.) ödemelerde; a) Lig usulüne tabi spor dallarında, 1) En üst ligdekiler için %15 2) En üst altı ligdekiler için %10 3) Diğer ligdekiler için %5 b) Lig usulüne tabi olmayan spor dallarındaki sporculara yapılan ödemeler ile milli sporculara uluslararası müsabakalara katılmaları karşılığında yapılan ödemelerden %5, oranlarında yapılacak tevkifatlar bu sporcuların nihai vergisi olacaktır. Bu gelirler için yıllık beyanname verilmeyecek, diğer gelirler dolayısıyla beyanname verilmesi halinde de bu gelirler beyannameye dâhil edilmeyecektir. 3
4. Nihai Ana Şirketi Türkiye de Bulunan Çok Uluslu Şirketlerden OECD Düzenlemeleri Kapsamındaki Ülke Bazlı Raporlama Yükümlülüğü Bulunanların 2016 Hesap Dönemi İçin Raporlamayı Yurt Dışındaki İştirakleri Aracılığıyla Yapmaları Gerekmektedir. Bilindiği gibi, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) transfer fiyatlandırmasına ilişkin olarak yapılması gereken belgelendirme konusunda değişikliğe gitmiş ve Ülke Bazlı Raporlama (CBCR) ve Ana Rapor (Master File) düzenlemeleri getirmiştir. için; Bu kapsamda genel olarak 01.01.2016 ve sonrasında başlayan hesap dönemleri -Bir önceki hesap döneminin konsolide edilmiş finansal tablolarına göre toplam konsolide grup geliri 750 milyon EURO (tutar bazı ülkelerde değişiklik gösterebilmektedir) ve üzerinde olan çok uluslu işletmeler grubunun nihai ana işletmesi tarafından, raporlanan hesap döneminden sonraki 12 nci ayın sonuna kadar, -Ülke Bazlı Raporlama yapılması ve bu raporun elektronik ortamda sunulması öngörülmektedir. Buna ilave olarak 01.01.2016 ve sonrasında başlayan hesap dönemleri için; -Çok Uluslu İşletmeler Grubu kapsamında bulunan ve bir önceki hesap dönemi bilançosundaki aktif büyüklüğü ve net satış hasılat tutarı 50 milyon EURO (tutar bazı ülkelerde değişiklik gösterebilmektedir) ve üzerinde olan işletmeler tarafından kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresini takip eden ikinci ayın sonuna kadar bir Ana Rapor hazırlanması ve bu süre sona erdikten sonra istenmesi durumunda İdare ye ibraz edilmesi gerekliliği öngörülmektedir. Ayrıca yine bazı ülkelerde Ülke Bazlı Raporlama yapılacaksa hangi ülkeden yapılacağına dair bildirim yükümlülükleri getirilmiştir. Birçok ülke OECD ile paralel hareket etmiş ve 2016 hesap dönemleri için elektronik ortamda verilmesi gereken ülke bazlı raporlamaya ilişkin mevzuat değişikliklerini tamamlamıştır. Türk vergi idaresi ise bu kapsamda, 16 Mart 2016 tarihinde 3 Seri No.lu Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliği (3 Seri No.lu Tebliğ) ni TASLAK olarak yayımlamıştır. Söz konusu tebliğ ile Türkiye nin ülke bazlı raporlamayı ve ana raporu da içeren üç aşamalı belgelendirme sistemine yönelik düzenlemeler öngörülmüştür. Ancak söz konusu Tebliğ Taslağı nın 2017 yılı içerisinde yayımlanması ihtimali bir hayli zayıflamıştır. İlgili mevzuatın Türkiye de henüz yürürlüğe girmemesi sebebiyle; 4
-İştiraklerinin bulunduğu ülkede 31.12.2016 ve sonrasında biten hesap dönemlerine ilişkin Ülke Bazlı Raporlama yükümlülüğü başlayan çok uluslu şirketlerin Türkiye deki nihai ana işletmelerinin Ülke Bazlı Raporlamalarını ilgili mevzuatın yürürlüğe girdiği bir ülkede bulunan iştirakini vekil işletme (surrogate company) olarak atayıp, -Raporu kendi namına o ülkede ibraz etmesi gerekmektedir. hesap dönemleri normal takvim yılı olan işletmeler için bu tarih 31.12.2017 dir. Buna göre örneğin, 2015 hesap dönemi konsolide grup cirosu 750 milyon Euro yu geçen (A) Holding in nihai ana şirketi Türkiye de yer alıyor ve A Holding in konsolide tablolarına giren iştiraklerinden herhangi bir tanesi Hollanda, Lüksemburg, Almanya, ABD, İngiltere, Romanya, İrlanda vs. gibi ülke bazlı raporlama yükümlülüğü yürürlüğe girmiş bir ülkede bulunuyorsa; A Holding in 2016 hesap dönemine ilişkin raporlama yükümlülüğü Türkiye de ülke bazlı raporlama mevzuatı yürürlüğe girmediği için iştirakin bulunduğu bu ülkelerden herhangi birinde yapılacaktır. A Holding in hesap dönemi takvim yılı ise bu raporun en geç 31.12.2017 tarihine kadar verilmesi gerekmektedir. Ülke Bazlı Raporlamada genel olarak aşağıdaki bilgiler istenmektedir. -Çok uluslu işletmeler grubunun faaliyet gösterdiği her bir ülke ile ilgili gelir miktarı, vergi öncesi kar/zarar, ödenen gelir/kurumlar vergisi, tahakkuk eden gelir/kurumlar vergisi, nominal sermaye, geçmiş yıl karları (dağıtılmamış karlar), çalışan sayısı ile nakit ve nakit benzeri dışında maddi duran varlıklar, -Çok uluslu işletmeler grubunun her bir işletmesinin adı/unvanı, kurulduğu yer (faaliyette bulunduğu yer kurulduğu yerden farklı ise faaliyette bulunduğu yer dahil) ile ana ticari faaliyetlerinin mahiyeti. Saygılarımızla Hasan Zeki Süzen (YMM) Ekrem Kayı (YMM) 5