Zeminlerin Kıvam Limitlerinin Ölçümünde Ortamdaki Kumların Değerlendirmeye Etkileri *

Benzer belgeler
Zeminlerin Kıvam Limitlerinin Ölçümünde Ortamdaki Kumların Değerlendirmeye Etkileri *

ZEMİN MEKANİĞİ VE TEMEL İNŞAATI İnce Daneli Zeminlerin Kıvamı ve Kıvam Limitleri. Yrd.Doç.Dr. SAADET A. BERİLGEN

İNM 305 ZEMİN MEKANİĞİ

ZEMİN MEKANİĞİ DENEYLERİ

Ders: 2 Zeminlerin Endeks Özellikleri-Kıvam Limitleri. Doç. Dr. Havvanur KILIÇ İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı

Bartın Üniversitesi Mühendislik ve Teknoloji Bilimleri Dergisi

Zeminlerin Sınıflandırılması. Yrd. Doç. Dr. Saadet Berilgen

TÜRK STANDARDI TURKISH STANDARD

Yalova Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü. ZEMIN VE TEMEL ETÜT RAPORLARı, KARŞıLAŞıLAN PROBLEMLER

Ders: 1 Zeminlerin Endeks Özellikleri. Doç. Dr. Havvanur KILIÇ İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı

7. TOPRAĞIN DAYANIMI

İMO Teknik Dergi, , Yazı 431, Tartışma. Akın ÖNALP ve Ersin AREL in katkıları*

Ders: 4 Zeminlerin Sınıflandırılması. Doç. Dr. Havvanur KILIÇ İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı

ZEMİNLERİN SINIFLANDIRILMASI

ZEMİN MEKANİĞİ VE TEMEL İNŞAATI. Yrd. Doç. Dr. SAADET A. BERİLGEN

ZEMİN MEKANİĞİ DERS NOTLARI

İnce Daneli Zeminlerin Dinamik Özellikleri

İLLER BANKASI A.Ş. İHALE DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Artan İnce Kum Oranının Silt Zeminin Sıkışabilirliğine ve Dayanımına Etkisi

16.6 DEPREM ETKİSİ ALTINDAKİ ZEMİNLERDE SIVILAŞMA RİSKİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

2015 YILI JEOLOJİK - JEOTEKNİK ETÜT VE HİZMET İŞLERİ, JEOFİZİK ETÜT İŞLERİ, ZEMİN VE KAYA MEKANİĞİ LABORATUVAR DENEYLERİ BİRİM FİYAT CETVELLERİ

DOYGUN OLMAYAN İNCE TANELİ ZEMİNLERİN KAYMA DİRENCİ ÖZET

ANTALYA - ARAPSUYU MEVKİİNDEKİ BİR BÖLGENİN GEOTEKNİK ÖZELLİKLERİ

Zeminlerin Sıkışması ve Konsolidasyon

LABORATUVARDA YAPILAN ANALİZLER

5. KONSOLİDAS YON DENEYİ:

Yatak Katsayısı Yaklaşımı

10. KONSOLİDASYON. Konsolidasyon. σ gerilmedeki artış zeminin boşluk oranında e azalma ve deformasyon yaratır (gözeneklerden su dışarı çıkar).

LABORATUVAR DENEYLERİ

Sedat SERT-Aşkın ÖZOCAK-Ertan BOL 1

Laboratuar Kayma Mukavemeti Deneyleri

Ders De erlendirme % 50 % 50 Adet Oran 100

ZEMİN KÜTLE ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ ÜZERİNE DENEYSEL BİR ÇALIŞMA

Prof. Dr. Osman SİVRİKAYA Zemin Mekaniği I Ders Notu

Ek-3-2: Örnek Tez 1. GİRİŞ

Yapı veya dolgu yüklerinin neden olduğu gerilme artışı, zemin tabakalarını sıkıştırır.

Saha Deneyleri. Saha Deneyleri. Geoteknik Mühendisliğinde. Prof. Dr. Ahmet Orhan EROL. A. Orhan EROL Zeynep ÇEKİNMEZ. Dr.

ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2014 Yılı DÖNER SERMAYE FİYAT LİSTESİ

EK-2 BERGAMA OVACIK ALTIN İŞLETMESİ TÜBİTAK RAPORU ELEŞTİRİSİ NE İLİŞKİN GÖRÜŞLER

Prof. Dr. Osman SİVRİKAYA Zemin Mekaniği I Ders Notu

GEOTEKNİK VE SAYISAL MODELLEME

Laboratuvar adı: JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI. Bağlı olduğu kurum: JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ

INM 305 Zemin Mekaniği

İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ PLASTİSİTENİN KALICI KAYMA MUKAVEMETİNE ETKİSİ. YÜKSEK LİSANS TEZİ Ali Emre ATAÇ

2010 YILINDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ

Zemin sınıflandırması ve zemin özellikleri- Laboratuvar deneyleri

BÖLÜM 5 ZEMİNLERİN MÜHENDİSLİK ÖZELLİKLERİ

ZEMİN MEKANİĞİ DENEYLERİ

ZEMİN MUKAVEMETİ: LABORATUVAR DENEY YÖNTEMLERİ

İNM 305 ZEMİN MEKANİĞİ

Mersin Limanı ndaki Zeminlerin İndeks ve Konsolidasyon Özelliklerinin Değerlendirilmesi

1. Temel zemini olarak. 2. İnşaat malzemesi olarak. Zeminlerin İnşaat Mühendisliğinde Kullanımı

GAZİANTEP KİLLERİNİN DİSPERSİBİLİTE ÖZELLİĞİNİN BELİRLENMESİ

Kaya Zemin Sınıflamaları Parametre Seçimi Şev Stabilite Sorunları. Özgür SATICI Mad. Yük. Jeo. Müh. (MBA)

DOYMAMIŞ ZEMİNLERDE HACİMSEL SIKIŞMA KATSAYISI İLE SU İÇERİĞİ İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ *

Biyopolimer Katkıların Killi ve Kumlu Zeminlerin Permeabilite ve Kayma Dayanımına Etkisinin Araştırılması

Zemin Mekaniği Giriş. Doç. Dr. Havvanur KILIÇ İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı

2004 Üniversitesi Y. Lisans İnşaat Mühendisliği İzmir Yüksek 2008 Teknoloji Enstitüsü Doktora İnşaat Mühendisliği Ege Üniversitesi 2015

TEMEL (FİZİKSEL) ÖZELLİKLER

INM 305 Zemin Mekaniği

ÖRNEK HAZIRLAMA YÖNTEMİNİN LİKİT LİMİT VE PLASTİK LİMİT DEĞERLERİNE ETKİSİ

JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2015 YILI DÖNER SERMAYE BİRİM FİYAT LİSTESİ

KİLLİ ZEMİNLERDE PERMEABİLİTE VE EFEKTİF GERİLMENİN KOMPAKSİYON ENERJİSİNE BAĞLI OLARAK DEĞİŞİMİ *

Sıvılaşma hangi ortamlarda gerçekleşir? Sıvılaşmaya etki eden faktörler nelerdir? Arazide tahkik; SPT, CPT, Vs çalışmaları

İnce Daneli Malzeme Kalınlığının, Dane Çapının ve Şev Eğiminin Taşıma Gücüne Etkisi

Kil Zeminin Şişme Basıncı ve Konsolidasyon Özelliklerine Öğütülmüş Kumun Etkisinin Araştırılması

Yrd. Doç.. Dr. Selim ALTUN

INM 305 Zemin Mekaniği

İLERİ ZEMİN MEKANİĞİ. Ders 1. Genel Giriş. Doç. Dr. Havvanur KILIÇ İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı

Dolgu ve Yarmalarda Sondaj Çalışması ve Değerlendirmesi. HAZIRLAYAN Özgür SATICI Mad. Yük. Jeo. Müh. (MBA)

DÜŞÜK PLASTĐSĐTELĐ KĐLLERĐN ÖNKONSOLĐDASYON BASINCININ ÇEŞĐTLĐ YÖNTEMLERLE BELĐRLENMESĐ

7. TOPRAĞIN DAYANIMI DAYANIM

BULANIK MANTIK MODELİ İLE ZEMİNLERİN SINIFLANDIRILMASI CLASSIFICATION OF THE SOILS USING MAMDANI FUZZY INFERENCE SYSTEM

70.DEPREM VE ZEMİN İNCELEME MÜDÜRLÜĞÜ

dahil) Los Angeles deneyi ile kaba agrega aşındırma kaybının INSYML.0013 bulunması ÇİMENTO DENEYLERİ

ZM-I FİNAL SORU ve CEVAPLARI SORU-1 [10]: Sıvılık indisi (I L ) ne demektir? Sıvılık indisinin 2.1, 0 ve -0.6 olması ne ifade eder?

3. MÜHENDİSLİK AMAÇLI TOPRAK SINIFLANMASI

Ön Konsolidasyon Basıncı

JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2017 YILI DÖNER SERMAYE BİRİM FİYAT LİSTESİ

ŞİŞEN ZEMİNLER ÜZERİNDE İKİ FARKLI ŞİŞME DENEY YÖNTEMİ SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK-MİMARLIK FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2013 YILI DÖNER SERMAYE FİYAT LİSTESİ İÇİNDEKİLER

TEKRARLI DİREK KESME DENEYİ İLE ANKARA KİLİNİN REZİDÜEL KAYMA DAYANIMI

NOVACRETE Kİ MYASALİNİN ZEMİ N O ZELLİ KLERİ NE ETKİ Sİ Nİ N ARAŞTİRİLMASİNA İ Lİ ŞKİ N LABORATUVAR DENEYLERİ RAPORU

DERS BİLGİLERİ ZEMİN MEKANİĞİ CE Doç. Dr. M. Murat Monkul. Bursiyer Arş. Gör. Şenay Yenigün

Ç STA ST T A İ T K K KA K YM

ASAT ATIKSU ARITMA TESİS ALANI GEOTEKNİK ÖZELLİKLERİ

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/5) Akreditasyon Kapsamı

Ders Notları 2. Kompaksiyon Zeminlerin Sıkıştırılması

Killi Kırmataş ve Killi Doğal Çakılların Kayma Mukavemeti Davranışlarının Büyük Ölçekli Direk Kesme Deneyleriyle İncelemesi

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ DÖNER SERMAYE HİZMETLERİ 2017 BİRİM FİYAT LİSTESİ GENEL HUSUSLAR

INSA354 ZEMİN MEKANİĞİ

2. Bölüm ZEMİNLERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ

Farklı Kil Oranına Sahip Siltli Zeminlerin Dinamik Davranışı

ZEMİN MEKANİĞİ LABORATUARI DONANIM VARLIĞI

Ünye (Ordu) Killerinin Konsolidasyon ve Plastik Özellikleri Arasındaki İlişkilerin Araştırılması

İNM 440 ŞEV STABİLİTESİ T.C. SAKARYA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ DERSİN AMACI

Programı : DEPREM MÜHENDİSLİĞİ

ZEMİNLERİN PERMEABİLİTE KATSAYISI VE KONSOLİDASYON ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA: ELAZIĞ ÖRNEĞİ

NİĞDE ÜNİVERSİTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ, GEOTEKNİK ABD ZEMİN MEKANİĞİ DENEYLERİ

ZEMİNLERİN SINIFLANDIRILMASI

Transkript:

TARTIŞMA

İMO Teknik Dergi, 2009 4817-4821, Yazı 315, Tartışma Zeminlerin Kıvam Limitlerinin Ölçümünde Ortamdaki Kumların Değerlendirmeye Etkileri * Akın ÖNALP ın katkıları ** Yazarlar açıkça belirtmemekle birlikte, ASTM, BS, DIN ve TS standartlarında gösterilen likit limit ve plastik limit ölçüm yöntemlerinin numunelerin No.40 (0.425mm) elekten geçen örnekler üzerinde yapıla geliyor olmasının numunelerin kum içerdiği, bu nedenle kil minerallerinin özelliklerini ölçmediğini ima etmektedirler. Bu görüşü kanıtlamak için de numunelere ince kum eklenmekte ve okuyucuya w L ve w P değerlerinin nasıl düştüğü gösterilmektedir. Kanımızca bu gerçeği görmek için deneysel bulguya pek de gerek yoktur. Karışımda kil oranı azaldıkça plastisitede düşüş kaçınılmaz olur. Yazarlar deneyleri farklı kökenden geldiğini öne sürdükleri beş numune üzerinde yapmışlardır. Oysa bunlar incelendiğinde biri dışında tümünün Adapazarı Ovası na güneydeki dağlardan akarsu ve sellenme ile birikmiş aluviyal zeminler olduğu görülmektedir. İçerdikleri killerin mineralinin de ağırlıklı olarak montmorillonit olduğu bilinmektedir. Standartlar mühendislerin benzer sonuçlar alıp bunları sağlıklı olarak karşılaştırmaları için yazılırlar. Burada değinilen deneyler de numunelerin kurutulduktan sonra bir elekten rahatça geçebilecekleri incelikte olması amacına yönelik olarak No.40 eleğin kullanımını öngörmüştür. Zira No.200 den elenmesi gerekse, numunelerin ancak yıkama ile hazırlanabilmeleri gibi birçok laboratuarda yapılamayacak zahmetli bir yol açılmış olurdu. Kaldı ki, Adapazarı Ovası killerinde No.200 elekten geçen bölümde %50 lere yaklaşan silt içeriğinin ana mineralinin de kumlar gibi kuvars olduğu düşünüldüğünde bunların da numunelerden çıkartılması gerekmeyecek mi idi? Sıvılık İndisi, Aktivite, şişme/büzülme potansiyeli gibi tümü kıvam limitlerine dayalı tarifler standart ölçümlere dayandırıldığından yazarların önerisi gerçekleşse, zemin mekaniğinin birçok kavramının değiştirilmesi gibi kabul edilemez sonuçlar doğacaktır. Makalede en ilginç sonuçlardan biri, zeminlerin sıkışabilirliği ile görüştür. Yazarlar zeminlerin sıkışabilirliğinin kıvam limitlerine dayandırılan ampirik bağıntılarla tahmin edildiğini, bu nedenle gerçekte CH olan bir kilin CI olarak sınıflandırılması ile ciddi hatalara yol açılacağını bildirmektedirler. Killerin sıkışabilirliğinin (C c ) normal yüklenmiş ya da aşırı konsolide olma özelliğine bağlı olduğunu gözardı etmek mümkün olmadığına göre, anlatmak istedikleri yeniden sıkışma indisi C r ise bunun da standartlara göre ölçülmüş kıvam limitleri ile veya onların önerdikleri yönteme göre tahmin edilmesi gerekeceğine göre hatanın nasıl belireceğini anlamak mümkün olmamaktadır. * Zeki GÜNDÜZ, Uğur DAĞDEVİREN, Teknik Dergi, Cilt 20, Sayı 2, Nisan 2009, 4701-4715 ** İstanbul Kültür Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, İstanbul - a.onalp@iku.edu.tr

Tartışma YAZARIN YANITI Çalışmamızda, tartışmacının söylediği gibi, deneylerde kullanılan numunelerde yer alan kum içeriğinin, kil minerallerinin özelliklerini ölçmediği gibi bir söylem bulunmamakta ve ima edilmemektedir. Çalışmada vurgulanan nokta, ince daneli zeminlerin (kil ve silt) kıvam limitlerinin belirlenmesi için standartlar gereği alınan numuneler içerisinde yer alan kum miktarının değerlendirmeyi nasıl ve ne ölçüde etkileyeceğidir. Deney ortamında bulunması muhtemel kum daneleri varlığının plastisiteyi azalttığı konusu, tartışmacı tarafından da kabul edilmektedir. Ancak, bu düşünce, azalışın ne mertebede olacağı, zemin sınıfının belirlenmesi sırasında ne ölçüde gerçekten sapılacağı sorularına bir cevap verebilmek için yeterli değildir. Bunun belirlenebilmesi için de, bu tarz bir çalışma ortaya konulmuştur. Çalışmada elde edilen bulgular mantıklı olup bilimle de tezat değildir. Tartışmaya açılan diğer bir konu ise, kullanılan malzemelerin biri hariç diğerlerinin akarsu ve sellenme ile birikmiş alüvyon zeminler oluşudur. Ancak bölgenin jeolojik geçmişi incelendiğinde, bu zeminlerden sadece bir tanesinin alüvyon zemin olduğu, Serdivan ve Esentepe killerinin birbirine yakın bölgelerde olmakla birlikte diğerlerinin farklı formasyonlar üzerinde yer aldığı, yürütücülüğünü tartışmacının yaptığı bir doktora tezinden (Bol, 2003) ve jeolojik haritalardan rahatlıkla görülebilmektedir (Şekil 10). Şekil 10. Adapazarı ve çevresinin üç boyutlu jeoloji haritası (Bol, 2003) Zeminlerin kıvam limitlerinin belirlenebilmesi için, araziden gelen numuneler öncelikle etüvde kurutulmaktadır. Kuru numuneler, havanda dövülerek ufalanmakta ve #40 elek altına geçen kısmı alınmaktadır. Özellikle piyasada zemin mekaniği deneylerini gerçekleştiren bazı firmalarda bu işlem gelişi güzel yapılmaktadır. Kil ağırlıklı zeminlerde dövme işlemi sırasında öncelikle iri daneli zeminler ufalanmakta, killi topakların ise ayrılması daha zor olmaktadır. Bu durumda konunun ehli olmayan teknisyenler tarafından 4818

Tartışma kolay dağılan (kumlu) kısımlar alınarak #40 elekten elenmekte ve kıvam limitleri belirlenmektedir. Bu durumda, zemin gerçek gradasyonunu kaybetmekte ve elde edilen sonuçlar gerçeği yansıtmamaktadır. Çalışmada vurgulanan ana konu, numunelerin #200 elekten geçen kısmın alınmasının, bu problemin ortadan kalkmasına yardımcı olabileceği düşüncesidir. Deney sonuçları, kıvam limitleri deneylerinin #200 elekten elenen zemin örnekleri üzerinde yapılmasının, konuyla ilgili çalışmaların artırılması ve detaylandırılması şartıyla, daha doğru olabileceğini göstermektedir. Kıvam limitlerinin ölçümü ile ilgili düşündüğümüz bu yöntemin; mevcut duruma göre biraz daha dikkat ve itina istediği doğrudur. Ancak, bir neticeyi en az hata ile bulmak herkesin hedefidir. Bu hedeften biraz daha fazla zahmet uğruna sapmak; bilimle uğraşanlara yakışmayacağı düşünülmektedir. Bilime düşen ve yakışan, neticeyi en doğru ve güvenilir şekilde ortaya koymaktır. Yazarlar olarak düşüncemiz; bu doğrultuda bulmuş olduğumuz sonuçları konuyla ilgili çevrelerle paylaşmaktır. Tartışmacı önerimizin gerçekleşmesi durumunda zemin mekaniğinin birçok kavramının değişmesi gibi kabul edilemez bir sonuçtan kaygılanmaktadır. Söylemiş olduğu husus bilim felsefesine aykırıdır. Bilim ve teknoloji her alanda sürekli olarak kendini yenilemek için çalışmaktadır ve çalışmalıdır. Aksi halde; bilimde hiçbir zaman gelişme ve ilerleme kaydedilemez. Standartlar; tartışmacının ifade ettiği benzer sonuçların sağlıklı karşılaştırma işlevi yanında, bir sonucu en doğru ve hatasız yapılmasını sağlamak için konulurlar. Bilimdeki gelişmeler doğrultusunda standartlarda da zorunlu düzeltmeler yapılabilmektedir. Dünyanın her yerinde, günümüzde doğru olarak kabul ettiğimiz kavramlar üzerinde dahi araştırmalar hala devam etmektedir. Zeminlerin kıvam limitlerinin belirlenmesi ve sınıflandırılması Casagrande nin (1932, 1948) çalışmaları doğrultusunda yapılmaktadır. Bu çalışmalarda, numunelerin hazırlanma yöntemleri gibi konuların tartışılması, durumu karıştırmak için değil, daha doğruya ulaşabilmek için yapılmaktadır. Polidori (2003), Casagrande tarafından önerilen plastisite kartıyla ilgili bazı noktaların araştırılması gerektiğini düşünmüş ve çalışmanın sonunda kil yüzdesi içeriğini de hesaba katıldığı yeni bir plastisite kartı önermiştir. Önerilen bu yeni plastisite kartının kabul edilebilir olduğu bilim camiasında, #200 elekten elemenin zahmetli olacağı ve zemin mekaniği kavramlarının değiştirilmesi gibi bir ön yargı; bilim dünyası ile bağdaşmamaktadır. Son paragrafta yer alan eleştiri ise; tartışmacının, anlatmak istediğimiz konuyu yanlış anladığı izlenimi uyandırmaktadır. Bilindiği üzere, bazı zemin mekaniği deneylerinin, uzun zaman alması ve deney toplam maliyetinin yüksek olması gibi nedenlerden dolayı, pratik amaçlar için yaygın biçimde kullanımı sınırlı olmaktadır. Günümüzde, belirlenmesi daha zor olan bu parametrelerin, zemin indeks özelliklerine bağlı olarak tanımlanan parametrelerle tahmin edilmesi gibi alternatif bir yol tercih edilmektedir. Bu gerekçeyle, bazı araştırmacılar tarafından, kalıcı kayma mukavemeti açısı (φ r ) ile likit limit, plastisite indisi ve kil yüzdesi gibi ifadeler arasında makul ilişkiler göstermiştirler (Lupini vd., 1981; Mesri ve Cepeda-Diaz, 1986 ; Colotta vd., 1989; Stark vd., 1994; Wesley, 2003). Fener vd., (2005) tarafından yapılan çalışmada, örselenmiş ve örselenmemiş kohezyonlu zemin numunelerin P dalgası hızı ile kıvam limitleri ilişkilendirilmiştir. Benzer şekilde, zeminlerin sıkışma karakteristiklerini tahmin etmek için, zeminlerin likit limit, plastisite indisi, doğal su muhtevası ve boşluk oranı gibi fiziksel parametreleri kullanılarak elde edilen çok sayıda ampirik ilişkiler bulunmaktadır (Sridharan ve Nagaraj, 2000; Giasi vd., 2003). Çalışmamızda, kıvam limitleriyle ilişkili olan ifadelerin bir örneği olarak, sıkışma konusu ele alınmıştır. Suya doygun kohezyonlu zeminlerin, gerilme artışlarından dolayı oluşacak 4819

Tartışma konsolidasyon oturmalarının hesaplanabilmesi için gerekli parametrelerin (C c, C r, m v ) ödometre (konsolidasyon) deney sonuçlarından belirlendiği, konuyla ilgili herkes tarafından bilinmektedir. Literatürde sıkışma parametreleri ile ilgili ampirik bağıntıların, dizayn için kullanılamayacağı, ancak ön tasarım ve tahminler için yararlı olacağı düşüncesi, geoteknik camiasında ortak bir görüş olarak yer almaktadır. Öte yandan, bu ampirik ifadelerin normal konsolide killerde uygun değerler vermesine rağmen, aşırı konsolide killerin çoğunlukta olduğu Türkiye de bu ifadelerin geçerliliğinin tartışılabilir düzeyde olduğu da, daha önceki çalışmalarımızda özellikle vurgulanmıştır (Gündüz vd., 2002). Bu çalışmada anlatılmak istenilen konu, konsolidasyon oturmalarının ampirik bağıntılarla belirlenmesi değil; kıvam limitlerinin doğru olarak belirlenmemesi durumunda, ampirik bağıntılardan elde edilecek bilgilerin, gerçeğin çok dışına çıkacağının gösterilmesidir. Literatürde kullanılan bu amprik ifadelerin mutlaka kullanılması gerektiği şeklinde bir ifademiz ve düşüncemiz asla bulunmamaktadır. 4820 Kaynaklar [17] Bol, E., 2003, Adapazarı Zeminlerinin Geoteknik Özellikleri, Sakarya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, 195 sayfa, Sakarya. [18] Casagrande, A., 1932, Research on the Atterberg limits of soils. Public Roads 13, p121-136. [19] Colotta, T., Cantoni, R., Pavesi, U., Roberl, E. ve Moretti, P. C., 1989, A correlation between residual friction angle, gradation and the index properties of cohesive soils. Geotechnique, Volume 39, No. 2, p343 346. [20] Fener, M., Kahraman, S., Bay, Y. ve Gunaydin, O., 2005, Correlations between P- wave velocity and Atterberg limits of cohesive soils, Canadian Geotechnical Journal, Volume 42, No.2, p673-677. [21] Giasi, C.I., Cherubini, C. ve Paccapelo, F., 2003, Evaluation of compression index of remoulded clays by means of Atterberg limits, Bull. Eng. Geol. Env., Volume 62, No. 4, p333 340. [22] Gündüz, Z., Fırat, S. ve Arman, H., 2002, İzotropik gerilme altında konsolide edilen killerin sıkışma ve yeniden yükleme indisleri, Zemin Mekaniği ve Temel Mühendisliği 9. Ulusal Kongresi, 21-22 Ekim 2002, s107-116, Eskişehir. [23] Lupini, J. F., Skinner, A. E. ve Vaughan, P. R., 1981, The drained residual strength of cohesive soils. Geotechnique, Volume 31, No. 2, p181 213. [24] Mesri, G. ve Cepeda-Diaz, A. F., 1986, Residual shear strength of clays and shales, Geotechnique, Volume 36, No. 2, p269 274. [25] Polidori, E., Proposal for a new plasticity chart, Geotechnique, Volume 53, No. 4, p397 406. [26] Sridharan, A., Nagaraj, H. B., 2000, Compressibility behaviour of remoulded, finegrained soils and correlation with index properties, Canadian Geotechnical Journal, Volume 37, No. 3, p712-722. [27] Stark, T. D. ve Eid, H. T., 1994, Drained residual strength of cohesive soils, Journal of Geotechnical Engineering, Volume 120, No. 5, p856 871. [28] Wesley, L. D., Residual strength of clays and correlations using Atterberg limits, Geotechnique, Volume 53, No. 7, p669 672.