Canlı Kryon Celsesi "Deniz Feneri İnsanın Süzgeçleri" Newport Beach, California 3 Aralık 2006 Lee Carroll tarafından Kryon için kanallık edilmiştir. Bu bilgi ücretsizdir ve istediğiniz gibi basabilir, kopyalayabilir ve dağıtabilirsiniz. Yayın hakları gereği, yayımcı haricinde herhangi bir şekilde satılması yasaktır. CELSE "Deniz Feneri İnsanın Süzgeçleri" Bu canlı celse, San Diego, California da verilmiştir. 3 Aralık 2006 Selamlar, sevgili varlıklar, Ben Manyetik Hizmetten Kryon. Şöyle diyenler oldu, Peki, bu selamlama tam olarak ne anlama geliyor? Bunca yıl sonra artık, bazılarınız belki de gerçekten kim olduğumu biliyordur? Gezegenin manyetik değişimleri, sizin gelişiminiz için gerçekleştirilmiş olsa da, benim insanlığa hizmetim DNA nızın manyetikleri için hala devam ediyor. Ben daima Manyetik Ustası olarak kalacağım. Bu odanın yavaşça ısınmaya başladığını hissedebileceğiniz bir dereceye kadar doldurulmasına izin verin. Varlıklar lejyonu ki biz onlara refakatçiler diyoruz, her buluşmada farklıdır. Onlar, sizi bilen varlıklardan, rehberlerden, meleki varlıklar adını verdiğiniz varlıklardan oluşmaktadırlar ve şu anda etrafınızda duruyorlar. Kanallığın yanı sıra yaptığımız en ezoterik şey, bu toplantının bir yeniden birleşme olduğu inancınızın ötesinde bir toplantı olacağı önerimizdir. Bugün sizinle tekrar bir araya gelen varlıkların her biri size dokunabilirler. Bu mümkündür çünkü buna ruhsal kalbinizle izin veriyorsunuz. Şimdi, 3B olarak, sana soruyorum İnsan, birlikte geçirdiğimiz şu kısacık zamanda burada kalmak ister misin? Ne kadar 3B olmak istiyorsun? Burası güvenli bir yer. Bir şeylerin olmasına izin verilebilecek kadar güvenli bir yer. Belki de daha önce düşünmenize izin vermediğiniz şeyleri düşünmeniz için de güvenli.. 3B dışında düşünceler için bile. Kaç İnsan oturup kendisine soracak, Burada olmamın bir nedeni var mı? Oh, başınız dertte olduğu için değil, bir zorluk ya da mücadele olabileceği için değil. Aksine, bu kutsal bir soru. İnsan ın yaşamı tam anlamıyla kutlaması onurlandırılmaktadır, yine de der ki, Burada, bu yerde olmamın bir nedeni var mı? Kryon bu yüzden burada. Hala fark edemediniz mi? Bu celse bu yüzden yapılıyor. Bu yüzden, lineer anlamda her defasında, size bu sözleri söylüyorum, ve celse yapıyorum.. sizin için her defasında, partnerimin hayatında ise sürekli. DNA nızda ilahi araçlar var ve orada derin bir ilahilik de var. Bir amaç ve bir plan var, ve çevrenizdeki dünya için bir şeyler yapabileceğiniz bir noktada oturuyorsunuz, farkında olmasanız da. Ancak hissedebiliyorsunuz, değil mi? Burada olmanızın bir nedeni olduğunu hissediyor musunuz? 1

Refakatçiler hemen hemen buraya yerleştiler. Bu bilgilendirme sürecinde, bazılarınız onları hissedebilecek; sizin üzerinize baskı yapıyorlarmış gibi hissediyorsunuz. Görebilenler, sahnedeki ışığı görebilecekler, ve görünen 3B nin ötesinde bir şeyler olduğunu anlayacaklar. Partnerimi biraz değişmiş görebilirler, çünkü bunu görmek isteyenler için hep böyle yapar. Aranızdaki görü sahipleri, her zaman burada olan değişimleri ve renkleri tespit edebilecek ve görebilecekler, çünkü bu tarz yetileri olanların çok-boyutlu yönlerine yansımaktadır. İnsanoğlunun ilahiliğinden tekrar bahsetmenin vakti geldi, ancak yeni bir şekilde. İnsanın Süzgeçleri Bugünkü ders, büyük bir mesaj, ancak oldukça da derin ve bu mesaj yazıya dökülecek, ve biz ona, süzgeçlerinizle ne yapacaksınız? diyeceğiz. Bir enerji, ilahilik, ışık ve düşünce vericisi olarak, tüm bunları sizden dışarı çıkıyormuşçasına süzgeçten geçirdiğinizi biliyor muydunuz? Bütün bu yıllar boyunca vermiş olduğumuz bilgi şudur: mecazi olarak Işıkişçisi, ışık gönderendir. Bu sabit mecaz, ayrıca, sahildeki fiziksel 3B deniz feneri resmine doğru genişlemektedir. Deniz fenerlerinin asla güvenli yerlerde inşa edilmediğini beyan eder. Görmeye ihtiyacı olan ruhlar için ışık gönderirler, ve gemileri güvenli limanlara yönlendirirler. Çoğunluğu etkilemek için azı yeterlidir, ve onlar kaya gibi sağlamdır. Bu nedenle, birçoğunuz, katiyetle, bu zor ve değişim zamanlarında gezegen için ruhsal deniz fenerlerisiniz. Dünyanın her yerinde, toplum içinde yürüyorsunuz. Asla gitmeyeceğiniz yerlerde, dillerin ve geleneklerin size yabancı olduğu yerlerde, kardeş Işıkişçileriniz var. Ancak sizin ışığınız da onlarınki ile aynı insanlığın etrafındaki karanlığı etkileyen, hiçbir kültür arasında ayrım yapmayan, ilahi ve net bir varlık. Üç gruptan oluşuyorsunuz, ve ben hepinizi görebiliyorum. Okuyucular var, şu anda dinleyenler var [toplantıya katılanlar] ve gelecekteki dinleyiciler [ses kayıtlarını dinleyenler] var. Okuyuculara seslenmeme izin verin. Bu çok değerli bir zaman. Bu mesajı ister gerçek kabul edin, ister etmeyin, ancak bir şans verin ve okuyun ve buradaki enerjiyi hissedin. Gelecekteki dinleyiciler, size diyorum ki, bu duymanız gereken direkt bir mesajdır. Şu anda canlı olarak dinleyenler ile sizi aynı zaman çerçevesine yerleştiriyor. Senin kim olduğunu biliyorum, dinleyici. Bilmediğimi sanıyorsun, çünkü farklı bir zamandayım sanıyorsun. Senin için bu bir kayıt. Ancak benim için, ben senin yanındayım, tam şu anda tıpkı buradakilerle olduğum gibi. Havada bir şey var ve bu yoğunluğun farkında olanlar, sanki üzerlerini kaplıyormuş gibi hissediyorlar. Belki de üçüncü dilde dudaklarını örtüyor gibi. [lineer olmayan, ve tüm zaman ve uzaya hitap eden ruhsal bir boyutlar-arası dil] Odada ilahiliği kutluyorlar. Yuvadalar! Bu yoğun bir enerji, öyle değil mi, ve bazılarınız bunu biliyor ve değiştiğini hissedebiliyor. Oh, bazıları soruyor, Böyle bir şey olabilir mi? Bu gerçek olabilir mi? Perdenin öbür tarafından bir ses bizimle konuşabilir mi? Size söyleyeceğim, bu süre zarfınca arada sahneye bakın, ve gerçek olduğunu göreceksiniz. Bazılarınız hatta celse boyunca partnerime eşlik eden varlıkları dahi görebilir. Bu varlıklar, gelir ve partnerimin yanında dururlar. Büyüktürler. O da bunun farkındadır ve onları hissedebilir. Ona sokulurlar. Ve bu dersin başladığı andır ve her zaman da böyle olmuştur. Partnerim bundan çok nadir bahseder çünkü bu yıllar süren bir çalışmanın sonucunda gelen bir ilahi olaydır. Ve böylece mecaz devam ediyor, ışık göndermeye davet ediliyorsunuz. Bunun için varsınız, ve bu, gezegenin en mazlumunun dahi yakında olacakların etkisini hissedeceği bir protokoldür. Ancak bu saf bir ışık olmalı ve üzerinde hiçbir şey olmamalıdır. Sonuçta, bu ışık üzerine koyduğunuz saf ve ilahi olmayan her şey, İnsan yapımıdır, ve bu da mecazi olarak önüne bir süzgeç yerleştirildiği anlamına gelir. Tıpkı, gerçek bir deniz fenerinin, ışığının önüne bir filtre koyup, gönderdiği ışığın rengini ve özelliğini değiştirmesi gibi. Şimdi, bir 2

deniz fenerinin böyle bir şey yapması için hiçbir neden yok. Bir İnsanın da aynı şeyi isteyerek yapması için de bir neden yok, ancak ezoterik olarak, her gün yapılmaktadır, ve bu, bu öğretinin konusudur. Bir an için, bir kutu süzgecin ışığınız etrafına yerleştirilmiş olduğunu hayal edin. Ne olduğunuzu tanımlayacağım. Bu noktada, varolduklarını inkar edebilirsiniz, Işığım, niyetim kadar saftır. Kesinlikle, sen harika bir deniz fenerisin! Saf niyetli ışığın, hayatın boyunca hayal edebileceğin her şeyden parlak ve beyaz, ancak.. işte süzgeçler geliyor! Süzgeç kutusuna iyice bakın, çünkü üzerinde sizin adınız yazıyor. Bu öylesine verilen bir celse değil, sevgili varlıklar, çünkü size dünyayı nasıl değiştirebileceğinize dair önemli olan bir sonraki adımı veriyorum. İnsan, deniz fenerinin üst katında görünür ve işini yapmaya başlar. Meditasyon yapar, kutsal bir alan yaratır ve vericilik görevine başlar. Belki de bu konu hakkında hiç düşünmemiştiniz. Belki de ışık göndermeyi, günlük yaşamınızdan ayırabileceğinizi sandınız, ama ayıramazsınız. Ayıramazsınız. Üstatlar yeryüzündeyken ve çevrelerindekilere şifa verirken, ilk önce üstat sonra şifacı olmak zorundaydılar. Üstatlık, erişilebilir bir saflık senaryosu gerektirir, çünkü DNA nıza inşa edilmiştir ve aktive edilmeye hazırdır. Ancak neyle karşı karşıya olduğunuzu anlamanızın zamanı gelmiştir. Endişe Şu anda ne için endişe duyuyorsunuz? Kimin burada olduğunu biliyorum. Kimin okuduğunu biliyorum. Niçin endişe ettiğinizi de biliyorum. Ve biliyorum ki birçoğunuz endişe içindesiniz! Bunun neye benzediğini biliyor musunuz? Oh, bu ışığınız üzerindeki büyük koyu renkli süzgeçtir. Bunun, endişe süzgecini ilahi ışığınızın tam önüne koyduğunu biliyor muydunuz? Oturup meditasyon yaptığınızda ve gezegene ışık göndermek istediğinizde, bu bir deniz feneri gibidir. Işık yayılır yayılır ve her yere endişe, endişe, endişe, endişe ve endişe aktarır. Bunu biliyor muydunuz? Bu bir süzgeçtir! Işıkişçisi ve gezegen için çok değerli olan bu boyutlar-arası iletişim hattı üzerine yerleşen bir süzgeç. Belki de oturup meditasyon yapmadan önce, kendinizi tüm endişelerden arındırmak istersiniz? Bu çok faydalı olacaktır. Ancak diyorsunuz ki, Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum. Yani, başka bir alana gitmeliyim, ben olmadığım bir alana. Çünk ü ben endişeli biriyim! Pekala, benim bir çözümüm var. Daha önce bir çok kez bahsetmiş olduğumuz yükseliş haline neden gidip, DNA nıza gizlenmiş ve sizin olan enerjiyi üzerinize çekip endişeden kurtulmuyorsunuz? Bu süzgeçten kurtulun. Artık ışığın üzerinde olması için hiçbir neden yoktur. Kryon, öyle hemen endişeden kurtulamam. Onu yaratan 3B şeyler var, ve İnsanın endişeyi yaratmasına neden oluyorlar. Hemen düşünerek endişeyi uzaklaştıramazsın. Endişeleniyoruz çünkü endişelenmek için nedenlerimiz var. Ruhun bize sadece endişelenmeyin diyeceğine inanmıyorum. Bu tıpkı acıkmayın ya da acı hissetmeyin demek gibi bir şey. Bu, sevgili İnsan dostum, öğretinin zorlaştığı bölümdür. Bu gezegen için bir deniz feneri olacaksanız, buraya yapmak üzere geldiğiniz şeyi yapacaksanız, içine doğmuş olduğunuz 3B kutudan çıkmak ve bir İnsan olarak yapabileceğiniz ve yapamayacağınız şeylere dair algınızı yeniden ayarlamak zorundasınız. Yeryüzünden geçen üstatların bir çoğu, sürekli saldırıya maruzdu. Hayatlarını okuyun. Endişe ve umutsuzluk içinde miydiler? Hayır. Sevgi, şefkat, empati ve kutlama ile doluydular. Bunu nasıl yaptılar? Meydana gelebileceğine dahi inanmadığınız bir şeyi onlara veren içsel bir gücü sahiplendiler! Bu Deniz feneri olma görevine nasıl yaklaşabilirsiniz ki ışığa dahi inanmazken? Şunu anlamanın vakti gelmiştir; İnsan algınızın dışında olan, istemenizi bekleyen ve tüm yaşamınız boyunca sizin olan şeyler var. Bu celsenin geri kalanında bunların listelendiğini gördüğünüzde, nasıl yapabilirim yerine yapabilirim diye düşünün. Çünkü bu şeyler, size 18 yıldır öğrettiklerimizden başka bir şey değildir. 3

Ve, bu arada, üstatlar açlık ve acıyı durdurabiliyorlardı. Yaşamları üzerinde çalışın ve bunları tekrar tekrar görebilirsiniz. İçinizde üstatlık var! Algınızı düzeltin. Hüsran Hüsrana ne demeli? Bu konuda ve şu konuda hüsrana uğramış birçok kişi var, diyorlar ki, Ne yapacağım? Nereye gideceğim? Sırada ne var? Neden bunlar başıma geldi? Bunu ya da şunu NE ZAMAN elde edeceğim? Hüsrana uğramışsınız! Hüsranın da bir süzgeç olduğunu biliyor muydunuz? Tekrar soruyoruz, gezegendeki üstatların gözlerinin içine baktığınızda, ister İsa ya da Buda ya da Yogananda ya da Sai Baba olsun, hiç hüsran gördünüz mü? Hayır! Neşe gördünüz! Huzur gördünüz. Netlik ve denge gördünüz. Ve bir kez daha (hüsran içinde) şöyle diyebilirsiniz, Ama, o İnsanlar üstat. Ne beklersin ki? Böyle söylüyorsanız, Kryon u pek uzun zamandır dinlemiyorsunuz, değil mi? Ne mi bekliyorum? O İnsanları üstat yapan aynı ilahi enerjinin içinizde uyanmasını ve aynı süreci sizin için de başlatmasını bekliyorum, çünkü o sonsuzdur, hali hazırda mevcut, erişilebilir ve tezahür ettirilmeye hazırdır. İçinde ne olduğunu sanıyorsun, şaman? Ona üstatlık deniyor. Sen tarihin ilk hüsrana uğrayan üstadı mı olacaksın? Diyorsun ki, Evet, Kryon, hüsran içindeyim, ve böyle olmak için nedenlerim var. Ben bir İnsanım ve beni hüsrana uğratan şeyler var. Bir kez daha, bu zamanda birlikte Ruhun sesi de geliyor ve diyor ki bundan nasıl kurtulmak istersin? İnsan olmaya devam ederken ve aynı meseleler karşınızda dururken, nasıl hüsrana uğramazsınız? Bu mümkün mü? Mümkünse eğer ve buna izin verebilirseniz, kalbinizi açabilirseniz, bir an için üçüncü gözünüzü açabilirseniz; üstatlığa hoş geldiniz! Yükselişe hoş geldiniz! Anlıyor musunuz? Merak içinde korktuğunuz o sırada ne var kapısını itmeye çalışın. Ve böylece olacak şeylerden biri, bu hüsran ile ilgili her şey üzerinizden düşer ve ışığınız saf hale gelir. Aksi takdirde, hüsran, hüsran, hüsran göndermeye devam edeceksiniz. Şimdi görebiliyorum [uzaklara bakarak]. Dünyanın öbür tarafında bir melek diyor ki, Bak, şurada bir Işıkişçisi İnsan var. Harika, tam ihtiyaç duyulan anda ışık gönderiyor. Oh hayır, bu hüsran ışığı! [Gülüşmeler] İnsan Ayrımı Ayrımcılığa ne demeli İnsan ayrımına? Kryon, ben ayrım yapmam, diyebilirsiniz. Olabileceğiniz her şey içinde, birçoğunuz ayrım yapmadığını iddia ediyor. Bu konuda dikkatli olduğunuzu söylüyorsunuz. Peki, sizi zorlayacağım. Şimdi meditasyona başlayın ve hiçbir ayrım / önyargı olmaksızın devlet koltuğunda oturan kişiye ışık gönderin. Hay Allah! Sanırım biraz önce bir sinire dokundum. Unutmayın, Amerika Başkanına söylemek istedikleriniz göndereceğiniz ışık ile aynı şey değildir. Meleklerin duymak istediği bu değil. Başkanın da duymak istediği bu değil. Yapmanız gereken de bu değil. Bu konudaki önyargınız ne? Önyargınızın üstüne çıkabilir misiniz? İnsani politik düşünceleriniz olmadan başkana ışık gönderebilir misiniz? Bunun yerine, kozmik zeka fikrinin kontrolü ele alıp Amerika yönetiminin ihtiyacı olan bölgeye ışık yansıtmasına izin verebilir misiniz? Bunu yapabilir misiniz? Size söyleyeceğim birçoğunuz yapamazsınız! Size yönetimine ışık gönderen bir üstattan örnek vermeme izin verin. Oturup başkanı bir melek arkadaşı olarak karanlık bir yerde mümkün olduğunca çok ışığa muhtaç içinde dururken görür. Bir parti üyeliği görevi, üstadın ne istediğine bağlı bir görev, herhangi bir görev yoktur. Aksine, ışık Tanrı nın makinesi haline gelir, ve Oval ofise özgür seçimi ile başkanın görmesi ve kullanması için bilgi, huzur ve açıklık gönderir. Bir melekten diğerine. Bir denkten diğerine. Sizinki gibi DNA larının belli kısımları hazır olan liderlerden, belli bir düzeyde, ilahi bir kontrat dahilinde gezegende yaklaşan değişimdeki önemli rollerini oynamaları beklenmektedir. Bir kez daha, bu ortaklıktır. İnsan ayrımı yapıyorsunuz, ve bu bir süzgeçtir. Bu süzgeci o ışığın önüne koyuyorsunuz ve o da öyle dışarı yayılıyor. Peki, buna nasıl engel olabiliriz? Bu İnsan olmanın bir parçası, Kryon. Bu süzgeci nasıl yırtıp 4

atabiliriz? Bu ayrım, ülke farklılıklarından geliyor gibi. Biz böyleyiz. Hayır, değilsiniz. Bu eski paradigma algısı. Oh, evet bu şekilde geldiniz, ve hayatınızı bu şekilde sürdürüyorsunuz, ta ki size aklınızı karıştıran bir mesaj gelene kadar. 1989 daki mesajımı hatırlıyor musunuz? Partnerim o mesajı 1993 yılında yayınlamıştı. Diyordu ki, Hayatınızı değiştirebilirsiniz! Mesaj buydu. Hatırlıyor musunuz? Karmik özelliklerinizi nasıl değiştirmek isterdiniz? dedim size. Yeni bir enerji var, dedim size. Manyetikler değiştiriliyor ki böylece DNA nız da değiştirilmiş olacak, dedim size. Astrolojik burcunuzun etkisinden dahi kurtulmak istemez misiniz? Hiç kimsenin yapmak istemeyeceği şeyler yapmak istemez misiniz? dedim. Geriye dönüp bakın. Ve böyle şeyler yapabilen insana ne ad veriyorsunuz? Üstat! Üstatlık elinizin altında, sevgili varlıklar, ve bu, siz orada boylu boyunca duracaksınız ve herkes size tapınacak anlamına gelmiyor. Herkesin göreceği şekilde tepenizde bir tür ışık parlayacak anlamına gelmiyor. Karanlıkta, hatta kendi odanızda bile, ışığınız o kadar saf ki bilen tek kişi siz dahi olsanız da gezegendeki her şeyi değiştiriyor. Bir dağın tepesine çıkıp haykırmanıza da gerek yok, ve kimse kapınıza koşup da, Vay canına, ne kadar parlak bir ışığın var, da demeyecek. Bileceksiniz çünkü ondan gelen huzuru hissedeceksiniz; korkunuz olmayacak; endişeniz olmayacak; hüsrana uğramış hissetmeyeceksiniz. Aksine, içinizde Tanrı nın sevgisi olacak. Çünkü başkaları, tuhaf bir Yeni Çağ ışığı görmeyecekler, ancak denge görecekler, ve bu onlarda sizinle birlikte olma isteği uyandıracak. Oh, bu bir İnsan için nasıl bir kavram böyle! Üstatlık sizindir. Bağışlamak İşte hiç aklınıza dahi gelmemiş olan bir süzgeç: hayatınız boyunca başınıza gelmiş ve sorun yaratmış olaylara ne demeli? Affedemediğin o İnsana ne demeli? Kimin burada olduğunu bilmediğimi sanmayın? Kimin okuduğunu bilmediğimi sanmayın! Oh, affetmeye çalıştınız, ancak ihanetin affedilmesi zor değil mi? Evet. Sanki size ihanet ettikleri zaman, tüm kontrata ihanet etmiş ve tüm yaşam deneyimini mahvetmiş oluyorlar gibi. Sizi bu duruma soktular, değil mi? Belki o anneniz ya da babanızdı. Bu durumu daha da kötü yapıyor, değil mi? Kimin burada olduğunu biliyorum. Yaptığı şeyden dolayı affedemediğiniz kızınız ya da oğlunuz? Bir suiistimal durumu vardı. Ve bu durum devam ediyor ve sen de müsamaha gösteriyorsun. Oh, şu anda seninle konuşuyorum. Bunun için buradasın ve o sandalyede oturuyorsun, sevgili varlık. Şu anda sana dokunulduğunu hissedemiyorsan, asla hissedemeyeceksin çünkü şu anda seninle konuşuyorum, dinleyici. Biraz önce birden fazla kişiye dokundum. Bununla ne yapacaksınız? Onları affedemiyorsunuz. Bu bir süzgeç. Yine aynı meleği tepede görebiliyorum. [Lee uzaklara bakıyormuş gibi bir hareket yapıyor.] Oh, bir ışık var. Binlerce km öteden geliyor. Oh, çok güzel bir ışık. Tüh, bağışlamama ile dolu bir ışık bu! Mümkün olduğunca çok ışık kullanmaya çalışacağız, ancak üzerinde bu süzgeç varken çok zor olacak. Ne demek istediğimi anlıyor musunuz? Yaşamınızda olan biten ne varsa, ışığın üzerine yapışıyor. Bu noktaya kadar, belki de bir köşeye çekilip ışık gönderebileceğinizi, meditasyon yapabileceğinizi, harika bir zaman geçirebileceğinizi düşünüyordunuz, ve bir şekilde bütün bunlar, siz ruhsal hale gelirken muallakta mı kalacaktı? Hayır. Kim olduğunuz ürettiğiniz ışığın üzerine damgalanır. Peki Kryon, bu insanı nasıl affedeceğimi söyle bana. Bu konuyu masaya yatırdın, o zaman söyle bana. Yapamıyorum. Asla yapamadım. Hala da sorun yaşıyorum. İnsan bunu nasıl yapar ki? Hiç yardım istedin mi? Ya da orada oturup yapamıyorum, yapamıyorum diye mi düşündün? Yaşamında öyle büyük bir değişiklik yapıp bu duyguların yere dökülmesine ve zamanla süpürülmesine ne dersin? Buna ne dersin? Üzerinde her gün, her an düşünmektense hiç düşünmemeye ne dersin? Sana söylüyorum, Işıkişçisi, affetmek üstatlığın unsurlarından biridir. Algının değiştirdiği durum ne olursa olsun. Üçüncü sınıftayken bir çocuğun sana söylediği şeyi hatırlıyor musun? Muhtemelen hayır. Bunun nedeni şu anki yaşam deneyimin bunun o kadar üstünde ki artık bir önemi yok. Henüz olgunlaşmadığın bir zamanda gelip geçti, ve artık seni etkilemiyor. Büyüdün! Üstatlık için de aynı şekilde düşün, çünkü böylece işlerin nasıl 5

yürüdüğü ile ilgili düzeni anlamaya başlayacaksın; daha akıllı ve ötesinde algında çok-boyutlu olacaksın. Seni ele geçiren şeyler artık enerji sahibi olamayacaklar, ve onlar boşa harcanan zamandır. Ötesine geç. Böyle bir şeye hazır mısın? Kızım, hazır mısın? Affedebilir misin? Onları sevebilir misin? Seni davet ediyorum, sevgili varlık. Işığı arındır. Bunun bugün olmasına izin ver. Size insan için ortak olan dört süzgeçten bahsettim, her derecede insan için ortak olan süzgeçlerdir bunlar. Bunun, göndermek istediğiniz saflığı gönderme yetinizi nasıl etkilediğini düşündünüz mü? Tüm dünyada karanlık köşeleri aydınlatabilen beyaz bir ışık göndermek, güzel değil mi? Kimsenin anlamadığı, en yoğun (düşük frekanslı) olanların bile anlamadığı, zeminde neler yatıyor biliyor musunuz? Asla böyle bir toplantıya gelmeyecekler, şu anda bazılarınızın okuduğu bu sözleri okumayacaklar, ya da bazılarınız gibi dinlemeyecekler. İşte bu kişi sizin tarafınızdan etkilenecek olandır, çünkü sizin ışığınız onların köşelerinde parlıyor ve birden daha önce hiç fark etmedikleri şeyleri görmeye başlıyorlar. O an, elbette, keşfettiklerinin kendi fikirleri olduğunu düşünecekler. Birçok anlamda, öyle de, çünkü ışığınız ile o fikir parladığında onu görmek kendi özgür seçimleriydi. Bu bir ortaklık, değil mi? Bu size ne ifade ediyor? Saf, parlak ışığı, hüsran, öfke, korku, önyargı olmaksızın göndermek, işte sizin parçası olmanız gereken budur! Orada bir yerde kaç ortak var, bunu yapmanızı bekliyor? İçlerinden kaç kişi savaşları durdurup, barışı sağlayacak ya da hastalıklara çare bulabilecek etkiye sahip? Bunu hiç düşünmüş müydünüz? 3B mantık ve zamanın tamamen ötesinde bu bir kozmik ortaklıktır. Akaşik Süzgeçler Bu süzgeçlerden kurtulmanın zor olduğunu düşündüyseniz eğer, bir sonraki bölümü bekleyin. Bu köşede başka bir süzgeç kutusu daha var bu ezoterik bir kutu. Onun da üstünde sizin adınız yazıyor! Öncekiler yeterince kötü değildiyseler, ezoterik olanları görene kadar bekleyin. Ve onlar, Akaşa olarak etiketlenmiş. Size bir şey söyleyeyim. Siz, bugüne kadar Yeryüzünde olan tüm sizlerin bir ürünüsünüz. Bir an için bunun üzerinde düşün, Lemuryalı. Sen kimdin, ne yaptın? Sana ne yapıldı, kurban? Boyutlar-arası DNA nızın Akaşa sında bulabilirsiniz hepsini, ve bunu biliyorsunuz. Kaç kez kurban edildin, şaman? Son kez kazığa bağlanıp yakıldığın zamandan bahsedelim. Sen de buradasın, okuyucu. Daha önce kim olduğunuza dair Akaşik kayıtlar şimdi size ne yapıyor? Bu kanallık toplantılarına gelirken biraz tereddüt etmenize neden oluyor mu? Olmalı. Bu boyutlar-arası bir bakış açısı; geçmiş yaşam diye bir şey yoktur. Bunu daha önce söyledik. Sonuçta, hepsi şu anki yaşamdır, öyle değil mi? Peki, onlara bir göz atmaya başlayalım. Sizi ne sinirlendirir? Belki sahip olduğunuz bazı şeyler var ve onların nereden geldiğini bilmiyorsunuz? Neyin üstesinden gelmeye çalışıyorsunuz? Size söyleyeceğim, hepsi Akaşa dan geliyor. Başka biri olduğunuz eski yaşamlarınızdan geliyor. Buna kalıntı damga deniyor, ona bir ad vermek isterseniz, ancak işte bir ironi bu hiç de adil görünmüyor, değil mi, bu ruhsal yoldaki yolculuğa başlarken, boyutlar-arası hale gelirken, kurtulduğunuzu umduğunuz her şey ortaya çıkıyor! Boyutlar-arası yolculuğunuz, aslında kapıyı açıp bu şeylerin karşınıza canlı olarak çıkmasına neden oluyor, kurban edilmek gibi. Kendine güvenmek konusuna ne demeli? Hep kendinizde pek olmadığını hissettiniz! Daha önce hiç belirtmediğim bir gerçekten bahsedeceğim ve size bunu olduğu gibi söyleyeceğim. Işıkişçileri, genelde, yorgun hissediyorlar. Bir grup olarak, pek kendilerine-güvenleri yok ve bunun bir nedeni var iyi bir nedeni. Bu yolculuğa başladığınız zaman ve biraz bile boyutlar-arası olduğunuzda, tüm bu yaşamlar öne ve yüzeye çıkar ve kim olduğunuzu, ne yaptığınızı, nerelerde olduğunuzu anlamaya başlarsınız. Birden, artık kendinizi değerli hissetmemeye başlarsınız. 6

Bazılarınız sadece bir köşeye kıvrılıp ağlamak istiyor. Bunun nedeni, Akaşik kayıtların büyüklüğünün üzerinizdeki etkisidir. Bugünkü halinize gelirken verdiğiniz tüm mücadeleleri göstermektedir. Birçoğunu hissetmeye başlıyorsunuz ve bu sizi incitiyor. Hesaba katmadığınız şey ise, dahil olduğunuz çağlar boyunca sahip olduğunuz tüm bilinç, bugünkü yaşamınızdaki aydınlanmış varlığa çıkan merdivenlerdi. Şu anda kim olduğunuzu temsil etmiyorlar, ancak bu hisler oradalar ve yüzeye çıkıyorlar. Ya ettiğiniz yeminler? Bunların size ne yaptığını sanıyorsunuz? Kaç kez yemin ettiğinizi düşünün rahibe, rahip, şaman, doktor. Bu sandalyelerde oturmuş, herhangi bir insan gibi davranmaya çalışıyorsunuz, ancak orada bütün bu ilahi renklerle birlikte oturmaktasınız. Ben onları görüyorum; kimin burada olduğunu biliyorum. Ne yaptığınızı ve nerelerde bulunduğunuzu biliyorum. Nelerden geçtiğinizi biliyorum. Ancak, geri geldiniz, değil mi, 11:11 enerjisinde bu sandalyelerde oturabilmek için, değil mi? Numerolojik olarak, 11:11 aydınlanma ve uyanma anlamına gelir. Son mücadele için geldiniz, ve bu mücadele, 2012 öncesi jenerasyonu temsil ediyor. Bu jenerasyon, bir sonraki jenerasyon ve ondan sonra gelecek olan, dünyayı çevirecek olanlardır. Sizler öncülersiniz. Siz sahneyi hazırlıyorsunuz, Indigo çocukları olmasına karar verenlersiniz. Onlar sizin çocuklarınız, torunlarınız, ve onlara süzgeç olmadan ışığın neye benzediğini öğreteceksiniz. Sizler onlarsınız. Siz, bunu yapacak olan jenerasyonsunuz. Sizler buraya gelip 1987 yılında her şeyi değiştirenlersiniz. Yeryüzündeki ruhsal enerjiniz, Armageddon (Kıyamet) olmamasına karar verdi! İşte siz busunuz. Ancak birden, gücünüzü keşfettiğinizde, yeminleriniz olduğunu, kurban olduğunuzu hatırladınız. Bunu daha önce de söyledik: bütün bunlardan, hepsinden hemen şimdi kurtulmak ister misiniz? Neden beraber yapmıyoruz? Dinleyici, neden benimle birlikte yapmayasın? Sesli olarak hiçbir şey söylemen gerekmiyor, sadece içinden söyle. Sevgili Tanrım. Yeryüzünü kurtaracak olan bu yıllarda hayattayım, ve gezegende bir değişim yaratmak için buradayım. Bunun önünü kesecek olan tüm yeminlerden kendimi azat ediyorum, çünkü onlar başka bilince ve başka enerjiye aitler. Aksine, onları orijinal olarak kabul eden aynı Akaşik enerji ile bu yeminlerimi yeniliyorum. Şu anda benim altımda bulunan tüm yaşamlarım benim destekçim. Tüm geçmişim boyunca, bu hat, üzerine yerleştireceğim enerji pistolu misali, artık hepsinin kontrolünü elime alıyorum. Bu gezegene geldiğimden beri, daha önce olduğum tüm ruhların bilinçlerinin yardımına ihtiyaç duyacağım. Birlikte, gezegenin daha önce hiç görmediği parlaklıkta bir beyaz ışık yaratacağız. Birçok ben in ışığı, şu andaki ben in üstünde yoğunlaşacak. Bu zamanda bunun için buraya geldim, ve çağlar boyunca bunun için varoldum şu anda burada olabilmek için. Şuna ne dersiniz? Sen, senden sorumlusun, ilahi varlık. Bu konular hakkında endişe duymanıza gerek yok. Şöyle dememelisiniz, Bunu nasıl yapacağım? Prosedürü nedir? Nereden başlayacağım? Aksine, neden sadece yapmıyorsunuz? Patron konuştuğu zaman neler olduğunu izleyin bu gezegende şu anda 3B olarak hayatta olan ilahi varlık. Kendi Akaşik kayıtlarınla konuşuyorsun, ve o da yanıt verecek. Neler olduğunu izleyin. Fobileriniz ile ilgili neler olduğunu izleyin. Hepinizin belli bir miktarda fobisi var. Bu konudan daha önce bir kitapta Michael Thomas ile bahsetmiştik: Yuvaya Yolculuk [Kryon Beşinci Kitap] Michael Thomas yükseliş ve 3B için ne anlama geldiği üzerinde çalışan biriydi. Hikayede, klostrofobisi vardı, ve eğitiminin bir parçası fobileri üzerineydi. Tabuta benzer bir kutunun içine zincirlenmişti. Ve Michael Thomas ın buna tepkisi ne oldu? Bir şarkı söyledi! Korku yoktu, panik yoktu. Sahip olduğu tek duygu, Ben korkudan özgürüm ve kutu açılana kadar bununla ilgili şarkı söylemeye devam edeceğim. Ruhsal olarak iyiydi, ve eskisi gibi panik atak olacağına, kutlama yaptı. Birçok ezoterik şeyden kurtulabilirsiniz çünkü birçoğu gezegendeki eski ifadelerin kalıntılarıdır. DNA nız içindeki Akaşik kayıtlar üzerinde tam kontrole sahipsiniz. Şu şekilde çalışır. Şu anki canlı ev sahibi, olan her 7

şey ve olan her şeyin enerjisi üzerinde kontrol sahibidir. Fakat kontrolü elinize almazsanız, bir süzgeç haline gelir. Orta Doğuya parlak bir ışık gönderdiğinizi hayal edebiliyor musunuz üstünde kurbanlık olan? Ettiğiniz yeminler olan? Sahip olduğunuz önyargılarınız olan? Bunu hayal edebiliyor musunuz? Bu, tam burada, benim sağımda duran süzgeç kutusudur. Peki ya beklenti? Bu da bir süzgeçtir. Ama Kryon, olumlu düşünmekte bir sorun yok ki. Ben ışığı gönderiyorum ve beraberinde iyi bir enerjinin olacağını ve olumlu bir sonuç doğacağını umuyorum. Bunun huzur dolu bir ışık olmasını bekliyorum. Peki, İnsan, bu gerçekten destekleyici, ancak biraz önce ayrım yaptın. Ne için olduğuna ve ne yapacağına zaten karar vermişken, kozmik zeka saf ışığın üzerine nasıl yerleştirilebilir? Anlıyor musunuz? Meselenin bir kısmı, saf, yaratıcı, bedelsiz ve sizden arınmış bir ışık gönderme yetisidir. Sizden istediğimiz, sadece ilahi parçadır, sadece ilahi parça kozmik zekanın doğru yere ulaşmasını ve o zaman için doğru enerjiyi yaratmasına izin verecektir. Bunun için buradasınız. Bu kozmik zeka süreci bilinmektedir. Kuantum hologramında, iyi bilinmektedir. Kozmik zeka nereye gittiğini, ne yapacağını, kimi etkileyeceğini bilen enerjinin tanımıdır. Kendini hiç bir İnsanın üzerine koymaz, sadece daha net görmelerini sağlayan bir ışıktır. Böylece, üzerine yansıdığı insanın özgür seçim yapmasına olanak tanır. Ve bunun da şifa ile ilgisi vardır. Bu yüzden kimseye şifa veremiyorsunuz, sevgili varlıklar. Oh, onları dengeleyebilirsiniz. Sorunun ne olduğunu söyleyebilirsiniz. Onlara yardımcı olabilecek şeyler verebilirsiniz, ancak şifa almak için kendilerinin sorunla başa çıkması, sorunu görmesi ve üzerinde çalışması gerekmektedir. Bazen bu üç saniye sürer, bazen de bir ömür boyu. Beklentilere gelince. Bu kadar basit: Bir araya geliyoruz ve Yeryüzünde barış için dua ediyoruz. Gerçekten mi? Yapacağınız bu mu? Ama, bize böyle yapmamızı sen söylemiştin. Oh, hayır. Ben size, İnsanların, özellikle dinleyen, duyan ve odada olanların, Yeryüzünde barışı yaratabileceğini söylemiştim. Söylediğim budur. Ben size üzerinde dünya barışı olan bir ışık gönderin demedim, değil mi? Hayır, melek. İşte görevin: Bir araya gelin ve güçlü bir ışık gönderin, ona dokunmanıza gerek yok. Aslında, dokunmak ya da üzerinde düşünmek ona süzgeçler koymak olabilir. Herkes için hayırlı olması niyetini belirtin, anlamasanız da, sahip olduğunuz ilahi zeka yoluyla. Işığı oluşturun ve kozmik zekanın onu alıp gitmesi gereken yere götürmesine izin verin. Siz makinesiniz, çünkü ışığı üretmesi gereken kişi İnsandır. Ancak böylece ışık sizden çıktıktan sonra olacakları Tanrı düzenler. Fiziksel bir deniz feneri de böyle yapar. Bir deniz feneri düşünün. Ne yapar? Denizdeki gemilere bir mesaj gönderir mi? Hayır. Sadece der ki, Etrafına bak. Karanlıktaki bir ışığım. Burada olmamın bir nedeni var, o zaman nedeni ara ve güvenli yönü bul. Dümeni çeviren geminin kaptanıdır, değil mi? Deniz feneri, karanlığı aydınlatır ve seçim yaratır. Sizin de yapmanız gereken budur. Siz okuyucular ve dinleyiciler, bunu iyi yapın! Ve siz bütün bunları daha önce öğrendiniz; ancak bu büyük odada başka kimlerin olduğunu biliyorum, zamanın bir önemi yok ve zaman dokusu adını verdiğiniz çizgi üzerinde yıllar boyunca okuyan ve dinleyen birçok kişi var. İnançsızlık Sonuncusu, inançsızlık! Anlamı çelişkili iki ayrı ifade gibi duruyor, değil mi? Kryon, bir Deniz feneri olup da aynı zamanda nasıl inanmazsın ki? İnancın sınırında olan birçok kişi var aranızda, bir Deniz feneri olmaya çalışıyor, belli aşamalardan geçiyor. Bu gerçek mi? Doğru mu? Sahnedeki adam gerçekten kanallık mı yapıyordu? Gerçekten onun vasıtasıyla konuşan bir melek var mı? Bu sözler Ruh tan mı geliyor yoksa bir insandan mı? Oh, cevap istiyorsunuz değil mi? Şu anda sahnede iki figür var. Kanallık yaptığı zaman partnerimle birlikte olan refakatçilerin bir parçası. Bunu anlamanızı beklemiyorum, ki bazılarınız anlayabilir 8

ve bazılarınız da anlıyor olsa da. Bu gerçektir, ve mesaj kalbinizde ve zihninizde benim gerçek olduğum ile yankılanmalı. Benim olan bu varlığım sizden istemediğiniz bir şeyi yapmanızı istemiyor, değil mi? Bir sonuç beklemiyor, ve size bir doktrin vermiyor. Aksine, sizi methediyor ve ne kadar güzel olduğunuzu söylüyor. İçinizde ne olduğunu ve ne yapılabileceğini açıklıyor. Olan bu değil mi? Bu size özgür seçim hakkı tanımıyor mu? Bu Tanrı nın iş başındaki sevgisidir. Burada olan O dur. Ben sizin partnerinizim, Kryon, ve bazılarınız benim kim olduğumu ve ne için burada olduğumu fark etmeye başlıyor. İnançsızlıktan kurtulabilirseniz, hepsinden, ışığınız çok daha parlak olacak. Bu size bağlı. Dualite içinizde inançsızlığı geliştiriyor. Dualitenin bunu yapması uygundur çünkü böylece siz de ilahiliği bulmak için aramak zorundasınız. İlahi köklerinizi aramak sezgisel de olsa, ona sahip olduğunuz sezgisi yoktur. Kutsanmış olanlar, arayanlardır, çünkü onlar aradıklarını bulacaklar içlerindeki Tanrı yı. Bugünkü yolunuz ne? Bu yol sizi nereye götürüyor, ve bu gezegen için ne yapıyor? Kryon, süzgeçlerimden kurtulmak için ne yapmam gerektiğini bilmek istiyorum. Size nasıl yapacağınızı söyledim. Onu parçalara ayırmak istiyorsunuz, 3B daymış gibi. Kryon, bize keşke uygulamamız için 12 adım verseydin. İnsan a daha çok uyan, başa çıkabileceğimiz bir şeyler verebilseydin. Ve ben size diyorum ki, neden bunu bu kadar karmaşık yapmak istiyorsun, İnsan? Onu İnsan a uygun yapmak, daha çok karmaşıklık ve yapı doğuruyor. Ancak o çok daha basit sizinle Tanrı arasında. Neden O na gitmiyorsunuz? İnanç yapısal bir şey değildir. Bunun için bir kullanım kılavuzu yok. 3B değil. Oturup saf niyet ile ruhsal uyanışınızın kapısını itip dersiniz ki, Tanrım, bilmem gereken nedir, söyle. Size, bunu yapmaya hazır mısın? diye soran refakatçileri hissedebiliyor musunuz? Her şey bir anda olmaz. Birçok farklı adımda gerçekleştirirsiniz, ancak onlar sizin adımlarınızdır, ve size hastır, bu herhangi bir kullanım kılavuzunda bulabileceğiniz bir şey değil. Yükseliş adını verdiğiniz hale ulaşmış olanlarınız dahi, bir sonraki aşamaya ve bunu tekrar yapmaya hazırlar. Ne olduğunu izlersiniz, sonra tekrar ilerlersiniz. Neler olduğunu izleyin, ve ilerleyin. Bunun nedeni, enerji değişmektedir ve bu, gezegeninizdeki en ufak şeyleri dahi değiştirmektedir. Hiçbir şey sabit değildir, ve bazılarınız için, bu da bir hüsrandır! Böyle olmasına izin vermeyin, çünkü onu değiştiren siz ve etrafınızdakilerdir. Dünya denilen bu treni siz kullanıyorsunuz, bu da sizin istemediği yere götürülen bir kurban olmadığınız anlamına gelir. Rayları döşeyen sizsiniz. DNA enerjinizi açan yeni araçlar var ve bütün bu mesaj bununla ilgilidir, çünkü üstatlığı öğretmenin zamanı gelmiştir. Çok uzun zaman önce bununla ilgili ipucu vermiştik; size bir insan gibi düşünmeyin demiştik. Bu değişimin ilerleyebilmesi için bir parça insan bir parça üstat olmak zorunda olduğunuzu söylemenin zamanı gelmiştir ki siz bunun için buraya geldiniz ancak algınızı değiştirmenizi ve çok az deneyiminiz de olsa iki realite arasında yürümenizi gerektirmektedir. Benimle birlikte hayal edin, olmaz mı? Bu betondan yapılma harika, güzel deniz fenerini görün. Betondan çünkü hareket etmeyecek. Rüzgarda savrulmayacak. Kendinden emin, çünkü inanıyor. Kim olduğunu biliyor. Ve deniz fenerindeki görevli sizsiniz. Burası sizin eviniz, bedeniniz. İçerdeki merdivenleri tırmanıp, ışığın önünde hiçbir engel, süzgeç olmamasını temin eden sizsiniz. Benimle hayal edin, bu ışık o kadar parlak ve beyaz ki. Bu ışığın koruyucusu sizsiniz ve onu yoluna gönderiyorsunuz. Onu kutsuyorsunuz ve onu kutluyorsunuz, ancak nereye gittiğini bilmiyorsunuz. Ona niyetinizle bir yön verebilirsiniz, ve Bugün Sudan a ışık göndermek istiyorum, diyebilirsiniz. Biliyorsunuz, orada çok fazla ölüm ve acı var, hayal edebiliyor musunuz? Bu gönderilecek güzel bir yer, ancak aynı zamanda, Tanrı ya ışığı o anda gitmesi gereken yere göndermesi için izin de veriyorsunuz. Bazen, bazı şeyler sadece Tanrı tarafından bilinir, ve bunda sahip olduğunuz ortaklık, ışığın hayal dahi edemediğiniz yerlere gitmesi, Yeryüzünde asla tanışmayacağınız karanlık yerlerdeki insanlara yardım edecek olmasıdır. 9

Grup olara ışık göndermenizin ne kadar güçlü bir etkisi olduğunu biliyor musunuz? Tekrar söyleyeceğim. İnsanlığın yüzde 0,5 nüfusunun uyanması ve bunu bir fark yaratmak için yapması gerekiyor böylece değişimi haberlerde görebileceksiniz, dünya değişmeye başlayacak ve bilgelik norm haline gelecek. Daha önce hiç görmediğiniz şeylerin olmaya başladığını göreceksiniz, ve merak edeceksiniz, bu kadar alışılmadık bir şey nasıl oldu? Size söyleyeyim: toplumların, uygun olmayan enerjilerin değişmesine ve hükümetlerin düşmesine neden olan bu boyutlar-arası ışık sayesinde. Sevgili varlıklar, gezegen için çalıştığınızı bilin. Bunun için geldiniz. Gerçek budur. Kryon un 18 yıldır verdiği mesaj budur. On sekiz numerolojide dokuzdur. Yani bu tamamlanmış bir mesajdır. Bu mesaj bundan daha iyi bir hal alamaz, ancak daha öğretilecek çok şey var. Bazılarınız bunun başarılması zor olan bir şey olduğunu hissediyor, öyledir de. Fakat kimin burada olduğunu ve ne yapabileceğinizi biliyorum. Bu yüzden ona sınav diyorlar, sevgili varlıklar. Bu yüzden size Işıkişçileri diyorlar. Bu şifa almak için güzel bir gün, değil mi? Bu odada bir grup çalışmasına ne dersiniz? Şu anda bu odada bulunanlara sesleniyoruz. Şu anda burada, kanlarında istenmeyen şeyler olan üç kişi var. Kimin burada olduğunu biliyorum. Bunun temizlenmesine yardımcı olmak ister misiniz... aslında Akaşayı tersine çevirmek ister misiniz? Eğer izin verirlerse, bu mümkündür. Bu üç kişi, kendilerinden bahsedildiğini biliyor, ve belki tam şu anda, bütün bu meleklerin size ışık göndermesine izin verebilirsiniz? Verecek misiniz? Odadakilerin sizin kim olduğunuzu bilmelerine gerek yok. Kozmik zeka böyle çalışır. Şimdi beni dinleyin, hepiniz. Çünkü bu zaman şifa ile, yaşam-değiştiren enerji ile dolu. Onlar için ışığı imgeleyecek misiniz? Kozmik zekanın işini yapmasına izin verin. Bu üç kişi için ışığı imgeleyin, böylece buradan ayrıldıklarında farklı olsunlar. Onların izni ile, kanları farklı olacak. Bozulmadan önceki haline geri dönecek. Burada ne demek istediğimi anlıyor musunuz? Şifa daha çok zamanın geri döndürülme mucizesidir... kişiyi, hastalığın ortaya çıkışından önceki Akaşa enerjisine geri götürmektir. Bu, sevgili varlıklar, şifanın sonsuz olduğunu açıklar. Hastalık bir daha geri gelmez, çünkü asla orada değildi! Kimin burada olduğunu biliyorum. Bu şifa almak için güzel bir zaman. Siz üçünüz buna izin verecek misiniz? Çünkü geri kalan kısmımız, yanınızdayız. Ailenin aileye yardım etmesi için bu güzel bir zaman. Bu anı unutmayın. Çünkü içinizden bir kişi biraz önce değişti. Diğer iki kişi? Oh, onlarınki de geliyor. Olacak. Kutsanmış İnsan, inançsızlık köprüsünü geçip oradaki sevgiyi bulandır. Çözümlenemeyen çözümlenebilir. Karanlık olduğunu sandığınız yerde ışık vardır ve dilediğiniz mucize gerçekleşebilir. Ve öyledir. www.kryon.com Tercüme 2007 Semra EKMEKCİ 2012 LimitSiz http://www.2012limitsiz.com e-mail: unlimited2012@yahoo.com 10