Canlı Kryon Celsesi Mexico City 21 Ekim 2007 AYDINLANMANIN SEKİZ AŞAMASI BÖLÜM 2 Lee Carroll tarafından Kryon için kanallık edilmiştir.

Transkript

1 Canlı Kryon Celsesi Mexico City 21 Ekim 2007 AYDINLANMANIN SEKİZ AŞAMASI BÖLÜM 2 Lee Carroll tarafından Kryon için kanallık edilmiştir. Bu bilgi ücretsizdir ve istediğiniz gibi basabilir, kopyalayabilir ve dağıtabilirsiniz. Yayın hakları gereği, yayımcı haricinde herhangi bir şekilde satılması yasaktır. CELSE AYDINLANMANIN SEKİZ AŞAMASI - BÖLÜM 2 Bu canlı celse, New Mexico da gerçekleştirilmiştir. 21 Ekim 2007 Selamlar, sevgili varlıklar, Ben Manyetik Hizmetten Kryon. Bazıları dedi ki, Böyle bir şey nasıl mümkün olabilir? Bir insan nasıl olur da sandalyeye oturup göz açıp kapayıncaya kadar perdenin öbür tarafından konuşabilir? Bu gerçek mi? O zaman size dönüp soruyoruz, nasıl hissediyorsunuz? Size karşınızdaki adam konuşuyormuş gibi mi geliyor yoksa Tanrı bu yere akıyor gibi mi geliyor? Ya içinizde bunun gerçek olup olmadığını bilme yetisi var ise? Ama var! Bugünkü dersin bir konusu da budur, çünkü İnsanın ruhsal yolundaki değişikliklerin beraberinde bu yeti de gelir. Bugün burada bu yetiye sahip olarak bulunan kişiler var, ve onlar neler olup bittiğini biliyorlar. Tanrı insanlığı o kadar çok seviyor ki ayaklarınızı yıkamaya gelmiş olabilir mi? Neden ayakları yıkanmış olanlara sormuyorsunuz? Çok güçlü bir mesajla geliyoruz. Ama henüz derse başlamak istemiyoruz. Şu anda ne hissediyorsunuz? Şu anda odada olup biten bazı şeyler var çünkü bunu siz istediniz. Birçoğunuz bu gece bu yetiye izin verdiniz.. hem de dün gecekinden daha çok. Sizin izniniz var bu şu anlama gelir, bu gece kendinize izin verdiniz. Bugün size ruhsal konuşmalar yapanlar, size benim de vereceğim bir mesaj verdiler: Yalnız değilsiniz. Bugün bu ruhsal gemide berabersiniz, ve belki de yanınızda oturan kişinin, tanımadığınız o kişinin de sürecinizin bir parçası olabileceğini hissetmeye başlıyorsunuz. Belki de tüm İnsanları kapsayan bir ruhsal sistem var? İşte bu geceki dersin bir konusu da budur. Başlamadan önce şu sözleri söylüyorum, sevgili İnsan: kim olduğunu biliyorum. Evrendeki her melekî varlık senin kim olduğunu biliyor. Sen Evrenin adını bileceği kadar gerçekten de önemli olabilir misin? Cevap evettir. Seni bütün bunlara inanmaktan alıkoyan, perdedir ve işini gayet iyi yapıyor, senin bu önemli gerçeği görmeni engelliyor. Perde güçlüdür. Kendinde gördüğün en son şey, [mesajın ilk bölümünde] dün bahsettiğimiz gibi, ruhsal üstatlığındır. Bugün, bir İnsanın farkındalık ile yükseliş arasındaki ruhsal özelliklerinde sekiz değişimi açıklamaya devam edeceğim. Daha önce söylenenleri hatırlamanızı istiyorum.. bu değişimlerin 1

2 herhangi bir süresi yoktur. İki değişim arasındaki sürenin ne kadar olacağına siz karar veremezsiniz. Çünkü özgür seçim ile, sadece birincisinden ikincisine geçmeniz mümkündür. İkincisinde durabilirsiniz. Bu size kalmıştır, ve hiçbir cezası yoktur. Bu konu oldukça karmaşık ve kişiseldir. Gözünüzün önünde olup ruhsal anlamda size göre yapması gerekenleri yapmayanları yargılamayın. Tanrı arayışlarında o anda ellerinden gelenin en iyisi o olabilir. Size yüzeysel görünebilir belki, ancak evrensel bakış açısından, nasıl tapınmaları gerektiğini söyleyen bir organizasyonun korumasına ihtiyaç duyuyor olabilirler. İnsanlara 3B da sahip olduğunuz bakış açısıyla, sonsuz ruhunun kişisel özelliklerini söyleyemezsiniz. O zaman onların yaşamlarını kutlayın. Onlara bakıp da, Ama keşke ne bildiğimi bilselerdi, demeyin, çünkü özgür seçim ve eşzamanlılık içinde, ruhsal olarak sizin sahip olduğunuz tüm fırsatlara sahipler. Gezegendeki enerji öyle çok değişiyor ki kelimenin tam anlamıyla DNA yı değiştiriyor. Kryon, neden bu kadar çok DNA dan bahsediyorsun? Çünkü DNA nın içinde ruhsal olan her şeyin çekirdeği var. Yüksek-Benliğinizi içeriyor. Yeryüzündeki varlığınızın Akaşik Kayıtlarını içeriyor. Şifa ve üstatlığı, yükseliş bilincini içeriyor. Biyolojik olarak sizinle bu şekilde çalışır, ve bu nedenle bu kadar çok üzerinde duruyoruz. Bugünkü konuşmacılar da bu nedenle üzerinde durdular. Konu sadece kimyasal değildir. Konu, yükselişin temellerinin bedeninizin içinde yer alıyor olmasıdır. Bazıları bunu görecektir, bazıları ise görmeyecek. Son Dört Değişime Devam Daha önce bahsettiğimiz dört değişim oldukça güçlüdür. En son, karmasını nasıl hükümsüz kılacağını keşfeden ve ruhsallıkta yeni bir sayfa açan İnsanda kalmıştık. Yeni değişimlere doğru ilerledikçe, konu da o kadar karmaşıklaşıyor. Birçok insan sadece dördüncü değişimde kalmakta ve ilerlememektedir, bunda herhangi bir yargılama yoktur. Onlar da tüm sekiz değişimden geçen Işıkişçileri kadar güçlüdürler. Tanrının beklentileri yoktur. Bunu biliyor muydunuz? Biz lineer değiliz, bu nedenle tırmanmanız gereken bir beklenti merdiveni yoktur ki siz genellikle ruhsal realitenizi bu beklentiler üzerine kurarsınız. Dizlerinin üzerine çökmüş kilisede oturan bir kişi, metafiziksel olarak yükseliş sürecinden geçen biri kadar Tanrı tarafından kutsanır. Çünkü Tanrının sevgisi her iki insan için de aynıdır, ve oraya nasıl ulaştığınız ile ilgili herhangi bir ön yargı yoktur. İki insan da hayatlarının sonunda, aynı enerji olarak görünecekler ve bu perdenin içinden öbür tarafa geçtiklerinde ikisine de aynı şekilde kucak açılacak. Size karşı hiçbir yargı yoktur, sadece sevgi duyulmaktadır. Bu gezegende yaptığınız her şey özgür seçimdir. Bu karanlık ve ışık oyununun bir parçasıdır. Bir kısmı gezegenin titreşimini yükseltir, bir kısmı yükseltmez. Ancak bulmaca size aittir ve bulmacayı çalıştıran da sizlersiniz. Tanrı müdahale etmez, fark ettiyseniz. İşte bu kadar çok seviliyorsunuz. Beşinci Değişim Beşinci değişim önemlidir. İnsanın maddeyi değiştirebildiğini fark etmesidir. Son dört değişim bir İnsanın kendisinin dışında etrafındaki dünyayı nasıl etkileyeceği üzerinedir. İlk dört değişim kişinin sadece kendisiyle ve gelişimi ile ilgiliydi. Geri kalan dört değişim ise hem kendileriyle hem de insanlığın geri kalan kısmı ile ilgilidir. Dördüncü değişimi aştığınız zaman neden burada olduğunuzu sezgisel olarak anlamaya başlarsınız. Beşinci değişim, gezegenin geri kalanına ışık göndermek ile ilgilidir. Bunu nasıl yaparsınız? Yapabilir misiniz? Bu bir fark yaratır mı? Bu kulağa çok basit hatta çocukça geliyor. Sizin bildiklerinize dair en ufak bir fikri olmayan bir grup insana gezegenin bir yerine ışık göndereceğiniz bir toplantıya katılacağınızı söyleseniz, başınızı okşayıp Oh ne kadar tatlı, ne kadar güzel, diyeceklerdir. Ve sonra gözlerini kaçırıp size arkalarını döneceklerdir. Sebep? 3B cisimde ezoterik bir taraf yoktur. Hiçbir önemi yoktur. Hiçbir fikirleri yok ve açıklamaya çalışsanız da anlamayacaklardır. 2

3 Görme yetisinin olmadığı bir dünyada yaşadığınızı hayal edin ve bir gün size biri görebildiğini söylese. Görme fikri ile dalga geçerdiniz. Bununla kalmayıp size rengin ne olduğunu tanımlamaya çalışsalardı. Siz, elbette, gözlerinizi açıp bu tuhaf sözlere inanmayacaktınız. Metafor budur, çünkü işte siz orada DNA nın dört değişimini geçirmişsiniz ve hiçbir değişimden geçmemiş biri için çok farklı bir yerdesiniz. Bu sizi diğer herhangi bir İnsandan daha iyi yapmaz. Çünkü hepiniz karşınızdaki araçlarla ne isterseniz yapma özgür iradesine sahipsiniz. Böylece beşinci değişime varırsınız, zihninizle maddeyi değiştirme yetisine sahipsinizdir. Gücünüzü, karanlık yerlere ışık gönderildiğini imgeleyerek kullandıkça, etrafınızda titreşimsel değişim olur. Yapma üstatlığı budur, çünkü elementler enerjinize yanıt veriyorlardır. Bu, insanlığa ışık göndermekten başka hiçbir işi olmayan insandır. Onların çözümlemeleri gereken hiçbir karmik sorunları yoktur, ve artık yeryüzü ile eş olmada uzmandırlar. Burada bunu yapmış birçok kişi var. Genellikle, bu anlarda hissettiğim enerjiyi partnerimin de hissetmesine izin veririm. Bazen ışıkları ile dünyayı değiştirenlere perdenin bizim tarafından o kadar çok minnet, sevgi, huşu ve ilham akıyor ki. Birçoğu şu anda burada. Bunun nasıl çalıştığına dair mekanikleri keşfetmiş durumdalar. Uzun zaman önce, meditasyonlarında bir tavır ya da bir fikir ve hatta bir imgelem göndermelerine gerek olmadığını keşfettiler. Çünkü imgelemleri kendi zihinlerinin başkaları için yarattığı imgelemler olabilirdi. Hayır. Aksine, bu dünyayı değiştirebilen ışığı gönderen kişi, bunun nasıl çalıştığına dair mekanikleri öğrenmiştir: Saf ışık, bir ön yargı ya da fikir olmadan gönderilebilir, çünkü üzerine yapışmış herhangi bir ön yargı olmamalıdır. Bir dakika, Kryon, ben de Dünyada barış istiyorum, ve bunun için ışık gönderiyorum. Bunda bir sorun yok, değil mi? Bunu yaparsanız, ön yargılısınızdır. Ne kadar harika bir fikir olsa da bu sizin fikrinizdir, değil mi? Tanrının ışığını bir yere sizin fikriniz eklenmiş olmadan göndermeye ne dersiniz, böylece sizin Tanrı dediğiniz şeyi oluşturan trilyonlarca varlık o ışığı alıp ait olduğu yere götürse? İmgelemenin yükünü taşımak istiyor musunuz gerçekten ya da bunun üzerine çıkıp doğru zamanda ve doğru yerde, kusursuz senaryoyu yaratan engin bir eşzamanlılık imgelemeyebilir misiniz? Işık göndermenin yolu budur. O kadar da kolay değildir. Çünkü ön yargıların olmadığı ve Tanrının enerji örtüsünü üzerinize giydiğiniz o yere gitmeniz gerekiyor. Bunu hissedebilirsiniz. Işığın beyazlaştığını ve tüm davranışlarınızı ve her şey ile ilgili fikirlerinizi silip süpürdüğünü hissedebilirsiniz. Ve sonra o ışığı en karanlık yerlere gönderirsiniz. Ve ön yargı olmadan, ışık ilahi mavikopya ile o yerleri aydınlatır. Ve o karanlık yerlerde İnsanlar varsa, daha önce hiç anlamadığı şeyleri anlamaya başlarlar. Böylece, özgür seçim ile, eskiden karanlıkta olan şeyleri kullanabilirler, ancak artık aydınlanmışlardır. Ve sonra o İnsan dilediği şeyleri yapabilir. Aydınlanan şeylerden bazıları, bilgidir, daha iyi düşünmedir, barış dolu çözümlerdir ve değişen hayatlardır. İşte böyle ışık gönderirsiniz. Hayal ettiğiniz gibi değil, öyle değil mi? Açıklamalarımızda yapılanlar ile ilgili bir bütünlük vardır, çünkü gezegene fikirlerinizi yaymıyorsunuz. Aksine, sadece aydınlanma yayıyorsunuz. İçinizden hiç 11:11 sayıları ile karşılaşanlar var mı? Numerolojik olarak ne anlama geldiğini biliyor musunuz? Aydınlanma, aydınlanma. Bu size nasıl bir his veriyor? Ya işiniz karanlık bir dünyayı aydınlatmak olsaydı? Beşinci değişimden geçenler bunun işe yaradığını biliyorlar. Bu yeryüzünde farklılık yaratan ilk değişimdir. Şimdi size daha önce de söylediğimiz bir şey söyleyeceğim. Bu Işıkişçisi kelimenin tam anlamıyla gittiği her yerde gezegenin titreşimini değiştiriyor. Bu sizin için çok mu büyük? Size hiçbir şey olmadığınız, günahkâr doğduğunuz mu öğretildi? Size Tanrıya dokunamayacağınız söylendi mi? Ama bunu unutmanın zamanı gelmiştir. Bir melek karşınıza geçip bunun doğru olmadığını söyleseydi inanır mıydınız? Siz harika bir varlık olarak doğdunuz ancak perde bunu sizden 3

4 saklamaktadır. Bu nedenle mevcut zorluk, bulmacadaki üstatlığı bulmaktır. Gittiğiniz her yerde farklılık yaratırsınız. Bu beşinci değişimdi. Altıncı Değişim Altıncı değişimi açıklaması çok zor. Işıkişçisinin, Yeryüzünde her şeyin kendisi için boyutlararası işleyiş sistemini anlamaya başlaması ile gelir. Birlikte-yaratmayı anlamaya başlar. Size bütünlük ile ilgili bir soru sormama izin verin: kendiniz için bir realiteyi birlikte-yaratsaydınız, bu etrafınızdakileri de etkilemez miydi? Cevap, elbette etkilerdir. Birlikte yarattığınız her şey etrafınızdakileri etkiler. Yaşamınızda ihtiyacınız olan bir şeyi yaratmak gibi büyük bir şey yaparsanız, etrafınızdakileri de etkilersiniz. O zaman, gerçekten, ne yaptınız? Kendiniz için başkasını ezip geçen bir şey yarattınız mı? Bunu bir düşünün. O zaman kendiniz için birlikteyaratmakta bütünlükten nasıl söz edersiniz? Bunu hiç düşünmüş müydünüz? Altıncı değişim, birlikte yaratmanın sizinle birlikte herkesin sistemi içinde nasıl çalıştığını anlamaktır. Bu 3B ötesinde bir bulmacadır. Geçmişte konuştuğumuz bir şeyi gerektirir: eşzamanlılık. Size hatırlayacağınız güzel bir hikâye anlatacağız. Daha önce iki defa daha verilmişti, ve hatta ikisinde de yazıya dökülmüştü. Ancak bu sekiz değişim koleksiyonunun tamamlanması ve bütünleştirilmesi için burada da anlatılması gerekiyor. Çok ama çok meşgul bir şehirde yaşıyorsunuz [Mexico City] Yeryüzündeki hemen hemen bütün insanlardan daha çok, sokaklarda araba ile dolaşırken bir Park Meleğine ihtiyacınız oluyor. İşte orada, o binaya girmeniz gerekiyor ama park edecek bir yer yok. Arka sokağa gitmek ölüm gibi çünkü çok trafik var. Lütfen, Park Meleği, diyorsunuz, Bana bir park yeri bul. Bir yer açılsın. Birden gerçekleşiyor! Hemen önünüzde biri çıkmaktadır, ve siz park ediyorsunuz. Teşekkürler, Park Meleği. Şimdi, kulağa ne kadar da hoş gelse, bu senaryodaki ruhsal mekaniklerin ne olduğunu düşünüyorsunuz? 3B kutularının içinde her şeyin bu şekilde işlediğine inanan İnsanlar var: bir yere gelirsiniz ve park yerine ihtiyacınız vardır. Park Meleği bir binaya girer ve suçsuz, aydınlanmamış bir İnsanı kaldırıma doğru sürükler. Ve sonra onu arabasına atar ve Dışarı çık! der. Ölümüne korkmuş ve titreyerek, kişi arabasını çeker ve sonra siz oraya park edersiniz. Ve sonra da, Teşekkürler, Park Meleği, dersiniz! İşler böyle yürümüyor, değil mi? Bundan daha iyisini biliyorsunuz. Bu senaryoda bir bütünlük yok; içinde sevgi yok, değil mi? O zaman 3B beynine soruyorum, sevgili İnsan, nasıl olmalı? 3B kavramlarınız ile bir yıl boyunca varsayımlarda bulup ve hesap yapabilirsiniz ve hala anlayamazsınız. O zaman, kendinizi zamanın olmadığı bir boyutlararası yere koyun. Bu, ihtiyacınızı çok önceden anlayan bir sistemdir. İhtiyacınız olursa size yardımcı olmak için bir potansiyel ve yanıt sağlar. O binadaki herkesin potansiyelleri ile ilgili her şeyin bilindiği bir sistem sağlar. 3B dışında ve tüm tuhaflıklara karşı bir şey sunar. Tam da sizin ihtiyacınız olduğunda o binadan ayrılan biri sunar. Burada kaybeden kimse yoktur ve aydınlanma için de bir rekabet yoktur. Başkaları için bu bir tesadüf ya da kazara olan bir şeydir. Ama siz gayet iyi biliyorsunuz ki yaratılmış olan öyle olması için sahip olduğunuz araçlardan faydalanan eşzamanlı bir deneyimdir. Diğerlerinin mucizeyi görmeleri için daha kaç tesadüf olmalıdır? Altıncı değişim büyük bir değişimdir, çünkü kafes ile çalışmaya başlayan bir İnsan yaratır.. bu potansiyel ile dolu bir kafestir. Çok güzeldir. Mantığın dışındadır, ve size anlam ifade etmeyebilir. Ancak bunu beklemeyi öğrenirsiniz, ve buna eşzamanlılık denir. Bu alışması zor bir kavram çünkü beyninizin size söylediği her şeye karşıdır. Bundan daha önce birçok kez bahsettik. Yıllar önceki celselerde bulabilirsiniz. Yaşamdaki basit ihtiyaçların eşzamanlılık yoluyla nasıl karşılanacağını anlatmaktadır. Ancak bu, evlerinde oturup Tanrının üzerlerine ışık saçmasını bekleyen İnsanlar için işe yaramayacaktır. Aksine, İnsanın evden çıkmasını ve potansiyel kapılarını itmesini gerektirmektedir. Çünkü eşzamanlılığın üzerinde sizin isminiz var, ve ihtiyacınız olmadan çok 4

5 önce boyutlararası çorbanın içinde hazırlanmıştı. Bunlar yüksek kavramlardır ve anlaşılmaları da kolay değildir, çünkü yükseliş haline.. gerçek üstatlığa doğru yaklaşıyorsunuz. Yedinci Değişim Yedi sayısı ile ilgili ne biliyorsunuz? Yedi genellikle en kutsal sayı olarak görülür. Ruhsal şeylerle en çok bağlantılı olan sayıdır. Kutsal kitaplarınızın çoğu bunu tasdik etmiştir. Yedinci değişim, kendi bedenini şifalandırmaktır. Bu neden sekiz değişimin içinde yedincisidir? Neden bu kadar zor olmak zorundadır? Ruhsal değişimlerin neden en üst sıralarında yer alır? Çünkü bir İnsan için en zor şeylerden biri kendini şifalandırmaktır. Odadaki herhangi bir şifacıya sorun, Hastalandığında ne yapıyorsun? Size, Elbette bir şifacıya gidiyorum, diyeceklerdir. O zaman siz de yanıt verirsiniz, Ama ben senin bir şifacı olduğunu sanıyordum. O zaman derler ki, Elbette, ama kendimin değil! Bu neden böyledir? Çünkü çok zordur! Bu nedenle yedinci değişim hücresel yapıyı anlamaktır. Kendi bedenine yönelip kendi DNA sı üzerinde çalışmak için boyutlararası bir hisse sahip İnsanı temsil eder. Mucizevî hikâyeler duydunuz mu? Hastalıkları bir anda geçen İnsanlar duydunuz mu? Bunun nasıl olduğunu bilmek ister misiniz? DNA içinde gerçekleşmiştir. DNA nızın içinde bir katman [enerji] var, 12 boyutlararası katmandan biridir ve bundan o sorumludur. Bu harika bir şey, şifa sandığınızın ötesinde bir şeydir. Şifa ile ilgili 3B kavramınız, bir zaman çizelgesine bağlıdır ve tek yönlü sürekli bir hareket vardır. Geçmişe dönemezsiniz. Bu nedenle, şifayı tek yönlü olarak görüyorsunuz. Bu ön yargılı düşüncedir, ve bunu bilmiyorsunuz dahi. Şifa bulan kişinin bir hastalığı olduğunu ve bir şekilde bunun giderildiğini düşünüyorsunuz. Ancak bu doğru değildir. Aksine, bedeniniz boyutlararası bir hale geçer, hastalığın olmadığı hale. İçinizde bir zaman makinesi olduğunu ve biyolojik olayları geri aldığını da düşünebilirsiniz. Sonuç, hastalık haline dönmeyecek olan DNA hücresel yapısıdır, çünkü öyle bir hastalık hiç olmamıştır. Hepiniz bu araç ile donanmış olarak geldiniz. Biraz önce ne dediğimi gerçekten anlıyor musunuz? Kendinizi bir konuda - hastalık gibi önemli bir şeyi şifalandırmaya karar verdiğinizde, mucizevî bir enerji gelip sizi arındırmaz. Aksine, içinizdeki üstatlık, ki o sizindir, vitesi takar ve hücresel yapınızı hastalık olmadan önceki haline geri döndürür. Bunun neden yedinci değişim olduğunu anlıyor musunuz? Harika bir şey bu! Hücreleriniz ile konuşmayı öğrenin. Her gün tüm hücrelerinizin konuştuğunuzu duyduğu bir alıştırma yapın. Hiçbir şey söylemeyin, ancak kimin patron olduğunu ve şovu yönettiğini bilmelerine izin verin. Çünkü İnsan sadece kafasının içinde yaşadığı inancına meyillidir. Aydınlanmanız nerede, diye bazıları sorabilir. İşte burada, kafamda, üçüncü gözümde. DNA nız aydınlanmanızı içeriyorsa, ki öyledir, sadece kafanızda mıdır? İçinizden kaç kişi ayak baş parmağına bakıp aydınlanmış olduğu için kutlama yaptı? Soru hoş ve komik, değil mi? Ayak parmağınız aydınlanmanızın bir parçası mıdır, değil midir? Parmağınızda kaç trilyon DNA parçası var? Hepsi içinde aydınlanma barındırıyorsa, ayak parmağınız kutlanmayı hak etmiyor mu? Hücrelerinizle konuşmaya başlayın. Gerçekten, her sabah onları selamlarsanız ve kutlarsanız, işinizi yapıyorsunuzdur. Tuhaf, değil mi? Asla İnsan olmamış bir melekten gelen bir tavsiye, size bedeniniz hakkında ipuçları veriyor. Bunu nasıl yaptığımı anlıyor musunuz? Çünkü sizin aydınlanmanızı baştan ayağa görebiliyorum. Sekizinci Değişim İşte sonuncu değişim ve bununla celseyi kapatacağız. Yükseliş değişimi. Bu ilginç bir kelime, çünkü yükselmiş varlıklar ile ilgili bilginiz var, değil mi? Kendi kültürünüze ait kutsal kitabınızda, 5

6 İkinci Krallar adı verilen bölgede, İlyas Peygamberin yükseldiğini okuyabilirsiniz. Her şey olaya tanıklık eden Elisha tarafından açıkça anlatılmıştır. Oh, Elisha olayın büyüklüğünü anlatmaktadır, ve ışıktan bahsetmektedir. Der ki, Bir an önce İlyas oradaydı ve sonra yok olmuştu. Sizin için yükselişin tanımı budur.. yukarı giden kişi. Bunun için şöyle diyenler var, bu hayatı bitirip yükselmek için sabırsızlanıyorum. Bu tıpkı şunu söylemek gibidir, İşi bitirip eve erken gideceğim. Ancak, İlyas ın zamanına göre dünya çok değişmiştir. Yükseliş sandığınız şey değildir. Şimdi daha zordur. Size yükselişin yeni tanımını vereceğim: ölmeden bir sonraki hayatına başlayan özgür seçim sahibi İnsan. Yedi değişimden geçip etrafına bakarak, Ben eskisi gibi değilim diyen İnsandır. Bu kelimenin tam anlamıyla, Akaşik Kayıtların yükselişidir, 3B ötesine, İnsanın zaman ve nedeni dikkate almanın ötesine geçmesidir. Üstatlığını tamamen sahiplenip başkası haline gelendir. Yükseliş budur. Bazıları diyecek ki, Bu çok nadir olmalı, Kryon. Hayır. Onlar buradalar! Burada, yedi değişimden geçmiş insanlar var. Yaşamlarına geri dönüp baktıklarında, başka birini görüyorlar, şimdiki kişiyi değil. Gittikleri her yerde ışıktan bir iz bırakıyorlar. Oh, onlar hala İnsan, hala işe gidiyorlar, tıpkı sizin gibi. Sizin gibi dünyevi mücadeleleri var. Ancak korkunun gözlerinin içine bakıyorlar ve korku kendiliğinden gidiyor. Gitmek zorundadır. Karanlık yerlere gittiklerinde o yer ışık içinde parlıyor. Her durumda Tanrının sakinliğini ve huzurunu taşıyorlar. Öfkede yavaş bilgide hızlılar. Yargılı değiller, ve siz onlarla birlikte olmayı seviyorsunuz, ve onlar buradalar. Hayır, melekî bir formda değil. Bir sandalyede oturmuş bu sözleri dinliyor ve okuyorlar. Onlar bu değişimlerden geçmiş İnsanlar. Partnerim seyahatlerinde beni birçok 3B yere götürüyor ve kanallık denilen bu sürecin meydana gelmesine izin veriyor. Gittiğimiz her yerde, yükselmiş insanlar var. Kutsanmış İnsan, bu gezegende fark yaratandır, korkusunun üstüne gitmiş olandır: ışık kapısını açma korkusu, kendi büyüklüğünü anlama korkusu, ve eski benlik adı verilen o rahat şeyi geride bırakma korkusu. Bunlar, ışık ve birlikte-yaratmayı anlayan kişilerdir. Şimdi onları kutlamamıza izin verin, çünkü sıradan görüntüleriyle yanınızda oturuyorlar. Sizden farklı gördüğüm bir şey var. Ben Tanrının sevgisini görüyorum. Bu gece dört şifa meydana geldi. Kendilerine sorun. Kim olduklarını biliyorlar. Tüm zaman boyunca yanında duran meleği hissettiler. En sonunda resmi anlıyorlar ve bu gece eşzamanlılığın gerçekleşmesine izin verdiler. Dört İnsan, bu gece buradan farklı biri olarak ayrılacak. Ve onlar sizin ailenizdir! Bir an durup bu yaşamları kutlayabilir misiniz? Adlarınızı bilmenize gerek yok, öyle değil mi? Sadece, burada doğru zaman ve doğru yerdeki varlıklarının eşzamanlılığı için teşekkürler, diyebilir misiniz? Bunun yolu budur. Kutsanmış İnsan, buraya gelip bu sandalyelere oturmak için vakit ayırandır, çünkü bugünün ve dünün enerjisini almıştır. Hiç beklemedikleri şekilde çok fazla enerjiyi evlerine götürecekler. Ben Kryon, insanlığa aşığım. Ve öyledir. Tercüme 2008 Semra Ekmekci 2012 LimitSiz unlimited2012@yahoo.com 6