GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2014 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1- Ekonominin Genel durumu 2014 yılının ilk yarısı, yurtdışında Fed, yurtiçinde ise siyasi kaynaklı belirsizlikler etkisinde başladı. Bu belirsizliğin piyasalarımızda yarattığı şiddetli oynaklık sonrasında, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Ocak ayında faizleri belirgin olarak artırdı. Bu şok faiz hareketi, yurt içi piyasalarda oynaklığın bir miktar azalmasını sağlasa da, yaklaşmakta olan yerel seçimler ve buna bağlı politik belirsizlik nedeniyle piyasaların iniş eğiliminden kurtulmasını sağlayamadı. Ancak, iç talepteki daralmanın ihracat pazarlarındaki büyüme ile dengelenmesi sayesinde Türkiye ekonomisi beklenenin aksine yumuşak bir iniş gerçekleştirdi. 30 Mart ta gerçekleşen seçimler ise, önümüzdeki dönemde gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlere yönelik belirsizliği ortadan kaldırarak piyasalarda yaşanan kayıpların büyük oranda geri alınmasını sağladı. Seçimlerden bir hafta önce başlayan ve Nisan ile Mayıs aylarında da devam eden, ralli olarak adlandırabileceğimiz olumlu tablo, biraz olsun ivme kaybetse de Haziran ayında da devam etti. Bu olumlu tablonun sonucu olarak, %4,5 ten %10 a çıkarılan haftalık repo faizi, TCMB tarafından kademeli olarak düşürülmeye başlandı. 24 Haziran da gerçekleşen yılın ilk yarısının son toplantısında TCMB, politika faizi olan 1 hafta vadeli repo faizi oranını 75 baz puanlık indirimle %8,75 düzeyine çekerken, gecelik borçlanma ve borç verme faizinde değişikliğe gitmedi ve sırasıyla %8 ve %12 seviyelerinde bıraktı. Önümüzdeki dönem için TCMB nin faize yönelik adımları yurt içi piyasalar için büyük önem taşıyor. Normal şartlar altında enflasyon beklentileri düzelmiyorken ve enflasyon bu denli yüksekken bir faiz indirimi gelmemesi beklenir, fakat TCMB açıklamalarına bakıldığında enflasyon düşmeye devam ederken faiz indirimlerinin de ölçülü şekilde devam edeceği anlaşılıyor. Hem Türkiye finansal piyasalarının, hem gelişmiş ve gelişmekte olan piyasaların yakından takip ettiği ABD tarafında ise, Fed ekonomiye destek amacıyla yürüttüğü ve aylık 85 milyar dolardan aşamalı olarak 45 milyar dolara indirdiği tahvil alım miktarını 18 Haziran 2014 toplantısında 35 milyar dolara indirdi, faiz oranlarında ise değişikliğe gitmedi. Fed varlık alım programında indirime gerekçe olarak ise ekonomik büyümedeki sıçramayı ve iş piyasasındaki ilerlemeyi işaret etti. Öte yandan Amerika dan gelen pozitif ekonomik veriler, faiz artırımının beklenenden daha erken başlayacağına yönelik endişeleri artırsa da, Fed den gelen yumuşak söylemler daha etkili oldu ve global risk iştahı üzerinde büyük etkisi olan Amerikan on yıl vadeli tahvilin faizi, Haziran ayında % 2,56 seviyesine kadar geriledi. Olası faiz artırımı, Global sermaye akımının, geride bıraktığımız 10 senelik dönemin aksine, yön değiştirerek gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere doğru 1
kaymasına, Türkiye ve diğer gelişmekte olan ülkelerin finansal piyasalarında da negatif etki oluşmasına yol açabilecektir. Euro Bölgesi nde ise, 5 Haziran'da gerçekleştirilen para politikası toplantısında uzun zamandır beklenen ve beklenenden daha kararlı bir şekilde gelen, Avrupa Merkez Bankası tarafından ekonomiyi canlandırmak adına atılan genişlemeci para politikası adımları ile negatif faiz düşüncesini hayata geçirmesi, gelişmekte olan piyasalara Mart ayında tekrar dönmüş olan iyimserliğin devamını getirmekte etkili oldu. 2013 yılında %4 oranında büyüyen Türkiye ekonomisi 2014 yılı ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %4,3 ile beklentiler paralelinde bir büyüme kaydetti. Böylece 2003-2013 döneminde yıllık ortalama büyüme oranı %5 oldu. Ekonomimizin orta vadeli büyüme performansının daha düşük olacağı beklentileri hakim olsa da uzun vadeli trend beklentilerinde bir bozulma görülmüyor. 2009 yılında zirve yapan, sonraki yıllarda ise kademeli düşüşe geçen işsizlik oranı, 2014 yılı başından itibaren düşüşünü hızlandırdı. Nisan ayında işsizlik oranı %9,0 seviyesinde gerçekleşirken, yıl başında %10,3 seviyesindeydi. Ödemeler dengesi tarafında, Mayıs ayında cari açık 4 milyar dolar olan beklentinin oldukça altında 3,4 milyar dolar oldu. Yıllık cari açık ise 52,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2013 sonunda yıllık cari denge 65,1 milyar dolar açık vermişti. Makro ekonominin bir diğer önemli göstergesi olan enflasyon tarafında ise Haziran ayı tüketici enflasyonu beklentilerden yüksek %0,3; yıllık enflasyon ise %9,1 olarak gerçekleşti. 2013 yılı oranı %7,4 olarak açıklanmıştı. Reel ekonominin büyümesini sürdürdüğü ve ekonomide yeniden dengelenmenin hız kazandığı 2014 yılında Türkiye ekonomisinin karnesini kötüleştiren temel gösterge enflasyon. Gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahındaki oynaklığın devam etmesi, kurak kış nedeniyle işlenmemiş tarım ürünlerindeki fiyat artışları ve enerji zamları önümüzdeki aylarda enflasyonu yukarı çekmeye devam edecek gibi duruyor. Bu nedenle TCMB Beklenti Anketi ne göre 2014 yıl sonu enflasyonu %8,30 ile TCMB nin %5,5 olan hedefinin çok üzerinde gerçekleşecek. Büyüme tahminleri ise, Avrupa ekonomisinde öngörülenden kuvvetli toparlanma ve 2014 yılında gelişmekte olan piyasalara yönelik risk iştahının düzelmesi ile ufukta daha gevşek bir para politikasının görülmesi nedeniyle yükseliyor. Aynı şekilde, yılın geri kalanında iç talepteki söz konusu yavaşlama ve dış pazarlardaki canlanmanın da katkısıyla ekonomide yeniden dengelenmeyle beraber cari işlemler açığında da belirgin bir iyileşmenin görülmesi bekleniyor. 2014 ün ikinci yarısında, Merkez Bankaları nın kararları ve dünya ekonomisi hakkındaki yorumları izlenmelidir. TCMB nin yapacağı hamleler ve Fed den gelecek ekonomik veriler ile açıklamalar piyasalar için belirleyici olacaktır. Ayrıca Ortadoğu daki politik olaylar ve yurtiçindeki cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili gelişmeler yakından takip edilmelidir. Önümüzdeki dönemde piyasada olumlu havanın sınırlı da olsa devam etmesi bekleniyor. 2
2- Yatırım Politikaları ve Fon performansı 2014 yılının ikinci çeyreğinde Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası, 2008 yılından beri sürdürdüğü varlık alım programını 2014 yılının ikinci çeyreğinde de azaltmaya devam etmesine rağmen çıkış stratejilerinden hiç bahsedilmemesi global likiditenin gelecekteki seyriyle ilgili piyasalar tarafından olumlu algılandı. Amerikan 10 yıllık hazine tahvilleri bu dönemde %2.7590 seviyesinden açtığı çeyreği %2.5160 seviyesinde kapattı. Hisse senetleri piyasasında ise, ABD deki kotu hava koşulları nedeniyle kötü gelen ilk çeyrek büyüme verilerinin etkisiyle 16,458 seviyesinden açılan çeyrek, sınırlı yükselişle 16,826 seviyesinden kapandı. Bu süreçte gelişmiş piyasalardaki görünüm, son dönemde Gelişmekte Olan Piyasalara olan bakış açısını pozitif yönde destekler niteliktedir. Aynı dönemde EURUSD paritesi de dalgalı bir seyir izleyerek 1.3691 seviyelerinde kapandı. Yurtiçi piyasalarda, Yerel Seçimler sonrası piyasalarda başlayan olumlu hava, Gelişmekte Olan Ülkelere fon akımları ile de desteklendi. 10 yıllık gösterge tahvil faizi %10,26 ile başladığı çeyreği %8.89 seviyesinde, 2 yıllık gösterge tahvil faizi ise %10.69 dan başladığı çeyreği %8.25 seviyesinde kapattı. Yurtdışı piyasalardaki olumlu hava yurtiçinde Dolar kurunun 2.1380 seviyesinden 2.1180 seviyesine gerilemesine neden oldu. Merkez Bankası Geçtiğimiz yılın ortalarından itibaren gerçekleşen birikimli döviz kuru gelişmelerinin yıllık enflasyon üzerindeki olumsuz yansımaları kademeli olarak azalmasını ve küresel likidite koşullarındaki iyileşmeyi de göz önüne alarak, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını % 10 dan % 8.75 e indirdi. Bu dönem içerisinde tahvillerde vade uzatarak piyasalarda oluşan olumlu havadan maksimumda faydalanmayı ve fonumuzun getirisini artırmayı hedefledik. Fon portföyünde ağırlıklı olarak Türkiye Cumhuriyeti tarafından ihraç edilen TL cinsi tahviller ve yurtdışında ihraç edilen Eurobondlara yer verilmektedir. Fon esas olarak USD bazında yatırımlarının yanısıra TL faizinden de faydalanmayı amaçlayan yatırımcıları hedeflemektedir. Fonun yatırım yaptığı tahvillerin fiyat hareketleri fon performansı üzerinde etkili olmaktadır. Bunun yanında Doların TL karşısındaki değer artış azalışı da fon getirisini etkileyen faktördür. TL cinsi kamu kağıtlarının getirisinin yanı sıra dönemsel olarak yüksek getiriler elde edilebilen döviz cinsi yatırımlar vasıtasıyla fonun getirisinin arttırılması amaçlanmaktadır. 31.12.2013-30.06.2014 tarihleri arasında fon getirisi %7,23 olarak gerçekleşmiştir. Fon un, Fon Portföy yapısı / yönetim stratejisi karşılaştırma ölçütü kullanmaya elverişli olmaması nedeniyle karşılaştırma ölçütü belirlenmemiştir. 3
3-Fonun İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu Değişiklikleri Fonun yatırım stratejisindeki değişiklikler, yatırım stratejisi bant aralığı bilgilerine, içtüzük/izahname tadil metinlerine, uygulanan Fon Azami Toplam Gider Kesintisi ve Fon İşletim Gideri Kesintisi oranlarına ilişkin bilgiye https://www.garantiemeklilik.com.tr/grupemeklilik-fonlari-karsilastirma.aspx internet adresinden kamuyu sürekli bilgilendirme formu bölümünden ulaşılabilmektedir. 4- Fonun Dönem Sonu İtibariyle Portföy Değeri ve Net Varlık Değeri Tabloları FON PORTFÖY 30/06/2014 DEĞER TABLOSU KIYMET TÜRÜ Nominal Değer Menkul Tanımı Rayiç Değer (TL) Devlet Tahvili 2,000,000 TRT240914T15 2,036,607.86 1,700,000 TRT070115T13 1,739,076.54 3,500,000 TRT130515T11 3,429,940.77 2,700,000 TRT071015T12 2,755,139.16 4,600,000 TRT240216T10 4,950,405.62 3,000,000 TRT141118T19 3,079,921.89 1,000,000 TRT270319T13 1,103,097.49 1,000,000 TRT140922T17 1,012,593.70 3,000,000 TRT080323T10 2,771,600.23 1,000,000 TRT200324T13 1,135,794.25 Ters Repo 2,009,425.00 TRT240118T19 2,000,460.82 219,095.00 TRT270923T11 215,041.23 VİOP 222,216 TEMİNAT 222,216.02 Eurobond 720,000 US900123AV22 1,625,425.78 700,000 XS0212694920 2,257,534.81 1,100,000 XS0503454166 3,578,382.85 450,000 US900123AX87 1,121,021.89 500,000 US900123AW05 1,323,817.86 200,000 US900123BG46 498,673.04 TOPLAM 36.856.751,82 NET VARLIK DEĞERİ 30/06/2014 TABLOSU TUTARI (TL) 1. Fon Portföy Değeri 36.856.751,81 Hazır Değerler (+) 50.491,06 Borçlar (-) 88.858,29 - Yönetim Ücreti 44.532,82 4
- Diğer Borçlar 44.325,47 2. Net Varlık Değeri 36.818.384,58 Dolaşımdaki Pay Sayısı 1.790.917.596,335 3. Birim Pay Değeri 0,020558 5