Çukurovalılar Derneğinin Aylık Yayın Organıdır. Temmuz-Ağustos 2014 Yıl:6 Sayı: 49-50. İsmet Atlı Özel Sayısı. İsmet Atlı Seni Unutmayacağız...



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül :55

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı.

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU VE ÖZEL İLKÖĞRETİM OKULU EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 8.VELİ BÜLTENİ

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Doğru bildiğini her yerde haykıran, kimseye eğilip bükülmeyen birisiydi Neyzen Tevfik..

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$

23 Nisan Şiirleri. 23 Nisan. Sanki her tarafta var bir düğün. Çünkü, en şerefli en mutlu gün. Bugün yirmi üç nisan, Hep neşeyle doluyor insan.

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ


ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI OCAK AYI BÜLTENİ BELİRLİ GÜNLER VE HAFTALAR. Yeni yıl (31 Aralık-1 Ocak)

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan :15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Yýldýz Tilbe 1 ADAM OLSAYDIN. Söz-Müzik: Yýldýz Tilbe. Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar. Kendini arattý, beni bulmadý yar

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama Haftanýn Testi...25

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK


T U T A N A K. Dönem : 2015 Toplantı : Ocak Birleşim : 4 Oturum : 1 Birleşim Tarihi : Birleşim Saati : 15.00

Türkiye Yüzme Federasyonu GSGM Ulus İş Hanı Kat:7 Ulus / Ankara 27/06/2013

Sevgili Yol Arkadaşım Hasan ERÖKSÜZ; Kaybedilmiş bir dostun ardından yazı yazmak

OSMANİYE KAHRAMANMARAŞLILAR YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİNE GÖRKEMLİ AÇILIŞ.

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

Doğuştan Gelen Haklarımız Sadece insan olduğumuz için doğuştan kazandığımız ve tüm dünyada kabul gören yani evrensel olan haklarımız vardır.


UKBA. e Bülten TACİKİSTAN DAN TÜRKİYE YE UKBA DERNEĞİ AMERİKA DA SOHBET MECLİSLERİ KURDU KARDEŞLERİMİZLE PİKNİKTEYİZ

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR?

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

1. SINIF TÜRKÇE. Copyright YAZAR Ahmet KÜÇÜKAYDIN Hacer KÜÇÜKAYDIN. KAPAK TASARIMI Resul KÖSE. DİZGİ - SAYFA TASARIMI Resul KÖSE

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi UĞUR BÖCEKLERİ ŞUBAT

Yücel Terkanlýoðlu. HTML clipboard. Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için yitik bir zaman. Rüyayla devirdiðim kazan,

ISBN :

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.

Bir Kadın 3 Sanat Sergisi açıldı

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU UĞUR BÖCEKLERİ SINIFI KASIM AYI BÜLTENİ

NOSTALJİ ALBÜMÜ 1. ehit Serhat SANDIKKAYA

MİHALIÇÇIK İLÇE GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ 2015 NİSAN-MAYIS-HAZİRAN DÖNEMİ SÜT DESTEK İCMALİ

GAZETECİ YAZAR BÜLENT AKKURT BODRUM DA DEFNEDİLDİ

Bu testi yapın, kendinizi tanıyın!

Uğur Akkaş. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ

Bu kitabın sahibi:...

8. Sınıf SBS Deneme-1

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

ilk yar'larımızın sevgili dostları

BİR ÖMRÜN HİKÂYESİ. Erkek Öğrenci. Yıl 1881 Ilık rüzgarlar esiyordu Selanik ovalarında ; Dağ başka, sokaklar başka başka ;


Yaz l Bas n n Gelece i

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir?

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz

1 Şerife ÖRNEK DR TABİP BOZYAZI DEVLET HASTANESİ

EMİN OL(A)MAYAN MÜSLÜMANLAR! Değerli Okur!

ŞANLIURFA İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ YAYINLARI. Konusu: Urfa Üzerine Yazılmış Şiir Seçkisi

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

DÜNYA İNSANLIK AİLESİNİN YÜZAKI YAZARLARINDAN!... Ekmel Ali OKUR; Hemşerimiz, Adanalı, Adam gibi adam! İnşaat Mühendisi,

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

Yahya Kemal Beyatlı 100. Yıl İlkokulu Gazetesi. Okulumuzdan Haberler

3. Sınıf Noktalama İşaretleri

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

KIRMIZI KANATLI KARTAL

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ

Özel gereksinimli çocuklar

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

Osmanlı dan Cumhuriyet e Adım Adım!

Diyanet'in yaz Kur'an kursları bugün başladı

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

7AB 2 nd SEMESTER TURKISH FINAL REVIEW PACKET. 1. A: Adın ne? B:... a) Adım Alex b) Adın Alex c) Adımız Alex d) Adları Alex

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp.

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

KLÜ DEN SAGLIK OKURYAZARLIGI EGITIM SEMINERI

Parlar saçların güneşin rengini bana taşıyarak diye yazıvermişim birden.

PİNOKYO EĞİTİM KURUMLARI MART AYI AYLIK EĞİTİM PROGRAMI 1. HAFTA

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

C A NAVA R I N Ç AGR ISI

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Kirpiklerimin Gölgesi

TOBB İLKOKULU E-BÜLTEN. Mart TOBB ilkokulu SAYI 3. Telefon: 0 (464) Faks: 0 (464) E-posta: @meb.k12.

Dinleme, Okuma, Konuşma, Yazma Kuralları

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

Bayramın ikinci günü olan 26 Ekim Cuma günü, TAYAD lı Aileler bayramlaşmak için kahvaltıda bir araya geldiler.

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Transkript:

Çukurovalılar Derneğinin Aylık Yayın Organıdır. Temmuz-Ağustos 2014 Yıl:6 Sayı: 49-50 İsmet Atlı Özel Sayısı İsmet Atlı Seni Unutmayacağız...

Yayın Kurulu Dr. Halil Atılgan Özcan Civan Yıldız Çam Özdemir Nuri Kaya Ali Ateş Abdullah Yenen Temel Çürük Orhan Gazi Yüce Mehmet Öner Musa Yaylacı Mustafa Kızıl Mehmet Günaldı Doğan Bahadır İnan Oğuz Tokdemir Baskı U Ç UROVALILAR DERNEK 20 06 Ğ İ ISSN 1309-1239 Çukurova Lobisi Çukurovalılar Derneğinin Aylık Bölgesel Süreli Yayınıdır Yıl:6 Temmuz-Ağustos 2014 Sayı: 49-50 Çukurovalılar Derneği Adına Sahibi Ali Alper Çetin Genel Yayın Yönetmeni ve Yazı İşleri Müdürü Ali Alper Çetin Yayın Koordinatörü Dr. Halil Atılgan Hukuk Danışmanı Prof. Dr. Mehmet Demir Yayın Danışman Kurulu Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu Prof. Dr. Taciser Onuk Prof. Dr. Mehmet Demir Prof. Dr. Turan Güven Prof. Dr. Bilal Toklu Prof. Dr. Selma Yel Prof. Dr. H. Mehmet Şahin Prof. Dr. Elif Loğoğlu Ayfer Yılmaz Doç. Dr. Kemal Çelik Dr. Y. Selim Sarıibrahimoğlu Necdet Özkaya Uzm. Mehmet Özcan Cemil Gök Fevzi Saçlı Reklam ve Halkla İlişkiler Serhat Çolak & Fatma Kalender Teknik Sorumlu İsa Uyanık Tasarım Gökhan Sert (gokhan.sert@yandex.com) Abone ve Dağıtım Altan Özdilek Yönetim Yeri Cevizlidere Mah. 1243. Sokak Özge Apt. No: 7/4 Balgat/ANKARA lobi@cukurovader.org.tr * www.cukurovader.org.tr cukurovader@cukurovader.org.tr Tel: (0312) 417 56 01 Belgeçer: (0312) 417 56 01 Dergimizde yayınlanan yazılardaki fikirler yazarına aittir. Yazılar ve fotoğraflar, kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Bu dergi, basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir Çukurovalılar Derneği ve Çukurova Lobisine Bağış için; Çukurovalılar Derneği / Garanti Bankası Yenişehir Şubesi Hesap No: 411/6295971 IBAN No: TR88 0006 4110 0006 2959 71 HASSOY MATBAACILIK İvedik OSB Matbaacılar Sanayi Sitesi 1515. Sokak E Blok No:26 Yenimahalle/ANKARA Tel: 0312 341 59 94 * Fax: 0312 384 03 04 Ağustos 2014 / Baskı: 4000 Adet Çukurovalılar Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Eğitim Kültür ve Spor Derneği Genel Merkezi İstanbul Adana Mersin Hatay Osmaniye Ceyhan Kozan Kadirli Yumurtalık Karaisalı Saimbeyli İskenderun Dörtyol Kırıkhan Reyhanlı Hassa Yayladağı Tarsus Çamlıyayla Mut Silifke Erdemli Anamur Gülnar Bozyazı Aydıncık Gözne İsmet Atlı Özel Sayısı Efsane İsmet Atlı ya Vefasızlık... İşte O Şampiyon İsmet Atlı dır. İsmet Atlı ve İranlı Tahti Yenilmezleri Yenen Pehlivan İsmet Atlı İşte O Pehlivan Bir Roman Kahramanıdır İsmet Atlı Temsilciler Cabbar Y. Koyurtgan Mansur Emekçi Mehmet Samancı Uğur Özdemir Çağatay Öner Şahin Özer Ali Hatalmış Muzaffer Kaya Hüseyin Çolak Nevzat Özgün Arife Başer İsmail Rende Azmi Çelebi Rahmi Vardı Mete Kanar A. H. Karabeyoğlu Emek Çakıl Ömer Ali Yüğrük Mehmet Ali Yetiş Mehmet Uysal Üzeyir Yüce Ahmet Refik Erdem Mehmet Güzel Mustafa Kaynarpınar Ayhan Şen Necdet Çolak Kemal Aksay Ali Alper Çetin Dr. Halil Atılgan Dr. Halil Atılgan Gsm : 0532 273 77 11 Gsm : 0535 254 93 29 Gsm : 0507 303 84 82 Gsm : 0506 308 53 53 Gsm : 0505 611 94 34 Gsm : 0542 200 22 06 Gsm : 0505 799 17 25 Gsm : 0532 263 01 03 Gsm : 0530 516 69 49 Gsm : 0532 637 23 70 Gsm : 0505 349 03 82 Gsm : 0532 462 37 92 Gsm : 0533 569 65 40 Gsm : 0532 267 81 41 Gsm : 0533 364 49 50 Gsm : 0535 971 10 25 Gsm : 0533 311 41 99 Gsm : 0532 483 03 48 Gsm : 0533 698 04 03 Gsm : 0533 519 31 35 Gsm : 0506 909 20 70 Gsm : 0535 831 47 44 Gsm : 0532 205 64 28 Gsm : 0530 114 33 12 Gsm : 0507 215 13 00 Gsm : 0530 322 41 59 Gsm : 0535 340 90 33 1 2 7 Musa Öztürk 12 Âşık İmami 13 Kemal Ateş 14 Koca Çınar ın Ardından İsmail Görkem 16 İsmet Atlı: Kozan ın Yiğit Evladı Üzerine Prof. Dr. Saim Sakakoğlu 18 Ağabeyim İsmet Atlı Hüseyin Atlı 20 İsmet Atlı nın Kardeşi Hüseyin Atlı nın Gözyaşları Yalçın Kara 21 Çukurovalı Güreşçi İsmet Atlı Mustafa Onar 22 Garipler Mezarlığına Gömseydiniz Mustafa Özke 25 Babam Tadında Sevdiğim Adam Amcam İsmet Atlı Ali Atlı 26 Merhum İsmet Atlı ya Âşık Avşar Musa 28 Aramızdan Ayrılan İki Farklı Değer Hüseyin Erciyes 29 Şampiyon Şair İsmet Atlı Mustafa Emre 30 İsmet Atlı İsmail Küçüközen 32 Koca Çınar Âşık Hacı Karakılçık 33 Bir Halk Bilgesi İsmet Atlı Ahmet Z. Özdemir 34 Mesai Arkadaşım İsmet Atlı Osman Palamut 35 İşte O Pehlivan İsmet Atlı Gazanfer Özdemir 36 Merhum İsmet Atlı Şakir Deniz 37 Bir İsmet Atlı Vardı Öcal Uluç 38 Şampiyonu Bağışla Âşık Avşar Musa 39 Türk Güreşinin Efsane Adı İsmet Atlı Vefat Etti Mustafa Özke 40 İsmet Atlı Fahri Işık 43 İsmet Atlı Özelinde Çukurova nın Yetiştirdiği Değerlere Genel Bir Bakış Op. Dr. Ö. Kaplan Kozanoğlu 44 Koca Pehlivanın Ardından Abdullah Kütük 46 İsmet Atlı nın Derlediği İki Ağıt Oğuz Adem Selçuk 48 Canım Abim... Ahmet Ayık 50 İsmet Atlı İçin Düşündüklerim Ahmet Tabur 51 İsmet Atlı Meşgul Veli İmir 52 İsmet Atlı Ahmet Kaytancı 53 Üstadım Mustafa Acembekiroğlu 54 Âşık Osman Feymani Üstat İsmet Atlı ya İsmet Atlı ve Gönül Bahçesinin Gülleri 55 56

Efsane İsmet Atlı ya Vefasızlık... Ali Alper Çetin* Türk güreşinin efsane isimlerinden İsmet Atlı 04 Nisan 2014 tarihinde sessiz sedasız göçtü gitti bu dünyadan. Hak kın rahmetine kavuştu. Onun ölümünden hiç kimse haberdar olmadı. Şampiyon olduktan sonra Ankara'da, Adana'da, Kozan'da günlerce omuzlarda gezdirilen koca şampiyon, devlet töreni yapılmadan kara toprağa gömüldü. Yurt dışında şeref kürsüsünden bayrağımızı defalarca dalgalandırmasına rağmen, duyduğum kadarıyla şampiyonun tabutuna Türk Bayrağı örtülmemiş. Acaba kimin tabutuna bayrak örtmek gerekir diye yetkililere sormak gerekir. Evet, ben şimdi soruyorum. Kimin tabutunun üstüne Türk Bayrağı örtülür? İsmet Atlı gibi efsane bir Şampiyon u tabutuna bayrak örtmeyeceksiniz de kimin tabutuna örteceksiniz? Diğer üzücü olay ise; Şampiyon un ölüm haberi mahalli TV Kanallarının dışında hiçbir ulusal kanalda haber olarak yayımlanmadı. Ben duymadım. Duyan varsa çıksın ortaya Allah aşkına söylesin. Yayınlayan baş tacı. Yayınlamayanlar ettiğinden utansın. Sonuç itibariyle Şampiyon un sessiz sedasız kara toprağa gömülmesi bir gerçeği gözler önüne serdi Türkiye'de spor deyince akla futbolu getirdi. Fersah fersah öne çıkardı. Futbolun öne çıkması da: Yaşarken, başarılar elde ederken, herkes seni alkışlarken, vefat ettiğinde, son yolculuğunda yalnız bıraktı Tüm bu kavramlar Türkiye'de var ne yazık ki Bu anlayışla değil midir ki ülkemiz bir yere varamıyor... İşte buna son örnek Dünya ve Olimpiyat Şampiyon u Efsane Güreşçimiz İsmet Atlı. Yıllardır Adana'da ilgisizlikten, duyarsızlıktan yakınıp durdu. Ama yetkililer(!) ile spor adamı olduklarını sananlar hep onu göz ardı ettiler. İsmet Atlı Adana'da değil de bir başka şehirde yaşamış olsaydı onun heykeli dikilir, bilgi ve birikimlerinden faydalanılarak, son yolculuğunda yalnız bırakılmazdı Ona sahip çıkmayarak yalnız bırakıp, kaderine terke edenler utansın İçimizi yakan, gönlümüzü yıkan kötü hasletlerin başında vefasızlık gelir İçten içe ömür boyu kızarız vefasız kişiye Bir beklenti içinde olmasak bile, güvendiğimiz ve bir hukuk geliştirdiğimiz insanlardan, canımızı acıtacak bir davranışın gelmeyeceğine inanmışızdır çünkü Güven duygusu yaşamın dümenidir. Canımızı yakan rotanın bir anda değişivermesidir. Nankörlüğün zıddı olan vefa, sözünde durmak, yapılan iyiliği unutmamak, karşılığını fazlasıyla verebilmektir. İyi gün dostu olmamak, birlikte olduğumuz kişilerin, dostların zor durumlarında yanında, yakınında yer alabilmektir. Vefa, sadakati, samimiyeti beraberinde getirir. Bilinçli, sağlıklı, verimli ve kaliteli dostlukları da Vefasızlığı insanın doğası kabul etmez. Ezelde fıtratın söze aşinalığı vardır. Çünkü huzurda bir söz vermişliği vardır. Zaman zaman ahdinden uzaklaşsa da, unutsa da, sözüne bigâne kalsa da huzursuz kılacaktır onu ahde vefasızlık. Kendine yabancılaşmamışsa tabii Büsbütün insanlığını yitirmemişse Vefa her şeyi anlamlı kılan erdemlerden biridir. Yokluğu hayatı anlamsızlaştırır Erdemlilere ne mutlu, erdemsizler ise vefasızlık çarkında gününü gün etmeye devam etsinler. Nasıl olsa her gecenin bir sabahı olacaktır muhakkak. Erdemsizler muhannet çarkında devran sürmeye devam etsinler. Biz Çukurova bölgesinin yetiştirdiği önemli değerlerden Dünya ve Olimpiyat Şampiyon u İsmet Atlı için Çukurovalılar Derneğinin aylık yayım organı olan Çukurova Lobisi dergisinin bu sayısını İsmet Atlı'ya ayırarak onu yâd etmek istedik. Kozan Belediye Başkanı Musa Öztürk derginin basım giderlerini karşılayarak özel sayının çıkmasına vesile oldu. Erdemlilik gösterdi. Çukurovalılar olarak kendisine teşekkür ediyoruz. Dilerim vefasızlara, erdemsizlere örnek olur. Koca Şampiyon seni unutmayacağız. Allah rahmet eylesin Allah yakınlarına sabırlar versin. Tüm Türkiye'nin, Adana'nın ve güreş camiasının başı sağ olsun * Çukurovalılar Derneği Onursal Başkanı. 1 ÇUKUROVA LOBİSİ TEMMUZ-AĞUSTOS 2014 YIL: 6 SAYI: 49-50

İşte O Şampiyon İsmet Atlı dır. Dr. Halil Atılgan* Evet, Şampiyon güzel insandır, Şampiyon sanatçıdır. Şairdir, ozandır. Saz çalar, türkü söyler. O dev gibi görünen adamın yüreği kadife gibidir. O yürek yağmur yüklü bulutlar gibi sevgi yüklüdür. Bu sevgi, bağlamada, türkü söylemede, ağıt derlemede, Türk kültürüne olan bağlılığıyla dile gelmiştir. O bazen Toros Dağlarında kokan menekşe, Ceyhan'ın kenarına konmuş bir Yörük çadırı, bazen de Elif'in elindeki kirmendedir. Onda Karacaoğlan'ın kara sevdası, Dadaloğlu'nun yüreği vardır. Yürekteki nağmeleri söz olur düşer dillere. Çukurovalı ozanların sevdasını paylaşır. Şiir ustasıdır. Dörtlüklerin hasını ayak sesinden tanır. Öksüz Ali, Elbeylioğlu, Deliboran, Ferahi, Feymani, İmami, Karakılçık, Buruklu Kul Mustafa, Abdülvahap Kocaman gönül penceresine çentik açan kahramanlardır. Onun için hepsi ayrı renkte ve biçimdedir. Gizzik Duran, Molla Kerim, Kara Fatma hamasi dizelerinin ilham kaynağıdır. Bağlaması ise gönlünün yoldaşı, dertlerinin sırdaşı, ağacının yaprağı, Sis Dağı'nın toprağıdır. Konuşur onunla. Sevişir onunla Dertleşir. Hele çok hoşuna giden havalara hiç dayanamaz. Heyecanlanır. Duygulanır of çeker. İmanının yalağına sağ eliyle vurarak duygusunun arşı alaya çıktığını ifade eder. Ofuna of katar. İşte o zaman şampiyon yoğun duygular içindededir. Bazen de bu duygu yoğunluğu ağlatır onu. Murt gibi dökülür gözyaşları. Göz pınarından siğim siğim dökülen yaşlar var oluşunun en güzel ifadesidir. Şampiyon işte o zaman gönül bahçesinin güllerini toplayarak sevgiyi bilmeyenlere, duymayanlara, hissetmeyenlere ikram eder tek tek. Sevgisiz yüreklerin sevgi selinde yunup arınmasını ister. Artık yüreği bir kuş gibidir. Onda ki yürek bazen iğde dallarına konan bir serçe, bazen küren küren uçan sığırcıktır. Bazen bal arısı olur püren püren dolaşır. Onda bir deli gönül vardır ki Düldül Dağı'nın tepesinde gezinir. Karacaoğlan'ın bir bozlağı olur. Aman olda kara gözlüm aman ol / Güzeller içine gel de tamam ol / Ben ölürsem cenazeme imam ol / Kıl kara zülfüne kurban olduğum diyerek Tilan Çayı'na, Sumbas'a dökülür. Ondaki yürek bazen alıcı kuş gibi havalanır. Bazen da eli kulağa atar gene Karacaoğlan'dan bir bozlak tutturur. Bilmem hayal gibi bilmem düş gibi / Geldi geçti boran gibi kış gibi / Şahin cırnağına takmış kuş gibi / Yoluk yoluk yoldu dert beni diyerek eşeğe yan binmiş Çukurören'den Kozan'a gider. Ondaki yürek bir tazının tavşan kovalamasında, alıcı kuşun pike yapmasında, atın dörtnala koşmasında kendini gösterir. Bu yürek sırtını verir sekiye, alır bağlamasını eline, vurur sazın teline: * Araştırmacı - Yazar Çiçek yüzlü elâ gözlü Döndür de bak bize karşı Hep küskün geçirdik yazı Ne etmişim size karşı Böyle üzgün üzgün bakma Beni görüp kaşın yıkma N'olur sende sertlik yapma Ettiğimiz naza karşı Gül yüzün doyası görsem Her isteğin olsun dersem İstiyorsan canım versem Neden böyle söze karşı İsmet'in gönlünün yarı Terk mi edem bu diyarı Gözün değer dünyaları Bir gülüşün yüze karşı 2 ÇUKUROVA LOBİSİ TEMMUZ-AĞUSTOS 2014 YIL: 6 SAYI: 49-50

Diyerek dolar yüreklere, dilden dile, telden tele. Der demesine ama hızını alamaz. Yerinde duramayan kişilere Çukurova'da Gicimik mi var derler. O da öyledir. Duramaz yerinde. Deli gönlü onu alır götürür Erciyes'in başına. Tepeden seyreder etrafı. Dadaloğlu gelir aklına. Kalktı göç eyledi Afşar elleri / Ağır ağır giden eller bizimdir. Arap atlar yakınır eder ırağı / Yüce dağdan aşan yollar bizimdir dizeleri bağdaş kurar oturur gönlüne. Oradan Dadaloğlu misali heykirir Çukurova'ya; Efkârlıyım Çukurova şu anda Garbi vurup kamışların eğmez mi? Anavarza ağlar durur meydanda Sumbas gelip eteğini dövmez mi? der. Farsaklar'ın yurt tuttuğu koyaklar inler onun sesiyle. Erciyes'ten Kayseri'yi seyreder. Elbette seyrangâhta Seyran'i Baba gelir aklına. Kekliğin kayada sektiği sekiş / Gülünen bülbülün ettiği çekiş / Aşkın iğnesiyle dikilen dikiş / Kıyamete kadar sökülmez imiş dizelerini hatırlar. Artık gönül turna gibi havalanmıştır. Konacak bir konalga arar. Döne döne Çukurova'da alır soluğu. Bu sefer de Adana'ya seslenir. Adana onun için açları doyuran, fakirlerin babasıdır. Taşından toprağından bereket fışkırır. Adana'yı anlatırken de hayranlığını gizleyemez. Halk adamı Şampiyon İsmet Atlı yollarını, tarladaki çakırdikenlerini hiç unutmamıştır. Dünyayı dolaşmasına rağmen doğup büyüdüğü Kozan'ın Çukurören köyü bir başkadır onun için. O, Çukurören köyünün susuzluktan şakır şakır yarılmış topraklarını hiç unutmaz. Yağmur yemeyen toprak susuzluktan şakır şakır yarılır. El açar yalvarır Allah'a. Yandım Leyla su... Su. Su toprağın bülbülüdür. Toprakla su kucaklaştığında bülbül dile gelir. Toprak su oldukça varlığını korur birini beş yapar. Size yalan söylemez riyakâr değildir. Bir ekersin beş verir. Tüm yaratılanları Eteklerin Akdeniz'e iniyor Toros Dağları mı başın Adana Nice bin yıl geçti devran dönüyor Bilinmez kaç oldu yaşın Adana Kozan'dan aşağı bir uzun yazı Bucak Hamam Köyü Bekirce Gözü Tilan'ın üstünde Karalar Özü Acı poyraz eser kışın Adana Gece ışır dağ başında ocaklar Güneş doğar çöker sarı sıcaklar Ovaların her tohumu kucaklar Bereket toprağın taşın Adana Şampiyon doğup büyüdüğü topraklara, memleketine, Adana'ya Çukurova'ya âşıktır. O bir Çukurova sevdalısıdır. Milli Güreşçi / Dünya şampiyonu olmasına rağmen, kibir gurur ve hırs onun kitabında yazmaz. (İranlı Tahti'yi dize getirmesindeki hırs hariç) Aslında o uzun yıllar memleketinden ayrı kalmasına rağmen köyünün tozlu İşte O Şampiyon İsmet Atlı. 3 ÇUKUROVA LOBİSİ TEMMUZ-AĞUSTOS 2014 YIL: 6 SAYI: 49-50

yedirir içirir. Kâinatı bünyesinde barındıracak yeteneğe sahiptir. Onun için toprak üstüne methiyeler düzülmüştür. Bunların en ünlüleri de Âşık Veysel'in: Benim sadık yârim kara topraktır dizeleriyle başlayan dörtlükleridir. Şakır şakır yarılan toprak yağmur bekler. Bir gün beş gün, nihayet toprak ananın dileği kabul olur. Yağmurla kucaklaşır. Yağmurla kucaklaşan toprak sevincinden kokuların en güzelini salgılar. Bu bir birleşme kokusudur. Burcu burcu kokar her taraf. Müthiş bir kokudur. Çok uzaklardan hissedilir. Bu koku anlatılmaz. Tarifi de mümkün değildir. Siz bu kokuyu bilir misiniz? Bu koku toprağın yağmurla buluşmasından sonra ortaya çıkan kokudur. İşte şampiyon o toprak kokusunu çok iyi bilir. Onda; o topraklarda doğup büyümenin, o kokuyla yaşmanın gururu vardır. Şampiyon için türküler de böyledir. Yağmur yemiş toprak gibi kokar. Toprak yağmurla, türkülerimiz halkla kucaklaşır. Onun kucaklaşması halkın yüreğidir. Şampiyonun toprağa, türkülere, Çukurova'ya, Toros Dağları'na olan sevdası da buradan gelir. Sevdası: Toros Dağları'nı yorgan, Çukurova'yı döşek, yavşan kokusunu pudra, kekik kokusunu esans kabul etmesinden kaynaklanır. Türküler sevdasıdır onun. Çünkü türkülerde anasının ağıtı, babasının sırları gömülüdür. Ana kucağının sıcaklığı vardır onlarda. Sevdaların dumanı yükselir. Köyünün dağları şekillenir. Çayları çağlar. Kavuşamayanların arzusu siyim siyim gözyaşı olur türkülerde. Yandı Çukurova yandı / Eli bazlı beyler indi denildiğinde Toroslar'dan hışımla inen kar suları gelir aklına. Çukurova'da toprağa bağlı olanlara Boz yer toprağının adamı derler. Şampiyon da tıpkı böyledir. Öyle olmaktan da gurur duyar. İşte o duygularla alır bağlamasını eline vurur teline. Bu sefer de toprak kokan Halil Atılgan'a seslenir. Önce: Karaisalı dağlarından bir ozan Belli Karacaoğlan soyundan gelir Diller döktürmesi bağlamasına Veysel Şatıroğlu huyundan gelir Der. Der demesine amma Hızını alamaz. Duyguları şaha kalkar. Şaha kalkan duygularını bir dörtlükle anlatamayacağını düşünür. Daha Toros Dağları, Karaisalı, Dede Korkut var. Onları da unutmamak gerekir diyerek kaldığı yerden devam eder. Şampiyon, Ankara Radyosu'nda Muzaffer Sarısözen yönetimindeki Yurttan Sesler Korosunda bozlak okurken. Yıl 1956. Bağrından mı çıktın Toros Dağı'nın. Dağlı yiğitlerden birisin belli Adımların dığrak serinkanlısın Karaisalı'nın erisin belli Bülbül sesi bağlamayın telinde Divan sazlar şakır durur elinde Kopuzun ün almış Türkmen elinde Senir havasının pirisin belli Gide gide bir söğüde dayandım Çığrak sesli bozlaklarla uyandım Ben bu türkülere yandım ha yandım Evliya meleksin perisin belli Türkülerde süsledin mi söğüdü. Dede Korttan mı aldın öğüdü Bre Atılgan'ım Türkmen yiğidi Dosta dost düşmanın şerisin belli Beş kıtada al sancağı taşıdım Türkü sevmeyenin alnın kaşıdım Sevenlere Kevser ekmek aş idim Sende Atlı gibi irisin belli 4 ÇUKUROVA LOBİSİ TEMMUZ-AĞUSTOS 2014 YIL: 6 SAYI: 49-50

Şampiyon şairdir, âşıktır, sevdalıdır, bağlama çalar, şiir yazar, derleme yapar, halk kültürünü, at ve at kültürünü çok iyi bilir, atıcıdır, avcıdır. Çukurova'da hangi dereden geçilir, hangi pınarın suyu içilir bilir. Şampiyon iyi insandır. Şampiyon Çukurova bozlaklarının delisidir. 1956 yılında Ankara Radyosunda Muzaffer Sarısözen'in Yurttan Sesler Korosunun canlı yayınında ilk defa bozlak okuyan bir halk müziği sevdalısıdır. Sakin mizaçlı, kimseyi incitmeyen, herkese iyilik yapan, yaptıklarından zevk alan, Yunus gibi yaratılanı yaratandan ötürü seven bir anlayışa sahiptir. Yalandan nefret eder, haksızlığa tahammülü yoktur. Olursa da hemen tepkisini gösterir. Halk kültürünü çok iyi bilmesi sohbetlerine ayak açar. Bir konu anlatacaksa onunla ilgili güzel bir fıkra, ya da özdeyiş söyleyerek söze başlar. Tabir yerinde ise taşı gediğine koymasını çok iyi bilir. İşte o, böyle bir Şampiyon, böyle bir İsmet Atlı'dır. Onu anlamak için onu dinlemek gerekir. Onu anlamak için, Türkmen Kocasıolduğunu bilmek gerekir. Onun sanatını anlamak için şiirlerini okumak gerekir. Şampiyon güzel insandır. Varlığı ile dostlarını varlıklı kılar. İşte O Şampiyon İsmet Atlı'dır. O dünya şampiyonudur. Katıldığı her şampiyonada şeref kürsüsüne çıkmış, Almanya'da, Japonya'da, İsveç'te, Avustralya'da, Mısır'da, İtalya'da Türk Bayrağının dalgalanması sağlamış, fasılasız 14 yıl şeref kürsüsünde kalmasını bilmiştir. İstiklal Marşımızı dünyaya duyuran bir şampiyondur. İranlı Tahti'yi 1960 Roma Olimpiyatlarında ilk defa yenerek dünya şampiyonu olan, İran Devletine üç gün yas ilan ettiren Türk güreşçisidir. Dünya şampiyonu olup yurda döndüğünde üç gün Ankara sokaklarında omuzlarda gezen bir şampiyondur. Evet: İşte O Şampiyon İsmet Atlı'dır. Ey devlet!... Ey millet!... Türkiye Cumhuriyetinin Reisicumhuru Türkiye Cumhuriyetinin Meclis Başkanı Başbakanı Gençlik ve Spor Bakanı Kültür Bakanı Eyyy Adana Milletvekilleri Eyyy Adana Kozan, Çukurova, Adana Valisi, Adana İl Spor Müdürü O şampiyon öldü biliyor musunuz? Evet öldü İsmet Atlı öldü Duydunuz mu? Sessiz sedasız Dünya Devi göçtü gitti bu dünyadan. İranlı Tahti'yi yıkan koca Türk maalesef ölümle yıkıldı. Onu ben çok iyi tanırım. O, ölüme yıkıldığına üzülmez. Hem de hiç üzülmez. Devletinin İsmet Atlı Ankara Radyosunun Yurttan Sesler Korusunun canlı yayınında bozlak okuduktan sonra. Oturanlar: Saniye Can, Nurettin Çamlıdağ, Hüseyin İleri, Muzaffer Sarısözen, Osman Özdenkçi, Zekeriya Bozdağ. Ayaktakiler: Nezahat Bayram, Ali Can, Mustafa Geceyatmaz, Neriman Altındağ, İsmet Atlı, Hamit Kaplan, Ahmet Gazi Ayhan, Sarı Recep. İkinci sırada ayaktakiler, güreşçi Bekir Büke, akasındaki Seyfettin Sığmaz, güreşçi Ali Yüce. Yıl 1956. 5 ÇUKUROVA LOBİSİ TEMMUZ-AĞUSTOS 2014 YIL: 6 SAYI: 49-50

ve milletinin ona sahip çıkmayışına üzülür. Esas onu işte bu yıkar. Sırtı yere gelmeyen adamın sırtını yere getirir. Un ufak eder. Perişan eder. O gerçekten yıkıldı. Ülkesinin bayrağını dünyada 14 defa şeref kürsüsünden dalgalandıran İsmet Atlı'yı onun varlığından haberdar olmayan yetkililer yıktılar. Ne acıdır ki Küçük Pamir için ayağa kalkan Türkiye Dünya Şampiyonu İsmet Atlı'nın ölümünden bile haberdar olmadı. Müslüm Gürses için devlet töreni düzenleyen, hastane borçlarının silinmesini sağlayan, Neşet Ertaş ve Zeki Müren için devlet töreni düzenleyen yetkililer nerede. Spor Bakanı nerede Ben ne küçük Pamir için gösterilen feryat ve figanın, ne de Neşet Ertaş, Müslüm Gürses ve Zeki Müren için yapılan devlet töreninin karşısında değilim. Olamam da. Üstelik beni de mutlu eder. Ancak beni mutlu etmeyen yetkililerin duyarsızlığıdır. Onlara gösterilen sadakatin İsmet Atlı'ya gösterilmeyişidir. Günde saatlerce magazin programlarıyla meşgul olan, kuyuya düşen kedinin haberini yapan televizyon kanallarının duyarsızlığıdır. TRT'dir Nedir Yarabbi bu duyarsızlık. Koca Şampiyon un ölümü kuyuya düşen kediden daha mı önemsiz. Vay benim ülkem vay İçim yanıyor. Kahroluyorum. Şampiyonun kardeşinin cenaze namazı öncesi gazetecilere yaptığı açıklama haykırışımı arşı alaya çıkarıyor. Açıklamasında Hüseyin Atlı: Memleketimizde ağabeyim ile kimse ilgilenmedi. Sırtı, her yeri, yara bere içinde kaldı. Gücüm yetmedi, kaldıramadım çoğu zaman. Üzülüyorum, kimsesizler yurdunda kalmış gibi hastanede yattı. Kozan Devlet Hastanesi personeli elinden geleni yaptı, teşekkür ediyoruz. Bu şekilde ölümüne üzülüyorum. Ağabeyimin bakımsız gariban bir şekilde ölümü beni yıktı, bileni de yıkıyor. Bu memleketin bayrağını dalgalandıran bu insanın bu şekilde sahipsiz kalmaması gerekirdi diye düşünüyorum diyerek Türkiye'ye sesleniyor. Evet Ben de öyle düşünüyorum sevgili Hüseyin Atlı. Hem de ölümüne öyle düşünüyorum. Evettt Koca pehlivan İsmet Atlı. Dev Adam. İran'a üç gün yas ilan ettirmene rağmen. Koca Türkiye senin öldüğünden, günlerce hastahanede yattığından haberdar olmadı. Hala da haberleri yok. Vah! Vah! zavallılar. Neşet Ertaş'ın cenazesini paylaşamayan zavallılar, tabutuyun Türk Bayrağına sarılmadığından dahi haberleri olmadı. Kılları kıpırdamadı. Düşünmediler İsmet Atlı gibilerini her ana doğuramaz diyemediler. Ne acı Ama üzülme Hadise ne olursa olsun sen bizim gönlümüzün şampiyonusun. Milli güreşçisin. Güreşin devisin. Çukurören'in, Kozan'ın Çukurova'nın, Adana'nın, Türkiye'nin milli kahramanısın. Seni sevenler üç gün değil, beş gün değil ilelebet yasını tutacaktır. Sen rahat ol Bin rahmet olsun sana koca şampiyon Herkes ettiğinden utansın Bin defa utansın. Yüz bin defa utansın 6 ÇUKUROVA LOBİSİ TEMMUZ-AĞUSTOS 2014 YIL: 6 SAYI: 49-50

İsmet Atlı ve İranlı Tahti 1 İsveçli Palm ile yaptığım öldürücü maç bittikten sonra, kampa döndüm. Banyo yaptıktan sonra rahat bir uyku çektim. Uykumu almış yorgunluğumu atmıştım. Final maçları için güreşlerin yapıldığı tarihi binaya gidiyorduk. Otomobilde Hasan Güngör, Celal Atik vardı. Celal Atik benimle konuşmasa da, yakınlık gösteriyor konuşmak için fırsat kolluyordu. Hatta İsmet şampiyon olursa beni takmayacakmış gibi sözler etti. Ben cevap vermedim. Ben, finale rakiplerimi sayı ile yenerek geldim. Tahti bütün rakiplerini tuşla yenmiş, final maçına sıfır kötü puanla gelmişti. Ama aradaki farkı göz ardı etmemek gerekirdi. Ben şampiyonada favori güreşçilerle karşılaştım. Tahti ise zayıf güreşçilerle karşılaştı. Onun için de tüm rakiplerini tuşla yendi. Bu arada FİLA başkanı Fransız Kulon ile As Başkan Vehbi Emre arasında şöyle bir konuşma geçmiş: Mösyö Kulon: -Takım olarak iyi gidiyorsunuz. Burada da ikinciliği garantilediniz. Vehbi Emre: -Neden birinci olmuyoruz ki. Mösyö Kulon: Bundan sonrası da var. Vehbi Emre: -İsmet Tahti'yi yenecektir. -Mösyö Kulon gülerek: -Bir şampanyasına var mısın? Vehbi Emre: -Tabi varım... Çok heyecanlıydım. Bu konuşmalar da kulağıma gelince heyecanım bir kat daha arttı. Sanki harbe gidiyordum. Tahti ile yapacağım maçı düşünüyor, yenileceğimi, yeneceğimi aklıma getirmiyor, maçtaki uygulayacağım taktiği plânlıyordum. 1- Yazı: İşte O pehlivan İsmet Atlı'dır adlı kitabımdan alınmıştır. İsmet Atlı: 1960 yılında Roma Olimpiyatlarında dünyanın en ünlü güreşçilerinden İranlı Tahti'yi yenerek Dünya Olimpiyat Şampiyonu olmuştur. Makale o şampiyonayı anlatmaktadır. İranlı Tahti ve İsmet Atlı 1960 Roma Olimpiyatları. 7 ÇUKUROVA LOBİSİ TEMMUZ-AĞUSTOS 2014 YIL: 6 SAYI: 49-50

Saat 23.00 idi. Tahti ile ben mindere çıktık. Hakem kontrolünden geçtik, ortaya yakın yerde karşı karşıyayız. Tahti'yi son bir kez daha süzdüm. İçimden, bu adam beni yenemez dedim. Mindere çıkmamızla ortalık suspus oldu. Sinek uçsa duyulacak. Alkıştan ziyade salonda korkunç bir uğultu var. Sanırım herkes maçın kritiğini yapıyor. Seyircilerin çoğu Avrupa'dan gelen İranlılar. Türk seyircilerin sayısı da az değil. Büyük tarihi bina içine kurulan iki ringden birindeyiz. Her yer ışıklandırılmış, pırıl pırıl parlıyor. Yüksek duvarlar, dayalı tribünler, ringin karşısında asma bir kat. Orada her iki minderi gören FİLA üyeleri. Sol baştaki duvarda, hakemlerin, güreşçilerin maç zamanını takip edebilmesi için kocaman bir saat. Akrep ve yelkovanı kolumun uzunluğu kadar var. O giriyor, ben giriyorum. Ayrılıp tekrar kapışıyorduk. Öyle hızlı, dikkatli, çalışıyorduk ki buna can dayanmazdı. Tahti daldı, ben de boyunduruğu çektim. Öylece minderin dışına yıkıldık. İkimiz de hızla ortaya yürüdük. Parçalarcasına bir mücadele başladı. Minderden dışarı çıkarken hep yıkılıyorduk. İşin garibi ben üste düşüyordum. Hâlbuki iki yıl önce Tahran'da minder kenarında ben altta, Tahti üstte idi. Tahti finale dinç girmişti. Onun için müthiş saldırıyor, sanki minder yırtılacak. Kendinden çok emin. Minderin kenarından kalkarken Celal Atik Hoca Bu gün bu adamı istersen tuşla yenersin diye bağırıyordu. Bu sözle beni uyardığını düşündüm. İranlı seyircilerin kendilerinden emin alkışları, Türklerin beni galeyana getirmek için çabaları birbirine karışıyor, biz de Tahti ile süratle kapışıyorduk. İş kuvvete bindi. Bütün gücümüzle mücadele ediyor, imha sistemi uyguluyorduk. Tahti dalarken ben de koltuk altından kaldırmış, göğüs göğüse girmiştik. İkimiz de aksi yönlere yükleniyorduk. Birimiz yere düşecekti. Yine minderin dışına yıkıldık. Düşmemizle kalkmamız bir oldu. İkimizde Şampiyon Halil Atılgan'a Tahti'nin fotoğrafını gösterirken. Hakem düdüğünü çaldı. Hemen vaziyet aldık. Ben iyice eğilmiştim. Bu, Tahti'ye uyguladığım özel bir taktikti. Diğer güreşlerimde bu kadar eğilmez, minderin kenarına yakın durmaz, rakibimin karşısına dikilir, dalmasını bekler, dimdik güreşe girer, göğüs göğüse mücadele yapardım. öfkeli. Minderin ortasına yürüdük. Orta çizgide güreşe başlamak için bekliyorduk. Hakem düdüğünü çaldı. Öfkeli koçlar gibi birbirimize girdik. Tahti minderin ortasında altıma yıkıldı. Emekleyerek kaçmaya çalışıyordu ki, mindere yapıştırdım. Bu defa da dışarıya kaçmak istedi. Hâlbuki Tahti'nin o zamana kadar alta düştüğü görülmemişti. Hem de ilk dakikalarda. İranlı Tahti'nin güreş tekniğinden de kısaca bahsetmek istiyorum. Tahti boğuşur gibi güreşir. Uzun kollarını bacaklardan dolar, ahtapot gibi çeker, altına alır, kalın bacaklarıyla sarmayı takar, altındakini açar, ondan sonra da burgu ile tuşa getirirdi. O dönemde güreşten kaçmak mubah sayılırdı. Hâlbuki Tahti, üç dakika içinde 8 ÇUKUROVA LOBİSİ TEMMUZ-AĞUSTOS 2014 YIL: 6 SAYI: 49-50

minderdeki beyaz yuvarlağın dışına çıkmadan, göğsünü yere vermeden oturur, zamanı doldurur, sonra da uzun uzun alkışlanırdı. Bu sefer evdeki hesap çarşıya uymadı. Tahti, altımdan kalkamayınca sürüne sürüne dışarı kaçmaya başladı. Ben de puanımı aldım. Hakem ayağa kaldırdı. Yeniden kapıştık. Bir buçuk dakika sonra ilk altı dakikalık devre bitti. Hakemin düdüğü ile ayrıldık. Bir dakikalık ara dinlenmesi için yerlerimize çekildik. Görevliler beni serinletiyor, terimi kurutmaya çalışıyorlardı. Bu bir dakikalık sürede ikinci devre için taktiklerimi düşündüm. Kura çekildiğinde üçer dakikalık yer devresinde alta düşmeyi istiyordum. Yerde iyice dinlenecek, üç dakikayı puan vermeden kapatacak, ayağa kalkınca da bütün gücümle rakibime saldıracaktım. İkinci devre için taktiğim bu idi. Bir dakikalık zaman doldu, ikinci devre başladı. Hakem ortaya çağırdı. Kura çekildi. Aksilik bu ya, ben üstte Tahti altta. Hakemin düdüğüyle Tahti'ye yüklendim. Sarma takmadığım gibi çırpma, künde gibi oyunlar ile güçlü rakibimi taşıyıp enerjimi bitirmek de istemiyordum. Hep kollarına yükleniyor, çeke çeke dağıtmaya çalışıyordum. Benim kolum yorulduğunda onun da kollarının biteceğini biliyordum. Böyle çalıştığım için Tahti altımda bozuluyor, dağılıyor, sürünerek minderden dışarı çıkıyordu. Bu durum üç defa gerçekleşti. Her defasında hakem Tahti'yi getirdi altıma yatırdı. Daha önce söylediğimiz gibi, bu büyük güreşçiyi oturduğunda yerden kaldırıp minderin dışına çıkarmak mümkün değildi. O oturuşunu bozmadan 3 dakikayı doldurur, yerinden kimse bir santim oynatamazdı. Üç dakika dolmuştu. Bu defa hakemler beni alta verdiler. Tahti'nin en büyük oyunu uzun bacakları ile sarma takıp, soldan taktığı sarma ile altındakinin sağ omzuna yüklenir, dağıttıktan sonra sol kolunu rakibin sol koluna burgu takarak kısa zamanda tuşlardı. Ben Tahti'nin bu oyununu bildiğim için sol yanımdan sarma vermiyor, toplu oturuyor, üzerimdeki müthiş yükü küçük kıpırdanmalarla büyük güç sarf ederek yok etmeye çalışıyordum. Bazen de puan vermemek için minderin dışına çıkıyor, üç dakikayı böylece kapatmak istiyordum. Ayakta güreşirken aldığım bir puanım vardı. Ama üçer dakikalık güreş ikimiz için de puansız bitti. Güreş böyle biterse ben müsabakayı kazanıyor, olimpiyat şampiyonu oluyordum. Son üç dakikalık güreşe hakemin düdüğü ile başladık. İkimizde kıyasa saldırıyorduk. Tahti, yüksek maneviyatlı güreşçi, birçok şampiyonalarda olduğu gibi bu şampiyonada da bana gelinceye kadar bütün rakiplerini üç dört dakikada yenmiş, hatta bir buçuk dakikada tuşla kazandığı da olmuştu. Ama güreşe başlayalı 12 dakika olmuş, Tahti hâlâ güreşiyor, rakibine karşı kıyasıya mücadele veriyordu. Tahti ile tarihi güreşte ülkemin insanlarını düşündüm. Bulgaristan'da yamaklı pantolonlarla beni ziyarete gelen Türk asıllı Bulgarlar ı hatırladım. Toroslar'ı bölerek Çukurova'yı sulayan Seyhan, Ceyhan geldi aklıma. Kastamonu lu Davulcu Karayılan'ın meççiği kaldırmasıyla başladığım güreşler geçti gözümün önünden. Sivas'ın Sicimoğlu, Maraş'ın Göksun güreş havası çınladı kulak-larımda. Dut ağacının yapraklarına düşen arı duru yağmur damlacıkları kadar tertemiz duygular doldurdu içimi. Bir sabah çifte giderken Gökülü Emmi nin söylediği Senir Havası doldu yüreklerime. Gözlerimde hasret, bileklerimde asil gücüm haykırdı. Sabahın erken saatinde DÜNYA GÜREŞİNE OYUN GETİREN USTALAR ŞEREF KÜRSÜSÜNDE 14 YIL İSMET ATLI Eski Milli Takım Kaptanı Dünya Olimpiyat Şampiyonu 9 ÇUKUROVA LOBİSİ TEMMUZ-AĞUSTOS 2014 YIL: 6 SAYI: 49-50

dan davulu ile başlayan köy düğünlerini hatırladım. Çukurova bozlaklarıyla kulağımın pası açıldı. Süslü Hasan ın ağıtı, Topuz Eşe'nin dörtlükleri boğazımda düğüm düğüm. Sarı Zeybek le Kolbaşı'nın Kır Atı şahlandı. Yörük Ali Efe, Çakırcalı, Kerimoğlu, Debreli Hasan, Hekimoğlu, Bayram Aracı, Muzaffer Sarısözen Ankara lı seğmenler el ele, kol kola düşmüşler yollara. Şafak vakti sunayı uyandırmadan koro halinde bağırmaya başladılar. Aman bir de ne göreyim bizim eski ustalar, peşrev çekiyorlar. Kurtdereli Mehmet Pehlivan, Koca Yusuf, Çoban Mehmet, Mersin li Ahmet, Yaşar Erkan, Zanapalı Hanifi, Yusuf Aslan hepsi orada. Bana moral veriyorlar. Zanapalı Hanifi aralarından sıyrıldı. İsmet'in şampiyonluğunu Çukurova'nın üçayak halayını çekerek kutlayalım dedi. Aman yarabbi burası Roma, Çukurova değil ki. Burada kim anlar Çukurova'nın üçayağını beş ayağını. Olmaz arkadaşlar burası Roma diyecek oldum. At gemi azıya almış, İsmet Atlı'yı kim dinler. Davulda Adanalı Cebbar, zurna da Arap Nazmi. Koygun bir üçayak tutturdular. Zanapalı Hanifi başta. İpek mendil elinde, benim gözlerim dolu dolu. Zanapalı Hanifi'ye atalım attılar. Ustam Zanapalı eli kulağa attı. Ağzını da poyraza verdi. Kız senin adın da Fadime mi Fatma mı diye başladı. Gel de dayan dayanabilirsen. Buna yürek mi dayanır özek mi. Hele ki İsmet'in özeği hiç dayanmaz. Zanapalı bir dörtlük okudu. Tekrar Çukurova üçayağına dönmeye başladılar. Ustam Zanapalı, İsmet, bu halaylar, türküler, bozlaklar hep senin için. Emeklerini zayi etmeyesin. Tahti'yi vur yere, bitir onu. Haydi yiğidim. Çukurova lım. aslanım haydi. Kurtdereli de arkamı sıvazladı. Alacaksın yiğidim. Tahti'nin tacını tahtını devireceksin, İran'ı yasa boğacaksın. Yunus bir taraftan, Karacaoğlan bir taraftan heykirmeye başladı. Dadaloğlu'nun kahrı hele hiç çekilmiyordu. Dadaloğlu verdi temrenli mızrağı elime. Haydi, İsmet davran diye bağırıyordu. Devir Tahti'yi. Yasa boğ Acem ülkesini. Devir Şah Rıza Pehlevi'nin sırtı yere gelmemiş pehlivanını. Yasa boğulsun İran ülkesi, Acem ülkesi. Bak Köroğlu'da seninle beraber. Hiç eksiğin yok. Ayvaz da ata binmiş geliyor. Elinde kılıç. Davlumbazlar dövülüyor. Toylar kurulmuş. Daha ne bekliyorsun. Haydi, vur mızrağını Tahti'ye. 1960 Roma Olimpiyatları şampiyonluk kürsüsü 1. Şampiyon İsmet Atlı 2. İran lı Meşhur Tahti 3.Rus Abdul. 10 ÇUKUROVA LOBİSİ TEMMUZ-AĞUSTOS 2014 YIL: 6 SAYI: 49-50

Bizimkiler bütün gücüyle beni alkışlıyor. Ülkemin taşı, toprağı, bayrağı, kızı kızanı, ozanı, efesi kısaca herkes benimle beraber minderde. Tahti ile güreşimin sonucunu bekliyorlar. Hep bir ağızdan: Yüreğimiz seninle. Davran İsmet davran. Yolun açık, gazan mübarek olsun diye bağırıyorlar. Ey ulular, yüceler, ant olsun, yemin olsun. Tahti'yi tahtından indireceğim. Söz veriyorum indireceğim. Maçın sonuna doğru Tahti yenildiğine inanmaya başladı. Üstelik bir de puan kaybetmişti. Bu düşünceler onu biraz daha hırçınlaştırdı. Azgın bir boğa gibi saldırıyor, kuduz köpekler gibi ağzından salyalar akıyordu. Ben süratle güreşi devam ettiriyor, kötü puan almadan bitirmek için bütün gücümle çalışıyor, son gücümü sarf ediyordum. Güreşe başladığımız andan bu yana mücadele aynı tempo ile devam ediyordu. Ben aldığım maçı kaybetmemek için fazla güç sarf ederken, Tahti kaybettiği puanların acısıyla daha hırçınlaşmış, azalmış olan gücüyle intihar hücumları yapıyordu. Yan duvardaki saat maç başlayınca çalıştırılıyor, seyirciler gibi müsabıklar da saate bakıp maçını ona göre ayarlıyordu. Tahti ile kıyasıya mücadele ederken gözüm saate takıldı. Baktım maçın bitmesine iki dakika var. Aman Allah'ım iki dakikalık süre bir türlü bitmek bilmiyor. Ha bitti ha bitecek derken Tahti, daha da hırçınlaştı. Mağlup olacağını iyice anladığından son hücumlarıyla durumu değiştirmek istiyordu. Eğer biraz üstünlük göstermiş olsa, ünlü güreşçiye hayranlık duyan hakemler bana ihtarı çekeceklerdi. Tahti de, ben de bu durumu çok iyi biliyorduk. Böyle maçlarda ünlü güreşçinin terazisinin kefesi ağır basar. Hakemler ünlü güreşçiden yana olur. İşte Tahti bunu bildiğinden daha da saldırganlaştı. Mücadele dişe diş devam ediyordu. İkimizde bittik tükendik. Buna rağmen yeni başlamış gibi dalışlar yapıyorduk. Güreşin bitmesine daha bir dakika var. Artık acı sona her saniye biraz daha yaklaşıyorduk. Saniyeler bir yıl gibi. Ömrümün bitmek tükenmek bilmeyen saniyeleri, saatin tik tak sesleri yüreğimin atışına eşitti. Benim için de tehlike çanları çalmaya başladı. Çünkü hakemler her an bana bir ihtar verebilir. Hatta orta hakem şöyle bir sağa sola baktı. Yan hakemlerden bir işaret alsa ihtarı çekecekti. Tahti dalarken ben de göğüsledim. Çırpmayı bastırdım. Yana doğru çırparak yarım köprüye getirdim. Böylece ihtar almadığım gibi iki de puan aldım. Belki orda tuşa gider güreşi bitirebilirdim. Fakat bitmiş güreşi maceraya sokmak istemedim. Tahti her an beni bir oyuna getirebilir, ünlü oyunlarını uygular, kazandığım maçı tuşla kaybedebilirim diye düşündüm. Altımdaki yorgun güreşçiyi biraz gevşetince süratle ağız aşağı dönerek tekrar saldırmak istedi. Biraz dizleyip ileri doğru kaydıktan sonra tam ayağa kalkmıştık ki, ben arkadan yakaladım. Bütün gücümle sıktım. Sol bacağımla da Tahti'nin sol bacağına bağdayı takarak yan üstü devirdim. Tahti ayağa kalkamayacağını anlayınca bu defa sol tabanını yere, sağ dizini de mindere dayayarak kalkmak istedi. Ben, Tahti'nin bu hareketini engellemedim. Böyle durumlarda kendime sonsuz güvenim vardı. Kim olsa mindere çakardı. Gene Tahti'yi yere uzatıverdim. Büyük güreşçi Tahti bununla beraber bir sağdan, bir daha sağdan gayretle altımdan kalkmış tam saldırmak üzereyken dan! diye gonk vurdu. Alkışlar, tezahüratlar birbirine karıştı. Çünkü İsmet Atlı dünya olimpiyat şampiyonu olmuş yenilmezleri yenmişti. Alkış alkış Alkışlar Alkışlar çınlatıyordu salonu. Bense soğukkanlılığımı koruyor minderin ortasında hakemin elimi kaldırmasını bekliyordum. Hakem elimi kaldırdı İki gözüm iki çeşme. Salon Türkiye, Türkiye, Türkiye sesleriyle inliyor. Benim gözümden yaşlar murt gibi dökülüyor. Ben de Türkiye, Türkiye, Türkiye diye bağırmaya başladım. İşte o. Türkiye sesleri beni şampiyon yaptı. Ankara Kalesi nin burcuna bayrağı diktik. Sonuç: Tahti yenildiği için İran üç gün ulusal yas ilan etti. Tahti heykellerinin üstü siyah örtülerle kapatıldı. Efsane pehlivan Tahti, Türkiye, Türkiye, Türkiye sesleriyle karanlıklara gömüldü. 11 ÇUKUROVA LOBİSİ TEMMUZ-AĞUSTOS 2014 YIL: 6 SAYI: 49-50

Yenilmezleri Yenen Pehlivan İsmet Atlı Musa Öztürk* Bir gün güreşçi dostumla sohbet ediyorduk. Olimpiyat Şampiyon u İsmet Atlı'nın güreş kampına katılışını anlatmıştı: Elinde tahta bir valizle Roma Olimpiyat Kampına geldi. O gün için İsmet Atlı'yı federasyon başkanı özel davet etmişti. Fakat merhum İsmet Atlı'yı kampta istemeyen idareci ve yöneticiler vardı. İsmet Atlı kendisine sataşan güreşçileri ve idarecileri hiç duymuyordu. Adeta dervişin ibadet ettiği gibi idman yapıyor, yemeğini yiyor, çayını içiyor, odasına gidip dinleniyordu. Kampta bir gün 60 ihtilali generallerinden biri yanına yaklaşarak: 'Yahu İsmet grekoromenci gibi güreşiyorsun. Güreşi biraz hareketlendir' dedi. İsmet Atlı da ona: 'Yahu paşam güreşten anlasan da bu sözü etsen hiç zoruma gitmez. Her sözün bana hançer gibi batıyor' cevabını verdi. O gün antrenmanlarını eksiksiz ve tam yapan İsmet Atlı İbrahim Karabacak başta olmak kaydıyla kamptaki tüm rakiplerini yendi. Sonra yöneticilere dönerek: Daha varsa güreşçiniz getirin dedi. Böylece olimpiyatlara katılmak üzere biletini kestiren İsmet Atlı, Roma'da da başta Rus olmak üzere bütün rakiplerini yendi. Finalde ise dünyada hiç yenilmeyen İranlı Tahti'yi yenerek olimpiyat şampiyonu oldu. Bu öyküyü bana anlatan güreşçi dostuma ve olimpiyat şampiyonu merhum İsmet Atlı'ya rahmet diliyorum. Bin rahmet olsun. İsmet Atlı bağlamasıyla baş başa * Kozan Belediye Başkanı. 12 ÇUKUROVA LOBİSİ TEMMUZ-AĞUSTOS 2014 YIL: 6 SAYI: 49-50

1 İşte O Pehlivan Doğumu 931 yılı Yiğittir cömerttir açıktır eli Babasına derler Pehlivan Ali İşte o pehlivan İsmet Atlı'dır Onda bir başkadır düşünce hisler Hoş muhabbet ehli kelamı süsler Ağadır çiftçidir küheylan besler İşte o pehlivan İsmet Atlı'dır Elli ile altmış arası hele Gücü sığmıyordu avuca ele Dünya minderine saldı velvele İşte o pehlivan İsmet Atlı'dır Muhammet nebinin nidası idi Aliyül Mürteza sedası idi O devrin Hazreti Hamza'sı idi İşte o pehlivan İsmet Atlı'dır O zaman kesildi Tahti'nin sesi Yasa boğulunca İran ülkesi Gönderlerde al bayrağın gölgesi İşte o pehlivan İsmet Atlı'dır Âşık İmami Tarifi ne mümkün İmam-i Ozan Adriyatik Çin'i dünyayı gezen Dünya güreşinin kitabın yazan İşte o pehlivan İsmet Atlı'dır İsmet Atlı Anısına 1- Şiir, Çukurova lı Âşık İmami tarafından 1990 yılında yazılmış, bestelenmiş, çeşitli meclislerde de okunmuştur. Halil Atılgan'ın kaleme aldığı, İsmet Atlı'nın hayatının anlatıldığı İşte O Pehlivan İsmet Atlı'dır kitabının adı da bu şiire izafeten konulmuştur. 13 ÇUKUROVA LOBİSİ TEMMUZ-AĞUSTOS 2014 YIL: 6 SAYI: 49-50

Bir Roman Kahramanıdır İsmet Atlı Kemal Ateş Yaşar Kemal, Yılmaz Güney gibi, Çukurova topraklarında yetişmiş birkaç efsaneden biridir İsmet Atlı Türk güreşinin en parlak günlerinde yetişmiş bu büyük şampiyon, birkaç ay önce sessizce ayrıldı aramızdan, hakkında birkaç satır olsun yazı yazılmadı. Gazetelerin spor sayfalarında, spor yazarlarından tek bir satır okumadım. İnternette dostum Halil Atılgan'ın yazısıyla karşılaştım sadece. Belki yazıldı da ben görmedim, umarım öyledir, öyle olmasını dilerim. Sağlığının kötüye gittiğini kardeşi Hüseyin Atlı'dan öğreniyordum. Gene de pehlivanların en zor rakipleri için sakladıkları bir oyunları vardır diye düşünüyordum. Azrail için de Türk güreşinin en parlak dönemlerini, 1948 Londra ve 1960 Roma Olimpiyatlarını bir roman kurgusu içinde yazdım. Eylül ayında yayımlanacak olan Neşter ve Madalya çok emek verdiğim, güreşe ilginin azaldığı şu günlerde biraz da risk aldığım bir romanımdır. Bu kitabıma düşündüğüm ilk ad Türk Gibi Kuvvetli idi. Son anda bir değişme olmazsa, Neşter ve Madalya olmasına karar verdik. Aynı roman kurgusu içinde yaklaşık 15 şampiyonun hikâyesine yer verdim. İsmet Atlı'nın yaşamından seçip bana anlattıklarında bir romanı besleyecek incelikler, olaylar, çatışmalar, gözlemler çoktu, onun renkli kişiliğini bir roman kahramanına dönüştürmek zor olmadı benim için. Yıllar önce aynı mindere ter döktüğüm bu büyük şampiyonla, ömrünün son günlerinde Ankara'da uzun söyleşilerimiz oldu. Güreşçileri yazmaya karar vermiştim. Bunun için büyük şampiyonların yetiştiği Denizli, Adana, Yozgat, Samsun gibi illeri dolaştım. Çocukluğundan başlayarak, bütün anımsadıklarını anlattı İsmet Atlı. 1956 yılında Melbourne Olimpiyatlarına giderken, havaalanında Yaşar Kemal'le karşılaşır. İki hemşeri el sıkışırlar. Eski bir konuşmalarını hatırlatır İsmet Atlı: Sen Türkiye'nin en büyük pehlivanı, ben de Türkiye'nin en büyük yazarı olacağım, demiştin hatırladın mı Yaşar? diye sorar. Yaşar Kemal, Yanlış söylemişim İsmet, der. Türkiye'nin değil, dünyanın demeliydim. Havaalanındaki bu konuşma bir zaman gelir gerçek olur. Yaşar Kemal dünyanın en büyük yazarı, İsmet Atlı dünyanın en büyük pehlivanıdır. 1960 yılında Roma Olimpiyatları'nda yedinci altın madalya İsmet Atlı'nın boynuna takılmıştı. Güreşçilerimiz İsmet Atlı, Ahmet Bilek, Hasan Güngör, Mustafa Dağıstanlı, Mithat Bayrak, Tevfik Kış, Müzahir Sille'nin kazandığı altın madalyaların ardından okunan Korkma sönmez bu şafaklarda sözleri Roma'daki tarihsel yapının, Basilica di Mezansio'nun taş duvarlarında tam yedi kez çınladı. Bu hâlâ spor tarihimizde aşılamamış büyük bir başarıdır, İsmet Atlı Roma'da Tahti gibi yenilmezleri yenerek bu başarının önemli kahramanlarından biri oldu. Ve o büyük başarının içinde Kızılçullu'dan yetişen öğretmen Ahmet Bilek de vardı, yazık ki Ahmet Bilek'i enstitülüler bile bilmezler. Ölüm haberini duyunca ilk kez ağır işleyen parmaklarıma, yayın dünyasında ağır işleyen her şeye kızdım. Sözünü ettiğim belgesel romanın Ahmet Bilek'le birlikte önemli kahramanlarındandı İsmet Atlı. Ölmeden okumasını çok istiyordum. Hasan Güngör gibi o da kitabımı okuyamadan gitti, bu benim için ayrı bir üzüntü nedeni oldu. 14 ÇUKUROVA LOBİSİ TEMMUZ-AĞUSTOS 2014 YIL: 6 SAYI: 49-50

Yıl 1962. Ankara Et-Balık Güreş Kulübü. Ayakta soldan ikinci, Olimpiyat Şampiyonu İsmet Atlı. Oturanlardan soldan birinci Ankara bölgesi gençler şampiyonu (grekoromen) Kemal Ateş. İsmet Atlı'nın ana tarafından Dadaloğlu'na dayandığını kendisinden dinledim. Dadaloğlu gibi isyan etmekten, kafa tutmaktan çekinmedi. Ve Dadaloğlu gibi şiirler de yazdı. Türk güreşinde Çoban Mehmet ve Yaşar Doğu'dan sonra acı kuvvetiyle bilinen üçüncü güreşçidir. Sırasında dili de acıdır İsmet Atlı'nın, hicivlerinde başına iş açacak kadar serttir: Kimi yüzsüz, kimi sıyrık / Hepsi başımızda buyruk / Seyahatler yağlı kuyruk / Hücum bre beyler hücum Devlet kesesinden yapılan gezileri hicvetmek için yazdığı bu şiir yüzünden ödediği bedel altı ay spordan men oldu. Yakın zamanlarda Tayyip Bey de bu büyük şampiyonun hicivlerinden nasibini aldı: Sadrazamlar el atına biner mi? / At devlettir binen böyle iner mi? / Medyaya gösteri yapmak hüner mi? Böylesi reklâma vermeli mola Belki okurlar için de sürpriz olacak, aşağıdaki fotoğraf, benim hocamız Celal Atik başta olmak üzere Hasan Güngör, Tevfik Kış, Ahmet Ayık, İsmet Atlı gibi büyük şampiyonları yakından tanıdığım, aynı mindere ter döktüğüm günlerden kalan bir anıdır. 1960 Roma Olimpiyatları öncesi takım arkadaşlarıyla birlikte. Ayakta sol başta İbrahim Karabacak, hemen yanında Hasan Güngör, 3.? 4. İsmet Atlı. Diğerleri tespit edilemedi. 15 ÇUKUROVA LOBİSİ TEMMUZ-AĞUSTOS 2014 YIL: 6 SAYI: 49-50

Koca Çınar ın Ardından İsmail Görkem Onu 2011 yılının Haziran ayında, Seyhan Baraj Gölünün kenarında bir dost meclisinde tanıdım. O gün orada: Halil Atılgan Hocam ile Tarsus'dan gelen Adana İl Radyosu'nun 60'lı yıllardaki ses sanatkârı Fahri Işık, Adana'mızın renkli simalarından Abdurrahman Yağdıran, (Postacı) yakın zamanda yitirdiğimiz Çukurova'nın, Toros'ların Çağdaş Karacaoğlan'ı Âşık İmami de vardı. Sekiz on kişilik bir muhabbet meclisiydi. Tam gölün kenarında çay içiyor, sıkma yiyor, sohbet ediyorduk. Sohbet musiki ağırlıklı idi. Zaman ilerledikçe sohbet de koyulaştı. Halil Hocam; Bu masada eksik var. Masaya bir büyük gerek diyerek tatlı bir espri ile telefonuna sarıldı. Telefonla aradığı kişinin Dünya Olimpiyat Şampiyon u İsmet Atlı ağabey olduğunu söyledi. Hocam saygısında kusur etmeden kendisini davet etti. Yarım saat sonra İsmet ağabey yeğeninin kullandığı bir araçla çıkageldi. Ben arabasına kadar gidip, arabadan masamıza gelmesi için yol gösterdim. Hatta yürürken benim koluma girdi, şaka yollu İsmet ağabey ben ufak tefek adamım size nasıl destek olurum dedim. Söylediği dün gibi aklımda Damarında Türk kanı dolaşmıyor mu? Türk'ün ufağı Fahri Işık, İsmail Görkem ve İsmet Atlı. 16 ÇUKUROVA LOBİSİ TEMMUZ-AĞUSTOS 2014 YIL: 6 SAYI: 49-50

tefeği olmaz diyerek ayaküstü dersimizi verdi. Tabi ki hemen masaya geçip masanın başköşesindeki yerini aldı. İsmet ağabeyin güreşçi yönünü biliyordum, fakat şiir yazdığını, bağlama çaldığını, hatta Ankara Radyosu nda Muzaffer Sarısözen'in huzurunda bozlak çalıp okuduğunu o zaman öğrendim. Onunla adeta önce bir Türkiye turu, daha sonra da dünya turu yaptık. Gittiği ülkeleri, yaptığı güreşleri, İranlı Tahti'yi nasıl yendiğini bilge kişiliğiyle bize anlattı. Anlattıkları adeta bir belgesel niteliğindeydi. Neşeli, hem de hoş sohbetti. Şiir, musiki ve sporla ilgili konuşmalarıyla, hatıralarıyla bizi kendisine hayran bıraktı. Koca Çınar'ın en çok etkilendiğim yönü mütevaziliği ve babacanlığı oldu. Sorduğumuz her soruya ders anlatan bir öğretmen gibi cevap verdi. Gözlerindeki insan sevgisi, alçakgönüllülüğü hepimize örnek oldu. O Bolu'da Köroğlu, Toroslar'da Dadaloğlu, Çukurova'da güreş meydanlarının yenilmezi İşte O Pehlivan İsmet Atlı idi. Hayatımın en müstesna iki insanını sevgili İsmet ağabeyi ve Âşık İmami'yi aynı masada aynı gün tanımıştım. Kısa denebilecek aralıklarla maalesef ikisini de kaybettik. Nur içinde yat sevgili İsmet Atlı ağabey Her zaman kalbimizde ve gönlümüzde olacaksın. Sizi bu ulus ve Çukurova toprağı hiçbir zaman unutmayacak. Hayat Mecmuasının özel sayısı ve İsmet Atlı'nın şampiyonluğu. Fahri Işık, Halil Atılgan, İsmet Atlı, Abdullah Balkanlı, Abdurrahman Yağdıran ve Aşık İmami. 17 ÇUKUROVA LOBİSİ TEMMUZ-AĞUSTOS 2014 YIL: 6 SAYI: 49-50

İsmet Atlı: Kozan ın Yiğit Evladı Üzerine Prof. Dr. Saim Sakakoğlu* Millî güreşçimiz rahmetli İsmet Atlı'yı hayatımda bir defa gördüm. Ortak bir dostumuz bizleri tanıştırdı ve ayaküstü üç beş dakika konuştuk. Biraz spordan, biraz onun gazete yazarlığından 1999 yılı, Osmanlı Devleti'nin kuruluşunun 900. yılı idi. O yıl ülkemizde bu olayı dile getiren çeşitli toplantılar düzenlenmişti. Bu toplantılardan biri de, Konya'da, Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Müdürlüğünce düzenlenmişti: Osmanlı Devleti'nin Kuruluşunun 700. Yılı Münasebetiyle Osmanlı'da Spor/ 26-27 Mayıs 1999. Ben de bu toplantıya çağrılmış ve bir bildiri sunmuştum: Âşık Edebiyatımızda Geleneksel Sporlarımız. Toplantıyı düzenleyen kuruluşlardan biri de Geleneksel Spor Dalları Federasyonu idi. Dönemin federasyon başkanı Alper Yağızoğlu idi. Merhum dostumuz Tahir Kutsi Makal da bu federasyonun üyesi idi. Bildirimizin bir kopyasını alıp hemen dergisi Tarla'da yayımlamıştı: 99/6, Haziran 1999, 3-6. Bildiriler daha sonra bir kitap bütünlüğünde bir araya getirilmişti. O kısa konuşmamızda merhum Atlı ile onunla ilgili olarak sohbet etmiştik. O, çok basan gazetelerin spor sayfalarında köşe yazarlığı yapıyordu. Ben onu Tercüman gazetesinde yazdığı yıllarda okumuştum. Daha sonra da Türkiye gazetesinde yazmayı sürdürdü. O, bu yazılarında sürekli olarak güreşten, güreşçiden ve güreş haberleri ve olaylarından söz ederdi. Merhum Atlı, yazılarını iki ayrı kitapta bir araya getirerek spor edebiyatımıza katkı sağlamayı da ihmal etmedi: Dünya Güreşine Oyun Getiren Ustalar / Şeref Kürsüsünde 14 Yıl, İnkılap Kitabevi, 1995. Yazılar, Anılar ve Şiirlerle Türk Güreşi, T. C. Başbakanlık Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Spor Eğitimi Dairesi Başkanlığı, 2001. Atlı'nın az bilinen yönlerinden biri de onun geleneksel tarzda şiirlerinin olduğudur. Çevresinde ozan diye de bilen güreşçimiz, yaşadığı coğrafyanın özelliklerini bilen şiirlerin sahibidir. O, aynı zamanda çeşitli âşık ve şairlere konu olmuştur. Âşık Feymanî'nin İsmet Atlı'ya yazdığı bir şiirinin ilk dörtlüğü şöyle: Âşıklar Kozan'da açtı bir divan Dönüp mazisine bakanlar burda İsmet Atlı derler şair pehlivan Çelik bilekleri bükenler burda Öğrenciliği Adana'da geçen Mehmet Ali Kalkan, yıllar sonra Adana'da 'Güreş Şiiri Yaraşması' açıldığını öğrenince hemen kaleme sarılır. İşte onun mısralarında Atlı'mız: Müsabakada rakip karşımızda erirdi Sonunda da göndere bayrağım çekilirdi Bayram Doğu'dan Akar Atlı'lara gelirdi Atlı'nın, benim alanıma giren özelliklerinden de söz etmek isterim. Adana'nın Kozan ilçesinin Çukurören köyünde 1931 yılında doğmuştur. Ailesi o yıllarda başbakan olan İsmet İnönü'ye hayran oldukları için ona İsmet adını vermişlerdi. O dört yaşına girince de Soyadı Kanunu çıkarılmıştı. İsmet'in babası, ailesine yaptığı işten * Emekli Akademisyen, Halk Bilimci, Yazar. 18 ÇUKUROVA LOBİSİ TEMMUZ-AĞUSTOS 2014 YIL: 6 SAYI: 49-50

dolayı Atlı soyadını aldı. Çünkü babası at yetiştiricisi idi. İsmet'in babası Ali de güreşçi idi. Oğlunun da güreşçi olmasını istiyordu. Onu yüreklendirmek için, güreş bilmeyenleri askere almadıklarını, evlenecek çağa gelince de kız vermediklerini söyledi. Bir süre önce kalça kemiği kırıldığı için tedavi amacıyla hastaneye yatırılmıştır. 04 Nisan 2014'te, 83 yaşında, Kozan Devlet Hastahanesi'nde vefat etmiş, Kozan'ın Işıklı köyünün Toklu Mezarlığı'na defnedilmiştir. Kendisi gibi güreşçi olan kardeşi Hüseyin Atlı, ağabeyinin yokluklar içinde hastane köşesinde zor günler geçirdiğini üzülerek dile getirmiştir. O gün yurt dışında görevde bulunan Güreş Federasyonu Başkanı Ahmet Ayık, daha sonra merhumun mezarını ziyaret edip, önceden verilen bir söze uyup ailesi isterse, Ankara'da Karşıyaka Mezarlığı'nda oluşturulan Şampiyon Güreşçiler Anıt Mezarın'da nakledebileceklerini dile getirmiştir. Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanlığı döneminde (1993-2000), Atlı, Devlet Övünç Madalyası ile taltif edilir (1999). Vefat ettiği günlerde, Finlandiya'da Avrupa büyükler güreş şampiyonası devam etmektedir. Atlı'nın vefat haberi ulaşınca, güreşçimizin hâtırası için bir dakikalık saygı duruşu yapılır. Atlı'nın şiir dünyası ile de birkaç söz söylememiz gerekir. 1956 Melbourn Olimpiyatlarından dönüşte uçakta güreşçi arkadaşlarıyla şakalaşmaktadır. Bu arada Adil Atan'a da epey yüklenerek yedi dörtlükten oluşan bir şiir yazıverir. İşte o şiirden üç dörtlük. Arslan Adil senin gibi yiğit yok Benzerin bulunmaz eller içinde Devrilesi boyun posun yerinde Güzel seçilirsin keller içinde İsmet Atlı 1962 yılında güreşi bırakır ve yine güreş sporuna çeşitli alanlarda katkılar sağlar. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve İsmail Atlı Çankaya Köşkü - 1999. * * * Aşağıdaki kaynaklar Genel Ağ'dan yararlanılarak görülmüştür, Erman Artun, Çukurova'da Salavatçılık Geleneği ve Âşıkların Pehlivan Salavatlamaları, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırma Merkezi. İsmet Atlı, Ramazana da Güreşe de Duayla Başlarız, Türkiye, 27 Kasım 2000. Rasim Köroğlu, Gülce Edebiyat, tarih? Ramazan Şanıvar, Efsane Güreşçiyi Yenerek Güreşi Bıraktıran İsmet Atlı, Özyurt (Hatay, gazete), tarih? Ne söylesem Adil senden geçemem Senden ayrı yiyip ayrı içemem Kıymetini altın ile biçemem Çok değerin vardır pullar içinde İsmet der ki gitmeyelim uzağa Her pehlivan düşer böyle tuzağa Adil Efendi'dir hemi de ağa Ve de edep erkan yollar içinde 19 ÇUKUROVA LOBİSİ TEMMUZ-AĞUSTOS 2014 YIL: 6 SAYI: 49-50