YAPIM EKİBİ PRODÜKSİYON ADINA İMTİYAZ SAHİBİ VE GENEL YAYIN YÖNETMENİ Zahide CEYLAN SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Zahide Ceylan KURUCULAR KURULU Halise ÇİFTÇİ, Zahide CEYLAN, Güzin CANAN, Taciser İÇYER, Nilgün KARABULUT, Ayşenur GÜN, Sema KARABULUT YAYIN KURULU BAŞKANI Ayşe KEŞİR REDAKTÖR Rabia Nur DUMAN YAYIN KURULU Ayşe KEŞİR, Ayşe ERTEM, Hatice BİLİCİ, Latife Özbek, Esra Yerebakan, Gaye Ergezen, Ümmügülsüm Tat, Gülfem KELEŞ GÖRSEL YÖNETMEN Şerife AKYOL KURT MARKA İLETİŞİMİ YÖNETİCİSİ Şenay BUYURMAN BASIN DANIŞMANI Mürvet UÇ İSTANBUL KOORDİNATÖRÜ Gülay KURT 0507 485 55 95 ANKARA KOORDİNATÖRÜ Betül TAT 0538 624 54 72 TURUNCU DERGİSİ ADRES 1470 Sk. Gökteşehir Blokları B Blok No: 30 Çukurambar / Ankara TELEFON: 0545 316 21 55 WEB: www.turuncudergi.com e-mail: info@turuncudergi.com editor@turuncudergi.com BASKI TURKUVAZ MATBAACILIK Akpınar Mah. Hasan Basri Cad. No: 4 P.K. 34885 Sancaktepe / Kartal / İstanbul TEL: 0216 585 90 00 FAKS: 0216 585 9130 info@turkuvazmatbaacilik.com.tr TURUNCU Dergisi, yerel süreli aylık yayındır. Basın yayın ilkelerine uymayı kabul eder. Basılan ilanların tüm sorumluluğu ilan sahibine, yazılan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kurum ve kuruluşlar için kargo dahil fiyatı 20 TL dir. TURKUVAZ DAĞITIM PAZARLAMA A.Ş. tarafından dağıtılmaktadır. zahideceylan@turuncudergi.com Sevgili Turuncu okurları, Yoğun bir gündemle dolu Ekim ayı sayımızla karşınızdayız. Öncelikle geçmiş kurban bayramınızı en kalbi duygularımla kutlarım. İnşallah bu ve diğer bayramlar hem ülkemize hem dünya müslümanlarına hakettiğimiz huzuru,barışı ve kardeşliği tesis etmede vesile olurlar. Zira hem bizim hem dünyanın bunlara ziyadesi ile ihtiyacı olduğu günlerden geçiyoruz. Dünyanın herhangi bir köşesinde ortaya çıkan insani bir durum, kimsenin Bana ne! diyemeyeceği bir hale dönüşüyor. Yanıbaşımızda olduğu için zaten en başından şahidi olduğumuz Suriye savaşı her yönüyle, ama özellikle insani dram yönüyle, artık gözlerini sonuna kadar kapasalar bile bütün dünyanın da şu an en baş gündeminde. Milyonlarca insanın canları pahasına ülkesini, vatanını terketmesine kimsenin başını öte yana çevirme, görmemiş gibi yapma lüksü artık yok. Yurtlarını, geçmişlerini, en sevdiklerini arkada bırakarak,bıraktırılarak bilinmeze doğru yolculuğa çıkmasında bizim sorumluluğumuz yok diyemez artık kimse. Evet, girişten anlayacağınız üzere bu ay mülteci konusuna değindik. Meğer Türkiye mülteci konusunda ne çok tecrübeye sahipmiş onu gördük. Mazluma kucak açan, kol-kanat geren bir mirasın varisleri oldumuzu bir kere daha gördük ve bu hasletimizle ne kadar gurur duysak azdır diye şükrettik. Dünya mazlumlarını ancak cansız bedenleri kıyıya vurunca farkeden bir kültürümüz-aymazlığımız olmadığı için, komşularımıza karşı maddi-manevi dünyamıza açabilecek bir empati geleneğine sahip olduğumuz için kendimize takdir duyguları ile bakmalıyız. Ancak maalesef bizim böyle güzel hasletler sahip olmamız, mülteci sorunlarının oluşmasını engellemiyor. Gün geçtikçe büyüyen insani dramların bitmesi için daha büyük özveri ile hem toplumsal hem siyasal anlamda ülkemizin hala çokca çalışması gereken görevleri var.türkiye, hem komşularının hem dünyanın barış içinde yaşaması için daha fazlasını yapabilecek gücü içinde barındırıyor. Biz de bu gücü ortaya çıkarıp, tüm insanlığın faydasına olan hayırlarda koşturmalıyız. Bildiğiniz gibi bu yıl çocuklarımız uzunca bir okul tatili yaptılar. Eğitim yılı bütün yükü ile bizleri bekliyor.biz de ebeveynlerimizin çocuklarıyla en sık yaşadıkları sorunlar hakkında soru-cevap şeklinde küçük bir rehber sunuyoruz. Umuyoruz ailelerimiz bu çözümlerden en azami derecede faydalanabilirler. Hep insani durumlardan bahsettik ya, bu ay hem depresyon hem de kadın sağlığı hakkında okuyucularımıza küçük ipuçları hazırladık sayfalarımızda. Sağlıklı ve mutlu günler geçiresiniz diye... Nihayet böyle günlerde gönlümüze ve aklımıza ferahlık veren sesler de duyuyoruz. Muhterem Ümit Meriç hocamız, duyduğumuz bu ses. Ümit Meriç hazırlığını yaptığı eserleriyle, yarınlara umutla bakmamız için çok sağlam bir ışık sunuyor bize.okuyunca bize hak vereceksiniz ki, hep daha iyisi ve hep başka bir yol var hayattta. İşte Ümit Meriç in hem kendisi hem aile mirası bu ülke için çok büyük bir nimettir, başımızın üstünde...kendisine sonsuz teşekkürler ediyoruz kapısını,projelerini dergimize açtığı için. Daha güzel günlerde buluşmak ümidiyle hoşçakalın. Zahide Ceylan
DOSYA DOSYA Türkİye ve Avrupa nın Göçle İMTİHANI TASAM Uzmanı TOLGA SAKMAN Akdeniz i kat edip Avrupa ya ulaşmaya çalışan göçmen sayısı endişe verici ve son yılların rakamlarına baktığımızda, iki hatta üç katına çıktığını gösteren bir gerçek var ortada. Göçmenler konusunda Yunanistan-Makedonya sınırında bir sıkıntı var. Makedon askerleri, polisleri sınıra yığılmış durumdalar ve Yunanistan dan geçmeye çalışan göçmenleri durdurdular. Peki, burada nasıl bir süreç yaşandı Tolga Bey? Bu, ekrana gelen görüntüler uluslararası bir ayıba mı işaret ediyor? Avrupa Birliği ne göçün ana rotası Akdeniz ve Ege. Doğal olarak Avrupa ya ilk çıkılan yer Yunanistan. Bu Suriyeli mülteciler için de, Iraklılar için de, Afganlar için de öyle... Yunanistan dan Avrupa Birliği ne, kuzeye gitmek isterlerse, mecburen bir sonraki ülke Makedonya. Yunanistan ın son zamanlarda yaşadığı ekonomik sıkıntılar da gelen mültecilerde sıkıntıya neden oluyor. Onları yaşatma konusunda Yunanistan büyük problem yaşıyor şu anda. Doğal olarak Yunanistan a gelen mülteciler, hızlı şekilde Avrupa Birliği nin içine gitmeye çalışıyor. 42 Turuncu Dergİ / Ekim 2015 43 Ekim 2015 / Turuncu Dergİ
DOSYA DOSYA TARiHSEL SÜREÇ içerisinde MÜLTECiLER Araştırma: Nasıh Sarp ERGÜVEN / Beyza ÖZTURANLI Sığınma olgusu ve mülteci kavramı, M.Ö 2000 li yıllara kadar dayanmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu ndan bu yana, kitlesel nüfus hareketleri bünyesinde yerinden edilmiş insanların Anadolu topraklarına sığındıkları görülmektedir. 46 Turuncu Dergİ / Ekim 2015 turuncudergi.com Ekim 2015 / Turuncu Dergİ 47
KAPAK Dünyanın Kalbigâhı bir kucak dolusu dünya Dünyanın en çok ziyaret edilen ve hakkında en çok yazı yazılan şehirlerinden birisi İstanbul Bu toprakların en önemli değerlerinden Sayın Ümİt Merİç le ülkemizin geleceğine dair beklentilerini, heybesinde serpmek üzere biriktirdiği tohumlarını konuştuk 52 53 Ekim 2015 / Turuncu Dergİ
KAPAK KAPAK a Biliyoruz ki hayat günlük telaşlarla hızla akıyor. Çoğu gelişmeyi değil anlamak, oluşunu bile farkedemiyoruz bu süratte. Oysa nasıl bugün dünden ekilmişse gelecek de bizim yeni bir hayat inşa edecek tohumlarımızı bekliyor. Bu toprakların en önemli değerlerinden Sayın Ümit Meriç le ülkemizin geleceğine dair beklentilerini, heybesinde serpmek üzere biriktirdiği tohumlarını konuştuk. Evet geçmişle harmanlaşmış, geleceğe ümitle bakabilecek bir pencere isterseniz buyurun o pencerelerden en nadidesini bizlere sunan mimarın sözlerine... Gülay Kurt - Dünyanın ve Türkiye nin gündemin çok hızlı ve maalesef biraz acı bir şekilde değiştiği günlerden geçiyoruz. Onun için ben siyaset dışında kalmak ve okuyucularımızı da biraz ferahlatmak istiyorum. Bir süredir yeni kitabınız çıkmadı. Okuyucularınız sizinle irtibatı Twetter daki çoğu dua olan özdeyişleriniz üzerinden kuruyorlar. Bu sükûtun arkasından cilt cilt kitaplar geleceğini umuyoruz. Şu anda neler var tezgâhınızda diye soralım ki bu bir giriş olsun. Ümit Meriç- Üzerinde çalıştığım birçok kitap var. Bir tanesi İstanbul hakkında bir kitap. Benim, İstanbul un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olması dolayısıyla hazırlamış olduğum bir eserim var. Seyyahların Aynasında Şehirlerin Sultanı İstanbul diye. Bu eser Hz. İsa dan sonra 690 tarihinden 20. yy ın sonuna kadar İstanbul a gelip yazılı eser bırakmış olan seyyahlardan bir seçme. Belki on binlerce seyyah var. Dünyanın en çok ziyaret edilen ve hakkında en çok yazı yazılan şehirlerinden birisi İstanbul. Çünkü o çok meşhur söz Napolyon a ya da Baron de Tott a atfediliyor: Eğer dünya tek bir devlet olsaydı başkentinin İstanbul olması lazım gelirdi. Büyük İslam Seyyahı İbn Batuta 14. yy da İstanbul a geliyor. 18 yy.da İngiliz elçiliğinden Leydi Montagûe 19 yy.da çocukken hikayelerini okuduğumuz Andersen ya da ilk büyük Amerikan yazarı kabul edilen Mark Twain 20 yy.da asrın en büyük mimarlarından biri olan Le Corbusier İstanbul u ziyaret ediyor. 54 Turuncu Dergİ / Ekim 2015 turuncudergi.com turuncudergi.com Ekim 2015 / Turuncu Dergİ 55
DOSYA RÖPORTAJ HABER: BETÜL TAT BİR OSMANLI MİRASI Göynük Göynük, Osmanlı mimarisinin örnekleriyle dolu tarihi bir kent. En yakın il merkezine 100 km uzaklıktaki şehir özellikle hafta sonu çevre illerden ve büyük şehirlerden gelen turistlerle doluyor. Yurtdışından da turist çeken Göynük son yıllarda önemli mesafe kat ettiği altyapı çalışmalarını bitirip turizmde bir marka şehir olmayı hedefliyor. Tarihi Kentler Birliği ve İpekyolu Belediyeler Birliği nin de üyesi olan Göynük, Cittaslow (Sakin Şehir) Ağına ve Unesco Dünya Mirası Listesine girmek için başvurularını da yapmış durumda. Aynı zamanda İpekyolu Belediyeler Birliği Başkanı olan Göynük Belediye Başkanı Kemal Kazan ile bu dönem için gündeme aldıkları projeleri ve hedeflerini anlattı. İlçemiz mevcut durumu ile tarihi dokusu bozulmamış ender rastlanan Osmanlı kasabalarından birisidir. İlçemiz en eskisi yaklaşık 700 yıllık eski eser niteliğindeki konut, işyeri, hamam, türbe, hazire, Tarihi Çınar ağaçları gibi tarihi değerlerle süslü olup bu eserler halen işlevlerini sürdürmektedirler. Bu değerlerle birlikte halen yaşayan bir tarih olan ilçemizde Kültürel Değerler ve Gelenekler, Giyim Kuşam, Yöresel Folklor, Yöresel Mutfak Kültürü ve Sosyal İlişkiler halen orijinalliğini koruyarak yaşatılmaktadır. 64 Turuncu Dergİ / Ekim 2015 turuncudergi.com turuncudergi.com Ekim 2015 / Turuncu Dergİ 65
SAĞLIK CANDiDA MANTARINA DiKKAT! TÜM İNSANLARIN VÜCUDUNDA VAR OLAN CANDİDA MANTARI, AŞIRI ÇOĞALDIĞINDA BİRÇOK HASTALIĞIN ALT YAPISINDA ETKİN ROL ÜSTLENEBİLİYOR Candida, bir maya bakterisi türüdür ve her canlıda bulunur. Genelde lenf sistemi içerisinde görev alan bu bakteri türü, dış etkenler sebebiyle gereğinden fazla çoğaldığında tehlikeli olmaya başlar. Vücutta mukoza zarı bulunan her bölgede varlık gösteren candida mantarına, göz, kulak, mide, mesane, ciğerler ve genital bölgede rastlanır. Candida mantarı, genelde genital bölge mantarı olarak bilinir ve kadınların adeta korkulu rüyasıdır. Oysa candida mantarı, sadece HALİT YEREBAKAN h.yerebakan@turuncudergi.com genital bölge için tehdit oluşturmaz. Sindirim sistemi üzerinde de etkili bir mantar türüdür. Normal bir bağırsak florasında 100 katrilyon (yaklaşık 1500 gr) ağırlığında faydalı bakteri bulunur. Bu faydalı bakteriler, düzenleri bozulmadığı sürece sistemde canlı kalmaya ve sağlığımız için işe yaramaya devam ederler. Ancak birazdan detaylarıyla bahsedeceğim yanlış beslenme ve benzer hatalar sebebiyle düzenleri bozulduğunda, gereğinden fazla çoğalarak bağırsak ve vajinal floranın da bozulmasına sebep olurlar. Candida mantarı hakkında yapılmış bir çok araştırma var. 2008 yılında yapılan bir araştırmada, candida mantarının genital bölgede çoğalmasının kalıcı hale gelebildiği ve bu durumun kısırlığa neden olabildiği gösterildi! 72 Turuncu Dergİ / Ekim 2015 turuncudergi.com turuncudergi.com Ekim 2015 / Turuncu Dergİ 73
SEYAHAT AFRİKANIN GİZEMLİ MAVİ-BEYAZ KAPI SINDA EZAN SESİ: TUNUS 80 Turuncu Dergİ / Ekim 2015 turuncudergi.com turuncudergi.com 81 Ekim 2015 / Turuncu Dergİ
MODA MODA ODA TAKİPÇİSİMİSİNİZ STİL SAHİBİMİSİNİZ HİLAL OĞUZKAN Stil hızla değişen modaya uyum sağlamak değil bu değişim içinde size yakışanı ve sadece sizi yansıtan parçaları kullanmaktır. Sitil sahibi olmak demek kendine has bir farklılık yaratmaktır. Kendiniz gibi olmanız giydiğiniz her kıyafette kendinizi güvende ve rahat hissetmenizi sağlar. Stil sahibi olmanın yolu da, kendini tanıma ve kendine güvenden geçer. Saç kesiminden aksesuara makyajdan kıyafete hatta yürüyüsünüzle bile bu kavramı yakalayabilirsiniz. Tarzı olan kişiler aynı kıyafeti farklı aksesuarlarla farklı parçalarla kombinleyebilen, hergün YENİ kıyafet giyinme çabası olmayan KİŞİLERDİR. Her gün farklı giyinmek isteyen kişi stil sahibi olamaz. TEKRAR tarzın göstergesidir. MODA ise bir toplumda bir zaman dilimi içinde öne çıkan toplumsal beğeni geçici yeniliktir. Bilinçsizce modaya uymaya çalışmak çoğu zaman rüküşlüğe sebebiyet vermekte. Size sunulan kıyafetleri bedeniniz ve kişiliğinize uydurmak yerine sorgulamadan kullanıyorsanız, stil sahibi değil moda takipçisi oluyorsunuz demektir.. Tasarımcı olarak koleksiyonlarımı hazırlarken moda hiç bir zaman beni etkilememiştir. Zamansız parçalarla müşterilerime senelerce giyebilecekleri parçalar hazırlamak önceliğimdir. Nitekim 10 sene önce yaptığım kaplarım hala tercih edilmekte. İlkleri yapmak onur verici tabii bunu fark edip tercih eden müşterilerimle hızla büyümekteyiz. Bu da beni sonsuz mutlu etmekte moda kurbanı olmayan hanımlar coğalmakta bir modacının tasarımlarını etiketini görmeden tanıyorsanız o da stil sahibi modacıdır. Bu belirginlik tasarımcının imzasıdır. Stilinizi konuşturduğunuz günler dilerim. 92 Turuncu Dergİ / Ekim 2015 turuncudergi.com turuncudergi.com Ekim 2015 / Turuncu Dergİ 93
BEDESTEN Pastel bir Sonbahar EMİNE BÜYÜKKAYMAZ emine@turuncudergi.com Pastel renklerin dönüşü Sonbahar aylarında, gri ve boz kahverengi gibi yumuşak tonlara rastlamaya alışığız. Ancak bu sezon dekorasyonda, uçuk pembe, yeşil, mavi ve sarı gibi yepyeni pastel tonlarla karşılaşmaya hazırlıklı olun. Masa, sandalye, zigon ya da orta sehpa gibi ahşap malzemelerde kullanılan bu renkler sayesinde, salonunuz, oturma odanız hatta mutfağınız çok daha sıcak, feminen ve şık görünecek. Yine bu tonlarda, farklı kumaş tipleri kullanılarak hazırlanan yastıklarla da, yaşam alanınızda farklı bir ahenk yakalayabilir, bambaşka bir hava yaratabilirsiniz. 98 Turuncu Dergİ / Ekim 2015 Ekim 2015 / Turuncu Dergİ 99