VERGİ KAÇAKÇILIĞI İLE MÜCADELEDE ALINMASI GEREKEN ÖNEMLİ TEDBİRLER



Benzer belgeler
MAL VE HİZMET BEDELLERİNİN ÖDENMESİ VE TEVSİKİ (BELGELENDİRİLMESİ)

Bedelsiz mal teslimi belge düzeni ve Form Ba-Bs Hk.

Tarih: Sayı: 2012/86. Konu:

BU TEBLİĞ TASLAĞI GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI TARAFINDAN YAYINDAN KALDIRILMIŞTIR.

KAYIT DIŞI İLE MÜCADELEDE SAHTE BELGE DÜZENLEME FİİLİNİN ÖNEMİ

1-Özel Kartlar veya Yemek Çekleri Kullanılmak Suretiyle Lokanta veya Hizmetlere İlişkin Belge Düzeni

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO:420) Resmî Gazete 7 Aralık 2012 CUMA Sayı : Maliye Bakanlığından:

Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği (Sıra No: **)

SİRKÜLER NO: POZ-2012 / 106 İST, SIRA NO LU VUK GENEL TEBLİĞİ YAYIMLANDI

TAHSİLÂT VE ÖDEMELERDE BANKA, PTT VE ÖZEL FİNANS KURUMLARININ KULLANILMA ZORUNLULUĞU

S İ R K Ü L E R Sayı: İstanbul,

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/88

SAYI : 2014 / 26 İstanbul,

KAYITLARDA YER ALDIĞI HÁLDE İŞLETMEDE BULUNMAYAN EMTİANIN BİLDİRİMİ

A. VERGİLENDİRME DÖNEMİ

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/60

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

SONRADAN GELEN FATURALARIN

FİİLİ İHRACI/TESLİMİ ERTESİ DÖNEME/YILA SARKAN YURT İÇİ VE DIŞI SATIŞLARDA MALİYETİN VE HASILATIN AİT OLDUĞU DÖNEM

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi

Sirkülerimizin konusunu 6824 Sayılı Vergi Kanunlarında Gerçekleştirilen Düzenlemeler oluşturmaktadır.

BİLGİ NOTU / YILINDA UYGULANACAK HAD VE MİKTARLAR VERGİ USUL KANUNU

YURT DIŞINA ÇIKIŞ HARCI HAKKINDA KANUN TASARISI

YENİ DÜZENLEME KAPSAMINDA TAHSİLÂT VE ÖDEMELERDE TEVSİK UYGULAMASININ ÖZELLİKLERİ VE UYGULANACAK CEZA

3. DAVAYA KONU ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARININ: Türü DönemiTutarı(TL) Kat Tutarı Özel Usulsüzlük Cezası 01/ /

KREDİ KARTIYLA KONTÖR SATIŞLARINDA BELGE DÜZENİ

BİLGİ BAĞIMSIZ DENETİM VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

KATMA DEĞER VERGİSİ KISMİ TEVKİFAT UYGULAMASINDA KDV İNDİRİMİ VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER TARAFINDAN DÜZENLENMESİ GEREKEN SERBEST BÖLGE FAALİYET TASDİK RAPORU NA İLİŞKİN TEBLİĞ YAYIMLANDI

Murat KÖSEOĞLU Serbest Muhasebeci Mali Müşavir

Sirküler No: 2018 / 02 Tarih:

TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü. Sayı : KDV /07/2014

Tebliğ. Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Taslağı (Sıra No: )

Sirküler no: 067 İstanbul, 2 Ağustos 2010

Konu: YABANCI PARA CİNSİNDEN DÜZENLENEN FATURALAR VE TAHSİLATLARI AŞAMASINDA OLUŞAN KUR FARKLARI İÇİN İZLENECEK YOL.

1.2. Serbest Meslek Defterinin günü gününe tutulmaması ve vergi levhası bulundurmama cezası 210 TL olarak uygulanacaktır.

KAYITLARINI ELEKTRONİK ORTAMDA OLUŞTURMASI, MUHAFAZA VE İBRAZ ETMESİ GEREKEN MÜKELLEFLER

MATRAH ARTIRIMINA İLİŞKİN MUHASEBE İŞLEMLERİ

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: )

Sirküler Tarihi : Sirküler No : 2011/24 : Stok Beyanları, Kasa Mevcudu ve Ortaklardan Alacaklar Hk.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

FİNANSAL EKSEN E-BÜLTEN LİSTESİ

İşletme Kayıtlarının Düzeltilmesi (Madde: 6)

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/59

MUHTASAR VE PRİM HİZMET BEYANNAMESİ HAKKINDA:

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/7

Sayısı : VUK-40/2009-2/POS Belgesi -2, Katılım Payı -1. İlgili Olduğu Madde : Gelir Vergisi Kanunu Madde 61, 65 ve 94,

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2019/7

- Kurumlar vergisinden muaf olan mükellefler, muafiyetten yararlandıkları hesap döneminden itibaren Ba-Bs bildirim formu vermeyeceklerdir.

İTHALAT SONRASI KDV DÜZELTMELERİNDE YENİ MİLAT

YASAL DAYANAK 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 98/A maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin onüçüncü fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Sirküler Tarihi : Sirküler No : 2014/002

SİRKÜLER NO: POZ-2015 / 72 İST,

MUHASEBE SĐSTEMĐ UYGULAMA GENEL TEBLĐĞ TASLAĞI NELER GETĐRĐYOR?

T.C. MALİYE BAKANLIĞI GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

T.C. MALİYE BAKANLIĞI YENİ TÜRK LİRASI İLE İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELER VE ESASLAR

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

2. BA BS FORMLARINA İLİŞKİN USULSÜZLÜK CEZASI UYGULAMASINDA LEHE OLAN HÜKÜMLER

Kat mülkiyeti kurulan konut veya iş yerlerinin tesliminde ise fiili teslimin tevsiki aranmamaktadır.

Bu yetkiye istinaden, belge düzenine ilişkin yapılan düzenlemeler aşağıda açıklanmıştır.

VERGİ USUL KANUNU (VUK)

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI MERSİN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

SERBEST MUHASEBECİLİK, SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 40)

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 464)

SİRKÜLER: 2014/047 BURSA,

Bazı Kamu Alacaklarının Yapılandırılması

Konut teslimlerinde Satıcı Müteahhit Tarafından Fazla Hesaplanan KDV nin Konut alıcısına İade Edileceği

ÖZEL SİRKÜ: YENİ NESİL ÖDEME KAYDEDİCİ CİHAZ KULLANIMI -III 1

1 Nolu, Yurt Dışına Çıkış Harcı Hakkında Kanunun Uygulanmasına Dair Genel Tebliğ

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2015/110 Ref: 4/110

ÖZEL USULSÜZLÜKLER VE CEZALARI. ( tarihinden geçerli olmak üzere) (Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Sıra No: 442)

Eski Tip Ödeme Kaydedici Cihazları (Yazar Kasaları) Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlarla Değiştirmek İçin 31 Aralık 2015 Tarihini Beklemeyiniz

YENİ NESİL ÖDEME KAYDEDİCİ CİHAZ KULLANIMI ÖZET. Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihaz Kullanımı Sorular ve Cevaplar

Sayı : Yaz.İşl/2013/020 21/01/2013 Konu : Vergi Düzenlemeleri Hk. ODALARA 001 NOLU GENELGE

SM - Serbest Muhasebecilik, SMMM - Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve YMM - Yeminli Mali Müşavirli

MAL VE HİZMET ALIMLARI İLE SATIŞLARININ 2005 YILI VE İZLEYEN YILLARDA BİLDİRİLMESİNDE UYGULANACAK USUL VE ESASLAR

b) Şirketiniz tarafından yine Şirketiniz adına düzenlenen faturaların e-fatura olarak düzenlenip düzenlenmeyeceği

YABANCILARA VE TÜRKİYE DE YERLEŞİK OLMAYANLARA KONUT VE İŞYERİ TESLİMLERİNDE KDV İSTİSNASI UYGULAMASI

SİRKÜLER NO: POZ-2015 / 82 İST,

TAHSİLAT VE ÖDEMELERİN TEVSİKİ MECBURİYETİNDE UYULMASI GEREKEN ESASLAR

ŞİRKET AKTİFİNDE KAYITLI ARSANIN KAT KARŞILIĞI MÜTEAHHİDE VERİLMESİ

SİRKÜLER NO: POZ-2014 / 72 İST,

2007 YILLIK VE 2008 AYLIK Ba-Bs FORMLARININ VERİLME SÜRELERİ

Kasadaki mevcut para ,- Depodaki kuruyemişler ,- B Bankası ndaki ticari mevduat ,- K Bankası ndan alınan kredi 35.

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

Bu niteliğe sahip antrepoların yukarıda belirtilen izin yazısını alabilmeleri için ayrıca;

7143 SAYILI KANUN GENEL TEBLİĞ KAPSAMINDA PROGRAMLARDA YAPILAN DÜZENLEMELER

Yazar Akif Akarca Perşembe, 24 Haziran :27 - Son Güncelleme Perşembe, 24 Haziran :32

A MUHASEBE KPSS/1-AB-PS/ Kayıtlarında nâzım hesapları kullanan bir işletmenin, 1. I. Amortisman ayrılması

1.2. Serbest Meslek Defterinin günü gününe tutulmaması ve vergi levhası bulundurmama cezası 190 TL olarak uygulanacaktır.

Elektronik ortamda kesin mizanı vermek mecburiyetinde olanlar bildirimlerini ;

KATMA DEĞER VERGİSİ AÇISINDAN VERGİ ARTIRIMI UYGULAMASI

YENİ NESİL YAZAR KASA UYGULAMASI

464 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Resmi Gazetede Yayımlandı

Arşivleme maliyetleri, kâğıt, posta vb. giderleriniz büyük oranda düşecektir.

BÜLTEN tarih ve sayılı Resmi Gazete de 420 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Yayımlanmıştır.

NOTERLERİN TARİHİNDE SONA EREN ARAÇ SATIŞ VE DEVİR İŞLEMİ KALICI HALE GETİRİLDİ

Sirküler Rapor Mevzuat /141-1 YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK YAYIMLANDI

Transkript:

1 VERGİ KAÇAKÇILIĞI İLE MÜCADELEDE ALINMASI GEREKEN ÖNEMLİ TEDBİRLER CELAL ÇELİK Eski Baş Hesap Uzmanı (Vergi Dünyası - Nisan 2005 (Sayı : 284)). GİRİŞ Vergi, devletin ortaklaşa kamu hizmetlerinin giderlerini karşılamak için vatandaşlarının kazançlarından, mallarından ve işlemlerinden dolayı, yasalara göre zorla aldığı paradır.1 Vergi kaçakçılığı, daha az vergi ödemek ya da hiç ödememek amacıyla vergi kanunlarına aykırı hareket etmektir.2 Vergi kaçırmanın cezai yaptırımı olmasına rağmen Türkiye için tahmin edilen kayıt dışılık oranı (kayıt dışı ekonominin kayıtlı ekonomiye oranı) % 1 % 140 arasında değişmektedir.3 Ülkemizde yaşanan yaygın vergi kaçakçılığı, yeterince vergi toplanamamasına, yüksek bütçe açıklarına, yüksek vergi oranlarına, adaletsiz bir vergi sistemine ve adaletsiz bir gelir dağılımına yol açmaktadır. Vergi kaçakçılığı suçuyla yeterince mücadele edilmemesi, toplumda adalet anlayışının yıpranmasına ve halkın sisteme olan güveninin sarsılmasına yol açmaktadır. Bu yazıda, Türkiye nin en önemli sorunlarından biri olan vergi kaçakçılığıyla mücadelede uygulanabilecek tedbirlerle ilgili görüş ve önerilerimize yer verilmiştir. Vergi kaçakçılığı ile mücadelede tek bir tedbir yeterli olmamakta birçok tedbirin bir arada ele alınması ve ekonomideki bulunan birçok birimin birlikte mücadele etmesi gerekmektedir. Yazının izleyen bölümünde, vergi kaçakçılığının nedenleri, türleri ve sonuçları kısaca açıklanmıştır. Çalışmanın 3 numaralı bölümünde genel olarak vergi kaçakçılığının nasıl oluştuğu ortaya konulmuştur. Yazının 4 ve alt bölümlerinde ekonominin hamiline yazılı olmadan nama yazılı olmasını sağlayıcı parasal tedbirler açıklanmış olup, bu tedbirler kısaca hamiline senet ve çek düzenleme uygulamasına son verilmesi, bankalara ve kredi kartı kuruluşlarına veri bankaları oluşturulma zorunluluğu getirilmesi, kredi kartı POS cihazlarının yazarkasalarla bütünleştirilmesi (entegrasyonu) konularıdır. Yazının 5 ve alt bölümlerinde vergi kaçakçılığı ile mücadelede önemli gördüğümüz diğer tedbirler, 6 numaralı bölümünde sonuç yer almaktadır. 2. VERGİ KAÇAKÇILIĞI, NEDENLERİ VE YOL AÇTIĞI SORUNLAR Genel olarak mükellefler vergi ödememek için direnç gösterirler. Eğer mükellefler, vergi yasalarındaki boşluklardan yararlanarak eksik vergi öderlerse, buna vergiden kaçınma denir. Vergi kanunlarına aykırı bir şekilde ödenmesi gereken verginin hiç ödenmemesi veya eksik ödenmesi vergi kaçakçılığını ifade eder.4 Bir başka tanımlamaya göre vergi kaçakçılığı, vergi matrahını gizlemek, küçültmek, vergi hesaplanmasına etki eden diğer bilgileri yanlış vermek vb yöntemlerle kanunun öngördüğü vergileri daha az ödemeye denir.5 Vergi kaçakçılığı türlerinin sayılamayacak kadar çok olmasına6 rağmen yazılan bir makalede 34 farklı vergi kaçırma yöntemi sayılmıştır.7 Vergi kaçakçılığı yöntemleri sınırlandırılamasa da sıklıkla rastlanan türleri, belge düzenlememe, düşük bedelli satış faturası düzenleme, kasden defterlerde toplamları hatalı alma, mevhum (bilinmeyen) adlara fatura kesme ve sahte (naylon) fatura kullanma vb.dir. Türkiye de kayıt dışı ekonomiyi ortaya çıkaran çokça neden sayılabilir. Bunlardan başlıcaları, vergiye karşı direnç, cezai yaptırımların etkisizliği, enflasyon, mükelleflerin devlet harcamalarına bakış açısı,

2 uygulamadan gelen güçlükler, denetimin yetersizliği, gibi sebeplerdir.8 Sık sık yapılan sürekli hale gelen vergi afları, vergi kaçıranların yeterince cezalandırılmaması gibi uygulamalar da adeta vergi kaçakçılığını teşvik etmektedir.9 Bir suç olan vergi kaçakçılığı mali, ekonomik ve sosyal birçok olumsuzluklara neden olmakta olup özet olarak aşağıdaki sorunlara yol açar.10 l Bütçe gelirlerinin azalmasına, bütçe açıklarının oluşmasına yol açar. l Vergi kaçıranların, kaçırmayanlara karşı avantajlı duruma geçmesine neden olur. l Vergi kaçakçılığı sektörler arasında rekabet eşitsizliğine yol açar. l Vergi kaçakçılığı kamu otoritesine saygı duymama, partizanlık, rüşvet, eş dost kollama gibi kötü alışkanlıklara yol açar. 3. VERGİ KAÇAKÇILIĞINA KARŞI YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR 3.1. Genel Açıklama Mükellefler tarafından kaçırılan vergiler, vergi inceleme elemanları tarafından yapılan vergi incelemelerinin sonucunda düzenlenen raporlarla alınmaya çalışılmaktadır. Söz konusu vergi incelemelerine destek olmak mahiyetinde, Maliye Bakanlığı nın çeşitli görevlileri tarafından yaygın yoğun vergi denetimleri yapıldığı gibi, Bakanlık tarafından yapılan çeşitli idari düzenlemelerle de vergi kaçakçılığına karşı çeşitli tedbirler alınmaya çalışılmaktadır. Yazının bu bölümünde yaygın yoğun denetim çalışmaları ile parasal hareketleri kontrol etmek için yürütülmesi gereken çalışmalar ele alınmıştır. Mükellefler muhasebe kayıtlarında oynamak suretiyle vergi kaçırabilecekleri gibi, üçüncü şahıslarla olan alım-satımlarında da hileler yapmak suretiyle vergi kaçırabilirler. Örneğin, tipik faturasız mal satma veya düşük bedelli olarak fatura kesme yöntemlerinde, olayda iki taraf (satıcı ve alıcı) ve edimlerin ifasında mal satışı ve mal bedelinin ifası olmak üzere iki farklı boyut vardır. Diğer bir ifade ile her tür alım satımda maddi ve mali boyut olmak üzere iki boyut vardır. Bu noktada vergi denetimi iki tip yapılabilir: l Fiziki mal alım satımını(maddi boyut) kavramaya yönelik (yaygın-yoğun) denetim. l Para hareketini (mali veya parasal boyut) kavramaya yönelik denetim. 3.2. Yaygın-Yoğun Denetim Çalışmaları Vergi kaçakçılığının maddi boyutunu kavramaya dönük denetimler yaygın-yoğun denetim olarak da adlandırılan sevk irsaliyesi kontrolü, hizmet işletmelerinde hâsılat tespiti, lokanta çıkışlarında fiş kontrolü, stok sayımı gibi fiili tespiti gerektiren yöntemlerdir. Bu yöntemlerin etkili olması için bilgili, güvenilir ve sayıca kalabalık bir denetim ordusunun yıl boyu çalışması gerekmektedir. Yapılan çalışmalarda elde edilen verilerin de incelemelerle kontrolü yapılmalıdır. Maddi boyuttan hareket eden vergi inceleme teknikleri ise randıman, fiili envanter, kaydî envanter gibi yöntemlerdir. Bu tür denetimlere karşı ileri sürülebilecek eleştiriler aşağıdaki gibi sayılabilir. l Daha kalabalık bir insan gücünü gerektirir, bu tip denetim masraflıdır. l Bu tip denetim Maliye teşkilatının kirlenmesine ve Maliye teşkilatının imajının bozulmasına yol açar. Çünkü piyasada dolaşan binlerce kişiyi sağlıklı bir şekilde kontrol etmek mümkün değildir. l Çoğu zaman bu tip denetim etkisizdir. Örneğin yol denetimi sırasında denetimi yapan görevli, taşınan emtianın fiyatını, kalitesini sağlıklı bir şekilde kontrol edemez. Bilgi birikimi buna engeldir. l Fiili tespitlerden hareketle vergi salabilmek için tespit sayısının belli bir yoğunluğa ulaşması gerekmektedir. Aksi takdirde az sayıda tespite dayanarak yapılan soyut tarhiyatları yargı organları terkin etmektedir. l Yol denetimleri, hâsılat tespitleri, fiş denetimleri, zaman zaman ekonomik işleyişi olumsuz olarak etkilemekte, ekonomide ek maliyetlerin çıkmasına yol açmaktadır. Örneğin, yol denetimleri sırasında kamyonların beklemesi taşıma maliyetlerini artıran bir unsur olmaktadır. l Milli gelir hesaplarında önemli bir ağırlığı olan hizmet sektörünün birçok alanında fiili kontrolünü yapmak mümkün değildir. Örneğin hastasını muayene eden doktoru, ya da yazılım hizmeti satan bir işletmeyi fiili olarak denetlemek çok kolay değildir.

3 l Milli gelir hesapları arasında sanayi ürünleri arasında yer alan elektrik enerjisi, boru hatları ile doğalgaz, su vb. satışlarında fiili kontroller yapmak mümkün değildir. l Yüz yüze yapılan denetim çalışmaları denetim yapılan mükellefleri ve müşterilerini rahatsız eder. Bu nedenle, bu tip denetime karşı ciddi bir tepki oluşabilir. Özellikle siyasiler, konunun siyasi maliyetini de düşünerek denetim çalışmalarına ara verdirebilirler. 3.3. Para, Servet ve Harcamayı Esas Alan Denetimler Para hareketini kavramaya yönelik yapılan denetimler, para hareketlerinin banka ve mükellef kayıtlarında iz yapması suretiyle sağlanır. Bu izler sayesinde banka hesapları vergi beyannameleriyle kıyaslanır ve gerek duyulursa inceleme yapılır. Esasen, bilgisayar kullanımının çok yaygınlaştığı bir ekonomik ortamda gerekli veri bankalarının oluşturulması ve ekonomideki para hareketlerinin kavranması, incelemelerin kısa sürede sonuçlandırılması, teknik olarak oldukça kolaydır. Bir vergi kaçırma eylemi sonucunda, genellikle vergi kaçıranın servetinde veya harcamalarında beyan edilen gelirden daha yüksek tutarlarda artış olur. Bu nedenle, servete ilişkin kayıtlarla, harcamalara ilişkin kayıtların sağlıklı bir şekilde tutulması ile bu kayıtları maliye denetim birimlerinin izlemesi sağlanırsa vergi kaçakçılığı o nispette azalır. Çünkü kaçırılan vergi yakalandığında, vergi kaçıran suçlu etiketini yiyecek ve vergiye ilave ceza da ödemek zorunda kalacaktır. Ülkemizde uzunca bir süredir yaygın-yoğun denetim çalışmaları ağırlıklı olarak yapılmakta, parasal kontroller ise geri planda tutulmakta, vergi kaçakçılığını önlemede etkin olarak kullanılmamaktadır. Yaygın yoğun denetimlerle tek başına kayıt dışı ekonomiyle savaşmak mümkün değildir. Yapılan bu denetimlerin, parasal denetimlerle desteklenmesi gerekmektedir. 4. EKONOMİDE PARASAL HAREKETLERİ KAVRAMAYA YÖNELİK OLARAK ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER 4.1. Hamiline Çek ve Senet Düzenleme ile Beyaz Ciro Uygulamasına Son Verilmelidir. Türk Ticaret Kanunu nun Üçüncü Kitabı nda (Madde 557 815 arası) Kıymetli Evrak konusu düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemelerde bono, poliçe ve çekler tanımlanmış, bu tür kıymetli evrakın nasıl ciro edilebileceği açıklanmıştır. Bu düzenlemelere göre Türk ticaret hukukunda hamiline bono, poliçe ve çek düzenlenmesi serbesttir. Hatta hamiline olmasa dahi çek ve senetlerin beyaz ciro yapılmak suretiyle hamiline düzenlenmiş gibi işlem görmesi mümkündür. Hamiline düzenlenmiş veya beyaz ciro yoluyla hamiline nitelik taşıyan çek ve senetler sadece kâğıdın teslimiyle ciro (tedavül) edilmektedir. Senetlerin ve çeklerin bu kadar basit bir şekilde dolaşımda olması dolayısıyla, hamiline çek ve senet düzenleyen kişiyle, bu enstrümanları tahsil eden kişiler arasındaki ilişkiyi izleyebilmek çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Bu durum, kötü niyetli mükellefleri koruyarak yaygın bir şekilde vergi kaçakçılığına yol açmaktadır. Bu nedenle Türk Ticaret Kanunu başta olmak üzere ilgili mevzuatta gerekli değişiklikler yapılmak suretiyle düzenlenen çek ve senetlerin mutlak surette nama yazılı olmasının sağlanması gereklidir. Yine yapılacak yasal düzenlemelerle beyaz ciro yapılması yasaklanmalıdır. Beyaz ciro yerine mutlak surette tam ciro yapılması sağlanmalıdır. Bu sayede, ekonomide çeklerin ve senetlerin kimleri dolaştığı kolaylıkla izlenebilir. Lehine ciro yapılan kimsenin ciroda gösterilmesine gerek olmadığı gibi ciro cirantanın sadece imzasından da oluşabilir. Bu şekildeki ciroya beyaz ciro denir. (TTK md. 595/2) Lehine ciro yapılanın kim olduğunu gösteren tam ciro senedin ön, arka yüzü ile alonj üzerine yapılabildiği halde, beyaz ciro çekin yalnız arkasına veya alonj üzerine yapılır. Poliçede suret üzerine yazılan ciro hukuken geçerli olduğu halde çekte durum farklıdır. Kanun koyucu çekte suret düzenlenmesine izin vermediği için çek sureti üzerine yapılan ciro hükümsüzdür.11 4.2. Maliye Bakanlığı Yetki Kullanmak Suretiyle Bankalara Gelen Havale, Çek ve Senetlerin Hesaba Geçirilerek Ödenmesi Zorunluluğu Getirmelidir. Genel olarak, kara para, yasa dışı faaliyetler veya kaynağı suç teşkil eden faaliyetlerden elde edilen paradır.12 Ülkemizde uluslar arası gelişmelerin bir sonucu olarak 4208 sayılı Karaparanın Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun çıkarılmıştır.13 Konuyla ilgili ortaya çıkan gelişmeler özellikle bankacılık sektöründe yeni bir kavram olan müşterini tanı (know your customer) ilkesini getirmiştir. Ülkemizde de 1 ve 4 numaralı Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Tebliğleri ile tüm yükümlü gruplara kimlik tespiti zorunluluğu getirilmiştir. Buna göre tüm bankalar ve finans kuruluşları işlem yaptıkları gerçek ve tüzel

4 kişiler ile bu işlemlerin kimler adına yapıldığı konusunda gerekli kimlik tespitlerini yapmak ve bu belgeleri 5 yıl süre ile saklamak zorundadırlar.14 Halen Türkiye de isme havale yapmak, hamiline çek ve senet düzenlemek ve beyaz ciro yapmak mümkündür. İsme gelen havaleleri ilgili banka şubesine giderek tahsil etmek mümkündür. Yine aynı şekilde hamiline çekleri ve senetleri de bankalarda hesap açmaksızın tahsil etmek mümkündür. Bankalar ödedikleri havaleleri ve çek ve senet bedellerini genellikle isim bazında takip etmemektedirler. Bankalar bu işlemleri yaparken kimlik kontrolleri yapmaktadırlar ancak vergi numarası veya vatandaşlık numarası bazında kayıtlar sistematik olarak tutulmamaktadır. Bu nedenle ödenen çek ve senetlerle ilgili bilgi gerektiği zaman bankalar bu bilgileri oldukça zorlanarak çıkarabilmektedirler. Üstelik bu bilgiler de çoğu kez eksik olabilmektedirler. 31.12.1980 tarihinde çıkarılan 2365 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanunu na mükerrer 257 nci madde eklenmiş; söz konusu madde zaman içinde 2686, 2791, 3239 ve 4369 sayılı kanunlarla değiştirilmiştir. Söz konusu madde ile vergi güvenliğini sağlamak amacıyla Maliye Bakanlığı na muhasebe usul ve esaslarını tespit etmeye, ilave defterler tutmaya, ödeme ve tahsilâtları finans kurumlarıyla yaptırma, defter, kayıt ve belgelerin çeşitli elektronik ortamlarında saklanması zorunluluğu getirme, devamlı bilgi verme konularında çok geniş yetkiler verilmiştir. Maliye Bakanlığı zaman içerisinde çıkardığı genel tebliğler ile bu yetkisini kullanmış çeşitli bilgi ve belgeleri mükelleflerin vermesini istemiştir. Anayasa Mahkemesi nin 15.10.1991 tarih ve Esas No:1990/29 Karar No:1991/37 nolu kararıyla, V.U.K. un Mükerrer 257 nci maddesinin Anayasaya aykırı olmadığına oyçokluğuyla, 4 e karşı 7 oyla karar verilmiştir.15 VUK nun 171/5 inci maddesi uyarınca mükellefler vergi uygulaması bakımından mükellefin hesap ve kayıtlarının yardımıyla üçüncü şahısların vergi karşısındaki durumlarını (emanet mahiyetindeki değerler dâhil) kontrol etmek ve incelemek maksadıyla defter tutarlar. Bankalar da vergi mükellefi olduğuna göre, banka kayıtlarının üçüncü şahısların vergi karşısındaki durumlarını tespite yönelik olmasını istemek esasen Vergi Usul Kanunu nun lafzına ve ruhuna çok uygundur. Üstelik aynı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinde yer alan geniş yetki çerçevesinde Maliye Bakanlığı bir düzenleme yapmak suretiyle bankaların tahsil ettikleri ve ödedikleri havale, çek ve senetlerle ilgili detay düzenleme yapabilir. Yapılacak bu düzenlemede, l Yapılan çek, senet ve havale ödemelerinin mutlaka bankada kimlik kontrolü yapılmış kişiler adına açılmış hesaplar aracılığı ile olması sağlanmalıdır. l Bankalarda açılmış olan hesaplarla ilgili olarak belli aralıklarla bankalar manyetik ortamda bilgi vermek zorunda olmalı veya bankaların bilgisayar sistemlerine Maliye Bakanlığı nın vergi denetim elemanları kolaylıkla girebilmelidir. l Bankalar karşıt incelemelere elverişli veri bankaları oluşturmak zorunda olmalıdırlar. l Bankalar vergi kaçakçılığı açısından da şüpheli gördükleri işlemleri Maliye ye bildirmek zorunda olmalıdırlar. Bu bildirimi yapmayan bankalar, kayba uğratılan vergi gelirlerinin tazminiyle ilgili olarak müteselsil sorumlu olmalıdır. 4.3. Maliye Bakanlığı Kredi Kartları İle İlgili Düzenlemeler Yapmalıdır. Bankalar Türkiye de kullanılan kredi kartlarının en büyük dağıtıcısı konumunda olmalarının yanı sıra işletmelerde kullanılan POS16 cihazlarının maliki konumundadırlar. Söz konusu POS cihazlarıyla, 3100 sayılı Kanuna göre kullanılan ödeme kaydedici cihazların (halk arasındaki yaygın adıyla yazarkasalar) bütünleştirilmesinin (entegrasyonunun) sağlanması halinde, kredi kartı kullanılmak suretiyle yapılan her türlü mal ve hizmet satışında mali değeri olan bir belge otomatik olarak düzenlenecektir. Bunun sonucunda da, devletin katma değer vergisi, gelir ve kurumlar vergisi tahsilât rakamları yükselecektir. Maliye Bakanlığı nın bu bütünleştirmeyi (entegrasyonu) sağlamak için, VUK nun mükerrer 257 nci maddesinde mevcut yetkisini kullanması yeterlidir. Kredi kartı ile mal ve hizmet alınması durumunda nakit yapılan alışverişlere oranla belgeye bağlanmaktadır. Belge, yükümlü yönünden kayıt ve bildirimin doğru olduğunu gösteren bir kanıt aracıdır. Vergi yönetimi yönünden ise, vergi denetiminin bir aracı ve temelini oluşturur. Belge düzeni bildirim yönteminin zorunlu bir tamamlayıcısıdır.

5 Kredi kartı ile yapılan işlem tutarları üye işyerinin bankadaki hesabına geçtiğinden, üye işyerlerince yapılan satışlar karşılığında fatura düzenleme zorunluluğu duyulmaktadır. Kredi kartı ile bu yolla vergiye uyruk işlemlerin belgelenmesi kamu (vergi) gelirlerinin artmasına da neden olmaktadır.17 Türkiye de 01.01.2004 31.03.2004 tarihleri arasında Visa, Mastercard ve diğer kredi kartlarının yurtiçi kullanımı (turistlerin kullanımı dâhil) toplam 244,1 Milyon adet (232,4 Alış-Veriş + 11,7 Nakit-Avans) kullanılmış olup, 12,633 Trilyon TL (11,313 Alış-Veriş + 1,320 Nakit-Avans) tutarında işlem hacmi gerçekleşmiştir.18 Öte yandan kredi kartı harcamaları esas alınarak vergi mükelleflerinin toplam harcaması da tespit edilebilir. Mükelleflerin harcamalarına ulaşmayla birlikte, harcamaların kaynağının izahı da mükelleflerden kolaylıkla istenebilir. Bunun sonucunda, en azından kişiler kredi kartına konu ettikleri harcamalarını düşünerek daha gerçekçi vergi beyanlarında bulunacaklardır. Maliye Bakanlığı, VUK mük. md. 257 de yer alan yetkisini kullanmak suretiyle kredi kartı ihraç eden kuruluşlara aşağıdaki hususlarla ilgili zorunluluklar getirmelidir. l POS cihazları ile ödeme kaydedici cihazların bütünleştirmesinin (tam entegrasyonunun) sağlanmasına yönelik zorunluluk getirilmelidir. l Kredi kartları verilirken, kartı alan kişilerin vatandaşlık numaraları ve vergi numarası alınmalıdır. lyapılan kredi kartı ödemeleriyle ilgili olarak manyetik ortamda devamlı bilgi verme zorunluluğu getirilmeli veya kredi kartı ihraç eden kurumların bilgisayar sistemlerine Maliye Bakanlığı nın vergi denetim elemanları kolaylıkla girebilmelidir. l Kredi kartı işlemleriyle ilgili karşıt incelemelere elverişli veri bankaları oluşturmak zorunluluğu getirilmelidir. 4.4. Maliye Bakanlığı Bilgisayar Teknolojisini Daha Etkin Bir Şekilde Kullanmalıdır. Bilgisayarın yaygınlaşması ve etkin olarak kullanılması mükelleflerin olduğu kadar vergi dairelerinin de iş yükünü hafifletecektir. Vergi dairelerinde uygulanmakta olan VEDOP (Vergi Daireleri Otomasyon Projesi) sistemi en kısa sürede tüm vergi dairelerine yaygınlaştırılmalı ve projede var olan eksiklikler bir an önce giderilmelidir. Bu bağlamda yapılması gereken, vergi dairesindeki tüm işlemlerin dijital ortama kaydırılması ve mükelleflerin bilgisayarları aracılığıyla beyannamelerini verip vergilerini ödemeleri, her türlü vergisel sorunlarını bilgisayar aracılığıyla çözmelerine olanak sağlayacak yazılımların gerçekleştirilmesidir. İşlemlerin dijital ortama aktarılması konusunda örneğin düzenlenen tutanakların, kesilen cezaların (özel usulsüzlük cezaları, trafik cezaları) küçük el cihazlarıyla kesilmesi ve bu sayede kesilen cezaların en kısa sürede vergi dairesi kayıtlarına aktarılması sağlanmış olacaktır. Maliye Bakanlığı banklardan, kredi kartı kuruluşlarından, ekonominin değişik yerlerinden gelen verilerle, VEDOP sisteminden kaynaklanan kendi verilerini harmanlamak suretiyle, bütün bilgileri kamu yönetim kademelerinin ve vergi inceleme elemanlarının ve diğer ilgili kesimlerin bilgisine sunmalıdır. 5. VERGİ KAÇAKÇILIĞI İLE MÜCADELEDE KULLANILABİLECEK DİĞER TEDBİRLER 5.1. Vergi Yasalarında Birbiriyle Çelişen Düzenlemeler Ayıklanmalı, Daha Adil Bir Vergi Sistemi Geliştirilmelidir. Vergi yasaları hazırlanırken, bireyler arasında menfaat birliğini değil, çıkar çatışmasını sağlayan hükümler konulmalıdır.19 Eğer alıcı ile satıcı arasında malın bedelini düşük göstermek bir menfaat birliğini sağlıyorsa, o vergi yasasının sağlıklı işlediğinden söz etmek güçleşir. Örneğin, tapu harçları alıcıdan ve satıcıdan % 1,5 oranında alınmaktadır. Bu nedenle, söz konusu tapu harcını ödemek istemeyen konut alıcısı ile düşük bedel beyan etmek suretiyle az gelir vergisi ödemek isteyen satıcı müteahhit firmanın çıkarları örtüşmektedir. Her iki tarafın da tapu idaresine düşük satış bedeli beyan etmesi sonucunda müteahhit düşük tutarlı gelir vergisi ve tapu harcı öderken konut alıcısı da düşük tutarlı tapu harcı ödemenin mutluluğunu yaşayacaktır. Bu nedenle, tapu harçları maktu yapılmış olsa ya da tapu harcının mükellefi sadece satıcı olmuş olsa aradaki çıkar birliği ortadan kaldırılmış olurdu. Devlet tapu harcı hâsılatını yükseltme gayretindeyken, çok daha yüksek tutarlı gelir ve kurumlar vergisi hâsılatını feda etmektedir.

6 Öte yandan, vergi sisteminin adaletsizliği, kamu harcamalarının savurganca yapılması gibi konular mükelleflere vergi kaçırmaları için haklı gerekçe yaratma imkânı vermektedir.20 Vergi oranlarının yüksekliği de vergi kaçakçılığını artıran bir unsurdur.21 Hem vergi sisteminin adaletli olduğuna yönelik inanışın artırılmasına yönelik yasal düzenlemeler ile vergi oranlarını azaltan düzenlemeler toplumda vergi kaçırma eğilimlerini düşürecektir. 5.2. Vergi Kanunlarında Her Türlü Masraf Belli Sınırlar İçerisinde Gider Kaydedilebilmelidir. Halen OECD ülkeleri arasında nüfusuna göre en az vergi mükellefi sayısı Türkiye de bulunmaktadır. Türkiye bulunan 2,1 milyon gelir vergisi mükellefi sayısı toplam nüfusun % 3 ünü oluştururken, ABD nde bulunan 130,9 milyon mükellef bu ülke nüfusunun % 46 sını bulmaktadır.22 Esasen bunun asıl nedeni ülkemiz vergi sistemi ile gelişmiş ülke vergi sistemlerinin birbirlerinden çok farklı olmasıdır. Örneğin ABD nde herkes vergi mükellefi olup mükelleflerin gider yazma imkânları Türk vergi mükelleflerinden çok fazladır. Mükellefler özel giderlerini de belli sınırlar içerisinde vergi matrahlarından düşebilmektedirler. Ülkemizde ise birçok konuda vergi istisnası mevcut olup vergi sistemimiz, soyut bir işletme kavramından hareket etmekte, işletme sahiplerinin özel yaşamları ve özel giderlerinin olmadığını varsaymaktadır. Hâlbuki işletmenin risk üstlenicisi insanlar da yıpranmaya, aşınmaya maruz biyolojik makine mahiyetindedir. Eğer bir işletme sahibinin sağlık durumu bozulursa, o işletme eskisi gibi para kazanamayabilir. Aynı şekilde, işletme sahibinin yakınının özel problemleri de zaman zaman işletmenin çalışma performansını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, belli ölçüler içerisinde işletme sahiplerinin her türlü özel harcamalarının da gider kaydı mümkün olmalıdır. Hiç şüphesiz gider kaydına ekonomik gerekçelerle ve ahlaki ve sosyal gerekçelerle makul sınırlandırmalar getirilebilir. Ancak bir kişinin giderinin ekonomide başka bir kişinin geliri olduğu gerçeği gözden kaçırılmamalıdır. Bu nedenle, gider kaydının kapsamı genişletilirken, belge talep eden insan sayısında artış olacağı ve dolaylı olarak da diğer vergi mükelleflerinin matrahlarının büyüyeceği de bir realitedir. Bu nedenle, yurtiçinden alınan her türlü gider vergi matrahından düşülebilmelidir. Ancak bu düşme sırasında bir üst sınır getirilebileceği gibi giderin % 50 si - % 60 ı gibi ölçüler de konabilir. Herkesi mükellef yapma, her türlü gideri matrahtan düşme uygulaması vergi politikasının etkinliğini artıran bir uygulamadır. Bu sayede insanlar yurt içi tüketim harcamalarını artırırken (örneğin çocuğunu yabancı üniversite yerine vergi matrahından düşebileceği için yerli özel okula gönderecektir), dürüst beyanda bulunma konusunda teşvik edilmektedirler. 5.3. Akaryakıt Pompalarında Yazarkasa Uygulamasına Kısa Sürede Başlanmalıdır. 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanun un 3762 sayılı Kanunla değişik 10 uncu maddesi ile Maliye Bakanlığına tanınan yetkiye istinaden, taşıtlara perakende olarak (LPG, doğalgaz ve benzerleri de dâhil) akaryakıt satışı yapan (akaryakıt istasyonu işletmeciliği bulunan) birinci ve ikinci sınıf tacirlerin, işletmelerindeki akaryakıt pompalarının ödeme kaydedici cihazlı hale getirilmesi zorunluluğu getirilmiştir.23 Ancak, genellikle teknik gerekçeler ileri sürülmüş, uygulama başlangıcı 25 Şubat 2005 e ertelenmiştir. Esasen, akaryakıt sektörü halen vergi gelirlerinin %20 sine ulaşan bir düzeyde bütçeye katkı yapmaktadır. Tek bir ürün üzerine çok ağır vergi konması sonucunda da bu alandaki vergi kaçakçılığı oldukça kârlı bir hale gelmektedir. Akaryakıt sektörü kaynaklı vergi kaçağının yıllık boyutunun 2 5 milyar YTL civarında olabileceği tahmin edilmektedir.24 Yüksek vergilerin bulunduğu akaryakıt kaçakçılığına karşı yürütülen yol denetimi şeklindeki mevcut tedbirler yetersizdir.25 Bu nedenle etkili bir tedbir olduğunu düşündüğümüz akıllı pompa uygulamasına kısa sürede geçilmelidir. 5.4. Tek Vergi Numarası Uygulaması Vatandaşlık Numarası Esas Alınarak Yaygınlaştırılmalıdır. Bu konuda çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Herkese bir vergi ve vatandaşlık numarası verilmesi sonucu elde edilecek fayda çok önemli boyuttadır. Devletin kayıt dışı ekonomi ile mücadelede ve birçok başka konuda (sağlık, sosyal sigorta, seçmen kütüklerinin oluşturulması, mevcut insan kaynaklarının istatistiksel olarak izlenebilmesi ve en önemlisi çeşitli konularda alınacak kararların gerçekçi planlamaya dayandırılabilmesi vb.) karşısına çıkan en önemli açmaz, vatandaşların sayı, nitelik ve ikamet açısından izlenemiyor olmasıdır. Vatandaşların tek bir numara ile izlenebilmesi halinde, bugünkü hali ile son derece sağlıksız olan vatandaşlık bilgilerini kolayca elde edebilme olanağı doğacaktır.26 Örneğin ABD nde herkese

7 bir vatandaşlık numarası verilerek, kişilerin doğumundan ölümüne kadar vergi, sosyal güvenlik, tapu ve emniyetle ilgili tüm işlemleri bu numaradan izlenebilmektedir.27 Ülkemizde Maliye Bakanlığı nüfus cüzdanında yer alan 5 bilgiden (adı, soyadı, baba adı, doğum yeri, doğum tarihi) hareketle vergi numarası geliştirmiştir. Ancak bilgi girişlerindeki hatalar, numara verilmesi sırasında konan gereksiz boşluk, nokta gibi hatalı karakterler, sistemin mükerrer numaralar üretmesine yol açmıştır. Öte yandan, Maliye Bakanlığı nın vermiş olduğu bu numaralara diğer kamu kurumları pek itibar etmemekte, vatandaşlık numarasını kullanmaktadırlar. Bu durum da ekonomide yer alan unsurlar arasında ortak bir taban oluşmasına engel olmaktadır. Diğer taraftan, vergi numarası isminin negatif psikolojik etkisi, insanları olumsuz etkileyebilmekte, yalancılığa teşvik edebilmektedir. Bu nedenle, Türk vatandaşı gerçek kişilerde yanlıştan bir önce dönülmeli ve vergi numarası yerine vatandaşlık numarası uygulamasına bir an önce geçilmelidir. Öte yandan yabancı uyrukluklarda ve tüzel kişilerde vergi numarası uygulamasının devam etmesi bir zorunluluk olarak görülmektedir. 5.5. İndirim KDV listeleri, KDV Beyannamesi Ekinde İstenmelidir. Mükelleflerin indirim KDV listelerinin manyetik ortamda KDV beyannamelerinin ekinde verilmesi mecburiyeti getirilmelidir. Böyle bir yöntemle, hem çapraz kontroller çok rahat bir şeklide yapılırken, hem de sahte (naylon) fatura kullanımının önüne geçilebilecektir. 5.6. Gelir İdaresi Eğitim Düzeyi, Personelinin Sosyal İmkânları ve Ücretleri, İyileştirilmelidir. Herhangi bir organizasyonda, en önemli unsurlardan biri personelin kalitesi, bilgi düzeyidir. Gelir idaresinin en kaliteli elemanlarla çalışması, çalışanlarının bilgi düzeyinin iyileştirilmesi zorunludur. Bugün çok karışık olan vergi mevzuatının öğrenilmesi, sağlıklı şekilde uygulanması için personele ciddi bir yatırım yapılması gereklidir. Gelir idaresinde meslek içi eğitim alan personelin ortalama eğitim süresi 3,4 ay olarak tespit edilmiştir. Elbette ki bu kadar kısa sürede vergi gibi karmaşık bir konunun eğitimini alarak mükellefe yeterince etkin ve kaliteli hizmet sunmak mümkün değildir.28 Yürürlükteki yasaların yürürlüğünü etkileyen, mükelleflerin vergi kaçırmasına yol açan en önemli unsurlardan biri eğitimsizlik ve yetersiz eğitimdir.29 Geçmişte başarılı bir şekilde eğitim veren Maliye Meslek Liseleri çeşitli gerekçeler ileri sürülerek kapatılmıştır. İzmir ve Eskişehir de bulunan mevcut maliye kursları ise yeterince etkin değildir. Bu nedenle gelir idaresine bağlı hizmet içi eğitimi sağlayan bir birime ihtiyaç bulunmaktadır. Eğitim biriminin faaliyetlerinin ağırlık merkezi, vergi gelirlerinin %45 inin toplandığı ve toplam personelin % 20 sinin yer aldığı İstanbul da olmalıdır. Eğitim programına, işe yeni başlayanlar başta olmak üzere, bütün personel dahil olmalıdır. Eğitim programının müfredatıyla ilgili olarak uzman kişilerden destek alınmalıdır. Gelir teşkilatında ücretlerin ve diğer sosyal imkânların iyileştirilmesi, çalışan personelin kalitesini yükselten bir başka etken olacaktır. 6. SONUÇ Vergi kaçakçılığı, daha az vergi ödemek ya da hiç ödememek amacıyla vergi kanunlarına aykırı hareket etmektir. Ülkemizde yaşanan yaygın vergi kaçakçılığı, yeterince vergi toplanamamasına, yüksek bütçe açıklarına, yüksek vergi oranlarına, adaletsiz bir vergi sistemine ve gelir dağılımının istem dışında bozulmasına yol açmaktadır. Vergi kaçakçılığı suçuyla yeterince mücadele edilmemesi, toplumda adalet anlayışının yıpranmasına yol açmakta, bunun sonucunda da halkın sisteme olan güveninin sarsılmasına yol açmaktadır. Bu durum da beyan esasının geçerli olduğu vergi sistemimizde ciddi sıkıntılara yol açmakta, toplumsal barışı tehdit eder noktaya gelmektedir. Yazımızda, ülkemizde yaygın bir şekilde yaşanan vergi kaçakçılığı, nedenleri, türleri, açtığı sorunlar ve çözüm önerileri mali (parasal) ile diğer yöntemler başlıklarıyla sıralanmıştır. Ülkemizde yürütülen yaygın-yoğun vergi denetimi konusu kayıt dışı ekonomiyi önleme konusunda oldukça yetersiz kalmaktadır. Ancak sınırlı sektörlerde uygulanabilecek bu tip vergi denetim yöntemi, etkisizliğinin yanı sıra, kirlenmeye zemin oluşturmakta olup göz boyayıcı mahiyettedir. Yazının 4 ve alt bölümlerinde parasal tedbirler açıklanmıştır. Burada yer alan tedbirlerle, ekonomi hamiline yazılı olmaktan çıkarılarak nama yazılı hale gelecektir. Nama yazılı bir ekonomide, vergi kaçakçılığının yanı sıra rüşvet, yolsuzluk ve kara para aklama vb. suçlarla mücadele etmek de oldukça kolaylaşacaktır.

8 Ekonomiyi nama yazılı hale getirecek tedbirler, hamiline senet ve çek düzenleme uygulamasına son verilmesi, bankaların kayıt sistemlerinin yeniden ele alınışı, kredi kartı veri bankalarının oluşturulması, kredi kartı POS cihazlarının yazarkasalarla bütünleştirilmesi (tam entegrasyonu) ve Bakanlığın teknolojiye daha fazla yatırım yapması olarak tarafımızdan ele alınmıştır. Yazının 5 ve alt bölümlerinde vergi kaçakçılığı üzerinde etkili olabilecek önemli gördüğümüz çeşitli tedbirler açıklanmıştır. Bu tedbirler, vergi yasalarının daha adil bir şekilde yeniden düzenlenmesi, yasalarda birbiriyle çelişen düzenlemelerin ayıklanması, mükelleflere özel harcamalarını gider yazma imkânı tanınması, akaryakıt pompalarında yazarkasa uygulamasına geçilmesi, tek vergi numarası uygulamasının vatandaşlık numarası esas alınarak yaygınlaştırılması, indirim KDV listelerinin KDV beyannamesi ekinde verilmesi, personel eğitimine önem verilmesi, Gelir Teşkilatı personel ücretlerinin iyileştirilmesidir. Öte yandan vergi kaçakçılığı ile mücadelede uygulanabilecek yöntemleri kısıtlamak mümkün değildir. Zira vergi kaçakçılığında yeni yöntemler geliştirilirken, teknolojide de yeni gelişmeler olmaktadır.