Hüseyin Seyfi. Söyleþi. Devamý 5 DE



Benzer belgeler

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI


Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

EKONOMÝDE GELÝÞMELER

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili


Dr. Ercan YAVUZ Türk Tabipleri Birliði SSK Kolu Çalýþaný Ýþyeri Hekimi

ÝNTES ÝN AYLIK GELENEKSEL TOPLANTISI 01 HAZÝRAN 2001 TARÝHÝNDE ÝSTANBUL DA YAPILDI

haber TMMOB ESKÝÞEHÝR KENT SEMPOZYUMU GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Eskiþehir Ýl

TÜRKÝYE SAÐLIK SEKTÖRÜNDE FÝNANSMAN: Paran Kadar Saðlýk

Türk Kütüphaneciliði 21,1(2007), 75-87


frekans araştırma

Günlük Bülten. 23 Eylül 2002

Haberler / News. Dizin / Index. Hayýrsever iþ adamýndan

Editörler: Prof. Dr. Müberra Babaoðul Araþ. Gör. Uzm. E. Betül Sürgit

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama Haftanýn Testi...25

16,000 15,000 14,000 13,000 12,000 11,000 10,000 9,000 8, Erdemir Isdemir in bedelli sermaye artõrõmõna

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008

NİSAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı. Filistin ile yatıp, Gazze ile kalkıyoruz.

Cumhuriyet Halk Partisi

35 YKR. ABD li turistler Ýlicek Köyünde. Muhtar Özdoðan (Saðda) Turistlerle

20 EKÝM DE ALANLARDAYIZ

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ

Cumhuriyet Halk Partisi

3. Eðitim - Öðrenim ve Saðlýk Kýrsal yörelerde (köylerde) eðitim ve saðlýk

Yazý dizisi 4 DE. Köþe yazýsý 7 DE


Bir Kadın 3 Sanat Sergisi açıldı

4 DE 2 DE 7 DE 3 DE Devamý 2 DE 8 DE 3 DE 7 DE 7 DE 5 DE 6 DA

EMO-Genç Yaz Eðitim Kampý Tamamlandý

Siyasi Tercihler ve Oy Değişimleri

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

sayý 94 yýl : 17 MART - NÝSAN 2009

11,000 10,500 10,000 9,500 9,000 8,500 8,000 7,500 7, Merkez Bankasõ 4-haftalõk depo alõm ihalesi

A NADOLU I SUZU Y ILLIK R APOR. isuzu ANADOLU GRUBU

Türkiye de Kutuplaşmanın Boyutları Araştırması. 1 Şubat 2016

TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİNİN İLETİŞİM BOYUTU

SAYIN TAKİPÇİLERİMİZ,

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME

Olmak ya da Olmamak. Cumhuriyetin temel niteliklerine

Karar Sayýsý : 2008/14118 Pazar, 19 Ekim 2008

ULUSAL VE RESMİ BAYRAMLAR İLE MAHALLİ KURTULUŞ GÜNLERİ, ATATÜRK GÜNLERİ VE TARİHİ GÜNLERDE YAPILACAK TÖREN VE KUTLAMALAR YÖNETMELİĞİ

ÖDP : Maraþ'ý unutmayacak unutulmasýna izin vermeyeceðiz

PricewaterhouseCoopers CEO Araştõrmasõ

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI


EÐÝTÝMDE ÖZELLEÞTÝRME EÞÝT, PARASIZ EÐÝTÝM HAKKININ GASPIDIR

TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ

Örgüt Kültürü. da öðrenmek isteyecektir.

OKA akar, Çorum bakar Baþkanlardan gazetemize ziyaret

A R A Þ. G Ö R. B A H A D I R B U M Ý N Ö Z A R S L A N

MÝMARLIK EÐÝTÝMÝNÝN DÖNÜÞÜMÜ

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

ÝLKER BAÞBUÐ'UN AÇIKLAMALARI

Yaz l Bas n n Gelece i

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

ARAŞTIRMA ÖZET SONUÇLARI Mart 2015

Cumhuriyet Halk Partisi

============================================================================

PKK'nın silah bırakması siyasi bir mesele



Kocaeli Bölgesindeki Halkla Ýliþkiler Uzmanlarýnýn Profiline Yönelik Bir Araþtýrma

Cumhurbaþkaný Gül'e Davet

MEDYANIN EYLÜL AYI GÜNDEMİ - DÖRDÜNCÜ KUVVET MEDYA - Özgür Gazeteciler Platformu Salı, 04 Ekim :31

5 DE. faturasýný ödemeyeceðiz pankart ve dövizleriyle Eðitim Sen þubeleri oluþturdu. Emek Partisi (EMEP) de Güvenli gelecek için herkese iþ, parasýz

Türkiye küçük Millet Meclisleri Nisan 2011 Raporu Libya ya Uluslararası Müdahale ve Türkiye

Rapor. kids turkey. TOYZERIA / KIDS TURKEY 2015 Türkiye ve Orta Doğu nun Çocuk Fuarı. ISTANBUL 29 Oct - 01 Nov

KURU MEYVE VE MAMULLERİ İHRACATI

4 DE 2 DE Baykal: Made By AKP 2 DE 7 DE 12 Eylül darbesinin ardýndan tanýþtý. 3 DE 7 DE 5 DE 3 DE 8 DE

*** TOSYA KENT REHBERİ ***


FUAR KÜNYESİ: ÜRÜN PROFİLİ ZİYARETÇİ PROFİLİ. İnegöl Belediyesi Fuar Alanı. Düzenlenme Sıklığı : Yılda bir kez KOSGEB;İNMO

11,500 11,000 10,500 10,000 9, Türkşeker in özelleştirme stratejisi imzada

DEUTSCHE SECURITIES MENKUL DEĞERLER A.Ş. OCAK-MART 2008 DÖNEMİ FAALİYET RAPORU

KASIM 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

ERASMUS PROGRAMI. Erasmus (Yükseköðretim) Programý. Erasmus AVRUPA BÝRLÝÐÝ EÐÝTÝM VE GENÇLÝK PROGRAMLARI MERKEZÝ BAÞKANLIÐI


Ferit Edgü YARALI ZAMAN BÝR DOÐU YOLCULUÐUNDAN NOTLAR

SİYASİ PARTİLERİN SEÇİM YARIŞI HIZ KESMİYOR

Muğla OBM de Yeni Atamalar

2015 MART DIŞ TİCARET RAPORU

BAKANLAR KURULU KARARI

2008 YILI ÜRÜNÜ KÜTLÜ PAMUK, YAÐLIK AYÇÝÇEÐÝ, SOYA FASULYESÝ, KANOLA DANE MISIR, ASPÝR VE ZEYTÝNYAÐ Perþembe, 30 Ekim 2008

GÜNEÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: Ev Tel: Türker Alkan Zor iþ. Mustafa Andýç

Liderlik Üzerine Bir Analiz

KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ

SEKTÖRÜN BENİMSENEN FUARI ELEX

Cumhuriyet Halk Partisi


Eylül 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

SOSYAL MEDYANIN SİYASİ SEÇİMLERE ETKİSİ DÜNYA SİYASETİNDE

Transkript:

Basýn ülkenizde ne kadar özgür sorusunun yanýtlandýðý Basýn Özgürlüðüö sýralamasýnda puanlar 1 den 7 ye kadar verildi. Ýki uçta, 1 rakamý kýsýtlanmýþ, 7 rakamý ise özgür bir basýný temsil simgeledi. Dünya Ekonomik Forumu nun ele aldýðý 134 ülkenin basýn özgürlüðü ortalamasý 5.19 oldu. Türkiye 134 ülke arasýnda 106 ncý sýrada dünya ortalamasýndan düþük 4.31 puanla yer aldý. Türkiye den daha özgür bir basýn ortamý bulunduðu varsayýlan ülkeler arasýnda, bir sýra üstte yer alan Arnavutluk, daha sonra da Bulgaristan, Bosna-Hersek, Zambiya, Burkina Faso, Yunanistan, Kýbrýs Rum Kesimi gibi ülkeler bulundu. Rapora göre dünyada basýnýn en özgür sayýldýðý on ülke ve puanlarý þöyle: Danimarka 6.90, Ýsveç 6.90, Hollanda 6.85, Almanya 6.78, Norveç 6.76, Finlandiya 6.74, Ýsviçre 6.73, Ýsrail 6.60, Yeni Zelanda 6.57, Kanada 6.56. 3 DE Geride býraktýðýmýz yerel seçim sonuçlarýnýn daha uzun süre tartýþýlacaðý anlaþýlýyor. Sonuçlarýn birkaç boyutu var. Bunlardan ikisi tartýþmanýn ana ekseni oldu. Ýlki, AKP nin beklenmedik oy yitirmesi, diðeri ise DTP inin bölgede elde ettiði baþarý. DTP, seçimlerden önce en az yüz belediye baþkanlýðý kazanmayý hedeflediðini kamuoyuyla paylaþmýþtý. Bu hedefe büyük ölçüde ulaþmýþ olmasý bazý çevrelerde derin sarsýntý yarattý. DTP nin oylarýný artýrdýðý seçim bölgelerinden biri de Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý seçimleri oldu. Bu hafta bu geliþmeleri ve Biz de Varýz Platformu nun ortak adayý ve DTP listesinden Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkan Adayý Akýn Birdal ile konuþtuk.ü»ýstanbul da nasýl bir çalýþma hedeflediniz? Seçim çalýþmalarýmýzýn baþýndan itibaren, bize Ýstanbul da verilecek oyun, sadece yerel yönetimle sýnýrlý bir destek olmadýðýný, Türkiye genelinde yapýlan referandumun bir parçasý olduðunu söyledik. AKP nin uyguladýðý neoliberal politikalara, iþsizliðe, açlýða ve Kürt sorununda inkârcý siyasete onay verilip, verilmeyeceði oylamasý yapýldý. Bu seçim muhalefetin statükocu yapýsýnýn oylanmasýydý.. Ýstanbul un 10 bin yýllýk çokkültürlü yapýsýný geliþtirmeyi amaçlayan bir programla oy istedik. Ýstanbul 1 milyon seçmeniyle artýk bir Kürt kenti. Söyleþi Devamý 4 DE Cemevleri Eþit Haklar Komisyonu tarafýndan Elektirik Piyasasý Kanunu'nda yer alan "toplumun ibadetine açýlmýþ ve ücretsiz girilen ibadethanelere iliþkin aydýnlatma giderleri Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý bütçesine konulacak ödenekten karþýlanýr ibaresinden hareketle Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý'na dilekçe verilmiþ ve elektrik faturalarýnýn Diyanet tarafýndan ödenmesi istenmiþti. Türkiye genelinde cemevleri de ayný taleple Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý'na baþvuruda bulunmuþtu. Diyanet tarafýndan baþvuruda bulunan cemevelerine gönderilen cevap yazýsýnda, "cemevleri ibadethane deðildir" denilerek, aydýnlatma giderlerinin karþýlanmasý talebi reddedildi. Pir Sultan Abdal Kültür Derneði Genel Baþkaný Fevzi Gümüþ, "Bu sorunun Diyanet'e baþvurarak çözülmesi mümkün deðil. Cemevlerinin sorunlarýný çözmek için siyasi iradeye ihtiyaç var. 2 DE Köþe yazýsý 2 DE Hüseyin Seyfi Köþe yazýsý 7 DE Köþe yazýsý 6 DA Bölgedeki müze ve örenyerlerini 2008 yýlýnýn il üç ayýnda 128 bin 773'ü yabancý, 44 bin 332'si de yerli olmak üzere toplam 173 bin 105 turist ziyaret etmiþti. 6 DA Mehmet Eroðlu nun Türkiye nin deðiþen çehresine baktýðý Fay Kýrýðý üçlemesinin ilk kitabý olan Mehmet Mart ayý içerisinde Agora Kitaplýðý ndan çýktý. Mehmet Eroðlu ile son romaný Mehmet i ve öncekileri konuþtuk.»romanlara baktýðýmýzda, bence yakýn Türkiye tarihi yazýyorsunuz. Bu çok alýþýk olduðumuz bir þey deðil. Söylediklerime katýlýr mýsýnýz? Aslýnda bir romancýnýn tabii ki tarih yazmak gibi bir misyonu yok. Romanla tarih yazmaya, çözüm üretmeye çalýþan yanlýþ yapar. Ancak dikkat edilirse roman anlayýþýmýn bugün piyasada örneklerini gördüðümüz roman anlayýþýndan da farklý olduðu görülecektir. Ýnsanda var olan bir gerçeði ortaya çýkarmaya çalýþmayan ya da var olanýn altýný çizmeye çalýþmayan roman, iyi roman deðildir bence. Bu yüzden benim romanlarýmýn odaðýnda her zaman insan vardýr. Yani roman önce insaný keþfetmeye yönelik olmalý. Ancak bunu yaparken o insaný var olduðu koþullar içinde betimlemeli, onu yaratan maddi koþullarýn resmi de çizilmeli. Yani roman anlayýþýmýn odaðýnda insan var ama o insanýn gerisinde de bir toplumsal çerçeve, fon mevcut. Ben toplumdaki çeliþkilerin ve olaylarýn þekillendirdiði trajik insanlarý anlatmaya çalýþýyorum. Devamý 5 DE Petek üretiminde kullanýlan bal mumu, arýlarýn vücutlarýndaki halkalarýn arasýndan, birbirine tutunarak terleme yoluyla elde edilir. 8 DE

2 Uçan Süpürge Uluslararasý 12. Kadýn Filmleri Festivali çerçevesinde kadýnlardan 12 Eylül acýlarýný ve anýlarýný içeren mektuplarý bekliyor. Türkiye nin hatta belki de dünyanýn ilk uygulamasý olan Kadýn Filmleri Festivali her yýl kadýnýn sanattaki duyulmayan sesi, görünmeyen yüzü ve acýyan yaþamýnýn sesli dile getirildiði bizleri hem umutlandýran hem de yaþadýðýmýz acýlarý yaþamamýzýn dýþýnda görmemizi de saðlayan bir festival. Çok baþarýlý bir ekip ve yaptýklarý iþin sýnýrlarý olmasý nedeniyle iyi kurulan bir ortaklýk, çalýþma grubu. Belki de diðer kadýn örgütlenmelerinin dýþýnda yaþam gerçeðinin sanatla girift iliþki içinde olmasý sergilenmesi, görselleþtirilmesi geçmiþimizi göz önünde döküp saçýlmasý bazen þamar olup yüzümüze vurmasý, bazense bunlarý biz mi yaþamýþýz diyerek silkelenmemize neden oluyor. Zaman zaman geniþ kadýn kesimlerinin dýþýnda daha seçkin bir kadýn kesime hitap ettiðini düþünsem de yaþanmýþlýklarýn ekonomik gücümüz, çalýþma yaþamýnda söz sahibi olup olmamamýz, aileden aldýðýmýz kültür, inanç ve geleneklere göre þekillense de biz bu acýmasýz yaþam karþýsýnda ayni haksýzlýklara uðruyoruz, ayni kesimler bizi yok sayýyor. Ve isyankarlaþtýrýyor seçmediðimiz yaþam bizi. Bu isyaný seviyorum.bu yaþam adý verilen birilerinin kurguladýðý seçilmemiþlikler karþýsýnda içinden ayýklayarak seçebildiklerimizi yaþam diye kurguluyor diðer yarýsýný belki de yarýsýndan çoðunu yaþamadan silkeleyerek geçiyoruz. Bu bize ait olmayan yaþamda acýlar ve tatlýlar elbette var. Ýþte Uçan Süpürge acýlarý ve varsa 12 Eylül sürecinde tatlandýrýlmýþ anýlarýmýzý bu dünya ile paylaþmamýzý istiyor. Hiç tanýnmayan yüzler, hiç duyulmamýþ sevgi sözcükleri, hiç omzuna kafamýzý koyamadýðýmýz analarýmýz, babalarýmýz, demir ranzalarýn soðukluðunda dünyaya gelen çocuklarýmýz, koþmamýz ve koþturmalarýmýz hepsini paylaþmamýzý istiyor. Bizlere dökün gönüllerinizin derinliklerindeki her þeyi diyor, belki geçte olsa acýlarýn bazýlarý çözülür paylaþýnca diye düþünüyorlar besbelli. Ülkemizde tek eþit olduðumuz ayrýmsýz yer olan cezaevi yýllarý, o yýllarý cezaevinde yaþamasam da serbestçe dýþarýdasýn denilen ama benim yüreðimin hapsinden kimsenin haberinin olmadýðý yýllarýmý paylaþacaðým. Belki de aynanýn karþýsýna geçip uzun yýllar sakladýðýmýz yüzlerimizi görmemizi saðlayacak bu mektuplar. Evet 12 Eylülde bizde vardýk. Biz kadýnlar vardýk. Festival tarihine kadar sandýklarýmýza gizlediðimiz küf kokmasý gerekirken ayni tazeliðiyle duran anýlarýmýzý, kaybettiðimiz mazimizi su yüzüne çýkaracaðýz. Haydi kadýnlar bizleri yok sayan hep hissetsek de sadece erkeklerin dile getirdiði yýllarýn acýsýný kalemlerimizin içi kurumuþ olsa da zorlayarak yazdýralým. Sayfa aslýnda çok beyazdý ama karartan ve kirletenler bir kez de bizden duysun geçmiþin sancýlý yýllarý ve býraktýðý yürek yýkýntýsýný. Cemevleri Eþit Haklar Komisyonu tarafýndan Elektirik Piyasasý Kanunu'nda yer alan "toplumun ibadetine açýlmýþ ve ücretsiz girilen ibadethanelere iliþkin aydýnlatma giderleri Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý bütçesine konulacak Roj TV Genel Yayýn sorumlusu Ahmet Dicle, Danimarka eski Baþbakaný Anders Von Rasmussen'in Ýstanbul ziyaretinde Kopenhag'dan yayýn yapan kanala soruþturma açýldýðýna dair sözlerine "Hukuki bir baðlayýcýlýðý yok" diye cevap verdi. "Yayýnlarýmýz, kendi geleceðimiz ve hakkýmýzdaki soruþturma konusunda endiþe duymuyoruz. Ancak hukukun siyasete kurban edilmemesini istiyoruz, bu yönde bir endiþemiz var... Hukuk ve basýn özgürlüðü bazen bu tür çýkarlara alet ve kurban edilebiliyor. Bu biz Kürlerin baþýna çok gelmiþtir." Danimarka, Roj TV ile ilgili Türkiye'nin þikayetiyle 2006 yýlýnda yürüttüðü soruþturmada "yayýnlarda þiddete teþvik olmadýðý"na karar vermiþti. Danimarka Medya Sekreterliði, kanalýn kapatýlmamasý için Rasmussen'e mektup gönderen 53 belediye baþkanýnýn yargýlandýðý davada, Diyarbakýr 5. Aðýr Ceza Mahkemesi'ne "ROJ yasalarýmýza aykýrý yayýn yapmýyor" þeklinde rapor gönderdi. Danimarka'nýn, PKK örgütüyle mali baðlantýsý bulunduðu iddiasýyla Roj TV hakkýnda açýlan ikinci soruþturma ve Rasmussen'in buna iliþkin sözlerini bianet, Roj TV yetkilisi Ahmet Dicle'ye sordu. Rasmussen'in sözlerini nasýl karþýlýyorsunuz? Rasmussen'in açýklamalarýnýn hukuki bir baðlayýcýlýðý yok. Türk makamlarýnýn hakkýmýzda, yayýnlarýmýzýn yasalara aykýrý olduðu iddiasýyla Danimarka makamlarýna bir dosya sunduðunu biliyoruz. Danimarka'da savcýlýk bunun incelemesini yapýyor. Savcýnýn Türkiye'ye gelmesi de iddialarý araþtýrmak ve yayýnlarýn suç içerip içermediðini araþtýrmak için... Ön soruþturma safhasýnda savcýlar delile ulaþýp bu kanaate ulaþtýklarý taktirde iþ mahkemeye yansýyacak. Þu anda o aþamada deðiliz. Rasmussen'in iddialarý da o yöndedir. Bundan fazla bir þey açýklamýyor. Böyle bir þey olursa kapanýr, onu biz de söylüyoruz. Yasalara aykýrý bir yayýnýmýz yok. Zaten, Diyarbakýr'da yargýlanan belediye baþkanlarýnýn davasýnda Danimarka Medya Sekreterliði geçen yýl da bunu teyit etti. "Roj TV'nin yaptýðý yayýnlar, olup bitenleri aktarmaktan ibarettir. Roj TV bunlarý icat etmiyor, bunlar farazi, hayal ürünü þeyler deðil. Yasalarýmýza aykýrý bir durum yok" diye... Buna raðmen belediye baþkanlarý ceza almaktan kurtulamadýlar. ödenekten karþýlanýr ibaresinden hareketle Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý'na dilekçe verilmiþ ve elektrik faturalarýnýn Diyanet tarafýndan ödenmesi istenmiþti. Türkiye genelinde cemevleri de ayný taleple Diyanet Ýþleri Orada sizlerle ilgili bir iþlem yapýldý mý? Yok, hayýr. Olay daha o aþamaya gelmiþ deðil. Daha evvel, 2006'da böyle bir durum vardý. Türk hükümeti, 2006'da Danimarka makamlarýna bir dosya sunmuþtu. Newroz'dan önce Roj TV'nin yaptýðý bir röportajda Murat Karayýlan'ýn savaþ çaðrýsý yaptýðý, Newroz'un kan ve þiddetle geçmesi ve bunun için herkesin sokaða çýkmasýný istediði iddia ediliyordu. Savcýlýk bunu bize sordu ve röportajýn orijinalini istedi. Orijinalini çevirisiyle birlikte sunduk. Karayýlan "Biz Newroz'un barýþ ve kardeþlik içerisinde kutlanmasýný istiyoruz. Hiçbir provokasyona meydan vermeyelim, hiçbir askeri aktivite olmasýn" diyor ve örgütüne çaðrýda bulunuyor. Ýddia edilenin 180 derece tersi vardý röportajda...danimarka makamlarý incelemeden sonra þok oldular ve suç oluþturacak hiçbir þey bulamadýlar. Aslýnda kapanan o dosya, Türk hükümetinin sunduðu bütün dosyalarýn itibarýna da gölge düþürdü. Þimdi bizden savunma isterlerse savunmamýzý sunarýz. Ancak olay henüz o aþamaya gelmedi. Rasmussen'in yaklaþýmýndan endiþeli misiniz? Biz bir endiþe duymuyoruz. Yayýnlarýmýz, geleceðimiz ve soruþturma konusunda endiþe duymuyoruz. Ancak hukukun siyasete kurban edilmemesini istiyoruz, bu yönde bir endiþemiz var. Bunun örnekler de var. Örneðin, Almanya geçen yýl bizim televizyonumuzu geçen yýl yasakladý. Almanya Ýçiþleri Bakanlýðý yasak kararýndan bir hafta sonra, "bu karar hukuki deðil siyasi" dedi. Çünkü çok yüksek meblaðlý bir nükleer silah ihalesi vardý. Hukuk ve basýn özgürlüðü bazen bu tür çýkarlara alet ve kurban edilebiliyor. Bu biz Kürlerin baþýna çok gelmiþtir. Eðer yayýnlarýmýz mercek altýna alýnacak olursa, biz zerre kadar kuþku duymuyoruz. Çünkü bizin yaptýklarýmýz zaten ortada..soruþturma açmaya bile gerek yok, bir televizyonun yayýný zaten ekrandadýr, yayýnlarý kaydedip izleyen bile bunun ne kadar komik olduðunu görür. Akþama kadar, burada barýþ kardeþlik çaðrýsý yapýyoruz. Kürt kültürü, müziði, günlük sosyal yaþamýný yansýtýyoruz. Endiþelenecek bir durumumuz yok. Þu anda endiþelenecek pozisyonda olan hükümettir. NATO Zirvesi'nde televizyonumuzu bu kadar gündeme getirecek Siz neden bu kadar endiþeleniyorsunuz? Kürtlere yönelik yaptýðýnýz antidemokratik ve kanunu dýþý uygulamalarý sadece bu televizyon deþifre diyor diye bu kadar endiþelenmenize gerek yok. Baþkanlýðý'na baþvuruda bulunmuþtu. Diyanet tarafýndan baþvuruda bulunan cemevelerine gönderilen cevap yazýsýnda, "cemevleri ibadethane deðildir" denilerek, aydýnlatma giderlerinin karþýlanmasý talebi reddedildi. Pir Sultan Abdal Kültür Derneði Genel Baþkaný Fevzi Gümüþ, "Bu sorunun Diyanet'e baþvurarak çözülmesi mümkün deðil. Cemevlerinin sorunlarýný çözmek için siyasi iradeye ihtiyaç var. Cemevlerinin durumu ile ilgili Meclis tasarýsý ya da Bakanlar kurulu kararý gerekli." Cem Vakfý Genel Müdürü Hýdýr Akbayýr ise Cemevlerinin neden ibadethane statüsüne alýnmadýðý bilmediklerini belirten Akbayýr, "Bu konuda gerçekten yasal ve makul bir neden sunulmuþ deðil. Biz yýllardýr, cemevelerinin halkýn ibadet ettiði yerler olduðu ve dolayýsýyla da ibadethane statüsüne alýmasý gerekitiðini söylüyoruz ve bu konuda mücadele veriyoruz. Fakat gelenekçi bir yaklaþýmla cemevleri ibadethane olarak kabul edilmiyor. Bize göre bu karar yasaya aykýrý. Aydýnlatma giderleri ile ilgili 2005'ten beri bizim açtýðýmýz davalar var. Bu davalarýn sonuçlanmasý da bilmediðimiz nedenlerden dolayý uzuyor" sözleriyle tepkisini dile BirGün Þimdi PKK'ye mali bað suçlamasý var? Ýddialarla ilgili söylenecek bir þey yok, çok þey de var aslýnda. Avrupa'nýn göbeðinde yayýn yapan, o kadar prodüksiyon ve teknik þirketlerle kapsamlý bir þekilde çalýþan bir kanal niye böyle bir þeye ihtiyaç duysun ki? Bu akla hayale uygun deðil. Ýlk olarak yayýnlarýmýzýn niteliðinden hareketle bizi engellemeye çalýþtýlar. Bu tutmayýnca, daha zayýf bir halka olarak, "PKK ile iliþkileri var" diye suçlamaya kalkýþtýlar. Bunu kanýtlayan herhangi bir delilleri yok. Böyle bir þeye ihtiyaç da yok zaten... PKK'lilerle röportaj yapmýþýz yayýnlamýþýz. Eðer AKP'liler istiyorlarsa onlarla röportaj yapmamýzý, buyurun onlarla da yapalým. Onlarýn da televizyonlarý gidip HAMAS ile röportaj yaptý. Burada ters bir durum yok. Eþdeðerdir anlamýnda söylemiyorum ama evet, biz bir Kürt televizyonuyuz. Ve PKK; Kürt toplumunun baþ gündemlerinden bir tanesidir. Kürtlere hitap eden bir televizyonunun, PKK ile görüþüp onlardan röportaj almasý kadar doðal bir þey olamaz. Þiddete teþvik anlamýnda.. Az evvel Danimarka Medya Sekreterliði'nin yaptýðý incelemeden söz ettim. Varsa böyle bir þey mahkemeler bunu inceler ve gerekirse bizi cezalandýrýr. 1 Mart 2004'ten beri yayýn yapýyor. Hiçbir ülkenin mahkemelerinde, býrakýn ceza almayý, tek bir uyarý bile almamýþtýr. O kadar soruþturma inceleme yaþamasýna raðmen, yayýnlarýmýz temizdir. Sadece Almanya, ticari iliþkilerden kaynaklý olarak bizi yasaklamýþ. Ancak Türkiye'de her gün Roj TV aleyhinde konuþan toplum ahlakýna ve insanlýk deðerlerinde ters düþtükleri için RTÜK tarafýndan cezalandýrýlan yayýn kuruluþlarý ve diðer gazete yazarlarýnýn bu konuda bizi suçlamalarý komik bir durumdur.(eö) BÝA

ANKARA - Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan ýn Ýsrail Cumhurbaþkaný Simon Perez e karþý çýkýþýyla belleklere kazýnan Davos toplantýlarýný düzenleyen Dünya Ekonomik Forumu, Küresel Bilgi Teknolojisi Raporu The Global Information Technology Report 2008-2009öu yayýnladý. Rapor, her yýl dünya iþ alemine sorulan binlerce soruyla hazýrlanan sýralamalarda, Türkiye yi basýn özgürlüðü alanýnda 134 ülke içinde 106 ncý sýraya koydu, bu dereceyle Türkiye Enver Hoca nýn eski Arnavutluðundan bir sýra altta yer aldý. Aðlarla Baðlanmýþ Bir Dünyada Hareketlilik alt baþlýðýyla yayýnlanan 406 sayfalýk raporda, bu yýl 134 ülkenin verileri esas alýnarak çeþitli sýralamalar yapýldý. Sýralamalardan bazýlarý þöyle: Giriþim Sermayesi Edinebilirliði, Finansal Piyasa Bilgisi, Son Teknolojilerin Edinilebilirliði, Basýn Özgürlüðü, Dijital Ýçeriðe Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Yaþar Alkan Türk Polis Teþkilatý'nýn kuruluþunun 164. yýldönümü yurt genelinde olduðu gibi Nevþehir'de de çeþitli etkinliklerle kutlanmaya baþladý. Kutlama etkinlikleri kapsamýnda karma sergi açýldý. Nevþehir Emniyet Müdürlüðü tarafýndan hazýrlanan karma mermer iþlemelerinden hat ve ebru eserlerine, resimden fotoðrafa, el sanatlarýndan tarihi kapý zillerine, folklorik bebeklere kadar çok sayýda eser sergilendi. Kapadokya Kültür Merkezi'nde açýlan ve açýlýþýný Vali M. Asým Hacýmustafaoðlu'nun, Garnizon Komutaný Jandarma Kýdemli Albay Esat Mahmut Apaydýn ile birlikte yaptýðý sergiyi Sulucakarahöyük/ HACIBEKTAÞ Yaþar Alkan Hacýbektaþ Kaymakamý Mustafa Eriþim, Yasama Organýnýn Etkinliði, Mülkiyet Haklarý, Yargý Baðýmsýzlýðý, Elektrik Üretimi, Telefon Sayýsý. Basýn özgürlüðü Basýn ülkenizde ne kadar özgür sorusunun yanýtlandýðý Basýn Özgürlüðüö sýralamasýnda puanlar 1 den 7 ye kadar verildi. Ýki uçta, 1 rakamý kýsýtlanmýþ, 7 rakamý ise özgür bir basýný temsil simgeledi. Dünya Ekonomik Forumu nun ele aldýðý 134 ülkenin basýn özgürlüðü ortalamasý 5.19 oldu. Türkiye 134 ülke arasýnda 106 ncý sýrada dünya ortalamasýndan düþük 4.31 puanla yer aldý. Türkiye den daha özgür bir basýn ortamý bulunduðu varsayýlan ülkeler arasýnda, bir sýra üstte yer alan Arnavutluk, daha sonra da Bulgaristan, Bosna-Hersek, Zambiya, Burkina Faso, Yunanistan, Kýbrýs Rum Kesimi gibi ülkeler bulundu. Rapora göre dünyada basýnýn Polis Haftasý etkinliklerle kutlanýyor Vali Hacýmustafaoðlu'nun eþi Nebahat Hacýmustafaoðlu, Vali Yardýmcýlarý Ruhi Paker, Hüseyin Ergi, Belediye Baþkan Yardýmcýsý Yusuf Kaya, daire müdürleri ve çok sayýda vatandaþ ile davetliler gezdi. Açýlýþta konuþan Vali Hacýmustafaoðlu, Türk Polis Teþkilatý nýn Türkiye'nin en eski, en köklü kuruluþlarýndan biri olduðunu söyledi. Türk Polis Teþkilatý nýn zaman içinde görevini bugüne kadar en iyi yapmýþ kuruluþlarýn baþýnda gelmekte olduðunu belirten Vali Hacýmustafaoðlu, Nevþehir'in bugün emniyet ve asayiþ hizmetleri yönünden mükemmel denilebilecek bir düzeyde olduðunu kaydetti. Emniyet Müdürü Gurulkan ise, sanat ve sanatçýlara yeterince ilgi gösterilmemesinden yakýnarak, sanat ve sanatçýya deðer verilmesi Eldivan mesajýnda,türk Polis Teþkilatý'nýn kuruluþunun 164.Yýlý nedeniyle Hacýbektaþ Emniyet Teþkilatýmýzýn da 'Polis Haftasýný' kutluyor, baþarýlý çalýþmalarýnýn devamýný diliyorum dedi. Emniyetin daha iyi bir þekilde hizmet verebilmesi için biz kaymakamlýk olarak her zaman yanlarýndayýz bu konuda vatandaþlarýmýzdan da yardým bekliyoruz. Hacýbektaþ emniyet konusunda huzurlu öyle ciddi problemler yok bu konuda vatandaþlarýmýzda ayný görüþte. Ýlçemizde huzur ve güven için vatandaþlarýmýzdan da en özgür sayýldýðý on ülke ve puanlarý þöyle: Danimarka 6.90, Ýsveç 6.90, Hollanda 6.85, Almanya 6.78, Norveç 6.76, Finlandiya 6.74, Ýsviçre 6.73, Ýsrail 6.60, Yeni Zelanda 6.57, Kanada 6.56. Basýn özgürlüðü sýralamasýnda ABD 24, Ýngiltere ise 32 nci sýrada yer aldý. Yargý baðýmsýzlýðý Yargý Baðýmsýzlýðýö sýralamasýnda ise yine 1 den 7 ye puanlama sistemi içinde Türkiye 134 ülke arasýnda, 4.00 puanla 64 üncü oldu. Bu alanda ülkeler ortalamasý 4.07 oldu. Bu sýralamada son sýrada Chavez in ülkesi Venezuela yer aldý. Yargýnýn en baðýmsýz olduðu belirtilen ilk on ülke þöyle: Yeni Zelanda 6.63, Finlandiya 6.63, Ýsveç 6.60, Almanya 6.54, Danimarka 6.52, Hollanda 6.51, Ýsviçre 6.51, Avustralya 6.45, Kanada 6.27, Ýrlanda 6.23. Sýralama, ülkenizdeki yargýlama siyasi etkilerden, hükümet üyelerinden, vatandaþlardan ya da firmalardan baðýmsýz mý?ö sorusunun yanýtýný aradý. Sýralamada yargýsýnýn Türkiye den daha baðýmsýz olduðu varsayýlan bazý ülkeler ve puanlarý þöyle: (Türkiye? 4.00): Kolombiya 4.08, Yunanistan 4.08, Libya 4.20, Tayland 4.43, Surinam 4.53, Malezya 4.66, Suudi Arabistan 4.98, Birleþik Arap Emirlikleri 5.20, ABD 5.47, Ýngiltere 5.29. Teknolojide vaziyet Diðer tüm sýralamalarýn belirlediði, raporun ana konusu Bilgi Aðý Toplumuna Hazýr Olma Derecesiö küresel sýralamasýnda Türkiye geçen yýla göre 6 sýra gerileyerek 61 inci sýraya düþtü. Türkiye geçen yýlki raporda, 127 ülke arasýnda 55 inci, 2006-2007 raporunda ise 122 ülke arasýnda 52 nci sýradaydý. Türkiye nin diðer bazý sýralamalarda ülkeler içinde bulunduðu sýra ise þöyle: Ýleri teknoloji ihracatýnda 93 üncü, Vergilendirmenin kapsam ve etkinliðinde ve Nevþehir'deki sanatçýlarýn tanýtýlmasý ve tanýnmasý amacýyla böyle bir sergiyi organize ettiklerini ifade etti. Serginin hafta boyunca açýk kalacaðý bildirildi. Kent Haber ayný ilgiyi bekliyoruz dedi. Polis haftasý nedeniyle kutlama etkinliði yapýlacak. 123 üncü, Fikri mülkiyetin korunmasýnda 93 üncü, Mülkiyet haklarýnda 83 üncü, Bilimsel araþtýrma enstitülerinin niteliðinde 52 nci, Eðitim harcamalarýnda 90 ýncý, Matematik ve pozitif bilimlerin eðitiminde 73 üncü, Mobil telefon konuþmalarýnýn maliyetinde 2006 itibarýyla 82 nci, Geniþbant internet eriþiminde düþük maliyette 68 inci, Üniversite-sanayi araþtýrma iþbirliðinde 57 nci. Rapor nasýl hazýrlandý Geleneksel Küresel Bilgi Teknoloji Raporlarý Dünya Ekonomik Forumu toplantýlarý sýrasýnda tüm katýlýmcýlara uygulanan Yönetici Düþünce Anketiö çerçevesinde elde edilen puanlarla oluþturuluyor. Anketin amacý rekabet ve bilgi aðýna hazýr olma durumunun çeþitli boyutlarýnýn niteliksel boyutlarýný saptamak olarak belirtildi. Sonuç derlemesinin yüksek uzmanlýk gerektirdiði belirtilen anketin yýllýk olarak Dünya Ekonomik Forumu tarafýndan yönetildiði, 134 ülkeyi kapsadýðý, iþ alemi liderlerinden çalýþtýklarý ülkedeki iþ ortamýnýn özel yönlerini deðerlendirmelerinin istendiði belirtildi. Her soruda iþ alemi mensuplarýnýn ülkelerindeki durumu küresel normlarla kýyaslamalarý istenirken Dünya Ekonomik Forumu nun her ülkedeki anketi yönetmek için 150 partner enstitü aðýyla birlikte çalýþtýðý kaydedildi. Partner enstitülerin ulusal üniversitelerin tanýnmýþ ekonomi bölümleri, baðýmsýz araþtýrma enstitüleri ve iþ örgütleri olduðu belirtildi. 2008 de tüm dünyadan iþ alemi yöneticilerine sorulan sorulara 12 bin 297 yanýt geldiði, veriler ulaþtýðýnda özenli bir kalite kontrol sürecinden geçtiði bildirildi. Anket yöntemiyle ilgili ayrýntýlý bilgi raporda da yer alýyor. (anka) Radikal GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam 441 30 09 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 35 38 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 38 08 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Türkiye Ýþ Bankasý 441 35 00 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80 Rýfat Kartal Huzurevi 441 33 38 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 Taþýyýcýlar koop 441 20 06 Nevþehir Seyahat 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25 Terminal Taksi 441 27 97 Huzurevi 441 33 38 Hacýbektaþ Noterliði 441 35 23

ARAÞTIRMA 10 Nisan 2009 Cuma Halktan kopuk, sermayeye, ranta ve kâra dayalý belediyecilik anlayýþý yerine kamusalcý, katýlýmcý, çokkültürlü, azýnlýklara ve kadýnlara pozitif ayrýmcýlýðý savunan bir anlayýþý ortaya koyduk. Halkla birlikte yönetim modeli ortaya koyduk 2005 te Baþbakan ýn Diyarbakýr daki çýkýþýyla Kürt halkýnýn barýþçýl, demokratik çözüm isteði oya dönüþtü. Bu istek gerçekleþmeyince Kürtler in, AKP ye verdiði emanet oylarý geri almayý hedefledik.»peki, döndün mü? Bölgede gerçek anlamda, Ýstanbul da kýsmen döndü. Seçimler adil koþullarda yapýlsaydý sonuçlar çok deðiþik olurdu.»adil bir seçim olmadý mý? Adil bir seçim olmadý. Cumhuriyet tarihinde ilk kez, Meclis te grubu bulunan DTP, genel ve yerel seçimlerde Hazine den yardým almayan tek parti oldu. DTP nin, 22 Temmuz genel seçimlerine baðýmsýz adaylarla gireceði kesinleþince, CHP ve AKP ortaklaþa yasa deðiþikliði yaptý. Yerel seçimlerde CHP, MHP, AKP Hazine den 40 milyar lira seçim yardýmý aldý, biz bir kuruþ alamadýk.»yerel seçimlerde ne kadar para harcadý? Ýstanbul Serbest Muhasebeci ve Mali Müþavirler Odasý nýn araþtýrmasýna göre, bu partilerin Ýzmir Ankara, Ýstanbul ve Kocaeli ndeki seçim harcamasý 2 katrilyon. Sadece Ýstanbul da 600 trilyon harcamýþlar. Biz Ýstanbul da toplam 100 milyar lira harcadýk. Seçim harcamalarýna iliþkin bir adaletsizlik ve denetimsizlik söz konusu.»akp ye verilen oylarýn bölgede DTP ye dönmesine raðmen, Ýstanbul da dönmemesini neye baðlýyorsun? Elimizde bunu gösteren bir araþtýrma yok. Ama þunu söyleyebilirim ki, hiç dönmeseydi biz bu kadar oy alamazdýk. Örneðin 2002 genel seçiminde 285 bin, 2004 yerel seçimlerde 153 bin, 2007 genel seçiminde güçlü ve seçilme umuduyla yapýlan kmpanyayla 255 bin oy aldýk. Benim durumum baþtan belliydi. Buna raðmen 323 bin 778 oy aldýk. Bence Kürt seçmeni bu seçim önemini kavradý.»kürtler için bu seçimin önemi nedir? Kürtler kendi sorunlarýný, kendileri dýþýnda, baþkalarýnýn çözemeyeceðini gördü. Kürtler bölgedeki yerel yönetimler kanalýyla, kendi kendilerini yönetebilmenin deneyimine sahip oldu. Buna, Meclis te bu dönem DTP Grubu nun bulunmasý ve grubun etkin muhalefet ediyor olmasýnýn verdiði moral gücü eklendi. Çözüm için kendi siyasi iradelerini ortaya çýkarmadan baþka yolun olmadýðýný gördüler.»kürt seçmeninin bu tavrýnda, AKP nin 2007 sonrasý izlediði politikalarýn etkisi nedir? AKP nin Kürt seçmenin beklentilerinin aksine politikalar uygulamasý bu sonuçta belirleyici oldu. AKP nin gerçek yüzünün görülmesi için çok uzun zaman geçmesi gerekmedi. Bakýn TRT Þeþ yayýna baþladý, ama cezaevlerinde insanlarýn Kürtçe konuþmalarý yasak olduðu için Erzurum Cezaevi nde tutuklular 43 gün açlýk grevi yaptý. Bu nedenle TRT Þeþ yerine, Düþeþ Atý sözünü kullandým. Ayrýca, Kürtler son seçimde o derece güçlü siyasal irade ortaya çýkardý ki Obama bizimle görüþme gereði duydu.»bu görüþme seçim sonuçlarýyla baðlantýlý mý? Hiç kuþkusuz. Ýlk kez bir devlet baþkaný DTP ile görüþüyor. Obama sýradan devlet baþkaný deðil. Benzer þey, Erbil de yapýlacak Kürt Konferansý için de geçerli. Bütün taþlar yeniden dizilecek. Kürtler, dolayýsýyla DTP, en temel aktör bu noktada. Bunun baþka yolu kalmadý. Türkiye atýlacak her adýmda Kürtler in bu iradesini dikkate almak zorunda. Seçim sonuçlarý DTP nin Meclis teki pozisyonunu güçlendirdi. Hatta Celal Talabani nin açýklamasýnda bile bu sonuçlar yol açtý.»hangi açýklamasýný söylüyorsunuz? Mesut Barzani ile birlikte düzenledikleri basýn toplantýsýnda her ikisinin DTP yi tebrik etmeleri ve Talabani Ben PKK, silahlarý býraksýn, Irak ý terk etsin ve Kürt Konferansý bu doðrultuda karar alacak demedim. Bunlarý benden, Türk devleti istedi biçimindeki açýklamasýdýr.»baþbakan ýn hizmet yapmýyorlar eleþtirilerine ne diyorsunuz? AKP, hizmet sunmanýn propagandasýný yaptý, ama kendisini yapmadý. Bölgedeki AKP li belediyelerin toplamý, bizim belediyelerimizin biri kadar bile hizmet üretmedi. Göç olgusu bölgenin sosyal dokusunu altüst ediyor, bozuyor. Bunu giderecek ne türden altyapý yapýldýðýna bakalým. Bunu Diyarbakýr da, Batman da ve diðer DTP li belediyelerde görüyoruz. Van da, Siirt e görmek mümkün deðil. Diyarbakýr da 80 yýlda yapýlmayanlarý yaptýk. Örnek belediye gösterilmelidir.»bu neden bilinir bir þey deðil? Doðru böyle bir sorun var. Bir Çin atasözü var Bin kere duymak yerine bir kere görmek gibi. Görmeden anlamak mümkün olmuyor. Bu kadar yanlý, bu kadar önyargýlý medyayla bölge gerçeðini öðrenmek mümkün deðil.»seçim deðerlendirmesi yaptýðýnýz basýn toplantýsýnda, medyanýn ve TRT nin size ambargo uyguladýðýndan söz ettiniz. Bunu biraz açar mýsýnýz? Ambargo DTP ve onun adaylarýna dönüktü. Yüksek Seçim Kurulu nun propaganda eþitliði konusunda bir dizi kararý var. Basýn yayýn organlarý seçim yasalarýný hiçe sayarak, sadece CHP ve AKP adaylarýna propaganda olanaðý sundu. Sözlü ve yazýlý basýnýn yetkililerine, medya kurumlarýna ve seçim kuruluna mektup gönderdik. Yazýlý baþvuru yaparak adaletsizliðe ve YSK kararlarýna dikkat çektik. Sadece biz propagandadan yoksun býrakýlmadýk. Ayný zamanda seçmenler de bilgi edinme haklarýndan yoksun býrakýldý. Gazetelerde bu konuda kimi yayýn organlarýna soruþturma açýldýðý yazdý; iþ iþten geçtikten sonra seçim kurulu harekete geçmiþ.»seçimlere iliþkin ciddi tartýþmalar var. Neden? Seçim öncesinde bunlar baþladý. Ýstanbul da 35 seçim büromuz kurþunlandý, saldýrýya uðradý. Kâðýthane büromuz yakýldý. Arnavutköy kurþunladý. Bunlar medyada yer almadý. Seçim günü Arnavutköy de oy kullanmaya gidenler, Jandarma tarafýndan kimlik kontrolden geçirildi ve üzerleri arandý. Biz müdahale ettik. Ýçiþleri Bakaný ný aradýk. Bir süre sonra bizzat Arnavutköy e giderek, duruma tanýk oldum, asayiþten sorumlu binbaþýyla konuþtum, sorunu çözdüm. Bölgede bunun binlerce örneði var. Tunceli biliniyor ama kamuoyuna yansýmayan böyle onlarca olay var. Örneðin Diyarbakýr Valisi, seçim sonrasý daðýtýlmak üzere 2.500 kiþiye beyaz eþya ve her bir bireye nakit 1.200 lira verileceðini duyurarak, ihtiyaç sahiplerinin baþvurmasýný istedi. Ama bir gün sonra da bu daðýtýmýn durdurulduðunu ilan etti. 200.000 kiþi baþvurdu. Cumhuriyet savcýlarý bu türde açýklamalarý suç duyurusu olarak kabul etmeli, ilgililer hakkýnda soruþturma baþlatmalý.»büyük medyanýn sizi görmemesi, Diyarbakýr da olsam oyumu AKP ye veririm sözlerinde ifadesini bulan DTP ye karþý oluþturulan milli mutabakatýn bir parçasý mý? Genco Erkal, Marks ýn dönüþü oyununu oynamaya baþladý. Marks orada medyanýn bu tür durumlarda takýndýðý tavrý deðerlendiriyor. Þimdi o tanýmlarý kullanmak istemiyorum. Medya kuruluþlarý, krizden kendilerini koruyabilmek için seçim sürecinde gazete ilanlarý ve TV programlarýna adaylarý çýkararak mali destek aldý. Bir ulusal TV kanalý programa çýkmak için bizden 750 milyon lira istedi. Biz de çýkmadýk.»batýda AKP ye karþý CHP yi veya MHP yi destekleyenlerin bölgede DTP ye karþý AKP yi desteklemesini nasýl açýklamak gerek? Bu devlet ve resmi ideolojiden yana tavýr almanýn veya onun yansýmasýnýn bir sonucu. Aydýn Doðan veya benzer kiþiler medyalarýyla, holdingleriyle tetkçi resmi ideolojiye hizmet ediyor. Bunlar olup biteni anlamýyor.»nedir olup, biten? Kürtlersiz demokrasinin olamayacaðý gerçeðidir. Kürtler, seçimlerde biz Türkiye nin demokratikleþmesinin aslý unsuruyuz mesajýný bir kez daha verdi. Kürtlersiz barýþ ve Türkiye olamayacaðý görülmek zorunda.»sayýn Kýlýçdaroðlu AKP yi yolsuzluk dosyalarýyla sýkýþtýrdý. Buna nasýl yaklaþýyorsunuz? Bu konuda göze çarpan Sayýn Kýlýçdaroðlu nun koltuðunun altýndaki birkaç yolsuzluk dosyasýydý. Bunun dýþýnda bu konularda ciddi bir tartýþma olmadý. Ýddialarýnýn çoðu ihalelere fesat karýþtýrmaktýr. CHP Eski Genel Sekreter Yardýmcýsý Mehmet Sevilgen benzer bir nedenle görevi býrakmadý mý? Yapýlmasý gereken ihale yasasýnýn Meclis te ele alýnmasýdýr. CHP bunu Meclis e getirsin de görelim. Aslýnda yolsuzlukla mücadele edilmiyor, komedi oynanýyor. Kiþilerin iyi niyetiyle sorun açýklanamaz. Siyasetçinin hýrsýz olmamasý meziyet oldu. Sorunu dürüstlüðe getirdiðimizde hepsinin halýsýnýn altýnýn kirli olduðu görülür.»neyi kastediyorsunuz? Kastettiðim þu. Bir dürüstlük tartýþmasý var. Bizce hepsinin halýsýnýn altý kirli. TCK deki 301. madde deðiþikliðini, MHP ile birlikte yapmadýlar mý? Irak topraklarýna askeri operasyon yetkisini askerlere birlikte vermediler mi bu partiler. CHP veya MHP Kürt sorununda daha fazla hangi demokratik politikayý izliyor.»yerel seçimlerde CHP nin oyunun artmýþ olmasý ve Kartal, Maltepe gibi yerleri almýþ olmasýný, bazý kesinler oh be nefes almaya baþladýk biçiminde yorumladý. Siz buna ne diyorsunuz? Bu arkadaþlar olanlarý anlayamýyor. CHP nin ve MHP nin oylarýnýn artmasý, örneðin Ergenekon sanýklarýný cesaretlendirecektir. Çünkü CHP onlarý savunuyor. Bunu anlamak çok zor. Hem solcu olacaksýn, hem de Ergenekon u savunan partiye oy vereceksin. Biz partiye deðil, adaya oy verdik diye bir þey yok.»sonuçlar Ergenekon u etkiler mi? Etkiler. Bundan etkilenmemesini beklemek yanýltýcý olur. Þüpheliler, çok doðal olarak bizimkilerin oyu arttý diye düþünecek.»ekonomik kriz döneminde MHP nin oylarýnýn artmasýný nasýl anlamak gerek? Kriz umutsuzluðu büyütüyor. Bu da daha otoriter yapýlarýn güçlenmesine yol açýyor. Kriz döneminde iþsizler güvenebilecekleri sol bir seçenek bulamayýnca doðal olarak MHP ye kayýyor. Platform ve DTP olarak bunun için ileriye doðru iyi bir adým attýk. Bunu deðerlendirmek gerek. Özellikle bu süreçte bize yoðun destek veren baþta KESK, TTB, TMMOB ve Eczacýlar Odasý na, sizin aracýlýðýnýzla teþekkür ediyorum. Ama kimi emek örgütleri isim vererek Kýlýçdaroðlu na destek açýkladý. Kriz döneminde yaþanacak iþten atýlmalarda CHP deðil biz ve bize oy verenler, onlarla birlikte mücadele edecek.»kýlýçdaroðlu nu destekleyen bazý kesimler, CHP nin iflah olmayacaðýný düþünüyor. Kýlýçdaroðlu kurtarýcý olarak görülmeye mi baþlandý? Böyle bir þey oluþtu. Siyaseti ve demokrasiyi çarpýk kavramanýn sonuçlarý bunlar. Þimdi CHP nin deðiþebilmesi için kiþilere umut baðlandý. Olacak þey deðil. Bu filmi daha önce de gördük. Her defasýnda daha kötü sonuçlar alýndý. Platform devam etmeli»bu tablo karþýsýnda sol ne yapmalýdýr, kampanyanýzdan nasýl dersler çýkardýnýz? Birlikte Baþarabiliriz Platformu yla önemli adým attýk. Geçekten çok emek verenler oldu. Bize destek veren aydýnlarýn yaptýðý basýn açýklamasý ve çaðrý bu dönemde çok önemli ve anlamlý oldu. Buna ön ayak olanlara, imza verenlere çok teþekkür ederim. Bu kazanýmý burada býrakmadan ileriye taþýmak gerek. Platform içinde yer alan 24 kuruluþ yeniden bir araya gelmeli, önümüzdeki dönem ne yapacaðýmýzý tartýþmalýyýz. Artýk her seçim öncesinde kimleri aday yapmalýyýzý tartýþmak için bir araya gelmemeliyiz. Süreç öncesinden örülmelidir.»nasýl olacak? Diyarbakýr newrozunun ruhunu Ýstanbul daki 1 Mayýs a taþýrsak, sýnýfsal, ulusal kardeþleþme gerçekleþir. Platform, bazý yeni yapýlarý ve bireyleri katarak kalýcý hale getirilmeli, bunun için bir mekâna ve dönüþümlü sekreterya iþlevi görecek görevlendirmeye ihtiyaç var. Sekreterya dönüþümlü olmalýdýr. Her ay bir sözcü olmalý. Bu bir anlamda sol güçler arasýnda koordinasyon görevi görmelidir. Bir bülten düþünülmelidir. Wep sitesi kurmalýyýz. Masa baþýnda yazarak sol çoðalmaz»siz Bizde Varýz Platformu nun adayýydýnýz, ama Platform un baþarýlý olduðunu söylemek mümkün deðil. Bu noktada ne söylemek istersiniz? Sýnýf ve sosyal adalet fikrini solun yeniden tartýþmasý gerekiyor. Sol,12 Eylül, 28 Þubat gibi dönemlerde uðradýðý travmayý üzerinden atabilmiþ deðil. Sol, yaþamýn içinden kopmuþ durumda. Çalýþma hayatýnda, yoksullarýn hayatýnda yoklar. Masa baþýnda yazarak sol çoðalmaz. Örneðin Platform a bazý arkadaþlarýmýz imzasýný verdi ama fiilen çalýþmadý.»neden çalýþmadýlar? Bazýlarý Topbaþ, Kýlýçdaroðlu ikileminin etkisi altýnda kaldý. AKP ye karþý CHP yi desteklemeyi tercih ettiler. Bazý solcular DTP çatýsý altýnda seçimlere girmeyi benimsemedi. Ancak bu tercihimiz doðruydu. Daha önce 2004 seçiminde SHP çatýsý altýnda seçime girildi. Sonucu iyi olmadý.»platforma imza verilmesine raðmen çalýþmamak veya oy vermeme tutumunu nasýl izah etmek gerek? Söylediðim gibi solun travma halinin devam ettiðini ve bir kýsým solun çareyi Kýlýdaroðlu nda gördüðünü gösteriyor. Ýsmi bizimle, kendisi CHP de olanlar oldu. Bu inançsýzlýkla doðal olarak etkili bir kampanya olmadý. Kendini solda tarif eden bazýlarý Akýn Bey, DTP aday çýkarmasaydý da Kýlýçdaroðlu nun oyu bölünmeseydi dedi. Sanki sol oylar CHP nin tapulu malý gibi.»bunlarýn beklentileri ne olabilir? Gerçekten ben de bilmiyorum. Kýlýçdaroðlu na verilecek oylar emekçiler, ezilenler açýsýndan nasýl bir katký sunacaktý hiç anlayamadým. 19 aydýr ayný çatý altýndayýz. Bizimle selamlaþmayanlara oy vermemiz, bizden nasýl istenir. Ya da 2 dönemdir ana muhalefet partisi CHP, barýþ için, emek için ne yaptý. Sanýrým bu arkadaþlar bunlarý ya önemsemiyor ya da görmek istemiyor. BirGün

10 Nisan 2009 Cuma Tabii Türkiye öyle bir ülke ki; baþka ülkelerin birkaç yüzyýlda yaþadýðý toplumsal olaylar, bizde kýrk yýl gibi kýsa sayýlabilecek bir sürede ortaya çýktý. Toplum çok genç ve dinamik; aþaðý yukarý 3,5-4 darbe görmüþ, 25 yýldýr savaþ yaþayan bir ülke. Böyle bir durumda insaný anlatýrken elbette gerisindeki toplumu anlatmak, toplumun o anki fotoðrafýný çekmek de bir gereklilik oluyor.»trajik insaný anlatýyorum dediniz, trajedi bize özgü bir þey mi? Ülkenin çok kýsa sürede çok deðiþmesi mi trajik olan? Örneðin Kusma Kulübü nü kimin deðiþimi ya da trajedisi için yazdýnýz? Kusma Kulübü kabaca söylemek gerekirse, bir popüler kültür ve medya eleþtirisi; ayný zamanda toplumsal vicdanýn nasýl sýðlaþtýðýný anlatan bir romandýr. Romanda sýradan, kendine dönük bir kiþinin karþýlaþtýðý olaylarla sonunda nasýl her þeyin üstüne kusan bir varlýða, büyük bir vicdana dönüþtüðü anlatýlýyor. Trajik insaný kendi kaderini deðiþtirmeye çalýþan, seçim yapmak zorunda olan, karar aný yaþayan insan olarak tanýmlayabiliriz. Baþýna bir felaket ya da büyük bir olay gelmiþ insan demek. Andre Malraux nun bir tanýmý var: Ýnsan yaratýlýþýnýn gölgeli alanlarý... Benim ilgim de böyle alanlarda boy atan temalara yönelik. Ýnsan öyle garip bir varlýk ki, içinde türdeþlerine yönelik hem kardeþlik duygusu, hem de zalimlik var. Yani, insanda hem kýyýcýlýk, hem de merhamet ayný anda var olabiliyor. Ýþte trajik temadan kastým bu gölgeli alanda ortaya çýkan insanlýk durumlarý. Savaþ, politik eylemcilik, yoksulluk gibi büyük þeyler, insaný karar vermeye zorluyor, trajik bir mahlûk haline geliyor.»romanlarýnýzda silah arkadaþlarý ya da benzer insanlar var. Dostluk, yoldaþlýk var. Trajediden çok, güçlü karakterler gördüm ben... Aslýnda ben sýradan insanýn romanýný da yazmaya çalýþtým. Son romanýmdaki Mehmet karakterini öteki kahramanlarýmýn yanýna koyduðunuz zaman bugünün ortalama insanýný tanýmladýðýný görebilirsiniz. Daha önce 90 larýn baþýnda yazmaya baþlayýp, sonlarýna doðru yazmayý bitirdiðim, Yüz: 1981 de, son derece sýradan ve 12 Eylül insanýný anlatan kahramanlarla doluydu. Yani, günümüz sorunlarýný, günümüz kahramanlarýyla da anlatýyorum.»günümüz sorunlarýný romanlarýnýza da bakarak Kürt sorunu, solun deformasyon ve dejenerasyonu, medyadaki yozlaþma, þimdi de AKP iktidarý dolayýsýyla ülkenin durumu, diye kategorize edebilir miyiz? Aslýnda ilk 5 romaným hayata soldan bakan eylemcileri anlatýyor. Beþinci romaným Yürek Sürgünü nde kahramanýmýz 40 yaþýndadýr; dünya üzerinde sosyalizm yenik duruma düþmüþtür; bunun þaþkýnlýðý ve kýrýklýðýný yaþayan o yalnýz adamýn hüznünü anlatýr. Daha sonraki romanlarým ise 12 Eylül den sonra þekillendirilen sýradan, toplumsal vicdaný olmayan insan tipine ele alýr. Mesela bizim zamanýmýzda, 1970 lerde genç bir insanýn dünyayý kurtarmayacaðýný düþünmek büyük bir ayýp, hakaretti. Oysa þimdi tam tersi. Hatta, artýk ben yerine biz demek dinozorluk ve enayilik kategorisine giriyor. Faykýrýðý adlý roman dizisi bu topraklarda gözlediðimiz parçalanmalarla ilgili; 1993 ten bugüne, belli fotoðraflar çekmeyi amaçlýyor. Türkiyede üç büyük ve önemli çatlak var. Ýlki etnik nedenlerden gelen Türk- Kürt çatýþmasý. Ýkincisi, tarihten gelen ve kültürel bir baza yaslanan laik- Müslüman ayrýlýðý ve maalesef bu ikisinin arkasýnda kaldýðý için artýk gözardý edilen ama en önemlisi olan sýnýfsal olan zengin ve yoksul fay kýrýðý... Biz bu fay kýrýklarý arasýnda kalan insanlarý anlatacaðýz.»bu son romanýnýzdaki kahraman Mehmet Esen, Ýslami sermayeyle geleneksel Türkiye burjuvazi arasýnda en kârlý çýkan mý oluyor? Fýrsatçý. Ülkemizdeki sýradanlýðý oluþturan ve yaþayan, taraf tutmayan, her þeyin önüne kendini koyan günümüz insaný. Nitekim en sonunda, onu bunu deðil kendini kurtarmaya çalýþýyor ve evet, en kârlý o çýkýyor.»ýçinde bulunduðumuz toplumsal duruma uygun bir þey mi bu? Türkiye nin asýl insaný Mehmet mi? Bence Türkiye nin asýl insaný o, çünkü hangi tarafa meylederse iktidara o taraf geliyor. Gerçek bizi incitse de Türkiye de ötekinin sorunlarýný dert etmeyen büyük bir grup var ve o grup hangi tarafa eðilirse o taraf kârlý çýkýyor.»öyleyse bugün AKP nin ülkeyi Ýran ya da Malezya yapacaðý gibi bir durum yok. AKP nin gizli ajandasý yok yani Bu kehanette bulunmak oldukça zor ama þu söylenebilir: AKP de bunu isteyen özleyen öyle bir çekirdek kadro var. Örneðin; adam TÜBÝTAK a baþkan yardýmcýsý olmuþ hâlâ Darwin ile uðraþýyor. Yani kendini tutamýyor, bir tür refleks bu. Ama ben AKP nin içindeki dini tarikat þemsiyesinin altýndaki unsurlarýn esas sorununun para yani sýnýfsal olduðunu düþünüyorum. Anadolu sermayesi cumhuriyet döneminde zenginleþti. Her ne kadar cumhuriyeti eleþtirseler de bunu biliyorlar ve bu sermayeyi uluslararasý platforma kote etmek istiyorlar. Bunu Anadolu da yapamazsýn, bir kentte, bir metropolde yapman lazým. Ýstanbullu olmalarý gerektiðinin farkýndalar.»romanýnýzda da Kayseri kökenli bir þirketin gelip sýrf Ýstanbulda tutunmak için LM diye bir þirketi satýn almasý da bunu anlatýyor zaten Evet satýn alýyor. Taþralý sermaye marka ve biçim deðiþtiriyor.»akp bu mu? Taþradan gelip Ýstanbul sermayesini almaya çalýþmak mý? Sanýrým AKP birçok þeyin koalisyonu ama temel gücünü oluþturan nüvenin Anadolu sermayesi olduðu belli ve bu sermaye sistemle kavgalý olmak istemiyor. Düzenle kavga etmek isteseydi Erbakan ýn ardýnda dururdu. Bu sermaye, AKP nin çekirdek kadrosuna siz kavga etmeyin, kavgacýlardan ayrýlýn dediler ve AKP böyle oluþtu. AKP uca gitse de, tartýþma þiddetlenirse sermayenin bu tartýþmada nasýl tavýr alacaðý, olayýn baþka bir tarafý. Batý, AKP nin tamamen dini bir çerçevenin içine girmesine izin verir mi? Soru bu! AKP yüzde 50 ye yakýn oy alýyor olsa da meþruiyetinin en önemli kaynaðý ABD ve Avrupa dýr. Batý AKP yi desteklediði için AKP Türkiye de bir güç haline gelebildi. Onlar da bu önemli desteðin tabii ki farkýndalar. Bu bakýmdan Batýyla belirli bir uyumu gözeteceklerdir diye düþünüyorum. Dýþ dinamiklerin birçok deðiþime yol açtýðý bir ülkeden bahsettiðimiz için geleceði tam olarak kestirmek zor.»romanlarýnýza dönersek; güncel tartýþmalara iliþkin o kadar çok diyalog var ki, hani Yalçýn Küçük ün Türkiye Üzerine Tezleri vardý Ona benziyor diye düþündüm. Bu arada Yalçýn Küçük herkesi kýyasýya eleþtirdi, size bir þey demedi. Sizi kayýrdý. (Gülüyor) Beni kayýrmadý; kayýrmasý için de bir neden yoktu Yalçýn Küçük le tanýþýklýðýmýz oldukça eskidir. O benim kim olduðumu bilir.»herhalde öyledir. Siz romanýnýzda, 17. yüzyýlda Ýzmir de kendini Mesih ilan eden Sabetay Sevi nin izleyicilerinden hiç de kötü bahsetmiyorsunuz. Aslýnda soldan bakýldýðýnda birine sýnýfsal konumu nedeniyle tepki duyulabiliriz, Sabetaycý olduðu için deðil. Bir insan Sabetaycý olabilir bundan daha doðal ne olabilir. Eðer ayýpsa, gizlenmek zorunda kalmalarý kimin ayýbý?»mehmet Esen in bu kadar yükselmesi mümkün mü? Amerikan rüyasý ný gerçekleþtirebiliyor. Patronun kýzýyla evleniyor. Hiç de trajik deðil. Ama bu kurgu icabý böyle, hani film icabý derler ya onun gibi bir þey (gülüyor). Birçok klasik romanda da böyle þeyler görürüz deðil mi? Monte Kristo da da kahramanýmýzýn baþýna talih kuþu konar. Benzer talih sýçramalarý Balzac da olur, yani romanlarda böyle þeyler olabilmesi mümkün. Üstelik buna benzer bir olayýn, yakýn zamanda olmasa da, ben þahidiyim.»plevne Ailesi nin yalýsýnýn satýlmasýyla ilgili olan bölümde, yalýnýn o denizi gören büyük ve güzel penceresini þöyle anlatýyorsunuz: Pencere onu istemeyenden, ona yakýþmayana geçecek þimdi. Boðazdaki bir güzel yalýnýn Müslüman burjuvaziye yakýþmayan kýsmý ne? Taþralý olmalarý mý? Türkiye de bugün bir Müslüman burjuvazi var belki ama sorun bu grubun kültürü. Cumhuriyet ile birlikte din Anadoluluða býrakýlmýþ bir þey. Bu ülkede Müslümanlýk, Orta Anadolu nun maço erkek bakýþýyla yoðrulmuþ bir yorumla yaþanýyor. Mesela Ýstanbul, Müslüman bir imparatorluðun 500 yýla yakýn bir süreyle baþkenti olmuþ. Romanda yalý penceresiyle ilgili olarak yaptýðýnýz alýntý, günümüzde Ýslam estetiðinin eksikliði. Bugün yeni bir Ýslami unsuru ele aldýðýmýzda o unsuru biçimlendiren öðelerin kentli deðil, taþralý olduðunu görüyoruz. Romanýn o kýsmýndaki söylem budur. Mesela Hýristiyanlýðýn birçok nesnesi estetiktir, oysa bizde bu, sadece bu kentteki birkaç camide, geçmiþte, Osmanlý döneminde kaldý. Bugün artýk her yerde çevreyle uyumsuz, estetik kaygýlarý olmayan, sadece ben buradayým diyen camiler var. Eyüp e çýkýn ve o tepeden bakýn bir Ýstanbul un siluetine. Ufukta belli bir uyum içerisinde eski kuleler, kubbe ve minareler görürsünüz. Hepsi kentin silueti ve birbirleriyle uyumludur. Yakýndaki, yeni olanlara bakýn farký hemen görürsünüz.»eyüp e gitmiþken; romanda Kadýoðullarý nýn Kürt savaþýnda gazi olmuþ oðlu da Eyüp te inzivaya çekildi. Orada Müslüman burjuvazinin adeta tiksindiði komünist dediði radikal dinci bir Hasan Hoca var. Hasan Hoca neyi temsil ediyor? Hasan Hoca aslýnda benim merakýmý temsil ediyor. Eðer Müslümanlýk bu ülkede çok etkiliyse Müslümanlýk ile kapitalizm bu kadar iç içe olabilir mi? Bugün Türkiye de gördüðümüz ne? Tarikat liderlerinin zenginlik düþkünlüðü ve bunu gösterme çabalarý var. Bunu tartýþmaya açýyoruz. Nizamettin Topçu nun veya Cemil Meriç in de söylediði gibi Ýslamiyet ten sol bir damar çýkar mý?..»komünist bir Hasan Hoca Evet, biliyorsunuz, AKP lilerde de Müslümanlarýn önemli bir kýsmýnda, týpký faþist jargonda olduðu gibi bazýlarýmýzýn þeref duyduðu komünist sözcüðü, bir aþaðýlama ve kötüleme sýfatýdýr. Hasan Hoca, iþte bu dar görüþün aþýlýp aþýlamayacaðýný araþtýrmasý. Yani Müslümanlýk ta yoksulluk sorununu sadaka mekanizmasýyla mý çözeceðiz? Ýþçiye sen örgütlenme, ben zaten sana istediðin hakký vereceðim, diyor Kadýoðullarý. Verecek ama karþýlýðýnda itaat bekleyecek. Yani sadaka ve itaat ikileminde götürülecek bu iliþki.»abdullah Bey in þirketlerinden sendikalý iþçilerin kovulmasý gibi Gibi... Yani bunu tartýþmaya açmak için konuya girmiþtim. Yani sadaka kültürünü tartýþmak lazým.»kiþisel bir deneyimden mi bu asker arkadaþlýklarý ný bilirsiniz? Bir de romanýnýzda Türk erkekleri filozof gibi konuþuyor maþallah Bu tür dostluklarý bilirim de ondan. Yazar kendinden bahsetmeye baþladýðýnda romanýn önüne geçer. Oradakiler asker arkadaþlarý ama hepsi birbirinden farklý insanlar. Bir tanesi, sendikacý. Diðeri Müslüman. Öteki, günü kurtarýyor. Biri avcý ve savaþý spor olarak görüyor.»yani savaþý yazýyorsunuz Evet, çünkü insanýn en çýplak olduðu hali savaþta ortaya çýkýyor. Ýnsanýn savaþýrken kendini gizlemesi çok zor»peki Adýný Unutan Adam romaný unutuldu mu? O romanda tam olarak ne anlatmak istediniz? Adýný Unutan Adam eski yoldaþlara, devrim romantiklerine yakýlmýþ bir aðýttý. O romaný 50 günde yazdým. Çok içten ve duygulu tepkiler almýþýmdýr. O romanla ilgili aldýðým sayýsýz mektubun benim için çok ayrý bir yeri vardýr.»diðerleri ne zaman yayýmlanacak? Müslüman kýzla, inançsýz birinin aþkýný anlatan Emine 2010 un sonu ya da 2011 baþý, Rojin de 2013 gibi. Aslýnda 3. kitabýn da 100 sayfasý hazýr. Epeyce araþtýrma yaptým. Diyelim ki bir olay, bir çatýþma anlatýlýyor. Olayý hem TSK açýsýndan hem diðer tarafý olan PKK tarafýndan okuyorsunuz. Tabii gerçek bu ikisinin de ortasýnda bir yerde. Ama ilginç olan, o çatýþmalara girmiþ asteðmenlerle de konuþtum. Teknik birçok bilgi edindim.»tüm romanlarýnýzý okuyan biri olarak bir önceki romanýnýz Belleðin Kýþ Uykusu alýþtýklarým gibi deðildi Hatta anlamadým bile... Ýnsan, ne kadar kötü, katlanýlmaz olursa olsun kendi hayatýndan vazgeçemez. Acýsýz bir hayat nasýl olur? Belleðin Kýþ Uykusu bunu anlatýyor. Hayatýnda acýdan baþka bir þeyle karþýlaþmamýþ bir adama yeni, acýsýz bir hayat öneriliyor. Gel sana düþlediðin gibi bir hayat verelim, acýsýz bir cennet sunalým, diyorlar. Adam önce evet diyor fakat sonra giderek acýnýn olmadýðý bir hayatýn çok sýð, erdemlerden uzak olduðunu keþfediyor. Kýsacasý mutluluðun aldatýcý, acýnýn yaratýcý olduðunu fark ediyor. O roman diðerlerinden farklý bir çizgide geliþiyor ama bence ana sorusuyla iyi bir roman. Her iyi roman, aslýnda biraz sorudur... Ben hâlâ ayný yöne bakýyorum»ahmet Altan, Latife Tekin, Orhan Pamuk ile birlikte baþlamýþtýnýz ama herkes ayrý bir yol tutturdu Bütün pencereler ayný yöne bakmaz. Roman her þeyden önce bir bakýþ açýsýdýr. Ben genç bir adamken ne tarafa bakýyorsam hâlâ o tarafa baktýðýmý söylüyorum. Edebiyat, Victor Hugo nun da dediði gibi, biraz da toplumsal bir eylemdir. Hepimizin romancýlýðý da farklý ilerliyor. Aslýnda baþladýðýmýz dönemde de herkes yüzünü farklý yöne çevirmiþti.» Peki bu savaþ Türkiyedeki ruh halini nasýl etkiledi? Bir kuþku yok ki Türkiye milliyetçi bir çizgiye kaydý. Sosyal ve toplumsal olarak ciddi tahribatlar yarattý. Öte yandan ortalama insanlarýn beyninde dipte bir yerde bu savaþ bir an önce bitmeli düþüncesi de var; bunu da gözardý etmememiz gerekir. Bu savaþýn içeriden yazýlmasý lazým»kürt sorunuyla çok ilgilisiniz. Ýlgilenmemek mümkün mü? Bugünü belirleyen önemli olaylardan biri. Üçlemenin bu ilk romaný Mehmet te savaþla ilgili bazý tespit ve göndermelerin yaný sýra üçüncü romanýn önemli karakteri Zeynep (kod adý Rojin) var. Üçlemenin ilki Mehmet, giriþ romaný sayýlabilir, ikinci roman ise Emine. Son roman Rojin de (ilk romandaki Zeynep) savaþýn 93 94 dönemi anlatýlacak. Daha doðrusu savaþýn anlamýný ve anlamsýzlýðýný anlatacaðýz. Sorun þöyle çözülür bu iþ böyle çözülür demek romancýnýn görevi deðil ama savaþýn ne olduðunu ve insanlarýn üzerindeki etkilerini bir de edebiyatla yapmak çözüm için yarar saðlayabilir.»romanýnýzý okuduktan sonra sizi gerçekten arýyorlar mý? Yani asteðmenleri yazýyorsunuz, çatýþmaya girmiþ insanlarý yazýyorsunuz... Daha çok astsubaylar ilgileniyor. Çok þey okuduk, sizin gibi yazan az diyorlar genelde. Kimisi siz silahlarý birbirinden ayýrt etmeyi öðrenmiþsiniz, bunu size kim öðretti diyor. Aslýnda bu savaþýn içeriden yazýlmasý lazým ama Kürtlerin önünde ciddi bir engel var: Oto sansür. BirGün

Geçen yýl 500 bin ilköðretim 6, 7 ve 8. sýnýf öðrencisi sýnav ücretini yatýramadýðý için Seviye Belirleme Sýnavlarýna (SBS) katýlmadý. Milli Eðitim Bakanlýðý nýn açýklamasýna göre bu yýl da çok sayýda öðrenci 10 TL.lik ücretini yatýramadýðý için 20 Mart ta sona eren SBS baþvurusunu yapamadý. Bu öðrenciler, 10 TL.yi ödeyemeyecek kadar yoksul olanlarla, banka bulunmayan yerlerdeki ailelerin çocuklarý. Ýstenen parayý yatýrmak zorunda olduðunu düþünüp yatýramayanlar da var. Kimi yerlerde 10 lirayý bankaya yatýrabilmek için bir gün ayýrýp 50 lira harcamak gerekebiliyor. Þunu da belirtelim: 8. sýnýf öðrencileri iki sýnava girdikleri için Bakanlýðýn hesabýna toplam 30 TL. yatýrýyorlar. Birinci sýnav için 10, ikinci sýnav için 20 TL. Geçen yýl Seviye Belirleme Sýnavý (SBS) baþvurularýndan ücret alýnmasý Anayasa ya aykýrýdýr diye yazmýþtým. Gerekçemiz de gayet açýk ve anlaþýlýrdý. Tekrar ediyoruz: Sýnav için para almak Ýlköðretim, kýz ve erkek bütün vatandaþlar için zorunludur ve devlet okullarýnda parasýzdýr diyen Anayasa nýn 42. maddesine aykýrýdýr. Ayrýca MEB in, sýnavlarý kendi okullarýnda ve maaþlý çalýþan öðretmenlerin gözetmenliðinde yaptýðýný, sýnav kitapçýklarýnýn birim maliyetinin 10 kuruþ olduðu belirip alýnan ücretin neyin karþýlýðý olduðunu sormuþtuk. Sorumuzu tekrarlýyoruz. Zengin, yoksul ayrýmý yapýlmadan ders kitaplarý daðýtýlabiliniyorsa, sýnavlardan da pekâlâ ücret alýnmayabilir. Üstelik burada maðdur olanlar sadece yoksul ailelerin çocuklarý. Bu ara, herhangi bir koþul aranmadan her öðrenciye otomatik olarak sýnav belgesi düzenlemeyi de bir öneri olarak sunuyoruz. Milli Eðitim Bakaný kim olsun? Milli Eðitim Bakaný Çelik görevinden alýnýr mý, alýnýrsa yerine kim gelir? Kimilerine göre bu pek de önemli deðil. Gelen her kim olursa olsun bilimsel düþünceyi benimseyen, çaðdaþ, özgür kafalý, demokrat biri olmayacaðýna göre fark etmez diyenler var. Konuþtuðum herkes, AKP nin cemaat dýþýndan birini eðitimin baþýna getirmeyeceði, gelenin de Çelik gibi dincilere özgür, gericilere demokrat biri olacaðý konusunda hemfikirler. Kimse AKP ideolojisinin ve örgütünün yedi yýldýr uyguladýklarý eðitim politikalarýndan sapmalara izin vereceðine inanmýyor. Haksýz da sayýlmazlar 2007 genel seçiminin ardýndan da Hüseyin Çelik in görevden alýnacaðýna iliþkin dedikodular yayýlmýþtý. Ben de Anayasa Mahkemesi kararýnýn sonrasýnda benzer yorumlarda bulunmuþtum. Çünkü, AKP yi kapatmanýn eþiðine getiren suçlarýn çoðu bizzat Hüseyin Çelik tarafýndan iþlenmiþti. Üstelik Anayasa Mahkemesi, tekrarý halinde gözlerinin yaþýna bakmayacaðýný söylemiþti. O gün Çelik in gidici olduðunu söyleyenler benim gibi-gitmesi gerektiðini düþünenlerdi. Çelik in gidici olduðu üzerine yazýlanlar, hükümet edenlerin demokratik ülkelerde kamuoyu tepkisini dikkate almasý gerektiðini düþünenlerin mantýklý yorumlarýydý. Ancak Baþbakan, mantýklý yorumlarý mantýksýzlaþtýrdý. Her defasýnda Ben askerimi kimseye öptürmem! diyen subay gibi davrandý. Kamuoyunu dikkate almak bir yana halkla yitneþmeyi (çekiþmeyi) yeðledi. Baþbaka nýn sözüne güvenirsek, bu kez kabinesinde esaslý bir deðiþikliðe gidileceði kesin gibi. Esaslý bir hamle yaparsa Çelik de gidecekler arasýnda gözüküyor. Çünkü bu kez tepki, uygulamalarýndan dolayý kamuoyundan deðil, partiden. Ýþin ucu Baþbakan a dokunuyor... Kabine deðiþikliði, yönetme beceriksizliði yerine parti içi gerekçelere dayandýðý için kim kapýya konacak, kim içeri alýnacak bizim için pek de önemli deðil. Belki de parti içi bir sorun olmasýndan dolayý, üç aþaðý beþ yukarý kimlerin gidici olduðu kestirilebildiði halde yerlerine kimlerin geleceði konusunda kimse akýl yürütmüyor. Ben yine de gerekçesi ne olursa olsun Çelik in eðitimin baþýndan uzaklaþtýrýlmasýný önemsiyorum. Olmaz ama rastlantý bu ya bakarsýn adalet, eþitlik, insan haklarýna saygý gibi deðerlerle hayatýnýn bir yerinde tanýþmýþ biri bakan olur da en azýndan Hüseyin Çelik gibi kendisi sorun olmaz. Öðrenciler peygambere mektup yazacak Hükümetin, okullarý dinselleþtirme projesinin parçasý olarak gördüðü Kutlu Doðum Haftasý etkinlikleri aralýksýz devam ediyor. Milli Eðitim Bakanlýðýna baðlý eðitim kurumlarý, Kutlu Doðum kutlamalarýnýn merkezi olarak belirlenmiþ durumda. Eðitim Sen in, Zile Ýlçe Milli Eðitim Müdürlüðünün öðrencilerin Kutlu Doðum Haftasý kutlamalarýna katýlýmýný zorunlu tutan genelgesini basýna açýklamasýnýn ardýndan benzer bir etkinlik haberi Ankara Sincan dan geldi. Sincan daki bir ilköðretim okulu yönetimi tarafýndan düzenlenen Peygamber Efendimize Mektup Yarýþmasý nda öðrencilerin katýlýmýný zorlayan ifadeler kullanýldý. Yarýþma duyurusunda kullanýlan ifadeler her öðrenciyi Peygambere mektup yazmaya zorlamaktadýr. Din eðitimini ders dýþý etkinliklerle yaygýnlaþtýrmaya çalýþan bir yönetimden, zorunlu din derslerini hukuka aykýrý bulan AÝHM, Danýþtay ve Ýdare Mahkemeleri kararlarýný uygulamasýný bekleyebilir miyiz? LAFMACUN Amerika Birleþik Devletleri Cumhurbaþkaný Obama ile ikimiz arasýnda ikili bir görüþme yaptým. Abdullah Gül Cumhurbaþkaný BiGün Sulucakarahöyük/ KAPADOKYA Kapadokya bölgesindeki müze ve örenyerlerini 2009 yýlýnýn ilk üç ayýnda 137 bin 484 yerli ve yabancý turistin ziyaret ettiði bildirildi. Nevþehir Kültür ve Turizm Müdürlüðü'nden alýnan bilgilere göre, Türkiye'nin en önemli turizm merkezleri arasýnda yer alan Kapadokya bölgesini, bu yýlýn ilk üç ayýnda ziyaret eden turist sayýsýnýn, 2008 yýlýnýn ayný dönemine oranla düþüþ gösterdiði belirtildi. Bölgede turistlerin ziyaretine açýk bulundurulan baþta Göreme Açýkhava Müzesi olmak üzere, Hacýbektaþ Veli Müzesi, Hacýbektaþ Atatürk Evi Müzesi, Ürgüp Müzesi, Kaymaklý, Derinkuyu ve Özkonak Yeraltý Þehirleri, Çavuþin, Karanlýk Kiliseleri ile Zelve Örenyerini, ilk üç aylýk dönemde 102 bin 574'ü yabancý, 34 bin 910'u da yerli olmak üzere 137 Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Nevþehir'de aþýrý hýz ve dikkatsizlik nedeniyle Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Nevþehir Belediyesi Strateji Geliþtirme Müdürlüðü tarafýndan projelendirilen ve Türkiye de 300 proje içerisinde Avrupa Birliði nin yüksek maliyetli çevre yatýrýmlarýndan biri olarak deðerlendirilerek, FAR Komitesi tarafýndan karþýlýksýz hibe yardým almaya hak kazanan 2 projeden biri olan 15 Milyon TL bedelli Nevþehir Atýk Su Arýtma Tesisi nin yüzde 35 lik bir bölümü tamamlandý. Nevþehir Belediye Baþkaný Hasan Ünver yaptýðý açýklamada, Nevþehir de çevre kirliliði ile etkin mücadele yapýlmasý amacýyla baþlatýlan çalýþmalar çerçevesinde,hazýrlanan Nevþehir Atýk Su Arýtma Tesisi projesinin tamamlanmasýna yönelik yapýlacak tüm harcamalarýn, yüzde 75 inin AB nin karþýlýksýz hibe yardým fonundan karþýlandýðýný belirtti. Geliþmiþ Avrupa ülkelerinde olduðu gibi son teknolojik yöntemlerin uygulanacaðý Türkiye nin en önemli Atýk Su Arýtma Tesislerinden biri olarak planlanan tesisin yapýmýnýn büyük bir hýz içerisinde devam ettiðini belirten Ünver, Nevþehir in merkez ilçeye baðlý Nar beldesinin Burgaz mevkiinde 40 bin metrekarelik bir alan üzerinde kurulan tesisin gerçekleþme oranýnýn yüzde 35 lere ulaþtýðýný kaydetti. Ünver, Nevþehir kent merkezinin yaný sýra Göre,Uçhisar ve Nar beldeleri ile Nevþehir in merkez ilçeye baðlý Çardak ve Güvercinlik bin 484 turist ziyaret etti. Bölgedeki müze ve örenyerlerini 2008 yýlýnýn il üç ayýnda 128 bin 773'ü yabancý, 44 bin 332'si de yerli olmak üzere toplam 173 bin 105 turist ziyaret etmiþti. Kent Haber meydana gelen kazada bir kiþi hayatýný kaybetti. Alýnan bilgilere göre, dün gece saatlerinde meydana gelen kazada, Nevþehir il merkezinden Þehitler Parký istikametine gitmekte olan Ali Rýza Taþkýran'ýn kullandýðý 50 AR 292 plakalý otomobil, Oto Galericiler Sitesi yakýnlarýnda yaðýþlý hava nedeniyle kayganlaþan yolda aþýrý hýz ve dikkatsizlik nedeniyle yoldan çýkarak elektrik direðine çarptý. Çarpmanýn etkisiyle araç sürücüsü Ali Rýza Taþkýran (27) kullandýðý aracýn arka camýndan yola savruldu. 112 ekipleri tarafýndan Nevþehir Ý.Þevki Atasavun Devlet Hastanesi'ne kaldýrýlan genç tüm müdehalelere raðmen kurtarýlamayarak hayatýný kaybetti. Kaza ile ilgili soruþturma sürüyor. Kent Haber köylerinin de atýk sularýnýn arýtýlacaðý tesiste,kaba Izgaralar,Giriþ Pompa Ýstasyonu,Ýnce Izgaralar,Kum ve Yað Tutucu,Havalandýrma Havuzu, Çöktürme Havuzu,Klor Binasý,Ýdare Binasý,Otopark,Blower Binasý,Trafo Binasý ve Çamur Depolama gibi ünitelerinin yer alacaðýný kaydetti. Nevþehir Belediye Baþkaný Hasan Ünver, çevresel bazda en temel sorunlardan birini oluþturan atýk sularýn, Nevþehir Atýk Su Arýtma Tesisi ile arýtýlmýþ hale gelmesinin,türkiye nin 1050 km. lik uzunluðu ile en uzun nehri konumundaki Kýzýlýrmak ýn Nevþehir bölümünde yeraltý ve yerüstü kirliliðinin de önüne geçileceði gibi, tarýmsal sulamada kullanýlacaðýný kaydetti. Ünver, tesisin aktif bir þekilde çalýþmasýyla arýtýlan su ve çýkan çamurun, bölgede sebze ve meyveler için etkili bir gübre özelliðinde olmasýyla da önemli bir potansiyel güç oluþturacaðýný sözlerine ekledi.

7 Günler deðil, aylar deðil, yýllardýr yaðmur yaðmazken Obama geldi, bereket getirdi. Þarýl þarýl yaðmur yaðmaya baþladý. Her tarafý su bürüdü. Su hayat demekti. Barajlarýmýz çekilmiþ, ekinlerimiz solmuþtu. Oh oh, ayaðý uðurlu geldi. Bir daha yaðmur duasýna çýkmaya gerek kalmadý. Her kuraklýkta gelsin Obama, arkasýndan þakýr þukur yaðmurlar. Barack adý bir noktada bereket demekmiþ. Duymayan duysun. Hangi nokta olduðunu bilen varsa söylesin. Hey Allah ým sen büyüksün. Kimleri nasýl yücelteceðimizi þaþýrdýk. Türkiye de onuncu aydan beri yaðmur yaðýyor.yýllardýr akmayan köy çeþmeleri akmaya, kuruyan pýnarlar büngül büngül kaynamaya baþlayalý aylar oldu. Tarým tanrýsý Telipinu bir gün öyle sinirlenir, öyle sinirlenir ki ayakkabýsýný bile ters giyerek ülkeyi terk eder. Bu terk ediþin hemen ardýndan ülkede sýkýntýlar baþlar.pencereleri sis, evleri duman kaplar.ocakta odunlar, aðýlda koyunlar boðulur.koyun kuzusunu, inek buzaðýsýný istemez. Arpa buðday yetiþmez, sýðýrlar, koyunlar ve kadýnlar gebe kalmaz, gebe kalanlar da doðurmaz. Daðlar, çayýrlar çimenler, otlaklar kurur. Çiçekler açmaz olur. Tüm su kaynaklarý kurur. Gökten bir damla düþmez. Telipinu nun gidiþi o kadar çok etki yapmýþtýr ki diðer Tanrýlar da bundan sarsýlmýþlardýr. Tanrýlarýn yiyip içmeleri için o kadar sunak sunulmasýna ve yiyip içmelerine raðmen duruma çare olmamýþtýr. Sonunda fýrtýna tanrýsý, Telipinu yu bulup getirmesi için bir kartal görevlendirir. Görevlendirilen kartal, yüksek daðlarda tarým tanrýsý Telipinu yu aramasýna raðmen bir türlü bulamayýnca, Tanrýça Hannahanna,özellikle fýrtýna tanrýsýna Telipinu yu bulmasýný söyler. Fýrtýna tanrýsý da baþarýlý olamaz. Hannahanna sonunda bir arýyý bu iþ için görevlendirir.arý bir dað baþýnda, Telipinu yu uyurken bulur. Arý onu sokarak uyandýrýr. Tarým tanrýsý bu duruma daha da öfkelense de þerefine büyük bir ayin yapýlýnca öfkesi geçer ve ülkesine döner.ortalýk yatýþýr. Her þey eskiden olduðu gibi devam eder. (Hitit kaynaklarý.) Aman dikkat! Barack Hüseyin Obama Türkiye den ayrýlýrken ayakkabýsýný ters giymesin! Türkiye Ýstatistik Kurumu (TÜÝK), 2009 yýlý Þubat ayý Sanayi Üretim Endeksi sonuçlarýný açýkladý. Sanayinin alt sektörleri incelendiðinde, 2009 yýlý Þubat ayýnda, bir önceki yýlýn ayný ayýna göre madencilik ve taþ ocakçýlýðý sektörü endeksi yüzde 16,8, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 25,9, elektrik, gaz ve su sektörü endeksi ise yüzde 9,7 geriledi. Ana Sanayi Gruplarý Sýnýflamasýna göre, 2009 yýlý Þubat ayýnda, bir önceki yýlýn ayný ayýna göre en yüksek düþüþ yüzde 44,8 ile sermaye malý imalatýnda görüldü. Söz konusu sýnýflamaya göre diðer gruplar incelendiðinde, dayanýklý tüketim malý imalatýnýn yüzde 25,7, aramalý imalatýnýn yüzde 24,2, dayanýksýz tüketim malý imalatýnýn yüzde 14,8 ve enerji üretiminin yüzde 11 oranýnda düþtüðü gözlendi. Ýmalat Sanayi Üretim Endeksi alt gruplarýnýn Þubat ayýnda, 2008 yýlý ayný ayýna göre yüzde deðiþim oranlarý incelendiðinde, en yüksek düþüþ oraný yüzde Ödev listesinden bir parça... Üsküdar FEM Dershanesi nde öðrencilere daðýtýlan Nisan ayý programýnda 100 salavat getirip 200 soru çözme, ailelerine peygamberi hatýrlatacak hediye alma ödevi veriliyor. sol (ÝSTANBUL) Üsküdar FEM Dershanesi, kutlu doðum haftasý etkinliklerinde öðrencilere görev veren Zile Milli Eðitim Müdürlüðü nü aratmayacak bir ders programýna imza atýyor. Dershanenin öðrencilere daðýttýðý aylýk programda öðrencilere kaç salavat çekecekleri, hangi namazý kýlmalarý gerektiði ve sadaka vermeleri yönünde dini ödevler daðýtýlýyor. Ödevlerde öðrencilerin yüksek okul eðitimleri için ne yapmalarý gerektiði öðretiliyor: 100 salavat çekip 200 soru çözüp hayýrlý bir yer kazanmamýz için dua edeceðim. FEM Dershanesi nde daðýtýlan aylýk programýn güllerle bezendiði dikkat çekerken, Nisan ayýnýn tüm günleri için öðrencilere neler yapmalarý gerektiði ödev olarak verilmiþ. 58,7 ile Motorlu Kara Taþýtý, Römork ve Yarý Römork Ýmalatýnda gerçekleþti. Bunu, yüzde 41,6 ile Radyo, TV, Haberleþme Teçhizatý ve Cihazlarý Ýmalatý ve yüzde 36,4 ile Büro Makineleri ve Bilgisayar imalatý takip etti. Alt grup Alt grupta yer alan kalemlerden tekstil ürünleri imalatýnda yüzde 28,9, gýda ürünleri ve içecek imalatýnda yüzde 1,9, ana metal sanayinde yüzde 23,1, kimyasal madde ve ürünleri imalatýnda yüzde 21 düþüþ gözlendi. Derinin tabaklanmasý ve iþlenmesinde yüzde 15,1, mobilya imalatý baþka yerde sýnýflandýrýlmayan (b.y.s) diðer imalatlarda yüzde 20,8, b.y.s. elektrikli makine ve cihazlarýn imalatýnda yüzde 30,6, b.y.s makine ve teçhizat imalatýnda yüzde 25,8, makina ve teçhizat hariç metal ürünleri imalatýnda yüzde 35,2, plastik ve kauçuk ürünleri imalatýnda yüzde 27,5, kok kömürü rafine edilmiþ petrol ürünlerinde yüzde 28,1, gerileme gözlendi. Ýmalat sanayi alt kalemlerinde artýþ gözlenenler, yüzde 14,2 ile tütün ürünleri imalatý oldu. Aylýk bazda bakýldýðýnda, Þubat ta toplam sanayi üretimi yüzde 4,3 geriledi. Þubat ta imalat sanayindeki azalma yüzde 2,4, madencilik sektöründeki azalma yüzde 16,2 oldu. Elektrik, gaz ve su sektöründe ise yüzde 10,9 gerileme meydana geldi. Radikal Ödevler öðrencilerin kendi aðzýndan öðrenci andý çeklinde ifade edilmiþ. Bu ödevler arasýnda 100 Salavat Çekeceðim, 100 Salavat Çekip Bir Sünnet Uygulayacaðým, Sadaka Vereceðim, Her Ýþime Özellikle Besmele ile Baþlamaya Dikkat Edeceðim, Anne-Babama veya Evimize Resulallahý Hatýrlatacak Bir Hediye Alacaðým, 100 Salavat Çekip 200 Soru Çözüp Hayýrlý Bir Yer Kazanmamýz Ýçin Dua Edeceðim, Ailemle Bin Salavat Çekeceðim, Kuþluk Vakti Vazifesi Eda Edip Tüm Arkadaþlarým ve Ailem Ýçin Dua Edeceðim ifadeleri dikkat çekiyor. FEM Dershaneleri nin Fethullah Gülen cemaati ile baðlantýsý olduðu uzun yýllardýr biliniyor. Dersanenin son uygulamasý ise öðrenciler tarafýndan tepki çekiyor. haber.sol.org.tr Ünal Özmen Hükümetin, okullarý dinselleþtirme projesinin parçasý olarak gördüðü Kutlu Doðum Haftasý etkinlikleri aralýksýz devam ediyor. Milli Eðitim Bakanlýðýna baðlý eðitim kurumlarý, Kutlu Doðum kutlamalarýnýn merkezi olarak belirlenmiþ durumda. Eðitim Sen in, Zile Ýlçe Milli Eðitim Müdürlüðünün öðrencilerin Kutlu Doðum Haftasý kutlamalarýna katýlýmýný zorunlu tutan genelgesini basýna açýklamasýnýn ardýndan benzer bir etkinlik haberi Ankara Sincan dan geldi. Sincan daki bir ilköðretim okulu yönetimi tarafýndan düzenlenen Peygamber Efendimize Mektup Yarýþmasý nda öðrencilerin katýlýmýný zorlayan ifadeler kullanýldý. Yarýþma duyurusunda kullanýlan ifadeler her öðrenciyi Peygambere mektup yazmaya zorlamaktadýr. Din eðitimini ders dýþý etkinliklerle yaygýnlaþtýrmaya çalýþan bir yönetimden, zorunlu din derslerini hukuka aykýrý bulan AÝHM, Danýþtay ve Ýdare Mahkemeleri kararlarýný uygulamasýný bekleyebilir miyiz? BirGün Ýstanbul'a su saðlayan 10 barajdan 7'si yüzde 100 doluluk oranýna ulaþýlýnca, baraj kapaklarý zaman zaman açýlarak fazla su denize deþarj ediliyor. Ýstanbul'da son aylarda artan yaðmurlar kente su saðlayan barajlardaki su miktarýný arttýrdý. Yýlýn ilk 4 ayýnda yaðmurlarýn etkisiyle barajlarda 430 milyon 378 bin 342 metreküp su birikti. Geçen yýlýn tamamýnda ise yaðmurlarla barajlara 605 milyon 815 bin 666 metreküp su saðlanmýþtý. Ýstanbul'daki barajlara en çok 2001 yýlýnda yaðan yaðmurlar su oluþturmuþtu. 2001 yýlýnda barajlarda 1 milyar 126 milyon 572 bin 652 metreküp su birikmiþti. Kente su saðlayan ve 868 milyon 674 bin metreküp su biriktirme hacmine sahip olan tüm barajlarýn ortalama su miktarý bugün itibariyle 844 milyon 984 bin metreküpe, doluluk oraný da yüzde 97.95'ya ulaþtý. Geçen yýlýn ayný döneminde barajlarýn doluluk oraný yüzde 43.12, yýllýk ortalama ise yüzde 43.71 olarak tespit edildi. Ömerli, Papuçdere, Alibey, Kazandere, Elmalý, Darlýk, Istrancalar barajlarý yüzde 100 dolarken, Sazlýdere yüzde 88.93, Büyükçekmece yüzde 91.62 ve Terkos'un doluluk oraný yüzde 99.02 olarak belirlendi. ÝSKÝ, yüzde 100 dolan 7 barajýn kapaklarýný zaman zaman açarak, fazla suyu denize akýtýyor. Hürriyet

Ýleri, insana enerji veren, grip ve üst solunum yollarý hastalýklarýnýn doðal ilacý olan, dengeli beslenmede vazgeçilmez besin kaynaklarý arasýnda yer alan balý tüketirken bazý inceliklere dikkat edilmesi gerektiðini söyledi. Balý peteðiyle tüketmenin çok doðru bir davranýþ olmadýðýna iþaret eden Ýleri, Karpuzu kabuðuyla tüketmek ne kadar doðru deðilse, balý peteðiyle tüketmek de o kadar doðru deðildir. Çünkü petek balýn saklandýðý, korunduðu, muhafaza edildiði doðal bir kaptýr dedi. Ýleri, arýlarýn doðada balý bulduklarý zaman hemen petek üretimine geçtiðini, topladýklarý balý da hazýrladýklarý peteklere koyduklarýný belirterek, þunlarý söyledi: Petek üretiminde kullanýlan bal mumu, arýlarýn vücutlarýndaki halkalarýn arasýndan, birbirine tutunarak terleme yoluyla elde edilir. Ýhtiyaca göre farklý altýgenlerle petek örülür. Petek yapýmý arýyý çok yormaktadýr. 1 kilogram petek yapan bir arý kolonisi, 22-25 kilogram bal kaybetmiþ demektir. Zor þartlarda üretilen, ayný zamanda sanayi ürünü olan bal mumunun petekli bal tüketme yoluyla çöpe atýlmasý milli bir kayýptýr. Ýleri, petekli balýn içindeki bal mumunun insan organizmasýna yararlý olmadýðýný, besleyici hiç bir deðerinin bulunmadýðýný vurguladý. Hazmýnýn kolay olmasý, alet ve ekipmanlarla el deðmeden hasat edilmesi, petekli bala oranla hesaplý olmasý, laboratuvarlarda incelenebilme özelliðiyle daha güvenilir olmasý nedeniyle tüketiciler tarafýndan süzme balýn tercih edilmesini öneren Ýleri, Petekli olan bal, süzme bala göre en az iki kat daha pahalýdýr. Petekli balýn yüzde 25'inin bal mumu olduðunu hesaba katarsanýz bu oran üç katýna çýkmaktadýr. Arýnýn yaþadýðý yerin, kara kovan, sepet kovan, aðaç kovuðu ya da modern kovan olmasý balýn kalitesine yansýmamaktadýr diye konuþtu. Ýleri, balýn, bitkilerin çiçeklerinde, yaprak diplerinde bulunan bal bezleri tarafýndan salgýlanan nektarýn, arý vasýtasýyla enzimler katýlýp, su oranýnýn yüzde 17'lere düþürüldüðü bir gýda maddesi olduðunu sözlerine ekledi. Hürriyet Ege Üniversitesi (EÜ) Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü öðretim üyesi Prof.Dr. Yusuf Kurucu, Türkiye nin en verimli arazilerinin bulunduðu Ege Bölgesi nde kuraklýða baðlý çoraklýðýný hýzla arttýðýný vurgulayarak, Ürün çeþitliðinde büyük bir azalma var. Ýklim deðiþikliðine baðlý yaþanan çoraklýk bu hýzla devam ederse ülkemizde gýda krizi yaþanabilir. Bunun olmamasý için acil eylem planýnýn yapýlmasý þart dedi. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü öðretim üyeleri Prof.Dr. Yusuf Kurucu ve Doç.Dr. Mustafa Bolca yaptýklarý araþtýrma sonucunda Türkiye nin en verimli arazilerinin bulunduðu Ege Bölgesi ndeki tarým arazilerinde daralma meydana geldiðini ve verimli topraklarýn büyük bir bölümünün çoraklaþtýðýný tesbit etti. Prof.Dr. Kurucu, Ege Bölgesi nin denize yakýn olan yerlerinden baþlayarak Batý dan Doðu ya doðru iklim deðiþikliðine de baðlý olarak çoraklýk artýþýnda bir geliþme gözlemlediklerini açýkladý. Denize yakýn yerlerde sulama suyunun ve yaðýþýn yetersiz olmasý, yüzeye çýkan tuzluluðun yýkanmamasý nedeniyle tarým arazilerinde çoraklaþmanýn arttýðýný belirten Prof.Dr. Kurucu, Gediz ve Büyük Menderes Havzasý Türkiye nin çok önemli tarýmsal üretimini karþýlayan bölgelerdir. Özellikle pamuk ve mýsýr üretiminin büyük bir bölümü bu havzalardan elde edilmekte. Ýklim deðiþikliðinin þimdiye kadar ürün deseni deðiþikliðine neden olduðunu düþünürdük. Ama bu böyle deðil. Taban suyunun ve kötü sulama suyunun yüzeye býraktýðý tuzluluk buharlaþma ile iyice etkisini göstermeye baþladý. Bu da topraðýn üst katmanýnda yoðun bir çoraklaþmayý baþlattý. Çoraklaþma Batý dan Doðu ya doðru geliþen bir yol izlemekte dedi. Özellikle tarýmda kullanýlan gübrenin tuzluluk oranýný artýran bir baþka etmen olduðunu vurgulayan Prof.Dr. Kurucu, çiftçinin tarlasýnda kafasýna göre gübre kullanmasýnýn iklim deðiþikliði ile birleþince çoraklaþmanýn daha arttýðýný savundu. Prof.Dr. Kurucu, çoraklaþmanýnýn azalmasý için iklimin eskiye dönmesinin yani yaðýþlarýn artmasý gerektiðini dile getirerek, Çoraklaþmanýn düzelmesi için iklimin düzelmesi gerekir. Yaz ürünlerin daha az su isteyen, tuzluluða dayanýklý ürün desenini kullanmak zorunda kalacaðýz. Yoksa bu arazilerde pamuk, mýsýr gibi çok su isteyen bitkilerin tarýmýnýn yapýlmasý söz konu olamayacak. Söke ve Menemen Ovasý nda düþük pamuk fiyatýna raðmen hala pamuk ekilebiliyor olmasýnýn tek nedeni topraðýn sadece pamuk ekimine uygun olmasýdýr. Çünkü topraklar tuzlu. Ancak içeri girdikçe her iki ovada da pamuk yerini mýsýra býrakmaktadýr. Daha içeri girdikçe sebze, domates gibi diðer ürünler görmekteyiz. Bir müddet sonra batýdaki bölgelerde pamuk bile üretilemeyecek. Bu da arazilerin terk edilmesi anlamaný geliyor. Verimli araziler, herhangi bir tarýmsal üretimde kullanýlmayacak bir konuma gelecek diye konuþtu. Radikal Sulukule'nin son sakinleri 8 Nisan Dünya Roman Günü'nü buruk kutladý. Fatih Belediyesi'nin, Kentsel Dönüþüm Projesi ile boþaltmaya baþladýðý Sulukule'de kutlamalar sönük geçti Etkinliðe katýlanlar arasýnda yer alan CHP Ýstanbul Milletvekili Çetin Sosyal, Sulukule'nin korunmasý gereken deðerlerden biri olduðunu vurgulayarak, "Dünyada belli müzik kültürleri vardýr. Arjantin'de tango olduðu gibi burada da roman müzigi vardýr ve korunmalýdýr. Buralarý boþaltýrsanýz gençleri cezaevlerinden toparlarsýnýz. Ayrýca burayý iki metre kazýnca Osmanlý, dört metre kazýnca Bizans, altý metre kazýnca Roma'ya ulaþýrsýnýz. Romanlar da yüzyýllardýr Sulukule'de yaþamýþlardýr. Onlarý asimile etmek yerine bize düþen bu kültürü yaþatmaktýr. Biz de burada arkeolojik etüd çalýþmalalarý isteyeceðiz" dedi. Sulukule Roman Kültürünü Geliþtirme ve Dayanýþma Derneði Baþkaný Þükrü Pündük ise Romanlar Günü'nü çok hüzünlü geçirdiklerini, Sulukule'den ayrýlanlar ile hep beraber olmayý arzuladýklarýný ancak olamadýklarýný belirterek yýkýntýlar içinde son Roman gününü kutladýklarýnýn altýný çizdi. Yöneticilerin Sulukulelileri anlamadýklarýný vurgulayan Pündük, Taþoluk'a yerleþtirilen romanlarýn mutlu olmadýklarýný birkez daha vurguladý. Roman Günü kutlamalarý, roman müziði ve danslarý eþliðinde devam etti. Radikal