Eczacýlardan Artýk Yeter



Benzer belgeler
Ýstanbul hastanelerinde GREV!

ÝNTES ÝN AYLIK GELENEKSEL TOPLANTISI 01 HAZÝRAN 2001 TARÝHÝNDE ÝSTANBUL DA YAPILDI

ÖDP : Maraþ'ý unutmayacak unutulmasýna izin vermeyeceðiz

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

35 YKR. ABD li turistler Ýlicek Köyünde. Muhtar Özdoðan (Saðda) Turistlerle

*** TOSYA KENT REHBERİ ***

haber TMMOB ESKÝÞEHÝR KENT SEMPOZYUMU GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Eskiþehir Ýl

Alevilik en tehlikeli dönemini yaþýyor

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

Olmak ya da Olmamak. Cumhuriyetin temel niteliklerine




Zorunlu din derslerine ilk dava açan Hacýbektaþlý bir Alevi

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

Bir Kadın 3 Sanat Sergisi açıldı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB)

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME

Editörler: Prof. Dr. Müberra Babaoðul Araþ. Gör. Uzm. E. Betül Sürgit

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

EKONOMÝDE GELÝÞMELER

1-Zihinsel kazanýmlar 2-Duyuþsal kazanýmlar 3-Bedensel kazanýmlar

Sami Paþazade Sezai Kedi Öykülerinin En Güzelini Yazdý

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

Aslanlý Çeþme ve Üçler. Çeþmesi su ile buluþtu. Özcan: Belediye baþkaný hak hukuk devletini savunuyor ama bunlarla ilgisi yok ÝNSANI ANLAMAK

Cumhurbaþkaný Gül'e Davet

Tarihte, Günümüzde ve Devrimci Mücadelede Kadýnlar

5 DE. faturasýný ödemeyeceðiz pankart ve dövizleriyle Eðitim Sen þubeleri oluþturdu. Emek Partisi (EMEP) de Güvenli gelecek için herkese iþ, parasýz

Polis 'Adın çıkar evine git' deyip ölüme göndermiş - Evrensel.net

EMO-Genç Yaz Eðitim Kampý Tamamlandý

sayý 94 yýl : 17 MART - NÝSAN 2009

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ!

Türk Kütüphaneciliði 21,1(2007), 75-87

Cumhuriyet Halk Partisi

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

SOSYAL BÝLÝMLER 1 TESTÝ (Sos 1)

Cumhuriyet Halk Partisi

35 YKR. Cumhuriyet Savcýsý ndan. ders gibi karar!

UYGULAMALI GİRİŞİMCİLİK EĞİTİMİ SERTİFİKA TÖRENİ TEKNİK BİLİMLER MESLEK YÜKSEKOKULUNDA YAPILDI

ÝÇÝNDEKÝLER ANLAM BÝLGÝSÝ...13 YAZIM BÝLGÝSÝ...23 DÝL BÝLGÝSÝ...25 ANLAM BÝLGÝSÝ...27 YAZIM BÝLGÝSÝ...37 DÝL BÝLGÝSÝ...39 ANLAM BÝLGÝSÝ...

Alevi Dernekleri: Biz Söylemiþtik

Zigana'da çýð felaketi

Hüseyin Seyfi. Söyleþi. Devamý 5 DE

DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ

TOKÝ Zedeler isyan etti!


Afsiad açýlýþ 1 Perþembe, 28 Mayýs 2009

FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ

Dün sabah saatlerinde Erzurum'dan Erzincan'a gelen Özel Yetkili Savcý Osman Þanal, Erzincan Terörle Mücadele Þube

3. Eðitim - Öðrenim ve Saðlýk Kýrsal yörelerde (köylerde) eðitim ve saðlýk

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

AKP Hükümetinin eðitim hedefleri hiç gerçekçi deðil!

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI


Onlar konuşur, AK Parti yapar

20 EKÝM DE ALANLARDAYIZ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

25-31 EKIM ANKARA BÜLTEN. 27 Ekim 2010 Çarþamba. Yer: Gazi Üniversitesi Rektörlük Yerleþkesi Teknikokullar ANKARA TÜRKÝYE

frekans araştırma

============================================================================

Cumhuriyet Halk Partisi

A t t i l â Þ e n k o n

135 yýlý geride býrakan köklü bir mizah dergisi geleneðine sahibiz, ama mizah dergilerimiz

Balta: Tüm vatandaþlara

Vahþi kapitalizm bir köyü nasýl mahvetti?

KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR?

Başkan Kocadon Muğla basınını Bodrum da ağırladı

Haber: Aydýn Þimþek Fotoðrsf: Berk Yurtseven. Hacýbektaþ kavgasý, AKP'li vekilleri karþý karþýya getirdi

Liderlik Üzerine Bir Analiz

Türkler ve Kürtler þehitler için aðladý. Aleviler hem Þiiliðin hem þeriatýn kýskacýnda

Ýmece Evi. Ziyaret-2016

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama Haftanýn Testi...25

Yazý dizisi 4 DE. Köþe yazýsý 7 DE

Muhtar Özdoðan Küresel ýsýnma yaðýþlarý etkiliyor

Ali Kaim: Aleviler Ankara daki miting öncesinde Hacýbektaþ a gelecekler

MHP TURGUTREİS SEÇİM İLETİŞİM MERKEZİ AÇILDI

4 DE 2 DE Baykal: Made By AKP 2 DE 7 DE 12 Eylül darbesinin ardýndan tanýþtý. 3 DE 7 DE 5 DE 3 DE 8 DE

mmo bülteni ekim 2005/sayý 89

YETKÝLÝ SENDÝKA YÝNE TÜRK EÐÝTÝM-SEN. alýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý tarafýndan, 11 Hizmet kolunda yetkili olarak

ve AHLAK BÝLGÝSÝ TESTÝ

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

içindekiler TÜRK EÐÝTÝM-SEN

Kahraman: Pankobirlik doðru yönetilmiyor. Saðlýk-Sen iþyeri odasý açýldý. Osmancýk'a 'Tabiat Parký' projesi

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

Kaim: 2009 Yýlý Eðitim ve Yükseköðretim Bütçesi, Karþýlamaktan Uzak! Seyfiden zehir zemberek açýklamalar. 189 bin kiþiye 'KEY' müjdesi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi


Yerelnet te belediyeler ve Hacýbektaþ Belediyesi

T.C ÇANKIRI VALİLİĞİ Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü


============================================================================

Çay Ýçmekten Baþka Birþey Yapýlmadý

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

Motivated SİZE İLHAM VERECEK BİR DERGİ

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Ýl Koordinasyon Toplantýsý Vali Yardýmcýsý Deniz Sürmen baþkanlýðýnda yapýldý.

Yüzleþmedikçe yanar SÝVAS!

Transkript:

YIL:3 SAYI:796 35 YKR 19 ARALIK 2008 CUMA GÜNEÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: 441 29 45 Ev Tel: 441 25 02 Onlar artýk hem okuyor hem de yazýyorlar Gazi Baran gazibaran@mynet.com YILDIZ GÜNCESÝ AYDINLIÐINDA (10) >>2 DE Erdal Karayazgan erdalkarayazgan@yahoo.com Hacýbektaþ Halk Eðitim Merkezi nin okuma yazma bilmeyenler için açmýþ olduðu kursta baþarýlý olanlar sertifikalarýný aldýlar. vindim. O kadar okumaya düþkünüm e gündüz okudum. Öðretmenimin kitabýn aleyhini okudum. Bitirdim. eysel Karani nin kitabýný okuyorum Eczacýlardan Artýk Yeter bize okuduðu kitaplarý tek tek yor. Veysel Karani nin kitabýný ye kendi deyimi ile 23 dalga. aya pek düþkün deðilim ama mitingi ya bayýlýyorum diyor, Kenzi teyze. Karani þamýný anlatýrken aðlýyor. rak Engin öðretmene minnettarlýðýný Artýk eczacýnýn dayanacak gücü kalmadýðýný Belirten 34. Bölge Aksaray Eczacýlar Odasý Nevþehir Temsilcisi Müjgan Göktaþ Biz yaþamak ve yaþatmak istiyoruz.saðlýðýn ücretli, hastalarýn müþteri ve saðlýk kuruluþlarýnda çalýþan personeli or Bana verilen ödülü ona versinler diyor. Çelik (29 yaþýnda) tahsildar konumuna sokacak yasyý doðru bulmuyoruz diyerek 200 kiþi ile bu mitinge katýlacaklarýný belirtti. Göktaþ Hacýbektaþtan da katýlýmýn olaçaðýný ifade ederek mitinge ülke çapýnda Eczacýlarla birlikte tüm kalfa arkadaþlarýmýzda katýlaçaklar dedi. Konu ile ilgili olarak Göktaþ gazetemize þu açýklamalarda bulundu: Sürekli deðiþen mevzuatlar, bürokratik iþlemler ve dayatmalarla elimizin kolumuzun baðlandýðý günler yaþýyoruz. Kýrtasiye iþlemleriyle boðuþmak deðil, saðlýk hizmetinin kalitesini artýrmak, vatandaþlarýmýza en hýzlý bir þekilde en iyi hizmeti vermek istiyoruz. Ne yazýk ki sorunlarýmýz karþýsýnda önerdiðimiz çözüm önerilerimiz dikkate alýnmadýðý için, saðlýk hizmeti sunumu noktasýnda pek çok sorunla boðuþmak zorunda býrakýlýyoruz. Diyarbakýrlý. Yaþama tutunmak için kta a gelmiþ. Bahçe, pancar, mal iþi sa yapýyorum diyor. Bütün bu iþlerin okuma- yazma kursuna katýldým yaþadýklarýný anlatýyor: Bütün bu arasýnda kursa kayýt oldum. Ben kadar okuyamadým. Bizim o tarafta ssizlik, okulun olmamasý bugüne kuyamama neden oldu. 8 senedir ketimi terk ettim. Hiç de gitmedim. ne iþ olursa çalýþýyorum. Þimdi yazamada öðrendim. Engin enime çok teþekkür ediyorum Okuma yazma bilmeyen vatandaþlara sertifika töreni Atatürk Ýlköðretim Okulu nda yapýldý. Törene Hacýbektaþ >>6 DA Kaymakamý Mustafa Eldivan, Ýlçe Milli Eðitim Müdürü Kemal Ersoy ve daire amirleri katýldýlar. 3 DE Siyaset herkesin iþi dir Ýbrahim Karakaya Büyük Ortadoðu Projesi ve Aleviler (1) Köþe Yazýsý 2 DE Aydýn Þimþek asimsek68@gmail.com Çýðlýk >4 DE >7 DE 30 Yýl Önce Maraþ Katliamýnda Neler Olmuþtu? 1 Mayýs çaðrýsýna beraat Ali Keleþ 1 Mayýs'ý Taksim'de kutlamak için çaðrý yapan ve ayný içerikli bildiri daðýtan sendika yöneticileri yargýlandýklarý davadan beraat ettiler. >7 DE Atatürk ü sev halk koþusu yapýlacak >6 DA Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ün Hacýbektaþ a geliþinin 89.yýl dönümü nedeniyle Gençlik ve Spor Ýlçe Müdürlüðü ile Hacýbektaþ Lisesi Gençlik ve Spor Kulübü ile sporu sevdirmeye yönelik olmak amacýyla 20 Aralýk 2008 Cumartesi günü Atatürk ü Sev halk koþusu yapýlacaðý bildirildi. 978'de Kahramanmaraþ'ta yaþanan olaylarda resmi rakamlara göre 111 kiþi öldü, Yüzlerce kiþi yaralandý. 210 ev, 70 iþyeri tahrip edildi. 804 kiþi hakkýnda dava açýldý; sanýklardan 29 kiþi idam, 7 kiþi müebbet hapis, 321 kiþi de 1-24 yýl arasýnda hapisle cezalandýrýldý. 19 Aralýk gecesi saat 21:00'de bir Ülkücünün, Çiçek sinemasýna yerleþtirdiði tahrip gücü düþük bir bomba; katliama giden olaylar zincirinin ilk adýmýný oluþturdu. Türkoðlu ilçesinden gelen bir grup faþist militan "Kanýmýz Aksa da Zafer Ýslam ýn" ve "Müslüman Türkiye" sloganlarýyla seyirci kitlesini "coþturarak" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) il binasýna saldýrttýlar. >8 DE

2 19 Aralýk 2008 Cuma Sert görünme, yolarkadaþlýðý Gündoðdu sert görünümünden dolayý aldýðý eleþtirileri, yüzümden dolayý sert görünüyorum diyerek karþýlar. Kendini, polisin benzettiði haydut suratlý olarak tanýmlar. Sertliði yüzümden ötürü, der. Sert görünmemin ikinci nedeni þu. Düþüncemi dolaylý söylemiyorum. Düþüncemi doðrudan doðruya söylüyorum. Ýliþkilerimde ödün vermiyorum. ( ) Son dört yýl çok ödünlü yaþadým arkadaþ olabilmek için. Olmadý. ( ) Kimi sözler kimi davranýþlar yüzünden üzüntüden günlerce uyumadým. Sonra yanardað oldum püskürdüm. (Ýnsancýl, Aralýk 1994, s.59) Evet ben de sert ve sevimsiz görünüyorum. Bunun birinci nedeni tipim, görünüþüm sözdeþi yüzüm. Ýkincisi ben de düþünce ve eleþtirilerimi doðrudan doðruya yaparým. Bu da beni sevimsiz kýlýyor. Ancak beni üzenlere yanardað olup püsküremedim. Maðmam hep içimde kaynadý durdu. Bu da beni durgun, üzüntülü, sinirli, gergin ve unutkan yaptý. Sert görünmemin üçüncü nedeni Ben 25 yýldýr tatil günleri dýþýnda kaçta yatarsam yatayým, sabah 7.00 de kalkarým. Bugün de öyleyim. Sabah 8.00 de Ýnsancýl ý açarým. Günde yüzlerce sayfa okurum. Söylemek istediðim þu. Günübirlik savruk disiplinsiz uykucu mýymýntý kiþileri sevmem. Sert görünme bir yöntem sorunu. ( ) Gazi Baran gazibaran@mynet.com Sertliðim iliþkilerden çýkýyor. Doðru iliþkilerde yüzüm haydut yüzü bile olsa yumuþak insaným. Ama yanlýþ iliþkide sert görünüyorum (Ýnsancýl, Aralýk 1994, s.60) Erken kalkarým, az uyurum, verdiðim sözü tutmak anlamýnda disiplinliyim. Günlük yaþamýmda düzenli, disiplinli olmaya çalýþýrým. Pek savruk deðilimdir. Böyle olunca çocuklarýmýn uykucu, sersem, disiplinsiz, düzensiz halleri beni üzer, söyleyip de yerine gelmediðini gördükçe kýzar, sinirlenirim. Bu yüzden eþim ve çocuklarým beni sert bulurlar, kimi iþ arkadaþlarým da. Geçen gün eþim, Sen dedi, dýþarýya uysal, sessiz, söz dinleyen ve yumuþak içeriye bizlere gelince aslan kesilip en ufak bir yanlýþta baðýrýp çaðýrýyor bizleri bastýrýyorsun, dedi. Ýçim acýdý, düþündüm doðruluk payý var. Evdekilere hemen parlayýveriyorum, en küçük bir hoþgörüm yok, oysa dýþarýya karþý þaþýrtan YILDIZ GÜNCESÝ AYDINLIÐINDA (10) bir hoþgörü örneði oluyorum. Neden Galiba dýþarýda bunun bedeli var içeride ise yok. Ama bu dürüst adil eþit bir tavýr olmuyor ki. Hem dýþarýdakileri arada bir evdekileri ise her gün gördüðüme göre hoþgörülü olmak önce evde gerekli. Gündoðdu, bir baþka Yýldýz Güncesi nde de pek sevilen biri olmadýðýný, yüzünü biçimsiz, itici bulduðunu, güzel yüzlü sevimli olabilmek için uðraþ verdiðini bundan ancak annesinin anlattýðý bülbülce yürümek isteyen karga masalýný dinleyince kurtulduðunu söylediði yazýsýnda þunlara da deðinir. Sonra Sedat ýn deyiþiyle hem en demokrat hem de en despot biriyim. Üstelik açýk konuþurum net konuþurum. Ayrýca güzel ya da çirkin bir sözü bir davranýþý yýllar geçse bile unutmam yýllarca iz sürerim. (Ýnsancýl, Kasým 1995, s.59) Bunlarý okudukta çocuklukta arkadaþlarýmýn alay konusu ettikleri çillerimi anýmsadým. Çapar çapar diye tempolu seslenmelerini duymamak için utanýr kaçacak yer arardým. Yeri gelir büyükler bile çaparýmý alay konusu ederlerdi. Düþlerimde güzel yüzlü görürdüm kendimi. Uyandýðýmda düþümü sürdürür bir tansýk olsun güzelleþtirsin beni derdim. Demokratlýk despotluða gelince bende de var bunlar. Eve Amerikan kolasý sokmuyorum... kimse yemek seçemez bayat ekmek yemem diyemez Ama eleþtirmek düþüncesini söylemek özgürlüðü vardýr ailemizde. Yolarkadaþlýðý pek önemlidir Gündoðdu için. Ne pohpohlanmak ne de onun bunun þamar oðlaný olmak ister. Sözdeþi ne önder olup omuzlarda taþýnmak ne de paspas olarak kullanýlmak ister. Yol arkadaþlýðýný ben de önemsiyorum. Nereye giderseniz gidin, yanýnýzda size eþlik edecek özgür, özerk, eþit haklara sahip arkadaþýnýzýn olmasý ne güzeldir. Ýþte bunun adý yolarkadaþlýðýdýr. Geçen gün Manisa da arkadaþýmýn özerk bir kararla otomobil bulup bizi Spil Daðýna çýkarmasý gibi. Þu bilinsin. Biri, birini omzunda taþýyorsa taþýyan da taþýtan da kýrkpara etmezin biridir. Ben, ordan burdan yandaþ toplayan bir önder deðilim. ( ) Benim yolarkadaþlarým var. Yolarkadaþlarým olsun isterim. Yol arkadaþlarýmdan tek farkým þu. Kimine göre ben yaþlýyým kimi benden yaþlý. O kadar. Ötesi olmadý. Olmayacak. (Ýnsancýl, Aralýk 1994, s.60) Dünyada ve Türkiye de özgürlüðü, özerkliði, eþitliði (eþdeðerliliði) ve doðrudan demokrasiyi siyaset kavrayýþýnýn tam merkezine oturtan özgürlükçü sol tahayyülün düþün dünyasý her geçen gün biraz daha Erdal Karayazgan erdalkarayazgan@yahoo.com Siyaset herkesin iþi dir saðlamanýn kendisini de etik bir sorumluluðu olarak görmeden içselleþtirilemeyecek bir siyaset. Bireysel ve toplumsal özerkliði siyasetin asli görevleri mecrasýnda görmeden, kendisini temsil yetkisini zenginleþiyor. Ýlkel komünal toplumlarý vermenin, yani kendi kaderini kendi elleriyle ayrý tutar isek, bilebildiðimiz tarihin tüm baþkasýna sunmanýn garipliðini yadsýmadan dönemlerinde hep yönetenler ve yönetilenler anlaþýlamayacak bir siyaset. olmuþ. Ýnsanlar bu tarih boyunca kendilerini yönetme iradesini muhtelif defalar Komünist Manifesto daki, Sýnýflarýyla göstermiþler, ancak bunlar kýsa erimli ve sýnýf çeliþkileriyle birlikte eski burjuva olabilmiþ ve çok geçmeden yönetenler toplumunun yerine, her bireyin özgür tarafýndan ortadan kaldýrýlmýþlar. Paris geliþiminin herkes için topluca özgür geliþim Komünü, Rusya da Sovyetler, Macar koþulu olduðu bir birlik gelir sözlerinde Devrimi nin konseyleri bu giriþimlerin ifade ettiði, insan toplumunun özgür birkaçýdýr. insanlar birliðini bilinçli biçimde yeniden kurulmasýnýn temellerini atma nýn Özgürlükçü sol düþün, ne yönetenlerin koþullarýný bulmayý amaçlayan Marx ýn bu ne de yönetilenlerin olduðu, yani toplumun özgür insanlar birliði ütopyasýyla uyumlu fertlerinin kendi kaderlerini belirlemede söz bir siyaset. sahibi olabildikleri, toplumsal yaþamlarýna müdahil olabildikleri ve kendi kendilerini Hiyerarþinin, iktidarýn, cinsiyetçiliðin, yönettikleri bir toplumsal örgütlenme ayrýmcýlýðýn, tahakkümün, þiddetin öngörür. Bugünün meslekten siyasetçilerinin önder vb. kimlikleriyle yönetenler arasýna insanlarýn ayný zamanda eþit (eþdeðerde) sorgulanmalarýna ivme kazandýran bir artýk olmadýðý ve sokaktaki insan, sýradan katýlan siyasetçileri sorgulalayan bir siyaset. olmalarýnýn, özgürlüðün kapýlarýný herkese siyaset. Çoðulculuðun hayata geçtiði, vatandaþ, sade vatandaþ olarak Benzersiz insanlarýn sunabilecekleri ardýna kadar açarak farklýlýklarýný sergileme geleceðin birlikte belirlendiði bir siyaset. adlandýrýlan insanlarýn doðrudan siyaset çeþitliliðin ayýrdýna varamadan, insan olanaðý saðladýðýný görmeden eksik kalacak Ýnsanlarýn yaratýcýlýklarýnýn ortaya çýkmasýna yaptýðý, siyasetçi olduðu bir düzendir bu. özgürlüðüne açlýk duymadan, o bir siyaset. imkan veren bir siyaset. Özgürlüðün, özerkliðin, eþitliðin özgürlüðün esintilerinin tenine (ruhuna) Konu siyasetse, bu herkesin iþi dir diyen (eþdeðerliliðin) ve doðrudan demokrasinin dokunuþunun hazzýný Siyaset yapanýn bir siyaset ve herkesin siyaset yapmasýnýn hem hayat bulduðu hem de hayat verdiði hissetmeden, o kendisine hak gördüðü imkan ve araçlarýnýn yaratýlmasýný en baþta bir tahayyülden söz ediyoruz. özgürlüðün kendine siyaset yapma gelen siyasi görev olarak gören bir siyaset. ve dünyaya durumunun herkesin Ben daha iyi yönetirim iddiasýnda olan katacaklarýna dair hakký olduðu ve Bu, baþka bir siyaset. sað ve sol siyasete alternatif bir siyaset umutlarý olmadan, siyasete muhtelif önerisi. Sistem karþýtý olma iddialarýna layýkýyla nedenlerle Bu, özgürlükçü sol düþünün inþa etmeye raðmen, yönetenler ve yönetilenler savunulamayacak bir katýlamayanlarýn çalýþtýðý bir siyaset. dünyasýnda kalmayý seçen ve öncü, siyaset. Farklý olan siyasete katýlmalarýný

19 Aralýk 2008 Cuma Onlar artýk hem okuyor hem de yazýyorlar 82 yaþýndaki kursiyer Kenzi Baydýr Ýstiklal Marþý ný okuyor Hacýbektaþ Halk Eðitim Merkezi nin okuma yazma bilmeyenler için açmýþ olduðu kursta baþarýlý olanlar sertifikalarýný aldýlar. Okuma yazma bilmeyen vatandaþlara sertifika töreni Atatürk Ýlköðretim Okulu nda yapýldý. Törene Hacýbektaþ Kaymakamý Mustafa Eldivan, Ýlçe Milli Eðitim Müdürü Kemal Ersoy ve daire amirleri gibi sevindim. O kadar Baydýr ýn okumaya elini düþkünüm öpüyor katýldýlar. ki; gece gündüz okudum. Öðretmenimin verdiði kitabýn aleyhini okudum. Bitirdim. Hacýbektaþ Halk Eðitim Merkezi nin okuma þimdi Veysel Karani nin katýlanlara kitabýný anlatýlarak okuyorum dile getirildi. Baydýr yazma bilmeyenler Haber: için Aydýn açmýþ Þimþek olduðu kursta diyerek bize okuduðu katýlýmcýlara kitaplarý tek Ýstiklal tek Marþý ný okudu. baþarýlý olanlar sertifikalarýný aldýlar. gösteriyor. Veysel Karani nin kitabýný Çantasýndan okuduðu kitaplarý göstererek Okuma yazma bilmeyen vatandaþlara bitirmeye kendi deyimi ile 23 dalga sertifika töreni Hacýbektaþ Atatürk Ýlköðretim Halk Eðitim Okulu nda Merkezi nin kalmýþ. çok mutlu olduðunu söyledi. yapýldý. okuma yazma bilmeyenler için açmýþ Yazmaya olduðupek düþkün Baþarýlý deðilim kursiyerler ama Kaymakam Eldivan Törene kursta Hacýbektaþ baþarýlý Kaymakamý olanlar Mustafa sertifikalarýný okumaya aldýlar. bayýlýyorum diyor, ve daire amirleri Kenzi teyze. tarfýndan sýrasýyla Eldivan, Ýlçe Milli Eðitim Müdürü Kemal Veysel Karani Okuma yazma bilmeyen vatandaþlara sertifikalar ve çeyrek altýn verilerek Ersoy ve daire amirleri katýldýlar. nin yaþamýný anlatýrken aðlýyor. sertifika töreni Atatürk Ýlköðretim Okulu nda Aðlayarak Engin ödüllendirildiler. öðretmene minnettarlýðýný Ýlçe Milli yapýldý. eðitim Müdürlüðü ve Halk eðitim belirtiyor Bana verilen ödülü ona versinler Merkezi nin koordineli gerçekleþtirdiði razýyým diyor. Törene Hacýbektaþ Kaymakamý Mustafa Hacýbektaþ Kaymakamý Mustafa Eldivan okuma yazma kursuna katýlan kursiyerleri Hacýbektaþ Eldivan, Kaymakamý Ýlçe Milli Eldivan ýn Eðitim nezaket Müdürü Müslim Kemal Çelik (29 kursun yaþýnda) 82 yaþýndaki kursiyeri Kenzi kurallarýna Ersoy uyarak ve daire kara tahtaya amirleri kaldýrmasý katýldýlar. Baydýr ýn elini öperek sertifikasýný vermesi dikkat çekti. Çelik, Diyarbakýrlý. üzerine Yaþama Baydýr tutunmak Siz için benim elimi öptünüz. Tahtaya kalkan kursiyerler kurs boyunca Hacýbekta a gelmiþ. Bahçe, pancar, mal iþi Hacýbektai Ýlçe Milli Eðitim Müdürlüðü Bana bu günleri gösterdiði için bende edindikleri bilgilerini okuyarak ve yazarak ne olursa yapýyorum diyor. Bütün bu iþlerin gösterdiler. ve Halk Eðitim Merkezi nin koordinasyonu içinde okuma- yazma öðretmenimin kursuna katýldým elini öperim. þeklinde 15 kursiyerin ile gerçekleþen katýldýðý okuma- yazma yazma kursuna diyerek yaþadýklarýný konuþarak anlatýyor: törende Bütün bu duygusal anlarýn kursunun katýlan en yaþlý kursiyerler kursiyerinin tek 82 tek yaþýnda Kaymakam iþlerin arasýnda kursa yaþanmasýna kayýt oldum. neden Ben oldu. en genç kursiyerinin ise 29 yaþýnda olmasý bugüne kadar okuyamadým. Bizim o tarafta Eldivan tarafýndan nezaket kurallarýna uygun dikkat çekti. terör,iþssizlik, okulun olmamasý bugüne olarak kara tahtaya kaladýrýldý. Kursiyerlerin kadar okuyamama neden En genç oldu. kursiyerin 8 senedir 29 en yaþlý Hacýbektaþ 2.5 aylýk Kaymakamý kurs boyunca Eldivan ýn okuma- ayrýca yazma memleketimi terk kursiyerinin ettim. Hiç de gitmedim. ise 82 yaþýnda olduðu kurs 82 yaþýndaki seviyeleri kursiyer uygulamalý Kenzi Baydýr ýn olarak katýlýmcýlar Burada ne iþ olursa programýna çalýþýyorum. katýlýmýn Þimdi ve baþarýnýn iyi olduðu azmini taktireden konuþmasýn ardýndan okuma yazamada öðrendim. Engin tarafýndan görüldü. açýklandý. öðretmenime çok teþekkür ediyorum Kenzi Baydýr Ýstiklal Marþý nýn iki kýtasýný okudu. 82 yaþýndaki Kenzi Baydýr ýn kurs Kaymakam Eldivan ýn ve amirlerinin boyunca gösterdiði azmi ve kararlýlýðý kursiyerlere sertifikalarýyla birlikte çeyrek Kaymakam Eldivan tarafýndan törene altýn verdikleri esnada 82 yaþýndaki kursiyerin elini öperek sertifikasýný veren Kaymakam Eldivan a Kenzi Baydýr teþekkür ederek siz benim elimi öptünüz. Bende öðretmenimin elini öperim. Bana bu günleri gösterdiði için þeklinde konuþarak duygusal anlarýn yaþanmasýna neden oldu. Bizde en yaþlý ve en genç kursiyelerden Kenzi Baydýr ve Müslim Çelik ile görüþtük. Duygularýný ve ne yaþadýklarýný öðrenmeye çalýþtýk. Kenzi Baydýr: (82 yaþýnda) Okumayý yazmayý artýk biliyorum. Kursa bazen gelemedim. Ama okuyup yazýyorum. Öðretmen baþkalarý ile ilgileninçe onu hiç rahat býrakmadým. Ban göster, beni okut diyordum. Kitap, kalem istiyordum. Kitap verdi, defter verdi. Bugün ben okumayý öðrendimse öðretmenim Engin Yýlmaz Kurs sayesinde öðretmeni öðrendim. Engin Yýlmaz Okuma yazma öðrenince inanýn içime öyle bir heyecan oldu. 7-8 yaþýndaki çocuklar Kursiyerlerden en genç Müslim Çelik ve en yaþlý Kenzi Baydýr ile görüþtük. Okuma- yazma öðrenmelerinin kendilerinde Müslüm Çelik Kaymakam Eldivan Kenzi Baydýr oluþturduðu durumu öðrenmek istedik. Duygularýný sorduk. Kenzi Baydýr (82 yaþýnda) Kursa devamlý gelemedim. Ama geldiðimde de öðretmeni hiç rahat býrakmadým. O baþkalarý ile ilgilenirken bile ben bana göster, okut beni diyordum. Öðretmenden kitap, kalem istedim. Kitap verdi, defter verdi. Benimle ilgilendi. Bu gün ben okumayý öðrendimse Engin öðretmenime borcluyum. Okuma -yazmayý öðrenince içime bir heyecan doldu. 7-8 yaþlarýnda bir çocuk gibi sevindim. Okadar okumaya düþkünüm ki; gece gündüz okudum. öðretmenin verdiði kitaplarýn aleyhini okudum. Þimdi Veysel Karani nin kitabýný okuyorum. diyerek bize tüm okuduðu kitaplarý gösteriyor. Kenzi teyzenin kendi deyimi ile Veysel Karani nin yaþamýný anlatan kitabý bitirmesine 23 dalga kalmýþ. Yazýlar küçük gözlüðüm yazýlarý biraz büyütünce okuyorum ama pat çat diyerek Yazmaya çok düþkün deðilim amma okumaya bayýlýyorum þeklinde konuþuyor. Veysel Karani nin yaþantýsýný anlatýrken Onun dünya malýnda gözü olmayan gönlü zengin biri olduðu aðlayarak anlatýyor. Engin öðretmene çok þey borçluyum. SATILIK DAÝRE TOKÝ 2. Etap B 1. Kat 5 12 N0 lu daire satýlýktýr. Ýrtibat telefonu: 0533 929 45 92 Bana verilen ödülü ona versinler razýyým. Ona çok þey borçluyum diyor. Müslüm Çelik (29 yaþýnda) Diyarbakýrlýyým. 8 yýl oldu ben buraya geleli. Hala memeleketime gitmedim. Burada pancar, bað, bahçe ve ne iþ olursa yapýyorum. Bu iþlerin arasýnda kursa kayýt oldum. Okuma ve yazmayý bugüne kadar öðrenemedim. Bizim oralar da terör, iþsizlik, okulun olmamasý nedeniyle okuyamadým. Engin hocama teþekkür ediyorum. Þimdi okuma-yazmayý biliyorum. Eðer ikinci devre kurs açýlýrsa onada geleçeðim. Hayata Hacýbektaþ da tutunmaya çalýþan Müslim Çelik burada çalýþtýðýný ve okuma öðrendiðini sevinçle belirterek memleketine hiç gitmediðini söylüyor. GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam 441 30 09 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 35 38 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 38 08 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Türkiye Ýþ Bankasý 441 35 00 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80 Rýfat Kartal Huzurevi 4413338 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 Taþýyýcýlar koop 441 20 06 Nevþehir Seyahat 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25 Terminal Taksi 441 27 97

ARAÞTIRMA 19 Aralýk 2008 Cuma Senin yalanlarýnla, hilelerinle baþ edemedim, bu bana dert oldu. Bende senin önünde eðilmiyorum, buda sana dert olsun Seyit Rýza Bugüne kadar birçok toplantýda ve genel kurullarda, bir siyasal süreci ve konuyu dillendirerek kurumlarýmýzýn ve yöneticilerimizin dikkatini çekmeye çalýþtým. Büyük Ortadoðu Projesi kapsamýnda bölgemizde ve ülkemizde bir büyük proje hayata geçirilmeye çalýþýlmaktadýr. Buna göre bölgemizde, ülkeler iþgal edilmekte, ülkelerdeki iktidarlar deðiþtirilmekte, ülkeler arasýnda yeni ittifaklar yapýlmakta, ülkelerde ki toplumsal kesimler, siyasi partiler bu proje kapsamýnda þekillendirilmektedir. Bu proje kapsamýnda Kürtlerin bir kesimiyle ittifak edilirken, Emperyalistler için tehlikeli olan diðer kesimi tasfiye edilmek istenmektedir. Devletin asli unsuru olan Türkler, sorunlarýný çözme becerisini gösteremeyen, herkese düþman, milliyetçi ve militarist bir konuma getirilmekte, Ýslamcýlar, radikal ve tehlikeli olmaktan çýkartýlýp yumuþatýlarak ýlýmlý hale getirilmektedirler. B.O.P. kapsamýnda hazýrlanan proje kapsamýnda 2025 yýlýna kadar ülkemiz Ýslamcý ve milliyetçi bir ülke olarak model haline getirilmesi öngörülmektedir. Buraya kadar her þey bilinen siyasal tespitler olarak görülebilinir. Benim üzerinde durduðum ve sorduðum soru þu? B.O.P. ni hayata geçirmeye çalýþan Emperyalistlerin, ülkemizde yaþayan, inancýný ve yaþam biçimini sömürüye, zorbalýða ve haksýzlýða karþý durmak üzerine oluþturan, dolayýsýyla Emperyalist zorbalar için doðal düþman olabilecek Aleviler için bir tasarýmý yok muydu? Alevileri ve onlarýn örgütlü, direngen gücünü görmemiþ veya yok saymýþ olabilirler mi? Ya da B.O.P. nin Alevi tasarýmýný nasýl algýlamalýyýz, hangi kiþi ve kurumlar bu proje kapsamýnda Emperyalist çýkarlara hizmet etmektedir, dolayýsýyla Alevi asimilasyonunda bunlarýn görevi nedir? Bu sorularý siyasal analize tabi tutmak ve açýk yüreklikle cevaplamak gerekmektedir. Bu süreci analiz ederken, 12 Eylül ve sonrasýnda devam eden siyasal süreci, Türkiye Alevi Örgütlenmesinin oluþum ve bugüne kadar geliþen sürecini, en önemlisi bu süreç içerisinde kurum ve kiþilerin (toplum önderi olarak kamuoyuna sunulan) söylem, düþünce ve mücadele süreçlerini incelemek gerekmektedir. Birçok deðerlendirmemde B.O.P. nin, ülkemizde ki Alevi tasarýmýnýn 12 Eylül sonrasý geliþtirildiðini ve uygulama tarihinin 1993 Sivas Katliamý olduðunu vurguladým. Sivas Katliamý ný, þeriatçý, gerici ve faþist güçlerin, cumhuriyet ve laiklik karþýtý bir eylemi gerçekleþtirip þeriat düzenini getirmeyi istediklerini ve dolayýsýyla, onun için cumhuriyet ve laiklik konusunda hassasiyeti olan Alevileri katlettiklerini söylemek süreci doðru algýlamamak anlamýna gelir. 1993 yýlý bir çok geliþmenin birden yaþandýðý/yaþatýldýðý bir siyasal konseptti. 1993 yýlý, Muammer Aksoy, Uður Mumcu ve Bahriye Üçok un katledildikleri, faili meçhul/belli cinayetlerin yaþandýðý, PKK nin ateþkes sürecinde 33 askerin öldürüldüðü (yaralý kurtulan tanýklar ölüme gönderildiklerini ifade etmektedirler), þiddetin giderek týrmandýrýldýðý ve çatýþma ortamýnýn Sivas ýn ilçelerine kadar geniþlediði, Doðu Karadeniz, Tokat, Sivas Bölgesinde silahlý mücadele yürüten DHKP-C, TÝKKO ve PKK arasýnda ittifakýn yapýldýðý bir dönemdir. Bu bölgeler arasýndaki geçiþ yerlerinin Alevilerin yaþadýðý bölgeler olmasý, Alevilerin koruculuðu kabul etmemesi, ihbarcý olmamalarý da önemli verilerdir. Sivas ta katledilen 33 Can a karþýlýkmýþ gibi ya da Alevi- Sunni çatýþmasýný yaratmaya çalýþanlarca, suçu sadece Sunni olmak olan ve olayla hiç baðlantýsý olmayan Baþbaðlar da 33 yoksul köylünün katledilmesi ve olayýn aydýnlatýlamamasý da düþündürücüdür. Bu ve buna benzer birçok siyasal geliþmeler Ýbrahim Karakaya 90 lý yýllarda baþlayan, 93 yýlýnda keskinleþen ve sonrasýnda ülkemizde acýlar yaþamamýza neden olan olaylardýr. Bütün bunlarýn her biri ayrý ayrý deðerlendirilebilecek konulardýr. Ben B.O.P. kapsamýnda, bu projenin ideolojik öncüleri olan, Alevi asimilasyonunun aktörlerini anlatmaya çalýþacaðým. Bu aktörlerden en önemlilerinden biri Sayýn Ýzzettin Doðan dýr. Dersim de ki 12 Alevi Ocaðýndan biri olan Aðuçan Ocaðýnýn, Malatya daki taliplerine Dedelik görevini yerine getiren, Doðan Dede Ailesinden gelmektedir. (Alevilikte Dedelik, taliplerle sürdürülen inançsal ve sosyal bir iliþkidir. Bu iliþki her Ocaðýn, Ocaða baðlý olan talipleriyle sýnýrlýdýr.) Doðan Dede Ailesinin DP ile baþlayan ve sað partilerle süren siyasi iliþkisi, Sayýn Ýzzettin Doðan ile 1982 yýlýndan sonra generallerin kurdurduðu MDP kuruculuðu ve sonrasýnda ki siyasi pazarlýklarý ile devam etmektedir. Sayýn Ýzzettin Doðan Alevilerin kendilerine Önder olarak belirlediði bir kiþi deðil, devletin Aleviler adýna atadýðý bir kiþidir. Diðer önemli aktör Reha Çamuroðlu ise sosyalist ideolojiden beslenip, Türkiye Solu nun unuttuðu ve hatta bir dönem yok saydýðý bu ülkenin en önemli sosyal ve kültürel gerçekliði olan Alevilik üzerine çok deðerli araþtýrmalar yapmýþ, bunun sonucu olarak genç yaþta Alevilerin deðer verdiði bir konuma gelmiþtir. Aleviliðe yapmýþ olduðu doðru katkýlar ve Alevilerin emeðe olan saygýlarýnýn gereði olarak genç yaþta Hacý Bektaþ Veli Dostluk ve Barýþ Ödülüne layýk görülmüþtür. Bu hýzlý yükseliþ kýsa sürede egemenler tarafýndan fark edilmiþ ve Barýþ Partisi nde baþlayan siyasi serüveni, herkesi þaþýrtan bir hýzla, sýrasýyla milliyetçimilitarist bir parti olan DYP nde ve Ýslamcý, muhafazakar ve milliyetçileri ayný çatý altýnda birleþtiren AKP nde devam etmektedir. AKP nin Alevi Açýlýmý Projesi ile Alevi asimilasyonunun en önemli mimarlarýndan biri olarak görevini devam ettirmektedir. Bugün çok bilinçli olarak kurumlarýmýza karþý sürdürülen, Alevilik -Ýslam iliþkisi, Tanrý anlayýþý, Hz. Ali algýlayýþý, Diyanet, laiklik vb. konularýnda, bizleri Ateist, Marksist olmakla ve Alevi olmamakla itham edenlerin, Sivas Katliamý ndan önce savunduklarýný kendi yazýlarýndan alýntýlarla kamuoyunun bilgisine ve takdirine sunmak istiyorum. Bugün Federasyon ve baðlý örgütlerimiz ile Ýzzettin Doðan, Reha Çamuroðlu ve baðlý örgütlerin Alevilik konusunda ve Alevi talepleri konularýndaki düþüncelerini biliyoruz. ALEVÝ ÝHANETÝNÝN ANATOMÝSÝ Konuyu iyi anlayabilmek açýsýndan, bugün geldiðimiz süreci, Ýzzettin Doðan ýn Can Dündar ýn 19 Haziran 2007 tarihinde sunduðu Neden programýndaki sözlerinden anlamaya çalýþalým. Ýzzettin Doðan: Bu bizim yaptýðýmýz çalýþmalar, ülkeyi yönetme sorumluluðunu yüklenenlerle yaptýðýmýz konuþmalar, özellikle 15 yýl Türkiye yi yöneten koalisyonlar döneminde tüm Baþbakanlarla en az 10 defa, 20 defa, 30 defa yapýlan konuþmalar ve atýlan adýmlarla Cemevlerinin temelini beraberce bazen sayýn Cumhurbaþkaný, bazen sayýn Baþbakanla birlikte attýktan sonradýr ki yavaþ yavaþ Aleviler özellikle Büyükþehirlerde Cemevlerinde kendi ibadetlerini icra etmeye baþladýlar. Ama bunu madem açtýnýz programýnýzda, o zaman bir Büyük Ortadoðu Projesi ve Aleviler (1) özellik katmak için söylemiþ olayým, buna eðer, hükümetler son 15 yýlda itibar gösterip Alevilerin hýzla kendi Cemevlerini kurmalarýna yetersiz de olsa destek verdilerse bunun bir nedeni vardý Can bey. Asýl önemli nedeni Alevilerin üzerinde oynayan dýþ güçleri Alevileri önemli ölçüde PKK ya doðru itme tehdidinin ortaya çýkmasý ve Aleviler üzerinde dýþ güçlerin çok önemli ölçüde nüfus sahibi olmaya baþlamalarýnýn hükümet edenlerce görülmesidir. Bizim de uyarýlarýmýzýn kaale alýnmasýdýr. Can Dündar: Bu bir devlet politikasý mý yani partiler bazýnda olmak... Ýzzettin Doðan: Aynen böyle. Devlet politikasý olarak bu konu kabul edildi ve ben olayýn çok yakýnýnda olduðum için size söyleyebiliyorum. 1997 de sayýn Baþbakanýn talebi üzerine Hacýbektaþ ta buluþmaya karar verdik ve orada sayýn Cumhurbaþkanýnýn da bulunduðu bir toplantýda sayýn Baþbakan ve Baþbakan Yardýmcýlarý, hükümetin tümü cumhuriyet hükümetinin tümü Hacýbektaþ ta þu sözleri verdiler halka, podyumda; bendenizi de zorladýlar bende çýktým beraber podyuma. Þunlarý söyledi o zaman hem sayýn Mesut Yýlmaz, hem de rahmetli Bülent Ecevit. Bundan böyle Cemevi de bizimdir, cami de bizimdir. Bundan böyle genel bütçesinden eðer din hizmetleri için bir pay ayrýlacak olursa bu paydan tüm yurttaþlar hakça yararlanacaklardýr. Bir üçüncü husus o da belki bir retorik olarak kabul edilebilir; bundan böyle artýk Þah Ýsmail ile Yavuz Sultan Selim i barýþtýrma zamanýdýr ve bunu söyleyen hükümet orada sadece Türkiye Cumhuriyeti yurttaþlarýna deðil, tüm dünyanýn önünde sizler aracýlýðýyla medya aracýlýðýyla Türk halkýna bir söz veriyordu. Bu sözü niye verdi? Ben belki de biliyorsunuzdur benim asýl uzmanlýk alaným uluslararasý hukuk ve Avrupa Birliði hukukudur. Kendilerine eðer Türkiye hükümeti olarak bu önlemleri almazsa Alevi yurttaþlara inanç özgürlüðünü eþit þartlar içinde tanýmazsa Avrupa Birliði nin bunu Türk hükümetinin önüne önemli bir koz olarak koyacaðýný söyledim. Bunu önlemek için de onlar da kabul ettikleri için Hacýbektaþ ta bu deklarasyonu yayýnladýlar ama ne oldu yayýnlandý Can bey? Yayýnlanan deklarasyona raðmen bugün dahi Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýna ayrýlan pay genel bütçeden 2 milyar dolarýn üzerinde bir paydýr. 97 den bu yana da o 2 milyar dolarýn altýna düþmemiþtir doðrudan yapýlan yardým ama yine de bununla ilgili olarak Alevilere doðrudan doðruya bunun bir tek kuruþu verilmemiþ. Can Dündar: Çok çok teþekkürler sayýn Doðan programýmýza katýldýðýnýz için. Sayýn Doðan ýn önemli bir açýklamasý oldu. Aslýnda bizzat da tanýðý olduðu bir þey. Aslýnda bütün bu partilerin vitrinini Alevi adaylarýnýn çýkmasý biraz da 1990 larýn sonuna doðru alýnan bir kararýn sonucu yorumunu yaptý sayýn Doðan. Aslýnda Alevilerin PKK ya yönelmesini önlemeye dönük bir Alevileri sistemin içine katma politikasýnýn bir ürünüdür bugün yaþadýðýmýz, bir devlet politikasýdýr dolayýsýyla. Partiler politikasýnýn üstünde bir þeydir dedi sayýn Doðan. Bu ilginç teþhisi de böylece dillendirmiþ olduk. Yukarýdaki açýklamalar yorumlanmaya ihtiyaç býrakmayacak kadar açýk ve nettir. Burada Alevilerin sisteme katma mücadelesine 15 yýl öncesinden baþlandýðý, belirtiliyor ki, bu tarih 1992-93 yýlýna gelmektedir. Ayrýca Ýzzettin Doðan ýn Alevi Ýslam tanýmlamasý 1995 yýlýndan sonradýr. Ondan önce böyle bir tanýmlamasý yoktur. Alevi Ýslam Din Hizmetleri Baþkanlýðý olarak kurduklarý Alevi Diyaneti nin kuruluþ tarihi ise 2002 yýlýndan sonradýr. Sayýn Ýzzettin Doðan, Uluslar arasý Hukuk ve Avrupa Birliði Hukuku konusunda uzman olmasýna raðmen, Alevilerin uðradýðý haksýzlýklar, katliamlar konusunda da açmýþ olduðu bir dava yoktur. Milli Eðitim Bakanlýðý aleyhine açtýðý dava ise Derneklerimiz tarafýndan AÝHM de kazanýlmýþ olan davadan sonradýr. Sivas Katliamý davasýna sahip çýkmadýðý, bugüne kadar, Alevilik adýna deðil, insanlýk adýna katliamý kýnamak için Madýmak Oteli ne bir karanfil býrakmadýðý gibi, 2007 yýlýnda Sivas ta, 2 Temmuz öncesi AKP, BBP VE MHP lilerin katýlýmýyla kardeþlik Cemi yaptýlar. Yani proje Þah Ýsmail ile Yavuz Sultan Selim i barýþtýrma projesidir. Bunun bir sonraki adýmý ise Hz. Hüseyin ile Yezit i barýþtýrmadýr. Yapýlanda budur, söylemeye cesaret edemiyorlar. Alevilerin tarihsel bilinci, hafýzasý ve inancýnýn buna izin vermeyeceðini bildiklerinden, ihaneti ustalýkla yerine getirmektedirler. Alevi asimilasyonunun en önemli aktörlerinden biri olan Reha Çamuroðlu nun siyasal serüvenini toplumumuz yakýndan bilmektedir. 1993 yýlýndan önce, Alevilik ve Alevi Ýnancý konularýnda ki düþüncelerini Cem Dergisi ve birçok dergide yayýnlanan makalelerinden oluþan Günümüz Aleviliðinin Sorunlarý (Ant Yayýnlarý -1. Basým 1992-2. Basým 1994) adlý eserinde bulabiliriz. Cem Dergisi Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü olarak yazdýklarý, ayný zamanda Cem Vakfý nýn da düþünceleri olarak algýlamak gerekir. Bu düþünceler, o dönemde bütün Alevi Örgütlerimizin savunduðu ve bizim halen savunduðumuz ortak düþüncelerdi. Bugün bu düþünceleri bizler savunmaya devam ederken Alevi olmamakla, Ateist olmakla, Marksist olmakla itham edilirken, kendileri Alevi asimilasyonunun birer parçasý haline gelmiþlerdir. Þimdi konu baþlýklarý ile, Reha Çamuroðlu nun Cem Dergisi nde de yayýnlanan görüþlerini kýsaca kamuoyuna aktarmak istiyorum. 1993 yýlýndan önce savunduklarý Alevilik ile bugün savunduklarý Alevilik tezi ve geldikleri nokta açýsýndan ibret verici açýklamalardýr. REHA ÇAMUROÐLU Günümüz Aleviliðinin Sorunlarý (Ant Yayýnlarý -1. Basým 1992-2. Basým 1994) Diyanetin Alevi Asimilasyonu: Diyanet in sorumsuz yöneticileri barýþ, kardeþlik, birlik gibi Türkiye Alevilerinin her zaman sahip çýktýklarý deðerleri lafzen kullanarak ortaya çýkmýþ, Aylýk Dergi lerinde Aleviliðin A sýný bilmeyen kimi insanlarý konuþturarak topyekün bir hareket baþlatýp Aleviliði yeniden tanýmlamaya giriþmiþlerdir. Diyanet in tanýmladýðý Alevilik ise, tüm farklarý, yani kendisini var eden tüm özellikleri elinden alýnmýþ, aslýnda teorik varlýðý yok edilmiþ bir Aleviliktir. Yani Diyanet in tanýmladýðý Alevilik, eðer gerçekten öyle olsaydý ne tarihte olurdu ve ne de bugün olmasýný gerektiren bir neden olurdu Diyanet in Alevilik tanýmý, içki, namaz, oruç, þeriat, cami vb. kavramlarda Aleviliðin tüm temel inançlarýný yok etmeye dayanýyor. Onu basit bir Hz. Ali ve Ehlibeyt dostluðuna indirgiyor ve 1400 yýlda oluþturduðu, geliþtirdiði inanç sisteminin üzerini bir çýrpýda çizmek istiyor. Bu arada bilerek ya da bilmeyerek tanýmladýðý Alevilik, sonuçta Ýran Þiiliðinden baþka bir þey deðildir Diyanet in Alevilik konusundaki son yaklaþýmý, Diyanet le baþ baþa bir diyalogun Aleviliðe hiçbir þey kazandýrmayacaðýný göstermiþtir. Günümüz Aleviliðinin Sorunlarý Sayfa:16-17-20 Aleviajansý Devamý Pazartesi günü

19 Aralýk 2008 Cuma Hayat Televizyonu yayýn hayatýnýn 1. yýlýný kutluyor Ozanlar Sivas'ta... ''Halk Ozanlarý Sivas Buluþmasý'' etkinlikleri kapsamýnda ''Aþýklar Þöleni'' düzenlendi Hayat Televizyonu Genel Yayýn Koordinatörü Ýskender Bayhan gazetemize yapmýþ olduðu yazýlý açýklamada Emeðin, barýþýn, demokrasinin, kardeþliðin sesi ve görüntüsü olmak için çalýþan Hayat Televizyonu olarak, yayýn hayatýmýzda 1 yýlý doldurmuþ olmanýn coþkusunu ve heyecanýný sizlerle de paylaþýyoruz diyerek Milyonerlerin deðil, milyonlarýn televizyonu iddiasý ile yayýna baþlayan Hayat Televizyonu nun 3 Aralýkta 1. yýlýný geride býraktýðýný belirti. Hayat Televizyonu Genel Yayýn Koordinatörü Ýskender Bayhan açýklamasýnda þu görüþlere yer verdi: 3 Aralýk 2007'de "MÝLYONERLERÝN DEÐÝL, MÝLYONLARIN TELEVÝZYONU" iddiasýyla programlý yayýnlarýna baþlayan televizyon kanalýmýz, kuruluþunun 1. yýlýný geride býrakmýþ bulunuyor. Emeðin, barýþýn, demokrasinin, kardeþliðin sesi ve görüntüsü olmak için çalýþan Hayat Televizyonu olarak, yayýn hayatýmýzda 1 yýlý doldurmuþ olmanýn coþkusunu ve heyecanýný sizlerle de paylaþýyoruz. Bu amaçla 21 Aralýk Pazar günü "Hayat Devam Ediyor" adý altýnda Ýstanbul Gösteri Merkezi'nde Ýstanbul halkýyla buluþuyoruz. Hayat Televizyonu'nu var eden iþçiler, emekçiler, kadýnlar, gençler, aydýnlar, sanat ve bilim insanlarý, onu güçlendirmenin, zenginleþtirmenin ve büyütmenin de esas dayanaðý ve sahibi durumundadýrlar. 21 Aralýk'ta bir kez daha bunu hep birlikte Türkiye'ye ve Dünya'ya ilan edeceðiz. Sizleri de bu buluþmaya katýlmaya ve kuruluþumuzun birinci yýlýnda bizlerle birlikte olmaya davet ediyoruz. "Hayat Devam Ediyor" þenliðimize katýlmanýzý, üyelerinizin katýlýmýný örgütlemenizi ve destek olmanýzý talep ediyoruz. Katýlýmýnýz, desteðiniz ve katkýlarýnýz için þimdiden teþekkür eder, çalýþmalarýnýzda baþarýlar dileriz. Yer: Ýstanbul Gösteri Merkezi (Eski My Showland) Dünya Ticaret Merkezi Yaný Tarih: 21 Aralýk (Pazar) 2008 Saat: 14.00 Kültür ve Turizm Bakanlýðýnýn desteði, Sivas Valiliði ile Sivas Fasýl Heyeti Aþýklar ve Halk Oyunlarý Derneði iþbirliðiyle organize edilen ''Halk Ozanlarý Sivas Buluþmasý'' etkinlikleri, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Aþýklar Þöleni'' ile devam etti. Ülke genelinden çok sayýda aþýðýn katýldýðý þölenin açýlýþ konuþmasýný yapan Kültür ve Turizm Bakanlýðý Araþtýrma ve Eðitim Genel Müdürü Mahmut Evkuran, bakanlýk olarak her yýl, geleneksel kültür deðerlerini ulusal düzeyde ele aldýklarý programlar gerçekleþtirdiklerini söyledi. Aþýklýk geleneðini kamuoyunun ilgisine sunmak için bu yýl Sivas'ta aþýklarýn buluþtuðu bu programý yeni ve farklý bir yaklaþýmla düzenlediklerini ifade eden Evkuran, bu kapsamda yapýlan toplantýlarda önemli kararlar alýndýðýný belirtti. Alýnan kararlardan birinin örgütlenmeyle ilgili olduðunu kaydeden Evkuran, sözlerini þöyle sürdürdü: ''Daðýnýklýk ve maddi sýkýntýlar nedeniyle gerekli iþlevlerini yerine getiremeyen dernek yapýlanmasýnýn dönüþtürülmesi ve Aþýklar ve Halk Ozanlarý Birliði adý altýnda bir çatý altýnda yeniden yapýlandýrýlmasý burada mutabakat saðlanarak alýnan en önemli karar olarak kayýtlara geçti. Ýkinci önemli karar, aþýk konaklarý veya halk ozanlarý evi adýný verdiðimiz mekansal düzenlemelerle ilgili olarak kayýtlara geçti. Bununla ilgili önemli bir karar alýndý. Dolayýsýyla bakanlýðýmýzýn da takip edeceði, eðitim, uygulama, sohbet ve diðer iþlevlerin de yerine getirileceði bir aþýklýk evi modeli üzerinde mutabakat saðlandý. Bu iki önemli karar Sivas'ta gün boyunca gerçekleþtirdiðimiz istiþare toplantýlarýnýn son derece önemli ürünleri.'' Deðiþik baþlýklar altýnda çeþitli konularýn da deðerlendirildiðini anlatan Evkuran, ''yaþayan aþýklýk geleneði ve halk ozanlarýnýn eylem planýnýn taslak metni burada olgunlaþtýrýlmýþ bulunuyor. Aþýklýk geleneði yeni ve yaratýcý yaklaþýmlarla mutlaka yaþamaya, gönül insanlarý bilgeliði, irfaný, anlayýþý, sevgi ve birlikte yaþama kültürünü taþýmaya devam edecektir'' diye konuþtu. Açýlýþ konuþmalarýnýn ardýndan þölende halk ozanlarý, sazlarý eþliðinde aþýklýk geleneðinin çeþitli dallarýndaki eserleri seslendirdi. Aþýklarýn ''atýþma'', ''taþlama'', ''lebdeðmez'' ve ''muamma'' türünde sunulan eserler beðeni topladý. Programýn bitiminde aþýklar salondakiler tarafýndan ayakta alkýþlandý. Sivas Valisi Veysel Dalmaz, etkinliðin sonunda þölende sahne alan aþýklardan Aþýk Ayten Çýnar, Aþýk Derdiyar ve Aþýk Þeref Taþlýova'ya katýlým belgelerini verdi. Þölene, Sivas Belediye Baþkaný Sami Aydýn, Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Ýlyas Dökmetaþ, Kültür ve Turizm Bakanlýðý Müsteþar Yardýmcýsý Nihat Gül, kurum müdürleri ve çok sayýda vatandaþ katýldý. Arkadaþ Dergi Sonbahar filmi vizyonda Bülent Aydýn bulent@turnusol.biz Salý gecesi memleketim Hopa'ya gittim. Karadeniz sahilinde, Fýrtýna Deresinde, Hemþin Yaylalarýnda dolaþtým. Kardý, fýrtýnaydý, daðdý, denizdi, insan sýcaklýðýydý, kavgaydý, yenilgiydi, aþktý, hüsrandý, sevgiydi, saygýydý hepsini gördüm. Üstelik bütün bunlarý istanbul'un orta yerinde, Beyoðlu'nda ve 2 saatte yaptým. Sonbahar filminin galasý 16 Aralýk akþamý Emek Sinemasýnda yapýldý. Sinema yazarý Alin Taþçýyan'ýn güzel sunuþuyla, filmin senaristi ve yönetmeni Özcan Alper, yapýmcý Serkan Acar ve Ersin Çelik, oyuncular ve film ekibiyle tanýþtýk. Ama bildiðiniz tanýþmalardan deðil, sanki kýrk yýllýk ahbabýz hepimiz, öyle bir sýcaklýk ve içtenlik. Salon hýnca hýnç doluydu. Koltuk yetmeyince yerlere de oturduk. Sadece insanla deðil özlem, dostluk, dayanýþma da doldurmuþtu her yaný. Çünkü herkes oradaydý. Bizim meydanlardan, direniþlerden, dost meclislerinden, hapishanelerden, hak arama mücalelerinden tanýdýðýmýz herkes. Çünkü bu filmde anlatýlan da bizim öykümüzden bir kesit. Önce yaþandýðý ve çekildiði topraklarda yani Hopa'da, Artvin ve Rize ilçelerinde gösterilen yani vizyona çýkmadan önce binlerce gerçek ön izleyicinin testinden geçmiþ saðlam bir film bu. 19 Aralýk'ta vizyona giriyor Sonbahar ve 36 sinemada birden gösterime çýkacak. Yani yakýn tarihimizin bir kara sayfasý 2000 yýlýndaki kanlý "Hayata Dönüþ" operasyonunun yýldönümünde. 19 Aralýk'a kýrmýzý bir iþaret koyuyor bu film. Oralardan yola çýkýyor, 90'lý yýllara gidiyor tekrar buralara geliyor... Filmi anlatmam, gidip mutlaka görün. Yerli ve yurt dýþý bir çok ödül aldý bu film ama onun için deðil... Sinema otoriteleri çok takdir etti bu filmi ama onun için de deðil... Anlatýlmayanlardan, unutturulmaya çalýþanlardan, yok sayýlanlardan bahsediyor bu film ama sadece onun için de deðil... Karadeniz'in dalgalarý, yaylalarýn güneþi, ormanlarýn yeþili, dostluklarýn ve sevdalarýn aðrýsý, dillerin sesi için gidin Sonbahar'a. Biz bozmadan önceki doðayý, biz bozmadan önceki insaný göreceksiniz... Bu filmin baþ rolünde Rusya'dan çýkýp Hopa sahiline vuran dalgalar ve Hemþince vardý bence. Filmi yapanlar, önce Hopa Belediye Baþkaný Yýlmaz Topaloðlu'nu çaðýrdýlar sahneye ve bu filmin yapýlmasýný saðlayan katkýlarýndan ve abiliðinden ötürü teþekkür ettiler. Eline saðlýk Yýlmaz Baþkan, Kanser araþtýrmasýndan sonra bir önemli çentik daha atmýþsýn görevine. Sonra salonda bulunanlarý temsilen DÝSK Baþkaný Süleyman Çelebi'yi ve büyüðümüz Vedat Türkali'yi aldýlar sahneye... Süleyman Çelebi kendisine verilen bir demet kýrmýzý karanfili Türkali'ye takdim etti. Türkali bu filmi yapan ekibe teþekkür ve sevgi ile çiçekleri yönetmen Özcan Alper'e verdi... Merdivenleri zorlukla çýkýp, sahneye konulan sandalyeye oturan 90 yaþýndaki usta, Vedat Türkali konuþurken dikeldi ve gençleþti, sanatlardan, sinemadan, emekten ve üretmekten söz etti. Anýlar aktardý. Sahne ýþýklarý ve yýllarýn birikimi yüzüne vurmuþ "Emek bir bütündür" dedi. "Bunu da en iyi sinemada görürüz biz. Aslýnda tüm sanatlara bir atölyedir sinema. Ortak emekle yapýlýr. Bu film de öylesine bir örnek çalýþma." Konuþmasýnýn sonunda salona þöyle seslendi Türkali: "Emeðin dayanýþmasý olmazsa, insanlýðýn sonu karanlýk... Emekçiler dayanýþma içinde olursa çok þey yaratýlabilir." Yönetmen Özcan Alper, filmi baþlatmadan önce cezaevlerinde direnenlere, can verenlere, isyaný sürdürenlere de adadýðýný söyledi bu filmi. Çünkü onlarýn direniþi ayný zamanda Türkiye'nin bir hapishaneye dönmemesi içindi" dedi. Film hiç arasýz gösterildi. Çýt çýkmadý salondan. Uzaktan geçen kýzýl bayraklý cenaze ve Hemþince yurek delen aðýtla film bitti. Yine çýt çýkmadý. Yazýlar aktý geçti perdede, ýþýklar yandý. On dakika sonra bir alkýþ koptu... Öyle bir alkýþ ki, hem doðaya hem bize, hem bizimkilere, hem güzel gençliðimize, hem hayata hem acýya ve aþka. Karadeniz de bizim, coþku da yenilgi de. Ama bu film de bizim iþte...

19 Aralýk 2008 Cuma Eczacýlardan Artýk yeter mitingi BÝR KEZ DAHA ARTIK YETER! ECZANELER YANGIN YERÝ SESÝMÝZE KULAK VERÝN 81 ilde örgütlü 28.000 eczacýyý temsil eden 51 eczacý odasý ve tüm eczacýlar taleplerini dile getirmek için Ankara da miting yapaçaklar. edeceksiniz. Bu sadece eczacýnýn sesi deðil, Muayene ücretini ödeyemeyen, Raporlarý günlük gazetelerden daha hýzlý eskiyen, Reçete onay sistemi çalýþmadýðý için ilacýný alamayan hastalarýmýzýn da sesi sesimize karýþacak. Biz, yaþamak ve yaþatmak istiyoruz. AKP hükümetinin çýkarmak istediði yeni yasaya göre hastanýn müþteri, saðlýk kuruluþlarýnýn ve saðlýk hizmeti verenlerin tahsildar olarak görüldüðü belirtilerek alanlara çýkaçak olan Eczacýlar Artýk býçak kemiðe dayandý diyor. Artýk eczacýnýn dayanacak gücü kalmadýðýný Belirten 34. Bölge Aksaray Eczacýlar Odasý Nevþehir Temsilcisi Müjgan Göktaþ Biz yaþamak ve yaþatmak istiyoruz.saðlýðýn ücretli, hastalarýn müþteri ve saðlýk kuruluþlarýnda çalýþan personeli tahsildar konumuna sokacak yasyý doðru bulmuyoruz diyerek 200 kiþi ile bu mitinge katýlacaklarýný belirtti. Göktaþ Hacýbektaþtan da katýlýmýn olaçaðýný ifade ederek mitinge ülke çapýnda Eczacýlarla birlikte tüm kalfa arkadaþlarýmýzda katýlaçaklar dedi. Konu ile ilgili olarak Göktaþ gazetemize þu açýklamalarda bulundu: Sürekli deðiþen mevzuatlar, bürokratik iþlemler ve dayatmalarla elimizin kolumuzun baðlandýðý günler yaþýyoruz. Kýrtasiye iþlemleriyle boðuþmak deðil, saðlýk hizmetinin kalitesini artýrmak, vatandaþlarýmýza en hýzlý bir þekilde en iyi hizmeti vermek istiyoruz. Ne yazýk ki sorunlarýmýz karþýsýnda önerdiðimiz çözüm önerilerimiz dikkate alýnmadýðý için, saðlýk hizmeti sunumu noktasýnda pek çok sorunla boðuþmak zorunda býrakýlýyoruz. Eczacýlýk temel yasasýnda yapýlmak istenen deðiþikliklerin eczane zincirlerinin önünü açacaðý ve eczacýyý çalýþan durumuna getireceði endiþesi taþýyoruz. Yasamýzýn þirketlerin deðil, bu mesleði yapan eczacýlarýn ihtiyaçlarýna yanýt verecek þekilde deðiþtirilmesini istiyoruz. Meslek örgütünün görüþü alýnmadan yasa taslaðýna eklenen her türlü deðiþikliði tümden reddediyoruz. Ücretsiz gibi gösterilen saðlýk hizmeti bedellerinin eczaneler aracýlýðýyla tahsil edilmesini istemiyoruz. Muayene ücreti tahsildarlýðý yapmak deðil, topluma saðlýk hizmeti vermek istiyoruz. Çalýþmayan reçete onay sisteminin hastalarýmýzýn ve bizim sabýr sýnýrlarýmýzý daha fazla zorlamasýný istemiyoruz. Provizyon sisteminin bir an önce iyileþtirilmesini istiyoruz. Ýlaç þirketi ve kamu arasýndaki bir alýþveriþ olan ýskontolarýn bedelini daha fazla ödemek istemiyoruz. Tamamen kamu yararý ve hasta saðlýðý için baþlattýðýmýz faktör, kan ürünü ve diyaliz reçetelerinin eþit daðýtýmýnýn rekabete aykýrý olduðu gerekçesiyle ortadan kaldýrýlmasýna seyirci kalmak istemiyoruz. Rekabeti deðil, hastayý düþünen bir saðlýk sistemi istiyoruz. Birliðimizin sözleþme yapma yetkisini tebliðlerden çýkartanlarý, bizim demokratik hakkýmýzý, örgütümüzü tanýmayanlarý uyarýyoruz; eczacýlarýn örgütlü gücü TEB dir, Zaten verdiðimiz ilacýn bedelini 80-90 gün sonra alýrken bir de bunun yüzde 75-90 ýný avans olarak almak istemiyoruz. Biz, hakkýmýzý gecikmesiz ve tam olarak almak istiyoruz. Diðer Avrupa ülkelerinde olduðu gibi, tüccar deðil, saðlýk çalýþaný olduðumuzun bilinmesini istiyoruz. Eczacýya meslek hakký istiyoruz. Ýlaç Fiyat Kararnamesi nin 2004 ten beri deðiþmeyen karlýlýk kademelerinin ve oranlarýnýn günün gereklerine uygun bir biçimde yeniden düzenlenmesini istiyoruz. Yeþil kart ve konsolide bütçeye baðlý hak sahiplerinin reçete geri ödemelerinin zamanýnda yapýlmasýný istiyoruz. Günübirlik tedavi adý altýnda hastalarýn doðru ilaca ulaþmasýný engelleyen ve özel hastanelere kar akýtan uygulamaya son verilmesini istiyoruz. Eczacýyý deðil, ilacý takip eden bir ilaç takip sistemi istiyoruz. Artýk sözün bittiði yerdeyiz. Masada sesimizi dinlemediniz, sokakta dinleyeceksiniz. Bundan sonra sokaktayýz ve saðlýk, meslek, yaþam hakkýmýzý alana kadar da sesimizi sokaklardan duymaya devam Biz, yaþamak ve yaþatmak için 21 Aralýk ta Kolej Meydaný nda bir kez daha ARTIK YETER diye haykýracaðýz. Tüm halkýmýzý kendilerini de yakýndan ilgilendiren bu soruna karþý bizimle birlikte olmaya çaðýrýyoruz. Eczanenize ve eczacýnýza sahip çýkýn. Saðlýk hakkýnýza sahip çýkýn. Toplanma Yeri Kurtuluþ Mevkii Ýtfaiye Kavþaðý (Kurtuluþ Parký) Çankaya / Ankara Saat : 12:00 Miting Yeri Kolej Meydaný Çankaya Ankara Saat : 13:30 Atatürk ü sev halk koþusu yapýlacak Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ün Hacýbektaþ a geliþinin 89.yýl dönümü nedeniyle Gençlik ve Spor Ýlçe Müdürlüðü ile Hacýbektaþ Lisesi Gençlik ve Spor Kulübü ile sporu sevdirmeye yönelik olmak amacýyla 20 Aralýk 2008 Cumartesi günü ATATÜRK Ü SEV halk koþusu yapýlacaðý bildirildi. Koþunun aþaðýdaki aþaðýdaki þekilde yapýlacaðý açýklandý. Saat 11:30 da Belediye önünden hareket.anapýnar mevkiinden koþunun baþlamasý. Öðretmen Evi önünde koþunun bitiþi. Koþuya tüm halk davet edildi. Katýlýmýn yoðun olmasýný beklediklerini açýklayan Gençlik ve Spor Ýlçe Müdürlüðü ile Hacýbektaþ Lisesi Gençlik ve Spor Kulübü yetkilileri koþunun bay ve bayan olmak üzere iki kategoride yapýlacaðýný bildirdiler.ýlk üç dereceye giren yarýþmacýlara çeþitli ödüllerin verileçeði açýklandý.

19 Aralýk 2008 Cuma 7 Aydýn Þimþek asimsek68@gmail.com Çýðlýk Bu seçimlerde Hacibektaþ da sol,demokrat güçler seyirci olmamalý. Hacýbektaþ halký bugüne dek birçok seçimde ehveni þer-i seçmek zorunda kaldý. Bugün Hacýbektaþ da hayat kan kusuyor ise; ehveni þer-in politik aktörlerinin bunda payý yok mudur? Þimdi bu gidiþe bir son vermek için bugüne kadar bildiðimiz politik yüzler ve aktörler gerekli özveri ve olgunluðu göstererek Tek aday, Tek liste çýkararak hareket etmeliler. Ýlk tarihsel eylemleriyle hem Türkiye hem de Hacýbektaþ siyasi tarihine önemli bir sayfa açmýþ olurlar. Hacýbektaþ ýn içinde bulunduðu durumdan rahatsýz olduklarýný dile getiren politik aktörlerin Hacýbektaþ ý nekadar çok sevdiðini ve onun için tüm fedakarlýklara hazýr olduklarýný ve hatta Hacýbektaþ için yapamayacaklarý bir þeyin olmadýðýný sýk sýk duyuyoruz. Ama her ne hikmet ise; Hacýbektaþ ý çok sevdiklerini iddia eden politik aktörler söz Hacýbektaþ için fedakarlýk, özveri ve benlik duygusunun bir kenara býrakýlmasý gerektiði noktasýna gelince kiþisel hýrslarýna yenilerek ben adayým diyebiliyorlar. Hacýbektaþ ý ve sözde Hacýbektaþ sevgilerini politik paylaþým savaþana dönüþtürebiliyorlar. Toplumu þimdiden taraf olmak zorunda býrakabiliyorlar. Sözün özü bu seçimlerde tek aday çýkarmak fikrine yaklaþmýyorlar. Çün kü; herkes kendisi için tek aday. Ama Hacýbektaþ için kesinlikle deðil. Siz Hacýbektaþ ý böyle sevdikçe Hacýbektaþ can cekiþiyor, farkýnda deðilmisiniz? Hacýbektaþ sevgisi de bu durumda yüzlerinde duran politik bir maske iþlevi görüyor. Lütfen bu þekilde Hacýbektaþ ý mümkünse sevmeyin!! Býrakýn bu sahte Hacýbektaþ sevgisini maske yapmayýn. Eðer Hacýbektaþ için sevginizde samimi iseniz hala zaman var iken; bu sevginizi ispat eder Tek aday ve doðru bir adresle toplumun karþýsýna çýkmak için özveri, fedakarlýk, samimiyet ve içtenlikli bir çalýþmayý ortaklaþtýrýrýsýnýz. Buna hepimizin ihtiyacý var ve ayný zamanda birbirimize de ihtiyacýmýz var. Çün kü; Hacýbektaþ ýn demokrasi mücadelesinde yaþamýný yitirmiþ arkadaþlarýmýz anýsýna, Çünkü; Dünya Alevibektaþilerin Serçeþmesi ni yeniden ve yeniden yapýlandýrmak adýna buna ihtiyacýmýz var... Önümüzdeki yerel secimler de Hacýbektaþ ýn bu makus talihini ise; Hacýbektaþ ýn solcularý, demokratlarý ortak akýlla hareket ederse ve omuz omuza olurlarsa deðiþtirebilir. Baþka bir Hacýbektaþ ý birlikte yaþanabilir kýlabilirler. Ýstenirse bu baþarýlabilinir. Her secimi bir daha ve yeniden bir daha deneme ve deney alanýna dönüþtürmek yaklaþýmý içinde olanlardan Gün ýþýðýný gündüzden bilmek gerekir yaklaþýmýnýn öngörüsüne sahip çýkmalarýný beklemek ise; devamlý Hacýbektaþ ýn kaderine mal oluyor.. Yani atý alan Üsküdar ý geçiyor. Geride kalansa Hacýbektaþ oluyor.. Ýþte bu secimde bu olmasýn. Atýn önüne araba koþacak bir anlayýþ Ben atýmý böyle sürüyorum ya, yetiþmek için mi bilmem kaçmak için mi 1 sorusunu kaybedilmiþ bir secim sabahý kendisine dahi soracak takati kalmayacaktýr. Hacýbektaþ da 4 yýldýr akýldýþý gidiþ karþýsýnda, kendi kaderimize hakim olma inancý ve tarihe yön verme eðilimi karþýsýnda direnen her aday bilmelidir ki; Hacýbektaþ ýn geleceði ile oynamýþ olacaktýr. Yol yakýn. Somut bir öneri; Eski belediye baþkanlarý, CHP Ýlçe Örgütü, Güçbirliði Bileþenleri ve aday olduklarýný ilan etmiþ olan tüm adaylar yan yana gelmeliler. Tek çatý altýnda ve tek adayla secime girme koþullarýný yeniden ve yeniden görüþmeliler. Bugüne kadar denenmemiþ olaný denemeliler. Bunu yapmalýlar. Bu onlarýn tarihsel sorumluluklarýnýn gereði ve ayný zamanda Hacýbektaþ a olan (sevgileri!)nin göstergesi olmaz mý? Atilla Erden Hocamýzýn bir Alevi Dedesinden aktardýðý ve Alevi olmanýn, insan olmanýn gereklerini anlatan aþaðýdaki sözleriyle bitirmek istiyorum. Þerefle bitirilmesi gereken en aðýr görev hayattýr. Bu nedenle; Bir lokma ekmek için þerefini ayaklar altýna almaya, Bir anlýk zevk için namusunu kirletmeye, Bir zamanlýk mevki için el ayak öpmeye, Günlük menfaatler için faziletini karartmaya deðmez. 2 Kamil insanlarýn bu çýðlýðý duyacaðý umuduyla... Dip Not: 1) Cemal Süreyya 2) Yazarýmýz Ýbrahim Kaya nýn Büyük Ortadoðu ve Aleviler yazýsýndan.. (Bk. Sulucakarahöyük Gazetesi 19-22 tarihleri 4. sayfa) 19 aralýk Sulucakarahöyük Gazetesi 1 Mayýs çaðrýsýna beraat 1 Mayýs'ý Taksim'de kutlamak için çaðrý yapan ve ayný içerikli bildiri daðýtan sendika yöneticileri yargýlandýklarý davadan beraat ettiler. Sendikalarýn, demokratik kitle örgütlerinin, bazý sol parti ve çevrelerin 1 Mayýs ý Taksim de kutlama talebi, son 2 yýldýr sert güvenlik önlemleriyle karþýlanýrken, Ýstanbul 14 üncü Asliye Ceza Mahkemesi bu konuda çarpýcý bir karar verdi. Aralarýnda KESK in eski genel baþkaný Ýsmail Hakký Tombul un da bulunduðu, KESK e baðlý Eðitim-Sen in yöneticileri halký kanuna aykýrý toplantý ve gösteri yürüyüþüne özendirmek veya kýþkýrtmak suçlamasýyla yargýlanýyorlardý. Eðitim-Sen in 25 Nisan 2007 de Sultanahmet Meydaný ndaki kitlesel basýn açýklamasýnda sendikacýlarýn yaptýklarý Taksim çaðrýsý üzerine Ýstanbul Cumhuriyet Savcýsý Faruk Kurtoðlu tarafýndan iddianame hazýrlanmýþtý. Ýddianamede, 9 sanýk hakkýnda Sultan Ahmet Meydaný nda düzenledikleri toplantýda megafonla yapýlan çaðrýda, 1 Mayýs ta Taksim de olacaklarýný bildirerek, halkýn orada toplanmasýný istemiþlerdir. Keza daðýtýlan broþürlerde de 1 Mayýs ta Taksim alanýnda halkýn toplanmasý istenmiþtir. 2911 sayýlý yasanýn 6 ncý maddesi toplantý ve gösteri yürüyüþü olan güzergahlarý mülki idare amirlerince kararlaþtýrýlarak halka duyurulacaðý kuralý getirilmiþtir. Bu alanlar ve güzergahlar dýþýnda yapýlan toplantý ve gösteri yürüyüþleri kanuna aykýrý toplantý ve gösteri Eriyoruz! Amerikan Ulusal Havacýlýk ve Uzay Dairesi nin (NASA) yeni uydu verilerine göre, Grönland, Antarktika ve Alaska da 2003 ten bu yana 2 trilyon tondan fazla buzul erdi.bilim adamlarýnýn küresel ýsýnmaya iliþkin son veriler olarak nitelediði bulgularýn, NASA nýn GRACE uydusunun ölçümlerine dayandýðý belirtildi. NASA da görevli jeofizik uzmaný Scott Luthcke, uydunun buz ölçüm verilerine göre son beþ yýl içindeki kara buzullarý kaybýnýn yarýsýndan fazlasýnýn Grönland da meydana geldiðini kaydetti. 17 Aralýk 2008 Çarþamba Amerikan Ulusal Havacýlýk ve Uzay Dairesi nin (NASA) yeni uydu verilerine göre, Grönland, Antarktika ve Alaska da 2003 ten bu yana 2 trilyon tondan fazla buzul erdi. Bilim adamlarýnýn küresel ýsýnmaya iliþkin son veriler olarak nitelediði bulgularýn, NASA nýn GRACE uydusunun ölçümlerine dayandýðý belirtildi. NASA da görevli jeofizik uzmaný Scott Luthcke, uydunun buz ölçüm verilerine göre son beþ yýl içindeki kara buzullarý kaybýnýn yarýsýndan fazlasýnýn Grönland da meydana geldiðini kaydetti. Alaska daki durumun daha iyi olduðunu ifade eden Lutchke, 2005 deki büyük azalmanýn ardýndan kara buzullarýnýn 2008 de, kýþýn yoðun kar yaðýþý nedeniyle biraz arttýðýný belirtti. yürüyüþleridir. Taksim Meydaný Ýstanbul Valiliðince yasaklanmýþ alanlardandýr ve Valilik bu alanda gösteri yapýlmasýnýn kanuna aykýrý olacaðýný duyurmuþ ve ilan etmiþtir. Bu yasaklamaya raðmen þüpheliler bu alanda toplantý ve gösteri yapýlmasýný kýþkýrtarak ve özendirerek 2911 sayýlý yasanýn 27 nci maddesini ihlal etmiþlerdir suçlamasý yapýlýyordu. Ýstanbul 14 üncü Asliye Ceza Mahkemesi nde yargýlanan sendika yöneticileri savunmalarýnda yaptýklarý Ali Keleþ Luthcke, Alaska nýn NASA uydusunun ölçümlere baþladýðý 2003 ten bu yana 400 milyar ton kara buzulunu kaybettiðini ifade etti. Bilim adamlarý iklim deðiþikliðine iliþkin deðerlendirmelerinde genel bir eðilime karar vermek için genellikle çaðrýnýn demokratik bir hakkýn kullanýmý olduðunu, bu haklarýný kullandýklarýný ve bundan sonra da kullanmaya devam edeceklerini belirttiler. Mahkeme Hakimi Selma Korkmaz Sanýk savunmalarý, dosya kapsamý, izlenen CD görüntülerine göre sanýklarýn üzerlerine suçun kanuni unsurlarý oluþmadýðýný belirterek sanýklarýn hepsinin beraatlerine karar verdi. Muhabir : TURNUSOL Haber birkaç yýla bakýyor. NASA dan bilim adamlarýnýn son bulgularý perþembe günü San Francisco da düzenlenecek Amerikan Jeofizik Birliði konferansýnda sunmayý planladýðý bildirildi Muhabir : TURNUSOL Haber SATILIK MÜSTAKÝL EV 5+1 ODA, KALORÝFERLÝ, GÜNEÞ ENERJÝLÝ, BAHÇE DUVARLI FUL YAPILI, ASMA TAVAN FAYANS LAMÝNANT SAHÝBÝNDEN ACÝLEN SATILIKTIR. Not: Ýki Cemevi arasý, Kayseri Yolu na 30 m. Çarþý Merkezine 500 m. MÜRACAAT: ÝMDAT ANIL YILMAZ Cep: 0 544 363 18 12 0 544 919 23 46 0 537 518 13 25 Ýþ: 0 384 441 38 96

30 Yýl Önce Maraþ Katliamýnda Neler Olmuþtu? 1978'de Kahramanmaraþ'ta yaþanan olaylarda resmi rakamlara göre 111 kiþi öldü, Yüzlerce kiþi yaralandý. 210 ev, 70 iþyeri tahrip edildi. 804 kiþi hakkýnda dava açýldý; sanýklardan 29 kiþi idam, 7 kiþi müebbet hapis, 321 kiþi de 1-24 yýl arasýnda hapisle cezalandýrýldý. 19 Aralýk gecesi saat 21:00'de bir Ülkücünün, Çiçek sinemasýna yerleþtirdiði tahrip gücü düþük bir bomba; katliama giden olaylar zincirinin ilk adýmýný oluþturdu. Türkoðlu ilçesinden gelen bir grup faþist militan "Kanýmýz Aksa da Zafer Ýslam ýn" ve "Müslüman Türkiye" sloganlarýyla seyirci kitlesini "coþturarak" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) il binasýna saldýrttýlar. Bombanýn patlamasýndan hemen sonra, Ülkücü Gençlik Derneði (ÜGD) Kahramanmaraþ þube baþkaný Mehmet Leblebici ve 2. Baþkan Mustafa Kanlýdere'nin talimatlarýyla bombayý attýðý iddia edilen Ökkeþ Kenger Ankara'ya ÜGD'ye telefon ederek "yardým" talebinde bulundu. "Bir Alevi öldüren beþ kez hacca gider" Ertesi gün Alevilerin oturduðu bir kýraathane bombalandý; 21 Aralýk'ta iki Tüm Öðretmenler Birleþme ve Dayanýþma Derneði (Töb-Der) üyesi bir öðretmen öldürüldü. 22 Aralýk günü, bu iki öðretmenin cenazesini taþýyan kalabalýða, faþistlerin "komünistlerin, Alevilerin cenaze namazý kýlýnmaz" diyerek tahrik ettikleri kalabalýk saldýrdý. Baðlarbaþý camii imamý Mustafa Yýldýz cuma vaazýnda þu "öðütleri" vermiþti: "Oruç tutmak namaz kýlmakla hacý olunmaz, bir Alevi öldüren beþ sefer hacca gitmiþ gibi sevap kazanýr; bütün din kardeþlerimiz hükümete ve komünistlere, dinsizlere karþý ayaklanmalýdýr; çevremizde bulunan Alevileri ve CHP'li Sünni imansýzlarý temizleyeceðiz." Kalabalýk daðýlýp cenazeler ortada kalýrken; güvenlik güçlerinin müdahalesiyle karþýlaþmayan saldýrgan kitle kent çarþýsýna yürüyerek Alevilere ve CHP'lilere ait iþyerlerini tahrip etti. Çatýþmalarda 3 insan öldürüldü. 22 Aralýk gecesi faþistler Sünni mahallelerinde "ertesi gün solcu Alevilerin silahlý saldýrý yapacaðýný" anlatarak, bu kitlesel biçimde silahlanýlmasýný saðladýlar. 23 Aralýk'ta Kahramanmaraþ'taki olaylar karþýlýklý çatýþma boyutunu tamamen yitirerek, bütün solculara ve Alevilere dönük bir kýyama dönüþtü. 24 Aralýk'ta ilan edilen sokaða çýkma yasaðýna, yalnýzca, kendi can güvenliklerini bile saðlayamayan güvenlik kuvvetleri uydular. Günden güne týrmanan gerginliðe ve valiliðin 21 Aralýk'tan beri yinelediði taleplerine raðmen kente askeri güç gönderilmemiþti. Saldýrýlarýn polis kuvvetlerine yönelmesi üzerine, "polishalk çatýþmasýný önleme" gerekçesiyle 23 Aralýk sabahý kentteki bütün polisler de görev dýþý býrakýldý. Bu koþullarda 24 Aralýk günü, faþistlerin çevre köy ve ilçelerden getirdiði silâhlý gruplarýn takviyesiyle, kýyam insanlýk dýþý boyutlar kazandý. Resmi rakamlara göre olaylarda 111 kiþi öldü "Komünistleri býrakmayýn, Allah yoluna kesin, Sütçü Ýmam aþkýna vurun", "Bugün cihad günüdür, bir Alevi öldüren cennete gider", "Alevileri öldürelim, memleketten temizleyelim", "Alevileri öldürün, þahit kalmasýn" diye baðýran faþist ajitatörlerin sürüklediði kalabalýklar Alevilerin yaþadýðý Yörükselim, Yenimahalle, Serintepe, Maðaralý, Karamaraþ mahallelerine saldýrdýlar. Bu mahalleler taranýp, bombalanýp, kundaklandýktan sonra muhasara altýna alýndý. Ölülerin taþýnmasý, yaralýlarýn hastanelere götürülmesi engellendi, hastaneler kuþatýldý; insanlar kadýn, çocuk, hamile, yaþlý, hasta, yaralý ayrýmý yapýlmadan öldürüldü. Faþistlerin "Aleviler dinsiz ve sünnetsizdir" provokasyonuyla gözleri kararan saldýrganlar, insanlarýn pantolonlarýný indirip sünnetli olup olmadýklarýna baktýlar. Alevi mahallelerinin yaný sýra, Sünni mahallelerinde de önceden iþaretlenmiþ Alevi evlerine baskýnlar yapýldý. Kýyýmda saldýrýlanlara haykýrýlan sözler, faþist hareketin seferber ettiði kitleleri "gerçek" iktidarýn bu hareketi desteklediðine inandýrdýðým gösteriyordu: "Hükümetiniz gelsin sizi kurtarsýn", "Bizim liderimiz içimizde, sizinki nerede, Ecevit gelsin sizi kurtarsýn", "Türkeþ burada, Ecevit nerede", "Git Karaoðlanýnýzý çaðýr gelsin, size yardým etsin, bizim Türkeþ'imiz yanýmýzda", "Vali, Ýçiþleri bakaný Maraþ'ý terketsin". Ancak 25 Aralýk akþamý tamamen yatýþan saldýrýlarda, resmen saptanabilen ölü sayýsý 111'di. Yüzlerce kiþi yaralanmýþ, aralarýnda CHP, Türkiye Ýþçi Partisi (TÝP), Türkiye Komünist Partisi (TKP), Töb-Der, Polis Memurlarý Dayanýþma Derneði (Pol-Der) binalarýnýn ve Saðlýk Müdürlüðü'nün bulunduðu 210 ev ve 70 iþyeri yakýlýp yýkýlmýþtý. Katliamýn ardýndan, binlerce Alevi Kahramanmaraþ'ý kaçarcasýna terk etti. CHP milletvekili Oðuz Söðütlü Kahramanmaraþ'ta yaþananlarýn açýk soykýrýmdan baþka bir þey olmadýðýný, Alevi nüfusun yüzde 80'inin kenti terk ettiðini söyledi. Milliyetçi Cephe (MC) partileri, olaylarýn "büyümesini" ülkede ve Kahramanmaraþ'ta sýkýyönetim ilanýnda gecikilmesine baðlayarak CHP iktidarýný suçladýlar. Faþist hareket, Cumhurbaþkaný Fahri Korutürk'ün Ocak 1979'da Kahramanmaraþ milletvekili ve senatörleriyle yaptýðý özel toplantýda Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) milletvekili Mehmet Yusuf Özbaþ'ýn sözlerinde yansýdýðý gibi, olaylarýn "1971 öncesinde Elbistan'da Nurhak daðlarýnda baþlayan olaylarýn devamý olduðunu" savunmakta; Ecevit hükümetinin "tahrikçi" olduðunu, hükümet deðiþmedikçe tahriklerin devam edeceðini söyleyerek böylesi olaylarýn da süreceðini ima etmekteydi. RFI: Olaylarda CIA'in rolü var MHP yöneticilerinden Nevzat Kösoðlu parlamentodaki konuþmasýnda olaylardan "Maraþ'ýn bazý mahalle ve köylerinde mezhep ayrýlýklarýna dayandýrdýktan hakimiyetlerini pekiþtirmek üzere çekiþme halinde olan - özellikle Maocu gruptan- komünist fraksiyonlarý" sorumlu gösteriyordu. Kösoðlu, olaylarý hassas bölge olduðu bilinen Maraþ'ta solcu öðretmenlerin cenazesine izin verilmesi ve cenazede "bilinen komünist sloganlarýn yaný sýra, dini tahkir ve tezyif edici sloganlarýn baðýrýlmasý"yla açýklarken adeta katliamý meþrulaþtýrýcý bir dil kullanýyordu. Faþist harekete açýk destek veren Tercüman yazarlarýndan Ahmet Kabaklý Kahramanmaraþ olaylarýný "milletin CHP'ye tepkisi" olarak yorumlarken; neredeyse selamlayan, kutlayan bir üslupla insanlarýn gaddarca öldürüldüðü katliamý "binicisini beðenmeyen asil bir kýsraðýn þahlanýþý"na benzetmiþti. Radio France Internationale (RFI) 27 Aralýk'taki yayýnýnda Kahramanmaraþ olaylarýnda "yabancý gizli servislerin, özellikle ABD Merkezi Haber Alma Teþkilatý CIA'in rolü"ne deðindi. BBC ise þu yorumu yapmaktaydý: "Kahramanmaraþ olaylarý, Pakistan, Afganistan ve Ýran'dan sonra belki de kaos ve belirsizlik içine düþme sýrasýnýn Türkiye'ye geldiðini gösteriyor. Baþbakan Bülent Ecevit de dahil olmak üzere, giderek artan sayýda kiþi, bir iç savaþ tehlikesine dikkati çekiyorlar." Kahramanmaraþ olaylarýnýn "kovuþturulmasý", faþist hareketin iç savaþ stratejisi ile ilintisi üzerinde durulmadan, "saðsol çatýþmasý" çerçevesinde ele alýndý ve tek tek "eylemciler" araþtýrýldý. Dönemin bölge sýkýyönetim komutaný Tuðgeneral Tayyar Aygur'un, "Kahramanmaraþ Toplumsal olaylarý" davasýnýn bir numaralý sanýðý Kenger le görüþmesinde söyledikleri, bu durumun özeti niteliðindedir: "Oðlum, bu hadiseler sizin boyunuzu aþar, bunu biz de biliyoruz. Soldan her þey elimizde. Silahlar, mermiler, dokümanlar... Hepsini yakaladýk. Hatta Ermeni Garbis adýnda birinin olduðunu tespit ettik. Eðer bu þahýs ölenler arasýnda deðilse, yakýnda bir vilayetin daha baþýný yakabilir. Ýnþallah ölen yedi sünnetsizden birisi budur. Bunlarý biliyoruz...peki, bu saðdaki çarýklý Mehmet aðayý kim sokaða döktü, biz bunu arýyoruz." Faþizm týrmanýþýný sýkýyönetim altýnda sürdürüyor 1979'a CHP iktidarýnýn Kahramanmaraþ katliamýnýn ardýndan 13 ilde ilan ettiði sýkýyönetimle girildi. Böylece, faþist hareket, 1978 boyunca giderek sesini yükselterek talep ettiði sýkýyönetime eriþmiþti. Fakat sýkýyönetim, hem MHP üst kademelerinde umulan nitelikte bir ittifaký, iþbirliðini üretecek gibi görünmüyordu; hem de siyasal atmosfer MHP açýsýndan oldukça elveriþsizdi. Kahramanmaraþ katliamý, Malatya, Elazýð, Sivas, Niðde-Aksaray olaylarýyla karþýlaþtýrýlmayacak sonuçlara yol açmýþtý. Hem yüzü aþkýn insanýn ölümü, hem de anti-alevi saldýrýlarda sergilenen vahþet ve kýyýcýlýk, genel kamuoyunda büyük bir dehþet yaratmýþtý. Doðan büyük toplumsal tepki, somut yasal baðlantýlar saptansa da saptanmasa da, geniþ kitleler nezdinde bu olayýn sorumlusu olduðu açýk olan faþist harekete yöneliyordu. (BÇ) * Bu metin Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi'nin 7. cildinden derlendi. BÝA