TURİZMİ ÇEŞİTLENDİRMEK Turizm gelişiminde son 20 yıldır büyük başarılara imza atmış Türkiye, son yıllarda sürdürülebilir turizm gelişiminde olumsuz bir trende girmiş bulunuyor. Turizmde ilkeli ve planlı bir gelişme için Türkiye nin turizmini planlı ve sürdürülebilir biçimde çeşitlendirmesi şart. Aksi takdirde belli bölgeler, pazarlara ve sezonlara yığılan turizm faaliyetlerinde gelişme yakında zamanda tersine dönebilir. Turizmin çeşitlenmesinde trendler Türkiye turizm endüstrisi 1980 lerin ortalarından itibaren hızlı bir gelişim süreci yaşadı. Özellikle de kitlesel turizm pazarlarındaki payını bu yıllardan itibaren artırarak turist sayısını 1,5 milyondan 13 milyon 247 bine ve gelirini de 400 milyon dolardan 8,5 milyar dolara yükseltmeyi başardı. Aynı dönemin başında birer tarım kenti olan Antalya ve Muğla artık dünyanın sayılı destinasyonları arasına girdi. Türkiye turizmdeki bu hızlı atılımı 1980 lerin ortalarından itibaren yaşanan şu gelişmelere borçludur: Türkiye nin dışarıya açık liberal politikalarla yönetilmeye başlaması, TL nin konvertibilitesi, Yurda giriş-çıkış prosedürlerinin azaltılması, Türkiye nin uluslararası, özellikle ticari alanda gittikçe önem kazanması, 1982 yılında 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu nun çıkarılması, 1618 sayılı Seyahat Acentaları Birliği ve Profesyonel Turist Rehberliği Yönetmeliği gibi etkili yasal düzenlemelerin bu konjonktürdeki varlığı. Bununla beraber, geldiğimiz noktada Türk turizmine yönelen talep belli pazarların ilgi gösterdiği belli bölgelerde gittikçe yoğunlaşıyor ve bu yoğunlaşma birçok yönden turizmin sürdürülebilir gelişiminin önünde engel olmaya başlıyor.
Türkiye nin turizm gelişiminde artık turizmin çok boyutlu bir çeşitlendirmeye gitmesi bir zorunluluk halini alıyor. Bu boyutlar; Turizmin ürünlerini çeşitlendirmek, Talebi bölgelere yaymak, Talebi sezonlara yaymak, Ülke pazarlar anlamında pazar çeşitliliği yaratmak, Demografik anlamda pazar çeşitliliği yaratmak diye kısaca sıralanabilir. Geldiğimiz noktada turizmin çeşitlendirilmesi konusunda Türkiye nin çok başarısız olduğu da söylenemez. Kongre turizminde, kar turizminde, kültür turizminde, sportif turizm etkinliklerinde son 5-6 yılın grafiği hiç de küçümsenmeyecek başarılarla dolu. TÜRSAB In geçtiğimiz yıl üyeleri arasında yaptığı bir anket 10 dan fazla seyahat acentasının faaliyet gösterdiği 39 farklı değişik turizm ürünü bulunduğunu ortaya çıkarıyor. Bu ürünlerin arasında flora/fauna, diving, rafting, yamaç paraşütü, dağcılık, avcılık, kuş gözetleme, inanç turları gibi son yıllarda gelişen birçok tür de bulunuyor. Ancak, Türkiye nin mass turizmdeki büyümesi öyle güçlü ve hızlı ki, bu başarılar turizmin çeşitlendirilmesi anlamında yetersiz kalmış ve son yıllarda dış etmenlerin ve doğal afetlerin de etkisiyle bir gerilemeye dönüşmüştür. Örneğin, turizmin sezonlara dağılımını incelediğimizde kasım-şubat ayları arasında ülkemizi ziyaret eden yabancı sayısı son on yedi yılın ortalamasına göre yüzde 17 iken, bu oran son iki yılda 14,7 ye düşmüş bulunuyor. DİE nin 1998 ve 2001 yıllarında yaptığı yabancı ziyaretçi anketlerini karşılaştırdığımızda Türkiye yi kültürel motivasyonlarla ziyaret eden yabancıların oranında hafif bir düşüş olduğunu görüyoruz. 1995 yılından 2000 e Turizm Bakanlığı işletme belgeli yatak kapasitesinde turizmde ön plana çıkmış 8 ilimiz olan Ankara, Antalya, Aydın, Denizli, İstanbul, İzmir, Muğla, Nevşehir in payı yüzde 82den 83 e
çıkmış bulunuyor. Yani geri kalan 73 ilimizin payı sadece 17 dir ve bu oran azalma tehlikesiyle karşı karşıya. Yapılan konaklamaların dağılımında da turizmin çeşitlenmesi adına trendin olumsuz yönde seyrettiğini gösteren veriler var. Sahil turizminde ön plana çıkmış Antalya, Muğla, Aydın ve İzmir in Turizm Bakanlığı ndan belgeli işletmelerde konaklayan yabancı sayılarındaki payı 1995 de yüzde 42 iken 2001 yılında bu oran % 60 a yükselmiş bulunuyor. Yukarıdaki sekiz ilin dışındaki 73 ilin yabancı konaklamalardaki payı da aynı dönem içinde % 12 den % 8 e düşmüş bulunuyor. Tüm bu rakamlar, Türkiye nin özellikle de son yıllarda turizmi çeşitlendirme yolunda yaşadığı trendin negatif yönde olduğunu gösteriyor. Pazar çeşitliliğimize baktığımızda da aynı trendin bir başka yüzünü gözlemek olası. Ağırlıklı olarak sahil turizmini tercih eden AB üyesi ülkeler toplam yabancı ziyaretçi sayımızdaki payını 1995 yılından geçtiğimiz yıla yüzde 9 oranında artırarak yüzde 58 e yükseltirken, ağırlıklı olarak kültür turizmini tercih eden Kuzey Amerika nın payı yüzde 4 ten 2,2 ye ve Asya/Pasifik in payı yüzde 4,3 ten 2,3 e düşmüş bulunuyor. Ne Yapmalı? Turizmi çeşitlendirmek temelde şu faktörlere bağlıdır: Doğal, tarihi ve kültürel kaynakların çeşitliliğine, İklimsel ve coğrafi pozisyonun çeşitli turizm ürünleri açısından elverişliliğine, Mesleki ve sivil toplum kuruluşlarının yaygınlık ve gelişmişliğine, Yaratıcı ve güçlü bir turizm endüstrisine, Turizmi çeşitlendirme konusunda kararlı plan ve politikalara sahip kamu yönetimine, Güçlü yerel yönetimlere, Özelleştirilmiş ve detaylandırılmış tanıtım ve pazarlama yöntemlerine, Güçlü ve planlanmış bir iç pazar gelişimine, Arz çeşitliliği yaratmadaki başarıya.
Türkiye Doğal, tarihi ve kültürel kaynakların çeşitliliği, iklimsel ve coğrafi pozisyonun çeşitli turizm ürünleri açısında elverişliliği, mesleki ve sivil toplum kuruluşlarının yaygınlık ve gelişmişliği, yaratıcı ve güçlü bir turizm endüstrisi faktörleri açısından olağanüstü zengin bir turizm destinasyonudur. Turizmin çeşitlendirmesi adına bu faktörler Türkiye nin güçlü yönleridir. Türkiye nin doğal ve kültürel kaynaklarının büyük bir bölümü henüz turizm pazarlarında görücüye dahi çıkarılmamıştır. Ancak, bu faktörler arasında turizmi çeşitlendirme konusunda kararlı plan ve politikalara sahip kamu yönetimi, özelleştirilmiş ve detaylandırılmış tanıtım ve pazarlama yöntemleri, güçlü ve planlanmış bir iç pazar gelişimi ve güçlü yerel yönetimler bize göre Türkiye nin turizmi çeşitlendirme konusunda zayıf noktalarıdır. Örneğin iyi planlanmış ve dağıtılmış güçlü bir iç talep gelişimi, ülkemizde yeni destinasyonlar ve turizm ürünlerinin oluşturulmasında önemli bir araç olabilir. Bunun, plansız da olsa örneklerini yayla turizminde (Karadeniz yaylaları), kar turizminde (iç pazar dinamikleri ile gelişen Uludağ son yıllarda dış pazarlara da açıldı) görebiliyoruz. Yerel yönetimler, bölgesel meslek kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin örgütlü ve güçlü bir işbirliği turizmde yeni markaların yaratılmasını sağlayabilir (Yine ağırlıklı olarak spontane bir gelişim de olsa Adıyaman ve Erzincan ın son yıllardaki yerel güçlerle yaptıkları çıkışlar örnek gösterilebilir). Sonuç Türkiye ekonomik gelişiminde sürdürülebilir turizm ilkelerini hayata geçirmede henüz yolun başındadır. Bu yolda ilerleme sağlanamaz ise yukarıdaki verilerin de gösterdiği gibi turizmde konsantrasyon artacak ve azalan verimler yasası işleyecektir. Sonuçta yakın bir zaman içinde belli noktalara yoğunlaşmış turizm gelişimi azami noktasına ulaşacak, sonra da düşüş başlayacaktır. Türkiye nin turizmini çeşitlendirme konusunda geniş katılımcı bir konsensusla üretilen, yerel güçlerin ve sivil toplum kuruluşlarının yönetiminde söz ve güç sahibi olabildiği bir Sürdürülebilir turizm gelişim planına ihtiyacı vardır.
Rakamsal Veriler Gelen turist sayısının sezonlara dağılımı sezonlar temmuz-eylül haziraneylül nisan-eylül ekim-mart ekim-şubat kasım-şubat 3 ay 4 ay 6 ay 6 ay 5 ay 4 ay 2002 %42,20 %53,30 %69,40 %30,60 %25,50 %14,70 2001 %41,60 %53,50 %71,50 %28,50 %23,80 %14,50 1986-2002 17yıl ortalaması %39,80 %50,30 %67,60 %32,40 %27,30 %17 Pazarların bölgesel dağılımı Toplamda pay 1995 2000 2001 2002 AB Topluluğu 49,1 53,2 57,2 58,2 Orta/Güney Amerika 0,6 0,9 0,8 0,4 Toplam Afrika 1,8 1,6 1,5 1,4 Kuzey Amerika 4 5,5 4,2 2,2 Asya/Pasifik 4,3 2,7 2,5 2,3 Ortadoğu (İsrail hariç) 7,6 5,6 4,6 5,2 Ortadoğu 11,5 8,6 7,3 7,2 BDT 17,6 13,3 12,3 12,5 Doğu Avrupa 8 11,4 11,2 12,9 kaynak: TC Turizm Bakanlığı belgeli İşletmeler Yıllıkları Yabancı Ziyaretçilerin Geliş Nedenlerindeki Gelişim Toplam turist sayısı içinde % Geliş nedenleri 1998 2001 gezi-eğlence 54,84 52,27 kültür 9,78 9,17 sportif ilişkiler 1,14 1,28 görev 0,37 5 yakınları ziyaret 5,26 7,94 top.,konf.,kurs, sem. 1,65 2,4 alışveriş 4,15 8,29 sağlık 0,47 0,97 dini 0,34 0,31 ticaret/iş 13,86 5,03 transit 0,64 3,08 diğer 7,76 4,27 toplam turist sayısı (x 000) 9.752,00 11.569,00
Yabancı konaklamaların illere ve il gruplarına göre dağılımı İller 2001 2000 1999 1998 1995 % Ankara 2,5 2,7 4,3 3,8 3,2 Antalya 40 28 30 25,4 27,2 Aydın 3,9 2,6 3,9 4,3 5,7 İzmir 21,4 20,1 28,3 27,8 32,4 Muğla 11,6 7,3 9,9 10,6 4 İzmir 5 4,2 5,8 6,5 5,5 Denizli 4,1 3,7 3,9 4,8 6,2 Nevşehir 3,9 2,3 4,3 5,3 3,9 Diğer 7,6 29,2 9,6 11,5 11,9 Genel toplam 100 100 100 100 100 il grupları Antalya,Muğla,Aydın,İzmir 60,5 42,1 49,6 46,8 42,3 İstanbul,Ankara 23,9 22,7 32,6 31,7 35,6 Denizli,Nevşehir 8 6 8,2 10,1 10,1 Konaklama kapasitesinin dağılımı işletme belgeli yatırım belgeli 2000 1995 2000 1995 Ankara 3,9 3,9 2,1 1,8 Antalya 35,3 30,7 30,3 30,9 Aydın 5,9 6,8 4,2 5,4 Denizli 1,1 1,2 0,3 1,4 İstanbul 13,1 14,8 10,4 8,7 İzmir 6,9 6,5 5,3 6,5 Muğla 14,8 16 25,5 25,3 Nevşehir 2,2 2,1 0,8 2 Toplam 83,3 82,1 78,8 82 Türkiye toplam 100 100 100 100