GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ULUSLARARASI DİNÎ MÛSİKÎ SEMPOZYUMU FROM PAST TO PRESENT INTERNATIONAL RELIGIOUS MUSIC SYMPOSIUM 03-04 KASIM 2017 AMASYA BİLDİRİLER KİTABI Bu sempozyum T. C. Amasya Üniversitesi Rektörlüğü Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından desteklenmiştir. AMASYA 2017
VARDAKOSTA SEYYĠD AHMET AĞA YA AĠT BESTE FORMUNDA ESERLERĠN MAKAM VE USÛL YÖNÜNDEN ĠNCELENMESĠ Gamze KÖPRÜLÜ Özet XVIII. yüzyılın başlarında dünyaya gelen, Enderûn da yetişen ve 3. Selim dönemi bestekârlarından olan Seyyid Ahmet Ağa, Galata ve Yenikapı mevlevîhâne lerinde tarikat terbiyesi almıştır. Türk mûsikî geleneğine gerek icrâ gerekse nazarî alanda hizmet vermiş önemli bir bestekârdır. İcrâ alanında iki âyîn-i şerif, on yedi peşrev, sekiz saz semaisi, altı beste, üç yürük semâi ve sekiz adet şarkı formunda eser besteleyen bestekâr, nazarî alanda ise çok sayıda eserin verildiği Ferah-fezâ makamını ve on dokuz (otuz sekiz) zamanlı Darb-ı Hüner usûlünü terkip etmiştir. Literatür taramasının kullanıldığı çalışmada; altı adet bestesine ulaşabildiğimiz Seyyid Ahmet Ağa nın bestelerinde kullandığı makam ve usûllerin yaşamış olduğu dönemin makam anlayışına uygunluğu ve kullanmış olduğu usûllerin beste formu açısından kullanılabilirliğinin tespiti amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Vardakosta Seyyid Ahmet Ağa, beste, makam, usûl, analiz. Investigation of Compositions Belonging to Vardakosta Seyyid Ahmet Ağa in Terms of Maqam and Rhythm Abstract Born in the early 18 th century, trained in Enderun, and being one of the composers of Selim the 3 rd period, Seyyid Ahmet Aga received religious education from Galata and Yenikapı Mevlevihane (lodge used by mevlevi dervishes). He was an important composer serving Turkish music tradition in terms of both in practice and theory. He composed works in a variety of genres: two ayin-i sheriff, seven teen peşrev, eıght saz semai, six compositions, three yürük semâi, and eıght songs. Moreover, he compounded Ferah-feza maqam and Darb-ı Hüner rhythm with nineteen (thirty eight) times. In the literature review, five compositions of Seyyid Ahmet Aga were reached although the literature mentions the existence of 6 compositions. It was aimed at determining the congruity of the maqams and tempos used in his compositions with period he lived. It was also aimed at assessing the practicality of the tempos he used in terms of composition forms. Keywords: Vardakosta Seyyid Ahmet Aga, composition, maqam, rhythm, analysis. Giriş Türk mûsikîsi yazılı kaynakların başlangıcı olarak kabul edilen 9. yüzyıldan itibaren verilen eserler içerisinde Türk mûsikîsine ait farklı mûsikî formlarını görmek mümkündür. 13. yüzyılın önemli isimlerinden olan Safiyyüddîn-i Urmevî nin Kitâbü l- Edvârı nda savtlara, tarîkalara rastlamak mümkündür (Uygun, 1999: 243). Ayrıca Safiyyüddîn-i Urmevî ye ait tarihi belge niteliği taşıyan Nevrûz makamında ve remel usûlünde bir peşrevi olduğu bilinmektedir. 1 15. yüzyılda verilen eserlerin neredeyse genelinde mûsikî formlarına rastlanmakla birlikte form sayısındaki artış da göze çarpmaktadır. Abdülkadir Merâgî ye ait Câmiü l Elhân da nevbet, basit, küllü d-durûb, kavl, gazel, fürûdaşt, küllü n-nagam, nesîd-i Arap, amel, pisrev ve hevâî gibi formları bulmak mümkündür (Sezikli, 244-248-249). Türk mûsikîsi formlarında yaşanan bu zenginlik bestekârların kendilerini ifade etme yönünden ne kadar özgür olduklarının bir göstergesi olarak kabul edilebilir. İlerleyen yüzyıllarda devam eden formlarda belirgin şekilde farklı oluşumlar göze çarpmaya başlamıştır. Geçmişten günümüze 1 Yrd. Doç. Dr., Gaziosmanpaşa Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, gamze.koprulu@gop.edu.tr. Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi, Nuruosmaniye Koleksiyonu.
158 Geçmişten Günümüze Uluslararası Dini Mûsiki Sempozyumu devam eden formlar olduğu gibi gerek isim gerek yapı bakımından değişime uğrayanlar ve kaybolanlar yanında ayrıca şarkı, sirto, longa gibi yeni formların ortaya çıktığı da görülmektedir. Beste formu, Klâsik fasıl icrâsındakâr dan sonra icrâ edilen büyük formda eserlerdir. Kelime olarak bağlanmış demektir. Divân edebiyatının gazel tarzında yazılmış dört mısradan oluşan güfteleri kullanılmaktadır. Büyük usûllerle, lâfzî veya îkâî terennümlerle bestelenmiş formdur. (Yahya Kaçar, 2012). Besteler, murabba beste ve nakış beste olmak üzere iki kısımda incelenirler. Murabba besteler, Dört mısralı olduğundan dolayı, eşkenar dörtgen karşılığı murabba adını alır. Bu tür besteler dört hane den oluşur. Her hanenin sonunda terennüm vardır. Sayısı az da olsa terennümsüz bestelere de rastlamaktayız. O halde murabba besteleri terennümlü ve terennümsüz olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür. Birinci, ikinci ve dördüncü haneler, terennümleriyle beraber aynı melodik yapıya (ezgiye) ve aynı usûle sahiptir. Üçüncü hane miyanhane olup, değişik melodik yapı gösterir. Çoğunlukla miyanhane terennümü 1., 2., ve 4. hanedeki, yani zaman, zemin ve karar hanelerinin terennümleriyle aynı yapıda olur (Yavaşça, 2002). Bazı murabba bestelerin miyanhanesi olan 3. bölümünde farklı makam geçkileri yapılabilirken farklı bir makam ile bestelenen murabba besteler de mevcuttur. Birinci beste olarak kabul gören besteler çenber, devr-i kebîr, muhammes, hafîf, darbeyn gibi birleşik zaman özelliği gösteren usûller ile bestelenmişlerdir. Nakış besteler,. Terennüm iki mısradan sonra geliyorsa ve lafzî terennüm tarzında ise, bu çeşit Beste lere Nakış Beste denir. Fakat sadece terennümlerinin uzunluğu sebebiyle veya sadece usûlleri sebebiyle bâzı Beste lere Nakış Beste denmiştir (Özkan, 1990). Nakış besteler düyek, lenk fahte, devr-i revân, ağır düyek gibi usûller ile bestelenmişlerdir. Literatür araştırmasına dayalı olarak yapılan çalışmada; TRT nota arşivinden elde edilen Vardakosta Seyyid Ahmet Ağa ya ait altı adet beste ve usûl kalıpları Finale 2014 exe. Programı ile resim dosyasına dönüştürülmüş, makam geçkilerinin tespiti için eserler içerik analizi yöntemiyle incelenmiş ve açıklanmıştır. Bestelerde makam analizleri, kullanılan makam dizileri, çeşniler, kullanılan ses alanları tespit edilerek sunulmuştur. Usûl incelemesinde ise nota-darb uygunluğu incelenmiştir. Seyyid Ahmet Ağa nın bestelerinde kullandığı makamların yaşamış olduğu dönemin makam anlayışına uygunluğu ve kullanmış olduğu usûllerin beste formu açısından kullanılabilirliğinin tespiti amaçlanmıştır. 1. Vardakosta Seyyid Ahmet Ağa nın Hayatı ve Bestekâr Yönü Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte bazı kaynaklarda 1726-1730 tarihleri arasında doğmuş olduğu bilgileri verilen ve Amasya da dünyaya gelen Vardakosta Seyyid Ahmet Ağa, 18.yüzyıl mûsikîsinin önemli isimlerinden biri olan Hızır Ağa nın 2 oğludur. Çok uzun boylu olduğu için Vardakosta lakabı verilmiştir. Mûsikî temel bilgilerini Enderun dan alan bestekâr Yenikapı ve Galata Mevlevihâne lerinde tekke terbiyesi almış ve Abdürrahim Künhî Dede den istifade etmiştir. 3 İbnü l Emin, Ahmet Ağa için tercemei hali mahut olmayan nice hem meslekleri gibi ismi ve eserleri unutulan talihsiz kıymetli üstatlardandır (İnal, 1958) cümlesi ile onun sanatında ne denli maharetli olduğunun kanıtı niteliğindedir. Galata Mevlevihane sinde Şeyh Galib in dostluğunu kazanarak onun bazı şiirlerini besteledi. Kendisi de büyük bir bestekâr olan III. Selim den yakın ilgi görerek Musâhib-i Şehriyâri arasına alınarak saraya girmiştir. III. Selim in bestelediği Sûzidilâra Mevlevî ayininin bizzat hükümdar tarafından Ahmet Ağa ya meşk edildikten sonra Galata Mevlevihâne sinde okunduğu söylenmektedir (Menç, 2014). Sesinin güzelliği ve iyi tanbur çaldığı sarayda yapılan küme fasıllarına bazen sesi, bazen de tamburu ile katıldığı bazı kaynaklarda yer almaktadır (Olgun, Taşan, 2009). Türk mûsikîsi makamları içerisinde yer alan makamlardan biri olan Ferah- fezâ makamını terkip etmiştir. Abdülbaki Nasır Dede Tetkîk ü Tahkîk de bu terkîb Musâhib-i Hazret-i Şehriyârî Seyyid Ahmet Ağa nın ihtirâ ıdır (vrk. 23a) cümlesini kurar. Ayrıca bestekâr -günümüzde otuz sekiz zamanlı 2 3 Hızır Ağa Edvârı olarak bilinen edvârın müellifidir. Edvârın asıl ismi Tefhîmu l Makaamât fî Tevlîdi n Nagamât tır. Edvârın nüshaları; Süleymaniye Ktp.,Hafîd Efendi, nr. 291; TSMK, Hazine, nr. 1793; İstanbul Belediyesi Atatürk Kitaplığı, Muallim Cevdet, nr. 177/4 de kayıtlıdır. Nuri Özcan, Ahmed Ağa, Vardakosta, DİA, c. 12, s. 41.
Geçmişten Günümüze Uluslararası Dini Mûsiki Sempozyumu 159 olarak kullanılan- on dokuz zamanlı Darb-ı hüner usûlünü terkip ederek Türk mûsikîsine kazandırmıştır. 4 1794 senesinde ölen Ahmet Ağa Galata Mevlevîhanesi hazîresine gömülmüştür. Devrinin önde gelen bestekârlarından olan Ahmet Ağa gerek dini gerekse din dışı birçok eser bırakmıştır. Bestekârın günümüze ulaşan eserleri iki âyîn-i şerif, on yedi peşrev, sekiz saz semâi, altı beste, üç semâi ve sekiz şarkıdır. 2. Vardakosta Seyyid Ahmet Ağa nın Beste Formunda Eserlerinin Makam ve Usûl Yönünden Ġncelenmesi Bestekâr a ait besteler: Makam Eser Adı Form Usûl Güfte Muhayyer Sünbüle Zebân-ı Aşkı Anlar Sana Benzer İşve-Ger Var mı? Beste Ağır Çenber? Vech-i Arazbar Ne Bulur Ehl-i Safâ Bende Vefâdan Gayrı Beste Hafîf Fuzûlî Vech-i Arazbar Yakma Canım Nâle-i bî İhtiyarımdan Sakın Beste Ağır Çenber Fuzûlî Sûzinâk Bezmi Ağyare Varıp Zevk-u Safâ Niyeti Beste Ağır Çenber? Sûz-i-dil Nağme-i Dilsûz İle Yaktın Beni Mutrıb Keman Beste Ağır Çenber? Mâhur Ey Perî Ruhsârına Ben Gül Desem De Elverir Beste Muhammes Nota-1 5 Muhayyer Sünbüle 6 Murabba Beste Zebân-ı Aşkı Anlar Sana Benzer Ġşve-Ger Var mı? Kullanılan Dizi: 3. Selim tarafından terkîp edilen muhayyer sünbüle makamı yapısı gereği birçok dörtlü ve beşli barındırır ve üç tip dizi kullanır. Birinci tip dizi; acem perdesinde çargâh dizisinin bir kısmına sabâ dizisinin eklenmesinden oluşur. İkinci tip dizi; Muhayyer de zirgüleli hicaz dörtlüsüne acem de çargâh beşlisinin, yerinde sabâ makamının ve yerinde kürdi dörtlüsünün eklenmesiyle oluşur. Üçüncü tip dizi; nevâ da acemli hüseynî dizisine acem de çargâh beşli, çargâh da humâyûn dizisi, uzzal dizisi, yerinde sabâ dizisi, kürdi dörtlüsü ve üçlüsünden oluşur. Muhayyer sünbüle bestede üç tip dizi kullanılmıştır. 7 Seyir Özelliği: İnici seyir özelliğine sahip olan muhayyer sünbüle makamındaki besteye, birinci derece güçlü olan gerdaniye perdesinden başlanmış 1. ve 2. ölçüde hafif bir şekilde muhayyer makamı duyurulmak istenmiştir. 3. ölçüde gerdâniye üzerinde dik sünbüle, tiz segâh ve acem perdeleri ile acemde nikriz geçkisi 4.-5. ölçülerde makamın ikinci derece güçlüsü olan çargâh perdesindeki kalış ile çargâh ta hicâz geçkisi kullanmıştır. 6.-7.-8.-9. ölçülerde acem de nikriz, 10.-11.- ölçülerde çargâh ta hicâz, 12. ölçüde acem de nikriz, 13.ölçüde acem de çargâh asma kararlarına yer verilerek birinci tip dizi kullanılmıştır. Eserin meyân kısmına geçmeden 15.-16.-17. ölçülerde sabâlı dizi kullanılmış ve 18. ölçü olan karar perdesinde bestekâr yerinde kürdî ile dügâh perdesinde tam karar vermiştir. 21. ve 22.ölçü olan meyanın başlangıcında nevâ perdesinden itibaren eviç perdesi basılarak hüseynî de uşşak geçkisine yer verildikten sonra 23. ölçüde güçlü olan çargâh perdesinde çargâh lı yarım karar yapılmıştır. 24.-25. ölçülerde nevâ, eviç ve tiz bûselik ile hüseynî de hüseyni li, 27. ve 30. ölçülerde muhayyer de uşşak lı, 28. ölçüde nevâ darast lı, 29. ölçüde gerdâniye de bûselik li, 32.-33. ölçülerde acem de çargâh lı asma kalışlara yer verilmiştir. Gerdâniye de bûselik kullanımı ile üçüncü tip dizinin kullanılmış olduğu belirtilebilir. 35. ölçüde çargâh ta hicâz lı, 36-37-38-39. ölçülerde sabâ dizisi 4 5 6 7 Abdülbaki Nasır Dede Tetkîk ü Tahkîk varak 40a da Bu usûl Musâhib-i Hazret-i Şehriyârî Seyyid Ahmet Ağa nın ihtirâ ıdır cümlesini kurmuştur. Ekler kısmında eser notalarının ilk sayfaları verilmiştir. Sayfaların tamamı için kaynakçada verilen link kullanılabilir. Abdülbâkî Nâsır Dede Tetkîk ü Tahkîk de muhayyer sünbüle makamının sünbüle makamından terkîp edildiğini bildirmektedir. Aynı eser içerisinde sünbüle makamına baktığımızda sünbüle-i kadîm ve sünbüle olmak üzere iki sünbüle makam tipi karşımıza çıkmaktadır. Sünbüle-i kadîm; muhayyer perdesinden uşşak la başlayıp hüseynî perdesine gelince, dönüp kûçek karar verir. Sünbüle; muhayyer perdesinden başlayıp sünbüle gösterdikten sonra muhayyer perdesinden nihâvend şeklinde hüseynî perdesine inerek sabâ karar verir (s. 51) Üç tip dizinin kullanıldığı bölgelere seyir özelliği içerisinde yer verilmiştir.
160 Geçmişten Günümüze Uluslararası Dini Mûsiki Sempozyumu kullanılmıştır. Meyân ın son ölçüsü olan 40. ölçüde kürdî li asma kalış yapılmıştır. Bestekâr ses aralığı olarak dizi dışına çıkmamış, eser inici seyir özelliğine sahip olduğu için ayrıca genişleme bölgesine ihtiyaç duyulmamış ve eserde yeden perdesi olan rast perdesi kullanılmıştır. Bazı kaynaklarda muhâyyer sünbüle makamının sabâ lı tam karara gitmesi özelliğinden bahsedilmesine karşın makamın üçüncü tip dizisi olan kürdî ile karara gidilmiştir. 8 Usûl: Bestekâr muhayyer sünbüle bestesinde 24 zamanlı çenber 9 usûlünü 24/2 mertebe ile ağır çenber olarak kullanmıştır. Usûlü eser nota değerlerine uygun olarak ustalıkla döşemiş olan bestekâr beş ölçüde bir çenber usûlünü tamamlamıştır. Bestekâr usûlü 4+4+6+6+4 bölünme ile kullanmıştır. Bestekârın kullanmış olduğu gibi beste formunun murabba türünde kullanılan birleşik usûllerden biri olan çenber usûlü, eserde nota-usûl uyumluluğu açısından beste formunda kullanılabilirliği yüksek bir usûldür. Nota-2 Mahur Murabba Beste Ey Peri Ruhsârına Kullanılan Dizi: 32/4 muhammes usûlü ile bestelenen mahur beste murabba türündedir. Mahûr makam dizisi; rast perdesinde yer alan inici çargâh beşlisine nevâ da çargâh dörtlüsünün eklenmesinden oluşur. Eser, makam dizisine uygun bir seyir göstermiştir. Seyir Özelliği: Birinci ölçünün ilk sesi olan gerdâniye perdesi makamın aynı zamanda güçlü sesidir. Güçlü civarından başlayan eser gerdâniye perdesinde yapmış olduğu yarım kararla birlikte 3 ve 4.ölçüde gerdâniye de çargâhlı, 5-6-7-8-9-10.ölçülerde nim hicâz da ferahnâk lı, 11 ve 12. ölçülerde çargâh da çargâh lı, 15-16. ölçülerde gerdâniye de çargâh lı çeşni ile gerdâniye de yarım kararlı kalış yapmıştır. 17-18-19. ölçülerde hüseynî de bûselik li, 21ve 36. ölçüler arasında rast ta çargâh lı, 37-38- 39-40.ölçülerde dügâh ta bûselik li asma kalışlar yapılmıştır. Eserin genişleme özelliği gösterdiği 41-42- 43-44.ölçülerde güçlü perdesi olan gerdâniye de çargâh ile yarım karar yapılmıştır.45-46-47-48.ölçülerde nişâbur çeşni, 50-51.ölçüde hicâz çeşni ile 53. ve 64.ölçüler aralığında rast ta çargâh lı asma kalışlar yapılmıştır. Eserin karar sesi olan rast perdesinde yeden sesi olan geveşt perdesi ile yedenli karara gidilmiştir. Ses aralığı olarak makamın kullandığı ses aralığı dışına çıkılmamıştır. Gerdâniye üzerinde çargâh beşlisi ile genişleme bölgesi kullanılmıştır. Rast perdesinde çargâh ile tam karara gidilmiştir. Usûl: Bestekâr 32/4 mertebe ile muhammes usulünde eseri bestelemiştir. Usûl 4+4+4+4+4+4+4+4=32 olmak üzere dörtlü bölünme ile kullanılmıştır. Beste formunda en çok kullanılan usûllerden olan muhammes, mahur bestede bestekâr tarafından usûlün ana darplarına uygun olarak işlenmiştir. Muhammes 10 usûlü, beste formu için kullanılan birleşik usûllerdendir ve bestekâr usûlü eserinde ustaca kullanmıştır. 8 9 10 Hüseyin Sadettin Arel Türk Mûsikîsi Nazariyatı Dersleri adlı çalışmasının 250. sayfasında kürdî ile karar veren muhayyer sünbüle makamını ikinci nev i muhayyer kürdî makamı olarak değerlendirmiştir. Recep Uslu Selçuklu Topraklarında Müzik isimli eserinde çenber usûlünün Selçuklu devri usûllerinden olduğunu belirtir (s. 174). 15. Yüzyılda muhammes usûlü edvârlarda üç tip olarak kullanılmıştır. 15. Yüzyılın önemli nazariyatçılarından biri olan Benâî Mûsikî Risâlesi nde Muhammes-i sagîr i (küçük muhammes) 4 zamanlı (vrk.55b), muhammes-i evsât ı (orta muhammes) 8 zamanlı (vrk.56a), muhammes-i kebîr i (büyük muhammes) 16 zaman (vrk.56b) olarak vermiştir. Ayrıca bkz. Gamze Köprülü, (2016), Benâî ye Ait Mûsikî Risâlesi nin İncelenmesi, Doktora Tezi, s. 180, 181, 182.
Geçmişten Günümüze Uluslararası Dini Mûsiki Sempozyumu 161 Nota-3 Sûz-i dîl Murabba Beste; Nağme-i Dilsûz Ġle Yaktın Beni Mutrıb Keman Kullanılan Dizi: Sûz-i dîl makamı zirgüleli hicâz makam dizisinin hüseynî aşîran perdesine göçürülmesi ile oluşmuştur. Yâni hüseynî aşîranda hicâz beşlisine bûselik perdesinde hicâz dörtlünün eklenmesidir. Bestekâr makama ait diziyi ve genişleme bölgelerini kullanarak makam dizisine yer vermiştir. Seyir Özelliği: Güçlü civarından seyre başlayan eserin 1 ve 17.ölçüleri arasında hüseynî de hicâz çeşnisi işlenmiştir. 18 ve 23.ölçüler aralığında bûselik te kürdî li yarım karar yapıldıktan sonra 24-27 aralığındaki ölçülerde hüseynî aşiranda hicâz humâyûn, 27-28-29. ölçülerde dügâh perdesine bûselik ile düşerek hisar bûselik makamı gösterilir. 30-31-32. ölçülerde dik acem aşîran perdesinde hicazlı, 33-34-35.ölçülerde hüseynî aşiranda hicâz geçkilerine yer verilirken 36-47 aralığındaki ölçülerde yerinde hicâz ile makam geçkilerine yer verilmiştir. 48-49-50.ölçülerde pest genişleme bölgelerinde bûselik ile genişleyerek hicâz humâyun makam dizisi gösterilmiştir. Eserin diğer ölçülerinde makam dizisine sadık kalınarak melodik yürüyüş devam eder. 59-60-69.ölçülerde anlık nota değişimleri altereler yapılmıştır. Karar perdesi olan hüseynî aşîran da yedensiz tam karara gidilmiştir. Usûl: Bestekâr eserin usûlü olan çenber usûlünü 24/2 mertebe ile kullanmıştır. Usûl 4+4+6+6+4 biçimi ile işlenmiştir. Bestekârın da ustaca kullanmış olduğu gibi beste formunun murabba türünde kullanılan birleşik usûllerden biri olan çenber usûlü nota-darb uyumluluğunun işlenişi açısından beste formunda kullanılabilirliği yüksek bir usûldür. 11 Nota-4 Sûzinâk Murabba Beste, Bezmi Ağyare Varıp Zevk-u Safâ Niyeti Kullanılan Dizi: Sûzinâk makamı, rast perdesinde rast beşlisine nevâ perdesinde hicâz dörtlüsünün eklenmesi ile oluşur. Tiz ya da pest bölgelere ait genişleme bölgeleri kullanılmamıştır. Seyir Özelliği: Güçlü nevâ perdesi ile başlayan eser meyan kısmına kadar makam dizisine ait seslerde gezinilerek basit sûzînâk ve karcığâr çeşnili asma kararlar yapılmıştır. Meyân kısmında donanım değişikliği belirtilerek sadece hicâzlı kalışlara yer verilmiştir. Rast perdesinde yeden alınarak rast lı tam karar verilmiştir. Usûl: Ağır çenber usulünün kullanıldığı eserde 4+4+6+6+4=24 kalıbı kullanılmıştır. Bestekârın da kullanmış olduğu gibi beste formunun murabba türünde kullanılan birleşik usûllerden biri olan çenber usûlü usûl-nota işlenişi yönü ile beste formunda kullanılabilirliği yüksek ve güçlü bir usûldür. Nota-5 Vech-i Arazbar Murabba Beste, Ne Bulur Ehl-i Safâ Bende Vefâdan Gayrı Kullanılan Dizi: Vech-i Arazbar makamı, nevâ perdesinde inici bayâtî dizisine çargâh üzerinde rast beşlisi ve segâh perdesinde segâh dörtlüsü ya da segâh dizilerinin eklenmesinden oluşur. Bestekâr makam karakteristiğine uygun bir seyir içerisinde eseri bestelemiştir. İnici seyre sahip olduğundan dolayı ayrıca genişleme bölgesi kullanılmamıştır. Seyir Özelliği: Eser birinci derece güçlüsü olan gerdâniye perdesi ile başlamıştır. 1-2-3-4- 5.ölçülerde çargâh perdesine inerek çargâh da acemli rast, 6 ve 7.ölçülerde dügâh perdesinde uşşak çeşnisiyle asma karar yapılmıştır. 8-15 arasında yer alan ölçülerde çargâh ta rast, 16-23 arası ölçülerde çargâh ta acemli rast çeşnileri mevcuttur. 24-31 aralıklı ölçülerde segâh makam dizisi ile 32-35 arası 11 Çenber usûl kalıbı daha önceki eserde verildiğinden dolayı bu eser için yeniden verilmemiştir.
162 Geçmişten Günümüze Uluslararası Dini Mûsiki Sempozyumu ölçülerde nevâ da sabâ lı, 36-39 aralığındaki ölçülerde segâh ta segâh lı, 40-47 aralığında yer alan ölçülerde nevâ da uşşak çeşnileri ile asma kararlar yapılmıştır. Bestekâr makamın inici özelliğinden dolayı genişleme bölgelerini kullanmamış diziye ait ses bölgelerine yer vermiştir. Karar segâh ta segâhlıdır. Usûl: Eser hafîf usûlünde bestelenmiştir. Birinci besteler için kullanılan 32/2 lik mertebesi usûlün hem ana kalıba hem de velvele darplarına uygunluğu dikkat çekicidir. 4+4+4+4+4+4+4+4=32 kalıbı ile uygulanmıştır. Bestekârın da kullanmış olduğu gibi beste formunun murabba türünde kullanılan birleşik usûllerden biri olan hafîf usûlü beste formunda belki de en çok kullanılan ve işlenişi ile kullanılabilirliği yüksek bir usûldür. Nota-6 Vech-i Arazbar Murabba, Yakma Canım Nâle-i bî Ġhtiyarımdan Sakın Kullanılan Dizi: Eserde vech-i arazbar makam dizileri kullanılmıştır. Makamın inici seyir özelliğinden dolayı ayrıca genişleme bölgeleri kullanılmamıştır. Seyir Özelliği: Makamın güçlüsü olan gerdâniye civarından seyre başlanmış ve gerdâniye perdesinde yarım karar yapılmıştır. 1. ölçüde gerdâni ye ile başlayan eserde 24.ölçü de dâhil olmak üzere çargâh perdesine düşülerek çargâh ta acemli rast asma kararı yapılmıştır. 25-42.ölçüler aralığında çargâh ta rast lı, 43-44.ölçülerde nevâ da uşşak lı, 45-48 aralığında yer alan ölçülerde sagâh ta segâhlı, meyan kısmına ait 49-54 aralığında çeşnisiz asma kalışlar yapılmıştır. 55-60 aralığında segâh ta segâh lı, 64-66 aralığında nevâ da uşşak, 67-70 aralığında ise segâh ta segâh lı asma kalışlar ile meyan tamamlanmıştır. Tam karar segâh ta segâh yapılarak tamamlanmıştır. Usûl: Eser için 24/2 mertebe ile ağır çenber usûlü kullanılmıştır. Bestekârın da kullanmış olduğu gibi beste formunun murabba türünde kullanılan birleşik usûllerden biri olan çenber usûlü notausûl darbları uyumu yönüyle beste formunda kullanılabilirliği yüksek bir usûldür. Sonuç 18. yüzyıl bestekârlarından olan Vardakosta Seyyid Ahmet Ağa dönemin nazariyatına terkip etmiş olduğu Ferah-fezâ makamı ve 19 zamanlı darb-ı hüner usûlü ile önemli katkılarda bulunmuştur. Yapmış olduğu peşrev, beste, şarkı gibi çalışmaları ile de icrâcı yönünü ortaya koymuştur. Bestelemiş olduğu altı adet beste formunda eserlerin tamamı murabba bestelerdir. Bestekârın kullanmış olduğu makamlar günümüzde kullanılan makam dizileri ile uyumluluk göstermekte, ana dizilerden farklı olarak seyir ya da geçki özelliği göstermemekte dönemin mûsikî anlayışına uygun olarak bestelendiği görülmektedir. Bestelerde kullanılan ağır çenber, hafîf ve muhammes usûlleri, eserin notaları ile hem ana kalıp hem de velvele ile son derece ustaca, uyumlu olarak işlenmiş ve dönemin kabul görmüş olan usûl yapılarına uygun olarak bestelenmiştir. Bestekârın diğer bestelemiş olduğu eserler de usûl- vezin- geçki yönünden incelenebilir ve bestekâra ait gerek görsel gerekse CD formatında özel bir koleksiyon oluşturulabilir. Kaynakça Abdülbaki Nasır Dede, Tedkîk ü Tahkîk, Süleymaniye Ktp., Nafiz Paşa, nr. 1242, vr. 23a, 40a. Arel, H. S. (1993). Türk Mûsikîsi Nazariyatı Dersleri, haz. Onur Akdoğu, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, s. 250. Benâî, (h. 888). Risâle der Mûsikî, İSAM, 783.1 BEN.R, vrk.55b-56a-56b. İnal, M. K. İ. (1958). Hoş Sadâ, Maarif Basımevi, İstanbul, s. 31. Kaçar, G. Y. (2012). Türk Mûsikîsi Rehberi, 2. Baskı, Maya Akdemi, Ankara, s. 312.
Geçmişten Günümüze Uluslararası Dini Mûsiki Sempozyumu 163 Menç, H. (2014). Tarih İçinde Amasya, Amasya Belediyesi Kültür Yayınları, Amasya, s. 442. Olgun, H. Taşan, T. (2009). Amasya da Mûsikî ve Türk Müziğinde Amasyalı Sanatçılar, Amasya Valiliği Yayınları, Amasya, s. 49. Özcan, N. (1989). Ahmed Ağa, Vardakosta, DİA, c. 12, s. 41. Özkan, İ. H. (1990). Türk Mûsikîsi Nazariyatı ve Usûlleri & Kudüm Velveleleri, Ötüken Neşriyat, İstanbul, s. 86. Sezikli, U. (2007). Abdülkâdir Merâgî ve Câmiu'l-Elhân'ı, Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 244, 248, 249. Tura, Y. (2006). Tetkîk ü Tahkîk, Pan Yayıncılık, İstanbul, s. 51. Uslu, R. (2015). Selçuklu Topraklarında Müzik, Konya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Konya, s. 174. Uygun, N. (1999). Safiyyüddin Abdülmü min Urmevî ve Kitâbü l-edvârı, Kubbealtı Neşriyatı, İstanbul, s. 243. Yavaşça, A. (2002). Türk Mûsikîsi nde Kompozisyon ve Beste Biçimleri, Türk Kültürüne Hizmet Vakfı, İstanbul, s. 474. TRT nota arşivi http://www.notaarsivleri.com/arama.html?kelime=vardakosta erişim tarihi: (05.10.2017).
164 Geçmişten Günümüze Uluslararası Dini Mûsiki Sempozyumu EKLER Nota -1 Nota-2
Nota-3 Geçmişten Günümüze Uluslararası Dini Mûsiki Sempozyumu 165 Nota-4
166 Geçmişten Günümüze Uluslararası Dini Mûsiki Sempozyumu Nota-5 Nota-6