XII Ermenilerin Nazarında Haçlılar



Benzer belgeler
HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 6.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Haçlı Devletleri nin Kuruluşu

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

HAÇLI SEFERLERi Orta Çağ'da Avrupalıların Müslümanların elinde bulunan ve Hristiyanlarca kutsal sayılan Kudüs ve çevresini geri almak için

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK III. HAÇLI SEFERİ

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

[Kurban Duaları] (ondalık-sunu-sadaka üzerine)

TARİH BOYUNCA ANADOLU

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Yeşu Yetkiyi Alıyor

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Kral Davut (Bölüm 2)

Dersin Adı İSLAM TARİHİ Sınıf 12 İSLAM TARİHİ

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. İlk Kilisenin Doğuşu

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

SAYIN BASIN MENSUPLARI;

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

KAPADOKYA. Melih ÖZTEKİN. Eralp ÖZYAĞCI. Mert ÇİL. Başak DEMİRBAŞ

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL

Gidyon un Küçük Ordusu

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 5.Ders. Dr. İsmail BAYTAK I. HAÇLI SEFERİ

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 10.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. IV.-V. vd. HAÇLI SEFERİ

Şimşon, Tanrı nın Güçlü Adamı

TARİH TÜRKLER DEN ÖNCE ANADOLU HAÇLI SEFERLERİ VE ANADOLU DA HAÇLI DEVLETLERİ

Anadolu'da kurulan ilk Türk beylikleri

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Elişa, Mucizeler Adamı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Şimşon, Tanrı nın Güçlü Adamı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH

Emine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ

SİKKELER IŞIĞINDA II. SÜLEYMANŞAH IN GERÇEK TAHTA ÇIKIŞ TARİHİ

Samaruksayı Seyir olarak bilinen köyün eski adı, Cumhuriyetin ilk yıllarında,

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

OSMANLI TARİHİ II.ÜNİTE 8.KONU: REFORM

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Zengin Adam, Fakir Adam

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Büyük Öğretmen İsa

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Büyük Öğretmen İsa

Devrim Öncesinde Yemen

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

Kars Fethiye Camii önünde

MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA

Tanrı Köle Yusuf u Onurland- ırıyor

Hikayeye başlıyoruz...

ETKİNLİKLER/KONFERSANS

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Gidyon un Küçük Ordusu

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

DÂNİŞMENDLI DEVLETİ ZAMANINDA MARAŞ TARİHİNE GENEL BİR BAKIŞ

Türk Armatörler Birliği

Dunkirk'ün gerçek tarihi

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil

Yeşaya Geleceği Görüyor

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

Siirt'te Örf ve Adetler

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

TARSUS DA BİR GÜN...BELKİ DE İKİ... Adanalılar...Mersinliler...Gaziantep, Hatay ve Osmaniyeliler...Türkiye nin gezmeyi sever insanları...

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Eziyet Eden Birinden Vaaz Eden Birine

APOCRYPHA KRAL JAMES İNCİLİ 1611 SUSANNA. Susanna

Ergin AYAN (2009). Willermus Tyrensis in Haçlı Kronii ( ), Karadeniz Dergisi Yayınları, Ankara, 160 s, ISBN

E. AYAN, Anonim Haçlı Tarihi. İstanbul Selenge Yayınları, 184 sayfa. ISBN:

Ondalık ve Oruç Adakları

Dinlerin Buluşma Noktası. Antakya

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük DİRİLİŞİN DESTANI: SAKARYA

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. lk Kilisenin Do u u. 60. Hikayenin 55.si.

1979 Kabe Baskını'nın yeni görüntüleri ortaya çıktı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ

129 KADINI TEMSİLEN 129 KADIN MHP YE ÜYE OLDU

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Aldatıcı Yakup

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU VE ÖZEL İLKÖĞRETİM OKULU EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 8.VELİ BÜLTENİ

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir?

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere,

TSK'dan Sınır Ötesi IŞİD Operasyonu

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 21.si.

ABD'nin iki seçeneği kaldı: Ya gücünü artır ya da Taliban'a göz yum

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Üç çocuk çünkü...

Hürkuş a Türk Savunmayii nin İlkleri

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Güzel Kraliçe Ester

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Güzel Kraliçe Ester

Ermeni - Haçlı İlişkileri

ORTA ASYADAN TÜRK GÖÇLERİ

HELLENİSTİK DÖNEM UYGARLIĞI 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. (Diadokhlar Dönemi ve İPSOS SAVAŞI)

Uldız 410 da ölmüştür Uldız dan sonra Hunların yönetimine Karaton, Rua daha sonra Atilla ve Bleda birlikte geçmiştir

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Aldatıcı Yakup

Transkript:

XII Ermenilerin Nazarında Haçlılar Ege Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi, İzmir Selçukluların Anadolu ya girmesi ve Türklerin Marmara kıyılarına dayanması, Bizans İmparatorlarının Papalık kanalıyla Avrupa dan ücretli asker istemesine ve sonuçta Haçlı Seferleri denilen hareketin başlamasına neden olmuştu. Haçlı Seferlerinin başladığı yıllarda Ermeniler, Anadolu nun çeşitli kale ve şehirlerinde Selçukluların yüksek hâkimiyetini tanıyarak, ya kendi reislerinin yönetiminde ya da Türk devlet ve tâbi beylerin idaresi altında yaşamlarını sürdürmekte idiler. Anadolu nun fethi sırasında yaşanan güçlükler artık geride bırakılmış, Ermeniler Türk devlet anlayışını yakından tanıma fırsatı bulmuş, tâbi her topluluk gibi itaat edip vergilerini ödeyerek, Bizans yönetimi altında daha önce hiç görmedikleri huzuru bulmuşlardı. Ancak kararları ve eylemleri, dinî anlayış ve duyguların şekillendirdiği bir devirde, Müslüman Türklere karşı 1096 da başlatılan askerî harekât, diğer Doğu Hıristiyanları gibi Ermenileri de derinden etkilemiştir. Ermeniler, Avrupalıların bu hareketini Doğu Hıristiyanlığının kurtuluşu hareketi zannetmişler ve bunu mümkün olan en üst seviyede şevk ve heyecanla desteklemeye çalışmışlardır. Ancak ilerleyen süreçte bu durumun değişmeye başladığı gözlemlenir. Biz bu makalemizde Ermenilerin Haçlılar hakkındaki duygu ve düşüncelerinde değişime neden olan gelişmeleri değerlendirmek istiyoruz. Haçlı kuvvetlerini sevk ve idare edenlerin Anadolu ya geçtiği, Türkiye Selçuklu Devleti nin merkezi İznik in Türklerden alındığı ve Haçlı

204 ordusunun ilerlediği bilgisini 1 alan Kilikya Ermenileri şevk ve heyecanla Avrupalıları beklerken üzerlerine düşeni yapma hazırlıklarına girişmişlerdir. Diğer taraftan Bizans zindanından kaçıp İznik de Haçlı ordusuna katılan, dönek ve sadakatsiz 2 olarak vasıflandırılan Bagrat 3 adındaki bir Ermeni de, daha sonra Urfa Haçlı Kontluğunu kuracak olan I. Baudouin in hizmetine girerek, ona Anadolu coğrafyası ve halkı hakkında ihtiyaç duyduğu bilgileri vermek suretiyle hizmete başlamıştır. Nitekim ilk olarak Türkiye Selçuklu Devleti nin kurucusu I. Süleymanşah tarafından feth edilen Çukurova bölgesi, ilk haçlı seferi sırasında I. Baudouin ve Tankred 4 tarafından Ermenilerin yardım ve desteği sayesinde 5 Türk hakimiyetinden çıkarıldı 6. Anadolu yu geçerek Antakya önlerine gelen kalabalık Haçlı ordusunun erzakı bitip, açlık tehlikesiyle karşı karşıya kaldığında da onları bu zor durumdan Haçlı ordusuna yiyecek taşıyan Ermeniler ve Kıbrıs dan gelen yardım kurtardı 7. Yani, yiyecek yokluğu sebebiyle hastalıkların ve ölümlerin baş gösterdiği Haçlı ordusu, Ermenilerin getirdiği gıda maddeleri sayesinde bu büyük tehlikeyi atlatabilmiştir. 1085 yılında I. Süleyman Şah tarafından feth edilmiş olan Antakya şehri de Büyük Selçuklu Sultanı Berkyaruk un Haçlılara karşı görevlendirdiği ordunun komutanı Kürboğa nın Antakya önlerine ulaşmasına az bir zaman kala, şehrin müdafaasında görevli Firûz adlı bir Ermeninin Haçlı askerlerini surlardan içeri alması sonucu düşmüştür 8. Ana Haçlı ordusundan ayrılıp Güneydoğu Anadolu Bölgesine yönelen I. Baudouin de yine Ermenilerin yardımları sayesinde bölgede başarılı olabilmiştir. Hizmetinde bulunan Bagrat adındaki Ermeninin tavsiyesi üzerine Türk hakimiyetinde bulunan Tell Bâşir e yönelen I. Baudouin, burayı 1097 yılının sonuna doğru 9 ele geçirmiştir. Tell Bâşir in Hristiyan ahalisi, I. Baudouin e gizlice haber gönderip anlaştıktan sonra Türk garnizonunu şehirden kovmuş ve Haçlılar burayı kolaylıkla zaptetmiştir 10. Tell Bâşir in Haçlılara teslim edildiğini haber alan Ravendan kalesindeki Türkler, aynı sonucun kendilerini de beklediğini bildiklerinden kaleyi terk etmişler ve I. Baudouin Ravendan ı da kolaylıkla ele geçirmiştir. I. Baudouin, yerli ahalinin Nicusus adındaki reisi ile dostluk anlaşması yaptıktan sonra, İznik den beri yanında bulunup kendisine bölge hakkında bilgiler vermek suretiyle çok önemli hizmetlerde bulunan Bagrat ı şehre kumandan tayin etmiştir 11.

Ermenilerin Nazarında Haçlılar 205 Ocak 1098 de, Tell Bâşir de bulunduğu bir sırada 12, Urfa nın Bizans valisi Ermeni Thoros, eşrafın baskısı üzerine, şehri Türklere karşı savunmasını isteyen ve ona hükümette aynı hakları ve payı alacağını vaat eden bir mektubu I. Baudouin e göndererek Urfa ya davet etti 13. I. Baudouin, Urfa yı almak üzere yanındaki az sayıdaki adamıyla yola koyulmuş ve halkın büyük sevinç gösterileri arasında 6 Şubat 1098 de şehre girmiştir 14. I. Baudouin e büyük dostluk ve yakınlık gösteren Thoros, ona değerli armağanlar sundu ve aralarında bir ittifak antlaşması yaptılar. Ancak bundan kısa bir süre sonra şehrin Ermeni hakimi Thoros, düzenlenen bir komplo ile feci bir şekilde öldürülmüş, şehir I. Baudouin e teslim edilmiş 15 ve 1144 de İmadeddin Zengi tarafından feth edilene kadar hüküm sürecek olan Urfa Haçlı Kontluğu kurulmuştur (1098). Nihayet yaptıkları gıda yardımı, verdikleri fikir ve yol göstermelerle Ermeniler, ilk Haçlı seferinin kaderini tayin eden taraf olmuştur. Gerçekten de Papa VIII. Gregor (1118-1121) Hiç bir millet Ermeniler kadar kendi isteğiyle Haçlı ordularının imdadına koşmamıştır. Ermeniler Haçlılara at, silah ve zahire vermişlerdir sözleriyle Haçlıların ayakta kalabilmelerini Ermenilere borçlu olduğunu ifade etmektedir 16. Haçlılara bölgede yerleşme ve tutunmaları açısından da oldukça önemli hizmetlerde bulunan Ermeniler, Antakya da ve Urfa başta olmak üzere Güneydoğu Anadolu bölgesinin bazı şehir ve kalelerinde hakimiyet kurduktan sonra, Haçlıların Doğu Hıristiyanlığını kurtarmak amacıyla gelmediklerini gösteren olayları yaşamaya başladılar. Antakya Haçlı Prinkepsliğini kuranlar ve halefleri, yayılmalarına en uygun saha olarak Ermenilerin yerleşmeye çalıştığı Çukurova bölgesi olduğunu görmüşler ve sık sık Kilikya Ermenileriyle çatışma içerisine girmişlerdir. Antakya Prinkepsi I. Bohemund un Avrupa ya dönmesi ile 1104 te Antakya da hâkimiyeti ele alan Tankred, 1107 de Ermenilerin yerleşmeye ve tutunmaya çalıştıkları Çukurova ya yönelmiş ve Bizans ın valisi ve bir Ermeni soylusu olan Aspietes in hüküm sürdüğü Adana ve Tarsus u, kısa süreli de olsa, ele geçirmiştir 17. Çukurova bölgesinde Ermeni I. Leon, Baronluk tahtına oturduktan hemen sonra, Danişmendli Emir Gazi ile yaptığı ittifaktan sonra Misis, Tarsus ve Adana yı ele geçirmişti. Tankred ile I. Baudouin in Çukurova yı Türklerin elinden alıp, garnizonlar yerleştirdiği, dolayısıyla bir zamanlar

206 Haçlılara ait olduğunu düşünen Antakya hâkimi II. Bohemund, 1130 Şubatı nda Kilikya ya girmiş, Ceyhan nehri boyunca ilerlemeye başlamıştı. Bu ilerleyiş karşısında endişeye düşen I. Leon, Danişmendli Emir Gazi nin yardımı sayesinde bu tehlikeden kurtulabilmiştir (1130) 18. 1136 yılına gelindiğinde, İmadeddin Zengi ye karşı sefer hazırlıklarını tamamlayan Antakya Prinkepsi Raymond un, gerisini güvenceye almak düşüncesiyle önce Kilikya Ermenilerine karşı yürüdüğünü görüyoruz. Kudüs kralı Foulque un da onayını aldıktan sonra Keysun ve Maraş kontu Baudouin ile birlikte harekete geçen Raymond. Ermeni Baronuna mağlup olmaktan kurtulamadı (1136) 19. Bundan sonraki süreçte de Çukurova Ermenileri ile Antakya Prinkepsliği arasındaki mücadelenin zaman zaman çarpışmalar şekline de dönüşerek devam ettiği görülür. Antakya Haçlı Prinkesliğini yönetenler, Çukurova Ermenileri aleyhine topraklarını genişletme gayretleri içerisine girerken, Urfa daki Haçlı Kontları Ermeni ahali üzerinde ağır bir baskı uygulamış, zaman zaman Türkler ile işbirliği yaptıkları gerekçesiyle Ermenilere karşı işkence ve katliam gerçekleştirilmiştir. Antakya ve diğer bölgelerden çok sayıda Haçlı askerinin Urfa ya gelmesi, I. Baudouin in buradaki konumunu güçlendirmiştir. Başlangıçta Frankların sayısının azlığından dolayı idarenin yüksek kademelerine tayin ettiği Ermenileri, artık ihtiyacı kalmadığından azlederek, onların yerine Frankları getirmiştir. Urfa Ermenileri, I. Baudouin in artık kendilerine değer vermediğini, Haçlıların kendi üzerlerinde hakimiyet kurmaya başladıklarını gördüler ve böyle giderse yok edileceklerine inanmaya başladılar. Başlangıçta kurtarıcı olarak gördükleri I. Baudouin i kendilerinden biri olan Thoros u öldürerek başa geçirdiklerine çok pişman olmuşlar ve ondan kurtulmanın çarelerini aramaya başlamışlardır 20. Nihayet, I. Baudouin i bir suikastle ortadan kaldırmaya ve Haçlıları şehirden sürüp çıkarmaya karar veren Ermeniler, bunun planlarını yapmak için sık sık gizli toplantılar yapmaya başladılar. Ancak I. Baudouin bu hazırlıkları haber almış ve bir Fransız birliği ile bütün suikastçıları yakalatarak mallarını, servetlerini ve paralarını toplatıp sarayına taşımıştır. Tutuklu bulunanlar, fidye karşılığında serbest bırakılmayı yalvarıp yakararak I. Baudouin den rica edince hareketin elebaşı olan iki kişi hariç, diğerlerini fidye karşılığı serbest bırakmıştır. Elebaşlarının gözlerine mil çektiren Kont, halk ara-

Ermenilerin Nazarında Haçlılar 207 sında suikasttan haberi olan bir çok kişinin de burunlarını, ellerini ve ayaklarını kestirip şehirden kovmuştur. 1104 ilkbaharında Elbistan ı ele geçiren Antakya hakimi I. Bohemund un buraya yerleştirdiği garnizon, 7 Mayıs 1104 tarihindeki Harran yenilgisinden sonra nüfuzlu yerli Ermenileri hapse atmak suretiyle Elbistan da tutunmakya çalışmışlardır. Mateos un verdiği bilgilere göre, Elbistan da yaşayan Ermeniler, kendilerini büyük sıkıntılara ve felaketlere maruz kılan Haçlılar dan intikam almak için 1105 yılında I. Kılıçarslan a adam gönderip şehri kendisine teslim etmek istediklerini bildirdiler 21. Hemen harekete geçip şehrin surları önüne gelen Türk süvarileri, Ermeniler tarafından içeri alındılar. Durumu fark eden Haçlı komutan, şehir halkına saldırıp onları cezalandırmak istediyse de halk, Haçlıları mağlup edip tamamen kılıçtan geçirdi. Haçlıların 300 kişi olduğunu kaydeden Urfalı Mateos, Haçlıların Ermenilere yaptığı zulmü şu şekilde ifade etmektedir: Onlar, memleketi bir viraneye çevirmiş ve ıssız bir hale getirmişlerdi. Toprak, onların ayakları altında kısır kalmış olup dikenden başka hiç bir şey yetiştiremiyordu. Bağlarla ağaçlar kurudu, tarlaların yüzü dikenle kaplandı ve menbalar tıkandı. Franklar, dostlar arasında muhabbet ve şenliği kaldırdılar ve her yerde ihanet ve nefret yaydılar. Onların, müminlere (Hristiyanlar a) yaptıkları fena muameleler yüzünden Allah ın mabedinin kapıları kapandı, kandiller söndü ve Allahı tebcil etmek için okunan kasideler sustu. Ruhaniler ağır tazyikler altında ezildiler ve hapse atıldılar. Kilise minberleri vaftiz havuzları devrildi. Haç ın kutsiyeti karanlıkla örtüldü, günlüğün kokusu ortadan kalktı ve böylelikle bütün Elbistan mıntıkasında Allah ın tebcili men edildi. Başka yerlerde de mabetler yıktırılıp ruhaniler tahkine maruz bırakıldılar. Dinî münakaşa ve tetkikler lağvedildi, hakikat kovuldu, adalet reddedildi ve Allah ın şiddetli muhakemesi unutuldu. Bütün bunlar, çılgın Frank milleti tarafından yapılmıştır. Onlar, tamahkarlıkları yüzünden Hristiyanları tazyik altına aldılar ve onları ağır ızdıraplara maruz bıraktılar diyerek yapmış oldukları bu kötülüklerin cezası olarak da katledildiklerini kaydeder 22. II. Baudouin in Eylül 1108 de Türkler ile giriştiği savaşta mağlup olduğu haberi Urfa ya ulaştığında, Mateos un kaydına göre II. Baudouin in de ölenler arasında olduğu zannedilmiştir. Urfa halkı, bundan sonra ne yapılacağı hususunu görüşmek ve bir karara varmak üzere Frank başpiskoposunun nezdinde St. Hovannes Kilisesi nde toplanmışlar ve ona şefimizin kim olacağı belli oluncaya kadar sizinle bizim

208 askerlerimiz kaleyi muhafaza etsinler şeklinde teklifte bulunmuşlardır 23. Fakat ertesi gün yanında Josselin de olduğu halde Urfa ya gelen II. Baudouin, gerçekleştirilen toplantıdan haberdar olmuş ve yapılan konuşmaları araştırmaya başlamıştır. II. Baudouin ve Josselin in, yapılan toplantı ve konuşmaları hasmane telakki ettiğini kaydeden Mateos, Onlar büyük tahribat icra ettiler ve birçok masum adamın gözlerini çıkardılar. Onlar o gün, Hristiyanları ağır işkencelere maruz bıraktılar, çünkü Franklar gammazlıklara kolayca inanıyorlar ve gönül rahatlığı ile masum adamların kanını akıtıyorlardı. Onlar, fenalıklarını o kadar ileri götürdüler ki Ermeni başpiskoposu Stepanos un gözlerini de çıkarmak istediler. Fakat onun hiç bir kabahati olmadığını bilen halk, piskoposu bin dahekan mukabilinde satın aldılar 24 ifadeleriyle Haçlılar ile ilgili duygularını bir kez daha ortaya koymaktadır 25. Urfa halkını büyük bir tedhiş hareketiyle sindiren II. Baudouin ve Josselin, Kogh-Vasil in ordusunda görev yapan ve ona kızdığı için Urfa ya gelen Taron Prensi Tacat ın oğlu Aplasat ı da yanlarına alarak Harran üzerine yürümüşlerdir (1109). Mateos, bunların ekinleri mahvetmek üzere hareket ettiklerini kaydetmekte, bağ ve bahçeleri yağma ettikleri esnada 1. 500 kadar Türk süvari birliğinin hücumu karşısında mağlup olduklarını ve Urfa ya geri döndüklerini bildirmektedir 26. Yine aynı müellif, sebebini açıklamamakla birlikte Franklar a canı sıkılan Aplasat ın, Kogh-Vasil in yanına geri döndüğünü kaydetmektedir 27. II. Baudouin in bu başarısız yağma akınından sonra Urfa Haçlı Kontluğu nun talihini değiştirecek hadiseler cereyan etmeye başlamıştır. Urfa nın müdafaaya çekilip Türklerin kesin olarak taarruza geçmesi Musul Emiri Mevdud un 1110 yılında Urfa ya karşı saldırısıyla başladı 28. Bu kuşatmanın başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra 1111 ve 1112 yıllarında da Mevdud un Urfa yı tekrar kuşattığı, ancak şehri düşüremediği görülüyor 29. Yapılan ikinci kuşatma, Urfa Ermenileri için yeni bir felaket doğurdu. Şöyle ki, Mevdud bu kuşatma sırasında Urfa Ermenilerine haber göndererek şehri kendisine teslim ettikleri takdirde ızdırap yerine saadete kavuşacaklarını vaad etti. Urfalıların bu teklife yanaşmamasına rağmen yirmi kadar Ermeni Mevdud ile gizlice anlaştılar ve Türk askerlerinin geceleyin surlara alınmasını kararlaştırdılar. Yapılan anlaşma gereği Ermeniler tarafından, şehrin doğu tarafında bulunan surlardan bir miktar 30 Türk askeri iplerle yukarı çıkarıldı. Ancak durumu fark eden Josselin, bu Türk askerlerini imha edip şehrin düşmesini önledi 31. Bundan sonra Josselin, Ermeniler e karşı şiddetli bir

Ermenilerin Nazarında Haçlılar 209 takibat başlattı. Mateos a göre 32 Josselin, bazı tezviratçıların kötü sözlerinin tahrikiyle öldürmeler ve yakmalarla halkın içinden bir çok masum adamların kanını akıttı. Ermenilere karşı uygulanan bu şiddetli takibat Anonim Süryani Vekayinamesi nde de şöyle ifade ediliyor: Mevdud kendi ülkesine gitti. Franklar hainleri yargıladılar, pek çok suçlu ve masumu yakaladılar, ellerini ve burunlarını kestiler, gözlerini oydular; pek çoğu öldü, diğerleri idam edildi 33. Kuşatmayı kaldırıp Musul a geri dönen Mevdud, ertesi yıl (1113), Dımaşk hakimi Tuğtekin, Sincar hakimi Temirek, Artukoğlu Emir Ayaz b. İlgazi de yanında olduğu halde Haçlılara karşı harekete geçti 34. Bu sırada Urfa Kontu II. Baudouin Tell Başer de bulunuyordu. Mevdud ordusuyla Harran a geldiği sırada, Tell Başer deki II. Baudouin e, Ermenilerin Urfa yı Mevdud a teslime hazırlandığı bildirildi. Bunun üzerine II. Baudouin in Urfa Ermenilerini büyük bir takibata uğrattığı ve tehcire tabi tuttuğu görülür. Mateos hadiseyi şu şekilde nakletmektedir: Frank milletinden bazı kötü dilli muzır insanlar, kontun yanına gelip: Birçok insanlar birleşmiş ve Urfa şehrini Türklere teslim etmeye niyet etmişlerdir dediler. Bu kötü niyetli tezviratçılara inanan Kont, fena bir karar verip Suruç senyörü Payen (Paganus) i, halkı kâmilen şehirden dışarı çıkarmak vazifesiyle derhal Urfa ya gönderdi. Bu kötü millet o gün, ellerinde kılıç olduğu halde şehrin bütün halkını tard edip kâmilen imha etmek kararını verdiler. Franklar böylelikle hiç bir kabahat işlememiş olan masum insanların kanını akıtacaklardı. Çünkü onlar, kendi kötü yüreklerine göre kendilerinden olmayan bütün insanları fena biliyorlardı. 11 Mayıs 1113 tarihine tesadüf eden pazar günü, yemek vaktinde Urfa şehri müthiş bir akıbete uğradı. Baba oğlunu, oğul da babasını inkâr etti. Şehir, haykırış ve figanlarla doldu ve her bir ev matem içine düştü. Çünkü Franklar, halkı evlerinden tard ettiler ve evlerde kalanların yakılması emrini verdiler. Şehirde 80 kişiden başka kimse kalmadı. Akşam üzeri St. Toros kilisesine iltica etmiş olan bu insanlar, kalede askerlerin muhafazası ve nezareti altına konuldular. O gün, Urfa için bir felaket günü oldu. Bunlara şahit olan her bir adam, şehrin akıbeti için ağladı, çünkü Frankların yapmadığı fenalık kalmamıştı. Tard edilen halk Samsat şehrine gitti ve başkent Urfa ıssız kaldı. Vaktiyle insanların annesi olan ve muhtelif taraflardan gelen karmakarışık kitleleri ve bu arada dilenci gibi gelen Franklar ı ilk olarak haçla karşılayıp sinesinde toplayan bu şehir, şimdi dul kalmış zavallı bir kadın gibi yalnız

210 oturuyordu. İşte Franklar, kendilerine yapmış olduğu iyiliklerin karşılığı olarak onu, en kötü muamelelere maruz tuttular ve Hristiyanlara bu fenalığı reva gördüler 35. Haçlı ordularını sevk ve idare edenlerin gerçek amaçlarının ne olduğunu Ermenilerden ilk fark eden, İznik den beri I. Baudouin in hizmetinde bulunan Bagrat olmuştu. Bagrat, I. Baudouin kendisini Ravendan a kumandan tayin etmesine rağmen orada kalmayıp yerine oğlunu vekil bırakarak 36 I. Baudouin in yanında kalmayı tercih etti. Çünkü Bagrat, I. Baudouin in Fırat ın batısında ele geçirdiği yerlerde kendi hakimiyetini kurmak istediğini ve gerekirse burayı bir sığınak olarak kullanmayı düşündüğünü görmüş 37 ve oğluna, Ravendan a Frank savaşçısı sokmamasını tembih etmiştir 38. Ravendan dan ayrıldıktan sonra yine I. Baudouin in hizmetinde bulunan Bagrat, bir yandan kardeşi Kogh-Vasil ile temasa geçerken diğer yandan da Türkler ile irtibata geçmeye çalıştı. Onun bu hareketini Tell Bâşir e kumandan tayin edilen Fer ile Ravendan da bulunan Nicusus fark edip I. Baudouin e bildirince tutuklandı. Kendisinden Ravendan a Haçlı askeri yerleştirmesi istendiğinde bunu yapılan işkenceye rağmen reddetti. Ancak I. Baudouin tarafından öldürülmesi emredilince, oğluna Fer vasıtasıyla bir mektup gönderip kalenin Haçlılara teslim edilmesini bildirdi. Bagrat, Haçlı karargahından kovulmasından sonra da Türklere sığındı 39. Sonuç olarak Ermeniler, Haçlıların gerek Urfa da ve gerekse Antakya da yerleştikten sonra genişlemeye çalıştıklarını, yeni ele geçirdikleri yerlerdeki hakimiyetlerini pekiştirme gayreti içersine girdiklerini ve kendilerini yerlerinden yurtlarından edip efendilik yapmak istediklerini görmüşlerdir. Haçlıların bu tutumu hayal kırıklığı yaratmış ve Ermeniler, kurtarıcı olarak gördükleri insanlara karşı besledikleri heyecan ve sempatiyi kaybetmişlerdir. Ancak dinî duygularının ve siyasî beklentilerin etkisiyle zaman zaman Türklere karşı Haçlı devletçikleri ile işbirliği içine girmekten geri kalmamışlardır.