dahagüvenli. Sahada çalışmak İrem Nurgül Durmuş Sorumlu Yazı İşleri Müdürü i.durmus@ekoteknikisg.com BUNCA EMEK, ÇABA, DÜZENLEME NE İÇİNDİ?



Benzer belgeler
VİZYONUMUZ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş sağlığı ve güvenliği Türkiye de İş Sağlığı ve Güvenliği Kültürü

Sağlıklı ve güvenli alandasınız!

Vaatler kağıt üzerinde kalmasın, kaliteli hizmet alayım diyorsanız, İş güvenliği uzmanınız ve işyeri hekiminiz işyerinize gelsin istiyorsanız.

IGA İŞGÜVENLİĞİ DANIŞMANLIK NEDEN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ? İş işten geçmeden bu cezalardan korumak için firmanızın yanınızdayız...

12 ARALIK ANKARA DİŞ HEKİMLERİ ODASI OSGB HİZMET TEKLİFİ. Teklif sayfası 5.

İŞ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ

Cuma, 04 Şubat :27 - Son Güncelleme Cumartesi, 15 Ağustos :40

6331 sayılı İş Kanunu kapsamında iş sağlığı ve güvenliği konusunda çalışmalar yaparak, Şifa Ortak Sağlık Güvenlik Birimi tarafından ;

İş Güvenliği Uzmanları İçin Yenileme Eğitimi Programı

İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLIĞI HİZMETLERİ

İş Sağlığı ve Güvenliği

HİZMET SÖZLEŞME TEKLİFİ

T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

«İş Güvenliğine Dair Herşey»

YAŞAR OSGB olarak mesleki risklerin önlenmesi ve bu risklerden korunulmasına yönelik çalışmaları yürütmek, çalışanlara en yüksek seviyede sağlıklı

İnsanı Seviyoruz, Değerini Tartışmıyoruz.

İş Güvenliği, Kalite, Çevre, Enerji Yönetimi, Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMET TEKLİFİ

2- KAMU - ÖZEL VE YEREL YÖNETİMLERDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

SGK Mutfağına Gıda Güvenliği ve Yönetimi Kalite Belgesi

İŞİNİZİ SAĞLAMA ALALIM

İNSANCA ORTAK SAĞLIK GÜVENLİK BİRİMİ

DESTEKEGE OSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Bilgilendirme Kitapçığı

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ. Emekli Baş İş Müfettişi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı İnşaat Mühendisi Şenel ŞEN

HİZMETLERİMİZ. HAKkIMIZDA. İş Güvenliği Uzmanlığı. İş Yeri Hekimliği. Sağlık raporu. Acil Durum Planlaması. İş Güvenliği Eğitimleri.

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ANABİLİM DALI TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

kurumsal Necati ALOĞLU Entepe OSGB En Tepe Sağlık ve İş Güvenliği Hiz. Tic. Ltd. Şti

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI 8 OCAK 2013 ÖNDER KAHVECİ

Bize Ulaşın : info@guvennetosgb.com ORTAK SAĞLIK GÜVENLİK BİRİMİ

ORTAK SAĞLIK VE GÜVENLİK BİRİMİ HİZMETLERİMİZ İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLIĞI HİZMETLERİ: MEGA çözümler için TEK ortağınız. Tehlike sınıfınızı biliyor musunuz?

İŞYERİ HEKİMİ GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI

RİSK DEĞERLENDİRMESİ. Necati İLHAN Makina Mühendisi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı

Tempo OSGB Tanıtım. Nilay KEMERTAŞ. Tempo Tanıtım2018 İstanbul

İŞYERİ HEKİMİ VE DİĞER SAĞLIK PERSONELİNİN GÖREV, YETKİ,SORUMLULUK VE EĞİTİMLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK

İZLEME VE ÖLÇME PLANI

sizi ve işinizi önemsiyoruz.

İTÜ MADEN FAKÜLTESİ İş Sağlığı ve Güvenliği İç Yönergesi

İŞ GÜVENLİĞİ İŞ YERİ HEKİMLİĞİ MOBİL SAĞLIK RİSK DEĞERLENDİRMESİ ACİL EYLEM PLANLARI EĞİTİMLER

Dayandığı Mevzuat. Resmî Gazete No. İlgili Kanun, Tüzük, Yönetmelik, Tebliğ 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu. Risk Değerlendirme Yönetmeliği

İSG Risklerinin Değerlendirilmesi ve Yaşanan Sorunlar. Ali TURAN CMSE Certified Machinery Safety Expert A Sınıfı İG Uzmanı, İSG Eğitmeni

İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ YASASI SONRASI DÖNEMİN DEĞERLENDİRİLMESİ

İSG KÜLTÜRÜ VE EĞİTİM

İşyeri Hekimleri İçin Yenileme Eğitim Programı

İş Sağlığı ve İş Güvenliğinde Çalışan Katılımının Önemi

Selçuk Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri. Dr. Yaşar Ali SULAK SİSAM Müdürü

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ TEMEL EĞİTİMİ SIKÇA SORULAN SORULAR. 1 İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitiminin Temel Amacı Nedir? CEVAP:

KUAFÖRLER & BERBERLER İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ

T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SAYILI İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ KANUNU

e k n a d k r tek yol

SUNU PLANI SAYILI İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ KANUNU HAKKINDA GENEL BİLGİLENDİRME 2- ÇALIŞAN TEMSİLCİSİ GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI

Kamu Kurum ve Kuruluşlarında İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatının Uygulanması

Sağlık Bülteni İLK YARDIM BÖLÜM I

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

Periyodik Teknik Kontrol

MESLEKİ VE TEKNİK ORTAÖĞRETİM KURUMLARINDA İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ VE RİSK DEĞERLENDİRMESİ BİR MEB UYGULAMASI

Öz geçmiş, insanın hayatını, kabiliyetini, yeteneğini, iş yapma gücü ve tecrübelerini ortaya koyan bir belgedir. Yani insanın o güne kadar elde

Önlemenin, Ödemekten Daha Ekonomik ve İnsancıl olduğunu hatırlatır, kazasız, sağlıklı ve kazançlı bir çalışma hayatı dilerim.

HEKİMLERİN MECBURİ HİZMET YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Oysa 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu önlemek ödemekten daha ucuzdur sloganı ile kamuoyuna sunulmuştu.

T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ VE İSG MEVZUATI

Tel: +90 (312) Faks: +90 (312) e-posta: Dr. Adnan AĞIR A. Ph.. D.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

ADANA TİCARET ODASI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMET ALIMI TEKNİK ŞARTNAMESİ

İŞ YERİ HEKİMİ. (A) İş yeri hekimi, işyerinde bulunması halinde diğer sağlık personeli ile birlikte çalışır.

Ö Z G E Ç M Ġ ġ. KĠġĠSEL BĠLGĠLER EĞĠTĠM DURUMU KATILINAN EĞĠTĠMLER. Eğitimcilerin Eğitimi Programı. ĠĢ Sağlığı ve Güvenliğinin GeliĢtirilmesi

Bedri TEKİN Makina Mühendisi MMO Yönetim Kurulu Yedek Üyesi

SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU, İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ YÖNETİM SİSTEMİNDE DÖKÜMANTASYON

Sanayigazetesi.com.tr-ÖZEL HABER

TAMFA İNŞAAT YÖNETİM SİSTEMLERİ ÖNSÖZ

T.C DİCLE ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLIĞI TEMEL EĞİTİM PROGRAMI

23 MAYIS 2015 C SINIFI İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLIĞI SINAVI SORULARI

ESSE BELGELENDIRME.

İŞ HİJYENİ ÖLÇÜMLERİ... Fiziksel Parametreler Aydınlatma Şiddeti Ölçümü Termal Konfor Ölçümü Gürültü Ölçümü Titreşim Ölçümü

SINAV YAKLAŞIRKEN MOTİVASYON VE KAYGI

SOSYAL SORUMLULUK POLİTİKASI

Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi

ÇALIŞMA MEVZUATI İLE İLGİLİ BİLGİLER

Kitap Temini için: DİNÇ OFSET Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti İÇİNDEKİLER

Arçelik te İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışmaları

İş Sağlığı ve Güvenliğine Genel Bakış ve Güvenlik Kültürü

T.C ALTINDAĞ KAYMAKAMLIĞI YILDIRIM BEYAZIT MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ MÜDÜRLÜĞÜ

Ortam Ölçüm Noktalarının Belirlenmesi

ÇALIġANLARIN Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ EĞĠTĠMLERĠNĠN USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELĠK TASLAĞI. BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ ÇALIŞMALARI

Ġġ GÜVENLĠĞĠ ĠLE GÖREVLĠ MÜHENDĠS VEYA TEKNĠK ELEMANLARIN GÖREV, YETKĠ VE SORUMLULUKLARI ĠLE ÇALIġMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELĠK

ÖĞRENCİNİN HAK VE SORUMLULUKLARI

167 SAYILI İNŞAAT İŞLERİNDE GÜVENLİK VE SAĞLIK HAKKINDA ILO SÖZLEŞMESİ NİN İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN VERİMLİLİĞİ ÜZERİNE ETKİSİ

İSGDE KORUNMA POLİTİKALARI

İnşaatlarda Yüksekte Güvenli Çalışma Yönetimi. Yasin YILDIZ

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Saha Uygulamaları

RİSK DEĞERLENDİRMESİ ve ÇALIŞANLARIN İSG EĞİTİMLERİ. Ali Kaan ÇOKTU

X X İl Milli Eğitim Müdürlüğü Toplum Sağlığı Merkezleri X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X. X X X X X X Okul/Kurum Müdürlükleri

TEOG ÖNCESİ ÖĞRENCİLERİMİZE VE VELİLERİMİZE KÜÇÜK TAVSİYELER

İş Sağlığı Güvenliği uygulamalarında karşılaşılan zorluklar ve öneriler. Ökkeş KARADAĞ Endüstri Yük.Müh. İş Güvenliği Uzmanı

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI BALIKESİR / BANDIRMA İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ. Büro Yönetimi ve Resmi Yazışma Kuralları Kursu

29 Ekim Cumhuriyet bayramı okulumuzun bahçesinde coşkuyla kutlandı.

SİZ DÜŞÜNMEYİN, BİZ VARIZ

sendika haberleri İSG HABERLERİ İş Sağlığı ve Güvenliği Değerlendirme Toplantısı gerçekleştirildi

Transkript:

BUNCA EMEK, ÇABA, DÜZENLEME NE İÇİNDİ? Büyük umutlarla beklediğimiz 6331 Sayılı İş Sağlığı Güvenliği Kanunu, ha yürürlüğe girdi, ha girecek derken girdi yürürlüğe. Ayakta alkışladık hep beraberce. Sevincimizi, umudumuzu, desteğimizi, heyecanımızı gösterdik. Sayfalarca yazdık, umutlandık, umutlandırdık. Ancak uygulamayı ve neticelerini gördükçe İSG de HAYAL KIRIKLIĞI arttı. Hayal kırıklığı önemli değil de, bu gidişle HAYAT KIRIKLIĞI da alıp başını gider diye korkuyoruz. İSG sektöründe devleşmiş ve en köklü firmalardan birinin Basın Danışmanı olarak naçizane tespitlerim şunlardır ki, yanılıyor olmayı çok isterim: 1) İş Güvenliği Uzmanı olmak için önce eğitim almak, bir eğitim kursuna gitmek gerekiyor. Ancak bu eğitim kurumlarının kalitesi öyle düştü ki, iyi bir kurs bulmak sahrada su bulmak gibi oldu. Bu tespitimin ispatı da son sınavda başarı oranının Yüzde 15 lere düşmesidir. Kaldı ki benim başarı ölçüm bu değil. Kursu bitirmiş bir adaydan tek beklentim, doğru dürüst bir risk analizi yapabilme yeteneğine kavuşmasıdır. Kavuşuyor mu? 2) Sahada o kadar çok C Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı oluştu ki, bu kadar kısa zamanda nasıl bu kadar uzman olduğuna işin içinde olmamıza rağmen, ben dahi şaşırmaktan kendimi alamıyorum. Şu anda nerdeyse asgari ücret kadar bir tutara çalışmaya razı İrem Nurgül Durmuş Sorumlu Yazı İşleri Müdürü i.durmus@ekoteknikisg.com olduğu halde iş bulamayan C Sınıfı İş Güvenliği Uzmanları var. Bu durumun ana kaynağı elbette Türkiye şartlarında iş bulmakta zorlanan meslek gruplarının SON ÇARE BARİ GİDİP İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI OLAYIM demesi sonucu oluşan yığılmadır. Bu öylesine önemli bir durum ki, daha önce İş Güvenliği hakkında tek kelimelik bilgisi olmayanlar, şu anda İş Güvenliği Uzmanı unvanı aldı. Niteliksiz uzmanlar çoğaldı, aldı başını gitti. 3) Tam 6331 Sayılı Kanun a uyum olacaktı ki, kanun ertelendi. Sahada temelleri oluşan ve güçlenen güven sarsıldı, sendeledi. O döneme dek zor şartlarda eğitim alan ve işsiz kalan bazı uzmanlar oluşan bu kötü algıyı, yaptıkları iş ve uygulamalarla daha da derinleştirdi. 4) Risk analizinde adeta dibe vurduk. Bir risk analizi debelenmesidir, o da aldı başını gitti. İşsiz kalan ve paraya ihtiyacı olan herkes ben yapayım risk analizini dedi. Hal böyle olunca, 1.000TL den aşağıya yapılamayacak analizler için, 50 TL ye kadar düşen fiyatlar verildi. Bu işleri alan kişiler internetten indir, ismi değiştir ve analiz diye sun mantığında çalışınca Hastane risk analizlerinde forkliftler yer aldı ya da benzin istasyonlarının risk analizinde tekstil makineleri görüldü. Tüm bunlar yetmez gibi bir de işverendeki güven tamamen altüst edildi. Adeta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı nın o kadar söylediği, insanların ayakta alkışladığı, çok önemliçok önemli diye lanse edilen risk analizi bu muymuş? dedi işverenler. Oysa risk analizi elbette bu değildi. 5) Bu arada zihinlerde merak edilen bir soru oluştu. Bunun cevabını ben de çok merak ediyorum. 6331 Sayılı İş Sağlığı Güvenliği Kanunu nda, B Sınıfı İş Güvenliği Uzmanlarına 3 yıllığına A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı gibi hizmet sunma hakkı verildi. Bu hakkın verilmesi doğal olarak herkeste herhalde 3 yıl içinde bu eksikliği tolere edecek bir şeyler yapılacak inancı oluşturmuştu. Bu 3 yıllık süre gelip geçiyor; ancak Türkiye de hala hem yeteri kadar B Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı hem de yeteri kadar A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı yok maalesef. Bu konuda hiçbir çözüm üretilemedi. 6) Riskler en yoğun olarak ÇOK TEHLİKELİ GRUPTA kendini gösteriyor. Ancak burada da büyük bir sorun var ki, o da işveren algısı ve tutumu, işverenin isg ye yaklaşımı, hizmet sunmanın önünde önemli bir engel olarak durmaya devam ediyor. Bu grupta işverenler engelleyici bir dağ gibi hizmet sunmaya çalışan uzmanın önünde duruyor ki, ne uzmanın uyarılarına kulak asıyor, ne önlemlerini uygulattırıyor, ne herhangi bir sözüne itibar ediyor. Bu durumda sıkışan uzman ne Çalışma Bakanlığı na yazı yazabiliyor ne de ekmek kapısından vazgeçebiliyor. Neticede 2013 Kaza İstatistiklerinde ne değişti? Bunca emek, çaba, düzenleme ne içindi? Çok Değerli Okurlarımız, Ne yazık ki bu maddelere devam etmek, daha çok uzun uzun yazmak mümkün ama 2013 ün bu son sayısında daha fazla eksiklik yazmak değil de, 2014 e dair umutla sunuş yapmak istiyoruz. Güvenle Büyü Türkiye, Sana Güveniyoruz Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2014 e güvenle baktır bizleri. Sahada çalışmak dahagüvenli. artık Dräger X-zone 5000: 6 farklı gaza kadar algılama... Dräger X am 5000 veya X am 5600 gaz algılama cihazları ile birlikte, 6 farklı gazın algılanması ve ölçümünü sağlar. Kolaylıkla taşınabilir, dayanıklı ve su geçirmez özellikteki ünite, farklı pek çok uygulama için, gaz algılama yöntemini en güvenilir şekilde kolaylaştırır. Daha fazla bilgi için: www.draeger.com.tr info.draegersafetyturk@draeger.com Draeger Safety Korunma Teknolojileri Ltd. Şti. Konrad Adenauer Caddesi No: 54/A B Yıldız Çankaya / ANKARA Tel : +90 (312) 491 06 66 Faks : +90 (312) 490 13 14 Dräger. Yaşam için Teknoloji 2

08 Yâdigar Yolcu: 28 İş Başmüfettişi Özlem Özkılıç: 42 Trafik - İş Kazaları Güvenlik Kültürü OHSAS 18001 ve ISO EN 14001 Yargıtay Kararları Çocuklukta Başlar Yönetim Sistemleri ve Belgelendirme 44 S. Yasin Bostancı: Kaza Üzerine Bir Eskiz 12 Ekoteknik İSG, İş Sağlığı NEDEN ÖNEMLİ? Güvenliği Sektörüne Yön Verenlerle Akşam Yemeğinde 32 Uz. Dr. Yasemin Duran: 48 Mansur Ziya Koç: Buluştu: İSG YE YÖN Ülkemizde İş Kazası Oranları İSG Tedbiri Yoksa, HAYAT YANAR VERENLER YEMEKTE 14 KONU İŞ GÜVENLİĞİ OLUNCA, DİK DURUŞU İLE ÖRNEK FİRMA: SÖĞÜT İNŞAAT 17 İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ SINAVLARINA HAZIRLANANLAR İÇİN İş Yaşamında Ergonomik 50 Tevfik Paçacı: Tasarımların Faydaları Nedir Bu 5S? 36 Hüseyin Gelmez: 3M - Mert Dinçer: Çevre Eğitimi Nedir? 56 Koruyucu Tulum 38 Dr. Atilla Yelboğa: Seçim Kriterleri İş Kazası ve Meslek Hastalıklarının İşletme 58 DRAEGER TEKNİK MAKALE: Yönetimine Yansımaları Solunum Setleri Neden 40 Uz. Dr. Mehmet Ergin: Kalite Yönetiminde Moral Yaklaşımlar İle Şirketinizi Toplum Sağlığının Önemli Yeniden İnşa Edin Bir Halkası Olan Beslemede, GIDA GÜVENLİĞİNİN ÖNEMİ 26 Konu ÇEVRE ise, Marka HALİÇ EKOTEKNİK İSG DERGİ EKİBİMİZ - KÜNYE İmtiyaz Sahibi Ekoteknik İş Sağlığı Güvenliği ve Çevre Hizmetleri Adına Halis Yolcu Editör Yadigâr Yolcu Kazaların Çevresel ve Teknik Araştırması Bilim Uzmanı Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İrem Nurgül Durmuş 4 Yayın Kurulu Doç Dr. F. Nur Eriş, İSG Uzmanı Kemal Çetinkaya, Uz.Dr. Mehmet Ergin, Çevre Uzmanı Hüseyin Gelmez, İş Güvenliği Uzmanı Ziya Koç, Dr. Tahir Soydal (İş Sağlığı Bilim Doktoru) Danışma Kurulu Prof. Dr. Recep Akdur, Yıldırım Akpınar(Çal.Bak.Eski Teftiş Kurulu Baş.), Prof. Dr. Sefer Aycan, Prof. Dr. Aytül Çakmak, Ziya Demir, Doç. Dr. Tayfun Güngör, Doç. Dr. Tevfik Pınar, Prof. Dr. Kadirhan Sunguroğlu, Uz. Dr. Cebrail Şimşek, Uz. Dr. Engin Tutkun, Doç. Dr. Mehmet Uğurlu, Doç. Dr. Halil Murat Ünver, Doç. Dr Yusuf Üste, Dr. Hınç Yılmaz Görsel Yönetmen İrem Nurgül Durmuş Görsel Tasarım Okan Yurdakul Güvenlik Çocuklukta 28 Özlem Özkılıç Prof. Dr. Sefer Aycan: Mehmet Doğramacı: Yolcu: Kültürü 34 22 08 Yâdigar Başlar OHSAS 18001 ve ISO EN 14001 Yönetim Sistemleri ve Belgelendirme NEDEN ÖNEMLİ? 50 Vazgeçilmez? 60 Betül Çavdar: KKD Yazı Dizisi: Koruyucu Kıyafetler 44 Reklam ve Pazarlama Koordinatörü Yalçın Yolcu S. Yasin Bostancı: Kaza Üzerine Bir Eskiz Yayın İdare Merkezi İvedik Cad. No:110 Yenimahalle - Ankara Tel: 0312 344 01 96 (pbx) - Fax: 0312 343 66 46 Yayın Türü Yaygın - Süreli ISSN: 2146-9407 Baskı ve CTP Kalıp Arkadaş Basım Sanayi www.arkadasbasim.com.tr Tevfik Paçacı: Nedir Bu 5S? 17 İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ SINAVLARINA HAZIRLANANLAR İÇİN 22 Araştırmacı Yazar Mehmet Doğramacı: Kalite Yönetiminde Moral Yaklaşımlar İle ŞİRKETİNİZİ YENİDEN İNŞA EDEBİLİRSİNİZ Basım Tarihi 15.10.2013 Abonelik ve Reklam Rezervasyon Tel: 0 312 344 01 96 (pbx) Ekoteknik İSG Dergisi nin amacı, iş sağlığı güvenliği ve çevre konularında özellikle uygulayıcı konumdakilerin deneyimlerini ve izlenimlerini belgelemek, birikimlerin paylaşılmasını sağlamak ve yeni ufuklar açarak başvurulabilecek bir kaynak yaratmaktır. Üç ayda bir yayınlanır. Yayının telif hakkı Ekoteknik İş Sağlığı Güvenliği ve Çevre Ölçüm Teknolojileri Ltd. Şti ne aittir. Dergi içeriğinin tamamen ya da kısmen elektronik, mekanik veya başka biçimde çoğaltılması Ekoteknik in iznine tabidir. Yayınlanan yazı ve reklamların sorumluluğu sahiplerine aittir. 60 KKD YAZI DİZİSİ / KORUYUCU KIYAFETLER Çalışma ve Sos. Güv. Bakanlığı, İSGÜM İSG Uzman Yardımcısı Betül Çavdar 5

ÇARE İSG İş Dünyası ÇARE siz Kalmasın! İş Güvenliği Uzmanı Olmak İsteyenlerin Çaresi: Çare Eğitim Kurumu - İş Yeri Hekimi - İş Güvenliği Uzmanı - Çevre Görevlisi istihdam ihtiyaçlarınıza da ÇARE olalım Personel aramak ile uğraşmayın. En profesyonel olanı biz size gönderelim. İş Yeri Hekimi Olmak İsteyenlerin Çaresi: Çare Eğitim Kurumu Maden Ulaşım ve Taşımacılık Ardiye ve Antrepoculuk Enerji İnşaat Ortak Sağlık Güvenlik Birimi Hizmetleri İşyeri Hekimliği Hizmetleri İş Güvenliği Uzmanlığı Portör Muayenesine Esas Teşkil Eden Tetkikler Akciğer Grafisi Gaita Kültürü Gaita Parazit Burun Kültürü Boğaz Kültürü El Kültürü Hepatit B Taraması Hepatit B Aşısı(Taraması Negatif Çıkanlara) Grip Aşısı Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği Kapsamında Düzenlenen Sağlık Raporlarına Esas Teşkil Eden Tetkikler Akciğer Grafisi Solunum :Fonksiyon Testi Kulak Odiyo Testi Tetanos Aşısı Göz Muayenesi Kanda Ağır Metal Tam Kan Sayımı İdrarda Fenaol İdrarda Hippürik asit İdrarda TCA ve Diğer Kimyasallar Eğitim Hizmetleri İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatları Eğitimi İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetici Temel Bilgilendirme Eğitimi İş Sağlığı ve Güvenliği İşçi Sağlığı Temel Bilgilendirme Eğitimi İş Kazalarının Oluşumu,İnceleme ve Değerlendirme Eğitimi Kişisel Koruyucu Malzeme Seçimi ve Kullanımı Eğitimi Teorik Yangın Eğitimi ve Yangın Tatbikatı Acil Durumlarda Alınması Gereken Önlemler Eğitimi Tehlike ve Risk Analizi Eğitimi Kazalardan Korunma ve İlkyardım Bilgilendirme Eğitimi Meslek Hastalıkları ve Korunma Yöntemleri Eğitimi İşçiler için Ergonomi Eğitimi Büro Çalışanları İçin Ergonomi Eğitimi Elektrik Tehlikeleri,Riskleri ve Önlemleri Eğitimi Basınçlı Kaplar,Kompresör,Kazanlarda İSG Eğitimi Kaldırma Araçlarında İSG Önlemleri Eğitimi Yüksekte Çalışanlarda İSG Önlemleri Eğitimi Uyarı ve İkaz Levhaları Eğitimi İş Sağlığı ve Güvenliği Konularında Verilen Danışmanlık Hizmetleri İş yeri Risk Analizi İşyeri Emniyetsiz Durumların Tespiti İşyeri Acil Eylem Planı İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu Oluşturulması ve Kurul toplantısına Katılma Mühendislik Hizmetleri Kazan Periyodik Testi( Buhar Kazanı,Kalorifer Kazanı) Kompresör Periyodik Testi Basınçlı Kapların Periyodik Testi Kaldırma Araçlarının Periyodik Testi (Vinç,Kren,Calaska) Forklift,Lift,Yük Asansörü Periyodik Testi Elektrik Tesisatı ve Topraklama Kontrolü Paratoner Topraklama Kontrolü ÇEVREyi de Biz Koruruz Çevresel Danışmanlık Hizmetleri Çevresel Etki Değerlendirilmesi Raporu Hazırlanması(ÇED) Ön Lisans/Lisans Takibi(Geri Dönüşüm,Toplama,Ayırma vs) Emisyon İzni ve Raporu Atık Toplama ve Bertarafı Çevresel Analizler Baca Gazı (Emisyon)ölçümleri Hava Kalitesi(İmisyon)Ölçümleri İç Ortam Ölçümleri Gürültü Ölçümleri ve Haritalandırılması Enerji Danışmanlığı Enerji Yönetim Danışmanlığı Enerji Eğitimi Enerji Verimlilik Danışmanlığı Verimlilik Uygulaması Bina Enerji Yöneticisi Atık Taşıma Depolama ve Bertaraf Hizmetleri ÇARE ülkemizde var olan Tehlikeli Atık sorununa uzman kadrosu ile ÇARE ler geliştirmektedir. Basın Yayın ve Gazetecilik Ağaç İşleri Çimento, Toprak ve Cam Sağlık Haberleşme Matbaacılık ve Kağıt Gıda Metal Dokuma ve Deri Turizm ve Konaklama Otomotiv Milli Savunma Petrol, Kimya vb Sektörler Ankara dan Sonra Şimdi Antalya ve Adana da da Tüm Sektörlerin ÇARE si var 6

KAPAK KONUSU Yâdigar Yolcu İş Sağlığı Güvenliği Bilim Uzmanı Çocukların, kendi aileleri, çevreleri ve yetişme koşulları dışında, değişik ortam ve kimlikleri fark etmeleri, onlara saygı duymaları; ırksal, bedensel, dinsel, dilsel vb. diğer kimliklere, farklı yaşam ve tercihlere dair önyargı beslemeden anlayış ve saygıyla yaklaşabilmeleri için, erken yaşlarda alacakları eğitimin büyük önem taşıdığını biliyoruz. Çocuklarımız için eğitim kurumu seçerken tüm bu özelliklere bakıp, çok geniş bir yelpazede düşünerek karar vermeliyiz. Zaten Ağaç yaş iken eğilir sözünün son derece haklı ve yerinde olduğunun idrakine varmış olan eğitim sistemi kurucuları da mümkün olduğunca birçok detayı düşünmüş durumdalar. Söz gelimi ilerde müzikal alanlarda sanatçı olması beklenmeyen çocuklara dahi bir müzik kulağı oluşsun diye çok temel düzeyde müzik eğitimleri eğitim kurumlarında her çocuğa verilmektedir. Güvenlik Kültürü Çocuklukta Başlar Tehlike Tehlike Ekoteknik İSG Tehlike Tehlike Ancak ne yazık ki çok büyük eksiklik var, o da eğitim sistemimizin GÜVEN- LİK KÜLTÜRÜ eksikliğidir. Güvenlik Kültürü ile büyüyen çocuk, evinde korunarak yaşar, yatağında güvenle uyur, trafikte güvenle aracını sürer, işyerinde güvenle çalışır Hayatının her alanına bu kültür yansır ve ömür boyu bireyi sarar ve korur. Tehlike Tehlike Tehlike Tehlike Tehlike Eksikliğinde Ne Olur? Mesela biz bu eksikliği firmalarda temel iş sağlığı güvenliği eğitimi verirken gözlemliyoruz. Eğitimlerde kişiye, kaza, risk, olasılıklar ve bu şekilde devam ederse SONUNUN ÖLÜM OLDUĞU- gösterildiği halde, kişi çocukluktan gelen davranıştan vazgeçmemekte direniyor ve adeta meydan okuyor. İş kazalarında ölenlerin çok büyük çoğunluğu, işe başlamadan önce zaten temel iş sağlığı güvenliği eğitimi almış kişiler. Buraya özellikle dikkat etmek gerekir. Bu çünkü olayın ciddiyetini apaçık gözler önüne seren bir durumdur. Bu temel bilgiden yola çıkarak, bu sayımızda Çocuklarımızı nasıl eğitmek istiyoruz? sorusuna eğilmeyi ve derin bir ilgi uyandırmayı hedefledik. Özellikle 3-6 yaş döneminin, çocuklarda kimlik oluşumu ve önyargıların yerleşmesi açısından kritik bir dönem olduğunu bilen ebeveynler daha bu yaşlarda güvenlik kültürü algısını çocuğuna yerleştirmeli ve söz gelimi çocuk düştüğünde kendi dikkatsizliğinden ya da tedbirsizliğinden olduğunu o yaşlarda bilmeli ve öğrenmelidir. Bu bağlamda aslında, çocukların gelişimine dönük olarak, aileleri ve eğitimcileri kapsayan, bir dizi etkinlik ve uygulama profesyonel anlamda hizmet olarak da verilmelidir. 3 Yıl 5 Yıl Sonrasını Değil; 50 Yıl 100 Yıl Sonrasını Planlamak Erken çocukluk eğitimi ilk olarak aile de başlar. Aileden sonra, okul öncesi eğitim kurumlarında devam eder, çocuğu toplumsal yaşama hazırlamada aileyi desteklemektedir. Okul öncesi eğitim kurumları, çocukların fiziksel, sosyal, duygusal ve bilimsel gelişimlerini en sağlıklı şekilde geçirmesini, onları gelecek eğitim basamaklarına hazırlamayı, kendini ifade eden, yaratıcı yönlerini ve becerilerini ortaya koyan sosyal bir birey olarak yetişmesini ve aileyi okul öncesi eğitimi konusunda bilgilendirmeyi amaçlayan eğitim kurumlarıdır. Koruma ve Korunma Kültürünün oluşması açısından da son derece önemli rol oynarlar. Devlet politikalarının 3 yıl 5 yıl sonrasını değil; 50 yıl 100 yıl sonrasını! planlayarak yapılması gerektiği bilgisi bize bu konuda yatırım yapmamızın akılcı olduğunu apaçık gösterir. SAĞLIK GÜVENLİK ŞARTLARINI TAŞIMAYAN VE ÖNEMSEMEYEN EĞİTİM KURUMLARINA YAVRUNUZU EMANET ETMEYİN Çocuğunuzun ilk 5-6 yaşları, sosyal gelişimde büyük bir öneme sahip. Bu etkili dönem çocuğunuz okul öncesi eğitimle tanıştığında gerçekleşiyor. Bu bağlamda anaokullarının ve yuvaların önemi tartışılamaz. Anaokulu ve kreş seçiminde okulun fiziki koşullarına, öğretmen davranışlarına ve eğitim kalitesine baktığınız kadar SAĞLIK VE GÜVENLİK şartlarının uygunluğuna da lütfen bakın. İlk etapta size farklı gelen bu öneri, çocuğunuzun ilerideki yaşam kalitesinde hatta ömrünün ne kadar olacağında bir kriter olabilir. Tedbirsizliğin hâkim olduğu bir kurumda yetişen evladınız ilerde kazalara karşı savunmasız olacaktır. Oysa önce kendisi inanmış ve kendisi tedbir almış eğitim kurumunda yetişen çocuk, ileride de kaderimde varsa kaza yaparım / kaderimde varsa ölürüm yanılgısına girmeden ayakları yere sağlam basan tedbiri elden bırakmayan birer birey olacaktır. Kısacası, seçim yaparken, kreşin ya da okulun evinize yakın olmasına ya da servis mesafesinin kısa olmasına, okulun aydınlık ve geniş sınıflarının olmasına, okulda branş derslerinin işleneceği derslikler olmasına, yemekhanesinin geniş ve kış mevsiminde kullanılacak bir oyun alanının (kış bahçesi) olmasına, sınıfın ısıtma ve soğutma sistemine, sınıf içi kullanılan kitaplara, eğitim araç gereçlerine vs baktığınız kadar sınıflarda ve kurumun bütününde koruyucu tedbirler alınmış mı, sağlık güvenlik kurallarına uyulmuş mu diye de dikkatle bakılmalıdır. Neticede İş Güvenliği Uzmanı değilseniz sizden bir çok detay kaçabilir. Ama en azından kurum risk analizi yaptırmış mı, yaptırdıysa risk analizinde yer alan uyarılar dikkate alınmış mı diye bakmanız size yol gösterecektir. Bu noktada sizlerle bir deneyimimi paylaşmak isterim; denetlediğimiz bir kreşte her şey uygun görünüyordu ancak oyuncakların kenarlarındaki demirlerin paslı olduğunu tespit ettik. Üstelik çocuklar oyuncakları ağızlarına alarak oynadıklarından, bu pasla ağız yollu temas kuruluyordu. Sorulduğunda ise yetkililer, bu paslı demirlerin sadece oyuncakların dizildiği bir metal olduğunu, çocukların temas etmediğini bildirdiler. Yine hepimiz biliyoruz ki, çok ciddi sayıda çocuk okullarda kullanılan deney ekipmanları, kimyasallar ve ağır metaller sonucu çok ciddi zarar gördü; hatta belki hayatını kaybetti. Bir anlamda okul sağlığı diye de adlandırabileceğimiz eğitim kurumlarının gerek sağlık güvenlik şartlarının iyi olması, gerekse koruma korunma eğitimlerinin öğrencilikten başlayarak hayat boyu devam etmesi, yetişkin dönemde koruma-korunma kültürü gelişmiş bireylerin -dolayısıyla toplumun- var olduğu günleri getirecektir. Bu kazanıma sahip bireylerin her alanda olduğu gibi İSG alanında da kurallara uyacağı gerçeği unutulmamalıdır. Eğitim, doğumla başlayıp hayat boyu devam eden bir süreçtir. Erken çocukluk eğitimi çocukların gelişimlerini en üst düzeyde gerçekleştirmesi için kritik bir dönemdir. Çünkü bu dönem ileri yaşların temelini oluşturur. Çocuk bu yaşlarda aldığı bilgileri ömrünün tamamında kullanır. Bu bağlamda Güvenlik Kültürü de çocuğa bu yaşlarda verilmelidir. Çünkü Güvenlik kültürü hem bireysel koruma ve korunma için hem de aslında tek tek bireyler bütünü oluşturduğundan toplumsal koruma ve korunma için son derece önemlidir. Şöyle ki, bu yaşlarda alınan güvenlik kültürü kişinin tüm yaşamına hâkim olacaktır. Gerek trafik kazaları için, gerek ev kazaları için, gerekse iş kazaları için olsun tüm yaşamında bir zırh gibi bu eğitimi taşıyacaktır. 8 9

İlköğretim Öğrencisi, Üzerine Dolap Devrilmiş Halde Boş Sınıfta Ölü Bulundu Mardin in Kızıltepe ilçesinde Cumhuriyet İlköğretim Okulu 2. sınıf öğrencisi Reşat Kino, üzerine dolap devrilmiş halde boş sınıfta ölü bulundu. Baba İsa Kino, oğlu okuldan eve dönmeyince, Cumhuriyet İlkokulu na gidip yetkililere çocuğunu sordu. Kendisine tüm öğrencilerin okuldan ayrıldığı bilgisi verildi. Okuldan ayrılan baba oğlunu dışarıda aradı ve bir müddet sonra okula dönerek sınıfların aranması için ısrar etti. Böylelikle Okulun ikinci katındaki bir sınıfta, 7 yaşındaki Reşat Kino ölü bulundu. Üzerine dolap devrilmiş halde olan 2. sınıf öğrencisinin cenazesi, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu na gönderildi. Olayla ilgili Kızıltepe Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı. İş Güvenliğinde Çare siz Kalmayın Artık Çok Geç Olsa Da... Milli Eğitim Bakanlığı, Mardin de bir öğrencinin üzerine dolap devrilmesi sonucu ölmesinin ardından okullarda alınan güvenlik önlemlerinin arttırılmasını istedi. Bakanlık tarafından 81 il milli eğitim müdürlüğüne acil koduyla Okul kazalarını önleyici tedbirlerin alınması başlıklı bir yazı gönderdi. Okul yönetimlerinin okul binası içerisinde oluşabilecek her türlü tehlike, yaralanma ve risklerden öğrencilerini korumak ve güvenliklerini sağlamakla sorumlu olduğu belirtilen yazıda Özellikle sınıflarda ve koridorda bulunan dolap, tablo, duyuru panosu gibi eşyaların sabitlenmeli, oyun parkında bulunan araçların periyodik kontrollerinin yapılmalı, bahçe zemininin imkânlar ölçüsünde çocukların düştüklerinde yaralanmayacakları türden malzeme ile kaplatılmalı, bahçe kapısının, merdiven korkuluklarının, pencere ve çatı katı girişleri gibi yerler kontrol edilmeli. ifadelerine yer verildi. Milli Eğitim Bakanlığı, geçtiğimiz Eylül ayında Mardin in Kızıltepe ilçesinde Cumhuriyet İlköğretim Okulu 2. sınıf öğrencisi Reşat Kino nun üzerine dolap devrilmesi sonucu ölmesinin ardından okullarda gerekli güvenlik önlemleri alınması konusunda çalışma başlattı. Bakanlık, acil koduyla 81 il milli eğitim müdürlüğüne tüm il, ilçe ve köy okullarında alınması gereken kuralları içeren bir yazı gönderdi. Temel Eğitim Genel Müdür Vekili Atıf Ala imzalı yazıda, okullarda acilen alınması gereken 6 güvenlik kuralı sıralandı. Okul, çocukların aileleri ve evleri dışında ilk defa toplum hayatına girdikleri, yeni arkadaşlar edindikleri, başkaları ile sosyal alış-veriş yaptıkları ve daha fazla fiziksel faaliyette bulundukları yer olduğu belirtilen yazıda, günün önemli bir bölümünü okulda geçiren öğrencilerin kendi davranışları, çevresel düzenlemelerin yetersizliği ve ihmaller sonucu kaza geçirebildikleri vurgulandı. Kazaların, çocuğa fiziksel, psikolojik ve sosyal yönden etki ederek dengesinin bozulmasına, hastalanmasına, sakatlanmasına hatta ölümüne neden olurken, aileye ve topluma da ağır maddi manevi yük getirdiği hatırlatılan yazıda Kazalar, okul bölgesinde daha önceden alınacak tedbirlerle önlenebilir olaylardır. Velilerimizin gönül rahatlığıyla çocuklarını gönderdikleri ve öğrencilerimizin mutlu ve başarılı olduğu mekânlar olan okulların güvenli bir ortam olması ve yeni eğitim öğretim yılının başladığı şu günlerde kazalara karşı önleyici tedbirlerin alınmalı. denildi. OKUL YÖNETİMLERİ ÖĞRENCİLERİ KORUMAK VE GÜVENLİKLERİNİ SAĞLAMAKLA SORUMLU Okulda kazaların en çok olduğu mekânların okul bahçesi, sınıflar, koridor, merdivenler, lavabo, tuvaletler, kantin gibi yerler olduğu kaydedilen yazı da çocukların geçirdikleri kaza nedenleri incelendiğinde çocuğun kendisinden, arkadaşından ve okuldaki çevresel faktörlerin yetersizliğinden kaynaklandığının görüldüğü ifade edildi. Okul yönetimlerinin okul binası içerisinde, okulla ilgili faaliyetlerin yapıldığı yerlerde ve öğrencilerin okula ulaşımları esnasında oluşabilecek her türlü tehlike, yaralanma ve risklerden öğrencilerini korumak ve güvenliklerini sağlamakla sorumlu olduğu ifade edilen yazıda okullarda alınması gereken tedbirler şu şekilde sıralandı: Özellikle sınıflarda ve koridorda bulunan dolap, tablo, duyuru panosu gibi eşyaların sabitlenmeli, oyun parkında bulunan araçların periyodik kontrollerinin yapılmalı, bahçe zemininin imkânlar ölçüsünde çocukların düştüklerinde yaralanmayacakları türden malzeme ile kaplatılmalı, bahçe kapısının, merdiven korkuluklarının, pencere ve çatı katı girişlerinin vb. yerlerin kontrol edilmeli. Çocukların kazalardan korunma ile ilgili yeterli bilgi ile donatılmalı, güvenli davranış becerileri geliştirilmeli, güvenlik önlemlerinin tanıtılmalı. Ebeveynlerin okul çevresinden kaynaklanan kaza risklerini azaltmada ve kazalardan çocukları korumada, kaza olmadan veya kaza olduktan sonra gösterdikleri davranışlar oldukça önem taşımakta. Bu yüzden ebeveynlerin de kazalar konusunda bilgilendirilmeli. Okullarda kazalarla ilgili kayıt sisteminin oluşturulmalı, kaza nedenleri, kaza yeri, kaza geçiren kişi vb bilgilerin kaydedilmeli, elde edilen sonuçların değerlendirilerek, kazaları önleyecek programların geliştirilmesi hususlarında gerekli tedbirlerin alınmalı, gerektiğinde yerel yönetimler, özel ve kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarıyla irtibata geçilmesi önem arz etmekte. Çalışanlara yapılan rutin tıbbi tetkikler ile periyodik sağlık kontrolleri için Türkiye nin her yerinden bize ulaşarak mobil hizmetlerimizden yararlanabilirsiniz. İletişim Bilgilerimiz: Tel: + 90 312 344 01 96 - Fax: +90 312 343 66 46 www.ekoteknikisg.com - info@ekoteknikisg.com Ankara, Antalya ve Adana Şubelerimiz ile Hizmetinizdeyiz Ziya Gökalp Cad. Adakale Sok. No:27/5 Kızılay - ANKARA Tel: +90 312 431 11 53 (pbx) Fax: +90 312 431 11 60 Arapsuyu Mah. Atatürk Bulvarı No:47/21 Konyaaltı - ANTALYA Tel: +90 242 230 31 07 (pbx) Fax: +90 242 230 31 09 Reşat Bey Mahallesi Türkkuşu Caddesi No: 1 B Blok K:3 D:19 Seyhan - ADANA www.careisg.com info@careisg.com 10 11 Çare İSG

İSG ye Yön Verenler! Yemekte Ekoteknik İSG, İş Sağlığı Güvenliği Sektörüne Yön Verenlerle Akşam Yemeğinde Buluştu. Çalışma hayatını yakından ilgilendiren 6331 Sayılı İş Sağlığı Güvenliği Kanunu, büyük umutlarla bekleniyordu ancak çıktığı günden beri ne yazık ki tartışmalar bitmedi. Kamu ve sosyal tarafların yoğun çabasına rağmen kanunun nihai uygulama tarihi olan 1 Temmuz 2013 bir başka bahara bırakılarak kısmi erteleme oldu. Bu ertelenmenin saha ve iş güvenliği genel algısına etkilerini değerlendirmek ve olağan değerlendirme yapmak amacıyla sektöre olumlu katkılar vermeye devam eden Ekoteknik İSG Dergisi kadroları ile Akademik-Bürokratik isimler bire akşam yemeğinde buluştu. Oldukça verimli ve keyifli geçen yemek, değerli görüşlerin paylaşımıyla son buldu. Yemeğe Sağlık Bakanlığı nda uzun yıllar verdiği emeklerle tanıdığımız Yadigâr Yolcu, Çalışma ve Sos. Güv. Bakanlığı İSG Genel Müdür Yrd. Ahmet Çetin, Gazi Universitesi Tıp Fakultesi Prof. Dr. Sefer Aycan, ÇASGEM Başkan Yardımcısı Dr. Ali İhsan Sulak ve ÇASGEM Başkan Yardımcısı Fatih Murat Aydınlı gibi sektöre yön veren isimler ile Bakanlık müfettişleri ve Bakanlık uzmanları katıldı. Yemeğin sonunda katılımcılara kısa bir teşekkür konuşması yapan Ekoteknik İSG Dergisi Yazı İşleri Müdürü İrem Nurgül Durmuş, İş Sağlığı Güvenliği alanında çok hızlı yol alındığını, yönetmeliklerin iptali ve kanunun ertelenmesi gibi aksaklıklar yaşansa dahi bu gelişmenin Türkiye için büyük adım olduğunu dile getirdi. 12 13

Ekoteknik İSG tarafından İş Sağlığı ve Güvenliği toplantısı Başkent Öğretmenevi nde gerçekleştirildi. KONU İŞ GÜVENLİĞİ OLUNCA, DİK DURUŞU İLE ÖRNEK FİRMA: Söğüt İnşaat personelleri ve taşeron firmalarına bilgi paylaşımı yapılan toplantıda, Söğüt İnşaat katılımcılarına Ekoteknik tarafından İSG konusunda açıklayıcı bilgiler sunuldu. Toplantıda ISG Kurul Başkanı Aydın Çakırer konuşmasında: İş sağlığı güvenliği Söğüt İnşaat Grubu için çok önemlidir. Bu konuda gerekli tedbirleri almak için İSG alt kurullarımızı hızla oluşturduk ve bundan sonrası için yapılan hataları kesinlikle cezasız bırakmayacağımızı üzerine basarak söylüyorum. Eksik çalışma ortamı yaratan ekiplere, gerekli düzenlemeleri yapmadığı takdirde para cezası vereceğimiz gibi, ceza vermekle kalmayacak direkt işi durduracağız dedi. Kesin tavrını ve yaklaşımını ortaya koyan Çakırer, gayelerinin iş yaparken işçileri ölüme götürmek değil, işçileri hakkıyla çalıştırmak olduğunu tekrar tekrar belirtti. Söğüt İnşaat Personel Müdürü Zeynel Gönen in yönettiği İSG toplantısında Söğüt İnşaat Proje Müdürü Aydın Çakırer, Ekoteknik İSG Koordinatörü M.Ziya Koç, Ekoteknik İş Güvenliği Uzmanı Kemal Çetintaş, Ekoteknik İşyeri Hekimi Dr.Nurhan Özcan ve Avukat Mehmet Bakırasma konuşmacı olarak katıldılar. Çakırer den Kararlı Duruş: Gerekirse İşe Son Veririm! İş Sağlığı Güvenliği konularındaki eksiklikler ve yaşanan iş kazaları konusunda ülkemizin Avrupa da birinci, dünya sıralamasında ise dördüncü olduğu ayıbına dikkat çeken Aydın Çakırer in gerekirse işe son veririm, SÖĞÜT İNŞAAT İş Sağlığı ve Güvenliği konusunun önemini kavramış şirketlerimizden olan Söğüt İnşaat, bu konuda kalıcı çalışmalara imza atmak ve çalışanlarına daha güvenli çalışma ortamı sağlamak için, Ekoteknik İSG işbirliği ile Ankara Başkent Öğretmenevi nde İş Sağlığı Güvenliği Toplantısı gerçekleştirdi. 14 15

işçi öleceğine başındaki amirin işine son veririm açıklamasından sonra mikrofonu Ekoteknik İSG Koordinatörü M.Ziya Koç aldı. Mansur Ziya Koç: En Birinci Sorunumuz Yanlış Kader Algısı Koç konuşmasında Türkiye de bu sektör çok yeni. Bu sektörün ilk oluştuğu yıllardan beri benim tüm mühendislik çalışmalarım İSG alanında oldu. Ve tecrübelerim bana gösterdi ki, yaşadığımız kazalarda en birinci sorunumuz yanlış kader algısıdır. İşçideki Bana bir şey olmaz inancı hızla yıkılmalıdır. Ancak bu yanlış algıyı yıkarsak, sonrasında da alacağımız önlemlerle Avrupa birinciliği ayıbından sonunculuğuna doğru emin adımlarla gidebiliriz dedi. Konuşmasının devamın işverenin yükümlülüklerini anlatan Koç, eksikliklerin nasıl giderileceğini ve yeni yönetmeliklerin açıklamasını yaptı. Ziya Koç un, 6331 Sayılı Kanun yönetmelikleri ve uygulaması, İş sağlığı ve güvenliğinin önemi, kişisel koruyucu ve donanımların kullanılması konularına değinmesi katılımcıların sorularının çoğunun yanıtı niteliğinde oldu. Kemal Çetintaş: İnsanı Geri Getiremezsiniz Ekoteknik İş Güvenliği Uzmanı Kemal Çetintaş ise, Emekli Baş İş Müfettişi ve Emekli Genel Müdür Yardımcısı olmasının kendisine kattığı büyük bilgi birikiminden faydanılmasını sağlayarak, tüm bu İSG çalışmalarının Bakanlık ayağını anlattı. Yeni kanun ile birlikte müfettişlere İşyerlerini Durdurma Hakkı nın verildiğine dikkat çeken Çetintaş, Durdurulan işyeri noksanlıklar giderilene kadar açılmaz. İsg önlemlerine uymayan işçilerin işine son verilmelidir. İşleriniz 1 gün daha geç biterse bu telafi edilebilir bir durumdur ancak acele işiniz yüzünden bir işçinizin hayatını kaybederseniz, insanı geri getiremezsiniz dedi. Dr. Nurhan Özcan dan Tozdan Ölüme Geçişinin Fotoğrafı Dr.Nurhan Özcan ise İşe giriş anından itibaren periyodik sağlık muayenesi ve kontrollerinin yapılarak, meslek hastalıklarının önlenmesini sağlamalıyız diyerek, ihmal edilmeyecek ve ölüme kadar gidecek tehlikelerden bahsetti. Meslek hastalıklarını anlatan Dr. Özcan, tozdan ölüme geçişin fotoğrafını çekerek oldukça etkileyici sunumuyla farkındalık uyandırdı. Av. Mehmet Bakırasma, İSG Kültürünün Üzerinden Sorumluluk Atma Şeklinde Yürüyemeyeceğinin Altını Çizdi. Av.Mehmet Bakırasma konuşmasında hukuki maddeleri ve etkin denetim raporlamalarını anlattı. İş güvenliğinde alınan hukuki tedbirlerin başarısını örneklerle gözler önüne seren Bakırasma, Alman mühendislerin tuttukları tutanaklarla, hukuki yöntemleri kullanarak, ilk etapta kesilen yüklü para cezaları sonunda oluşturulan kültürü örnekleyerek anlattı. Bakırasma, İSG Kültürünün, üzerinden sorumluluk atma şeklinde yürüyemeyeceğini, bunun gerçek bir bağlılık ve inanç istediğinin altını çizdi. Kapanış Konuşması ve Soruların Yanıtlanması Kapanış konuşması da ISG Kurul Başkanı Aydın Çakırer tarafından yapıldı. Kararlılığını bir kez daha gözler önüne seren Çakırer kapanış konuşmasında da bu zamana dek denedikleri yöntemlerin başarılı sonuca ulaşmadığını belirtti. Bu yüzden bundan sonra tedbir almakla kalmayıp, başarıya ulaşmak ve insan ölümünün önüne geçebilmek için cezai yaptırımların artacağını özellikle vurgulayarak yineledi. İSG Kurallarına uymayan işçinin işine son verilmesi konusunda direktif veren Çakırer, işciye kıyamazsanız, kendinize kıymış olursunuz, kapatırım şantiyenizi dedi. Bu konuşmalardan sonra katılımcıların soruları da yanıtlandı ve bundan sonra bu çalışmaların sık sık yineleneceği ve İSG kurulunun her ay toplanacağı yönünde karar alınarak sonlandırıldı. İş Sağlığı Güvenliği Sınavlarına Hazırlananlar İçin Çare Eğitim Kurumu, Haziran-2013 tarihinde iddialı bir kadroyla faaliyete geçti. İş güvenliği uzmanlığı, iş yeri hekimliği ve işyeri hemşireliği eğitimleri verilen Çare Eğitim Kurumu Eğiticileri, alanında saha deneyimi olan kişilerden ve üniversitelerde görev yapan öğretim üyelerinden oluşan oldukça geniş bir kadro. İSG ile ilgili sınavlara ve dolayısıyla İSG Eğitim Kurumlarına ilginin çok yoğun olduğu dönemimizde, alanında oldukça başarılı olan eğitim kurumlarından Çare nin kapısını çaldık ve Mesul Müdürü Tahir Soydal ile kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. 16 17

DOSYA Yazar Adı / mail Fotoğrafçı Adı / mail Çare Eğitim Kurumu, Mesul Müdürü Tahir Soydal, İSG sınavına hazırlanan adaylar için püf noktaları sıraladı. Soru kitapçığından her sorunun ayrı ayrı okunup, doğru cevabının bulunduktan sonra, cevap kâğıdına kodlanması sınava giren çoğu adayların yaptıkları ortak hatadır. Her soru için soru kitapçığından cevap kâğıdına, cevap kâğıdından soru kitapçığına gidip gelmek hem bir zaman kaybıdır, hem de dikkat yoğunlaşmasını kesen ve kopartan önemli bir engeldir. Sınav Esnasında Son ve Önemli Tavsiye İş Sağlığı Güvenliği sınavına hazırlananların özellikle bilmesi ve dikkat etmesi gereken konu nedir? Kursa devamlılık göstermiş ve konulara hakim olan uzman adayları geçmiş yıllara ait çıkmış İSG sınav sorularını çözmelidirler. Zira geçmiş yıllara ait bu sorular ciddi anlamda konu tekrarı işlevini görmektedir. Özellikle sınav tarihi yaklaşınca adaylar tekrardan konuları baştan çalışmaktan sıkılırlar, bu onlara yerine getirilemez bir eziyet gibi gelir. Konular da zaten çok fazla ve çok çeşitli olduğu için bu doğal bir durum aslında. Ve yine çözümü geçmiş yıllara ait soruların mutlaka çözülmesidir. Sorular genel bir tekrar niteliğindedir. Çıkmış soruları çözmekle aday, sınavda hangi konulardan soru geldiği, soruların üslubu, soruların mantığını, soruların soruluş tarzını, soruların konulara göre dağılımını, konuların önem derecelerini, hangi konulardan ne tip soruların sorulabileceğini, soruların zorluk ve kolaylık oranlarını belirleyebilir ve yol haritasını oluşturabilir. Unutulmamalıdır ki, çıkmış sorular sınavın aynası niteliğindedir. Son sınavda daha önceki sınavlardan farklı olarak bilgininin yanında yoruma dayalı sorular geldi adaylar en çok bu konuda zorlandılar. Bunun için dersleri dikkatle izlemenin ve aktif katılımın önemi daha da arttı. Zaman Planlaması Çok Önemli Sınava kadar kalan zamanı maksimum değerlendirebilmek için öncelikle zaman planlaması yapılmalıdır. Yapılacak planlamada puan getirisi en çok olan dersler, az bir tekrarla tekrar hatırlanabilecek konular ve bunlara ne kadar zaman ayrılacağı önceden belirlenmelidir. Sınava az bir zaman kala yapılacak olan çalışmalar, çok daha anlamlı kılacaktır. Eksik Hiç Bir Konu Kalmamalı Sınava çalışan aday kendinde eksik hiç bir konu bırakmamalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı ndan her sınav öncesi sınav soru dağılımı açıklanmaktadır. Genelde 5 Hukuk, 15 Genel İSG, 10 Mevzuat, 5 Sağlık ve 65 Teknik Soru sorulmaktadır. Adaylar genelde hukuk ve mevzuat ile daha önceki lisans eğitimlerinde karşılaşmadıkları için zorlanabilmektedirler. Oysa bu konudaki yönetmelik ve kanunlardan çıkaracakları özetle hiç zorlanmadan banko yapabilecekleri sorular olmalıdır. Son sınavda daha önceki sınavlardan farklı olarak bilgininin yanında yoruma dayalı sorular geldi adaylar en çok bu konuda zorlandılar. Bunun için dersleri dikkatle izlemenin aktif katılımın önemi daha da arttı. Nefes Egzersizi Deyip Geçmeyin Sınav ile ilgili endişeler, genellikle zamanı doğru bir biçimde değerlendirememekle sonuçlanır ki, bu da başarı üzerinde doğrudan etkilidir. Bunun için kaygıyı azaltıcı nefes egzersizleri yapılabilir. Özellikle kaygısı çok yüksek olan adaylar için nefes egzersizleri son derece rahatlatıcı olmaktadır. Önemli Bilgiler Arasında Adayların sınava gireceğiniz salonu önceden görmeleri bilgisi gereksiz bir bilgi gibi dursa da aslında son derece önemli bir bilgi. Zira şaşırtıcı ama sınav sabahı bu konuda çok ciddi anlamda sıkıntı yaşayan ve bu yüzden başarısızlık yaşayan adaylar var. Kolay bir genel İSG sorusu ile çok zor bir mühendislik sorusunun puan getirisi aynıdır. Bazı soruların çözümü biraz zor gelip düşündürücü olabilir. Zaman kaybını önlemek için bu tür durumlarda turlama tekniğiyle bu tür soruları ikinci tura bırakmak gerekir. DR. TAHİR SOYDAL KİMDİR? 1985 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra mecburi hizmette koruyucu hekimliğin önemini daha iyi anlayarak bu alana yönelen Tahir Soydal, 1988 yılında Ankara Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalında ilk kez açılan İş Sağlığı Doktora Programı na başlamış. 28 yıllık hekimlik hayatının 24 yılı idarecilikle geçen Soydal, Abidinpaşa Eğitim Araştırma Sağlık Grup Başkanlığı, Ankara Sağlık Müdür Yardımcılığı, Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcılığı ve Bakanlık Müşavirliği görevlerini başarıyla tamamladıktan sonra emekli olmuş. Bakanlıkta Genel Müdür Yardımcılığı döneminde tekrar iş sağlığı ve güvenliği ile ilgilenmeye başlayan Soydal, Sağlık Bakanlığı nda ihmal edilen bu konu ile ilgili 2000 yılında önce Şube Müdürlüğü ve daha sonra Daire Başkanlığı oluşturulmasını sağlayarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü ile beraber birçok projenin yürütülmesi ve mevzuat hazırlanması çalışmalarına katılmış. 2008-2011 yılları arasında Ulusal İş sağlığı Güvenliği Konseyi nde Sağlık Bakanlığı Temsilcisi olarak da görev yapan Soydal, 2012 yılında Yıldırım Beyazıt Üniversitesi nde işyeri hekimliği sertifika programı açmak için Bakanlıkça görevlendirilmiş. İSG alanında büyük katkıları olan bu başarılı isim şimdi Çare Akademi Kadrosu nda hem yönetici hem de eğitmen. Soru kitapçığından her sorunun ayrı ayrı okunup, doğru cevabının bulunduktan sonra, cevap kâğıdına kodlanması sınava giren çoğu adayların yaptıkları ortak hatadır. Her soru için soru kitapçığından cevap kâğıdına, cevap kâğıdından soru kitapçığına gidip gelmek hem bir zaman kaybıdır, hem de dikkat yoğunlaşmasını kesen ve kopartan önemli bir engeldir. Grup halinde kodlama yapmak için mutlaka beş soruyu cevaplandırmak gerekmez, sayfa sonları da uygun bir cevaplama aralığıdır. Ayrıca her soruya konacak özel işaretlerle, neyi yapıp, geride neyi, hangi durumda bırakıldığı kolayca görmeyi sağlayacaktır. Bu durum, cevap kâğıdı üzerinde herhangi bir hata yapıldığında, geriye dönüp bu hatayı kolayca telafi etme imkânı verecektir. Her Sorunun Değeri Aynı Sınavdaki her bölümdeki sorular aynı değerdedir. Yani çok kolay bir genel İSG sorusu ile çok zor bir mühendislik sorusunun puan getirisi aynıdır. Bazı soruların çözümü biraz zor gelip düşündürücü olabilir. Zaman kaybını önlemek için bu tür durumlarda turlama tekniğiyle bu tür soruları ikinci tura bırakmak gerekir. Vakit Nakittir Çözülemeyen sorular üzerinde çok fazla zaman harcanmamalıdır. Soruların değeri de aynı olduğu için bir soruda çok fazla zaman kaybetmektense, o soruyu es geçip, aynı zaman süresinde 1 soru yerine 5 soru ile ilgilenmek elbette daha akılcı bir seçimdir. Son olarak adaylara tavsiyem, asekron derslerini düzenli takip etmeleridir. Kendilerine oradan özet çıkartarak tam anlamadıkları ya da akıllarına takılan hususları not almalıdırlar. Daha sonrasında ise yüz yüze eğitim esnasında eğiticilere sorular sorarak bu hususların açıklanmasını istemelidirler. Bedenen ve Ruhen Katılım Önemli Dünya Sağlık Örğütü sağlığın tanımını yaparken bedenen ruhen tam bir iyilik hali olarak yapmaktadır. Ben de sağlıklı bir eğitimin şeklini kişilerin Yüzde 90 devam zorunluluğunu yerine getirmek için şeklen bedenleri ile değil derse aktif katılım göstererek ruhen de derse hazır olarak katılmaları halinde başarıyı yakalayacaklarını söyleyebilirim. Gerçekten işini çok seven bir eğitimcisiniz. Son olarak ilk verdiğiniz dersi bizimle paylaşır mısınız? Heyecan aynı şekilde mi devam ediyor? 1990 Eylül ünde Seydişehir Alüminyum Fabrikası nda iş sağlığı ve güvenliği alanında hocalarımla birlikte vermiş olduğumuz iki günlük eğitim bu konudaki verdiğim ilk dersimdi. O gün ders verirken ayaklarımın titremesini ve sesimin kısılmasını hala hatırlarım. Mesleği severek yapmak önemli. Biz heyecanla ve severek mesleğimizi yapıyoruz, Çare Akademi nin başarısı da bu aslında. Burada bana hijyeni sevdiren ve eğitimine yönlendiren Rahmetli Hocam Prof. Dr. Sevim Yumrutuğ ile bu konuda beni yetiştiren ısrarla eğitimimi tamamlamam konusunda bana destek olan Hocam Prof Dr. Aslan Tunçbilek e şükranlarımı sunuyorum. 18 19

Sınavda Başarılı Olmuşlardan Taktikler! Tak-Tik Tak-Tik... Dik-Kat Dik-Kat... 6331 Sayılı İş Sağlığı Güvenliği Kanunu nun yayınlanması ile birlikte mühendislik fakültelerinden, teknik okul mezunlarından, mimarlardan vs oluşan büyük bir eğitimli kitle İSG Sınavlarına Hazırlık sürecine girdi. Türkiye için yeni olan bu konuda, sorular ve kafa karışıklıkları oldukça fazla, tecrübeli isim ise oldukça az. Bu bağlamda sınavda başarılı olmuş isimlerden B Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Demet Ketenci ile kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. Sınavlara hazırlık süreçlerinde zaten sektörde uzun süredir çalışmış olmasına rağmen ders çalışmaya özen gösterdiğini belirten Ketenci, Risk Değerlendirme Metodları ve İş Sağlığı Güvenliği Yönetim Sistemleri gibi mevzuatta geçmeyen konulara nasıl çalıştığını da söyleşimizde detaylandırdı. Verimli çalışmanın en temel yolu kişinin kendine uygun bir çalışma planı hazırlamasıdır. 2005 Yılında Jeoloji Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra, TAİ ve FNSS firmalarında İş Güvenliği alanında stajını tamamlayan Demet Ketenci, SELEX ES Elektronik Turkey A.Ş. de 8 sene İş Güvenliği Uzmanı olarak hizmet sundu. İş güvenliği, çevre, tesis güvenlik ve idari işler konusunda çalışan Ketenci, bu süre zarfında Ankara Üniversitesi nde insan kaynakları alanında yüksek lisansını tamamladı. Son üç sene ise orta düzey yönetici olarak görev alırken çeşitli sektörlerde de danışmanlık yaparak farklı sektörleri gördü. B Sınıfı İş Güvenliği Uzmanlık belgesini 2013-Mayıs ında alan Ketenci, 2013 Eylül ayı itibariyle Çare OSGB de İş Güvenliği Koordinatörü olarak hizmet sunmaya başladı. Sınavda başarılı olma sırlarını Ketenci ile konuştuk. Sınava hazırlanma sürecinizden bahsedebilir miyiz? Uzun süre sektörde iş güvenliği uzmanı olarak çalıştım. Bu süre içinde C Sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı ve akabinde B Sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı almak için bende her uzman gibi sınava hazırlanma süreçlerinden geçtim. Sınava hazırlanma süreci ciddiyet isteyen bir dönem. Zaten sektörün içinde olduğunuz için, sınav için çok fazla ders çalışmanıza gerek kalmadı mı? Doğru, sınavlara hazırlık süreçlerimde zaten sektörde uzun süredir bu işi yapmış bir kişiydim. Ancak buna rağmen sınava hazırlık aşamasında, ders çalışmaya zaman ayırdım. Sahada olmama rağmen, sınava zaman ayırmamın ön önemini bildim ve bu rehavete düşmedim. İnsanlar ne yazık ki ben bu işi zaten biliyorum deyip ders çalışmayı ihmal ediyorlar ve sınavda bunun bedelini acı bir şekilde ödüyorlar. Benim bu konuda bilinçli davranmamın sebebi bazı sektörleri tanımamamdı. Örneğin maden ve inşaat konularına çok uzaktım. Daha önce bu alanlarda iş güvenliği uzmanı olarak görev almadığım için pratiğim yoktu. Fakat bu açığımı, sınavda özellikle bu alanlara eğilerek aştım. Daha önceki sınavlarda çıkmış sorulara çalışarak ders çalışma taktiği çok başvurulan yollardan. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir? Aynı yollardan geçen biri olarak, sadece çıkmış soruların bulunduğu soru kitabını çözmek yeterli olmayacak görüşündeyim. Bu sadece soruları ezberlemek olur ve kısa süreli olarak hafızanızda yer alır. Sınav süresine kadar geçen süre çözdüğünüz soruları unutmanıza ve karıştırmanıza sebep olabilir. Bu sebeple konuya çalıştıktan sonra soru çözmek mantıklı olacaktır. Sizin çalışma taktiğiniz nasıldı? Öncelikle işe konuları kendi içinde bölerek başladım. Hukuk ve mevzuatla ilgili sorulara çalışırken mevzuatı okuyup kısa notlar aldım, rakamların altını çizdim ve arkasından konuyla ilgili sorular çözdüm. İSG genel konulara çalışırken eğitim kurumunun verdiği notları kullandım. Ayrıca ulusal ve uluslararası kuruluşlar ve sözleşmeler ile İSG nin gelişim süreci ile ilgili konularda internetten araştırma yaparak çalıştım. Risk Değerlendirme Metodları ve İş Sağlığı Güvenliği Yönetim Sistemleri mevzuatta geçmez. Bu konulara eğitim kurumunun verdiği ders notlarından ve konuyla ilgili bazı yayınlardan çalışıp hazırlandım. Özellikle son yıllarda Risk Değerlendirme Metotları ile ilgili çok iyi yayınlar çıktı. Bu kadar çok bilgiyi akılda tutmak yine de kolay olmasa gerek? Elbette kolay değil ama kolaylaştırmak gerekiyor. Yapı İşlerinde Sağlık ve Güvenlik Yönetmeliğini ve Tüzüğünü okurken rakamları akılda tutmak için yapı iskelesini bir kâğıda çizdim ve üzerine bu rakamları yerleştirdim. Bu şekilde rakamları ezberlemek yerine görsel hafızamı da kullanarak bilginin kalıcılığını sağladım. Örneğin merdivenlerle ilgili standardı okurken bir merdiven çizmek korkuluk ve mesafelerini çizmek size rakamsal değerleri akılda tutma konusunda çok faydalı olacaktır. Mevzuat içinde bilinmeyen veya anlaşılmayan kavramlar olduğu zamanlarda internetin sunduğu görsel bilgiden yararlanmak büyük fayda sağlıyor. Son olarak eklemek istediğiniz mesajınızı alabilir miyiz? Bunlar benim uyguladığım ve büyük faydasını gördüğüm yöntemlerdi. Ama sonuç olarak verimli çalışmanın en temel yolunun kişinin kendine uygun bir çalışma planı hazırlaması olduğuna inanıyorum. Unutulmamalıdır ki sınava hazırlanırken edinilen her bilgi, sahada uzmanın karşısına çıkabilecek olan problemlerin çözümü için katkı sağlayacaktır. 20 21

MAKALE Mehmet Doğramacı Araştırmacı - Yazar Eğitim Uzmanı Kalite Yönetiminde Moral Yaklaşımlar İle Şirketinizi Yeniden İnşa Edin İnsan; hücrelerden organlara, kemiklerden eklemlere, damarlardan kaslara kadar uyum içerisinde entegre çalışan bir beden ve ona hayat katan ruhsal bütünlüğe sahip canlı bir yapı. Şirketler ve çalışma ortamları da aynen öyledir. Bedene ve ruha dair işleyişte beynin tepe noktada inkâr edilemez yöneticiliği ne kadar önemli ise; bir hücrede, bir organda yaşanan yanmaya dayalı faaliyet de en az o kadar önemlidir. İnsana ilk canlılığını veren hareket nasıl ki kalpten çıkıyor ve onun sürekliliği ile hayatiyet devam ediyor, o durunca yaşam duruyorsa, iş ortamlarında da sermaye sahibi patron aynı mevkidedir. Kalbi işveren, beyni CEO veya genel müdür, organları şubeler, çalışanları; hücresel faaliyeti yürüten yapılar, kan pompalayanlar, enerji depolayarak ilgili yapılara taşıyan dolaşım, solunum, üreme, hazım sistemlerine benzetebiliriz. Bedendeki üretimin hem bilinç dediğimiz düşünsel yapımıza huzur getirmesi hem de bedeni denge olan sıhhati sağlaması için temelde iki organın uyumlu çalışması esastır. Bu da kalp ve beyindir. Kalp; şirketi kuran irade, beyin; o iradeyi icraya koymak üzere çalışma ortamının başında olan yöneticidir. Tasavvuf İlmine göre mahşerin üç atlısı Allah ın İlim- İrade ve Kudret sıfatlarıdır. Mahşerin yani dirilişin, hakiki hayatın özü hem insan için hem de kurumsal yapılar için bu üç isim ve sıfat altında açığa çıkan sinerjide saklıdır. Bunların uyumu neticesinde elde edilen ana gaye ve onun şirket ortamına aktarılması için verilen eğitim ve ona bağlı moral destekler İlim sıfatına benzetilebilir. Açığa çıkan ortak gaye ve hedef iradeye; ortaya konan çalışma, gayret ve azim ise kudrete benzetilebilir. Şirket yaşamına yeni bir ruh yeni bir can yeni bir enerji katacak bu uyumun sağlanmasında moral yaklaşımlar bu yazımızın konusu olacak. Ana hatlarıyla yazımızda vereceğimiz bilgilerin detaylı açılımları uygulandığı şirkette adeta mucizeler ortaya çıkarmaktadır. Ancak konunun oldukça detaylı olmasından ötürü, bu yazımızda insan bedeninde işleyen sistemlerden hareketle işleyeceğimiz şirket içi sistemleri, denetim ve üretim mekanizmalarının uyum ilişkilerini bir başka yazıya erteleyerek, şimdilik sadece kalite yönetiminde moral yaklaşımları örneklerle idraklerinize takdim edeceğiz: Çalışana yönelik eğitimlerimizde yaşanmış gerçek hikâyeleri anlatarak çalışanlardaki motivasyonu yükseltiriz. Bu aslında şirket için uzun dönemi bile beklemeden, hemen kısa dönemde büyük sonuçlar veren bir yöntemdir. Zira şirket artık mesai saati içinde çalıştıramadığı personelini uykusunda bile çalıştırmaya başlamıştır. Ve bu yöntemle iç huzur ve içsel ikna sağlandığı için daha önce mesai saatleri içinde işini savsaklayarak çalışan personel fazla çalışmaktan(!) şikâyetçiyken artık kendisine verilen işlerin artırılmasına hazırdır. 1- Samimiyet Ortaya Koymak: Bu maddeyi teşbih sanatıyla, örnekleyerek açıklayalım. Belediye başkanlarımız genellikle her kandil kutlamasında elemanlarını toplantı salonuna davet eder, Diyanetten bir hoca efendi eşliğinde günün anlam ve önemi üzerine kısa konuşmalar dinlendikten sonra elemanların tek tek kandillerini tebrik ederler. Yeni ilçemizin yeni Belediye Başkanı böylesi bir kutlama sonunda şunları söylemişti: Değerli Arkadaşlarım, şu anda size ikram edilen helva ve börekleri eşim bizzat elleri ile yapmıştır. Ben hepinizi ailenizle birlikte, ailemle birlikte seviyor, onlardan ayırmıyorum. İkramlar alındıktan sonra eşiyle tek tek hepimizin gecesini kutlamıştı. Kurumda, Başkan eşinin börek ve helvasının günlerce konuşulduğuna ve bu durumun başkan ve yönetime karşı çalışanların sempatisini arttırdığına bizzat şahidim. Şirketler yapısının durumu analiz edildiğinde, bazı şirketler için bu uygulamaya karar veriyoruz. Çok basit ama kesinlikle çok etkili olan Samimiyet Ortaya Koyma yolu ile büyük başarılara ulaşılabildiğini defalarca deneyimlediğimizi belirtmek isterim. 2- Ortak Hayati İhtiyaçlarda Birlik: Konya da bulunan bir torna atölyesi sahibi, taksitle otomobil kampanyalarının patladığı dönemde elemanlarının ağır taksitlere girme niyetinde olduğunu duyunca onlara şu teklifi götürdü: Arkadaşlar, hayat şartları malum. Bu kampanyalara girip taksit ödemede zorlanınca zarar eden pek çok insan var. Sizin bu duruma düşmenize gönlüm razı değil. Size önerim şu; Haftada ortalama iki gün mesai zaten yapıyorsunuz. Bunu 4 güne çıkarın. Bir yarım gün de hafta sonundan alalım. İki sene boyunca mesaiye kalırsanız, biriken mesainizle size ben sıfır araçlar alacağım! İşçiler aralarında küçük bir istişareden sonra öneriyi kabul ettiler. İki sene içinde onların arabaları olurken patron ciddi bir üretim potansiyeline erişti. Bir diğer örnekte ise daha büyük ölçekli bir iş sahibinin kooperatif kurarak çalışanları aynı site çatısı altında ev sahibi yaparak topladığına da şahit olmuştuk. Ortak hayati ihtiyaçları karşılamada oluşan birlik ve bütünlük, üretim faaliyetinde verimliliği arttırırken kalifiye elemanları elde tutma, şirkette ustalaşmayı da beraberinde getirmişti. Biz şirketlere önerilerde bulunurken, yine şirketin şarlarına talebine beklentisine göre bu yönteme de başvuruyoruz. Eğer şirket yönetimi yeni elemanlar alıp yeni sorumluluklar ve yeni maliyetlere katlanmak istemeden, elindeki iş gücünü daha verimli kullanıp karşılıklı tatmin elde etmek istiyorsa, o şirkette uyguladığımız yöntemlerden biri Ortak Hayati İhtiyaçlarda Birlik yöntemidir. Her şirkete uygulanabilecek tek bir formül yok. Her şirket için ayrı ayrı analizler yapıp, o şirket yapısına uygun formüller geliştirmek gerekiyor. Velhasıl, tıpkı bir insan bedenine benzeyen şirket yapısında tek bir reçete yok. Nasıl ki kişi kendisi doktora bizatihi gitmeli ve kendi özel reçetesini almalıysa, şirketler de kendilerine uygun moral yaklaşımları bulmak için en azından başlangıç olarak bir kez destek almalılar. Şirketinizde yönetim sistemleri gereği uyulması gereken talimatlarda uyumu yakalayamıyor, persolenize söz geçirmekte zorlanıyor ve yönetimsel güçlükler yaşıyorsanız profesyonel destek için dogramacimehmet@gmail.com adresine e-posta göndererek destek talep edebilirsiniz. 3- Sürprizle Gelen Moral: Zabıta memurlarının başına müdür olarak göreve geldiğinde uyguladığı disiplin ve çalışma temposu, gevşek çalışmaya alışan personelde ciddi rahatsızlıklar yaratmıştı. Kurum dışından gelmesi nedeniyle müdürün benimsenmesi de sorundu zaten. Her fırsatta hakkında dedikodu eden personel, verimi düşürmek üzere çeşitli direnç yollarına da başvuruyordu. Bir bayram gecesi herkesi şaşırtan bir şey yaşandı. Sevilmeyen müdür, eşi de beraberinde olduğu halde zabıta amirlerinin kapısındaydı. Personelin başında bulunan 8 amiri aynı gece ziyaret etmiş, sohbet etmiş, amir pozisyonu dışında aile babası rolü ile onların aileleri ile bütünleşmek üzere küçük hediyeler de getirmişti. Bayram ertesi zabıta personelinin motivasyonunda gözle görülür artışlar başlamıştı bile. Daha küçük ve henüz kurumsallaşmamış, kurumsallaşmaya adım atma aşamasında olan şirketlerde ilk etapta kolaylık ve hızlandırma sağlamak için önerdiğimiz Sürprizle Gelen Moral yöntemi de oldukça verimli sonuçları olan yöntemlerimizdendir. 22 23

Bedendeki üretimin hem bilinç dediğimiz düşünsel yapımıza huzur getirmesi hem de bedeni denge olan sıhhati sağlaması için temelde iki organın uyumlu çalışması esastır. Bu da kalp ve beyindir. Kalp; şirketi kuran irade, beyin; o iradeyi icraya koymak üzere çalışma ortamının başında olan yöneticidir. Çare Akademi İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLIĞI VE İŞYERİ HEKİMLİĞİ EĞİTİM KURUMU 4- Farkları Fark Ettirmek: Naşide Hanım şirketin idari bölümünde hem çay ocağı hem de iç temizlikten sorumluydu. Ne zaman genel müdüre kahvesini götürse genel müdür yanındaki misafire dönerek: Naşide Hanım ın kahvesini hiçbir yerde içemezsiniz dostum. Teşekkürler Naşide Hanım diyerek gün içinde yalnızken yaptığı teşekkürlere misafirler önünde de onu taltif ederek ayrı bir güzellik eklerdi. Naşide Hanım, temizliği de çayı da bir başka yapıyordu şirkette. Maaşının hakkını verme, denetimde mahcup olmamanın ötesinde içten bir aşkla ve yaptığı işe gönlünü, özündeki yaratıcı ruhu katıyordu. Şirketlerde özellikle yöneticilere yönelik verdiğimiz eğitimlerde, çalışanı elbette şımarıklık ve had bilmezlik boyutuna getirmeden, farklarını fark ettirerek azimle çalıştırma ve böylece şirketin çay ocağından en üst müdürüne kadar verim artışı sağlama yöntemlerimiz arasındadır. odalara doldurulmuş, sağlık memuru ise Paşa gibi, Bey gibi kurulmuş, haksızlık bu demişti. İdari müdür onu sakinleştirse de gün be gün bu adama özel muamele edilmesinden ciddi rahatsızlık duymaya başlamıştı. Bir gece ilçede uzun süreli elektrik kesintisi yaşandı. Elinde gazetesini okuyup televizyon izlerken birden bire aşılar geldi aklına. Saatlerce süren kesintide sağlık ocağındaki tüm aşılar bozulurdu. Hemen telefona sarılıp o sağlık memurunu aradı: Latif Bey, aşılar mahvolur, sizde anahtar var mı? dedi. Hattın öbür ucundaki Latif Bey şöyle dedi: Merak buyurmayın Doktor Bey. Ben kesinti olur olmaz daireye koştum, aşıları kapıp evime getirdim. Şimdi buzdolabındalar. Sıkıntı yok! Sağlık memuruna ayrılan özel odayı işte o an anlamıştı. Doktorlar mesaileri bitince evlerine gidiyor ama o mesai dışında da olsa kurumsal bazda hayati hususları unutmadan gereğini karşılık beklemeden yapıyordu. *** meden, hemen kısa dönemde büyük sonuçlar veren bir yöntemdir. Zira şirket artık mesai saati içinde çalıştıramadığı personelini uykusunda bile çalıştırmaya başlamıştır. Ve bu yöntemle iç huzur ve içsel ikna sağlandığı için daha önce mesai saatleri içinde işini savsaklayarak çalışan personel fazla çalışmaktan(!) şikâyetçiyken artık kendisine verilen işlerin artırılmasına hazırdır. 6- Ortak Çalışmaya Ortak Kimlik: Ülkemizin saygın holdinglerinden birinde verdiğimiz bir seminerde, başarı skalası çok yüksek olan bir şoför ile konuşmuştum. Kısa bir sohbet ile onu neyin bu denli motive ettiğini incelerken, bana kartvizitini uzattı ve şöyle dedi: Bizim holdingde her çalışanın kartvizitinde sadece ismi, telefonu ve holding logosu yer alır. Unvanlar, görevler yazılmaz Bu bilgiyle birlikte, onu motive eden davranışın, genel müdürüyle, danışmanla, uzmanla, müdürle aynı kartviziti taşımak olduğunu fark ettim. İŞYERİ HEKİMLİĞİ 220 Saatlik Bir Eğitim ile Hekimlere Uzmanlık Gerektiren İşyeri Hekimliği Yetkisi Verilmektedir. C SINIFI İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLIĞI 220 Saat 90 Saat Uzaktan 90 Saat Örgün Eğitim 40 Saat Staj 5- Mesaiden De Öte: Doğu ilçelerinden birine pratisyen hekim olarak tayin olmuştu. Burada doktorlara ayrılan odalar oldukça küçüktü ve bir çalışma odasını iki doktor kullanıyordu. Emektar sağlık memuruna ise özel, büyük bir oda ayrılması canını sıkmıştı. Bu konuyu idari müdüre götürmüş, itirazını açıkça dile getirmiş; Doktorlar küçük Mehmet Doğramacı Kimdir? 1967 yılında Eskişehir de doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada, yüksek öğrenimini S.Ü Konya İlahiyat Fakültesi nde tamamladı. Bir süre Lise Öğretmenliği yaptı. Halen kamu sektöründe çalışan Doğramacı nın çeşitli internet sitelerinde inceleme - araştırma ve denemeleri yayınlanıyor. İnsanın kendi hakikatini, Evrensel Gerçeklikle yüzleşerek fark edeceği ve ancak bu doğrultuda düşünce ve çalışmalarla gerçek huzura erileceğine inanan Doğramacı, büyük kitlelere verdiği 24 İşine mesaiden de öte bir bağla bağlı olanların kesinlikle mağdur edilmeyeceği çalışma gerçeklerinden bir örnektir bu. Çalışana yönelik eğitimlerimizde bu ve bunun gibi yaşanmış gerçek hikâyeleri anlatarak çalışanlardaki motivasyonu yükseltiriz. Bu aslında şirket için uzun dönemi bile bekle- eğitim, seminer ve sohbetlerle farkındalıklar oluşturarak duvarları kırıyor. Mehmet Doğramacı nın Bugüne Dek Yayınlanmış Eserleri: 1- Bizim Yunus 2- Kur anla Kucaklaşmak 3- Bir Gönül İnsanı: Vahdet Bey 4- Kalbe Yolculuk 5- Âlemler Aşka Geldi 6- Tekbir Çağına Girerken Gönül Saatini Bir e Kurmak 7- Kur an ın Kalbinden Hayatın Kalbine Yürüyüş 8- Aşka Yemin Olsun ki Bu incelemeyi mercek altına aldığımda, her şirkete çok da uymayacak olan bu uygulamanın o şirket için biçilmiş kaftan olduğunu ve zaten bu tespiti de başarılı bir araştırma sonucu halkla ilişkiler müdürünün yönetime sunduğunu öğrendim. *** Ne yazık ki her şirkete uygulanabilecek tek bir formül yok. Her şirket için ayrı ayrı analizler yapıp, o şirket yapısına uygun formüller geliştirmek gerekiyor. Velhasıl, tıpkı bir insan bedenine benzeyen şirket yapısında tek bir reçete yok. Nasıl ki kişi kendisi doktora bizatihi gitmeli ve kendi özel reçetesini almalıysa, şirketler de kendilerine uygun moral yaklaşımları bulmak için en azından başlangıç olarak bir kez destek almalılar. Gelecek sayımızda insan bedeninde işleyen canlılığın ortak sistemlerinden hareketle konuyu daha derinlemesine ele alacağız. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş olan kurumumuzda A Sınıfı, B Sınıfı ve C Sınıfı Eğitimler verilmektedir. ÇARE İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLIĞI VE İŞYERİ HEKİMLİĞİ EĞİTİM KURUMU Ziya Gökalp Cad. Adakale Sok. No: 27 / 5 Kızılay - Ankara 25 Tel: +90 312 431 11 53 Fax: +90 312 431 11 60 www.careakademi.com - info@careakademi.com Çare Akademi

Konu ÇEVRE ise, Marka HALİÇ Haliç Çevre, ülkemizde isminden başarıyla bahsettiren değerli bir kuruluş. Öyle ki oluşturduğu güven ile insanlar altında Haliç Çevre imzası gördükleri evraklara koşulsuz itibar eder durumdalar. Çevre gibi hayati bir konuda, bu kadar yüksek bir sorumluluk bilinciyle hizmet eden bu değerli firmamızın İstanbul merkezini ziyaret ettik ve Laboratuvar Müdürü Burcu Ergene nin misafiri olduk: Ürün yelpazeniz ve hizmet çeşitliliğiniz hakkında detaylı bilgi alabilir miyiz? Haliç Çevre; İş sağlığı ve güvenliği (iş hijyeni) kapsamında; kişisel ve ortam toz, inorganik ve organik gaz ve buhar, ağır metal, gürültü ölçümleri ile termal konfor, aydınlatma, elektromagnetik alan kişisel maruziyet el-kol ve tüm vücut titreşim ölçümleri konusunda hizmet vermektedir. Su- Atıksu ölçümleri kapsamında; numune alma, ph, fosfat fosforu, fenol, BOI, tuzluluk, sıcaklık, KOI, florür, klorür, krom (Cr+6), sülfat, sülfür, sülfit, renk, sertlik, aktif klor, alkalinite, debi, ağır metal, bulanıklık, çözünmüş oksijen, nitrat azotu, balık biyodeneyi, yağ ve gres, toplam fosfor, kjeldahl azotu, nitrit azotu, serbest klorür, askıda katı madde, toplam Burcu Ergene Kimdir? siyanür, amonyak azotu, elektriksel iletkenlik, kimyasal oksijen ihtiyacı, çökebilen katı madde, çözünmüş katı madde, toplam katı madde, uçucu ve uçucu olmayan katı madde deneyleri gerçekleştirmektedir. Emisyon ölçümleri kapsamında; dioksin, furan ve PAH örneklemesi, toplam organik karbon (TOC) ölçümü, ağır metal, HCl (hidrojen klorür), İstanbul Üniversitesi, Kimya ve Çevre Mühendisliği mezunu olan Burcu Ergene, 2008 yılında çevre ve kimya sektöründeki mesleki hayatına Haliç Çevre Laboratuvarı ile başarılı bir giriş yapmış. İşin mutfağında incelikleri öğrenen Ergene, laboratuvarda pazarlama ve teklif hazırlamadan, ölçüm, analiz, validasyon ve belirsizlik hesaplamalarına; raporlamadan satın alma süreçlerine kadar birçok görevde bulunarak mesleğine hâkimiyet kazanmış. Çevre Mühendisliği Bölümü nde Yüksek Mühendis ünvanını da alan Burcu Ergene, halen Haliç Çevre Laboratuvarı nda Laboratuvar Müdürü olarak görevine devam ediyor. HF (hidrojen florür), HNO3 (nitrik asit), H2S (hidrojen sülfür) ölçüm ve analizleri, CO, CO2, O2, SO2, NOX, NO, NO2 ölçümleri, bacada partikül madde (toz) ölçüm ve analizleri, uçucu organik bileşikler (VOC) ve buhar tayini, amonyak ölçüm ve analizi (NH3), formaldehit ölçüm ve analizi (CH2O), sülfürik asit ölçüm ve analizi (H2SO4), siyanür ölçüm ve analizi (CN), bacada islilik analizi, bacada hız tayini, gaz sıcaklığı tayini, bacagazı nem yüzdesi belirlenmesi, baca yüksekliklerinin (abak) belirlenmesi, kütlesel debi hesaplanması, karbon (ayak izi) hesaplanması, kazan verimi ölçümü, kazan kayıpları ölçümü, filtre performans ölçümleri, deneme yakması ölçümleri kapsamında hizmet vermektedir. İmisyon ölçümleri kapsamında; havada asılı partikül madde (toz) tayini ( PM2.5, PM10), uçucu organik bileşikler ( VOC ) ve buhar tayini, pasif difüzyon tüpü ile hava kalitesi (imisyon) ölçümü, kısa vadeli hava kalitesi (imisyon) ölçümü, uzun vadeli hava kalitesi (imisyon) ölçümü, kirletici parametrelerin dağılım haritalarının çıkarılması, hava kirlenmesine katkı değerlerinin hesaplanması, tesis çevresi hava kalitesi haritasının çıkarılması, çöken toz ölçümü ve analizi kapsamında hizmet vermektedir. Atık yağ analizleri kapsamında; numune alma ve ağır metal tayinleri konusunda hizmet vermektedir. Toprak ve katı atık deneyleri kapsamında; organik madde yüzdesinin belirlenmesi, kuru madde ve nem miktarının belirlenmesi, kızdırma kaybının tayin edilmesi, ph, iletkenlik paramtrelerinin ölçülmesi, ağır metal analizleri, florür, klorür, sülfat, çözünmüş katı madde tayini konularında hizmet vermektedir. Bunların yanı sıra çevresel ve akustik gürültü ve çevresel titreşim ölçümleri konusunda da hizmet vermektedir. Sektörünüzde sizinle aynı işi yapan firmalardan sizi ayıran özelliğiniz nedir? Kaliteye önem veren yönetim yapımız, disiplinlinize edilmiş ölçüm ve analiz hizmetlerimiz, müşteri memnuniyetini ön planda tutan sistem anlayışımız, sürekli gelişime ve değişime açık çalışma ortamımız bu özellikler arasında yer almaktadır. Hizmet kalitenizdeki parametreler ve gelecek dönem yeni projeleriniz nelerdir? Hizmet verdiğimiz ölçüm ve analiz parametrelerini arttırarak farklı konularda daha fazla kurumla çalışabilmek, T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ndan akredite olduğumuz parametrelerde ve hizmet kapsamımıza eklemek istediğimiz yeni parametrelerde yetki belgesi almak gelecek dönem planlarımız arasında yer almaktadır. Ayrıca mevcut cihaz ve personel kapasitemize yeni cihaz ve personel ilaveleri ile daha hızlı bir şekilde hizmet vermek yine ileriki dönem projelerimiz arasında yer almaktadır. 2000 yılından bu yana çevre sektörüne hizmet veren Haliç Çevre, 2004 yılında laboratuvar yatırımlarını yapmış ve 2008 yılında Türkak tan TS EN 17025 standardına göre akreditasyonunu tamamlamış ve T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ndan yetki belgesini almıştır. 2010 yılında TS EN 17025 standardına göre İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili yapılan ölçümler kapsamında akredite edilmiştir. Haliç Çevre, iş sağlığı ve güvenliği, emisyon, imisyon, gürültü, titreşim, su- atıksu, denizsuyu, atık yağ, katı atık ve toprak ölçüm ve analizleri konusunda müşteri memnuniyetini ve kaliteli hizmet anlayışını benimseyen personelleri ile sektördeki ilklerden biridir. 26 27

ozlem@ozkilic.net MAKALE Özlem Özkılıç Kimya Yük. Müh. / ÇSGB Emekli İş Başmüfettişi E. İş Teftiş İstanbul Grp. Bşk. Yrd. A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Önemlı? OHSAS 18001 ve ISO EN 14001 Yönetim Sistemleri ve Belgelendirme Neden Günümüz dünyasında sanayi, teknoloji vb. konularda yaşanan gelişmeler toplumları kıyasıya bir rekabete ve her geçen gün yeni gelişmelerin yaşandığı ekonomik bir yarışa itmiştir. Firmalar birbirine karşı rekabet avantajı sağlayabilmek, etkinliklerini arttırabilmek için yoğun çaba göstermektedirler. Son derece yüksek bir dinamizme sahip olan hizmet sektörü de küreselleşme ve teknolojinin hızla gelişmesinden derinden etkilenmektedir. Bu baş döndürücü gelişmeler ve rekabet ortamında firmaların ayakta kalabilmeleri, tüm sektörlerde müşteri ihtiyaç ve beklentilerine uygun mal ve hizmet üretimini sağlayabilmeleri, insan sağlığı ve güvenliğinin sağlanması konusundaki çabaları ve çevreye gösterdikleri saygıya bağlı olarak gerçekleşebilmektedir. İşletmelerde karşılaşılan en önemli sorunlarından biri, çalışanların emniyetli ve sağlıklı bir çalışma ortamına sahip olmamalarıdır. İşletmelerin daha iyi rekabet koşullarına ulaşabilmesi için çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konusunda planlı ve sistemli çalışmalar yürütmeleri gerekmektedir. Artık global pazarda var olabilmek insana verilen değer ve saygıyla ölçülmektedir. Bugünün tüketicisi beklenti ve ihtiyaçlarının en üst düzeyde karşılanmasının yanı sıra, kendisine, yaşadığı çevreye ve dünyasına değer verilmesini, saygı gösterilmesini talep etmekte ve piyasada bunu sorgulamaktadır. Bu gelişmeler işletmelerin çevre ile etkileşimlerini kontrol altında tutabilmelerini ve çevre icraat ve başarılarını sürekli iyileştirebilmelerini sağlayacak yönetim sistemlerine ihtiyaç bulunduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Yönetim sistemleri ve belgelendirme, günümüz rekabet koşullarındaki ticaretin ana dinamiklerini elinde tutmaya devam etmektedir. Organizasyonlar; sektör, kapsam, rekabet şartları, mevzuat gereksinimleri, müşteri özel istekleri gibi durumlar neticesinde belirli konularda yönetim sistemi oluşturma ihtiyacına gitmektedirler. Çoğu zaman, organizasyonlar oluşturdukları yönetim sistemlerini uluslararası kabul görmüş standardlar ile belgelendirilme yoluna gitmektedirler. Yönetim Sistemleri ve Belgelendirme Belgelendirme günümüzde giderek daha da önem kazanmış ve rekabet için birinci öncelikli konu olarak gündemdeki yerini almıştır. Birçok farklı sektörde faaliyet gösteren firmalar, müşterisine ve hizmet kalitesine verdiği önemi ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, çevreye ve çalışanlarına olan duyarlılıklarını ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Sistemini uygulayarak, gıda güvenliğine duyarlılıkları için ise HACCP (ISO 22000) i uygulayarak göstermektedir. Mevcut dünya düzeninde ayakta kalabilmek, tüm sektörlerde müşteri ihtiyaç ve beklentilerine uygun mal ve hizmet üretiminin sağlanmasıyla gerçekleşebilir. Bu da ancak, kuruluşlarda, tüm hizmet aşamalarını kapsayan ve sürekli gelişmeyi hedefleyen Kalite Yönetim Sistemi nin uygulanmasıyla olabilmektedir. Günümüzde Kalite Yönetim Sistemi konusunda ISO 9000 Kalite Sistem Standardları 1987 yılında yayımlandığı tarihten itibaren en fazla ilgiyi ve uygulama alanını bulan milletlerarası standardlar haline gelmiştir. ISO International Organization for Standardization kısaltmasıdır ve uluslararası standardizasyon örgütünün oluşturduğu kalite yönetim standardını simgeler. ISO 9000, organizasyonların müşteri memnuniyetinin artırılmasına yönelik olarak kalite yönetim sisteminin kurulması ve geliştirilmesi konusunda rehberlik eden ve ISO tarafından yayınlanmış olan bir standartlar bütünüdür. TS EN ISO 9000 Kalite Standardları Serisi, etkili bir yönetim sisteminin nasıl kurulabileceğini, dokümante edilebileceğini ve sürdürebileceğini göz önüne sermektedir. ISO 9000 Belgesi, ilgili kuruluşun hizmetlerinin uluslararası kabul görmüş bir yönetim sistemine uygun olarak sevk ve idare edilen bir yönetim anlayışının sonucunda ortaya konduğunu ve dolayısı ile kuruluşun hizmet kalitesinin sürekliliğinin sağlanabileceğinin güvencesini belgeler. Avrupa birliği ile entegrasyonda en önemli konulardan olan çevre ve iş sağlığı ve güvenliği organizasyonlar için büyük önem taşımaktadır. İşletmelerin çevreye verdikleri veya verebilecekleri zararların sistematik bir şekilde azaltılması ve mümkün ise ortadan kaldırılabilmesi için geliştirilen yönetim sistemine Çevre Yönetim Sistemi adı verilir. İşyerlerinde işlerin gerçekleştirilmesi sırasında, çeşitli nedenlerden kaynaklanan sağlığa zarar verebilecek kaza ve diğer etkilerden korunmak ve daha iyi çalışma ortamı sağlamak amacıyla sistemli ve bilimsel bir şekilde tehlikelerin ve risklerin belirlenmesi ve bu tehlikelere ve risklere yönelik önlemlerin alınması çalışmaları yaklaşımına ise İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi denmektedir. ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, özünde doğal kaynak kullanımının azaltılması, toprağa, suya, havaya verilen zararların minimum düzeye indirilmesini amaçlayan, risk analizleri tabanında kurulan bir yönetim sistemi modelidir. ISO 14001 standardı, Çevre Yönetim Sistemleri için uluslararası platformda kabul gören bir standarttır. Çevre Yönetim Sistemleri, devamlı surette geliştirilen çevresel performansın ve kanunlara/tüzüklere uygunluğun sağlanması oluşumunu tanımlayan standartlara dayanmaktadır. ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi standardı belgelendirme imkânı sunmaktadır. İşyerlerinde karşılaşılan en önemli sorunlardan biri, çalışanların emniyetli ve sağlıklı bir çalışma ortamına sahip olmamalarıdır. Özellikle hizmet sektöründe faaliyet gösteren işyerlerinin daha iyi rekabet koşullarına ulaşabilmesi için çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konusunda planlı ve sistemli çalışmalar yürütmeleri gerekmektedir. İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi; iş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerinin kuruluşların genel stratejileri ile uyumlu olacak biçimde sistematik bir şekilde ele alınarak sürekli iyileştirme yaklaşımı çerçevesinde çözümlenmesi için kullanılan bir araçtır. OHSAS 18001 kuruluşların ürün ve hizmetlerinin güvenliğinden çok çalışanın sağlığına ve işin güvenliğine yönelik bir standarttır. OHSAS 18001, BSI (British Standards Institute) tarafından yayınlanmış olan İş Sağlığı ve Güvenliği standardıdır. OHSAS 18001:2007; ISO 9000:2008 ve ISO 14001:2004 gibi diğer uluslararası standartlardan farklı olarak bazı ulusal standart kuruluşları ve belgelendirme kuruluşlarının birlikte çalışmasıyla gerçekleştirilmiştir ve bir ISO standardı değildir. HACCP ISO 22000 Gıda Yönetim Standartı, bir gıda zincirinde hammadde temininden başlayarak, gıda hazırlama, işleme, üretim, ambalajlama, depolama ve nakliye gibi gıda zincirinin her aşamasında tehlike analizleri yaparak, kontrol noktalarını belirleyen ve herhangi bir problemi henüz oluşmadan önleyen sistemin korunmasını sağlayarak güvenilir gıdaların üretilmesini sağlayan, her kuruluşa uygulanabilen, gıda güvenliği sistemidir. Ayrıca bir kuruluş tüm bu belgeleri entegre olarak da alabilir. Entegre Yönetim Sistemleri ; yönetim sistemlerinin tek çatı altında toplandığı ve gereklerin aynı anda karşılandığı bütünsel uygulanan sistemlerdir. 28 29

Kuruluşlar Tüm Bu Belgeleri Almak Zorunda mıdır? Global pazarda var olabilmek için firmaların hizmet kalitelerinin yanı sıra insana ve çevreye verdiği değer ve saygı da ölçülmektedir. Bugünün tüketicisi beklenti ve ihtiyaçlarının en üst düzeyde karşılanmasının yanısıra, yaşadığı çevreye ve dünyasına değer verilmesini, saygı gösterilmesini talep etmekte ve piyasada bunu sorgulamaktadır. Kuruluşların belgelendirilmesi hususunda hiçbir yönetim sistemi ile ilgili bir kanuni zorunluluk bulunmamaktadır, kuruluşlar tamamen kendi arzuları ile bu belgeleri almak için yönetim sistemlerini kurmakta ve belgelendirmek için gerekli prosedürleri yerine getirmektedirler. Bu Belgeler Kimden ve Ne Şekilde Temin Edilmelidir? Sitem belgelendirmesine karar veren ve bu yönde tüm hazırlıklarını tamamlayan bir firma, belgelendirme kuruluşuna müracaat eder ve yönetim sistemini belgelendirir. Belgelendirme kuruluşları; akreditasyona esas konulardan olan kalite yönetim sistemlerinin firmalarda (ISO 9001:2008, OHSAS 18001:2007, ISO 14001:2004, ISO 22000 vb... ) standart gereksinimlerine uygun olarak kurulup, işletilmekte olduğunu denetleyen ve bunu bir belge ile dokümante eden organizasyonlardır. Belgelendirme kuruluşunun seçimi tamamen firmaya aittir ve kanuni bir zorunluluk yoktur. Firma veya kurum müşteri portföyünü değerlendirerek, belgelendirme kuruluşunu seçmelidir, seçilecek kuruluşun müşteri tarafından kabul görmesi gerekir. Belgelendirme yapmaya yetkili ve verdiği sertifikaları ulusal ve uluslararası pazarda kabul gören, akredite bir belgelendirme kuruluşu seçilmelidir. Bu amaçla; çalışacak belgelendirme kuruluşunun akreditasyon belgesi istenmeli ve akreditasyon belgesinin kapsamı incelenmelidir. Belgelendirme kuruluşu seçildikten sonra, firma veya kurumun denetimi için bir plan ve program yapılır ve firma veya kurum denetiminden sonra uygun olan sistem belgelendirilir. Bu Belgeler Gerçekten Rekabet Açısından Eşit Şartların Yaratılmasına Fırsat Yaratıyor mu? Günümüz dünyasında sanayi, teknoloji vb. konular yaşanan gelişmeler toplumları kıyasıya bir rekabete ve her geçen gün yeni gelişmelerin yaşandığı ekonomik bir yarışa itmiştir. Bu baş döndürücü gelişmeler ve rekabet ortamında ayakta kalabilmek, tüm sektörlerde müşteri ihtiyaç ve beklentilerine uygun mal ve hizmet üretiminin sağlanmasının yanısıra çevre ve insan sağlığına gösterilen saygı ve çaba ile gerçekleşebilecektir. ISO 9001:2008, OHSAS 18001:2007, ISO 14001:2004, ISO 22000 vb. standartlar zorunlu standartlar değildir, ancak müşteriler için tercih sebebi olmaktadır. Rekabette üstünlük sağlamak için tüm bu belgeler gizli bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Ayrıca yurtiçi ve yurtdışında yapılan ihalelerin çoğunda ISO 9001:2008, OHSAS 18001:2007, ISO 14001:2004, ISO 22000 vb. belgelerine sahip olmak şartı ihale şartnamelerinin içinde sıklıkla rastlanılan bir ibaredir. 2000 li yıllarda tüketicilerin kaliteye önem veren, mal ve hizmetler konusunda giderek beklentileri yükselen, çevreye ve insan sağlığına önem veren, hatta zor beğenen ve kolay memnun olmayan bir nitelik taşıdıkları dikkate alındığında, işletmelerin tercih edilmeleri açısından rekabet avantajı elde etmede yönetim sistemlerinin stratejik bir rol üstlendiğini söylemek mümkündür. Bu yönüyle, günümüzde yönetim sistemlerinin işletmelerin olmazsa olmazlarından biri olduğunu söylemek yanlış olmaz. Belgeler İşlevini Ne Kadar Yerine Getiriyor? Özellikle ISO 9001:2008, OHSAS 18001:2007, ISO 14001:2004, ISO 22000 vb. belgeler çok sayıda müşteri tarafından istenmekte veya ihalelerde sorgulanabilmektedir. Eğer bir firma söz konusu belgeleri sadece pazarda avantajı sağlamak için almak istiyor ise söz konusu belgelendirmenin o kuruluşa aslında çok da fayda sağlamayacağı açıktır. Pazar avantajı dışında, bu belgelendirmeler kuruluşlara sürekli iyileştirme mekanizması ve disiplini kazandırmalıdır. Bir Kuruluşun Yönetim Sistemini Belgelendirmiş Olması Kalite, Çevre veya İş Sağlığı ve Güvenliğini Kesin Olarak Sağladığı Anlamına Gelir mi? Firmaların Üzerine Düşen Yükümlülükler Nelerdir? Bir firmanın söz konusu belgeleri almış olması, kusursuzluğu başardığı anlamına gelmemektedir. Örneğin; bir kuruluş OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi veya ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemine sahip olmasına rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ndan ÇED, emisyon izni vb. izin ve belgelerini alamayabilmektedir. Söz konusu durum kuruluşun yasal şartları ne kadar yerine getirip getirmediğine göre değişebilmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki Avrupa Birliği ile entegrasyonda en önemli konulardan olan çevre ve iş sağlığı ve güvenliği; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlıklarının yaptığı denetimlerde bu standartların isteklerine paralel konuları içermektedir. Yönetim Sistemleri, uygulayan kuruluşlar tarafından kalite, çevre ve iş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerini kuruluşların genel stratejileri ile uyumlu olarak sistematik bir şekilde ele alıp sürekli iyileştirme yaklaşımı çerçevesinde çözümlemek için bir araç olarak görülmelidir. İş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemleri ile çevre standartlarının asıl amacı önleyici olmasıdır. Bununla beraber bu sistemler her ne kadar önleyicilik üzerine kurulmuşsa da, gerekli kontrol mekanizmalarını, düzeltici faaliyetleri ve geri besleme mekanizmalarını da içermektedir. Önleyici sistem yaklaşımında hatalar KAYNAKÇA: (1)- ÖZKILIÇ, Ö., İş Sağlığı Ve Güvenliği Yönetim Sistemleri ve Risk Değerlendirme Metodolojileri, TISK, Ankara, Mart, 2005 (2)- ÖZKILIÇ Ö., İş Sağlığı Güvenliği ve Çevresel Etki Risk Değerlendirmesi, MESS, Aralık 2007 (3)- ISO 9001:2008 Quality management systems Requirements, Edition: 4th, International Organization for Standardization (4)- ISO 14001:2004 Environmental Management Systems - Specifications with Guidance for Use (5)- OHSAS18001:2007 Occupational health and safety management systems. Requirements (6)- ISO 22000:2005 Food safety management systems - Requirements for any organization in the food chain ortaya çıkmadan önlemeye çalışıldığından iş sağlığı ve güvenliği ve çevre yönetim sisteminde gelişme ve iyileşme sağlanmakta ve böylece maruz kalınabilecek riskler de azaltılabilmektedir. Bir döngü içerisinde sürekli olarak sistem iyileştirilmelidir. Bu yaklaşımın temeli PUKÖ döngüsüdür. PUKÖ döngüsü değişkenliğin sebeplerini tespit etmek ve sistemleri iyileştirmek için kullanılan sistematik bir yöntem olarak tanımlanmaktadır. Belgelendirmeyi takip eden denetimler sonucunda kuruluşun sistemin yürütülmesi ile ilgili üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediği tespit edilirse belge iptali veya belgenin askıya alınması kararı verilebilmektedir. 30 31

MAKALE Uz. Dr. Yasemin Duran İşyeri Hekimi Ekoteknik İSG Ülkemizde İş Kazası Oranları Çağımızda modernizmin gelişmesiyle birlikte sanayi ve işleyişteki değişiklik ve yenilikler birçok iş dalının oluşmasına da katkıda bulunmuştur. Birçok yeni sektör ve alan oluşmuş ve bu alanlara da çalışan istihdamı yaratılmıştır. Bununla birlikte iş yaşamının vazgeçilmez ama önlenebilir bir parçası olarak hayatına devam etmekte olan iş kazaları da çeşitlenmiş olmakla birlikte, sektörün gelişme hızına paralel olarak artmıştır. ILO kayıtlarına göre dünyadaki iş kaza sıklığı yüzde 44 iken ülkemizdeki sıklık yüzde 99 civarındadır. İş kazası, tam kapsamıyla 5510 Sayılı SGK Kanunu na göre, Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle, bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda ve sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olaydır olarak tanımlanmaktadır. Türkiye ölümlü iş kazaları çokluğunda imalat sanayide dünyada üçüncü, inşaat sektöründe ise Avrupa da birinci sıradadır. İş kazaları önlenebilir durumlar olup, sonlandırılamasa da en aza indirgenmeye çalışılabilirler. Burada hem çalışana hem işletmeciye büyük sorumluluklar düşmektedir. Bir çalışan önce kendi güvenliğinin farkında olmak zorundadır. İşveren de işin ve işçinin güvenliğini sağlamak zorundadır. Bu sebepledir ki, işletmelerde bir kaza ya da olumsuz durum halinde uygulanabilecek bir acil durum eylem ve müdahale planı bulundurulmalıdır. Peki, Bu Plan Ne İçermeli? Acil durum planı, acil durumun her safhasında gerekli olacak acil durum müdahale düzenlemelerini (ihtiyaç duyulacak acil gereksinimler, uzun dönemli iyileştirmeler) kapsamalıdır. Acil bir durumda olayı koordine edecek bir grup oluşturulmalı ve yetkiler belirlenmelidir. (baş kontrolör, kaza kontrolörü, müdahale edecek ilkyardımcı veya sağlık personeli, iletişimi koordine edecek kişi vb) İtfaiye, ambulans, emniyet görevlileri, yerel sağlık yetkilileri, sivil savunma ekipleri vb gibi ekiplerle temas halinde olacak bir nasıl ve kimlerle temas edecek şekilde hareket etmeliyiz? stratejisi belirlenmelidir. Acil durum eğitim ve tatbikatları en az 3 yılda bir gözden geçirilmeli ve uygulanmalıdır. Nedir Acil Durum? Bir işçi çalıştığı yerde düştü bayıldı mı? Yoksa bir isçi çalıştığı makineye kolunu mu kaptırdı? Buradaki örneklerde; birisi işle alakalı bir durumken, diğeri şahısla alakalı gibi görünebilir fakat her ikisi de acil birer durumdur. Sonuçta acil durum ne olursa olsun (kaza, yaralanma, sağlık sorunu sonucu) o anda müdahale edilmesi gereken ve müdahale edildiği taktirde de hayat kurtarabileceğiniz bir olgudur. Konu ne olursa olsun, herhangi bir acil durumda yapılacak olan ilk müdahale kişinin hayati fonksiyonları için kazanılacak olan ilk zaman demektir. Bu yüzden kazanın meydana geldiği alanda önce sakin olunarak, ortam ve kişi güvenliği sağlanmalıdır. Olay hızlıca değerlendirilmeli ve ne yapılacağı hakkında çabuk karar verilmelidir. Örneğin; ortamdaki maruziyet elektrikse elektrik akımı önce kendini güvenceye alarak kesilmelidir. Sonra kazazedeye müdahale edilmelidir. Yani her koşulda önce müdahalecinin KENDİ GÜVENLİĞİ önemlidir. Bu gibi müdahale gerekecek kazalarda çalışanlar arasında sağlık ekibi gelene kadar veya sağlık ekibi varsa kazazede bir sağlık kuruluşuna nakledilene kadar yapılacak işlemleri yani kısaca İLKYARDIM ı bilecek bir veya birkaç kişi bulunmalıdır. Yoksa da eğitimler aldırılarak bu kişilerin istihdam edilmesi gerekmektedir. Kabaca bir şablon oluşturmak gerekirse bir iş kazası anında; KAZA ORGANİZASYON GRUBU oluşturulmalıdır. Her kazada işlevsel bir bütünlük içerisinde koordinasyon sağlayacak kişiler bu konuda eğitilmeli ve yetkilendirilmelidir. Yani durum ne olursa olsun bir kriz masası oluşturulmalıdır. Bu grup; Olay yerini değerlendirip durumun ehemmiyetini tespit edecek eleman, Ortam güvenliğini sağlayacak eleman, Sağlık kuruluşuna ya da yetkiliye olayın sağlıklı ve kesintisiz bildirimini sağlayacak eleman, Müdahale edecek eleman ve ya sağlık ekibi, Ve bir ekip başı liderden oluşmalıdır. İsg uzmanı var olsun olmasın bu ekip hep taze tutulmalıdır. Ve bir kaza anında; Panik ortamı oluşmaması sağlanmalı Ortam sakinleştirilmeli ve çok hızlı değerlendirmelerle, acil durum yönetilmeli, acil durum planı devreye sokulmalı. Önce yetkililere haber verilmeli Ortam değerlendirmesi yapılmalı ve daha fazla hasara yol açacak bir durum varsa önce o önlenmeli Ortam güvenliği sağlanmalı Ortamda bir yaralanma olup olmadığı kontrol edilmeli Ortamda ilkyardım uygulayacak ekipman veya nitelikte kişi var mı değerlendirilmeli YARALANMA VE İLKYARDIMCI VAR- SA İLKYARDIM YAPILMALI YARALANMA VAR FAKAT İLKYAR- DIMCI YOKSA; KAZAZEDEYİ HARE- KET ETTİRMEDEN OLDUĞU YERDE MÜMKÜNSE ÜZERİNİ BİR BATTANİYE VEYA ÖRTÜYLE ÖRTEREK VE ARA ARA DURUMUNU KONTROL EDEREK YETKİLİYE HABER VERİLMELİ VE 112 ACİL SAĞLIK EKİBİ ÇAĞIRILMALI HASTA NAKLEDİLDİKTEN SONRA Kaza yerinde durum raporu hazırlanmalı KAZANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE BİR DAHA OLMAMASI İÇİN ALIN- MASI GEREKLİ ÖNLEMLER YENİDEN BELİRLENMELİ İş kazalarında her müessesenin iş koluna göre kendi kapsamında oluşabilecek kazalar adına bir müdahale planı olmalıdır. Bir işte o alanda çalışanın maruz kalabileceği risk ve kazalar değerlendirilmeli, kazaların oluşma şekilleri ve şablonları çıkartılmalı, alınan hasar tabloları oluşturulmalı ve bunların sonucuna göre de acil tıbbi müdahale veya acil yaklaşım krokileri belirlenmelidir. Kazadan kazaya yaralanmadan yaralanmaya fark olabileceği gibi müdahaleden müdahaleye de farklar vardır. Önemli olan doğru zamanda doğru yaklaşımla o anki stres durumunu minimal zararla kapatmaktır. Bu durum hem işçiye hem işverene direkt veya indirekt birçok getiri sağlayacaktır. İş kazalarında buzdağının görünmeyen kısmı her zaman daha çok sorun yaratmıştır bu yüzden de önce bireyin kendisine çok büyük sorumluluk düşmektedir. ÖNCE KENDİ GÜVENLİ- ĞİNİ DÜŞÜNECEK, KENDİNİ KORU- YACAK VE ÇALI- ŞACAKSIN! 32 33

UZMAN GÖRÜŞÜ İş Yaşamında Ergonomik Tasarımların Faydaları Kelime anlamı çalışma kuralları olarak ifade edilecek olan ergonomi günümüzde çok disiplinli bir bilim dalına dönüşmüştür. Ergonomi insan ile eşyanın, çevrenin uyumu olarak ifade edilebilir. Ergonomi sadece iş yaşamı ile de sınırlı değildir. Günümüzde ergonomi; gündelik hayatta, işyerinde, okulda, evde, her yerde insanın çevreye uyumu olarak ele alınmaktadır. Her ortamda insanın çevreye, çevresindeki öğelere uyumunu incelemekte ve insanın çevresini daha uyumlu hale getirmeye uğraşmaktadır. Fakat bu yazıda özellikle iş yaşamında ergonomi ele alınacak, ergonominin ilgilendiği konular, bu konularla ilgili öneriler ve bunlara uyulmadığında ortaya çıkacak sorunlar ve bu sorunların önlenmesi için yapılacak ergonomik uygulamalar tartışılacaktır. İş Yaşamında Ergonominin Tanımı Ergonomi iş yaşamında daha özel anlamlar taşımaktadır. Çalışma Kuralları olarak kabul edilen ergonomiye günümüzde daha geniş anlamlar yüklenmiştir. Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansına göre Ergonomi; çalışanların yetenekleri ile iş ve çalışma koşulları arasındaki uyumu Prof. Dr. Sefer Aycan Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi sağlayan bilimdir. Bu tanımda insanın yetenekleri ile iş ve çalışma koşulları arasındaki uyumu esas alınmaktadır. Çalışanın yeteneklerinin farklılığına dikkat çekilmektedir. Her insanın anatomik ve fizyolojik yeteneklerinin farklı olabileceği, bu yeteneklerin aynı kişide bile zamanla farklı olabileceğine dikkat çekilerek işin ve iş ortamının, çalışma koşullarının çalışana uyumlu olmasını öngörmektedir. Bu ortamın insana uyumlu hale getirilmesi veya çalışma ortamına uygun çalışan seçilmesi anlamına gelmektedir ki, doğru bir yaklaşımdır. Çalışma ortamına uygun çalışan seçilmesi baştan doğru seçim yapmaya vurgu yapmakta. İşin niteliğinin tanımlanması ve işe giriş muayenesinin buna göre yapılması anlamına gelmektedir. Ayrıca uyum sağlama; işyerinin ve çalışma koşullarının uygun olması, işçinin zarar görmemesi işyerinin ve çalışma şartlarının buna göre düzenlenmesi anlamına gelmektedir. Günümüzde ergonomi kavramı daha da genişletilmiştir. Bugün ergonomi; iş ortamında sistem verimliliği ve insan, makine, çevre uyumunun temel kurallarını ortaya koymaya çalışan bir bilimdir diye tanımlanmaktadır. Böylece ergonomiye yeni açılımlar eklenmekte ve ergonomi iş ortamındaki yönetim sistemini de ele alan, verimliliği de amaçlayan çok disiplinli bir bilim haline gelmektedir. İş yerinde çalışanın çevreyle uyumunun yanında üretim sistemi de işin içerisine katılmakta, sadece fizik çevre değil sosyal çevre de dikkate alınmaktadır. Bu yaklaşımda doğrudur. İnsanın dışındaki her şey çevrenin öğesidir ve çevre her yönüyle ele alınmalıdır. Çünkü çevredeki her faktörün çalışan üzerinde az yada çok bir etkisi vardır.insanın tüm çevresel öğelerle uyumu sağlanmalıdır. Bu nedenle çalışma hayatındaki tüm faktörlerle ele alınmalı ve bu faktörlerin olabilecek olumsuz etkilerinin oluşmaması için çevre insanla uyumlu hale getirilmelidir. Ergonominin Temel Amacı Ergonominin temel amacı çalışma ortamında insanın güvenliğini sağlamaktır. İşyerinde çalışanın tüm çevresel faktörlerden dolayı sağlığı etkilenebilir. Bu nedenle çalışanın güvenliği denildiğinde; iş kazalarından ve meslek hastalıklarından çalışanın korunması akla gelmelidir. İşyerinde ki fiziksel, kimyasal, biyolojik ve sosyal öğeler önlem alınmadığında çalışanın sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Olumsuz etkilerin oluşmaması için tüm çevresel faktörlerin insanla uyumlu hale getirilmesi gerekir. Bu teorik olarak yüzde yüz sağlanabilecek bir durumdur. İş kazaları diğer önemli bir sorundur. İnsanın güvenliğinin sağlanması denildiğinde işyerinde kazaya olacak tüm etkenlerle ilgili düzenlenmelerin yapılması akla gelmektedir. İş yeri fiziki şartlarının uyumlu hale getirilmesi, araç ve gereçlerin uygun yerleştirilmesi, güvenlik önlemlerinin alınması, çalışanın eğitimi iş kazalarının önlenmesini veya azalmasını sağlayacak faktörlerdir. Ergonominin diğer amaçları da iş koşullarını iyileştirmek ve verimliliği artırmaktır. Binanın, araç ve gerecin insana uyumlu hale getirilmesi işyerinde üretimi artıracak, dolayısı da verimliliğin yükselmesine fayda sağlayacaktır. Bu amacını gerçekleşmesi için işyerinde insan ve çevre etkileşiminin bilimsel olarak incelenmesi ve buna göre işyerin de uygun tasarımlar ve uygulamalar yapmak gerekir. İşyerin de insan ve çevre etkileşimini bilimsel olarak inceleyecek ekip farklı disiplinde ki kişilerden oluşmalıdır. İnsanın anatomik, fizyolojik, psikolojik özellikleri dikkate alınarak mühendislik ve iş güvenliği yaklaşımı birleştirilmelidir. İşyerinde Ergonomik Faktörler Dikkate Alınmazsa Ortaya Çıkacak Sorunlar Bir işyerinde ergonomik yaklaşımlar gösterilmez veya ergonomik kaygılarla ortama bakılmaz ve işyerinde gerekli düzenlemeler yapılmaz ise veya gerekli iyileştirmeler yapılmaz ise o işyerinde bir takım sorunların ortaya çıkması kaçınılmazdır. Bu durumda ortaya çıkabilecek başlıca sorunlar: 1- Verim azalır. İşyerinde araç gerecin veya üretim süresi insana uyumlu değil ise çalışanların verimi beklenenden düşük olur veya zamanla azalır. Araç ve gerecin uygunsuzluğunda çalışan iyi niyetli olmasına rağmen istediği performansa ulaşamayacaktır. 2- Kayıp zamanlar artar. Birim üretim süresi uzar. 3- Devamsızlıklar ve işten ayrılmalar artar. Çalışanlar ergonomik olmayan ortamlarda çalışmakta zorlanır, kaçamaklar yapar bu durumda işe devamsızlıklar ve işten ayrılmalar artar. 4- İşle ilgili hatalar artar. Ergonomik olmayan ortamlarda çalışan iyi niyetiyle çalışmaya devam etse de ise hata yapma olasılığı artar. 5- İş kalitesi düşer. Daha kalitesiz ve daha özensiz üretimlere sebep olabilir. 6- Çalışanlarda fiziksel ve psikolojik sorunlar artar. 7- İş kazaları ve meslek hastalıkları artar. Eğer işyerinde ergonomik değerlendirme yapılmaz ve buna uygun iyileştirmeler düzenlemeler yapılmaz ise, uygunsuz ortamda, uygunsuz şartlarda çalışmaya devam edilir ise iş kazaları ve meslek hastalıklarının görülmesinin artması beklenen en kötü durumdur. Ergonomik Tasarımlarda Göz Önüne Alınacak Hususlar Yukarıda da belirtildiği gibi bir işyerinde ergonomik kurallara uyulmadığında işyerinde birçok sorunun ortaya çıkması olası hale gelir. Bu sorunların ortaya çıkmaması için işyerinde ergonomik tasarımlar yapmak gerekir. İşyerinde uygulamalar yapılır iken aşağıda belirtilen hususlara dikkat etmek gerekir. 1- İnsanın meslek hastalığı ve iş kazası riski az olmalıdır. Bunun için iş yerinde meslek hastalıklarının önlenmesi için olası etken; kaynakta, bulaşma yolunda veya sağlam insanda kontrol edilmeli ve meslek hastalığı kontrol altına alınmalı, iş kazasını azaltmak için uygun düzenlemeler yapılmalıdır. 2- Çalışanları zorlama düzeyi mesai süresince sürdürülebilir olmalıdır. Aşırı zorlamalar hastalık veya kaza riskini artırmaktadır. Bu nedenle zorlama insan kapasitesine uygun olmalı veya dönüşümlü çalışılmalıdır. 3- Tehlike sinyalleri ayırt edilebilir olmalı ve bununla ilgili çalışanlara eğitim verilmiş olmalı. 4- Sistem içinde nesneleri tutmak ve taşımak kolay olmalıdır. 5- Tehlike anında olay yerini terk etmek için uygun düzenlemeler yapılmalı ve bunlar işaretlenmiş olmalı, çalışanlara eğitim verilmiş olmalı. 6- İşyerinde çevresel faktörler insan sağlığına uygun sınırlarda tutulmalı ve insanla uyumlu olmalıdır. 7- Yapılan iş çalışan için tek düze olmamalı. 8- İşyerinde çalışanın sosyal ve kişisel gereksinimi karşılanmış olmalı. Bu ve benzeri düzenlemeler işyerinde baştan yapıldığında veya gerekli durumlarda bu tür ergonomik düzenlemeler yapıldığında, işyerinde meslek hastalığı ve iş kazasını azaltmak çok kolay olacaktır. Ayrıca çalışanlarda kendilerini güvende hissettikleri için işyerine mensubiyet hissetmesi ve verimliliğin artması da kolay olacaktır. Bu nedenle; işverenler çalışanlar için ve kendi işletmesi için işyerinde ergonomik uygulamalar yapmalıdır. 34 35

MAKALE Hüseyin Gelmez E.Çevre Yönetimi Gen.Md.Yrd. ÇARE Çevre Danışmanlık Firması Çevre Koordinatörü Çevre Eğitimi Nedir? Sağlıklı bir çevrede yaşamak, ülkemizde olduğu gibi diğer pek çok ülkede de yasalarla güvence altına alınmış en tabii insan hakkıdır. Anayasamızın 56. Maddesi Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir. demektedir. Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını kullanabilmek, çevreyi korumak ve kirlenmesini önlemek için de mutlaka çevre konusunda bilgili, çevreyi korumanın önemine inanmış olmak gerekir. Bu da ancak eğitimle mümkündür. nın da kullanacağını düşünmez. Acıdır ki çok kez insanların çevre konusunda bilinçlenmesi için doğal çevrenin tahrip olduğunu görmeleri ve bu tahribattan etkilenmeleri gerekmiştir. Bu, kişilerin çevre için yeterince eğitilmediklerini göstermektedir. Sanayi devriminden sonra kirlenme yerel olmaktan çıkmış ve günümüzde küresel hale gelmiştir. Dünyamız daha fazla kirlilik yükünü tolere edebilecek durumda değildir ve çevre konusunda bilinçlenmek için kirlilikten yoğun şekilde etkilenmeyi beklemek yanlış bir hareket tarzıdır. Çevre eğitimi kavramı 1960 lı yıllardan sonra gündeme gelmiş ve 1977 yılında Tiflis te düzenlenen Uluslararası Çevrebilim Eğitim Konferansından sonra da ülkelerin eğitim uygulamalarında yer almaya başlamıştır. Çevre Eğitimi ile ilgili çeşitli tanımlar yapılmıştır. Daha sonra yapılan tanımlara kaynaklık eden ilk çevre eğitimi tanımı; biyofiziki çevre ve sorunları konusunda bilgi sağlayan, çevre sorunlarının çözümlenmesini güdüleyen ve yönlendiren ve bireylerde bu boyutlarda davranış değişikliği kazandıran bir eğitim şeklinde yapılmıştır. 1990 yılında UNESCO ile birlikte düzenlenen Türkiye Çevre Eğitim ve Öğretimi Ulusal Strateji ve Uygulama Planları Semineri nde çevre eğitimi; bireylerde çevre bilincinin geliştirilmesi, çevreye duyarlı, olumlu, kalıcı davranış değişikliklerinin kazandırılması ve doğal, tarihi, kültürel, sosyal ve estetik değerlerin korunması, aktif katılım sağlanması ve sorunları çözümünde görev alma olarak tanımlanmıştır. Bu tanım aynı zamanda çevre eğitiminin amacını da ifade etmektedir. Bireyleri ve toplumu çevre konusunda ve çevre için bilgilendirmeyi ve uyarmayı, böylelikle de çevreyi dengelemeyi, geliştirmeyi ve korumayı amaçlayan çevre eğitimi; eğitimin pratik çevre sorunlarının çözümüne disiplinler arası bir yaklaşımla ve her bireyin ve toplumun etkin ve sorumlu katılımını sağlamaya yönelmiş bir konusu ve uygulaması olarak da tanımlanmaktadır. Yapılan bütün tanımlamalardan bir sonuç çıkararak, şöyle bir genel tanımlama yapılabilir. Çevre eğitimi; ferdin ve halkın çevrelerinin bilincine varacakları, günümüzdeki ve gelecekteki çevre sorunlarını çözmede gerekli azim ve kararlılıkla eylemde bulunabilmeleri için bilgiler, değerler, beceriler ve tecrübeler edinebilecekleri kalıcı bir eğitim sürecidir. Çevre eğitimi ile ulaşılmak istenen çevre bilinci üç boyutlu bir kavramdır. Çevre bilincinin fikri boyutu, duygusal boyutu ve davranış boyutu bulunmaktadır. Günümüzde pek çok kişi, hatta hemen herkes çevrenin korunmasının ve kirliliğin önlenmesinin gerekliliğini bilmekte veya söylemekte, ancak bunu davranışlarına yansıtamamaktadır. Çevreyi sağlıklı kılmak için çevre konularını veya çevre kirliliğinin zararlarını sadece bilmek ve inanmak çok kez yeterli olmamaktadır. O halde, çevre konusunda bilinmeyenlerin bilinmesini sağlamak, bilinen ve inanılanların davranışa dönüşmesini temin etmek çevre eğitiminin asli fonksiyonudur. Kişilerin doğumdan ölümüne kadar alması ve uygulaması gereken bir süreç olan çevre eğitiminin amaçlarından ve özelliklerinden 9. Sayımızda söz etmek istiyorum. Çevre konusunda daha bilinçli ve daha duyarlı olacağımızı ümit ettiğim yeni bir zaman diliminde ve yeni bir sayıda buluşmak dileği ile.. Çoğu kimsenin çevre ve kalkınma süreçlerini anlayış biçimi, ya geleneksel inançlara ya da klasik eğitimin sağladığı bilgilere dayalıdır. Bu yüzden çok kişi, geleneksel üretim uygulamalarını nasıl koruyabileceklerini bilememektedir. Eğitimin sosyal ve doğal bilimlerle insanlık konularında kapsamlı bilgi vermesi, böylelikle doğal kaynaklar ve insan kaynağı arasındaki ve kalkınma ile çevre arasındaki karşılıklı etkileşimi anlatması şarttır. Gerek ulusal gerekse uluslararası tüm bilimsel toplantılarda, yapılan sözleşme ve antlaşmalarda, yayınlanan deklarasyon ve imzalanan beyannamelerde çevre sorunlarının çözümü, çevrenin korunması, sağlıklı kılınması ve geliştirilmesi için eğitimin gerekliliğinden söz edilmektedir. Bugüne kadar yaşanan tecrübeler göstermiştir ki, kirlenen çevreyi sağlıklı hale getirmek oldukça güç ve külfetli bir iştir. Oysa çevreyi korumak ve bunu kalkınarak gerçekleştirmek imkan dahilindedir ve bunun da birinci şartı eğitimdir. Çevrenin tahrip edilmesi ve kirletilmesine karşı ilgisizlik ve tepkisizlik, kirletenlere cesaret verir. Kişilerin çevre için eğitilmesi ve çevre bilincinin yayılması, insan hayatı ve sağlığı açısından kirliliğin ortaya koyduğu ve koyabileceği tehlikelerin bilinmesi insanları daha dikkatli davranmaya yöneltir. Çevre ile ilgili yetkililer, sorumlular ve çevreyi kullananlar arasında bireysel ve toplumsal ölçekte bir çevre bilincinin ve diyaloğunun sağlanması, çevre kültürünün yaygınlaştırılması, bunun da uygulanacak çevre politikalarının temel taşı olarak benimsenmesi gerekir. Kuşkusuz böyle bir bilinçlenme ve kültürlenme süreci, çevre eğitimi ile bireyler ve kurumların kendi aralarında ya da karşılıklı olarak işbirliğinde bulunmalarıyla gerçekleştirilebilir. Çevre eğitimi olmaksızın, yaşanacak çevre bunalımını atlatma imkanımız yoktur. Zira çevre sorunlarının oluşumunda toplumun tüm kesitleri ve tüm bireyleri ya fiilen aktif olarak ya da pasif olarak sorumlu oldukları gibi, çevre sorunlarının izale edilmesinde de görevli ve sorumludurlar. Kişi ve kurumların bu görev ve sorumluluklarını yerine getirebilmeleri için eğitim gerekli ve zorunludur. Aksi halde eğitilmemiş ve bilinçlenmemiş bir toplum; dikilen yeni ağaçları ve ormanları yok eder, biyolojik zenginlikleri ve her türlü canlıyı tüketir, havayı, karaları, denizleri ve akarsuları kirletir ve bu dünyayı kendisinden sonra başkaları- Geleceğimizin teminatı çocuklarımız için, onların bize emaneti olan çevreyle dost olalım. 36 37

MAKALE Dr. Atilla Yelboğa İş Güvenliği Uzmanı yönlendirdiği biçimde, onun emir ve talimatlarına uyarak yerine getirmesi zorunluluğundan kaynaklanmaktadır. (2) İş Kazası ve Meslek Hastalıklarının Ülkemizde 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Kanunu nun yürürlüğe girmesiyle beraber daha önce İş Kanunu içinde düzenlenmiş bulunan iş sağlığı ve güvenliği hükümleri kapsam olarak bazı istisnalarla beraber tüm çalışanlara yayılmaya çalışılmıştır. İSG Kanunu yayımlanmadan önce, ülkemizde iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin hükümler 4857 Sayılı İş Kanunu kapsamı ile sınırlı olup çalışanların tümünü ve tüm ekonomik faaliyet kollarını kapsamamaktaydı. Bu açıdan bakıldığında İSG Kanunu nun işverenin iş sağlığı ve güvenliği sağlama yükümlülüğü konusunda İş Kanunu nda düzenlenen daha önceki hükümlerinden farklı bir anlayışta olduğu görülmektedir. Çalışanların sağlık ve güvenliğini sağlama yükümlülüğü İSG Kanunu nun 4. maddesinde verilmekte, bu maddede işverenin çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğu ifade edilerek, yapması gerekenler belirtilmektedir. Bu çerçevede, işverenin, işyerinde daha önce yapılmamışsa gerekli önlemleri alması, daha önce alınmış sağlık ve güvenlik önlemlerini ise değişen koşullara uygun hale getirmesi beklenmektedir. Çalışma ortamında yaşanan risklerden en önemlileri iş kazaları ve meslek hastalıklarıdır. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu İş kazasını; İşletme Yönetimine İş sağlığı ve iş güvenliği çalışma yaşamının temel un- Yansımaları surlarından biri olması yanı sıra tüm çalışanları, ailelerini ve toplumu ilgilendiren bir kavramdır. İş sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin veriler ise çalışma yaşamına ilişkin önemli göstergelerdir. Ayrıca bu göstergeler ülkelerin gelişmişliklerine yönelik bilgiler sunmaktadır... a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle veya görevi nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş veya çalışma konusu nedeniyle işyeri dışında, c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) Emziren kadın sigortalının, çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaydır. şeklinde tanımlamaktadır. Aynı kanun meslek hastalığını;. sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir. olarak tanımlanmaktadır. Dünyada iş kazaları oranı yüzde 44, meslek hastalıkları oranı yüzde 56 iken, Türkiye de iş kazaları oranının yüzde 99,16 meslek hastalıklarının ise yüzde 0,84 (binde 84) olması çok açık bir çelişki oluşturmaktadır. Ülkeler arasında değişmekle birlikte, genel olarak, meslek hastalıkları görülme sıklığının binde 4 12 arasında değişmesi beklenmektedir. (1) (1)-TMMOB (2012). TMMOB Makine Mühendisleri Odası İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Oda Raporu (4.Baskı). Yayın No:MMO/590 Bu beklentiye göre, Türkiye de yalnızca zorunlu sigortalı sayıları üzerinden her yıl en az 35 bin yeni meslek hastalığı olgusu saptanması gerekir. Eğer tüm çalışanlar söz konusu edilirse, olgu sayısının 100 bin ile 300 bin arasında olması beklenmelidir. Sosyal Güvenlik Kurumu istatistiklerine göre ülkemizde 2012 yılında 395 meslek hastalığı 74 bin 871 iş kazası vakası görülmüştür. Şekilde de görüldüğü gibi ülkemizde meslek hastalığı sayısının iş kazasına göre yok denecek kadar azdır. İş kazaları ve meslek hastalıklarının temel mağdurları çalışanlar olmakla birlikte işveren ve toplum içinde çeşitli maliyetler oluşmaktadır. Çalışanlarına sağlık ve güvenliğini sağlama yükümlülüğü bulunan işverenler, bunun işletmeye yansımalarını göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Bu yazı kapsamında bu yansımalar sağlık ve güvenlik maliyeti ve yasal olmak üzere iki başlık altında incelenecektir. İş Kazası ve Meslek Hastalıklarının İşverene Sağlık ve Güvenlik Maliyeti Açısından Yansıması İşçi açısından iş kazalarının sonuçlarından en önemlisi işçinin yaşamını kaybetmesidir. İnsan yaşamının değerini ve maliyetini ölçmek mümkün olmamakla beraber iş kazası sonucu en büyük bedeli işçi ödemektedir. İş kazasına uğrayan işçi yaşamını kaybetmese bile çoğu Şekil: SGK istatistiklerinden alınmıştır. zaman çalışamayacak durumda fiziksel ve duygusal sıkıntılar yaşabilmektedir. Bu durumdaki işçinin yaşamının kalan kısmının zorlaşmasıyla birlikte gelir kaybına da uğrayabilmektedir. Çalışma gücünü kaybetmesiyle birlikte işini kaybetme olasılığı ortaya çıkan işçiyi bu sefer işsizlik gibi bir sorun beklemektedir. İşveren açısından iş kazaları işin akışını durdurur ve üretimin kesintiye uğramasına neden olur. İş kazalarının önlenerek güvenliğinin sağlanması işyerinde verimlilik ve üretim artışına da yol açmaktadır. İş kazaları nedeniyle üretim araçlarında ve işgücünde uğranılan kayıplar üretim maliyetlerini de olumsuz etkilemektedir. İşletmelerde yapılan her faaliyetin bir maliyeti olduğu göz önüne alındığında sağlık ve güvenlik uygulamalarının da bir maliyeti olacağı tartışılmaz bir gerçektir. Bu açıdan bakıldığında işveren iş sağlığı ve güvenliği konusunda iki türlü maliyet ile karşılaşır. Bunlardan birincisi ve öncelikli olanı koruyucu ve önleyici işlemler için yapılan maliyet ile ikincisi iş kazası ve meslek hastalığına uğrayan çalışanın tedavi masrafları, olabilecek tazminat talebi, çalışanın devamsızlığından kaynaklı üretim kaybı ve iş kazası sonucu oluşabilecek işyerindeki zararların vb. maliyetidir. Bunun yanında, müşteri memnuniyetsizliği, yetenekli işçilerin kaybedilmesi, yerine yeni işçi alınması ve eğitilmesi ve işçilerin motivasyonunun azalması ve işletme imajının zarar görmesi de görünmeyen maliyetler olarak ortaya çıkacaktır. İş Kazası ve Meslek Hastalıklarının İşverene Yasal Açıdan Yansıması İşverenin işçiyi gözetme borcu çerçevesinde ortaya çıkan iş kazalarına ve meslek hastalıklarına karşı önlem alma yükümlülüğü İSG Kanunu nun yürürlüğe girmesinden önce Borçlar Kanunu ve İş Kanunu nda düzenlenmiştir. İSG Kanununun yürürlüğe girmesiyle İş Kanunu nun ilgili maddeleri yürürlükten kaldırılmış ancak Türk Borçlar Kanunun hükmü değişmemiştir. İSG Kanunu nun 4. Maddesi işveren açısından genel nitelikteki yükümlülüğü ortaya koyarken, 5. Maddesi ise işverenin bu yükümlülükle gerçekleştireceği korunma sırasında uyacağı ilkeleri belirlemiştir. Çalışan işverene hem kişisel hem de ekonomik olarak bağımlıdır. Bilindiği gibi iş sözleşmesi bağıtlanması ile taraflar işçi ve işveren sıfatını kazanırlar. Bu nedenle işçi, işverene bağımlı olarak iş görme, işveren de buna karşılık işçiye ücret ödeme borcu altına girer. Diğer bir ifade ile bağımlılık işçinin aldığı ücret karşılığında üstlendiği işi, işverenin İşverenin, yönetim hakkına dayanarak işçiye yönelttiği emir ve talimata, iş sözleşmesinin kurduğu ilişki bir bağımlılık ilişkisi olduğundan, işçinin de uyma yükümlülüğü bulunur. (3) Bu açıdan bakıldığında işverenin çalışanı kişisel ve iktisadi açıdan gelebilecek tehlikelere karşı koruması ihtiyacı bulunmaktadır. İşverenin işçiyi çalışması sırasında karşılaşabileceği tehlikelere karşı koruma ve gözetme borcu ve bundan doğan sorumluluğu Türk Borçlar Kanunu nun (4) 417.maddesinde belirtildiği üzere işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak; işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür. İşverenin, kanuna ve sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle işçinin ölümü, vücut bütünlüğünün zedelenmesi veya kişilik haklarının ihlaline bağlı zararların tazmini, sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tabidir. Bahsedilen işçiyi korumaya yönelik hükümlerin denetimler sonucu belirlenen durumlara aykırılık göstermesi durumunda idari ve cezai yaptırımlar öngörülmüştür. Bu yaptırımlara rağmen iş kazası ve meslek hastalıklarında azalma olmayışının nedenlerinden biri de işverenin konuya yeterli özeni göstermemesidir. Ülkemizdeki işletmelerin yalnızca yüzde 2 si iş sağlığı ve güvenliği için harcamada bulunmaktadır. (5) Ülkemizde iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi, daha verimli, daha üretken daha güvenli çalışma koşullarının oluşturulması, toplumda iş sağlığı ve güvenliği bilinci yerleştirilmesi için çeşitli projelerin yapılmasına ihtiyaç vardır. Çalıştırılan insan kaynağına yeterli önemi veren işletmeler çalışanlarına güvenli bir çalışma ortamı sağlamalıdır. Bu çerçeveden bakıldığında insan kaynağına verilen önemin göstergesi iş kazası ve meslek hastalıklarının azalması yönünde olacaktır. (2)-Eyrenci, Ö., Taşkent, S., ve Ulucan, D. (2005). Bireysel İş Hukuku (İkinci Baskı). Legal Yayıncılık. İstanbul (3)-Mollamahmutoğlu,H. (2005). İş Hukuku (2.Bası). Turhan Yayınevi. Ankara (4)-Badur,E. (2012). 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu (818 Sayılı Borçlar Kanunu İle Karşılaştırmalı). Ankara Barosu Yayınları.Ankara (5)-TMMOB (2011). TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Alanında Temel Bilgiler. İstanbul. 38 39