Revak Kitabevi, 2014 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Revak Kitabevi: 26 Bektaşîlik Serisi: 3 Bektaşî Risâleleri Hasan Cemâlî Baba Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök ISBN: 978-605-64527-5-8 1. Baskı: Ekim, 2014 Sertifika No: 23108 Kapak Tasarımı: Togay Kazım Ataç Sayfa Düzeni: Revak Kitabevi Baskı & Cilt: Step Ajans Matbaacılık Ltd. Şti. Göztepe Mah. Bosna Cd. No:11 Mahmutbey-Bağcılar, İstanbul Tel: 0212 446 88 46 E-mail: stepajans@stepajans.com Matbaa Sertifika No: 12266 Besmele: Bismillâhirrahmânirrahîm Seri Levhası: Yâ Hazret-i Pîr Hacı Bektaş Velî kuddise sırruhu l-âlî Kapaktaki resim: Bursa Karakâdî Dergâhı ndan bir levha. (Safiyüddin Erhan Arşivi) http://www.revakkitabevi.com Adres: Aziz Mahmut Hüdayi Mahallesi Tepsi Fırın Sokak. Şifa Apt. 12/3 Üsküdar, İstanbul Tel: 0216 342 47 97 Fax: 0216 342 95 92 E-mail: info@revakkitabevi.com
Bektaşî Risâleleri Hasan Cemâlî Baba Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2014
İçindekiler Takdim / i Birinci Bölüm: Sadeleştirilmiş Metinler I. Sâliklerin Rehberi / 1 1. Nefsini bilen Rabbini bilir. / 4 A. Nasıl anlamalı? / 4 B. Tarikat ehline göre / 5 C. Hakikat ehline göre / 7 2. İnsan / 9 A. Ne varsa âlemde vardır âdemde / 9 B. İnsan vücûdu / 11 C. Gaybî unsurlar / 11 3. Muhabbet, aşk ve şevk / 16 A. Muhabbet / 16 B. Aşkın hâlleri / 18 C. Şevk / 20 4. Miraç / 22 A. Cisimler âleminin ruhları / 22 B. Manevî sefer / 24 C. Marifet miracı / 27 II. Cem Âyinin Remizleri / 31 III. Hakikatler Terazisi / 47 1. Şeriat / 47 A. Letâfet ve kesâfet / 47 B. Zahir âlimleri / 48 C. İbadetten Maksat / 50 2. Tarikat / 51 A. Beyat / 51 B. Tarikat âdâbı / 52 C. İrfan kazanmak / 53
3. Marifet / 54 A. Vuslat ve firkat / 54 B. Birliğe ermek / 56 C. Birlikte çokluk, çoklukta birlik / 57 4. Hakikat / 58 A. Nefs muhasebesi / 58 B. Allah ta yok olmak / 60 C. Allah ta bakî olmak / 63 IV. Menâkıbnâme / 67 1. On Dört Masum ve Hazret-i Hatice / 68 A. Hazret-i Muhammed / 68 B. Hazret-i İmâm Ali / 68 C. Hazret-i Hatice / 71 D. Hazret-i Fâtime / 71 E. Hazret-i İmâm Hasan / 72 F. Hazret-i İmâm Hüseyin / 73 G. Hazret-i İmâm Zeyne l-âbidîn / 73 H. Hazret-i İmâm Muhammed Bâkır / 73 I. Hazret-i İmâm Câfer Sadık / 74 J. Hazret-i İmâm Mûsâ Kâzım / 74 K. Hazret-i İmâm Ali Rıza / 74 L. Hazret-i İmâm Muhammed Takî / 74 M. Hazret-i İmâm Ali Nakî / 75 N. Hazret-i İmâm Hasenü l-askerî / 75 O. Hazret-i İmâm Muhammed Mehdî / 75 2. On Dört Masum-ı Pak / 75 A. Hazret-i Muhammed el-ekber bin Ali / 75 B. Hazret-i Abdullah bin Hasen / 76 C. Hazret-i Abdullah bin Hüseyn / 76 D. Hazret-i Behcet Kasım bin Hüseyn / 76 E. Hazret-i Hüseyn bin Zeyne l-âbidîn / 76 F. Hazret-i Kasım bin Zeyne l-âbidîn / 76 G. Hazret-i Aliyyü l-eftar bin Muhammed Bâkır / 76
H. Hazret-i Abdullah bin Câfer Sadık / 76 I. Hazret-i Yahya el-hâdî bin Câfer Sadık / 77 J. Hazret-i Sâlih bin Mûsâ Kâzım / 77 K. Hazret-i Tayyib bin Mûsâ Kâzım / 77 L. Hazret-i Câfer bin Muhamed Takî / 77 M. Hazret-i Câfer bin Aliyyü n-nakî / 77 N. Hazret-i Kasım bin Hasenü l-askerî / 77 3. On Yedi Kemer-beste / 78 A. Hazret-i Selmân-ı Fârisî / 78 B. Hazret-i Muhammed bin Ebû Bekr / 78 C. Hazret-i Mâlik Eşter bin Hâris / 78 D. Hazret-i Ammâr ibn Yâsir / 78 E. Hazret-i Üveys el-karanî / 78 F. Hazret-i Ebû Zer Gıffâr / 79 G. Hazret-i Huzeyme bin Hâris / 79 H. Hazret-i Abdullah bin Bediî Hazâî / 79 I. Hazret-i Abdullah bin Adî el-hâris / 79 J. Hazret-i Ebu l-heysem et-tehanî / 79 K. Hazret-i Hâris Şeybanî / 79 L. Hazret-i Bin Utbe bin Ebî Vakkâs / 79 M. Hazret-i Muhammed bin Ebî Huzeyfe / 79 N. Hazret-i Kanber Ali Ebû Ali Reyhânetî / 80 O. Hazret-i Mürtefi bin Veddâ / 80 P. Hazret-i Saîd bin Kays Hemedanî / 80 R. Hazret-i Abdullah ibn Abbas / 80 4. Kerbela Şehîdleri / 80 5. Hazret-i Pîr in nesebi / 86 İkinci Bölüm: Orijinal Metinler I. Rehnümâ-yı Sâlikîn / 91 II. Rumûz-ı Âyîn-i Cem ve Künûz-ı Keşfi l-hikem / 121 III. Mîzânü l-hakâik fî Keşfi d-dekâik / 137 IV. Menâkıb-ı Âl-i Abâ ve Mesâib-i Deşt-i Kerbelâ / 161
Takdim Allah a hamd, Cenâb-ı Muhammed, Ali, Fâtime, Hasen, Hüseyn Ve Mehdî ye kadar olan Mâsum İmâmlara salât ve tâzim Pîrâna arz-ı ubûdiyet ederim. Osmanlı döneminde yaşamış ârif bir Bektaşî babası, İlk Bektaşî müntesipleri kimlerdir? sorusuna, Hazret-i Selman dır, Hazret-i Kanber dir. cevabını verir. Turuk-ı Aliyye nin sahibinin Cenâb-ı Muhammed-Ali olduğuna işaret eden bu nükteli söz, Muhammedî-Alevî tarikatin isimlerinden biri olan Bektâşiyye için geçerli olduğu gibi, pîrânın isimleri ile isimlenmiş tüm Aleviyye şubeleri için de geçerlidir. Menşeini Hakikat-i Muhammediyye ve Sırr-ı Aleviyye ye dayandıran bir yolun izini, zamanın zuhurundan evvelki ana kadar sürebiliriz. Bu durumda Turuk-ı Aliyye nin, felsefî akımlar gibi sonradan meydana gelmiş, beşerî akılla temellendirilmiş müesseseler olmadığı görülecektir. Hatta Ben, Âdem toprak ile su arasında iken peygamberdim. veya Yâ Ali, sen benden evvelki peygamberlerde gizli olarak geldin, bende âşikâr oldun. hadîs-i şerîfleri iyi anlaşılırsa, nübüvvet, risâlet ve velayetin ne zaman başladığı hususunda daha sağlıklı bir bakış açısı edinilebilir. İnsanın kendinden kendine yol olan tarikat de, insan var olduğundan beri vardır. Kadîm olan Nur-ı Muhammedî ve Sırr-ı Alevî, hakikatlerini, zaman sahnesi içinde tedricî olarak ortaya koymuşlardır. i
ii Horasan da dünyaya gelip, Rum diyarında Muhammedî-Alevî yolun emanetini taşıyan ve tek olan bu yolun Bektâşiyye ismini zuhur ettirmiş zât, Hazret-i Pîr Seyyid Muhammed Hünkâr Hacı Bektaş Velî efendimizdir. Hazret-i Pîr den sonra da bu silsileden nice kâmiller gelmiş, Anadolu dan Mısır a, Balkanlar dan Irak a, Hicaz dan Girit e kadar geniş bir coğrafyada Muhammedî-Alevî çerağını uyandırıp, nice âşık, ârif, kâmil ve mücâhid kimseler yetiştirmişlerdir. Yeniçeri ocağının Bektâşiyye tarikatine olan bağlılığı, bu tarikati, Osmanlı medeniyetini meydana getiren ana unsurlardan biri olarak tarihe kaydettirmiştir. Dergâhlar kapatıldıktan sonra, Bektâşiyye de, maalesef kifayetsiz kişilerin temsil etmeye başladığı garip bir hâl almış, birkaç ârif zât, bu çerağı büyük bir gayret ve himmet ile sessiz sedasız uyanık tutmaya devam etmiştir. Modern insanın derin araştırmalara vakit bulamamasını, kadim kaynakları tetkik etmek için yeterli donanıma sahip olmamasını ve iletişim araçlarının algı yönetimi ile beyinleri uyuşturmasını göz önünde bulunduracak olursak, özellikle kadim zamanlara ait olgular hakkında doğru fikir sahibi olmak, hemen hemen imkânsız gibi görünüyor. Elinizdeki çalışma, Osmanlı münevverlerinden ve Bektaşî urefâsından, Tekirdağlı Hasan Cemâlî Baba erenlerin risâlelerinin bir araya getirilmesiyle oluşmuştur. Risâlelerin, Bektaşî dergâhlarının açık olduğu bir dönemde, âlim ve ârif bir Bektaşî babasının elinden çıkmış olması, içinde verilen bilgilerin orijinalliğine işaret etmektedir. Hasan Cemâlî Baba, 1252 (1836/37) senesinde Tekirdağ da doğmuştur. Bir müddet belediye reisliği yapmış, Edirne yi, Kırklareli ni, Gelibolu yu, Bandırma yı ve İstanbul u sık sık ziyaret etmiştir. İstanbul da, Şehitlik Tekkesi postnişîni, Halife Nâfî Baba ya intisap etmiş ve bu zâttan babalık icazeti almıştır. Farsça ve Arapça bilen Cemâlî
I. Sâliklerin Rehberi Bismi Şâh Bismillâhirrahmânirrahîm. Allah a hamd, Peygamber ine ve onun Ehlibeyt ine salât ve selâm olsun. Velîlerin kutbu, be harfinin noktasındaki Ali sırrının mazharı, efendimiz, sultanımız, Hazret-i Pîr im ve zâhirde yardımcım Hünkâr Hacı Bektaş Velî hazretlerinin rızaları, himmetleri ve desturları ile bu risâleyi yazmaya başladım. Risâle, dört kapı, on iki makam sırrınca, her biri üç fasıldan müteşekkil dört bölümden oluşmaktadır. Dört kapudan üçer girdim on iki On ikidir âşıklara rehnümâ Marifet ve hakikat sırlarını mertebelerine göre anlattıktan sonra, risâlenin ismini Rehnümâ-yı Sâlikîn (Sâliklerin Rehberi) koymaya cüret ettim. Muhakkak ki Allah hakkı söyler ve doğru yola iletir 2 Cenâb-ı Hakk, Allah Âdem e bütün isimleri öğretti. 3 buyurmaktadır. Bu sebeple âdem, tüm isimlerin mazharı ve... kişinin vay hâline! 4 âyetindeki mânanın ikizidir. Kitabın anası, Fâtiha sûresi, kelâmı kendisinde toplayan ve Allah ın kelimesi sıfatları, insân-ı kâmile aittir. Dolayısıyla, insân-ı kâmil olmaya gayret etmek vaciptir. 2 Ahzâb Sûresi, 4. âyet. 3 Bakara Sûresi, 31. âyet. 4 Hümeze Sûresi, 1. âyet. 1
II. Cem Âyinin Remizleri Bismillâhirrahmânirrahîm. Bizi buraya eriştiren Allah a hamd olsun. Eğer Allah bizi doğru yola iletmeseydi, biz doğru yolu bulamazdık. 28 âyetinde buyurulduğu üzre, Allah a hamd olsun ki, bizi bu nimete ve bu hidayet makamına mazhar kıldı. Eğer bu yolu bize göstermeseydi, biz Hakk a gitmeğe kâdir değildik. Tarik-i Nâzenîn e (Bektaşî Tarikati ne) girecek tâliplere, önce yoldaş gerektir. Bu yoldaş, tâlibe rehber ve kefil olarak, mürşid-i kâmilden tâlibin kabulünü niyâz eder. Tâlip, rehberinin yardımıyla kendisi için Kadir Gecesi hükmünde olan intisap merasiminde gerekecek şeyleri tedarik eder. Rehber, tâlibin Hakk ın halifesi olan mürşidden nasip almasına, tâlibi matlûbuna, âşığı maşûkuna ulaştırmaya vasıta olur. Kâzımî seyyidlerinden, velâyet ağacının dallarından, kutuplar kutbu Hazret-i Pîr imiz ve iki cihânda elimizden tutan Hacı Bektaş Velî efendimiz, aşağıdaki kıta ile vasfolunmuştur. Şem -i mihrâb-ı şerî at hâle-i nûr-i Nebî Câmi -i feyz-i velâyet hâzin-i sırr-ı Alî Seyyid-i Sâdât-ı Ekrem vâris-i Âl-i Abâ Kıble-i ehl-i hakikat Hacı Bektâş Velî 28 A râf Sûresi, 43. âyet. 31
Hasan Cemâlî Baba Hazret-i Pîr efendimizin tarikatine girip, mürşidin elini Hakk ın eli kabul ederek beyat edecek tâlibin cem âyini hizmeti, genellikle Cuma veya Pazartesi gecesi yapılır. Tâlip, gündüzden hamama gidip yıkanır, tıraş olur ve kendisinin şükür kurbanı kesilir. Akşam ezanından sonra da, iki rekât hâcet namazı kılması için bir odaya alınır. Rehber, namazdan önce tâlibe abdest aldırır ve abdestin niyetini şöyle talim eder: Bismillâh. Dünya işlerinden çıkarıp Allah a yaklaştıran bir abdest almaya niyet ettim. Haydi, gemiye binin, dedi. Onun akıp gitmesi de durması da Allah ın adıyladır. Rabbim, elbette bağışlayandır, esirgeyendir. 29 Tâlip âyeti okuduktan sonra, rehber, suyu tâlibin ellerine dökmeye başlar ve abdest sırasında tâlibe şu telkinlerde bulunur: Tâlip ellerini yıkarken: Ey tâlip, ezelden bu ana gelinceye dek ne kadar yasak şeye el uzattıysan, cümlesinden berî olmak üzre ellerini yıkamak sünnettir. Tâlip ağzına su verirken: Ezelden bu ana gelinceye dek ağzından hilâf ve hata sâdır olduysa, onlardan ağzını temizlemek sünnettir. Tâlip burnuna su verirken: Bu ana dek yasak olan şeylerden hangisini kokladıysan onlardan berî olup burnunu temizlemek sünnettir. Tâlip yüzünü yıkarken: Bu ana dek yüzünden hayâsızlık vâki olduysa, berî olmak üzre yüzünü yıkamak farzdır. Tâlip kollarını yıkarken: Ezelden şimdiye değin yasak olan şeylere kol uzattıysan, cümlesinden temizlenmek için kollarını yıkamak farzdır. Tâlip başını mesh ederken: Baş azâların en büyüğüdür. Akıl, anlama ve idrak başta olur. Şimdiye değin selim aklın hilâfına harekette bulundun ise, cümlesinden berî olmak üzre başını mesh etmek farzdır. Tâlip ayaklarını yıkarken: Şimdiye değin Rahman ın rızasına aykırı olan hata ve isyan mahallerine vardıysan, hepsinden berî olmak üzre ayaklarını yıkamak farzdır. Tâlip bu şekilde abdest aldıktan sonra, rehber, kurulanması için bir havlu vererek şu telkinde bulunur: Bu ana dek işlemiş olduğun kötü şeylerin suyunu yüzünden sil. 32 29 Hûd Sûresi, 41. âyet.
III. Hakikatler Terazisi Bismillahirrahmanirrahim. Âlemlerin Rabbine hamd, Muhammed Mustafa ya, Aliyye l-murtaza ya, onun tertemiz evlâtlarına, ailesine ve hayırlı ashâbına salât ve selâm olsun. Şeriatın sultanı, tarikatin delili, marifetin kaynağı, hakikatin hazinesi, kutuplar kutbu Hazret-i Pîr im Hünkâr Hacı Bektaş Velî efendimiz hazretlerinin himmetleri ve ruhanî feyzleri ile bu risâleyi dört ana başlık olmak üzere on iki bölüm şeklinde düzenledim. İsmini Mîzânü l-hakâik fî Keşfi d-dekâik (İnceliklerin Keşfinde Hakikatler Terazisi) koyarak, iman ehli dostlara bir yâdigâr olarak bırakmak üzere yazmaya cesaret ettim. Muhakkak ki Allah hakkı söyler ve doğru yola iletir. 40 1. Şeriat A. Letâfet ve kesâfet Ey Hakk ın sırlarına ve mutlak nurlara tâlip olan kişi! Şunu bil ki, şeriat kapısı birinci kapıdır. Şeriat, peygamberimiz, evvelin ve âhirin ilimlerinin sahibi, iki cihan serveri, her iki âlemde de rehberimiz, Hazret-i Muhammed Mustafa efendimiz eliyle ihsan edilmiştir. Bu şeriat ile Cenâb-ı Peygamber, insanın hayatını düzenleyen her hususta hakem tayin edilmiştir. Şeriat, Hakk ın erhame r-râhimîn (merhametlilerin en merhametlisi) isminin mazharıdır. Hakk ın rahmet deryası coşmuş, kulları dünyada ve âhirette azap çekmesinler diye, Peygamber efendimizi onları ikaz için görevlendirmiştir. 40 Ahzâb Sûresi, 4. âyet. 47
IV. Menâkıbnâme Aşağıdaki kıta, şeriatin irfanı, tarikatin delili, marifetin madeni, hakikatin mahzeni, erkânın cevheri, Horasan Pîri Hacı Bektaş Velî efendimizin doğumunu, ceddini, On İki İmâm ın yedincisi olan Hazret-i İmâm Mûsâ Kâzım efendimizin evlâtlarından olduğunu ve irtihal tarihini beyân eder. Hazret-i Pîr in velâdeti mürüvvet (646) Horasândan Rûm a teşrîfleri dikkat (680) Müddet-i ömrü Muhammed nâm Cemâlî (92) Bektâşiyye (728) târîh-i esvâb-ı rıhlet (728) İkrar vermiş can kardeşlerimi bilgilendirmek üzere Menâkıb-ı Âl-i Abâ ve Mesâib-i Deşt-i Kerbelâ (Âl-i Abâ nın Menâkıbı ve Kerbela Çölünün Musibetleri) adlı risâleyi kaleme aldım. Risâleyi yazmaktan muradım, kemâl izhar etmek olmayıp, o sultanların muhabbetlerini kalplerimize mühürlemek, iki âlemde himmetlerine mazhar olmak ve ruhanî feyizlerine nail olmaktır. Bu niyetle, istidadımın el verdiği ölçüde risâlenin tertip ve tanzim edilmesine başladım. Risâleyi âşık tâliplere bir hatıra olarak bırakırken, Tarik-i Nâzenîn babagânından, Âl-i Abâ nın fakir ve pürkusur bir hizmetkârı olan Tekirdağlı Hasan Cemâlî Baba nın hayır dua ile yâd edilip, ruhunun şâd edilmesini temenni ederim. Muhakkak ki Allah hakkı söyler ve doğru yola iletir. 56 56 Ahzâb Sûresi, 4. âyet. 67
Hasan Cemâlî Baba 1. On Dört Masum ve Hazret-i Hatice A. Hazret-i Muhammed Hazret-i Fahr-i Âlem efendimiz, Hazret-i İsa dan 620 sene sonra, 12 Rebîü l-evvel Pazartesi günü, Mekke de dünyayı teşrif etmiştir. Bu tarih, adaletiyle meşhur bir hükümdar olan Nuşirevan zamanına denk düşmektedir. Babasının ismi Abdullah (Abdulmuttalib in oğlu), annesinin ismi Âmine (Vehb in kızı) olup, dünyayı teşrifi, Koç burcunda gerçekleşmiştir. Kırk yaşına geldiğinde, peygamberliğini ilan etmiştir. Bu tarihten sonra on üç sene Mekke de ikamet edip, elli üç yaşında iken Medine ye hicret etmiştir. Hicretten sonra on yıl Medine de yaşamıştır. Altmış üç yaşındayken, hicretin onuncu yılında 12 Rebîü l-evvel Pazartesi günü lâhût âlemine intikal etmiştir. Yaratılmışların kıblegâhı ve meleklerin tavaf ettikleri ravzası, Medine de bulunmaktadır. Efendimizin, babasından yukarıya doğru soy silsilesi, Abdullah, Abdulmuttalib ve Hâşim den Adnan a ondan Hazret-i İsmail ve Hazret-i İbrahim e, onlardan da Hazret-i Âdem e kadar devam eder. Özetleyecek olursak, Efendimizin soy şeceresi, Hazret-i İbrahim soyundan, Adnanîler kavminden, Kureyş kabilesinin Hâşimoğlulları sülalesinden gelmektedir. B. Hazret-i İmâm Ali Cûş edüp yâd-ı muhabbet ile deryâ-yı ezel Oldu bir nûr-i asl şems ü kamer Müşterî hâl İstivâ remzi olup şakk-ı kamer nûr-i Cemâl Yek vücûd âlem-i vahdetde Muhammed le Ali 68 Evliyanın Şâhı Hazret-i İmâm Aliyyü l-murtaza, On İki İmâm ın birincisidir. Hicretten 23 sene önce, 13 Receb Cuma günü dünyayı teşrif etmiştir. Bu tarih Hürmüz Şâh ın hü-
İkinci Bölüm Orijinal Metinler (Transkripsiyon)
I. Rehnümâ-yı Sâlikîn [1b] Bi smi Şâh. Tarîk-i Nâzenîn fukarâsından Tekfurdağlı Kürt Hasan-zâde Hasan Hüsnî Cemâlî Baba nın Rehnümâ-yı Sâlikîn nâm eser-kerdesi olan risâle-i mergûbesidir. Bismillâhirrahmânirrahîm. El-hamdü li llâhi Rabbi l-âlemîn ve s-salâtu ve s-selâmu alâ seyyidinâ Muhammedin Hâtemi n-nebiyyîn ve Ehlibeytihi t-tâhirîn salâvatullahi aleyhim ecma în. Ammâ ba d, Hazret-i Pîr im ve zâhirde destgîrim Hünkâr Hâcı Bektâş Velî kutbu l-evliyâ mazhar-ı sırr-ı Ali fî noktati l-bâ efendimiz sultânımız hazretlerinin rızâ-yı me âlî-i irtizâ-yı himem-i destûrları ile fakîr-i pürtaksîr bu risâle-i şîrîn makâleyi dört bâb üzre bi t-taksîm be-her bâbı üçer fasl olarak, Dört kapudan üçer girdim on iki On ikidir âşıklara rehnümâ sırrınca dört kapu on iki makâm üzerine bi t-tertîb sırr-ı ma rifeti ve esrâr-ı hakîkati alâ merâtibihim iş ârına ibtidâr ve Rehnümâ-yı Sâlikîn nâmıyla isim tesmiyesine ictisâr kılındı. Vallâhu yekûlü l-hakka ve hüve yehdi s-sebîl. İmdi Cenâb-ı Hakk ve Rabbü l-felak hazretleri, Kur ân-ı Azîmü ş-şân da Ve alleme Âdeme l-esmâe küllehâ. buyurup ol cihetden Âdem mazhar-ı esmâ-i küll ve tev em-i Veylün li-külli. olmağla ümmü l-kitâb, seb u l-mesânî, cevâmi u lkelâm ve kelîmetullâh deyu [2a] insân-ı kâmile isim olunmuşdur. Böyle olduğu hâlde insân-ı kâmil olmağa sa y ü gayret birinci vâcibe-i zimmetdir. Zîrâ El-ilmu ilmânu ilmu l-ebdân ve ilmu l-edyân. ya nî ilm-i ebdân, Men arefe nefsehu. ilmü l-edyân, Fe-kad arefe rabbehu. mefhûmunca bir kimse nefsini bilüp âyîne-i dilden gubâr-ı mâ-sivâyı sile. Ol zamân esrâr-ı ma rifet-i samedâniyye ana bi l-fi l keşfola ve hattâ şeş cihâta ki müteveccih ola, vechullâhı müşâhede eyleye. Ol vakt âyet-i Ve li llâhi l-meşriku ve lmağribu fe-eynemâ tuvellû fe-semme vechullâh. sırrı zuhûra 91
189 İstanbul Rumeli Hisarı Şehitlik Tekkesi Bahçesi Hasan Cemâlî Baba (ayakta soldan üçüncü, elleri cebinde olan zât)