Puregon 100 IU ENJEKSİYON İÇİN SOLÜSYON FORMÜLÜ 1 flakon 0.5ml sulu solüsyon; 100 IU FSH aktivitesi, 25mg sukroz, 7.35mg sodyum sitrat, 0.1mg polisorbat 20, 0.25mg L-metionin ve y.m. enjeksiyonluk su içerir. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER Farmakodinamik özellikler Puregon rekombinant folikül stimüle edici hormon (FSH) içermektedir. Puregon insan FSH alt ünite genleri ile transfekte edilen hamster over hücrelerinin kullanıldığı rekombinant DNA teknolojisi ile üretilir. Primer amino asid dizilimi doğal insan FSH ı ile aynıdır. Karbonhidrat zincir yapısında küçük bazı farklılıklar mevcuttur. FSH normal folikül olgunlaşmasında, gelişmesinde ve gonadal steroid üretiminde görev alır. Kadınlarda FSH düzeyi folikül gelişiminin başlangıcı ve süresi için kritik olup olgunlaşan foliküllerin sayısı ve zamanlaması da FSH a bağlıdır. Bu nedenle Puregon gonadal fonksiyonu bozulmuş olan hastalarda folikül gelişimini uyarmak için kullanılır. Ayrıca yardımla üreme programlarında birden fazla folikül gelişimini sağlamak için de Puregon kullanılır (örn. in vitro fertilizasyon/embriyo transferi [(IVF/ET) gamet intra-follipian transfer (GIFT) ve intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (ICSI)]. Puregon ile tedavi sonrası genellikle insan koriyonik gonadotropin (hcg) verilerek mayoz bölünmenin devamı ve folikül çatlaması sağlanır. FSH eksikliği olan erkeklerde spermatogenezi yükseltmek için dört ay hcg ile birlikte kullanılmalıdır. Farmakokinetik özellikler Puregon un i.m ya da s.c uygulamasından yaklaşık 12 saat sonra doruk FSH konsantrasyonuna ulaşılır. Puregon un intramüsküler uygulamasından sonra maksimum FSH konsantrasyonları erkeklerde kadınlara göre daha yüksek ve daha çabuk olarak elde edilir. Enjeksiyon yerinden devam eden salınma ve eliminasyon yarılanma süresinin yaklaşık 40 saat olması (12-70 saat arası) nedeniyle FSH düzeyleri 24-48 saat boyunca yüksek kalır. Eliminasyon zamanın nispeten uzun olması sayesinde aynı dozun tekrarlanmasıyla plazma FSH konsantrasyonları tek doz sonrasına oranla 1.5-2.5 kat daha yükseğe ulaşabilir. Bu artış ile terapötik FSH konsantrasyonlarına ulaşılabilir. Puregon un i.m. ve s.c uygulanımı arasında önemli farmakokinetik farklılık yoktur. Her ikisinde de mutlak biyoyararlanım oranı yaklaşık %77 dir. Rekombinant FSH, biyokimyasal olarak üriner FSH a çok benzer olup aynı şekilde metabolize edilir, atılımı da aynı yoldan olur. ENDİKASYONLAR Kadında Puregon aşağıdaki klinik durumların söz konusu olduğu kadın infertilitesinin tedavisinde endikedir.
Klomifen sitrat tedavisine cevap vermeyen anovülasyonlu hastalar (polikistik over hastalığı, PCOD; dahil olmak üzere) Yardımla üreme programlarında (örn.in vitro fertilizasyon embriyo transferi (IVF/ET) gamet intra-follopian transfer (GIFT) ve intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (ICSI)). çoklu folikül oluşturmak amacıyla kontrollü hiperstimülasyon sağlamak. Erkekte Hipogonadotropik hipogonadizm nedenli spermatogenez eksikliği. KONTRENDİKASYONLARI Over, meme, uterus, hipofiz ya da hipotalamus kaynaklı tümörler. Gebelik ya da laktasyon. Puregon Enjeksiyon için Solüsyon da bulunan herhangi bir maddeye karşı aşırı duyarlılık. Tanısı konmamış vajinal kanama. Primer over yetmezliği. Polikistik over hastalığına bağlı olmaksızın gelişen over kistleri ya da büyümüş overler. Gebelikle bağdaşması mümkün olmayan genital malformasyonlar. Gebelikle bağdaşmayan fibroid tümörler. Primer teskitüler yetmezlik. UYARILAR/ÖNLEMLER Tedavi edilmemiş gonad-dışı endokrinopatiler (tiroid, adrenal ya da hipofizer bozukluklar) ekarte edilmelidir. Gonadotropin ilaçlarla yapılan ovulasyon indiksiyonunu takiben oluşan gebeliklerde çoğul gebelik riski artmaktadır. Multipl folikül geliişimini, uygun FSH dozu ayarlamaları engelleyecektir. Özellikle yüksek sayıdaki çoğul gebelikler anne ve bebeklerin riskini arttırır. Tedaviye başlamadan önce ebeveyn çoğul gebelik riski konusunda uyarılmalıdır. Puregon un ilk enjeksiyonu doğrudan tıbbi gözlem altında uygulanmalıdır. Yardımla üreme programına (özellikle IVF) alınan infertil kadınlarda tubal bozukluklar sıkça görüldüğünden ektopik gebelik riski artabilir. Bu nedenle gebeliğin intrauterin olduğunu konfirme etmek için erken ultrasonografi yapılması önemlidir. ART (yardımla üreme tekniği) sonucu gebe kalanlarda gebelik kaybı oranı normal popülasyona göre daha yüksektir. Yardımla üreme tekniği (ART) kullanımından sonra konjenital malformasyonların oluşma derecesi, spontan gebeliklerden biraz daha yüksek olabilir. Bunun ebeveyne ait karakteristik farklılıklara (örneğin anne yaşı, sperm karakteristikleri) ve çoğul gebeliğe bağlı olabileceği düşünülmektedir. İstenmeyen over hiperstimulasyonu: Tedaviden önce ve tedavi sırasında belli aralıklarla hastalar ultarasonografi ile değerlendirilmeli ve estradiol düzeyleri takip edilmelidir. Çok sayıda folikül gelişiminin yanında estradiol düzeyleri de hızla yükselebilir (iki üç gün boyunca ikiye katlanma oranından daha fazla artabilir). Over hiperstimulasyon ultarasonografi ile konfirme edilebilir. Bu şekilde istenmeyen over hipersitumulasyonu oluştuğunda (yani yardımla üreme tekniklerindeki kontrollü hiperstimulasyon dışında) Puregon uygulamasına son verilmelidir. Bu durumda gebelikten sakınmak gerekir. Bu nedenle hcg verilmez, zira hcg uygulaması
çoklu ovulasyon yanında hiperstimulasyon sendromu riskini de artıracaktır. Hafif dereceli over hiperstimulasyon sendromunun kilink semptom ve bulguları arasında karın ağrısı, bulantı, diyare ve overlerde orta derecede büyüme ya da kistlerde irileşme bulunur. Şiddetli tablonun oluştuğu nadir vakalarda hayati tehlike söz konusu olabilir. Bu durumda rüptüre meyilli büyük over kistleri, hidrotoraks ve kilo artışı görülebilir. Ender durumlarda overyen hipersitumasyonu sendromu (OHSS) ile ilgili olarak venöz ya da arterial tromboembolizm meydana gelebilir. Infertilite tedavisi için çeşitli ilaç rejimleri uygulanan kadınlarda overyen ve diğer üreme sistemine ait iyi ya da kötü huylu neoplazm raporları mevcuttur. Bu infertil kadınlarda tümör oluşma riskini gonadotropin tedavisinin artırıp arttırmadığına dair açıklama henüz mevcut değildir. Trombosis için risk faktörü taşıyan kadınlar örneğin kişisel ya da aile geçmişinde bu durumu gösteren, ciddi obeziteye veya trombofiliaya sahip olanlar gonadotropinlerde tedavi sırasında veya tedaviyi takiben venöz veya arteriyal trombo embolik olaylar için risk taşıyabilirler. Bu kadınlarda IVF tedavisinin gerekliliğinin yararları riskiyle kıyaslanmalıdır. Ayrıca gebeliğin trombosis için arttırıcı risk taşıdığı da unutulmamalıdır. Puregon streptomisin ve/veya neomisin türü antibiyotik kullanan hastalarda nadiren hipersensitivite reaksiyonlarına neden olabilir. Erkeklerde yükselmiş endojen FSH düzeyleri primer tistiküler yetmezliğin göstergesidir. Bu tür hastalar Puregon/hCG tedavisine cevap vermezler Erkeklerde tedavi yanıtını değerlendirmek amacı ile tedavi başlangıcından itibaren 4-6 ay süre ile semen analizi önerilir GEBELİK VE EMZİRME DÖNEMİNDE KULLANIM Gebelik kategorisi X. Puregon hamilelik sırasında kullanılmamalıdır. Gonadotropinlerle yapılan klinik çalışmalarda, kontrollü over hiperstimülasyonunu takiben teratojenik herhangi bir risk kaydedilmemiştir. Hamilelik sırasında maruz kalma durumunda, klinik veriler rekombinant FSH ın teratojenik etkisini dışlamaya yetecek ölçüde değildir. Yine de günümüze kadar, herhangi bir malformasyon etkisi rapor edilmemiştir. Hayvan çalışmalarında herhangi bir teratojenik etki gözlenmemiştir. Puregon laktasyonda kullanılmamalıdır. ARAÇ VE MAKİNE KULLANMAYA ETKİSİ Araç ve makine kullanımı yeteneği üzerinde herhangi bir etki gözlenmemiştir. YAN ETKİLER / ADVERS ETKİLER Puregon un i.m ya da s.c. yoldan klinik kullanımı sonrası, enjeksiyon bölgesinde çoğu hafif derecede olmak üzere morarma, ağrı, kızarıklık, şişme ve kaşıntı gibi reaksiyonlar görülebilir. Nadiren kızarıklık ve döküntü gibi jenaralize reaksiyon gözlenmiştir. Kadında tedavi Puregonla tedavi edilen hastaların %3 ünde istenmeyen over hiperstimulasyonu görülür. Bu sendromun karakteristik semptomları yukarıda açıklanmıştır. (Bkz. Uyarılar/önlemler bölümü) Çoğul gebelik ve ektopik gebelik riskinde çok hafif bir artış saptanmıştır. Puregon/insan koriyonik gonadotropin (hcg) tedavisi uygulanan hastalar nadir olarak diğer gonadotropinlerde olduğu gibi tromboembolizm ile ilişkilendirilebilir.
Erkekte tedavi Puregon/hCG tedavisi sırasında jinekomasti ve akne nadiren görülebilir. Bunlar hcg tedavisinin etkileri olarak bilinmektedir. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ. İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ VE DİĞER ETKİLEŞMELER Klomifen sitrat ile Puregon un birlikte kullanımı folikül cevabını artırabilir. GnRH agonisti ile hipofizer desensitizasyon oluşturduktan sonra yeterli folikül gelişimini sağlayabilmek için daha yüksek doz Puregon kullanmak gerekebilir. KULLANIM ŞEKLİ VE DOZU Puregon tedavisi fertilite problemlerinde tecrübeli hekim kontrolünde olmalıdır. Pozoloji Kadında doz: Overlerin dışardan verilen gonadotropinlere karşı oluşturduğu yanıt kişiden kişiye büyük değişiklikler göstermektedir. Bu da standart bir doz şemasını imkansız kılar. Uygulanan doz, overlerin yanıtına bağlı olarak hastaya göre düzenlenmelidir. Bu şekilde doz ayarlamasında ultrasonografi ve estrojen düzeylerinin takibi önemli rol oynar. Bu dozlar Puregon ve üriner FSH ın kullanıldığı karşılaştırmalı klinik çalışmalarda da uygulanmıştır. Bu çalışmalarda Puregon un üriner FSH a göre daha etkili olduğu gösterilmiştir. Pre-ovulatuar şartların sağlanmasında Puregon a daha düşük total dozda, daha kısa tedavi süresince gerek duyulmuştur. Bu nedenle Puregon dozunun üriner FSH a göre daha düşük tutulması uygun olabilir. Bu sayede foliküler gelişimin daha iyi sağlanmasının yanında istenmeyen over hiperstimulasyon riski de en aza indirilmiş olacaktır. Puregon ile elde edilen klinik tecrübeler üç tedavi siklusundan sağlanan verilerle oluşturulmaktadır. IVF ile elde edilen genel tecrübeler ilk dört denemede başarı oranının sabit kaldığını, daha sonraki denemelerde ise başarı oranının gittikçe düştüğünü göstermektedir. Anovulasyon: Genelde, ardışık tedavi şeması önerilmektedir. Uygulamaya genellikle 50IF FSH aktivitesi ile başlanır. bu başlangıç dozuna en az yedi gün süre ile devam edilir. Şayet overlerde cevap elde edilmezse folikül gelişimi ve/veya plazma estradiol düzeyleri yeterli farmakodinamik yanıtı gösterene kadar günlük doz kademeli olarak artırılır. Estradiol düzeylerindeki günlük artışın %40-100 olması optimal kabul edilir. Daha sonra pre-ovulatuar koşullar sağlanana kadar günlük doza devam edilir. Ultrasonografide 18mm çapında dominant folikülün görülmesi ve/veya plazma estradiol düzeylerinin 300-900 pikogram/ml (100-3000 pmol/l) ye ulaşması pre-ovulatuar koşulların sağlandığını gösteren kıstaslardır. Bu duruma ulaşmak için genellikle 7 ile 14 günlük tedavi yeterlidir. Daha sonra Puregon uygulaması kesilerek insan koriyonik gonadotropini (hcg) ile ovulasyon sağlanmaya çalışılır. Yanıt veren folikül sayısı çok fazlaysa ya da estradiol düzeyleri çok hızlı artış gösteriyorsa (arka arkaya 2 veya 3 gün estradiol miktarında günlük iki katından fazla artış ver ise) günlük dozun azaltılması gerekir.
14mm den büyük folküller gebeliği sağlayabildiği için 14mm den büyük birden fazla preovulatuar folikülün olması çoğul gebelik riski taşır. Bu durumda hcg verilmemeli, çoğul gebeliği önlemek için de o siklusta gebelikten kaçınılmalıdır. Yardımla üreme programlarında kontrollü over hiperstimulasyonu: Bu amaçla pek çok protokol uygulanmaktadır. Başlangıç dozu olarak en az ilk dört gün boyunca 100-225 IU önerilir. Daha sonra, over cevabına bakılarak doz hastaya göre ayarlanır. Klinik çalışmalarda 75-375 IU lik idame dozunun 6 il e 12 gün devam edilmesi yeterli bulunmuştur. Bazen tedavi süresinin uzatılması gerekebilir. Puregon tek başına verilebildiği gibi, erken luteinizasyonu önlemek için GnRH agonisti ile kombine edilerek de verilebilir. Bu durumda kullanılan Puregon un toplam dozu artabilir. Overlerin verdiği yanıt ultrasonografi ve plazma estradiol düzeylerinin ölçümü ile takip edilir. Ultrasonografi ile değerlendirmede 16-20 mm arasında en az üç folikül saptandığında ve 18mm den büyük olan (plazma düzeyleri yaklaşık 300-400 picogram/ml (1000-300 pmol/l)) her folikül için iyi bir estradiol yanıtı izlenirse, folikül gelişiminin son fazı hcg verilerek indüklenir. oosit elde edilmesi 34-35 saat sonra planlanır. Erkekte doz Haftalık Puregon dozu 450 IU olmalıdır. Tercihen bu doz 150 IU lik 3 doza bölünebilir ve hcg ile birlikte kullanılabilir. Tedavi en az 3-4 ay devam etmelidir, bu süreden önce spermatogenezde gelişme beklenemez. Eğer hasta bu tedavi süresinden sonra yatın vermezse kombinasyon tedavisi sürdürülebilir. Son klinik tecrübeler spermatogenezin gerçekleşmesi için tedaviye 18 ay ya da daha uzun süre devam etmenin gerekli olabileceği göstermektedir. DOZ AŞIMI İnsanlarda Puregon un akut toksisitesi ile ilgili bir veri yoktur. Ancak hayvan çalışmalarında Puregon ve üriner gonadotropinlerin akut toksisitelerinin çok düşük olduğu gösterilmiştir. Çok yüksek dozda FSH overlerin hiperstimulasyonuna neden olabilir (bkz. Uyarılar/Önlemler bölümü) Saklama koşulları Eczacı tarafından saklama koşulu: 2-8 C de (buzdolabında) saklayınız, dondurmayınız, ışıktan koruyunuz. Hasta tarafından saklama koşulu: 1) 2-8 C de (buzdolabında) saklayınız, dondurmayınız, ışıktan koruyunuz. 2) 25 C nin altında, oda sıcaklığında, bir defaya mahsus maksimum 3 ay saklanabilir.1 kez kullanım içindir, kullanılmayan çözeltiyi atınız. Çocukların ulaşamayacağı yerlerde ve ambalajında saklayınız. Ticari takdim şekli Karton kutuda 1 adet 0.5ml Puregon 100 IU Enjeksiyon için Solüsyon içeren flakon. 1 flakon 100 IU FSH aktivitesinde follitropin beta içerir. Piyasada mevcut diğer farmasötik dozaj şekilleri Puregon 50 IU/ml Enjeksiyon için Liyofilize toz 1 ampul Puregon 50 IU/ml Enjeksiyon için solüsyon 1 flakon
Puregon 100 IU/ml Enjeksiyon için solüsyon 1 flakon Puregon 150 IU/ml Enjeksiyon için solüsyon 1 flakon Puregon 300 IU/0.36ml Kartuş Enjeksiyon için solüsyon 1 kartuş Puregon 600 IU/0.72ml Kartuş Enjeksiyon için solüsyon 1 kartuş Ruhsat Sahibi Organon İlaçları A.Ş P.K 432 34115 Sirkeci İstanbul Ruhsat tarihi ve no:28.12.2005 118 /95 Üretim yeri N.V. Organon, Hollanda adına, Organon (Ireland) Ltd., İrlanda Reçete ile satılır N.V. Organon, Oss Hollanda Onay tarihi:05.01.2006 UYGULAMA ŞEKLİ Enjeksiyonun ağrılı olmaması ve enjeksiyon yerinden oluşabilecek sızmanın önlenmesi için Puregon solüsyonu kas içine (intramüsküler) (örneğin kalça, bacağın veya kolun üst kısmı) veya deri altına (subkütan) (örneğin karın duvarı) yavaşça uygulanmalıdır. Kas içine enjeksiyon sadece doktor veya hemşire gibi yetkili kişiler tarafından yapılmalıdır. Lipoatrofinin önlenmesi için de her defasında değişik bir yere subkütan uygulama yapılmalıdır. Kullanılmayan çözelti atılmalıdır. Doktor tarafından gerekli açıklamalar (nasıl ve ne zaman uygulanacağı gibi) yapılmışsa, Puregon un subkütan enjeksiyonu hasta ya da eşi tarafından yapılabilir. Puregon un bu şekilde uygulanımı sadece iyi motive olmuş, eğitimli ve bir uzmana ulaşması mümkün olan hastalar için düşünülmelidir. Diğer ilaçlarla olan geçimsizlikler henüz incelenmediğinden diğer ilaçlarla karşılaştırarak verilmemelidir. İşlem 1. Enjektörün hazırlanması: Puregon un uygulanması için steril, tek kullanımlık enjektör ve iğne seçilmelidir. Enjektör, önerilen dozun hassas olarak verilebileceği küçüklükte olmalıdır. Puregon Enjeksiyon için Solüsyon cam flakonlarda sunulmuştur. Çözelti partikül içeriyorsa ya da berrak değilse kullanılmamalıdır. Uygulama için önce flakonun flip-off kapağını çıkartınız.enjektöre bir iğne yerleştirerek flakonun kauçuk tıpasından içeri sokunuz(a). Puregon çözeltisini boş enjektöre çekiniz (b) ve iğneyi steril enjektör iğnesiyle değiştiriniz (c) Enjektöre iğnenin ucu yukarıya gelecek şekilde dik tutunuz ve yavaşça kenarlara vurarak varsa hava kabarcıklarını yukarıya gelecek şekilde dik tutunuz ve yavaşça kenarlara vurarak varsa hava kabarcıklarını yukarıda toplayınız; hava boşalıp sadece Puregon çözeltisi kalıncaya kadar pistonu itiniz (d) Gerekiyorsa pistonu istenen hacim elde edilene kadar sıkıştırınız.
İşlem 2. Enjeksiyon yeri: Deri altı (subkütan) enjeksiyonu için en ideal yer karında göbeğin çevresidir (e), çünkü burada deri gevşektir ve yağ dokusu çoktur. Cildin geniş bir alanı başparmağınız ile işaret parmağınızın arasında sıkıştırınız. Her enjeksiyon için enjeksiyon yerini bir miktar değiştirmeniz gerekir. doktor veya hemşirenin önerdiği başka yerlere de enjeksiyon yapılabilir. İşlem 3. Enjeksiyon yerinin hazırlanması: Enjeksiyon yerine elle birkaç kez vurulması küçük sinir uçlarının uyarılması ve iğnenin girdiği yerde duyulacak rahatsızlığın azaltılmasına yardımcı olur. Eller yıkanmalı ve enjeksiyon yeri bir dezenfektan (örneğin %0.5 klorheksidin) ile silinmelidir. İğnenin batırılacağı yerin yaklaşık beş santimetre etrafını temizleyiniz ve en az bir dakika kurumasını bekleyiniz. İşlem 4. İğnenin yapılması: Cildin geniş bir alanını başparmağınız ile işaret parmağınız arasında sıkıştırınız. Diğer elinizle iğneyi parmaklar arasında tutulan yerin ortasına, cilt yüzeyine 90 açı ile batırınız (f). İşlem 5. İğne pozisyonunun doğruluğunu kontrol: Eğer iğnenin pozisyonu doğru ise pistonun geri çekilmesi oldukça zordur. Enjektöre bir miktar kanın geri çekilmesi iğne ucunun damara girdiğini gösterir. bu durumda enjektörü geri çekiniz ve enjeksiyon yerini dezenfektan ile silerek üstüne bastırınız. Kanama bir iki dakika içinde kesilecektir. Bu çözeltiyi kullanmayınız ve enjektörden püskürterek atınız. Yeni bir iğne ve yeni Puregon flakon ile işlemlere yeniden başlayınız. İşlem 6. Çözeltinin verilmesi: Kas ya da cilt dokusuna zarar vermemek için pistonu yavaş ve sürekli olarak itiniz. İşlem 7. Enjektörün çıkarılması Enjektörü hızla çekiniz ve enjeksiyon yerine dezenfektan emdirilmiş pamuk ile bastırınız. Bu sırada hafif bir masaj Puregon çözeltisinin dağılmasına yardımcı olur ve enjeksiyon yerindek rahatsızlığı giderir.