Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi



Benzer belgeler
þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

ali hikmet ÞEYTAN UÇURTMASI

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

Kavruk Kýna. Gündüzleri, aþaðýda herkes benim için ayný; hepsi de anadan doðma elimin altýndan geçip

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Ali Çolak. Bir Bahçe Düþü

Yücel Terkanlýoðlu. HTML clipboard. Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için yitik bir zaman. Rüyayla devirdiðim kazan,

A y þ e S a r ý s a y ý n Kuþlarla Giden

Yýldýz Tilbe 1 ADAM OLSAYDIN. Söz-Müzik: Yýldýz Tilbe. Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar. Kendini arattý, beni bulmadý yar

Leyla Ruhan Okyay GEYÝKLÝ ORMAN

A t t i l â Þ e n k o n

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

Ferit Edgü YARALI ZAMAN BÝR DOÐU YOLCULUÐUNDAN NOTLAR

Kimler aptal olarak kabul edilir? Sanki bunu herkes biliyormuþ gibi ama bundan ne

HALFETİ Yİ GEZDİĞİNİZDE SAŞIRACAKSINIZ! Şaşırarak gezdim Halfeti yi. Abdullah Öcalan ın doğduğu yer olan Halfeti ye, Acaba güvenli mi?

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama Haftanýn Testi...25

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül :55

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp.

============================================================================

Lütfen cümleleri -me ekiyle dolayl anlat ma çeviriniz.

Cimcime yemek masasına kurulmuş, ödev yapıyordu.

Fatih Baþtürk DÖNEMEM SANA. sevdim yürekten anlamadýn sen. dur gitme dedim dinlemedin sen. yalvara yalvara geriye dönsen

ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1. Anlam Bilgisi. Yazým Bilgisi. Dil Bilgisi. SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15

2005/2006 Sezonu Yeþeren Kabare Türk Tiyatrosu 7.Türk Dünyasý Tiyatro Ödülleri

Kraliçe Lob'un maiyetiyle birlikte yaptýðý geçit törenini izlemek için çýkýn dýþarýya!

23 Nisan Şiirleri. 23 Nisan. Sanki her tarafta var bir düğün. Çünkü, en şerefli en mutlu gün. Bugün yirmi üç nisan, Hep neşeyle doluyor insan.

Her þeyin azý karar çoðu zarar derler. Ahmet Arif'in dizelerindeki gibi "Zemheri de uzadýkça uzadý"

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

Bettina Knab Tel: / Þu anda çocuðunuzla tedavi için hastanede bulunuyorsunuz. Bu elbette sizin ve aileniz için kolay bir durum deðil.

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

timasokul.com / bilgi@timasokul.com

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

C A NAVA R I N Ç AGR ISI

Mehmet Yaşar. Resimleyen: Gülşen Arslan. Yayın no: 167 BİR SORUM VAR NEDEN?

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ


Nihat Ziyalan GÜNEÞLE DAMGALI

Okul günüm. Anne-babalar ve çocuklar için için okula başlama rehberi. Niedersächsisches Kultusministerium

ŞAHISLAR: Anne:Zişan, Baba:Orhan, Abla:Fehiman, Abla:Güzin, Abi:Osman, Küçük Kardeş:Fikret

HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama

Bu kitabın sahibi:...

Bugün uzaklardaki bir YİBO'dan İLKYAR'ın yıllar önce gittiği bir YİBO'dan değerli fedakar YİBO öğretmenlerimizden biri yazmış...

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Doğuştan Gelen Haklarımız Sadece insan olduğumuz için doğuştan kazandığımız ve tüm dünyada kabul gören yani evrensel olan haklarımız vardır.

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi

Motivated SİZE İLHAM VERECEK BİR DERGİ

PazaR. Sorular cevaplar ve geçmeyen dudak izleri... Aziz Nesin lik. kanun taksimi hicaz oldu n Aziz Þah. Eski bir okul. n Aydýn Adamoðlu.

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Ýstanbul hastanelerinde GREV!


5.SINIF TÜRKÇE (GENEL DEĞERLENDİRME TESTİ) almıştır?

ÝÇÝNDEKÝLER ANLAM BÝLGÝSÝ...13 YAZIM BÝLGÝSÝ...23 DÝL BÝLGÝSÝ...25 ANLAM BÝLGÝSÝ...27 YAZIM BÝLGÝSÝ...37 DÝL BÝLGÝSÝ...39 ANLAM BÝLGÝSÝ...

Portakal Portakal tatlı serin Başıdır yemişlerin. Onda güneşin rengi, Parlar gibidir sanki.

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

Belki de Gerçekten Ýstiyorsun. Murat Gülsoy

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur.

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK

Kap y açt m. Karfl daireye tafl nan güleç yüzlü Selma Teyze yi gördüm.

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 4 YAŞ GÖKKUŞAĞI SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI. Tekerlemeler: Kartal ve tırtıl tekerlemelerini öğreniyorum.

Banu Atabay ýn. Mütevazý Lezzetler. pilavlar. PARK FOTO. Kültür Yayýnlarý

JULIUS SU YÜZÜNE ÇIKIYOR


Makbule Haným Atatürk'ü Anlatýyor

Eziyet Eden Birinden Vaaz Eden Birine

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı

Çok Mikroskobik Bir Hikâye

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

Antik Medeniyetlerin İzinde GAP Turu

Osmanlı dan Cumhuriyet e Adım Adım!

ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. Goscinny / Sempé. Öykü PITIRCIK KÜÇÜK PITIRCIK. Çeviren: Vivet Kanetti. 29. basım

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

Sami Paþazade Sezai Kedi Öykülerinin En Güzelini Yazdý


ROMAN. Beni Aþkla Dinle. Ekmel Ali Okur

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman:

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır.

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN!

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Küçüklerin Büyük Soruları-2

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı.

SATILMAZ EĞİTİM AMAÇLI KULLANILMAK İÇİN ÇOĞALTILMIŞTIR

YİNE YENİ KOMŞULAR. evine gidip Billy ile oynuyordu.

Transkript:

BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý. Ahmet in öðleden sonra ve hafta sonlarý ikinci bir iþi vardý. Evlerine varýr varmaz her zamanki gibi üzerini deðiþtirir, çantasýný, kitaplarýný kaldýrýr, ikinci iþine koþardý Kendi bulmuþtu bu iþi. Daha doðrusu bulmamýþ, yaratmýþtý. Kentin hediyesi de denebilirdi buna. Hayýr hayýr, dayatmasýydý. Hediye, gönüllü baðýþlamaktan, kabullenmekten gelirdi. Bu kent, öðrenciliðin dýþýndaki çalýþmalarý kendine bir gül gibi sunmamýþtý. Kendisi, kentin baðrýndan sökerek almýþtý. 5

Babasýnýn dediði gibi burada lokma artýk aslanýn aðzýnda deðil, karnýndaydý. Ýstanbul Halfeti'ye benzemiyordu. Herkes bir, hatta iki, üç yerde çalýþýyordu. Yaþamýn hýzý farklýydý. Bu hýz her geçen gün biraz daha artýyordu. Bunu anlamak için sokaða, caddeye bakmak yetiyordu. Yavaþ, hatta normal yürüyen bir insan kalmamýþtý. Çocuk, yaþlý demeden herkes gün boyu bir yerlere koþuþturuyordu. Ahmet, insanlarý, kenti gözleyerek bu kararýný vermiþti. Mademki herkes kendine Artýk büyüdün, delikanlý oldun, diyordu, öyleyse babanýn yakasýndan düþmenin zamaný gelmiþti. Eve katkým olmasa da hiç olmazsa yük olmaktan kurtulabilirim, diyen iç sesini dinlemiþti. Sonra da cesaretini, yaratýcýlýðýný ortaya koyarak bu iþi kendine icat etmiþti. Bulduðu, yarattýðý iþin tek kiþiyle yapýlamayacaðýný anlayýnca yanýna arkadaþý Ökkeþ i almýþtý. Ökkeþ Maraþlýydý. Maraþlý olup da adý Ökkeþ'ten baþka bir þey olacak deðildi ya. Ökkeþ le fiziki güçlerini birleþtirmekle kalmamýþlar, kafa ve gönül birlikteliði de yaratmýþlardý. Birbirlerinin sýkýntýlarýný konuþmadan anlýyorlar, söylemeden biliyorlardý. Bu nedenle birliktelikleri iþ ortaklýðý deðil, daha çok yol arkadaþlýðýydý. Bunun içinde dayanýþma, dostluk, gönüldeþlik vardý Ýþine yetiþmek için oðlunun acele ettiðini gören annesi, Bir þey ye de öyle git kuzum, dedi yalvarýrcasýna. Koca gün aç duramazsýn. Çabuk olursan ama, dedi Ahmet. Gitmem gerekiyor. Çünkü Ökkeþ bekliyor beni. Çabuk olurum üzüm gözlüm. Her þey hazýr. 6

Böyle durumlarda oðlunu kolay kolay tutamýyordu. Yemeðini hazýrlamazsa acele edip aç gittiði oluyordu. Sabahleyin erkenden evden çýkan, okulda yorulan çocuk, öðleden sonraki iþine de aç giderse buna ana yüreði dayanabilir miydi? Piþirip hazýrladýðý soðumasýn diye üzerini örtüp kapattýðý yemekleri hemen önüne koydu. Masanýn altýndan bir tabure çekip kendisi de karþýsýna oturdu. En büyük zevki, oðlu yemek yerken onun karþýsýna geçmek, sessizce seyretmek, yemediði halde onunla birlikte doymaktý. Oðlu bilmezdi bunu. Ana yüreði bilirdi. Daha çok küçükken, memesini emerken de ayný þeyleri düþünmüþ, yaþamýþtý. Süt dolu memesini çýkartýp oðlunun aðzýna dayamasý, onun yumuþak dudaklarýyla tenine yapýþmasý, cuk cuk emmesi ayrý bir haz, mutluluk vermiþti kendine. Her emzirdiðinde etiyle, sütüyle, ruhuyla bebeðine doðru akmýþtý. Tam bu noktada bir tane olan aðzý, midesi çoðalýr, ikiþer olurdu. Ahmet in dudaðýyla kendi memesini emer, Ahmet in aðzýyla tat alýr, Ahmet in aðzýyla doyardý. Ayný anda hem kendisi, hem bebeði olduðu karmaþýk, tuhaf bir iliþki yaþardý Elbette artýk sütü kesilmiþ, memeleri kurumuþtu. Ama olsun. Ayný hazzý kendi elleriyle piþirdiði yemekleri oðluna yedirirken de yaþýyordu. Þimdi de gün boyu Ahmet iyle acýkmýþtý. Günün tam bu saatinde oðlunu seyrederek, onunla lokma lokma doymasý analýk hakkýydý Ahmet, konanlarý hýzlý hýzlý yemeye baþladý. Annesi de oðluyla birlikte ayný hýzda doymasýný sürdürdü. Soðan da koyayým mý yanýna kýnalý koçum? Aðzým kokmaz mý? 7

Benim oðlumun aðzý kokmaz. Kokarsa da kötü kokmaz. Aðýz kokularýnýn hepsi kötüdür anne. Ama sen yine de Sen de yavaþ ye biraz badem aðýzlým. Arkandan düþman kovalamýyor ya. Üç beþ jeton, kart eksik satarsýn. Devlet zoru yok ya dað çiçeðim. Yaðmur Haným gizli bir þairdi sanki. Oðlunu, kýzýný, hatta kocasýný sevdiði, beðendiði þeylere benzetirdi. Zaman zaman kendi kafasýndan, yüreðinden onlara türküler, maniler söylediði olurdu. Gidip kocaman bir soðan getirdi. Kýrýp tabaðýnýn yaný baþýna koydu: Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi Yine þairliðin mi tuttu anne? Bilmem. Arada geliyor iþte. Þair yüreðim þehre gelince dörtlük düþmeyi unutur sanmýþtým. Demek ki unutmamýþ. Bir pýnar gözesi gibi oradan, buradan kaynayýp duruyor. Biliyor musun anne, dedi Ahmet. Ýstanbul un aðzý da fena kokuyor. Þehrin aðzý mý olurmuþ oðlum? Neden olmasýn. Aðzý da var, gözü de. Her þeyi var. Ama yalnýz yüreði yok. Doðru. Sen tahsillilerin dilinden konuþuyorsun, bense köylülerin, soðanýn dilinden Þehir ne kokarsa koksun, benim oðlum memleketimizin siyah, has gülleri gibi kokar. Bu þehrin hiç duymadýðý, bilmediði bir kokudur o. Bu kokuyu baþkalarý duymasa da anasýnýn yüreði duyar. 8

Memleketini de hiç unutamadýn gitti. Neden unutayým ki maral gözlüm? Halfeti, hele de oranýn siyah gülleri hiç unutulur mu? Bilim adamlarý, yapýlan barajýn oranýn iklimini deðiþtireceðini, siyah güllerini öldüreceðini ileri sürüyorlar. Sen bunlarý hiç duydun mu? Haksýzlýk bu. Halfeti o kadar insanýný gurbete verdi gönül kuþum. Bir de siyah gülünü mü versin? Verirse yazýk, günah olur. Ahmet, hem hýzlý hýzlý atýþtýrýyor, hem de annesine laf yetiþtiriyordu: Siyah gülün dünyada yalnýz Halfeti de yetiþtiðini biliyor musun anne? Öyle derler gül kokulum. Mevla m neylerse güzel eyler. Ne hikmetse Rabbim yalnýz bizim topraklara nasip etmiþ o siyah gülleri. Baht karalýðý deðil bu. Kudretten gelen bir sýr. Hikmetinden sual olunmaz. O kara güllerin bir de hikâyesi var deðil mi anne? Olmaz olur mu dal boylum? Acýklý, çok da güzel bir hikâye hem de. Hiç anlatmadým mý sana. Gitme, istersen baþtan sona döþene döþene anlatayým. Bak gör, senin öðretmenlerin mi güzel anlatýrmýþ, yoksa garip anan mý? Anlatýr benim annem. Çünkü sen âþýklar, dengbejler diyarýnda doðdun, büyüdün. Çünkü sen Halfeti topraðýnýn kadýnýsýn. Siyah güllerin üstündeki bülbülleri dinledin. Sen anlatmayacaksýn da kim anlatacak. Seni dinlemek çok keyifli olur. Ama benim zamaným yok be anne. Her þeyi olan, ama yüreði olmayan bu kent geldiðimiz günden itibaren bizi teslim aldý. Artýk onun dediði olacak. Gitmeliyim. 9

Kent dediðin ne ki anasýnýn kuzusu. Otur dizimin dibine, týpký Halfeti günlerinde olduðu gibi türküler koþup dizeyim sana. Bin bir daðýn, bin bir gönlün destanýný, masalýný anlatayým sana. Ahmet aðzýný sofra bezinin kenarýna silip kalktý. Biliyorum, doymadýn, dedi Yaðmur Haným. Yine yarým karýn kalktýn kýnalý koçum. Hayýr, doydum. Ellerine saðlýk. Yemekler güzel olmuþ. Afiyet olsun. Fasulyesine, soðanýna, bulguruna kadar memleketin ürünüydü. Gerçekten de çok lezzetliydi yemekler. Yemekleriyle birlikte ayný tencerede annen de piþiyor. Biraz da ondandýr gurbet yüzlüm. Yaðmur Haným, oðlunu uzun ayrýlýklara yollar gibiydi. Birden duygulandý, gözleri buðulandý: Sözde ayný þehirde, ayný evde yaþýyoruz. Doðru dürüst birbirlerimizin yüzünü gördüðümüz mü var emliðim. Ne biçim þehirmiþ burasý. Büyük küçük, iþçi, öðrenci demeden herkesi kendi deðirmeninde öðütüp duruyor. Onun eline kaptýrdýn mý ara ki bul evladýný. Bulursun, bulursun. Akþama çok geç kalmadan gelirim. Evden çýkýp da bir sokak geçtin mi ötesi gurbet. Sözde taþý topraðý altýnmýþ bu þehrin. Yanlýþ söylemiþler. Taþý ayrýlýk, topraðý ise gurbetmiþ ömrümü ömrüne kattýðým... Burasý Ýstanbul. Alýþacaksýn anne. Gel de alýþ bakalým, nasýl alýþacaksan. Ahmet, aðzýndaki lokmalarý kapýnýn eþiðinde yutmaya çalýþtý. 10

Yaðmur Haným kâðýt parçasýna sardýðý bir avuç kuru üzümü zorla cebine soktu. Bu üzümleri veren baðýmýzýn þimdi baraj sularýnýn altýnda boðulduðunu biliyorsun, deðil mi anne? Hatýrlatma onlarý bana ömrü uzun olasýca. Ne zaman bir avuç kuru üzüme uzansam, baðýmýzýn asma kütüklerini görür gibi oluyorum. Boðulmakta olan bir insan gibi el uzatýyorlar bana. Filiz filiz, omca omca burnumda kokarlar. Gurbet yalnýz insaný mý vurur sanýyorsun can kuþum? Bizi ta buralara savuran gurbet, orada býraktýklarýmýzý da vurdu. Hemen her þey bu ayrýlýktan payýný aldý mehtap yüzlüm. Annesinin dili tatlýydý, kolay kolay býrakmazdý. Ahmet, fýrladýðý gibi dýþarý attý kendini. Koþarak minibüse yöneldi. Kapý aðýzlarýna kadar dolmuþ olan aracýn son yolcusu oldu. Kart, jeton sattýklarý köþeye vardýðý zaman Ökkeþ in kendini sabýrsýzlýkla beklediðini gördü. Yine okuluma geç kaldým, dedi Ökkeþ. Sesi öfkeliydi. Okuldan eve gelince annesinin yemek yedirdiðini, hatta onun kendisini biraz lafa tuttuðunu söyleyecekti ki vazgeçti. Ökkeþ in býraktýðý tezgâhý aceleyle teslim aldý. Nöbet deðiþimi kýsa sürdü. Ahmet, tezgâha kurulurken, Ökkeþ okuluna yetiþmek için koþmaya baþladý. Ahmet, Ökkeþ i okuluna yolcu edince derin bir nefes aldý. Haþlanmýþ gibi cýmcýlýktý bedeni. Kartlarýný, jetonlarýný küçük tablanýn üstüne yaydý. Her zamanki kalýp tümceleri bir robot gibi yinelemeye baþladý: Jeton var, telefon kartý var!.. Ahmet in sesi cýlýzdý. Olsun, baþlarda hep böyle olurdu. Giderek alýþýrdý kendi sesine. Týpký gurbete alýþtýðý gibi 11

2 Dünya döndü Halfeti nin önüne tutulan baraj gün gün sularla doluyordu. Gül, küçük bir tepeciðin üzerine oturup dolmaya baþlayan Birecik Barajý nýn sularýna baktý. Suyun karþý tarafýndaki Rumkale tüm heybetiyle duruyordu. Bir kartal yuvasýna benziyordu uzaktan. Eteðindeki baraj sularýna küçümseyerek, alaysý bakýþlar atýyordu. Senin gücün ancak tarlalara, bahçelere, baðlara bir de Geçittepe, Keskince, Dorucak, Meteler köylerine, Halfetililere yeter; ama bana yetmez, demek istiyordu. Giderek baþýný dikleþtiriyor, akþam saatlerinde gölgesini sulara salýyordu. Upuzun düþüyordu gölgesi. Ýlk günden beri deðil kendisi, gölgesi bile sulara meydan okuyordu. Söylenceye göre bu kalede Nerses adýnda biz aziz yaþar. Aziz Nerses in yakýþýklý mý yakýþýklý bir oðlu vardýr. Bu oðlan büyür, delikanlý olur. Bu delikanlý kalenin altýndaki kuyuya iner, suyun aynasýnda gün boyu kendini seyreder. Bir gün, iki gün derken oðul Nerses kendine âþýk olur. Evlenme çaðýna gelince babasý Aziz Nerses, onu çevrenin en güzel kýzýyla tanýþtýrýr. Oðul Nerses, gösterilen hiçbir kýzý beðenmez. Babasý, oðlum aklýný yitirdi diye onu Henisli Kalesi ne kapatýr. O tarihten sonra kendini aþýrý beðenip âþýk olanlara narsist denmeye baþlanmýþ. Anlaþýlan o ki bu Rumkale de bir çeþit narsistleþmiþtir. Böyle olmasaydý gün boyu barajýn sularýna bakýp da kendi suretine âþýk olmazdý herhalde? Gül, aradaki vadi suyla dolmadan çok gitmiþti o kaleye. O kör kuyuya heyecanlanarak bakmýþ, o yakýþýklý Nerses le 12