İçindekiler TÜRKĠYE GÜNDEMĠ... 2 Paralel çete Alevi önderlerini de dinlemiģ... 2 Ekmel Bey Esed'in ağzıyla konuģtu... 2 Paralel yapı polislerinin Ģark oyunu... 3 Ünlü anket Ģirketinden ĢaĢırtan tahmin... 3 Erdoğan'ın gönlünde yatan aslan Emre Aköz, Sabah... 3 Samsun ve Erzurum un anlamı - Osman Can - AkĢam Gazetesi... 4 AVRUPA GÜNDEMĠ... 6 AB'den Ġsrail'e düzenlenen roket saldırısına kınama... 6 Erken emekliliğe hücum... 6 Yunan gümrükcülerin grevi baģladı... 6 AB mülteci krizini görüģüyor... 7 Birliğe ihtiyacımız var... 7 Juncker, AB-Ģüphecilerini ikna etmeye çalıģıyor... 7 Srebrenitsa'yı anan bisikletçilere saldırı... 7 Bu böyle gitmez...- Yiğit Bulut, Star... 8 AFRĠKA GÜNDEMĠ... 9 Ebola salgını 4 günde 25 can aldı... 9 Somali'de baģkanlık sarayına saldırı: 9 ölü... 9 Güney Afrika'da namaz esnasında cami soyuldu... 9 ASYA PASĠFĠK GÜNDEMĠ... 10 Türkiye-Özbekistan iliģkilerinde yeni dönem... 10 Türkiye'den Arakan Müslümanlarına insani yardım... 10 Endonezya daki seçimlerde Joko Widodo yarıģı önde götürüyor... 10 Kuzey Kore'de füze denemesi iddiası... 10 AMERĠKA ĠNGĠLTERE GÜNDEMĠ... 11 Suriye: 'Ġngiltere firmaları sarin malzemesi sattı'... 11 K.Kore 'kısa menzilli füze' ateģledi... 11 Ġsrail ile Gazze Arasında ġiddetlenen Hava Saldırıları... 12 Afganistan bölünme riskiyle karģı karģıya... 12 Ġngiltere den Suça ĠĢtirak... 12 Gıda ve içeceklerin neredeyse tamamını 10 Ģirket üretiyor... 13 1
ORTADOĞU GÜNDEMĠ... 13 Mısır'da darbe karģıtı 50 kiģiye hapis cezası... 13 Gazze de bir gecenin bilançosu: 27 ölü, 100 yaralı... 14 14 Ağustos, 'Dünya Rabia Günü' ilan edildi... 14 IġĠD kimyasal silah deposunu ele geçirdi... 14 Irak ve Suriye de sınır aģan savaģ - Beril Dedeoğlu, Star... 14 IġĠD Amerika - Ergün Diler, Takvim... 15 Gazze, IġĠD, Ekmel ve Ġngiliz kokusu.. - Ġbrahim Karagül, Yeniġafak... 19 TÜRKİYE GÜNDEMİ Paralel çete Alevi önderlerini de dinlemiģ Star Gazetesi Devlete sızan paralel yapılanmanın yüzbinlerce kiģiyi illegal dinlemesi skandalına bir yenisi daha eklendi. Paralel yapıya iliģkin soruģturma geniģledikçe yeni bilgiler elde ediliyor. Çoğunluğu Sivas Katliamı ndan sağ kurtulan yaklaģık 17 Alevi önderinin Hizbullah, Kudüs Ordusu (Tevhid Selam) gibi terör örgütleri kapsamında dinlendiği ortaya çıktı. Eski ESP Genel BaĢkanı Ziya Halis, Alevi BektaĢi Federasyonu BaĢkanı Ali Balkız, CHP Ankara Ġl BaĢkanı Necati Yılmaz, Pir Sultan Abdal Vakfı Eski BaĢkanı Murtaza Demir, Sanatçı Arif Sağ, Tuğgeneral Ahmet Yücetürk ün de aralarında bulunduğu 17 ismin ilgisiz gerekçelerle uzun süre dinlendiği belirlendi. Ekmel Bey Esed'in ağzıyla konuģtu Yeni Ģafak Gazetesi CHP ve MHP'nin cumhurbaģkanlığı adayı Ekmeleddin Ġhsanoğlu, seçim çalıģmaları kapsamında gittiği Kadıköy'de, Esed zulmünden kaçan Suriyeli mültecilere Türkiye'nin kucak açmasının yanlıģ olduğunu söyledi. BaĢörtüsü konusunda 'gelenek', Filistin konusunda 'tarafsız olunmalı', 'Türkiye'nin Mısır politikası yanlıģ' sözleriyle darbeci Sisi'yle çalıģmayı öneren ve seçildiği takdirde izleyeceği politikayı ortaya koyan CHP ve MHP'nin cumhurbaģkanı adayı Ekmeleddin Ġhsanoğlu, dünkü çıkıģıyla bunların tümünü geride bıraktı. Ġhsanoğlu, canlarını kurtarmak için Türkiye'ye sığınan Suriyeliler için 'Türkiye buna kapı açmaması lazımdı' sözleriyle tepki çekti. 2
Paralel yapı polislerinin Ģark oyunu Sabah Ġstanbul Emniyeti'nde 15 yıldır Ģark hizmetine yollanmayan paralel yapı unsurları, Doğu illerine atanmaya baģlamalarının ardından harekete geçti. Paralel polisler, Ġstanbul'da kalabilmek ve emniyetteki yerlerini koruyabilmek için "bedensel olarak elveriģsiz" raporu alıp "sivil memurluk" baģvurusu yapıyor. 17 ve 25 Aralık operasyonları ile ortaya çıkan emniyet içindeki paralel yapı unsurları, tasfiyelere direnmek için taktik geliģtirdi. Emniyet Genel Müdürlüğü ve Ġstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde görevlendirilen polis baģmüfettiģlerinin yürüttüğü soruģturmalarla görev yerleri değiģtirilerek tasfiye edilen paralel polisler, adeta tek merkezden yönlendirildikleri Ģüphesi uyandıracak Ģekilde harekete geçti. Ünlü anket Ģirketinden ĢaĢırtan tahmin Sabah Ġlk turu 10 Ağustos'ta ilk turu gerçekleģtirilecek CumhurbaĢkanlığı seçim sonuçlarıyla ilgili GENAR AraĢtırma ġirketi BaĢkanı Ġhsan AktaĢ'tan çarpıcı değerlendirmeler geldi.yaptıkları araģtırmalarda CumhurbaĢkanı adayı BaĢbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oyunun yüzde 49.5 olduğunu belirten AktaĢ, "AK Parti'ye, MHP'den yüzde 20 oy kayıģı da olacak" dedi. Ekmeleddin Ġhsanoğlu'nun oy oranının yüzde 35 civarında olduğunu belirten AktaĢ, DemirtaĢ'ın da CHP'den kayacak oylarla yüzde 9'u bulacağını söyledi. Erdoğan'ın gönlünde yatan aslan Emre Aköz, Sabah ġu sözü hepimiz biliriz: "Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar." Yani herkesin ulaģmak istediği büyük bir amaç vardır. (Tabii kendisi için büyük olan, baģkası için sıradan sayılabilir.) Eskiden, bilhassa Kara Harp Okulu'na giren öğrencilerin gönlündeki arslanın CumhurbaĢkanlığı koltuğuna oturmak olduğu söylenirdi: Okul bitecek... Askeriyenin zorlu aģamalarından geçecek... Orgeneral ve ardından Genelkurmay BaĢkanı olacak. Bitmedi! Ve bir gün Meclis'in seçmesiyle ya da darbe yaparak Çankaya'ya çıkacak. Bu hayal önce 1960 darbesiyle, sonra da 1980 darbesiyle de pekiģti. Ancak 2007'deki kısmi Anayasa referandumuyla son buldu. Çünkü CumhurbaĢkanını artık halk seçecekti. Referandumla birlikte hayaller de sivilleģti! Artık her siyasetçi, "asker ne der" kaygısı taģımadan, bir gün KöĢk'e seçilmeyi hayal edebilir. Etmelidir de! Bu açıdan bakıldığında BaĢbakan Erdoğan'ın CumhurbaĢkanı olmak istemesi son derece normal. Ama onun gönlündeki arslan daha da büyük: Türkiye'ye "BaĢkanlık Sistemini" getirmenin ötesinde... Cumhuriyetin 100'üncü kuruluģ yılı olan 2023'e de "BaĢkan" olarak girmek istiyor. Bu sürecin adımları çoktandır atılıyor. Ancak önümüzdeki cuma günü Erdoğan'ın gönlündeki arslan artık halkın önünde kükremeye baģlayacak. BaĢbakan Erdoğan, iki gün sonra, Ġstanbul Haliç Gösteri ve Kongre 3
Merkezi'ndeki görkemli toplantıda CumhurbaĢkanlığına iliģkin "Vizyon Belgesini" açıklayacak. Daha Ģimdiden "görkemli" diyoruz, çünkü toplantıda dini liderlerden sanatçılara, toplumun her kesiminden tanınmıģ simalar katılacak. Bu belge aynı zamanda Erdoğan'ın 2023 yılında nasıl bir Türkiye öngördüğünü de ortaya koyacak. Kemalizm: Sonra ne var? Bizim burada birkaç satırla anlattığımız süreç, aslında hiç de kolay değil. Üstesinden gelinmesi gereken zorlukların birkaçını sayalım: KöĢk seçimi kazanılacak. (Bu en kolayı.) Normal Ģartlarda Haziran 2015'te yapılacak genel seçimleri, AK Parti yine tek baģına hükümet kuracak biçimde birinci bitirecek. CumhurbaĢkanına "icraat" yetkisi vermeyen Anayasa, BaĢkanlık Sistemine uygun biçimde değiģtirilecek. 2019'da genel seçimler yapılacak. AK Parti'nin eski baģarılarını tekrarlaması gerekecek. Erdoğan, 2019'daki KöĢk seçimini bir kez daha kazanarak 2023'ü BaĢkan olarak karģılayacak. Bu arada muhalefet partileri Erdoğan'ı ve AK Parti'yi yıpratmak için uğraģacak. Anayasa Mahkemesi kimi yasalara "dur"diyecek. Tabii bütün bunlar yaģanırken, seçmenin en hassas olduğu konu olan ekonomide ciddi bir sorunun çıkmamasına dikkat edilecek, bilhassa iģsizlik artmayacak, enflasyon kabul edilir seviyede kalacak. Unutmadan: "BaĢkanlık ve 2023" olayının bir de ideolojik boyutu var ki... Onu da baģka zaman konuģuruz. Ancak müstakbel tartıģmamız hakkında Ģimdiden bir ipucu vereyim. Temel soru Ģu: "Kemalizm'in yerini ne alacak?" Samsun ve Erzurum un anlamı - Osman Can - AkĢam Gazetesi CumhurbaĢkanı adayları propaganda faaliyetlerine baģladılar. Ġhsanoğlu Ġstiklal Caddesi ve Gezi Parkı ile baģlarken, Erdoğan Samsun ve ardından Erzurum mitingleriyle seçime start verdi. Kemalizm ile sorunu olan bir siyasal geleneğin Kemalizm in en önemli referanslarından bazılarına sahip çıkması ister istemez kafa karıģıklığına yol açıyor. Bunun nedeni biraz da eli kalem tutanların Türkiye tarihine bir bütün olarak Kemalist perspektifle bakması, Kemalizm in sonradan yeniden yazdığı/düzenlediği tarihi referans almasıdır. Bülent Tanör ün isabetle belirttiği gibi iki farklı süreç var. Birinci Dünya SavaĢı nın Osmanlı aleyhine bitmesiyle baģlayan süreçte Anadolu nun iģgale karģı toplumun direnme kararlılığının bir ifadesi olan kurtuluş, diğeri ise düzenli orduyu kontrol eden siyasal elitin savaģ sonrasında giriģtiği kuruluş, yani inşa süreci. Birincisinde Türkiye tarihinin gördüğü en demokratik ve çoğulcu meclisinin iradesi vardı. Ġkincisinde orduyu ve sair kurumları kontrol eden ve kuruluģun saygınlığını basamak kullanarak, onun felsefesiyle bağdaģmayan bir ajandayı uygulamaya koyan bir siyasal elit... Birincisinde Türkiye tarihinin ilk ve tek toplum sözleģmesini ortaya konmuģ, buna uygun bir 4
anayasa yapılmıģtı. Diğerinde sözleģme rafa kaldırıldı, toplum siyasal iģleyiģin dıģına itildi, kriminalize, hatta terörize edildi. Militarizm ve vesayetçilik, Ġstiklal Mahkemelerinin yol açtığı siyasal terör, Dersim ve Zilan katliamları üzerine inģa edildi. Burada Kemalizm e öykünme yok, olamaz da. 1918-1922 döneminin tüm bileģenlerini değerli görme vardır. Türkiye de demokrasi, özgürlük ve eģitlik, dayanıģma, ademi merkeziyetçilik ve barıģ namına ortaya koyabileceğimiz ilk baģarı hikayemiz o. Bu yüzden yeniden demokratik, çoğulcu ve özgürlükçü bir toplum sözleģmesi tesis etmeye çalıģırken, bir dönem açılmıģ antidemokratik parantezi kapatılırken, Türkiye tarihinin o tüm kesitlerin üzerinde ittifak edebilecekleri onurlu dönemine elbette referans verilecektir. Erdoğan bu düģüncelerle Samsun dan baģlayıp Erzurum ile devam ederken, Ġhsanoğlu da Beyoğlu ndan baģlıyor. Küçük bir fark ama önemsiz değil... BĠR NOT: Büyük bir gazetenin yazarı Financial Times gazetesinde yer alan sözlerimi ilk ciddi uyarı atıģı olarak köģesine taģımıģ. CumhurbaĢkanının 1982 Anayasası ndaki hukuki statüsüne iliģkin görüģ ve değerlendirmelerim ilk defa Financial Times dergisinde de çıkmıyor. Bilimsel olarak bakıldığında durum açık. CumhurbaĢkanının halk tarafından seçilmesi, hukuki gerçekliği değiģtirmiyor. CumhurbaĢkanının kendi anayasal yetkilerini etkin olarak kullanmasından doğal bir Ģey yok. Ancak icra konusundaki etkinliğinin hükümetin onay ve rızasına bağlı olduğunu söylemek için anayasayı açıp okumak yeterli. Bu bağlamda pek çok teorik ihtimalin olduğunu da göz ardı edemeyiz. Bu çok sıradan bir bilgi. Lakin, bu sıradan bilgiyi gazete köģesine ilk ciddi uyarı ateşi biçiminde taģımak sıradan bir durum değil. Politik taktiklerden söz etmiyorum. Sorun daha çok bir siyasal kesitin kendisini paralel bir evrenle kuģatması, kendi dıģındaki her Ģeyi bu evrene göre kodlaması. Bu Ģekilde olumsuz olarak kodladıklarına tüm kötülükleri atfetme, kendisini ise doğuģtan her türlü iyiliğin savunucusu olarak görme imkânı doğuyor. Yani Erdoğan diktatör, anayasayı tanımaz, keyfi yönetici, AK Parti ise özgürlüklere ve demokrasiye savaģ açan bir parti. Kendileri de haliyle, doğuģtan otomatik demokrat ve özgürlükçü oluyorlar. Böyle olunca da demokrasi, özgürlükler veya hukuk adına AK Parti cenahında sarf edilmiģ her bir söz, haliyle ciddi uyarı ateģi oluveriyor. Paralel evrenlerde minör majör olabiliyor demek ki. Haliyle faģizme demokrasi, vesayetçiliğe parlamenter sistem, darbe düzenine hukuk devleti, asimilasyona birlik ve beraberlik, toplumsal tercih düģmanlığına da laiklik denebiliyor. Gerçek evren birazcık daha farklı. Ara sıra evrenler arasında slide yapmak, kavramları ve sıfatları yerli yerine koymaya yardım edebilir. 5
AVRUPA GÜNDEMİ AB'den Ġsrail'e düzenlenen roket saldırısına kınama Habrtürk Avrupa Birliği, Gazze'den Ġsrail'e roket saldırısını kınadı, Ġsrail'in misillemesinde çok sayıda sivilin katledilmesini esefle karģıladı. AB DıĢiĢleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, yaptığı yazılı açıklamada Ġsrail'in güneyi ve Gazze Ģeridinde hızla kötüleģen durumu derin endiģeyle takip ettiklerini belirtti. Açıklamada, "AB Gazze Ģeridindeki militan gruplarca Ġsrail'e ayrım gözetmeksizin ateģ edilmesini Ģiddetle kınıyor. Ġsrail'in misilleme ateģinde, aralarında çocukların da bulunduğu haberleri gelen, artan sivil kayıplardan esef duyuyor. Tüm sivillerin emniyeti ve güvenliğine azami önem verilmelidir" denildi. Taraflara azami teenni göstererek katliamdan kaçınmaları ve sükuneti yeniden tesis etmeleri çağrısı yapan Ashton, bölgedeki tüm aktörlerden bu hedef doğrultusunda derhal ateģkes sağlanması için azami çaba göstermelerini istedi. Erken emekliliğe hücum Hürriyet 1 Temmuz'da yürürlüğe giren düzenleme, emeklilik sigortasına 45 yıl aidat yatıranların 63 yaģında emekli olabilmesine imkân tanıyor. Alman Emeklilik Sigortası Kurumu (DRV), erken emeklilik hakkından yararlanmak için kendilerine yaklaģık 50 bin baģvurunun yapıldığını açıkladı. Federal hükümet erken emeklilik için yapılan baģvuru sayısının bu yıl içinde 240 bini bulmasını bekliyor. Malulen emeklilik konusunda önemli iyileģtirmeler de getiren yasa, emekli maaģlarının batı eyaletlerinde yüzde 1,67; doğu eyaletlerinde ise yüzde 2,53 artıģını öngörüyor. Yunan gümrükcülerin grevi baģladı TRT Haber Acil durumlar hariç, sınır kapılarından araç giriģ çıkıģına izin verilmeyecek.yunanistan daki gümrük görevlilerinin bağlı olduğu sendikanın kararı doğrultusunda, gümrük kapılarında 24 saat sürecek grev baģladı.grev dolayısıyla Pazarkule ve Ġpsala sınır kapılarında da geçiģler durdu. Yunanistan a gitmek isteyenler, ülkeye Bulgaristan üzerinden geçmeye çalıģıyor. 6
AB mülteci krizini görüģüyor Deutsche Welle Ġtalya, AB dıģ sınırlarının gözetimi ve açık denizde zor duruma düģen kaçak mültecilerin kurtarılmasında Brüksel'den daha fazla destek talep ediyor. Ġtalya, AB dönem baģkanlığını temmuz ayı baģında Yunanistan'dan devralmıģtı. Ġtalya BaĢbakanı Matteo Renzi, ülkesinin AB dönem baģkanlığını devralması vesilesiyle yayımladığı mesajda, mülteci sorununu dönem baģkanlığı sırasında öne çıkaracağını açıklamıģtı. Gözlemciler kaçak mülteci sayısında geçen yıla kıyasla artıģ olduğuna dikkat çekiyor. Mültecilerin büyük kısmı Afrika ülkeleri ve Suriye'den geliyor. Birliğe ihtiyacımız var Sabah Avrupa Almanya nın Federal ĠçiĢleri Bakanı Thomas de Maiziere, Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Federal Milletvekili Cemile Giousouf un verdiği iftara katıldı. Bakan iftarda yaptığı konuģmasında çok kültürlülük ve çoğulculuk vurgusu yaptı. Maiziere, toplumda tekdüzelik değil, birlik istendiğini dile getirdi. Bakan, Ancak, toplumu bir arada tutmak için milli marģımızda da yer aldığı üzere büyük ölçüde birliğe ihtiyacımız var dedi. Juncker, AB-Ģüphecilerini ikna etmeye çalıģıyor Euractive Ġngiltere BaĢbakanı David Cameron, Juncker'in Komisyon baģkanı olmasının önüne geçmek için mücadele vermiģ, ancak baģarısız olmuģtu. Avrupa Parlamentosu'ndaki siyasi grupları ziyaret eden Juncker, AB-Ģüphecilerinin getirdiği eleģtirileri de anladığını göstermek istiyor. Juncker, Salı günü Avrupa Parlamentosu'nda Ġngiliz Muhafazakar Parti'nin öncülüğündeki Avrupa Muhafazakarlar ve Reformcular (ECR) grubuna seslendi. Daha önce Lüksemburg'da 19 sene baģbakanlık yapan ve AB siyasetinde önemli rol üstlenen Juncker, 'Ġngiliz basınınde okuduklarınızın aksine ben bir Avrupa BirleĢik Devletleri Ġstemiyorum. Avrupa'nın ulus devlete karģı inģa edilebileceğine inanmıyorum' dedi. Srebrenitsa'yı anan bisikletçilere saldırı Trt Türk Srebrenitsa soykırımında öldürülen kurbanlar için düzenlenecek cenaze törenine katılmak üzere yola çıkan aralarında bisikletçi ve Siyah Giyen Kadınlar Derneği üyelerinin bulunduğu grup, Valyevo'da saldırıya uğradı. Srebrenitsa soykırımında öldürülen kurbanlar için 11 Temmuz'da Potoçari'de düzenlenecek 7
cenaze törenine katılmak üzere dün Sırbistan'dan yola çıkan bisikletçiler ve Siyah Giyen Kadınlar Derneği üyelerinin bulunduğu grup, ülkenin batısındaki Valyevo'da saldırıya uğradı. Siyah Giyen Kadınlar Derneği BaĢkanı ġtaģa Zayoviç, AA'ya yaptığı açıklamada, dün gece Valyevo'nun Ģehir merkezinde Srebrenitsa'da yaģanan soykırım kurbanları anısına düzenledikleri etkinlik sırasında gençlerden oluģan bir grubun kendilerine saldırdığını söyledi. Bu böyle gitmez...- Yiğit Bulut, Star Bu sabah itibariyle yeni bir not düģme zamanı: Avrupa daha doğrusu 27 parçalı birlik olma görüntüsü veren Avrupa, çekirdek tezini değiģtirdi ve var olan yapı içinde bazılarını taģımanın lüzumsuz olduğunu da planlayarak, YENĠ AVRUPA olarak karģımıza çıkmaya hazırlanıyor... Sevgili dostlarım, bu planın ana yapıcıları ve zorlayacakları yapının ekseni de artık belli; Almanya-Fransa çizgisi... Veya daha değiģik ifadesiyle; Franco-Germen çekirdek yapı... Almanya-Fransa hattında, SON ÇIKIġ OLARAK, kurulacak yeni Avrupa da bazılarına göre safralar olmayacak! Daha sıkı, daha Hristiyan, daha küçük ama daha güçlü olmayı deneyecek yeni bir yapı göreceğiz... Sonuç 1: Ortaya çıkan sürecin detaylarını bugünden yazmayı denesem, 10 yıl önce Avrupa nın büyük çöküģü dediğimde OLUR MU diyenler yine OLMAZ DĠYECEKLER! Bu yüzden Ģimdilik sadece Ģunu yazarak bitireceğim: Türkiye nin katılmayı düģündüğü Avrupa Birliği ALGILADIĞIMIZ HALĠ ile yoluna devam etmeyecek... ġimdi Türkiye nin Yeni Dünya Düzeni içinde rakibi olmayı deneyecek FRANCO-GERMEN bir yapının hızla kurulmaya çalıģılacağını göreceğiz... Biz niyetimizi iyi tutalım ama notumuzu da düģelim... Sonuç 2: 2001 krizinden bugüne net olarak Avrupa nın asla birlik olamadan ekonomik çöküģ sonucu projenin biteceği tezimi savunuyorum. Yazılarım arģivlerde duruyor. Bugün bunu görmek ve savunmak zor değil. ġimdi bir adım ileri gitmemiz ve Türkiye nin çöken Avrupa yerine küresel düzenin içinde yerini alması gerektiğini görmemiz gerekli. Net olarak Ģunu iddia ediyorum; yeni dünya düzeni içinde üç ana eksen olacak: 1- Amerika, 2- Türkiye- Moskova çizgisi ve periferisi, 3- Çin-Hindistan-Ġran... Burada en önemli soru; Rusya nerede yerini alacak. Türkiye ile Türki devletler ve Ortodoks coğrafyası üzerinden yeni bir bağ-yeni bir sentez mi oluģturmayı deneyecek yoksa Çin tarafında mı bir yer seçecek? Sonuç 3: Türkiye, devlet kademesinden baģlayarak, toplumun en küçük hücresine kadar Ģu gerçeği çok iyi anlamalı ve sindirmeli; Türk Devleti ile Avrupa Birliği iliģkisi bu Ģekilde bizi oyaladıklarını sandıkları düzlemde devam edemez! Bu yolda Türkiye OYALANARAK AB üyesi olamaz! Türkiye, tarihsel gerçekleri -coğrafyası-etnik-sosyal yapısı-manevi değerleri ve yeni dünya düzeni içindeki konumuyla Avrupa nın da yukarıda anlatmaya çalıģtığım YENĠ AVRUPA nın da alternatifi-rakibidir! Yeni küresel düzen içinde oluģan 3 merkezden biri olmaya en güçlü adaydan biridir ve AVRUPA BĠRLĠĞĠ gibi çaresizlikten YENĠ AVRUPA 8
deneyen, bir yapı içinde kendini harcamadan-harcatmadan acilen gerekeni yapmalıdır! Son söz: Avrupa Birliği üyelik sürecimiz stratejik hedef olarak devam edebilir ama somut sonuçlar alınamaz ve özellikle negatif ayrımcılık bize uygulanmaya devam ederse, gereğini yapan bir Türkiye olacağından kimsenin de Ģüphe etmemesi gerekir... AFRİKA GÜNDEMİ Ebola salgını 4 günde 25 can aldı Trt Türk Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Batı Afrika'daki üç ülkede dört günde ebola virüsünden 25 kiģinin öldüğünü açıkladı. DSÖ, Gine, Liberya ve Sierra Leone'de 2-6 Temmuz'da 25 kiģinin daha ebola nedeniyle yaģamını yitirdiğini, 50 yeni vakaya rastlandığını belirtti. Salgının baģladığı ocak ayından bu yana üç ülkede ölenlerin sayısı 518'e, vaka sayısı 844'e çıktı. DSÖ, ebola salgını ile mücadele için salgından en fazla etkilenen Gine'ye kontrol merkezi kurma kararı almıģtı. Somali'de baģkanlık sarayına saldırı: 9 ölü Dünya Bülteni Somali'nin baģkenti MogadiĢu'daki cumhurbaģkanlığı sarayına EĢ-ġebab Örgütü tarafından saldırı gerçekleģtirildiği bildirildi. Saldırıda, 9 kiģinin hayatını kaybettiği gelen haberler arasında. Yetkililerden alınan bilgiye göre Wardigley bölgesinde bulunan cumhurbaģkanlığı sarayının iki kontrol noktasında patlama meydana geldi. Güvenlik kaynakları patlamaların canlı bomba saldırısı olabileceğini iddia etti. Emniyet kaynaklarından alınan bilgiye göre, baģkent MogadiĢu'da EĢ-ġebab örgütü tarafından cumhurbaģkanlığı sarayına düzenlenen bombalı saldırının ardından saray muhafızları ile saldırganlar arasında çıkan çatıģmada, 5'i saldırgan 9 kiģi hayatı kaybetti. Güney Afrika'da namaz esnasında cami soyuldu Dünya Bülteni Güney Afrika'nın Johannesburg Ģehrinde camide namaz kılan yaklaģık 200 kiģinin paraları ve telefonları, 6 kiģilik bir silahlı çete tarafından çalındı. Bölge SoruĢturma Birimi nden BaĢkanı Yusuf Abremjee, hırsızların, içerisinde bağıģ parasının bulunduğu kasayı da çaldıklarını söyledi. Abramje, "Bu suçlular kesinlikle insanlara saygı duymuyorlar, bir ibadet yerine saldırıyorlar ve bizim kutsal yerlerimize en ufak bir saygı göstermiyorlar." dedi ve konuyla ilgili soruģturma açıldığını söyledi. 9
ASYA PASİFİK GÜNDEMİ Türkiye-Özbekistan iliģkilerinde yeni dönem Trt Türk DıĢiĢleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, Özbekistan'a 10-12 Temmuz'da yapacağı duyurulan ziyaret, ikili iliģkiler açısından bir dönüm noktası niteliği taģıyor. Zira, 13 yıl gibi uzun bir aradan sonra DıĢiĢleri Bakanı düzeyinde gerçekleģecek bu ilk ziyaret, çeģitli nedenlerle durağan bir hal alan ikili iliģkileri yeniden canlandırmayı ve iki ülke arasındaki diyalog ve istiģare kanallarını yeniden iģler hale getirmeyi hedefliyor. DıĢiĢleri Bakanı Davutoğlu, konuyla ilgili yaptığı açıklamalarda, iki ülke arasında 2006'dan bu yana yanlıģ anlaģılmalardan kaynaklanan bir durağanlık yaģandığını ancak iliģkilerin tekrar istenilen düzeye çıkması için yoğun diplomasi yürüttüklerini söyledi. Türkiye'den Arakan Müslümanlarına insani yardım Anadolu Ajans Cansuyu YardımlaĢma Derneği, BangladeĢ'te Arakanlı Müslümanların bulunduğu kampta insanı yardım dağıttı. BangladeĢ'in güneyindeki Chitagong ve Cox's Bazar bölgelerinde Arakanlı mültecilerin bulunduğu kamplarda yardım faaliyetlerini sürdüren dernek görevlileri, iki binden fazla Arakan ailesine ulaģtı. Endonezya daki seçimlerde Joko Widodo yarıģı önde götürüyor Euronews Dünyanın en kalabalık Müslüman nüfusuna sahip Endonezya da yapılan devlet baģkanlığı seçimlerinde eski Cakarta Valisi Joko Widodo, resmi olmayan sandık sonuçlarına göre seçimi rakibi General Prabowo Subianto ya karģı önde götürüyor. Oyunu kullanan vatandaģlar üzerinden yapılan ankete göre eski mobilyacı Joko Widodo 9 puan önde görünüyor. Ancak 190 milyon seçmenin olduğu Endonezya da hangi liderin seçimi kazanacağı Ģimdilik belirsiz. Seçim kampanyası sırasında kozlarını paylaģan iki rakip birbirini yoksulluk ve yolsuzluklar üzerinden suçladı. Joko Widodo ile diktatör Suharto nun eski damadı olan Prabowo Subianto arasındaki yarıģ demokrasi ile statükonun mücadelesi olarak görülüyor. Kuzey Kore'de füze denemesi iddiası Dünya Bülteni Kuzey Kore'nin, doğudaki karasularına orta menzilli oldukları tahmin edilen iki füze fırlattığı öne sürüldü. 10
Güney Kore Savunma Bakanlığından bir yetkili, Kuzey Kore'nin güneybatısındaki Hwanghae bölgesinden fırlatılan Ģüpheli cisimlerin orta menzilli ''Scud'' füzeleri olduğunun düģünüldüğünü belirtti. Füzelerin menzilinin 500 kilometreye kadar ulaģtığı bildirildi. Güney Kore, Kuzey'in 21 ġubat'tan bu yana çok sayıda deneme atıģı yaptığını, bunlardan 10'unun balistik füze olduğunu ileri sürüyor. Pyongyang, füzelerin eğitim çalıģmalarının bir parçası olarak fırlatıldığını bildiriyor. AMERİKA İNGİLTERE GÜNDEMİ Suriye: 'Ġngiltere firmaları sarin malzemesi sattı' BBC Bilgilerin kaynağı sızdırılan bir DıĢiĢleri Bakanlığı belgesi. Ġngiltere hükümetinden bakanların birkaç gün içerisinde Ġngiltere menģeili firmaların satıģı yaptığını ve Suriye'nin bu malzemelerin kimyasal silah üretme programında rol oynadığını kabul ettiğini doğrulayacağı söyleniyor. Bakanların, malzemelerin satıldığı dönemde konuyla ilgili uygun yönetmelikler olmadığını ancak Ģu anda daha katı yönetmelikler ve kontroller olduğunu söylemesi bekleniyor. Ancak yine de Ġngiltere'nin birģeylerin yolunda gitmediğini fark ettiği, bu nedenle 1985'te ve 1986'da silah yapımında kullanılacakları endiģesi ile belirli kimyasalların Suriye'ye satıģını durduracak yeni kurallar koyduğu söyleniyor. BirleĢmiĢ Milletler'in kimyasal silah müfettiģlerinin hazırladığı rapora göre geçtiğimiz Ağustos ayında Suriye'nin baģkenti ġam'ın batısında ve doğusunda sarin gazı taģıyan roketlerin ateģlendiğine ve yüzlerce kiģinin bu saldırılarda öldüğüne dair delil bulunmuģtu. K.Kore 'kısa menzilli füze' ateģledi BBC Denize doğru ateģlenen füzelerin son zamanlarda gerçekleģtirilen bir dizi denemenin parçası olduğu sanılıyor. Yonhap haber ajansına göre Güney Kore Genelkurmay BaĢkanlığı Sözcüsü Um Hyo-Sik yaptığı açıklamada, "Kuzey kore Scud füzesi olduğu tahmin edilen iki kısa menzilli füzeyi kuzey doğu yönünde (batı Ģehri) Hwanghae'den ateģledi" dedi. Kuzey Kore'nin benzer denemeleri Haziran ayında da yaptığı düģünülüyor. 11
Ġsrail ile Gazze Arasında ġiddetlenen Hava Saldırıları Financial Times Financial Times gazetesinin bugünkü nüshasında öne çıkan Ġsrail ile Gazze ġeridi arasında giderek Ģiddetlenen hava saldırıları hakkında bir yorum yazısı. "Yeni bir intifadanın yaratacağı tehlikeler" baģlıklı yazı, her iki tarafı da itidale davet ederek baģlıyor. ġu anda devam eden çatıģmaların 1987 ve 2000 yılındaki gibi bir intifadaya dönüģüp dönüģmeyeceğini söylemek için henüz erken diyen yazı, yine de son yaģanan gerilimin sükünetin nasıl sağlanacağının konuģulmasına ve mümkünse iki devletli bir çözüm için tarafları tekrar masaya oturtmaya evrilmesi gerektiğini söylüyor. Afganistan bölünme riskiyle karģı karģıya The Wall Street Journal Afganistan'da öncü sonuçların kaybettiğini göstermesine rağmen seçimi kazandığını ilan eden ve kendi hükümetini kurmaya çalıģan Abdullah Abdullah'a ABD'den ülkesinin finansal ve güvenlik yardımı kaybına uğrayabileceği uyarısı geldi. Kabil'de toplanan destekçilerine bir konuģma yapan Abdullah, "Bu seçimleri bizim kazandığımıza dair herhangi bir Ģüphe yok. Dolandırıcı bir hükümete bir gün bile olsa izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı. Beyaz Saray sözcüsü Caitlin Hayden, Barack Obama'nın Abdullah'ı arayarak sahte oy kullanımına dair soruģturmanın sonuçlanmasını beklemesini ve Ģiddet veya anayasa dıģı yollara baģvurulmasının gerekli olmadığını söylediğini belirtti. Hayden, "Böylesine herhangi bir adımın Afganistan'a bizden giden mali ve güvenlik yardımına mal olacağı konusunda açık ve netiz" dedi. Ġngiltere den Suça ĠĢtirak Independent Ġngiltere'nin kendi vatandaģlarından birinin ülke dıģında bir hapishanede iģkenceye uğramasında suça iģtirak ettiği iddiası yer alıyor. Ali Adorus isimli Ġngiliz vatandaģının Etiyopya'da bir hapishanede 18 ay boyunca gizlice tutulduğunu ve bu süre boyunca elektrik akımı verilerek, dövülerek ve baģına kukuleta geçirilerek iģkenceye maruz kaldığını yazan gazete, ülkenin istihbarat ve güvenlik teģkilatlarının ise buna suç ortaklığı ettiğini iddia ediyor. 2012 yılında Etiyopya'daki ailesini ziyaret etmek üzere ülkeden ayrılmadan önce radikal Ġslamcılarla irtibatta olmak suçlaması ile polisin ve MI5'in hedefi olduğu konusunda bir Ģikayette bulunan Adorus'un avukatları Ģimdi 12
de müvekkilerinden iģkence yolu ile bir itiraf alındığını bunun da ancak Ġngiliz istihbaratınca yapılabileceğini iddia ediyor. ġikayet BirleĢmiĢ Milletler'e iletilmiģ durumda. Gıda ve içeceklerin neredeyse tamamını 10 Ģirket üretiyor The Wall Street Journal ABD'deki süpermarketlerde 38 binden fazla ürün satılıyor. Oxfam International'ın hazırladığı internette dolaģan bir grafik, raflarda yer alan gıda ve içecek ürünlerinin neredeyse tamamının yalnızca 10 Ģirket tarafından üretildiğini gösteriyor. Raporda bu karmakarıģık küresel gıda sisteminin getirdiği tehlikelere de yer verildi: Çiftçilerin ürünleri için oldukça az sayıda alıcıya sahip olmaları, tarım iģçilerinin sömürülmesi ve tehlikeli çalıģma koģullarının getirdiği sıkıntıları yaģamaları, tüketicilerin markanın arkasında kimin olduğunu takip edememeleri ve kendi tedarik zincirlerinde neler olduğundan haberdar olmayan devasa uluslararası Ģirketler. Gıda ve içecek endüstrisinin sera emisyonlarını azaltmak için yeterince çana harcamadıklarını savunan Oxfam, bu durumun da iklim değiģikliğine katkıda bulunduğunu ve çiftçilere zarar verdiğini iddia etti. ORTADOĞU GÜNDEMİ Mısır'da darbe karģıtı 50 kiģiye hapis cezası AA Mısır'da 50 darbe karģıtına 5'er yıl hapis cezası verildi. Yargı kaynaklarından alınan bilgiye göre, Ġskenderiye Ceza Mahkemesi, 50 darbe karģıtını "Ģiddete teģvik", "yasaklı örgüte üye olma" ve "gösteri kanununu ihlal etme" suçlarından 5'er yıl hapis ile 2 bin 857 dolar para cezasına çarptırdı. Kararın bir üst mahkemeye götürülebileceği kaydedildi. Sanıklar 19 Aralık'ta Ġskenderiye'nin batısındaki Ed-Dehile bölgesinde darbe gösterilere katıldıkları sırada gözaltına alınmıģtı. Öte yandan, Mısır'da 3 yıl hapis cezasına çarptırılan Türk vatandaģı ReĢat Öztürk'ün SüveyĢ Hapishanesi'nden Ġskenderiye'deki yüksek güvenlikli "Burcu'l-Arab" Hapishanesi'ne nakledildiği bildirildi. Öztürk, tutukluluk sürecinin devamı yönündeki mahkeme kararı sebebiyle 29 Haziran'da Tora Hapishanesi'ndeki yüksek güvenlikli "Akrep" bölümünden SüveyĢ Hapishanesi'ne nakledilmiģti. Mahkeme, ReĢat'ın temyiz baģvurusunu da reddetmiģti. 13
Gazze de bir gecenin bilançosu: 27 ölü, 100 yaralı Euronews Ġsrail Hamas ın fırlattığı roketleri gerekçe gösterip dün de Gazze yi insansız hava uçaklarıyla (ĠHA) vurdu. Saldırılarda dördü Hamas üyesi en az 27 Filistinli hayatını kaybetti. Aralarında yedisi çocuk olmak üzere 100 civarında Filistinli sivil de yaralandı. Han Yunus bölgesini hedef alan saldırılarda yaralananlar çeģitli hastanelerde tedavi altına alındı. Hastane kaynakları, çoğunun durumunun ağır olduğunu aktarıyor. Ġsrail ordusu, gece boyu Filistin tarafından da Ġsrail in kuzey Ģehirlerine 100 e yakın roket atıldığını bildirdi. Roket saldırılarına karģı Ġsrail de Demir Kubbe füze savunma sistemi devreye sokuldu. Bu yolla 29 roket havada imha edildi. 14 Ağustos, 'Dünya Rabia Günü' ilan edildi Trt Türk Uluslararası Rabia Platformu, Mısır'da Rabia Katliamı'nın gerçekleģtiği 14 Ağustos'u, "Dünya Rabia Günü" ilan etti. Uluslararası Rabia Platformu'ndan yapılan açıklamada, Mısır'da 3 Temmuz 2013'te sivil ve demokratik bir seçimle iģbaģına gelen CumhurbaĢkanı Muhammed Mursi ve hükümetine yönelik darbenin ardından Mısırlılar'ın iradelerine sahip çıkarak ülke genelinde bu durumu ve hukuksuz uygulamaları protesto ettikleri hatırlatıldı. IġĠD kimyasal silah deposunu ele geçirdi Türkiye Irak'ın BM Daimi Temsilcisi Muhammed Ali El-Hakim tarafından BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'a iletilen mektupta, IġĠD'lı, teröristlerin 11 Haziran'da Bağdat yakınlarındaki Muthanna tesisini ve içindeki kimyasal maddeleri ele geçirdiklerini belirtti. Saddam Hüseyin rejimi döneminden kalan kimyasal tesislerde aralarında sarin gazının da bulunduğu kimyasal maddeler ya da kalıntıların bulunduğu belirtildi. Irak ve Suriye de sınır aģan savaģ - Beril Dedeoğlu, Star IġĠD in Irak ve Suriye deki varlığı, bir taraftan nitelik değiģimine uğrarken öte yandan ilginç koalisyonların kurulmasına da yol açıyor. IġĠD, öncelikle kuracakları devletin ihtiyacı olacak petrol ve su kaynaklarını hedeflemiģ durumda ve bu strateji yeni bir keģif anlamına gelmiyor. Hemen tüm savaģlarda, iģgal eden devlet iģgal ettiği yerin önce can damarlarını ele geçirir, bu arada geçtiği yerleri tahrip eder, insanları öldürür ya da sürer. ĠĢgalcinin siyasi eğilimleriyle uyumlu olmayan her moral simge yerle bir edilir, binalar, ibadethaneler yıkılır. ĠĢgalci, ele geçirdiği yerlerde eski rejimi sonlandırır ve kendi rejimini kurar. IġĠD de aynen bu Ģekilde hareket ediyor. Ancak bu kez farklı olan, Ortaçağ savaģlarında olduğu gibi, çok uluslu ordu kurmuģ olan bu yapının kendi ülkelerini iģgal etmeleri. Diğer bir ifadeyle ortada devletler 14
arası bir savaģ yok, ama stratejiler devletler arası savaģlarda uygulananlara benziyor. Ayrıca haritalar üzerinde Irak ve Suriye diye iki ayrı devlet olması, bu iki ayrı devletin birer ayrı hükümetlerinin olması IġĠD in katiyen dikkate aldığı bir konu değil. Aynı anda iki ülkede ve aynı yöntemlerle ilerleyen IġĠD için, Irak ile Suriye yi ayıran sınırlar mevcut değil ve tam da bu durum haritaların değiģeceği ihtimalini güçlendiriyor. IġĠD karģıtı koalisyonlar belli Haritaların değiģme ihtimali, hem bölgedeki halkları hem de çok sayıda devleti pozisyon almaya zorluyor. Irak Kürdistan ın yeni haritalara itirazı yok, ancak Suriye Kürtleri buna karģı çıkıyorlar. Irak lı ġiiler de bölünmeye sıcak bakmadıklarını dile getiriyorlar; tabi genelleme yapmak zor. Sünni Arapların IġĠD le birlikte davrananları bölünmeden yana, diğerleri değil. Suriye deki Nusayriler de pek bölünme yanlısı gözükmemekle birlikte belki Irak Kürtleri gibi kendilerini kurtarma, sırtlarını Akdeniz e yaslayacak bir Nusayri devleti kurmayı hesaplıyor olabilirler. Halkların beklentileri zaman içinde değiģebilir; imkansızı istemek yerine makul olana razı olmaları söz konusu olabilir. Bununla birlikte, bölünme senaryoları farklı koalisyonların da gündeme gelmesine yol açıyor. Ġddialardan biri, Irak Kürtlerinin IġĠD e yardım ettikleri. Bu yardımdan kast edilen muhtemelen dolaylı bir destek. Ġddia sahibi Bağdat yönetimi ve onlara göre IġĠD baģarılı oldukça Kürdistan ın bağımsızlık Ģansı artıyor. Suriye de ise Kürtler IġĠD le mücadele eden Özgür Suriye Ordusu ile birlikte davranıyorlar. Özgür Suriye Ordusu, Esad ı devirmek için mücadele veriyor ve bu çerçevede Suriye Kürtleri ile de çatıģmaya giriyordu. ġimdi, daha büyük bir tehdit ortaya çıkınca, Esad güçleri, Özgür Suriye Ordusu ve Suriye Kürtleri aynı tarafta toplaģmıģ oldu. IġĠD yanlısı koalisyonlar belirsiz Bağdat yönetimi ABD den uzman, Ġran dan asker, Rusya dan silah alıyor. Muhtemelen aynı üçlü ġam yönetimine de benzer biçimde destek veriyordur. IġĠD karģısında kurulan karmaģık ve kısmen değiģken koalisyonları takip etmek mümkünken IġĠD in kimlerle koalisyon yaptığı açık değil ve esas sorunun da bu olduğu söylenebilir. IġĠD i el altından destekleyenlerin kim olduğunu bugün kullandıkları silahlara, gelir biçimlerine bakarak çıkarmak mümkün gibi gelebilir; ancak bu tür bulgular yanıltıcı adresler de verebilir. Beklentileri doğrultusunda bir sistem kurarlarsa, o zaman hangi oyuncularla ikili iliģkiler geliģtirecekler, ona bakarak geçmiģteki iģbirlikleri anlaģılabilir. Ya da IġĠD mücadeleyi kaybedebilir; o zaman da liderlerinin hangi ülkelere kaçacaklarına, kimlere sığınacaklarına bakmak gerekir. IġĠD Amerika - Ergün Diler, Takvim Biz yazdıktan sonra dünyanın gündemine gelmeye baģladı! CIA'nın eski BaĢkanı David Petraeus, 9 Kasım 2012'de gizli aģkı ortaya çıktığı için 15
görevinden ayrılmak zorunda kaldı! Komik ötesi bir istifa yalanıydı! CIA BaĢkanı, bir KADIN yüzünden gidiyordu! Ġddia bu ya; bir takım belgeler ve bilgiler birilerinin elindeydi! Tabii bunların hepsi hikaye... Adamın görevi baģkaydı! Petraeus istifasından bir hafta sonra günübirliğine BAKUBA'ya gitti! Her taģını, sokağını bildiği BAKUBA'da, IġĠD'i kurdu! Amerikan'ın terör listesinde en üstlerde yer alan EBU BEKĠR BAĞDADĠ ile buluģtu... BAĞDADĠ, AMERĠKALI istihbaratçıyı kollarını açarak karģıladı ve evinde en özel yemeklerle ağırladı! Bizlerin gözden kaçırdığı IġĠD'in "gelecek planı" burada yapıldı! ġimdi dünya bunu bilmiyor ve soruyor! Soruyor sormasına da ABD DıĢiĢleri Bakanlığı bir tek soruya cevap vermiyor! Veremiyor! Nasıl versin zaten! "Ben yaptım!" diyebilir mi ki! Bağdadi'nin ABD'nin elinde tutsak olduğu iddiaları daha yeni gündeme geldi! Günaydın! Petraeus, IġĠD'i bölgede Ģimdilik kimsenin bilmediği bir gerekçeyle kurdu ve yönetti! Bunu da içeriden çekip aldığıbağdadġ ile yaptı! Asıl operasyon önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak! IġĠD'in ne iģe yaradığını göreceğiz! Ama Ģimdi konumuz bu değil! Söz verdiğimiz gibi dün kaldığımız yerden devam edelim! Bizim gazetelerde pek bulma Ģansınız olmayan yüksek volümlü sohbete kaldığımız yerden tam gaz gidelim... Haydi bakalım... Ricciardone'yi sevmediğinizi düģünüyorum! Haklısın, pek sevmem! Hatta hiç sevmem! Bir kere hiç güvenilecek biri değildir! Ben asla güvenmem! Ama sevmeme nedenim bu değil! Ne peki? Amerikan tarihinin en baģarısız büyükelçisidir o! Bu kadar yeteneksiz ve öngörüsüz birini buralarda bulmak çok zordur! Ama o böyledir! Bu nedenle hiç önemsemem ve sevmem... Ama Irak'ta araģtırma yapacak kadar bölgeyi koklayan biri! Evet, James Jeffrey'le birlikte böyle bir çalıģma yapıp Kürtler'in rengini öğrendiler! Ama öğrendikleri bir iģe yaramadı ki! Neden yaramadı? Sonuçta bölgenin nabzı değil mi? Ricciardone ve arkasındaki gücü hafife alma! Ricci'nin bağlı olduğu yer, bu rakamları görünce çıldırdı! Kürtler'in yüzde 91'inin Türkiye'ye bağlanmak istemesi, yüzde 5'inin Barzani'nin kararına saygı duyacağını söylemesi, yüzde 3'ün kararsız kalması, yüzde 1'in de karģı çıkması gizli patronları deliye döndürdü! 16
Bize nasıl yansıdı bu? Daha doğrusu yansıdı mı? Elbette yansıdı! Biz göremedik ama! Bak bir anda Erdoğan, Biden'le görüģmeye baģladı! Evet ama ne ilgisi var? Kuzey Irak'ta çıkan bu tablo, Beyaz Saray'ı ALARMA geçirdi! Bunun üzerine esas adam komutaya geçti! Yani Biden! Çünkü Biden, Irak konusunda uzmandır! Obama hiçbir Ģey bilmez! O politikanın sorumlusu odur! Biden görüģmelerde Irak'ta bölünmeye karģı çıktığını çok net söyledi! Defalarca hem de! Çünkü bölünmüģ Irak, NEOCONLAR'ı çok ama çok zayıflatır! Biden ile Erdoğan görüģmelerde ortak nokta bulamadı! Kafam karıģtı! Petraeus, IġĠD derken Biden'a geldik! Neler oluyor? Daha net konuģalım o zaman! Sevinirim! Petraeus, senin adamın FULLER'in asker zekalı olanıdır! Çok zekidir! Bir hamle yaparken, geliģebilecek tüm olumsuzlukları da hesap eder. IġĠD olayı da böyle! Bu örgüt üzerinden Ankara ile pazarlıklar yapılıyor! Hala sürüyor, hem de aralıksız! Sana sürprizi söylemek istiyorum! Hiç durma! Bizim Petraeus kimden emir alır biliyor musun? Biden'dan! Sürekli görüģürler! Özellikle son iki yılda yaptıkları görüģme sayısını inan ben bile bilmiyorum! Biden, Erdoğan'la görüģmeden önce Petraeus'la görüģür! Onun görüģleri çok önemlidir! Bölgedeki her olayda da böyledir! Biz çok bilmiyoruz! Kim bu Biden? Güzel... Anlatayım... Ġki Biden vardır! Ġkisi de kesinlikle ABD çıkarları için çalıģır! Biden, kamuoyu önünde Ġsrail için, "ABD olarak Ġsrail'in güvenliği ailemizin güvenliği gibidir. Ġsrail'in Ortadoğu'da olması, bizim güvenliğimizi de sağlar. Eğer bir Ġsrail olmasaydı, çıkarlarımızın korunabildiğinden emin olmak için baģka bir Ġsrail kurdururduk" der... Ancak gizli toplantılarda ise "Bu ülkenin baģımıza açtığı dertleri saymakla bitiremeyiz. Ġsrail'i yönetenlere cezalar vermeliyiz" der. Biden'a bu Ģekilde bakmalısın! Türkiye bu adamla görüģürken, iki yüzünü de bilmeli! Açık açık konuģurken dinlediklerinizin yanında plağın arka tarafını hesap etmelisiniz! Ben kıyıdan köģeden değindim ama Michael Bloomberg neden Türkiye'ye geldi! Neden Erdoğan'dan görüģme talep etti! 17
Senin o yazını biliyorum! Ama bendeki bilgiler çok daha farklı! Dinlemek isterim! Michael Bloomberg'in Türkiye'de Erdoğan'la görüģmesinin altında yatan çok önemli nedenler vardı. Türkiye'de son dönemdeki geliģmeler bu ziyaretin ağırlık noktasını oluģturuyordu. Bloomberg'in dünyadaki yayınlarına bakarsan, bunu çok açık ve net olarak görürsün! Sana bir Ģey daha anlatmak istiyorum! Lütfen! Graham Fuller'in en yakın dostu Steven Rattner'dir. Her ne kadar eskisi kadar sözü geçen biri olmasa da Rattner, bir dönem ABD'de çok önemli bir güçtü. Fakat Steven Rattner, büyük sıkıntılar yaģadı. Çünkü Neo-Con'lara karģı geldi. Hırsızlıkla suçlandı. Steven Rattner'in en yakın dostu da Michael Bloomberg'tir. Bloomberg, bu dünyada ailesinden sonra en çok değer verdiği isim Rattner'dir! Eeee..? Acele etme sabırlı ol... Peki! Graham Fuller'in Rattner'den ricası sonucu Bloomberg, programlı Türkiye ziyaretine Erdoğan'la görüģmeyi de ekledi. BaĢarılı da oldu. Ancak, Erdoğan'ın görüģme sırasındaki net tavırları, Bloomberg'e geri adım attırdı... Türkiye seyahatinden eli boģ döndü. Sonra? Türkiye'den ABD'ye döndükten bir gün sonra Bloomberg kanalları, Erdoğan'a ağır eleģtirilerde bulundu. Herkesin bildiği Reza Zarrab'ı bir kez daha manģetlerine taģıdı. Amaç Erdoğan'a misilleme yapmaktı. Yaptılar da... Yani geride kalmıģ görünen Fuller yine çok etkili anlaģılan? Elbette! Bu adamlar geride falan kalmazlar! Kendileri için önemli bir konu gündeme geldiğinde tekrar ön plana çıkıverirler. Dün de öyleydi, bugün de öyle! Peki Fuller'in BBC'ye verdiği mülakat ne idi o zaman? Fuller'in BBC'ye verdiği mülakat, tamamıyla Türk hükümetine bir zeytin dalıydı... Ama... Bugünlük yerimiz bu kadar! Yarını bekleyin, çok kazançlı çıkacaksınız! Bana güvenin! Yarın ne mi var? Ġsviçre bankalarındaki hesaplarda ne vardı? Kimin ne kadar parası bulunuyordu? Fuller, Türkiye'deki bazı odaklara ne mesaj verdi? Ve bence en önemlisi Merkez Bankası BaĢkanı Erdem BaĢçı'yı kim, neyle tehdit etti? 18
Gazetenizi Ģimdiden ayırtın! Oyunu anlamak için okuyun, okutturun! NOT: IġĠD ya da benzeri bir örgütün hareketi sonuçta kesinlikle Türkiye'nin lehine olacak! Buna inanın! ġunu unutmayın Amerikalılar kendi çıkarları için bizimle anlaģmak durumundalar! BaĢka hiçbir seçenekleri yok! Erdoğan burada olduğu sürece masaya gelecekler! Arap ülkelerinde ve Kuzey Irak'ta CIA'nın yaptığı anketlerde Erdoğan ismi çıkıyor çünkü! Bunu bilerek masaya oturursak kazanan biz oluruz! Sonuçta POKER masasındayız! Gazze, IġĠD, Ekmel ve Ġngiliz kokusu.. - Ġbrahim Karagül, Yeniġafak Her gece iftarla sahur arası Gazze'ye sistematik hava saldırıları yapılıyor. Bu; bildiğimiz, yıllardır tanık olduğumuz, nefreti besleyen, çirkinliğin her türünün denendiği bildik Ġsrail saldırılarının devamı. Hava saldırıları kara saldırısının habercisidir. Gelen iģaretler bu yönde de hazırlıkların yapıldığı yönünde. Dün füze saldırısıyla bir araç havaya uçuruldu ve Ġzzeddin El Kassam komutanlarından biri hayatını kaybetti. Daha önce ġeyh Ahmet Yasin ve Abdülaziz Rantisi gibi Hamas liderlerine yönelik suikast örneklerinden biriydi bu. Hava, kara, deniz ve suikastlerle örülü yeni bir Ġsrail operasyonu izliyoruz. Yine bu saldırılar, ırkçı saldırılarla paralel devam ediyor. Filistinli bir genç kaçırılıyor, benzin içirilip canlı canlı yakılıyor. Buna yerleģimci saldırısı deniyor. Daha önce üç Ġsrailli gencin ölümü üzerindeki soru iģaretlerinin de dikkatle değerlendirilmesi gerekir. Aslında yerleģimci saldırısı diye bir Ģey yok. Ġsrail devleti bu yerleģim birimlerinde bir ırkçı nesil mayaladı. ġimdi onlar ortaya çıkıyor ve Neonaziler gibi saldırılar yapıyor. 'Arap öldürmek, yakmak Ģereftir' diyen ve alkıģ alan bir nesil bu. Korkarım bu nesil Ġsrail toplumunda giderek geniģleyen bir etki gösterecek ve çok daha vahim örneklerle karģılaģacağız. GAZZE SALDIRILARI BĠR PERDELEMEDĠR Bütün bunlara biz biraz daha geniģçe bir bakıģ geliģtirelim. Ġsrail durup dururken Gazze'ye saldırıları neden baģlattı? Neden kara saldırısına hazırlanıyor? Gazze saldırılarının arkasında ne var? GörünüĢte Ġsrail saldırıları için hiçbir sebep yok. En azından ciddiye alınır bir sebep yok. ġaģırıcı bir durum bu ve Ġsrail otoriteleri bile saldırılar için haklı bir gerekçe sunamıyor. Öyleyse ne oluyor bu bölgede? 19
1- Gazze saldırıları bir perdelemedir. Türkiye'nin ve bölgenin dikkatini yeniden bölgeye çekerek Suriye-Irak ortak operasyonlarını, bu bölgede uygulanan planları dikkatlerden kaçırma telaģı vardır. 2- Olayın iki yönü vardır: Filistin birleģmesini bölmek için Mısır-Ġsrail ortak çalıģması ve bölgesel yeni denklemde Ġsrail'in geleneksel otoriter rejimlerle birlikte pozisyon alması. 3- Mısır, Mübarek dönemine geri döndü. Yeniden istihbarat devleti oldu. Mısır ve Ġsrail istihbaratı Filistin iç savaģını beraber yönetmiģlerdi. Hamas-El Fetih savaģları Mısır istihbaratı ile Mossad'ın ortak operasyonuydu. Yeniden Filistin iç savaģı baģlatılabilir, birleģme sabote etmek istenebilir ve aynı senaryo tekrarlanabilir. 4- Gazze Mısır tarafından da ablukaya alındı. Orada da Ġsrail var. Sınırlar ortak olarak denetleniyor. Hamas'ı boğmak için bir süre sonra Ġsrail'in Gazze saldırılarında Mısır'ın da üzerine düģeni yapacağını göreceğiz. 5- KiĢisel olarak Gazze saldırılarına hiç ĢaĢırmadım. OluĢturulmaya çalıģılan yeni bölgesel konjonktürde bunun olabileceğini düģünüyordum. Çünkü; Gazze ve Güney Lübnan test sahasıdır, çatıģma alanıdır, mevzidir. Ġran davula vurduğunda ses Lübnan'dan gelir. Ġsrail oradan cevap verir. Araplara ayar vermek için Gazze'nin acılarına baģvurulur. 6- Gazze ve Güney Lübnan bölgenin fay hatlarıdır. Bölgenin neresinde bir hareketlenme olsa sonuçlarını bu iki bölgede gösterir. Birilerinin eli hep vardır: Bu, ya Ġran elidir ya Ġsrail elidir ya Suudi-Körfez elidir. 7- Mısır'da demokrasiyi boğan çokuluslu darbe, Suriye'de muhaliflerin yalnızlaģtırılması, Irak'ta IġĠD'in bölgesel bir güce doğru ilerlemesi ve Suriye-Irak sınırlarını ortadan kaldırması Ġsrail'e müthiģ bir operasyon alanı açtı. Bu ortamda ne yaparsa yapsın ciddi bir reaksiyon görmeyeceğini pekala biliyor. YÜZ YIL SONRA HARĠTALAR YENĠDEN ÇĠZĠLĠYOR 8- Irak'ın parçalanması konusunda S. Arabistan'ın tezleri ile Ġsrail tezleri örtüģüyor. Mezhep savaģı çıkarma konusunda Ġran-S. Arabistan ve Ġsrail'in tezleri örtüģüyor. 9- ParçalanmıĢ Irak ve parçalanmıģ Suriye Ġsrail için olağanüstü hareket alanı demek. Hele mezhep kimliği üzerine kurgulanan bir bölgesel savaģ, Ġsrail'in yıllarca mücadele ile ulaģamayacağı güce Ġran ve S. Arabistan'ın örgütler üzerinden tezgahladığı mezhep çatıģmasıyla rahatça ulaģması demek. 10- Konsolosluk baskını ile Türkiye'nin elini kolunu bağlayan iradenin iģte bu hesapların içinde olduğunu söylemeye gerek var mı bilmiyorum. Ama bir oyun oynanıyorsa bu bütün bölgeye oynanıyor. Bu senaryonun bir cephesi Irak ise diğeri Suriye ve Gazze'dir. 20