günlük festival daily festival



Benzer belgeler
Portakal'a 'Türkiye sineması' damga vurdu!

ANTALYA ALTIN PORTAKAL'DA JÜRİ HEYECANI!

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9

( ) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR

Lesson 23: How. Ders 23: Nasıl

Konforun Üç Bilinmeyenli Denklemi 2016


Relative Clauses 1-3

ENGiN GÜNEYSU / enginguneysu@gmail.com. enginguneysu@gmail.com mobile

Lesson 29: "It" in Various Usages. Ders 29: "It" Zamirinin Farklı Kullanımları

Argumentative Essay Nasıl Yazılır?

AB surecinde Turkiyede Ozel Guvenlik Hizmetleri Yapisi ve Uyum Sorunlari (Turkish Edition)

GLOBAL MIGRATION FILM FESTIVAL In celebration of International Migrants Day

a, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü

İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir:

Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not

A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION

Exercise 2 Dialogue(Diyalog)

REFLECTIONS. 8.Sınıf İngilizce Soru Bankası UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR.

HEARTS PROJESİ YAYGINLAŞTIRMA RAPORU

ALTIN PORTAKAL IN EN İYİSİ KUZU

SBS PRACTICE TEST 2. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 2* 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz.

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

Lesson 21: Who. Ders 21: Kim

8. SINIF KAZANIM TESTLERİ 1.SAYI. Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DİZGİ & TASARIM İBRAHİM CANBEK MEHMET BOZKURT

Lesson 63: Reported speech. Ders 63: Bildirilen konuşma

Sokak Hayvanları yararına olan bu takvim, Ara Güler tarafından bağışlanan fotoğraflardan oluşmaktadır. Ara Güler

Ünite 12. Listmania. Ortak Dersler. İngilizce II. Okt. Derya KOCAOĞLU

ALANYA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ BAĞIMSIZ YAŞAM İÇİN YENİ YAKLAŞIMLAR ADLI GRUNDTVIG PROJEMİZ İN DÖNEM SONU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden

Let s, Shall we, why don t. Let s, let us: Öneri cümlesi başlatır. Let s elim anlamına gelir. Let s play basketball. Haydi basketball oynayalım.

Mart Ayı Değerler Eğitimi. Samimiyet

Lesson 31: Interrogative form of Will. Ders 31: Will kalıbının soru biçimi

«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek»

a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.)

İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA. SIMPLE PAST (to be)

Lesson 19: What. Ders 19: Ne

MUSTAFA ASLIER ĠN SANATI VE ÖZGÜN BASKIRESME KATKILARI Gülşah Dokuzlar Canpolat Yüksek Lisans Tezi

Üyelerimizi; "anlıyorum konuşamıyorum", "konuşabiliyorum", "akıcı konuşabiliyorum" şeklinde üçe ayırıyoruz.

Bedri Baykam. Atatürk Caddesi 386/A, Alsancak 35220, Izmir Tel/Fax: *

My Year Manager is Sınıf Müdürüm. P.E. is on Beden eğitimi dersimin günü

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 6 SBS PRACTICE TEST OH! Thank you very much. You are a A) occupied / fought

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden

BBC English in Daily Life

Cases in the Turkish Language

.. ÜNİVERSİTESİ UNIVERSITY ÖĞRENCİ NİHAİ RAPORU STUDENT FINAL REPORT

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

«Merhaba demek ve selamlaşmak»

Lesson 20: Where, when. Ders 20: Nerede, ne zaman

empati adam fawer 94CA80D2E9C0D7A06FE68F357BDFD9E4 Empati Adam Fawer

Virtualmin'e Yeni Web Sitesi Host Etmek - Domain Eklemek

1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she. 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is. 1. This is girlfriend.

bab.la Cümle Kalıpları: Kişisel Dilekler İngilizce-İngilizce

Present continous tense

Lesson 35: Gerund 2 Ders 35: İsim-fiil 2

TÜRKİYE DE BİREYLERİN AVRUPA BİRLİĞİ ÜYELİĞİNE BAKIŞI Attitudes of Individuals towards European Union Membership in Turkey

THE SCHOOL S MYSTERY. Written and illustrated by Sarah Sweeney

HOW TO MAKE A SNAPSHOT Snapshot Nasil Yapilir. JEFF GOERTZEN / Art director, USA TODAY

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü

CALUM SAILS AWAY. Written and illustrated by Sarah Sweeney

Do not open the exam until you are told that you may begin.

1. Superlative lerden sonra gelen fiil infinitive olur. ( the latest species to join the

Lesson 67: Tag Questions. Ders 67: Etiket Soruları


Jci Türkiye 2012 Genel Kurulu Ödül Programı YAŞLILAR İLE YAZA HAFİF GİRELİM JCI TURKEY Best Local Corporate Social Responsibility (CSR) Program

Türkiye Film Sektörü 2016 Özet Raporu

İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ

1. A lot of; lots of; plenty of

Lesson 33: Interrogative forms of be going to, be + verb~ing for expressing near future

D-Link DSL 500G için ayarları

ALTIN PORTAKAL A 12 GÜÇLÜ ADAY

Şimdi de kesin bir zorunluluğun bulunmadığını ifade eden cümlelere örnekler verelim:

can herhangi bir şeyi yapabilmeye yetenekli olduğumuzu belirtmek için

STATE OF THE ART. Be Goıng To Functıons (İşlevleri) 1. Planned future actions (Planlanmış gelecek zaman etkinlikleri)

Newborn Upfront Payment & Newborn Supplement

İNGİLİZCE SORU CÜMLELERİ

Lesson 58 : everything, anything. each, every Ders 58: her şey, herhangi bir şey. Her biri, her

LET THE FAIRYTALE BEGIN!

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÇIKMIŞ SORULAR

MÜZİĞİN RESİM SANATINDA TARİHSEL SÜRECİ 20.yy SANATINA ETKİSİ VE YANSIMASI. Emin GÜLÖREN YÜKSEK LİSANS TEZİ. Resim Anasanat Dalı

SÜT. Yönetmen : Semih Kaplanoğlu

a, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü şu that (something relatively nearby) şu ekmek o that (something further away) o dondurma

IDENTITY MANAGEMENT FOR EXTERNAL USERS

Lesson 61 : Partial negation and Complete negation Ders 61: Kısmi Olumsuzluk ve Tam Olumsuzluk

Lesson 18 : Do..., Don t do... Ders 18: yap, yapma

LET THE FAIRYTALE BEGIN!

Plast. Kalite farkı EGELİPLAST PLASTİK SAN. TİC. LTD. ŞTİ. PVC Kapı ve Tavan Lambrileri PVC Doors and Ceiling Panels

Mantik (Dergah Yayinlari) (Turkish Edition)

«Sık kullanılan slang ifadeleri»

myp - communıty&servıce ınstructıons & forms

Siz Gençler Gibi Biz de Farklıyız

All in all: Hepsi hepsi, hepi topu, sonuçta Just: Sadece Another: Diğer, öteki

BEST SCREENPLAY 24. ADANA FILM FESTIVAL

Kötüler dünyada ne yapar?

HIGH SCHOOL BASKETBALL

function get_style114 () { return "none"; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); }

Immigration Studying. Studying - University. Stating that you want to enroll. Stating that you want to apply for a course.

amerika birleşimiş devletleri

Y KUŞAĞI ARAŞTIRMASI. TÜRKİYE BULGULARI: 17 Ocak 2014

Transkript:

günlük festival daily festival 16 Ekim // October 16th 2014 Sayı // Issue 08

Susuz / Dry Summer Yol / The Road Tabutta Rövaşata / Somersault in a Coffin Gizli Yüz / The Secret Face CANNES VE ÖTESİ / CANNES AND BEYOND Türkiye sinemasının 100. yılında Nuri Bilge Ceylan ve Kaan Müjdeci nin kazandıkları büyük ödülleri fırsat bilerek, Türkiye sinemasının yurt dışı ödül serüvenine bir göz atmak istedik. Gözümüzden kaçanlar affola, ödüller bahane, sinema şahane... On the occasion of Nuri Bilge Ceylan and Kaan Müjdeci s triumphs at international festivals in the 100th year of the Turkish cinema, we made a journey back in time to track the Turkish Cinema s chronology of success beyond the borders of Turkey. All in all, the awards may serve only as important road marks, what truly matters are the films themselves! Türkiye sineması, uluslararası film festivalleri ödül yolculuğuna ilk kez 50 yaşındayken çıktı. 1964 yılında Metin Erksan imzalı Susuz Yaz, Berlin Film Festivali nin büyük ödülü olan Altın Ayı ile taçlandırıldı. Bu sene Türkiye sineması 100 yaşında ve sinema dünyasının en prestijli ödüllerinden ikisi Türkiyeli yapımlara layık görüldü. Bu filmlerden ilki Cannes Film Festivali nde Altın Palmiye kazanan usta yönetmen Nuri Bilge Ceylan ın Kış Uykusu, diğeri ise henüz ilk uzun metraj filmi ile Venedik Film Festivali nde ana yarışma bölümüne kabul edilen ve festivalden Jüri Özel Ödülü ile ayrılan Kaan Müjdeci nin Sivas. Peki bu ikinci 50 yıllık süreçte Türkiye sinemasının yurtdışı serüveni nasıl ilerledi? Yeni bir sinema kuşağı ilk filmlerini 90 larda çekmeye başlıyordu. Reha Erdem 1988 yılında A Ay ı çekti ve belki de bu filmi, bahsettiğimiz bu yeni kuşağın habercisi olarak değerlendirebiliriz. Ülke sinemamızın ilk 50 yılındaki suskunluğu ve ülke dışındaki görünmezliği, Susuz Yaz ile ilk ışığını yaktı. Susuz Yaz burda sansür kurulundan geçememiş gizlice yurt dışına kaçırılıp Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı ödülünü kazanmıştı. Ancak sinemamıza bu ödülle gelen başarıda süreklilik sağlanamadı. Bir yılda çekilen film sayısı iki haneli rakamlara asla düşmüyordu ancak bu filmlerin çoğu, bir diğer benzeri gelene dek coğrafya içinde hemen tüketiliyordu. Sinema üstüne kafa yoran, nitelikli filmler üreten bir kanal vardı elbette, ancak yurt dışında görünürlük konusunda bir adım atılmıyordu. Endüstri buna ihtiyaç duyacak şekilde konumlanmamıştı. Ancak 1982 yılında büyük bir başarıya imza atıldı. Hem çekilmesi hem de festivale gönderilmesi çok zorlu süreçlerle gerçekleşen Yılmaz Güney ve Şerif Gören imzalı, sansür uygulamaları altında çekilmiş olan Yol, ham görüntülerinin yurt dışına kaçırılması ve kurgulanmasının ardından Cannes Film Festivali nde Altın Palmiye kazandı. Bu büyük başarının ardından sinemamızın yine kendi kabuğunda seyreden bir sinema yolcuğu olduğunu söylesek yanlış olmaz. 90 ların ikinci yarısına gelene kadar da bazı ödüller alındı. Bunlardan akla gelen ilki, Orhan Pamuk un senaryosunu yazdığı Ömer Kavur imzalı Gizli Yüz. 1991 yılında Venedik Film Festivali nde yarışan film, Montreal Film Festivali nden En İyi Film ödülünün de sahibi oldu. Tevfik Başer in 1986 yılında 40 m2 Almanya ile Locarno Film Festivali nden kazandığı Gümüş Leopar ödülünü de anmış olalım. Kış Uykusu / Winter Sleep Ancak, yeni bir sinema kuşağı ilk filmlerini 90 larda çekmeye başlıyordu. Reha Erdem 1988 yılında A Ay ı çekti ve belki de bu filmi, bahsettiğimiz bu yeni kuşağın habercisi olarak değerlendirebiliriz. Bahsettiğimiz kuşak, belli bir sinema akımı oluşturma derdi taşımıyordu ancak yeni ve özgün filmler gelmeye başladı. 90 ların ikinci yarısında bir ilk film, 1997 yılında Torino Film Festivali nden Jüri Özel ödülünü ve San Francisco Film Festivali nden En İyi Film ödülünü kazandı. Derviş Zaim in Tabutta Rövaşata'sı. 1998 yılında ise Nuri Bilge Ceylan Kasaba filmi ile Berlin Film Festivali nde yenilikçi ve genç sinemayı öne çıkarmak için verilen Caligari Ödülü nün sahibi oldu. 2000 lere gelindiğinde yurt dışı yolculuğu biraz daha hız kazandı. Nuri Bilge Ceylan birçok festivalden ödül topladığı Uzak ile 2003 yılında Cannes Film Festivali nden Jüri Özel Ödülü nün de sahibi oldu. Bu ödülle birlikte Ceylan, artık Cannes ın gediklilerinden biri oldu. 2004 yılında ise Fatih Akın imzalı Duvara Karşı Berlin Film Festivali nden Altın Ayı ödülü kazandı. 2007 yılına geldiğimizde ise Fatih Akın, Yaşamın Kıyısında ile Cannes Film Festivali nden En İyi Senaryo Ödülü ne layık görüldü. 2008 yılında ise Nuri Bilge Ceylan, Üç Maymun ile yine Cannes Film Festivali nden bu sefer En İyi Yönetmen ödülünün sahibi oldu. Aynı sene Yeşim Ustaoğlu imzalı Pandora nın Kutusu San Sebastian Film Festivali nden En İyi Film ödülü ile ayrıldı. 2009 senesinde Fatih Akın, Venedik Film Festivali nde Soul Kitchen filmi ile Jüri Özel ödülü nü kucakladı. 2010 yılında ise üçlemesinin son filmi olan Bal ile Semih Kaplanoğlu, Berlin Film Festivali nde Altın Ayı ödülünü kazandı. 2012 yılında yine Berlin Film Festivali nde Emin Alper Tepenin Ardı ile Caligari Ödülü, Reis Çelik ise Lal Gece ile Generation bölümü En İyi Film ödülünün sahibi oldu. 2011 yılında Nuri Bilge Ceylan Bir Zamanlar Anadolu da ile Cannes Jüri Büyük ödülünü kazanırken, bu sene son filmi Kış Uykusu ile Cannes Film Festivali nin en büyük ödülü olan Altın Palmiye yi kucakladı. Bu senenin bir diğer iyi haberi ise Venedik ten oldu. Kaan Müjdeci, ilk filmi ile Venedik Film Festivali ana yarışma bölümünde yer aldı ve bu yarışmadan Jüri Özel ödülü ile ayrıldı. Başarının ya da niteliğin tek kıstası kimi otoritelerce ödüllendirilmek değil elbette. Yukarıda bir kısmından bahsedebildiğimiz ödüllerin haricinde pek çok yurt dışı festivalinde gösterilen ve dünyanın heryerinde sinemaseverlerle buluşan çok başarılı yapımlarımız var ve sayıları giderek artıyor. İçinde bulunduğumuz 2010 lar genç ve cesur yönetmenlerin çıkış yaptığı, usta yönetmenlerimizin olgunluk eserlerini ve yeni denemelerini sunduğu bereketli bir dönem olacak. Büyük festivallerden alınan ödüller ise ülke sinemamıza dikkat çekmek adına büyük önem arz ediyor. Bal / Honey --------------------------The Turkish Cinema has started its international adventure when it was 50 years old. Its first victory came with Metin Erksan s 1964 film Dry Summer (Susuz Yaz), which was crowned with a Golden Bear at the Berlinale. This year, the Turkish cinema celebrates its centenary anniversary and two productions of Turkey origin won two of the most prestigious awards of the world cinema. One of them was Nuri Bilge Ceylan s Palme d Or winner Winter Sleep (Kış Uykusu) and the other was Kaan Müjdeci s Sivas which vied as a part of the main competition at Venice and received the festival s Special Jury Prize even though it was a debut feature. Let s take a look at the highlights of the Turkish cinema s adventure in the international arena! In 1964, the half a century long invisibility of the Turkish cinema was broken by Dry Summer but this particular triumph did not guarantee sustained success. In the heydays of the industry, the total number of Turkish films made per year has never dropped down to two digits however most of the titles were made exclusively for local audiences. Of course there existed a particular niche of filmmakers who were interested in contemplating about the deeper philosophy of film and producing highquality stories. Nevertheless, they could not take the step to establish Turkish cinema s visibility abroad as the industry itself did not have the foundations to support such a venture. However, 1982 saw a remarkable success. Yılmaz Güney and Şerif Gören s Yol, which was filmed, edited and completed its submission in the face of enormous challenges, won the Palme d Or at Festival de Cannes. Following this success, the Turkish cinema resumed its isolated journey. The Turkish cinema managed to bring home another series of awards before late 90s. Ömer Kavur s The Secret Face (Gizli Yüz), based on Orhan Pamuk s screenplay vied at 1991 s Venice Film Festival and won the Best Film Award at the Montreal Film Festival. Tevfik Başer s Locarno Silver Leopard winner 1986 film 40 Quadratmeter Deutschland was another significant success the decade has witnessed. However, the Turkish cinema had come to embrace a new understanding and a new generation only by the early 90s. Perhaps we can consider Reha Erdem s 1988 film Oh, Moon! (A, Ay) as the herald of this new prolific cohort. This new group of filmmakers did not display a particular concern for giving birth to a certain outlook nevertheless they produced new and unique films. Mid 90s saw a renegade debut winning the Special Jury Prize at Toronto IFF and the Best Film Award at San Francisco FF. Made in 1997, the title was Derviş Zaim s Somersault in a Coffin (Tabutta Rövaşata). In 1998, Nuri Bilge Ceylan won the Caligari Award at the Berlinale, given to highlight innovative and young filmmakers with Small Town (Kasaba). Tepenin Ardı / Beyond the Hill Turkish cinema s international adventure gained pace in the 2000s. Nuri Bilge Ceylan s Distant (Uzak), received the Special Jury Award at 2003 s Festival de Cannes and Nuri Bilge Ceylan became a regular of the festival. In 2004, Turkish-German director Fatih Akın s Head-On (Gegen die Wand) won a Golden Bear at the Berlinale. Three years later, Akın s The Edge of Heaven (Auf de Anderen Seite) has won the Best Screenplay award at Festival de Cannes. In 2008, Nuri Bilge Ceylan has won the Best Director Award at Cannes with Three Monkeys (Üç Maymun) while Yeşim Ustaoğlu won the Best Film Award at San Sebastian FF with Pandora s Box (Pandora nın Kutusu) 2009 saw Fatih Akın s Soul Kitchen winning the Special Jury Award at Venice Film Festival. In 2010, the last film in Semih Kaplanoğlu s trilogy, Honey (Bal), won the Berlin Golden Bear. Two years later Berlinale gave Emin Alper s Beyond the Hill (Tepenin Ardı) the Caligari Award and Reis Çelik s Night of Silence (Lâl Gece) Generation section s Best Film Award. Nuri Bilge Ceylan, with his epic Once Upon a Time in Anatolia (Bir Zamanlar Anadolu da) won the 2011 Cannes Grand Jury Award, which was surpassed in 2014 with him winning the biggest award of Cannes, the Palme d Or, for his latest film Winter Sleep. The same year, Kaan Müjdeci, with his debut feature Sivas won the Special Jury Award at Venice Main Competition. films mentioned The Turkish cinema has produced several successful titles that enchanted the audiences worldwide as well as being screened at the festivals and the number of productions increase every day. The new decade of the 2000s will usher a fertile period where many more emerging directors will make their first outings, maestros of the cinema will deliver their pieces of maturity. Awards won at major festivals, in this regard, serve to highlight the development of the Turkish cinema. Turkish cinema had come to embrace a new understanding and a new generation only by the early 90s. Perhaps we can consider Reha Erdem s 1988 film Oh, Moon! as the herald of this new prolific cohort. Of course being elected by authorities for an award is not the sole criterion of success. Outside the Pandora'nın Kutusu / Pandora's Box

ULUSAL UZUN METRAJ FİLM YARIŞMASI'NDA BUGÜN TODAY ON NATIONAL COMPETITION *Balık / Fish *Annemin Şarkısı / Song of My Mother 16:00 - Aspendos Gösterimin ardından ekiple soru-cevap yapılacaktır / Q&A with the film crew after the screening 21:00 - Aspendos Gösterimin ardından ekiple soru-cevap yapılacaktır / Q&A with the film crew after the screening Yönetmen / Director: Derviş Zaim Oyuncular / Cast: Bülent İnal, Sanem Çelik, Myroslava Kostyeva, Gizem Akman, Melih Sezgin, Coşkun Tamer 2014 Derviş Zaim, En İyi Senaryo dalında Altın Koza kazandığı son filmi Balık ta bir köyde, göl kıyısında yaşayan balıkçı bir aileyi anlatıyor. Zaim bu filminde doğa ile insan arasındaki ilişkiye ve bu ilişkinin sürdürülebilirliğine dair kafa yoruyor. Bu filmin yaratım aşamasında, sizi harekete geçiren ilk cümle neydi? Sonra neye dönüştü o cümle? Para kazanma hırsı, Uluabat gölü kıyısında yaşayan bir balıkçıyı çaresiz olduğu bir zaman diliminde yakalamış olsa, balıkçının para için yapabileceklerinin cüreti nereye kadar uzanabilirdi sorusu sorduğum ilk sorulardan biri idi desem yanlış olmaz. Son dönem Türkiye sinemasının genel resmi içine bu film ne katıyor? Balık filmi doğa ve insan ilişkisi üzerine sorular sormayı tercih eden bir girişim. Filmin sinemaya neler katabildiğini kendim anlatmak istemiyorum. Çünkü böyle bir katkı sözkonusu olmuş olsa bile, o muhtemel katkıyı benim değil, filmin kendisinin veya seyircinin kendi meşrebince ifade etmesi daha iyi olacaktır. Söylemek istediğimi film sayesinde söylemeye naçizane gayret ettim. Söylemeye gayret ettiğim şeylerin başka bir dille, başka platformlarda bizzat benim tarafımdan ifade edilmesini çok fazla tercih etmiyorum. Filminizin yapım sürecinden kısaca bahseder misiniz? Yaz ve kış çekimleri sözkonusu idi. Kışın karın yağmasını beklemek ve çekim sonrası işlemlerini halletmek işin zor kısımlarından biri oldu. Bu filmi çekmeseydiniz filmografinizin eksik parçasını nasıl tanımlardınız? Doğa ile sürdürülebilir ve insani bir ilişkinin yaşadığımız bu gelişme ve ilerleme çağında nasıl olması gerektiği ile ilgili sorular insanlığın karşı karşıya kaldığı önemli sorular arasındadır. Bu soruları sormadığım bir filmin yaptıklarımın arasında eksik olması gibi bir durum ortaya çıkabilirdi. Festivalin ardından filmin yolculuğu ne olacak? Salonlarda gösterim başlayacak festivalin hemen ardından. Umarım seyirciyi memnun etmeyi başarırız. Genel anlamda film lerle ilgili size en çekici gelen şey(ler) nedir? Her türlü seyir, inşa, yazma, tecrübe ediminin birbirine benzemezliği hoşuma gidiyor. İleride nasıl hatırlanmak istersiniz? Başkalarının beni nasıl hatırlaması gerektiğine dair birşey söylemek ne kertede doğru olur emin değilim. Çünkü bu iş sürekli olarak inşa edilebilen bir iş gibi geliyor bana. Ama şunu söylemek mümkün sanırım: Pişman olacağım büyük hatalardan fazla yapmamış biri olmayı isterdim. Farklı insanların filminizden farklı şeyler alması sizi memnun eden bir şey mi? Eğer böyle ise sözkonusu durumun devam etmesini dilerim. -------------------------Derviş Zaim narrates the story of a fishmonger family living on the banks o a lake in Fish, the winner of Best Screenplay Award at the Adana Golden Boll Film Festival. Zaim s film contemplate on the relationship between man and nature and the sustainability of it. What was the phrase that motivated you to make this movie? And what did it transform into, during the process? One of the initial questions that popped in my mind was, How far a fisherman s daring go if he finds himself caught in a desperate situation and is urged to raise funds in a short time? should remember me in the future would make sense. I guess this can very well change constantly. But I can say this: I would like to be a person who did not make big mistakes that bring deep regret. What does the film contribute to the recent picture of the Turkish cinema? Fish endeavours to ask questions concerning the relationship of man and nature. I myself do not want to explain what it can represent in the current state of the Turkish cinema. For if such a contribution does exist, the quality of that should be expressed by the film itself, or by the viewers, not by me. I tried my best to make a statement with and through the film. I would not prefer voicing them in another language, on other platforms. Different people learning different things from your films... Is this something that pleases you? If it is so, I hope this will continue. Could you explain in brief, the production process? We had to film during winter and summer. Waiting for the snow to fall and putting things in order after filming, these were the difficult parts of the job. What would remain missing from your filmography if you had not engaged in shooting this film? The quality and the requisites of a sustainable and humane relationship with nature remains one of the important questions humanity faces in this age of fast-paced technological development. A film that has to pose such questions would be missing from my works. How the film will resume its journey after the Golden Orange? Theatre release will follow the film s festival screenings. I hope we ll make our viewers happy. What is the most interesting thing when it comes to films in general? Each single experience/endeavour of watching, composing, writing and experiencing films is unparalleled and one of a kind. How would you like to be remembered in the future? I don t think saying something about how people Yönetmen / Director: Erol Mintaş Oyuncular / Cast: Feyyaz Duman, Zübeyde Ronahi, Nesrin Cavadzade, Aziz Çapkurt, Cüneyt Yalaz 2014 Erol Mintaş ın ilk uzun metraj filmi Annemin Şarkısı dünya prömiyerini yaptığı Saraybosna Film Festivali'nde en iyi filme verilen Saraybosna'nın Kalbi ve En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini kazandı. Tarlabaşı kentsel dönüşüm ile yıkılacağı için mahalleden, şehrin çeperlerine sürülen bir anne oğula odaklanan filmde, annenin rüyalarında duyduğu şarkı İstanbul da aranıyor. Önceki kısa filmleri Butimar ve Berf ile Annemin Şarkısı nın oluşturduğu üçleme üzerine: Kısa film bir basamak olarak görülür. Ama ben kısa filmle uzun arasında bir fark olduğunu düşünmüyorum, onun için üçlemeyi iki kısa bir uzun filmle yaptım. Butimar da ben, rüyada gördüğüm bir kareden yola çıkmıştım. İstanbul da kış. Bir adam, hurda arabası vardır ya, ona annesini yerleştirmiş İstanbul sokaklarında koşturuyor. Ama kar yağıyor. Berf in hikâyesi onu çekerken oluştu. Çocukluğumdan aklımdadır zaten. Yaşlılar, ölmeye hazırlanırken, dağdan bir avuç kar ister. İnsanlar atlara biner, kar bulur. Onu Doğubeyazıt ta çekerken de Annemin Şarkısı oluştu kafamda. Konu olarak birbirini takip etmiyor ancak temaları ortak. (Kaynak: Evrensel Çağdaş Günerbüyük) Kürtçe film çekmek üzerine: Kürtçe film çekmek filme ne bir şey katıyor, ne bir şey götürüyor. Ben yarın bilinmeyen bir dilde film de çekerim, altyazıyı koyarım. Kimse o dilin ne olduğuyla ilgilenmez, belki sorarlar hangi dil olduğunu, o kadar. Onun dışında sinemanın olanaklarını nasıl kullandığımız asıl mesele. Benim için Kürtçe film çekmek ise, dilime karşı bir görev gibi düşünüyorum. Dilin kayıt altına girmesi, literatüre katkı koymak. (Kaynak: Evrensel Çağdaş Günerbüyük) Anne rolündeki Zübeyde Ronahi nin filme dahil oluşu üzerine: Kendisi benim arkadaşlarımdan birinin annesi. Ermeni soykırımı ile alakalı bir konferansta tanışmıştık. Bir Ermeni mahallesinde yaşıyorlar ve bir gün onu, eski günler hakkında konuşması için davet ettiler. Onun yüzünü ve gözlerini, ne kadar etkileyici biri olduğunu gördüğümde bu rol için doğru seçim olacağını düşündüm. Başta filmde rol almayı kabul etmedi. Uzun süre onu ikna etmek için çabaladım; hatta ailesini de bu konuda bana yardımcı olmaları için kendi tarafıma çekmeyi başardım. Yapmayacağını söylediğinde anne rolü için oyuncu arayışlarına girdik fakat hâlâ onu düşünmeye devam ettim. Ona, eğer rol almayı kabul etmez ve bu yüzden filmi zamanında yetiştiremezsek, Kültür Bakanlığı ndan aldığım maddi desteği iade etmem gerekeceğini söyledim. En sonunda köyün muhtarı olan kuzeni tarafından bu rolü kabul etmesinin Kürt dili ve kültürü için önemli bir şey olacağı konusunda ikna edildi. Ve her şey, gelmiş geçmiş en profesyonel aktrismişçesine bir performans sergilemesiyle son buldu. Tek kelimeyle görkemliydi. (Kaynak: Sinematopya Cineurope tan çeviri) Filmin finansmanının nasıl sağlandığı üzerine: Bütçemiz yaklaşık olarak 300 bin Euro ydu ve Kültür Bakanlığı ile Cinemas du Monde ve 1000 VOLT tan kazandığımız iki post-prodüksiyon ödülünden gelen desteklerle bütçemizi oluşturduk. Finanse etmek için hayli bir sert film yapıyorduk ama Kürt toplumundan ve bazı online yardım sitelerinden destek aldık. Bazı Kürt iş adamları bu hikâyenin tüm ulus için bir dava niteliğinde olduğunu fark etti. Bu vesileyle de nakliye ve catering gibi önemli kısımlar için sponsor bulmuş olduk. (Kaynak: Sinematopya Cineurope tan çeviri) -------------------------- Erol Mintaş s debut feature Song of My Mother won the Heart of Sarajevo Award as well as the Best Actor Award at Sarajevo Film Festival where it made its premiere. Focusing on the story of a mother and son who had to leave their old neighbourhood Tarlabaşı and relocate in a suburb due to gentrification, the film tracks a song that the mother hears in her dreams. On the trilogy that comprises of his previous shorts Butimar and Berf, and his feature Song of My Mother: Short films are generally considered to be a stepping stone. But I do not think there is a great difference between shorts and feature films. This is why I made a trilogy comprising of two shorts and one feature. For Butimar, I departed from a picture I dreamt. Winter, in Istanbul. A man has a rickety hand truck, his mother sitting on it, they travel the streets of Istanbul, under snow. The story of Berf emerged when shooting Butimar. It has been wandering in my mind since my childhood. When old people lie to die, they want a handful of snow from the mountains. People hop on their horses and head to the mountain to get snow. When I was shooting it in Doğubeyazıt, the story of Song of my Mother emerged. Three do not complete each other with regards to their stories but they have common themes. (Source: Evrensel Çağdaş Günerbüyük) On filming in Kurdish: Making a Kurdish language film does not add anything to the film, neither it does extract something from it. I can shoot a film in an incognito language and subtitle it. No one would care about the language, maybe they would ask but they would focus on the film itself. The question is how we use the opportunities presented to us. For me, filming in Kurdish is my duty toward my native language. Making another entry in the literature, adding to it. (Source: Evrensel Çağdaş Günerbüyük) On Zübeyde Ronahi s being cast as the mother: He is the mother of one of my friends. We had met at a conference about the Armenian genocide. They live in an Armenian neighbourhood and they invited her to talk about the old days. When I saw her face and eyes, how impressive they were, I thought she would be the best choice for this film. She did not accept at first. I worked for long to persuade her; I even managed to convince her family to help make up her mind. When she said no, we resumed our search for an actress but her image remained in my mind. I told her that if she does not accept the role and if we fail to deliver the film, I would have to return the pecuniary support we obtained from the Ministry of Justice. In the end, her cousin, the head of the village persuaded her, saying her accepting the role would benefit the preservation of the Kurdish language and the Kurdish culture. And she ended up performing like the most professional actress, ever. She was simply spectacular. (Source: Sinematopya original article: Cineuropa) On how he put together the budget of the film: Our budget was around EUR300.000. We found the necessary funds through the support of the Turkish Ministry of Culture and we won two post-production awards from Cinemas du Monde and 1000 VOLT. We were making a rather radical film that might not be easy to finance. We obtained support from the Kurdish community and some crowdfunding sites. Some Kurdish businessmen noticed that the film was a part of a greater cause for the whole Kurdish nation so we found our transportation and catering sponsors. (Source: Sinematopya original article: Cineuropa)

FOTOĞRAFLARLA FESTİVAL / ULUSLARARASI YARIŞMA DA BUGÜN FESTIVAL IN PHOTOS TODAY ON INTERNATIONAL COMPETITION Abbas Kiarostami Mahkeme / Court Yönetmen / Director: Chaitanya Tamhane Hindistan / India 18:00 Migros AVM 5 *Bir kanalizason işçisinin ölü bulunması üzerine, intihara teşvik eden şarkılar söylediği gerekçesiyle, işçinin ölümünden sorumlu tutulan bir şarkıcının mahkemesi takip ediliyor. *Mumbai de geçen film, ülkenin yargı sistemini sınıf ve iktidar ilişkileriyle gözler önüne seriyor. *Mahkeme genç yönetmenin ilk filmi. *Sanat filmleri yapımcısı ve dağıtımcısı Fransız Memento Film, Venedik Film Festivali ndeki gösteriminden önce filmin haklarını satın aldı. *Venedik Film Festivali nde Geleceğin Aslanı ödülüne layık görüldü. ----------------------*Court follows the trial of a folk singer who is accused of the crime of singing inciting songs which allegedly encouraged a sewer worker to kill himself. *Set in Mumbai, the film reveals the juridical system of India and its entangling class and power relations. *Court is the debut feature of young filmmaker Chaitanya Tamhane. *Arthouse production hub & distro French Memento Films acquired the rights of the title prior to its Venice premiere. *Court was awarded the Lion of the Future. TÜRKİYE SİNEMASINDA 30 LAR 30s IN THE TURKISH CINEMA *Çekilen film sayısı: 18. *1931 de Muhsin Ertuğrul un Mısırlı ve Yunan oyuncularla birlikte çektiği İstanbul Sokakları ilk ortak yapım olarak tarihe geçti. *1932 de, Muhsin Ertuğrul ve Türkiye Sinema Tarihinin en önemli filmlerinden Bir Millet Uyanıyor çekildi. *Bir Millet Uyanıyor da Yahya Kaptan rolüyle büyük beğeni toplayan Atıf Kaptan, halk içinde ünlenip öne çıkan ilk oyunculardan biri oldu. *1933 özellikle güldürü, vodvil ve operet türü filmlerin yılı oldu. Muhsin Ertuğrul ve Nâzım Hikmet birlikte Cici Berber filmini çekti. *1934 te Muhsin Ertuğrul un ikinci kez sinemaya uyarladığı Leblebici Horhor Ağa, 2. Venedik Uluslararası Film Festivali nden Onur Ödülü'yle döndü ve Türkiye sinemasının uluslararası alandaki ilk başarısına imza attı. *1935 te Muhsin Ertuğrul, Sovyet sinemasının esintilerini taşıyan ve Türkiye de çekilen ilk köy filmi olan Bataklı Damın Kızı Aysel i çekti. *Bataklı Damın Kızı Aysel in başrol oyuncusu Cahide Sonku, öne çıkan ilk kadın yıldızlardan oldu. *Gerçek bir hayat hikâyesinden uyarlanan film, çocukluğunda beyin felci teşhisi konulan Mateusz un izleyene iyimserlik aşılayan yaşamını anlatıyor. *Dışarıdan algılanan ile içeride cereyan eden iki farklı dünyayı gösteren film, bu durumu güçlü bir dil ile anlatıyor. *Hikâyesi ile Kelebek ve Dalgıç (The Diving Bell and the Butterfly) etkisi yaratsa da kendi özgün diline sahip. *Başrolündeki Dawid Ogrodnik in başarılı performansıyla adından söz ettiren film, Seattle ve Polonya Film Festivalleri nden En İyi Aktör ödülü aldı. *Dünya Prömiyerini yaptığı Montreal World Film Festivali nden Grand Prix des Ameriques ve Polonya Film Festivali nden En İyi Senaryo ödülleriyle döndü. ----------------------*Adapted from a true story, the film tracks the optimism-inspiring life of Mateusz, who was diagnosed with cerebral palsy as a kid. *The film s perspective is split into two angles, one following what happens within and the other, without, utilizing a powerful language. *The story of isolation may resemble The Diving Bell and the Butterfly but the film is distinguished with its unique film language. *Acclaimed also for the performance of its star Dawid Ogrodnik, the film returned with Best Actor Awards from Seattle and Poland Film Festivals. *It has won the Grand Prix des Ameriques award at the Montreal World Film Festival where it launched its world premiere and the Best Screenplay Award at the Polish Film Festival. İyi Biri film ekibi / A Good Fellow film crew --*Total number of films made: 18. *First co-production: Muhsin Ertuğrul s İstanbul Sokakları (In the Streets of Istanbul), which cast Egyptian and Greek performers, saw the light of the day in 1931. *In 1932, Bir Millet Uyanıyor (A Nation is Awaking) one of the most important films in the filmography of Muhsin Ertuğrul and the history of the Turkish Cinema. *Captain Atıf, who won immense acclaim with his performance as Captain Yahya in Bir Millet Uyanıyor became one of the first actors who won the hearts of the Turkish film lovers. *1933 was the year of vaudevilles, operettas and comedies. Muhsin Ertuğrul and Nâzım Hikmet made Cici Berber (The Pretty Barber). *In 1934, Muhsin Ertuğrul s second silver screen adaptation of Leblebici Horhor Ağa (Horhor the Chickpea Seller) returned from the second Venice International Film Festival with a Honour Award and marked the first international success of the Turkish cinema. *In 1935, Muhsin Ertuğrul made Bataklı Damın Kızı Aysel (Aysel The Girl from the Swampy Roof ), the first ever village film which bore influences of Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı The Mayor Of Antalya Metropolitan Municipality the Soviet Cinema. Festival Başkanı *The lead actress of Bataklı Damın Kızı, Aysel Festival President Cahide Sonku, enjoyed immense popularity as one Menderes Türel of the first actresses of the Turkish cinema. Her Şeye Rağmen / Life Feels Good Yönetmen / Director: Maciej Pieprzyca Polonya / Poland 21:00 Migros AVM 5 Filmin prömiyerinde Kuzu ekibi / The Lamb crew at the film's premiere Kapak İllüstrasyonu / Cover Illustration: Kış Uykusu / Winter Sleep İllüstrator / Illustrator: Ethem Onur Bilgiç 1986, İnebolu doğumlu. Lise öğrenimini Ereğli Konya Anadolu Lisesi nde tamamladı. 2007 Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümüne girdi. Dergi, kitap, yayın evleri ve film festivalleri için illüstrasyon ve grafik çalışmaları yapan Bilgiç, aynı zamanda animasyon filmler üzerine de çalışmakta ve üretimlerine İstanbul da kendi atölyesinde devam etmektedir. Born in 1986, İnebolu, Ethem Onur Bilgiç started studying graphic design in 2007 at Mimar Sinan Fine Arts University. Bilgiç has been making illustrations for magazines, books, publishing houses, movies and festivals and also does motion graphics. Kısadan Uzuna gösterimlerine öğrencilerin ilgisi yoğundu / Many students showed up at From Short to Feature screenings Antalya Film Forum etkinliği / The Forum event Festival Direktörü Festival Director Elif Dağdeviren FESTİVALDE BUGÜN /WHAT S ON TODAY Festival Direktör Yardımcısı Festival Director Assistant Melikşah Altuntaş Bugünkü etkinliklere dair notlar / Notes on today s events *Bu yayın Bant Mag. tarafından 51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali için hazırlanmıştır. This daily publication is created by Bant Mag. for 51st Antalya Golden Orange Film Festival. Koordinasyon / Coordination: Zeynep Ocak Yazı İşleri / Writers : Mustafa Doğulu, Altay Aydemir, Mertcan Ayhan Çeviri / Translation: Mutlu Yetkin Tashih / Proofreading: Nihan Katipoğlu Uluslararası Yarışma Jürisinden Andreas Sinanos, Halit Ergenç ve Tilde Corsi /International Competition Jury members Andreas Sinanos, Halit Ergenç and Tilde Corsi Antalya Film Forum etkinliği / The Forum event Kısa Film Yarışması Jürisi Tevfik Başer, Özge Özpirinçci, Prof. Dr. M. Bilal Arık / National Short Film Competition Jury Tevfik Başer, Özge Özpirinçci, Prof. Dr. M. Bilal Arık Panel: Yapımcılarla Sinemanın Geleceği Üzerine / Panel Discussion: Producers Talking About The Future of the Cinema 14:00 - Su Otel Voda Salonu / Su Hotel Voda Conference Room FESTİVALDE YARIN /WHAT S ON TOMORROW Yarınki etkinliklere dair notlar / Notes on tomorrow s events Ustalık Sınıfı / Master Class: Abbas Kiarostami ANSET Özel Sağlık ve Eğitim Kültür İnşaat Tic. Ltd. Şti. Meltem Mh. Sakıp Sabancı Bulv. Atatürk Kültür Parkı İçi AKM No:7 Muratpaşa / ANTALYA Telefon : +90 (242) 248 90 22 Fax : +90 (242) 243 92 82 E-Mail : info@anset.com.tr www.anset.com.tr 14:00 - Su Otel Voda Salonu / Su Hotel Voda Conference Room Antalya Film Forum Ödül Töreni / Antalya Film Forum Award Ceremony 20:30 - AKM Çekmeköy Underground prömiyerinin ardından film ekibiye soru-cevap / Q&A with the Arabesque Underground crew after the premiere Kutluğ Ataman

Yaşamın Kıyısında / The Edge of Heaven Uzak / Distant BUGÜN NE İZLESEM / WHICH FILMS TO SEE TODAY Yarışma dışı gösterimlere dair bilgiler ve notlar / Notes on out of competition titles Ulusal Uzun Metraj Film Yarışma Dışı / National Out Of Competition Toz Ruhu / Spirit of Dust Yönetmen / Director: Nesimi Yetik 13.00 Aspendos Neden izlemeliyim? Adana Altın Koza Film Festivali nden En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Sanat Yönetimi ödülleri kazanan Toz Ruhu, Annem Sinema Öğreniyor adlı kısa filmi ile tanınan Nesimi Yetik in ilk uzun metrajlı filmi. Film, 37 yaşındaki gündelikçi Metin in hayatının değişimini anlatıyor. Why a Good Pick? The winner of the Best Film, Best Actor and Best Art Direction Awards at the Adana Golden Boll Film Festival, Spirit of Dust is the debut feature of Nesimi Yetik, who won recognition for his short My Mother Learns Cinema. The film tells the story of the life of day labourer 37 year old Metin. Cannes da Türkiye / Turkish Cinema in Cannes Yaşamın Kıyısında / The Edge of Heaven Yönetmen / Director: Fatih Akın 12.00 Perge Neden izlemeliyim? Tuncel Kurtiz, Nurgül Yeşilçay, Hanna Schygulla gibi isimlerin başrolünde yeraldığı Fatih Akın imzalı Yaşamın Kıyısında, Cannes Film Festiivali nden En İyi Senaryo ödülü ve Altın Portakal dan da Jüri Özel ödülü, En İyi Yönetmen ve Kurgu ödüllerini almıştı. Film, Türkiye Almanya arasında kesişen farklı hayatları gösteriyor. Why a Good Pick? Fatih Akın s successful film, the winner of Best Screenplay at Cannes and the Special Jury Prize, Best Director and Best Editing Awards at the Golden Orange, The Edge of Heaven is the story of lives that intersect between Germany and Turkey. Uzak / Distant Yönetmen / Director: Nuri Bilge Ceylan 15.00 Perge Neden izlemeliyim? Cannes Film Festivali nden Jüri Büyük Ödülü ve En İyi Erkek Oyuncu ödülü kazanan Uzak, Altın Portakal dan da En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo ödüllerinin sahibi oldu. Filmde, İstanbul da yaşayan fotoğrafçı, taşradan gelen genç bir akrabasını evinde ağırlamak durumunda kalır. Why a Good Pick? The winner of the Grand Prix and the Best Actor awards at Cannes, Distant had received the Best Film, Best Director and Best Screenplay Awards at Antalya Golden Orange Film Festival. The film tells the story of a photographer living in Istanbul, who has to host his relative from the countryside. Yol / The Road Yönetmen / Director: Şerif Gören 19.00 Perge Neden izlemeliyim? Cezaevinden bayram izni alarak evlerine gitmek isteyen beş mahkumun yolda yaşadıkları zorluklar ve ülkedeki değişikliklerin anlatıldığı film, 1982 yılında Cannes Film Festivali nden Altın Palmiye ile ayrılmıştı. Why a Good Pick? The unforgettable classic of the Turkish cinema and its first triumph at Cannes, winning a Palme d Or in 1982, The Road is the story of five inmates on furlough and what they experience on the road back home. Dünya Sinemalarından / Panorama Teşekkürler Bayanlar ve Baylar / Thank You Ladies & Gentlemen Yönetmen / Director: Nigol Bezjian 16.45 Migros AVM 6 Neden izlemeliyim? Suriyeli sığınmacıların Lübnan daki kampta geçen bir gününün anlatıldığı film, şiddetin ve haberlerin soğuk ve rakamsal dili yerine bir gün evlerine dönecekleri umuduyla yeni yaşamlara başlayan Suriyeli sığınmacıların gündelik yaşamlarına şiirsel bir dili tercih ediyor. Why a Good Pick? Bezjian s opts for a poetic language instead of a cold and statistical one imbued with news footage and images of violence to track one day in the lives of Syrian refugees staying in a camp in Lebanon. Özgürlük Rüzgarı / Spirit of Freedom Serap / Mirage Yönetmen / Director: Szabolcs Hajdu 19.15 - Migros AVM 6 Neden izlemeliyim? Szabolcs Hajdu nun Macar sineması ve western türü geleneklerinden beslenen son filmi, Macaristan ın kalbi Puszta nın etkileyici atmosferinde geçiyor. Film, modern kölelik konusunu işliyor. Why a Good Pick? Combining Hungarian cinema and Western traditions, Hajdu s film is set in the impressive atmosphere of Puszta. The film is about modern slavery. Ustaların Gözünden / Through the Masters Lens Dile Veda / Goodbye to Language Yönetmen / Director: Jean-Luc Godard 14.15 - Migros AVM 2 Neden izlemeliyim? 84 yaşındaki usta yönetmen Jean Luc Godard, halen yenilikçi bir sinema peşinde film üretmeye devam ediyor. Son filmi Dile Veda ile Cannes Film Festivali nden Jüri Özel Ödülü alan yönetmenin bu fiminde evli bir kadın, bekar bir erkek ve bir köpeğin yolları kesişir. Why a Good Pick? Jean Luc Godard, 84 year old master director remains ever-innovative. His latest film Goodbye to Language has won the Special Jury Award at Cannes. The film is the story of a married woman, a single man and a dog whose paths cross. Ulusal Belgesel Özel Gösterimler / National Documentary Special Screenings Torosların Kayıp Çocuğu: Osman Şahin / The Lost Child in the Taurusus Osman Şahin Yönetmen / Director: Çetin Tunca 16.30 Akdeniz Üni. Olbia Neden izlemeliyim? Yazar Osman Şahin in edebiyat ve sinema dünyasıyla ilgili düşüncelerine Şerif Gören, Erden Kıral, Tarık Akan, Hülya Koçyiğit ve Burçak Evren gibi isimlerin yorumlarıyla yer veriliyor. Why a Good Pick? The film communicates author Osman Şahin s opinions about the world of cinema and literature along with commentaries by names such as Şerif Gören, Erden Kıral, Tarık Akan, Hülya Koçyiğit and Burçak Evren. Serap / Mirage Dile Veda / Goodbye to Language