35 YKR. Cumhuriyet Savcýsý ndan. ders gibi karar!



Benzer belgeler
Ýstanbul hastanelerinde GREV!

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

Olmak ya da Olmamak. Cumhuriyetin temel niteliklerine

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN*

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

ÖDP : Maraþ'ý unutmayacak unutulmasýna izin vermeyeceðiz


haber TMMOB ESKÝÞEHÝR KENT SEMPOZYUMU GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Eskiþehir Ýl

mmo bülteni ekim 2005/sayý 89

SOSYAL BÝLÝMLER 1 TESTÝ (Sos 1)

sayý 94 yýl : 17 MART - NÝSAN 2009


ÝNTES ÝN AYLIK GELENEKSEL TOPLANTISI 01 HAZÝRAN 2001 TARÝHÝNDE ÝSTANBUL DA YAPILDI

35 YKR. ABD li turistler Ýlicek Köyünde. Muhtar Özdoðan (Saðda) Turistlerle

4 DE 2 DE 7 DE 3 DE Devamý 2 DE 8 DE 3 DE 7 DE 7 DE 5 DE 6 DA

20 EKÝM DE ALANLARDAYIZ

2008 YILI ÜRÜNÜ KÜTLÜ PAMUK, YAÐLIK AYÇÝÇEÐÝ, SOYA FASULYESÝ, KANOLA DANE MISIR, ASPÝR VE ZEYTÝNYAÐ Perþembe, 30 Ekim 2008

mmo bülteni aralýk 2005/sayý 91 TMMOB, 20 KASIM DA DÜZCE DE KESK ÝLE BÝRLÝKTE OLACAK

3. Eðitim - Öðrenim ve Saðlýk Kýrsal yörelerde (köylerde) eðitim ve saðlýk

REKABET KURULU KARARI

Çek Kanunu neleri getiriyor? Gönderen : abana - 21/03/ :39

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Cumhuriyet Halk Partisi


Kapadokya karikatür yarýþmasý sonuçlandý

*** TOSYA KENT REHBERİ ***



Afsiad açýlýþ 1 Perþembe, 28 Mayýs 2009

A R A Þ. G Ö R. B A H A D I R B U M Ý N Ö Z A R S L A N

Mehter Marþýyla Açýlýþ!

13 Kasým 2009 tarihli Resmi Gazete'de yayýmlanan Bakanlar Kurulu kararýyla, çeþitli üniversitelerde

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ!


TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB

Tel: (0386)

4 DE 2 DE Baykal: Made By AKP 2 DE 7 DE 12 Eylül darbesinin ardýndan tanýþtý. 3 DE 7 DE 5 DE 3 DE 8 DE

Tarihte, Günümüzde ve Devrimci Mücadelede Kadýnlar

Haberler / News. Dizin / Index. Hayýrsever iþ adamýndan

DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ

B-Yetki, Görev ve Sorumluluklar

Vahþi kapitalizm bir köyü nasýl mahvetti?

Zigana'da çýð felaketi

BURSA TABİP ODASI YÖNETİM KURULU KARARLARI

TOKÝ Zedeler isyan etti!

5 DE. faturasýný ödemeyeceðiz pankart ve dövizleriyle Eðitim Sen þubeleri oluþturdu. Emek Partisi (EMEP) de Güvenli gelecek için herkese iþ, parasýz

KASIM 2011 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

EMO-Genç Yaz Eðitim Kampý Tamamlandý

DERGÝMÝZÝN YAYIN ÝLKELERÝ

Balta: Tüm vatandaþlara

Üç çocuk çünkü...


Cumhuriyet Halk Partisi

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME

14- TMMOB/ODALARI, SENDİKALAR VE DİĞER DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİYLE İLİŞKİLER, EYLEM VE ETKİNLİKLER

Editörler: Prof. Dr. Müberra Babaoðul Araþ. Gör. Uzm. E. Betül Sürgit

A Ç I K L A M A L A R

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB)

Türk Kütüphaneciliði 21,1(2007), 75-87

Hüseyin Seyfi. Söyleþi. Devamý 5 DE

7-10 ŞUBAT 2002 TARİHLERİ ARASINDA TRABZON DA YAPILAN İNCELEMELER HAKKINDAKİ ALT KOMİSYON RAPORU

ESKÝÞEHÝR'DE ÇOÞKULU 1 MAYIS

Cumhuriyet Halk Partisi

Karar No : 405 Karar Tarihi : 18/04/2011

sosyalist isci Silahlarýn gölgesinde seçim SÖZDE DEÐÝL ÖZDE DEMOKRASÝ

Yazý dizisi 4 DE. Köþe yazýsý 7 DE

Başkan Kocadon Muğla basınını Bodrum da ağırladı

5510 SAYILI KANUNUN 100 ÜNCÜ MADDESÝNÝN UYGULANMASI HAKKINDA TEBLÝÐ Pazartesi, 29 Eylül 2008

" ENERJÝ VERÝMLÝLÝÐÝ " KONULU RESÝM ve AFÝÞ

Muhtar Özdoðan Küresel ýsýnma yaðýþlarý etkiliyor

Cumhurbaþkaný Gül'e Davet

ODTÜ KKK Öğrenci Temsilcileri Konseyi Yönergesi

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ

SEÇİM SİSTEMLERİ SUNUŞU

EMRE KÖROĞLU BAŞKANLIK İÇİN ADAYLIĞINI AÇIKLADI

Eczacýlardan Artýk Yeter

Tek Rakipleri Galatasaray ve Fenerbahçe

T.C YARGITAY 9.HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2006/1894 Karar No : 2006/20663 Tarihi : KARA ÖZETÝ : NAKÝL HALÝNDE KIDEM TAZMÝNATI

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE DE SOL GELENEĞİNİ VE SİYASİ LİDERLİĞİ TARTIŞTI

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

657 sayýlý yasada deðiþiklik ve hedeflenenler

Yüzleþmedikçe yanar SÝVAS!

Plaka Tahdidi Gündemi Yoğun Geçiyor

50.ULUSAL 24.ULUSLARARASI HACI BEKTAŞ VELİ ANMA TÖRENLERİ VE KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİ PROGRAMI

NİSAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

ÝÇÝNDEKÝLER. Yýl: 44 Sayý: Ekim - Kasým - Aralýk TMMOB ORMAN MÜHENDÝSLERÝ ODASI ADINA SAHÝBÝ Ali KÜÇÜKAYDIN. YAYIN SORUMLUSU Ümit YILIK

25-31 EKIM ANKARA BÜLTEN. 27 Ekim 2010 Çarþamba. Yer: Gazi Üniversitesi Rektörlük Yerleþkesi Teknikokullar ANKARA TÜRKÝYE

ÝÞ SAÐLIÐI GÜVENLÝÐÝ EÐÝTÝMÝ GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ

11 EKÝM 2007 PERÞEMBE. Dosteli Baþkaný Tütek: Hediyeleþmek bizim geleneðimizde var

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

Günlük Kent Gazetesi açılışı derbi maçı öncesi gerçekleştirildi.

EKONOMÝDE GELÝÞMELER

ÇEVREMDE SAÐIM SOLUM SORUN

OTEL SATIN ALMA MÜDÜRLERİ BULUŞTU


ÝNÞAAT ÝÞKOLUNDA ENDÜSTRÝ ÝLÝÞKÝLERÝ **

Sosyal Araştırmalar Enstitüsü 30 MART 2014

Transkript:

GÜNEÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: 441 29 45 YIL:3 SAYI:636 35 YKR 30 NÝSAN 2008 ÇARÞAMBA Ev Tel: 441 25 02 Cumhuriyet Savcýsý ndan ders gibi karar! Hacýbektaþ Kültür Merkezi Müdüresi Hülya Aksoy un gazetemiz hakkýnda açmýþ olduðu dava sonuçlandý. Aksoy Cumhuriyet Baþsavcýlýðý na vermiþ olduðu dilekçede 24 ve 25 Ocak 2008 tarihli gazetemizde Hacýbektaþ Veli Kültür Derneði Yönetimi ve Kadýn Kollarýnýn yetkililerinin basýna açýklamalarýnda bunlara çanak tutanlar tarih önünde hesap verecektir türünden tehdit içerikli ibareler kullandýklarýný, halký galeyana getiren ve kendisi ile temsil ettiði soyunun imajýný zedeleyici nitelikte yazýlar yazýlýp bunlarýn yayýmlandýðýný, gazetemizin sorumlu yazý iþleri müdürü ile bahse konu yazýlarý Edip Akbayram'dan 1 Mayýs Marþý Kýrþehir'in Kaman Ýlçesinde, ceviz ile üzüm þýrasý karýþtýrýlarak sucuk imal edilmeye baþlandýðý bildirildi. yazan muhabir, Hacýbektaþ Veli Kültür Derneði Yetkilisi, Hacýbektaþ Veli Kültür Derneði Kadýn Kollarý Baþkaný ve Mehmet Münir Ulusoy dan, 24 ve 25 Ocak 2008 tarihli gazetemizde çýkan haber, basýn açýklamasý ve röportajlarýn içeriklerinin kendisine karþý hakaret ve tehdit anlamýna gelen ibareler bulundurmasý nedeniyle þikayetçi olmuþtu. Cumhuriyet Savcýsý ndan ders gibi karar! Söz konusu dava ile ilgili Cumhuriyet Savcýsýnýn kararýný olduðu gibi yayýnlýyoruz. 3 DE Cevizden sucuk yapýyorlar Mehmet Ali Yazýcý yazici66@yahoo.com Egemenlerin Kronik Korkusu: 1 Mayýs Ýþçi ve emekçi kesimlerin, birlik, dayanýþma ve mücadele günü olan 1 Mayýs, her yýl egemenler tarafýndan gerilim ve hesaplaþma günü olarak ilan edilir. Günlerce önceden saldýrý hazýrlýklarý, takviye güç biriktirme 7 DE Türk: 'Sakarya olayý Sivas ve Maraþ olaylarý gibi' Sakarya'da DTP lilere yapýlan linç giriþimini deðerlendiren DTP Grup Baþkaný Ahmet Türk, Maraþ ve Sivas katliamlarýnýn tekrarlanmak istendiðini belirtti. Türk, olaylarý protesto etmek için bu hafta TBMM Genel Kurulu'ndaki görüþmelere katýlmayacaklarýný söyledi. 7 DE Edip Akbayram' ýn yeni albümü "Söyleyemediklerim" Emre Grafson Müzik tarafýndan yayýmlandý. Akbayram albümünde Âþýk Mahzuni' nin, Fikret Kýzýlok' un eserlerinin yaný sýra iþçinin, emekçinin bayramý mitinglerinin vazgeçilmezi "1 Mayýs" marþýný da yeniden yorumluyor. 5 DE Eðitimli otobüs kaptanlarý yetiþiyor Türkiye'de tek olarak Yozgat Bozok Üniversitesi Akdaðmadeni Meslek Yüksek Okulu'nda bulunan Otobüs Kaptanlýk Bölümü'nün eðittiði öðrenciler, otobüs firmalarýnda kolay iþ sahibi oluyor. Yozgat Bozok Üniversitesi Akdaðmadeni Meslek Yüksek Okulu bünyesinde her yýl 40 öðrenci, kaptanlýk, host ve hosteslik eðitimi alarak mezun oluyor. Ýki yýllýk eðitim süresince öðrencilere ingilizce, ilk yardým, motor, 7 DE Cevizi ile ünlü Kaman Ýlçesinde, yetiþkin bir ceviz aðacýndan yaklaþýk 10 bin adet ceviz elde edildiði ve kilosunun 70 YTL'ye satýldýðý öðrenildi. Ceviz üretiminin yýllar geçtikçe arttýðý Kaman'da, aþýlý ceviz fidanlarýna ilgi artýþ gösterirken, standart ceviz üretimi yapabilmek için Kaman 1-Kaman 2-Kaman 3-Kaman 4-Kaman 5- Kaman 6 ve Kaman 7 çeþidi aþýlý cevizler, üreticilerin ilgi odaðý oluyor. Türkiye'nin çeþitli illerinde üretilen standart cevizlerin aksine aþýlý ceviz fidanlarýndan iki katý ürün alýnabildiðini kaydeden Kaman ve Köyleri Ceviz Üreticileri Yardýmlaþma ve Dayanýþma Derneði Baþkaný Eczacý Deniz Ýkizoðlu, Kaman'da Osmanlý Ýmparatorluðu 7 DE AB Karþýtý Direncin Anlamý AB'nin Türkiye'nin yeniden yapýlanmasý konusundaki olumlu misyonu nereden kaynaklanmaktadýr? Bu sorunun yanýtý AB'nin ne olduðu ile doðrudan ilgilidir. AB ulusal devlet formundan uluslarüstü devlet formuna geçiþ sürecinin ürünü, uluslarüstü ve burjuva demokratik bir devletleþme sürecidir. Bu nedenle ulusal aidiyeti kutsayan, bu temelde ulusal olan dýþýnda Erdoðan AYDIN : ALEVÝLER VE AVRUPA BÝRLÝÐÝ (2) kalan her kimliðe düþman muamelesi yapan, onlarý asimle etmeyi kendinde hak gören anlayýþlarýn aþýlmasý sürecidir. Deyim uygunsa AB, "72 millet/inanç birdir bize" diyen bir geleneðin modern koþullardaki ifadesidir. Bu anlamýyla farklý aidiyetler arasýnda hukuksal eþitliði, barýþ içinde bir arada yaþamayý, insaný ve haklarýný temel alan bir hukuk zemininde evrenselleþmeyi, kültürler arasý entegrasyonu 4 DE Süt Üreticileri Tire'de Tarým Politikalarýna "Yeter Gari" Dedi "Bize verilen çið süt fiyatýyla geçinemiyoruz. Benim iki çocuðum var geleceklerinden endiþe duyuyorum. Yarým kilo su 50 kuruþ iken, 1 kilo sütü 475 kuruþa veriyoruz. Bu adalet mi?" 2 DE Çin heyeti Kapadokya' ya hayran kaldý Kapadokya'yý gezen Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Turizm Ýdaresi Baþkaný Shao Qi Wei, bölgenin çok güzel olduðunu ancak ülkesinde daha fazla tanýtýlmasý gerektiðini söyledi. 7 DE

2 Süt Üreticileri Tire'de Tarým Politikalarýna "Yeter Gari" Dedi Küçük Menderes Havzasý'ndaki süt üreticileri ve çok sayýda demokratik kitle örgütü hükümetin tarým politikalarýný eleþtirerek girdi maliyetlerinin fazla olmasýna karþýn süt fiyatlarýnýn düþürülmesini protesto etti, sütteki ÖTV ve KDV'nin kaldýrýlmasýný istedi. Tire Süt Kooperatifi Baþkaný Mahmut Eskiyörük, Tire, Torbalý, Ödemiþ, Beydaðý, Selçuk Ziraat Odalarý, Damýzlýk Sýðýr ve Süt Üreticileri Birilði Ýzmir Þube Baþkaný Adnan Erkin, Ziraat Mühendisleri Odasý Baþkaný Gökhan Günaydýn ve Veteriner Hekimleri Odasý Ýzmir Þube Baþkaný Serdar Aktop ve çok sayýda demokratik kitle örgütü temsilcisi katýlarak üreticiye destek verdi. 30 Nisan 2008 Çarþamba Çelebi: Engellenirsek her alan, her durak, 1 Mayýs alaný olur Burcu TANER "Bize verilen çið süt fiyatýyla geçinemiyoruz. Benim iki çocuðum var geleceklerinden endiþe duyuyorum. Yarým kilo su 50 kuruþ iken, 1 kilo sütü 475 kuruþa veriyoruz. Bu adalet mi?" Ýzmir in Bayýndýr ilçesi Pýnarlý köyünde süt üreticiliði yapan Mustafa Karazeybek gübre, yem ve mazot fiyatlarýnýn pahalýlýðýndan yakýndý. Süt parasýný olduðu gibi yem masraflarýný ödemek için harcadýklarýný söyleyen Beþrefli Köyü nden Mustafa Taner ise, besleyemedikleri hayvanlarý mecburen kesime yolladýklarýný ifade etti: "Bir çok kiþi hayvana, süte güvenerek kredi alýyor. Ama þimdi býrakýn ineðimizi bütün alet edevatý satsak bu borçlarý ödeyebilecek halde deðiliz. Bize bunlarý yaþatanlardan bugün hesap soruyoruz." Mitinge yaklaþýk beþ bin kiþi katýldý Tire Ýtfaiye Meydanýnda toplanan binlerce süt üreticisi tek bir aðýzdan artýk süt üretemediklerini, hayvanlarýný büyük çoðunluðunu kesime göndermek zorunda kaldýklarýný dile getirdi. Yaklaþýk 5 bin kiþinin katýldýðý mitingde hükümete seslenilerek çiftçiye ve tarýmsal üretime destek verilmesi gerektiði vurgulanýrken artan maliyetlere karþý sütteki ÖTV ve KDV'nin kaldýrýlmasý talep edildi. Mitinge, CHP Ýzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, CHP Ýzmir Milletvekili Selçuk Ayhan, DSP Ýzmir Milletvekili Recai Birgün, Ýzmir'deki siyasi partilerin il baþkanlarý, Yaklaþýk iki saat süren mitingde Tire'den baþlayan protestolarla yüzbinlerce çiftçinin seslerini duyurmak için alanlara çýkacaðý mesajý verildi. Ayrýca mitinge gelen üreticiler halk sanatçýsý Tolga Çandar ý da dinleme fýrsatý buldular. "Emeði ile yaþayanlar bunu hak etmiyor" Mitingde bir konuþma yapan Eskiyörük, gelinen süreçte tarýmsal ve hayvansal üretimin tehlike içinde olduðunu kaydetti: "Buraya siyaset yapmaya gelmedik. Ankara nýn üreticinin sesini duymasý amacýyla toplandýk. Ülkemizde son yýllarda gözle görülür bir durumla karþý karþýyayýz. Tüm dýþ ülkelerde süt fiyatlarý artarken maalesef ülkemizde tamamen düþük fiyata satýlmaktadýr. Bugün hiçbir yerde olmayan maliyetler ülkemizde çok yüksek seviyelerde. Emeði ile yaþayan insanlar bunu hak etmiyor." Eskiyörük'e göre önlem alýnmadýðý takdirde çiftçinin hak arayýþý yüzbinlere ulaþarak dalga dalga Türkiye ye yayýlacak. Tütün ve pamuktan sonra hayvancýlýkta da yanlýþ politikalar uygulandýðýný vurgulayan Eskiyörük, doðru bir yapýlanma ve eþit koþullarýn saðlanmasý ile Türkiye nin tarýmda pazar deðil, pazarlayan konumuna geleceðini söyledi. "Sadakaya muhtaç deðiliz" ZMO Genel Baþkaný Günaydýn da, sürekli artan nüfusa karþý üretimin yetersiz kaldýðýna iþaret ederek yaþanan gýda krizini tarýmda uygulanan neoliberal politikalara baðladý. (BT/GG) BÝA Haber Merkezi - Ýzmir 29 Nisan 2008, Salý [Sesonline] ÝSTANBUL - DÝSK Genel Baþkaný Süleyman Çelebi, 1977 Taksim 1 Mayýs'ýnda ekonomik politikalarýn, demokrasi dýþý bazý çözümlemelerin önemli bir dönemeç noktasý olduðunu belirterek, "2008 1 Mayýs'ýnda Taksim'e giriþ demokrasinin önünü açacaktýr. Engellenirsek her alan, her durak, her merkez 1 Mayýs alaný olur" dedi. 1977'de kanlý bir provokasyona sahne olan Taksim 1 Mayýs kutlamalarý, aradan geçen 30 yýlýn ardýndan yeniden Taksim tartýþmasýyla gündeme oturdu. Geçtiðimiz yýl 1 Mayýs kutlamalarýnýn Taksim'de yapýlmak istenmesine karþý Ýstanbul Valiliði bütün Ýstanbul'u adeta "kuþatma" altýna Türkiye deki 1 Mayýs geleneðinin 85 yýllýk tarihi 1 MayIs ýn Türkiye de ilk yýðýnsal kutlanmasýnýn 85. ve 1976 da DÝSK öncülüðünde yeniden yýðýnsal kutlanmaya baþlamasýnýn 30. yýldönümü olan 2006 yýlýnda DÝSK ve TÜSTAV ortak çalýþmasýyla 1 Mayýs Ýlk Dileðimiz baþlýðýyla bir afiþ sergisi hazýrlanmýþtý. DÝSK arþivinden elde edilen 80 adet 1 Mayýs afiþi ile 20. yüzyýl baþýndaki sosyalist harekete ait 18 belgenin yer aldýðý TÜSTAV- DÝSK Arþivi 1 Mayýs Afiþleri Sergisi ilk kez bir meydanda sergileniyor. TÜSTAV ve DÝSK ortak etkinliði olan sergi, Ýzmir de Büyükþehir Belediyesi nin katkýlarý ile hazýrlandý. Kordonboyu nda Vasýf Çýnar Meydaný nda (Dokuz Eylül Üniversite Rektörlük karþýsý) bugün açýlacak sergi 2 Mayýs a kadar açýk tutulacak. Birgün Ýzmir Birgün 29/04/2008 almýþtý. 2007 1 Mayýs'ý saatlerce süren çatýþmalara sahne olmuþ, onlarca kiþi yaralanmýþtý. Bu yýl da DÝSK, KESK ve Türk-Ýþ'in de aralarýnda bulunduðu çok sayýda emek örgütü, siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri geniþ bir blok oluþturarak 1 Mayýs kutlamalarýný Taksim'de yapma ýsrarýný sürdürüyor. 1 Mayýs'a günler kala DÝSK Genel Baþkaný Süleyman Çelebi 1 Mayýs'ý, devletin fobilerini ve gerginlikler içinde emek cephesinin durumunu deðerlendirdi. (DÝHA) 2008-04-29 GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam 441 30 09 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 35 38 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 38 08 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Türkiye Ýþ Bankasý 441 35 07 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Nevþehir Seyahat 441 21 84 Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80 Rýfat Kartal Huzurevi 4413338 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 Taþýyýcýlar koop 441 20 06 Kent -Göreme Turizm 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25 Terminal Taksi 441 27 97

30 Nisan 2008 Çarþamba Cumhuriyet Savcýsý ndan ders gibi karar! Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Hülya Aksoy un gazetemiz hakkýnda açmýþ olduðu dava sonuçlandý. Aksoy Cumhuriyet Baþsavcýlýðý na vermiþ olduðu dilekçede 24 ve 25 Ocak 2008 tarihli gazetemizde Hacýbektaþ Veli Kültür Derneði Yönetimi ve Kadýn Kollarýnýn yetkililerinin basýna açýklamalarýnda bunlara çanak tutanlar tarih önünde hesap verecektir türünden tehdit içerikli ibareler kullandýklarýný, halký galeyana getiren ve kendisi ile temsil ettiði soyunun imajýný zedeleyici nitelikte yazýlar yazýlýp bunlarýn yayýmlandýðýný, gazetemizin sorumlu yazý iþleri müdürü ile bahse konu yazýlarý yazan muhabir, Hacýbektaþ Veli Kültür Derneði Yetkilisi, Hacýbektaþ, Hacýbektaþ Veli Kültür Derneði Kadýn Kollarý Baþkaný ve Mehmet Münir Ulusoy dan, 24 ve 25 Ocak 2008 tarihli gazetemizde çýkan haber, basýn açýklamasý ve röportajlarýn içeriklerinin kendisine karþý hakaret ve tehdit anlamýna gelen ibareler bulundurmasý nedeniyle þikayetçi olmuþtu. Cumhuriyet Savcýsý ndan ders gibi karar! Söz konusu dava ile ilgili Cumhuriyet Savcýsýnýn kararýný olduðu gibi yayýnlýyoruz. Soruþturma Evraký ve Ekleri Ýncelendi: Müþteki Hülya Aksoy un 1- Cumhuriyet Baþsavcýlýðýmýza verdiði 25.01.2008 tarihli þikayet dilekçesinde ve ayný gün alýnan ifadesinde özetle, 24 ve 25 Ocak 2008 tarihli Suluca Karahöyük isimli yerel gazetede, Hacýbektaþ Veli Kültür Derneði Yönetimi ve Kadýn Kollarýnýn yetkililerinin basýna açýklamalarýnda bunlara çanak tutanlar tarih önünde hesap verecektir türünden tehdit içerikli ibareler kullandýklarýný, halký galeyana getiren ve kendisi ile temsil ettiði soyunun imajýný zedeleyici nitelikte yazýlar yazýlýp bunlarýn yayýmlandýðýný, yerel gazetenin sorumlu yazý iþleri müdürü ile bahse konu yazýlarý yazan muhabir, Hacýbektaþ Veli Kültür Derneði Yetkilisi, Hacýbektaþ, Hacýbektaþ Veli Kültür Derneði Kadýn Kollarý Baþkaný ve Mehmet Münir Ulusoy dan, 24 ve 25 Ocak 2008 tarihli Suluca Karahöyük isimli yerel gazetede çýkan haber, basýn açýklamasý ve röportajlarýn içeriklerinin kendisine karþý hakaret ve tehdit anlamýna gelen ibareler bulundurmasý nedeniyle þikayetçi olduðunu bildirdiði, 2- Cumhuriyet Baþsavcýlýðýmýza 30.01.2008 tarihinde verdiði dilekçesinde yürütülen soruþturma dosyasýna eklenmesi için 5 adet CD ve yerel gazetede yayýmlanan yazý küpürlerini ibraz ettiðini bildirdiði, 3- Cumhuriyet Baþsavcýlýðýmýza verdiði 15.02.2008 tarihli þikayet dilekçesinde ise, önceki þikayet dilekçesi ve suç duyurusuna ek olarak, 28 Ocak 2008 tarihli Suluca Karahöyük isimli yerel gazetede sorumlu yazý iþleri müdürü Aydýn Þimþek tarafýndan yayýmlanan CHP Ýlçe Baþkanlýðýnýn basýn açýklamasý içeriðinden kurumunun ve þahsýnýn aleyhine yazýlara rastlandýðýný, bu nedenle de CHP Ýlçe baþkaný Bayram Ayvazoðlu, CHP Ýlçe Gençlik Kollarý Baþkaný Arif Yoldaþ Altýok ve CHP Ýlçe Kadýn Kollarý Baþkaný Miyesser Taþdemir den þikayetçi olduðunu, 15.02.2008 tarihli ayný isimli gazetede yine kurumu ve þahsý aleyhine yazýlara rastladýðýný belirtip buna cevap niteliðinde bulunan açýklamalarda bulunduðu, Müþtekinin þikayetine konu olan yerel gazetede yayýmlanan haber ve basýn açýklamalarýný doðuran olaylarýn bu þekilde geliþtiði; Hacýbektaþ Kaymakamlýðý Kültür Merkezi Müdürlüðünde Kültür Merkezi Müdürü olarak görev yapan müþtekinin, 22.01.2008 günü saat 14:00 de Hacýbektaþ Veli Kültür Merkezi çok amaçlý salonda Cem Töreni ve Aþure Günü etkinliði düzenlediði, bu etkinliðe bazý siyasi kiþileri de davet ettiði, davetliler arasýnda Büyük Birlik Partisi Genel Baþkaný ve Sivas Baðýmsýz Milletvekili Muhsin Yazýcýoðlu nun da olduðunu, diðer bazý siyasiler ile birlikte adý geçen Muhsin Yazýcýoðlu un da davete konu etkinliðe katýldýðý, bunun üzerine adý geçenin siyasi düþünceleri ile geçmiþini konu alan çeþitli röportaj, basýn açýklamasý ve haberlerin Suluca Karahöyük isimli yerel gazetenin çeþitli sayýlarýnda yayýmlandýðý, burada yayýmlanan yazýlar üzerine müþtekinin yazý, basýn açýklamasý ve röportaj sahipleri ile bunlarý yayýmlanan adý geçen yerel gazetenin sorumlu yazý iþleri müdürü hakkýnda yukarýda içeriði özetlenen dilekçeleri verdiði, Ýlçemizde yerel süreli yayým yapan Suluca Karahöyük isimli gazetenin 24 Ocak 2008 tarihli sayýsýnda, Hacýbektaþ Veli Kültür Derneðinin Katillerimize aþýk olamayýz baþlýklý basýn açýklamasýnýn içeriðinde özetle 22.01.2008 tarihinde Kültür Merkezi Müdürlüðünce organize edilen Cem Töreni ve Aþure Günü etkinliðine davetlilerden ve katýlanlardan birisi olan Büyük Birlik Partisi Genel Baþkaný ve Sivas Baðýmsýz Milletvekili Muhsin Yazýcýoðlu un, etkinliði düzenleyen kiþi/kurum tarafýndan davet edilmesinin ve aðýrlanmasýnýn eleþtirildiði, yine ayný günlü gazetede Hacýbektaþ Veli Kültür Derneði Kadýn Kollarý Baþkanlýðýnýn Ülkü ocaklarý genel baþkanlýðý yapan katilleri, ilçemizin saygýn çehreleri ile yan yanaydý baþlýklý basýn açýklamasýnýn içeriðinin de benzer nitelikte olduðu, özellikle...eli kanlý katiller, Hacýbektaþ kültür merkezinde düzenlenen cem töreninde baþ köþelerde aðýrlandýlar,... Ýlçemizin birlik ve bütünlüðünü bozmaya yönelik bu tür oluþumlara çanak tutanlar, er ya da geç açýða çýkarýlacak ve tarih önünde hesap vereceklerdir denildiði, müþtekinin de þikayetine dayanak oluþturan bu ibarelerin, tehdit yada hakaret suçunu oluþturmayacaðý, tarih önünde hesap verme ibaresinin kullanýlmasýnýn hiç bir kiþiyi tehdit etme anlamýna gelmeyeceði, halký galeyana getirme açýklamasý olarak deðerlendirilemeyeceði, ibarelerin eleþtiri tarzýnda olduðu, Anýlan gazetenin 25 Ocak 2008 tarihli sayýsýnda, Münir Ulusoy un Emevi düzeni ve aklý ile bu iþleri yapýyorlar baþlýklý röportajý içerdiðinde söylenenlerin bir bütün olarak deðerlendirilmesinde ise, 22.01.2008 tarihinde Kültür Merkezi Müdürlüðünce organize edilen Cem Töreni ve Aþure günü etkinliðinde davetlilerden ve katýlanlardan birisi olan Büyük Birlik Partisi Genel Baþkaný ve Sivas Baðýmsýz Milletvekili Muhsin Yazýcýoðlu un, etkinliði düzenleyen kiþi/kurum tarafýndan davet edilmesinin ve aðýrlanmasýnýn eleþtirildiði, röportaj içeriðinde özellikle Muhsin Yazýcýoðlu nu davet edenler, Hacýbektaþ da toplanacak bir imza kampanyasý ile ulusal kamu oyuna teþhir edilmeli, davet eden Hülya Aksoy imza toplanarak buradan gönderilmelidir denildiði, müþtekinin de þikayetine dayanarak oluþturan bu ibarelerin tehdit ya da hakaret suçunu oluþturmayacaðý, birisi hakkýnda imza kampanyasý düzenlenmesinin yada konuda kamuoyuna çaðrýda bulunulup sonucun kamuoyunun taktirine býrakýlmasýnýn demokratik bir hak olduðu, halký galeyana getirme açýklamasý olarak deðerlendirilemeyeceði, ibarelerin eleþtiri tarzýnda olduðu, Anýlan gazetenin 28 Ocak 2008 tarihli sayýsýnda, Cumhuriyet Halk Partisi nin Yazýcýoðlu, Hacýbektaþ a neden davet edildi? baþlýklý basýn açýklamasýnda yine Büyük Birlik Partisi Genel Baþkaný ve Sivas Baðýmsýz Milletvekili Muhsin Yazýcýoðlu un, etkinliði düzenleyen tarafýndan davet edilmesinin doðru olmadýðý bildirilip, bu durumun eleþtirildiði, basýn açýklamasý içeriðindeki ibarelerin tehdit ya da hakaret suçunu oluþturmayacaðý, halký galeyana getirme açýklamasý olarak deðerlendirilemeyeceði, ibarelerin eleþtirisi tarzýnda olduðu, Müþteki Hülya Aksoy un 30.01.2008 tarihli dilekçesi ekinde soruþturma dosyasýna ibraz ettiði 5 adet CD nin yapýlan incelemesi sonucu düzenlenen tutanak içeriðine göre, bu CD lerdeki görüntülerin 22 Ocak 2008 tarihinde ilçemiz Kültür Merkezi çok amaçlý salonda yapýlan ve Kültür Merkezi Müdürlüðünce düzenlendiði anlaþýlan Cem Töreni ve Aþure Günü etkinliðine ait, toplantý salonunda bulunan güvenlik kamerasý görüntülerinin olduðu, bu görüntüler ile þikayete konu olaylar arasýnda bir ilgi olmadýðýnýn tespit edildiðinin anlaþýldýðý, Müþtekinin iddialarýyla ilgili yukarýda isimleri yazýlý olan þüphelilerden bazýlarý savunmalarýnda, iddia konusu basýn açýklamasý, röportaj ve yazýlarýn eleþtirici amacýyla yapýldýðýný, müþtekiyi rencide etmek ya da onu tehdit etmek amacýyla yapýlmadýðýný beyan ettikleri, bazýlarý savunmalarýnda söz konusu yazýlarla bir ilgilerinin bulunmadýðýný beyan ettiklerini, yine adý geçen yerel gazetenin sorumlu yazý iþleri müdürü olan þüpheli Aydýn Þimþek in savunmasýnda, basýn açýklamasý, yazý ya da röportajýn içeriðinin kendisi tarafýndan deðiþtirilmeden, aynen gazetede yayýmlandýðýný, suç teþkil eden bir ibare bulunmadýðý için yayýmlandýðýný beyan ettiði ve tüm þüphelilerin üzerlerine atýlý suçlamalarý kabul etmedikleri, þüphelilerin temsilcisi olduklarý yerel gazete, siyasi parti ve derneðin demokratik hayatýn vazgeçilmez unsurlarýndan olan sivil toplum kuruluþlarýndan olduklarý, doðal olarak bu sivil toplum kuruluþlarýnýn temsilcilerinin muhataplarýnýn kiþilik haklarýna saldýrýda bulunma amaçlarý olmadan, eleþtirisel anlamda basýn açýklamasý yapmalarýnýn olanaklý olduðu, Düþünce ve ifade özgürlüðünün; Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesinin 9 ve 10.maddelerinde, Anayasamýzýn 26 ve devamý maddelerinde düzenlenip güvence altýna alýndýðý, bunun yanýnda Türk Ceza Kanununda yer alan bazý suçlarýn basýn ve yayýn organlarýnýn araç olarak kullanýlmasý durumunda cezada artýrým nedeni olarak düzenlendiði, yine Basýn Kanunun 3.maddesinde basýn özgürlüðünün düzenlendiði, Yargýtay Ceza Genel Kurulunun basýn yoluyla hakaret suçlarýna iliþkin 11.07.2006 gün ve 162-181 E-K sayýlý ve 17.07.2007 gün ve 2007/4-117-175 E-K sayýlý kararlarýndan da anlaþýlacaðý üzere basýn ve yayýn yoluyla iþlenen hakaret suçlarýnda oluþturduðu içtihatlarýnda, Demokratik toplumlar, temel hak ve özgürlüklerine dayanan toplumlardýr. Bu tür toplumlarda Devletin görevi, temel hak ve özgürlükleri korumak ve geliþtirmektir. Temel hak ve özgürlükler arasýnda düþünce ve kanaati açýklama özgürlüðünün önemli bir yeri bulunmaktadýr. Bu özgürlüðün kullanýlabilmesinin en önemli yollarýndan birisi de basýndýr. Geneli ilgilendiren ya da ilgilendirmesi gereken tüm olaylar hakkýnda, halký objektif ve gerçekleri yansýtacak biçimde aydýnlatmak, çeþitli sorunlar üzerinde kamuoyunu düþünmeye çaðýracak tarzda tartýþmalar açmak, onu toplumsal ve siyasal oluþumlar üzerinde doðru ve gerçeðe uygun bilgilerle donatmak, yöneticileri eleþtirmek, uyarmak ve bu yöntemlerle denetlemek, ayrýca içinde yaþadýðý toplumun ve tüm insanlýðýn sorunlarý konusunda bireyi bilinçlendirmek durumunda olan basýna, bu ödevlerini yerine getirirken ihtiyaç duyacaðý bir kýsým haklar da tanýnmýþtýr. Bunlar; bilgi edinme, yayma, eleþtirme, yorumlama ve eser yaratma haklarýdýr. Temelini Anayasa nýn 28. Vd. maddelerinden alan ve 5187 sayýlý Basýn Yasasýnýn 3. Maddesinde düzenlenen bu haklar, basýn yoluyla iþlenen suçlarda hukuka uygunluk nedenlerini oluþturur. Bilgiyi yayma, eleþtirme ve yorumlama haklarýnýn kabulü için, açýklama, eleþtiri veya deðer yargýsý biçimindeki bilginin gerçek ve güncel olmasý açýklamasýnda kamunun ilgi ve yararýnýn bulunmasý, açýklanýþ þekli ile konusu arasýnda düþünsel bir bað bulunmasý, açýklamada küçültücü sözlerin kullanýlmamasý gerekir. Denilmek suretiyle düþünce, ifade ve basýn ve yayýn özgürlüðünün, eleþtirici hakkýnýn sýnýrlarýnýn kriterlerini belirlediði, Ayrýca ulusal çapta yayýn yapan basýn yayýn organlarýnda, hemen her gün çeþitli meslek gruplarýnýn emekli yada çalýþan temsilcilerinin ve siyasi kiþiliklerinin ülke gündemine iliþkin yaptýklarý deðerlendirmelerde ve bu tür konularda yazýlan yazý, yapýlan röportaj ve basýn açýklamalarýnda, ilgilisi olduðu þahýs ya da kurumlarýn aðýr bir þekilde eleþtirdikleri, bu durumunda muhatabýný açýkça aþaðýlama ve küçük düþürme amacýný olmaksýzýn, diðer bir deyiþle hakkýn kötüye kullanýlmasý durumu olmaksýzýn düþünceyi açýklama ve yayma, ifade ve bazýn özgürlüðünün doðal bir sonucunun olduðu, Þüphelilere atfedilen soruþturma dosyasý içerisinde bulunan iddia konusu gazetelerde yer alan röportaj, basýn açýklamasý ve yazýlarýn içeriklerinin yukarýda anlatýlan çerçevede eleþtirici sýnýrlarý içerisinde, müþtekiyi toplum içerisinde küçük düþürücü nitelikte olmayan, adý geçeni yaptýðý göreviyle ilgili tehdit eder mahiyette bulunmayan düþünce açýklamalarý olduðu, bunlarýn suç teþkil edip etmeyeceklerinin yargýlamayý yapacak mahkemeye ait olduðu kuþkusuz ise de, iddia konusu sözlerin þüpheliler hakkýnda kamu davasý açmaya, yargýlamayý yapacak mahkemenin huzuruna çýkarmaya yeterli olmadýðý, müþtekinin iddialarýyla ilgili yasal süresinde ilgili hukuk mahkemelerinde tazminat davasý açma haklý saklý olmak üzere tüm þüpheliler hakkýnda KAMU ADINA KOVUÞTURMA YAPILMASINA YER OLMADIÐINA, Karardan birer suretin müþtekiye tebliðine, müþtekinin kararýn kendisine tebliði tarihinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde Aksaray Aðýr Ceza Mahkemesi Baþkanýna itiraz edilebileceðinin bildirilmesine, Karardan birer suretin bu sýfatla ifadesi alýnan þüphelilere ayrý ayrý tebliðine, CMK. nun 172. Ve 173 maddeleri uyarýnca itirazý kabil olmak üzere karar verildi. 10/04/2008 Ýbrahim TOZKOPARAN Cumhuriyet Savcýsý 41932

AB Karþýtý Direncin Anlamý AB'nin Türkiye'nin yeniden yapýlanmasý konusundaki olumlu misyonu nereden kaynaklanmaktadýr? Bu sorunun yanýtý AB'nin ne olduðu ile doðrudan ilgilidir. AB ulusal devlet formundan uluslarüstü devlet formuna geçiþ sürecinin ürünü, uluslarüstü ve burjuva demokratik bir devletleþme sürecidir. Bu nedenle ulusal aidiyeti kutsayan, bu temelde ulusal olan dýþýnda kalan her kimliðe düþman muamelesi yapan, onlarý asimle etmeyi kendinde hak gören anlayýþlarýn aþýlmasý sürecidir. Deyim uygunsa AB, "72 millet/inanç birdir bize" diyen bir geleneðin modern koþullardaki ifadesidir. Bu anlamýyla farklý aidiyetler arasýnda hukuksal eþitliði, barýþ içinde bir arada yaþamayý, insaný ve haklarýný temel alan bir hukuk zemininde evrenselleþmeyi, kültürler arasý entegrasyonu ve milli düþmanlýklarýn aþýlmasýný öngören bir projedir. Bu niteliðiyle AB, Alevî felsefesine uygun ve onun modern koþullardaki izdüþümü iken, kimi Alevîlerin Türkçü ve devletçi tutumu, tam tersine bu felsefeye karþýt bir niteliðe sahiptir. Çünkü hem Alevî felsefesi milliyetçiliðe karþý 72 kimliði bir gören bir niteliðe sahiptir hem de mevcut Türk devlet geleneði, baþta Aleviler olmak üzere öteki kimliklerin asimilâsyonu temelinde biçimlenmiþtir. AB projesinin, insanlýðýn evriminde týpký feodalite ve imparatorluklar çaðýndan ulusal devlete geçiþ sürecinde olduðu gibi tarihsel bir ilerleme olduðu açýk. Dolayýsýyla nasýl dün ulusal devlete karþý feodal, lâikliðe karþý dinci direniþler gerçekleþmiþse, bugün de bu uluslarüstü formun milliyetçi dirençle karþýlaþmasý doðaldýr. Ancak bu direnç, demokratik kurumlaþma için ciddî bir zemin oluþturan çokkimliklilik ve çokkültürlülük karþýsýnda gerici ve anti demokratik bir karakter taþýmaktadýr. Halen ülkemizde, AB ile entegrasyona karþý ulusalcý gerekçelerle geliþtirilen ciddî bir direnç bulunmaktadýr. Asýl önemlisi bu karþý çýkýþ, yer yer sol bir dille gerekçelendirilmeye çalýþýlmaktadýr. Ancak bu karþý çýkýþýn söz konusu bu sol mazeretleri deþifre edildiðinde, faþizan bir rejimin kendini koruma kaygýsýyla karþýlaþýyoruz. Nitekim "Sevr'i getirmek istiyorlar!", "Bizi bölmeye çalýþýyorlar!" gibi korkutmalarla korunmaya çalýþýlan statüko, Türk ve Sünnî olmayan herkesin asimle edildiði, toplumdaki eþitsizlik oranýnýn herhangi bir kapitalist ülkeden kat be kat fazla olduðu, devletin toplum karþýsýnda kadir-i mutlak bir konumda tutulduðu anti demokratik bir düzeni ifade etmektedir. Dolayýsýyla AB eksenli demokratikleþme paketleri geldikçe sergilenen feveran, antiemperyalist bir duyarlýlýk deðil, statükonun korunmasýna yönelik bir tepkiden ibarettir. Bu feveraný örgütleyenlerin, sözcüðün gerçek anlamýyla emperyalizmle bir sorunlarý olmadýðý açýktýr. Onlarýn sorunlarý demokratikleþmenin, yani Türkiye halkýnýn farklý ve ezilen kesimlerinin sorunlarýnýn dillendirildiði noktada baþladýðý özellikle unutulmamalýdýr. Özetle AB'ye karþý sol söylemle sürdürülmeye çalýþýlan direnç, devletin derin sahiplerinin iktidarlarýný koruma çabasýndan, bunun için ezilen ve ilerici kesimleri yumuþak karýnlarýndan teslim alma, kendi tektipleþtirmeci iktidarlarýna yedekleme çabasýndan baþka bir þey deðildir. "Ulusal onur-çýkar" demagojisinin etkisi altýnda kalýnmasýna karþý özellikle anýmsatýlmalýdýr ki günümüz Türkiye'sinde "ulusal çýkar-onur" savunusu AB karþýtlarýna ve milliyetçilere býrakýlmayacak kadar demokrasi güçlerine, ezilenlere aittir. Ancak onun anýmsanmasý gereken yer, Kürtlerin, gayrý Müslimlerin, Alevîlerin uðradýðý haksýzlýklarýn ve gelir adaletsizliðinin düzeltilmesi, Kýbrýs sorununun çözülmesi, derin devletin demokratikleþme üzerindeki basýncýnýn sona erdirilmesi deðil, IMF ve ABD hegemonyasýnýn ekonomimizden dýþ politikamýza kadar her þeyi belirlemesi olmalýdýr. Bu bir yana "ulusal çýkaronurun" gereði, kendini her þeyden önce toplumun haklarý konusundaki duyarlýlýkta göstermek zorunda. 12 Eylül'leri yapan, Türkiye'nin orta yerinde 10 saat boyunca yakýlan ilerici insanlarý kurtarmak için kýlýný kýpýrdatmayan, insanlarýn ana dillerini yasaklayan, gayrý Müslimlerini 6-7 Eylül provokasyonlarýyla imha eden, ülkenin dört yanýný ABD üslerine peþkeþ çeken, kendi halkýna demokrasiyi çok gören bir devlet geleneðinin dilindeki bir "ulusal çýkar-onur" söyleminin ise demagojiden baþka anlam taþýmayacaðý açýk. Ülkemiz üzerine bir karabasan gibi çöken 12 Eylül rejiminin ve tabiî Cumhuriyetin toplumu tektipleþtirmeci yaklaþýmýnýn çözülmesinde belirleyici öðe olan AB entegrasyonuna, Sevr paranoyasý yaratarak karþý çýkýþ, anti demokratik bir muhteva taþýmaktadýr. Bu gerçeðin baþta Alevîler olmak üzere ezilen kesimler nezdinde deþifre edilmesi için ciddî bir aydýnlatma mücadelesi verilmesi gerekiyor. Bu noktada Alevî kurumlarýnýn AB temsilcisiyle görüþmesi ve çok kimlikli demokratik bir Türkiye savunusunu "vatana ihanet" olarak terörize etmeye çalýþan devlet geleneði, demokrasi konusunda olduðu gibi lâiklik konusunda da samimiyetten uzaktýr. Nitekim Þeriatçý hareketi besleyip büyüten, Alevî çocuklarýnýn zorunlu din derslerinde asimilâsyonunu inatla sürdüren, Alevî örgütlenmesi kurulmasýný devlet görüþü olarak "bölücülük" olarak kayda geçiren, Alevî köylerine cami yaptýran, Diyanet'i anayasal güvence altýna alan bizzat bu gelenektir ve her þeyden önce halktan özür dileyip bu konularda düzeltmeye gitmek durumundadýr. Bunu yapmadýðý müddetçe, denetim dýþýna çýkan Ýslâmcýlara karþý Alevîleri yedeklemek için "lâiklik elden gidiyor" sözlerine de AB'nin demokratikleþme talepleri karþý "bizi bölmeye çalýþýyorlar" yaygarasýna da itibar Erdoðan AYDIN : ALEVÝLER VE AVRUPA BÝRLÝÐÝ (2) edilemeyeceði açýk. Bu noktada þeriatçýlara karþý 28 Þubat müdahalesini yapanlarýn farký, "lâiklik" söylemlerinde deðil, bunun samimî gereði olarak zorunlu din dersini, Diyanet'i Alevîlerin Sünnîlerle eþitsizliðini ne yaptýklarý temelinde ölçülmelidir. Oysa bu temel konularda farklýlýk bulunmaktadýr. Dolayýsýyla artýk rejimi koruma eksenli politikalardan vatandaþý koruma politikasýna geçmek gerekiyor ki AB hukuku, en azýndan bunu mümkün kýlan, bunun için mücadeleyi meþru kabul eden bir burjuva demokratik hukuka geçiþ anlamýna geliyor. Durum buyken bazý Alevîlerin AB'ye karþý çýkýþlarý, "ulusal devleti" korumak mazeretiyle derin devlete yedeklik yapmalarý, bizzat Alevî haklarýna karþý da Hýzýr Paþalýk yapmalarý demektir. Ulusal Devletin Alevîlere Reva Gördüðü AB entegrasyonunu, Cumhuriyetin ve lâikliðin rezervsiz savunucularý olagelmiþ olan Alevîler için ayrý bir önem taþýyor. Çünkü onlarýn rezervsiz desteðiyle kurulan Cumhuriyet rejiminin, kurumlaþmasýný müteakip kendilerini reddettiði adaletsiz bir gerçeklikte yaþýyorlar. Nitekim tekke ve zaviyelerin kapatýlmasý yasasý öncelikle onlarý vurmuþ, Cumhuriyetin resmi kurumu Diyanet, sadece þeriatçý harekete karþý deðil ayný zamanda Alevîlerin asimilâsyonu ve toplumun dinsel tektipleþtirilmesi görevini üstlenmiþ, Balkanlardan gelen Bektaþî nüfus, "dinimizi öðretmek" gerekçesiyle Sünnîleþtirilmiþ, Anadolu'daki Alevî inanç ise baþýndan beri reddedilip kamusal alanýn dýþýna itilmiþtir. Özetle Cumhuriyet kendilerine eþit hak ve özgürlük sunmadýðý gibi, týpký Osmanlý dönemindeki gibi onlarý sistematik bir asimilâsyona tabi tutmuþtur. Alevîlerin kendilerini özgürce gerçekleþtirebileceði bir rejim, çok kimlikli, çok kültürlü bir Türkiye'yi, yani devletin yurttaþa kimlik dayatmadýðý, onu asimle etmediði, kimliðinin gereklerine uygun yaþamasýný güvence altýna aldýðý, yani gerçekten demokratik ve gerçekten lâik bir Türkiye'yi gerektiriyor. Ancak Cumhuriyetin kendi yönelimleri ne yazýk ki tersi olmuþ, Ýttihat ve 30 Nisan 2008 Çarþamba Terakki iktidarýndan devralýnan "bölünme" sendromu ile Anadolu'nun farklý renklerinin tektipleþtirilmesi yönelimine gidilmiþtir. Halkýn temel hak ve özgürlüklerini tanýmayan, farklý kimlikleri eriterek toplumu tektipleþtiren bir zihniyetin demokratikleþmeyi olanaksýzlaþtýracaðý açýktý ve nitekim öyle olmuþtur. Cumhuriyet sadece bir modernleþme projesi deðil, ayný zamanda farklý kimliklerin eritilmesi ve reddedilmesi projesi olarak biçimlendiði oranda kendi demokratikleþmesinin maddî koþullarýný da kendi elleriyle yok etmiþtir. Modernleþtirme yöneliminin doðal olarak demokratikleþmenin maddî koþullarýný yaratmasý beklenirken, toplumun Türk ve Sünnî bir potada tektipleþtirilmesi bunu olanaksýzlaþtýrmýþtýr. Çünkü tektipleþtirme kararlýlýðý, farklý kimliklere ait dinamiklerin devlet tarafýndan ezilmesini getirmiþtir. Bu süreçte özellikle gayrý Müslimler, Kürtler ve Alevîler ciddî haksýzlýklara uðramýþ, bin yýllardýr yaþadýklarý kendi vatanlarýnda kendi deðerlerinden vazgeçmeye, bunun için zorbalýða, tehcire uðramýþlardýr. Tektipleþtirici devlet zoru ve resmi eðitimle beslenen Sünnîlik ve Türkçülük üzerinden ise, demokrasi ve lâiklik deðil, saðcý, muhafazakâr, komþularýyla ve tabiî farklý olan vatandaþlarýyla sorunlu bir Türkiye doðmuþtur. Bu Türkiye'de Alevîler, dinci gericiliðe karþý devletin kendilerine alenî haksýzlýk yapan lâikliðine razý olmaya, daha ötesini istememeye, kendi inançsal kimliklerini özgürce ifade edebilme haklarýndan vazgeçmeye zorunlu kýlýnmýþlardýr. Yani gerçekte týpký Kürtlerin, gayrý Müslimlerin karþýlaþtýðý uygulamayla karþýlaþmýþlar, ancak onlardan ayrýmla besleme þeriatçý hareketle korkutularak devlete yedeklenmeye, daha ötesini istememeye, kimliklerini gizli yaþamaya, kendilerini kamusal mekânlarda ifade etmemeye zorlanmýþlardýr. Buna raðmen asimle edilme kampanyalarýndan kurtulamamýþ, karþýlarýna din öðretmeni Sünnî imamlar dikilmiþ, inanmadýklarý ramazan orucuna zorlanmýþ, cenazelerini Sünnî geleneðe göre kaldýrmak zorunda býrakýlmýþ, köylerine cami yapýlmýþ, çocuklarý Sünnî din derslerine zorunlu býrakýlmýþlardýr. Baþlarýna örülen çorap bununla sýnýrlý kalmamýþ, Sivas'ta, Maraþ'ta, Erzincan'da, Çorum'da, Tunceli'de, özetle çoðunluk olduklarý tüm mekânlarda vahþî katliamlar ve sistematik tehcirlerle daðýtýlmýþlardýr. Özetle sistematik bir devlet refleksiyle karþý karþýyayýz ve bu refleks geleneksel olarak ötekini, devlet kimliðinden farklý olanýn tasfiyesini, asimilâsyonunu, ekonomik olarak güçsüzleþtirilmesini, idarî görevlerden uzak tutulmasýný, sembollerini, inanç biçimleri ve mekânlarýný kamusal alanda gösterememesini dayatmaktadýr. Kürdün, Gayrimüslimin, Alevînin asimilâsyonu, toplu yaþam alanlarýndan göçlerle tasfiyesi bunun göstergesi. Bu öyle bir devlet geleneðidir ki deðiþen hükümetlerle deðiþmemektedir. Nitekim Alevî katliamlarýnýn, gayrý Müslim tasfiyelerinin, çoðunlukla devletin lâik temsilcileri döneminde yoðunlaþmasý da bunun göstergesi. Ki Tunceli Ýskân Kanunu'ndan baþlamak üzere Alevî, Cem gibi nitelemelerle örgütlenmenin engellenmesi, Pir Sultan heykelinin kendi memleketine kültürel bir figür olarak dikilmesinin engellenmesi, Alevî çocuklarýn zorunlu din dersleriyle Sünnîleþtirilmesi ile tasfiyesi sadece saðcý partilerin deðil, ondan çok bizzat bu devlet geleneðinin uygulamalarýdýr. KAYNAK: Pir Sultan Abdal Sayý 57 Devam edecek

30 Nisan 2008 Çarþamba Karadeniz de bahar karþýlamasý HAYATÝ AKBAÞ HOPA DoÐu Karadeniz Halkevleri nin Baharý karþýlýyoruz sloganýyla düzenlediði etkinliklere binlerce kiþi katýldý. Artvin, Hopa ve Giresun da düzenlenen etkinliklerde Kardeþ Türküler de sahne aldý. Rize Pazar da ise Halkevleri þubesinin açýlýþý yapýldý. Soðuða ve yaðmura karþýn binlerce kiþinin katýldýðý etkinlik 20.00 da devrim þehitleri adýna yapýlan saygý duruþuyla baþladý. Daha sonra Kemalpaþa Halkevi Þube Baþkaný Olcay Muti izleyicilere hitap ederek; Ayak takýmýnýn sesini 1 Mayýs ta Taksim de ve tüm Türkiye de herkese duyuralým. Umudun ve isyanýn sesini sokaklarda düþmana karþý inadýna söyleyelim dedi. Lise ve dershaneli öðrenciler adýna söz alan Genç Umut temsilcisi; Reddimizi okul sýralarýndan ve okul koridorlarýndan sokaða daha gür taþýmalýyýz bunun için 1 Mayýs ta memleketin her sokaðýný Taksim e çevirmeliyiz, AKP iktidarýna karþý tüm redlerimizle sokaða çýkmalýyýz dedi. Halkevleri Genel Baþkaný Abdullah Aydýn; Bu bahar Halkevleri nin ve tüm solun baharý olmalý, Halkevleri yüklendiði sorumlulukla emperyalizme ve faþizme karþý özgürlük ve demokrasi mücadelesi içerisinde olacaktýr dedi. Çay üreticileri adýna söz alan Emine Akbýyýk, Çayda kota ve kontenjan uygulamalarý kaldýrýlmalýdýr. Bunun için tüm üreticilerin örgütlü durmasý gerekir dedi. Fýndýklý Dereler Platformu adýna söz alan platform sözcüsü ise; Derelerimizi sattýrmayacaðýz, su ve yaþanýlýr bir çevre hakký için örgütlü mücadeleyi Karadeniz de örgütleyeceðiz diye konuþtu. 12 YIL SONRA KARDEÞ TÜRKÜLER Daha sonra sahne alan Kardeþ Türküler grubu izleyicileri Lazca ve Hemþince selamladý. 12 yýl önce yine ayný yerde konser verdiklerini belirten Kardeþ Türküler Halkevleri nin Karadeniz de yapmýþ olduðu çalýþmalarý önemsediklerini söyleyerek, Kürtçe, Rumca, Lazca, Hemþince ve Gürcüce söyledikleri türkülerle izleyicileri coþturdu. Konser boyunca Yaþasýn halklarýn kardeþliði, faþizme ölüm tek yol devrim, çayda sömürüye son, isyan devrim özgürlük sloganlarý atýldý. Konser halay ve horonlarla sona erdi. Artvin Halkevi ise Baharý Karþýlýyoruz sloganýyla Artvin Belediyesi nin katkýlarýyla Kardeþ Türküler konserini Artvin Kapalý Spor Salonu nda yaptý. Doðu Karedeniz Halkevleri nin Baðýmsýz bir ülkede kardeþçe yaþamak için, gericiliðe karþý bir mumda sen yak çalýþmasýnýn bir parçasý olarak yapýlan konserde ilk olarak Halkevleri Genel Baþkaný Abdullah Aydýn konuþma yaptý. Artvin Belediye Baþkaný Emin Özgün de konser öncesi yaptýðý konuþmada bu tür sanatsal etkinliklere her zaman katkýda bulunduklarýný ve bulunmaya devam edeceklerini ifade etti. Artvin Öðrenci Kolektifi adýna da yapýlan konuþmanýn ardýndan Kardeþ Türküler sahne aldý. Yaklaþýk bin kiþinin katýldýðý konserde barýþ için söylenen her dilden türkülere Artvin halký da yaþasýn halklarýn kardeþliði sloganýyla destek verdi. Konser 1 Mayýs ta AKP ye, gericileþtirmeye, piyasalaþtýrmaya karþý alanlarda buluþma çaðrýsýyla son buldu. Birgün 29/04/2008 Edip Akbayram'dan 1 Mayýs Marþý Edip Akbayram'dan 1 Mayýs Marþý Edip Akbayram' ýn yeni albümü "Söyleyemediklerim" Emre Grafson Müzik tarafýndan yayýmlandý. Akbayram albümünde Âþýk Mahzuni' nin, Fikret Kýzýlok' un eserlerinin yaný sýra iþçinin, emekçinin bayramý mitinglerinin vazgeçilmezi "1 Mayýs" marþýný da yeniden yorumluyor. Anadolu Müziðinin usta besteci ve yorumcusu Edip Akbayram, dört yýl aradan sonra "Söyleyemediklerim" adlý albümü ve farklý bir projeyle 15 Nisan'da sevenleri ile buluþtu. Sanatçýnýn bugüne kadar kitlelere mal olmuþ, yüreklere kazýnmýþ dev müzisyen ve müzik adamlarýnýn unutulmaz eserlerini "Söyleyemediklerim" adýný taþýyan albümünde seslendirmesi, ilk kez kýzý Türkü ile bu albümde bir araya gelmesi, albümün çok özel olmasýnýn nedenlerinden bir kaçý. Müzik tarihine adý altýn harflerle yazýlmasý gereken, ülkenin en deðerli sanatçýlarýndan birisi olan Akbayram'ýn birçok ilki "Söyleyemediklerim" adlý albümünde gerçekleþtirmesi dikkat çekici. Unutulmaz eserler Akbayram'la dile geldi Albümde, Edip Akbayram'a söz ve müzikleri Aþýk Mahsuni Þerif'e ait "Pazarbaþý" ve "Nem Kaldý"; sözleri Ahmed Arif, müziði Fikret Kýzýlok'a ait "Haberin Var mý?"; söz ve müzikleri Zülfü Livaneli'ye ait "Nefesin Nefesime"; söz ve müzikleri Ýlhan Þeþen'e ait olan "Nazým Hikmet Memleket"; söz ve müzikleri Adnan Ergil'e ait "Haram Geceler"; Enver Karagöz'ün þiirinden, söz ve müzikleri Mehmet Koç'a ait "Metrisin Önü"; söz ve müzikleri Sarper Özsan'a ait "1 Mayýs" gibi kitleleri sürüklemiþ eserlerle soluk oldular. Akbayram için çok özel olan "Söyleyemediklerim" adlý albümünde, anonim bir eser olan "Adýyaman" da yer alýyor. Ülkemizin deðerli müzisyen ve müzik adamlarýnýn eserleri Edip Akbayram'ýn sesi ve muhteþem yorumu ile bütünleþerek defalarca dinlenmekten keyif alýnacak ayrý bir tada dönüþtü. Sanatçýya 36. albümünde kýzý Türkü Akbayram'ýn güzel bir düetle eþlik etmesi, baba kýzýn ilk kez bu albümde buluþmasý ve duygusallýðý, söylenen esere özel bir keyif kattý. Edip Akbayram - Söyleyemediklerim Türü: Türk Halk Müziði Þirket: Emre Plak Albüm Yýlý: 2008 ÞARKILAR 1 Ýlle De Memleket 2 Yarim Yarim 3 Metrisin Önü 4 Nefesin Nefesime 5 Pazarbaþý 6 Haram Geceler 7 Nem Kaldý 8 Haberin Var Mý? 9 Adýyaman 10 1 Mayýs Alevi Haber Ajansý - 27 Nisan 2008 1 Mayýs ta alanlardayýz

30 Nisan 2008 Çarþamba Ýþçi ve emekçi kesimlerin, birlik, dayanýþma ve mücadele günü olan 1 Mayýs, her yýl egemenler tarafýndan gerilim ve hesaplaþma günü olarak ilan edilir. Günlerce önceden saldýrý hazýrlýklarý, takviye güç biriktirme vb. üzerine planlar oluþturulur. Açýk açýk savunulmasa da provokasyon hesaplarý yapýlýr. Bu hazýrlýklar, burjuva medya organlarý aracýlýðýyla kamuoyuna duyurulur. Amaç; kitleler üzerinde korku dalgasý yaratmak, emek ve sermaye güçlerinin karþý karþýya geldiði, hak ve özgürlüklerin yüksek sesle haykýrýldýðý gösterilere katýlýmý azaltmak, hesaplaþmadan üstün çýkmaktýr. 2008 1 Mayýs öncesi de bu minvalde geçiyor. Mazlum edebiyatý yaparak hükümet olan AKP, emek ve emekçi düþmanlýðýna devam ediyor. 1 Mayýs öncesi yapýlan açýklamalar, özellikle Taksim üzerinden yaratýlan gerginlik, geleneksel husumetin ve kinin sürdürüldüðünü gösteriyor. Ýstanbul Valisinin yaptýðý orantýlý güç kullanacaðýz açýklamasý, devlet cephesinden saldýrý ve kan akýtma niyetlerinin dýþa vurumundan baþka bir þey deðildir. Sürdürülen politikalara bakýldýðýnda, AKP hükümetinden ve devletten farklý bir yaklaþým beklemek de abes olurdu. Kitlelerin dini duygularýný okþayarak, türban takmayý özgürlük sorunu yaparak hükümet olanlar, AB ye girme umutlarý satarak ABD nin kucaðýna oturanlar, Dünya Bankasý ve ÝMF politikalarýndan bir milim sapmayýp iþbirlikçilikte sýnýr tanýmaz hale geldiler. Bu konumlarýyla iç politikada ezilen, sömürülen ve baský altýnda tutulanlar için umut oluþturmalarý zaten mümkün deðildir. Sermaye güçlerinin, uluslar arasý tekellerin ve ceberrut devletin sözcülüðünü sürdürmeye devam edeceklerdir. Sosyal sigortalar kanunuyla çalýþanlara mezarda emekliliði lâyýk görenlerin, bütün düzenlemeleri sermaye lehine yapanlarýn, devletin sopasýný her koþulda halkýn sýrtýnda kullananlarýn hukuktan, insan hak ve özgürlüklerinden söz açmalarý utanmazlýktan baþka bir þey deðildir. AKP hükümeti, Kürt sorununun çözümünde geleneksel yaklaþýmý sürdürmektedir. Askeri yöntemlerle sorunun ortadan kaldýrýlmasýný tek çözüm yolu olarak görmektedir. Emperyalist ABD nin Ortadoðu için önerdiði BOP eksenli saldýrýlarýn Türkiye ayaðý, hükümet üzerinden geliþtirilmekte, bu doðrultuda milliyetçilik ve þovenizm alabildiðine körüklenmektedir. Halklarýn kardeþliði anlayýþý hükümet aracýlýðýyla yok edilmeye çalýþýlmaktadýr. Sakarya da yaþanan DTP Mehmet Ali Yazýcý yazici66@yahoo.com Egemenlerin Kronik Korkusu: 1 Mayýs toplantýsýný kuþatma hareketi ve ölüm olayý, Kürtlere yönelik bastýrma ve provokasyon politikalarýnýn AKP eliyle nerelere ulaþtýðýnýn en tipik göstergesidir. AKP hükümeti türbanla kapitalizmin ve kendi iþbirlikçiliðinin üzerini örtmeye çalýþmaktadýr. 12 Eylül Darbesi sonrasý çýð gibi geliþen tarikatlara þemsiye olmaya devam ederken, iþçi sýnýfý ve çalýþanlarýn örgütlenme mücadelesini engellemek için elinden geleni yapmaktadýr. Ülkemizin toplumsal, siyasal ve ekonomik alanda hükümet eliyle getirildiði noktayý kýsa baþlýklarla bu þekilde tarif ettikten sonra, bu duruma dur demenin yollarýný da aramak durumundayýz. 1 Mayýs bunun için önemli bir fýrsattýr. Emek güçlerinin birlik ve beraberliðinin göstergesi olmak durumundadýr. Egemenlerin, 1 Mayýs a yönelik hesaplarýný bozmanýn yolu, güçlü bir þekilde bir arada durmaktan geçmektedir. Bugün ülkemizin en önemli sorunu, demokratikleþme ve demokrasi sorunudur. Bu sorunlarýn ortak paydasýnda, irili ufaklý bütün muhalefet güç ve olanaklarýný bir araya getirmek mümkündür. Devrimci güçler, uzun vade de emeðin ve emekçilerin iktidar hesabýný yaparlarken, kýsa ve orta vade de demokratik hak ve özgürlüklerin geliþtirilmesi mücadelesini de vermek zorundadýrlar. Ülkemizde, burjuva anlamda da olsa geliþtirilecek olan demokrasinin tek teminatý, iþçi sýnýfý ve devrimci-sosyalist harekettir. Kazanýlmýþ hak ve özgürlüklerin tarihsel olarak koruyucularý da bu güçler olmak zorundadýrlar. 1 Mayýs, gerçek manada demokrasi ve demokratikleþme isteðinin dile getirildiði gün olmalýdýr. Rosa Luxemburg un belirttiði gibi, ( ) sosyalist hareketin kaderinin burjuva demokrasisine deðil, demokratik geliþimin kaderinin sosyalist harekete baðlý olduðu gerçeðini, emek güçlerinin her fýrsatta dile getirmesi gerektiði akýlda tutulmalýdýr. Her fýrsatta demokrasi isteklerini dile getirenler ya da demokrasinin güçlenmesini isteyenler, Rosa nýn deyiþiyle sosyalist hareketin zayýflamasýný deðil, onun güçlenmesini de istemek zorundadýrlar. Önümüzde ki 1 Mayýs ýnda, tarihsel misyonuna uygun olarak, egemenlerin hesaplarýnýn bozulduðu, kronik korkularýnýn sürdüðü hak ve özgürlük isteklerinin yanýnda güçlü bir demokrasi ve demokratikleþme isteðinin de dile getirildiði bir gün olacaðý kesindir. Türk: 'Sakarya olayý Sivas ve Maraþ olaylarý gibi' Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Sakarya'da DTP lilere yapýlan linç giriþimini deðerlendiren DTP Grup Baþkaný Ahmet Türk, Maraþ ve Sivas katliamlarýnýn tekrarlanmak istendiðini belirtti. Türk, olaylarý protesto etmek için bu hafta TBMM Genel Kurulu'ndaki görüþmelere katýlmayacaklarýný söyledi. DTP nin bugünkü Meclis Grup Toplantýsý na ÖDP, SDP Genel Baþkanlarý ve Barýþ Meclisi üyeleri de katýldý. Ahmet Türk, yaptýðý konuþmada, Sakarya da DTP lilrere yapýlan saldýrýyý deðerlendirdi. Türk: Maraþ ve Sivas katliamlarý tekrarlanmak isteniyor Sakarya'da yaþananlarý 'katliam giriþimi' olarak nitelendiren Türk, olaylarýn arkasýnda milliyetçi, þoven ve ýrkçýlarýn bulunduðunu kaydetti. Sakarya'da Madýmak Oteli'nin bir benzerinin tekrarlanmak istendiðini belirten Türk, "Kürtlere býrakýn siyaset hakký yaþama hakký bile tanýnmayacaðý mesajý verildi. Bu olaylarý Kürt-Türk savaþý çýkarma planýnýn bir parçasý olarak görüyoruz. Bu Kürt-Türk savýþý çýkarmak isteyenlerin bir oyunudur. Son zamanlarda atan askeri operasyonlardan sonra bu tür tezgahlar da arttý. K. Irak operasyonu sonrasý partimize yönelik saldýrýlar hýz kazandý" þeklinde konuþtu. Güneydoðu'daki çatýþmalarýn durdurulmamasý halinde Türkiye'nin eski karanlýk günlerine geri döneceðini söyleyen Türk, "Bizler bu dönemin tanýðýyýz, sanýðý olmaya da hazýrýz. Faturayý sadece biz deðil tüm Türkiye ödeyecektir" diye konuþtu. DTP Milletvekili Ýbrahim Binici ise Sakarya'da kendilerine saldýran grubun Alperen Ocaklarý üyeleri olduðunu vurgulayarak, "Alperen Ocaklarýndan çýkýp etkinlik yaptýðýmýz düðün salonu önünde adeta kan kusarcasýna, Kürtlerin onuruna dokunacak aðýr küfürlerle provokasyon baþlattý" dedi. Uras: Milliyetçi anlayýþlara karþý insanlýðý yürütmemiz lazým DTP Grup Toplantýsýna katýlan ÖDP Genek Baþkaný ve Baðýmsýz Milletvekili Ufuk Uras ise sözlerine, "Güneþin sofrasýnda dostlarýmýn arasýndayým" diye baþladý. "Milliyetçilik mi insanlarý aptallaþtýrýyor, aptallar mý milliyetçi oluyor bilmiyorum ama ýrkçý, milliyetçi anlayýþlara karþý insanlýðý yürütmemiz lazým" dedi. Uras, konuþmasýnda ayrýca çok kültürlü ve çok kimlikli bir Türkiye'den yana olduklarýný söyledi. Linç giriþimi ile ilgili soruþturma Ülkücü faþistlerin Adapazarý'nda DTP lilerin düzenlediði Barýþ ve Kardeþlik etkinliðini basarak linç giriþiminde bulunmalarý hakkýnda soruþturma 2 ayrý baþlatýldý. Cumhuriyet Baþsavcýlýðý talimatýyla baþlatýlan soruþturma kapsamýnda, kalabalýðý kýþkýrtan kiþi ya da kiþilerin belirlenmesi için olay gecesi çekilen görüntüler incelenecek. Baygýnlýk geçiren DTP'lileri hastaneye taþýyan ambulanslara saldýran kiþiler tespit edilecek. Salon önünde protesto gösterisi yapan ve içeri girmek isteyen, kalabalýðý kýþkýrtanlarýn saptanmasý için kamera kayýtlarýnýn incelenmesinin sürdüðü ve yakalanmalarý için çalýþma baþlatýldýðý belirtildi. Olaylardan iki gün önce Sakarya'da basýn kuruluþlarý ve bazý kiþilerin e- mail adreslerine gönderilen `Kamuoyunun dikkatine' baþlýklý mesaj da incelemeye alýndý. Mesajda DTP'lilerin yapacaðý gecenin engellenmesi istenerek, bu gecenin ülkenin birlik ve beraberliðini bozabileceði ileri sürülüyordu. Polis bu mesajlarý kimlerin yazýp daðýttýðýný belirlemeye çalýþýyor. Ayrýca, gecede silahlý çatýþmada öldürülen PKK liler için saygý duruþunda bulunulunduðu iddialarý da araþtýrýlýyor. Bu kapsamda DTP Sakarya il yönetciclerinin ifadeleri alýnacak. Sakarya daki linç giriþimi ile ilgili bir açýklama yapan DTP Grup Baþkaný Ahmet Türk, partilerine yönelik linç kampanyasý ný protesto etmek için yarýn Parlamento çalýþmalarýna katýlmayacaklarýný bildirdi. DTP nin yarýn Meclis çalýþmalarýna katýlmama eylemine ÖDP Genel Baþkaný ve Ýstanbul Milletvekili Ufuk Uras da destek verecek. DTP Sakarya Ýl Örgütü'nün geçen pazar akþamý bir düðün salonunda düzenlediði `Barýþ ve Kardeþlik Gecesi, yaklaþýk 1000 kiþilik ülkücü faþist tarafýndan basýldý. Güvenlik kuvvetleri ise, ülkücüleri daðýtmak için herhangi bir çaba harcamadý. Camlarý kýrarak içeriye giren bazý ülkücüler, etkinliðe katýlanlarý linç etmek istedi. Ýçerde mahsur kalanlardan Ebubekir Kalkan kalp krizi geçirdi. Kalp krizi geçiren Kalkan için ambulans istendi. Ancak, polis 'Kitle var. Þu anda ambulans getiremeyiz' derken, DTP li Milletvekili Ýbrahim Binici'nin giriþimi sonucunda 65 yaþýndaki Kalkan polis nezaretinde Sakarya Devlet Hastanesi'ne kaldýrýldý. Ancak, Kalkan zamanýnda müdahale edilmediði için hastanede yaþamýný yitirdi. (Yol haber)/derleyen: Günay Fýrat

30 Nisan 2008 Çarþamba Eðitimli otobüs kaptanlarý yetiþiyor Sulucakarahöyük/YOZGAT Türkiye'de tek olarak Yozgat Bozok Üniversitesi Akdaðmadeni Meslek Yüksek Okulu'nda bulunan Otobüs Kaptanlýk Bölümü'nün eðittiði öðrenciler, otobüs firmalarýnda kolay iþ sahibi oluyor. Yozgat Bozok Üniversitesi Akdaðmadeni Meslek Yüksek Okulu bünyesinde her yýl 40 öðrenci, kaptanlýk, host ve hosteslik eðitimi alarak mezun oluyor. Ýki yýllýk eðitim süresince öðrencilere ingilizce, ilk yardým, motor, servis yöntemleri ve halkla iliþkiler gibi dersler veriliyor. Yýl sonunda staj eðitimini otobüs firmalarýnda yapan öðrencilerden okulunu baþarýyla bitirenlerünlü otobüs firmalarýnda iþ bulma þansý yakalýyor. Kaptanlýk, host ve hosteslik bölümündeki öðrenciler önce sýnýflarda teorik olarak bilgi alýrken daha sonra otobüslere binerek öðretim görevleri gözetiminde uygulamalý eðitim alýyor. Öðrenciler, okuduklarý bölümleri bilinçli olarak tercih ettiklerini ve otobüs ile seyahatleri sevdiklerini belirterek, "Burada baþarýlý olmak için önce yapacaðýn mesleði sevmek gerekiyor. Biz bu mesleði sevdiðimiz için bu okulu tercih ettik. Okuldan mezun olan arkadaþlarýmýzýn çoðu kýsa sürede iþ bulabiliyor. Ülkemizde eðitime ve eðitimli insana verilen önem her geçen gün arttýðýndan dolayý otobüs firmalarý da ileriki dönemlerde eðitimli insanlarý tercih edecektir" dedi. Akdaðmadeni Meslek Yüksekokulu Müdürü Hasan Uzel, Kaptanlýk Bölümü'nün 1998 yýlýnda açýldýðýný ve bugüne kadar çok sayýda öðrenciyi mezun ettiklerini kaydederek, okuldan mezun olan öðrenciler, mezun olduktan sonra kýsa sürede iþ bulabiliyor. Uzel, "Türkiye'de Kaptanlýk Bölümü Kütahya ve Yozgat'ta bulunuyordu. Kütahya'daki bölümkapandý. Þu anda sadece kaptanlýk bölümü Yozgat'ta bulunuyor. Biz yýllýk 40 kiþiyi üniversite sýnavýyla alýyoruz. Okulumuza gelirken öðrencilerin bazý özellikleri taþýmasý gerekiyor. Birincisi, öðrencinin yaþýnýn 17 olmasý gerekiyor. Ayrýca tam teþekküllü bir hastaneden rapor istiyoruz. Bu özellikleri taþýyanlar kaptanlýk, host ve hosteslik bölümüne kayýt yaptýrabiliyor" þeklinde konuþtu. Kaptanlýk bölümü Öðretim Görevlisi Erdoðan Alkan, üniversite olarak öðrencileri en iyi þekilde eðitmeye çalýþtýklarýný belirterek, "Burada öðrencilere sadece otobüs kullanmayý deðil, kaptanlýk, host ve hostesliði ilgilendirecek diðer konularda da eðitim veriyoruz" diye konuþtu. (Khbr) Cevizden sucuk yapýyorlar Sulucakarahöyük/KIRÞEHÝR Kýrþehir'in Kaman Ýlçesinde, ceviz ile üzüm þýrasý karýþtýrýlarak sucuk imal edilmeye baþlandýðý bildirildi. Cevizi ile ünlü Kaman Ýlçesinde, yetiþkin bir ceviz aðacýndan yaklaþýk 10 bin adet ceviz elde edildiði ve kilosunun 70 YTL'ye satýldýðý öðrenildi. Ceviz üretiminin yýllar geçtikçe arttýðý Kaman'da, aþýlý ceviz fidanlarýna ilgi artýþ gösterirken, standart ceviz üretimi yapabilmek için Kaman 1-Kaman 2-Kaman 3-Kaman 4- Kaman 5-Kaman 6 ve Kaman 7 çeþidi aþýlý cevizler, üreticilerin ilgi odaðý oluyor. Türkiye'nin çeþitli illerinde üretilen standart cevizlerin aksine aþýlý ceviz fidanlarýndan iki katý ürün alýnabildiðini kaydeden Kaman ve Köyleri Ceviz Üreticileri Yardýmlaþma ve Dayanýþma Derneði Baþkaný Eczacý Deniz Ýkizoðlu, Kaman'da Osmanlý Ýmparatorluðu Döneminden bugüne kadar ceviz yetiþtiriciliði yapýldýðýný ve yaklaþýk 1000 yýl sonra kaliteli ceviz alýnmaya baþladýðýný belirterek, "Kaman'ýn coðrafi konumu ceviz yetiþtiriciliði için son derece önemli. Kaman'da yetiþtirilen ceviz türlerinin güzelliði, protein ve lezzet veren yað asitlerinin oluþmasýnýn temelinde güneþli havanýn fazla olmasý ve rakýmýn 800 ila bin 200 metre arasýnda olmasý yer alýyor. Kaliteli ceviz 800 ila bin 200 metre rakýmda yetiþiyor. Protein ve lezzet veren yað asitleri bu rakýmda oluþuyor. Yalova ve Þebin Cevizinde bu kalite olmuyor" dedi. Türkiye'nin ceviz ve badem ithal ettiðini ve yurtdýþýna döviz akýþý olduðunu kaydeden Ýkizoðlu, Kaman'da ceviz üretiminin artmasý ile döviz kaybýnýn olmayacaðýný ve ceviz ihracatý gerçekleþtireceklerini vurgulayarak, "Ceviz ve bademe Tarým Bakanlýðý destek veriyor. Türkiye'de ceviz yetiþtirerek döviz kaybýný önlememiz gerekiyor. Onun için Kaman cevizi yurt çapýnda tutuluyor. Aþýlý ceviz fidaný ceviz yetiþtiriciliðinde hem kaliteli ürün hem de verim açýsýndan son derece önemli. Kaman 1'den Kaman 7'ye kadar ceviz türü var. Bu türlerden üretim yapýyoruz. Kamanda yaklaþýk 2 bin çeþit kaliteli ceviz var. Ama, bizim cevizler aþýlý fidan olduðu için 2 katý verim alýyoruz. Bir de aþýlý ceviz bahçelerinde standart ürün elde ediyoruz" dedi. 'ÝTALYA VE FRANSA'YA 10 TIR CEVÝZ GÖNDERÝLECEK' Kaman Cevizi'ne yurtiçinden olduðu kadar yurt dýþýndan da büyük talep olduðunu kaydeden Ýkizoðlu, "Kaman cevizi yurt içinde gördüðü ilginin daha fazlasýný yurt dýþýndan görüyor. Ýtalya ve Fransa bizden her yýl 10 týr ceviz istiyor. Bu da yaklaþýk 2 gemi dolusu ceviz yapýyor. Önümüzdeki yýllarda Türk cevizi Ýtalya ve Fransa'ya ithal edilecek" dedi. Ceviz kabuðunun MDF ve sunta sanayinde kullanýldýðýný söyleyen Ýkizoðlu, Adana Sunta Sanayinden kendilerine ceviz kabuðu talebi yapýldýðýný söyledi. Kizoðlu, Karadeniz'den fýndýk kabuðu almanýn mobilya sanayini ekonomik yönden olumsuz etkilediðini ve fazla maliyet çýkardýðý için ceviz kabuðuna olan talebin arttýðýný da iddia ederek, "Ceviz kabuðu mobilya sanayinde kullanýlýyor. Yine cevizin Çin heyeti Kapadokya' ya hayran kaldý Sulucakarahöyük/KAPADOKYA Kapadokya'yý gezen Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Turizm Ýdaresi Baþkaný Shao Qi Wei, bölgenin çok güzel olduðunu ancak ülkesinde daha fazla tanýtýlmasý gerektiðini söyledi. Çeþitli gezi ve temaslarda bulunmak üzere Türkiye'ye gelen ve Kültür ve Turizm Bakaný Ertuðrul Günay ile Ankara'da görüþen Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Turizm Ýdaresi Baþkaný Shao Qi Wei, Ankara'daki temaslarýnýn ardýndan Türkiye gezisine Kapadokya ile devam etti. Ülkesinin Ankara Büyükelçisi Sun Guoxiang ve beraberindeki heyet ile dün akþam saatlerinde Nevþehir'e gelen Turizm Ýdaresi Baþkaný Shao Qi Wei, sabah erken saatlerden itibaren peribacalarý ile ünlü Kapadokya bölgesini gezmeye baþladý. Ýlk olarak Uçhisar-Göreme arasýnda panoromik bir noktadan peribacalarýný seyreden Shao Qi Wei ve beraberindekiler, daha sonra Göreme Açýk Hava Müzesi yanýndaki Tokalý Kilise'yi gezdi. Kilise çýkýþýnda etrafýndaki peribacalarýný yakýndan incelemek isteyen Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Turizm Ýdaresi Baþkaný Shao Qi Wei, burada rehberlerden peribacalarýnýn kabuðu boya sanayinde kullanýlýyor. Doðal boya olduðu için yün ve ip boyamada tercih ediliyor. Ceviz kabuðundan 4-5 çeþit renk elde edilebiliyor" dedi. Ceviz üretimi istenilen seviyeye ulaþtýðýnda ceviz kýrma makinesi alacaklarýný ve cevizin hem kabuðunu hem de içindeki meyvesini ayýrt edebileceklerini söyleyen Ýkizoðlu, "Gerek yurt içinden gerekse yurt dýþýndan ne kadar kabuk çýkartabileceðimizle ilgili yazýþmalarla soru soruyorlar. Kaç ton satabiliriz bunu öðrenmek istiyorlar. Ama, þu anda kýrma makine tesisi kuramadýk. Üretim yeterli seviyede deðil. 3-5 yýl sonra yeterli seviyeye ulaþacaðýz" dedi. 'CEVÝZ'DEN SUCUK YAPILIYOR' Kaman'da 10 dönümün üzerinde 150 adet bahçe olduðunu ve bu bahçelerin þahýslara ait olduðunu söyleyen Ýkizoðlu, bu bahçelere son 10 yýl içerisinde toplam 15-20 bin adet yeni aþýlý ceviz fidaný dikildiðini kaydetti. 5 ile 10 yaþ arasýndaki ceviz fidanlarýnýn 4-5 yýl sonra maksimum verime ulaþacaðýný söyleyen Ýkizoðlu, verimin artmasý ile kýrma makinesi tesisini kuracaklarýný sözlerine ekledi. Cevizin sucuðunu da yapmaya baþladýklarýný söyleyen 7 oluþumu hakkýnda bilgi aldý. Gezisi boyunca elinden düþürmediði fotoðraf makinesi ile bol bol peribacalarýný fotoðraflayan Shao Qi Wei, burada Ankara Büyükelçisi Sun Guoxiang ile birlikte hatýra fotoðrafý çektirdi. Kendisini takip eden gazetecilere bölgeye karþý hayranlýðýný dile getiren Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Turizm Ýdaresi Baþkaný Shao Qi Wei, "Burasý çok iyi, harika bir yer. Daha fazla turist gelmesi için Çin'de reklam yapýlmasý gerek. Bunu sizler ve bizler birlikte yapacaðýz. Ankara Büyükelçimiz ile birlikte Kapadokya'nýn gönüllü turizm elçileriyiz. Biz elimizden geldiðince tanýtmaya çalýþýyoruz ancak daha iyi tanýtýlmasý gerek. Tüm Türkleri Çin'e bekliyoruz" diye konuþtu. Çin heyeti, bölgedeki gezisini tamamladýktan sonra akþam saatlerinde Ankara'ya hareket edecek. (khbr) Ýkizoðlu, "Kýrma makinesi tesisini kurduktan sonra paketleme de yapacaðýz. Ceviz karýþýmýndan çemen, reçel, tatlý ve ceviz sucuðu imal edeceðiz. Üzmün þýrasý ile ceviz birleþtirilerek sucuk yapýlacak. Niþastalý ceviz sucuðu yapýlýyor. Fabrikasyon þeklinde yapacaðýz" dedi. Geçtiðimiz yýllarda yaþanan don olaylarý nedeniyle Kaman'da ceviz üretiminin düþtüðünü ancak, bu yýl don olayý yaþanmadýðý için ceviz üretiminin yüksek olacaðýna dikkat çeken Ýkizoðlu, "Bu sene ceviz üretimi son derece güzel. Cevizlerde hasar yok. Meyveleri güzel. Kaman'da yýllýk ortalama 90 ton ceviz üretiliyor ve satýlýyor. Yaklaþýk 15 bin yeni, 40 bin eski aðaç var. Yani Kaman'da yaklaþýk 60 bin adet aðaç bulunuyor" dedi. Kaman cevizinin kilosunun 12 YTL olduðunu söyleyen Ýkizoðlu, "Türkiye de kabuklu cevizin kilosu 6 YTL. Kaman cevizi kilosu ise 12 YTL. Dünya ceviz piyasasýnda kabuklu cevizin fiyatý 5 dolar. Ama, yabancý ülkelere biz Kaman cevizini 10 dolara satacaðýz. Þu anda Beðendik, Koksa, Afyon Özdilek Maðazalarý bizden bu fiyata ceviz istiyorlar. Onlara da bu yýldan sonra ceviz vereceðiz" dedi. 5 yaþýndaki bir aðaçtan yaklaþýk 50-60 tane ceviz alýnabildiðini ancak, Kaman 1 çeþidi tohumluk ceviz aðacýndan bir yýlda 10 bin adet ceviz aldýklarýný söyleyen Ýkizoðlu, tohumluk cevizin tanesinin 60 Ykr olduðunu ve kilosunu 70 YTL'den sattýklarýný sözlerine ekledi. Yetiþkin bir ceviz aðacýndan yýl içerisinde 5 bin YTL gelir elde ettiklerini söyleyen Ýkizoðlu, 10 yetiþkin aðaca sahip bir vatandaþýn yýllýk gelirinin 50 bin YTL olduðunu kaydetti.

2008 KAYMAKAMLIK KUPASI VOLEYBOL MÜSABAKA FÝKSTÜRÜ TARÝH VE GÜN : SAATÝ : MÜSABAKA YERÝ T A K I M L A R 30.04.2008 Çarþamba 17.30 60. Yýl Spor Salonu Müftülük Spor - Hükümet Konaðý Spor 30.04.2008 Çarþamba 18.30 " " " Meslek Yüksekokulu - Kýz. Mes. Öðret. 01.05.2008 Perþembe 17.30 " " " Öðretmen Gücü - Jandarma Emniyet Spr 01.05.2008 Perþembe 18.30 " " " Atatürk Ýlk Öðretim - Kýz. Mes. Lisesi 05.05.2008 Pazartesi 17.30 " " " Müftülük Spor - Meslek Yüksekokulu 05.05.2008 Pazartesi 18.30 " " " Hükümet Konaðý Spor- Kýz.Mes.Öðrt. 06.05.2008 Salý 17.30 " " " Öðretmen Gücü - Kýz Meslek Lisesi 06.05.2008 Salý 18.30 " " " Jandarma Emniyet - Atatürk Ý.Ö.O 07.05.2008 Çarþamba 17.30 " " " Hükümet Konaðý Spor - Meslek Y.O 07.05.2008 Çarþamba 18.30 " " " Kýz. Mes. Öðret. - Müftülük Spor 08.05.2008 Perþembe 17.30 " " " Öðretmen Gücü - Atatürk Ýlk Öðretim 08.05.2008 Perþembe 18.30 " " " Jandarma Emniyet - Kýz Meslek Lisesi 13.05.2008 Salý 17.30 " " " A-1 - B-2 Eleme Usulü 13.05.2008 Salý 18.30 " " " B-1 - A-2 Eleme Usulü 16.05.2008 Cuma 18.00 " " " FÝNAL A GRUBU : Müftülük Spor - Hükümet Konaðý - Meslek Yüksekokulu - Kýz Mes. Öðret. B GRUBU : Öðretmen Gücü - Jandarma Emniyet - Atatürk Ýlköðretim - Kýz Mes. Lisesi NOT: 1- Maç saatinden 15 dakika geç gelen takým hükmen yenik sayýlacaktýr. 2- Maçlarda Voleybol oyun kurallarý uygulanacaktýr. DÜZENLEYEN OLUR Adnan ERDOÐDU. 24. 04. 2008 Gençlik ve Spor Kaymakam Ýlçe Müdürü Mustafa ELDÝVAN ÝLAN Bektaþ Sofrasý acele satýlýktýr. Müraacat: Bektaþ Demir Tel: 441 25 26 Çep: 0 535 924 87 39 ÝLAN Danacý Kundura uygun fiyata satýlýktýr. Müraaacat: Tel: 0384 441 31 69 Taþýmacýlýkta lider Kent Turizm Hacýbektaþ Halkýnýn hizmetinde KENT Göreme Turizm Hergün sabah :9.00, öðle:13.45 saatlerinde Hacýbektaþ-Ankara, Ankara-Hacýbektaþ Ankara - Etlik ve Aþti Garajý, ayrýca Antalya - Bodrum - Ýstanbul ve Karadeniz de Hopaya kadar Hacýbektaþ - Nevþehir baðlantýlý seferleri ile siz Hacýbektaþ lý halkýmýza hizmet vermektedir. 0384. 441 30 43 HACIBEKTAÞ Tel: 0312. 34 12 792 ANKARA SATILIK EV Nevþehir Caddesi Veliyettin Ulusoy Evi Mevkii nde 2 parsel bahçeli, 2 katlý ev SATILIK ARSA Savat Mahallesi Cadde üzerinde 730 m2 arsa acilen satýlýktýr. Tel:0 505 634 41 41 K A Ý M SPOR AYAKKABI & GÝYÝM MAÐAZASI HÝZMETÝNÝZDE ADÝDAS KNETIKS LOTTO NÝKE KONVERS satýlýktýr. Tel: 0 384 441 22 03 Herkesin bütçesine uygun modeller Tiþört & Eþofman & kot pantolon Uygun fiyatlarla kaynaðýndan alýn Nevþehir Caddesi/ Askerlik Þubesi karþýsý Hacýbektaþ Tel:03844413474 E-posta:kaimulas@hotmail. com