Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

yemyeşil bir parkın içinden geçerek siteye giriyorsunuz. Yolunuzun üstünde mutlaka birkaç sincaba rastlıyorsunuz. Ağaçlara tırmanan, dallardan

BÖCEK ORKESTRASININ MUHTEŞEM SINIFI

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

Gece geç saatlere kadar öykü dosyalarımı elden geçirmiş, yorulmuştum. Yattıktan sonra sık sık uyanmıştım.

ISBN :

Mehmet Yaşar. Resimleyen: Gülşen Arslan. Yayın no: 167 BİR SORUM VAR NEDEN?

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba.

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

C A NAVA R I N Ç AGR ISI

5.SINIF TÜRKÇE (GENEL DEĞERLENDİRME TESTİ) almıştır?

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı.

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

TAVŞANCIK A DOĞUM GÜNÜ SÜRPRIZI

Çeviri Yonca Kocadağ

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Bu kitabın sahibi:...

KABLOSUZ HIRSIZ ALARM S STEMLER

Hiçbir şey olmamış gibi çekip giden, kalpleri hunharca katlederek bırakanların bu hayatta mutlu olacağına inanmıyordum. Zamanla bu inanç alev aldı;

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

KÜSTÜM, OYNAMIYORUM. Alan MacDonald. iillüstrasyonlar: Mark Beech

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer,

YİNE YENİ KOMŞULAR. evine gidip Billy ile oynuyordu.

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,

MEF İLKOKULU MART-NİSAN AYI DEĞERLER EĞİTİMİ ÇALIŞMALARI

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

İLK OK UMA KİT APLARI

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

Aşağıdaki parçayı okuyalım. Ardından soruları yanıtlayalım.

Doğuştan Gelen Haklarımız Sadece insan olduğumuz için doğuştan kazandığımız ve tüm dünyada kabul gören yani evrensel olan haklarımız vardır.

1. Bölüm. Uçağın kalkmasına bir saat vardı. Birkaç dakika içinde kapıya çağırılacaklardı. Eğer yapacaksa, şimdi yapması gerekiyordu.

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI ARALIK AYI BÜLTENİ

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

En Güzel Hediyesi Noel

Kadınların Çalışma Deneyimleri

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Emine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!


Yağızlar köyü çocukları harman yerinde toplanmışlardı. Yedi kişiydiler. Sıradan bir güne başladıklarını zannediyorlar, hayatlarının en unutulmaz

3 YAŞ BİRİMİ EKİM BÜLTENİ

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. ( ) M. Mehtap Türk

1. SINIF TÜRKÇE. Copyright YAZAR Ahmet KÜÇÜKAYDIN Hacer KÜÇÜKAYDIN. KAPAK TASARIMI Resul KÖSE. DİZGİ - SAYFA TASARIMI Resul KÖSE


I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

Umutla, harabelerde günlük turuna çıkmış olan bekçi Hilmi Efendi yi aramaya koyuldu. Turist kalabalığı Efes sokaklarına çoktan akmaya başlamıştı.

23 Nisan Şiirleri. 23 Nisan. Sanki her tarafta var bir düğün. Çünkü, en şerefli en mutlu gün. Bugün yirmi üç nisan, Hep neşeyle doluyor insan.

Karıncalar. Karıncaların vücutları diğer böceklerde olduğu gibi üç kısımdan oluşur: 1. baş 2. göğüs 3. karın (kuyruk kısmı) baş (Kopf)

Söyleyiniz. 1- Çağdaş caddeye neden koştu? 2- Kazadan sonra Çağdaş a kim yardım etti? Sözcük Sayısı : 56

M.E.B. ÖZEL UYANIŞ ANAOKULU

-Mutlu/üzgün-kızgın/korkmuş/şaşkın-canlı/cansız-düz/eğri-hızlı/yavaş-sabah/öğlen/akşam-gün-haftaay-yıl

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU

8. Sınıf SBS Deneme-1

TÜMLEÇLER. Yer Zaman Durum Neden Verildiği ortaokulun yanında önce yalnız götürmek için

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

KURALLI VE DEVRİK CÜMLELER. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir.

Gürsel Dönmez SAF SİYAH ŞİİRLER

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü ORMANDAKİ DEV. 4. basım. Resimleyen: Reha Barış

Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir.

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Serap Deliorman

kanaryamın öyküsü Ayla Çınaroğlu Resimler: Yaprak Berkkan

4.SINIF TÜRKÇE 15. HAFTA SONU ÖDEVİ

2. Sınıf Cümle Oluşturma Cümle Bilgisi

Iron Butt Reports - 09 July 2011

2- Takside. Türk kadınla Alman kadın aynı yerden taksiye bindiler aynı mesafeyi gidip aynı yerde indiler.

BU AY ÖĞRENDİKLERİMİZ ATATÜRK Atatürk kim olduğunu hatırladık. Atatürk ün hayatını inceledik. Atatürk ün kişisel özelliklerini ifade ettik. Atatürk ün

KLÜ DEN SAGLIK OKURYAZARLIGI EGITIM SEMINERI

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü MOR BENEKLİ. 3. basım. Resimleyen: Elif Deneç

Zulu folktale Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 4

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır.

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

1 Anne çocuğuna ne öğütlüyor?

İnsan Okur. Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR

HAYTAP İmdat Turu Ekibi ANKARA Yenimahalle 'Toplama Merkezi'nde... Son Güncelleme Çarşamba, 25 Eylül :37

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Güzel Kraliçe Ester

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Güzel Kraliçe Ester

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Pavlus un. Seyahatleri

ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. André Maurois. Roman ŞİŞKOLARLA SISKALAR. Çeviren: Ülkü Tamer. 18. basım. Resimleyen: Fritz Wegner

BİRİNCİ BÖLÜM: ΤAZMA. Lütfen aşağıdaki konulardan birini seçerek, aşağı yukarı kelimelik bir kompozisyon yazınız:

Babamın Ardından. Yazar Leyla Hüseyin

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var)

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI

Transkript:

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin kökünden kahverengi, pırıl pırıl bir şerit uzanıyordu. Yuvalarına hiç durmadan yaprak taşıyan karıncalardı bunlar. Yapraklar yemek için değildi. Onlar çiftçiydi ve yuvalarında yetiştirdikleri mantarlarla besleniyordu. İnce ince doğradıkları yaprakları tarlalarına gübre olarak seriyorlardı. Sözcüğün gerçek anlamıyla tarım yapıyorlardı. Tüm karınca kolonileri gibi onların da neredeyse tamamı kadınlardan oluşuyordu. Erkeklerin, yavruların babası olmak dışında bir işlevleri yoktu. Zaten çok kısa yaşıyorlardı. Genç ve güzel bir karınca, ağır yüküyle yuvaya kadar hiç dinlenmeden geldi. Yuvanın ağzı toprak bir 5 1

tümseğin tepesindeydi. Çıtır Karınca, yükünü tümsekten yukarı sürükleyerek çıkardı. Girişte bekleyen nöbetçiler, gelen karıncaları koklayarak kontrol ediyordu. Bu çok gerekli bir uygulamaydı; çünkü hırsızlar da gizlice içeri girmeye çalışabiliyordu. Cadaloz Karınca, Bu koku bana biraz tuhaf geldi, dedi. Külyutmaz Karınca da hemen koştu ve antenleriyle yuvaya yeni gelen karıncayı kontrol etti: Evet, bana da tuhaf geldi. Çıtır, kaşlarını çattı: Nesi tuhafmış? Sen sus, dikkatimi yoğunlaştırmam gerek, dedi Külyutmaz. Çıtır, öfkeyle yükünü bıraktı ve onu uzun uzun incelemelerini bekledi. Sırayla bir Cadaloz, bir Külyutmaz kokluyordu. Yeterince kokladıklarına karar verdikten sonra durup birbirlerine baktılar. Cadaloz, Bana hâlâ biraz tuhaf geliyor, dedi. Külyutmaz onu destekledi: Kesinlikle tuhaf! Nasıl tuhaf, dedi Çıtır. Bizim tanıdığımız koku değil bu, dedi Cadaloz. Bu arada öteki bekçiler diğer işçi karıncaları kontrol etmeye devam ediyordu. Giremezsin, dedi Külyutmaz. Hemen terk et burayı! Nasıl giremem, dedi Çıtır öfkeyle. Sabahtan beri kaç kez geçtim buradan. 6

Cadaloz göğsünü şişirerek ona doğru yürüdü: Bizi zor kullanmaya mecbur etme. Hemen git buradan! Külyutmaz da Çıtır a doğru bir adım attı: Kendine hırsızlık yapacak başka yuva bul! Çıtır, öfkeyle başını iki yana salladı: Saçma sapan konuşmayın, dedi. Burası benim yuvam. Bunu söyledikten sonra da yükünü tekrar omuzladı. Yoluna devam etmek üzere birkaç adım atmıştı ki 7

kıyamet koptu. Cadaloz ve Külyutmaz birlikte yaygaraya başladılar: Kırmızı Alarm! Kırmızı Alarm! Sızma var! Sızma var! Aynı anda da Çıtır ın üstüne saldırdılar. Çıtır öfkeden kıpkırmızı oldu. Omzunu ısıran Külyutmaz a sert bir tekme attı. Külyutmaz sırtüstü yere düştü. Cadaloz hemen Çıtır a karşılık vermek için hamle yaptı. Çıtır, ona getirdiği yaprakla vurunca Cadaloz yere yıkıldı. Bu sırada diğer bekçiler kargaşanın olduğu yere doğru koşturmaya başladılar. Çıtır iğnesini çıkardı. Sırtını duvara verip iğnesini savurmaya başladı. Zehirli değildi, ama yine de fena halde can yakabilirdi. Bekçi karıncalar Çıtır ın etrafını çevirdi. Yavaş yavaş ona doğru yaklaşıyorlardı. Çıtır ın arkasında duvar, önünde kendi yuvasının bekçi karıncaları vardı. Yine de hiç korkmuyordu. Sonuna kadar dövüşmeye hazırdı. Cadaloz ona doğru sıçradı. Çıtır hızla yana kaçınca Cadaloz duvara çarpıp yere düştü. Külyutmaz, Çıtır a doğru zehir kesesinden bir parça asit püskürttü. Çıtır tam zamanında eğildi. Asit yerden kalkmaya çalışan Cadaloz a isabet etti. Kör oldum, kör oldum, diye bağırmaya başladı Cadaloz. Bir yandan da olduğu yerde çıldırmış gibi dönüyordu. Çıtır a çarptı ve onun düşmesine neden oldu. Bekçilerin hepsi aynı anda yerdeki Çıtır ın üzerine atladı. 8

Çıtır onlara karşı koymak için öfkeyle tüm gücünü kullanıyordu. Kollarını tutun! Isırın! Bekçiler birbirlerine cesaret vermeye çalışıyordu. Ne oluyor burada? Burada ne oluyor? Yuvadaki iki bin karıncanın neredeyse tümünün tanıdığı bir sesti bu. Bir anda kargaşa durdu. Ne oluyor, dedi Teyzekarınca. Sorusuna yanıt beklerken bir yandan da neler olduğunu anlayabilmek için dikkatli gözlerle etrafına bakıyordu. Yuvaya sızmaya çalışan bir hırsız yakaladık, dedi Külyutmaz gururla. Teyzekarınca, çok az heyecanlanırdı. Her zaman kendinden emin bir hali vardı. Yine öyleydi. Hırsız mı? Hani nerede, diye sordu sakince. İşte burada, diye bağırdı Cadaloz. Burada! Burada! Fena halde acıyan gözlerini hâlâ açamıyordu. Bu yüzden nereyi gösterdiğini bilmiyor, her yeri gösteriyordu. Biz tanıdık. Kokusundan tanıdık. Bizim yuvanın kokusunu taklit etmeye çalışmış, ama bizi kandıramadı, dedi. Teyzekarınca, hırsızı görebilmek için etrafına dikkatlice bakındı. O yuvadaki her karıncayı neredeyse tek tek bilirdi. 9

Kaçtı mı, diye sordu. Bekçilerden biri üstünü başını silkelemekte olan Çıtır ı gösterdi: İşte burada. Çıtır mı, dedi Teyzekarınca. Çıtır mı, dedi Cadaloz şaşkınlıkla. Onu tanıyor musun, dedi Külyutmaz. Tanıyorum tabii, dedi Teyzekarınca. Bizim yuvadan o. Çıtır silkelenmesini bitirdi. Külyutmaz antenlerini Çıtır a doğru eğdi. Kokusunu incelemeye çalışıyordu. Çıtır ona öfkeyle bakınca korkup geri çekildi. Ama kokusu biraz tuhaf, dedi Cadaloz. Teyzekarınca, Çıtır a yaklaştı. Silkelenmesine yardım ettikten sonra antenlerini eğip onu kokladı. Evet, biraz tuhaf kokuyor. Cadaloz ve Külyutmaz buna sevindiler. Teyzekarınca nın ardından tekrar ettiler. Tuhaf kokuyor! Tuhaf kokuyor. Teyzekarınca, Çıtır ın sırtına yapışmış sakız gibi bir şeyi çekip aldı ve Külyutmaz la Cadaloz a doğru uzattı. Bizim yuvanın kokusu ve çam reçinesi, dedi. Cadaloz la Külyutmaz bu kez Teyzekarınca nın sözünü tekrarlamadılar. Teyzekarınca nın uzattığı reçineye şaşkınlıkla baktılar. Cadaloz un gözleri hâlâ fena halde yandığı için bunu yapması zor oldu. 10

Yanlışlık olmuş, dedi Teyzekarınca. Daha dikkatli olun. Özür dilerim, dedi Külyutmaz Çıtır a. Cadaloz da ona katıldı. Çıtır somurtkan bir yüzle, Önemli değil, dedi. Tamam, herkes işine devam etsin, dedi Teyzekarınca. Karıncalar dağıldı. Bir yandan da yaşadıkları heyecanı değerlendiriyorlardı. Çok cesurmuş, dedi birisi. Ne cesuru, aptalmış. Az daha canından olacaktı. Nasıl dövüştüğünü gördün mü? Teyzekarınca ise Çıtır ın yüküne yardım etti. Birlikte yuvanın içlerine doğru gittiler. *** Olanları onlarca çift göz seyretmişti. Bunlardan biri de yuvanın dışındaydı. Teyzekarınca yla Çıtır uzaklaşırken o da hızla yuvanın girişindeki tümsekten aşağıya doğru koştu. Daha doğrusu yuvarlandı. Adı Aylak tı. İner inmez çimenlerin arasında nefes nefese koşmaya başladı. Bir yandan da kendi kendine bağırıyordu: Buldum! Buldum! Biraz sonra kendini düzeltti: Çam bulmalıyım! Çam bulmalıyım! Sevinç içinde, hoplaya zıplaya yuvadan uzaklaştı. *** 11

Teyzekarınca, yükünü bırakana kadar yardım etti Çıtır a. Tam dönmüş giderlerken arkalarından sert bir ses geldi: Hey, beni öldürmeye mi çalışıyorsunuz? Bu huysuz sesin sahibi minicik bir karıncaydı. Adı da Miniminnacık tı. Sesi, cüssesine inat kocamandı. Gelen yaprakları doğrayıp tarlaya serilmeye hazır hale getiren karıncalardandı. Çıtır la Teyzekarınca nın bıraktığı yaprağı çekiştirmiş, ama yerinden bile kıpırdatamamıştı. Teyzekarınca yı görünce bağırdığı için utandı. Şey, bu bana göre biraz fazla ağır da, dedi. Seni değil, kendini öldürmeye çalışıyor. Teyzekarınca bunu söyledikten sonra Çıtır la birlikte Miniminnacık ın yanına gitti. Yaprağı onun çalışacağı yere kadar taşıdılar ve tekrar döndüler. Çıtır, yeni bir yaprak daha getirmek için hemen yuvadan çıkmak istiyordu. Nereye, dedi Teyzekarınca. Çalışmaya, dedi Çıtır. Teyzekarınca gülümsedi: Bugün kaçıncı kez çıkıyorsun? Bilmiyorum. Gel benimle, dedi Teyzekarınca. Birkaç adım attıktan sonra geri döndü. Olduğu yerde dikilmeye devam eden Çıtır a baktı. 12