X AUSTENTK KROM-NKEL PASLANMAZ ÇELKLER



Benzer belgeler
IX KROMLU ÇELKLER GENEL ÖZELLKLER

XI AUSTENTK MANGANEZL ÇELKLER

2-C- BAKIR VE ALAŞIMLARININ ISIL İŞLEMLERİ 2-C-3 MARTENSİTİK SU VERME(*)

VII ALAIM ELEMENTLERNN ÇELKLERN KAYNAK KABLYETNE ETKS

ALAIM ELEMENTLERNN ÇELE ETKS

KAZAN ÇELİKLERİNİN KAYNAK KABİLİYETİ 1. Kazan Çeliklerinin Özellikleri

XVI YÜKSEK ALAIMLI ÇELKLERN KAYNAI

Paslanmaz Çeliklerin Kaynak İşlemi Esnasında Karşılaşılan Problemler ve Alınması Gereken Önlemler Paslanmaz çeliklerin kaynak işlemi esnasında

BÖLÜM II. KAYNAKLI BRLEME YERLERNN ÇYAPISI

6. BEYAZ ve YÜKSEK ALAŞIMLI DÖKME DEMİRLER

Alasim Elementlerinin Celigin Yapisina Etkisi

KAYNAK UYGULAMASI DİFÜZYON KAYNAĞI

TİTANYUM ALAŞIMLARININ ISIL İŞLEMİ

Paslanmaz Çeliklerin. kaynak edilmesi. Özlem Karaman Metalurji ve Malzeme Mühendisi Kaynak Mühendisi

XXI NKEL VE YÜKSEK NKELL ALAIMLAR

MALZEMELERİN MUKAVEMETİNİ ARTIRICI İŞLEMLER

Prof. Dr. HÜSEYİN UZUN KAYNAK KABİLİYETİ

CERRAHİ İĞNE ALAŞIMLARI. Microbiologist KADİR GÜRBÜZ

ÖSTENİTİK PASLANMAZ ÇELİKLERİN KAYNAĞI

XXXI BETONARME ARMATÜRLERNN KAYNAI

Q - ELEKTRON TÜBÜ VE VAKUM DONANIMININ SERTLEHİMLENMESİ

MIG-MAG KAYNAK METODUNDA KULLANILAN KAYNAK ELEKTROTLARI VE ELEKTROT SEÇİMİ

XII ÇELKLERN KAYNAK KABLYET

IX NİKEL VE ALAŞIMLARININ KAYNAĞI

VİSKOZİTE SIVILARIN VİSKOZİTESİ

XXIV NKEL VE YÜKSEK NKELL ALAIMLARIN KAYNAI

BA KENT ÜNİVERSİTESİ. Malzemeler genel olarak 4 ana sınıfa ayrılabilirler: 1. Metaller, 2. Seramikler, 3. Polimerler 4. Kompozitler.

Mikroyapısal Görüntüleme ve Tanı

V KAYNAKLARIN GAZ ABSORPSYONU

DEMR BAZLI SERT DOLGU MALZEMELERNN METALURJK SEÇM METALLURGICAL SELECTION OF IRON BASED HARDFACING MATERIALS

XXII ÇELKLERN KAYNAINDA PRATK UYGULAMALAR

MAGNEZYUM ALAŞIMLARININ TIG KAYNAĞI

3. MALZEME PROFİLLERİ (MATERİALS PROFİLES) 3.1. METAL VE ALAŞIMLAR. Karbon çelikleri (carbon steels)

ÇELİK YAPILAR (2+1) Yrd. Doç. Dr. Ali SARIBIYIK

VIII ALÇAK ALAIMLI ÇELKLER

SÜPER ALAŞIMLAR Prof.Dr.Ayşegül AKDOĞAN EKER Prof.Dr.Ayşegül AKDOĞAN EKER

ALÜMİNYUM ALAŞIMLARININ KAYNAĞI İÇİN İLÂVE METALLAR

6. ÖZEL UYGULAMALAR 6.1. ÖZLÜ ELEKTRODLARLA KAYNAK

YÜKSEK MUKAVEMETLİ ÇELİKLERİN ÜRETİMİ VE SINIFLANDIRILMASI Dr. Caner BATIGÜN

VI KAYNAKLARIN ÇATLAMASI

Demir Esaslı Malzemelerin İsimlendirilmesi

MMT440 Çeliklerin Isıl İşlemi 1 Isıl İşlem Yöntemlerinin Sınıflandırılması ve Tanımlanması

İNTERMETALİK MALZEMELER. Doç. Dr. Özkan ÖZDEMİR (DERS NOTLARI-4)

TİTANİUM VE ALAŞIMLARININ KAYNAĞI TİTANİUMUN NİTELİKLERİ

YTÜMAKiNE * A305teyim.com

TİTANİUM VE ALAŞIMLARININ KAYNAĞI KAYNAK SÜREÇLERİ GERİLİM GİDERME

Malzeme Bilgisi ve Gemi Yapı Malzemeleri

PASLANMAZ ÇELİKLERİN KAYNAK KABİLİYETİ

7. KAYNAKTA ORTAYA ÇIKAN PROBLEMLER ve KAYNAK HATALARI

NİKEL ESASLI SÜPER ALAŞIMLAR - İşlenmiş, Döküm

DENEYİN ADI: Jominy uçtan su verme ile sertleşebilirlik. AMACI: Çeliklerin sertleşme kabiliyetinin belirlenmesi.

MMT209 Çeliklerde Malzeme Bilimi ve Son Gelişmeler 11 Yüksek sıcaklığa dayanıklı çelikler. Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir Güz Yarıyılı

Ç l e i l k i l k e l r e e e Uyg u a l na n n n Yüz ü ey e y Ser Se tle l ş e t ş ir i me e İ şl ş e l m l r e i

formülü zamanı da içerdiği zaman alttaki gibi değişecektir.

ALÜMİNYUM ALAŞIMLARININ ÖRTÜLÜ ÇUBUK ELEKTRODLA ARK KAYNAĞI

Paslanmaz çelik nedir? Fe Cr > 10,5% C < 1,2%

C- PASLANMAZ ÇELİKLERİN SERTLEHİMLENMESİ

PLASTİK ŞEKİLLENDİRME YÖNTEMLERİ

MUKAVEMET ARTIRICI İŞLEMLER

Paslanmaz Çelik Sac 310

ÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ

MMT310 Malzemelerin Mekanik Davranışı Mukavemet ve deformasyon özelliklerinin belirlenmesi - Sürünme, eğme ve burma deneyleri

DENEYİN ADI: Çeliklerin Isıl İşlemi. AMACI: Çeliklerde ısıl işlem yoluyla mikroyapı ve mekanik özelliklerin değişiminin öğretilmesi.

MMT113 Endüstriyel Malzemeler 6 Nikel, Titanyum ve Kobalt alaşımları. Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir Güz Yarıyılı

Demirin Kristal Yapıları

Isıl işlem, katı haldeki metal ve alaşımlarına belirli özellikler kazandırmak amacıyla bir veya daha çok sayıda, yerine göre birbiri peşine uygulanan

Pik (Ham) Demir Üretimi

MALZEMELERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ

Doç.Dr.Salim ŞAHİN SÜRÜNME

MAGNEZYUM ALAŞIMLARININ ISIL İŞLEMLERİ

MMT209 Çeliklerde Malzeme Bilimi ve Son Gelişmeler 12 Sementasyon çelikleri ve Mikroalaşımlı orta karbonlu çelikler

Kırılma nedir? Bir malzemenin yük altında iki veya daha fazla parçaya ayrılması demektir. Her malzemede kırılma karakteri aynı mıdır? Hayır.

Yüksek Mukavemetli Düşük Alaşımlı Çeliklerin Kaynağı. Özlem Karaman Metalurji ve Malzeme Mühendisi Kaynak Mühendisi

SİLİSYUM ESASLI İNTERMETALİK BİLEŞİKLER

TIG GAZALTI KAYNAK YÖNTEMİNDE KULLANILAN GAZLAR VE ÖZELLİKLERİ PROF. DR. HÜSEYİN UZUN HOŞGELDİNİZ

BASMA DENEYİ MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ. 1. Basma Deneyinin Amacı

BÖLÜM 4 KAYNAK METALURJİSİ

THERMAL SPRAY KAPLAMA

Çolakoğlu Metalurji SICAK HADDELENMİŞ RULO (HRC) ÜRETİM BİLGİLERİ

AKPA KOMPOZİT PANEL TEKNİK KATALOG

Faz ( denge) diyagramları

KAYNAĞIN UYGULAMA TEKNİK VE METOTLARI

ZnS (zincblende) NaCl (sodium chloride) CsCl (cesium chloride)

ATOM HAREKETLERİ ve ATOMSAL YAYINIM

Eczacıbaşı - Lincoln Electric ASKAYNAK. Düşük Alaşımlı Yüksek Dayanımlı Çelikler İçin MIG/TIG Kaynak Telleri

Prof. Dr. İRFAN AY / Öğr. Gör. FAHRETTİN KAPUSUZ 1

2-C-1 - BAKIR VE ALAŞIMLARININ ISIL İŞLEMLERİ YAPISAL SERTLEŞME. Genel mülâhazalar

BÖLÜM 3 DİFÜZYON (YAYINIM)

MALZEME BİLİMİ. Mekanik Özellikler ve Davranışlar. Doç. Dr. Özkan ÖZDEMİR. (DERS NOTLARı) Bölüm 5.

NİKEL ESASLI REZİSTANS ELEMENTLERİ

ALÜMİNYUM ALAŞIMLARININ KATI HAL KAYNAĞI

ARK KAYNAK YÖNTEMİ İLE BİRLEŞTİRİLEN OSTENİTİK PASLANMAZ ÇELİK İLE DÜŞÜK KARBONLU ÇELİĞİN MEKANİK ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ

BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ

SERTLEHİMLEMENIİN K - ÇİZİMLERDE GÖSTERİLİŞİ

ÇELİKLERİN STANDARZİSAYONU VE TÜRK ÇELİK STANDARDI (TSE-1111)

MMT209 Çeliklerde Malzeme Bilimi ve Son Gelişmeler 10 Yüksek mukavemetli yapı çelikleri. Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir Güz Yarıyılı

METALİK MALZEMELERİN GENEL KARAKTERİSTİKLERİ BAHAR 2010

MMT209 Çeliklerde Malzeme Bilimi ve Son Gelişmeler 5 Çeliklerin standartları. Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir Güz Yarıyılı

Metallerde Özel Kırılganlıklar HASAR ANALİZİ

BRONZLAR. Şekil: 105 Bakır-kalay denge diyagramı. DEMİR DIŞI METALLERİN KAYNAĞI, Burhan Oğuz, OERLIKON Yayını,

Transkript:

X AUSTENTK KROMNKEL PASLANMAZ ÇELKLER GENEL ÖZELLKLER Paslanmaz çelik, bazı korozif elementlerle temas halinde iken, içine korozyon bakımından pasif hale gelmeye yeter derecede krom ilâve edilmi çelik olarak tarif edilebilir. Bu asgari krom oranı % 1112 civarındadır. Austenitik paslanmaz çelik, ibu özellik dıında yeterli miktarda austenitletirici elementleri içerir. Bunlar genellikle nikel olup bütün sıcaklıklarda bir tamamen austenitik matris salar. Ticarî olarak satılan hadde mamulü austenitik paslanmaz çeliklerin çou AISI tarafından sınıflandırılmı olup aaıdaki tablo bunları göstermektedir. Müteakip tabloda da (Tablo 2) bunların mekanik özellikleri okunur. Bu özellikler, bu çeliklerin en çok kullanıldıkları koullar için verilmilerdir. 301 tipi genellikle souk haddelenmi, dierleri çou zaman tavlanmı halde kullanılır. Haddelenmi Austenitik Paslanmaz Çeliklerin AISI No.su ve Bileimleri AISI No Karbon % Krom % Nikel % Dier Elementler % 201 202 301 302 302 B 303 303 Se 304 304L 305 308 309 309S 310 310S 314 316 316L 317 321 347 0,15 0,15 0,15 0,15 0,15 0,15 0,15 0,08 0,03 0,12 0,08 0,20 0,08 0,25 0,08 0,25 0,08 0,03 0,08 0,08 0,08 16,0018,00 17,0019,00 16,0018,00 17,0019,00 17,0019,00 17,0019,00 17,0019,00 18,0020,00 18,0020,00 17,0019,00 19,0021,00 22,0024,00 22,0024,00 24,0026,00 24,0026,00 23,0026,00 16,0018,00 16,0018,00 18,0020,00 17,0019,00 17,0019,00 3,505,50 4,006,00 6,00 8,00 8,0010,00 8,0010,00 8,0010,00 8,0010,00 8,0012,00 8,0012,00 10,0013,00 10,0012,00 12,0015,00 12,0015,00 19,0022,00 19,0022,99 19,0022,00 10,0014,00 10,9914,00 11,0015,00 9,0012,00 9,0013,00 N:0,25, Mn:5,507,50, P:0,06 N:0,25, Mn:7,5010,00, P:0,06 Si : 2,003,00 S : 0,15 min, P:0,20 Se:0,15 min. Si : 1,50 Si : 1,50 Si : 1,503,00 Mo : 2,003,00 Mo : 2,003,00 Mo : 3,004,00 Ti : 5C min. Cb +Ta : 10C min. KARBONLU VE ALAIMLI ÇELKLERN KAYNAI, Burhan Ouz, OERLIKON Yayını, 1985 1

AISI No Koul Levha halinde austenitik paslanmaz çeliklerin mekanik özellikleri Sertlik Kopma Akma Kopma uzaması (Rockwell mukavemeti sınırı 2" de (%) sayısı) (kg/mm 2 ) (kg/mm 2 ) 201 Tavlanmı B92 61 35 60 202 Tavlanmı B90 70 35 60 301 Souk çekme Yarım sert menevi C32 105 77 1518 302 Tavlanmı B85 63 28 50 306 Tavlanmı B80 60 25 55 304L Tavlanmı 309 Tavlanmı B85 63 32 45 310 Tavlanmı B85 67 32 45 316 Tavlanmı B85 63 28 50 316L Tavlanmı 321 Tavlanmı B80 63 25 50 347 Tavlanmı B85 67 28 45 Tablo 3 Austenitik paslanmaz çeliklerin yüksek sıcaklıklarda özellikleri Gerilme koulları Sıcaklık 201 304 304 L 309 310 316 316 L 321 347 C Saatte % 0,0001 (10000 536 12,4 8,8* 11,0 12,6 17,0 12,8 13,7 saatte %1) sürünme oranı 650 5,0 3,9 5,6 6,0 8,9 5,5 5,6 5,7 için gerilme (kg/mm 2 ) 760 1,7 1,6 1,7 1,6 3,2 1,7 1,7 1,7 870 0,4 0,7* 0,14* 0,14* 0,14* 0,56* 0,35 0,7 Saatte % 0,00001 536 8,0 7,3 8,3 10,4 12,0 12,6 (100000 saatte %1) 650 2,9 3,0 4,2 4,6 4,3 sürünme oranı için 760 1,4 0,77 1,2 1,47 0,7 gerilme (kg/mm 2 ) 870 0,63* 0,14* 0,3* 0,63* 1000 saatte kopma için 536 24,5 22,4 gerilme (kg/mm 2 ) 650 14,7 10,0 14,0 9,6 17,3 12,2 12,2 760 5,0 4,2 5,2 3,6 7,8 3,9 5,2 10000 saatte kopma için gerilme (kg/mm 2 ) (*) Ekstrapole deerler 870 1,9 2,0 1,7 2,8 2,1 536 18,9 16,8 650 6,8 10,5 5,6 12,7 6,7 7,7 760 2,7 3,0 2,1 4,8 2,5 1,75* 870 1,33 1,4 0,9 1,3 Austenitik paslanmaz çelikler yüksek sıcaklıklarda mükemmel mukavemet ve oksitlenmeye dayanma kabiliyeti arzettiklerinden bunlar çou zaman bu gibi uygulamalarda kullanma alanı bulurlar. Daha sonraki tabloda (Tablo 3) 550 ile 950 C arasında sıcaklıklarda bazı tiplerin sürünme ve gerilme kopmasına ait deerler gösterilmitir. Her ne kadar bu deerler ana malzeme için ise de yüksek vasıflı kaynak birlemeleri de buna yakın deerler arzetmektedir (Tablo 4). KARBONLU VE ALAIMLI ÇELKLERN KAYNAI, Burhan Ouz, OERLIKON Yayını, 1985 2

Tablo 4. Austenitik kromnikel kaynak metallerinde ortalama kopma gerilmeleri 1000 saatte kopma mukavemeti (kg/mm 2 ) Sıcaklık E 308 E 309 E 310 E 316 E 347 E 1682 536 21,0 21,7 33,6 590 16,1 14,7 25,9 650 10,5 11,2 8,4 11,9 18,2 17,5 10000 saatte kopma mukavemeti (kg/mm 2 ) 536 15,4 14,7 28,0 590 11,2 9,8 20,3 650 7,7 5,6 7,7 13,3 13,3 Sıfırın altındaki sıcaklıklarda çalıan teçhizat bakımından metallerin darbeye mukavemeti önemlidir. Yüksek darbeye mukavemetleri sayesinde paslanmaz çeliklerin austenitik serisi bu yönde de çok kullanma alanı bulur. Çok düük sıcaklıklarda, bu çeliklerde ferrit oranının artmasıyla, kaynaktan sonra 650 ile 925 C arasında bir ısıl ileme tabi tutulduunda bu mukavemette bir düme kaydedilir. Bunun sebebi, ilerde kısaca izah edeceimiz sigma fazının bu ısıl ilem sırasında teekkül etmesidir. Her türlü ısıl ilem koulları altında en iyi darbe mukavemeti en çok % 0,03 karbon içeren 18/8 CrNi çelikleriyle elde edilir. Paslanmaz çeliklerin mukavemeti, sıcaklık azaldıkça artar. Bu çelikler tipi hem hafif alaımlı çeliklerin devamı olarak yüksek sıcaklık kademelerinde, hem de, nikelli çeliklerin devamı olarak, düük sıcaklıklar kademelerinde kullanılırlar. 1 Yüksek sıcaklıklarda kullanılan austenitik çelikler Bunlardan yedi tipten söz edeceiz : Biri Ti, dieri Nb ile stabilize edilmi iki CrNi tipi, Biri Ti, dieri Nb ile stabilize edilmi üç CrNiMo tipi, Ti ile stabilize edilmi CrNiW tpi; CrNiTiMoV tipi. Bütün bu tiplerde bor ilâvesi öngörülmütür; gerçekten bu elementin sürünmeye mukavemet bakımından olumlu etkisi bulunduu gözlenmitir. Böylece, milyonda 20 kısımlık bor ilâvesi, CrNiMo çeliinin sürünme kopma mukavemetini % 30 oranında artırır. Bu çelikler en çok 500700 C alanında kullanılırsa da bunun koulu aynı zamanda korozyona mukavemet sorununun bulunmamasıdır; zira bulunması halinde çelik, ancak daha düük sıcaklıklarda kullanılabilecektir. Gerçekten, 500 C'ın üstündeki sıcaklıklarda kopma gerilmesinin yüksek deerler arzetmesine karılık, hesapta elastik sınırın esas tutulduu daha düük sıcaklıklarda bu çeliklerin R 0,002 deerleri CrMo ile hafif alaımlı çeliklerinkilerden daha düük olur. Ayrıca R 0,002 'nin tayini oldukça güç olup garanti edilebilecek deerler pek iyi bilinmemektedir. Bu çeliklerin karakteristikleri, Ti ve Nb ile stabilize edilmi çeliklerde olduu gibi ya KARBONLU VE ALAIMLI ÇELKLERN KAYNAI, Burhan Ouz, OERLIKON Yayını, 1985 3

sertletirici ilâvelerle, ya da kontrollü bir yourulma ile artırılır. Yourulmu halde kullanma Mo ve W içeren cinsler için özellikle ilginçtir; zira bunların yeniden kristalleme sıcaklıı kullanma sıcaklıının üstünde olabilir. 2 Alçak sıcaklıklarda kullanılan austenitik çelikler Bunların çeidi daha azdır. 18/9 tipi esas tekil edip çok düük karbonlu 18/10 tipinden baka bir de Ti ile stabilize edilmi 18/11 tipi sayılabilir. Bunlardan baka bazı özellikleri (asitlerle korozyona mukavemet, magnetik olmama, yüksek mekanik mukavemet vs...) itibariyle de alçak sıcaklıklarda kullanılanlar da vardır. Bunların ayrıntılarına girmeden aaıdaki hususları belirtelim : Genel olarak, sıcaklık dütüünde Mukavemet hızla artar; Elastik sınır tümüyle az etkilenir; Stabil tipler dıında, uzama tedrici olarak azalır; Rezilians, hiç deilse 196 C'a kadar stabil kalır; Mıknatıslanma artar. Yüzey merkezli kübik dokuya sahip metal ve alaımlar 240 C'a kadar sünekliklerinden bir ey kaybetmezler. Dikkate alınacak bir baka husus da çeliin labil (stabil olmayan) olması oranında düük sıcaklıkta mukavemetinin arttııdır. Aksine, stabil çeliklerde mukavemet kazancı az olur. Basınçlı teçhizat imalinde çou kez metal yourulma ilemlerine (döülme, kıvrılma, haddelenme vs...) tabi olur. Austenitik çeliklerde bu yourulma, rezilians deerleri çevre ve alçak sıcaklıklarda bozulsa bile ileri bir gevreklemeye götürmez. Halbuki dier çelik tiplerinde bu gevrekleme meydana gelebilir. ATOM REAKTÖRLER ÇN ÇELKLER Konunun güncelliini dikkat nazara alarak nükleer enerji üretimindeki koullara (bata sürünme olmak üzere) cevap verecek çeliklerden de kısaca söz edeceiz. ASME Section III'de reaktör teknesi (küv'ü) için bir çok çelik tipi 'bulunmasına karılık bunlar arasında çok azı kullanılmıtır. 1960'larda hizmete giren bir kaç orta güçte reaktör (örnein 150 MVe'lik Indian Point PWR reaktörü) 175 mm. kalınlıkta A 212 Grade B çelik saçlarıyla imal edilmitir. Bahis konusu olan çelik, ABD'de seyyar (Lokomotif) ve sabit kazanlarla petrokimya sanayiinde çok kullanılan bir CMn çelii olup bu çelik ergitme kaynaına elverili olmakla birlikte yüksek karbon içerii (%0,31) nedeniyle kaynak sırasında ana metalin çatlamasını önlemek üzere tedbire gereksinme gösterir. Ancak, daha büyük kalınlıklar bahis konusu olunca tenasite yetersiz kalmı olup bunun ısıl ilemle, tane boyunun inceltilmesiyle ıslâh edilemiyecei anlaılmıtır. Bunun üzerine, normalize edilmi halde daha üstün mekanik ve tenasite karakteristikleri KARBONLU VE ALAIMLI ÇELKLERN KAYNAI, Burhan Ouz, OERLIKON Yayını, 1985 4

arzeden A 302 Grade B aynı amaçla kullanılmıtır. Bu çelik Mn (% 1,151,50) ve Mo (% 0,45 0,60) içeren bir karbon (% 0,25) çeliidir. ASME Code Case 1339'un müsaadesiyle % 0,40 ile % 1,0 arasında deien bir nikel ilâvesiyle bu malzeme sonunda ASME A 533 Grade B adını almı olup halen nükleer reaktörlerin ana primer devresinin büyük boyutlu teknelerinde çok geni ölçüde kullanılmaktadır. Sodyumla soutulan reaktörlerin primer devrelerinde bugüne kadar sadece klasik austenitik çelikler kullanılmı olup bu tip reaktörlerin buhar generatörlerinde ise, bu kısmın özellikle hassas olması nedeniyle aaıda belirteceimiz özel çelikler kullanılmıtır. Bunların seçimine hâkim olan kriterler unlardır : 1 Genel kriterler : a) mekanik karakteristikler (anî, yalandırmadan sonra, sürünme, yorulma), b) ilenebilirlik; c) kaynak kabiliyeti; d) fiyat; e) normal koullarda korozyona mukavemet 2 Sodyumun kullanılmasına balı kriterler : a) sodyumla temas halinde mekanik karakteristikler; b) dekarbürasyona meyil; c) sodyumsu reaksiyonu (kaçaklar) halinde korozyona mukavemet. Bütün bu kriterlere cevap verecek ve bu yolda kendini kesinlikle kabul ettirecek bir malzemenin bulunmaması nedeniyle dünyada ina edilmi ya da proje halindeki bu tip reaktörlerde deiik malzeme kullanılmı ya da öngörülmütür. Bunların balıcaları ikiye ayrılır : 1) Ferritik çelikler: niobiumla stabilize edilmi veya edilmemi 2 1/4 Cr 1 Mo'li çelikler, 9 Cr1 Mo'li çelik, 9 Cr2 MoNb V çelii 2) 18/10 tipi austenitik çelikler veya 35 Ni20 Cr (Alloy 800) alaımı. Sodyumun malzemelerin mekanik karakteristikleri üzerindeki olumsuz etkilerinden biri de sıvı sodyumun metali gevrekletirme olayıdır. Bunun borulardaki gerilmelerin hesabında dikkat nazara alınması gerekir. Sıvı sodyuma maruz kısımlar reaktörün ortasında bulunur (yakıt baralarının zarfı, ana tekne, pompalar, ara ısı eanjörleri). Buhar generatörü hem sıvı sodyum, hem de suya maruzdur. Nükleer reaktörlerin inasında kullanılabilecek dökme çelikler arasında düük karbonlu ve nikel içeren martensitik paslanmaz çelikler, özellikle 13 Cr4 Ni tipi, ilginç bir gelecek vaadetmektedir. Düük (%0,06 veya daha az) karbon sayesinde bunların kaynak kabiliyeti çok iyi olup sürünme mukavemeti de elverilidir. Gevrek kırılmaya mukavemet de iyidir. KARBONLU VE ALAIMLI ÇELKLERN KAYNAI, Burhan Ouz, OERLIKON Yayını, 1985 5

YÜKSEK SICAKLIK ÇELKLERNN KAYNAI VE KAYNAK MALZEMES Yüksek sıcaklık çeliklerini birletirmede kullanılan kaynak malzemesi genellikle ana malzemeninkine benzer bileimdedir. Örtülü metalark kaynak elektrodları AWS AiSTM standardından seçilebilir. Bazı CrMo elektrodları özel markayı haizdirler. En çok kullanılan Cr Mo bileimlerinin alaımlı çelik elektrodları gaz metalark (gazaltı) ve tozaltı kaynakları için de mevcuttur. Bu CrMo bileimlerinin kaynak malzemeleri, beklenebilecei gibi, kaynaklı halde sınırlı tenasiteyi haizdir. Bunun çatlamasını önlemek üzere ön ısıtma geni ölçüde uygulanır; kaynaktan sonra gerilim giderme ısıl ilemi de kaynak metali ile ana metalin ısıdan etkilenmi bölgesinin tenasitesini ıslah eder. Kaynak sonrası ısıl ilemin uygulanamadıı hallerde kaynaklı halde daha üstün mekanik özellikler arzeden bir kaynak metali kullanılabilir. Bu takdirde bir Cr Ni austenitik paslanmaz çelik ya da nikel esaslı kaynak malzemesi genellikle seçilir (örnein E309 veya E310 paslanmaz çelikler). Her ne kadar bu farklı kaynak metalları iyi bir mukavemet ve tokluu haiz iseler de bunların kullanılması ısıdan etkilenmi bölgelerin sertlemesine mani olamaz. Bu itibarla bu dokusal koulun ilerde iletmede herhangi bir sakınca dourup dourmayacaı hususu dikkat nazara alınmalıdır. Keza, austenitik kaynak metallerinin bazıları CMo veya CrMo ana metallerinkinden çok daha yüksek bir uzama katsayısını haizdirler. Ana metalle kaynak metali arasında ısıl uzama farkları kaynaın uçlarında toplanma eiliminde bulunan yüksek gerilmeleri dourur. Bu gerilmeler özellikle parçanın devresel ısı deimelerine maruz bulunduu hallerde zararlı olabilir. Bunlar ana metalkaynak metali birleim yüzeyinde mevziî gerilimoksidasyon kusurları veya ısıl yorulma tipi bir kırılma meydana getirebilirler. Austenitik kaynak metali ile birletirme daha çok, genellikle deimez koullar altında çalıan petrol endüstri teçhizatında kullanılır; oysa ki buhargüç üretimi merkezlerinde talep deimeleri sıcaklık ve basıncın da devresel olarak deimesini sonuçlandırır. Yüksek sıcaklıkta çalıacak kaynaklı teçhizatın imalinde alınacak tedbirler arasında her zaman zikredilen çukurluk, yarık ve çentiklerden kaçınma kaidesi vardır. Bu gerilmeyi yükseltici faktörler facia halindeki gevrek kırılmaya götürmese de bunların varlıı uzun sürede çok zarar verici olur. Gerilim kırılmasına götürebilecek olan bu gerilme younlamasına ek olarak yarık ve çentikler, zamanla korozyon zararları hasıl edebilecek maddelerin buralarda toplanmasına da yol açarlar. Kaynak cürufu, özellikle flüorid içeren cüruf, yüksek sıcaklıkta çalıan teçhizat için istenmeyen bir bakiyedir. Bu yarık ve çentiklerde toplanabilecek düük sıcaklıkta ergiyen vanadium, sodyum ve çinko oksitleri gibi bileimler, çeliin yüzeyinde teekkül edecek koruyucu krom oksiti tabakasını yok etmeleri halinde çok zararlı olurlar. Geni, ve özellikle yüksek sıcaklıklarda kullanma alanına sahip dökme austenitik çeliklerin kaynaı üzerinde yürütülmü aratırma sonuçlarını özetleyelim. Gerek doruca ana malzemede, gerekse birleme yeriyle IEB' de vaki olan çatlamalar, örnein % 18 Cr, % 37 Ni ve % 0,4 C'lu bir austenitik çeliin nominal 700 C çalıma sıcaklıında, mekanik zorlanmalar dıında, yalandırılmı yüksek karbonlu austenitik çelikler için M 23 C 6 tipinde ince karbür çökelmeleri ve yüksek karbon dolayısiyle düük süneklie KARBONLU VE ALAIMLI ÇELKLERN KAYNAI, Burhan Ouz, OERLIKON Yayını, 1985 6

balanmaktadır. Malzeme, karbür çökelmesi nedeniyle gevreklemektedir. Çatlaklar taneler arasında vaki olmaktadır. Aynı koullar altında çalıan % 25 Cr, % 20 Ni savurma boruların kaynaında da I.E.B.de yine M 23 C 6 tipi karbür çökelmesine, özellikle kök pasoya yakın bölgede, rastlanmaktadır. Bu veriler karısında, mikrostrüktür ile dökme austenitik malzemelerin nitelikleri arasındaki ilikiyi ve bunun yalandırma sırasında nasıl deitiini anlamak esastır öyle ki birçok çatlama kaynaklara bitiik olarak meydana gelmekte olup I.E.B. malzemesinin normal olarak yalandırılmı malzemeye kıyasla davranıı, özellikle önemli olmaktadır. The Welding Institute (Cambridge) in yürütmü olduu aratırma sonuçları ilginç olmaktadır. Bileimi aaıda verilmi yüksek karbonlu % 18 Cr, % 37 Ni' li dökme austenitik çeliklerin ısıl ilemle mikroyapılarındaki deime, hem dökümden çıkı koullarıyla, hem de kaynaklara bitiik malzemede gözlenen koulların taklidi için tasarlanmı ilemlerden sonra, aratırılmıtır. Dökümler katılaırken hızlı souma temposu nedeniyle, dökümden çıkmı malzeme yüksek derecede karbonla fazla doymu haldedir. Yeniden ısıtıldıında karbon, malzeme kitlesinin ilk bir sertlemesini meydana getirecek ısıl ileme balı ekilde çökelecek, bunun sonucunda da süneklik azalacaktır. Deneye tabi tutulmu savurma döküm boruların bileimi öyle: C = % 0,46 P = % 0,012 Mü = % 0,01 Si = % 0,79 Cu = % 0,05 Nb = yok Mn = % 1.07 Ni = % 35,1 Ti = % 0,01 S = % 0,015 Cr = % 18,03 Üç balangıç koulu kullanılmı a) Dökümden çıktıı gibi b) Deney parçaları 5 dak. süreyle 1250 C'ta eriyik ilemine tabi tutulup suya daldırılmı c) Deney parçaları 5 dak. süreyle 1250 C'ta eriyik ilemine tabi tutulup suya daldırıldıktan sonra % 5 oranında çekme ekil deitirmesi uygulanmı. Her deney parçası tipi daha sonra deiik yalandırma ilemine tabi tutulmu; bu ilemler 1000 saate kadar çıkan deiik sürelerle 550 ile 1050 C arasında olmu.yalandırma süreçlerini Viskers Elmas Piramidi'yle sertlik ölçümleri ve ayrıntılı metallografik tetkikler izlemi. ek. 5456 her ayrı koul için yalanma karakteristiklerine ait sonuçları özetlemektedir. Metallografik muayene, ineler halinde M 23 C 6 tipinde karbür çökelmesini ortaya koyuyor. lk sertlik azamisinin ötesinde yalandırma, çökelme zerrelerinin sayısında azalma ve boyutunda büyüme gösteriyor. Böyle bir çökelti kabalamasının ciddi bir sertlik azalmasına götürmesi beklenirken ek. 54'den bunun böyle olmadıı görülüyor. Gerçi ilk sertlik azamisinden sonra bir ilk yumuama gözleniyor ama bundan sonra sertlik tedrici olarak ilk azamide varılan düzeyin üstüne çıkıyor. Buna iki neden gösteriliyor : a) Çökelti zerrelerinin büyümesi dislokasyonlar meydana getirip böylece dokuyu sertletirmi olabilirler; KARBONLU VE ALAIMLI ÇELKLERN KAYNAI, Burhan Ouz, OERLIKON Yayını, 1985 7

olabilir. b) ri zerreler etrafında gözlenen ince tali çökelme de sertlik artıına yardımcı olmu KARBONLU VE ALAIMLI ÇELKLERN KAYNAI, Burhan Ouz, OERLIKON Yayını, 1985 8

Dökme austenitik çelik, bir dendritik altdoku ile austenit taneleri halinde katılaır, primer austenit dendritleri bir karbürler ve austenit ötektii ile çevrili olur. Katılama sıcaklıklarında karbonun austenit içinde erime kabiliyeti oda sıcaklıındakine göre çok daha yüksek olup böylece ciddi miktarda karbon, dökümü müteakip hızlı souma temposuyla austenit içinde fazla doymu halde kalmı olur. Çelik yeniden ısıtıldıında karbon, bu fazla doymu katı eriyikten, yalandırma koullarına balı bir ekilde çökelebilir; karbonun fazla doymuluk derecesiyle çökelme yerlerinin sayı ve tipi, çökelme sürecini saptayan önemli etkenlerdir. Bundan sonraki 1250 o C'ta eriyik ilemi ve bunu izleyen suya daldırma prensip itibariyle karbonun fazla doymuluk halini, döküm sıcaklıından itibaren ilk souma temposuna balı olarak artırabilir ya da azaltabilir. Bu durumda, dökümden itibaren souma temposunun eriyik ileminden sonra suya daldırma ile hasıl olan soumadan çok daha yava olması itibariyle, eriyik ileminden sonra fazla doymuluk derecesinin artması olasıdır. Yine aynı miktarda yüksek karbonlu (% 0,45) ve niobium (% 0,01) ile stabilize edilmi % 25 Cr, % 20 Ni'li dökme austenitik çelik, % 18 Cr, % 37 Ni'lininkine çok benzeyen bir mikro yapıya sahip olup yalandırılmadaki davranıı da aynıdır. Her iki malzemede de M 7 C 3 tipinde karbür ve austenit içeren ötektik, karbonla fazla doymu primer austenitik dendritleri çevreleyip mutavassıt sıcaklıklarda yalandırılmada M 23 C 8 çökelmesiyle sonuçlanır. % 18 Cr, % 37 Ni'li malzemede ötektikin iç yapıda az çok sürekli olarak görünmesine karılık bu ötektik % 25 Cr, % 20 Ni'li de daha çok bireysel bölgelerde var olma eiliminde gibi görünmektedir. % 18 Cr, % 37 Ni'li de gevrek kırılmaların tetkiki, bunların ötektik karbür içinden vaki olduunu ortaya koymutur. Bu çelikte, % 25 Cr, % 20 Ni'liye göre ötektik karbon daha sürekli olduuna göre, % 25 Cr, % 20 Ni'li çeliin gevrek kırılmaya karı daha dayanıklı olduu öne sürülebilir. KARBONLU VE ALAIMLI ÇELKLERN KAYNAI, Burhan Ouz, OERLIKON Yayını, 1985 9

% 0,4 C, % 18 Cr ve % 37 Ni'li dökme malzemenin tetkikinde varılan sonuca göre, uzun yalandırma sürelerinden sonra bile sertliin devam etmesi ve düük tenasite, taneler içinde sürekli M 23 C 6 çökelmesi nedeniyle idi. Bu, sürekli M 23 C 6 çökelmesini salamak için gerekli M 7 C 3 ötektik karbür eriyikinin sonucu olarak görülmütü. Yukarda sözü edilen aratırma sırasında, malzemelerin M 23 C 6 Çökelmesi nedeniyle beklenilen ekilde yalanma sertlemesine uradıkları, sertliin uzun yalandırma sürelerinden sonra bile sürdüü ve bunun yüksek sıcaklıkta uzun çalıma sürelerinden sonra bile bu malzemeden yapılmı parçaların düük kırılma tenasitesi eklinde yansıdıı gözlenmiti. Bu kez alçak karbonlu (< % 0,15) ve % 20 Cr, % 32 Ni temel bileimli dökme austenitik malzeme üzerinde aynı aratırmalar yapılmı ve bunların amacı, yalanana sırasında alçak karbonlu malzemelerde meydana gelen mikro içyapı deimelerinin, hem dökümden gelmi oldukları halleriyle, hem de bir kaynaın etrafında ısıdan etkilenmi bölge (IEB) de koulları taklidetmek üzere tasarlanmı bir ısıl ilemden sonra, aratırılması olmutur. Bunun için yüzde bileimleri aaıda verilmi 5 çeit malzeme ele alınmı. Malzeme No. 1 : C = 0,08 Mn = 1,24 P = 0,019 Cr = 20,94 Ti < 0,01 Mo = 0,37 Ni = 30,83 Al < 0,005 Sn = 0,01 Si = 0,84 S = 0,025 Pb = 0,002 Malzeme No. 2 : C =0,14 Mn = 1,12 P = 0,015 Cr = 21,00 Ti < 0,01 Mo = 0,40 Ni = 31,06 Al < 0,005 Sn = 0,01 Si = 0,63 S = 0,011 Pb = 0,006 Malzeme No. 3 : C = 0,06 Mn = 0,52 P = 0,020 Cr = 22,13 Ti < 0,01 Mo = 0,06 Ni = 31,87 Al < 0,005 Sn = 0,005 Si = 0,23 S = 0,01 Pb < 0,001 Malzeme No. 4 : C = 0,07 Mn = 0,54 P = 0,010 Cr = 22,25 Ti = 0,42 Mo = 0,05 Ni = 31,37 Al = 0,21 Sn = 0,01 Si = 0,38 S = 0,01 Pb < 0,001 Malzeme No. 5 : C = 0,015 Mn = 0,93 P = 0,012 Cr = 22,69 Ti = 0,40 Mo = 0,01 Ni = 32,47 Al = 0,22 Sn = 0,005 Si = 0,44 S = 0,006 Pb < 0,001 KARBONLU VE ALAIMLI ÇELKLERN KAYNAI, Burhan Ouz, OERLIKON Yayını, 1985 10

650 C'ta 2000 saat süreyle bir yalandırma be malzemenin hepsinde akma sınırının ve en üst mukavemet noktasının yükselmesi ve sünekliin azalması eklinde sonuç vermi olup 3000 saatlik yalandırma da hafif bir ek mukavemet artıı ile çok az süneklik deimesi getirmitir. 850 C'ta 2000 saatten sonra akma sınırı 1, 4 ve 5 No.lu malzemelerde azalmı, 2 ve 3 No.lularda hafifçe artmıtır. En üst mukavemet 1 No.lu malzemede yaklaık aynı kalmı, 2 ve 3 No.da artmı, 4 ve 5 No.da azalmıtır. 3000 saat süreyle yalandırmada akma sınırı ile en üst mukavemet noktası 1 No.da artmı, öbürlerinde kayda deer bir deime olmamıtır. 850 C'ta 2000 saat yalandırmadan sonra bütün malzemelerde süneklik azalmı, bu azalma 3000 saat yalandırmada artmamıtır. Dökümden çıkma koulunda, tetkik edilmi be malzemenin hepsi yaygın bir homogensizlik arzetmilerdir öyle ki aynı bir deney parçası üzerinde elde edilmi sertlik deerleri ciddi daınıklık arzetmitir. 1250 C'ta eriyik ilemi görünürde bu homogensizlii büyük ölçüde azaltmı ve bir kaynaın IEB'sini taklit etmek üzere ısıl ileme tabi tutulmu deney parçalarında sonuçların tekrarlanabilirliini ıslah etmitir. Yalandırma erileri her be malzemede sertlik artıının vaki olduunu göstermekte olup her malzeme için en büyük artı, uzun sürelerde 650 C'ta yalandırmada gözlenmitir. Dökümden çıkmı hale göre daha büyük sertlik artıı eriyik ilemi ve deformasyona tabi tutulmu malzemede vaki olmutur. 1250 C'ta eriyik ilemi ve suya daldırma, alaım elementlerini fazla doymu katı eriyik içinde tutacaktır. Özetle: 3000 saate kadar sürelerde 650, 750 ve 850 C'ta düük karbonlu (< % 0,15) dökme austenitik çeliklerin yalandırılmasından sonra a) sertleme derecesi, artan karbon oranıyla artmı ve dökümden çıkmı halde malzemeye göre IEB'yi taklidetmek üzere ileme tabi tutulmu malzemede daha büyük olmutur. Uzun yalandırma sürelerinden sonra fazla yalanma kesinlikle ortaya çıkmıtır. b) 1, 2 ve 3 No.lu malzemelerde çökelme sertlemesi, M 23 C 6 nın çökelmesinden ileri gelmitir. Ti ve Al içeren 4 No.lu malzemede sertlik, 750 ve 850 C'ta yalandırma ilemlerinden sonra Ti C ve M 23 C 6 nın çökelmesiyle vaki olmutur. c) Çekme ve çatlak ucu açılma miktarı (COD Crack Opening Displacement) deneyleri bu malzemelerin sünekliinin yalandırma ile azalmakla birlikte bu azalmanın bir gevrek kırılma sorununa götürmediini göstermitir. Genel olarak, alıılagelmi yöntemlerle ölçülen sünekliin yüksek olduu hallerde bile bir malzemede gevrek davranıa rastlanabilir. Buna bir örnek olarak bir standard çekme deneyinde büyük uzama arzedebilen fakat bazı koullar altında yüksek sıcaklıklarda gevrek ekilde kırılabilen yumuak çelik gösterilebilir. Aynı davranıa bazı alüminyum alaımlarında da rastlanır. Bu itibarla gevrek davranı tetkik edildiinde metalin standart deneyde gösterdii süneklik, güvenilir bir kriter olmamaktadır. Bununla birlikte malzemenin keskin bir çentik ya da çatlaa benzer bir kusurun varlıı karısındaki performansa, kırılmaya eilimin daha salam bir göstergesi olabilir. Çeitli malzemeler için çeitli deneysel yöntemler uygulamada tercih edilmi KARBONLU VE ALAIMLI ÇELKLERN KAYNAI, Burhan Ouz, OERLIKON Yayını, 1985 11

olup austenitik çelikler için son yıllarda en umut verici kırılmaya yaklaım, A.B.D.'de roket motor gövdelerinde kullanılan fevkalâde yüksek mukavemetli çeliklerde kırılmaya uygulanan lineer elastik kırılma mekanii olarak görülmektedir. Ancak bu yaklaım münhasıran, ilerlemekte olan çatlaın tepesinde sınırlı yerel plastisite ile vaki olan kırılma arzeden malzemeler için geçerlidir. Bununla birlikte, geçerli hallerde, uygulanan gerilme, kusurun boyutu ve kırılmanın peinen tahmininde kullanılacak malzeme nitelikleri arasında iliki kurma olanaını salamaktadır. Konuya ilerde, malzemelerin kaynaklanabilirlii bahsinde döneceiz. METALURJK KARAKTERSTKLER ELEMENT LÂVESNN ETKLER Austenitik grubu çelikler korozyon ve oksidasyona fevkalâde mukavemetleriyle belirlenirler. %1625 oranlarında krom tek baına eklendiinde alfa demiri içinde bir katı eriyik tekil edip meydana çıkan alaım, kuvvetle magnetik olan bir ferritik dokuya sahiptir. Kuvvetli bir austenit tekil edici element olan nikelin ilâvesi, ibu demirkromkarbon alaımının magnetik ferritik dokusunu, bütün sıcaklıklarda austenitik olan bir yapıya dönütürür. Nikel bundan baka yüksek sıcaklık mukavemeti ile korozyona dayanmayı da artırır. ek. 57, örnein % 18 kromlu ve düük karbonlu bir çeliin nikel oranı ve sıcaklıa nazaran dokusunu gösterir. Nikel olmadıı zaman bu alaım tamamen ferritik olup % 5 ilâ 6 nikelin altında, teekkül eden austenitik, martensitik sertlemeye urayabilir. Kısaca az miktarda nikelle çelik bir demirkrom alaımı gibi davranır. Nikel miktarı, (bir C 1 deerinin altında kalmak kaydile artarsa alaım yine solidus'un hemen altında delta ferritinden oluur fakat ısı azalınca iki austenit ferrit fazlı bir alana girer ve, nikel oranı yeterli ise, sıcaklık azalınca tamamen austenite dönüür. Ve nihayet, C 2 nikel oranının üstünde alaım saf austenitten olumutur. KARBONLU VE ALAIMLI ÇELKLERN KAYNAI, Burhan Ouz, OERLIKON Yayını, 1985 12

Yeterli derecede belirli yüksek bir sıcaklıkta, tamamen austenitik bir doku elde etmek için gerekli nikel oranı, krom oranının yükseklii nispetinde fazla olur. Genellikle austenitik paslanmaz çelikler % 15'den fazla krom ile 1100 C'ın altında bütün sıcaklıklarda, çevre sıcaklıına kadar basitçe souma ile martensitik sertlemeye uramayan bir austenitten olumu olmaları için gerekli ve yeterli miktarda nikel içerirler. % 15 ilâ 16 krom için bu miktar % 6 ilâ 8 olup mutat sair elementler de bulunur. % 18 krom ve % 10 nikelli çelikler (ve daha yüksek alaımlı olanlar) çevre sıcaklıında plastik ekil deitirme ile dahi martensitik deimeye az hassastırlar. Bu sair elementlerden manganez, karbon ve azot gibi bazıları nikelin austenit stabilizatörü etkisini artırırken molibden, kolombium ve titanium gibileri de dokuda delta ferritin teekkülünü tevik edip karbür meydana getirirler. Bunların etkisi kromunkine etir. Bu alaımların çeitli uygulamaları için gerekli özellikleri meydana getirmek üzere austenit ve ferrit tekil edici elementler uygun ekilde dengelenir. Yukarda gördüümüz gibi karbon, bütün tiplerde, paslanmaz çelii kuvvetlendirir. Fakat korozyon mukavemetine zararlı çökelmeleri tevik eder. Yaklaık 900 C'ın üstünde etkisi nikelinkinin aynıdır: onun gibi austenitin varolma alanını geniletir, ve dolayısiyle yüksek sıcaklıkta mevcut ferrit delta miktarını azaltır.bununla beraber sıcaklık azaldıkça austenit içinde erime kabiliyeti de azalır; oranı % 0,03'ün altında ise bunun fazla bir metalürjik önemi yoktur. Karbon oranı % 0,03 ile adi 1810 çeliklerinde nadiren geçilen % 0,15 miktarı arasında olursa 1000 C'ın üstünde karbon, çelik içinde tamamen eriyebilir. Yava souma ve kısa süreli de olsa yaklaık 500 ile 900 C arasında beklemede krom karbürleri (veya muhtemelen baka alaım elementlerinkini de içerenler) çökelip yukarda söylediimiz gibi çeliin korozyon mukavemetine ve sünekliine zarar verebilir. Bu nedenle austenitik paslanmaz çelikler 1000 ilâ 1100 C'tan itibaren havada veya su içinde hızlı soutmadan sonra kullanılır. Bu ileme hipersert su verme denir. Silisyum, 302 B, 314 tiplerinde, kavlanma tufal dökmeye mukavemeti artırır, ferrit teekkülünü tevik eder. Desoksidasyon gayesiyle az miktarda bütün tiplere ilâve edilir. lâve element olarak miktarı % l'i geçmez. 1810 çeliklerinin bazı gerilim altında korozyon hallerinde mukavemetini artırmada kullanılır. 310, 314 tipleri ile dökme HK, HT ve HU (American Casting InstituteACI'ın tasnifinde, sırasıyla 310, 330 çekme tiplerine muadil, sonuncusu da % 0,350,75C; % 17 21 Cr; % 37 41 Ni; % 2,5 Si, % 2 Mn; % 0,5 Mo'li dökme austenitik paslanmaz çelik) gibi tam austenitik alaımların karbon ve silisyum oranlan arasında önemli (bir iliki mevcuttur. Kaynak salamlıı ile süneklik arasında en iyi denge, karbonun silisyuma oranının bire iki olması halinde elde edilir. Bütün silisyum oranlarında alaımın çekme mukavemeti karbon oranıyla birlikte artar. Mamafih en müsait kopma uzamasını verecek karbon düzeyi silisyum oranı ile deiir. % 0,60'dan az silisyumlu kaynak metali için en müsait uzama yaklaık % 0,20 karbonla elde edilir. Yeterli derecede yüksek karbonla silisyumun bütün oranlarında kaynak sıhhatli ise de KARBONLU VE ALAIMLI ÇELKLERN KAYNAI, Burhan Ouz, OERLIKON Yayını, 1985 13

uzama, karbon gerekli asgariyi geçince, azalır. Yetersiz karbonla kaynakta çatlaklar bulunabilir ve uzama azalır. Azami süneklik yaklaık % 0,20 karbon ve % 0,40 silisyumla elde edilir. Yüksek silisyum (% l'in üstünde) arzu edildiinde, % 0,25'den az karbonlu bir kaynak metalinin süneklii az olacak ve çatlamaya eilimli bulunacaktır. Kaynak metalinin % 1 silisyumla % 0,400,50 arasında karbon içermesi halinde çatlaksız sıhhatli bir diki elde edilir. Silisyum, HT (ACI tasnifinden, ATSI'nin 330'una muadil), 314 ve 310 tiplerinin bileiminde, sıcaa ve karbürlenmeye mukavemet vermesi itibariyle, büyük önemi haiz bir elementtir. Karbonsilisyum oranı, yüksek nikelli sıcaa dayanıklı alaımlarla korozyona dayanıklı kromnikel alaımları arasındaki önemli bir farkı belirtir. Korozyona dayanıklı alaımlarda karbür çökelmesini asgaride tutmak için düük karbonlu kaynak metali gereklidir. Yüksek silisyumlu ısıya dayanıklı dökme HT ve HU ve çekme 314 tiplerinde ise uygun karbonsilisyum oranını tutabilmek için yüksek karbonlu kaynak malzemelerine gidilir. Azot, özel tiplerde, çok kuvvetli bir austenit tekil edicidir (nikelden 26 ilâ 30 kat daha etkili). Oranı % 0,07'ye varabilir. Kısmen nikelin yerini tutmak için olduu kadar 1810 çeliklerinin mekanik mukavemetini artırmak için de kullanılabilir; bu sonuncu halde karbürlerin çökelmesi sakıncalarını arzetmeden karbonunkine e bir rol oynar. Kolumibium, 347 tipinde, karbonla birleip kristaller arası korozyona meyli azaltır, taneleri inceltir, ferrit teekkülünü tevik eder. 200 serisinde yüksek miktarda bulunan manganez genellikle gamma fazını tevik edici olarak kabul edilir. Nikelin kısmen yerini tutmak üzere daha yüksek miktarlarda manganez kullanılarak tamamen austenitik dokuyu muhafaza etmek mümkündür. Mamafih yüksek sıcaklıklarda, oranı yaklaık % 4 ü geçince, ferrit tekil eder. Kükürtün olumsuz etkisini de, MnS oluturarak, yok eder. lâve element olarak genellikle % 2,5 dan az oranda bulunur; daha yüksek miktarlar ya kısmen nikelin yerini tutmak, ya da bazı austenitik çeliklerin kaynak kabiliyetini düzeltmek için kullanılır. Molibden, 316, 317 tiplerinde, yüksek sıcaklıkta mukavemet ile redükleyici ortamda korozyona dayanmayı artırır. Ferrit olumasını tevik eder. Tungsten yüksek sıcaklıklarda mekanik mukavemeti artırır. Bu son iki element kompleks karbürlerin olumasına yardım ederler. Titanium ve niobium özellikle 321 tipinde kristaller arası korozyona hassasiyeti yok etmekte kullanılırlar. Bunlar yüksek sıcaklıkta matris içinde az eriyen karbürler oluturarak karbonu tespit ederler. Keza yüksek sıcaklıkta sürünmeye mukavemeti artırırlar. Titanium ayrıca bir tane inceltici olup ferrit teekkülünü tevik eder. Austenitik paslanmaz çelikler mekanik bakımdan memnuniyet verici ekilde kaynaklanabilirlerse de bazı koullar altında kristallerarası korozyon denilen bir sakınca arzederler. 425 ile 870 C arasında bir sıcaklık alanına ısıtıldıklarında veya bu alan içinden yava soutulduklarında katı eriyikten karbon, özellikle kristal sınırlarında, yani kristaller arasında, çökelir ve kromla birleerek kromdan yana zengin karbür olutururlar. Kromdan yana fakirleen KARBONLU VE ALAIMLI ÇELKLERN KAYNAI, Burhan Ouz, OERLIKON Yayını, 1985 14

komu bölgenin bu nedenle korozyona mukavemetinin, metalin sair kısımlarına göre, azaldıı sanılır. Bazı korozif koullar altında mevziî bir kristaller arası atak vaki olup bu atakın önemi, temasın süre ve sıcaklıı kadar çeliin bileim ve ilk ilemlerine balıdır. Kaynak esnasında banyo yaklaık 1425 C ergime sıcaklıında bulunup komu ana metalin bu ısıdan etkilenmi bölgesi de 425 ile 870 C arasında bulunur ki yukardaki olay bu bölgede vaki olur. Bu bölge karbon çökelme bölgesi olup çökelmenin derecesi, herhangi bir kaynak koulu için, yaklaık karbon nispeti ile orantılıdır; karbon ne kadar az olursa ibu etki de o kadar az olur. Teçhizatın, kaynak edildii gibi, yani sonradan herhangi bir ısıl ilem görmeden kullanılacaı ve aır korozyon koullarına maruz bulundukları yerlerde, bu nedenle, düük karbonlu paslanmaz çelikler kullanılır. Aır korozif koullar altında kullanılacak olup da kaynaktan sonra ısıl ileme tabi tutulmayan parçaların kaynaında, kaynak yöntemi seçilirken, ibu yöntemin parçanın zararlı ısı alanı içinde bulunacaı toplam süre, yani ısıtma, ısıda tutma ve souma süreleri üzerindeki etkisini bilmek önemlidir. Genellikle yöntemler, artan toplamı süreye göre öyle sıralanır: punta ve diki (direnç) kaynaı; gaz metal ark (MG MAG, TG) kaynaı; tozaltı kaynaı; oksiasetilen ve sair gaz kaynaı. Belli bir karbon oranı ile en az çökelme direnç kaynaında, en çou da oksiasetilen kaynaında görülür. Austenitik kaynak metalinde karbür çökelmesi kristal sınırlarında ve, eer varsa, ferrit plajlarının etrafında ve içinde bulunur. Çabuk souma sebebiyle tek pasolu dikilerde görülmezse de çok pasolularda, son paso hariç, bu çökelme vardır. Ferritin mevcut olduu hallerde karbür çökelmesinden hasıl olan kristaller arası korozyon çok daha azdır zira kristal sınırlarında 'bir sürekli karbür ebekesi tekil edecek yerde karbürlerin çou, ferrit plajları içinde çökelir. Karbür çökelmesini kontrol etmek için üç yol vardır: 1) Çabuk soutmanın izledii bir karbür eritme tavlaması. 2) Kolombium, titanium, niobium, tantal gibi kuvvetli karbür tekil edici elementlerin ilâvesiyle karbonun stabilizasyonu. 3) Fevkalade düük karbonlu bir paslanmaz çelik kullanmak. Kristaller arası korozyon testi için ASTM Specification A262 55T ve A393 55T'ye müracaat edilmelidir. Tam soumadan sonra bir kaynaın dokusu çok yüksek sıcaklıklarda mevcut olan ferrit miktarına, ve dolayısiyle, gamma ve alfa fazlarını tevik edici elementlerin nispî oranlarına balıdır. L.A. Schaeffler bu elementlerin etkilerini tetkik edip adını taıyan diyagramı çizmitir. Bu diyagram, üzerlerine AISI tiplerinin bazıları yazılmı olarak ek. 58'de gösterilmitir. Koordinat eksenleri üzerindeki deerler edeer nikel ile edeer krom olup bunlar, evvelce söylediklerimize uygun olarak Edeer nikel (Ni) = % Ni + 30 % C + 0,5 % Mn Edeer krom (Cr) = % Cr + % Mn + 1,5 % Si + 0,5 % Nb dır. KARBONLU VE ALAIMLI ÇELKLERN KAYNAI, Burhan Ouz, OERLIKON Yayını, 1985 15

Diyagramda karbon, aksi belirtilmedikçe, bütün alaımlar için asgari % 0,03; silisyum asgarî % 0,3; austenit tekil edici olarak potansiyelde karbona edeer olan azot oranı, düük kromlu alaımlarda % 0,05'den yüksek kromlu alaımlarda % 0,10'a kadar deiir. Bu diyagram sayesinde kimyasal bileimi belli olan bir kaynaın dokusunu önceden tayin etmek mümkün olur. Austenitik paslanmaz çeliklerin alanı 8'den yukarı edeer nikel ve 16'dan yukarı edeer kroma tekabül eder. Bunların kaynaklarının soumadan sonra austenit, biraz martensitle austenit, ve ferrit veya austenit ve ferritten olumu bir dokuyu haiz olabilecekleri görülür. En çok kullanılan austenitik paslanmaz çelikleri ilgilendiren bu sonuncu alanda sabit ferrit oranlı eriler düz çizgilerdir. Bu diyagram, kimyasal bileiminden hareket ederek bir kaynakta mevcut ferrit oranını önceden tayin etme olanaını salar. KARBONLU VE ALAIMLI ÇELKLERN KAYNAI, Burhan Ouz, OERLIKON Yayını, 1985 16

Dokusu austenitikferritik olacak ekilde bileimi haiz bir kaynaın ferrit oranını hesap etmek için D. Seferian aaıdaki formülü teklif etmitir: % ferrit = 3 [ (Cr) 0,93 (Ni) 6,7] Austenitle ferrit aynı bileimi haiz deillerdir. Genellikle ferrit, alfa fazını tevik edici elementlerden yana daha zengin olur, austenit daha fazla gamma fazını tevik edici element içerir. Ferrit, dolayısiyle, krom ve silisyumdan yana zenginlemeye, nikel ve manganezden yanala fakirlemeye meyleder. SGMA FAZI Austenitik paslanmaz çeliklerde mutad olarak bulunan austenik, ferrit ve karbürlerin yanısıra bazı hallerde «sigma fazı» veya «B bileii» (B «brittle» gevrek'ten) adı verilen bir metaller arası kromdemir bileiine de rastlanır. Bu bileik ferritik ve yarıferritik çeliklerin kaynaında önemli bir rol oynamazsa da austenitik paslanmaz çeliklerin kaynaında bu fazın önemi büyüktür. Bu sigma fazı çok sert, kırılgan ve magnetik olmayan bir metaller arası bileiktir (eit atomlu FeCr bileiinin çevresinde oluur). FeCrNi gibi üçlü alaımlarda, belirli oranlarda bir üçüncü elementi eritebilir. KARBONLU VE ALAIMLI ÇELKLERN KAYNAI, Burhan Ouz, OERLIKON Yayını, 1985 17

Metals Handbook (1958)'dan alınan ek. 59'daki diyagram FeCr denge sistemi içinde sigma fazının ( ve + α) bulunu alanlarını gösterir. Bu faz genellikle çeliin, alaımın bileimine göre, 650 ile 900 C arasında bir sıcaklıkta uzun süre tutulması sonucu ferritten transformasyon suretiyle teekkül eder. Mamafih, balangıçta tamamen austenitik olan alaımlarda geliebilir. 302 ve 304 tipinde 188 gibi bileimlerde hiç sigma fazına, ferrit mevcut olsa dahi, rastlanmamıtır. Buna karılık titanium, kolombium, molibden, silisyum ve kromdan yana zengin alaımlarda bulunur. 308L tipi kaynak metallerinde, uzun süre 650 C sıcaklıa maruz kaldıından, az miktarda sigma fazına rastlanır. Sıcaklık arttıkça bu fazın mevcut olduu alan azalır, 820 C civarında da hemen hemen yok olur. Her iki yönde α transformasyonu çok yava vaki olur. 775 C'ta α dönümesi 36 saatte tamamlanırken 790 C ta 100 saat gerekmektedir. 810 C'ta ise 300 saat sonra bu dönüüm ancak balar. Çevre sıcaklıında çok kırılgan olup ciddi çatlamalara yol açması, bu sert fazın sertlik deerinin tayinini güçletirmektedir. % 48 Cr'lu bir alaımda α tam transformasyonu ile elde edilmi bir sigma fazının sertlii 68 Rockwell C mertebesindedir. Sigma fazı, onu meydana getiren alfa fazından daha youn olup α dönümesi bir büzülme ile sonuçlanır. Sigma fazı korozyona mukavemeti azaltabilecei gibi özellikle süneklik ve darbeye mukavemet azalması eklinde kendini gösterir. Her ne kadar bu fazın oluması çeliin uzun süre yüksek sıcaklıkta tutulmasını gerektirirse de bazı hallerde kaynaktan hemen sonra, kaynak metalinde bu faz görülebilir. Bu konuda austenitik paslanmaz malzemeden yapılmı dolguların, dolgunun üzerine yapıldıı malzemenin bir gerilim giderme tavlamasına tabi tutulması halinde, uradıkları dokusal deimeler üzerinde yürütülmü deney sonuçları ilginç olmaktadır. Gerçekten bu sonuçlara göre dolgu, kaynaktan hemen sonraki haliyle en iyi korozyona mukavemeti arzedip 735 C'ta yapılmı bir gerilim giderme tavlaması bu mukavemetin azalmasını mucip olmaktadır. Gerilim giderme tavlamasından önce ve sonra uygulanan bir souk çalıma (örnein cam taneleri püskürtmesi), korozyona mukavemeti daha da azaltmaktadır. Adı geçen tavlama sırasında karbür çökelmesiyle birlikte sıma fazı da olumaktadır. Bu ferrit sigma transformasyonu hakkındaki sonuçlara göre de sigma, daha önceden tahmin edilenden çok daha hızlı ekilde olumakta fakat bu transformasyon sadece karbür çökelmesinden sonra vaki olmaktadır. Dolgunun üstüne yapıldıı mesnet malzemesi için önerilen gerilim giderme yöntemleri son derece düük karbonlu ya da paslanmaz çeliklerin stabilize grade'leri kullanılmadıkça, dolgu malzemesinde karbür çökelmesine götürmektedir ki bu da, normal olarak korozyona dayanıklı malzemeyi taneler arası korozyona yüksek derecede hassas kılmaktadır. Keza sigma fazı oluması da bu gerilim giderme süreci sırasında vaki olmaktadır. Ancak bu oluma için karbür KARBONLU VE ALAIMLI ÇELKLERN KAYNAI, Burhan Ouz, OERLIKON Yayını, 1985 18

çökelmesinin vaki olmu olması gerekir. Sigma fazının varlıı, korozyona mukavemet açısından, sanıldıı kadar zararlı olmamaktadır. Genellikle bir ikili doku hasıl eden bir kimyasal bileime sahip paslanmaz çelikte tam austenitik doku, koruyucu gaz olarak azotun kullanılmasıyla elde edilir. Bir austenitik çelik kaynaında sigma tipinde bir metallerarası bileiin teekkül etmesi için ısı, bileim ve doku koullarının bir araya gelmesi gerekir. Kaynaktan çıkı (brüt) haliyle 1810, 2412, 2520 tiplerindeki paslanmaz çeliklerin kaynaklarında genellikle sigma fazına rastlanmaz zira çabuk souma sebebiyle, sigma fazının teekkül etmedii çok yüksek sıcaklıkların dokusu aynen kalır. Bu fazın ortaya çıkması için, stabilite üst sınırlarının, yani 900950 C civarının altında bir sıcaklıkta tutulması gerekir. Bazen bu sigma fazının yüksek sertliinden abrazyona mukavemet bakımından istifade yoluna gidilir: örnein supap yatakları. Buna karılık bu fazın zararlı olduu hallerde, onu stabilite sınırının üstünde bir sıcaklıa ısıtarak austenit içinde eritmenin veya delta ferrite çevirmenin mümkün olduu hatırda tutulmalıdır. Böyle bir ilemle ilk özellikler büyük ölçüde veya tamamen yerine gelebilir. Sigma fazı tarafından gevrekletirilmi bir çelik on dakika gibi kısa bir süre 1050 C'ta tutularak sünekliginin önemli bir kısmı geri getirilebilir; mamafih sigmanın austenite dönümesi 1250 C sıcaklıı gerektirir. Bu sıcaklıklarda tane büyümesinin önüne geçilebilir. KMYASAL BLEMN ETKS ÇETL ALAIM ELEMENTLERNN ROLÜ Sigma fazının mevcut olduu sıcaklıklar için balıca ticarî atee dayanır dökme çelikler Fe NCr diyagramında yerlerine oturtturulduklarında, % 0,1 mertebesinde karbon oranları için, aaıdaki tiplerde ibu fazın meydana gelmeyecei görülür : ASTM 297 HF (20 Cr 10 Ni) ASTM 297 HT (15 Cr 35 Ni) ASTM 297 HU (19 Cr 39 Ni) ASTM 297 HW (12 Cr 60 Ni) ASTM 297 HX (17Cr 66Ni) Buna karılık aaıdaki tiplerde sigma fazı her zaman meydana gelir : ASTM 297 HC (28 Cr 4 Ni) ASTM 297 HD (28 Cr 5N) ASTM 297 HE (28 Cr 8 Ni) ASTM 297 HL (30 Cr 20 Ni) HH ve HK tipleriyle AISI 310 tipleri, bileimlerine göre, sigma fazı hasıl ederler veya etmezler. Gerçekten, Cr ve Ni ve mevcut olan sair alaım elementlerinin (C, Si, Mn, Al v.s.) oranlarının hafif bir deimesi veya bazı ilâve elementlerin (Ti, Mo, Nb) varlıı ya sigma fazını tevik eder veya ona engel olur. 1100 C'ta gamma bölgesinde bulunan bir çelie Si, Al, Ti veya Zr gibi alfa fazını tevik edici (alfajen) bir element ilâve edildiinde bu nokta + α bölgesine kayabilir; alfa fazı kromdan KARBONLU VE ALAIMLI ÇELKLERN KAYNAI, Burhan Ouz, OERLIKON Yayını, 1985 19

yana zengin olduundan kolaylıkla sigma fazının olumasına yol açabilir. Bu itibarla alfajen elementler sigma fazını tevik edici (sigmajen); olarak telâkki edilirler. Gammajen elementler aksi yönde etki yaparlar. Ti, Zr, Nb, Mo gibi karbür olumasına kuvvetle yol açan elementler karbonu tespit ettiklerinden karbon artık krom karbürü tekil edemez. Bu yüzden krom oranı artacaından sigma fazının meydana çıkma ihtimali de artar. Böylece de sigmajen bir rol oynamı olurlar. Aynı etki, krom nitrüründen daha stabil nitrürlerin meydana gelmesi ile de elde edilir. Mo veya Ti gibi bazı elementler aynı zamanda alfajen ve karbür teekkül ettirici karakter arzedip karbon oranına göre bu karakterlerden biri veya dieri ön plâna çıkar; mamafih her ilcisi de aynı sigmajen yönde etki yapar. Sigma fazının teekkülüne yardım etme veya bunu önleme bakımından elementler kabaca aaıdaki gibi sınıflandırılır : Alfajen bileken elementler : Al, P, Si, Cr; Gammajen bileken elementler : Ni, Co, Mn, N, C; Alfajen ilâve elementler : Ti, Nb, Mo, W, V, B; Gammajen ilave elementler : Cu Kaynak uygulamasında bu konuya yine temas edeceiz. KARBONLU VE ALAIMLI ÇELKLERN KAYNAI, Burhan Ouz, OERLIKON Yayını, 1985 20