Sayı 59 Mart-Nisan 2011



Benzer belgeler
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK:

Enerji Verimliliği Forum ve Fuarına Enervis Çıkartma Yaptı

11-16 ŞUBAT DEMİR CEVHERİ PİYASA FİYATLARI

ANKARA KALKINMA AJANSI.

TÜBİSAD Bilişim Çözümleri Platformu

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

ŞEHİR YÖNETİMİ Şubat 2018

ENERJİ GÜNDEMİ SAYI 57 MART Enervis, 10. Enerji Verimliliği Forum ve Fuarı'nın iki farklı etkinliğinde konuşmacı olarak yer alıyor

İSLAMİ BANKALAR VE FİNANS KURUMLARI GENEL KONSEYİ (CIBAFI) GLOBAL FORUM 2018

Güneş Enerjisi nde Lider

Temiz Üretim Süreçlerine Geçişte Hibe Programlarının KOBİ lere Katkısı. Ertuğrul Ayrancı Doğu Marmara Kalkınma Ajansı

TÜRKİYE DE FAİZSİZ FİNANS SEKTÖRÜ İÇİN YASAL ÇERÇEVE SEMPOZYUMU

BAKA BULUŞMALARI -I-

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI

Enerji ve İklim Haritası

Başkan Acar Genç İşadamlarıyla Bir Araya Geldi

Uluslararası Yükseköğretim Hareketliliği ve Türkiye nin Konumu temalı Toplantı İstanbul TOBB Plaza da Gerçekleşti

NÜKLEER ENERJİ. Dr. Abdullah ZARARSIZ TMMOB-Fizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı

KURULUŞ AMAÇLARIMIZ Neden ENSİA?

TÜRKİYE'NİN EN KAPSAMLI GENÇLİK ARAŞTIRMA RAPORU YÜZLERCE GENCİN ÖNÜNDE AÇIKLANDI

8. Kamu Yönetimi Sempozyumu

Şişecam, Yenişehir de dünya genelinde tek lokasyonda kurulu en büyük Cam Kompleksi nin yeni yatırımlarını açtı.

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

Fukuşima da Neler Oldu

KALKINMA BANKALARI ARASINDA İŞBİRLİĞİ

Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

TOBB GGK nın Onursal Başkanı Sayın M. Rifat Hisarcıklıoğlu ve Başkanı Sayın Ali Sabancı dır.

Şanlıurfa Eğitim Seminerine büyük ilgi!

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

ÖZET SONUÇ BİLDİRGESİ

CEZAYİR SEKTÖREL AÇILIM GEZİSİ

Sayın Mehmet CEYLAN BakanYardımcısı Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

20. ŞUBE ÇALIŞMA RAPOR ÖZETLERİ

Fakültemizden Üniversite & Sanayi İşbirliğinde bir faaliyet daha

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

Dr. Mustafa KURUCA Isparta da Sosyal Güvenlik Reformunun Yansımaları ve Sosyal Güvenlikte Teşvik Uygulamaları konulu konferans verdi

ABD Büyükelçiliği Ekonomi Müşaviri Treiber den SGK ya ziyaret

8-Haz-16 Türkiye-Filistin İş Forumu

GIDALARDA ATIKLARIN AZALTILMASI VE GERİ KAZANIMI

İNOVASYON HAFTASINA MUHTEŞEM İLGİ

Partilerin 1 Kasım 2015 Seçim Beyannamelerinde Mahalli İdareler: Adalet ve Kalkınma Partisi

Yeni üretim hattı ile kapasite artısı aylık ve yıllık ciromuzda en az %20'lik artış sağlanmıştır.

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

BURSA ESKİŞEHİR BİLECİK KALKINMA AJANSI

Sayı: 68 Kasım Mecidiyeköy Mah. Mecidiye Cad. No:14 Adıgüzel Çarşısı K:1 D:1 Şişli/İSTANBUL

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ. -Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı - Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

Sizin Seçiminiz HAKKIMIZDA. Bizim İşimiz. Neden Bizi Tercih Etmelisiniz? İşimizde Uzmanız. Kalite Politikamız. Yenilikçi ve Üretkeniz

TAEK in Görevleri ve Yaptığı İşler. Dr. Sinan Aytekin TÜRKÖZ

T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI Haftalık Türkiye - AB Gündemi 37. Hafta (10-16 Eylül 2012)

Biliyor musunuz? Enerji. İklim Değişikliği İle. Mücadelede. En Kritik Alan

Başkan Acar, TÜRMOB Üyeleriyle Bir Araya Geldi

TürkiyeEnerjiForumu. Enerji profesyonellerinin vazgeçilmez doruğu 12.yaşında! ANTALYA Nisan Club Med Palmiye, Kemer

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi

Konya Sanayi Odası. Ocak Enis Behar Form Temiz Enerji twitter/enisbehar

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

Düzce Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve ilgili mekanizmaların vizyonu, Bölgesel, ulusal ve

Karaman Ticaret ve Sanayi Odası. Ocak Ayı Bülteni

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI (İİT) GENEL SEKRETERİ SAYIN YOUSEF BIN AHMAD AL-OTHAIMEEN İN İİT. EKONOMİK ve TİCARİ İŞBİRLİĞİ DAİMİ KOMİTESİ (İSEDAK)

SGK Mutfağına Gıda Güvenliği ve Yönetimi Kalite Belgesi

Sn. M. Cüneyd DÜZYOL, Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı Açılış Konuşması, 13 Mayıs 2015

SGK Başkanı, Naci Şahin Konferans Salonu Açılışını Yaptı

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili

BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU. Bilgi İşlem Daire Başkanlığı

TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok

İLETİŞİMDE TASARIM TASARIMDA İLETİŞİM KONULU ULUSLARARASI KATILIMLI SEMPOZYUM VE SERGİ GERÇEKLEŞTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hedefimiz, Afrika'nın Tamamında Müstakil Büyükelçiliklerimizin Olmasıdır

SELÇUK TTO GÖREVLENDİRME ETKİNLİK RAPOR FORMU ETKİNLİK DETAYLARI

YEREL YÖNETİMLERDE İNTERNET KULLANIMI ve BULDAN BELEDİYE Sİ ÖRNEĞİ

Nükleer Reaktörler. Özgür AYTAN

Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi tarafından düzenlenen Filistin Ulusal Projesi Görüşler ve Perspektifler Sempozyumu Filistin in çeşitli kesimlerinden

2023 e Doğru Kentsel Dönüşüm, Ulusal Çevre Politikaları ve Sektörden Beklentiler. 23 Ocak 2015, İstanbul. Sayın Bakanım,

- SOSYAL GÜVENLİK KURUMU NUN SAĞLIK ALANINDA ÜSTLENDİĞİ ÇOK ÖNEMLİ GÖREVLER BULUNMAKTADIR

Hassas Tarım Teknolojileri

Canan Ercan Çelik TEİD, Yönetim Kurulu Üyesi Borusan Holding Kurumsal Fonksiyonlar Başkanı

DÜZENLEME KOMİTESİ. Prof. Dr. Ercan YENİ. Prof. Dr. Recep DEMİRBAĞ. Gül GEMALMAZ. Doç. Dr. Asuman BİÇER YEŞİLAY. Yrd. Doç. Dr.

1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ

BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ

1990 dan beri gazbeton sektörümüzün dayanıșması ve gelișimi için iș bașındayız.

Olmazsa Olmaz Sosyal Güvenlik

Mobil SGK Araçları Yollarda

3. Kurumsal İnsan Kaynakları Zirvesi

BARMAN TEKNİK İNŞAAT ENDÜSTRİSİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

HAYRABOLU TİCARET BORSASI 2014 YILI FAALİYET RAPORU

Stratejik Ortaklar Destekleyen Kurumlar Organizasyon

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

ÇOCUK EĞİTİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

Türkiye dönüşüm geçirerek kırsal bir tarım ekonomisinden küresel ölçekte yılında Türkiye nin kentsel nüfusu ülkenin toplam nüfusunun sadece

MÜSİAD MÜSİAD KÜRESEL GÜÇ

Aile Bülteni. ANKA Çocuk Destek Programı nın Tanıtımı Yapıldı. aile.gov.tr

Güneşten Elektrik Üretimi

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015

HAFTALIK EKONOMİ RAPORU

Girişimcilik Kültürü ve Ahlakı Panelimiz

Transkript:

Sayı 59 Mart-Nisan 2011 59

mtiyaz Sahibi Mimar ve Mühendisler Grubu adına Genel Başkan Avni Çebi Sorumlu Yaz flleri Müdürü Hasan Kurt Yay n Kurulu Mehmet İşci, Osman Arı, Yakup Güler, Mahmut Çelik, Yavuz Sarı, Mesut Uğur, Osman Şahbaz, Yılmaz Ada Bu Say ya Katk da Bulunanlar Prof. Dr. Ahmet İncekara, Şükrü Sarıoğlu, İbrahim Halil Kalaycı Ömer Doğan Yay n Dan flma Kurulu Prof. Dr. İlhami Karayalçın, Prof. Dr. Nazif Gürdoğan, Adnan Çelik, Prof. Dr. Nizamettin Aydın, Prof. Dr. Zeki Çizmecioğlu, Yrd. Doç. Dr. Ömer Faruk Kültür, Ali Reyhan Esen, Fatih Dönmez letiflim Adresi Kuştepe Biracılar Sok. No: 7 Mecidiyeköy/İstanbul Tel: 212 217 51 00 Fax: 212 217 22 63 Web: www.mmg.org.tr E-posta: mmg@mmg.org.tr Yay n Koordinatörü İsmail Şaşmaz ismail@ajanspiksel.com Editör A. Kadir Mermertaş kadir@ajanspiksel.com Görsel Yönetmen Nevzat Albayrak Renk Ayr m Muhammet Dilsiz Reklam Fatih Göksu reklam@ajanspiksel.com Eski Osmanlı Sok. Cansun Apt. 5/7 Mecidiyeköy/İstanbul Tel: 212 273 27 50 Fax: 212 273 27 51 Web: www.ajanspiksel.com E-posta: info@ajanspiksel.com Bas m Milsan Basın San. A.Ş. 0212 471 71 50 editörden Merhabalar Mimar ve Mühendis Dergisi olarak yeni sayı ve yeni konularla birlikteyiz. Bu sayımızda dosya konusu olarak, kalkınmanın önemli lokomotiflerinden olan girişimcilerin desteklenmesi konusunu yani girişim sermayesi ni ele aldık. Dünyadaki gelişmiş ülkelerin, büyük şirketlerin ve markaların geçmişine baktığımızda karşımıza hep aynı olgu çıkmaktadır; girişimci ve girişimcilik. Gelişmiş ülkeler girişimcilerin önünü açmış, onlara gerekli destekleri sağlamış ve sonunda karşılığını almışlardır. Uluslar arası markaların geçmişinde de hep bu girişimcileri görmekteyiz. Girişimcilik cesaretle başlar desteklenirse gelişir ve büyür. Ülkemizde ise hem girişimci ve girişim sermayesinin eksikliği her zaman hissedilmiştir. Kalkınma hep devlet eliyle sağlanmaya çalışılmış, girişimciler girişim cesaretini, devlet ise destek cesaretini gösterememiştir. Fakat bu durum son yıllarda özellikle KOSGEB eliyle değişmeye başladı. Bizde dergimizin bu sayısında girişimci sermayesi konusunu hem özel sektör hem de kamu açısından değerlendirmeye çalıştık. Girişimcilere verilen destekleri, ne tür destekler verilmesi gerektiğini iş dünyasından, kamudan konunun uzmanları ile ele aldık. Ayrıca dergimizin bu sayısında geçtiğimiz günlerde ardında büyük acılar bırakan Japonya depremini ve sonrasındaki gelişmelerin değerlendirildiği uzmanların yazılarını bulacaksınız. Dergimizde her sayımızda olduğu gibi mimarlık, gezi, sinema yazıları bu sayımızda yer alıyor. Gelecek sayılarda buluşmak dileğiyle Yay n Türü İki ayda bir yayınlanır. Yerel Süreli Yayın Ücretsizdir Yazı ve reklamların içerik sorumluluğu sahiplerine aittir. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.

içindekiler 6 Bizden Haberler 28 22 Mimarl k; Mehmet flci Günümüz cami mimarisi üzerine düflünceler -2-72 Gezi; Biraz musiki, biraz astronomi; MERAGA 74 Kent ve Yaflam; Faruk Öncü Kültürel miras m zdan bir parça; Eski Bal kesir Evleri 78 Anma; Mü min, Mühendis, Mücahit: NECMETT N ERBAKAN KAPAK; Kalk nman n ve büyümenin en önemli lokomotiflerinden biri olan giriflimcilerin büyük sorunlar ndan biri giriflim sermayesidir. Do ru projenin do ru sermaye ile buluflmas giriflimcilerin, iflin bafl nda aflmalar gereken bir problemdir. Mimar ve mühendis dergisi olarak bizler de giriflim sermayesini bu say m zda dosya konusu olarak ele ald k. Konuyu hem giriflimciler hem de sermaye sa layanlar aç s ndan de erlendirdik. 89 Makale; Prof. Dr. Ahmet Ercan Japonya Depremi, Süpürtüsü-2011, M= 9,0 92 Makale; Dr. Necmi Dayday Enerji ba ms zl m z ve Akkuya Nükleer Santrali 16 Haber Analiz Nükleer enerji kabus mu olacak? 94 Sinema ve Mühendislik Masum ve sade olan n zaferi: FOREST GUMP 4 M MAR VE MÜHEND S

BAfiKANDAN Finansman Sorunu ve Güveni Sa lamak BÜYÜK fikirler ve projeler çoğu zaman hayat bulmadan yok olur gider. Hayat bulan projeler gerçekten iyi bir ürün olduğu için mi yoksa bu ürünü destekleyen finans veren kişi veya çevrelerin olmasından dolayı mı hayat bulmuştur? Çocukluğumuzda ilkokul sıralarında nakarat halinde söylediğimiz bir şarkımız vardı, At buldum meydan yok meydan buldum at yok, kibrit buldum odun yok odun buldum kibrit yok. Sanki bu şarkılarla beraber çaresizlik ve yapamazlık zihinlerimize kazılıyor gibiydi. Herhangi bir şeyin meydana gelmesi için birkaç idea ve objenin bir araya gelmesi gerekir. Nasıl hayatın olması için suyun, suyun olması için de 2 hidrojen ve 1 oksijen atomunun bir araya gelmesi gerekir, bir amaç etrafında, bir değer ortaya koymak için fikirlerin, finansmanın ve adanmışlığın bir araya gelmesi gerekir. Hayatta başarılı bir değer veya ürünün ortaya konması için bu 3 sacayağın bir araya gelmesi gerekir. Çoğu zaman sır, bunların bir araya getirilmesinde gizlidir. Eskiden beri dilimizde gezinen bir darbı mesel vardır. Un var, şeker var, yağ var ama bir türlü helva yapıp yiyemiyoruz. Ülkemiz yetişmiş insan gücü ve bu güçten ortaya çıkan yeni fikirler ve projelerin hayat bulması için adeta bir üs haline gelmiştir. Organizasyonların var olabilmesi için gerekli olan 3 sacayağın, fikir, finansman ve adanmışlık gün geçtikçe bir araya gelecek meç aralarına hem bireysel çabalarla hem de kamunun destekleriyle bir araya gelmeye başlamış durumdadır. Bugün projelerin finansmanı konusunda kamunun ve özel sektörün ciddi arayış ve katkıları ortaya çıkmış bulunmaktadır. Çoğu zaman girişimci proje sahiplerinin kamunun, kurumların vermiş olduğu desteklerden yeterince haberdar olmadığını görüyoruz. Kamuda, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı nın girişimcilere KOSGEB vasıtasıyla sağladığı destekler yanında, kalkınma ajanslarının sağladığı proje destekleri, yine TÜBİTAK ın sağladığı Ar-Ge ve proje destekleri her geçen gün artmaktadır. Bütün bu çalışmalar biraz da kuluçka dönemindedir. Yakın ve orta vadede bu çalışmalar olumlu sonuçların göstererek projelerin finansman desteği noktasında iyi bir yol alınmış olacaktır. Projelerin ürüne dönüşmesi sektör sektör farklı yatırım süreleri geçirmekte, zaman olarak da farklılıklar göstermektedir. Girilen bu yolda sabırlı ve kararlı olarak yürünerek iyi niyetli proje girişimlerini esas alarak olabildiğince kolaylaştırıcı, güveni yayıcı modeller geliştirilmelidir. Yapılan destekleri bir kaynak israfı olarak değil bir umudun yeşermesi için imkana dönüştürmeliyiz. Türkiye dünyanın geldiği bu rekabet ortamında özel girişimcisini desteklemek zorundadır. Yeni ekonomide gelecekte var olabilecek olan kurumlar inovasyon kapasitesi yüksek üretken, uyumlu, esnek ve dayanışmaya açık organizasyonlar olacaktır. Bu konuda kurumlarımız bir taraftan finansal olarak güçlerini arttırırken bir yandan da yeni fikirleri hayata geçirme konusunda hızlı ve etkin yollar geliştirmelidir. Proje yönetimi konusunda firmalarımız kendilerini geliştirmeli ve ayrıca finans yönetimi konusunda bilgilerini arttırmalı. Küçük olsun benim olsun mantığından çıkarak birlikte sinerji üretecek organizasyonlara dönüşmeli, kaynak israfını önlemek ve ortak çalışmanın bereketinden yararlanmak için sektörel küme çalışma grupları meydana getirmeliyiz. Yeni ürün geliştirme ve rekabet gücümüz dar anlamda finans sorununun aşılması değil birlikte sinerji üretme gücümüzde saklıdır. Kültürel kodlarımızda var olan ahilik ve lonca teşkilatlarımızı günün diliyle geliştirip dayanışma ve yardımlaşmayı esas alan yeni organizasyonlar meydana getirmeliyiz. Kalkınmada kendi kültürümüzden alacağımız güçle hem iç hem de iş barışımıza olumlu katkı yaparak gelişimimizi güvenli ve sürdürülebilir bir ortama kavuşturabiliriz. Türkiye dünyan n geldi i bu rekabet ortam nda özel giriflimcisini desteklemek zorundad r. Yeni ekonomide gelecekte var olabilecek olan kurumlar inovasyon kapasitesi yüksek üretken, uyumlu, esnek ve dayan flmaya aç k organizasyonlar olacakt r. Avni Çebi Genel Başkan MART-N SAN 2011 5

B ZDENHABERLER Bursagaz Genel Müdürü Ahmet Hakan Tola; BURSAGAZ YATIRIMLARINA DEVAM EDECEK nsan Kaynaklar Uzman Halil Ercan Gündo du; BAfiARISIZ NSAN YOKTUR MİMAR ve Mühendisler Grubu tarafından haftalık olarak düzenlenen Bizbize Konuşmalar programına konuşmacı olarak katılan İnsan Kaynakları Uzmanı Halil Ercan Gündoğdu, verdiği seminerle MMG üyelerine ve misafirlere farklı kişilik profilleri ve insan ilişkilerine yansımaları hakkında bilgiler vererek günümüzün öncelikli meseleleri arasında olan insan tanıma ve yönetme modellerini anlattı. Sözlerine farklı insan profillerinin doğuştan gelen özellikler ve buna eklenen çevre faktörlerinin etkisiyle şekillendiğini söyleyerek başlayan Halil Ercan Gündoğdu, insanların iyi-kötü, doğruyanlış, başarılı-başarısız şeklinde sınıflandırılmasının doğru olmadığını, her bireyin öne çıkan gelişmiş yanları olabileceği gibi gelişmesi gereken yönlerinin de bulunduğunu söyledi. Gündoğdu, İnsanın mizacını etkileyen ana faktörleri doğuştan gelen kalıtımsal özellikler, çevre koşulları ve geçerli olan sistem şeklinde sınıflandırabiliriz. Bu etkenler tarafından şekillenen mizaç ise bir aacın şasesi gibi bir işlev görür ve kişinin motivasyonuna bağlı olarak çeşitli davranışlar benimsemesini sağlar. Burada söz konusu olan iyi-kötü insan değil, farklı bir algıya ve yaratılış özelliğine sahip olan insandır. Bu bakımdan var olan şey üstünlükler ya da eksiklikler değil sadece farklılıklardır, dedi. Ayrıca Gündoğdu, mizacına ve davranışlarına etki eden motivasyona göre farklı kişilik tipleri olduğunu belirtti. Fiziksel, Duygusal ve Zihinsel Merkezli Mizaçlar Halil Ercan Gündoğdu konuşması sırasında farklı kişilik profillerinin temelde üçe ayrıldığını, zihinsel merkezli, duygusal merkezli ve fiziksel merkezli kişilik olarak adlandırılan bu kişiliklerin 3 er alt grupta sıralandığını söyledi. Genelde para ve mevki gibi değerlere önem vermeyen zihinsel merkezli kişiliklerin son derece üretken ve bilgi odaklı olmalarına karşın insan ilişkilerinde gelişmesi gereken yönleri olduğunu belirten Gündoğdu, fiziksel merkezli kişilikleri otoriter, sonuç odaklı ve yönetsel becerileri gelişmiş kimseler olarak tanımladı. Duygusal merkezli kişilerde ise insan ilişkilerine odaklanan bir anlayışın hakim olduğunu ve bu alanda büyük potansiyele sahip olan bu kişilerin doğru konumlandırılması suretiyle diğer kişilik tiplerinde olduğu gibi başarılı sonuçlar elde edileceğini sözlerine ekleyen Gündoğdu Her insan bir yetenektir, önemli olan mizaç tespiti ve doğru konumlandırmadır dedi. BURSA Şubesi tarafından düzenlenen Bizbize Konuşmalar ın konuğu olan Bursagaz Genel Müdürü Ahmet Hakan Tola, Bursagaz ın kuruluşundan itibaren gelişimini, kurumsal yapısını ve hazırlanan projelerini anlattı. Tola, başarılı icraatlarını, aldıkları uluslar arası kalite standartları belgeleri ile perçinlediklerini ifade etti. Bursa nın doğalgaz serüveninin 1989 yılında Botaş Genel Müdürlüğü ne verilen doğalgaz dağıtım yetkisi ile başladığını belirten Tola, doğalgazın ilk olarak 1992 yılında konut sahiplerine verilmeye başladığını hatırlattı. 2003 yılında yapılan özelleştirme kapsamında öncelikle Çalık Grubu na devredilen Bursagaz ın yüzde 80 hissesinin 2008 yılında Alman EWE firmasına satıldığını vurgulayan Tola, projeleri ile ilgili olarak ise, 2015 yılına kadar 10 yılı aşmış tüm sayaçlar değiştirilecek ve kalibrasyonları yapılacak. Ayrıca 3 milyon avroluk yatırımla uzaktan izleme ve kontrol sistemi kuracağız dedi. UYDU, UZAY VE TÜRK YE MİMAR ve Mühendisler Grubu Konya Şubesi, üyelerine ve Selçuk Üniversitesi Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi nde okuyan genç gönüllülerine Bosna-Hersek Gençlik Merkezi nde Uydu, Uzay ve Türkiye konulu bir seminer düzenledi. Seminere konuşmacı olarak katılan Türksat AŞ. Kablo Tv Platformu Direktörü Dr. Lokman Kuzu sunumunda uzay konusunda bilgi verirken, uydu teknolojisinin tarihsel geçmişi ve bugünkü durumuna da değindi. Dünyadaki uydu teknolojileri ve ülkemizin bu konuda bulunduğu konum hakkında da geniş bilgi veren Kuzu, Türkiye nin yakın zamanda uydu teknolojileri konusunda çok daha iyi bir duruma geleceğini, genç mühendislere bu konuda çok iş düştüğünü söyledi. 6 M MAR VE MÜHEND S

MMG KONYA fiubes NDEN KONYA ÜN VERS TES NE Z YARET MMG Konya Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri Konya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker i makamında ziyaret etti. Konya Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker`i makamında ziyaret eden Mimar ve Mühendisler Grubu Konya Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri, Prof. Dr. Muzaffer Şeker e bir sivil toplum kuruluşu olan MMG nin misyonu ve çalışmaları hakkında bilgi verirken, üniversitelerin özellikle Konya Üniversitesi nin Konya için önemine değindiler. Prof. Dr. Muzaffer Şeker de STK ların ülkemizin ve yaşadığımız şehirlerin ekonomik ve kültürel gelişiminde çok önemli bir yere sahip olduğunu söyleyerek ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Dr. Lami Kaya; B LG S STEMLER M Z NE KADAR GÜVENL? HER geçen gün daha büyük önem kazanan bilgi güvenliği yönetim sistemleri üzerine düzenlenen etkinlikte Bizbize Konuşmalar programına konuk olan Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemleri Uzmanı Dr. Lami Kaya, bilgi güvenliği, bilgi güvenliği prosedürleri, bilişim suçları ve bilişim suçlarından kaynaklanabilecek zararlardan korunma yollarına dair bilgiler verdi. Lami Kaya, sunumu sırasında dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşanan bilişim suçlarına dair çarpıcı örnekler sundu ve tek bir tuşa dokunarak milyonlarca insanın kişisel bilgilerinin elde edilebildiğini, bankaların, kredi kurumlarının, uluslararası şirketlerin özel bilgilerinin çalınabildiğini söyledi. Verilen örneklerin çoğunda ihmal ya da güvenlik prosedürlerinin takip edilmeyişi gibi nedenlerin rol oynadığına dikkat çeken Lami Kaya, faaliyet dışı kalan veri depolama aygıtlarının çöpe atılması, firewall denen güvenlik sistemlerinin verimli şekilde kullanılmayışı ya da niteliksiz personel çalıştırılması gibi durumlardan doğan veri kayıpları neticesinde milyonlarca insanın kişisel bilgilerinin çalındığını ifade etti. Bilgi teknolojilerinin kullanımının belli başlı güvenlik protokollerini gerekli kıldığını fakat buna özellikle Türkiye de yeteri kadar uyulmadığını belirten Lami Kaya, bu tür ihmallerden kaynaklanan kayıpların milyonlar değerinde olabileceğini hatırlatarak bazı resmi kurumlarda bile bu tür ihmallere rastlandığını ve bunun ciddi bir sorun olduğunu kaydetti. Lami Kaya, ayrıca bilişim suçları konusunda kapsamlı bir yasa bulunmayışını eleştirerek bu konudaki eksikliklerin son zamanlarda ciddi şekilde ele alınan E-Devlet projelerinin tamamlanması sürecinde tamamlanacağını söyledi. ÇEVRESEL ATIKLAR ZARARSIZLAfiTIRILARAK BERTARAF ED LECEK MMG tarafından düzenlenen Bizbize Konuşmalar programında Çevre Kanunu ile ilgili güncel konular ele alındı. Programda Çevre Mühendisi Mehmet Burak Durucu ve Nilay Orhan tarafından verilen bilgiler ışığında çevre yönetimi ve denetimi alanlarındaki yenilikler tartışıldı. Nilay Orhan, yeni kanunla birlikte firmaların çevresel atıklarını kendi içinde oluşturacağı ekipten ya da bu alanda uzman bir danışman firmadan yardım alarak zararsız hale getirmesi gerektiğini belirtti. Yeni atık yönetmeliğine göre farklı tehlike dereceleri göz önüne alınarak sınıflandırılan atıklar, atık toplama ve imha sertifikasına sahip firmalara verilerek zararsızlaştırılıyor. Bu konuda Çevre Kanunu nun 8. Maddesine dikkat çeken Orhan, çevre atıklarının yok edilmesi konusunda belirtilen standartlara uygun hareket edilmemesi durumunda işletmenin faaliyetlerini yürütmesini olanaksız kılacak derecede ağır para cezaları olduğunu söyledi. Yeni yönetmelik uyarınca danışman firmalara da yükümlülükler getirildiğini belirten Orhan, danışman firmanın yılda bir kereden az olmamak üzere ilgili mevzuat hükümlerine göz önüne alınarak iç tetkik yapılması gerektiğini, aksi halde her iki taraf için de cezai durumlar oluşabileceğini söyledi. MART-N SAN 2011 7

B ZDENHABERLER Adell Armatür Genel Müdürü Ali Topçu; MÜHEND SL N HER ALANINDAN ST FADE ED YORUZ Abdurrahman Aslan; ZAMAN VE MEKÂNDAN BA IMSIZ VARLIK TANIMI YAPILAMAZ İNSAN doğası ve kainattaki yeriyle ilgili yazdığı kitaplar ve yürüttüğü çalışmalarla tanınan sosyolog Abdurrahman Arslan, MMG Bizbize Konuşmalar ın konuğu olarak "Zamanın ve mekanın insan algısı üzerindeki etkileri" başlığı altında bir seminer verdi. Temel olarak insanın zaman üzerine tasarrufunu ve bu yaklaşımın mekana etkisini ele aldığı konuşmasında tarihten örneklere de başvuran Abdurrahman Arslan, zaman ve mekanın insan doğasının ihtiyaçlarına uygun olmayacak şekilde değerlendirilmesi neticesinde 1968 lerde yayılan hippi hareketini örnek gösterdi. Zaman ve mekân tasarrufuna ilişkin başka karşılaştırmalarda da bulunan Abdurrahman Arslan, Grek kültüründen örnekler vererek Zaman, hareket ile birliktedir. Zamandan ve mekandan bağımsız bir varlık tanımı ortaya koymak mümkün değildir. İslami anlayışta ise zaman da mekân da yaratılmıştır diyerek İslam dünyasının konuya yaklaşımını ortaya koydu. İslam, zaman tasarrufunu gündelik dilimde güneşe bağlı gün kavramıyla tanımlarken, Grek geleneğinde mekanik bir zaman algısı olduğunu ve modern şehir tasarımlarına ilham veren Grek mimarisi ve şehirciliğinde ilahi kudretin tecellisine yer verilmediğini vurgulayan Abdurrahman Arslan, günümüzde de aynı kaidenin var olduğunu söyledi. Yunan takviminde zaman mekanikleşmiştir. Belli bir mühlete dağılan sonsuz anların toplamı şeklinde algılanan zaman modern uygarlık için de bir temel teşkil etmiştir. Ve modern mekânların tasarımına yansıyan bu anlayış neticesinde insanın faniliğini yansıtacak alçak gönüllülük ve estetikten yoksun, kıbleyi dikkate almayan binalar yükselmiştir diyen Arslan, modern mimarinin de kapitalist dünyadan payını aldığını ve kapitalizmde ahlaki kaygılara yer olmadığını, sadece kazanç kaygısıyla hareket eden bir yapının ise İslami üsluba uygun çözümler üretemeyeceğini vurguladı. MMG Genel Başkanı Avni Çebi, Yönetim Kurulu Üyeleri Hasan Süreyya Sezgin, Ömer Faruk Kültür, Oktay Korkmaz, Ar- Ge Komisyonu Başkanı Mesut Uğur ve çoğunluğunu öğrencilerin oluşturduğu MMG üyelerinden oluşan ziyaret heyeti Adell Armatür Genel Müdürü Ali Topçu yu makamında ziyaret etti. 3 farklı grupta üretim yapan Adell Armatür adına kısa bir sunum gerçekleştiren Ali Topçu, özellikle çevreci ürünlerin üretimine ve Ar-Ge çalışmalarına yoğun mesai harcadıklarını ve yüzde 50 ye varan enerji ve su tasarrufu sağlayan ürünleri kullanıcıya ulaştırdıklarını ifade etti. Tesislerinde yüksek teknolojiyle üretim yaptıklarını ve kalite güvencesi altında tüketiciye ürünlerini sunduklarını belirten Ali Topçu, Adell Armatür olarak sadece Türkiye de değil yurtdışında da 29 ülkeye ürünlerimizi ulaştırıyoruz. Kullanıcıya 6 yıl kullanım ömrü garantisi verebilen bir firma olarak bu özgüvenimizi, yürüttüğümüz Ar-Ge çalışmalarına ve yüksek teknolojimize borçluyuz. Kapsamlı bir araştırma çalışmasının ürünü olan debi limitörü kullanımıyla sadece 5 litrelik su kullanarak 15 litrelik verim almayı mümkün kılan aparatlar yine kendi tesislerimizde üretilmektedir. Çalışmalarımızda mühendisliğin her sahasından istifade etmeye çalışıyoruz dedi. Su, banyo ve mutfak ile ilgili etnografik eserlerden oluşan Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Ercan Topçu koleksiyonu, küresel ısınmanın ön planda tutulduğu bir dönemde su bilincinin gelişmesi için bir kültür faaliyeti olarak yürütülüyor. Genel Müdür Ali Topçu, Adell Armatür olarak bu tarihi koleksiyon için Türk ve İslam Eserleri Müzesi ne başvurduklarını belirtti. Kültür ve Turizm Bakanlığı ndan Kolleksiyonerlik Belgesi alarak Adell Fabrika bünyesinde Daimi Sergi Salonu nda bu tarihi eserleri sergilemek istediklerini belirten Topçu, bu sayede toplumsal bir fayda üretileceğine inandıklarını söyledi. Suyun medeniyet için önemini ve değerini vurgulayan Ali Topçu, maalesef en fazla israf ettiğimiz şeyin de yine su olduğunu, bununsa telafisi mümkün olmayan bir kayıp olduğunu sözlerine ekleyerek suyun korunması ve israf edilmemesi yönünde oluşacak bilinçlenmeye katkı sağlamak için azami çaba harcadıklarını ifade etti. 8 M MAR VE MÜHEND S

Eyüp Söyler; KENTSEL DÖNÜfiÜMDE SOSYAL BARIfi YARA ALMAMALI Doç. Dr. Abdülmecit Karatafl; S V L TOPLUM KALKINMAYA ÖNCÜLÜK ETMEL MMG üyeleri İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Doç. Dr. Abdülmecit Karataş ı makamında ziyaret etti. MMG Genel Başkanı Avni Çebi, Yönetim Kurulu Üyeleri Osman Arı, Hasan Süreyya Sezgin, Makine Komisyonu Başkanı Oktay Korkmaz, İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışma Grubu Başkanı Birol Vural, Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı Ahmet Erkoç ve MMG üyelerinden oluşan heyet İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Abdülmecit Karataş tarafından karşılanarak ağırlandı. İlk olarak İstanbul Kalkınma Ajansı uzmanları tarafından ajans bünyesinde yürütülen çalışmalar hakkında detaylı bir sunum gerçekleştirildi. Hibe mekanizması sadece suyun üzerindeki kısmımız İstanbul Kalkınma Ajansının çalışmalarının özetlendiği sunumun ardından söz alangenel Sekreter Abdülmecit Karataş, toplum yararına hizmetlerin üretilmesi için gayret sarf eden MMG gibi sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğine ve diyaloga büyük önem verdiklerini ifade etti. Sağlıklı işleyen hibe mekanizmaları dışında fonksiyonlarının da bulunduğunu vurgulayan Karataş, Hibe mekanizması sadece suyun üzerindeki kısmımız. Faaliyet alanlarımız ve ürettiğimiz değerler diğer çalışmalarımızı oluşturuyor. Biz sivil toplum inisiyatifinin sosyal, ekonomik kalkınmaya öncülük etmesi için gayret harcıyoruz. Bilgi, strateji ve mali imkânlar mevcut. Bundan sonra yola devam etmek lazım. Bunun için de karşılıklı diyaloğa ve sağlıklı bir entegrasyona ihtiyacımız var sözleriyle sivil topluma verdikleri önemi açıkladı. Daha sonra söz alan MMG Genel Başkanı Avni Çebi ise çeşitli proje ve çalışmalarda İstanbul Kalkınma Ajansı ile işbirliği içinde olmayı arzu ettiklerini dile getirdi. Yeni bir oluşum olan ve multidisipliner bir yaklaşımla şehir kültürünü ve fiziki ortamını sorgulayan İstanbul Şehir Platformu na da değinen Avni Çebi Kalkınma Ajansı, MMG, İstanbul Şehir Platformu gibi yapıların görmeye değer bir manzaranın farklı yüzlerini teşkil ettiğini belirtti. Çebi, bu çerçevede işbirliğinin daha başarılı ve değerli işler üretmek için şart olduğunu vurguladı. Gelecek dönemde İş Sağlığı ve Güvenliği ve Enerji Verimliliği alanlarını ana faaliyet konuları olarak tespit ettiklerini sözlerine ekleyen Çebi, bu alanlarda projeler üretmek ve kalkınma ajanslarına sunmak niyetinde olduklarını söyledi. MMG Bizbize Konuşmalar ın konuğu, Sarıyer İlçesi - Pınar Mahallesi`nde yürütülen kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında kendi çabalarıyla hazırladığı raporuyla gündeme gelen Eyüp Söyler oldu. Mahalle sakinlerinin sorunlarını, haklarını ve mağduriyetlerini gündemde olan kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında ele alan ve konuyla ilgili detaylı çalışmalar yürüten Eyüp Söyler, hazırladığı raporu Büyükşehir Belediyesi ve diğer kamu kuruluşlarına iletmiş, ardından basında yer alan raporuyla gündeme gelmişti. Söyler konuşmasının başında, Konunun çok yönlü ele alınması gerekmektedir. Burada vatandaşların bilinçsizliği kadar kamunun geçmişteki plansız uygulamalarının da neticelerini görmekteyiz dedi. Kontrol edilemeyen göç hareketlerinin yaşanmaya başladığı 1900 lü yılların başında yerleşime açılan Pınar Mahallesi ve civarında 1960 yılından itibaren daha geniş ölçüde bir gecekondulaşma yaşandığını ve günümüzde bu sorunu çözmek için uygulamaya konan projelerin ciddi sosyal sorunlar doğurabileceğini ifade eden Eyüp Söyler, mülkiyet probleminin çözümü aşamasında vatandaşların mağdur edilmemesi gerektiğini, var olan sorunun çok yönlü bir yapısı olduğunu vurguladı. Çeşitli sosyal ve ekonomik sorunlar neticesinde uzun yıllar önce kendi imkânlarıyla barınma ihtiyaçlarını temin etmek için Pınar Mahallesine yerleşen insanlar şu anda sorunun tek tarafı olarak görülebilir. Fakat burada dönemin koşulları, insani ihtiyaçlar ve kamunun plansızlığı göz önüne alınırsa daha farklı bir manzarayla karşılaşırız diyen Söyler, çözüm için düşünülen uygulamaların sosyal adalet ve toplumsal vicdanı zedelememesi gerektiğini söyledi. Eyüp Söyler adil ve insancıl bir kentsel dönüşüm uygulanabilmesi için öncelikli olarak insanların yerlerinden uzaklaştırılmaması gerektiğini ve sosyal hayatın işleyişini derinden etkileyecek ve komşuluk-mensubiyet şuurunu felce uğratacak yapılardan kaçınılması gerektiğini sözlerine ekleyerek bu konuda yerel yönetimlere büyük bir görev düştüğünü hatırlattı. MART-N SAN 2011 9

B ZDENHABERLER NÜKLEER ÇALIfiMALAR YER NDE NCELEND MMG tarafından düzenlenen teknik gezi kapsamında Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) na bağlı faaliyet gösteren Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi ziyaret edilerek kurumun idari yapısı ve yürütülen çalışmalar hakkında bilgi alındı. Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürü Doç Dr. Erdal Osmanlıoğlu tarafından karşılanan MMG heyeti verilen kısa süreli brifingle kurum hakkında bilgilendirildi. Daha sonra Türkiye nin ilk nükleer reaktörü olan TR2 Araştırma Reaktörü nü ziyaret eden MMG üyeleri, burada Dr. Bülent Sevdik tarafından karşılanarak reaktör bünyesinde yürütülen araştırma çalışmaları ve üretilen ürünler hakkında bilgi aldı. Ağırlıklı olarak araştırma çalışmaları ve sağlık sektöründe ihtiyaç duyulan izotop üretimi alanlarında faaliyet yürüttüklerini belirten Dr. Bülent Sevdik, açık havuz tipinde kurulmuş olan reaktörde düşük zenginlikli uranyum elde edilebildiğini belirtti. Ayrıca enerji üretimi amacıyla kurulacak reaktörlerin işletilmesinde kullanılan yazılımlar için veri ürettiklerini ve nükleer enerji konusunda kalifiye personel yetişmesine katkı sağlayan bir diğer misyonu da üstlendiklerini belirten Bülent Sevdik, reaktörün işletilmesinde kullanılan kontrol panellerinin de kendileri tarafından üretildiğini belirtti. Mustafa Yanartafl; F RMALAR HT YAÇLARINI DO RU BEL RLEMEL D R MMG Bizbize Konuşmalar programına konuk olan ERP sistemleri uzmanı Mustafa Yanartaş, verdiği E-Dönüşüm - ERP sistemleri konulu seminerle firmaların kaynak yönetim organizasyonunu soft ortamda barındırmaya yarayan çalışmalardan bahsetti. ERP sisteminin her şeyden önce kurumun tüm bileşenlerinin bir bütün olarak görülmesini sağladığını belirten Yanartaş, ERP uygulamaları sayesinde iş süreçlerinin spesifik olarak tanımlanabildiğini, bu sistemlerin modüler yapıda olduğunu, farklı sistemlere entegre olabildiğini ve kurum sınırlarının ötesine ulaşma imkanı sunduğunu söyledi. Sağladığı faydalara rağmen, ülkemizde ERP sistemlerinin etkin kullanımı konusunda eksiklikler olduğunu da belirten Yanartaş, bu durumda hem işletmelerin hem de ERP sistemleri üreten yazılım firmalarının payı olduğunu belirtti. Mustafa Yanartaş, firmaların özellikle ihtiyaçlarını doğru tespit etmesinin ve doğru çözümlere yönelmesinin proje başarı oranını büyük ölçüde etkilediğini de sözlerine ekleyerek, Firma öncelikli olarak nelere ihtiyaç duyduğunu tam olarak bilmeli ve kesin ilkeler belirlemeli. Ardından bu ihtiyaçlara cevap olacak yazılımı mutlaka bir danışman aracılığıyla temin ederek sonraki proje etaplarına geçmelidir dedi. Dr. Mustafa Y ld z; KATKI MADDELER NDE E KODUNA D KKAT ED LMEL MMG Bursa Şubesi tarafından düzenlenen Bizbize Konuşmalar programının konuğu olan Dr. Mühendis Mustafa Yıldız, gıda sektörünün dünyada ve ülkemizdeki gelişiminden bahsederek gıda sanayinde kullanılan katkı maddeleri konusunda detaylı bilgiler aktardı. Tüketime sunulmadan önce, gıdalara bilinçli ve amaçlı olarak ilave edilen maddelere, gıda katkı maddeleri adı verildiğini, bu maddelerde ise helal-haram ayrımına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Yıldız, Bu bağlamda E kodu Avrupa Topluluğu Bilimsel Komitesi tarafından incelenmiş ve gıda katkı maddesi olarak kullanımında sakınca görülmeyen maddeler için verilmiş onayı belirleyen ve katkı maddesinin kimyasal adının yerine kullanılan tanıtıcı bir işarettir. Bu standartlarda göz önüne alınan temel şart katılan maddenin insan sağlığına kesin olarak zarar vermemesidir. Yani bu kodlu gıdalar, tüketiciler için güvenilir olma özelliklerini kaybetmiyor dedi. Türkiye deki gıda sektörü çalışmalarının 1980 li yıllarda konserve üretimi ile başladığını hatırlatan Yıldız, Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği nin ise ancak Kasım 1997 yılında yayınlanabildiğini söyledi. Domates, mısır ve soyanın en çok genetiği ile oynanan tarım ürünleri olduğunun altını çizen Yıldız, Türkiye nin üretim açısından avantajlı bir konumda olduğu fındık ile ilgili olarak da fındık yağının zeytinyağı ile eşdeğer özelliklere sahip olduğunu ve kötü huylu kolesterolün azaltılmasında oldukça faydalı olduğunun tespit edildiğini açıkladı. 10 M MAR VE MÜHEND S

MMG ZM R fiubes 3. OLA AN GENEL KURULUNU GERÇEKLEfiT RD MMG İzmir Şubesi III. Olağan Genel Kurulu nu İzmir Orman Bölge Müdürlüğü nde geniş bir katılım ile gerçekleştirdi. Genel kurula MMG Genel Başkan Avni Çebi, Genel Başkan Yardımcısı Osman Arı, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. Mustafa Güden, CBÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Gökkuş, İller Bankası İzmir Bölge Müdürü Muhittin Menekşe, TSE İdari işler Müdürü Bilal Güven, Gediz A.Ş. İl Müdürü Mehmet Buharalıoğlu, Orman Bölge Müdürü İbrahim Çiftçi, MÜSİAD İzmir Şube Başkanı Abdurrahman Çabuk, Enerji BİR- SEN İzmir Şube Başkanı Tolga Dilek Şenusta, çeşitli STK ların İzmir şube başkanları ve MMG Üyeleri katıldı. MMG İzmir Şube Başkanı Ünal Özturkut un açılış konuşması ile başlayan III. Olağan Genel Kurul MMG İzmir Şubesi nin gerçekleştirdiği eğitimler ve yapılan seminerler hakkında bilgi verilmesi ile devam etti. Programda söz alan MMG nin şubelerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Osman Arı, MMG nin 20 yıl önce faaliyete geçtiğini, bugün 7 şubesi ile önemli bir STK olduğunu vurguladı. Ülkenin mimarlık ve mühendislik problemlerinin olduğunu, belediyelerin sorunların altından kalkmasının zor olduğunu, MMG üyeleri gibi ülkesini seven mimar ve mühendislere bu konuda büyük görevler düştüğünü hatırlatan Osman Arı, MMG nin bu yükü omuzlamaya hazır olduğunu belirtti. Genel Kurul da bir konuşma yapan MMG Genel Başkanı Avni Çebi, MMG nin Hikmet-İmar-İhsan olarak üç esas üzerine kurulduğunu, mimarlık ve mühendislik alanına girmeyen hiçbir konunun olmadığını, sanayileşmeden tarıma, enerjiden kentleşmeye kadar geniş bir alanda görev yapıldığını belirtti. Dünyada geldiğimiz noktada mühendislik ve sosyal bilimlerin içiçe geçmiş olduğunu söyleyerek resmin bütününü görebilmek için disiplinler arası diyaloğa ve müşterek çalışmaya ağırlık verilmesi gerektiğini belirten Çebi, MMG nin yeni dönemde şehirleşme ve kentsel dönüşüm konusunu ana faaliyet alanı olarak belirlediğini söyledi. Avni Çebi ayrıca, sağlıklı şehirleşmenin sadece kentsel dönüşüm ile sağlanamayacağını, şehirlere kendi medeniyetlerinden, yaşanmışlıklarından bir şeyler katmak gerektiğini ifade etti. Her şehrin kendi başına bir kitap, bir külliye ya da susan bir hikmet eri olduğunu ifade eden Avni Çebi şehirlerin insanları körleştiren mekânlar olmaması gerektiğini sözlerine ekledi. MMG İzmir Şubesi nin III. Olağan Genel Kurulu Divan Kurulu nun belirlenmesinin ardından yeni yönetimin seçimi ile sona erdi. MMG İzmir Şubesi III. Olağan Genel Kurulu neticesinde Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu: Yönetim Kurulu 1.Ünal ÖZTURKUT: Başkanı - Makine Mühendisi 2. Haşim AYTEN: Başkan Yrd. - Elektrik Mühendisi 3. Serkan KIRKAR: Makine Mühendisi 4. Ethem TATAR: İnşaat Mühendisi 5. Doç. Dr. Musa ALCI: Elektrik ve Elektronik Mühendisi 6. Eser PALA: Makine Yük. Mühendisi 7. M. Siraç BATUK: Orman Mühendisi BÜYÜK USTA M MAR S NAN KABR BAfiINDA ANILDI ESERLERİ ve tefekkür hayatıyla İslam dünyasına ve dünya kültür mirasına muazzam eserler bırakan büyük usta Mimar Sinan, vefatının 423. yılında Mimar ve Mühendisler Grubu tarafından kabri başında dualarla anıldı. Yaşamı boyunca 92 camii, 52 mescit, 57 medrese, 7 darül-kurra, 22 türbe, 17 imaret, 3 darüşşifa (hastane), 5 suyolu, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 de hamam olmak üzere 375 eser veren büyük usta, günümüzde halen dünya kültür mirası arasında yer alan Süleymaniye Camii ni de İslam dünyasının ve tefekkür anlayışının derinliği içinde insanlığa bırakmıştır. 1538 yılında Hassa başmimarı olan Sinan, baş mimarlık görevini I. Süleyman, II. Selim ve III. Murat zamanında 50 yıl süre ile yapmıştır. Mimar Sinan ın, Mimarbaşılığa getirilmeden evvel yaptığı üç eser dikkat çekicidir. Bunlar: Halep te Husreviye Külliyesi, Gebze de Çoban Mustafa Külliyesi ve İstanbul da Hürrem Sultan için yapılan Haseki Külliyesi dir. Halep teki Hüsreviye Külliyesi nde, tek kubbeli cami tarzı ile bu kubbenin köşelerine birer kubbe ilave edilerek yan mekânlı cami tarzı birleştirilmiş ve böylece Osmanlı mimarlarının İznik ve Bursa daki eserlerine uyulmuştur. Külliyede ayrıca, avlu, medrese, hamam, imaret ve misafirhane gibi kısımlar bulunmaktadır. Gebze deki Çoban Mustafa Paşa Külliyesinde renkli taş kakmalar ve süslemeler görülür. Külliyede cami, türbe ve diğer unsurlar ahenkli bir tarzda yerleştirilmiştir. Mimar Sinan ın İstanbul daki ilk eseri olan Haseki Külliyesi, devrindeki bütün mimari unsurları taşımaktadır. Cami, medrese, sübyan mektebi, imaret, darüşşifa ve çeşmeden oluşan külliyede cami, diğer kısımlardan tamamen ayrıdır. Mimar Sinan ın Mimarbaşı olduktan sonra verdiği üç büyük eser, onun sanatının gelişmesini gösteren basamaklardır. Bunların ilki İstanbul`daki Şehzade Camii ve külliyesidir. Dört yarım kubbenin ortasında merkezi bir kubbe tarzında inşa edilen Şehzade Camii, daha sonra yapılan bütün camilere örnek teşkil etmiştir. Süleymaniye Camii, Mimar Sinan ın İstanbul daki en muhteşem eseridir. Kendi tabiriyle kalfalık döneminde, 1550-1557 yılları arasında yapılmıştır.mimar Sinan ın en büyük eseri ise, 86 yaşında yaptığı ve "ustalık eserim" diye takdim ettiği, Edirne deki Selimiye Camii dir (1575). MART-N SAN 2011 11

B ZDENHABERLER Prof. Dr. fienay Yalç n; NÜKLEER TEKNOLOJ YE SAH P OLMAK ÇA ATLAMAKTIR MMG Bursa Şubesi tarafından düzenlenen kahvaltılı toplantının konuğu Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Şenay Yalçın oldu. Konuşmasında nükleer enerji kullanımının önemine vurgu yapan Yalçın, konu ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu Dünyadaki güçler dengesini etkileyen en önemli unsurlardan birisi olan enerji konusunun, siyasi-askeri-ticari ilişkilerde önemli rol oynadığını belirten Prof. Dr. Şenay Yalçın, evrende herkese yetecek kadar enerji kaynağı olduğuna işaret ederek, asıl marifetin var olandan en iyi şekilde yararlanmak olduğunu dile getirdi. Dünyadaki insan yapısı ilk nükleer reaktörün 1942 yılında Enrico Fermi nin yürüttüğü bir proje sonucunda Amerika Birleşik Devletleri nin Chicago kentinde kurulduğunu hatırlatan Yalçın, Esasen dünyadaki ilk nükleer reaktörün milyonlarca yıl öncesinde oluştuğu, Afrika`da Oklo (Gabon) daki bir uranyum madeninde, yeraltı sularının da maden içinde bulunması nedeniyle doğal bir nükleer reaktör oluştuğu ve binlerce yıl ısı ürettiği son yıllarda ortaya çıkarılmıştır dedi. Nükleer reaktörlerin de aynı mantık çerçevesinde olduğunu anlatan Yalçın, ortaya çıkan bu ısı kaynağından buhar, bundan da elektrik enerjisi üretildiğini, sadece nükleer reaksiyon sebebiyle çevreye salınmaması gereken radyoaktif maddeler için bazı ek sistemler oluşturulduğunu ifade etti. Beş adet Atatürk Barajı, bir adet Akkuyu Nükleer Santrali ne eşittir Dünyada 60 tanesi yapım aşamasında, 310 tanesi araştırma amaçlı olmak üzere yaklaşık bin 200 tane nükleer reaktörün bulunduğunu, diğer alternatif enerji kaynakları ile mukayese edildiğinde nükleer santralden elde edilen enerji miktarının çok daha verimli olduğunu belirten Yalçın, enerji üretim verileri incelendiğinde dört reaktörlü bir Akkuyu Projesi nin, 25 bin adet rüzgar tribününe veya beş adet Atatürk Barajı na eşit olduğunu, fakat nükleer enerji dahil hiç birisinin diğerinin yerine geçmemesi, rakip olarak değil birbirini tamamlayan sistemler olarak ele alınması gerektiğini açıkladı. İleriki yıllarda nükleer enerji hammaddesi olarak kullanımı öngörülen toryum maden rezervinin en fazla 380 bin ton ile ülkemizde bulunduğunu söyleyen Yalçın, 1960 lardan bu yana sürekli olarak rafa kaldırılan nükleer enerji santrali yapım çalışmaları ile ilgili bilgiler vererek, Mersin Akkuyu projesinde gelinen son aşamayı şöyle izah etti: Enerji Bakanlığı`na bağlı Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt AŞ (TETAŞ), ülkemizde ilk nükleer santrali kurmak için Mart 2008`de ihale sürecini başlattı. İhaleyi Ciner Grubu`na ait Park Teknik ile Rus devlet şirketi JSC AtomstroyExport-JSC Inter RAO UES kazandı. Yap-işlet-devret yöntemi ile yapılacak olan santralin yüzde 60 ı yerel kaynaklıdır. 15 yıl boyunca elektrik alım taahüdü verilen işletme daha sonra devlete devredilecektir. Ruslar, nükleer santral ihalesinde VVER 1200 (AES-2006) reaktör tipiyle teklif verdi. TAEK`ten verilen bilgiye göre, Rus tipi olarak adlandırılan ve basınçlı su reaktörleri olarak bilinen VVER`lerden 4 ünite inşa edilecek. VVER 1200`ler, Rusya tarafından geliştirilen VVER tipi reaktörlerin en son modelidir. Halen dünyada 18 adedi işletmede bulunuyor. Bu santraller, Finlandiya için geliştirilen ve daha sonra Çin (Tianwan 1 ve Tianwan 2) ve Hindistan (Kudankulam) da inşa edilenlerin VVER 1000 (AES-91) tasarımı üzerine geliştirilmiştir. Aldığımız radyasyonun yüzde 85 i doğal radyasyondur Radyasyonun pek çok insanın düşündüğünün aksine sadece nükleer faaliyetler sonucu ortaya çıkan bir durum olmadığının da altını çizen Yalçın, Televizyon, bilgisayar, cep telefonu, kablosuz internet ağları, mikrodalga fırınları, baz istasyonları, radar istasyonları, X ışını üreten tıbbi ve endüstriyel röntgen cihazları, nükleer reaksiyonlar, nükleer denemeler, güneş ve yıldızlarda oluşan nükleer reaksiyonlar radyasyonun en önemli kaynaklarıdır. Bu durumda diyebiliriz ki radyasyondan kaçınmak mümkün değildir dedi. MMG BURSA fiubes 2. OLA AN GENEL KURULUNU GERÇEKLEfiT RD 2.OLA AN Genel Kurulu nu gerçekleştiren MMG Bursa Şubesi yeni yönetimini seçti. Bütçe ve raporların okunmasının ardından söz alan Şube Başkanı Mustafa Bayraktar, MMG Bursa Şubesi olarak Bursa nın yapılanmasında ve gelişmesinde ellerinden gelen gayreti fazlasıyla gösterdiklerini ve ileriki dönemde de bunu sürdüreceklerini söyledi. Genel Kurul da bir konuşma yapan MMG Genel Başkanı Avni Çebi de çeşitli konularda görüşlerini açıkladı. Kentsel dönüşüm konusunun önemine değinen Çebi, bu dönüşümün bir deprem hazırlığı olarak algılanmaması gerektiğini vurgulayarak, kentlerde yaşayan insanların artık ulaşmak istedikleri yerlere zamanında varamadıklarını bunun da çok çeşitli olumsuzluklara sebebiyet verdiğini dile getirdi. Çebi, "Konuya sadece teknik anlamda irdeleyemeyiz, bu dönüşüm kurgusunu sosyal, insani, yaşanabilir ve sürdürülebilir bir algı üzerine kurmamız gerekir," dedi. Mustafa BAYRAKTAR - Başkan Harita Mühendisi, Ali YILMAZ - Üye Elektrik Mühendisi, Hayri ÖZTURAN - Üye Uçak Mühendisi, Mustafa YILDIZ - Üye Dr. Gıda Mühendisi, Talip AKCI - Üye İşletme Mühendisi 12 M MAR VE MÜHEND S

SELÇUK ÜN VERS TES NDE ULUSAL NOVASYON Z RVES VE YEN L KÇ F K RLER YEN YÜZYILDA BEKLENT LER MMG Bizbize Konuşmalar a katılan Hadi Durlanık önümüzdeki yüzyılda meydana gelmesi muhtemel değişimleri ve makro düzeydeki etkilerini küreselleşme olgusu ekseninde ele alan bir seminer verdi. Genel olarak yeni yüzyılda şekillenen bazı kavram ve kabuller üzerinde duran Hadi Durlanık sosyal, kültürel, ekonomik ve çevresel durumların şekillenmesinde baş aktör olarak görülen küreselleşme olgusunun esas olarak gelişen iletişim imkânlarının bir sonucu olduğunu belirtti. Dünya küresel bir pazar haline gelirken rekabet doğal olarak dünya ölçeğinde yaşanmaya başladı. Artık ürün ve hizmet üreten kuruluşlar varlıklarını devam ettirebilmek için sadece iç rakiplerini değil aynı zamanda dış rakiplerini de takip ederek; kalite, maliyet, satış fiyatı, üretim hacmi, teslim süresi gibi konularda dünya genelinde rakipleriyle rekabet etmek zorundadır. Bu rekabette ürün için gereken; insan, makine, metot (teknoloji) ve malzemede önemli tasarruflar sağlamak zorunda olan işletmelerde zaten çok önemli olan insan kaynağı artık eskiye göre de çok daha önemli bir etken haline gelmiştir. Yeni yüzyılın başında birçok araştırma kuruluşu (özellikle insan kaynakları) yaygın çalışmalar yaparak ürün ve hizmet sağlayan firmaları ve bu firmalarda çalışanları 21.yüzyılda nasıl bir çalışma hayatının beklediğini araştırdılar ve önemli gördükleri konuları gerekli çevrelere deklare ettiler. diyen Durlanık, şimdiden gözlemlenmeye başlanan bu değişimlerin; - Artan ekip çalışmaları, - Daha zayıf bir hiyerarşi ve daha şeffaf yönetimler, - Artan uzmanlık düzeyi, - Net değerlerle ifade edilebilen, ölçülebilen birimlerle iş görme eğilimi, - Elektronik ortama olan ilgi artışı, - Liderlik vasıflarına duyulan ihtiyacın artışı, - Etik değerler kapsamında faaliyet yürütme eğilimi, -Çevresel etkileşim ve doğaya karşı hassasiyet artışı başlıkları altında toplanabileceğini söyledi. ORGAN ZASYON heyetinde MMG Konya Şubesinin de bulunduğu Selçuk Üniversitesi (SÜ) Yenilikçi Fikirler Topluluğu grubunun 2011 yılında üçüncüsü düzenlenen Ulusal İnovasyon Zirvesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi nde yapıldı. Üç gün süren zirvede son gün Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran, MMG Genel Başkanı Avni Çebi, Türk Macar İşadamları Derneği Başkanı - DEİK- DTİK Avrupa Bölge Başkan Yardımcısı Osman Şahbaz, T.C. Başbakanlık e-devlet Danışma Grubu Başkanı Dr. Ramazan Altınok konuşmacı oldular. Mimar Mühendisler Grubu (MMG) Genel Başkanı Avni Çebi konuşmasında Hikmet, imar ve ihsan konularına değindi. Günümüz insanının bu değerlerden çok uzaklaştığını, dünyanın yenilikleri keşfetmek için, insani değerlerden uzaklaşmaması gerektiğine vurgu yaptı. Gençlerin inovasyona ufuklarını açmaları, ancak kadim geleneklerimizden kopmamaları gerektiğini söyledi. Günümüzde keşfetmemiz gereken en önemli değerin iyilik olduğunu belirten Çebi insan iyilik ve kötülük arasında seçim yaparken ya korktuklarından kaçar ya da umduklarına doğru gider. Davranışlarımızı belirleyen şey umduklarımıza doğru yürümektir. STK lar insanların ümitlerine doğru bir yürüyüştür.. Ancak günümüz kapitalist tüketim toplumu insanların korkularını manipüle ederek güvenliği pazarlanacak bir unsur haline getirmiştir. Daha çok tüketerek değil daha az tüketerek özgürleşebiliriz ve aradığımız yeterlik duygusuna ulaşabiliriz. dedi DEİK - DTİK Avrupa Bölge Başkan Yardımcısı ve Mimar Mühendisler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Osman Şahbaz, yurtdışında yaşayan Türkler e günümüz dünyasında seçme hakkının sorun olmaktan çıkarılması gerektiğini söyledi. Haziran ayında gerçekleştirilecek genel seçimlerde yurtdışındaki vatandaşlarımız da seçme seçilme haklarını bulundukları ülkelerde rahatça kullanmalılar. Günümüz dünyasında artık bunlar sorun olmayacak konulardır. Yeter ki iradelerimizi olması gerektiği yöne kullanalım. dedi. MART-N SAN 2011 13

B ZDENHABERLER Karayollar Genel Müdürü M. Cahit Turhan; SADECE YOL YAPMIYOR, B RÇOK PROJEYE MZA ATIYORUZ MMG, GELENEKSEL KAHVALTILI TOPLANTISINA KONUK OLAN KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRÜ M. CAH T TURHAN, GÜNDEMDE OLAN PEK ÇOK KONUDA ÖNEML B LG LER AKTARDI. SADECE YOL YAPMADIKLARINI BEL RTEN TURHAN, SÜREKL H ZMET VE PROJE ÜRETEN D NAM K B R KURUMUZ DED. PROGRAMIN açılış konuşmasını yapan MMG Genel Başkanı Avni Çebi, ülkenin en büyük bütçeye sahip kurumlarından biri olan Karayolları nın her yeni çalışmasıyla ayrı bir katma değer ürettiğini, bu bakımdan son derece stratejik ve etkin bir konumda bulunan bu kurumun dikkatle izlenmesi gerektiğini vurguladı. Karayolları, Türkiye yollarını ihya eden stratejik bir kurumdur Çebi konuşmasında şunları söyledi: Turizmin gelişmesi, taşımacılık sektöründe hizmet bedellerinin düşmesi, trafiğe katılan araç sayısının artması gibi nedenlerden dolayı karayollarının artan bir yoğunlukla kullanılması, bu kurumun stratejik önemini artırmış, ülke ekonomisi içindeki rolünü daha etkin bir noktaya taşımıştır. Bugün Türkiye karayollarında yaklaşık 15 milyon araç bulunduğunu biliyoruz. Bölünmüş yol ve otoyol sayısının artması, daha kaliteli yolların yapılmaya başlanması mevcut koşullar altında takdire değer bir gayretin ürünüdür. Ayrıca karayollarında meydana gelen kazalarda yaşanan can ve mal kayıplarını azaltmak için yürütülen çalışmaların da olumlu sonuçlarını görerek mutlu oluyoruz. Yeni projeler üretiyoruz Yol ağlarında 2 bin 225 km. otoyol, 31 bin 394 km. devlet yolu, 31 bin 388 km. il yolu olduğunu belirten Genel Müdür Turhan, 65 bin 007 km. uzunluğa sahip bu yolların kapasite, nitelik ve uzunluk açısından sürekli geliştiğini, karayollarının sürekli proje üreten enerjik bir kurum olduğunu söyledi. Turhan, 74 milyar TL tutarındaki bütçelerinin 50 milyar TL tutarındaki kısmını yatırım olarak değerlendirdiklerini, kalan 24 milyar TL için yeni projelerin geliştirildiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: Yaklaşık bin 666 projede çalışmaları sürdürüyoruz. Özellikle son yıllarda karayollarımızın alt yapısına hükümetimizin verdiği destekle uzun yıllar süren çalışmaların günümüz itibariyle 4-5 yıl gibi bir süreye düşürüldüğünü belirtmek isterim. Bölünmüş yollar öncelikli çalışma alanı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından hassasiyetle takip edilen bölünmüş yol çalışmaları hakkında ayrıntılı bilgilerin paylaşıldığı toplantıda Karayolları Genel Müdürü M. Cahit Turhan, özellikle 2000 li yılların başında trafiği taşımakta zorlanan yolların bölünmüş yol uygulamasıyla birlikte son derece rahat ve güvenli şekilde hizmet sağladığını belirtti. Mevcut altyapı çalışmaları arasında asfalt yenileme çalışmalarının da önemli bir paya sahip olduğunu belirten Turhan, yılda ortalama 17 bin 294 km. onarım ve bakım çalışması yapan Karayolları nın 2011 yılında 18 bin 082 km. asfalt yapmayı hedeflediğini belirtti. Sürekli hizmet üreten dinamik bir kurum: T. C. Karayolları Karayolları bünyesinde yürütülen çalışmalar sadece yol, köprü, tünel, asfalt gibi teknik hizmetlerden ibaret değil. Karayolları tarafından yürütülen çalışmalar arasında ağaçlandırma çalışmaları da bulunuyor. Son 8 yılda 15 milyon fidan diken Karayolları, 2011 yılında 1 milyon 700 bin fidan dikmeyi hedefliyor. Yol güvenliğini sağlamak üzere verilen hizmetler arasında işaretleme çalışmaları kapsamında ise son 8 yılda 112 milyon metrekare yatay işaretleme çalışması yapıldı. 55 bin km. lik yol ağında yolların kapanması gibi durumlara müdahale etmek için 405 adet acil müdahale noktasında 3 bin 871 makine ve ekipman, 4 bin 271 personel 7/24 hizmet veriyor. Otoyollarda 111.5 km uzunluğa ulaşan tünellerin sayı ve uzunluğunu arttırmakta öncelikli projeler arasında yer alıyor. 14 M MAR VE MÜHEND S

Toplant da s ras yla Y lmaz Ada, Avni Çebi ve Gökhan Bozkurt konuflma yapt Türk Telekom Üst Yöneticisi Gökhan Bozkurt VER LER ARTIK PETROL KADAR DE ERL M MAR VE MÜHEND SLER GRUBU ANKARA fiubes TARAFINDAN DÜZENLENEN KAHVALTILI TOPLANTIYA KATILAN TÜRK TELEKOM ÜST YÖNET C GÖKHAN BOZKURT B LG SAYAR VE NTERNET KULLANIMINDAK ORANA D KKAT ÇEKEREK, BU ORTAMLARDAK VER LER ARTIK PETROL KADAR DE ERL D R, DED. TOPLANTIYA ev sahipliği yapan Mimar ve Mühendisler Grubu Ankara Şubesi adına Başkan Yılmaz Ada ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Mimar ve Mühendisler Grubu Genel Başkanı Avni Çebi, Yönetim Kurulu Üyeleri Osman Arı ve Mesut Uğur, MMG Ankara Şubesi üyeleri ve davetlilerden oluşan geniş bir katılım gerçekleşti. Konuşmasına bilgisayar ve internet kullanımındaki artışa dikkati çekerek başlayan Bozkurt, internet ortamındaki aktif günlük sayısının 2000 yılında 12 bin iken bugün 140 milyonu geçtiğini söyledi. Bozkurt, 2000 yılında Google üzerinden günde 100 milyon sorgulama yapılırken bugün bu rakamın 2 milyara, 2000 yılında 12 milyar olan e-posta gönderiminin de 242 milyara yükseldiğini kaydetti. Apple'ın en büyük başarısının itunes yazılımı olduğunu ifade eden Bozkurt, iphone, ipad ve imac cihazlarının ortak bir platformda buluşturulduğunu, buradan 2010 yılında 10 milyar civarında indirme işlemi gerçekleştirildiğini bildirdi. 1984'de tüm dünyada internete bağlı cihaz sayısının 1000 civarındayken bugün 5 milyarı geçtiğini anlatan Bozkurt, sektörde geleceği tam anlamı ile görmenin mümkün olmadığına da vurgu yaptı. Türkiye'de kullanıcıların internette en çok elektronik posta gönderme işlemi yaptığını, tüketicilerin ara-bul-öde-paylaş sistemi ile hareket ettiğini ve Tivibu platformu ile veri dünyasında yer aldıklarını anlatan Bozkurt, Yeni petrol, artık veri dedi. Bozkurt, bir insanın hayatının 1 Terabaytlık bir diske sığabileceğini de ifade etti. Şirket olarak en iyi olmak için rekabet etmek yerine, benzersiz olmak için rekabet etmeye çalıştıklarını anlatan Bozkurt, bunun için tasarımdan içeriğe kadar çok farklı çalışmalar yaptıklarını söyledi. Soruları da yanıtlayan Bozkurt, Türk Telekom yetkililerinin telefon dinlemesi yapmalarının mümkün olmadığını, elektronik postalar dahil takip edilmediğini bunun kimler tarafından yapılabileceğinin de yasalarla belirlendiğini kaydetti. Bozkurt, bir başka soru üzerine her gün özellikle sunucu meşgul etme anlamına da gelen DoS (denial-of-service attack) saldırıları ile karşılaştıklarını ve bunun bazı günler 3 milyona ulaştığını belirtti. Bozkurt, ancak iş ortaklarının bundan zarar görmediğini de vurguladı. MART-N SAN 2011 15

HABERANAL Z NÜKLEER ENERJİ KABUS MU OLACAK? TEKNOLOJİ OLARAK NÜKLEER GÜÇ, MİLİTER VE PARASAL AMAÇLAR İÇİN İNSANIN VE DOĞANIN ÜZERİNDE OLAĞANÜSTÜ BİR HÂKİMİYET KURARAK GENİŞ ANLAMDA İNSANIN KENDİ POTANSİYELİNİ DEĞERSİZLEŞTİRİR. BU NEDENLE TEKNİĞİN GELİŞİMİ, İNSANIN GELİŞİMİNİ DURDURDUĞU İÇİN ÖZGÜRLÜĞÜN DÜŞMANIDIR. YANİ NÜKLEER ENERJİ DOĞASI GEREĞİ ANTİ-DEMOKRATİKTİR. DİLAVER DEMİRAĞ Gazeteci 16 M MAR VE MÜHEND S

Sanayi uygarlığı kapitalist ekonomi ile birleşince tarihte o güne kadar görülememiş müthiş bir üretkenlik sağladı. Birçok ürünü kitlesel ve seri halde üretebilme olanağını sağlayan sanayi uygarlığının bunu sürdürebilmesi için çok zengin ve uzun müddet sürdürülebilir enerji kaynaklarına gereksinme vardı. Orta çağdaki su değirmenleri ile seri halde ve büyük miktarda üretim yapabilme olanağı sağlayan manüfactür üretim, sanayi uygarlığının fabrika sistemine kömürü devrederek bunu sağladı. Daha sonra petrol kaynaklarının keşfi ile sanayi üretkenliğini ucuz ve sürdürülebilir olan petrolle sağladı. Aşağı yukarı 1970 lere kadar bu böyle sürüp gitti. Ne zamanki petrol ambargosu ile enerji arzının güvenliği azaldı o andan itibaren de yeni enerji kaynaklarının bulunması gereksinmesi gündeme geldi. Bu arayışa o gününü koşulları içinde en iyi yanıtı verebeilecek enerji kaynağı uranyum çekirdeğinin bölünmesi ilkesi ile enerji üreten nükleer santrallar oldu. Dünyada nükleer enerjiyle ilgili çalışmalar 1939 yılında başladı. İlk nükleer enerji ABD de üretildi. Elektrik üreten ilk nükleer santral olan Shippingport, Pennsylvania da kuruldu ve 1957 de işletmeye girdi. 1960 lı yıllarda ABD, Sovyetler Birliği, İngiltere ve Fransa da toplam elektrik enerjisi 1.200 MWe olan 17 reaktör çalışmaktaydı. Nükleerden elektrik enerjisi üretimi 1970 li yıllarda artış gösterdi. 1973 yılında ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkileyen petrol krizi nedeniyle nükleer santrale yönelme oldu. Ancak, gelişmiş ülkelerdeki ekonomik durgunluk ve uygulamaya konulan tasarruf önlemleri ile elektrik enerjisine olan talep önemli ölçüde azaltıldı. Çevre sorunlarına neden olabileceği ve nükleer silahların yayılmasına sebep olacağı düşünceleri 1975-1980 yılları arasında nükleer santral siparişlerinde önemli bir azalma meydana getirdi. İlk nükleer kaza da ABD de oldu. 1979 yılında ABD de Three Mile Island kazasından sonra, birçok gelişmiş ülkede antinükleer hareketler arttı. 1983 yılından itibaren dünyada önemli ekonomik gelişmeler kaydedilmesiyle elektrik tüketiminde artış oldu ve nükleer alanda da bir hareketlenme meydana geldi. Ancak, 1986 yılında meydana gelen Çernobil kazası ile tekrar antinükleer hareketlerde artış yaşandı. O gündür bugündür tartışılan nükleer santrallar en son Japonyadaki 9 şiddetindeki deprem ile yeniden tartışmalı hale geldi. DÜNYA DİKEN ÜSTÜNDE Japonya da, varlığı bilinen en büyük 7. deprem ve ona bağlı olarak ortaya çıkan tsunami dalgalarının sebep olduğu nükleer reaktör kazası, neredeyse bir kıyamet gibi algılanıyor. Fukushima I Nükleer Santrali kazaları 2011 Sendai depremi ve tsunamisi sonrasında, 11 Mart'da başlayan ve halen sürmekte olan, Fukushima I Nükleer Santralinde arka arkaya meydana gelmekte olan olaylar dizisidir. 13 Mart'ta, güneyden 11,5 km uzaklıktaki Fukushima II Nükleer Santrali nde ve Onagawa Nükleer Santrali nde de başka kazalar daha meydana geldi. 11 Mart 2011'de Japon hükümeti "atomik güç âcil durumu" olduğunu açıkladı ve Fukushima 1'e yakın olarak yaşayan binlerce insanın tahliyesine başladı. Ertesi gün, birinci ünitenin yakıt fitillerinde kısmen erime devam ederken, bir hidrojen patlaması sonucu reaktör 1'in bulunduğu bina hasar gördü ve dört çalışan yaralandı. 13 Mart 2011'de, 3. ünitede de olası bir sızıntının söz konusu olduğu bildirildi. 13 Mart Pazar günü (Japonya Saati İle(JSİ), saat 1'de 1 ve 3. reaktörlerin her ikisi de aralanarak, soğutma amaçlı olarak suyla ve borik asitle dolduruldu ve daha ileri nükleer tepkimelerin önlenmesi çalışıldı.) 2. ünitenin normalden daha az su içerdiği, çeperdeki basıncın yüksek olmasına rağmen kararlı durumda olduğu bildirildi.13 Mart Pazar günü, saat (JSİ) 01.17'de, Japon Atomik Enerji Kurumu, Fukushima kazasını, Uluslararası Nükleer Olaylar Ölçeğinde (INES) 0-7 arasındaki oranda 4 numara (bölgesel nedenlerden kaza) kategorisine yerleştirildiğini duyurdu. Yetkililerin uyarısından sonra 170,000 200,000 kişi sızıntı olasılığına karşı tahliye edilmeye başlandı. 1 Mart 2011 (JSİ), 16.36 da, 1. ve 2. ünitelerin acil çekirdek soğutma sistemlerinde soğutmanın sağlanmaması nedeniyle "Nükleer Acil Durumu" ilan edildi. Uyarı, reaktör su seviyesi görüntüleme fonksiyo- MART-N SAN 2011 17

HABERANAL Z nu 1. ünite için eski haline getirildiği anda yapıldı. Ancak sorun 17.07'de (JSİ) tekrar başladı. 12 Mart 2011, (JSİ) gece yarısından sonra, Tokyo Elektrik Şirketi, radyasyon sızıntısıyla anlamına gelen, ünite 1 reaktörünün duvarından sıcak gaz kaçışı olduğunu açıkladı. Tokyo Elektrik Şirketi, ünite 1 türbinlerinde radyasyon seviyesinin yükseldiğini de açıkladı. Saat 02.00 (JSİ) sularında, reaktörün içindeki basıncın, 600 kpa (6 bar or 87 psi), 200 kpa (2 bar ya da 29 psi) civarlarında, normal koşulların üzerinde olduğu rapor edildi. 05.30 da (JSİ), reaktör 1'in içindeki basıncın, "plan kapasitesi"nin 2,1 katı olduğu; 820 kpa (8,2 bar ya da 120 psi) açıklandı. 06.10 da (JSİ), IAEA, ünite 2'nin bozuk soğutma sistemine güç veren taşınabilir elektrik desteklerinin bölgeye ulaştığını belirtti. Bir basın açıklamasında, Japon nükleer yetkililerinden bir konuşmacının İngilizce'ye çevirisi; nükleer bir erimenin mümkün olabileceği ve ünite 1'de bir fitilin yanmış olabileceği yönündeydi. Yine de, Japon başbakanı, daha sonrasında nükleer erimenin olduğunu yalanladı ve ünite 1'in halen bütün olduğunu belirtti. 13 Mart 2011, saat 01.00 (JSİ) civarında, Japon yetkililer, birimdeki Sezyum ve İyodin miktarlarınında güçlü bir artış olduğunu ölçtüler ve soğutucuların kaybının zararlı maddelerin salınıma neden olabileceğini belirttiler. Toshihiro Bannai, Japonya Nükleer ve Endüsrtiyel Güvenliği uluslararası ilişkiler yetkilisi yöneticisi, CNN ile yapılan bir telefon görüşmesinde, bir erimenin mümkün olabileceğini bildirdi. Japon gazetesi Asahi Shimbun soğutma suyunun çok azaldığını ve nükleer yakıt çubuklarının patladığını bildirdi. Japon yetkililer içerideki basıncın çok hâlâ çok yüksek olduğunu fakat sıcaklığın düşürüldüğünü söyledi. O günden beri hasarlı rekatörlerin soğutulması için uğraşılırken gelen haberler Birinci Ünite Reaktörde çekirdek erimesi olmuş olabileceği yönünde. Hâlihazırda yaşamı pahasına birçok işçi rektörleri soğutmaya çabalıyor. Japon yetkililer yapılan çalışmaların sonuç vermemesi halinde daha fazla radyasyon yayılması meydana getirmemek için nükleer santralı gömme planları yapıyorlar. NÜKLEER ENERJİ KABUS MU BOLLUK MU? ABD de yaşanan ilk nükleer kaza olan Three Mils Island kazasından bu yana nükleer enerjinin gerekliliği tartışma konusu, nitekim çernobil ve ardından da Japonya daki Fukushima nükleer santralinde meydana gelen kaza sonra nükleer enerjiye karşı çıkanların sayısı çoğalmaya başladı. Bazı bilim insanları, çevre korumacılar, barış yanlılları ve farklı birçok sosyal hareket mensubu, nükleer enerjiye karşı çıkarken, kimileri de nükleer enerjinin kömür ve petrol yanında en önemli elektrik üretim kaynağı olacağını ve teknolojideki gelişmeler sonucu güvenli olarak iklim değişimi seçeneği de göz önünde bulundurulduğunda oldukça akılcı bir seçenek olacağını belirtiyor. Nükleer santraller konusunda iki farklı görüş var: Nükleer rönesans görüşünü benimseyenler, küresel ısınmadan dünyayı kurtarmanın en temiz yolunun nükleer santraller olduğunu savunuyorlar. Fosil yakıtların çevreye daha çok zarar verdiğini, küresel ısınma, asit yağmurları ve ozon 18 M MAR VE MÜHEND S